Evin Erkeği 12

Bi süre yatakta kımıldamadan kaldık. Sonra kalktım. Annemi tutup kaldırdım. Gel deyip banyoya götürdüm. Banyoda bir bebek gibi yıkadım. Hiç konuşmuyorduk. Suyun altında saçlarını taradım. Kendime de hemen bi su döküp çıktık. Bornozunu giydirip yatağın üstüne oturdu. Saçlarını kuruttum. Temiz iç çamaşırları aldım dolabından ve giydirdim. Üstüne rahat ve geniş kıyafetler giydirdim. Ben sadece baksırımı giymiştim. Sonra onu tekrar yatağa yatırdım. Sessizce saçlarını okşayarak uyumasını sağladım.

Annem uyuduktan sonra odadan çıktım. Ülkünün yanına gittim. Ülkü merakla

Ü: ne oldu uyandı mı?

B: uyandı. Seviştik sonra da banyo yaptırdım. Şimdi tekrar uyudu.

Ü: kötü durumdaki bi kadından faydalandın mı?

B: saçmalama Ülkü. Sevişirken gayet benim olduğumu biliyordu. Ayrıca bu bir travma değil. Kabullenmeydi. O da benimle sevişmek istiyordu aynı senin gibi ama kabullenemiyordu. Olan buydu işte. Kabullendi.

Ü: nasıldı peki?

B: çok iyiydi.

Ü: annemi soruyorum nasıldı peki diye küçük sapık.

B: haaa iyiydi. Kendine geldi işte fazla konuşmadı. Uyusun kendini toplasın o zaman görücez nasıl olduğunu.

Ü: demek seks iyiydi.

B: yani senle yaptığımız gibi değildi. Değişikti. İki aşığın seksi gibiydi. Seninle yaptığımız ateşliydi.

Ü: demek ateşliydi.

B: ülkücüm sen herşeyi bilerek reddetmeden ateşli şekilde istedin. Onun ise aklı istemiyor vücudu istiyordu. Aklı da istediğinde nasıl olacağını göreceğiz.

Ü: iyi bakalım uras efendi. 3 tane kadının oldu. Bakalım hangisine daha çok özen göstereceksin.

B: hepsine aynı oranda. Belki de aynı anda.

Ü: yok artık. Seda böyle bir şeyi kabul etmez.

B: sen kabul ettin bile. 3te 1 elde.

Ü: benim kabul ettiğimi nerden çıkardın.

B: eee aynı anda dediğimde seda kabul etmez dedin. Ben kabul etmem demedin ki

Ü: bazen zekandan korkuyorum.

B: korkma. Gel yanıma. Zekamın derinlerini göstereyim sana.

Ü: şimdi hiç o ruh halinde değilim.

B: birazdan o ruh haline bürünürsün merak etme. Gel yanıma.

Ülkü isteksiz gibi yanıma geldi. Oturma odasındaydık. Tv açıktı. Onu kucağıma aldım. Öpmeye başladım. Sonra göğüslerini açtım. Memelerini emmeye başladım. Meme ucunu ağzımdan çıkarıp

B: kardeşimle biraz ilgineyim değil mi?

Ü: ilgilen bakalım kardeşinle.

Ülküyü çevirip koltuğa yatırdım. Göğüslerini uzun uzun emdim. Aşağı inip göbeğini dilimle keşfettim. Sonra taytını çıkardım. Tangasını yana çekip amını yalamaya başladım. Uzunca bir süre klitorisine ve amının dudaklarına ağzımla masaj yaptım. Sonra onu oturur pozisyona getirip arkasına geçtim. Bacaklarımı açıp arkasına oturdum. Kafasını geriye çekip dudaklarını öpmeye başladım. Parmağımı ağzına getirdim. iştahla emdi. Sonra ıslak olan parmağımı göğüs ucuna koydum diğer elimle de amını okşamaya başladım.

Tamamen ablama yoğunlaşmış onunla ilgileniyordum. Göğüslerini sıkıyor ıslak parmaklarımı uçlarında dolaştırıyordum. Ablam ise kafasını geriye atmış dudaklarımı öpmek için yalvarırcasına bakıyordu. Dudaklarını öptüm. Isırarak bıraktım ve dillerimizi birleştirdim. Meme ucunu sıkıyor amını okşamaya devam ediyordum. Ablam elimi arkaya atmış kafamı okşuyor dudaklarımı bırakmamak için kendine bastırıyordu. O şekilde ne kadar devam ettik bilmiyorum ama ablam artık vücudunu oynatarak boşalma evresine girdiğini belli ediyordu. Parmaklarımla uyguladığım basıncı hiç bırakmadım. Klitorisi iyice kabarmıştı. Kasılmaya başladı. Bi elini memesindeki elimin üstüne koyup sıkmaya başladı. Çok şiddetli kasıldı ve derin bir nefes vererek kendini saldı. Dudaklarımı bırakıp kucağıma yığıldı. Eğilip dudaklarından öptüm.

B: hoşuna gitti mi?

Ü: Uras sen bana ne yapıyorsun? Hayatımdaki en güzel anlardan biriydi bu.

B: hoşuna gittiğine sevindim.

Ü: peki sen boşalmayacak mısın?

B: bugün yeterince boşaldım. Yorgunum.

Ü: ama ben seni içimde istiyordum.

B: daha zamanımız çok. Merak etme. Seni doyuracağım daha çok zamanlar olacak. Tabi uslu bir kız olursan.

Ü: usluyum zannediyordum.

B: göreceğiz bakalım.

Ü: söz. Sen yeterki ablanı böyle sev

B: daha çok severim ben seni böyle merak etme.

Ablam gülümseyerek sevinçle dudaklarıma ateşli bir öpücük kondurdu. Sonra kalktı ve yerden eşyalarını aldı.

Ü: banyoya giricem. Katılmak istermisin?

B: çok yorgunum. Yukarı bile çıkacağımı zannetmiyorum. Burda tv karşısında uyurum. Yatmadan anneme bak. Nasıl olduğunu mesaj at.

Ü: tamam. Benimle uyumanı isterdim ama sen bilirsin. İstediğin zaman gelirsin zaten.

B: gelirim merak etme.

Saat daha yeterince geç değildi. Gündüz çektiğim bi kaç saatlik uykuda bana yetmişti. Uyumak istemiyordum. Tvyi açtım. Biraz futbol özetlerine sonra da ekonomi haberlerini izledim. Sonra telefonu elime alıp takip ettiğim forumlardaki konulara baktım. O sırada ülküden annemin uyuduğuna dair mesaj geldi. İçim rahatlamıştı.

Zamanın nasıl geçtiğini bilmiyorum. Uzanırken uyuya kalmışım. Üstüme bişey örtüldüğü an irkilerek uyandım. Karanlıktı.

A: şişşttt sakin ol bişey yok. Üstünü örtüyorum.

B: uyuyakalmışım.

A: gel istersen seni odana çıkarayım.

B: yok. Ülkü de çağırdı ama burda yatmak istedim. Çok yorgunum.

A: peki sen nasıl istersen. Su istermisin?

B: olur.

Annem su getirdi. Ağzım kurumuştu.

B: teşekkür ederim.

A: sehpaya bırakıyorum elini uzatırsan alabilirsin.

B: peki anne.

Tekrar dalmak üzere gibiydim. Belki de bunların hepsi hayaldi. Zaten hayal meyal hatırlıyorum. Tekrar daldım. Üstüme çarşafı çekerek.

Sabah mutfaktan gelen gürültüyle uyandım. Tv açık ve sesi kısıktı. Gece bıraktığım kanal dönüyordu. Doğruldum. Vücudumu gerip mutfağa yürüdüm. Annem boydan aşağı kadar inen renkli işlemeli bir elbise giymişti. Plaj elbisesi. İçi belli oluyordu. Altında siyah bir külot vardı ama üstünde sütyene dair bi iz yoktu. Islık çalıyordu. İlk defa duymuştum.

B: günaydın.

A: günaydın.

B: nasılsın?

A: iyiyim. Sen?

B: ben çok iyiyim.

A: sevindim.

Annem yüzüme bakmıyor bişey doğruyordu. Yanaşıp arkadan omuzlarını tuttum. Vücudumu dayadım ve kollarını okşayarak ellerine kadar geldim. Durdu.

A: kahvaltı hazırlıyorum.

Aletim sabah ereksiyonundan tam çıkmamışken tekrar kalkmaya başladı.

B: hazırlamaya devam et.

A: eee müsaade etmiyosun ama.

B: bırakayım mı?

A: …………..

Ellerini bıraktım kollarını okşayarak göğüslerine kadar geldim. Ellerimi göğüslerinde gezdirip arkasından çekildim. Hiç bişey demedi. Sandalyeye oturdum. Yaptığı işe devam etmeye başladı.

B: dün gece yaşadıklarımız….

A: konuşmayalım.

Hala bana bakmamıştı.

B: pişman mısın?

A: pişman değilim de

B: de si ne?

Elindekileri bıraktı. Derin bir nefes alıp döndü.

A: oğlumla seviştiğimi sindirmem lazım diyelim

Dedi gözlerimin içine bakarak. Özgüveni geri gelmişti.

B: seni iyi gördüm.

A: neden iyi olmayacakmışım. Hem ne bu konudan konuya atlıyorsun.

B: o zaman kaldığımız konuya devam mı edelim.

A: yok o konuyu kapatalım.

Gülümsedim. Yerimden kalkıp yanına gittim. Önünde durdum. Çenesini tutup havaya kaldırdım. Dudaklarına bir öpücük kondurup.

B: seni seviyorum anne. Hem de çok. Ben yaşananlardan hiç pişman değilim. Hatta mutluyum bile. Sen de ablamda benim aşklarımsınız. Bu dünyadaki hiç kimseyi size değişmem. Aramızda artık çok daha sıkı bir bağ var.

A: yine de doğru gelmiyor.

B: kime ve neye göre. Hem ayrıca hayatta herşeyi doğru yapmayız. Bunu sen söylemiştin bana ortaokuldayken.

A: ben mi? Hiç hatırlamıyorum.

B: 6. Sınıftım ve okulda bi çocuğa yumruk atmıştım. Benimle inek diye dalga geçiyordu.

A: olayı hatırladım ama sana söylediklerimi hatırlamadım.

B: bu hayatta her şeyi doğru yapamayız dedin. Sonra alnımdan öptün. Unutma oğlum aldığın her ne karar olursa olsun arkasında dur. Kararı almadan önce iyice düşün ama kararının arkasında dur. Asla olduğun kişi olmaktan vazgeçme. Aynen böyle söyledin.

A: bu kadar detayı hatırlayabildiğini bilmiyordum.

B: ben hiç bir şeyi unutmuyorum. Önemsiz şeyler dışında.

Annem bana baktı. Ellerini yanağımda gezdirdi.

A: dün sana vurduğum için özür dilerim.

B: önemli değil. İhtiyacın vardı.

A: yine de sana vurmamalıydım.

B: üstüne çok geldim.

A: kontrolümü kaybettim oğlum. Özür dilerim.

B: önemli değil.

A: biliyormusun babanı kaybettiğimizde yani haberi geldiğinde hiç ağlamadım ben. Hatta o zamandan bu zamana mutluluk göz yaşı dışında hiç ağladığımı hatırlamıyorum.

Annem hayata karşı dik durmak için kendi savunma mekanizmasını geliştirmişti.

B: işte o yüzden dünkü patlamayı yaşadın.

A: olabilir. Sence öyle mi oldu?

B: bence, yani azıcık okuduğum psikoloji kitaplarından anladığım kadarıyla, sen herkesten çok istedin benimle sevişmeyi. Belki babamı görüyordun bende. Belki de bu kadar uzun zaman bir erkeğin sevgi ve şefkatini görememenin histeri kriziydi. Bilmiyorum ama resmen patlama oldu bu. Şimdi iyiysen üstünde çok düşünme.

A: iyiyim ama kaygılarım var.

Hala annemle dipdibeydik. O ellerini benim göğsüme koymuş bense onun belini kavramıştım. Dudaklarına öpücük kondurdum. Bu sefer o da karşılık verdi.

B: kaygılanacak bişey yok.

A: ben bu kadar rahat olamıyorum oğlum. Şimdi ne olacak mesela. Ablan sen ben hatta bi de seda var. Mesela ne hissederim ablanı öpsen bilmiyorum. Bunlar benim duygularımı bi yerden bir yere savurur. Ya da seda öğrense naparız diye düşünmeden edemiyorum.

B: herşeyi zamana bırak. Ayrıca üstüne gitmek en iyi yoldur.

A: keşke o kadar kolay olsa. Ben dönsem nasıl olur? Uzaklaşmış olurum biraz.

B: kaçayım yani diyorsun.

A: öyle demiyorum.

B: ama söylediğin tam olarak bu.

Annem tam bişey söyleyecekken ablam içeri girdi. Bizi öyle görünce bi an duraksadı.

B: ülkü gel.

Ü: ne?

B: ülkü gel lütfen.

Annemi bırakmadan ülküyü yanıma çağırdım. Yanımıza geldi. Bi elimi ona doladım. Şimdi dipdibe girmiş şekildeydik. İki kadınımın da elleri göğüslerinde sanki savunma halinde gibiydiler.

B: ikinizi de çok seviyorum. Sizler benim herşeyimsiniz.

Diyerek önce ülküye uzanıp dudaklarından öptüm. Ülkü karşılık vermiyor şaşırmış bir ifade ile anneme bakıyordu. Sonra anneme dönüp ona da bir öpücük verdim. Annem kızardı. İkisine de sarıldım.

B: şimdi madem evin erkeği benim hadi bakalım havuz başında güzel bir kahvaltı hazırlayın bana benim güzel kadınlarım.

Annem gülümsedi.

A: şımardı.

Ülkü annemin rahatlığını görüp ona döndü ve sarıldı.

Ü: dün çok korktum senin için.

A: korkuttum kızım sizi biliyorum ama artık daha iyiyim. Bu çocuk da şeytan tüyü var.

B: ayrıca yakışıklılık

Dedim gülümseyip elimdeki telefona bakarak.

Ü: yaaa serpil sultan diyordum sana da inanmıyordun. Bak oğlunu ikimizi de kendine iyice bağladı.

A: tamam hadi konuşmayalım bunları. Kahvaltı yapalım çok acıktım ben.

Ü: bende

B: bende

Dedim yine telefona bakarak. Onlara bakmıyordum. Normal hallerine dönmeleri için göz hapsinde ve kendilerini duygusal olarak iteklenmiş hissetmemeleri lazımdı.

A: kızım sen dolaptan peynir ve salamı çıkar. Ben de bu domates ve salatalığı doğradım zaten. Yumurta da haşlarız. Hadi bakalım herşeyi halledelim.

Ü: çay?

A: çay hazır. Altına su ekleyip aç.

B: ben de en önemli işi yapmaya gidiyorum.

A: neymiş o?

B: masaya oturmak.

Ü: anne yardım etsin yaa.

A: bırak kızım evin erkeği dedik diye şımardı. Şımarsın biraz.

B: sizi seviyorum.

Diyerek çıktım mutfaktan

Hep birlikte neşeli bir kahvaltı yaptık sanki aramızda hiç seks olmamış gibiydi. İşten, yeni hayatımızdan, ablamın spor salonundan, annemin okulundan falan bahsettik. Kahvaltı bittiğinde onlar sofrayı toplarken ben havuza girdim. Biraz sonra ablam geldi. O da havuza girdi. Şakalaşmalar eşliğinde yüzüyorduk. Annemi ise hala bikiniyle görmemiştik. O da işini bitirip havuzun kenarına geldi. Ablam annemi çağırdı.

Ü: anne gelsene sende havuza su çok güzel.

A: ben böyle iyiyim kızım siz eğlenmenize bakın.

O sırada dalıp ablamı alttan yakaladım ve kaldırıp suya geri bıraktım. Ablam suyun üstüne çıkınca

B: anne sen geldik geleli daha suya girmedin. Niye girmiyorsun?

Ü: evet anne yaa gel işte eğlenelim. Urası batırırız biraz. Benim tek başıma gücüm yetmiyor.

A: çocuklar beni rahat bırakın.

Havuzun kenarına kadar geldim. Şezlongta oturan anneme

B: serpil sultan ya gelirsin ya da seni ıslatırım

A: sakın haa.

Ülkü annemi dinlemeden su attı üstüne.

A: kızım yapma dur

B: daha bikinili halini görmedik. Yoksa bizden sakladıkların mı var anne?

A: bence yeterince gördün

Ü: ben görmedim ama.

A: sen görmeyiver.

Anneme su attım gel yoksa şimdi abla kardeş seni ıslatıcaz diyip su atmaya başladık.

A: tamam durun yapmayın geliyorum.

B: hadi atla bakalım.

Annem kalkıp plaj elbisesini çıkardı. Gündüz gözüyle karşımda bir afet gördüm. Ülkünün bile ağzı açık kalmıştı.

Ü: anne sen neyle bakıyorsun kendine. Bu ne güzellik böyle. Tütütütü maşallah

A: kızım utandırma beni. Hem sen de spora dönersen eğer biraz sıkılaşmaya başlarsın tekrar. İyice saldınız ikiniz de

A: wow yavruya bak. Gel bakalım sen buraya fıstık

Dedim şımararak.

A: şımarık şey.

Annem suya atladı. Hemen yanına gidip sarıldım. Dudaklarına bir öpücük kondurdum. Sonra elimi arkasına atıp bikinin üstünü çıkartmak için kopçayı yakaladım

A: Uras sakın sakın

Demesine kalmadan bikininin üstünü kopçasından ayırdım.

A: oğlum bi gören olacak napıyorsun.

B: seni özgür bırakıyorum. Hem de kendimi ve ablamı ödüllendiriyorum. Bu güzellikten mahrum kalamayız.

Ü: anne kim görecek etrafımız yüksek bir çit ile çevrili en yakın ev de en az 500 metre

A: kızım ne bileyim ayıp işte.

Annem memelerini tutuyordu. Yanına yaklaşıp dudaklarından kavradım. Boynuma sarıldı. Memelerini serbest bıraktı. Dudaklarından ayrılıp meme uçlarına bi ısırık attım.

A: oğlum dur ablan var yanımızda.

B: bunları aştık annecim. Herşeyi hepimiz biliyoruz.

Ü: benim için sıkıntı yok. Hatta durumdan oldukça memnunum

Diyip o da bikini üstünü çıkardı. Yanıma geldi. Onu da şehvetle öptüm.

B: siz mükemmelsiniz. İyiki benim ailemsiniz.

A: iyiki sen de benim oğlumsun.

Tekrar dudaklarımız birleşti ben annem ile öpüşürken ülkü boynumu göğsümü okşuyordu. Annemden ayrılıp ülkünün dudaklarına yapıştım. Şimdi annem şehvetle bizi izliyordu. Ülkü daldı. Önce kendi bikini altını sonra da benim şortumu çıkardı. Aletim suyun altında yamuk yumuk görünüyordu.

Ü: anne sende çıkarsana

A: şimdi burda mı?

B: evet. Fantezilerimizi gerçeğe dönüştürüyoruz işte.

Ü: senin böyle bir fantezin mi var?

B: dedim ya sana ikinizin memeleri arasında uyusam başka bişey istemem diye

A: aaaa bu çocuk harbi sapıkmış. Sen nasıl gizledin bu zamana kadar bu sapıklığını?

Annemin dudaklarına yapıştım elimi amına attım. Onu kendime doğru çekip havuzun kenarına dayadım. Ateşli şekilde öpüşüyorduk. Ülkü de benim sırtımı omuzlarımı okşuyor arada annesinin memesini de okşamayı ihmal etmiyordu. Annem gözlerini kapatmış havuza dayanmıştı. Güneş yüzüne vurdukça güzelliği daha çok ortaya çıkıyordu. Eğilip sol memesini emmeye başladım. Elimi atıp ülkünün memesini yakaladım. Ülkü sıranın kendisine gelmesini bekliyordu. Annem ise dudaklarını ısırıyordu. Ülküyü çekip kafasını annemin diğer memesine yönlendirdim. Ülkü ilk önce hayır anlamında kafasını sallasada ağzımda annemin memesi varken ülküye kızgın bir kaş göz işareti yaptım. Ülkü direnmeyip eğildi ve annemin diğer memesini emmeye başladı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir