Kategori arşivi: Yetişkin Hikayeleri

Aldatılmak Hem Acı Hem Zevkli 2

Melek’e de güzel bir sürpriz olacaktı. Kapıyı açıp içeri girdiğimde bir gariplik hissettim. Salona girdiğimde şaşkınlıktan dona kaldım. Hasan kanepede televizyonun karşısına kurulmuş ayaklarıni ortadaki sehpaya dayamıştı. Üzerinde boxer’ından başka bir şey yoktu. Beni görünce, “Hoş geldin ya. Seni beklemiyorduk.” dedi şen bir sesle. Ben hala şaşkın şaşkın bakınırken yatak odasından karım çıktı. Üstünde bir t-shirt dışında bir şey yoktu. Poposunun altı açıktaydı. Güzel bacakları ojeli ayakları ile muhteşem görünüyordu. Oturduğunda her tarafının ortaya çıkacağı bes belliydi. “Aaaa! Kocacığım nerden çıktın sen? Hiç beklemiyordum.” dedi tutuk bir şekilde. Utanmıştı nedense.

Daha önce ki rahat ve meydan okuyan tavırlarının tersine, benim birlikteliklerine şahit olmamdan rahatsız olmuştu. Hasan, “Yahu adam evine gelmiş. Bir hoş geldin demez misin sen?” diye karıma takıldı. Karım “İşim çok deyip duruyordu da.” diye kendini açıkladı. Bana da zoraki bir gülümsemeyle” Hoş geldin kocacığım” dedi. Hasan, “Gel, gel. Otur! heyecanlı olacak maç” dedi. Sanki çok normalmiş gibi oturmak için kanepeye doğru yürüdüm. Karıma dönüp “Hadi güzelim bana ve kocana soğuk birer bira getir” dedi. Ben karımdan böyle bir şey istesem “Kendin alsana!” derdi. Ama ona “Tamam canım” deyip mutfağa giti. Arkasından baktık. Poposun üniformadan açıkta kalan kısmı çok güzel görünüyordu. Yürüyüşü biraz garipti. küçük adımlar atıyordu. Yanına oturduğumda Hasan kulağıma yaklaşıp “Yürüyüşünü görüyor musun?” diye sordu. “Öğlenden beri 3 posta… Sadece Götten siktim…Ondan kaportası kaydı”. Nasıl bir adamdı bu ya? Bana nasıl söylerdi bunları? Karıma nasıl yapardı bunları? Karım bu adamdan nasıl hoşlanırdı? İyice bozuluyordum duruma. Ama tahrik olduğumu da farkettim. Sikim kalkıyordu.

Karım elinde biralarla geldi. Bize uzatırken “ Kötü haber” dedi. “Başka bira yok”. Hasan “Aaaa olmaz öyle! Tarık şimdi gidip bize alıp gelir. Değil mi Tarık’cığım? Sen hala giyiniksin” “Tabii” deyip kalktım. Karıma, ”Yanındaki ceketimin cebimden cüzdanımı veriver bakim. ”Karım cüzdanı Hasan’a getirdi. Hasan da içinden çıkardığı paraları salkım saçak bana uzattı. Bir şey demeden alıp çıktım.

Elimde biralarla döndüğümde Hasan beni bir kahraman gibi karşıladı. Biraları buzdolabına koyup geldim. Karım Hasan’ın bir yanında oturuyordu. Ben de öteki yanına yerleştim. Maç başlamak üzereydi. Hasan “Bu gece size fena geçireceğiz” dedi. Karım, “ Hasan koyu Fenerli” deyince ne demek istediğini anladım. “Hadi kocacığım sende çıkart iş kıyafetini” dedi Karım. Hala tam olarak olup bitenin şaşkınlığını atamadığım için söylenenleri yapmakla durumu kurtarmaya çalışıyordum. Değişmek için içeri giderken. Hasan Karıma saldırırmış numarası yapıp. Her gol için o güzel götüne bi kere daha koyacağın senin” diyordu. Karım, “Sen bir hayvansın biliyor musun? Otururken bile zonkluyor oram” dedi. “Yok bu akşam sana başka” -Ben azarsam Yok mok dinlemem biliyorsun. O delik sikilir. Bi daha istersem bir daha sikilir. Sen istesen de sikilir istmesen de. -Ay, Hasan lütfen şu maçın keyfini kaçırma n’olur.

Üstümde eşofman ve t-shirt le döndüm. Birazdan maç başladı. Gittikçe heyecanlanıyordu. Biz de bağırıp duruyorduk. Odada gerilim artıyordu. Hele aleyhine faul olduğunda Hasan çok sinirlendi. Bas bas bağırıyordu. Pezevenk hakem diye kükredi.

Maç istediği gibi bitmeyince Hasan çok çok kızmıştı. Öfkesini karımdan alacağı besbelliydi. Kazansa da kaybetse de sikeceği belliydi ama şimdi karım adına korkuyordum. Hasan yerinden kalktı karıma döndü kolundan yakalayıp divana yatırmaya çalıştı. Melek elinden kurtulmak için bir hareket yaptı. “İstemiyorum Hasan!” Diye öfkeli ve kararlı bir sesle bağırdı. “Acıyor artık ya. Yeter valla!” “Kocandan mı utanıyorsun kaltak? Gel buraya. Azdım yine. Dön arkanı. Domal!” Karım direniyordu. Melek’in yakaladığı kolunu bükerek domaltmaya çalışıyordu. Bunu yaparken de ”Resmen senden çekiniyor kaltak” dedi bana, “Kendisi yalvarır ha normalde, sik beni diye” dedi. Dayanamadım, “Hasan zorlama istersen. Kolunu kıracaksın” dedim, “Zevk almayacak baksana”

“Eee! Benim zevkim nolacak hıyar? Bu siki nereye sokacağım ben? Bak bir sokayım, orospu iki dakika sonra eşek gibi anırmaya başlamazsa bana da Hasan demesinler” Nasıl konuşuyordu karım hakkında bu adam benim yanımda. Ne sesinden bahsettiğini de anlamamıştım. Melek hiç öyle sesler çıkartmazdı.

Bütün direnmelerine rağmen Hasan karımı yüzükoyun yatırmayı başardı kanepeye. Üstüne çıktı. Kendi t-shirt ünü çıkarmıştı zaten karımınki de yukarı kadar sıyrılmıştı. Dolgun yuvarlacık kalçaları her zamanki gibi çok davetkar görünüyordu. Hasan Karımın bacaklarını bacaklarının arasında sıkıştırıp Melek’in ellerini arkada birleştirdi, sıkıca tuttu. Diğer eliyle yarağını tutup ustaca tükürükledi. Karımın kalçalarının arasına dayadı. Tek kasık hareketiyle soktu karıma anladığım kadarıyla. Karımdan kesik bir “AH!” sesi çıktı. Bir hareket daha yapıp iyice geçirdi. “Hasan yavaş!” dedi.

Biraz kızgınlık vardı sesinde. Hasan karımın üstünde ileri geri oynamaya başladığında ben de kendimden geçmeye başlamıştı. Elim eşofmanımın üstünden sikime gitmişti. O sırada Hasan bana, ”Şurdan benim telefonumu al da videomuzu çek bakim” dedi. Dediğini yapıp çekmeye başladım. Karıma “Başını öteki tarafa çevir tanınmak istemiyorsan, bunu bizim çocuklara göstereceğim” dedi. Bir elimde Hasan’ın telefonu öteki elim sikimde onları seyrediyordum şimdi. Hasan hızlandıkça karım inlemeye, ahlayıp oylamaya başladı. Biraz daha sert sokmaya başladığında ise sesi iyice garipleşti. “AH İ AH İ AH İ” diye bağırıyordu. Resmen Hasan’ın dediği gibi anırıyordu karım.

“Çekiyorsun değilmi amına koduğum? Anırması çıkıyor değil mi?“ Hiç olmazsa benim sesim tanınmasın diye evet anlamında başımı salladım. Yaklaştım. Üstten Hasan’ın sikinin karımın götüne girip çıkışını çekmeye başladım. gerçekten genişlemişti karımın götü. Ne kadar rahat girip çıkıyordu. Am gibi olmuştu. Dakikalar geçmişti karım çırpınıyordu şimdi. Hasan çok seri sokuyordu artık. Bu sırada karım anıra anıra gelmeye başladı. O kadar çok bağırıyordu ki yakında eşekler olsa kapıya dayanırdı resmen.

Hasan’ın boşalması da hemen arkasından geldi. İkisi de nefes nefeseydi. Ama karım hiç görmediğim halde soluyordu. Birazdan videoyu durdurmayı akıl ettim. Hala onlara bakıyordum şaşkınlıkla. Hasan doğruldu. Kanepede Melek’in ayaklarını irttirip oturur duruma geçti. Sigaraya uzandı ama yetişemeyince bana “ Versene lan şunu” diye çıkıştı. “Misafir gelmişiz evine amına kodumun… “ bozuldum ama sigarasını verdim. Çakmak için de tekrar laf işitmek istemediğimden hemen bulup yaktım sigarasını.

“Hasan aslında biz evde sigara içtirmiyoruz ev sigara kokmasın diye. Bunu iç de başka içme lütfen” dedim. O cesareti nerden bulduğuma da şaşırdım cümlem bittiğinde. Bana öyle bir baktı ki o an farkettiğim hatamı. “Göt! Sana mı soracağım ne nerde sigara içeceğimi? Karını sikmek için sana mı sordum gavat?” Hiç bir şey demedim. Karımın yanında daha fazla rezil olmaktan korktum.

Karım tamamıyla ayılmadan Hasan’ın gönlünü almalıydım. Kültablası getirdim. Önüne koydum. Özür diler bir sesle, “Kusura bakma Hasan yaaa, aklım başımdan gitti sizi seyrederken de. Ne dediğimi bilemedim. Gerçekten çok iyiydin. Neydi o çıkarttığın sesler karımdan yaaa? “ biraz pohpohlarsam kızgınlığı geçer diye düşündüm. “Senin karı çok iyi, amına kodumun. Sitede siktiğim en iyi bu valla.” işe yaramıştı. Kızgınlığı geçmiş hatta biraz gülümsemişti bile. “Gel bak gel!” Dedi sigarayı tutmayan eliyle karımın kalçasını araladı. “Görüyomusun deliği? Nasıl açıldı. Resimlerdekinin gerçeğini gör işte. Karımla ne kadar iftahar etsen yeridir.” Elim farkında olmadan sikime gitti.

Utanıp çektim. “Kalktı mı lan senin ki?” dedi gülerek. Ben de gülerek evet dedim. “Asılmak istermisin pezevenk?” “İsterim” dedim. “Dışarı çıkartmadan asıl ordan “ Elimi tükürükleyip eşofmanımın içine soktum. 31 çekmeye başladım. Gözlerimi karımın genişlemiş göt deliğine dikip kendimden geçiyordum. Biraz kapanır gibi oldukça beyaz beyaz döl çıkıyordu dışarı. O kadar çok azmıştım ki hemen geliverdim. Hasan bana bakıp gülüp, “Ne gavatsın lan oğlum sen?” Boşalıp cinsel dürtülerim tatmin olduğu için aklım başıma gelmişti. Ağır bir utanç duygusu sarmaya başladı benliğimi.

Karımın hala döl sızan göt deliğine son bir bakış atıp, “Temizleneyim ben.” Dedim. Hızlı adımlarla banyoya kaçtım resmen.

Aldatılmak Hem Acı Hem Zevkli

Yeni siteye daha taşındığımız gün karım arkadaş yapmaya başlamıştı bile. Melek sıcak, cana yakın kişiliğiyle hep bize iyi bir arkadaş çevresi yaratmıştı. Burada da öyle olacak gibiydi. Bizim bloktan Belgin isminde biriyle çok iyi anlaşmıştı. Bir kaç gün sonra eşini de benimle tanıştırdı. Biz de uyuştuk. Metin de benim gibi bir şirkette yöneticiydi. Ardından onların arkadaşları iki çiftle daha tanıştık. Hasan ile Ceyda ve Mehmet ile Leyla.

Hasan büyük projeler yapan bir müteahhitti diğerlerine göre oldukça varlıklıydı. Mehmet’in de bir araba galerisi vardı. Eşlerimizin hepsi ev kadınıydı. Sadece bizim çocuğumuz yoktu. Melek bazan çalışmak istediğini söyler ama rahat hayata alıştığı için bir girişimde de bulunmazdı. “Neredeyse 30 oluyorum artık bu yaştan sonra iş hayatına falan alışamam” derdi.

Kısa zamanda birlikte gezip eğlenen bir gurup olduk. Çift olarak bir şey yapmadığımız zamanlarda da erkekler toplanıp maç seyrediyor ya da poker oynuyorduk. Kadınlar da kendi aralarında yapacak şeyler bulmakta zorlanmıyorlardı.

Çift olarak Belgin ve Metin’le daha yakınlaşmıştık. Metin bana Hasan ve Mehmet’in başka kadınlarla beraber olduklarını hatta rus kadınlarla yaptıklarını ve ballandıra ballandıra anlattıklarını söyledi. Kendisinin de bir kere denediğini ama suçlu hissettiği için bir daha yapmadığını ekledi. Ben de “Karıma yapamam böyle bir şey dedim. Ama onlara da karışmam. Kendi hayatları tabii” dedim. Güldük. “Merak etme yakın da sana da anlatmaya başlarlar” dedi.

Dediği gibi de oldu. Samimiyetimiz arttıkça poker partilerimizde evde eşlerimiz yokken belden aşağı hikayeler gırla gitmeye başladı. Becerdikleri kadınlardan orospu gibi bahsetiyorlardı. Özellikle Hasan sitede, kimisi evli bir sürü kadını becermiş olmakla övünüyordu. Çok güzel olanlarını özellikle bana da hava atmak için tanıyıp tanımadığımı soruyor, tanımıyorsam ötekilere kadının ne kadar güzel olduğunu tasdiklettiriyordu. Zenginliğinden de artan bir güveni vardı kendine. Hatta karısı bir kere başka bir kadınla bastığında bile karısını sakinleştirmesini hatta zeytinyağı gibi üste çıkmayı bile becermişti. Ceyda Yaşadığı güzel hayatı kaybetmektense azgın kocasının çapkınlıklarına göz yummayı kabullenmişti. Hasan’ın yakışıklı olduğu söylenemezdi ama bir şeytan tüyü olduğu belliydi. Hikayeleri ve tavrı eğlenceli olduğu için zevkle dinliyorduk. Kadınları neresinden nasıl siktigini detaylarıyla anlattıkça hem gülüyor hem de tahrik oluyorduk.

Karımla aramızda gizli bir şey olmazdı. Bunları karıma söylediğimde Melek’in de Hasan hakkında benzeri şeyleri ona anlattığını söyledi. Kocası bahsetmişti ona da. Karısını düşünüp üzüldük ama kendi seçimiyse hakediyor dedik. Hasan da eğlenceli biri olduğu için ona da kızamadık.

Taşınalı bir kaç ay olmuştu. Yazın kendini hissettirmesiyle birlikte hafta sonu plaja gitme fikri atıldı. Toplandığımızda eşlerimiz bir birleriyle yarışacak kadar güzel ve seksi giyiniyorlardı. Bunun plajda kendini daha da belli edeceği düşüncesi beni heyecanlandırmıştı. Hepsi güzel kadınlardı. Melek’in en çekici olması bana gurur hep verirdi.

Hafta sonu gerçekten kadınlar için gövde gösterisi gibi olmuştu. Kadınlar bir birine iltifatlar ediyordu ama biz de kaçamak bakışlarımızla diğer eşleri süzüyorduk. Minicik bikinilerle ortada dolaşırlarken en çok karimin ilgi çektiği hissine kapıldım. Hasan neredeyse karıma bakışlarını gizlemeye bile çalışmıyordu. Karımda böyle çapkın birinin ilgisini çekmekten hoşlanmış görünüyordu. Keyifli bir gün geçirmiştik. O gece, gündüz plajdaki psikolojimizin de etkisiyle azmış bir şekilde seviştik karımda.

Hafta sonları plaja gitmezsek biz erkekler mac seyrediyor, hafta arasında da poker için bir gece buluşuyorduk. O gecelerde yine Hasan bize çapkınlık maceralarını anlatıyor eğlendiriyordu. Yeni takıldığı evli bir kadın vardı. En çok onu anlatıyordu. Anlaşılan tam bir maldı kadın. Her istediğimi yapıyor diyordu. Kocası işe gidince kadın arıyormuş. Hasan da daha kadın yataktan kalkmamışken kendi anahtarıyla giriyormuş yatak odalarına. Kadını öyle terbiye etmişki yatağın ortasında domalıp bekliyormuş Hasan’ı. “WOW!” deyip Tebrik ettik. Sanki biz yapıyormuşuz gibi heyecanlandık. Oyle güzel bir götü varki amından çok götünden sikiyorum diyordu. Kadının alırken acıdan kıvranmasını bağırmasını öyle güzel anlattık ki kendimizden geçtik. Bir dahaki sefere bize göt deliğinin resmini getircekti. Poker de kazanana göstereceğini söyledi. “Çok adisin Hasan” dedi Mehmet. Hepimiz Güldük.

Bir sonraki hafta gerçekten telefonunda resmin olduğunu söyledi. Oyunda para yerine resmin olduğu telefonu koydu. Hepimiz heyecanlanmıştık. Pezevenk o eli kazandı. Hevesimiz kursağımızda kaldı. Ondan sonra ki ellerde de para yerine resmi yatırdı. Kendisi de göstermek istiyordu belli ki. Mehmet bir eli kazanınca, Hasan telefonu eline aldı. Resimleri açtı. “Bak ilk resim sikilmeden önceki hali “ dedi. Mehmet “ OFFF Nefis. Daracık” dedi. Bak bu da yarım saat sikildikten sonra ki hali” diye gülerek tekrar uzattı. Mehmet “ OHHHHHAAA! Naapmışsın karıyı sen böyle ya? “ dedi şaşkınlıkla. Metinle ben meraktan ölüyorduk ama bize göstermiyorlardı. “Tünel olmuş bu ulan” dedi mehmet yine.

Hasan gururla gülümsüyordu. “Bunu bana gondersene nolur 31 çekmek isterim buna” diye itiraf etti Mehmet. Hasan “Olmaz” dedi “Değeri düşer. Kazandıkca bakabilirsiniz sadece”. Mehmet “ çok adisin abi yaa dedi ama gecenin sonuna doğru Hasan hepimizin resmi görmesini sağladı. Bu çok yakın çekimler çıldırtıcıydı. Gerçekten de deliğin geçirdiği değişiklik inanılmazda. Bu daracık şey nasıl böyle kocaman bir delik olabilirdi? Kadına acımak mi lazım sevinmek mi bilemedim. Benim pek tecrübem yoktu bu konuda. Melek hoşlanmadığı için biz yapmazdık. Çok ısrar etmeme rağmen ucunu bile sokturtmamıştı bana. Acıyor deyip kestirip atardı. Tabii bunu onlarla paylaşacak değildim.

İşler ve arkadaşlıklar arasında yaz güzel geçiyordu. İşte terfi etmem söz konusuydu. Daha çok çalışıyordum. Bir sabah Tabletime mesaj geldi. Hasan’dandı. “Sabah işim var. Öğleden sonra Saat 2 de gelebilecegim. Hazır ol” diyordu. Şaşırdım onu beklemiyordum. “Anlamadım?” diye yazmak üzereydim ki sabah aceleden yanlışlıkla Melek’in tabletini aldığımı fark ettim. Mesaj Karımaydı. Birden kafamda bir şimşek çaktı. Hasan Melek’le buluşuyordu. Ne olabilirdi? Benim biricik karım, tek aşkım, herkesten çok güvendiğim kişi beni aldatıyor muydu? Hem de hasan’la. Yoksa o evli kadın benim karım mıydı? Çalışabilecek durumda değildim. Eve gidip karımla konuşmam lazımdı.

Eve geldiğimde kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Melek mutfaktaydı. Çantamdan çıkarttığım tableti titreyen ellerimle ona doğru uzattım. Mesajı gösterdim. Yüzü kıp kırmızı oldu. Bu her şeyi itiraf etmek demekti. Gözleri doldu. konuşamıyordum. O daha önce kendini toparladı. “Evet” dedi. “iki aydır Hasan’layım” Sesim titreyerek “ “Peki ne yapacağız ?” diye sordum. “Ondan ayrılmak istemiyorum. Ona çok bağlandım. Seni seviyorum ama onsuz olamam. Bunu böyle kabul etmen lazım” Bir şey diyemedim. Halbuki Hasan’ın ne adi biri olduğunu. Onu sadece kullandığını söylemek istiyordum. Evden çıktım. Sokaklarda dolaştım Konuşacak birine ihtiyacım vardı. Metin’i aradım. Utanıyordum ama konuşmam lazımdı biriyle.

Metin’le bir cafe de oturduk. Hepsini anlattım. Sonunda “Ayrılmak istiyor musun?” diye sordu. “Hayır, seviyorum Melek’i dedim” O zaman, zamana bırakacaksın katlanacaksın “ dedi. Benim de eğilimim o yöndeydi aslında. Kimseye söylememesi için uzun uzun rica edip ayrıldım. Biraz daha sokaklarda dolaşıp eve döndüm. Saat 1 gibiydi.

Melek beni bekliyordu. Sessiz halimden bir şeyler anlamıştı her halde. Boşanmak istemediğimi söyledim. Biraz rahatladı. Duruma razı olduğumu söyleyince yüzü gülmeye başladı. Bunun çok gizli kalması gerektiğini söyledim. Hasan’a söylemesi gerektiğini söyledi. “Daha çok zevk alır” dedi. Hoşuna gidiyormuş boynuz takmak. “Saat 2 de gelecek biliyorsun” dedi. Buna hazır değildim. Bu kadar büyük bir sorunumuz varken telefon edip gelme demiştir diye düşünmüştüm. Bana“ İstersen sen çık dolaş dışarda Hasan gelmeden. Ona hazırlanmam lazım. Gidince ben seni çağırırım” dedi. Bu duyarsızlığına inanamadım. Çok kızdım ama çarem yoktu galiba. Kös kös çıktım evden.

İşe gittim bir kaç saat orada kendimi oyamaya çalıştım. Mesai bitimine yakın Melek aradı. “Gelebilirsin aşkım” dedi. Kendi evime gitmek için izin gelmişti. Bozuk bir halde eve gittim. O gece pek konuşmadık. Melek yatak takımlarını bile değiştirmek gereğini duymamıştı. Hasan’ın terinin buram buram koktuğu, üstüme bulaştığı yatakta sesimi çıkartmadan uyumaya çalıştım.

İki gece sonra poker gecemizdi. Hasan’ın yüzüne nasıl bakacağımı düşünüyordum. O resimleri yine para yerine sürecekti. Nasıl katlanacaktım bu duruma. Bu defa Metin de biliyordu o kadının karım olduğunu. Belki Mehmet de biliyordu. Rezil olmuştum. Tam bir rezaletti.

Poker gecesine ayaklarım geri geri giderek ayrıldım evden. Herkes normal davranıyordu. Hasan hikayelerini anlanlatmaya başladığında ben rahatsızlığımı gizlemeye çalışıyordum. Bana ara sıra bakışlar atıp, bozulmamdan keyif çıkartmaya çalışıyordu. Karımın resmine tekrar bakma fırsatı olduğunda Metin de heyecanlandığını ama bana belli etmemeye çalıştığını hissettim. O gece Hasan sırf bana karimin sikilmiş resmini göstermek için bir el bana yenildi. Zor bir duyguydu karımın arka deliğinin öyle bollaşmış halini görmek. Özellikle ötekiler anlamasın diye sanki başka biriymiş gibi Hasana yaptığından dolayı iltifat etmek çok ağırdı.

Hasan her saniyesinin zevkini çıkartı. O gece eve döndüğüm de Melek beni gülerek karşıladı. Hasan ona mesaj atarak olayı anlatmış. Çok Keyif almış yaptığından. Karım da hoşlanmıştı bundan. “Gerçeğini görmek istermisin? “ dedi şımarık bir şekilde. Kendime engel olamadım. Heyecanla “Evet! “ dedim. “O zaman Hasan’dan rica et bir dahaki sefere senin yanında yapsın. Hahahaha! “ diye gülüp gitti. Ben de gidip yanına yattım. Uyuduk.

Gündüzleri ben işte çalışırken, Hasan’ın gelip karımı becerdiğini düşünmek artık normaldi benim için. Karım akşamları bana birlikte yaptıklarını anlatmaktan özel bir zevk alıyordu. Bu belliydi. İşlerim yoğunlaşmıştı. Yetiştirmemiz gereken bir iş dolayısıyla hafta sonu da dahil geç saatlere kadar çalışmam gerekiyordu. Pazar akşamı derbi maçını kaçıracağım için canım sıkkındı. Karımla maçı seyredemiyeceğim için üzgündüm. Önemli bir evrak eksikliği yüzünden o gece çalışmayacağım ortaya çıktı. Kimse neden eve gidiyorsun diyemezdi. Çok sevinmiştim. Maç başlamadan eve yetişebilecektim. Hemen fırladım.

Kadın Ruhu 4

Sabahtan beri boş boş oturuyorduk. Düğün akşam 9 daydı 3 saat kalmıştı. Derken telefon geldi, sülaledeki kızlar Nihal i de kuaför e çağırıyorlardı, gelin ve beraberindeki kadınlar kuaföre beraber gidip oradan düğüne geçecekti. Nihal can sıkıntısından patlamış olacak ki hemen kabul etti ve üstünü giymeye gitti. 20 dakika sonra geri geldiğinde üzerinde vücuduna sımsıkı yapışan dizlerinin 1 karış üzerinde bir elbise vardı. Fermuarını bana çektirdi. Göğüsleri ise bizim buralar için çok fazla dekolteye sahipti. Aklıma düğünümüzdeki manzara geldi onu böyle görür görmez. Sikim tam hareketleniyordu ki hemen bu düşünceleri dağıttım. Nihal i öbür odaya çekip, bu dekoltenin çok fazla olduğunu üstelik sütyeninin kenarındaki dantel işlemelerin elbisenin dekoltesinden dışarı çıktığını söyledim. Bana muzip bir gülüş atıp hızlıca sütyenini çıkardı ve benim şaşkın bakışlarımın altında meme uçlarına meme bandı taktı ve ardından fermuarı çekmem için bana arkasını döndü. -“şaka yapıyorsun, sütyensiz giymeyeceksin bu elbiseyi değil mi?” +”meme uçlarım belli olmayacak sonuçta, ayrıca senin de söylediğin gibi sütyenimin kenarındaki dantel işletmeler çok tahrik edici duruyordu böyle daha iyi” Fermuarı çektim. Bir yandan doğru söylüyordu, öte yandan ise sütyen çıkarınca memeleri tam da benim sevdiğim gibi çok hafif sarkmış ve elbisenin sımsıkı kavramasıyla en ufak hareketini bile dışarıdan sezilir hale gelmişti. Annemin bakışları da hoşnut olmadığını anlatıyordu ama çoktan pes etmişti benim karşımda, bir şey demedi. Nihal’i kuaföre kızların yanına bırakıp eve geçtim. Ben buradan annemle birlikte düğüne gidecektim. Kızlar ise orada direkt düğünün yapılacağı kır bahçesine bırakılacaktı. Kimin bırakacağını sormamıştım. Düğüne geçmiştik ben biraz arkalarda bir masada tek başıma oturuyor, Nihal i bekliyordum. Nihal biraz sonra yanıma geldi. Gelirken göğüsleri aynı düğün gecemizdeki gibi her adımında titriyordu, bu sefer sütyenin de olmaması yüzünden kıyafetin sardığı kısımlar da o titremeye dahil olmuştu. Yanıma oturup saçlarını sordu. Güzel olduğunu söyledim, açık kumral saçları aslında her zamanki gibi dalgalıydı. Onları kimin getirdiğini sordum. Ali dedi. Ali Hasan ın evli olan abisiydi. Geçen günlerde almanyadan geldiğini duymuştum. Barzo bir gurbetçiydi ama aramız fena sayılmazdı. Düğün başlamıştı, arkada oturmayı akıl etmiş olmam sayesinde kimse Nihal e bakamıyordu. Sadece uzaktan akrabamız Bekir masamıza gelmişti yer olmadığı için. O da şişko göbekli bir abazaydı, arada Nihal i süzüyordu ama ben olduğum için pek fırsat bulamıyordu. Düğün sona erene kadar böyle geçer diye düşünüyordum aslında ancak tam o sırada Bekir halaya kalkarken Nihal’e “yenge sen de gelmez misin, sıkılmış gibisin?” diye hiç beklemediğim bir soru yöneltti. Halayın yüzde 80 ı erkeklerden oluşuyordu. Halay başında ise Hasan ve abisi Ali vardı. Nihal bana hiç bakmadan doğrudan halaya doğru yürümeye başladı. İnanılmaz! Bırak bana sormayı yüzüme bile bakmadan kalkmıştı halaya. En azından beni de çağırabilirdi. Ben bunun şokundayken halay başlamıştı, halay uzun olduğundan ve ben de en arkada olduğumdan Nihal i yalnızca bir turun 10 saniyesinde falan görebiliyordum. İşte o aralıkta Nihal e bakmamla onun hafiften zıplayan memelerini görmem bir oldu. Yürürken titreyişi bile yeterince tahrik ediciyken şimdi olağanüstü bir  manzara vardı karşımda. Tabi sadece benim için değildi halaydakiler için benden daha yakındı bu manzara. Hasan Nihal i görünce onların yanına gitmişti. Şimdi Nihal in bir elinden Bekir bir elinden Hasan tutuyordu. Nihal in kulağına bir şeyler fısıldıyorlardı ara ara. Yarrağım hareketlenmişti. Meraktan çatlamıştım ki sonunda sonsuz bir an gibi gelen halay bitti ve Nihal yanıma geldi. +”halayı sevdiğini bilmezdim? Eğlendim mi bari?” -“ay Fuat çok sıkılmıştım oturmaktan deneyeyim dedim ne var yani” +”Ne fısıldaşıyordunuz Bekir ve Hasanla” -“nasıl halay çekildiğini anlatıyorlardı, hep yanlış oynadım ama yine de. Ne o kıskandın mı ahaha?” gülüşünde imalı bir alay vardı. Önce hafiften sertleşmiş yarrağıma baktı sonra kulağıma eğildi ve fısıldadı ” sapıksın sen” Düğün bitmişti Nihal ve Annemle birlikte arabaya yürüyordum ki Ali geldi ve araba sayısının akrabaları bırakmak için yetersiz olduğunu söyledi. 6 araba vardı. +”önce sen yaşlıları bırak yenge diğerleriyle beraber burada beklesin sonra gel kalanları al bırak böyle böyle 2 3 turda herkesi evine bırakırız” Tamam demekten başka çarem yoktu. Annem ve diğer yaşlıları arabaya doldurup teker teker bırakmam 45-50 dakika sürmüştü. Geri döndüğümde düğün yerinde kimse yoktu. Nihal i aradığımda çalıyordu fakat cevap alamıyordum. Herhalde eve bırakılmıştır diye eve gittiğimde evde de bulamayınca kafayı yeme eşiğine gelmiştim. Hasan ve Ali de telefonu açmıyordu. O gece bazı yakınların evini Nihal i aradığımı belli etmeden kısa kısa ziyaret etmeye başladım fakat daha sonra asıl korktuğum şeyin başıma gelmiş olabileceğini anladım. Bu düşünce doğrultusunda aklıma ilk gelen yer Hasan ın babasının çiftliğiydi. Arabayla son sürat çiftliğe varmak 20 dakikamı almıştı. Arabayı çiftliğin yakınlarında durdurdum. Aksi halde çiftliğin etrafı düzlük olduğu için geldiğim anlaşılabilirdi. 5 dakika boyunca yürüdükten sonra çiftliğe vardım ve duvardan atladım. Odunluk, ahır ve kümes dışında 2 katlı bir ev vardı çiftlikte. Yavaşça evin penceresine yaklaştım, yaklaştıkça bacaklarımın titremesi artıyordu. İçeri baktığım an başımdan aşağıya kaynar sular döküldü. Aklıma gelenin çok daha kötüsü başıma gelmişti, manzara şok ediciydi.

Nihal in elbisesi alttan ve üstten açılıp beline toplanmış halde yerde koltuğun önüne domaltılmış hasan tarafından sikiliyordu. Koltukta ise Ali Nihal in ağzına kocaman yarrağını sokmuştu. Benim içeri baktığım pencere onların solundaydı. Bu manzara beni adeta şoka sokmuş, donakalmıştım. Ali nin yarrağı da Hasan ın yarrağı da büyük ve kalındı. Hasan Nihal in tokatlanmaktan kıpkırmızı olmuş götünü elleriyle açmış amına adeta matkap gibi pompalıyordu. Ali ise iki eliyle Nihal in kafasını arkadan tutmuş koca yarrağını zorla ağzına tıkıyordu adeta. İşte bu iki kıllı ve yapılı ayının arasında narin karım Nihal bir ileri bir geri gidiyor ve memeleri ritmik bir şekilde sallanıyordu. Beni en tahrik eden de bu olmuştu. Sikim o kadar sertleşmiş ki pantolonun içinde ağrıyordu, çıkartmak zorundaydım. Tam ellerimle fermuarımı açıcaktım ki arkamdan birisi başıma bir silah dayadı. “Kusura bakma kardeş, Hasan öyle bir anlattı ki yengenin tadına bakmamız lazımdı” Bekirdi bu. Bir şey demedim, kokudan anladığım kadarıyla sarhoştu ve en ufak sinirini bozan bir harekette kafama sıkabilirdi. Kafama dayadığı silahla birlikte beni içeriye götürdü. Bizim içeriye girdiğimizi görünce içeridekiler birden bize dönmüştü. Bekir onlara bakarak “bakın dışarıda kimi buldum, iyi ki geç gelmişim yoksa bu pezevengi yakalamasam size bir şey yapabilirdi” Nihal biraz korkmuştu, her ne kadar beni aldatsa da bana aşık olduğunu bir kez daha anladım orada. Konuşmaya başladı “saçmalama ne bir şey yapması adama bir de önden bak istersen” Kalkmış yarrağımı görünce üçü birden kahkaha atmaya başladı. Hasan bana bakıp “ulan bu sekülerler harbi gavat oluyormuş lan, kesin İzmir de ben karını sikerken haberin vardı senin demi lan” “evet” diyebildim sessizce. “vay amınakodumun sünepesi seni” Bekir beni kenarda ki koltuğa oturmam için ittikten sonra silahı götürüp başka bir odaya sakladı. Ali yarrağımı göstererek ” kuzen çıkar şunu istersen güzelim pantolonu yırtacak sonra”. Haklıydı, tam bu sırada Nihal yanıma geldi ve beni koltuğa oturttu, bir yandan kemerimi çözerken diğer yandan dudaklarımı öpüyordu, az önce Ali nin yarrağını gırtlağına kadar aldığı ağzıyla şimdi beni öpüyordu. O kadar tutkulu bir öpüşdü ki bu ve karım bana o kadar çekici geliyordu ki şuan bu öpücüğü bırakmam imkansızdı. Kemerimi yeni açmıştı ki Ali kolundan tutup kaldırdı ve ayakta Nihal ile deliler gibi öpüşmeye başladı. Bu sırada Bekir de üzerini çıkarmış Hasan ile birlikte kanepede oturmuş yarraklarını sıvazlıyorlardı. Benim yarrağım da kazık gibi dimdik duruyordu önümde ama dokunmuyordum. İyice öpüştükten sonra sonra Ali kanepeye oturdu, bana bakarak “madem kocasının haberi var, saklamaya gerek de yok, hamile kalırsa kalsın” diyerek kondomu çıkardı. Ben “hayır kondomsuz olmaz” diyerek tam ayağa kalkıyordum ki Hasan beni boğazımdan yakalayıp koltuğa attı ve “ulan karını sikerken sana mı sorduk da kondom takıp takmayacağımızı sana soralım pezevenk, izlemene izin verdiğimize şükret otur otuzbirini çek yoksa elini kolunu bağlar davarların arasına atarım seni” Dilim tutulmuştu, bir şey diyemeden Nihal e baktım, o muzip tebessümü ile 2 3 sn bana baktıktan sonra Aliye doğru dönüp kucağına yerleşmeye başladı. Tamamen kendinden geçmiş, azgınlığı tüm ruhunu ele geçirmiş gibiydi. Ali nin koca yarrağını eliyle tutup içine yerleştirdikten sonra Ali ye hiç zahmet verdirmeden kalçasını ileri geri tam bir profesyonel gibi hızla oynatmaya başladı. Kollarını Ali nin boynuna dolamıştı ve adeta birbirlerinin dudaklarını yiyorlardı. İnanamıyordum, 1 yıl sevgililik 3.5 ay evlilikten beri benim kondomsuz giremediğim karımı şuan karşımda kondomsuz sikiyorlardı. Hasan elindeki kremle sikini kremledikten sonra Nihal in götünü kremlemeye başlamıştı. Nihal oradan olmaz diyerek dönecek olmuştu ki, Hasan ağzını eliyle sıkıca kapattı ve “amının bekaretini kocan almamış olabilir ama götününkini ben alacağım” diyerek yarrağını Nihal in göt deliğine dayadı. Nihal direnmeye çalışsa da Hasan ayı gibi güçlüydü. Sikinin kafasını tak diye birden götünden girdi. Bu ani girişle Nihal “ahhh” diye derin bir şekilde inledi. Koca yarrağım hepsinin ilk seferde girmesi olanaksızdı zaten, çeyreğini sokmuştu ve ufak ufak git geller yapmaya başlamıştı. Nihal sanki kaçıp kurtulmak ister gibi belden yukarısını kaldırmıştı neredeyse 90 derece kırılmıştı. Ama acı inlemelerin zevk inlemelerine dönüşmesi uzun sürmedi. Bu sırada Bekir ayağa kalkıp kanepenin üstüne çıkmıştı, anlaşılan o da ağzına verecekti. Onun işini kolaylaştırmak için Ali biraz aşağıya kaydı ve kafası Nihal in memelerinin hizasına geldi. Şimdi Hasan karımı götünden sikerken, Bekir ağzına veriyor, Ali ise hem amını sikiyor hem de bir yandan elleriyle memelerini sıkıyor bir yandan da kafasını gömüp gömüp adeta onları yiyordu. Bu manzara karşısında artık dayanmam imkansızdı, elimi kazık gibi olmuş yarrağıma atıp bir aşağı yukarı yapmıştım ki yarrağım volkan gibi püskürmeye başladı. Bekir bana bakıp gülerek “gavata bak karısını sikiyoruz diye nasıl da boşalıyor hahaha”. Hasan beş dakika gitgelden sonra karımın götüne boşalmıştı.Bana dönerek “götü çok dardı hemen boşalttı beni orospu karın” dedi ardından koltuğa geçip viskisini içmeye başladı. Bu esnada Bekir Nihal in götüne geçmişti. Bekir in yarrağı benimki kadar olduğundan yarısı giriyordu.Nihal titreyerek boşalmaya başlamıştı, Alinin yarrağını köküne ve daşşaklarına Nihal in sıvıları akıyordu. Bu durum Aliyi daha da azdırmış olacak ki Bekir i çıkarttırıp Nihal i ayakta benim oturduğum koltuğun önüne domalttı. Nihal elleri benim sağımdan ve solumdan kanepeyi tutuyor yüzü ise tam yüzümün dibinde duruyordu. Ali bu pozisyonda seri bir şekilde git gel yapmaya başladı. Ellerim iki yana açık koltuğun üzerinde durmasına rağmen hiç dokunmadan yarrağım tekrar kazık gibi olmuştu. Nihal kendinden geçmiş bir halde yüzünü aşağıya, karnıma çevirmiş inliyordu. Ali, Nihal in saçlarından tutup çekti ve böylece Nihal ile yüzyüze geldik. Ali daha da hiddetlenerek “eğme lan kafanı orospu. Gavat kocana bakarak inleyeceksin. Gözünün içine bak bu gavatın, işte böyle karısı sikilirken zevk alıyor senin aciz kocan.” Nihal ile göz gözeydik, sallanan memeleri arada bir yarrağımın ucuna çarpıyordu, kendimi zor tuttuğumu anlamış olacak ki göğsünü biraz daha aşağıya eğdi. Şimdi memeleri sallanırken kazık gibi yarrağıma çarpıyor, yüzü ise benimkinden biraz aşağıda gözlerimin içine bakıyordu. Ses çıkarmadan söylediği, ağzının hareketinden anladığım bir kelime döküldü dudaklarından; “sapık”. Dudaklarına yapıştım hemen, zaten bu şekildeyken yapışmamam imkansızdı. Yavaş yavaş tutkulu şekilde, tadını çıkara çıkara öpüşüyordum Nihal ile. Bu esnada Ali hızlanarak inlemeye başladı, Nihal in içine boşalıyordu. Ben Nihal i dudaklarından öperken, barzo kuzenim Nihal in içine hayvan gibi böğürerek menilerini dolduruyordu. Bu atmosferde kendimi daha fazla tutmam imkansızdı. Hiç dokunmadan, Nihal in sikime çarparak sallanan memelerinin temasları arasında yarrağım yine müthiş kuvvetli bir şekilde menilerini etrafa saçmaya başladı. Adeta ruhum sikimden akıp gidiyordu. Tüm benliğim müthiş bir zevk içinde kendinden geçmişti. Ali tüm spermi içeriye boşalttığından emin olduktan sonra yarrağını çıkardı ve “orospu karısı mı daha çok zevk alıyor gavat kocası mı anlamadım hahaha” diyerek kenarda ki kanepeye yığıldı ve kendisime bir viski koydu. Sıra bekire gelmişti, Nihal i oturduğum koltuğun önünde kafası benden tarafa olacak şekilde sırtüstü yatırdı ve bacak omuza yarrağını köklemeye başladı. Nihal artık kendinde değildi, baygın gibi Nihal i istediği şekle sokup sikiyorlardı. Bekir Nihal e köklerken Nihal in sallanan yer yer morarmış memeleri yarrağımda kalkacak mecal olmasa bile beni tahrik etmeye başlamıştı. Ama artık sertleşecek mecalim kalmamıştı. Bekir Nihal i o pozisyonda 10 dakika kadar siktikten sonra o da içine boşaldı. Nihal bırak itiraz etmeyi, boşaldıktan sonra bile içinden çıkmasın diye eliyle çekmeye çalışıyordu. Daha fazla izlemek istemiyordum. Kalkıp Nihal e ertesi gün hapı almak için izin istediğimde. Ali “otur lan yerine, Nihal artık bizim orospumuz, bizim dışımızda hiç kimse kondomsuz sikemez. Hapı falan da unut hamile kalırsa da doğuracak, bakacaksın yoksa kafana mermiyi basarım amınakodumun gavatı”. Bir şey demedim, sıkardı bu deliler. Bir kere açığımı keşfettileri için artık direnmem imkansızdı zaten. O gece sabaha kadar o üçü sırayla Nihal i salonda sikerken ben de girip 31 çekiyor boşalınca mutfağa sigara içmeye gidiyordum. Artık saklanacak bir şey kalmamıştı, ne karımdan ne de bu barzolardan. Hasan da mola verip mutfakta viskisini içerken bana, Nihal i zaten o geceden sonra düzenli olarak siktiğini söyledi. Demek ki Nihal ile konuşmamızdan sonra Nihal gizli gizli devam etmişti bu olaya. Beni gerçekten aldatmıştı. Yani şimdiye kadar karşı çıkmalarımın da bir anlamı olmamıştı. Bütün bu olanlara engel olmak benim elimde olmamıştı hiçbir zaman. Kadın Ruhu böyleydi, kendisini iyi siken birini bulduğu anda ne aşk ne sadakat hiçbir şey bacaklarını açmasına engel olamıyordu. İşte bu kadınlar Nihal gibi güzelse ve ona aşıksanız kaçınılmaz olarak erkeğini gavat yapıyordu.

Sabah olunca Nihal ölü gibiydi, eve uğrayıp eşyaları aldıktan sonra İzmire doğru yola çıktık. İzmire varana kadar deliksiz uyudu. İzmir e dönünce kurtulacağımızı düşünüyordum fakat yol boyunca sabah Hasan ın göz kırparak söylediği söz kulaklarımdaydı. “misafir kabul ediyorsunuz değil mi kuzen 😉 “

Kadın Ruhu 2

Düğünün üzerinden 2 ay geçmişti ve sonunda Nihal ile İzmir de hayatımızı düzene koymuştuk. Ben özel bir hastaneye geçmiştim genellikle eve yorgun argın geliyordum ve haftada ancak 1 2 gün erken çıkabiliyordum. Nihal in ise doktora da son yılıydı, haftada 1 bazen 2 gün fakülteye gidiyor onun dışında evde bol bol kitap okuyup tezi üzerinde çalışıyordu. Yalnızca benim eve erken geldiğim günlerde Nihal ile sevişebiliyorduk, Nihal libidosu yüksek denebilecek bir kadın olmasına rağmen durumdan şikayetçi görünmüyordu. İşte bu rutin içerisinde bir gün memleketten telefon geldi. Annemin söylediğine göre Hasan burada bir otelde çalışmaya başlamıştı. Bizim oralarda akraba ilişkileri önemlidir. Bu yüzden annem Hasan ı arada bir yemeğe evime davet etmemi sertçe tembihledi yoksa çok ayıp olurmuş. Durumu Nihal e anlattıktan sonra Hasan ı arayıp ertesi gün yemeğe davet ettim. Ertesi gün işten 5 te çıktım ve 6 da eve ulaştım, Hasan 7 de gelecekti. Nihal çok hamarat olmasada da güzel bir şeyler hazırlamıştı. Ben masayı hazırlarken de üstüne daha uygun bir şeyler giymeye gitti. Bu esnada ben tam masayı yeni hazırlamıştım ki kapı çaldı, gelen Hasan dı. İçeriye davet ettim, hal hatır sorma faslı esnasında masanın yanında salonda oturmaya başladık. Bu sırada Nihal salona geldi, üzerinde kot pantolon ve göğsü her zamanki gibi dekolteli üzerine tam oturan bir tişört vardı. Hasan ın her zamanki muzip bakışları belirdi gözlerinde, hemen elini sıktı Nihal in ve yemeğe geçtik. Yemek esnasında muhabbet olsun diye Nihal tezinden bahsederken Hasan bunların sıkıcı olduğunu nasıl dayandığını söylüyordu. Yemek boyunca Nihal ve Hasan, Nihal e göre geri kafalılık olan bu fikirleri hakkında kibarca tartıştılar. Yemekten sonra TV nin karşısına çay faslına geçtik. Nihal kanepenin kenarına ayakları yine yerde olacak şekilde yarı uzanır pozisyonda oturmuştu. Göğüsleri her zaman olduğu gibi yine ön planda duruyordu. Hasan ın arada sırada ve özellikte çay koyarken Nihal in çatalına kaçak bakışlar attığını farkediyordum. Nihal ve Hasan yine tartışırken ben tartışmadan kopmuş boş boş dalmış tv ye bakıyordum. Çünkü Nihal in yaptığı maymuna laf anlatmaya çalışmak gibi bir şeydi. Bu esnada birden Hasan ın sesi biraz yükselince kendime geldim Hasan birden “bakire olmayan kadınla evlenilmez” dedi. Nihal buna karşı çıkacaktı ki Hasan bu sefer “ne yani patlak kadınla mı evlenelim” dedi. Nihal biraz feminist damarının da etkisiyle “nasıl konuşuyorsun sen sözlerine dikkat et patlak ne demek! ” dedi. Bu sözle Nihal evlenirken bekaretinin olmadığını belli etmiş oldu şüphesiz Hasan da anladı. Hasan ın hemen özür dilemesiyle ortam hemen tatlıya bağlandı, zaten Hasan baskın olduğu kadar şeytan tüylü bir çocuktur hemen topladı ortamı.

Çaylar içildikten sonra Hasan ı yolcu ettik ve Nihal ile yatağa geçtik. Yatakta sırtüstü uzanmış şekilde konuşuyorduk. Nihal Hasan ın aptalca düşüncelerini anlatıyordu bana hala, sonra ben de onu doğrulamak için “kendisi evlenmeden önce bütün memleketi sikti ama evleneceği kadın bakire olsun istiyor aptal” dedim. Nihal “hangi kız bu barzoyla yatar anlamıyorum” dedi. Ben de bir an Hasan ın bizlere anlattığı anıları aklıma gelince  boş bulunup “hayvan gibi sikiyormuş ondandır ” dedim. Nihal bana dönüp bakınca, “kendisi anlatırdı oradan biliyorum 1 2 saat durmadan sikermiş” dedim. Nihal yine hiçbir şey söylemeden dönüp tavana bakmaya devam etti, sonra “evet hızlı birine benziyor bakışlarından farkettim” dedi. Bunu duymayı beklemiyordum, demek ki karım Hasan ın bakışlarını farketmişti. Neden öyle söylediğini sorduğumda “Fark etmedin mi bakışları yiyecek gibi bakıyordu bana”. Ne diyeceğimi bilemeden kalakalmıştım karım bunu farkedince “merak etme alışığım bu tür şeylere ama yine de şu senin akrabalar düğünde bile bir farklı bakıyordu özellikle bugün de gördüm ki Hasan çok farklı bakıyordu”. Hala ilk defa karımla bu tür şeyleri konuşuyor olmamızın etkisindeydim, kendimi toplayıp rahatsız oluyorsa birdaha eve çağırmayacağımı söyledim. Bunun üzerine Nihal “merak etme dediğim gibi erkeklerin bakışlarına alışığım hele Hasan Hanzosu beni ancak 31 çekerken hayal edebilir” bu söz ağzından çıkar çıkmaz bu durum gözümde canlandı ve hemen bunun içim kendime kızdım. Karım bu tür konularda açık sözlüdür fakat yine de ağzından ilk defa böyle şeyler duyduğum için şaşkınlığımı gizleyememiştim. Nihal de bunu farkedince “kusura bakma canım tartışmayı hatırlayınca biraz gerildim ama sen de erkek olduğun için iyi biliyorsun zaten bu tür şeylerin yapıldığını” dedi ve imalı bir tebessümde bulundu.

Ertesi gün işten çıkarken şarap almıştım gece için Nihal ile planlarım vardı. Ertesi gün işe gideceğim için erken içecektik saat 8 civarı kadehleri yeni doldurmuştuk. Nihal in üzerinde derin göğüs dekolteli siyah saten geceliği vardı. Tam kadehleri daha yarılamıştık ki kapı çaldı. Gelen Hasan dı, elinde tatlı ile hemen daldı içeriye ve direkt salona geçti. Nihal onu görür görmez hemen koltukta duran penye ceketi giyivermişti üstüne. İşin garibi bu esnada Hasan sanki hiçbir şey yokmuş gibi hiç çekinmeden karıma bakmaya devam etmişti. Hasan hemen özür diledi ve dünkü ufak tartışmadan ötürü özür dilemeye geldiğini söyledi tatlıyı sehpanın üzerine bıraktı. Kadehleri görüp “biraz erken değil mi saat daha sekiz buçuk” deyince Nihal, Fuat ın yarın işe gitmesi gerek ondan erken içiyoruz dedi. Hasan “kusura bakmayın hiç aklıma gelmedi ben gideyim o zaman” dedi ben nezaket gereği “olur mu öyle şey buyur otur” diyince hemen koltuğa kuruldu. Gözlerindeki piçliği hemen farkettim yüzsüzün. Karım bir kadeh de Hasan a getirdi nezaketen ve yavaş yavaş şaraplarımızı yudumlamaya başladık. Ben çabuk sarhoş olduğumdan yavaş yavaş içmeye dikkat ediyordum. Aslında karıma tamamen güveniyordum böyle birisi ile sarhoşken dahi bir şeyler olamazdı. Yine de karıma da yavaş içmesini fısıldadım, Nihal bana dönüp “niye böyle söylediğine dair bir fikrim var ama saçmalama istersen” dedi. Haklıydı biraz paranoyaklaşmıştım. Kadehi kafama diktim tek seferde Hasan kendi kadehi bittikçe bizimkini de dolduruyordu. Saat 10 a geldiğinde iyice çakırkeyf olmuştum ve kanepede uzanıyordum. Karşımdaki koltukta Hasan beni izliyor gibiydi ama emin olamıyordum, Nihal e baktım ve hala bilinci gayet yerindeydi yani korkmama gerek yoktu.

Gece uyandığımda saat 12 ye geliyordu, sızmıştım, salonda yalnızdım ve kadehler duruyordu. Hasan ın gittiğini Nihal in de yatmış olduğunu düşündüm. Durduğum yerde bir sigara içtim sonra yatak odasına doğru yürümeye başladım tam yatak odasının kapısının önüne gelmiştim ki içeriden gelen konuşmaları duydum: -“amınakodumun orospusu öyle kadın erkek eşit falan diyordun noldu şimdi sesin çıkmıyor” Kesik kesik inlemeler geliyordu “konuşsana ha orospu yarağı yiyince dilini mi yuttun” Duyduklarım karşısında şok olmuştum anlaşılan içeride Hasan karım Nihal i sikiyordu, nasıl olurdu bu? Fakat aynı zamanda içimde garip bir tuhaflık beliriyordu. Vücudum bütün gücüyle yarrağıma kan pompalıyordu sanki ama bunu düşünecek vaktim yoktu. Dinlemeye devam ettim. -“Fuat a bak evlenmeden önce milletin altına yatan karı alırsan evlendikten sonra da ben altıma alırım” +”kes sesini de işin bak Fuat uyanacak…” -“korkma uyansa bile hiçbir şey yapamaz o sünepe, biraz daha uyanık kalsaydı kocanın önünde domaltıp sikerdim seni” O an bütün varlığımda sebebini anlamadığım bir şekilde o manzarayı görmek istedim fakat sesler kapının hemen yanından geldiği için kapıyı aralamam bile imkansızdı. Sikim eşofmanın içinde hiç elimi sürmediğim halde volkan gibi patlamaya başlamıştı. Baksırımın içinde o sıcaklıkla ne yapacağımı bilemez halde kalakaldım. Gidip salona kanepeye yığıldım, hem içeri girsem ne yapacaktım ki beni iki yumrukla yere serer diye kararsız kararsız düşünürken kapı sesi geldi hemen uyuyor numarası yaptım önce Hasan gitti sonra karım salona geldi ve beni uyandırdı. Olduğum yerde doğruldum, yanıma oturdu, dudakları kıpkırmızıydı, inanılmaz! Aynaya bile bakmadan gelmişti yanıma, eşofmanımın üstündeki ıslaklığı görünce “Fuat bu ne boşalmışsın” deyince panikle sarhoşken rüyalandığımı söyledim. Sonrasında kalktık ben üstümü değiştirdim ve yatağa yattık. Biz yatağa girerken dikkat ettiğimde yatak hala sabahki gibiydi demek ki orospu cocugu karımı yatağa bile geçmeden direkt ayakta sikmişti. Nihal hemen dönüp yatmıştı fakat ben uyuyamıyordum. Nasıl olmuştu da feminist takılan entelektüel karım en nefret ettiği erkek tipi olan bu dağ ayısına bacaklarını açmıştı, ondan da öte kalbim şuan bu kadar ızdırap içinde olmasına rağmen kapının önünde o yaşadıklarım neyin nesiydi. Bu karmaşık duygular içinde sabahladım.

O gün bütün gün hastanede mumya gibi gezdim , Oluru yoktu Nihal ile konuşmalıydım çünkü ona deli gibi aşıktım. Akşam 10 da eve geldim. Normalde beni sevecen bir şekilde karşılayan eşim sadece kuru bir hoşgeldin demişti 2 saat boyunca hiç konuşmadan salonda oturduk. Düşünmekten kafayı yemek üzereydim en sonunda Nihal yatak odasına yatmaya gitmişti ki ardından gittim konuşmaya. Yatağın üzerine oturduk ve dün gece salondayken yatak odasından bir takım sesler duyuğumu söyledim  Nihal in gözü doldu ve anlatmaya başladı “sen uyumuştun ben de önce yatağı hazırlayıp sonra seni yatağa kaldırmak için yatak odasına gittim, ben odaya girer girmez arkamdan Hasan geldi ellerimi tek eliyle arkadan tutup diğer eliyle ağzımı kapattı, duvara yasladı ve boynumdan öpmeye başladı, sonra öne çevirince gözlerindeki hayvanlığı gördüm beni sikmeden bırakmayacağını anladım ve korktum hem sana bağırsam ne olacaktı sanki belki cinayet bile çıkabilirdi o yüzden  işini bitirene kadar istediği gibi hareket etmek zorunda kaldım. Ne olur sen de sakin ol bir  erkeklik yapayım deme” Nihal bunları anlattıktan sonra öfkeyle ayağa kalmıştım ki Nihal in gözünün eşofmanımın önüne takıldığını fark ettim. Evet farkında olmadan Nihal bunları anlatırken yarrağım kazık gibi olmuştu. Nihalin gözlerindeki yaşlar kurumamıştı ki sitemli bir ses tonuyla “Fuat bu ne? Anlattıklarım hoşuna mı gitti yoksa” diye sesini yükseltti. Bir şey söyleyememiş tutulmuş kalmıştım. Sonra şeytani bir tebessümle “dün gece eşofmanın önündeki ıslaklık şimdi anlaşıldı. Sen ciddi ciddi kuzenin senin karını senin yatak odanda sikerken sesleri dinleyerek boşaldın öyle mi?”. Ne diyeceğimi bilemiyordum istemsizce “ben de anlamadım elimde olmadan birden oldu” diyebildim. Nihal küçümser sayılabilecek şeytani bir tebessümle devam etti “demek ki hoşuna gidiyor bu durum anlamış olduk o zaman”.ama nedense üzülmüş gibi değildi bu ses tonu, sanki daha çok yeni bir şey keşfetmenin heyecanı vardı bu seste. Bunun üzerine hemen hiçbir şey demeden evden çıktım yarın için izinliydim zaten tüm gece boş boş dışarıda yürüdüm. Bana neler olduğunu bilmiyordum gerçekten böyle aşağılık bir şeyden zevk alabilir miydim. Hem de sanki karımın nefret ettiği tipten biri tarafından sikilmesi daha da tahrik ediyordu beni. Tarifsiz duygular içinde sabaha karşı eve geri geldim. Güneş yeni doğuyordu salonda sigara içmeye başladım. Nihal uyanana kadar 1 paket sigarayı bitirmiştim. Nihal uyanıp salona geldiğinde küllüğe baktıktan sonra yanıma oturdu. O zamana kadar görmediğim bir yandan muzip bir yandan acıyan bir bakışı vardı sanki. “üzülme aşkım, böyle şeylerin bazı erkeklerde olduğunu  duymuştum utanılacak veya kendinden nefret edilecek bir durum yok” bu esnada pantolonumun fermuarını açmaya başlamıştı. Anlamıyordum. Bu benim karım mıydı? Konuşmaya devam etti “dün gece bir şey farkettim, o dağ ayısı dediğim adamlarda sen ve senin gibi erkeklerde olmayan bir şey var: sikebiliyor! Evet dün gece pişmanlık hissediyordum ama daha çok hissettiğim şey zevkti ve bu durum senin de hoşuna gidiyorsa demek ki bunu fantazi haline getirebiliriz” bu sözleri söylerken çoktan çivi gibi olmuş yarrağımı sıvazlamaya başlamıştı bile, memelerine bakmaya başladım, geceliğin altında bile tüm hatlarını seçebiliyordum ,geçen gece Hasan kesin emmiştir diye geçirdim aklımdan, affetmezdi piç. Bu düşünce sadece daha da boşalmaya yaklaştırmıştı beni sonra Nihal yüzümü tutup kendine çevirdi ve garip bir ifade ile “hoşuna gider değil mi? Karının sikilmesi yani?” tam bu sözleri söylerken müthiş bir şekilde boşalmaya başlamıştım, boşalmaya başlamamla elini çekmesine rağmen hala yarrağım kendi kendine dikleşip dikleşip boşalıyordu Nihal gülümseyerek izliyordu sadece. Halının üstü ufak bir gölet olmuştu adeta. Bunun üzerine Nihal “bak neredeyse dokunmadım bile” dedi ve aynı şeytani gülümseme ile devam etti “anlaştık o halde”. Ardından kalkıp üstünü giydi ve fakülteye gitti.

Kadın Ruhu

Kadın Ruhu

Adım Fuat 27 yaşındayım, eşim Nihal ise 25 yaşında. İşte pişmanlık ve ihtiras arasında yalpalayan bir koca olarak evliliğimin kadın ruhu ayrılışının hikayesini sizlere anlatıyorum.

Üniversite hayatım boyunca derslerden başımı kaldırmadan okuduğum tıp fakültesini bitirir bitirmez ailem bana uygun bir eş arayışına girdi. Ailem muhafazakar olduğu için buldukları eş adayları da hep akıllı uslu aile kızları oluyordu. Bense bu tür kızları nedense bir türlü sevememişimdir, kocasının eline bakan, tutkusuz kızlar gibi gelmişlerdir bana. Kendi ayakları üzerinde durabilen kendi fikirleri olan zeki ve özgür kızları sevmişimdir. Doktorluk görevime İzmir de başlamıştım. Şanslıydım çünkü özellikle yazları cıvıl cıvıl bir şehirdi. İlk zamanlar güzel geçmesine rağmen yaklaşık 1 yıl sonra yalnızlığım git gide beni bunaltmaya başladı öte yandan ailemin bana önerdiği gelin adaylarını da kesin biçimde reddettiğim için artık ailem bana kız bulma arayışını bırakmıştı. İşte tam böyle bir vakitte doktor bir arkadaşım olan Burak’ın vesilesiyle Nihal ile tanıştım.

İlk görüşte bir aşk değildi bu, Burak’ın daveti üzerine iki bira içmek için bir mekana gitmiştim Burak, Burak’ın 4 arkadaşı ve Nihal oradaydı. Ben yeni gelmeme rağmen Burak çoktan çakırkeyf olmuştu, demek ki geç çağırılmıştım. Konuşulan muhabbet pek beni sarmadığından ve ortamda da kimseyi tanımadığımdan biramı bir an önce bitirip gitmekti derdim ta ki Nihal lavabodan dönüşte Burak’ı kenara itip karşıma oturana kadar. Anlaşılan benimle konuşmak istemişti. Müzik sesi yüksek denilebilecek seviyede olduğundan bir anda solda kalan 4 kişinin muhabbeti ayrı Nihal ve benim muhabbetim ayrı olmuştu. Aramızda ise sarhoş bir şekilde Burak sızmıştı. İşte o gece ötekilerden bağımsız kendi aramızda  herkes kalktıktan sonra bile mekan kapanana kadar Nihal ile sohbet ettik. Tam aradığım kızdı, üniversitede doktora yapıyordu, okumayı seven, memleketimdeki kadınların tersine ataerkil zihniyete karşı, kendi ayakları üzerinde durabilen cesur ve güzel  bir kızdı. Kişilik olarak bu kadar kafama uyan bir kızın fiziken de tam zevklerime uyması inanılmaz bir olaydı çünkü Nihal in ten rengi kumral, göğüsleri dolgun ve büyüktü, şekilli bir kalçası vardı. Göğüsleri büyük olmasına  rağmen asla şişman değildi 65 kiloydu ve 1.69 boyundaydı.

Kadın Ruhu

İşte bugün Nihal ile tanışmamızdan itibaren 1 yıl geçti ve evleniyoruz. Nihal e, bizim sülalenin biraz tutucu olduğunu barzo kuzenlerimin olduğu kalabalık bir aile olduğumuzu bu sebeple düğün için uygun bir gelinlik seçmesini istesem de Nihal ne beni ne de onunla gelinlik almaya giden ailemdeki kadınları dinlemişti. Aslında dekoltesi çok değildi fakat bizim buralar için yine de çok fazlaydı. Sonunda akşam oldu ve düğün başladı. Nihal i elinden tuttum ve gelin odasından düğün salonuna girdik. Birden müziğin değişmesiyle kalabalık fermuar gibi açıldı ve bize yol verdi. Gelin ve Damadın oturacağı masaya doğru yürümeye başladık. Bir kaç adım atmıştık ki sağıma dönüp Nihale bakınca dekoltesinden dolayı her adımında sarsılan göğüslerini gördüm. Daha önce Nihal i gelinlikle görmüştüm fakat hiç yanımda böyle yürümediği için yürürken göğüslerinin sarsılarak bu kadar ön plana çıkacağını düşünememiştim, eğer böyle dikkat çekeceğini bilseydim asla izin vermezdim bu gelinliği giymesine. İşte bu şekilde masaya doğru yürürken etrafıma bakınca gördüm ki barzo akrabalarım ve diğer davetliler de bu görüntünün keyfini sonuna kadar çıkartmak niyetindeydi. Herkes karımın her adımında titreyen göğsüne bakıyordu fakat benim de onlara baktığımı görür görmez bakışlarını çeviriyordu.

Bu sebeple mümkün olduğunca hızlıca herkesin bakışını yakalamaya ve onları utandırmaya çalışıyordum masaya yürürken. Bu sırada dayımın oğlu Hasan ın bakışlarını da yakalamıştım, fakat o benimle göz göze geldikten hemen sonra bile Nihal in göğüslerine bakmaya devam etmişti. Ben daha bu yüzsüzlüğün şokunu yaşarken birden telefonunu çıkarıp videoya çekmeye başlamıştı. Düğün ortamı olduğu için bir şey demem olanaksızdı  zaten herkes fotoğraf çekiyordu. İşte bu atmosfer içinde masaya sonunda ulaştık, bütün bu 1 2 dakika içinde olanlar beni şok etmişti. Akrabalarım sandığımdan bile abazaymış. Hele Hasan hiç çekinmemişti. Hasanla kuzen olarak çok yakın olmasak da konuşurduk. Geçmişte spora gittiğinden geniş omuzlu yapılı bir çocuktu, şeytan tüyü vardı çocukta dilini iyi kullanırdı ve üstüne yakışıklıydı da. Sonuç olarak tam bir fucker dı memlekette bir çok kızı altına almıştır.  Nihal i akrabalarımın abazalığı karşısında uyarmıştım fakat o üstündeki gelinliğe rağmen akrabalarımla tanışırken hiç kendisini geri tutmuyordu. O gece düğünde kabalık yüzünden sık sık Nihal ile ayrı düştük. Arada sırada ona baktığım zaman Hasanla da konuştuğunu gördüm 2 3 kere fakat endişem kalmamıştı artık. Ne yaparsam yapayım bu abazalar karıma bakacaktı sonuçta, üstelik Nihal hiç de korkak bir kız değildi bu yüzden yakaladığı bir bakışın cezasını kendi bakışları ile keserdi. Bu düşünceler beni rahatlatmıştı.

Sonunda düğün bitti ve Nihal ile otele geçebildik. O gece, düğünden önce Nihal ile bir çok kez birlikte olmuş olmamıza rağmen anlamadığım bir şekilde sanki ilk kez görüyormuş gibi arzuluyordum onu. Üstünü çıkarırken boynundan ufak ufak öpmeye başlamıştım ki Nihal çok yorgun olduğunu söyledi ve üzerini çıkartıp hemen yatağa girdi. Nihal e daha fazla ısrar edemedim fakat çok azgındım bu yüzden duşa 31 çekmeye girdim. Sıcak suyun altında Nihal in o geceki halini hayal ederek sikimi sıvazlamaya başladım, memelerinin yürürkenki o titreşimi hala aklımdaydı tam bu sırada birden karımın sağ tarafında kalabalığın önünde duran Hasan ın karıma bakışları aklıma geldi ve birden hiç beklemediğim bir şekilde erkenden boşladım. Garip bir histi normalde bu kadar erken boşalmazdım. Karımın o gelinliğin içindeki çekici halinden olsa gerek diye düşündüm ve duştan çıkıp Nihal in yanına yatıp uyudum.

Devamını Oku