Evin Erkeği 18

Annem ile ablam bişeyler hazırladılar. Birlikte yedik. Son kararımız dönmek yönündeydi. Evimizde bizi bekleyen çok fazla iş vardı. Ablamın spor salonu, benim işlerim, evin iç dizaynı falan derken yoğun günler bizi bekliyordu.

Hazırlanıp dönmemiz çok sürmedi. Havalimanında bizi Seda karşıladı. Annemler olmasa dudaklarıma yapışacaktı. Ama annemler var diye daha mesafeli durdu.

S: annenlerle olmasa şuracıkta dudaklarına yapışırım.

B: annemler yokmuş gibi yap.

S: ayıp olur.

B: bişey olmaz merak etme. Geri kafalı insanlar değiller. Hatta tam tersine çok açık görüşlülerdir.

Diyip Sedanın dudaklarına bir öpücük kondurdum. Sedanın yüzü kızarmıştı. Hep birlikte eve geçtik. Seda yeni evimizi gezdirdi. Benim çalışma odam dışında herşey hazır sayılırdı. Eski evdeki eşyalar bile taşınmıştı. Özel eşyalarımızı biz almaya gidecektik.

B: bu eski eşyaları taşımasaydık keşke. Yeni eve yeni eşyalar daha güzel olmazmıydı?

A: ben eşyalarımı seviyorum. Evimiz yeterince geniş. Yeni eşyalar da alırız.

Seda sessizce kulağıma.

S: gel sana yeni odanı göstereyim

B: heyecanlandım.

Birlikte yeni odama gittik. İçeri girer girmez Seda kapıyı itip dudaklarıma yapıştı. Uzun öpüşmelerimiz sonunda odaya göz gezdirdim. Tam bir country tarzı döşenmişti. Geniş bir yatak gömme gardrop vardı. Oda çok aydınlıktı. Gayet beğenmiştim.

S: seni çok özlemişim. Nasıl bu kadar çabuk kapıldım sana bilmiyorum.

B: ben de seni çok özledim. Burası müthiş olmuş. Birlikte güzel gecelerimiz olacak.

S: nasıl yani?

B: bayağı yani. Yanımda kalmayacakmısın?

S: aşkım annenler nolcak? Ayıp

B: seda sana onların böyle insanlar olmadığını söyledim ya. Hatta aksine çok açık görüşlülerdir. İsterlerse yanımıza bile gelirler

Dedim sırıtarak. İlk taşı kuyuya atmıştım.

S: o ne demek?

B: ben de gayet açık görüşlüyüm demek.

S: aşkım şaka yapıyorsun heralde.

Sedanın ciddi ifadesini görünce daha erken olduğunu anladım.

B: heralde şaka yapıyorum bebeğim. Ama senin aklın kalmasın. Annemle ablamdan çekinme. Rahat ol.

S: ben yine de rahat olabileceğimi zannetmiyorum. Keşke sen farklı bir ev tutsaydın.

A: daha hazır değiller. Herşeyin bir zamanı var. Aceleye gerek yok.

S: biliyorum ama özgürce sana doymak istiyorum.

B: aşkım niye rahat olmuyorsun. Korkma bişey olmaz diyorum.

S: yaa esas sen nasıl bu kadar rahatsın ben onu anlamıyorum.

B: sedacım o gün havuz başında seksimizi ablam da annem de görmüş.

S: ne? Rezil olduk.

B: senin aksine bunun benle makarasını yaptılar. Sen rahat ol diyorum.

S: makarasını mı yaptılar?

B: evet.

S: yani herşeyi görmüşler mi?

B: söylediklerine göre ikisi de görmüş ama izlememişler. Hemen perdeleri çekmişler.

S: sence o kadar mıdır?

B: bilmiyorum. Söylediklerine inanmak zorundayız.

S: rezil olduk yaa. Ben şimdi yüzlerine nasıl bakıcam.

B: merak etme bişey olmaz. Biz genciz onlar da şen dullar. Anlarlar halimizden.

Güldüm. Seda da gülümsedi.

S: neyse bunu zamana bırakmak en iyisi.

B: haaa şöyle. İstediğim gibi hareket ettiğinde sana bayılıyorum.

S: istediğin gibi mi hareket ediyorum.

Dedi ellerini göğsüme koyup seksi bakışlarıyla dudaklarıma yanaşırken. Dudaklarından öptüm.

B: itaati severim.

S: ben de itaat etmeyi severim. Abartı olmadıktan sonra

B: ben sadece seksten bahsetmiyorum. Hayatımızın tamamında bana güvenmeni ve söylediklerimi yapmanı bekliyorum. Bunu daha önce sana söylemiştim.

S: biliyorum aşkım. Merak etme.

B: okey. Şimdi çıkalım da bizimkilerin yanına gidelim. Daha işimiz çok.

Seda kapıyı açtığı anda kalçalarını avuçladım. Kıkırdayarak odadan çıktı.

B: hanımlar beğendiniz mi evi?

A: beğenmesine beğendik oğlum da çok büyük değil mi hu ev? Napıcaz biz bu kadar evi. Temizliği zor bakımı zor.

B: anne bazen 90lı yıllardan çıkmış gibi davranıyorsun ha. Şaşırtıyorsun beni. Anla artık paramız var. Tutarız bir kadın gelir her gün toparlar siler süpürür yemek yapar gider. Dert ettiğin şeye bak.

Ü: Uras annem 90lı yıllardan fırladı zaten hahahahaha

B: öyle diyorsun da sporunu yapıp seksi kıyafetler giyip gezmeye giderken hiç de 90lı yılların kadını olmuyor.

A: ay oğlum utandırmasana beni. O ayrı ev düzeni ayrı. Ben size ayak uyduruyorum.

B: neyse neyse. Hadi bakalım işimiz var. Önce bi yerlerde yemek yiyelim sonra Sedanın spor salonu için oluşturduğu portföyü gezelim.

Ü: ay heyecanlandım şimdi.

S: heyecanlan tabiki ülkü. Bugün senin günün. İnşallah herşey yolunda gidecek. Hiç merak etme.

B: hadi kızlar çıkalım.

Birlikte bişeyler atıştırıp portföydeki salonları gezmeye başladık. Bazıları gerçekten iyiydi ancak küçüktü.

S: nerdeyse hepsini gezdik. En iyileri beğenmediniz o yüzden bence diğerlerine gidip kendimizi yormayalım.

Ü: eeer nolacak şimdi? Açmıyormuyuz?

B: saçmalama. Salon açılacak. Seda başka seçenek yok mu?

S: aslında bi tane daha var ancak kiralık değil. Satılık. Ve çok ciddi bir rakam istiyor.

B: para mühim değil. Gayrimenkul zarar ettirmez. Belki alırız. Anlaşabilirsek. Önemli olan beğenmek.

S: yani en baştan parasını söyleyeyim de sonra gidip gitmemek sizin kararınız olsun.

B: ne kadarmış?

S: aşkım 100 milyon TL istiyor.

Ü: ohaaaaa

B: peki nasıl bir yer?

Ü: Uras saçmalama o kadar para verilir mi?

B: karışmayın siz. Özellikleri neler?

S: aşkım öncelikle yer şehrin en güzel yerlerinden birinde. Elit ve lüks. Salon bodrum+zemin+2 kattan oluşuyor. Bodrumda havuz, soyunma odaları, sauna, teknisyen odası, masaj salonu ve revir var. Teknisyen odasında resmen bir tamirhane var. Havuz neredeyse olimpik diyebileceğim büyüklükte. Zemin katta lobi, yönetici odaları, antrenör odaları, çok amaçlı salon, kantin, toplantı odası, çocuklar için oyun odası, diyetisyen odası ve müşteriler için 10 bilgisayardan oluşan bir internet cafe var. Katlar ise tamamen spor salonu. Haaa bi de basketbol sahası var tek potalık. O da en üst katta. Salonun katlarda dahil tamamı nerdeyse 4 futbol sahası büyüklüğünde. Haaa yalnız bilmeniz gereken bişeyler var. Fiyatın içinde 1. ve 2. Kattaki hiç bir spor aleti dahil değil. Yani spor aletleri taşınacak. Kalmalarını isterseniz fiyatı 110 milyon TL dediler.

B: komisyon ücreti var mı?

S: en güzel yanı o. Kimse komisyon ücreti almıyor. Aracı yok yani.

B: niye sen?

S: aşkım ben aracımıyım? Saçmalama.

B: sen o fiyata kendi meblağını da ekle. Aracı olarak hem satıcıdan hem alıcıdan komisyonunu al.

Seda biraz duraksadı. Yüzümü dikkatle inceledi. Ciddi olduğumu anlayınca. Peki “sen bilirsin” dedi kararsız şekilde.

B: hadi gidip şu yeri bir görelim.

Ü: Uras dur bi dakika. O kadar paramız yok bizim.

B: biliyorum. Bütün harcamalardan sonra yarısı kadar var ancak yine de görmekten zarar gelmez. Ayrıca alıyoruz demedik. Bakıcaz dedik.

Değerli dostlar sabırla beklediğiniz için öncelikle teşekkürler. Süreç biraz uzadı ancak en sonunda geri döndüm. Kaldığımız yerden devam. Tekrar rölantide götürüp aksiyonu başlatıcam. Kopmayıp okuyanlara selam olsun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir