Esila – 6. Bölüm

Yaklaşık 20 dakika geçti. Belimde bi el hissettim. Arkamı döndüğümde Emre karşımdaydı. Alkolün verdiği mutluluk ile Emre’yi karşımda görme mutluluğu birleşip tatlı bir heyecana dönüştü. Biraz abartılı bir şekilde ellerimi boynuna atıp hoşgeldin diye yanağından öptüm. Emre masadakilere dönüp selam verdi. Meryem ve Derya şaşkın şaşkın bana bakıyorlar, kaş göz işaretleri yapıyorlardı. Muzip bir gülümsemeye büründü ağzım istemsiz olarak. İşte ben de çağırdım benimkini der gibi bakıyordum kızlara.

Bu sıkışık mekanda kendimizi müziğe bırakmış dans ediyorduk. 5. Kokteylime geçmiştim ve artık bazı şeyleri blurlu görmeye başlamıştım. Emre de geldiğinden beri 3 kokteyl içmişti bile. Dansımız gittikçe yakınlaşmaya başladı. Emre’nin eli sırtımda, belimde geziniyor ve usul usul okşuyordu beni. Her şey fazlasıyla hoşuma gidiyordu. Şu an beni tuvalete götürüp sikse kılımı bile kıpırdatmazdım.

Meryem saatine bakıp bizi uyardı:
“Hadi hadi saat 12 buçuk olmuş. Ortaköy’e geçelim artık.”
Meryem’in uyarısı ile hepimiz adeta alarm durumuna geçtik. Hızlıca hesabı istedik. Mesut da alkol seviyesini abartmıştı. Bu halde araba kullanamazdı. Ana caddeye çıkıp bir taksi çevirdik. 6 kişi alamayacağını söyledi ancak bir takım tatlılıklar yapıp taksi şoförünü ikna ettik. Mesut direk ön koltuğa atladı. Kalan beşimiz arka koltuğa sığmalıydık. Arka tarafa önce Derya bindi, ardından Derya. Mert Derya’yı takip etti. Arka koltukta küçücük bir alan kalmıştı ve ikimizin de sığması gerekiyordu. Emre: “Sen geç canım, ben başka bi taksi ile yakalarım sizi”
Emre yanımdan gitsin hiç istemiyordum. Heyecan ile atıldım:
“Ya hayıııırr gel. Sen otur ben de sıkışırım bir şekilde”
Emre tavrım karşısında dayanamadı ve taksiye bindi. Yapılı bir vücudu var Emre’nin. Mert’in yanına sığması kolay olmadı. Arka koltuk o kadar dolmuştu ki Mert’in kucağına oturmaktan başka çağrem yoktu. Usulca Mert’in kucağına bıraktım kendimi.