DÖNÜM NOKTASI-5

Bizimkiler akşamüstüne doğru geri döndüler. Annem ve babam akşama, tanıştıkları aileyle dışarı çıkacaklarını söylediler. Helin ile ben yalnız kalacaktık. Tatil bitmeden Helin ile bir şeyler yaşayabilir miyim diye düşünüyordum. Annem ve babam hazırlanıp çıktılar. Helin ve ben de terastaki koltukta yerimizi aldık. Helin’in geçtiğimiz gün bacağıyla penisimi okşadığı koltuktaydık. Aynı şekilde oturmuştuk, acaba tekrar yapar mı diye bekliyordum. O an tuvalet ihtiyacım için içeri girdim. Orada aklıma külotumu çıkarmak ve sadece şortla kalmak geldi. Bacaklarıyla dokunacak olursa bu defa daha rahat hissedebilirdim. Aklıma geleni uygulayıp Helin’in yanına geldim.

– Yarın dönüyoruz he

H: Evet yaa ne ara başladı tatil ne ara bitti anlamadım.

– Dönelim artık ya ben sıkılmaya başlamıştım.

H: Ben çok sıkılmadım da Serkan’la görüşemedik ya bu süreçte bana yetti.

– Dönünce hemen görüşecek misiniz?

Konuyu bir şekilde Serkan’la yaptıkları şeylere getirmek istiyordum. Bu şekilde cinsellik konusu açılırsa biraz daha rahat konuşabilirdim. Hatta belki de geçtiğimiz gün yaptığı şeyi de sorabilirdim.

H: Görüşürüz tabi özledik birbirimizi.

– Nerede görüşeceksiniz bakayım, diye muzipçe bir soru sordum. Helin biraz kızarmıştı, utandığını fark edebiliyordum. Bu utancının üzerine gitmem gerek diye düşündüm.

– Evine mi gideceksin Serkan’ın?

H: Niye öyle sordun abi?

– Kızım ben saf mıyım sence? Benim hiç sevgilim olmadı mı? Neler yaptığınızı bilmiyor muyum ben?

H: Ya tabi ama biz de herkesin yaptığını yapıyoruz öyle çok abartı bir şeyler yok.

– Yapacaksınız tabi gençsiniz. Ama işte bazı şeylerde dikkatli olun. Mesela hayatınıza kalıcı izler bırakmayın.

Helin, benim tepkimi gördüğü için biraz daha rahatlamıştı. Serkan ile ilk sevgili oldukları dönemde de benimle konuştuğundan, sevgililik meselelerinde benle konuşmaya alışkındı. Bu konu aramızda bir ilk olsa da yine abi-kardeş muhabbet ettiğimizi düşünüyor olabilirdi. Bu sırada ayaklarını yine koltuğun üstüne toplamıştı. Şortu tıpkı geçtiğimiz gün olduğu gibi bacaklarının arasına sıkışmış haldeydi. Bense içimde külot da olmadığından kalkık halde olan penisimi gizlemek için bacak bacak üstüne atmış şekildeydim. Helin’in bacak arasını gördükçe penisim, bacaklarımın arasına daha çok sıkışıyordu. Bu şekilde Helin’in cinsel hayatı ile ilgili konuşmaya devam ediyorduk.

H: Kalıcı bir iz derken?

– Bakiresindir bence hala.

H: Tabi ki abi.

– Heh işte ne kadar birbirinizi severseniz sevin, bekaretine dokunmak kalıcı iz olur. Olur da bir gün ayrılırsanız bunun geri dönüşü yok. Bak biz Cemre ablanla evleniriz falan diyorduk ama noldu? Bir anda bitiveriyor. Ben onun hayatında hiç kalıcı iz bırakmadım, güzelce ayrıldık.

Bu verdiğim örnekle benim de iki sene önce ayrıldığım sevgilim Cemre ile bir şeyler yaptığımı anlasın ve bunu bilsin istiyordum. Onun da merakını cezbetmek, ne yaptığımızı sorgulamasını sağlamak istemiştim. Bu sayede birkaç örnek verebilir, belki de onun dikkatini çekebilirdim.

H: Bizim evde de mi yapıyordunuz?

– Evet sizin olmadığınız zamanlar geliyorduk.

H: Biz varken bir şey yaptınız mı hiç? (Gülerek)

– Hayır canım o kadar ileri gitmedik. Yani ben biraz dokunuyordum gizli gizli. Bazen o dokunuyordu. Odamda bazen yalnız kalıyorduk orada birkaç bir şey oldu tabi.

H: Kızı rahat bırakmıyormuşsun hiç. (Gülerek)

– Asıl ben eve girmeden yapıyordum ne yaparsam. Aşağıda karşılıyordum ya bize oturmaya geldiğinde falan asansöre biniyorduk yukarı çıkana kadar devam (Gülerek). Yedinci katta oturmamızın en büyük avantajı oydu.

Bunları söyledikten sonra biraz daha detay vermek istedim. Hem aklıma Cemre ile o dönemler yaptıklarımız geldi hem de Helin’i etkilemek istiyordum. Belki benim yaptıklarım fikir olursa, bunu Serkan’la da yaparlar diye düşünmüştüm.

– Kot pantolonunu çok seviyordum. Gelirken onu giyiyordu buraya işte siz varken. Asansöre binince tişörtünü yukarı sıyırıyordum göbeği ve beli açılıyordu. Poposu da ortaya çıkıyordu. O manzarayı çok severdim (Gülerek)

H: Ya yakalansanız napacaktın? (Gülerek)

– Ona göre yapıyorduk herhalde kata gelirken duruyordum. Yani işte bu tarz şeyler olabilir bunlar normal. Sadece kendine dikkat et dediğimi unutma. Onun dışında sevdiğin biriyle olduğun zaman bence hiçbir problem yok.

H: Zaten beni biliyorsun abi öyle bir kız olmadığımı.

– O yüzden güveniyorum zaten sana.

Son cümlemi kurarken elimi bacağına atmıştım. Bu cümleden sonra ben telefonuma yöneldim. Artık ondan bir karşılık bekliyordum. Belki de beklentim boşaydı. Abi-kardeş konuşmuştuk ve bitmişti. Göz ucuyla Helin’i izliyordum. Elinde telefonu sosyal medyada dolanıyor gibiydi. Bacakları yine çok güzel görünüyordu ve ben izlemekten kendimi alamıyordum. Biraz daha konuşmadan geçince ümidi kesmiştim. Derken Helin, yarı çekinir bir sesle soru sordu.

H: Abi iki sene oldu demi siz ayrılalı?

– Evet. İşte ayrıldığımızda Haziran’dı biliyorsun. Tam iki yıl falan olmuş.

H: Abi sen napıyorsun peki o günden bu yana?

– Nasıl yani?

H: O işleri işte.

– Hee, yani kendi kendime ilgileniyorum diyelim.

H: Bir şeyler izleyerek mi?

– Evet, dedim ama daha rahat olacağımı sanıyordum. Ben de çok heyecanlanmış bir haldeydim. Resmen benim cinsel hayatımı konuşuyorduk. Konuştuğum kişi de kardeşimdi. Abisinin ne yaptığını merak ediyordu.

H: Abi bak kızmayacaksın ama bir şey demek istiyorum, dedikten sonra yalnızca kafamı sallayabildim.

H: Sana yardım edeyim mi? Bir kerelik sadece…

Büyülenmiş gibiydim, zaman durmuştu sanki. Ne demeye çalıştığını düşünüyordum ama yardımdan kastının ne olduğunu anlayabilecek kadar da bilinçliydim. Ne tepki vermem gerektiğini hızla düşünmeye koyuldum. Ona kızmalı mıydım? Ben senin abinim bu ne demek mi demeliydim? Yoksa tatil başından beri arzuladığım şeyi elde mi etmeliydim? Gerçekten de iki senedir hiçbir kız bana dokunmamıştı. Bu süreden sonra bana ilk dokunan el kardeşimin eli mi olacaktı? Tüm bu düşünceler etrafında kaybolmuşken ağzımdan iki kelime döküldü;

-Et bakalım…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir