Cefakar 2. bölüm

Gece Yarenin ağlama seslerine uyandım, yorganın altına girmiş kısık sesle ağlıyordu. Normal bir insan uyanmazdı ama en ufak çıtırdıya bile uyandığım için benim için normaldi. Yataktan çıkıp Yarenin yanına geçtim, yanına uzanıp saçlarını okşamaya başladım. Yaren kafasını göğsüme koyup sıkı sıkı sarıldı. Bir elimi karnına doğru atıp sarıldım. Bir süre saçını okşayıp sarıldıktan sonra uyumuş olacak ki ağlama sesleri kesildi. Bir süre daha devam ettim, tam kalkmak üzereyken bir bacağını bacaklarımın üzerine doğru attı. Durum böyle olunca böyle uyumak zorunda kaldım.

Sabah kapının tıklatılma sesine uyandım. Yarenin uykusu derin olduğu için uyumaya devam ediyordu. Çok dağınık yattığı için gece komple üstüme çıkmıştı. Zaten sabah ereksiyonu halinde olan sikim ufak memelerinin göğsümde ezilmesiyle birlikte şaha kalkmıştı. Sikim tam Yarenin götünün arasında duruyordu, pijamasını iyice götünün arasına ittirmiş tüm hatlarını ortaya çıkarmıştı. Kapıyı açmak için Yareni uyandırmadan üzerimden kaldırmak için uğraşırken, Yaren tekrar tekrar rahat pozisyonu bulmak için hareket etmeye başladı. O hareket ettikçe sikim götünün arasında yer yapıyordu. Artık dayanamayacak hale gelmiştim, biraz daha hareket etse boşalacaktım. Ben yavaş ve dikkatlice üstümden kalkmaya çalışırken Yaren tekrar hareket edince sikim tam amının dudaklarının arasına paralel olarak yerleşmişti.

Yaren tekrar kıpraştıktan sonra yavaşça göğsümde yatık olan kafasını yüzüme çevirip;

Y: mmh günaydınnn.

B: Günaydın, kapı çalıyo üstümden kalkta kapıyı açayım.

Yaren üstümden kalkıp yanıma doğru devrildi. Hazır yorganın altındayken fırsat bu fırsat sikimi yana yatırdım ve yataktan çıktım. Önüme doğru bakınca tam sikimin önündeki kısım ıslanmıştı. Ben boşalmadığıma göre Yaren boşalmıştı. Kafamı çevirip Yarene doğru baktım ama çoktan duvara dönmüş yatmaya devam ediyordu.

Acaba Yaren bilerek mi bana sürtünmüştü? Kafamda böyle deli deli sorularla pijamamı değiştirip kapıyı yavaşça açtım. Kapının önünde ablam ve Peri duruyordu. Beni de ittirerek odaya daldılar.

N: iki saattir babamın gitmesini bekliyorduk gelmek için, bir türlü gitmek bilmedi.

B: Ee kapıdan çıkınca Yareni sormadı mı?

P: O sormadan biz arkadaşına gitmiştir diyip geçiştirdik.

B: İyi bari kızcağız gece boyu ağladı, uyuyo şimdi.

N: İyi ben kahvaltıyı hazırlayayım, sonra işe gidicem.

Ablam mutfağa gitti.

P: Benim dershanede deneme sınavım var ama ablamla kalıcam.

B: Saçmalama kız ben kalırım yanında.

P: Abi seninde bugün okulun yok mu?

B: benim dersim önemli değil bugün, sen git dershanene bide sonuçlarını getir bakayım neler yapıyorsun.

P: Off getiririm.

B: Hiç oflamak yok valla, benim gibi hukuk okuyup hakim olmak istiyorsun madem, görelim ona göre eksiklerine çalıştırırız seni.

Peri gülerek sarıldı bana. Daha sonra saçlarını düzleştirmek için banyoya gitti. Periye sarıldığımda doğum gününün 2 gün sonra olduğu geldi aklıma, gidip hediye almalıydım. Yaklaşık yarım saat sonra ablam kahvaltıyı hazırlamış bize sesleniyordu. Yareni uyandırmaya çalıştıkça biraz daha uyuyacağım diyip direniyordu.

Yorganı üstünden hışımla çekince karşımdaki manzara direnmesinin asıl sebebinin uyku olmadığını anladım. Yarenin önü sırılsıklamdı. Utanarak bacaklarını kendine doğru topladı, yüzü kıpkırmızı olmuştu. Bozuntuya vermeden, hadi kalk kız ablam ağzımıza tükürecek valla. Yaren ufak bir tebessüm etti.

Y: Her yerim ağrıyor hayvan herif bir yerimi mi kırdı acaba ya?

B: kırık değildir abartma kızım be.

Y: valla götümün üstüne oturamıyorum acıdan.

B: Kalkmana yardım edeyim istersen.

Yaren kafasını hafifçe yukarı aşağı salladı. Bacaklarının altından ve sırtından tutup kucakladım ve yere ayak üstü indirdim. Yaren eliyle pijamanın önünü kapatıyordu.

B: kızım utanmana gerek yok olan oldu daha hala yaraların kapanmadı kanamıştır tekrardan. Gece pansumanı ben yaptım daha utanılacak tarafı kalmadı, hem kardeşiz biz.

İkimizde gayet iyi biliyorduk kan olmadığını ama bu küçük oyunu devam ettiriyorduk. Dolaptan ufak gelen eşofmanlarımdan birini çıkartıp yatağın üzerine bıraktım.

B: Dön arkanı da giydireyim.

Bilerek götünden tarafta durmuştum, rahat etsin diye. Pijamasını bel kısmından genişleterek yaralarına değdirmeden aşağıya doğru indirip ayaklarından çıkarttım. Yatağın üzerindeki eşofmanı alıp bacaklarından geçirip düzelttim.

B: şimdi tam oldu bak.

Yaren arkasını dönüp hafif bir tebessümle;

Y: Sen olmasan sokakta yatıcaktım Ufuk ya sana gıcık olsam da iyi ki varsın.

B: Böyle sevgi dolu sözcükler söyleme ağlatıcaksın beni, ben senin gıcık haline alışkınım.

Y: Eşek herif ya hiç iyi laftan anlama yaaa.

Beraber gülerek kahvaltı masasına geçtik. Güzelce kahvaltımızı yaptık. Ablam ve Peri kahvaltı yaptıktan sonra çıktılar. Yarenle birlikte ortalığı toparlayıp tam kahve doldurmuştuk ki telefonum çaldı. Arayan babamdı;

BB: Nerdesin?

İçimden hal hatır bile sormuyo diye küfürler savurduktan sonra.

B: Evdeyim baba hayırdır bir şey mi oldu?

BB: Çık kapıya da şunları taşımama yardım et.

Telefonu kapattıktan sonra Yarene dönüp;

B: Git benim odama saklan babam gelmiş kapıdaymış.

Yaren hemen kahvesini döküp bardağı da bulaşık makinesi de koyduktan sonra odama gitti.

Dışarı çıkıp babam ve Mehmet abiyle selamlaştıktan sonra eşyaları taşımaya başladık. Kolileri bahçeye indirdikten sonra babama dönüp;

B: Bu koliler neyin nesi?

BB: Mehmet abin spor salonunu kapatıp memleketine dönüyormuş. Aletleri de hurdacıya verecekken ben aldım.

Kapatması çok normaldi, babam ve birkaç samimi arkadaşı dışında kimse gitmezdi zaten oraya.

B: Eee bunları nereye koyacaksın.

BB: Boşalan odaya koyucam.

B: Ne boş odasından bahsediyorsun baba.

BB: O orospunun artık bu evde yeri yok.

B: Baba yapma gözünü seveyim evladın o senin, pireye kızıp yorganı yakma.

BB: Sikerim piresini de yorganını da lan bana felsefe yapma, benim öyle bir evladım yok artık.

Tüm lafları ağzıma tıkıp kolileri sırtlayıp içeri taşımaya başladı. Peşinden kalan kolileri de ben alıp Yarenin odasına götürdük. Babam kolileri yerleştirdikten sonra;

BB: git bana çöp poşeti getir 2-3 tane.

B: Ne yapacaksın poşeti baba.

BB: dükkanda fırında yakacak lazım bu oropsunun kıyafetlerini yakıcam.

Gidip poşetleri getirdim babam hepsini eline geçeni poşetlere dolduruyordu. Sıra külotların olduğu çekmeceye gelmişti. Üstteki birkaçından sonra babam tekrardan bağırarak;

BB: Orospunun giydiği donlara bak donlara. Diyip dantelli bir tangayı ve brazilian tangayı çıkartıp havaya kaldırdı.

BB: Geberticem bu orospuyu valla geberticem.

Hızlı hızlı poşetleri doldurup sırtladıktan sonra annemin yanına ufak börekçimize doğru gitmek üzere evden çıktı.

Babamın gitmesini fırsat bilip direkt odasına koştu Yaren. Olan biteni duymuştu ama yeni görüyordu. Hiçbir eşyası kalmamıştı, ne bir tişört ne bir pantolon ne de bir çorap. Ne var ne yok hepsini toplayıp yakmaya götürmüştü babam.

Yaren tekrar ağlamaya başladı. Yanına gidip sarıldım.

Y: Ben bunları hak edecek ne yaptım Ufuk ne yaptım ya?

Diyecek tek bir söz bulamamıştım. Haklıydı çok kez ceza verse de Yarene bu kadar ileriye gitmemişti. Ablamı bir kere kapı önüne koymuştu ama ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi geri almıştı eve. Bu sefer bu kadar ileri gideceğini hiçbirimiz düşünmemiştik. Babam dengesizdi, psikopattı ama sözünün eriydi. Eve almam dediyse almazdı.

not:

Bu hikayede geçen tüm olaylarda karakterlerin rızası ve izni vardır. Yapılan eylemler şiddet ve vahşet amaçlı değildir.

Umarım hikayeyi beğenmişsinizdir. Düşünce ve fikirlerinizi yorumlar kısmına bekliyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir