Ders Çalışamadım – 1

not: Ders Çalışamadım hikayesinde rol alan tüm karakterler reşittir*

Adresi kontrol ettim. Evet, doğru yerdeydim. Beş katlı, tozpembe boyalı apartman binası, duvarındaki grafitiler ve önünde park edilmiş araçlarla pek de ihtişamlı görünmüyordu. Dairelerin balkonlarından çeşitli saksı bitkileri başını uzatmış, en alt katın penceresinde, parmaklıkların arasında dolaşan bir sokak kedisi kocaman gözleriyle bana bakıyordu. İçeri girsem iyi olacaktı. Cep telefonumdan Özlem’in bana atmış olduğu mesaja baktım. Daire numarasını ve katını söylemişti. Kapının yanındaki zımbırtıdan numarayı buldum ve zile bastım. Kısa bir süre siyah boyalı demir kapının kilidi gürültülü bir şekilde açıldı. Ders Çalışamadım. Kapıyı açtığım gibi tozlu ve durmuş hava suratımı yaladı. İçeri girdim ve beton spiral merdivenlerden yukarı çıkmaya başladım.

Ben Gökhan. On sekiz yaşındayım ve lise son sınıfa gidiyorum. Boyum 1.80 civarı, kilom ise 78. Siyah, dalgalı saçlarım, esmer bir tenim ve geniş omuzlarım var. Boş zamanımda tenis oynamayı ve yüzmeyi severim. Sınav senesi olmasına rağmen sporumu aksatmadım, yani aynı zamanda oldukça kaslıyım. Ayrıca yeşil gözlere ve devamlı tıraş olmama rağmen kurtulamadığım çok kısa bir sakala sahibim. Biraz dalgın, zevkine düşkün ve benim yaşımda olan her genç gibi azgın bir mizacım var.

Ders Çalışamadım

Anlatacağım olaylar, ikinci dönem geometri yazılısından önceki gün yaşandı. Normalde derslerim fena değildir, ama geometri hiçbir zaman ilgilendiğim bir konu olmadı. Geometri sınavlarım genelde kötü geçiyordu ve ben de zaten yaklaşan üniversite sınavı yüzünden stresli olan annemden azar işitmek durumunda kalıyordum. O günün sabahı, okulda arkadaşlarıma geometri derdimden yakınırken bizim sınıftan Özlem, beraber çalışmamızı önermiş ve beni evine davet etmişti. Bu beni şaşırtmıştı, çünkü Özlem birkaç yakın arkadaşı dışında kimseyle iletişim kurmazdı. Güzel bir kızdı, ve ben de dâhil dönemin bütün erkekleri tarafından arzulanıyordu. Belki ulaşılmazlığının da buna katkısı vardı, erkeklere karşı genelde soğuk davranırdı. Bu yüzden onun beni evine davet etmesi ve onunla özel zaman geçirmek beni heyecanlandırıyordu. Tabi, arkadaşlarımın şakalaşmalarının aksine herhangi bir şey yaşanmasını beklemiyordum. Özlem’in evine geometri çalışmak için gidecektim ve öyle de yapacaktım.

Apartmanın basamaklarını çıkıp üçüncü kata vardığımda Özlem kapı eşiğinde bekliyordu. Beni güler yüzle karşıladı. (G: Gökhan (Ben), Ö: Özlem) Ö: Hoş geldin Gökhan. Kapıda bekleme öyle içeri gel. G: Hoş bulduk, teşekkürler. Sırtımda taşıdığım okul çantasını yere bıraktım. Sınıf arkadaşımın evi çok büyük değildi, ama oldukça güzeldi. Mobilyaların çoğu antikaydı, bu da eve bir samimiyet ve cazibe katıyordu. Duvarlarda Özlem ve ailesinin fotoğrafları asılıydı. Özlem’in kendisi ise normalde olduğundan bile güzeldi. Okul üniformalarını çıkartmış, üstüne bir crop, altına ise kısa bir kot pantolon giymişti. Giysisinin üzerinden göğüsleri seçiliyordu, bu on sekiz yaşındaki ergen bir erkeği heyecanlandırmaya yeter de artardı bile.

Özlem, beyaz tene ve uzun, kumral saçlara sahipti. Mavi gözleri yüzünü tamamlıyor, güzelliğini daha da öne çıkarıyordu. İnce bir beli, orta boy göğüsleri ve mükemmel bir götü vardı. Benim ve okulun diğer erkeklerinin onu sikmek istemesi boşuna değildi, onu bu kıyafetlerle görmek bunun bir kez daha farkına varmamı sağlamıştı. Çalışmaya başlamadan önce salona geçtik ve biraz muhabbet ettik. Akranlarımızla ilgili dedikodu yaptık. Sınavlardan, okuldan, ebeveynlerimizden şikayet ettik. Özlem, okulda olduğundan çok daha cana yakındı. Belki de gerçekten benimle yakınlaşmak istiyor diye düşündüm.Bir süre sonra, gözüm duvardaki aile fotoğrafına takıldı.

Özlem şimdiki halinden çok farklı gözükmüyordu, yani çok önceden çekilmiş olamazdı. Özlem ve eşinin yanında poz vermiş babası, vasat bir herif gibi görünüyordu. Annesi ise aksine sarışın saçları, belirgin elmacık kemikleri ve dolgun göğüsleri ile, yaşına rağmen oldukça güzel bir kadındı. Evde kimsenin olmaması işte o an dikkatimi çekti. Özlem’e sordum: \-Eeee, sizinkiler henüz eve gelmedi sanırım? \-Onlar mı, şey, annemin bu gün fazladan işi çıkmış. Geç gelecekmiş. Babam da zaten şehir dışında. Baş başayız yani. Kız, ince dudaklarıyla bana sırıttı. Ben de ona sırıttım. Bu akşam bir şeyler olacağını hissediyordum ama tam olarak neler yaşayacağımdan henüz habersizdim.**-Devamı Gelecek-**