Esila – 5. Bölüm

Yurda dönüp yatağıma yattım. Emre’ye çok sinirliydim. Emre okulun en popüler gençlerinden biri. 1.92 boyunda, okulun basketbol takımında oynuyor. Yakışıklılığı ile dikkat çekici. Arkasından bir çok kızın koşturacağına şüphe yok.

Ben de okulun voleybol takımında oynuyorum. 1.78 boyundayım. Her gün spor yaptığım için fiziğim çok düzgün. Bu fit vücuduma göreceli olarak iri ve dikkat çekici göğüslere sahibim. Dekolteli giyindiğimde gözleri üzerimde oldukça hissediyorum.

Emre ile üniversitenin spor klubünün bir etkinliğinde tanıştık. Çok flörtöz bir insan değildim. Sadece bir kaç cümle sohbet ettik. Sonrasında küçük bir grupla bira içmeye devam etmek için sahile inmiştik. Orada sohbetimiz ilerledi. Yine de bu sohbetin bir ilişkiye döneceğini o gece düşünmemiştim.

Bir kaç gün sonra sosyal medyadan beni ekledi. Etkileşim kurmak için klasik beğeniler, emojili tepkiler vs ile sohbet kurmaya çalıştı. İlk başlarda çok da cevap vermedim. Konuşmalarımızı kısa cevaplar ile geçiştiriyordum. Okulda vize haftasıydı. Günlerim sürekli kütüphanede ders çalışarak geçiyordu. Sıkılmıştım. Cuma akşamı için Derya ve Meryem ile kız kıza bir gece planlamıştık. Cuma 2 sınava birden girecektik. Sonrasında salıya kadar sınavımız yoktu. Bir gecelik kaçamak yapabilecek vaktimiz vardı. Cuma 2. Sınavdan çıktığında önce Derya sonrasında ise Meryem sevgililerini getirip getiremeyeceklerini sordular bana. Ben kız kıza yapalım dediğimde ise ya söz vermiştim ben ama falan gibi döneklik yapmaya kalktılar. Sinirlendim, siz dördünüz gidin o zaman dedim. Yanıma geldiler, şirinlikler yaptılar. Gece onlara dahil olmam için bir şekilde beni ikna ettiler.

Odama girdim, akşam için hazırlanıyordum. Önce taksimde küçük bir barda biraz içecek sonrasında ise ortaköyde bir gece klübüne gidecektik. Çok fazla elbisem yoktu. Siyah, sade olanı seçtim. Omzumdan belime kadar uzanan sırt dekolteli, dizimin bir buçuk karış kadar üzerinde olan bir elbiseydi. Makyajımı da yaptıktan sonra Derya ve Meryem ile buluşmak için kampüsün kapısına doğru yürümeye başladım.

Derya’nın sevgilisi Mesut’un arabası ile beni almaya geldiler. Bmw 3 serisi bir arabası vardı. Aileden zengindi Mesut. Derya’dan 8 yaş büyüktü. Derya’nın da keyfi yerindeydi. Hem maddi olarak bir sıkıntısı yoktu hem de parmağında oynatıyordu çocukcağızı. Arabanın arka koltuğuna bindim sağ arka kapıdan. Ortada Meryem, solunda ise Mert vardı. Mert’i okuldan tanıyorum, iyi çocuktur. Herkesle selamlaştıktan sonra telefonuma gömülüp sosyal medyada gezmeye başladım.

Taksimdeki küçük barımıza geldik. Sıkış tepiş ama çok tatlı bir bardı. Alkolle çok aram yoktur. 1 bira içince bile kafam bir hoş olur. Hepsi kokteyl sipariş edince psikolojik olarak ben de aynısından aldım. Meyve suyu gibi tadı olduğu için 2,3 derken bir anda kendimi neredeyse tamamen sarhoş hissetmeye başladım. Müzik ritimleri daha iyi gelmeye başlamış, dans ederek kendimi bırakmıştım. Ara sıra bazı çocuklar bana yaklaşıyor ancak Mesut ve Mert’in koruyucu bakışları altında kalınca uzaklaşmayı tercih ediyorlardı. 3. Kokteyl’in sonuna geldiğimde tuvalet ihtiyacım oldu. Sonrasında ayna karşısına geçip ruhumu tazeliyordum. Mekandan gelen müzik sesleri ufak ufak hala dans etmeme sebep oluyordu. Aynaya baktığımda mavi gözlerim ve herkesin çekici bulduğu yüzüm bana bile çok güzel gelmişti. Kendimi çok özgüvenli hissediyordum. O an telefonumu elime aldım. Sosyal medya uygulamasına girdim. Emre’nin profiline girdim. Mesaj at butonuna bastım.
“15 dakikaya burda ol, seni bekliyorum.” Yazarak lokasyonu yolladım. Sonrasında masaya tekrar geçtim.