Esila – 3. Bölüm

Ben Esila, 23 yaşındayım. Bugün İTÜ’den mezun oluyorum. Saat 17’de mezuniyet törenim var. Oda arkadaşlarımı uyandırmamak için sessiz adımlar ile yurt odamın banyosuna yürüyorum. Telefondan saatimi kontrol ettim: 09:26. Emre ile okulun içindeki bir pastanede kahvaltı edeceğiz. Hazırlanıp çıkmam için maksimum 5 dakikam var. Hızlıca dişlerimi fırçaladım. Odama geri döndüm. Üstümü çıkardım. Beyaz ince bir crop giydim. Altıma da kot şortlarımdan birini hızlıca geçirip kapıya doğru hareketlendim. Beyaz ayakkabılarımı elime alıp odadan çıktım. Koridorda tek ayak üzerinde duruyor, diğer ayağımı kaldırmış iki elimle ayakkabımın tekini giyiyordum. Ayakkabı ile cebelleşirken yanımdan Meltem ve Sude dik dik bakarak geçtiler. Kıkırdaşan ikili fısır fısır konuşurken çok net bir “orospu” kelimesi duydum. Hareketi i durdurdum ve onlara döndüm. Meltem arkasını dönmüş bana bakıyordu. Tam o an tek ayak üstünde dengemi koruyamadım ve yere kapaklandım. İkisi birden bana dönüp kahkahalarla güldüler. Sinirle kalktım, ayakkabılarımı giydim ve yurttan çıkmak için merdivenlerden aşağı doğru inmeye başladım.

Pastaneye yürürken yolda ara ara kaçamak bakışlara maruz kalıyordum. Üstümde bir crop, altımda da kısa bir şort vardı ama bugün bir başka bakıyordu sanki bana erkekler. Biraz sonra karşıma Egemen çıktı. Egemen aynı bölümde 5 yıl geçirdiğim ve en yakın arkadaşlarımdan biriydi. Kısa bir yanak yanağa öpüşmeden sonra Sıla’nın nerelerde olduğunu sordum. Sıla da bölümden çok sevdiğim bir kız ve Egemen ile 4 yıldır sevgililer. Laf lafı açarken, yılların arkadaşı Egemen’in memelerime kaçamak bakışlar attığını gördüm. Bir süre çaktırmadan devam ettim ama Egemen artık haddini aşar seviyede memelerime yiyecek gibi bakıyordu. Sıla’nın bölümden bir kaç arkadaşı ile ev bakmaya gittiğini söyledi. Biraz bozuldum çünkü yurttaki son haftamdı ve ne kalacak yerim ne de para kazanabileceğim bir işim vardı. Egemen’e imalı bir şekilde artık yoluma devam etsem iyi olacağını ve Emre ile buluşacağımı söyledim. Kafasını memelerimden kaldırıp “tamam görüşürüz” dedi ve yürümeye devam ettik.

Pastaneye ulaştım, tam kapısından girerken garsonluk yapan doğulu bir tip kapıdan çıkıyordu. Elinde 2 tabak taşıyordu. Memelerime bakmak için o kadar odaklandı ki elindeki tabaklardan birini düşürdü. İçimden “oh olsun şerefsiz” diye geçirdim ve pastane içinde yürümeye başladım,. 5-6 saniye kadar yürümüştüm ki Emre’yi gördüm. Hızlıca gidip sıcak bir şekilde ona sarıldım. Emre’nin gözleri faltaşı gibiydi. Beni biraz kendinden uzaklaştırıp memelerime doğru baktı.

“Aşkım bu ne hal, bana 2 ay ne gösterdin ne ellettin bunlara. Bugün tüm okula göstermeye mi karar verdin?”
“Saçmalama her zamanki croplarımdan biri işte”
Her zamanki ama ne zamandır sütyen giymeyi bıraktın sen?”

Şok oldum. Elimi hemen memelerime götürdüm. Meme uçlarımı hissettim. Koşar adımlarla tuvalete gittim. Aynada gördüğüm görüntü inanılmazdı. Beyaz cropum adeta memelerimin tamamını gösteriyordu. Bugün buraya gelene kadar resmen insanlara şov yapmıştım. Egemen dakikalarca bu memeleri izlemişti. O tipi bozuk doğulu garsona bile göstermiştim bu memeleri. Kendimi çok utanmış ve mutsuz hissediyordum.