Evimizin Erkeği 25

Sunum bitiminde kokteyl oldu. Tebrikler kabul edildi. Sözlü anlaşmalar yapıldı. Bir müddet sonra ceo yanıma geldi.

C: uras konuşabilir miyiz? Özel olarak.

B: peki patron.

C: az önce bir telefon aldım. Amerikadan. Canlı yayından izlemişler ve tanıtım için bizi amerikaya davet ediyorlar.

B: reddetseydin.

C: uras saçmalama.

B: ne saçmalaması. Satın almak için ürünü tanıtmamızı istiyorlar.

C: satmıycaz ortaklık tekliflerini dinliycez.

B: bak bu olabilir. Tamam 2 gün sonra yola çıkabiliceğimizi söyle.

C: dur. Bu şekilde olmaz. Evi nasıl göndericez.

B: malzeme listesini atıp ve onlara inşaattan anlayan iyi usta lar istediğimizi söyle. Tasarımı orda yaparız. Tekrar. Bu sefer daha kolay olur. Ayrıca yazılımı uzaktan çalıştıracak şekilde yeni bir algoritma oluşturmak gerek. Yazılımı oraya götürmem.

C: peki. Tanıtımı kim istiyor diye sormadın.

B: biliyorum çünkü.

C: hahaha. Büyük işler yapıcaz.

B: bu yeterli olmuştur umarım. Bundan sonra bana güven.

C: bak uras bazı durumlarda kafana göre hareket edemeyiz. Sana güveneceğim ama benden bağımsız gelişen şeyler isteme. Bunları yapamam.

B: sen bana güven yeter.

C: peki

Gece bitip eve dönmüştük. Tanıtım ve sonrasındaki kokteyl ile kafamız da vücudumuzda yorulmuştu. Bi duş alıp hemen uyudum. Sabah sedanın öpücüğü ile uyandım.

S: günaydın aşkım.

B: günaydın. Ne zaman geldin?

S: az önce. Kahvaltı hazır hadi kalk.

B: tamam.

Hep beraber kahvaltıya oturduk. Ortam sessizdi. Annem çayları koyup oturdu ve

A: eee anlatın. Gece nasıl geçti.

Ü: gelseydin annecim. Oğlunla gurur duyardın. Mekanın yıldızı oydu.

Ülkü beni övdükçe seda geriliyor ve gerginlikle o da beni övme çabası içine giriyordu.

S: serpil teyze bütün gece urası ordan oraya çekiştirip tebrik ettiler. İş anlaşmaları yapmaya çalıştılar. Hatta ciddi iş teklifleri de geldi.

A: aslan oğlum benim. Başarılarının devamını dilerim annem. Bu yaşına kadar hiç başarısız görmedim ki zaten seni. Seninle gurur duyuyorum.

B: bu 3 güzel kadın yanımdayken başarısız olmak ne mümkün annecim. Sizlerin sayesinde. Sizin desteğiniz olmasa başaramazdım.

Ü: abartma biz ne yaptık. Her şey senin başarın.

B: siz benim ruhumu gönlümü hep huzur doldurdunuz yetmez mi?

A: oğlum biz aile olmanın gereğini yaptık. Hiç bir zaman bunun için senden teşekkür beklemiyoruz. Biraz başarınla övün.

S: evet uras. Başarılarınla övün.

B: teşekkür ederim ama gerçekten sizin sayenizde. Siz farkında değilsiniz belki ama hayata ve kişiliğime sizin sayenizde ulaştım. Hep yanımda neşeyle durdunuz. Babasızlığa rağmen aile kavramını hiç unutturmadınız bana.

A: benim güzel oğlum duygularını nasıl da saklamış.

Ü: annem ikimizi de gerçekten olması gerektiği gibi bir ailede büyüttü tek başına. Uras bu konuda haklı anne.

B: neyse hadi uzatmayalım. Şu amerika olayı kafamı kurcalıyor. Ceo güvenlik ve siber birim ile tüm önlemleri alacağını söyledi ama tasarımı çok dikkatli şekilde tanıtmalıyız.

O sırada telefon çaldı. Arayan ceoydu

B: efendim patron.

C: uras tvyi aç

B: hayırdır.

C: aç dedim.

Tvyi açtım. Sabah haberlerinin neredeyse hepsinde dün geceki tanıtım vardı. Övgüyle bahsediyorlar türk bir şirketin dünya devlerine meydan okumasını hepsi konuşuyordu.

C: borsada hisselerimiz tavan. Müthiş bir yabancı sermaye girişi var. Tavanda bekleyen milyonlarca emir var. Uras sadece tanıtım bile hepimizi yüzde 10 zengin etti bile. Daha bu başlangıç. En az 10 gün hisselerimiz tavan yapacak.

B: patron hisselerin tavan yapması umurumda bile değil. Ben sadece işle ilgilenmek istiyorum. Güvenlik önlemlerini aldınız mı?

C: biraz sevinmemize ve başarınla gurur duymamıza izin ver bea çocuk.

B: siz gurur duymaya devam ederken bana güvenlik önlemlerinden haber verin.

C: peki tamam. Siber birim yeni bir algoritma oluşturdu. Şifreleme bununla sağlanacak. Uzaktan bağlantı olmayan bir bilgisayar her 10 dakikada bir şifreyi değiştiriyor. Yaklaşık olarak 40 haneli bir şifreleme. Çift katmanlı ve göz taraması kullanılıyor. Yeterli mi senin için.

B: sesle doğrulama da istiyorum.

C: sence tasarım aşamasındaki bir iş için fazla değil mi?

B: değil. Çünkü yapay zeka sınırlandırılmış durumda. Çalınması halinde sınırların kaldırılması pekala mümkün.

C: peki. Sesle tanımlama gerekiyor.

B: çift katman sesle tanıma lazım.

C: abartma uras.

B: abartmıyorum. Ve sesler seda ve ülkünün sesi olacak. Benim değil.

C: bu mantıklı ama tek bir kişi yetmez mi?

B: yetmez.

C: peki sen nasıl istersen.

B: teşekkürler. 1 saate şirketteyim. Görüşürüz.

C: görüşürüz.

Telefonu kapatır kapatmaz seda lafa daldı.

S: hayatım bizi neden kullandın. Ya bişey olursa.

B: bişey olmaz. Her şeyi düşündüm. Tek sorun ikinizde benimle amerikaya geleceksiniz.

Ü: uras salon varken ben nasıl geleyim.

B: ülkü senin müdürün yok mu? Var. Ne diye gerek duyuyorsun gitmeye. Orda en fazla 1 hafta kalıcaz. Hem gezmiş olursunuz. Annem de gelir.

A: ben gelmem oğlum. Hem size yük olurum hem de burda kalıp burayla ilgilenirim. Ülkünün salonu yalnız kalmasın. Hem okullar açılacak az kaldı.

B: anne gel işte napcaksın burda yalnız.

A: yok oğlum gerçekten. Siz gençlere engel olurum ben. Daha sonra kendimiz tatile gideriz olmaz mı?

B: peki madem.

S: vallahi ben seve seve gelirim.

Ü: eee gelicez madem. Burası da annemde zaten. İyi gelir bana da

B: anlaştık o zaman.

Şirkete geçip herşeyi kontrol ettim. Projenin her aşamasını uzak bağlantısı olmayan bir bilgisayara yükledim. Daha sonra amerikaya gönderilecek şekilde herşeye düzen verildi.

Günü gelince Amerika için yola çıktık. Seda ile ülkünün arasındaydım uçakta. İkisi de sanki bir sidik yarışına girmişçesine beni çekiştirip duruyorlardı. En sonunda dayanamadım ve sedayla konuşmak için ülküye arkamı döndüm.

B: seda noluyor?

S: bişey yok hayatım.

B: sedaaaa

S: hayatım gerçekten bişey yok.

B: madem yok neden ablamla sidik yarışına giriyorsun.

S: yok hayatım ne sidik yarışı ya.

B: nedir mesele düzgünce söyle.

S: bilmiyorum ama sanki ablanın sana karşı tavırları farklı

B: nasıl farklı

S: sevgilin olmak ister gibi sanki

B: saçmalama. Ablam o benim ne sevgililiği.

S: uras söyletme beni. Sanki seninle sevişecek gibi bakıyor.

B: bak sen. Kıskandın mı?

S: ablan ile sınırını çizmek istiyorum sadece.

B: o sınır senin değil benim sınırım. Gerekirse ben çizerim. Ayrıca biz ablamla çok yakınız. Eskiden beridir böyle.

S: ama dudaktan öpüşmemişsinizdir heralde.

B: ha şöyle konuya gel. O günkü öpücükten mi bahsediyorsun.

S: evet. Dudaktan öptü seni yaa. İyi ki kimse görmedi.

B: sedacım ablam ile biz çok yakınız benim çocukluğumdan beri bu böyle. Bana karşı ilgisi yeni değil. Sen yeni dikkat etmeye başladın. Hala bile bazen geceleri gelir yanıma kıvrılır yatar.

S: ne demek ya kıvrılır yatar.

B: evet. Yatar işte. Uyur yanımda.

S: bu en son ne zaman oldu.

B: bilmem 2 hafta olmuştur heralde.

S: uras ben bi kere erkenden size geldiğimde annem rica etmişti ablanı uyandırmam için. Odasına girdiğimde nerdeyse çırılçıplaktı. Sonraki konuşmamızda yaz kış farketmez ben hep öyle yatarım dedi.

B: eee ne var bunda

S: ne yani senin yanına da o şekilde mi gelip yatıyor.

B: evet. Genelde.

S: ne demek genelde.

B: yani bazen sadece iç çamaşırları ile yatıyor.

S: uras sen ne dediğin farkında mısın?

B: ne diyorum sence ben hayatım.

S: yani bu normal mi sence.

B: bence normal.

S: tahrik olmuyor musun peki?

B: oluyorum.

Durup düşündüm. Sedayı dahil etmenin yolu ona fazla olmasa da dürüst olmaktı.

B: oluyorum hayatım. Defalarca kez ablamı düşündüm sana yalan söylemeyeceğim ama bu harekete geçtiğim anlamına gelmez. Ablamla sevişmeyi çok istedim. O istese olurdu belki de. Ama ikimizde böyle bişeye kalkışmadık.

S: bunu nasıl normal karşılayabiliyorsun sana inanamıyorum.

B: bak yavrum bunun normal olmadığını kabul ediyorum ama durumun normal olduğunu anlaman lazım. Yanımda yarı çıplak bir kadın yatarsa o an karşındakinin ablan ya da annen olması bi anlam ifade etmez. Bu psikolojik olarak da böyle. Ama ablan olduğun için harekete geçmezsin ya da annen olduğu için. Anlıyormusun? Ben ablam ile sevgililik, aşk, çocuk yapma, yuva kurma düşünmüyorum ki. Sadece seks. Eee bırakta olsun o kadarı. Çünkü çok güzel bir kadın ve çok da seksi. Yaa ben iddaa ediyorum sen bir kadın olarak böyle bir durumla karşılaşsan lezbiyen gibi tahrik olursun. Bu kolay bişey mi zannediyorsun.

S: saçmalama.

B: ne saçmalaması. Ablam gelip senin yanında yarı çıplak uyusa sen de tahrik olursun. Hem de kendi kardeşin değil bak. Senin için çok daha kolay.

S: ben kadınlara ilgi duymuyorum.

B: sedacım anlamıyorsun ilgi duymakla alakalı değil. Sanki ortamda cinselliği çağrıştıran bir koku var. Dokunsal olmayacam şekilde her anlamda uyarılıyorsun. Hislerin, aklın istemsizce sekse gidiyor.

S: ben böyle bişey olacağına inanmıyorum.

B: denemesi bedava. Bu tatilde deneyin isterseniz. Tabi ablam kabul ederse.

S: ben kabul etmişim o niye kabul etmesin ki.

B: hani o, konuyu bilmiyor ya ondan dolayı dedim.

S: bilmiyorum. Sadece anlamaya çalışıyorum. Ama şundan eminim seni öpmesi hiç de abla kardeş ilişkisi gibi değildi. Sanki sevgilisini öpüyor gibiydi. Ateşliydi yani. Sen de karşılık verdin.

B: ben o an ne olduğunu anlamadım. Ayrıca sevgilisi değil ama canı kadar sevdiği biriyim. O yüzden bence bunu çok takma.

S: neyse öyle olsun madem.

B: bence ablamla daha sıkı fıkı ol. Belki onu anlamaya çalışırsan o gün neden öyle yaptığını anlarsın.

S: tamam. Deneyeceğim.

Konuşmamız bittikten sonra biraz uyumak için köşeye geçtim. Ablam seda ve ben sıralamasıyla oturduk. Ben uyurken onlar da sohbete dalmıştı. Gidecekleri gezecekleri yerleri konuşuyorlardı.

Sonunda amerikaya varmıştık. 8 kişilik bir ekiple gidiyorduk. Ablamla seda da vardı. Havalimanı işlemleri bitince otele geçtik. Bizim için ayrılan odalara yerleştirildik. Ben seda ile ablam tek kalıyordu. Ekipte ise herkes tekti. Yerlerimiz ayrılırken en iyi şekilde ağırlanmak için çaba gösterilmişti. Sedanın da odası vardı ama o benle kalmayı tercih ediyordu. Bu yüzden odasını kapattırmadık. Ne olur ne olmaz diye. Yol yorgunluğu ile herkes odasına yerleşti. Biz de seda ile odamıza geçtik. Birlikte duşa girdik. Yorgunduk ama yine de seda ile hızlı bir sekse hayır diyemezdim o yüzden harekete geçip duşun altında onu öpmeye başladım. Göğüslerini okşuyor akan suyun altında göğüs uçlarını emiyordum. Saçlarımı okşuyor diğer eliyle de aletimi sıvazlıyordu. Yeterince öpüşmenin ardından diz çöktü aletimi sıvazlayarak ağzına almaya başladı. Seda çok güzel sakso çekiyordu. Annemden de ülküden de iyiydi bu konuda. Dilini çok iyi kullanıyordu. Ve taşaklarımı ihmal etmiyordu. Sakso çekmeyi de seviyordu. Öğürme refleksi de düşük olunca nerdeyse tamamını ağzı alabilecek kadar gırtlağına sokuyordu. Seda saksoya devam ederken hareketlenmiştim. Ağzını sikmeye başlamıştım. Arada bir ağzından çıkarıp dudaklarını öpüyor sonra tekrar ağzına sokuyordum. Bi süre bu şekilde devam ettik. Sonra onu kaldırdım. Arkasını döndü. Aletimi amına sürtmeye başladım. Derin derin iç çekiyor sokmam için kalçalarını oynatıyordu. Aletimi yavaşça sokmaya başladım. Tamamını sokana kadar ittikçe ağzı açık şekilde her milimin girişine tepki veriyordu. Sonunda tamamı içine girince ohhh sesi çıkarıp rahatladı. Yavaş yavaş git gele başladım. Bi yandan da uzun boyumun avantajı ile sedayı kendime çekip dillerimizi buluşturuyorduk. Hızlanmaya başladığım anda dillerimiz ayrıldı. Seda şimdi fayansları tutuyor elleriyle destek alıyor bi yandan da inliyordu. Arkasındaydım ve sert şekilde girip çıkmaya başlamıştım. Seda ise çığlık atacak derecede zevkteydi. Boşalmak üzereydim. Kulağına, içine mi istersin yüzüne mi diye sordum. İçime istiyorum dediği anda aletimi sert şekilde kökleyip içine boşaldım. Seda benim boşalmamın etkisiyle kasıldı. Benimki bitmişti ama seda kasılmaya devam ediyordu. O yüzden içinden çıkarmadan kökleyerek devam ettim. En sonunda onun da kasılması bitince aletimi içinden çıkardım. Zaten inmeye başlamıştı. Bana yüzünü döndü. Parmak uçlarında kalkıp dudaklarını bana uzattı. Dudaklarından öptüm. temizlenip çıktık. Akşam yemeği için hazırlandık. Bütün ekiple eğlenceli bir yemek geçirdik. Odalara dağılıp erkenden uyuduk. Yarın Maraton başlıyordu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir