DÖNÜM NOKTASI-11

Akşam boyunca bana karşı istekli olan kardeşim, bu cümlemle birlikte resmen daha da rayından çıkmıştı. Öpücüklerime oldukça iştahlı şekilde karşılık vermeye başladı. Kendini kucağıma atıp bir yandan öpüşmeye, bir yandan da penisimin üstünde hızlıca sürtünmeye devam ediyordu. Kardeşimi ince belinden kavramış, penisimin üstünde hareketine yardımcı oluyordum. Helin oldukça kıvrak hareket ediyor, bir yandan da boynumu, kulağımı öperek beni iyice yükseltiyordu. Kulağıma yaklaşıp;

H: Odama götürsene beni, dediğinde artık iplerin koptuğunu anlamıştım. Koltuktan kalkarken kucağımdan onu indirmedim. Boynuma sarılmış bir şekilde birlikte ayağa kalktık. Bu halde odasına girdik ve onu yatağına bıraktım. Yatağının yanında duran çantasına uzanıp içerisinden, her fırsatta çıkarıp evdeki herkesin eline döktüğü güzel kokan losyonunu çıkardı. Biraz eline döktükten sonra losyonu bana uzattı.

H: Hadi sür bunu.

Helin tekrardan yatağına uzanmış, bacaklarını yukarı doğru kaldırmıştı. Halen sırılsıklam olan cinsel organı ve altında ufacık gözüken pembe arka deliği tamamen karşımdaydı. Losyonu sürmeden önce ellerimle iki deliğine de masaj yaptım. Sonrasında da bir anda harekete geçerek dudaklarımı cinsel organına dayadım. Klitorisini ağzıma alıyor ve emiyordum. Kardeşimin penisimi ağzına almasına ben de böyle karşılık vermiştim. Helin’in zevk sularını emiyor, içime çekiyordum. Sadece cinsel organıyla sınırlı kalmayıp arka deliğinin etrafına da dilimi sürüyordum. Helin bacaklarını iyice aralamış, aldığı zevkin etkisiyle saçlarımı sıkıca tutmuş bacak arasına doğru kafamı bastırıyordu. O kadar tatlı inliyordu ki sabaha kadar bu şekilde onu yalayıp emebilirdim ama bir yerde durmalıydım. Bizimkiler eve geri gelmeden önce, o pembe ufak deliğe girmek istiyordum. Losyonun kapağını açıp bolca elime döktüm. Sonra da kardeşimin arka deliğine iyice sürmeye başladım. Önce bir parmak, sonrasında iki ve üç parmak olmak şekilde kardeşimin poposundan parmaklarımı sokuyordum. Bunları yaptıktan sonra yatağın yanında ayağa kalktım ve losyonu kardeşime verdim.

– Sür bakalım sen de.

Helin losyonu penisimin üstüne döküp, penisimi sıkıca kavradı ve ileri geri losyonu yedirmeye başladı. Penisimin her yerini iyice kayganlaştırdıktan sonra da tekrar yatağa döndüm. Helin’in belinin altına yastığını koyarak onu biraz daha yükselttim. Penisimi bacaklarının arasına getirip, arka deliğine doğru baskı yapmaya başladım. Kardeşim hem zevk alıyor hem de biraz canı yanıyordu. Yavaş yavaş alıştıra alıştıra içine girecektim. Bu sırada penisimi cinsel organına da temas ettiriyor, ona sürtünüyordum. Kardeşimden hiç durmadan akan zevk suları da penisimi ıslatmaya ve kaygan hale getirmeye yeterdi. O esnada penisimi dik bir konumda cinsel organının içine doğru da yaslıyordum. Sanki içine girecekmiş gibi yapıyor ama devamını getirmiyordum. Helin hala kısık sesle inlemeye devam ediyordu. O sırada belli belirsiz bir şey söyledi ama ben duymadım.

– Efendim?

Helin nefes nefeseydi. Aldığı zevki gözlerini açamamasından anlıyordum. Cinsel organı bir an olsun kurumuyordu. Az önce belli belirsiz söylediği şeyi şimdi çok daha açıkça söyledi;

H: Oraya soksana abi.

Helin’in üstüne doğru kapandım. Dudaklarından onu öpmeye başladım. Yine az önceki iştahla, dilimi emerek, dudaklarımı ısırarak öpüşüyordu benimle. Aşağıdan penisimle cinsel organına baskı yapmaya devam ediyordum. Kardeşim öpüşürken dahi nefes nefese halde “sok, sok şunu” diye inliyordu.

– Hayır, sen bakiresin.

H: Abi birazını sok bari. Hemen ucunda değildir zar bir şey olmaz. Hadi lütfen.

– Riske giremeyiz güzelim. Hem şimdi arkandan gireceğim zaten içine.

H: Hadi o zaman sok artık bir yerime sok neresi olursa olsun.

Helin resmen altımda kıvranıyordu. İlk kez onu bu kadar azgın görüyordum. Onun tam bu ateşli anını yakalamışken her şeyi yapabileceğimi biliyordum. Gerçekten bir an ön tarafından içine girip kızlığını bozmayı düşündüm. Bunu yapamazdım, kız kardeşimi ilk kez ben bozamazdım. Kendi kendimi bu şekilde engelleyip penisimi yeniden arka deliğine yasladım. Kardeşim resmen bana teslim olmuş durumdaydı. Kendini hiç kasmıyordu bile. Yavaş yavaş penisimi içine iterken canının yandığını da hissedebiliyordum. Oysa canının yanmasına bile aldanmıyor, “Evet, giriyor, sok evet” diye inleyerek beni daha da havaya sokuyordu. Tam da o anda penisimin başı ufak bir ses de çıkararak kardeşimin dar deliğinden içeri girdi.

H: Ahhh, evet şu an içimde.

– Girdim abicim içindeyim.

İlk kez bir kızın arka deliğinden içeri giriyordum. Bunun benim için ilk olmasının yanında, bir de kardeşimle yaşıyor olmam çok farklı hissettiriyordu. Şu anda kız kardeşimin vücudunun içinde benim penisim vardı. Onun deliğini abisinin penisi doldurmuştu. Kardeşimin zevkle inlemeleri benim sayemdeydi. Kardeşimin yatağındaydık, onun odasındaydık. Her zaman odasına gelip, ders çalışırken onu kontrol ederdim. Bilgisayarında beraber video izler, bazen film izlerdik. Bu odaya yabancı değildim ama şu an aynı odada kardeşimi sikiyordum…

Olayın bu boyutunu düşünmekten kardeşimin içinde hiç hareket etmeden bekliyordum. Aslında bilinçsiz yaptığım bu eylem işe yaramıştı. Helin’in arka deliği penisimi sıkıca kavramış, yavaş yavaş penisimin içinde olmasına alışmıştı. Canının yanması azalmıştı. Kendime geldiğimde devam etmem gerektiğinin de farkına vardım. Yavaş hareketlerde kendimi ileri doğru attıkça, kardeşimin daracık deliğine daha çok giriyordum. Helin biraz acı ve yüksek bir zevkle inlemeye devam ediyordu. O da elini kendi cinsel organına atmış oynuyordu. Biraz daha içine girdikten sonra artık git-gel yapmaya başladım. Penisimin tamamını sokmuş değildim, yarısı içindeydi. Başına kadar geri çekip sonra tekrar yarısını içine sokuyordum. Helin o sırada bacaklarını belime dolayıp aşağıya doğru baskı yapmaya başladı. O baskı yaptıkça penisimin birazı daha içine giriyordu. En sonunda tamamını içine sokmuştum. Şimdi birazcık geri çekip sonrasında tekrar tamamını deliğine sokuyordum. Sonuna kadar içine girdiğimde kasıklarım onun kalçalarına ve bacaklarına çarpıyor, izlediğim porno videolardaki gibi bir ses odaya yayılıyordu. İkimiz de duruma alıştıktan sonra hızlanmaya da başlamıştım. Helin’in içinde hızlıca gidip geliyor, kardeşime tabiri yerindeyse pompalıyordum.

Zevkin artık doruk noktasına ulaşmak üzereydik. O sırada bizi kendimize aşağıdan çalan zilin sesi getirdi. Bir anda irkildik ve durduk. Bu gelen kimdi? Helin’in içinden çıkarak diyafona bastım, gelen annemdi. Helin’in odasına dönüp;

– Çabuk toparlan annemler geldi.

H: Oha ciddi misin?

Bu tepkisi şu anlama geliyordu; biz çok şanslıydık. Çünkü aşağıdan kapıyı çalmaları çok nadir görülen bir şeydi. Genellikle apartman kapısını ve evin kapısını anahtarla açarak içeri girerlerdi. Eğer her zamanki gibi yapsalardı bizi Helin’in odasına çırılçıplak basabilirlerdi. Helin’in kıyafetleri banyoda, benim kıyafetlerim salondaydı. Kardeşim yarım kalmış olmasının da etkisiyle biraz söylenerek banyoya girdi. Ben de salona geçip hemen üstümü toparladım. Giyinirken evin zili de çalmıştı. Kapıyı açtım, annem içeri girdi. Babam ise saat geç olduğu için sokakta arabayı park edecek yer arıyordu. Zaten o yüzden annem anahtarını çantasında hemen bulamayacağı için kapıyı çalmıştı. Bu gelişme, bizim hayatımızı kurtarmıştı…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir