En yakın arkadaşımla 4

Hiçbir şey diyemeden sadece nehirin yüzüne bakabiliyordum. Ben ne yapmıştım? Nehir için ben sadece bir arkadaştım. En azından ben öyle sanıyordum…

N:”Bu hikayenin sonunu nasıl görüyorsun.”

B:”Daedalus’un oğlu atinalı İkarus…Babası onun uçmanın şehvetine kapılıp yükseğe uçmamasını söyler. İkarus güneşe çok yakın uçar. Balmumundan kanatları erir ve suya düşer.”

N:”Güzel bitmeyecek diyorsun yani.”

B:”Güneşe yakın uçuyoruz diyorum”

N:”Bana neden bunu yaptın kayra?”

B:”Ben değil biz yaptık.”

N:”Biz kimiz?”

B:”İşte bu sorunun cevabını ben değil sen vereceksin.”

Nehir kafasını geri omzuma koydu. Derinden bir nefes aldı.

N:”Herşey o kadar üst üste geldi ki… Önce orkun sonra babam şimdi ise bu durum. İyi ki varsın Kayra.”

B:”İyi ki varım. İyi ki varım da, kimim ben Nehir? Arkadaşına sulanan bir sapık mı yoksa delilercesine aşık bir genç mi?”

N:”Bir sapığın koynunda yatacağımı sanmıyorum Kayra. Yine de merak ettiğim bir şey var. Nasıl bu kadar iyi olabilirsin ki?”

Nehir’e pornolardan desem beni sapık sanabilirdi. Azgın biri gibi gözükmek istemiyordum. O yüzden

B:”Öğrendim.Senin için öğrendim. Sadece seni daha mutlu edebilmek için.Herşeyi senin için yapıyorum herşeyi.”

Nehir sessizce uzanmaya devam ediyordu. Aramızda ki garip bu bağı çözmem gerekiyordu. Bu riski alıp soracaktım. Ya birbirimizin olacağız ya da iki yabancı…

B:”Ya sen, Kimsin sen Nehir. Koynumda yatanın kim olduğunu bilmek isterim.”

N:”Kafası karışık kızım , fırtınalı denizlerde ki gibiyim.”

B:”Fazla şairane oldu. Benimle çok takılıyorsun.Bir şiir okumamı ister misin?”

N:”Lütfen…”

B:” Son anımı anına katmak isterim,

Sensiz biten geceleri değilde

Yastığımda uyandığın günleri dilerim.

Sensiz biten heceleri değilde

Adını adıma katmak isterim

(şiir bana aittir.)

Senin olmadığın bir cennette bana yer yok Nehir. Senim olmak istiyorum. Seninle olmak istiyorum. Sabahlarım senin olsun. Yaşamım hükmün olsun istiyorum. Ben seni istiyorum Nehir.”

N:”Son kısımlar da umarım şiire dahildir.”

Nehir’in son dediğine hiçbir şey diyemedim. Kafasını koynumdan kaldırıp yatağın köşesine geçtim. Üstümü giyindim ve ayağa kalktım.

N:”Dışarı çıkmak ister misin?”

B:”Nereden bahsediyorsun?”

N:”Eski dershanenin karşısında ki mekânı hatırlıyor musun?”

B:”Hani şu orkunla gittiğiniz.”

N:”Evet.Orkunla gittiğimiz.”

Gereksiz bir drama yaratmak iistemiyordum. Aptal aptal sırıtıp olur gideriz dedim.

N:”Süper.2 dakika ver bana hazırlanıyorum”

… Yol boyunca hiç konuşmadık. Muhtemelen ikimiz de sabah ki yaşadıklarımızı düşünüyorduk.Neler oldu. Neler oluyor Niye gidiyorduk bir yerlere… Kafamı yere doğru çevirip Nehir’in ayaklarına odaklanarak yürümeye devam ettim. Düşünüyor izlenimi versem de sadece ayaklarını kesiyordum. Henüz öpememiştim. Oysa ki Arkadaş olduğumuz zamanlar kurduğum tüm fanteziler sütten beyaz ayakları ile ilgiliydi. Öylesine spontane gelişmişti ki olaylar hiçbirşey planlayamamıştım bile… Ben böylece düşünürken Nehir birden ayağını burktu. tam yere düşecekken belinden kavradım onu. Acıyor. Ayağım acıyor diyordu. Yavaşça ayakkabısını çıkardım. Çorap giymemişti. Küçücük ayaklarını ikici avucumla bir tuttum. Burası acıyor mu? Burası acıyor mu? diyordum. Ardından hafif bir öpücük kondurdum ayağının üstüne. Geçicek bak kafe çok yakın koluma gir orada oturup dinlenirsin dedim.Ama nehir ayağa kalkamıyordu. Kucağıma almam gerekecekti. Neredeyse benle aynı boyda olsada kucağıma almayı başardım. Benim derdim onu düşürmeden kafeye götürmekken. Onun derdi bambaşkaydı. Eteğim diyordu. Eteğim havalanıyor Kayra lütfen tutar mısın dedi. Elim şimdi diz kapağından kalçalarına kadar çıkmıştı… Kafeye kadar böyle taşıdım nehir’i

Kafe’de beklenmedik bir misafir vardı. Orkun. Nehir’i sandalyeye oturur oturtmaz masası’ndan kalkıp Nehir’in yanına geldi. Hemencecik eğilip Nehir’in ellerini ellerine hapsetti. Nehir ellerini çekmeye çalışsa da orkun izin vermiyor gibiydi. Nehir’in bakışlarından rahatsız olduğunu anladım ve Orkun’un elinden tutup geri çektim. Kız istemiyor işte birader uzak dur in misin cin misin dedim. Orkun sandığımdan daha cüretkardı. Biricik sevgilisiydim dedi. Arkadaşları arkadan sırıtmaya başlamıştı. Hiç olasılık vermesem de Nehir Orkun’un bu ilgisine kanıp yeniden aşık olabilirdi ki Nehir benim bile beklemediğim birşey yaptı. Sevgilim uzaklaştırır mısın şunun yanımdan dedi ve boynuma sarıldı. Orkun da en az benim kadar şaşırmış sevgili ha diyerek bizden uzaklaştı. Aynı şeyleri bende içimden tekrar ediyordum. Sevgilim ha? 4 oğlan birden bize daha doğrusu bana ters ters bakmaya başladı. Kendi aralarında fısıldaşıyor, Sonra birden bana göz deviriyorlardı. Nehir ise Orkun’un bana baktığı her an kâh yanağıma bir öpücük konduruyor kâh elimi tutuyordu. Bir an ne oldu bilmiyorum ama Orkun bize doğru gelmeye niyetlendi. Nehirse bunu fark edip bir anda boynuma sarıldı. Bunu ben bile beklemiyordum. Olanları sessizce izlemekten başka çarem yoktu…

Mekandan ayrılıp eve dönerken Nehir benle hiç konuşmadı. Benim ise kafam bi hayli karışmıştı. Kafeye oturup bir sipariş vermemiştik. Nehir ne zaman orkunu görse beni sevgiye boğuyordu. Bütün bunların tek bir cevabı vardı ve ben de bunu biliyordum. Nehir nasıl biliyordu bilmiyorum ama orkunun burada olduğunu biliyordu.Orkunu kıskandırmak için bana sevgilim bile demişti. Belki de Nehir baştan beri beni Orkun’un intikamını almak için kullanıyordu zira Orkun Nehir’i Nehir’in en yakın arkadaşı ile aldatmıştı.
Bu sessizliği bozmanın vakti gelmişti…

B:”Neden nehir neden? Neden bunu yapıyorsun bana neden? Delirtmek mi istiyorsun beni? Şu denyo da bulupta ben de bulamadığın nedir? Kibarım zekiyim gelecek vaadediyorum. Sana aşığım. Daha ne istiyorsun benden. Kusura bakma ama ben senin için 1 yıl bekledim. Hiç sana yan gözle baktığımı hissettin mi? Kalbime yalnızlık batarken bir gün bile ağladığımı gördün mü? “

Nehir sayışmalarıma hiç tepki vermiyordu. Benden önde gidiyordu. Duyduğunu biliyordum.
Muhtemelen ağlıyordu da ama çok geçti. Tanrılara lanet bir gururum vardı. Artık dönülmez noktaydım. Ya biz olacaktık ya hiç.

B:”Yapma N’olursun Nehir. Değerimi anlaman için ne yapmamı istiyorsun benim de mi aldatmam gerekiyor? Kusura bakma ama kimsenin yedeği olamam ben. Şu yaşıma kadar yalnız dualarımla ve hayalinle yaşadım. Anılarınla devam edebilirim. Tam şimdi cevap ver hatta eve kadar düşün.”

Bu gerekliydi. Geleceğimiz için gerekliydi. Nehir eve kadar hiç konuşmadı… İşte o an geliyordu… Anahtarı kapıya taktım. Çevirmeye gücüm yoktu. Nehir beni arkaya itip hızlıca kapıyı açıp içeri girdi. Bir adım atıp durdu. Arkası bana dönüktü. İçeri girmemi bekliyordu… Kapıyı kapatıp İçeri girdim ve elimi omzuna attım.

Aniden önünü dönüp beni kapıya doğru itti. Gülümseyerek dudaklarıma yaklaştı. Gözleri küçüldükte küçülüyordu. İşte yeniden başlıyorduk… Elimi başının arkasına atıp kendime çektim. Dudaklarını kendiminkilere yapıştırdım. Deli gibi öpüşüyorduk. Pembe dudakları ve bembeyaz teni. Vücudumun gölgesinde kayboluyordu. Bir elini pantolonumum fermuarına attı. Burada olmaz dedim. Burada olmaz. Yatağımıza geçelim. Yatağımıza…

Nehir eskisinden daha hırçındı elimden tuttu ve koşmaya başladı. Bana koşarken dalganan saçlarını izlemek kalıyordu. Odaya girer girmez elimle birlikte beni savurdu. Yatağın üzerine düştüm. Öpüşme seansımıza devam ediyorduk. Yer yer dilini ısırıyordum. Her gözümü açtığımda yarattığım canavarı görüyordum. Nehir bir eliyle gömleğimi açarken bir eliyle de fermuarımı açıyordu. Sikimi ellemesi ile tüm vücudum irkildi. Dudaklarımı bıraktı. Doğrulmamı bekledi. Ben doğrulur doğrulmaz. Aletemin başını emmeye başladı. Öpmek değil emmek diyorum çünkü Gerçekten emiyordu. Zevki her zerremde hissediyordum. Al. Al hepsini al Ahhh nehir. Sevgilim. Sevgilim al hepsini al. Kontrollü kaybetmiş sadece zevkten ahlıyordum. Bu kez yatakta oturan o değil bendim.Pozisyon değiştirmiş gibiydik. Bu kez zevkten kuduran o değil bendim. Ne kadar yalvarsam da nehir beni dinlemiyordu. Arada bir emmeyi bırakıp dilini sikimin altına sürtüyordu. Bu ani duraklar beni gittikçe delirtiyordu. Bir anda kendime hakim olamayıp nehirin kafasını sikime bastırdım. Nehir Dur nefes alamıyorum Dur diye bağırıyordu ki benim kulaklarım kendi ahlamamdan başka bir şey duyamıyordum. Boşalmak istiyordum. Nehir’in içine. Ağzına veya yüzüne. Bir anda onu yatağa çektim. Üstüne çıkıp penisimi hunharca ağzına sokuyordum. Gözlerimi açtığımda tek görebildiğim şey Nehir’in akan gözyaşları idi. Ama o an boşalmaya öyle bir yaklaşmıştım ki sikimi ağzından çıkarıp dudaklarının üstüne koydum. Hayır böyle olmayacaktı. Bir şeyi unutmuştum. Ayaklarını…. Hızlıca penisimi geri çektim. Ayak ucuna geçip ayaklarını yukarı kaldırdım. Sikimi orta mesafeye getirip bir anda ayakları ile kapladım. Şimdi sikim sopsoğuk ayaklarının arasında kaybolmuştu. Bu yumuşak ve soğuk yapıya fazla dayanamayacaktım. Ayaklarını daha doğrusu ayak parmağını sikimin tam ucuna bastırdım işte geliyordum. Şimdiye kadar hiç olmadığı kadar tazikli ve zevkli… Öylesine tazikli boşalmıştım ki meni ayak parmaklarının bile içerisinden kaçıp dudağının kenarına çarptı. Tek gözümü açıp enkaza bakmak isterken. Dudağının kenarını yalayan nehiri fark ettim. Sikim durmuyordu. Belki 10 saniye olmuştu ama hala içeriden fışkırıyordu. İşte tam da o son çıkış zevkine geldiğinde ayak parmağını daha bi sıkı bastırdım penisimin ucuna. Gözlerim kararacak kadar zevk almıştım. Bir erkek boşalırken titrer mi? Ben titriyordum…
Sikimi zar zor ayaklarının arasından çekip Nehir’in yanına düştüm. İkimizde perişan bir halde tavana bakıyorduk. Elini son kez sikimin ucuna attı ve kalan spermleri parmağıyla sıyırıp ağzına götürdü. Ne istiyorsun be kadın dedim içimden. Sakso bile bu kadar zevk veriyorsa tanrı bilir am’ı ne kadar zevk verecektir diye düşündüm…

Şimdi ikimizde yatağımda yanyana yatıyorduk tek kelime etmeden. İkimizinde bir bacağı dışarıdaydı. her ne kadar daha yeni boşalmış olsamda bana yakın olan bacağına elimi attım. Bir anda sözleşmiş gibi birbirimize baktık. Yavaşça birbirimize yaklaşıp son bir öpücük kondurduk.

B:”Cevabın bu muydu?”

Nehir Önce gözlerimi ardından dudaklarımı süzdü. Ardından hafif bir gülümseme ile…

N:”Sen bizden başka arkadaşıyla sevişen tanıyor musun Hmm?”