Kategori arşivi: Yetişkin Hikayeleri

GERÇEKLER 7. BÖLÜM ÇİFTE ŞAMPİYONLUK

Maç hala 1-0 devam ediyordu. Gerçekler Taraftarlar susmak bilmiyor, son dakikaların heyecanını iliklerine kadar yaşadıkları için , tezahüratlara küfürler karışıyor ve sinir katsaysısı gittikçe artıyordu. Duyduğum her küfür sanki bana özel gibi hissetmeye başlamıştım, arkamdaki iki çocuk “ Karşı takımın anasını siktik anasını , orospu evlatları bide bizim sahamızda alacaklarını sandılar, yarrağımın başını alırlar “ diye küfür ederken sanki her cümle bana dokunuyor gibi , tüm herkese dik dik bakıyordum. Kanitnde Volkan abinin adamları , nöbet tutar gibi bekliyor ve kimseyi o kutsal odaya almıyordu. Tezgah arkasında beni gören görevli tanımıştı. Evet , ben annesini bu maça Volkanın özel misafiri olarak getiren salaktım. Piç bir gülümseme ile

Görevli: “ Çay , kahve ? Ne istersin paşam? Heee , kerhane tatlımız var bide , ikram edeyim? “ diyince şaşırmıştım. Belliki bana iyi davranılması tembih edilmişti. Yoksa bu tipler beni o şekilde sinirili görse “ Ne bakıyon yarrağım “ diyip çakıyı saplayacak kadar boş insanlardı. Bilmiyor ayağına yatarak

M: “ Annemi arıyorum. En son Volkan abi ile gidiyordu. Ona önemli bir şey demem lazım. Buraya doğru geldiklerini gördüm. Haber verebilir misin?” bunları söylerken ikisi de bir iç çekti. O odaya Volkan abinin izni olmadan girmek dayak sebebi olabilirdi. Elime bir çay sıkıştırıp

G:” Maçın keyfine bak be olum. Annenler buraya gelmediler. Yani en azından ben görmedim. Şu keyfi kaçıracak mısın?” başından savmaya çalıştığı belliydi. Bu sefer elime telefonu alıp annemi ısrarla aramaya başladım. Telefon çalarken , arkadaki tezgah titreşiyordu. Oraya göz attığımda annemin telefonu ve hırkası oradaydı. Buraya geldiklerinden kesin emin bir şekilde kapıya adımımı attım , beni göğüsümden diğer çocuk itti

“ Hoop hop , nereye ? İzin yok dedik , duymuyor musun?”

M: “ Çekil önümden , annemin yanına gidiyorum. Ben Volkan abinin özel misafiriyim. Anneme şikayet edersem size ne olacağını tahmin ediyorsunuzdur. “ Bir anda kendimi onun özel adamı gibi hissetmiştim. O sihirli Volkan kelimesini kullanmak her kapıyı açıyordu. Volkan abinin anneme verdiği önemi , final maçının en heyecanlı anlarını birlikte geçirmelerinden anlamıştı iki görevlide. Benim sinirlenmem ve şikayet etmem demek , onların bitmesi demekti. Önümden ses çıakrmadan yavaşça çekildi. İşte o an gelmişti. Karşılaşacağım manzara hakkında bir fikrim yoktu. Kapıyı öylece açsam mı, yoksa tıklatsam mı bilememiştim. Cesaretimi toplayıp kapının koluna asıldım . Tabiki kitliydi. Taraftar sesinden içerdeki sesi duyamıyordum ama kapıyı iki üç defa tıklattım. Yaklaşık 30 saniye sonra bir kilit sesi geldi. Kapıyı birisi açıyordu. Kapı yavaşça aralanınca önümde Volkan abi , üstünde forması altı çıplak bir şekilde sinirli sinirli duruyordu. Aramızda sadece 1 metre vardı ve videolarda gördüğüm o koca şey dimdik bir şekilde önümde sallanıyordu. Gözlerim , sikinin parlaklığına takılmışıtı .Evet , sanki birinin tükürüğü ila cilalanmış ama tamamını ıslatamamış bir şekilde , ışığın vurması ile parlıyordu siki. Benim oraya baktığımı görüp

V: “ Şşşş , olum nereye bakıyon. Yüzüme bak sikmiyim belanı. Ne oldu? Maçı niye izlemiyorsun kapıyı vurup duruyosun?”

M: O an ne diyeceğimi bilememiştim. Korkuyordum ama aynı zamanda içimde hafif bir cesaret kıvılcımı da vardı. Volkan abini yüzüne bakarak “ Abi ,anneme önemli bir şey demem lazım. Onu gördün mü? “ diye saçma sapan bir cümle kurmuştum. Onu gördün mü ne demek ya? Altta salanan o kalın yarrağın üzerindeki her bir salya , annemin beni sabah uyanrırken öptüğü o narin dudakların arasından çıkmıştı. Bunu biliyordum ama salağa yatmak zorunda kalmıştım. Benim sesimi duyan annem

A: “ Volkan bırak içeri gelsin oğluşum , sıkılmıştır maçtan “ dediğinde annemin beni beklediği belliydi. Volkan abi bile bu cümleye anlıkta olsun şaşırmış , arkasına bir bakış atıp tekrar bana dönerek

V: “ Boş bişi söylersen bacaklarını kırarım , usluca otur. İlik gibi anan olmasa şamar oğlanı yapardım amk seni. Geç içeri “ diyerek sırtımdan içeri doğru itti beni.

Oda resmen sikişe özel tasarlanmıştı. Hemen yanda çift kişilik bir yatak , önümde bir televizyon ve hopörler sistemi , yanlarda da led ışıklar vardı. Komidinin üstünde atılmış prezervatifler, bir rulo selpak, kayganlaştırıcı , sigara , araba anahtarı , cüzdan duruyordu. İçeri girer girmez annemle göz göze gelmiştim ama değişik bişi vardı halinde. Evet şimdi farketmiştim. Annemin forması yatağın üstündeydi ve şu an giydiği forma ise karşı takımın formasıydı. Altındaki tayt yere düşmüş ve giydiği ayakkabılar da aynı şekilde kenarlara saçılmıştı. Forma ve altındaki tanga kilot ile 37 numara ayakalrı inanılmaz bir görsel şölen sunuyordu. Ona şaşkın şaşkın bakarak

M: “ Bu formayı nereden buldun? “ dedim. Annem gülerek ayağa kalktı.

A: “ Mert , gerçekten bilmiyorum deme. Benim baştan beri karşı takımı desteklediğimi biliyordun, onları içten fethetmek istedim. “ diyerek saçma bir şekilde güldü.

Volkan abi ayakta ve komidine yaslanmış şekilde

V: “ Annen , casus olmanın cezasını çekeceği için ona özel forma ayarladım koçum . Var mı itirazın?” bunu söylerken eline sigarasını almış , yakmak için uğraşıren koca siki formanın altında dimdik şekilde anneme doğru dönüktü. “ İhanetin bedelini canlı izle Mert, geç şuraya otur. “ diyerek eliyle tabureyi gösterdi. Sinirlerim hoplamıştı resmen. Salak saçma bir muhabbet dönüyor ve beni de bu işe dahil ediyorlardı. Annem benim bir şey demek istedğimi ama yine sesimi çıkarmadığımı görüp

A: “ Beni kurtarmayacak mısın oğluşum. Aynı baban gibi sadece evde bağırıp çağıran ama başkalrına karşı hiçbir söz söyleyemen biri mi olacaksın sende?” bu sözler sinirime dokunmuş ve bardağı taşıran son damla olmuştu . Sinirli bir şekilde

M: “ Ne saçmalıyorsun anne, giy şu üstünü , gidelim şuradan. Bunların olacağını bilyirodum ve sana kaç defa şu siktiğimin maçına gelmeyelim demiştim.” Art arda çıkan cümleler Volkan abinin komiğine gitmiş olacakki , korkmuş bir ifadeden çok gülen bir yüz ifadesine bürünmüştü. Dibime girip

V: “ Bidaha bağırdığını duyuyum , sikini keserim senin. Duydun mu beni, geç otur şuraya. Çıkmak yasak lan sana. Erkeklik taslıyor bide” Volkan abinin davranışı sonucu annemden ses çıkmamıştı. Aksine dizlerinin üstüne gelmiş ve Volkan abinin sikini eline alarak

A: “ İşte böyle Mert ( volkan abinin sikinin başını diliyle yalayarak) , artık yumruğu masaya vurmanın vakti geldi değil mi? ( Sikinin başını emerek) ama sanki biraz geç kaldın? “

Annem resmen beni bu olanlara alıştırmaya çalşıyor ve kontrolü altına alıyordu. Nasıl böyle birisi olmuştu? Bunu hakkedecek ne yapmıştım? Babamın intikamını benden alıyor , ondan ayrılmadan önce eğer karşı gelirsem bana olacakları gösteriyordu. Volkan abinn zevkten kudurduğu belliydi. Sigarasını içerken annemin kafasını iki eliyle tutup ellerini aşağı doğru itti ve kalın yarrağını , annemin ağzına sokmaya çalışırak

V: “ Baban olacak gavat bu güzelliği doyurmamış, evinize el atacam olum. Bu saaten sonra benim oğlumsun. Ohhh ( annemin ağzına sikinin yarısı girip çıkarken, gırtlak sesi geliyordu resmen ) , baba diyeceksin bana ohhhh “

Annemin gözleri faltaşı gibi açılmış , iki eli ile Volkan abiyi itmeye çalışıyordu , volkan abi öküz gibi inliyordu resmen. Bana baka baka sessiz ve anlaşılmayan şeyler söylüyor , bazen de emirler yağdırıyordu. Sikini annemin ağzından çıkarıdğında annem nefes nefese bir şekilde ağzından salyalar akarak bana baktı.

A: “ Bugünden itibaren bizi başka bir hayat bekliyor Mert , Pısırık erkeklerin olmadığı bir hayat” annem bu cümleleri söylerken volkan abi sikini suratına doğru tokat atar gibi çarpıyordu , annemin rimeli akmaya başlamış ve o haliyle inanılmaz tahrıik edici bir hal almıştı. Eşofmanımdan sikim yavaş yavaş belli oluyordu ama bunu saklamak zorundaydım. Volkan abi bunu görürse yüzde yüz yine küfür edicek ve beni aşşalıyacaktı. Elimle önümü kapatmaya çalışırken , Volkan abi annemi kolundan tutup , yatağa doğru domalttı. Bana el işareti yapıp

V: “ Şu sigarayı tut “ dedi . Bana uzattığı sigarsını elimi aldığımda , o tek eli ile annemin tangasını sıyırmıştı. Vuran ışık , annemin amcığının nasıl sırılsıklam bir halde olduğunu gözler önüne seriyordu. Benim burada olmam onu iki kat zevke getiriyor ve bunu özellikle istiyordu. Sikine doğru tükürğünü havadan bırakan volkan abi, eliyle sikinin başına yedirerek annemin içine doğru yol almaya başlamıştı. Çıktığım deliği hamamdayken içine bir şey girmezken görmüştüm ama bu kalın yarrak resmen annemin içini genişletiyordu. Sikini santim santim soktukça annem tırnaklarını yatağa geçiriyor ve ismimi sayıklıyordu

A: “ Ahhh , oğluşummm , mmhhhh, hepsini sokuyor, mmhhh çok büyükkk “ bu cümleler bana özel olunca sikimi saklamaz hale gelmiş hatta saklamayı dahi unutmuştum. Elimdeki sigarayı almak için arkasını dönen Volkan abi , siki annemin içinde iken bana bir tokat attı.

V: “ Anasını siktiğim, annene mi kaldırıyorsun? Geç otur lan şuraya. Ohhh içi daracık. Baban hiç mi sikmedi bu hatunu. Ohhhh, arkadaşının ablasının amcığı bile bundan geniş. “

Elimle önümü kapatarak , dediği tabureye doğru geçtim. Yan açıdan sikinin santim santim girişini ve çıkışını görüyordum. Annemi alıştırmaya çalışıyor , başlarda hayvan gibi davranmıyordu. Amcığı sikinie tanıtıyor ve bak bu amcık artık senin dağıtacağın özel bölge diye resmne talimatlar veriyordu. Sigarayı ağzına alarak tek ayağını yatağa attı , annemi iki eliyle belinden kavrayarak sikini artık tam anlamıyla sokmaya başlamıştı. Koca taşşakları annemin amcığının alt kısmına vurdukça oda yankılanıyordu resmen. Sikinin her girişinde annemin ağzından “ Mmmh , oğluşum , ahhh . Çok güzell” kelimleri çıkıyordu fakat yandan siyah ipek gibi olan saçları yüzünü kapattığı için tam olarak yüz ifaedlerini göremiyordum. Dışarıdan aşırı yüksek desibelli bir ses geldi. Belliki artık şampiyon belliydi. Maç bitmiş ve 1-0 lık skor korunmuş , annemin tuttuğu takım ise yarrağı yemişti. Sesi duyan volkan abi annemin kulağına yaklaşıp

V: “ Ohhhh, maç daha bitmedi. Uzatmalarda takımı içten dağıtıcam orospum. Ohhhh , daracık amcığın var. Bu piçi sen doğurmadın mı yoksa ? “ derken resmen taşşaklarına kadar sikini sokmuştu. Bu ortam onu da çok tahrik etmiş ve boşalmaya yakın olduğunu belli eder şekilde “ Yalvar oğluna , oğluna yalvarda kurtarsın seni, öylece oturup izliyor , hemde siki kalkmış piçin” derken resmen annemin beynini eritecek şekilde sokup çıkarıyor , oda yankılanıyordu. Bir anda Volkan abinin tayfasından birkaç kişi kapıyı sertçe açıp , kutlamalara onu da dahil etmek istemişti ama bu manzarayı görünce bana bakıp taşşak geçer gibi güldüler. Resmen gururum kırılmış kendimi bok gibi hissetmiştim. Aralarında sınıf arkadaşım Apo da vardı. Ona dik dik baksam da en çaresiz anımdaydım. Annemin içinde koca bir yarrak varken Volkan abi bağırarak “ Çıkın la dışarı, görmüyonbuz mu , maç devam ediyor, kapat kapıyı sikmiyim belanı apo “ diyerek yine oranın patorun olduğunu göstermiş , bu cümlelerin sonucunda annemde kasıla kasıla boşalmaya başlamıştı. O minik ayak parmakları gözümün önünde kasılıp kalmıştı resmen . Basenlerini kaslar seğiriyor ve

A: “ AHHHH, DURMA , DEVAM ETTTT, ERKEĞİMMM, DEVAM ETTT, BAYILACAĞIM , BENİ DÖLLE YALVARIRIM. İÇİME GERÇEK ERKEK TOHUMLARINI AKIT “ diyerek anlamsız şekilde inliyordu. Volkan abinin daha dayanacak gücü kalmamıştı. Sikini tam olarak annemin amcığına sokup diğer ayağını da yatağa koyduğunda tam bir köpek sikme pozisoynunda içindeki tüm depoyu , çıktığım deliğe oluk oluk dolduruyordu. Bunu yaparken hayvan gibi böğrüyüor küfürler savuruyordu. Siki annemin içinde olmasına rağmen döller resmne yanlardan taşmaya başladı , Volkan abi tüm depoyu boşaltınca yana doğru yığılıp yattı. Hafif kalkık sikindeki döller karnına damlıyor, annem ise yüzüstü öylece dururken amcığından hala döl geliyordu. İkisi de bitmiş tükenmiş gibiydi. Nefes alışverişleri ritmik bir şekilde devam ederken , Volkan abi yatakta doğruldu. Bana tekrar işaret edip

V: “ Bir bira getir bana , Selamiye söyle , o verir. Fırla “ dedi , ben hala olayın şokunda anneme bakıyordum. Hareketsiz bir şekilde yatıyordu. Korkmuştum. Ona endişeli baktığımı gören Volkan abi

“ Korkma lan, bişi olmaz. ( Gözüyle hala inik hali benden büyük duran sikini işaret ederek ) bunu dibine kadar almak , her kadının harcı değil. İki tane getir. Bernam da susamıştır. “ diyerek ağzımdan daha bir şey çıkmadan bana cevaplar veriyordu.

Kapıyı açıp dışarı çıktım. Yüz ifademden herkes ne olduğunu anlamıştı. Dışarda kutlama hala devam ediyor ve Volkan abinin çıkmasını bekliyordu herkes. Kantindeki görevliden biraları istedim. Arka taraftaki buzluktan , siyah poşetin içinde uzattı. Tekrar içeri girdiğimde annem ayağa kalkmış , önümde domalmış şekilde ayakkabılarını arıyordu. Bacaklarına doğru süzülen döller , ince bir gibi iz bırakmıştı .Hala yatakta yatan Volkan abi altına eşofmanını giymiş , sigarasını içerken , annemin amcığının ne kadar genişlediğini gözlerimle görebiliyordum. Resmen tünel açmıştı şerefsiz. O yarrak , küçücük deliğe girdiğinde , rahim kasları mecburen genişlemiş ve kalın yarrağı çıktığım deliğe alıştırmak için adaptasyon sağlamak zorunda kalmıştı. Yana sıyrılmış olan tangayı eliye düzeltti annem. Ama yine tam amcığının dudakları arasına girmiş , kapatmaktan çok daha tahrik edici bir hal almıştı. Ayakkabısını yatağın altından alıp , yüzünde rahatlamış bir gülümseme ile

A: “ eeee hadi , kutlamaya gitmiyor muyuz? “ diyerek Volkana abinin yanına oturup ayakkabısını giymeye koyuldu. Volkan abi o koca göte bir şaplak atıp

V: “ Seni sike sike bu takımın taraftarı yapacağımı söylemedim mi he? ( gülerek, bana dolabı işaret etti) Şurdan annenin bedenine uygun bir forma bul. Berna sende şu siktiğimin formasını çıkar artık. Şampiyonun formasını giyme vaktin geldi. “

Dolaptan formalara bakarken , aşağıdaki kilotları görmüştüm. Volkan abinin siktiği ve daha sonra da hatıra olarak aldığı çeşit çeşit kilot orada duruyordu. Annemin bedenine en uygun olan formayı seçerken o kilotların arasına özel bir tanga eklenecekti. Arkamı döndüğümde volkan abi annemin altındaki tangayı baacklarından aşağı indirmiş ve zafer bayrağını sallayarak

V: “ Artık fazlalıklardan kurtulma vakti , dolaba at şunu Mert “ diyerek bana fırlatmıştı. Sırılsıklam tangayı elime aldığımda , annemin kadınlığı resmen burnuma buram buram akın ediyordu. Kendimi tutarak kilotu diğerlerinin arasına koydum ve formayı alıp arkamı döndüm.

Annem altına taytını giydiğinde, amcığının dudakları kabarmış bir şekilde belli oluyordu. Üstündeki formayı çıkarıp kenara koyduğunda ise memelerine yine gözlerim takıldı. Benim zayıf noktam buydu sanırım. Küçükken emdiğim o memeleri ne zaman görsem aklım gidiyor, çıldırıyor ve düşünceler içinde kayboluyordum. Annem bakışlarımı farketmiş ve oğluşunun mutsuz bir şekilde odadan ayrılmasına gönlü razı olmamıştı. İki kolunu açıp bana gel işareti yaparak

A: “ Gel bakalım koca bebek , seni ihmal ettim. “ dediğinde nedense içimde kelebekler uçuştu. Elimdeki forma ile yanına otururken , Volkan abi koleksiyonuna gururla göz atmak için ayağa kalkmıştı. Annem kafamı okşayarak beni memelerine doğru iyice yaklaştırdı. Evet, artık ağzımın dibindeydi bu eski süt fabrikaları. Diriliğinden hiçbir şey kaybetmemişti. O kadar lezzetli duruyorduki , ten kokusunu içime çektiğimde aklım başımdan gidecek gibi oluyordu. Artık dayancak gücüm kalmamıştı. Tek elimle annemin bir memesini okşarken , ağzımı o koyu meme ucuna dayamış , bebeklikteki gibi cork cork emmeye başlamıştım. Annem kafamı okşayarak

“ mmmhh işte böyle oğluşum , annenin mutlu olması için elinden geleni yapan koca bebeğim. “ diyerek saçlarımı okşuyordu. Her kelimesi ninni gibi geliyor, emme şiddetimi arttıyordu. Bu sırada sikim resmen eşofmanımı delecek haldeydi. Dayanamaz hale gelmiştim. Annem dokunsa , oluk oluk boşalacak ve beynimin erdiğini hissederek oracıkta yığılıp kalacaktım. Gözlerim kapalı bir şekilde memesini emmeye devam ederken tahmin ettiğim şey olmuştu, O narin eller eşofmanımın içine girdiği an kalbimin atışı hızlanmış ve resmen aç bir köpek gibi iki elimle annemin memelerini yoğurarak emmeye başlamıştım. Volkan abi, bu anı ibretle izliyor ve o bile neler olduğuna şaşırıyordu. Annem ona hınzır bir gülümseme ile bakış atıp , göz kırpmıştı.

Bu göz kırpmanın anlamı,

benim tamamiyle ikisinin kontrolü altında olduğum ve her söylenileni yerine getireceğimin teminatı gibiydi. Volkan abi normalde kendi siktiği bir hatunun memesine birisin yapıştığını görse , cebindeki çakı ile ona tam 18 delik açardı fakat buradaki olay tamamiyle farklıydı. Bizim evi fethedip, bu milfi koca yarrağının olduğu tahta sağlam oturtmak için bana ihtiyacı vardı ve bunun için olanlara göz yumuyordu. Annem sadece iki üç defa sikimi okşamıştıki , ben yine sarsıla sarsıla boşalmaya başlamıştım. Mor meme ucundaki ağzımın kenarından salyalar akarken , taşaklarımdaki tüm depoyu bende boşaltmaktaydım. Eşofmanım ve annemin kırmızı ojeli küçük elleri batmış ve benim gözlerim yine kararmıştı. Yatağa doğru beni yavaşça yatırıp “ Afferim oğluşuma , mmhhh her yeri batırdın yine “ diyerek resmen bana küçük bir çocuk gibi davranıyordu. Ama bu benim çok hoşuma gidiyor , annem tarafından ikinci defa boşaltılmanın keyfinin yaşayarak nefese nefese yatakta iken tavana anlamsız anlamsız bakıyordum.

Annem yatağa koyduğum formayı giyip Volkan abinin yanına geçti. Volkan abi annemi belinden kavrayıp beni işaret ederek

Konuşmalar

V: “ Noldu amk buna, bir postaya bayılıyor. ( Annemi çenesinden tutup , gözlerine bakarak , diğer elini tuttu ve sikinin üstüne koyup ) Bu daha doymadı ama kutlamalar bizsiz olmaz. Hadi gidelim.” Dedi.

O sırada birazda olsa kendime gelmiştim. Hafif doğrulduğumda , altıma işemiş gibi durduğumu fark etmiştim. Yapacak bişi yoktu , bu şekilde dışarıya çıkıp kutlamalara katılacaktım. Nedense Volkan abiye karşı sinirliliğim geçmişti. Annem zaten bunu amaçlayarak beni tatmin etmiş , garip bir eğlence ortamı yaratmaya çalışmıştı. Sanki babam Volkan abiymiş gibi davranarak bana bir şeyleri dikte etmeye çalışıyor, benim kabul etmem içinde elleriyle beni mest ediyordu. Altıma dolaptaki formalardan birini bağlayıp onlarla dışarı çıktım.

Artık bu krallığın varisi bendim. Annem sayesinde Volkan abinin sağ kolu olmuştum ya da? Sadece ben böyle düşünüyordum. Volkan belkide beni sikine bile takmıyordu. Onun derdi , 165 boyunda , kucağına aldığında oyuncak bir bebeğe dönüşen 37 numara ayakları olan , koca götlü ve leziz memeli bu milfi elinde tutmaktı. Herkes eğlencenin dibine vuruyor ve Volkan abi sayesinde kimse yamuk bir laf edemiyordu. Eğlenceye devam ederken arkamdan APO yaklaşıp

APO: “ Olum , sen nasıl bir gavatsın. Adam ananı siktiği yetmezmiş gibi bide amı memesi ortada bu kadar kişinin önünde eğleneye katıyor ve sen avel avel bakıyorsun. Azıcık erkek ol lan. Dayak yesen bile en azından adam olduğun ortaya çıkar.” Bana bunları söylemesi beni Volkan abiye karşı zerre sinirlendirmemişti. Sinirli bir tavırla

M:” Senin ne olduğundan haberin var mı da yarak kürek konuşuyorsun? Sanane olanlardan. Seni niye bu kadar alakadar ediyor. Gelip sikik sikik konuşma hakkını nerden alıyosun? Senin ablanı Volkan abi geçen sene sikmedi mi he? O zaman sen ne yaptın? Bana söylediklerinin 3 te 1 ini yaptın mı ? Boş konuşma siktir git şurdan APO”

APO , ablası Ebrar’ın ismini duyunca sinirden kudurmuştu resmen . O kadar öfkeli bakıyorduki , içindeki intikam hissini ve hala soğumadığını bildiğim için , bilerek bu cümleleri ona söylemiştim. Elini tam yumruk yapmıştıkı arkadan Volkan abi gelip bunu omzundan tuttu.

V: “ Hooop , gençler hayırdır, bir sorun mu var? “ diyerek APO nun omzunu sıkmaya başladı. O anki sinirine hakim olmayan çalışan APO

APO: “ Şakalaşıyoruz sadece Mertle , demi mert?” diyerek omzunu sıkılması ile acı dolu bir yüz ifadesine bürünmüştü. Ben, bana söylenenlerin altında kalmayacaktım. Daha da ileri giderek

M: “ Şakalaşıyoruz Volkan abi ya, Maça niye Ebrar ablayı getirmedin diye sormuştum. APO da , bu eğlence bugün bitmez , sonradan sizin evde de hep birlikte kutlama yaparız dedi. İyi çocuk ya bu “ diyerek piç bir gülüş attım. Volkan abi elini biraz gevşetip , Ebrarı hatırladı. Taşşak geçer bir şekilde

V: “ Özledi mi la ablan beni ? ŞŞŞŞ , o gözler ne lan . Sikmim dalağının. Adam gibi bak. Yarın ablana söyle . Mert gile gelsin. Kutlama devam ediyor. Sana da özel bir iş vercem. Bugün eğlen eğlenebildiğin kadar, yarın eğlence sırası ablanda olacak “ diyip postayı koymuş APO nun aklını sikip atmıştı. Zafer kazanmış bir yüz ifadesi ile Volkan abinin yanında yürüyerek annemin yanına geçtim ve Volkan abi kolunu omzuma atıp

Gerçekler

“ 18 oldun sende , seni de milli etme vakti geldi. Benim hatunuma göz dikme, yarın sana o piçin ablasını ayarlıyacağım. Sikin bayram edecek. Hem bu gavatta kiminle konuştuğunu anlasın. Berna gibi bir iliğin oğlu olduğu için şanslısın , anasını siktiğimin piçi “ en son cümleleri gülerek ve espri anlamında söylemişti ama ettiği küfür bile espri olmaktan çıkmıştı. Gerçekten çıktığım deliği sonuna kadar doldurup , genişletmişti. Hayat o kadar sikinde değildiki , annemin evli olduğunu umursamadan bizim evde bir parti düzenliyordu. Hafif çekinerek

M: “ Volkan abi , babam Pazartesi günü Hataydan dönüyor, bu olanlar kötü sonuçlanacak gibi. Sana haber vermem gerektiğini hissetim.” Bu sözlerimi resmen sikine bile takmamıştı.

V: “ Baban mı? Olum baba diye kime denir biliyor musun? Seni doğuran amcığı genişletip , yalvartarak boşaltana baba denir. Pazartesi gelen adam , sizin evde yalıkazığı gibi duran gavatın teki. Pazartesi geldiğinde onu halledeceğim. Sen gerçek babana güven. “ Bunları söyleyip hızlıca yanımdan ayrıldı ve annemin yanına doğru yol aldı.

Bu cümleler beni kötü hissettirmişti. Evet , babamla hiç anlaşamıyordum. Hep kavga eder ve her kavgada da annemin yanında olurdum. Onun yüzünden yurtta kalmış ve en güzel günlerimi sikik bir erkek yurdunda geçirmiştim. Fakat ne de olsa , o benim biyolojik babamdı. Bu kadar aşağılanmayı hakkediyor muydu? Anneme göre sonuna kadar hakkediyordu. Tatilde ve şimdi gösterdikleri tamamen buna yönelikti. Yanına beni müttefik olarak almış ve yıllardır doyurulmamış amcığını şehirdeki en tehlikeli adama sunmuştu. Artık buradan dönüş yoktu. Güçlü olan tarafın yanında yer almak zorundaydım. Artık bende güçlü olmalıydım. Babamla aynı kaderi paylaşmamak için bazı sert ve önemli kararları vermem gerektiğini anlamış ve yolumu da o şekilde çizmeye kesin karar vermiştim.

7. BÖLÜM SONU

Devamını Oku

GERÇEKLER 6. BÖLÜM VOLKAN

Yaklaşık 3 saat sonra gözlerimi uykudan bir sesle uyanmıştım. Her zamanki gibi annem temizliğe başlamış ve beni direk uyandırmadan yaptığı ses ile kalkma vaktimin geldiğini belli etmişti. Gözüm hafif aralık bir şekilde odama bakarken , elektrik süpürgesi ile bilgisayar masamın altını temizlediğin ve bunu yaparken iyice eğildiğini farkettim. Evde giydiği bu kısa şortun yanından taşan kalçası daha 3 saat önce olanları aklıma getirdi. Evet , hiçbiri rüya değildi. Resmen annem beni tatmin etmiş ve daha sonra dinlenmem için zaman tanımıştı. Şimdi ise hiçbir şey yokmuş gibi odamda temizlik yapıyordu. Arkasını döndüğünde uyandığımı görüp

A: “ Hadi uykucu şirin, çok fazla uyudun, bugün maç var unuttun mu?” dediğinde bir an düşündüm. Annem ne maçından bahsediyordu çok iyi biliyordum. Volkan abiyi birkaç kere yanımda görmüştü. Hatta sırf maça gitmedim diye bana tokat attığı gün , annem yüzümdeki izi görüp ne olduğunu sormuş ,bende bu konuda dürüst olup rahatsızlığımı dile getirmiştim. Nedense annemin gözünde her zaman bir çocuktum. Asla büyüyemiyor ve gerçek bir erkek rolüne giremiyordum. O günde beni öpüp , kötü çocuklara bulaşma diye tavsiye vermişti sadece. İşte bugün , takımın çok önemli bir maçı vardı ve kesinlikle taraftar grubu kalabalık olmak zorundaydı. Daha dün geceden telefonuma mesaj atmıştı Volkan abi.

M: “ Hayır , biliyorum.” Saate göz atıp “ daha 3 saat var. Muhtemelen beni karşıdaki marketin oradan geçerken arabayla alırlar. Geç kalmam zaten. Formamı yıkadın değil mi anne?”

A: “ Dolaba katlayıp koydum. Bu arada ne buldum bak.” Annem bana lisenin başında hediye edilen formayı göstererek “ Bu önemli maça bende geleyim, hem anne oğul bir etkinlik olur ne dersin?” diyerek reddedilmesi güç bir teklif vermişti. Birlikte gidersek babamın da gelmek zorunda olacağını anlayıp

M:” Peki ya babam?” dedim. Annem hafif yüzünü buruşturarak.

A:” Bu haftasonu yine hataya araba satmaya gidecek. Her zamanki gibi onsuz bir haftasonu. Babanı boşver. Son zamanlarda zaten çok huysuz. Onu bir süre görmememk ikimize de iyi gelecek” annem bunları bana söylerken arkasını dönüp üstündeki askılı bodyyi çıkartıp , bilgisayara masama koydu ve benim formamı üstüne geçirdi. Arkaya doğru enerjik bir şekilde dönüp “Nasıl oldu? Biliyorum biraz dar ama o kadar kişinin arasında çokta sırıtımaz değil mi?”

Gördüğüm manzara yine akılalmazdı. Hafif karnı açık kalmış formanın üstü daralmış ve annemin memelerinin ucu dimdik bir şekilde tüm hatları ile belli oluyordu. Yutkundum ve

M: “ Kale arkasında çok fazla kadın taraftar olmaz anne, gelmek istediğine emin misin? Hem küfürlü ve hiç elit olmayan bir ortam , biliyorsun.” Ben bunları söylerken annemin yüzüne bakmakta zorlanmıştım , annem omuzlarını silkerek

A: “ Volkan abininin özel misafiri olursak , eminim özel bir yerde otururuz. Benim geleceğimi söyle ona.” Dudaklarını büzerek “ Yani benimle birlikte bir şey yapmak istemiyor musun?” resmen bu cümleyi bir çocuck gibi söylemişti , ayağa kalkıp yanına yaklaştım , gözlerine bakarak

M: “ Mutlu olman için her şeyi ayarlayacağım anne , merak etme “ derken aramızdaki boy farkından bana alttan bakarak sarıldı. Yumuşacık göğüslerini hissediyordum. Kısa bir sarılmadan sonra duşa girip, telefonla volkan abiyi aradım. “ Alo , Volkan abi , kale arkarsına bir kişilik daha yer ayarlama şansımız var mı? “

V: “ Olum , bu maç final maçı, önceden 30 kere dedim amınkoyum . Niye haber vermiyosun. Şu son dakka işlerinizi sikecem he.” Volkan abinin bu kadar sinirli olması gayet doğaldı, gerçekten 5 kere yazmış ve ben aynı cevabı vermiştim. Zaten gereksiz sinirli bir yapısı vardı. Taraftar grubunu ateşleyen , kavgalarda hep en önde olan. Kolları façalı , kaşı çizik , çakışız dolaşmayan , dövmeli ve tekin olmayan bir tipti. En bilinen özelliği yakınlarına aşırı korumacı olması ama ondan olmaya herkese hayatı zindan etmesiydi. Onunla lisenin başından beri hep iyi anlaşırdım. Yani buna mecburdum zaten. Para istese veriridim, sigara istese alırdım. Karşı çıktığım tek bir anda ya sert bir tokat atar ya da tekme atarak küfürler ile yanından beni kovardı. Bu sert cümlelere yine ılımlı bir ses tonu ile

M: “ Ne desen haklısın abi , çok ani gelişti. Bu sabah annem de maça gelmek istedğini söyledi. Önemli bir maç olduğu için benim de tuttuğum takımı desteklemek istiyor. Ama yer yoksa ben ona söylerim. Kusura bakma rahatsız ettim.” Ben bunları söylerken kısa bir sessizlik oldu, Volkan abinin düşündüğü ve yine aklından binbir şey geçtiği belliydi. Onun nasıl biri olduğunu hepimiz biliyorduk. Mahallede dul kalmış birçok kadını altına almış, husumetli olduğu kişilerin kız kardeşlerini parkta sikip videolarını çekerek rezil etmiş , ahlak ve vicdanı sadece dostluk olarak gören diğer türlü her şeyi ayaklarının altına almış bir kişiydi. Çardakta kola çekirdek yaparken yanlarında durduğum bir gün telefondan arkadaşlarına izlettiği bir videoyu birebir görmüştüm. Benimde yakından tanıdığım , mahalleden arkadaşım olan Sametin ablasını sırf Samet ona sigara almadı diye ayartmış. Üstüne bir orospu gibi 2 katlı , terkedilmiş bir binada evire çevire sikerken videosunu çekip , ortak gruplara atmıştı. Bu gerçekten büyük bir olaydı. Samet bunun için depresyona girip okulu bırakmıştı ama ablası bu olaydan zevk almış , rezil olmasına rağmen taşındıkları için bir problem yaşamamıştı. İşte tüm bu olanlardan dolayı ne annemi onunla tanıştırmak ne de ona karşı gelmek istiyordum. Ama annem bu konuda israrcı olduğu için ne yapacağımı bilemeden artık teklifi göndermiştim. Telefonun ucundan ses geldi

V: “ Berna hanım gelecekse her zaman yer var koçum, taraftar grubumuzun kadın taraftara her zamankinden fazla ihtiyacı var, benim özel misafirim olursunuz bu maçlık. Onu ayarlarız , dert etme. 1 saate seni benim şahinle alırım. Marketin önünde ol, bide ben gelmeden bi tane sigara al. “ diyip bir anda yüzüme kapattı. Evet ayarlamıştım ama özel misafir olayı hiçte hoşuma gitmemişti. Annemi vazgeçirsem mi diye düşünürken böyle bir şeye yeltendiğim anda volkan abinin , benimle taşşak mı geçiyorsun lan , diyerek belamı sikeceği aklıma geldi ve olacakaları akışına bıraktım.

MARKETİN ÖNÜ

Annemin hazırlanması herzamanki gibi uzun sürmüştü. Marketin önünde eğer volkan abi beni görmezse , durup dururken tatsızlık çıkacağı için annemden önce aşağı inmiş , sigarayı almış beklemedeydim. İlerden o meşhur kırmızı modifiyeli şahini ile Volkan abi gözükmüştü. Son ses rap müzik ile geliyor mahalleyi inletiyordu. Arabanın arkasına kendi zevkine göre yaptırdığı basslar , müziğün patlamalı kısmında resmen arabayı sarsıyordu. Beni tek görünce araba ile yaklaşıp

V: “ Misafir nerde? “ diye net bir soru sordu, elimdeki sigarayı ona uzatıp

M: “ Hazırlanıyor abi , 2 dk ya iner. Dur hemen arayım “ Volkan abinin yüzünde piç bir gülüş vardı. Elime telefonu alırken , o sıgarasını yakmış , kapıdan dışarı çıkıp kaputa yaslanmış şekilde bekliyordu. Uzun boyundan dolayı arabaya sığmakta dahi zorluk çeken bir yapıya sahipti. Arama düğmesine basacağım sırada karşıdan annemin geldiğini gördüm. O zaman işte ağzımdan “ hasiktir” kelimesi istemsiz çıkmıştı. Dolu erkeğin olduğu kale arkasına , Volkan abinin özel misafiri olarak gelen annem, gerçektende evdeki gibi formayı sütyensiz giymişti. Alta çekiştirdği forma yinede göbeğini tam kapatamamış , bunun için üstüne ince bir hırka giymişti. Altında , içindeki kilodu eğildiğinde tamamen belli eden o meşhur siyah tayt vardı. Her adım attığında , özgür memeleri yukarı aşağı salınıyor ve yüzüne bakmamı engelliyordu. Bu manzara sadece benim değil , Volkan abinin 10 kat daha fazla ilgisini çekmişti. Eliyle göğüsüme vurarak

V:” Olum , şu gelen mi anan? Önceden niye tanıştırmadın piç kurusu “ bunları söylerken resmen aç bir kurt gibiydi. Arkada çalan uzinin şarkısındaki “ Ben ayaklı Güngören yanımdaki etiler” verse’ü manzaraya en uygun şeydi sanırım. Hiçbir kadın için değimeyen Volkan abi , normalden bir tık kibar bir tavır takınmıştı. Annem gelince

V: “ Aradağımız taraftara sonunda kavuştuk Berna hanım , bu maçı kaybetmemizin imkanı yok “ derken annemi elinden tutup kapıya doğru götürmüştü. Annem gülümseyerek

A: “ Aranan kan bulundu diyorsun yani . Umarım güzel bir maç olur. Yıllardır ilk kez stada gideceğim. Mert kadar tecrübeli değilim bu konuda “ derken bana dönüp makyajlı yüzü ile göz kırptı. Annemin ne yapmaya çalıştığı belliydi artık. Beni kullanarak , mutlu olmaya çalışıyordu ve buna ben yardımcı olduğum için resmen ayrı bir keyif alıyordu. Fakat ben içten içe pişmalık duyuyor , aşırı kıskanıyor ve sinirlenmeme rağmen hiçbir bok yapamıyordum. Kapıyı açıp annemi öne oturttu volkan abi ve bende arkaya geçtim. Yolda giderken bu sefer müzik son ses değildi ve tatlı bir sohbet dönüyordu. Stada yaklaştığımızda , Volkan abi arabayı özel yerine park etti ve yine annemin kapısın açarak onu arabadan çıkardı. Hemen yanına diğer taraftar grubundan gençler ve onun gibi olan arkadaşları toplanmıştı. Arabadan çıkan annemi görenlerden , kendi aralarında fısıldama şeklinde “ bu karı kim amınkoyayım , off memelere bak , maça böyle mi gelinir, yanındaki velet bunun çocuğu mu vay amk benden genç duruyor hatun” gibi sesler yükseliyordu. Sadece bir tanesini duyan Volkan abi , kaşlarını çatıp , annemi belinden kavradı ve kendine yapıştırdı. Annemin memeleri , onun vücuduna temas halinde iken o gür sesi ile

V: “ Bugün özel bir misafirim var. Yan gözle bakan boş konuşan olursa , ecdadını sikerim haberiniz olsun. Herkes saygılı olacak. Adam gibi maçı izleyip , sonra siktir olup gideceğiz“

Sadece bu konuşma herkesin sesini kesmişti ve o ilkel duyguya sahip kadınlardan olan annemde, bu salak gösteriden etkilenmişe benziyordu. Yanında sadece onu sıkmaya çalışan ve dışarıya karşı sert olamayan bir koca ile hayat geçirdiği için Volkan abi gibi erkekler onun resmen fetişize ettiği bir tipe bürünmüştü. Yanımda birkaç kere gördüğünde ve bana bile yaptığı sert davranışlar ile sözünü geçirmesini farkettiğinde, ona bakışları değişmiş ve benim dayak yememe dahi göz yummuştu. Şimdi de yanımda resmen , evet bugün onun misafiriyim, yanımdaki de beni onunla buluşturan oğlum. Hiçbiriniz bir şey söylemezsiniz çünkü sürünüzün lideri benim kırmızı ojeli ellerimin arasında bakışı atıyordu. Koskoca taraftar grubunun önünde kale arkası tribününe geçmiş ve davulların hemen önünde yerimizi almıştık. Final maçı olması sebebi ile tıklım tıklım dolu bir trübün vardı. Sağımda annem , onun yanında ise Volkan abi vardı ve ayaklarımızı oturaklara basarak ayakta duruyorduk. Maçın başlaması ile inanılmaz tezhürat başlamış , herkes kolkola zıplar hale gelmişti. Tabiki annemde aynı coşkuyu paylaşıyor ve her zıpladığında memeleri yerçekimine yeni düşürek inanılmaz tahrik edici bir halde yukarı aşırı salınıyor ve o küçük forma iyice göbeğine doğru açılıyordu. Volkan abinin eli ilerleyen zamanda annemin belinden aşağılara inmiş , içinde siyah tanga bulunan tayttan götü avuçlar hale gelmişti. Annem yanımda olduğu için hafif geri çekildiğimde , bu manzarayı net bir şekilde görebiliyordum.

Tuttuğumuz takım gol attığında ortalık inanılmaz karışmıştı, beni formamdan çekenler , bir yere doğru itenler arasında annemi izlemeye çalışıyor ve bir problem çıkmasını önlemek istiyordum. Ama o volkan abinin yanında aşırı güvendeydi zaten. Ona sarılmış , hatta kucağına zıplamış , minik ayakları ile beline sarılmış bir şekilde golü kutlaması beni çıldırtmışitı. Annem , Volkan abinin nasıl biri olduğunu zerre bilmeden yine hormonlarına göre hareket ediyor ve bana güvenerek eğlencenin dibine vuruyordu. Etraftakiler beni korkutmaya başlamıştı. Sadece iki sıra yandakiler benim sınıf arkadaşlarım ve etrafımdakilerde hep tanıdıktı. Bugünün sonunda kesinlikle babamın kulağına bazı şeyler gidecek ve bizi zor günler karşılayacaktı. Gol sevincinin ardından annemi kucağından indiren Volkan abinin , o videolarda gördüğümüz ünlü kalın yarrağı , gri eşofmanında resmen bir kobra gibi gözükmeye başlamıştı. Bu kadar önemli bir maç , şu anda onun sikinde değilde. Sikinde olmasını istediği şey benim annemdi. Gözlerinden kurduğu planlar belli oluyordu. Gol sonrası , beni çekiştirmeleri sonucu biraz onlardan uzaklaşmış ve iki yan sırada kalmıştım. Annem parmak uçlarına gelmiş bir şekilde Volkan abinin dediklerini dinliyor ve kafasını sallayarak etrafa bakıyordu. Beni gözleri ile aradığı belliydi ama o kalabıkta aynı formadaki o kadar kişi arasından beni seçememiş ve aramayı bırakıp , tekrar parmak ucuna gelerek volkan abiye sölyeceklerini söylemişti. Volkan abi kafasını onaylar gibi sallayıp maçın bitimine 10 dakika kala annemi elinden tutarak , merdivenlerden yukara çıkmaya başladı. Yanımda duran ve Volkan abinin sağ kolu olan Cevat abi beni dürtüp “ Geçmiş olsun Mert , karşı takım gibi anan yarrağı yedi, senin ben kafanı sikiyim. Annesiyle maça gelir mi insan?” diyerek resmen her şeyi açık açık bana söylüyordu. Sinirlenerek

M: “ Doğru konuş bak abi, ne saçmalıyorsun, ben mi getirdim? O kendi istedi. Bunlar nereye gidiyor? Sen biliyor musun?”

Cevat abiye karşı çıkmam onun sikinde bile olmamıştı, bana piç piç gülerek

C: “ Kantinin yanındaki odaya götürmüştür, bence hiç gitme . Seni Volkan görürse , ecdadını siker atar. Ama tabi sen bilirsin. İlla bu güzel maçı kaçırıp o maçı izlicem diyorsan koş. “

O ünlü odayı hepimiz biliyorduk. Volkan abinin kendine ait bir evi yoktu. Siktiği kadınlar ya parkta ya 2 katlı harabe bir inşaat artığında ya da o ünlü kantinin yanındaki Volkanın sikiş ofisinde , kalın yarrağı yiyordu. Eminim uzun süredir annemden başka oraya giden olmamıştı. Gol sonrası yaptığı sevinç ile kobrayı uyandıran annem , o odanın yeni kraliçesi olmaya hak kazanmış, Volkan abinin elinden tutarak maçın bitimine daha 10 dk varken , maçı umursamadan o odaya gitmişti. Bu sefer hiçbir şey sikimde değildi. Şamar oğlanı olmak ve annemin kullanılmasına göz yummak beni çileden çıkarmıştı. Sadece o anlık , Volkan abiden korkum tamamen yok olmuş ve cesaretimi toplamıştım . Gözlerimdeki öfkeyi gören Cevat abi

C:” Sakin ol lan küçük Emrah. Bu kaderi tek sen yaşamıyon amınakoyum. Salak saçma bişi yapma “

Cevat abinin dedikleri bir kulağımdan girip diğerinden çıkmıştı. Sinirle , kalabalığı yararak merdivenleri çıktım ve kantinin önünde gelip durdum.

6.BÖLÜM SONU 

GERÇEKLER 5.BÖLÜM EVE DÖNÜŞ

Yolculukta kimseden bir ses çıkmadı demek isterdim ama annem herzamanki modundaydı. Hatta elimdeki telefonla istediği şarkıları açtığımda ön koltukta el hareketleri ile dans ediyor, şarkıya eşlik ederek eğleniyordu. Bu olanların benim planlarım ile olduğunu düşünüyor ondan dolayı benim rahatsız olmadığımı ve bir sorun çıkmayacığını düşünüyordu. Ben rahatsız oluyor muydumki?

Bedirhan annemin içinde gidip gelirken , gözlerim kaymış , penisimde bir hareketlenme olmuş ama o anki durumda kendime hakim olamyı başarmıştım. Yıllardır evde bana anne şefkati gösteren , korktuğumda yanına sığındığım. Her anında birlikte olduğum annemi , bir almancı piçi resmen gözümün önünde genişletmiş , bende buna göz yummuştum.

Size biraz eski zamanalrdan bahsetmeliyim. Özellikle benim doğduğum zamanlardan. Evet o zamanlar annem ve babam yeni evlenmiş ve babam ,annemin kapanması için ısrar etmişti. Annem sırf dini bir aileden yetişme ve kocasından ayrılma korkusundan dolayı istemeyerek de olsa bunu kabul etmiş ve evliliğin 5 senesi kapalı kalmıştı. Her şey normal gibi değil mi? Ama buradaki olay , annemin kapalı iken uygun giymemesi ve bunu bir modaya çevirmesiydi. Babam , annemi dikkat çekmesin diye kapatmışken annem daha dar , daha dikkat çekici renklerde giyiyor ve makyajdan da uzak durmuyordu. Bu olanlar babamı çileden çıkarıyor ve evde kavgaların ardı arkası kesilmiyordu. En sonki olayda ise annemin giydiği dizlerinin hafif altında biten kırmızı dar elbise babamı çıldrıtmış , dolaptaki tüm elbiseleri yırtmasına sebep olmuştu. O zaman işte babam , böyle olacağını anneme açılmasını söylemiş , evlilikleri de ilk o zaman tehlikeye girmişti. Bu olaylar olurken , annem benimle üzüntsünü dinidirmiş ve her şeyi bana anlatarak kendini rahatlatmaya çalışmıştı. Tabi o zaman ben sadece 5 6 yaşlarındaydım ve kavgalar hariç diğer şeyleri anlamıyordum bile.

Babam ile annem doğrusunu söylemek gerekirse birbirlerine aşırı yakışan bir çiftte değildi. Annem , vücuduna dikkat eden, spor yapan , gençleri ve esprileri anlayan bir yapıda iken babam biraz daha kenidisini evlilikten dolayı salmış ve birazda geri kafalı diyebilieceğim tarzdaydı. Onu bu tatillere alıştırmak gerçekten zor olmuştu. Çünkü normalde annem , yaşadığımız mahallede tayt giyse orospu ilan edilecek bir potansiyele sahipken , tatilde giydiği şeyler gerçekten çıldırtıcıydı. Babam yavaş yavaş iki ayrı bölgenin farkını anlamış , normalde birlikte olduğu kişilerden uzak olduğu tatillerde annemi rahat bırakıyor ve yılın geri kalanında tekrar kontrolü altına alıyordu. Bundan önce anlattıklarımda , bu kontrolden çıkmanın ilk basamaklarıydı. Babam ne zmana anneme karışsa , hep savunucusu ben olduğum için annemle ilişkim her zaman babamdan daha iyiydi. Onunla o kadar samımiydikki , konuştuğum kızları , arkadaşlarımla ilişkilerimi , okuldaki olnları ve her şeyi anlatırdım fakat babama bunların onda birini ancak söylerdim. Babam annemle giydiği bir şey yüzünden büyük bir kavga etse yine annemin tarafındao olurdum. Evet bazen babam haklı olurdu ama annemin bu güzel vücudu sergilemesi nedense hoşuma gidiyordu. Bir hazine gibi saklı kalması bana hep saçma gelirdi. Veli toplantısına gittiğinde bile giydiği şeyler ile en dıkkat çekici kadın olurdu. Arkadaşlarım bana karşı hep saygıldırlar. Ondan dolayı annem hakkımda aşırıya kaçan sadece 1 2 tane piç ruhlu olan vardı. Onlarında götünü tabiki annem kaldırıyordu. Spor yapan o iki arkadaş ile durmadan beni kıyaslıyor , onların götlerinin kalkmasına ve kendilerini bir şey zannetmelerine sebep oluyordu. Babam arkadaşlarımın eve çok gelmesini istemezdi.

Annem genelde ev hali ile olur ve evde gerçekten rahat giyerdi. Tül bir gecelik ile dolaştığı akşam vakitlerinde arkadaşlarımla FIFA oynamak gerçekten çok kolay oluyordu . Çünkü ne zmaan annem koridordan geçse ben bir gol atma fırsatı yakalıyordum. Onların annemi gözleri ile yediklerini farkediyordum ama zararları olamdığı için kendi kendime eğleniyor ve umursamıyordum. Bu rahatalığımı annemde farkediyor , o da aynı şekilde bazı yaptığı şeyler ile eğleniyordu. Babam evde yokken askılı bodyi sütyensiz giymesi bu yaramazlıklardan birtanesi mesela. Çok susamış gençlere limonata verirken eğilmesi o süt fabirkalrıın azda olsa gözler önüne seriyor ve alttaki uzun zevk çubuklarının hazırola geçmesine sebep oluyordu. Bu yaşta , gençler tarafından arzulanmak annemi gerçekten delirtiyordu. Benim de bu zevklerini yaşamamda yardımcı olmam , onu bana karşı iyice yakınlaşltırmış ve ilişkimizi farklı bir boyuta taşımıştı. Hele olan son olay sonucunda onu babamdan saklamam ve yiyebileceği en genç yarrağı yemesıne izin vermem , gözündeki seviyemi en üste çıkarmış , bana karşı olan rahatlığı katbekat artmıştı. Eve döndüğümüzde uzun bir süre bu olaydan bahsetmemiştik. Okulların başlaması ile de ben yurtta kalmaya başlamış ve eve sadece haftasnoları gelir hale gelmiştim. Bir süre her şey normal gitmişti. Ama içimdeki annemi paylaşma isteğim her annemi gördğümde tavan yapıyordu.

Haftasonu eve vardığımda ve onunla herhangi bir etkinlik yaptığımda tüm bu olanlar aklıma geliyor , tekrar bir şeyler olmasını istiyordum. Bunun en büyük sebeplerinden biri babamla annemin eski kavgalarının geri gelmesiydi. Annem ve babam artık yanyana bile yatmıyordu. Annem horlamayı bahane ederek salonda yatıyor ve babamda yatak odasında uyuyup işe gidiyordu. Yine bir haftasonu eve geldiğim günün sabahı , erken kalkmış ve banyoya doğru gitmiştim. Uykulu bir halde iken gelen sesleri duyduğumda gözlerim faltaşı gibi açılmıştı. Babam sabah birinin araması sonucu yine dükkana gitmişti ve annem banyoda bu yokluğu çekerek mastürbasyon yapıyordu. Sesler boğuk boğuk bir inleme gibidiydi resmen. Sabah ereksiyonum şortumu zorluyordu. Bu sesler beni hayallere daldırmış ve elimi istemsiz sikime atmama sebep olmuştu. Kulağımı dayamış inleme seslerini dinlerken yavaş yavaş kendimi okşuyordum. Bir an durup

“ Ben napıyorum ya, o benim annem , bunu yapamam “ diyerek yine vicdan azabı yaşamıştım fakat içimdeki ateş elimi sikimden çekmeme rağmen sönmüyordu. Dinlemeyi bırakıp odama gittim , çekmecemden jeli çıkararak hayaller kurmaya başladım. Kendimi rahatlatmalıydım ama aklıma ne bir öğretmen ne de sevidiğim bir kız geliyodu. Hayallerimi seçmeye çalışırken derinlerde gizli bir şeyi arzuladığımı farkettim. Okulun başındasırf taraftar gurubuna bizi almak için tehdit eden Volkan abi bir anda hayallerimde , benim odamda hem de benim yatağımda annem ile birlikteydi. Kafamadan atmaya çalışltıkça daha çok yoğunlaşıyor ve düşüncelerden kurtulamıyordum. O kadar odaklanmıştımki bir ses ile irkildim

A: “ M-mert, iyi misin oğlum?”

Annemin bu sesini duyduğumda altımdaki şort dizlerimde tişörtüm ise göğsüme kadar çekilmiş şekilde, tek elimle sikimi okşuyordum. İrkilerek hemen tişörtümle sikimi kapamaya çalıştım fakat annem bana doğru yaklaşarak

A:” Sakin ol, bir şeyler sayılıyordun. Bir isim, Volkan mıydı, evet evet volkan. İyi misin oğlum benden utanmana gerek yok.” Derken yatağımın ucuna kadar gelmişti. Ben Volkan abinin ismini söylerken beni yanlış anlamasından korktum ve saçma sapan bir şekilde düşünmeden

M: “ Yo- yok anne , volkan mı? Öyle birini neden sayıklayım , saçmalama . Özür dilerim , kapıyı kapatmadığım için. Biraz izin verir misin?”

Annem beni hiç dinlememiş yanıma oturmuştu, sikim tişörtün altında çadır kurmuş şekilde duruyor ve dimdik kalmaya devam ediyordu. Üstündeki bornoz ile yanıma oturduğunda , hafif meme ucunu yandan görebiliyordum. Bacakları iyice açılmış ve tek elini saçlarıma atmıştı.

A: “ Zor bir dönemden geçiyorsun , biliyorum ama bu haline gerçekten üzülüyorum. Seni her seferinde böyle görmek beni gerçekten mahvediyor.”

Bu cümleler nedense beni kızdırmış , ne varmış halimde diye sinirlenmeme sebep olmuştu , aynı şeyleri asıl ben onun için düşünüyordum. Bir sinirle

M: “ Asıl ben sana üzülüyorum anne . bu bedenin , bu güzelliğin hakkını veren biri yok. Banyoda , sende benim gibi kendini tatmin etmeye çalşıyorsun. Seni düşündüğüm için sadece hayallere dalmıştım. Çok seviyorum seni, hemde çok.” Bu cümleleri hiçbir cinsel istek duyarak söylememiştim fakat annem sikimin inmediğini farketmiş ve tişörtümü üste doğru çekerken sikimi serbest bırakmıştı. Üstündeki az bir bir ıslaklıklığa temas ettiğinde tüm vücuduma bir elektrik dalgası yayılmış ve kalbimin atış hızı inanılmaz artmıştı. Annem , sikimi kavrayıp hafif okşarken saçlarımı okşamaya devam ediyor ve gözlerime bakıyordu.

A: “ Düşünceli , iyi kalpli oğluşum benim. Beni ne kadar sevdiğini ve mutlu olmam için elinden geleni yaptığını biliyorum. Sadece artık birbirimize her konuda dürüst olmamızın vakti gelmedi mi sence?” bunları öyle yavaş öyle tatlı söylüyorduki sikimde sanki kalbim atıyormuş gibi damarlarımı hissediyordum. Narin elleri her sıvazladığında göz bebeklerim büyüyor nefesimin ritmi değişiyordu.

M: “ hı hı , e-evet anne , yemin ederim, h-her şeyde mmhh sana karşı çok dürüstüm” bunları söylerken bulunduğum durum bir rüya gibiydi , acaba gerçekten rüya mı görüyordum . Tekrar uykuya dalmış olamaz mıydım? Belki de yatağımda sikim açık öylece uyuyakalmıştım ama bu narin eller, bu tatlı sesin rüya olması imkansızdı. Annem yüzüme biraz daha yaklaşıp

A: “ Şimdii, bana Volkan kim söyler misin mert? Neden onun ismini sayıklıyordun? Yoksa oğluşumu üzen birisi mi?”

Bunları söylerken resmen bir memesi ağzımın dibindeydi , biraz yutkunup dürüst olmaya karar verdim.

M: “ Taraftar grubu maskotu Volkan abi anne, mmhhh, sadece onunla seni , yani sadece bir hayaldi, gerçekten mmhhh sadece hayal ediyordum”

Bu cümleleri kurarken annem biraz daha hızlanmış ve resmen elleri kasıklarıma çarpar şekilde sikimi sıvazlıyrodu.

A: “ Bu halde iken bile anneciğini düşünüyordun demek. Nasıl biri bu volkan abin?”

Artık dayanacak halim kalmamıştı, vücudum öyle bir kasılmıştıki resmen felçli gibi hissetmiştim. Annemin bu sorusuna cevap veremeden son sıvazlaması ile döllerim tişörtüme ve karnıma doğru fışkırmaya başladı. Benim kasıldığımı gören annem kafamı göğüsüne yaklaştırıp

A: “ mmhh işte böyleee, sakin oll bitanem. Annen her zaman yanında, sakin ol” diyordu ve ben resmen beynim erimiş bir şekilde yatakta anlamsız bir şekilde öylece ona bakıyordum. Elinde benim akıttığım döller varken alnımı öpüp

“ Akşam bunu konuşacağız tamam mı Mert? Volkan abinin kim olduğunu öğrenmek istiyorum. Şimdi güzelce uyu ve dinlen. Bunların her zaman aramızda kalacağını da unutma”

Annem bunları söylediğinde , kulaklarımda bir uğultu vardı resmen. Neler olmuştu. Annem resmen beni elleri ile boşaltmış ve ağzımdan söz almıştı. Bu bir rüya değildi , evet daha yani yüzümün dibindeki memeler , annemin Hindistan cevizli duş jelinin kokusu, o narin elleri hepsi gerçekti, üstüme baktığımda kurumakta olan dölleri görüp hemen dolabımdan çıkardığım ıslak mendille ve kuru peçete ile kendimi temizleyip yatağıma yattım ve olanların şokunda düşüncelere dalmışken , tekrar uykuya daldım.

5. BÖLÜM SONU

GERÇEKLER 4. BÖLÜM HAMAM

Annem benim orada öylece durduğumu farkedince , bana dönüp

A: “Hadi geçelim içeri , şu deniz tuzunu atıp rahatlamak istiyorum” diyip önden içeri girdi. Bedirhan direk annemin götüne bakarak yumruk yaptığı elini sıktı ve işte tam o sırada onun şortundaki kabarıklığı fark etmiştim. O gecekinden daha net bir şekilde gözümün önünde idi kabarıklık. Gerçekten şaşırtcı derecede büyüktü. Yoksa benim penisim mi küçüktü? Bunu düşünürken Bedirhan koluma girip

B: “ Şu an tam kıvamında , sana dediğim zaman babanlara bakmaya gidecek gibi erkenden çık. İşaret edeceğim. Gözlerimle temasta ol.” Diyerek içeri girdi ve annemin yanına geçti direk. Benim gördüğüm o şeyi annemde görmüştü ve bir süre gözünü alamamıştı. Bunu yüz ifadesinden resmen okuyordum. Bana bakıp

A: “ Mert , bu sene kesinlikle spora başlamlısın. Baksana yaşıtların almış başını gidiyor” derken bedrihanın vücudunu işaret ediyordu. Bu cümleler iyice beni gömmeye ve sinirlendirmeye başlamıştı.

M: “ Benden 2 yaş büyük ve bunu yapmak çokta zor değil anne “ yüzümü buruşturarak söylediğimde annem ayağa kalkıp yanıma geldi yanaklarımı sıkarak

A: “ Oğluşum daha minnak benim. Böyle olması için zaman lazım.” Diyerek resmen beni çocuk yerine koymuştu. Tabi benim yanaklarımı sıkarken bedirhana inanılmaz bir manzara çıkmıştı. Annem tam oturmak için yerine doğru geri geri bakmadan hamle yaptığına Bedirhan uyanıklık yaparak oraya geçmişti. Annem tam oturduğunda , onun kucağına gelmiş oldu ve bir anda irkilerek ayağa kalktı. Eminim o büyük şeyi hissetmişti ve bedirhana bakarak “ Ayyhh , pardon görmedim seni” dediğinde o hiç şikayetçi olmadan

B: “ Suyun sıcaklığını ayarlıyordum, onun için geçtim bu tarafa . Hem hiçbir sorun yok , rahat ettiğin yere oturabilrisin Berna abla” diyip resmen yılışıklığı üst seviyeye çıkarmıştı. Benim ses edip etmeyecğime annem yan gözle bakıyordu fakat ben hiçbir şey demiyor üstelik onlara bakmamaya özen gösteriyordum.

A: Yan taraftaki yere oturup “ Böyle daha rahatım , sorun yok “ diyerek biraz mesafe koymuştu annem. Aşırı derecede yılışıklık sanırım onu da irite etmişti . Bunu anlayan Bedirhan ayağa kalkıp.

B: “ Berna abla , istersen hamam taşına geç. Son gün yorgunluğunu benim masajım ile at. Almanyada özel masaj eğitimi aldım . Kesinlikle pişman olmayaksın.” Diyerek annemi elinden tutarak kaldırdı.

Annem bana bakarken onay bekler gibiydi , yoluna taş koymayacğımı söylediğim için

M:” İyi bir masaj lazım kesinlikle hepimize , bana da yapsan iyi olurdu aslında” diyerek anneme özel olmamasını sağlamaya çalıştım. Bedirhan koca bedeni ile yanıma gelip benim omuzlarımı sıkmaya başladı.

B: “ Sen yumuşacıksın kanka, tatili yaptın tabi sen rahat rahat . Ama Berna abla peşinde koşmaktan tatilde bile yoruldu “ derken omuzlarımı sert sert sıkıyordu , yüzümdeki acı dolu ifade annemin dikkatini çekti.

A: “ Yavaş ol koca oğlan. Oğluşumu ağlatacaksın şimdi. “ diyince annem , dalga mı geçiyor bana acıyor mu anlam veremedim. Annem normalde olduğundan farklı davranıyordu. Bana karşı gereksiz bir sert tavrı vardı. Bedirhanı annemin sözleri üzerine beni bıraktı ve ona doğru yürüdü. Ben omzumu ovuştururken annem hamamdaki taşın üstüne yattı ve kollarını yana salarak masajı beklemeye koyuldu “ Hünerlerini görelim” diyerek de meydan okuma cümlesi kurmuştu. Bedirhan sabırsızlanarak getirdği şampuanı annemin vücuduna dökmeye başlamıştı bile. Annemin arkası bana dönüktü. Beni görmüyordu. O sırada Bedirhan döktüğü şampuanı öncelikle ayaklarından başlayarak bacaklarına yedirmeye başlamıştı. Annemin 37 numara ayakları , bedirhanın eli deydiği an kasılmaya başlamıştı. İki gün öncesini düşündüğüne emindim. Yabancı bir erkeğin elleri annemin vücudunda dolaştığında , reaksiyonların hepsi sanki ayak parmaklarına toplanıyordu. Elleri kalçalara çıktıkça , o minik ayaklarda sağa sola istemsiz hareketleniyordu. Bedirhanın siki ise resmen bir çadır oluşturmuş , deniz şortunu delmek için çaba gösterir haldeydi. Kalçasını yavaş yavaş ovarken elleri ile yukarılara tırmanmaya başladı. Bikini üstünden rahartsız olarak

B: “ Berna abla, şunu çıkarsan hem daha rahat sürerim “ diyerek bunu söylerken arkadaki ipi çözmüştü. Yanlara doğru düşen ipler , memelerini bir arada tutma görevini bitirmiş olduğundan , o güzel görüntüyü oluşturmuştu. Yanlara doğru yayılan memeleri gören bedirhanda aynı benim gibi kendinden geçmiş daha narin hamleler ile sırtının yanından parmakları ile hafif hafif göğüslerine dokunarak masaja devam ediyordu. Bedirhan elini ne zaman aşağı atsa biraz daha annemin vajinasına yaklaşıyor ve tepkisini ölçüyordu. Elini tam oraya denk getirip hafif hafif masaj yaparken bana kaş göz işareti yaptı. O zaman anladımki benim gitmemi istiyor. O şekilde annemi rahatlatırken

M:” Anne , şimdi hatırladım . babam beni aramıştı . İki dk yanıma gel , yardım lazım diye. Onu unuttum ben, hemen gidip bir bakıp geleyim. Kızar şimdi . “ dediğimde annem amına temas eden elden dolayı ıslanmaya başlamıştı bile . Sesini kontrol etmeye çalışarak

A: “ mmmhh , tamam mert. Biz burdayız zaten. Bişi olursa haber verirsin” diyerek kısa bir cevap vermiş , yüzüme bile bakmamıştı. Kapıdan çıktığımda , dışarda öylece durup nöbet tutmaya başladım. İçeriye birinin girmesi benim için facia olurdu. Olacakları aşırı merak ediyordum ve kulağımda içerideydi. Hamamın boş olması seslerin yankısın arttıyordu. Kapının yanında havlu alınan yerdeki tahta tabureye oturup beklemeye başladım. Yaklaşık 5 dk geçmişti ve net bir ses gelmiyordu. Tam ayağa kalktığımda içerden inlemeye benzer bir ses duydum. Pür dikkat kesilerek kulağımı kapıya dayadım. Bedirhan bir şeyler söylüyor annemden ise belli belirsiz bir inleme sesi geliyordu. Nefesimi tutup daha iyi dinlemeye çalışırken sadece 2 dk sonra sesler artmaya başladı. Bu sefer içerden resmen alkış sesi geliyordu. Seslerin ritmini anlayabiliyordum. Annem tam “mmmmhh” dediğinde “şak şak şak” sesleri geliyordu. Artık tamamen emindim. İçerde Bedirhan o taşın üsttünde annemin içinde gidip geliyor ve kasıkları o popoya çarparken elleri ile daha yeni sabunladığı memeleri avuçluyordu. Ritmin sesi biraz daha azalmıştı. Daha çok çivi saplama gibi, her sokuşta 2 sn duraklama var gibiydi. Bu sesi dinlerken arkamda görevli ile konuşan birinin sesini duydum. Bu sesin bana tanıdık gelmesi ile başımdan aşağı kaynar sular döküşmüştü. Evet gelen babamdı ve benim burada nöbet tutar gibi beklediğimi görürse neler olurdu? Elim ayağıma dolaştı ve ne yapacağımı bilemeden hemen babamın yanına gittim ona bakıp

M: “ Baba , iş erken bitmiş. Biz yeni geldik daha . İçerde temizlik mi ne varmış , onu bekliyordum anneme haber vereceğim. İstersen sen bi duş al soyunma odasında. Hemen açılır zaten.” Derken telaşlı olduğum halimden belliydi. Babam anlamsız bir şeklilde bana bakıp

O:” Daha yeni görevli öyle bir şey söylemedi. Emin misin kapalı olduğuna?” dediğinde

M:” Aslında kapalı değil zaten , sadece ben temizlemelerini istedim. Biliyorsun annem temizlik hastası , herkesin girdiği bir yerde oturmak istemez “ derken annem içeride büyük bir yarrağı santim santim , bir zamanlar bulunduğum yerin duvarlarına deyidirmek ile meşguldü. Babam zaten yorgun ve terliydi . Beni dinleyip soyunma odasındaki duşa kabine girdi. O sırada hızlıca hamama doğru koşup annemi uyarmam gerektiğini düşündüm ama niçin uyaracktım? Onu başkalarının siktiğini biliyordum ve hatta ona arkaşadımı ayarlayıp rahat etmesi için bir ortam oluşturmuş , bununla ilgili rahatı bozulmasın diye onu uyaracak mıydım? O sırada stresli bir anımda olduğum için kapıyı direk açıp içeri daldım.

Gördüğüm manzara gerçekten inanılmazdı. Üst bikinisi memelerinin altına sıkıştırılmış , alt bikinisi ise kenara sıyrılmış bir şekilde Bedirhanın sikinin altında , ayakları onun omuzunda, hunharca sikilen annemi gördüğümde anlık durakasmıştım. Bedirhan zaten umurasmaz biriydi. Beni gördğünde resmen sikine takmamış annemin dibine dibine girerken

B: “ Noluyor amınakoyuyum , bu nasıl giriş” diye kızmıştı.

Annem beni görünce Bedirhanı itip kurtulmaya çalışıyordu, üstündeki bikiniyi düzeltmiş ama içine giren koca siki durdurmayı başaramamıştı. Bedirhan sikini tam olarak dibine sokup öylece durduğunda ben telaşlı bir şekilde

M: “ Babam geldi, şu an soyunma odasında. Toparlanmanız lazım” dedim. Bu cümlelerden annem , bu olaydan haberim olduğunu ve benim ayarladağımı anlamıştı fakat şantajdan haberi olmadığı için bunu benim özellikle ve zevkle yaptığımı düşünmüştü. İçindeki koca sik yavaş yavaş çıkarken kafasını yan çevirip bana baktı ve

A: “ Tüm bunları biliyor muydun?” dediğinde ne diyeceğimi bilemeden

M:” Anne şimdi bunun sırası değil lütfen toparlanın “ diye tekrar ettim ve Bedirhan sikini tamamen çıkarıp öylece ayakta dururken anneme bakarak “ Hadi anne lütfen, babam her an gelebilir. Özür dilerim.” Diye saçma bir şekilde özür dilemiştim. Bu aile meselesini ilgilendirmeyen tek kişi Bedirhandı ve o boşlamaya yakınken annemi hiç bırakacak gibi durmuyordu. Annem ayağa kalkıtğında onu taşa doğru domaltarak

B: “ Madem bu süre boyunca oyaladın biraz daha oyala , çünkü patlamak üzereyim” diyerek annemi saçından tutarak sikine tükürdü ve sabitleyip içine girdi. İntıkam alır gibi sikiyordu resmen. İki eli annemi omuzlarından kavramış , sikini her soktuğünda annemin alelacele düzelttiği bikini üstü yavaş yavaş meme ucunu gösterecek şekilde açılıyordu. Annemin gözlerinde hem bir acı hemde bir zevk vardı. Resmen koca bir yarrağı yerken gözlerime bakıyor , gördüğüm manzara karşısında tepkimi bekliyordu. Ağzımdan sadece şunlar çıktı

M:” A-Anne iyi misin?” bunu söylerken çocukluğumdaki masumluğum ile sormuştum. Annemi videoda gördükten sonra şimdi de canlı bir şekilde , üstelik arkadaşımın sikini yerken görüyordum. Darbeler hızlandıkça annem kafasını aşağı indirip kenidini zevke bırakmış ve bacakları kontrolü kaybetmeye başlamıştı. Bedirhan ellerini annemin omuzlarından çekip sadece bel hareketi ile sikini sokup çıkarırken hamamda inanılmaz bir ses yankılanuıyordu. Sanki usb girişine tekte kabloyu sokmak gibi bir uyum vardı. Her soktuğunda çıkan ses resmen tok bir sese dönmüş , annemin amının tüm duvarlarını kapladığını hissettiren bir hale bürünmüştü. Bedirhan bana intikam alır gibi bakarak

B:” Ohhh , bu deliğin bu kadar tatlı olduğunu sana söylemiştim. Bernanın nasıl bir kaşar olduğunu söylediğimde de boş konuşmuştun. Mmmmh şimdi sikim çıktığın delikte Mert ahhh geliyorum” diyerek inlemeye başlayınca annem tedirgin olmuştu. Kafasını ani kaldırışından ve inleme ile karışık

A: “ Sakın içime patlama , tehlikeli günümdeyim , sakınn” dediğni duymuştum ama bu nafileydi. Bedirhan sikini en sona ittirmiş , rahim duvarına doğru genç spermlerini oluk oluk annemin içine dolduruyordu. Yüzündeki ifade zevk sarhoşluğuydu. Annem ise kızmasına rağmen sanki bunu istiyor gibi bir haldeydi. Yüzünde hınzır bir gülümseme vardı resmen. Bedirhan son kalan dölleri de akıttıktan sonra içinden çıkarak arkasındaki taşa oturdu. Koca sikinden hala damla damla gelen döller vardı ve yerçekimine yenik düşmüş halde olan siki tüm ihtişamı ile duruyordu. Annem kendisi hamamın ortasındaki taşa bırakmıştı. Ben hala tedirgin bir halde

M:” Lütfen üstünüzü giyin. Her an gelebilir babam.” Dediğimde Bedirhan gülerek

B:” Tamam amınakoyayım ya , bir tane şort giycez al bak giydim” diyerek yerdeki ıslak şortu üsrüne geçirdi. Annem ise yorgunluktan kalkamıyordu bile. Defalarca boşalmıştı ve amından döller bacaklarına doğru süzülüyor , bazıları ise hamam taşına doğru düşüyordu. Tek eli üst bikinisi düzeltip , diğer eli ile sıyrılmış olan alt bikinisi ile genişlemiş amını kapattı. Dellilerin gitmesi için tasa iyice su alıp annemin üzerine su dökmeye başladım. Annem pişman bir halde gibiydi. Taşta öylece yatmış dururken onun kendini kötü hissetmemesi adına onu sabunla yıkamaya başlamıştım. Bedirhan ise babam gelmeden yanımza gelip annemin götüne bir şaplak atarak

B: “ Siktiğim en güzel anneydi. Şu göte bak. Gelecek sene görüşürüz kanka.” Diyerek umursamadan dışarı çıktı ve çıkarken içeri babam girdi. Utanmadan babama selam verip , iyi yolcuklar dilemişti. Halbuki daha 5 dk önce babamın sahip olduğu bir kadını darmaduman etmiş , şu andaki haline sokmuştu. Annem, kafasını kaldırıp babama bakarkak gülümsedi ve dönüp göz kırptı. Bu hareketi beni çok değişik bir ruh haline soktu. Acaba benim hakkımda ne düşünoyrdu. Bu konuyu onunla daha sonra konuşacak mıydım? Her şeyi babamdan gizleyecek miydik yoksa? Annemin arkasına geçtiğimde , annemin eli ile bikinisi sıyırıp elini amını sokup çıkardığında biraz daha döl gelmişti. Ve bunu bir işaret olduğunu anlayıp hemen oraya doğru su döktüm. Resmen yardım ve yataklık ediyordum. Babam hamamın keyfini çıkarmaya başladığında artık dayanamaz hale gelmitşim ve

M:” Benim işim bitti , sizi bekliyorum dışarda “ diyerek çıktım. Eve dönerken yolculuk boyunca bunları düşünecek ve nasıl davranmam gerketiğini kararlaştırmak zorunda kalcaktım.

GERÇEKLER 3.BÖLÜM KAHVALTI

Otel odasına döndüğümde afallamış haldeydim. Resmen , anneme yürüyen Almancı bir piçle birlikte iki tane animatörün annemi günbirilik tatilci gibi odalarında kullanmalarını bile isteye izlemiştim. Ne bekliyordumki? Odada sohbet etmelerini mi? Tabiki de annemi kucaklarında zıplatıp , bir zamanlar içinde bulunduğum yeri yerle bir edeceklerdi. Bunu bile bile izlemeye gitmiştim , çünkü inanılmaz derecede merak etmiştim. Yatağıma oturdum ve komidinin üstünde makyaj malzemelerini gördüm. Evet dün gece bu sürdğü rimel akmıştı. Ağzı yüzü salya içinde bir anneydi o. Neden bunu kendine yapmıştı? Babamı sevmiyor muydu? Bu ilk miydi? Aklımdan yüzlerce şey geçerken aklıma Bedirhanın dediği geldi. ” Olum o memeler ne öyle” demişti ve kafamda durmadan bu sözler yankılanıyordu. Annemle küçüklütken beri hep seviyeli bir ilişkimiz oldu. Yanımda üstünü değiştirir , iç çamaşırı ve bikini ile dolaşırdı ama bazı zamanlar hariç hiç yan gözle bakmazdım. O bazı zamanlar ise etekle eğildiğinde gözüken tangası veya banyoda havlu verirken gördüğüm o pürüzsüz memeleriydi örneğin. Evet çocukken jork jork emdiğim , içindeki sütü tamamen mideme indirirken ellerimke okşadığım memeleri özlediğimi hissetmiştim fakat kafamdan bu düşünceyi atmalıydım. Böyle biri değildim ve olamazdım da. O gün odada bunları düşürken uyudum ve sabah erkenden kalktım. Yanımda yine horalyan babam ve onun yanında da annem vardı. Üstlerindeki pikeyi sıyırıp atmışlardı. Annemin ayakları yan yana duruyor , cenin pozisyonunda yatarken yine sütyensiz şekilde giydiği askılı bodyden süt fabirkası gözüküyordu. Bir süre öylece baktım ama içimdeki ateşi söndürmem lazımdı. Bu şekilde davranmam kötü sonuçlar doğurabilirdi. Bu enerjiyi bir şekilde atmalıyım diye düşünüp otelin son etkinliklerine gitmeye karar verdim. En azından kafa dağıtabilirdim. Odadan şortumu giyip çıktım ve bedirhanı arayıp kahvaltıya gittiğimi haber verdim. Otelden çıkış saat 13.15 ydeydi. Odayı o sürede boşaltıp akşama kadar otelde takılırdık. Bizim klasık tatil anlaşıyışı. Babamla valizleri arabaya koyar , yedek kıyafetleri alır, o gün de tatile devam eder ve akşam hamamda yıkanıp , üstümüzü giyip akşam yemeğinden sonra eve yol alırdık. Bu aşamalarda ben yine otelde vakit geçirirdim ve valizleri taşıma aşamasına kadar bana ihtiyaç da olmazdı. Kahvaltıya gittim ve bedirhanı orada gördüm. Birilikte açık büfeden yiyecekleri tabağa koyarken bişi dyiecek ama diyemiyor ifadesi verdi yüzünde. Bunu farkedince elimdeki tabağa salam koyarken

Ben: Bişi mi diyeceksin , bakip duruyosun.

Bedirhan: B-ben mi , yoo, bişi demicem , annenler şey yani sizinkiler nerde ? uyuyor mu?

Ben: “Bir saaate kalkarlar , ben biraz erken yattım , ondan geldim bu saate ” belliki gece boyunca o da bunları düşünmüştü ama eminimki benim gibi iç hesaplaşma değilde , Berna kaşarını nasıl bende zıplatabilirim hissi ile bunları hayal etmişti. Taviz vermek pek istemedim.

Bedirhan: “Anladım. Gelirlerse onların yanına geçeriz olmazsa , acelemiz yok.”

Ben: Belliki annemi görmek ve onunla rahat bir sohbet döndürmek istiyordu ama bunu ben istemiyordum. ” Dün hiçbir etkinliğe katılamadım, son günüm , her şeyi yapacağım. Bana katılmanı istiyorum” diyerek masalardan birine yöneldim.

İkimizde yavaş yavaş yerken , çayımı tazelemek için makinenin başına gittiğimdi , Koray ve arkadaşı yanyana yürüyerek bana doğru geldiler. İçimde bir kıskançlık ve öfke vardı ama nedenini saptayamıyordum. Koray bana bakarak

Koray:” Mert bey, tek başınıza mı kahvaltı yapıyorsunuz? Annenler nerede?”

diye sorduğundan neden herkes sizinkiler değilde, annenler nerede diye soruyor diye düşündüm. Yanındakinin piç bir sırıtışı vardı resmen. Annesini kucakta zıplattıkları biri ile konuşmak nasıl hissetiriyordu acaba.

Ben: ” Odada yatıyorlar , gelirler az sonra ” derken arkada annemi gördüm. Üstünde tranparan bir sahil kıyafeti ve altındaki mavi bikisi vardı. Parmak arası terlik ile bize doğru geliyordu ve yanında babam yoktu. Bana el sallayarak yanıma geldi. Koray abi onu görünce çok abartmadan

Koray:” Son gün değil mi? Çok üzücü , sizi uzun süre göremeyecek olmak cidden beni üzdü. ” o sırada elini annemin beline atmış yakın bir şekilde konuşuyordu. Diğer adamın isminin Ercan olduğunu öğrendim. O da bana bakıp anneme döndü ve.

Ercan: ” Bu minyon kadında , bu koca oğlanın olduğuna inanmak güç , gerçekten ayrı bir gençlik var sende. Neye borçlusun?” diyerek resmen yalakalık yapıyor , acaba gitmeden önce ekmek çıkar mı diye yokluyordu. Annem her zamanki gülüşünü yaparak

Annem:” ya abartmayın sizde, oğluşum çabuk büyüyor sadece ve bu gençliğimi sizin gibi beni övenlere borçluyum ” diyerek resmen ikisinin siklerini yemekten memnun olduğunu belli ediyordu. Ben çayımı alıp masayı göstererek.

Ben:” Anne , bizim masa şurası. Yemeğini alınca gelirsin” diyerek hafif kaşım çatık Bedirhanın yanına geldim. Daha otururken

Bedirhan: ” Ne diyo lavuklar? Boş konuşurlarsa söyle , hem anneni sikiyolar hemde yanında sohbet ediyorlar. Aynısını ben yapacak olsam önce senden izin alırdım, bunlar bir boktan anlamıyor” diyerek saçma sapan şeyler söylemeye başladı. Bu nedemekti? Ben sana haber verirdim demek ne kadar mantıksız. Böyle bişiyin haberi nasıl olurki? 5 dk sonra annem tabağı ile yanımıza geldi. Bedirhan anneme bakarak

Bedirhan: ” Berna abla, yine çok şık olmuşsun. Keşke gitmeseniz ya, bizim de 3 günümüz var daha. Bizle daha kalsaydınız çok iyi olurdu , bir planınız var mı bugün için? Ne zaman çıkacaksınız?”

Annem : ” Orhan amcan kalksın, valizleri toplarız, Akşamda hamamdan sonra çıkarız muhtemelen.”

Bu sözleri duyunca Bedirhanın gözleri parladı. Hamamı ikimizde biliyorduk. Ortak bir hamam vardı ve orası genelde akşam saatleri boş olurdu. Sadece masaj yapan görevliler ve hamama hasta olan taş rus kadınlar olurdu. Genelde gözümüz bayram etsin diye özel gittiğimiz mekan gibiydi.

Bedirhan: ” Aaaa, süper , bende gelirim olmazsa. Kaç gündür gitmedim zaten. Son zamanları birlikte geçiririz.” derken hafif göz ucu ile bana bakıyordu. Annem gayet samimi bir şekilde

Annem: ” Zaten mertin son günü, bencede onu yalnız bırakma. Gel sende , Mert sana söyler zaten kaçta olduğunu” derken yemeğini yavaş yavaş yiyordu. O ne zaman ağzına çatalı götürse , Bedirhanın gözü diğer çatala kayıyordu. Bedirhan ani bir hamle ile elini annemin bacağına atıp

Bedirhan: ” Evet hem merti hemde sizi yalnız bırakmak istemem son gün. Kesinlikle geleceğim. ” dediğinde annem biraz şaşırdı. Bedirhanın eline bakarak zoraki bir gülümseme yaptı. Tam o sırada eminim bedirhana benim arkadaşım değilde , bir erkek gözüyle bakmasına sebep olmuştu bu hamle. 190 boyunda, tam bir alman keko traşı olan, kolları dövmeli , kaşı çizik , yapılı bir gençti Bedirhan. Bir süre onu süzdüğünü farkettim ve elini çektiğinde ” Neyse biz gidelim, Mert’i biraz eğlendireyim. Son gününü güzel geçirsin, size afiyet olsun” diyerek beni de masadan kaldırdı. Resmen mal gibi kalmıştım. Bir anda öyle şeyler olduki , sanki Bedirhan benim abimmiş gibi davranıp , o şekilde şeyler demişti. Yanında yürürken sesim pek çıkmadı fakat bir an dönüp

Ben: ” Sen hamamı hani sevmiyodun? Her gittiğimize bunaldığını söylüyordun? “

Bedirhan: Havuza giderkenki yolda bir anda durup kolumdan tuttu beni. ” Bana bak Mert, beni iyi dinle” cebinden hışımla telefonu çıkardı ve o günkü güvenlik kameralarının görüntülerini , telefonu ile çektiği videoyu bana açıp ” Sakın beni yanlış anlama , bunu çekmemin sebebi sana bir şeyleri zorla yaptırmak falan değil. Ama bak görüyor musun ? 36 yaşında , bir çocuğu olan kadın tek ayağı havada sikiliyor , eminim o an inanılmaz şekilde inliyordur. Tek istediğim o koray piçi ve arkadaşının sahip olduğu zevke sahip olmak. Bana baksana amk. Onlardan daha iri daha yakışıklı ve daha gencim. Annen emin ol benim gibisin fazlası ile hakediyor , Hemde alttakini gördüğünde eminim sırılsıklam olur. Bugün görmedin mi, elini bacağına attığımda titriyordu resmen. Onun içinde bu şey var Mert. Ben gördüğümü anlarım. Almanya da çok milf siktim ama annen başka. Onu istiyorum. Senden tek istediğim bana yardımcı olman ve yoluma taş koymaman , heee , eğer yok böyle bir şeye izin vermem dersen , babama bu olayı söylerim ve havuzun oradaki projeksiyonda daha yeni gördüğün video tüm otele yayınlanır. Senin için unutlmaz bir an olur?”

Bunları hızlı hızlı söylerken ben her cümle sonrası terliyordum. Nasıl bir şeyin içine düşmüştüm. Benden istenen çok anormal bir şeydi, Öncelikle kolumu bırakması için ondan kurtulup bir süre düşündüm ve ona dönüp.

Ben: ” Bunu kabul etsem dahi babam hep yanımızda olacak. Bu imkansız. Benden istediğin şey çok saçma”

Bedirhan: Başta hayır , olmaz demediğim için iyice cesaretlenmişti. ” Orası bende, babamla senin babanı konuşturup annenle yalnız kalacağım. Lastiklerinizin havası inik olacak ve onun için baban işlerini erken halletmek zorunda kalacak, tabi bir tane inik lastık ( cebinden bir çakı çıkarıp) bununla parçalanmış olduğu için yedek lastiğe ihtiyacı olacak. Bununla uğraşırekn bizde hamam keyfi yapacağız. Şimdi seninle takılamam , hazırlık yapmam lazım, odaya gitcem. Hamama gitmeden ara beni” tam arkasını dönüp giderken ” aramazsan neler olacağını biliyosun” diyerek gitti.

Kendimi bok gibi hissediyordum. Ama bunun olacağı belliydi , sadece bedirhanın bu kadar planlaması beni aşırı şaşırtmıştı. Gece 31 çektiğini düşündğüm tüm fikirler silinip gitti. Resmen tüm gece bu anı hayal etmişti ve beni de bir parçası yapmak için daha o an bunun için şantaj malzemesi eline almıştı. Oyun oynacayacak bir halim yoktu. Bu sefer denize gidip kuma oturdum ve manzarayı izleyekrek olacakları düşündüm. Vakit geçirmeye çalışırken saat 4 olmuştu. Her zaman oturduğumuz yere gittiğimde Bedirhanın babası ile babam hararetli bir sohbet içindeydi. Planı işliyordu. Babam erkenden hamama gitmiş , benim ve annemin eğlenmesini ve onun için erkenden eğlencemizi bölmemeizi istemişti. Annemin yanında oturup

Ben: ” Gitmeden önce bana söylersin anne, havuzun oraya gideceğim” dedim. Bunu söylerken annem bana karşılık verip

Annem:” Bedirhana söyledin değil mi? O nerede hani seninle olacaktı ?” diyince bu merakını saçma buldum.

Ben: ” Küçük bir işi çıkmış , kesin gelecek , benden haber bekliyor, neyse ben gidiyorum” diyerek havuza gittim. Vakit geldiğinde hamama doğru gitmeye koyulduk. Bende telefondan tabiki aradım bedirhanı. Tahmin ettiğimiz gibi hamamda sadece 3 ümüz vardık ve aşırı sakindi. Annem sadece mavi bikinisi ile duruyordu. O iki küçük parça çıksa , bütün cevhere ulaşılmış olacaktı. Bedrihan geldiğinde yüzüne bir açıklık gelmişti. Belliki sikini bile tıraş etmiş losyonlar sürmüştü. Ayakta iken annemin yanında dev gibi duruyordu. 165 bir kadın ve 190 bir erkek. Arada koskoca 25 cm vardı. Uzaktan bakarken değişik bir görüntü vardı. Anneme belinden sarlıp , yanağından öptü.

Annem: Kokuyu içine çekerek ” Çok güzel kokuyosun. Hamama gelmeden temizlenmişsin sen ” diyerek güldü.

Bedirhan: ” Sabah sürmüştüm parfümü , etkisi devam ediyor demek. Ama merak etme senin de böyle kokman için , özel şampuanımı getirdim” diyerek arka cebinden şampuan çıkardı. Resmen gözümün önünde flörleşiyorlardı ve ben hiçbir şey yapamıyordum.

GERÇEKLER 2.BÖLÜM

Biraz sinirli bir şekilde , havuzun kenarına doğru yürüdüm. Bacaklarımı havuz suyuna soktuktan sonra , düşünmeye başladım. Koray abi animatör şefiydi. 30-35 yaşlarında , uzun boylu , buradaki rusları düşürmek için özel bir vücuda sahip bir dış görünüşü vardı. Önceki tatillerimizde , aynı yerde akşamları sohbet için gelir , bir arkadaş gibi bizimkilerle sohbet eder , hep onların tatillerinin iyi olması için uğraşırdı. Artık bunun masum bir olay olmadığını , sırf annemi elde etmek için yaptığı planlar olduğunu düşünmeye başlamıştım. Onun için ruslar ile bir çocuğu olan , ailesi ile hep vakit geçiren , denizi sadece tatillerde gören bir Türk Milf aynı şey değildi tabiki. İkinci seçenekte onu daha tahrik eden şeyler vardı. Bunlar aklımdan geçerken annemlerin masasına göz attım. Masada sadece havlular ve çanta vardı. Denize gitmişlerdi. Biraz sonra yanıma arkadaşım Bedirhan geldi. Bedirhan almanyadan gelen bir gurbetçi idi. Konuşması tatlıydı ve onunla 2 senedir aynı zamana denk gelen tatilden dolayı 1 haftalık takılıyorduk. Ben o zaman lise 3 tüm ve o benden 2 yaş büyüktü. Yanıma oturup

Bedirhan: Noldu kanka , niye gelmedin su topuna. Sen çok severdin bunu

M: Canım istemedi ve biraz yorgunum sanırım.

Acaba bu şeyleri anlatsam nasıl karşılardı beni. Yardımcı mı olurdu yoksa anneme bakışı değişir miydi? Çünkü Almanya da yaşaması onun rahat yetişemsine sebep olmuştu. Şaka ile dahi olsa annemle sohbet ettikten sonra bana ” Kanka sen şimdi bu memeleri çocukken emdin he , baya şanslısın” demişti ve ilk kez bir arkadaşımdan böyle bir cümleye maruz kalmam beni şaşırtmış , tepkisiz kalmama sebep olmuştu. Bu şeyleri anlatmam bir intihar olabilirdi ama normalde davranamazdım. Aşırı merak etmiştim videoyu ve olanları. Bedirhanın babası Selim abiyi tanıyordum. Herkesle sohbeti olan biriydi ve otelde çoğu kişi aynı bizim gibi onu da tanıyrodu. Acaba babası bize yardımcı olabilir mi diye düşünerek bir yalan uydurmaya çalıştım.

M: Bedirhan , güvenlikteki Recep abiyi biliyosun demi. Hani geçen sene bize 2 tane rus bulaşmıştı da , baban onları lunaparkın yakınındaki yerde tokatlamıştı. Sırf güvenlik kamerından gösteripte problem çıkarmasınlar diye baban recep abi ile konuşup kayıtları sildirmişti.

Bedirhan: Evet , evet hatırladım da ne alaka o şimdi , yine bişi mi oldu?

M: Evet , yani bişi oldu ama çokta büyük değil. Ben dün şu animatörlerin kaldığı blok varya , otelden çıkınca hemen yandaki. Oraya Batur abi ile gitmiştim. Bana şu geçen oyundaki madalyalardan vereceğini söylemişti. İşte o zaman cüzdanımı düşürdüm veya biri aldı. Gittiğmide bir türlü bulamadım. Annemlere de söyleyemem. Baban konuşsa bize o anın kayıtlarını gösterme ihtimali olur mu acaba recep abinin.

Bedirhan: Söylerim olum, bulunur her türlü. Buna sıkıldı canın.

Ben: Tamam o zaman bana söylersin gelişmeyi ama lütfen kimse duymasın. Bana çok kızarlar . Hatta Selim amcaya da cüzdandan falan bahsetme , sadece bir şeye bakmak istediğmizi söyle o kadar olur mu?

Bedirhn: Ayarlarım , dert etme sen .

Bunu söyledikten bu sefer içimi başka bir şüphe kapladı. Videoyu mecbur güvenlik ile izleyecektik ve o odanın içini bize asla göstermezdi. Ondan dolayı özel bir an yakalamalıydım. Bunun içinde Selim amcayı kullanıp Güvenliği oyalayacaktım.

AKŞAM VAKTİ

Saat 20.00 da her zamanki gibi lunaparkın orada Bedirhan ile buluştum ve yüzü gülerek geliyordu.

Bedirhan: Olum çok kolay oldu lan. Bir kız gördüğümü onu bulmak istedğimi söyledim babama. Babam başta şaka sandı ama ısrar edince tamam iki dk hallederiz dedi ve daha yeni recep abi ile konuştu. Bizi bekliyolar.

Ben: Ya kanka bişi dicem. Kayıtlara yalnız bakabilir miyim? Yani babandan istesek , Recep abiyi lafa tutsa varya efsane olur. Mühim bir olay. Çünkü önemli birinden şüphe ediyorum da, onu görmesini istemiyorum Recep abinin.

Bedirhan: Olur ama bende yanında olacağım. Tek sen olursan dikkat çeker , hem merak ettim:

İçimden , ya olm sende bi siktir git , ucuna geldim olayın zaten burada sıçmak istemiyorum diye geçririken , zaten tatilin sonu günü ya. Ne olabilriki , açıklama yaparım sonra zaten unutur diye düşündüm fakat göreceklerimin nasıl bişi olduğunu tahmin etmiyordum.

Ben: Tamam tamam, sen ve ben sadece hadi gidelim.

Bu dediğimiz planı tıkır tıkır işletmeden önce Recep abiden nasıl ileri geri alındığını, kamera geçmeyi ve durdumayı öğrendik. Ben animtörlerin olduğu binanın ön tarafını açması için ayarlatmışken o sırada işte Selim Amca Recep Abiyi çağırıp lafa tutmuştu. Kalbim yerinden çıkcak gibiydi, hala saat 16.30 u gösteriyodu kamera ve ben bedirhana bakıp.

Ben: “Şöyle ilerliyordu demi.” diyerek tuşa bastım ve bir anda saat akmaya başladı. Yaklaşık 1.30 a hızla gelince hemen durmaya bastım. Bedirhanda biraz şaşkın bir şekilde.

Bedirhan: Olum bu saate mi verdi madalyayı. Başka zaman mı yoktu?

Ben: Biraz stresli ve kalbimin çarpıntısını düşnümemeye çalışarak ” Bak, kimseye söylemek yok. Ben götten uydurdum cüzdan olayını başka bir şey için burdayız . Sadece sessiz ol ve lütfen burada gördüğün hiçbir şeyi kimseye ama kimseye söyleme.”

Bedirhan: Şaşkın bir şekilde ” ne oldu olm adam gibi anlat şunu”

Ben: Ses etmeden saati yavaş yavaş ilerlettim ve annemin bizim odadan çıktığı saatin 15 dakika sonrasında annem ve Koray abi yanyana belirdiler. Koray abinin eli annemin belindeydi ve birlikte binaya doğru girdiler. O sırada bedirhanda annemin olduğunu anlayarak sessizce izlemeye başlamıştı bile. Ben ona dönüp ” İç kameraya geçmemeiz lazım , oda numarasını bilmiyorum. Aratsana şunlardan tek tek “

O sırada Bedirhanda heyecanlanmıştı , bana itiraz etmeden merakla dediğimi yapıyordu. İç kameryı bulmak için kanal değiştirip durdu ve o sırada boş odalar tek tek kamerada gözükürken , annemle Korayın içine girdiği oda denk geldi. Bir an ikimizde durduk ve normalden bir tık hızlıya aldık. İçeride animatör odasında konuşan kişi de vardı. Koltukta üstü çıplak şekilde televizyon izlerken annemler gelince toparlanıp onlara baktı. Koray abi annemi arkadan okşarken bir şeyler konuşuyorlardı fakat güvenlik kamerası kaydı olduğu için bir şey duyulmuyodu. Biraz konuşmadan sonra oda ayağa kalkıp anneme dokunmaya başladı. Ortamın amacı belliydi . Annem sadece onlara kendini bırakmak ve büyük bir zevk yaşamak istiyordu. Amacı Koray abi falan değil sadece iki genç tarafından hunharca becerilmekti. İkisinin de saçlarını okşarken onlar yavaş yavaş annemi soyuyorlardı. Üstünde elbisenin askılarını yana indirince sırtını görmüştük. O sırada her an Recep abi gil içeri girer korkusu ile Bedirhana dönüp

Ben:” Şunu bir tık daha hızlandıramyıor musun?” dedim fakat bedirhan resmen hipnotize olmuştu. Önündeki kabarıklığı görüyordum resmen. Porno izleme moduna geçmiş , arada eliyle şortunu düzeltirken ” ŞŞŞ , olum şunu hızlandırsanaa” dedim ve kendine gelip 1.5x e aldı.

O sırada annemi soyundurma işine çok odaklanmadan elbiseyi alt taraftanda yukarı çekerek , kıyafeti üstünde iken okşamaya devam ediyorlardı. Koray abi annemin götünü hamur gibi yoğuruyordu resmen ve diğeride annemin memelerine yumulmuştu. Koray abi altındaki şortu bir çırpı çıkardı ve boxerı kenara attı. Annemi omuzlarında bastırdığına annem bir şey söyler gibi oldu ve o konuşurken diğeri annemi bir anda kucağına aldı. Koray abi ayağındakı kırmızı topukluları çıkarıp kenara attı ve tekrar annemi yere koyup , dizlerinin üstüne getirdiler. Kamera sağ üst köşeden çektiği için durdukları pozisyonda annem sırtı dönüktü. İkisin sikleri onun suratına doğru dimdik dururken annem iştahla yalamaya başlamıştı. Ara sıra koray abi annemi kafasından tutup ağzında ileri geri yapıyordu. Küçükken annem ve babamın sevişmelerini bazen gizlice anahtar deliğinden izleridm. Hep kısa sürerdi ve asla böyle bir blowjoba denk gelmemiştim. Koray abi resmen annemin ağzını sikiyor, sonradan eline verip diğeri aynı şeyi yapıyordu. Hızlı olduğu için video bir süre sonra tekrar annemi ayağa kaldırıp , odadakı iki koltuktan daha uzun olana annemi getirdiler. Bu sefer dizlerini koltuğa koymuştu ve domalmış bir halde bekliyordu. Keşke ne dediklerini duysaydım diye düşünürken bir ses geldi.

Bedirhan: ” olum , annen cidden tam kaşarmış. Biliyordum böyle olduğunu ve sana dediğimde inanmadın. Şuna bak amk. “

Bedirhan bunları söylerken kendimi çok değişik hisseti. Resmen porno izliyorduk ve bu pornodaki başrol annemdi. Ben bedirhana bakarken o çoktan elini sikine atmıştı. Kameraya tekrar döndüğümde oradaki pompa da başlamıştı. Koray abi sikini fırça sürer gibi annemin amına sürüyodu ve yavaşça ittirdiğinde resmen bir sihirbaz gösterisi gibi tamamının kaybolduğunu görüyorduk. Diğeri koltuğun yanına oturmuş annemin elini tutup sikini okşatmaya çalışırken , Koray abi iki eli ile annemi belinden kavrayıp düzenli çakmaya başlamıştı. Ses gelmesede de çakmanın şiddeti dalgalanan kalçadan ve annemin ileri gidiş geliş şiddetinden belli oluyorud. Bir süre geçtiğinde annem eliyle tuttuğu siki bırakmış ve koltuğu sıkıcıa tutmaya başlamıştı. Eminim o an orgazm oluyordu ve bu hissi uzun süredir bu şekilde yaşatan olmamıştı. Yorulduğu belli olan koray abi ile diğeri yer değiştirdi fakat domalmış şekilde duran annemi başka bir şekilde sikmek istediği için karşı koltuğa yatıp , el işareti yaptı. Annem resmen söz dinleyen bir kaşar gibi karşı koltuğa geçip onun sikine oturdu. Başta iki elini göğüne koymuş yavaş yavaş zıplarken , belliki alttaki tatmin olmuyordu. İki elini annemin belinde birleştirip var gücü ile sikmeye başlayınca annem onun üstüne doğru yattı ve o sırada ağzına verdiği memeleri yalarken , içinde gidip gelen genç yarrağın tadını çıkarmaya başladı. Koray abi yanlarına gelsede annem grup tecrübesizliğinden ikisi ile aynı anda ilgilenemiyordu. Eline vermeye çalışıyor fakat orgazm halinde iken annem kasıldığında parmaklarıda açılıyordu. Hızı arttırdığımız için resmen annemin içinde saniyede 3 defa gidip gelen ve çarpan taşşakların, kalçayı dalgalandırmasını görüyorduk. Bedirhan bana dönüp

Bedirhan: ” Babamlar az sonra gelir , hızlandırıyorum ve gidiyoruz az sonra ” derken bile tek eli sikindeydi. Ben mi? Nedense benim sikim o ana kadar kalkmamıştı fakat videoyu hızlandırdığımızda annemin tek ayağını tüplü televizyonun üstüne koyup alttan çaktıktan sonra beline boşalan koray abiyi görünce , biraz hareketlenme oldu. Annemin beline boşaldıktan sonra halen üstünde olan ve yana sıyrılmış kilota doğru döller akıyordu ve diğeri de annemi oradan alıp , benim bu sabah gördüğüm kilota, misyoner pozisyonunda iken oluk oluk boşaldı ve koray abinin yorgun bir şekilde oturduğu koltuğa kendini attı. Annem aynı şekilde yorgun gibiydi ama video çok hızlı devam ettiği için yerden tek tek eşylarını topladığını ve giydiğini görmüştüm. İki tane çıplak erkek karşı koltukta inmekte olan sikleri ile onu izlerken o telaşla , oğluna yani bana söyledği hemen geleceğim yalanını daha fazla zora sokmamak için giyinmeye çalışıyordu. Sehpanın üstündeki selpakla belindeki genç spermleri silmeyi başarmıştı ama o gördğüm lekeler sabaha kadar kuruyup orada kalacaklardı. Annem odadan apar topar çıktığında ikisi sohbet ediyordu ve içimi bir öfke kaplamıştı. Hemen başka kamera açısına basıp

Ben: ” Bunu kimseye söyleme Bedrihan . Sadece sen ve ben bileceğiz.”

Bedirhan: Bana döndüğünde siki resmen şortu delecek halde ” Sen ve ben değilde , bide diğerleri desen daha doğru olur. Olum neye sinirileniyosun . Annen bir kaçamak yapmış, gayet normal, şuna baksana iki kişi sikmiş bide. Gurur duy amk. Almanyada böyle kadınları bulmak için gençler yarışıyor”

Ben: ” Saçma sapan konuşma. Bu kadın benim annem farkında mısın? Onu bu kadar açık halde ilk kez göüryorum. Sana açıklama yapacak durumda değilim. Tek isteğim sessiz olman”

Bedirhan: ” Tamam tamam. Aramızda ama artık bana artislik yapma , özel bir sırrı palyaşıyoruz.” bunu söylerken yavşak yavşak gülüyordu.

Bu konuşmadan sonra , içeri Selim Amcalar girdi ve bir şey olmamış gibi davranrak odamıza doğru yola koyulduk. Kafamda o sahneler tekrar tekrar canlanıyrodu. Hele annemin içine her girip çıktılarında dalgalanan kalçası ve emdikleri memeleri. Nedense kendimi tuhaf hissediyorum. Babamın bundan haberi var mıydı? Söylemeli miydim? Ya da annemle mi konuşmalıydım? Aklıma sağlıklı şeyler gelmiyordu. Bedirhana dönüp

Ben: ” Benim biraz sakin kafaya ihtiyacım var yarın biz akşam otelden çıkacağız. Sabah konuşutu tamam mı?” diyerek onu bıraktım ve odaya doğru yola koyuldum.

GERÇEKLER 1.BÖLÜM

Öncelikle merhaba. Adım Mert. Hikayem 11. sınıfın yazında başıma gelen şeyleri ve bazı gerçekleri anlatmam ile başlayacak. Biraz kabataslak ailemden bahsedeyim. Ben tek çocuğum. Annem Berna , 165 boyunda 61 kilo , 85/B gögüs bedeni olan , 37 numara ayaklara sahip , siyah uzun saçlı bir kadın. Babam Orhan da aynı şekilde öğretmen. Küçüklükten beri her zaman akdenizde otellerde tatil yapan , yaşadığı yerde ise anormal bir yaşama sahip olmayan 3 kişilik bir aileyiz. Gerçekler Küçüklükten beri ailemle gerçekten çok iyi anlaşan ve tek çocuk olmanın verdiği özgüvenle çoğu şeyi elde eden bir çocukluğa sahiptim. Ondan dolayı hemen hemen hiçbir zaman annemin davranışlarını vs yadırgamadım. Hep onunla büyüdüğüm için ve her an onunla olduğum için resmen aramazıdaki mahrem bile kalkmıştı.

Annem evde iç çamaşırı ile dolaştığında bana anormal gelmezdi veya en evde boxersız bir şekilde şort giydiğimde de annem bana laf etmezdi. Tatile gittiğimiz oteller annem için bir kaçış alanıydı. Çünkü normalde yaşadığımız yer diğer yerlere nazaran muhafazakar sayılacak bir yer olduğu için istediği gibi giyinemezdi. Birlikte eve dönerken birkaç kere taciz vakasıyla bile karşılaşmıştık. Düşünün , sadece ispanyol paça , basenlere doğru daralan bir eşofman gerçekler ve tişört giydiği için bir şahin tarafından uzun süre takip edildiğimiz olmuştu. O zamanlar tabi kendimi evin erkeği oalrak düşündğüm için hep korumacı bir tavrım vardı. Mesela sahilde annemin arkasında yürürken başkalarının onun dolgun kalçasına bakmasını engellediğimi düşünürdüm. Tatillerden önce bazı olan şeyleri anlatmam biraz daha annemi anlamanıza eminim yardımcı olacak.

Hepimiz annemizle ayakkabı alişverişine çıkmışızdır ama benimki hep biraz abartı geçti. Annem genelde alişverişe gitmeden önce açık giyerdi. Sonuçta arabaya binip uzak bir AVM ye gideceğiz ve orada bizi kimse tanımayacak. Gittiğimiz yerde de giydği kıyafet ile ayakkabı denerken oturduğu ve frikik verdiği için mağazada çalışan görevliler her zaman peşimizde fır dönerdi. Başka bir şey ise benzikliklerde ypaılan alişverişti. Babam benzin aldığında ödemeye annem giderdi ve gerçekler ben ne zaman camdan gittiği yere baksam alışveriş yaparken kasadaki görevlinin göreceği şekilde eğilir ve bazı abur cuburlar alip , parayı ödeyip öyle gelirdi. Bunlar ben çocukken masum şeylerdi. Ben çok anlamadığım için rahatsız olmaz ve pek takmazdım.

Tatiller ise benim için hep aşırı eğlenceli geçti. Ortaokul ve lisede tatillere hep otele giderdik. 5 yıldzılı oteller benim için cennet gibiydi , tabiki annem içinde öyle. İnanılmaz şeyler giydiği, aşırı rahat olduğu özel bir alandı sanki otel. Ultra miniler, aşırı makyaj , değişik tarz mayo ve bikininler gerçekten benim dahi gözlerimin kaymasına sebep olurdu. O zamanlar kendi eğlenceme bakar ve hiç karışmazdım onlara. Ama otellere gitmeyi bırakıp , apart otele gitmeye başladığımız zamandan hemen önceki sene bir olay yaşamıştık. Otelin içinde kendine ait lunapark ve disco vardı.

Ben zaten o lunaparka bayılırdım , bizimkiler ise genelde discoda takılırdı. Benim lunapark kapanınca , disconun yakınlarında dolaşıp bazen içeriye göz atmaya çalışırıdım. Tatilin son gününden bir gün önce yine disconun orada arkadaşlarım ile takılırken içerden annem ile animatör Koray abinin kollarında babamın kötü bir şekilde dışarı çıktığını gördüm. Gerçekler Hemen yanlarına gittim. Babam da annemde çok alkol alan kişiler değilidir fakat babam ilk kez bu kadar sarhoş olmuştu. O gün annemin üzerinde kırmızı bir mini vardı. Altında aynı renk bir topuklu ayakkabı ve müthiş bir parfüm kokusu , kırmızı ojeler. Ben yardımcı olmaya çalıştım ve babamı otel odasına kadar götürüp yatağa bıraktık. O sırada Koray abi bizi dışarda beklerken annem bana dönüp

Kategorileri İncele

A: Mert , baban biraz kötü durumda. Ben gelene kadar babana göz kulak olmanı istiyorum. Eğer acil bir durum olursa beni aramanı istiyorum. Çantamı unuttum onu almaya gideceğim.

M: Nasıl yani , kötü bir şey mi oldu anne? Babama bişi olmaz demi.

A: (yanaklarımdan tutarak) Hiçbir şey olmaz. Sadece biraz fazla alkol aldı o kadar. Hemen döneceğim.

Bu konuşmadan sonra annem dışarı çıktı. Saate baktığımda gece 1.30 a geliyordu. O dönemde Dünya kupası veya euro bilmem ne elemeleri vardı. Televizyonda o maçı izlemeye koyuldum bende. Babam üstünu çıkarmadan o şekilde horlayarak uyumuştu. Gerçekler Yaklaşık 1 saat geçmesine rağmen annem hala ortalıkta yoktu ve ben meraklanmaya başlamıştım. Bir kere aradım fakat çalmasına rağmen açmamıştı. Hafif uyuklarken kapının açıldığını duydum. Ayakta olduğumu görürse kızar diye hemen gözümü kapatıp uyuyıor numarası yaptım. Ayağındaki topukluluarı adım atarken çıkardı ve kenara doğru iterek direk duşa girdi. Suyun sesleri gelirken saate göz ucu ile baktığımda saat 2.50 yi bulmuştu. Bir süre sonra duştan havlu ile çıkıp, küpelerini kuağından çıkardı. Üstüne bir askılı body ve altına şort giyerek kendini yatağa attı. Göz ucu ile izlerken acaba sorsam mı diye düşünceler aklından geçiyrodu ama cesaret edemiyordum. Derin düşüncelere dalmışken uyuya kaldım. Kalktığımda odada kimse yoktu, İkiside erkenden kalkmış kahvaltıya gitmiş ve bana not bırakmışlardı.

Gerçekler yetişkin hikayeleri oku. sex hikayeleri porno

“Kahvaltıdayız. Geç kalkarsan direk havuz kenarına gel” yazan bir nottu. Gözlerimi ovuşturup saate baktım. saat 12 yi bulmuştu. Bu saate zaten kahvaltı falan kalmamıştır diyip altıma deniz şortumu giymek için valize eğildiğimde yerdeki kırmızı topukluları gördüm. Aklıma dün gece olanlar geldi ve hafif kalbim hızlandı. Otel odasında herhangi bir çamaşır makinesi bulunmadığı için annem kirli olan şeyleri hep küçük olan valize tıkar ve eve gidince yıkardı. Bende hemen o valize ilerleyip içini açtım. Karşıma dün veya ondan önce giyilen şeyler ve annemin kırmızı elbisesi çıktı. Elbise kırış kırıştı ve anoraml bir şey yoktu fakat benim aradığım bu değildi. Hemen çorap ve iç çamaşaırlarının atıldığı bölmeyi açtım ve karşımda bir mücevher gibi parlayan kırmızı dantelli kilotu buldum. İki elimle yanlara gerdirdim ve incelemeye başladım.

Tam vajinaya temas eden

Tam vajinaya temas eden bölgede belli belirsiz lekeler vardı ve ben bunları kendimden tanıyordum. Ne zaman evde mastübasyon ypasam , peçete bulamadığımda yatağıma boşalırdım ve annemde bu izleri görünce beni rencide etmemek için bu şey ne ya diye bilmemzilikten gelir , temiz olmam için beni uyarırdı. O lekeler ile bu leke birebir uyuşuyordu. Hemen kiotu yerine koyup , valizi kapadım ve üstümü giyip aklımda yine düşünceler ile bizimkilerin yanına doğru yola koyuldum. Genelde aşırı erken kalkmadığımız için tüm şezlonglar , sabahın köründe kalkan hasta tatilciler tarafından kapıldığı için biz animatörülerin şarkıyı ayarladığı i eşyalarının bulunduğu yerin yanındakı , masaların orada olurduk. Orada 6 7 tane masa ve etrafında sandalyeler olurdu ve annemler oraya eşyaları koyup hemde üstü kapalı diye gölgenin keyfini yaşarlardı.

Oraya vardığımda herzmankı yerlerinde onları buldum ve yanlarına oturup , otelin öğlen verdiği benim için aldıkları tantuniyi yedim. Bu arada şunu da söyleyim. Bu dediğim otele yaklaşık 4 senedir geliyoduk ve bizi tanıamyan personel resmen kalmamıştı. Bende çocuk animtörlerinden , Batur abiyi yakınan tanıyordum. Otelde full rus olduğu için birkaç türk olarak bizimle daha iyi anlşıyordu Batur abi. Bende kimsenin giremediği o animtör odasına o samimiyet sayesinde giriyordum. Öğlene doğru otel etkinlikleri başlayacağı için yemeği yiyip hemen o odaya doğru gittim ve kapının aralık olduğunu ve batur abi ile diğer animatörün konuştuğunu duydum. Başta içeri girmedim çünkü tam ben annemlerin yanından kalktığıma annemler de üstünü çıkarıp denize gitmeye hazırlık yapmaya başlamıştı ve içerden şu cümlyi duydum

Animatör: Şurdaki kadını tanıyor musun?

gerçkler damat kaynana sex hikayeleri porno hikayeleri oku

Batur: Hangisi, orada dolu kadın var.

Animator: Şurda üstünü çıkaran kafasında güneş gözlüğü olan , siyah bikinli hatun.

Batur: Berna abla gilmi. Biliyorum tabi yıllardır geliyorlar , sen yeni olduğun için ilk kez gördün heralde. bende başkasını diyorsun sandım , nolmuş ona

Animatör: Yıllardır geldiklerini biliyorum amk. Dün o hatun Korayla bizim odadaydı. Abla derken dikkat ederdim yerinde olsam

Bunları duyduğumda başımdan aşağı kaynar sular döküldü resmen. gerçekler hafif arkadaki sörf tahtlarının oraya bir şey düşmüş gibi yaparak dinlemeye çalışıyordum.

Batur: Saçmala amk , götünden uydurma.

Animatör: Kamera kayıtlarında her şey var. Akşam gel gösteriyim. Bizim kaldığımız ucube yerin tek güzel özelliği bizi gözetlemek için odalara kamere koyması. Bütün her şeyi sonradan izleyebiliyosun.

Batur: Vay amk ya, Korayla demek he.

Animatör: Bende vardım olum , nerden bilecem yoksa, karının zamanı yoktu. 1 saate gitmese o gece dümdüz olurdu da , gitmem lazım diyip durdu.

Batur : Akşama göster , merak ettim, bize de malzeme çıkar belki. Benim su topu başlıyor gidiyorum . Az piç değilsiniz olum siz.

Bunu söyledikten sonra çıkacağını anlayıp hemen kapının diğer tarafına geçtim ve yeni geliyor izlenimi yaratarak yürüdüm. Beni görüp

Batur: OOOO , milli gurur gelmiş , geliyoruz demi su topuna.

Ben: ( hafif yüzüm asıktı duyduklarımdan) Çok tadım yok gibi batur abi. Biraz kendim takılacağım , sonra gelirim belki.

Batur: Noldu , biri canını mı sıktı , gel ya kafa dağıtırsın.

Ben: Yok yok sagol abi , görüşürüz.

Oradan ayrılırken aklımda bu videoyu nasıl ele geçireblirim ve en azından sildirebilirim , aklımda bu vardı. Eminim annem oradaki kameradan haberdar değilidi ve kaçamak yapacak zamanı da yanlış seçmişti. Fakat o kadar da tedirgin değildi. Rahat bir şekilde oturup aynı tavırlarına devam ediyordu ve işte beni şaşırtan şey de buydu.

Gerçekler 1.BÖLÜM SONU

En Çok Okunan Hikaye Kadın Ruhu

Annemle Komşum Arasında – 12

Aynı soru içeriden, annemden de gelmişti: ‘’Nerede kaldın sen oğlum?’’

Serpil ablayla sikişiyordum diyemezdim elbet, aklıma ilk gelen cevabı verdim: ‘’Gelirken Muhsin abiyi (hikayenin gidişatına etki etmeyen, bölge halkının kıraathanesini işleten bir abi) gördüm, yolda lafladık biraz.’’ dedim. ‘’Ha, iyi iyi. Pandemiden ötürü onu görmeyeli çok oldu. İyidir inşallah.’’ diyen anneme ‘’İyi, iyi. Yaşlanır mı ya o..’’ diyerek cevap verdim. Yasemin abla bu konuşmaya yanımda kulak vermiş, yüzünde soru işareti varmışcasına bana bakıyordu. Göz temasını uzatmamak için ‘’Ee, siz naptınız? Nasıl bir düzen olacak evde, karar verebildiniz mi?’’ diye sordum. Annem açıklamaya başladı: ‘’Makineleri salona kurduk. Odandaki uzatma kablosunu aldım, haberin olsun. Ayrıca en çok kullanacağımız malzeme kumaş olacağı için elimizin altında olsun, dedim. Bu yüzden kumaşların yarısını senin odana, yarısını da salona koydum. Hâli hazırda bir o kadar da dükkanda var zaten, bittikçe alırız. Senin odanı biraz depoya çevirmemiz gerekti, maske filtrelerini ve lastikleri de senin odana koyduk. Biraz el altında olsun diye de salondaki çekyatları yatırıp üzerine koyduk. Son olarak da hazırladığımız maskelerin tek tek paketlenmesi gerekiyor. Onun siparişini de sen gelince verelim dedik’’ diyerek özetlemiş oldu annem. Bütün bunları duyduktan sonra koşarak odama gittim. Odamda adım atılacak yer yoktu, yatağımın üstünü bile dolmuş; bana yatacak yer kalmamıştı. Odamdan bağırdım: ‘’Anneee! Ben nerede yatacağım?’’

Cevap gelmeyince mutfağa doğru koştum. Annemle Yasemin abla kıkırdaşıyor, annem Yasemin ablaya ‘’Ben sana demedim mi?’’ diyerek benimle dalga geçiyordu. Ellerimi belime atıp sorumun cevaplanmasını bekledim. ‘’Benimle yatarsın oğlum, sorun mu var?’’ cevabı gelince yüzümde bir gülümseme oluştu, uzunca bir ‘yooo’ cevabı verip yanlarına oturdum.

Biraz sohbet ettikten sonra, salona geçip son eksiklerimize karar vermeyi düşünerek salona yöneldik. İki mükemmel kadın önümde salona girdik ve kontrollere başladık.

Eksiklerimize siparişler dışında bir şey daha eklenmişti, ipimiz yoktu. Daha doğrusu sipariş edilen ipler dükkanda kalmıştı. Bu eksikliğimizin farkındalığını yaşadıktan sonra gözler yine bana dönmüştü. ‘’Sizce de yeterince taşımadım mı bugün?’’ diyerek üzerimden bu yükü atmaya çalışsam da Yasemin abla ‘’İyi hadi yürü, beraber gidelim.’’ diyip imalı şekilde baktı. Bir sebebi olduğunu düşünerek kabul ettim. Yasemin abla üzerini değiştirmeye gitmiş, annemle başbaşa kalmıştık. Sessizliğimizi bozan annem oldu.

A: Oğlum emrivaki yaptım ama sorun olmaz değil mi? Bu işe ihtiyacımız var biliyorsun.

B: Ya anne olur mu, ne emrivakisi? Hem benim de işime geliyor eheheh.

A: Pislik yaaaa. Gel bi öpeyim seni.

Sarıldı ve boy farkını kapatmak için ayaklarını yükseltti. Mesafenin kapanmasını sağlamak için belinden tutup kendime çektim. Yanağımı öpecekti ki, hızlı davranıp dudağını öptüm. Ani gelen öpücükle kafasını geriye çekse de birkaç saniye sonra karşılık verdi. Ufak bir öpüşme seansından sonra dudaklarımız ayrılmış, iki aşık gibi birbirimize bakarken Yasemin abla giyinmiş, salon kapısında bizi izliyordu. ‘’Aman çok da severmiş oğlunu, oğlu da bişiye benzese..’’ diyip takılmıştı. Annem kafasını çevirip ‘’Kıskanıyorsun tabi, seni böyle seven olmadığı iç…’’ demeye çalıştı annem ama cümlesini bitirememiş, pot kırdığını farketmişti. Yasemin abla buruk bir gülümseme atmış, öylece bakakalmıştı. Annemi bırakıp ‘’Hadi hadi, gidelim Yaseminciğim.’’ diyip ortamı yumuşatmaya çalışsam da ufak bir buruklukla ayrıldık evden.

Apartmanın dış kapısını kapattıktan sonra sessizliği bozmak istedim, Yasemin ablaya dönüp şebeklikler yapmaya çalıştım. Buz gibiydi Yasemin abla. Dükkana kadar hiç konuşmadan yürümüş, beni salaklıklarımla başbaşa bırakmıştı.

Dükkana girdiğimizde Yasemin abla kolumdan çekti. Aniden durdum ve arkamı döndüm. Kısık bir sesle ‘’Buğra, sence ben sevilmeyi haketmiyor muyum?’’ diye sordu. Yutkundum ve annemin şaka yapmaya çalıştığını, söylediği şeyde ciddi olmadığını anlatmaya çalıştım ama beni durdurup ‘’Annenin niyetinin bu olmadığını ben de biliyorum ama soruyorum, ben yeterli değil miyim sevilmek için?’’ dedi ağlamaya yakın bir sesle. Dudakları hafiften titriyor, vereceğim cevabı bekliyordu. Onu tanıdığım günden beri ilk kez bu kadar zayıf gözükmüştü gözüme. Tavırları umursamaz ve sevecen olurdu genellikle. Ailesinin baskısıyla evlenmiş biri olmasına rağmen rahat bir insan izlenimi verirdi.

Şimdi ise ayakta kırılgan bir şekilde vereceğim cevabı bekliyordu. Konuşmam gerekliydi ama ne diyebilirdim ki? ‘Hayır, öyle değilsin’ her şeyi çözmeyecekti. Evliliği, belki de öncesi, yaşamayı istemediği onca şeye katlanmıştı. Yasemin ablaya doğru yaklaştım ve aniden sarıldım. Öncesinde hareketsiz kalsa da, sarılmamla ağırlığını üzerime verip ellerini belime sarmaladı. Elini saçlarına götürüp kafasını göğsüme bastırdım. Kulağına yaklaşıp ‘’Yaşadıklarını anlayamayacağımı biliyorum ama şuan güçlü olmak ya da gözükmek zorunda değilsin. Faydası olur mu bilmiyorum ama ben seni seviyorum ve değer veriyorum.’’ dememle birlikte kafasını göğsüme daha da bastırıp ağlamaya başladı.

Bir süre sonra ağlaması kesilmiş ama sarılmayı bırakmamıştı Yasemin abla. Buna ihtiyacı olduğunu düşünerek ben de bırakmadım ve ağladığı her saniye sakince saçlarını okşadım. Kafasını bastırdığı her saniye daha da ağırlığını veriyor, bırakmak istemiyor gibi sarılıyordu. Uzun süre kas geliştirici olarak çalışmasının eseri olarak da canımı acıtıyordu. Nefesim daralmaya başladı ki sarılmayı bıraktı yavaş yavaş. Doğrulduğunda gözleri şişmiş, yapmış olduğu makyajı akmıştı. Elimle göz altlarını sildim, bunu yaparken geri çekilmeye çalışsa da belinden tutup çekilmesini engelledim. Bu hareketimle yanakları kızarmış ve gözlerini kaçırmıştı. Göz yaşlarını silmeyi bitirdiğimde eğilip yanağına ufak bir buse kondurdum. Tam geri çekiliyordum ki karın boşluğuma bir yumruk attı. ‘ıh’ diye bir ses çıkarıp geri çekilecekken tekrar sarıldı ve ‘’Teşekkür ederim.’’ dedi Yasemin abla.

Ağlama sekansımız bittikten sonra dükkandaki tüm ihtiyaçlarımızı topladık ve çıkmaya hazırlanıyorduk. Yasemin abla dağılan makyajıyla eve gitmenin hoş olmayacağını, bu yüzden elini yüzünü yıkamak için dükkanın lavabosuna kadar gideceğini söyledi. Kafamla onayladım ve beklemeye koyuldum.

Şimdi makyajsız, doğal haliyle karşımda duruyordu. Ne kadar ağlamış olsa da, dik omuzlarıyla ‘güçlü kadın’ imajını koruyabiliyordu. Hayranlıkla baktım. Bakmam dikkatini çekmiş olacak ki:

Y: Noldu, neye bakıyorsun?

B: Bu sefer de benim manzaram güzel, ona bakıyorum.

Geçen sefer yatan annemi izlemesine atıfta bulunmamı anlamış, buna tepki olarak yumruk atacakken geri çekilmiştim.

Y: Kaşınıyosun, biliyosun dimi?

B: Sen kaşıma ya, acıtıyo.

Y: Öyle mi diyosun, gel bakayım sen.

Dükkandan çıkardığımız eşyaları bir kenarda bırakıp, mahallede çocukça koşuşturmaya başladık. Daha doğrusu ben kaçıyordum, Yasemin abla da beni kovalıyordu. Arada arkama dönüp onu kışkırtmak için ‘’Koşarken de çok güzelsin.’’ diyordum. ‘’Ulan seni bi yakalarsam’’ diyip arkamdan beni yakalamaya çalışmaya devam ediyordu. Bir süre devam ettikten sonra pes edip yoruldu. ‘’Sen kazandın tamam.’’ diyip elleri dizinde yere çöktü. ‘Kazanmaya alışmaya başlıyorum’ diye içimden geçirip yanına yaklaştım.

Yanına yaklaşmamla birlikte aniden kalktı ve boğazımı kollarının arasına aldı. Şimdi yolun ortasında beni boyun kilidine almış, ‘’Öyle ağladık diye hemen gardımızı indireceğiz mi sandın yavrum?’’ diyerek gülüyordu. Şimdi kafam, Yasemin ablanın kolları arasında kalmış, memelerini üzerine giydiği ince kumaştan net bir şekilde hissedebiliyordum. Bir süre memelerini hissederek bu pozisyonda kaldık. Nefes almakta zorlanmaya başlamıştım ki kurtulmak için kıçıma atılan şaplağın intikamını alırcasına götünü sıktım. Sıkmamla birlikte aniden beni bıraktı ve bırakırken ufak bir ‘’aıh’’ sesi çıkardı. ‘’Napıyosun lan?’’ diyip bana döndü. Ben de geçmişe atıfta bulunup ‘’Seninki de iyiymiş hee’’ dedim ve karşılıklı gülmeye başladık.

Dükkanla aramızdaki mesafeyi çokça aşmıştık. Yavaş adımlarla geri dönerken Yasemin abla döndü ve ‘’Az önce söylediklerinde ciddi miydin’’ diye sordu.

B: Hangi konuda ciddi miydim, anlamadım.

Y: Dedin ya, iyiymiş diye.

B: Ne iyi.. Heeee, evet niye sordun?

Y: Sordum öyle, illa sebebi mi olması lazım?

B: Söyle hadiii, niye sordun?

Y: Hamit abin beğenmiyor, çok erkeksiymiş. (*hatırlatma: Hamit, Yasemin ablanın ailesinin isteğiyle istemeyek evlendiği kocası)

B: Demek ki maldan anlamıyormuş. (Bunu derken ona dönmüş ve göz kırpmıştım.)

Bunu söylememle birlikte gülüp omzuma hafifçe bir yumruk atmıştı. Diğerlerine kıyasla yumuşak bir yumruktu.

Y: Tavırlarım da öyleymiş, benden daha erkeksin sen diyor bana hep. Öyle miyim sence de?

B: Hâlâ düşüncem aynı.

Y: Sırf ağladım diye böyle söylemiyorsun dimi?

B: Hayır, ayrıca benim söylemlerime ihtiyaç duyacak biri değilsin. Tanıdığım günden beri hayranlıkla baktığım kadınlardan bir tanesisin.

Y: Aptalsın, biliyosun dimi?

Yüzünü güldürebilmiştim. Mutlu oldum ve kolumu omzuna attım. Kafasını bana çevirip yorgun ama mutlu gözlerle bana baktı. Elim omzunda dükkana kadar yürüdük.

Arkamıza bakmadan bıraktığımız eşyalar sağa sola dağılmış, bizi bekliyorlardı. Bu manzarayı görür görmez birbirimize baktık ve güldük. Eşyaları toparladık ve eve yürümeye başladık.

Gülerek eve gidiyorduk ki Yasemin abla yavaşlamaya başladı. Döndü ve

Y: Buğra bir şey diyeceğim, Muhsin abiyi gördüm demiştin de Muhsin abi pandeminin çıkmasıyla köyüne gitti. Neden yalan söyledin?

B: Iğ, şey, abla..

Y: Bak, işine karışmam. Sebeplerin olabilir ama biraz daha dikkatli ol, hele de yalan söyleyecek iken.

B: Şey, tamam abla. Teşekkür ederim.

Y: Ne demek sıpa, rica ederim. Ama bana yalan söylediğini yakalarsam canını okurum.

B: Hiç şüphem yok abla.

Y: Zaten olmasın.

Eve vardık ve kapıyı çaldık. Annem üzerinde mutfak önlüğüyle bizi karşılamış, elimizdeki eşyaları almak için yaklaşmıştı. Yasemin abla içeri geçerken annem kulağıma yaklaşıp ‘’Yine Muhsin abinle mi karşılaştınız? Neyse, yüzü gülüyor. Bişi dedi mi söylediğim şeye, kırdım kızı ya..’’ dedi. ‘’Sorun yok annecim, hallettim.’’ dedim ve bunu dememle birlikte annemin yüzünü kıskanç bir ifade bürüdü. Yanağından öpüp içeriye geçtim.

Mutfaktan gelen kokuları içime çekip elimdekileri bırakmak için salona geçtim. Eşyaları bıraktıktan sonra Yasemin ablaya baktım. Eşyaları hızlıca bırakıp evde bıraktığı telefonunu aldı bir hışımla. Kilit ekranını açtı ve yarı kahrolmuş bir sesle ‘’Aramamış bile.. Neyse..’’ diyip tekrar yerine bıraktı. Arkasına dönüp ona baktığımı görünce sırıtıp ‘’Koş banyoya. Ellerimizi yıkayalım.’’ dedi ve banyoya yürüdük.

Ben önde, o arkada banyoya girdik. Ellerimi yıkamak için suyu açtım ve yıkamaya başladım. Yüzümü yıkamak için lavaboya eğildiğimde kıçıma sert bir şaplak geldi. İrkilerek arkama döndüm, yüzünde güller açan Yasemin abla ‘’Bugün için. Hem teşekkür hem de intikam.’’ dedi. Güldüm ve ellerimi kurulayıp mutfağa geçtim.

Mutfakta kayda değer bir olay olmadı, yemeğimizi yerken sohbet ettik ve anneme mutfakta yardım ettik. Annemin bizim için yaptığı kahveleri alıp salona geçtik.

Güneş batmış, hava kararmıştı. Yorucu bir günün ardından kendimi atacak bir yer arıyordum ama evdeki her yer tıka basa dolmuş, oturacak yer bırakmamıştı. Tekli koltuklardan birinin üzerindeki eşyaları alıp başka bir koltuğa attım. Kendimi koltuğa bırakıp derin bir oh çektim.

Ardımdan annem ve Yasemin abla gelmişti. Aynı kahroluşu yüzlerinde görebiliyordum, ikisine zafer almışcasına baktım. Yasemin abla kumaş çuvallarından birini alıp karşıma geçti ve üzerine oturdu. Annem elinde kahve, ayakta kalakalmıştı. Ne yapacağını merak ederken üzerime doğru yürüdü ve dizlerime oturdu. Yasemin abla bu hareketine gülmüştü annemin, ben ise şaşırmıştım. Rahat bir kişiliği vardı, evet ama genellikle baş başa iken bu yönünü görürdüm. Şimdi ise Yasemin ablayı yoksayıp kuçağıma doğru sürükledi kendini. Elinde kahvesiyle umarsızca hareket ederken sırtını bana dayamış, bacak arasını tam sikime denk getirecek şekilde oturmuştu. ‘’Anneee, terliyim. Bütün gün eşek gibi çalıştırdınız zaten beni.’’ diyerek hâlimden memnun değilmişim gibi hayıflanmıştım. ‘’Ben senin terini de yerim, bir şey olmaz. Birazdan duşa girersiniz zaten birazdan. İkiniz de leş gibisiniz. Ha, bir de Yasemin bugün bizde kalıyorsun.’’ dedi annem.

Y: Aa abla gerek yok, içer dönerim birazdan.

A: Aması maması yok, saat geç oldu. Yorgunsun zaten. Giyersin Buğranın kıyafetlerinden, benim çocuk kıyafetleri olmaz sana.

Y: Ya ama abla, zaten yer yok. Boşver g…

A: Aaaa… Kızıyorum ama. Lafım hiç dinlenmiyor benim bu evde.

B: Ben naptım yaaaa…

Benim tepkime ikisi de gülmüş, Yasemin ablanın bizde kalması kesinleşmişti. Şimdi sırada duşa girmek vardı. Annem ayağa kalkıp ‘’Hadi gidin de temizlenin sırayla. Yasemin gir sen, ben sana havluyla kıyafet ayarlarım. Kıyafetlerini kirli sepetine at, yarın makineyi çalıştırırız.’’ dedi ve ayağa kalktı. Kafasıyla onaylayan Yasemin abla ayağa kalkıp banyoya gitti.

Annem bana dönüp ‘’Yasemin ablana rahat bir tişörtle varsa kısa bir şort ayarla. Ben de havlu götüreyim.’’ dedi. Kafamla onaylayıp odama geçtim. Oversize giymeyi tercih ettiğim için kıyafetlerim genelde rahat olur, bulabildiğim en uygun kıyafetleri bulup anneme götürdüm.

Ufak ayarlamalardan sonra salona geçip oturduk annemle. Biz konuşurken Yasemin abla çıktı. Üzerinde ufak bir havlu, kumral saçları boynundan omuzlarına dökülüyordu. Havlu üzerinden belli çıkıntı şeklinde belli olan memeleri ve uzun bacaklarıyla manken gibiydi. Annemle birlikte uzunca kestikten sonra ‘’Ay ne bakıyosunuz, sapık mısınız?’’ diyerek dalga geçti. Annem de iç geçirip ‘’Güzele bakılırmış güzelim, çıtırsın çıtır. Odaya bıraktık kıyafetleri. İç çamaşırı da vereyim ben sana bir tane, o olur bak.’’ diyip geniş götüne dikkat çekmişti. İkisi gülerek yatak odasına geçtiler, ben de banyoya..

Banyoya girip odama geçtim. Alışık olduğum üzere boxer giyip çıkmayı düşünüyordum ki, evimizde biri daha vardı. Altıma alışılmışın dışına çıkmadan boxer giydim, üzerime de bir tişört geçirip odadan çıktım.

Salondaki gülüşmelere doğru yöneldim. Elimde havlumla saçlarımı kurularken ‘’Oh sonunda evimden ölü kokusu çıktı’’ dedi annem. Güldüm ve oturduğu tekli koltuğun önüne oturdum. Bacaklarının arasına yaslanıp kafamı bacak arasına bastırdım birkaç saniye.

Karşımda Yasemin abla dizlerini kırarak oturmuş, verdiğim şorttan içindeki kırmızı çamaşır görünüyordu. Kaçamak bakışlar atarak incelemeye başladım. Islak saçlarını gelişigüzel topuz yapmış, yarı ıslak bedenine verdiğim tişört yapışmıştı. İçine sütyen giymediğini anlayabiliyordum, memelerinden biri tişörtüme sıkı sıkı sarılmıştı. Sikimin hareketlemnmeye başlamasıyla bakmayı bırakıp sohbetlerine dahil oldum.

Birkaç saat sohbetten sonra Yasemin abla ve benim esnemelerim artmış, uyku saatine yaklaştığımızı belli ediyorduk. Annem buna tepkki olarak ‘’Arkadaşlar bugün ikinizi de yordum, teşekkür ederim. İkinizi de çok seviyorum.’’ diyip bacak arasında duran kafamı tutup saçlarımdan öptü. Yasemin ablayla birbirimize bakıp gülümsedik bu durum karşısında. Ufak birkaç diyalogtan sonra ayağa kalktık.

Ayağa kalkmamla bütün sohbet boyunca sert kesilmiş sikim boxerımı zorluyordu. Tişörtümün etkisiyle dışarı çıkmış kafasını saklayabiliyordum ama yana yatmış bir şekilde dikkat çekmeyi başarıyordu. Yasemin abla bu halimi görmüş, uzun uzun bakmıştı. Daha önce de benzerini yaşamış olmamız, olayı daha komik hâle getiriyordu. Geçen sefer yaptığım gibi elimle kapatmadım ve izlemesine izin verdim.

Annem odamdaki eşyaların bazılarına salona atıp yatağımı Yasemin ablaya hazır etmek için odama gitmişti. Ben de annemin yatak odasına girip kapıyı kapattım. Üzerimdeki tişörtü çıkarıp yatağa girdim. Şimdi sikim dik bir şekilde yatmış, boxer üzerinden sikimi okşuyordum. Sonra aklıma bir fikir geldi, boxerımı çıkardım ve yatağın üzerindeki pikeyi kaldırıp içine girdim. Sikim pikeyi kaldırmış, kendince bir çadır kurmuştu. Duruma gülüp gözlerimi kapattım. Uyumuş taklidi yapıp annemin tepkisini ölçmek istiyordum.

Derken uyuyakalmışım. Ne kadar geçti bilmiyorum, annem odaya gelmiş, yanıma yatmıştı. Sikimde bir el hissetmemle irkilerek uyandım. Annem yanımda ince geceliğiyle yatıyor, karanlıktan silüetini görebiliyordum. Sağ elini kafamın arkasına atmış, solumda yatarken sol eliyle sikimi sıvazlıyordu. İrkilmemle ‘şş’ diyerek sakinleştirmeye çalışmış, eğilip alnımı öpmüştü. Nefesim hızlanıyor ve durumu algılamaya başlıyordum. Hafifçe anneme döndüm ve elimin birisini memesine attım. Dokunmamla birlikte sesinin duyulmasını istemeyerek tiz bir ‘ah’ sesi çıkardı. Meme ucunu sıkıp memesini kavramaya, okşamaya başladım. Bu hareketim onu da heyecanlandırmış, sikimi okşayan eli hızlanmaya başlamıştı. Ritmik bir şekilde buna devam ettik. Çok fazla dayanamadım ve eline, geceliğine boşalmaya başladım.

‘’Bugün için ödülün, teşekkür ederim oğlum’’ diyip alnımı öptü. Sikimi bıraktı ve elindeki spermleri yaladı. Üzerindeki geceliği çıkarıp ayağa kalkacaktı ki elinden tutup yatağa çektim. Şaşırmış bir şekilde bakıyordu,karanlıktan bakışlarını göremiyordum ama hareketlerini okumak zor değildi. ‘’Ben ödülümü daha almadım’’ diyip üzerine çıktım.

‘’Sen yorulmadın mı?’’ demesine kalmadan elimi geceliğini yoksayarak bacak arasına attım. Elim bir kumaş arıyordu ama annem altına bir şey giymemişti. Bu durum beni daha da azdırdı, belini tutup kendime çektim. Karanlığın verdiği dezavantajı ellerimle yoksayıp amını aradım, bulduğumda baş ve orta parmağımı yalayıp içine soktum. İleri-geri yapmaya başladım. Bu hareketimle annem ellerini ağzını kapatmak için kullanıyor, aldığı zevkten kafasını geriye atıyordu. Boşalmamdan ötürü yarı kalkık kalan sikim bu azdırıcı durum karşısında kalkmaya başlamış, biraz daha süreye ihtiyacı olduğunun sinyallerini veriyordu.

Elimle annemin amında çalışırken eğilip vücudunu yalamaya başladım. Karanlıktan ötürü tam bir hedef belirleyemesem de agresif bir şekilde değdiğim her yeri yalayıp emiyor, annemi daha da delirtiyordum. Artık ellerinden birini ağzını kapatmak için kullanmaktansa saçlarıma atıp aldığı kontrol edilemez zevki yönlendirmeye çalışıyordu. Saçlarımdan hafifçe çekerek memelerini bulmamı sağladı, ben de ödüllendirircesine yalamaya başladım.

Şimdi bir elim amında, diğer elimle de memesinin birini kavrayıp ısırarak emiyordum. Annemin ağzını kapatmakla meşgul olan eli artık işe yaramamaya başlamış, annemin inlemeleri odayı doldurmaya başlamıştı.

Sikimin tamamen kalkmasıyla tüm hareketlerimi bir anda durdurdum ve doğruldum. Şimdi annem önümde sırtüstü yatıyor, yapacağım hamleyi bekliyordu. Elimle tekrar amını aradım. Annem öylece bekliyor, kontrolden çıkan nefesini düzeltmeye çalışıyordu. Amını bulduğumda elime tükürüp sikime sürdüm. Biraz sıvazladıktan sonra annemin üzerine çıkıp sikimle annemin amını aramaya başladım. Annem beklemediğim bir hareket yaptı ve sikimi tutup amına hizaladı. İkimiz de konuşmuyor, odayı hızlı nefeslerimizin verdiği seslerle dolduruyorduk.

Annemin de yardımıyla amına girmeye başladım. Aman allahım, içi yanıyordu annemin. Daha başı girmeye başlarken annem sesini tutamamış, tiz bir çığlık atmıştı. Sikim kapana kısılmış, ilerlemekte zorluk çekiyordum. Annemin darmadağın olmuş cinsel hayatını toparlamaya çalışırcasına girmeye çalışıyordum.

Yavaş yavaş ilerlemeye başladım. İki parmağımla genişlettiğimi düşündüğüm amına girmekte zorlanıyordum, bu da aldığım zevki iki katına çıkarıyordu. Üzerine verdiğim ağırlığı biraz daha arttırdım ve göğüslerinden birini elimle yakalayıp emmeye başladım. Şimdi sikim içinde, ellerim de memelerindeydi. Ben yalamaya, emmeye devam ettikçe sikim ilerliyordu. Yarısını sokmuştum, hareket etmek için yeterli gelmese de yavaşça git-gel yapmaya başladım.

Annem aldığı zevk/acı arasında kalmış, daha önce hiç duymadığım şekilde inliyordu. Ağzını kapatmaya çalışırken vücudu terlemiş, etrafa kokusunu yayıyordu. Emmeyi bırakıp ellerimi kafasının arkasına attım. Eğildim ve dudağına ufak bir öpücük bıraktım.

Öpmemle birlikte annem daha fevri davranmış, ağzını kapatmak için kullandığı ellerini boynuma dolamıştı. Benim ufak öpücüğüme kendi kaybetmiş bir şekilde öpüşerek karşılık veriyordu. Biz öpüştükçe sikim daha fazla ilerleyebiliyordu. Bunu fırsat bilip birden tamamını içine soktum.

İçine girmemle derin bir oh çekip öpüşmeyi bırakmıştı. Şimdi kollarımız birbirine kenetlenmiş, bu da hareket edebilmem için yer tanımıştı. Yavaşça hızlanmayı düşünürken annem titremeye başladı. Boşalmaya yakın olduğunu hissedip içinden çıktım. Parmaklarımı içine sokup hızlıca git-gel yapmaya başladım. Bir elimle sikimi okşuyor, diğer elimle annemi boşaltmaya çalışıyordum. Odanın içi annemin ıslak amının sesleri ve annemin çıkardığı türdaşı olmayan inlemeleriyle dolmuştu.

İvmemi hızlandırmayı düşünürken elime basınçlı bir sıvı gelmişti ve durmak bilmiyordu, annem boşalıyordu. Boşalmasını bitirene kadar ellerimle klitorisini ovdum ve annemin yığılışını izledim.

Bitirmesini fırsat bilip tekrar üstüne çullandım, bu sefer koyduğum bir eşyayı bulurcasına bulmuştum amını. Tek seferde tamamını sokup hareket etmeye başladım.

Annemin boşaldıktan sonra sağa sola fırlattığı kolları sırtıma geçmiş, aldığı zevkle sırtımı tırnaklıyordu. Verdiği acının yanında, annemin bu isteği daha da hızlanmama neden oluyordu.

10 dakikaya yakın hızlıca sikmiştim ki günün tüm yorgunluğunu hissetmeye başlamış, iyice yavaşlamıştım. Devam etmek için kendime gaz vermeye başlamıştım ki annem göğsüme baskı yaparak beni itti.

Bu hareketini yorumlamaya çalışırken annem bacak arama oturmuş, vücudunu ellerimde gezdiriyordu. Karanlığı yenmeye çalışırken ellerini tutup sikime götürdüm. Okşayıp boşalmamı sağlamasını beklerken birden üstüme oturdu. Kendini yükseltip sikini amına hizaladı ve üzerime oturdu.

Aniden tamamını içine almasıyla derin bir oh çektim. Sesimi bastırmak elini yüzüme atıp ağzımı bastırmıştı. Ağırlığının tamamını verip hareket etmeye başladı.

Üzerimde annem ağzımı kapatarak hareket ediyordu. Kontrolü eline almış olan annem hızı kendine göre ayarlıyor, bazen ileri geri yaparken bazen oturup kalkıyordu.

15 dakikaya yakın sikiştikten sonra aldığım zevkle ‘’G-geliyorum..’’ dedim. Annem hareket etmeyi bırakmadı ve hızlandı. Daha fazla dayanamadım ve boşalmaya başladım. Annem ben boşalırken titriyor ve hareket etmeye devam ediyordu, sanırım o da benimle birlikte boşalıyordu.

Boşalmamız bittikten sonra eğilip bir öpücük kondurdu. Bu sefer ıskalamamış, tam isabet dudaklarımı bulabilmişti. Sikim amının içinde birbirimize sarılmıştık. Bir süre böyle kalma düşüncesiyle yatarken uyumuşuz.

Annemle Komşum Arasında – 11

Yorulmuştum ama kazanmıştım. Karşımdaki annem de olsa kontrolü vermek istemiyordum. Karşımda domalmış, yenilgisini kabul etmenin ödülünü bekliyordu. Götüne bir şaplak attım ve yataktan kalkıp doğruldum. Sikim yalvarırcasına seyiriyor, başından akan sularla parıldıyordu. Elimle başını sıktım sesini kesmek ister gibi ve odadan ayrıldım yavaşça.

Neden hükmetmek istiyordum, bilmiyorum. Oysa bir süre önce annemin kontrolü alması hoşuma gitmiş, Serpil ablayı sikebilmekten bile vazgeçirmişti beni. Kafamdaki soru işaretleriyle odama geçip kapıyı kapattım.

Annemle o akşam hiç konuşmadık. Odama uğramamış, yemeği bile çağırmamıştı. Acaba fazla mıydı bu son yaptığım? Cezalandırılmayı hakediyor muydu annem? Bilmiyordum ama yaptığım şeyden pişman da değildim. Bu düşüncelerle başbaşa bir şekilde uyuyakalmışım.
Sabah saatlerinde kapının çalmasıyla uyandım. Annemin kapıyı açmasını umut ederek bekledim ama herhangi bir girişim yoktu. Hayıflanarak kalktım, slip bir külot geçirdim altıma ve kapıya koştum.

Serpil abla olduğunu düşünerek kapıyı açtım, aslında slip giyecek rahatlığı bulmamın sebebi bu tahminimdi ama kapıda beni Yasemin abla karşıladı. Altında ince bir spor taytı, üzerindeyse basit ama göğüslerini kaslı omuzlarıyla birlikte öne çıkaran bir crop. Bir süre süzdüm ve “Buğraaa, aloo” sesiyle irkilip kendime geldim.

B: Yeni uyandım abla kusura bakma, noldu?
Yasemin abla bacak aramdaki sikime gözlerini dikmiş bakıyordu.

Y: Belli yeni uyandığın, neyse. Üzerine bir şeyler giy de siparişler geldi dükkana. Annen uyuyor mu daha?

B: Pardon uyku sersemiyle çıkıp açtım kapıyı.

Ellerim refleks olarak bacak aramı kapatmaya gitti.

B: Annem uyuyor daha, ben bir seyler giyip geliyorum.

Y: Göreceğimi gördüm oğlum hahahaha. Bir de kapatıyor. Neyse tamam bekliyorum içeride.

Kapıyı açık bırakıp odama geçtim, arkamdan Yasemin abla girip kapıyı kapatmıştı yavaşça. Odama geçip şort+tişört giyip çıktım hızlıca. Çıktığımda Yasemin abla annemin odasının önünde ayakta dikilmiş, nefesini tutarcasına annemi izliyordu.

Beni farketmemesini fırsat bilip arkasına geçtim sinsice. Ellerimi karın boşluğuna denk gelecek şekilde hizaladım ve aniden dokundum. Dokunmamla birlikte “hiiiih” diyerek yerinden fırladı ve kalçasını dışarıya verdi. Bacak aramda birkaç saniye de olsa Yasemin ablanın kalçalarını hissetmiş ve bu durum hoşuma gitmişti. “Manzarayı sevdin galiba? Bozmak istemedim, sürpriz yapayım dedim” dedim. Annem içeride üstü çıplak şekilde, üzerindeki pikeyi bacak arasına sarmalamış, yana domalmış şekilde yatıyordu. İnce siyah külodu beyaz teninin üzerinde dikkat çekiyor, izlenesi bir manzara sunuyordu.

“Oğlum ödümü kopardın, ben anneni uyandırsam mı diye bakıyordum.” dedi gözlerini kaçırarak. Güldüm ve “Dakikalarca düşünmene neden olacak bir soruymuş, hak verdim.” diyip güldüm. Karnıma sertçe bir dirsek attı ve “Hadi acelemiz var.” diyip dış kapıya yöneldi. Yediğim dirseği sindirdikten sonra arkasından yürüdüm.
Dükkana doğru giderken havadan sudan konuşmuş, konu evliliklerine gelince konuyu duymamış gibi yapıp değiştirmişti. Bu konuyu kafamın içindeki rafların birine kaldırıp üzerine gitmemeye, en azından şimdilik gitmemeye karar vererek yürümeye devam ettim. Konu benim ilişki hayatıma gelince pandemiyle birlikte bittiğini, bir süre depresyona girer gibi olsam da toparlamaya başladığımı söyledim. Bunu duyunca yürümeyi bırakmış, yolun ortasinda sarılmıştı. “Boşver seni haketmemiş demek ki” diyerek motivasyon bile vermişti. Gülümsedim ve sıkıca sarıldım.

Dükkana geldiğimizde kapının önünde uzunca bir kamyon, malları indirmek için bekleyen 3 göbekli adam gelişimizi izliyordu. Adamlardan kel ve kısa olan uzunca bir süre Yasemin ablayı kesmiş, elini cebine atıp sikiyle uğraşıyordu. Yasemin abla bunu farketmemiş, spontane tavırlarına devam ediyordu. Durumu söylemek yerine kontrolüm altına almak istedim ve konuşmaya ben başladım.

( Diyalog sahipleri olan adamları A1-A2-A3 şeklinde kullanacağım.)

B: Beklettik kusura bakmayın, bütün siparişler geldi mi, yoksa parça parça mi gelecek?

A1: Önemli değil kardeşim. Dikiş makineleri gelecek başka bir kamyonla.

Sesi, taktığı maskeden dolayı çok net gelmiyordu.

A2: Şöyle vereyim kontrol kağıdını.

Elime aldım ve incelemeye başladım. Yasemin abla kolunu belime attı ve benimle birlikte bakmaya başladı. Elimdeki kağıda bakarken biraz eğilmiş, göz ucumla memelerini net bir şekilde görebiliyordum. Kafamı biraz kaldırdım ve az önce Yasemin ablayı kesen adamın daha net bir şekilde sikini ellediğini gördüm. Yasemin ablanın omzuna kolumu atıp kendime çektim. Bu hareketime gülerek tepki verip kağıda bakmaya devam etti Yasemin abla. İzlediğimi anlasın diye daha net bir şekilde baktım karşımdaki herife. Birkaç saniye sonra bakışlarımı farketti ve Yasemin ablaya bakmayı bıraktı.

Yasemin abla kağıdı incelemeyi bıraktıktan sonra “Kağıt tamam, malları indirip kontrol ettikten sonra bu iş tamamdır.” diyip kağıdı adamlara uzattı. Onu kesen herif, kağıdı almak için öne çıkar gibi oldu ki kağıdı ben yakaladım ve diğer adama verdim. Bu hareketime de gülen Yasemin abla belindeki elimi kalçama indirdi ve avuçladı. Bu hareketi beklenmedikti, tepki olarak biraz ona çıktım. Kafamı aniden ona çevirdim ve baktım, yüzüme şirin şirin gülüyordu. Güldüm ve omzundaki elimle kolunu okşayıp aynı şekilde gülümsedim.
Adamlar malları indirmiş, kontroller yapılmıştı. Yasemin abla içecek bir şeyler ikram etmiş, onları içiyorlardı. Son kızışmamızdan sonra Yasemin ablayı kesmeyi bırakan adam yanıma geldi ve bir konuda konuşmak istediğini söyledi.

A3: Kardeşim kusura bakma, ben bilmiyordum. Pandemiden dolayı eve çok gidemez oldum, gözüm kaldı. Maşallah senin kız da..

Bizi sevgili sanmıştı. Bozuntuya vermedim, son söylediğine canım sıkılsa da ses çıkarmadan söyleyeceklerini bitirmesini bekledim.

A3: Bana düşmez kardeşim ama kontroller artacak. Geçmiş işlerden dolayı biliyorum, sizde üretim belgesi yok. Size tavsiyem bunu evde yapmaya çalışın. Burası sakin belde gelen olmaz demeyin, size tavsiyem.

B: Sağol.

Bunu söyledim ve ayrıldım. Yasemin abla uzaktan merakla bakıyor, eliyle bunu sorgular şekilde hareketler yapıyordu. Göz kırptım adamları göstererek. Başını salladı ve adamlara döndü.

Bütün ödemeler yapılmış, annemin dükkanının içinde hareket edilecek yer kalmamıştı. Adamın söylediklerini düşünürken telefonum çaldı. Arayan annemdi.

A: Oğlum nerdesin?

Sesinde korku hissetmiştim.

Teslimatın ve ödemenin bittiğini, bunun için buraya geldiğimizi söyleyince rahatlamış, duş alıp bize katılacağını söylemişti annem. Onayladım ve telefonu kapattım.

Telefonu kapatmamla birlikte Yasemin abla merakla sordu:
Y: Ne konuştunuz o herifle?

B: Sen de iyice meraklıymışsın abla he. Sabah annem, şimdi adam.

Bunu söylerken dilini ısırdığını, sinirlendiğini anlayabiliyordum.

Y: Benim yüzümden adamı mı azarladın Buğra?

B: Senin yüzünden derken?

Y: Bilmemezlikten mi geliyorsun. Adamın yanında beni sahiplendin resmen.

B: Ne alaka abla ya?

Y: Yeme lan beni, adamı dövecektin neredeyse.

B: Yok öyle bir şey. Konuştuğumuz şeyi de annem gelince anlatırım.

Y: Ne inatçı adamsın sen ya. Ama götün güzelmiş, beğendim.

Gözlerini kısmış, salak bir gülümsemeyle bakıyordu. Umursamadım ve malları incelemeye başladım.
Günün devamında iki tane dikiş makinesi gelmiş, ihtiyacımız olan tüm malzemelere kavuşmuştuk. Tüm bunlar hallolduktan ve annem geldikten sonra adamın açtığı konuyu anlattım.

B: Bugün teslimatçıyla konuştuğumda bu işi evde yapmamızın daha iyi olacağını söyledi. Dükkanın riske girmemesi için evlerde yapmak en mantıklısı bana sorarsanız. Ayrıca ilk siparişimizden sonra seri üretime geçeceksek bu işimizi kolaylaştırır. Dükkanı depo gibi kullanabiliriz. Hem gelen siparişe civardaki komşulara da iş imkanı sunup ucuz iş yaptırabiliriz.

Üzerine tartışmış ve bu fikrin en iyisi olduğuna kanaat getirmiştik. Annem ve Yasemin abladan aferin öpücükleri alırken bir pürüz çıktı.

Yasemin abla evinde yapmak istemediğini, eğer uygun olursa bizim evde yapmak istediğini söyledi. Sanırım evliliğinden biraz olsun uzaklaşmak istiyordu. Annemle göz göze geldik, ‘sana uyar mı’ anlamına gelen bir bakış atıyordu. Gözlerimi onaylarcasına kırptım ve bu işi bizim evimizde yapma kararımızı almış olduk.

Tüm bu kararlardan sonra işin zor kısmı bana kalmıştı. Teslimatçıların gitmesiyle birlikte malzemelerin bir kısmının ve iki dikiş makinesinin evimize taşınması gerekiyordu. Tek başıma halledebileceğimden fazlası olsa da bütün günümü nakliyat yaparak harcadım.
Son kumaş çuvalını eve taşıdım ve kapıyı tıkladım. Kapı kapalı olmasına rağmen mutfaktan gülüşme sesleri geliyordu. Hâlime acıdım ve kapıya daha sert vurmaya başladım. Herhangi bir cevap yoktu.

Telefonumu içeride bıraktığım için arayamiyordum ve kapıda beklemekten sıkılmaya başlamıştım. Son çare olarak arkama döndüm ve Serpil ablanın kapısını çaldım.
Serpil abla kapıyı açmış, şok içerisinde “Ne oldu oğlum, bu hâlin ne böyle? Bir şey mi oldu?” diyebilmişti. Annemin kapıyı açmadığını mümkünse telefondan onu arayıp arayamayacağını sormuştum. Sorusunu cevaplamam onu germiş, zorla içeriye sokmuştu beni.

Şimdi bir yanımda kumaş çuvalı, diğer yanımda Serpil abla oturmuş; olayları anlatıyordum. “Ah oğlum desene, ben de başına bir şey geldi sandım.” diyip sarılmıştı. “Abla terliyim, çok şey yapma.” desem de umursamamış büyük bedeniyle sıkı sıkı sarılmıştı.

Bir süre sonra “Aç mısın, bir şeyler hazırlayayım sana.” teklifi gelmişti Serpil abladan. Birkaç dakikalık ısrarın ardından kabul ettim ve mutfağa geçtik.
O ana kadar pek dikkat etmemiştim ama Serpil abla sütyensiz tişört giymiş, kocaman memelerinin silüetini görebiliyordum. Terlemiş olan bana sarılmasıyla birlikte iyice görünür olan memelerini de görünce sikimin kalkmaya başladığını hissetmiştim. Annemle olan anlaşmamızı düşünürken mutfağa gelmiştik.

“Dünden kalma sarma var, yer misin? Yoksa başka bir şey de hazırlayabilirim oğlum.” diyerek dağılmış dikkatimi üzerine çekti Serpil abla. “Yerim abla, elinden ne olsa yerim.” diyip sevimlilik yapmaya çalıştım. İşe yaramış olacak ki sıkıca sarılıp “Ben ısıtayım, sen de git bir duşa gir. Sırılsıklam olmuşsun.” demişti.

Aslında çok makul bir teklifti bu. Ama bu olayın devamı bana ters dönebilirdi. Kontrolü elime almaya başlamışken duşa girip eve dönmek olayları değiştirebilirdi. Annem noktasında bu kadar ilerleme katetmişken bunu riske atmak istemedim. “Yok abla, gerek yok. Aslında direkt eve de gitsem olurdu da, seni kırmak istemedim.” diyip isteksizce reddettim duş teklifini. Kafasıyla onayladı ve sarma yaptığı tencereyle uğraşmaya başladı.

Ocağın altını kısık ateşte bırakıp yanıma oturdu Serpil abla. İşle, benimle, annemle alakalı sorular sormuş, beni dinliyordu. Bir süre konuşmaya devam ettik. Konuşmaya devam ediyordum ki lafımı kesip “Buğra yanlış bir şey mi yaptım?” diye sordu Serpil abla. Cevapladığım soruların yanında bu soruya yutkunmuş, cevap verememiştim. Bir süre sessiz kaldıktan sonra “Anlıyorum, ben yaşlıyım. Beni istemiyor olabilirsin ama madem istemiyordun, neden yaptın oğlum? Neden bana böyle bir zevk olduğunu hatırlattın? Ned…”

Son cümlesini kuramadan ağlamaya başlamıştı. Elleriyle yüzünü kapatmış, bacaklarına kafasını gömmüştü. Ne yapmıştım ben? Ben merkezci biriydim evet ama etrafımı da gözetirdim hep. Annemin sahip çık isteğinden sonra ondan uzak dur emrine uymuş, Serpil ablayı olduğundan daha kötü duruma sokmuştum. Sorusuna bir cevabım yoktu, ‘annem seni sikmemi istemiyor’ diyemezdim. Ne yapacaktım? Bu kadını üzmek istediğim en son şeylerden biriydi. Çaresizce diz çöktüm ve kafasını kaldırmasını istedim. Çocuk gibi kafasını bastırdı. Elimle kafasında duran tülbenti tutup çıkardım. Uçları beyazlayan saçları serbest kalmıştı. Kulağına yaklaştım ve “Kaldır o güzel kafanı.” dedim fısıldayarak.

İstemeyerek de olsa yavaşça kaldırdı kafasını. Gözleri ağlamasıyla birlikte kızarmış, dolu gözlerle bana bakıyordu. Çenesinden tutup kafasını biraz daha kaldırdım ve bir öpücük kondurdum.

Dudaklarını dudaklarımla okşarken tepki vermeden bekliyor, gözlerini sıkıca kapatmış, hiçbir şey yapmıyordu. Öpmeyi bıraktım ve çekildim geriye doğru. Saçlarını acemice tutan lastik tokayı tutup çektim ve saçlarını serbest bıraktım.

Şimdi saçları serbest kalmış ve gözlerini açmıştı. İki elimle saçlarını topladım ve “Çok güzelsin, bunu biliyor muydun?” dedim kesik bir sesle. Utanmış ve kafasını biraz yana çevirmişti. Şimdi dudakları biraz büzülmüş, iltifatıma ne tepki vereceğini şaşırmıştı. Ellerimi saçlarını geriye atmak için kullanıp kendime doğru çektim ve tekrardan öpmeye başladım.

Bu sefer karşılık vermiş, öpüşmeye başlamıştık. Kafasını kaldırmış bana yetişmeye çalışıyordu. Yeterince öpüştüğümüzü düşünerek bıraktım ve kollarından tutup sandalyeden kaldırdım.

Şaşırmış bir şekilde hareket etmemi bekliyor, ellerini arkasına bağlayıp sağa sola sallanıyordu. Hayatı boyunca istekleri sorulmamış bir kadının hareketleriydi bunlar. Kolundan çekip elinden tuttum ve yatak odasına götürdüm Serpil ablamı.

Yatağın başına geldiğimizde elimi bacak arasına atmış, biraz okşamıştım. Dokunmamla birlikte titredi ve “Beni daha fazla bekletme.” dedi utanarak.

Tişörtünü çekip çıkardı ve çıplak memeleriyle başbaşa bıraktı beni. Gördüğüm gibi ellerimle tutup kavradım, eğilip meme uçlarını dişlemeye başladım.

Şimdi bir eliyle kafamdan bastırıyor, diğer eliyle tişörtümü çıkarmaya çalışıyordu. Yardım etmek için geri çekildim ve beraber beni soymaya başladık. Yasemin ablanın da şahit olduğu slip külodumu çıkardık beraber.

Külodumdan kurtulan sikim Serpil ablanın eline çarpmış, birkaç saniyelik duraklamanın ardından sikimin kökünü tutmuştu. Kafasını kaldırıp “Bunu kaybetmek istemiyorum, o yüzden bırak hakedeyim.” dedi ve beni yatağa itti.

Cinsellik konusunda daha pasif kalan Serpil abla, şimdi önümde diz çökmüş sikimin başını emiyordu. Aldığım zevkle ellerimi saçlarına attım ve saçlarıyla oynamaya başladım.

Şimdi sikimin yarısı Serpil ağzında, tamamını almaya çalışıyordu. ‘Zorlama’ demek istemiştim ama kendini kanıtlamaya çalışan bir kadın vardı karşımda. Önüne engel olmak istemedim, bunun yerine “Ablam, aşkım, güzelim..” gibi şeyler söylüyor, gaza getirmeye çalışıyordum. Bir süre denemeden sonra hiç beklemediğim bir anda tamamını ağzına almış, boğazında sikimi hissedebiliyordum.

Yüzüne baktığımda hırsı görebiliyordum. Aldığım zevkle ellerimle boynunu tutup hareket etmeye başladım. ‘cork,cork’ sesleriyle oda inlerken böğürerek ağzından sikimi çıkardı.

Bir şey mi oldu diye düşünürken yüzüme bakıp “Oldu mu aşkım?” diye sordu. Gözleri dolmuş, nefes nefese kalmıştı. Bu çabası beni daha da azdırdı, kollarından tutup yatağa attım Serpil ablayı.

“Oğlum yavaş, yatağı kıracaksın.” dedi Serpil abla. Elimle ağzını kapattım, “Oğlum yok, aşkım daha iyi.” diyip altındaki eşofmanı çıkarmaya başladım. Tamamen çıplak kaldığında bacaklarını tutup araladım ve amına gömüldüm.

Derin bir oh çekti Serpil abla. “Aşkım oh, aşkım daha hızlı.” diyor, beni gaza getirmeye çalışıyordu. Bir elimle memesini tuttum, diğer elimle parmaklamaya başladım.
Odadaki sesler yükselmeye başlamış, “Aşkım yeter, hadi artık.” diyip asıl kısma geçmek istediğini belli ediyordu. Devam etmek istesem de bugün onun emirleri altındaydım. Belinden tutup yüzüstü yatağa bıraktım. Yatağa düşmesiyle birlikte büyük götü sallanmış, hazırolda bekliyordu.

Sikimi ıslanmış amına fırçaladım ve aniden içine soktum. Derin bir oh çekmişti. Şınav pozisyonuna geçip hareket etmeye başladım.

Yüzüstü yatan Serpil abla güç aldığım kollarımı tutmuş, ohlamalarının eşliğinde sikilmenin keyfini çıkarıyordu. “Hadi aslanım daha hızlı, daha hızlı” diyip ivmemi artırmamı istemişti. Üzerinden kalkıp belinden kaldırdım. Karnına yastık koydum ve tekrardan içine girdim.
İçine tekrar girmemle amından yoğun bir ses gelmiş, hareket etmeye başlamıştım. Aniden hızımı arttırdım ve Serpil ablayı son hız sikmeye başladım.

“Yavaş, boşalıyorum oğlum, yavaş.” derken boşalmaya başlamış, altımdan kalkmaya çalışmıştı. Uzunca bir süre titremiş, boşalmaya devam ederken sikmeye devam etmiştim.

Bir süre daha bu pozisyonda devam ettikten sonra içinden çıktım ve yatağa oturdum.

Ne istediğimi anlayan Serpil abla sikimi ağzına almış, bir süre sakso çekmişti. Sonrasında sikimi eliyle sağmaya başladı ve meme uçlarımı ısırmaya başladı.
Önümdeki kadının dönüşümünü izlemek beni daha da azdırıyordu. Saçlarından tutup çektim ve dudaklarına yapıştım. Beklemiyordu ama sikimi bırakıp boynuma yapıştı. Ellerimle kucağıma oturmasını sağladım ve sikimi içine soktum.

Şimdi sıkı sıkıya sarılmış, kucağımda ritim tutturmaya çalışarak sikişiyorduk. Arada nefesleniyor, yarışır gibi devam ediyorduk. Boşalmaya yaklaşmıştım, kulağına eğilip boşalacağımı söyledim. “Seni bekliyordum, beraber boşalalım aşkım.” dedi ve birlikte boşalmaya başladık. Boşalırken saçlarımın arkasından çekip bağırmaya başlamıştı. Canım yanmıştı ama bir o kadar zevk almıştım. Boşalmalarımızın bitmesiyle Serpil ablanın içinden çıkmadan yatağa yığıldım.

Bir süre sarılı bir şekilde bekledik. Saati unutmuş, kendimden geçmiştim. Serpil abla yüzüme baktı ve “Teşekkür ederim, 3 kez getirdin beni oğlum.” diyip öptü dudağımdan.

İki kez boşalttığımı sanıyorken üç olması gururlandırmıştı beni. Bu mental yükselişimin ardından tüm olayları algılamış, aniden ayağa kalkmıştım.

Üzerimi giyindim aniden. Serpil abla yatakta yatıyor, dışarı taşan spermlerimi vücuduna yayıyordu. Yatağa eğilip dudağından öpüp “Ben çıkıyorum canım.” diyip çıktım odadan.

Benimle birlikte gelen çuvalımı aldım ve kapıyı kapattım. Karşı kapıya, kapımıza, geldim ve tıkladım kapıyı. Kapı yavaşça açıldı ve karşımda Yasemin abla vardı. Altında benim olduğunu düşündüğüm bir boxer ve üzerinde yine bana ait olduğunu düşündüğüm bir tişörtle beni karşılamıştı. “Nerede kaldın sen yaaaa?” diyip beni içeriye aldı.

Annemle Komşum Arasında – 10

Yerde hedefime ulaşmış bir şekilde yatıyordum, annem tekrarladı ‘’Buğra kalk, Serpil ablan.’’

Annemin yüzünde spermlerim, akmış makyajı ve dağılmış elbisesiyle karşımda beni sarsarak kendime getirmeye çalışıyordu. ‘’Giy altına bir şeyler de kapıyı aç.’’ diyip banyoya koştu. Şimdi çıplak bedenimle başbaşa kalmış, olanları toparlamaya çalışıyordum.

Sonunda refleks gösterip ayağa kalktım ve altıma giydiğim şortu geçirip geri kalanları odaya fırlattım. Saçlarımı elimle geri atıp kapıyı açmak için elimi kapı koluna uzattım. Boşalmama rağmen sikim şortumdan belli oluyordu, üzerine boxer da giymeyince serbestliğini ilan edercesine bekliyordu. Umursamadım ve kapıyı açtım.

‘’Sonunda açabildiniz kapıyı, müsait değildiniz herhalde.’’

Bunu söylerken imalı bir şekilde bakıyordu. Gözleri vücudumu süzüyor, kendince anlam çıkarmaya çalışıyordu. ‘’Annem banyoda, dükkana kadar gidip geldik. Ben de kendimi odaya atmıştım, duymamışım.’’ diye cevap verdim. Şüpheli bir bakış attı ve ‘’Müsait değilseniz sonra gelirim’’ dedi. Sesinde kırgınlık var gibiydi. ‘’Olur mu öyle şey sultanım, sen geç salona. Ben de çay koyup geleyim. Zaten annem de çıkar şimdi banyodan.’’ diyerek içeri buyur ettim Serpil ablayı.

Serpil ablaya salona kadar eşlik edip odama geçtim hızlıca. Fırlattığım çamaşırları hızlıca toparlayıp elime bir banyo havlusu alıp banyoya girdim sessizce. Banyoya girdiğim gibi annemin muntazam memeleri beni karşılamış, istemeden de olsa elim sikime gitmişti. İşini bitirmiş olacak ki arkasını döndü ve beni görünce ses çıkarmamaya çalışarak irkildi. Sevimli bir ‘’hih’’ sesi çıkmıştı. Güldüm ve havluyu gösterip sinsice geliş nedenimi açıkladım. Nabzının hızı vücudunda görülüyordu. ‘’Ya ben bu çocuğu boşuna sevmiyorum, birtanesin sen.’’ diyip havluya doğru atıldı. Elimde havluyla geri çekildim. ‘’Oyun sırası değil Buğra, Serpil ablan yanlış anlayacak bak.’’ dedi annem fevri bir şekilde. Demek ki biz banyodayken bizi izliyordu. Bu da anlaşmada ne kadar ciddi olduğunu gösteriyordu. Elimle yanağımı gösterip ‘’Ee, ödül yok mu?’’ diyince kollarını boğazıma sarıp emercesine bir öpücük bıraktı ve ‘’Oldu mu oğluşum, bu durumdan bile yararlanıyorsun ya ne diyim ben sana.’’ elimden havluyu çekip aldı. ‘’Önden çık, git su koy çaydanlığın altına. Sonra da ben çıkarım.’’ emrini verdikten sonra kıçıma bir tokat atıp havluya sarılmaya başladı.

Keyifli ama bir o kadar sessiz bir şekilde banyodan çıkıp mutfağa geçtim. Suyu doldururken Serpil abla salondan ‘’Bir şeyler hazırlamana gerek yok oğlum, sen gel yeter. Çayın suyunu doldur, gerisini annen halleder zaten.’’ diye seslendi. Dediği gibi yapıp salona geçtim.

Serpil ablanın karşısına geçip oturdum, tam konuşacaktım ki Serpil abla ayaklandı ve yanıma oturdu. Bu ani hareketle kelimeler boğazıma dizilmiş, dimdik kesilmiştim. Hareketsiz bir dildo gibi Serpil ablanın yanında otururken ‘’Annen daha çıkmaz gibi banyodan.’’ diyip elini yarı dik sikime attı. İçimde boxer olmadığını farketmemiş olacak ki, elini atar atmaz sikime değdiğinde vücudu garip bir tepki vermişti. O an kilitlenmiş, nefesimi tutup ses çıkarmamaya çalışmıştım. İlk kez girişkenliği tutan Serpil ablayı banyo kapısının açılma sesi durdurdu. Hızlıca elini çekip elini omzuma atıp oturmaya çalıştı. Porno izlerken yakalandığımda girdiğim konumda gibiydi, bu hâli komik gelmişti.

Annem odasına geçerken salon kapısına geldi ve

A: Aa, Serpil abla sen mi geldin?

Bunu söylerken bana şüpheyle bakıyordu.

S: Özledim canım sizi ya, biliyosun bizim ev sessiz. Müsaitsiniz değil mi, yorgunsanız geçebilirim eve. Gelirim sonra da.

A: Abla olur mu öyle şey yaa, ben üzerime bir şeyler geçirip geliyorum. Buğra su falan koydun mu oğlum?

B: Koydum küçük çaydanlığa anne.

A: Aferin oğlum, ben çayı koyup gelirim birazdan.

Günün devamında ufak kızışmalar olsa da çaylarımızı içtik ve sohbet ettik. Birkaç kez sohbet esnasında Serpil abla kafamı alıp göğsüne bastırmış, bu da annemin dikkatini çekmişti.

Birkaç saat sonra Serpil abla evine geçmek için ayağa kalmış, öncesinde sıkıca bana sarılıp ‘’Arada bize de gel, olmuyo ama böyle’’ demişti. ‘’Olur ya gelirim.’’ diyerek pasif bir cevap versem de annemin sert bakışlarından kaçınamamıştım.

Serpil ablanın evden ayrılmasıyla birlikte annemle salona geçtik ve konuşmaya başladık.

A: Kadına ne yaptıysan, utanmasa kafanı alıp sokacak.

B: Anneee… Biraz abarttın sanki ya. Normal Serpil abla işte.

A: Aynen normalini görmesek doğru söylüyorsun sanacağız.

B: Sen kıskandın mı ya beni yoksa ?

A: Ay ne kıskanıcam onu. Azmış işte yaşlı, hıh.

B: Serpil abla gelene kadar sen değildin sanki.

Bunu söylerken bütün dişlerimi göstermeye çalışırcasına anneme gülümsedim. Sahte kızgın bir suratla ayağa kalktı ve ‘’Görürsün sen.’’ diyerek üzerime atıldı.

Güreşmeye başlamıştık. Çokça avans verdiğim vücutlarımızın boyutlarına rağmen beni alaşağı ediyormuş gibi görünmesiyle kanıtlanabilirdi. Boynumu kollarıyla kilitlemiş, bacaklarını da vücuduma sarmalamıştı. Bu pozisyonda kafam annemin memelerinin arasında kalmış, ellerimle ise sırtını kucaklamıştım. ‘’Nasılmış he, nasılmış? Benimle uğraşamazsın oğlum sen.’’ diyip kahkaha atıyordu annem. Memelerinin yüzümde olması beni azdırmaya yetmiş, sikim ayaklanmıştı. Bir süre daha boynumu sıktıktan sonra annemden hırslı bir ses tonuyla: ‘’Pes mi? Pes demezsen bırakmam.’’

Boynumdaki kolları daha da sıkıca sarılmış, bu da memelerini daha net hissetmeme neden olmuştu. Artık kontrolü almam gerektiğine karar verdim, boynumdaki kollarından tutup üzerimden kaldırdım ve ayağa kalkıp koltuğa fırlattım. Az önceki ifadesi gitmiş, kendini savunma pozsyonuna alırcasına yüzünü kapatıyordu. Bunca hareket onu terletmiş, üzerine giydiği tişörtün içinden sertleşmiş meme uçlarını görebiliyordum. Ellerini yüzünü kapatmak için kullanan annem hareketlerimi, havaya attığı rastgele tekmelerle savunmaya çalışıyordu. 18 yaşlarındaki biri var gibiydi karşımda. Rastgele savurduğu tekmelerden birini yakalayıp üzerine ağırlığımı verdim.

Artık ellerini üzerindeki oğlunu kaldırmak için kullanıyor, sıkıca tuttuğum bacağını sallayarak kurtulmaya çalışıyordu. Şimdi karşımda tayt engeliyle birlikte amı duruyordu. Boştaki elimi amına bastırdım ve annemden derin bir oh sesi geldi. İşaret parmağımla taytını çekiştirdim ve hızlıca çektim. Bir parça delik oluştu, parmağımı kanca haline getirip annemin taytını yırttım. ‘’Buğra, ne yaptın s..’’ cümlesini tamamlamaya çalışırken bacağını tuttuğum elimle ağzını kapattım.

Şimdi bacak arasında bir boşluk oluşmuş, beni karşımda kırmızı, dantelli bir külot karşılıyordu. Aniden kafamı bastırdım ve derin bir nefes aldım. Bu hareketimle birlikte annemin çırpınmaları sahteleşmiş, kurtulmaya çalışmaktansa kurtulmaya çalışır gibi yapıyordu. Kumaş üzerinden yalamaya başladım.

Annem zevkten bağırıyor ama ağzım elini kapadığı için ses net bir şekilde çıkmıyordu. Boşta kalan elleri omzumdan itmeye çalışıyor, bacakları ise açık bir şekilde artık çırpınmadan havada beni bekliyordu. Boşta kalan elimi çamaşırını sıyırmak için kullandım ve dilimi dudaklarından içeriye soktum. Çoktan ıslanan annemin amını yalamaya başladım.

Ağzını kapatmayı bıraktım ve elimi klitorisini okşamak için kullandım. Artık tüm hareketlerim ritimli ve annemi boşaltmak üzerineydi. Bir elim kumaşını tutuyor, diğeri ise klitorisini okşuyordu. Omuzlarında beni itmek için kullandığı elleri koltuğa yığılmış, ter içinde beni izliyordu annem. Boşalmaya yaklaşmıştı ki, üzerinden kalktım. Annem şaşırmış, suratıma soru sorarcasına bakıyordu. Yüzüne sinsice gülüp şortumu çıkardım. Kafasını tutup kendime çektim. Sikimle annem arasında birkaç santim vardı ki ‘’Pes mi anne?’’ dedim gülümseyerek.

Kafasını reddedercesine sağa sola salladı ve ayağa kalktı. Bu hareketi beklemiyordum. ‘’Otur bakayım, benim sıram.’’ dedi ve beni koltuğa itti.

Bacaklarım açık, sikim dik bir şekilde annemi izliyordum. Üzerindeki ıslanmış tişörtüyle oynamaya başladı. Dans ediyor, çıkarıyor gibi yapıp yırtılmış taytıyla önümde domalıyordu. Kırmızı iç çamaşırına elini atıp amını okşuyor, arada bir saçlarını arkaya atıyordu. Elim sikime gitti annemin bu showu karşısında. Dibinden kavradım ve okşamaya başladım. Annem arkasını döndü ve parçaladığım taytını çıkardı yavaşça, arkasından diğerleri takip etti: tişörtü ve kırmızı külotu.

Gözlerimi sonuna kadar açmış, annemin her saniyesini algılamaya çalışıyordum. Dişiliğini her saniye daha fazla öne çıkarıyor, tanıdığım annem olmaktan uzaklaşıyordu. Ben onu izleyip sikimi okşarken annem bana doğru yürümeye başladı. Dizlerimden tutup birleştirdi ve sikimde olan elimi tutup memesine uzattı. Her saniye daha da yaklaştı ve üzerime oturdu.

Sikimin üzerine oturmuş, am dudaklarını hissedebiliyordum. Şimdi elimde memesi, sikimin üstünde de kendisi vardı. İçine sokup sokmayacağını düşünürken eğildi ve kulağımı emmeye başladı. Dilini hissetmemle birlikte derin bir oh çektim. Kulağımı emerken sikimin üzerinde hareket etmeye başladı. Memesini tutan elimi bıraktım ve iki elimle beline sarıldım. Bu kadar uyarılma çok fazlaydı. İçine girmemek beni delirtmiş, çileden çıkmaya başlamıştım.

Artık daha fazla dayanamadım ve kalçalarından tutup havaya kaldırdım. Annem niyetimi anlamıştı, kulağımdan uzaklaştı ve yüzüme bakarak ‘’Pes ediyorsun yani Buğracım’’ dedi titrek bir sesle. O da heyecanlanmış ama kontrolünü kaybetmemişti. Bu küçük oyunumuzu unutmuş, annemi sikmeye odaklanmıştım. Üzerimde kontrol sahibi olmasını kabullenmek istemedim ve kalçalarını bıraktım. Bugün değildi, bugün amacım daha farklıydı. Anneme söz sahibinin ben olduğunu göstermeliydim. ‘’Hmm, ben pes edersin diye düşünmüştüm. Demek birileri gerçekten büyümüş.’’ dedi küçümseyerek. Umursamadım ve kucağımda oturan annemle birlikte ayağa kalktım. Aniden kalkmamla ellerini boynuma dolamıştı annem. Götünden kavradım ve odasını doğru yürümeye başladım.

Sırtüstü bir şekilde yatağa attım annemi. Şimdi bacakları açılmış, önümde amı beni bekliyorİdu. Bu sefer kudurtmak istedim, yalvarmasını istedim. O yüzden amını atlayıp memelerine saldırdım.

Şimdi ellerim memelerini tutmuş, uçlarını sıkıyorlardı. Kontrol bende değildi sanki, parmaklarım annemin vücudunu ezberlemiş gibi hareket ediyorlardı. Üzerine ağırlığımı vermeden çıktım ve boynunu yalamaya, emmeye başladım. Ben onu emerken ellerim göğüslerinde, sikim ise amına baskı yapıyordu. Bir süre yaladıktan sonra kafamı kaldırdığımda annem gözlerini kapatmış, aldığı zevkin tadına varıyordu. Kafamı aşağıya doğru indirdim ve annemin bacaklarını hareket ettirdiğini, sikime fırça çektiğini gördüm. İçine sokmamak büyük işkenceydi ama bu saavaşı kazanmalıydım.

Üzerinden kalktım ve annemi yüzüstü döndürdüm. Artık kafası yastığa gömülmüş, düz bir biçimde yatıyordu. Belini tuttum ve kalçasını ortaya çıkartmak için eğdim. Kafasını kaldırmaya çalışsa da elimle kafasını yastığa bastırdım.

Artık amı kabak gibi ortaya çıkmış, yenilmeyi bekliyordu. Parmaklarımı yaladım ve annemin am dudaklarında gezdirmeye başladım. Amı sulanmış, bu sayede parmaklarım özgürce hareket edebiliyordu. Bir süre dudaklarıyla oynadıktan sonra yaklaştım ve acıtmayacak şekilde dudaklarından ısırdım. Bunu yapmamla birlikte annem kafasını kaldırdı ama elimle kafasını tekrar yastığa bastırdım. Karşımda domalmış, ohlayarak aldığı zevki yastığına gömülmüş bir şekilde yaşıyordu annem. Isırmayı bıraktığım gibi hızlı alışverişi düzelmeye başlıyordu ki dilimi amının içine kaydırdım.

Şimdi dilim amının içine girmiş, iç duvarlarını yalamakla meşguldü. Ellerimden birini annemin kafasını bastırmak için kullanıyor, diğeriyle klitorisini uyarıyordum. Bir süre böyle devam ettikten sonra annem titremeye başladı. Dilimi amından çıkarıp doğruldum, sonra annemin kafasını kaldırıp sordum: ‘’Anne pes mi?’’

‘’Pes.’’ diyebildi zayıf bir sesle. Kafamda zafer naraları yankılanıyordu. Annem domalmış, yenilgisini kabul etmişti. O an sikimi amına sokmak istedim, ganimet alırcasına. Ama yapmadım çünkü savaş yeni başlamıştı…