Değişimin Böylesi 14

Günü etrafta gezinerek ve çevreyi tanıyarak geçirdim. Havuza gittim. Gerçekten havuz mükemmeldi. Eve yerleş falan derken günü tamamladım. Yorulmuştum. Erkenden uyudum çünkü sabah erkenden işe gitmem gerekiyordu ve ben daha büronun yerini bilmiyordum. İlk günden geç kalamazdım. İyi izlenim bırakmak her zaman fayda sağlar. Sabah erkenden kalktım. Duşumu aldım. Hazırlanıp çıktım. Büroyu naviye girdim. Mesafe çok uzakta değildi. Yaklaşık 20 dakika sonra büronun önündeydim. Saat daha erkendi. O yüzden yakınlarda bi yerde kahvaltı yapmaya karar verdim. Çaprazda bi kahvaltı salonu vardı. Hemen oraya geçtim. Bi kaç poğaça börek alıp boş bir masaya oturdum. Çaprazımdaki bir çocuk dikkatimi çekti. Kafasını bilgisayardan kaldırmıyor. Çevresindeki masalardaki kızlar da gözlerini çocuktan alamıyordu. Bunun umurunda falan değildi. Eleman pür dikkat pcye bakıyordu. Gerçekten yakışıklı bir tipti. Boşverip önüme döndüm. Çaprazımdaki bir fıstık da beni kesiyordu. Dikkatimi çekti. Dikkatimi çektiğini anlasın diye de gözlüğümü hafif indirip camların üstünden ona baktım. Ona baktığımı gördüğünden emin olduktan sonra güneş gözlüğümü geri taktım. Artık saat geliyordu. Bi çay daha içip kalktım. Çaprazdaki kıza bi bakış daha attım ve yanından geçerken kartımı uzatıp “sıkılırsan ara” dedim. Bişey demesini beklemeden yürüdüm. Arkamdan gülüşmeleri duyabiliyordum. Binaya girdim. Bölüm şefini buldum. O da beni bölge müdürü ile tanıştırdı. Yapacağımız işler konuşuldu. Yeni iş anlaşmalarında sistemimin tanıtımlarının yapılmasını istedi. Daha sonra da partnerimin birazdan burada olacağını öğrendim. Yaklaşık 5 dakika sonra az önce kahvaltı salonunda gördüğüm pcye bakan yakışıklı çocuk karşımdaydı. Tanıştık. Ve bize tahsis edilen ofise geçtik.

Adının Arda olduğunu Ankaralı olduğunu öğrendim. Üniden yeni mezunmuş. 2 sene olmuş. 23 yaşındaydı. Sohbet arasında ailemle yaşıyorum dedi. Şaşırarak “anne ve babanla mı?” dedim. Evet diyebildi ürkek şekilde. Çocuk çok zekiydi ama özgüveni yoktu. Belliydi. Gün boyu yeni işler üzerinde çalıştık. Mesai bitimine yakın işler bitince muhabbete daldık. “dostum Ankarayı hiç bilmiyorum. Nerelere gidilir neler yapılır bahsetsene biraz” dedim. “Neyi soruyorsun” diye cevap verdi. Yani mekanları işte. “Güzel kızlar nerde takılır?” Dedim. “Ben çok dışarı çıkan bi insan değilim daha çok inek diyebileceğin tarzda biriyim” dedi. Güldüm. “Kendine öyle yakıştırmalar yapma. Yoksa üstüne yapışıp kalır. Hadi gel birlikte gidelim” dedim. “Kusura bakma bugün olmaz” dedi. Sen bilirsin diyip zorlamadım. Görüşürüz diyerek ayrıldık. Dışarı çıkıp biraz yürüdüm. Starbucks gördüm. Ve bir kahve alıp bi masaya geçtim. Çok güzel hatunlar vardı. Beni kesen var mı diye baktım. Evet vardı. Tek oturan bir kızıl gördüm. Biraz bekledim geleni gideni yoktu. O da beni kesiyordu. Üstünde bir ip askılı altında kısacık şort vardı. Gidip bir kahve daha aldım. Ve masam kapılsın diye biraz oyalandım. Masama birileri çökmüştü bile. Kahveyi alıp kızın masasına yanaştım. “Oturabilirmiyim. Boş yer yok da” dedim. Etrafına bi bakındı. Aslında bi sürü boş yer vardı. Hınzır bir gülümseme atıp “otur bakalım” dedi. Adını sordum. Selen dedi. Ya seninki diyerek cevap verdi. Taner dedim. “Peki Taner bi sürü boş yer varken illa yanıma oturdun. Oturmak için kasada bayağı oyalandın” dedi. Gülümsedim. “Ben seni kesiyorum zannediyordum” dedim. “Meğerse sen beni kesiyormuşsun.” Sesli güldü. “ ama yine de gelen sen oldun”dedi. “Gelinmeyecek gibi değilsinki” dedim.

Selen: eee anlat bakalım? Ben: güzelliğini mi? S: vayy iyi laf. Özgüven tavan B: niye? Karşında titrememi mi istiyordun S: yok. Böyle iyi B: o zaman istediğimi rahat bir şekilde söylememin bir sakıncası yoktur diye düşünüyorum S: söyle bakalım. Çıkar ağzındaki baklayı. B: Ankaraya yeni geldim. İzmirden. Şirket geçici süre ile buraya yolladı. Buradaki bazı problemleri ve işleri çözmeliyim. Ama yalnızım ve kimsem yok. Bana Ankaraki hayatı öğretecek biri lazım. Bu sen niye olmayasın diye düşündüm S: sadece gezi rehberin mi olmamı istiyorsun B: sen sadece gezi rehberim mi olmak istersin. S: sen söyledin ben sordum. B: o zaman şöyle söyleyeyim bu geceki rehberim sen ol her konuda. Bakalım neler olacak gece karar versin. S: gezi rehberin olamam. Ama istersen gece takılabiliriz. B: nerde? S: evimde B: ne zaman gidiyoruz. S: önce yemek yiyelim ben acıktım B: starbucksta yemek satılıyor mu? S: hahahaha

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir