Gönül Rıza’sıyla. Sezon 2 Bölüm 4

Ben- Yani şey, ehh yani anne

Annem- Ne geveliyosun Rıza, neden Tuğba?

Ben- Anne bu durumda birisine daha yakalanmadan bence sen git daha sonra konuşalım bu konuyu ne dersin?

Annem- Başımıza büyük iş aldık, ev bu kadar doluyken neden gelirim ki zaten of!

Annem üzerine beyaz pelerinini giyip odadan çıkmıştı. Gören kimdi ve ne yapacaktı bilmiyordum, babama söylerse işler çok kötü noktalara giderdi, bunun olmasını bence kimse istemezdi. Seher ablam görmüş olsa görmemiş gibi yapıp gitmez odaya girer ortalığı yakıp yıkardı, duymayan kalmazdı. Abimin yatağından kalkıp geleceğini sanmıyordum en son ölü gibi yatıyordu, belki de ölmüştür. Tuğba görse ne yapardı bilmiyorum, gecenin bir vakti odama gelmesi için sebebi olan birisi olmalıydı. Babam olması zaten imkansız bir durum diye düşünüyordum. Daha dikkatli olmam gerekiyordu, böyle bir hatayı yapmamalıydım, en azından kalkıp kapıyı kilitlemeliydim.

Gece boyu uyumadım olayları düşündüm her bir kişinin görme ihtimali üzerine senaryolar kurup hepsini kafamda oynattım ve hiç bir son hoş değildi. Sabah kahvaltıya kalktığımda evde müthiş bir sessizlik vardı, kimse kimseyle konuşmuyor annem kimsenin yüzüne bakamıyordu. Ben tek tek aile üyelerini süzüyor açık vermelerini bekliyordum ama kimsede tık yoktu. Herkes sanki dün odaya kimse gelmemiş bizi izlememiş gibi davranıyordu ve bu çok ürkünç bir durumdu.

Babam- Seher ne zamana gidiyorsun kızım.

Seher- 1 ay burdayım daha baba belki 1 hafta da devamsızlık hakkımı kullanırım diye düşünüyorum.

Babam- Kızım kısmetsizlik mi desek, birilerinin pervasızlığı mı desek, ne desek bilmiyorum böyle bir olaya denk geldi senin gelişinde ona üzülüyorum.

Babam birilerinin pervasızlığı mı derken Osman abime bakmıştı, adam resmen Osman abimin kazasına üzülmeyip Seher ablamın böyle bir olaya denk gelmesine üzülüyordu. Osman abim masadan kalkmak için hareketlendi ama zorlanıyordu.

Babam- Otur lan şuraya, nereye gidiyosun acele işin mi var?

Osman- Doydum gidip dinlenmem lazım.

Babam- Adam gibi ye iyice doyur karnını ondan sonra gidersin.

Abimin gözü sulanmıştı, sinirden mi üzüntüden mi bilmiyordum ama durumu kötüydü. Saçı ve sakalları uzamış birbirine karışmış, yüzündeki cam kesiği izleri de taze görünüyordu.

Babam- Kendin bir bok yiyorsun bari şu çocuğu alet etme hayvan.

Annem- Tamam Hikmet üstüne gitme daha fazla.

Babam- Bırak Yaren, bırak. Hiç masrafımız yok gibi birde araba masrafı çıkarıyor şu devirde bana. Derdin ne oğlum senin, amacın ne çocuğum, böyle yaşam olur mu Osman söyle bana ya, ne olacak bu gidiş oğlum nereye varacaksın, 5 senedir evdesin gökten kurtarıcı mı bekliyorsun oğlum, piyango mu vuracak, miras mı kalacak, bir sikimiz yok bizim sana miras bırakacak evladım, kendine gel artık ya.

Babam masadan kalkıp ayakta el kol yaparak konuşuyordu, annem abimin üzerine yürümesin diye araya girmeye çalışıyordu.

Babamın son cümleleriyle abimin gözünde biriken yaş damlamış sakalına karışmıştı. Herkes sessiz masaya bakıyor babamı dinliyordu, babamın abime öğüt sanarak verdiği hakaretler tüm aile fertlerine bıçak gibi saplanıyordu, daha fazla dayanamamıştım abimin kolundan tutup yattığı yere götürmüştüm.

Abim ağlamıyordu yüzü durgundu ama gözünden damlalar akıyordu. Ben halıya bakıyordum ne yapacağımı bilmiyordum, annem odaya girip Rıza diye seslendi arkasından gittim. Yatak odasına girmiştik babam sanırım bankaya gitmişti.

Annem- Evet bir açıklama bekliyorum?

Ben- Hangi konuda?

Annem- Neden Tuğba dedin Rıza ne oluyor anlat.

Ben- Anne birş

Tuğba kapıyı çalmadan odaya girmişti.

Tuğba- Anne sa… noluyor?

Annem- Bir şey yok Rıza’nın cezası bitti de onu söylüyordum telefonunu verecektim.

Tuğba- Tamam ben sonra geliyim o zaman.

Annem- Yok kal Rıza çıkıyor zaten gel kızım.

Tuğba odaya tam zamanında girmişti, ayrıyeten telefonumu da almıştım ve cezamda bitmişti. Telefonu açar açmaz karşımda Tuğba’nın göğsünü görmüştüm, kendi çektiğim fotoğraftı ama telefonun kilidini açtıktan sonra bunun gözükmesi şüpheliydi. Belli ki birisi telefonumun kilidini açıp galeriye girmiş ve bu fotoğrafı bulmuş. Ya gördüğünü bana belli etmek için böyle bırakmış yada… yada gizli gizli bakarken birisi basmış ve yakalanmamak için direkt kapatma tuşuna basıp bırakmıştı. Dün annemle beni birisi izliyor, bugünse birisinin Tuğba’nın göğsünü çektiğimi farkettiğini öğreniyorum. Evde kontrolüm dışında şeyler oluyordu ve hepsi aleyhime… Bir şeyler yapmalıydım önce kapıdan kimin izlediğini sonrada o fotoğrafı kimin gördüğünü bulmalıydım, ama öncesinde Tuğba’nın fotoğrafını görünce muz balonu gibi şişen haşmetli sikimi söndürmeliydim.

Ben duşa giriyorum diye bağırıp banyoya girmiştim, mesajı alan almıştır diye düşünüyordum ama bağırışım idamına karar verilmiş mahkumun hâlâ ben bir şey yapmadım diye çığırışları kadar boştu. Çünkü benim isteğimle bir şey gerçekleşmiyordu onların isteği ile bir şeyler yaşıyorduk, bu da iyiydi elbette ama sinir bozucuydu da. Açlıktan kıvranan aslanın avını beklediği gibi beklemek kötüydü çünkü açlığı arttıkça gücüde azalıyordu.

Küveti doldurup içine uzandım, iyicede köpürtmüştüm, küvette duş almanın en sevdiğim yanı ciğerlerimi geliştirmem oluyordu. Her duşta nefesimi tutma süremi artırmaya çalışır antrenman tarzı bir aktivite yapardım. Tüm vücudumu suyun içine daldırıp nefesimi tutuyordum, 1 2 derken 3. dalışımı yapmıştım. Yaklaşık 50 saniyelik bir süre geçmişti ki küvete biri girmişti, ayağıma bir ayak değmesinin ardından kafamı kaldırıp derin bir nefes çekip gözümün önünü duruladıktan sonra Seher ablamın önce çığlını duymuş ardından kendisini görmüştüm…

Seher- Sen ne yapıyosun burda deli misin neden suyun içindesin oyun mu oynuyosun sen çocuk?

Ablam eliyle köpükleri vücudunun önüne getirmeye çalışıyor suyun iyice derinlerine inmeye, kendisini gizlemeye çalışıyordu. Utanmış, paniklemişti, ne yapacağını bilmiyordu. Ablamın o hareketleri üzerine bende sikimi kapatmaya çalışıyor gibi yapıp önüme köpük getirmeye çalışıyordum. Köpükleri önüme çektirmeye başlamamla ablamın önündeki köpüklerde azalmaya başlamıştı, göğüsleri az az görünüyordu ve sikimi kaldırmaya yetmişti.

Ben- Abla asıl sen napıyosun duşa giriyorum diye haykırdım kapı ağzında duymadın mı?

Seher- Hayır müzik dinliyordum duymadım çık dışarı çabuk!

Ben- Nasıl çıkıyım çıplağım görmüyor musun?

Sikimin kafası suyun üzerine çıkmış görünür hale gelmişti ve ablamda farketmişti.

Seher- 2 gün önce çıplak kapıyı açmaya utanmıyordun da şimdi mi utanıyorsun?

Ben- Abla ikisi aynı şey mi?

Seher- Ne demek ikisi aynı şey mi Rıza şimdide görünüyor zaten her şey meydanda çıksana şurdan.

Ben- Ya emir vermeyi bıraksana! Sahilde tanımadığın birini bikini ile görmekle aynı kişiyi evinde üzerini değiştirirken camdan dikizleyerek bikinisi ile görmek aynı şey mi?

Seher- Hay aklımı kaçırıcam ne saçmalıyor bu of.

Sikimi gizlemeye çalışırken ayağımı uzatmıştım ve ayağım ablamın amına doğru gitmiş amına dokunmuştu, ablama ürperti gelmişti. Yumuşak ve pürüzsüzdü.

Seher- Ya napıyosun çocukk!

Ben- İstemeden oldu şunu gizlemeye çalışıyordum.

Seher- Çık artık git hadi Rıza rahat bırak beni.

Ben- Çıkama…

Kapı açılmıştı ve odaya Tuğba girmişti, çıplaktı. Kapıyı açar açmaz içeriyi görmeden konuşmaya başlamıştı, beni duşta tek sanıyordu.

Tuğba- Annem gitti, Seher müzi… Seher? Ne? İnanamıyorum! Rıza sen? Yoksa? Seher’i de mi?

Aptal yine aptallığını yapmıştı, her şey iyice boka sarmıştı. Birde Seher’i görmesiyle üzerini eliyle kapatmaya çalışmıştı, memeleri taşıyor uçları gözüküyordu. Halinden memnun olan bir tek benim çavuştu, iyice sertleşmiş suyun üzerinden muhteşem manzarayı seyrediyordu. 2 dünya güzeli önümde çıplaktı ve birisi ile aynı küvetteydim.

Seher- Seher’i de mi? Ne demek bu? Noluyor burda Tuğba, Rıza?

Ablam şimdi gerçekten delirmişti, ikimizin de derisini yüzmesi an meselesiydi.

Tuğba- Asıl sen söyle noluyor orda neden ikiniz çıplak aynı küvettesiniz?

Seher- Neyi ima ediyosun sen ya?

Aptal, aptal, aptal. Mantıklı bir açıklama yapıp Seher ablamı sakinleştirmesi gerekirken kızın üzerine yürüyor ters ters laf veriyordu, Seher ablam neye uğradığını şaşırmıştı.

Tuğba- Noluyor dedim? Neden çıplaksınız? Neden aynı kuvettesiniz?

Seher- Sen kimsin bana hesap soruyosun Tuğba? Ne zaman nerde duracağımı sana mı sorucam ben?

Tuğba üzerimize doğru yürümeye devam ediyordu, artık kendisini gizlemeyi bırakmış el kol yaparak konuşmaya başlamıştı.

Tuğba- Senin bu havaların yetti artık Seher! Sıkıldım bunaldım artık, dünyaları sen yaratmadın kızım.

Seher- Ne diyosun ne konuşuyosun sen ya sıska?

Tuğba’nın üslupsuzluğu ve hareketleri Seher ablamı kışkırtmıştı ve ayağa kalkıp küvetten çıkıp o da Tuğba’ya doğru yöneldi. Seher ablamı ilk kez çıplak görüyordum, vücudundan su damlaları akıyordu, beyaz orta büyüklükte pembe uçlu, dik ve dolgun memeleri vardı. Amını tam görememiştim ama kalçası harikaydı beli incecikti. Karşımdaki görüntüyle sikimi sıvazlamamak çok acı vericiydi.

Tuğba- Diyorum ki geleli 1 hafta olmadı bıktım bunaldım artık senden, git de kurtulalım ailecek.

Seher- Meğer senin içinde neler birikmiş ya kus bakalım neler kusacaksın, kıskançlıktan oluyor herhalde bunlar.

Tuğba- Senin neyini kıskanıcam ben Seher haline bir bak da acı kendine!

Seher- Ne varmış halimde ya çok merak ettim!

Olay büyüyordu araya girmem şarttı yoksa bunlar birbirine girecekti, bende küvetten çıktım ve ikisinin arasına geçtim sakin olun diyor omuzlarından ayırmaya çalışıyordum. Ama ikisi de birbirinin üzerine yürümeye devam ediyordu ve özellikle Tuğba uygunsuz laflar veriyordu, sakinleşmiyorlardı. Ayırmaya çalışırken ıslak ve köpüklü olduğum için elim omuzlarından aşağı kayıyor göğüslerinin üzerine değiyordu.

Ben- Lütfen sakin olur musunuz bakın işler kötü yerlere gidecek!

Tuğba- Çekil aradan Rıza, Sindirella bozuntusu git silikon taktır göğsüne!

Seher- Tuğba haddini aşıyosun bak!

Didişmeler artmıştı Tuğba bel altı girmişti, Seher ablam eliyle Tuğba’nın saçına uzanmıştı ve o hareketiyle elim kaymış göğsüne denk gelmişti. 2 3 saniye elim göğsünde kalmıştı avucumu dolduruyordu ve sertti. Tuğba da hamle yapmaya başlamıştı, yüzümü Seher ablamdan tarafa dönmüş iki elimle omuzundan tutuyor ablamı uzaklaştırmaya çalışıyordum ama Tuğba arkadan habire itekliyordu.

Küvetten çıkmış olduğumuz için Seher ablamla ıslak ve sabunluyduk, üzerimizden akan sabun ve suyla yerde ıslanmış kayganlaşmıştı Tuğba’nında iteklemesiyle dengemizi kaybetmiş Seher ablamla yere düşmüştük. Seher ablam altta ben üzerinde yatıyordum, Tuğba da benim üzerimdeydi ve Seher ablamın saçını tutmaya çalışıyordu. Seher ablam Tuğba’nın saçını yakalamış çektiriyor her çektirmeye Tuğba’nın göğsü sırtıma değiyordu ve o çektirmeyle ne kadar dirseklerimle dirensemde altımdaki Seher ablama yakınlaşıyordum.

Sikim Seher ablamın 2 bacağı arasında amına yakın vaziyetteydi, uzak tutmaya çalışıyordum çünkü sikim ve amıda ıslak ve kaygandı, sert bir baskıyla içeri girmem kaçınılmazdı. Hem Tuğba’nın hem Seher ablamın her hamlesine sikim Seher ablamın amına baskı yapıyor girişi zorluyordu. Olacaklar beni korkutuyordu, her ikisinin de gözü kulağı birbirinde yaşanan durumdan haberdarsızdı.

Ben- Abla nolursunuz durun bak kötü olacak diyorum!

Seher& Tuğba- Rıza kapa çeneni!

Tuğba- Bırak saçımı bıraaak.

Seher- Sana söyledim haddini aşma dedim Tuğba!

Seher ablamın son çekişiyle gücümü kaybetmiştim ve kaygan zeminlede dirseğim kaymıştı, kafam iki memesinin ortasına düşmüştü. Sikimin kafası yine o müthiş zevki ve sıcaklığı yaşıyordu, olacaklar olmuştu Seher ablama girmiştim. Seher ablam altımda anlık inlemişti ve saldırmayı bırakmış hareket etmiyordu, Tuğba olaydan habersiz üstten baskı yapmaya devam ediyordu. Her hamlesine sikim derinlere iniyor müthiş bir zevk yaşıyordum, Seher ablamsa inleyerek Tuğba’ya dur diyordu ama sesi az çıkıyordu. Tuğba durmuyor saldırmaya devam ediyordu, ben sikimi ablamın içinden çıkarmaya çalışıyor geriye çekiyordum, tam çıkaracağım zaman Tuğba üstten hamle yapıyor tekrar içeri kayıyordum. Anın verdiği zevkle çıkarma işinden vazgeçmiş ablamı sikmeye başlamıştım.

Tuğba- Ne o kızardın sesin soluğun kesildi? Korktun dimi öyle kalırsın işte yelloz!

Seher- Tuğbahhh Tuğba sen ıhmm tam bir gerizekalısın!

Ablamı sikmeye devam ediyordum ve göğsünü yalıyordum, Seher ablam sanırım zevke kapılmıştı yüzünü göremiyordum ama bana bir hamlesi olmuyordu. Tuğba’nında olaydan haberi var mıydı bilmiyordum yaşadığım müthiş zevkle patlama hissi gelmişti sikimi dışarı çıkarayım derken Tuğba’nın üzerimden kalkarken ki baskısıyla yine içerisinden çıkamamıştım aksine en derinine kadar girmiştim, aldığım zevkle dayanamamış titreyerek Seher ablamın içine boşalmıştım.

Tuğba’nın üzerimden kalkmasıyla bende kalktım, kimsenin gıkı çıkmıyordu. Seher ablam bir süre tavana boş boş bakmıştı, gerçekten melek gibiydi ve çok güzeldi, onu sikmiş olmanın verdiği gururu ve yaşanacak olayların korkusunu, gerilimini aynı anda yaşıyordum. Seher ablam yattığı yerden kalkmıştı, Tuğba ile çıplak yan yana duruyorduk, sikim hâlâ dikti ve üzerinde döllerimle ablamın kanı vardı. Tuğba bir bana bir Seher ablama bakıyor neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Seher ablamsa önce sikime bakıp kendi kanını görmüş sonra bana sert bakış atarak kapıya yönelmişti, amından bacaklarına doğru kan ve döllerim akıyordu. Tuğba sikimdeki kanı da görerek olayı anlamış elini ağzına götürerek şaşkın şaşkın bana bakmaya başlamıştı.

Ben- Çık dışarı duş alacam, gerizekalı!

Upvote atmayı unutmayın, düşüncelerinizi, görüşlerinizi ve isteklerinizi yorumlara yazabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir