Çığrından Çıkan Tadilat

Selam, ismim Melisa, Adana’da yaşıyorum. 26 yaşında, 1.66 boyunda, 57 kiloda, esmer, iri göğüslü ve dolgun popolu, kaşar ruhlu bir kadınım. Yıllardır spor yaptığım için vücudum çok fit ve şekilli. Lise son sınıfta başlayan seks hayatım üniversitede dolu dizgin devam etti. Üniversite sonrası da sürekli sevgili değiştirdim. Canım çok sikişmek istediğinde hep yeni birini bulmak gibi bir huyum var.

Çok yakın kız arkadaşım olan Duygu’nun babası ile aramda geçiyor bu hikaye. Duygu ile liseden beri çok yakın arkadaşız. Duygu’nun babası Yüksel amca 51 yaşında, yaptığı işe göre vücudunu salmış, kıllı, göbekli birisi. Fit olmayan vücuduna rağmen, 1.80’lik boyuyla şişman bir Herkül gibi duruyor. Yüksel amcanın tadilat yapan bir işyeri var. Daha çok işleri çıraklarına yaptırsa da işinin başında duran birisi.

Yüksel amca kızını çok kısıtlayan bir insan. Bu durum Duygu ile benim sinirimi bozsa da yapacak bir şeyimiz yoktu. Örneğin Duygu ile bir konsere gitmek istesek izin vermez, akşam dışarı çıkmamıza karşı çıkardı. Hatta Duygu’yu ayarttığımı düşünüp bana içten içe gıcık olduğuna emindim. Ancak ailelerimizin de birbirleriyle samimi olmasından dolayı bana pek bir şey diyemezdi. Ben genelde rahat giyinen bir kızım, Duygu’ların evde takılırken de rahat giyiniyorum. Gün içinde Yüksel amca pek evde olmuyordu, ama öğle aralarında falan geldiğinde beni şortla ve askılı tişörtle görünce kınar gibi bakıyordu. Daha doğrusu kınar gibi mi bakıyor, yoksa beni sikecek gibi mi bakıyor anlayamıyordum, suratsız birisiydi.

Evimizde tadilatlık işler olduğunda genelde Yüksel amcayı çağırıyorduk ve hallediyordu. Yaz geldiğinde evimiz genel bir tadilata girmek zorunda kalmıştı. Boya, badana, tesisat işleri, banyo değişimi vs. derken evin 2-3 haftalık işi vardı. Bizimkiler Yüksel amcayla anlaştı. Tadilat bitene kadar bizimkiler yazlığa gidecekti. Ben de hem evden çalıştığım için, hem de tadilatta sorun çıkarsa ilgilenmek için evde kalacaktım.

Planlandığı gibi tadilat başladı. Ben odamdan pek çıkmıyordum. Normalde evde yalnızken şort ve sütyenle dolaşmama rağmen, hem evde genç çıraklar olduğundan, hem de Yüksel amca olduğundan biraz edepli giyinmeye başlamıştım. Sadece çalışanlara yemek, su ve çay vermek için çıkıyordum odamdan. Odamda sıkıldığımdan Yüksel amcaya sordum, “Duygu yanıma gelebilir mi?” diye. Yüksel amca hemen, “Gelemez!” diye kestirip attı.

Yüksel amcanın Duygu’yu bu kadar sıkması ve kısıtlamasından artık bana gına gelmişti. O gün akşam çıraklar evden çıktıktan sonra Yüksel amcayla bu konuyu konuşmak istedim. Yüksel amcaya, artık kocaman insanlar olduğumuzu, kızını rahat bırakmasını söyledim. Birden öfkelendi ve bana bağırmaya başladı, “Kızımı da kendin gibi orospu mu yapacaksın?” diye ağza alınmayacak sözler söyledi ve gitti. Ben tabii şoklardayım ve bu durum beni çok sinirlendirmişti. Ne yapıp edip Yüksel amcayı yola getirecek bir şey bulmalıydım.

Ertesi gün tadilatlar devam ederken ben artık evde daha rahat şeyler giymeye başlamıştım. Artık odamdan sık sık çıkıp, “Çay kahve falan ister misiniz?” diye soruyordum. Rahat giyimim çırakların ilgisini oldukça çok çekmişti ki, ağızlarının suları akarak beni izliyorlardı. Sırf beni daha çok görmek için sık sık soğuk su istiyorlardı. Bu da çalışmalarını ciddi olarak yavaşlatmıştı. Yüksel amca sürekli çırakları azarlıyor, hızlı olmalarını emrediyordu. Ertesi gün giyim konusunda iyice açıldım, artık çıraklar nerdeyse siklerini çıkarıp 31 çekecek kadar azmışlardı. Bu durum Yüksel amcanın dikkatini çekmişti ve işi belirtilen sürede bitiremeyeceğini söylüyordu.

Akşama doğru paydos vererek toparlanıp evden çıkmışlardı. Balkona çıkıp arabaya gidişlerini izliyordum ki, Yüksel amca yine çırakları azarlıyor, “Yeter ulan yaptığınız, bir karı yüzünden işleri aksatıp duruyorsunuz!” diyordu. Benim balkonda olduğumdan haberleri yoktu. Çıraklardan biri, “Napalım abi, bizi çok azdırıyor orospu!” dedi. Çırakların beni arzulaması çok hoşuma gitmişti. Yüksel amca, “Yarın konuşurum ben o orospuyla!” deyip arabaya binip gittiler.

Normalde evdeyken makyaj yapmaz ve parfüm kullanmazdım. Ertesi gün onlar gelmeden makyaj yapıp bolca parfüm sıktım. Askılı kısa tişörtle, çok kısa şort giydim. Yüksel amcayı iyice sinirlendirmek istiyordum. Öte yandan çırakların bana azmaları beni de azdırmıştı. Yine gün boyu çıraklar kalkık siklerinin halinden pek iş yapamaz olmuşlardı. Ben odamdayken Yüksel amcanın erken paydos verip çırakları yolladığını duydum. Odamdan çıktığımda evde sadece Yüksel amca vardı. Tadilatın nasıl gittiğini sordum.

Yüksel amca sinirli bir şekilde iç çekti ve “Nasıl gidecek? Kimse senin yüzünden çalışamıyor!” diye homurdandı. “Ne yapıyorum ki ben?” dedim bilmiyormuş gibi. Yüksel amca, “Daha ne yapacaksın, şu giyimine bak!” deyip iyice sinirlendi. “Ne varmış giyimimde? Bu sıcakta yanıyorum zaten!” deyip gülümsedim. Yüksel amcanın sinirler iyice gerilmişti, üstü başı toz içindeydi ve kıllı kollarındaki terler parlamaya başlamıştı.

Bir anda, “Seni bir söndüreyim o zaman orospu!” deyip kocaman eliyle götümü avuçladı. Sanki basket topu tutuyor gibiydi. Böyle bir şey yapacağını hiç beklemiyordum, ama elime geçen bu fırsatı da değerlendirip, sonra onu sindirmek için kullanmak aklıma gelmişti. Çok istekli görünmemek için kurtulmaya çalıştım, ne kadar çabalasam da Herkül gibi adamdan kaçamıyordum. Yüksel amca beni kucağına aldığı gibi yere yatırdı. Yerler hep inşaat tozuydu. Adeta iki kedi yerde kavga ediyor gibi toz kalkıyordu.

Nerem denk gelirse kudurmuş gibi öpüp yalıyordu. Ben yalandan çırpındıkça o iyice kudurdu ve “Rahat dur orospu, sen de istiyorsun, biliyorum!” diyerek askılı tişörtümü ve şortumu resmen parçaladı ve beni çırılçıplak bıraktı. İşin bu noktaya geleceğini hiç düşünememiştim, aptallaşmıştım. Kendisi de soyunurken ben ne yapacağımı bilmeden yerde yatıyordum. Yüksel amcanın çıplak vücudunu görünce tiksinmiştim, ama artık yapacak bir şey yoktu. Hiç vakit kaybetmeden sikini amıma sokup sertçe sikmeye başladı. Hayvan herif bakire olup olmadığımı bile sormamıştı. Altında adeta nefes alamıyordum, bayılacak gibiydim, kızı yaşındaydım ama düşmanı gibi sikiyordu…

Altında oyuncak gibi kalmıştım. Tahminim 100 kilo vardır, altında resmen eziliyordum. Saçım başım toz içinde kalmıştı. Ama garip bir şekilde zevk alıyordum, üstelik orgazm bile olmuştum. Hayvan herif çok geçmeden hırlayarak içime boşalıp üzerime yığıldı. Korunup korunmadığımı bile sormamıştı, ama iki haftadır düzenli sikiştiğim yeni bir sevgili bulduğum için korunuyordum. Benim dermanım kalmamıştı. Üzerimden inince bir süre kendime gelmek için nefeslendim. Beni sikmesi çok hoşuma gitmiş olsa da, ayağa kalkıp numaradan kızmaya başladım, “Böyle bir şeyi nasıl yaparsın?” diye.

Yüksel amca halen inmemiş sikini sıvazlayıp, “Sus orospu, sen de istiyorsun, yalan söyleme!” diyerek saçımdan tutup dizlerimin üzerine çöktürdü ve kıllı sikini ağzıma dayadı. Ağzıma almak istemeyince ağzıma hayvan gibi bastırınca almak zorunda kaldım. Deli gibi ağzımı sikiyordu, nefessizlikten adeta boğulacaktım. Artık benim kontrolü ele almam gerekiyordu.

Sikini elimle sıkıca tutup ağzımdan çıkardım. “Dizlerim acıyor, odama gidelim!” deyince, “Ha şöyle orospu!” deyip beni ayağa kaldırdı ve götüme bir tokat yapıştırdı. Beni kucaklayıp odama götürdü. Sertçe yatağa domalttığı gibi amıma kökledi. Sikerken küfürler edip, kürek gibi eliyle götümü tokatlıyordu. O kadar çok sevgilim olmuştu, ama beni daha hiç böyle siken olmamıştı. Yüksel amca sikerken zevkten deliye dönüyordum…

Sonra beni sırtüstü yatırıp bir süre de öyle siktikten sonra bu sefer göğüslerime boşalıp yanıma yığıldı. Birkaç dakika sessizce dinlendik. Ben doymamıştım, hazır fırsatı yakalamışken bir kere daha sikişmek istiyordum. Elim sikinde ve taşaklarında geziniyordu, siki hafif sertleşir gibi olunca doğrulup yalamaya başladım. Bu kadar istekli olmama şaşırmıştı ve ben yalarken o da tozlu elleriyle yüzümü okşuyordu. Siki yine kazık gibi olmuştu. Bu sefer üzerine çıktım ve kazık gibi sikini amıma aldım. Ben hızlı hızlı oturup kalktıkça Yüksel amca altımda deliye dönmüştü…

Birden beni üzerinden kaldırdı ve yüzükoyun yatırdı. Götüm kabak gibi karşısındaydı şimdi. Üzerime geldi ve göt deliğime dayadı sikini. Ben bir anda panik olup altından kaçmaya çalışsam da beni tuttu ve bırakmadı. Bu sefer gerçekten çaresizce çırpınıyordum. “Lütfen yapma, hiç götten vermedim!” desem de dinlemedi hayvan herif. Götüme tükürdü, tükürme değil adeta yarım bardak su dökmüş gibiydi.

Tüm ağırlığıyla götüme bastırdı sikini. Götüme girdikçe gözümden yaşlar gelmeye başlamıştı. Sonunda taşaklarına kadar girdi ve durdu. Olamazdı böyle bir acı. Sonra hafiften gidip gelmeye başladı. Gittikçe hızlanmıştı. Hayvan herif götümü öyle bir sikiyordu ki, yatak kırılacak diye korktum…

Götten veren kız arkadaşlarım haklıymış. İlk girerken acır, fakat alışınca zevk alırsın derlerdi hep. Öyle de oldu, götüm alışmış, artık manyak zevk alıyordum. Bir süre götümü siktikten sonra, “Ohhhh!” diye inleyerek içime boşaldı. Boşalması bitince üstümden kalkıp yanıma yığıldı. Yüzümü ona çevirip, sinirle, “Hayvan herif!” dedim. Yüksel amca pis pis sırıtıp, “Kızma orospu, yanıyordun, ben de ateşini söndürdüm!” dedi.

Ben daha da sinirlenip, “Artık Duygu’yu özgür bırak, akşamları dışarı çıkmamıza izin ver, yoksa bana bu yaptıklarını herkese anlatırım!” diye tehdit ettim. Bıyık altından güldü ve “Tamam, ama bir şartla!” dedi. “Nedir?” diye sorduğumda, “Çırakları kaç gündür deli ettin, onlara da siktireceksin!” dedi. Aslında bu şartına çok sevinmiştim, ama sanki istemeyerek yapacakmışım gibi kabul ettim. Yüksel amca gittiğinde götümün üzerinde oturamayacak haldeydim…

Neyse ki o gece güzel bir uyku çekip biraz kendime gelebildim. Sabah onlar gelmeden önce kalktım, duşumu aldım, giyindim, parfüm sıkıp beklemeye başladım. Biraz sonra ellerinde malzemelerle geldiler. Yüksel amcanın 3 tane çırağı vardı, 18-20 yaşlarında gençlerdi. Çıraklar (biri hariç) çalışmaktan biraz zayıf olsalar da gayet atletik ve yaşlarına göre çekici gençlerdi.

Çıraklar malzemeleri taşırken Yüksel amca bana, “Odana gir, soyun!” dedi. Girdim odama. Çırıl çıplak soyunup yatağıma oturdum, beklemeye başladım. Müşteri bekleyen orospu gibi hissediyordum kendimi. Az sonra Yüksel amca odama gelip, “Ama ilk önce ben sikeceğim!” diyerek sikini çıkardı. Beni kucakladığı gibi sikine oturttu, kucağında beni sikmeye başladı. Alttan okadar hızlı pompalıyordu ki, resmen beni hoplatıyordu. Boşalacağı zaman kucağından indirip ağzıma boşaldı ve döllerini yutturdu.

Sonra beni o halde kucaklayıp çırakların yanına götürdü ve yere indirdi. Oysa ben çıraklar beni odamda sikecek sanıyordum. Karşılarında çırılçıplak olduğum için ilkin çok utanmıştım, ama sonra kendimi saldım. Anlaşılan çırakların olacaklardan haberi yoktu ki, Yüksel amca, “Bu orospu size hediyemdir, kıymetimi bilin!” dedi. Çıraklar şoku atlattıktan sonra bana köpek gibi saldırdılar. Sanki açlıktan çıkmış gibiydiler. Aralarından en azgını beni altına almış hemen sikmeye başlamıştı. Yüksel amcanın sikinden sonra bunlar biraz küçük geliyordu, ama gençleri zevke getirmekten çok hoşlanıyordum. Birisi amımdayken diğeri de ağzıma vermişti, bir diğeri ise sırasını bekliyordu…

İkisi de çok dayanamadan boşaldı. Üçüncüsü sakin kalmıştı, emekleyerek yanına gittim ve sikini ağzıma aldım. Diğerlerine göre farklıydı, PC başında oturan şişko sivilceli ergenlere benziyor ve yaşından küçük gösteriyordu. Ancak sikinin büyüklüğü beni şaşırtmıştı. Bir süre sikini yaladıktan sonra önünde domaldım ve sikini elimle amıma dayadım. Ona sadece girmek kalmıştı. Girer girmez de sertçe sikmeye başladı. Amıma her sokuşunda ben bir iki santim ileri kayıyordum. Bu genç boşalmak bilmedi, hem sert sikiyor hem de erken boşalmıyordu…

Bizim sikiş devam ederken diğer iki çırak tekrar canlanmıştı. Yanıma gelip beni ellemeye başladılar. Dizlerim ağrıdığı için pozisyon değiştirip, boşalmak bilmeyen kilolu çırağı yere yatırdım ve üzerine oturup amıma sikini yerleştirdim. Diğer çırağın biri hemen götüme girmeye çalıştı. Tüm itirazıma rağmen beni bağırta bağrta götüme girmeyi başarmıştı. Diğeri de ağzıma girmiş, üç deliğimi birden sikiyorlardı. Bir süre sonra götüm alışmış, ben artık zevkten deliriyordum. Ağzımı ve götümü siken çıraklar fazla dayanamadı. Ama altımdaki şişko halen boşalmak bilmiyordu. Yeniden pozisyon değiştirdik ve beni altına aldı…

Bir süre de o pozisyonda siktikten sonra, sonunda boşalacağını söyledi. “İçime boşal erkeğim!” deyip kollarımı boynuna doladım. Daha da hızlandı ve seslerimiz salonun duvarlarını inletirken amımın derinliklerine boşaldı. Okadar çok dölü vardı ki, boşalması hiç bitmeyecek sandım. Üzerimden kalktığında amımdan şelale gibi döl akıyordu. O gün akşama doğru birer defa daha sikiştim çıraklarla…

Artık sabah mesai başlamadan Yüksel amca, akşam da mesai bitiminde de çıraklar sikiyordu. İki hafta sonra evin tadilatı bitmeye yaklaşmıştı. Ama Yüksel amca beni sikmeyi bırakmamak için, sürekli ailemi arayıp tadilatın gecikeceğini, malzeme tedariğinde sıkıntı olduğunu söyleyip oyalıyordu. Üç hafta sürecek iş yaklaşık bir buçuk ay sürmüştü. Bu sürede her gün beni sikip orospuları yaptılar, her türlü fantaziyi denediler…

Tadilat bitimine yakın Yüksel amca son kez evi kontrole gelmişti. Yüksel amcayı ilk defa bu kadar temiz görmüştüm. Evin diğer tadilat yapılan yerlerini kontrol ettikten sonra en son banyoya baktık. Banyo komple yenilenmiş ve çok güzel olmuştu. “Bu kadar uğraştık, seni bu banyoda inlete inlete sikmeden bırakmam!” dedi.

Yüksel amcanın bu sefer temiz olması beni biraz daha azdırmıştı. Yere çömeldim ve hemen sikini yalamaya başladım. Bu sefer sikinin etrafındaki kılları traş etmişti. Bir süre yaladıktan sonra soyunduk. Duşa girdik, suyu açtı. “Hadi şu temperli camların bir kalite kontrolünü yapalım!” deyip beni duşakabin camına yaslayıp arkadan amıma girip sikmeye başladı. Ben cam ile Yüksel amca arasında pestil olmuştum. Ancak çok zevk alıyordum ve daha hızlı olmasını söylüyordum.

Suyun altında yaklaşık yarım saat siktikten sonra ağzıma boşaldı. Döllerini yuttum, artık alışmıştım, adeta orospu gibi sikişiyordum. Ama azgın herif bir türlü doymak bilmiyordu. O gün geç vakte kadar evin her köşesinde sikiştik. Umarım bu kadar geç gittiği için karısı şüphelenmemiştir…

İki gün sonra da ailem yazlıktan döndü. Duygu’yla artık akşamları istediğimiz gibi dışarı çıkabiliyorduk. Duygu bu duruma çok şaşırsa da üstüne gitmemişti. Konserler, barlar, akşam dışarı çıkmalar falan derken Duygu da içindeki kaşarı ortaya çıkarmıştı. Duygu, kızlığını evleneceği kişiye saklasa da, artık ağzına alarak ve götten vererek seksin tadını keşfetmişti.

Ben ise konserlerde, barlarda her ne kadar genç yakışıklı erkekler bulup kendimi siktirsem de, amım hep Yüksel amcayı özlüyordu. Eskisi kadar olmasa da Yüksel amcayla ara sıra gizlice arabada ve iş yerinin deposunda sikişiyoruz. Umarım bir gün yakalanmayız 🙂