Kategori arşivi: Yetişkin Hikayeleri

Bakıcılıktan Fahişeliğe 1

Merhaba ben Yasemin, 25 yaşında, 165 boyunda, 53 kiloda, beyaz tenli, dolgun popolu ve göğüslü, minyon suratlı genç bir kızım. Üniversite sınavını kazanıp, hem ailemden uzak olmak ve biraz özgürlüğün tadını varmak için sabırsızlanıyordum. Ancak puanım pek yüksek gelmedi ve istemeyerek tercih ettiğim bir şehirde, yine pek istemediğim bir bölümü kazandım. Anlatacağım hikaye üniversitenin ilk senesinde geçiyor.

Kazandığım şehir ufak bir şehirdi. Kiralar da pek yüksek olmayınca ailemin de desteğiyle direkt tek başıma ev tuttum. Üniversiteye başlamanın heyecanı, ilk defa tek kalma falan derken biraz açılıp saçılmaya başlamıştım. Görenlerin dönüp bir daha baktığı bir fiziğe sahibim. Üniversitenin ilk haftaları arkadaşlar edinmiş, üniversite ortamına yavaş yavaş alışmıştım. Tabii bu arada okuldaki avcı erkekler delirmişcesine bana yürüyor, hatta yürümekle de kalmıyor adeta koşuyordu. Ancak biraz ergen tipli ve ciddiyetsiz olmaları nedeniyle açıkcası peşimde koşan tiplere pek sıcak bakmıyor, biraz daha olgun birini arıyordum.

Zamanla sosyal hayatıma ve ev yaşamıma para yetiştiremez oldum. Part-time bir işe girmeyi düşündüm. Ne iş yapayım falan derken okuldan arkadaşım olan Ayşe’nin çalıştığı yer aklıma geldi. Hem saatleri uygundu, hem de bölümümle alakalı bir yerdi. Hemen Ayşe’yi aradım ve patronla bir görüşme ayarlattım.

Görüşme günü geldiğinde üzerime resmi bir şeyler giyip gittim. Patron kadındı, bir AVM’de çocuklara etkinlik falan yapılan, çocuklarla ilgilenilen bir yerdi görüştüğüm işyeri. Yani AVM’ye gelen ailelerin çocuklarına bir çeşit Babysitter’lik yapacaktım. Uzun bir konuşmanın ardından kadını ikna etmişe benziyordum. Ki işe kabul edildim ve hemen ertesi gün başlayabileceğimi öğrendim.

Herhangi bir giyim kuşam kuralı olmadığı için ilk gün bir crop ve tayt giyerek gittim. Popom adeta görsel şölen yaşatıyordu bakanlara. Zaten ufak bir şehir olduğu için yerel halk yiyecekmiş gibi bakıyordu bana. Patron pek ortalıkta yoktu, rahat takılıyorduk. Gelen çocuklarla ilgileniyor, oyun oynuyorduk. Bazı ebeveynler çocukları bırakıp gidiyorlardı, bazıları da yandaki cafede oturup bizi izliyordu.

Bir ayda işe alışmış ve ilk maaşımı almıştım. Ancak iş yerinde rahat giyinmeye devam ediyordum. Çocuklarla ilgilenirken ister istemez eğilip kalkıyor, sexy pozlar ve frikikler veriyordum, ki arkadaşım Ayşe bana, “Kızım yine bu gün tüm izleyenlere akşam için 31 malzemesi verdin!” deyip gülüyordu. Bu durum beni bir hayli azdırıyordu. Ben de beni kesen erkekleri görüyor, arada bir daha da frikik verip onları kudurtuyordum.

Aradan birkaç ay geçmişti. Bir gün iş sonrası, sosyal medya hesabıma bir mesaj geldi. 40 yaşlarında birisiydi. Adam, “Merhaba rahatsız etmek istemem, kusura bakmayın, sizi yaka kartınızdan buldum, uzun süredir görüyorum ki çocuklarla ilgi alakanız çok hoş, evdeki küçük oğlumuzla ilgilenecek birini arıyoruz, düşünür müsünüz?” demiş. Açıkcası sıcak baktım bu teklife, adam da efendi birine benziyordu. Hemen dönüş yapıp, “Görüşelim!” dedim.

Ertesi gün bir cafede oturup hem tanıştık, hem detayları konuştuk. Adamın adı Yunus idi, 41 yaşında, 1.80 boylarında biriydi. O anki çalıştığım yerdeki maaşımın 3 katını teklif edince ve hiç düşünmeden kabul ettim. Genellikle hafta sonları olmak üzere diğer boş günlerimde adamın evinde çocukla ilgilenecektim. Cafeden kalkar kalkmaz adamın evine gittik. Evi görünce resmen dibim düştü, üç katlı bir villaydı. Belli ki zengin bir aileydi. Karısı İpek hanımla ve bakacağım çocukla tanıştım. Akşam yemeği vakti olduğu için ısrar ettiler hemen akşam yemeğine oturduk. İpek hanım bakımlı biriydi, ancak pek konuşmayı sevmeyen, sanki hiçbir şeyi umursamayan bir yapısı vardı.

Ertesi gün çocukla ilgilenmeye başlayacaktım. Yine rahat bir şeyler giymiştim, spor bir tayt, üzerime de askılı bir badi giymiştim. Kapıda Yunus bey karşıladı. Beni görür görmez gözleriyle baştan aşağı süzüp göğüslerime baka kaldı. İçeri geçtim ve çocukla ilgilenmeye başladım. Yunus beyin karısı evde yoktu. Ben çocukla ilgilenirken Yunus bey bir yandan telefonuyla uğraşıyor, bir yandan da bizi izliyordu. Beni kestiğinin farkındaydım, ama rahatsız olmuyordum, aksine hoşuma gidiyordu ve kendimi adeta teşhir ettiğim için de kesmesi gayet doğaldı.

İlk gün bittiğinde beni arabasıyla evime bıraktı. Vedalaşırken sarılarak vedalaştı, biraz hızlı samimileşmiştik, ama asıl amacı bana dokunmaktı, sanırım onu fena azdırmıştım…

Böyle devam üç hafta içerisinde Yunus beyle iyice samimileşmiştik. Artık bana karşı çok rahat bir tavırla hareket ediyordu. Hatta crop giydiğim bir gün sarılma bahanesiyle belimi kavrayarak vedalaşmıştı. Böyle dokunmaları içimi kıpırdatıyordu. Zaten daha önce cinsel bir deneyimim yoktu ve bu kadar ilgi göstermesi beni fena azdırıyordu…

Yine her zamanki gibi bir Cumartesi evlerine gittim ve zili çaldım. Kapıyı Yunus bey açtı. Açar açmaz, “Yaseminciğim hoşgeldin, sana söylemeyi unuttuk, İpek ufaklıkla birlikte Salı günü memlekete gitti, yarın dönecekler, kusura bakma!” dedi. Böyle deyince geri dönmeye kalktım, ama hemen elimden tuttu ve “Buraya kadar geldin, olmaz öyle gitmek, gel bir şeyler yeyip içelim, ben de zaten yemek yapacaktım!” deyip içeri çekti.

Devam edecek

Geçmiş Geçmişte mi Kaldı – Bölüm 3

Konu Etiketleri: Ensest, aldatma

Mutfaktaydım üstümde sadece bir önlük altımda ise slip külot vardı, kendim için atıştırmalık hafif bir yemek yapıyordum, mutfağın kapısının açıldığını duydum arkamdan yaklaşan ayak seslerini duyuyordum, arkamdan bir anda iki tane kol sarıldı ve kasıkları ile kalçalarıma baskı yapmaya başladı, ellerini çıplak memelerime götürüp iyice sıkmaya başlamıştı, boğazımı yalamaya başlamış dili hiç durmuyordu;

Ö: Ahh,mmh bu yabancıda kim acaba mmh, ben bir yerden tanıyorum bunu ama… tamam tamam hatırladım hiç unuturmuyum seni senin bu dil darbelerini, çok özlemişim seni aşkım benim.

Ç: Bende o tatlı dilli karımı özledim bir tanem benim, çok yoruluyorum artık aşkım her şey üst üste geliyor, sadece sen bana bu hayatta yaşama amacı ve zevk veriyorsun bide…

Aniden arkamı dönmüştüm çok sevgili kocam Çağrı gözümün önünde duruyordu, sözünü tamamlamadan dudaklarına sımsıkı yapışmıştım, delillercesine öpüşüyorduk, elinin tekini mememden çıkarmış slip kilotlumun içine elini sokup amımı parmaklamaya başlamıştı, bende elimi sikine atmış pantolonunun üstünden oynuyordum, beni bir anda kucağına aldı;

Ö: Aşkım, dur yavaş ama Egeyi uyandıracaksın şimdi, daha onu yeni uyuttum, sen gelmeyince seni çok özledi çocuk biraz onunla da ilgilen lütfen…

Ç: Bende oğlumuzu çok özledim, ama önce seni istiyorum, o yanan amcığını yalamak istiyorum, şimdi istikamet doğrudan yatak odasına.

Beni kucağında götürüp, yatağımıza doğru fırlattı içimdeki o cinsel açlıktan onu çok istiyordum slip kilotlumu yavaşça çıkararak amımın içindeki suların kilotlumdan yapışıp çıkmasını izledi, ve iştahla yalamaya başladı amımı, üstüne tükürüyor parmaklayıp yalıyordu, ben artık titriyordum dayanamadım ve yüzüne doğru sularımı akıttım;

Ç: Mmh, leziz ama daha işimiz bitmedi aşkım benim, benimki iyice dikleşti, şey aa düşünüyordum da ağzını sikebilirmiyim hayatım, sonrada o iştahla amımı sertçe sikmek istiyorum o körpe kalçalarını istiyorum aşkım…

Ö: Ben bir tanecik kocamı hiç üzer miyim hiç, ama yapacaksan da lütfen kusturma beni aşkım.

Çağrı bir anda 16cmlik sikini kafama dayamıştı, üstünde biraz gezdirdikten sonra bir anda ağzıma başını soktu ve çıkardı, ağzıma toplarını sokmaya başladı, ben iştahla yalıyordum gençlik ateşim onu daha da azdırıyordu, artık zamanı gelmişti ve ağzıma hiç alıştırmadan neredeyse hepsini soktu, ağzımın içindeyken öksürüyordum, artık git gel yapmaya başlamıştı, sertçe ve acımadan sikiyordu artık ,boğazıma kadar sokmuştu gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı, ağzımdan bir anda çıkartıp yüzüme doğru baktı ve son kez daha sonuna kadar sokup çıkarmıştı, ben artık gelmiştir diye düşünüyordum ama hala taş gibi duruyordu, beni doggy pozisyonuna alıp fit kalçalarımı tokatlamaya başlamıştı, yüzüme bakıp “Karıcığım sana doymak istiyorum o kızıl saçlarından tutup bembeyaz vücuduna akıtmak istiyorum artık” ben kafamı masumca onaylar gibi yapmıştım, arkama geçip amıma sikini biraz sürttükten sonra hiç durmadan pompalamaya başlamıştı bir yandan saçlarımı çekiyor diğer eliyle de mememi sıkıyordu beni ilk defa bu kadar iştahla sikiyordu, sırtımı kaldırıp kulağıma eğildi ve biraz yaladıktan sonra üzgün bir ses tonu ile “özür dilerim hayatım, keşke sana daha iyi bir hayat sunabilseydim özür dilerim,” diye sayıklamaya başlamıştı artık daha da hızlanmaya başlamıştı canım yanmaya başlamış kalçalarım dalgalanmaya başlamış sesi tüm odaya dağılmıştı, belimi çevirip memelerimi ağzına alıp emmeye başlamıştı, artık zevkten kudurmuş ikinci kez gelmeye başlamıştım, kocamın sadece ağlama seslerini duymaya başlamıştım ama zevkten duramıyordum, sadece çok hızlı sert sikmeye başlamıştı kalçalarımın sesi ile ağlamasının sesini bastırmaya çalışıyor gibiydi, beni misyoner pozisyonuna getirmişti, çok yakın olduğunu ve içime gelmek istediğini söylüyordu son kez daha gelmişti ve içime sıcak sıcak boşalmaya başlamıştı, sikini hiç çıkarmadan suratıma doğru baktı ve dudağımı öpüp bana sarılmaya başladı, ikimizde hiç konuşmadan uyuya kalmıştık…

Saat 08.48 i gösteriyordu, uyanmıştım ama yanımda Çağrı yoktu, otelimizin penceresinden aşağıya doğru bakmıştım çağrı orda bir adamla konuşuyordu, iki kişi sanki onu bir köşeye sıkıştırmış gibiydi tehdit ediyor gibi gözüküyorlardı, Çağrı gelince onunla bu durumu konuşmalıydım, seks yaparken ki hareketleri de hiç normal değildi zaten.

Hayatın Sillesini Yemiş Yengeme Kendiminkini Yedirdim -4

Yengemin dudaklarına yapışıp şapır şupur yalarken altta yarağım zonklamaya başlamıştı. İnanılmaz bir zevk duygusu tüm bedenimi sardı ve kendimi kaybetmişçesine yengemin dudaklarına istila eder gibi yumulmuştum. Yengem beni itmeye çalışıyor ama ben umarsızca dudaklarını morarta morarta öpmeye devam ediyordum. Aslında buna öpmek de denmezdi, resmen yengemin dudaklarını parçalıyordum. Nihayetinde yengem beni sertçe iterek dudaklarını kurtarmayı başardı.

Dudaklarım yengemin dudaklarından ayrıldığında vahşi bir hayvan gibi hırıltı sesi çıkardım. İnsanlığın en ilkel zamanlarından kalma dürtülerin ve bilgilerin toplandığı ”sürüngen beynim” devredeydi ve istesem de seks dışında bir şey düşünemiyordum. Zonklamaktan ağrıyan sikimin de etkisiyle yengeme tekrar saldırdım ama yengem bağırdı:

Yengem: ” Berke, dur! Bu şekilde olmaz, yapma! ”

Yengemin bu söyledikleri bana vızıltı gibi gelmişti. Bir elimle ağzını kapatıp diğer elimle dizine kadar gelen eteğin yırtmacını çözüp çıkardım. Elimi yengemin ağından çeker çekmez çok hızlı bir şekilde külotunu çıkartıp amına yumuldum. Bu andan itibaren yengemin sesi kesilmeye başladı. Dilimi amından çektim , 1-2 saniye dilimi geri çekip yutkundum ve hemen ardından amını boydan boya yalamaya başladım.

Yengemin nefes alışverişi hızlanmaya başladı. Anlık olarak yüzüne baktığımda yüzünün domates gibi kızardığını fark ettim. İçten içe kendimle gurur duydum, erkeklik duygularım kabardı ve daha da iştahla yalamaya başladım. Yengem kesik kesik inlemeye başladı ve delirmiş gibi kendinden geçerken konuşmaya başladı:

Yengem: ” Berrr- Beeerrrr- Berkeeeeeeee! Aaahhh- aahh! Noo- noolur deee-devam eeeeet! Yala! Oh, yalaaaaaaaa! ”

Yengem bu emirleri verirken bilinci yerinde değilmiş gibiydi. O an kendimi yengemin seks kölesi gibi hissettim. Yengem iyice terlemeye başlamıştı. Hazır amını boydan boya yalayan dilim de uyuşmuşken biraz dinlenmeye karar verdim. Açıkçası yengemin tepkileri beni biraz korkutmuştu. Daha önce de am yalamıştım ama hiç bu kadar tepki veren bir kadına rastlamamıştım. Kalp krizi geçirir diye endişe etmedim de değildi.

Ben amını yalamayı bırakınca yengemin nefes alışverişi yavaş yavaş kendine geldi ve endişelerim yok oldu. Şimdi derin derin nefes alıyor, durumu anlamaya çalışıyordu. Onun o terlemiş güzel suratıyla ne olduğunu anlama çabası azgınlığımı farklı bir boyuta taşımıştı ama kendime engel oldum.

Yengem: ” Berke, Berke ne yaptık biz? Ne yaptıııııık biiiiiiiiiiz! ”

Yengem kendinden geçti. Ağlayarak sürekli ”ne yaptık biz?” diye bağırıyordu. Hıçkırıkları kesilmiyordu. Durum bu şekildeyken yengemin yüzünü sol omzuma bastırıp iyice sarıldım. Yengemin bu pozisyonda sesli şekilde ağlaması yaklaşık 5 dakika sürdü. Sikim de inmeye başlamıştı. Kendine geldikten sonra konuşmaya başlamasından sonra duygusal olarak seks yapmaya henüz hazır olmadığını anlamıştım. Psikolojisi gerçekten inanılmaz derecede kötüydü ve bir de kocasının yeğeniyle ilişkiye girip bunun pişmanlığını hissetmek istemiyordu. Bunu anlar anlamaz önce yengemi duygusal olarak benimle seks yapmaya hazır hâle getirmem gerektiğinin bilincine vardım. Elbette sikimin durumunun farkındaydım, bir an evvel seks yapmam gerekiyordu ama ben yengeme gerçekten değer veriyordum. Onun iyice hazır olduğuna ikna olmadan böyle bir şeyi yapmayı hem aklım hem de vicdanım onaylamıyordu. Ortama sükût hâkim olunca konuşmaya başladım:

Ben: ” Yenge, eğer seni kırdıysam, üzdüysem çok özür dilerim. Ben sadece senin mutlu olmanı istedim. Eğer hazır değilsen tabii ki yapmayız. Beni lütfen kötü bir insan gibi görme. Ben sana kıyabilir miyim, istemediğin şeyi yapar mıyım hiç? ”

Sözlerim üzerine yengemin tekrar gözleri doldu. Ona değer verdiğimi hissettiren her lafımdan sonra istemsizce gözleri doluyordu. O an yengemin gerçekten harap hâlde olduğu gerçeği beynime dank etti. Benim ilk amacım onunla seks yapmak olmamalıydı. Önce yengem eski hâline dönüp sağlıklı bir insan gibi duygularını hissetmeliydi. Aksi hâlde ondan faydalanmış gibi olacaktım. Hayır! Ben böyle bir insan değilim. Yengem de beni, benim onu gördüğüm gibi görmeliydi. Başka türlüsünü ben kabul edemezdim.

Aklıma yengemin çok uzun süredir bu evde tıkılıp kaldığı geldi. Hazır dayımın bu gece eve gelmeyeceğinden de eminken yengemi dışarı çıkarmak istedim.

Ben: ” Yenge! Bu şekilde yaşamaya devam edemezsin, olmaz, buna izin vermem! Anlıyor musun? ”

Sahiplenici erkek tarzı konuşmam yengemi çok etkilemişti. Yıllar sonra karşısına değer veren, sahiplenici ve kendisini sevdiğini belli eden bir erkek çıkmıştı. Kadınların varoluşsal olarak duygusal olduğu da hesaba katılırsa etkilenmesi işten bile değildi. Konuşmama devam ettim:

Ben: ” Şimdi banyoya gir! Güzelce bir yıkan! Ağlamaktan gözlerinin altı şişmiş, güzel bir makyaj yap! Dışarı yemeğe gidiyoruz!

Sözlerim üzerinde yengemin yüz ifadesi değişmiş, mimiklerine korku hâkim olmuştu.

Yengem: ” Ya dayın duyarsa ne olur Berke? İkimizi de öldürür. Olmaz! ”

Yengeme dayımla aramda geçen olayları anlattım ve bu gece hatta birkaç gün eve uğramasının imkânsız olduğunu ifade ettim.

Dayımın bu hâllerine alışık olan yengem durumu umursamadı ama kızgın olduğu yüz ifadesinden belliydi.

Yengem: ” Tamam o zaman! Ben banyoya giriyorum, hazırlanmam etmem bayağı sürer. Beni beklersin değil mi? ”

Yengemin yalvarır bakışlarıyla ” beni beklersin değil mi?” demesi kalbimi yaralamıştı. Bir kadın neden nerdeyse yalvarır gibi ” beni beklersin değil mi?” derdi ki? Yengemin kendine olsan saygısının ne kadar azaldığına canlı şahit olmuştum. Gözleri doldu ama belli etmemeye çalıştım.

Ben: ” Tabii yenge! Sen istediğin sürede hazırlan. Sabaha kadar da sürse ben burada bekleyeceğim. ”

Yengem yine duygulandı ve banyoya doğru gitti. Ben de yengemi beklerken iç muhakememi yaptım. Tam manasıyla bir seks yaşanmasa da yengeme oral seks yapmış ve hiçbir şey olmamış gibi onu yemeğe çıkarıyordum. Artık çıkışı olmayan bir yola girmiştim. Buradan dönüş yoktu. İşin ilginci en ufak bir pişmanlığım da yoktu. Çünkü yengemi gerçekten seviyordum ve onun bu hâlde olması benim olaya el koymama neden olmuştu.

Ben böyle muhakeme yaparken banyodan gelen sesler kesilmişti. Yengemin banyosu bitmiş, hazırlanmaya başlamıştı.

Ablamın Arkadaşını Otelde Götürdüm – Final

Masaja başlamadan önce İrem’le birer sigara yakıp biraz muhabbet ettik. İrem bana, “Nasıl yapacaksın masajı?” dedi. “Sen nasıl istersen öyle yaparım!” dedim. İrem de, “Normalde müşterilere nasıl yapıyorsunuz?” dedi. “Normalde senin gibi genç müşteriler hep çıplak yaptırıyor masajlarını, ama istersen sana kıyafetinin üstünden de yaparım.” dedim. O da, “Madem bir iş yapıyoruz, tam yapalım, sen beni hiç tanımıyormuşsun gibi, normal bir müşteriymişim gibi yap masajını, tamam mı?” dedi. İrem’in bilmediği birşey vardı, normalde bizim orada işlerin sonu çoğunlukla seksle bitiyordu. Ama İrem öyle şeylere yanaşmaz diye aklımdan geçirdim ve “Tamam olur, o zaman bu havluyu al, soyunduktan sonra yüz üstü yatıp kalçana ser.” dedim ve ben banyoya gidip beklemeye başladım. Birkaç dakika sonra, “Tamam Ali, gel!” dedi. Yatakta çırılçıplak, kalçasında sadece havlu serili halde, yüzüstü yatıyordu. Ben masaja başlamadan, “Şimdi masaj yapıyorum da, ablam gelirse ne olacak böyle? Ablama laf anlatmamız zor olur, bana kızar!” dedim. O da, “Yok, ablan otelde birkaç eski aile dostlarını bulmuş, sen de tanırsın onları, yemeğe davet etmişler, onların yanına gitti, akşamdan önce dönmez!” dedi. “Tamam ozaman!” deyip bütün malzemeleri hazırladım.

Önce İrem’in kolunu bir süre ovduktan sonra, elime yağlardan alarak sırtını yağlayıp masaj yapmaya başladım. Sırtına masaj yaparken o gevşiyor, arada sadece biraz inilti çıkartıyordu. Ben de bu arada çıkardığı ve sandalyenin üstüne koyduğu iççamaşırlarına bakıyordum ki, İrem, “Hep sırtıma mı yapacaksın? Rica etsem tüm vücuduma yapsan? Yol çok yordu gerçekten!” dedi. “Tamam, o zaman bacaklarına geçiyorum, olur mu?” dedim. Gülerek başını salladı. Bacaklarına yağı döktükten sonra yine masaj yapmaya başladım. O kadar güzel bacakları vardı ki inanamazsınız. Benim de bu arada sikim kalkmaya başladı, beyaz dar bir şortum vardı altımda. İrem bana bir şey söylemek için döndüğünde yarrağımın kalktığını görmüş olmalı ki, “Ne oldu? Senin ufaklık hareketlenmiş!” dedi. Utandım cevap veremedim. “Ali sana bir şey soracağım, ama doğru söyle, burada biz bizeyiz, hiç aşağıda müşterilere masaj yaptıktan sonra seks hizmeti sunuyor musunuz?” dedi. Ben utanarak, “Evet.” diyebildim. İrem gülerek, “Tahmin etmiştim! Peki buraya gelirken benim hakkımda düşündün mü öyle bir hizmet?” dedi. Utana sıkıla, “Evet.” diyebildim yine. O da kahkahayı patlattıktan sonra, “O zaman ben de o seks hizmetinden istiyorum!” dedi. Ben beynimden vurulmuşa döndüm, “Ne? Nasıl?” dedim. İrem de kalçasındaki havluyu atarak, “İşte böyle! Hadi göster bakalım marifetlerini!” dedi…

Bende artık ipler koptu. Hemen kalçalarına yağı döktüğüm gibi ovmaya başladım. Ama sert sert ovuyordum, arada poposuna tokatlar atıyordum. Ardından amına kadar inip, parmağımla amının dudaklarına ve klitorisine dokunuyordum. Bir süre oraya masaj yaptıktan sonra onu sırt üstü yatırıp, başının arkasına geçtim. Sikim onun başına değiyor, ben ise başının arkasından göğüslerine ve karnına uzanıp masaj yapıyordum. Birden elini sikime atarak dokunmaya ve oynamaya başladı. Ardından şortumu indirdi. İçimde boxer olmadığı için sikim bir anda fırladı. Sikim büyük olduğu için İrem bir anda irkilse de, hemen sonra eline alıp sikimi sıvazlamaya başladı. Ben ise uçuyordum resmen ve artık masajı bıraktım ve eğildim, öpüşmeye başladık…

Ben o aldığım zevke delice öpüyordum İrem’i. Dillerimiz sürekli birimizin ağzında birbiriyle buluşuyordu. 10 dakika kadar öpüştükten sonra İrem yatakta doğruldu, sikimi eline alıp sıvazladı ve önümde diz çökerek bir hamlede ağzına aldı sikimi. Hızlı hızlı yalıyordu, aynı anda sıvazlayıp, bir yandan da taşaklarımı avuçlayıp sıkıyordu. Ben heyecandan fazla dayanamayıp ağzına boşaldım. Hiç ters tepki vermeden döllerimin hepsini yuttu. Ardından yatağa yatırdım İrem’i ve göğüslerini ovmaya başladım. Tabii bu arada yine öpüşüyorduk. O ise elini taşaklarımda, sikimde gezdirip sıvazlıyordu. Dudaklarından göğüslerine inip, o koca göğüslerini öpmeye, yalamaya ve emmeye başladım. Uçları dikleşmişti. Sikim yine hareketlenmeye başladı ve sikimi göğüslerinin arasına koyup git gel yapmaya başladım. Göğüsleri yağlı olduğu için aralarında kayarken çok zevk veriyor ve bu da beni daha fazla azdırıyordu. Göğüslerini sikmeyi bırakınca biraz yukarı kaydım ve taşaklarımı bir süre yalattıktan sonra 69 olduk. O benim yarrağımı ve taşaklarımı yalıyor emiyor, ben de onun amını yalıyordum.

İrem amını ağzıma bastırarak ileri geri salınıyor ve kasılıp titreyerek Orgazm oluyordu. Ama ben yeni boşaldığım için daha gelmiyordum. 15 dakika kadar amını yaladıktan sonra İrem üstümden kalktı ve yatağa sırtüstü uzanıp, bacaklarını ayırdı, “Hadi, gir içime artık!” diye inledi. Amına bir tükürükle yarrağımı dayadım ve bir anda bastırıp kökledim. Amını çok siktirdiği belliydi, çünkü çok dar değildi ve çok büyük bir çığlık atmamıştı. Ben bundan da cesaret alarak artık sert sert sikiyordum İrem’in amını. Taşaklarım yağlı kalçalarına çarptıkça, Şak şak şak sesler çıkartıyordu. Bizim iniltilerimiz de o çıkan seslere karışıyordu. Ama hiç durmadan hızlı hızlı sikmeye devam ediyordum. 20 dakika kadar siktikten sonra amından çıkıp göğüslerine boşaldım.

Yatakta yan yana oturup birer sigara yaktık ve ben Mini-Bar’dan iki bira açıp yanına geldim. İremle biralarımızı içerken, İrem bana, “Teşekkür ederim canım, bu hizmeti en son bana eski sevgilim sunmuştu, ama seninki kadar güzel değildi!” dedi. Ben de ona teşekkür ederek, onun güzelliğinden falan bahsettim, iltifatlar ettim. Biralarımız bitince gelip benim kucağıma oturdu ve yüzü bana dönük bir şekilde öpüşmeye başladık tekrardan. Benim sikim hareketlenip tekrardan amına temas etmeye başlayınca, sikimi eline aldı ve bir süre sıvazladıktan sonra bacaklarını iki yanıma atarak, sikimi amına yerleştirdi ve üstüne oturup hoplamaya başladı. Sertçe hopluyor, inliyor, arada böğürerek resmen Orgazm oluyordu. Ben ise onun göğüslerini yoğururcasına sıkıyor, emiyordum…

Sonra yarrağımın üstünden kalktı ve yine ağzına alarak emmeye başladı. 5 dakika kadar emdikten sonra, “Arkadan da yapmak ister misin?” dedi. “Deli misin, tabii ki çok isterim!” dedim. İrem hınzırca gülümseyerek önümde domaldı. Ben onun göt deliğini yalarken bir yandan da yağları kalçalarına sürüyordum. Göt deliğine de biraz sürdükten sonra yarrağımı dayadım ve bir anda yine ittirerek götüne biraz girdim. Yarrağım kalın ve büyüktür, o yüzden alırken zorlanır diye düşünmüştüm, ama orospu galiba daha önce götten de çok siktirmişti ki, yağın yardımıyla da tamamını zorlanmadan aldı. Götüne sert sert git gel yapmaya başladım. Kasıklarım götüne çarptıkça götü dalgalanıyordu ve ben de bundan çok zevk alıyordum, arada kalçalarını tokatlıyordum. 15 dakika kadar götünü öyle siktikten sonra, ben götünden çıktım ve yatağa yatıp onu bana sırtı dönük üzerime alıp, yine götüne yerleştirdim. Sert sert hopluyordu. Çok geçmeden ben götünün içine boşaldım. Fakat hiç çıkarmadan götünü sikmeye devam edecektim…

Sikim götündeyken yanıma alıp yan yatırdım ve pompalamaya devam ettim. Bir süre de bu pozisyonda götünü siktikten sonra tekrar domalttım. Fakat bu sefer belini kırdım ve kalçaları iyice meydana çıkmıştı. 20 dakika kadarda öyle siktim götünü ve boşalacağım zaman çıkarıp, o harika kalçaların üstüne boşaldım. Sonra birlikte banyoya girdik. Duşumuzu aldıktan sonra, ben işime, o da uykusuna geri döndü 🙂

Ablamın Arkadaşını Otelde Götürdüm 1

Merhaba, ben Ali, 21 yaşındayım, Antalya’da oturuyorum ve bir otelde masör olarak çalışıyorum. Yaptığım işten dolayı kaslı bir yapım var ve 1.82 boyunda, yeşil gözlü biriyim. Birgün yine otelde çalışırken, benim gibi masör olan arkadaşım, beni Resepsiyonda iki güzel hatunun beklediğini söyledi. Ben yukarıya çıkınca gözlerime inanamadım, ablam ve arkadaşı İrem karşımda duruyordu. Benim çalıştığım otele tatile gelmişlerdi. Ben oteldeki arkadaşlarla çok iyi anlaştığımdan, ben gelmesem bile yerime idare edebilecek birini buluyorlardı, veya patrona çaktırmıyorlardı. Arkadaşlara durumu anlattım ve günde 2 saat falan çalışacak, biraz vaktimi ablamlarla geçirecektim…

Ablamlar yol yorgunu olduğu için odalarına çıkıp yatacaklarını, kalkınca beni arayacaklarını söylediler. Onları odalarına çıkarttıktan sonra aşağıya inip, biraz çalıştığım yere görüneyim dedim. 3-4 saat sonra ablam beni arayarak, “Ali biz kalktık, biraz dolaşacağız, gel gezdir bizi!” dedi. Ben de arkadaşlara haber vererek yukarıya çıktım. Kapıda ablamlarla karşılaştık. Ablam beyaz tenli, 25 yaşında, benim gibi yeşil gözlü, güzel bir bayandır. Yanlış anlaşılmasın, ablama karşı öyle sapıkça duygularım yok, burda asıl konu ablamın arkadaşı İrem. İrem küçüklüğümden beri hep benim ilgimi çekmiştir. 7 senedir ablamla arkadaş oldukları için çok sık görüşürdük. O da buğday tenli, siyah saçlı, harika kalçaları ve göğüsleri olan güzel bir bayandır. İkisi de mini etek ve elbiseler giyerek inmişlerdi aşağı…

Otelden dışarıya çıktık, biraz gezdik dolaştık, saat akşam 17:00 civarında bir yere oturup biralarımızı söyledik. Sohbetler devam ederken ablam, “Bize de bir ara masaj yaparsın, dimi Alicim?” diyerek takıldı. Ben de, “Tabi abla, ne zaman isterseniz!” dedim. Biralarımızı içtikten sonra, otelde yemek saati yaklaştığı için tekrar otele döndük. Ben patrona biraz daha gözükmek için masaj salonuna indim, ablamlar da yemeğe geçtiler. Akşam saat 21:00 gibi tekrar buluştuk ve bu sefer otelin barına gittik. İkiside dar ve mini elbiseler giymişlerdi. Onlar dans ediyor, ben de barmen arkadaşımın yanında muhabbet edip, içkimi içiyordum.

Arkadaşım bir ara, “Ablanın yanındaki hatun kim lan? Taş gibiymiş!” dedi. “He öyledir lan, adı İrem, ablamın arkadaşı, ben de çok beğeniyorum!” dedim. Arkadaşım da, “Sik abicim hatunu, hazır ortam müsait, mekan müsait, hemde deplasmana senin ayağına gelmiş, bundan iyi fırsat mı olur!” dedi. “Ablam olmasa yanaşırdım da, ablamın 7 senelik arkadaşı, nasıl yapacam lan o işi?” dedim. Biz öyle muhabbetler ederken İrem yanıma geldi ve beni elimden tutarak dansa kaldırdı. Tabii içkinin verdiği cesaret ve ortamın darlığıyla, biraz temas ediyorduk birbirimize. Ama sadece temasta kalıyordu iş. Gece saat 01:00’i gösterirken İrem iyice sarhoş olmuştu ve ablamla birlikte İrem’i odaya çıkarttık, yatağına yatırdık. Zaten elbisesi kısaydı, şimdi iyice toplanmıştı, bacaklarının tamamı küloduna kadar görünüyordu. Ablam da yattı ve o gece böyle bitti.

Diğer gün öğlen, saat 14:00 gibi pek masaja gelen olmadığı için, arkadaşlarla oturup sigara, bira falan içiyorduk ki, benim telefonum çaldı. İrem arıyordu, “Ali yukarıya gelebilir misin?” dedi. Ben hemen izin isteyip yukarıya çıktığımda, İrem daha yeni banyodan çıkmıştı, saçlarının ıslaklığından belli oluyordu. “Alicim bu sabah ablanla yüzerken koluma birşeyler oldu, en ufak bir hareketimde ağrıyor, sen bilirsin neden ağrıdığını.” dedi. Ben de kolunu çıkık gibi şeyler varmı diye kontrol ettim, biraz anladığım için. Ama birşey yoktu, “Önemli birşey yok kolunda, sadece uzun süredir bu kadar hareket ettirmediysen kasılmış olabilir.” dedim. İrem de, “Yapma yaa! Ne yapacağız o zaman?” dedi. “İstersen masaj yapabilirim, biraz olsun yine ağrısını falan alır, kasların gevşer.” dedim. İrem de, “Tamam inelim o zaman masaj salonuna!” dedi. “Yok burada yaparım, hem daha rahat olur. Ben eşyalarımı alıp geliyorum!” dedim ve aşağıya inip malzemelerimi aldım geldim.

Kuzenlerime Hayranım – Bölüm 2

 Bu şehre taşındığımızda daha önce sadece Eda’ya ilgi duyuyordum ama diğerlerine ilgi duymam da uzun sürmeyecekti. Evimiz yerleşene kadar teyzemlerde kalacaktık. Yol boyunca Eda ile aynı evde 1 hafta kalmayı düşündüm. Kafamda sürekli yalnız kalma planları yapıyor. Evde giydiği kısacık elbise ve şortları düşünüp heyecanlanıyordum. 

 Sonunda geldik ve direkt teyzemlere geçtik. Beni bırakıp direkt evle ilgilenmeye gitti ailem. Evde sadece kuzenlerim vardı. Salona geçtik. Eda karşılamıştı beni ve onu gördüğüm an yine sertleşmeye başlamıştım. Salında otururken diğer kuzenlerimide süzmeye başladım. Esra kısacık pembe bir şort giymişti. Bacaklara inanılmaz pürüzsüz  ve düzgündü. Ebru’da da aynı şekilde kısalıkta kırmızı bir şort vardı. Onun bacakları ise kar gibi beyazdı. Üçünün arasında Ebru’nun bacak ve ayaklarına kitlendim. Esra çorap giymişti o şekilde de ilgimi çekiyordu ama Ebru’nun çıplak pembe tabanlı ayaklarının önüne geçemezdi. Eda ise nispeten daha uzun bir şort giymiş ancak üstüne giydiği askılıyla her eğildiğinde göğüsleri o kadar güzel sarkıyordu ki sikim taş gibi olmuştu bile. Daha geleli 10 dakika olmuştu bu evde nasıl 1 hafta dayanacaktım. 

 Eda sayesinde başlayan alışkanlığımdan hemen telefonumu çıkardım ve gizlici fotoğraflarını çekmeye başladım. Ebru pozdan poza giriyordu kısacık şortuyla. Ayakları bacakları beni benden aldı. Sonra bulunduğu 2 kişilik koltuğa uzandı. Ben tekli koltuktaydım ve aklıma bir fikir geldi. Hemen tuvalete gittim gitmişken kirli sepetini karıştırmaya başladım. Daha sonra Ebru’nun olduğunu öğreneceğim bir çamaşır buldum. Amının değdiği kısım sapsarı ve aşırı ıslaktı hemen tadına baktım. Eda’nın olmadığını orda anladım. Bu daha tuzlu ve acıydı. Yalayarak her yerini temizledim ve rahatlamak için bir posta boşaldım. Sonra yanlarına salona geçtim. Planım tutmuştu Esra benim oturduğum tekli koltuğa geçmişti. Televizyona görebileceğim tek koltuk Ebru’nun olduğuydu yanına doğru gittim yatarken güzelce süzdüm bacaklarını ve ayaklarını. Ayaklarının ucuna oturmaya yeltendim o da toparlandı hafif. Yok yok bozma yat sen ben otururum dedim. O da ben oturduktan sonra ayaklarını bana değecek şekilde uzattı. Bu bile az önce boşalmış sikimi tekrar sertleştirmeye yetti. Biraz o şekilde oturduktan sonra dayanamadım ve. Uzat istersen ayaklarını çok sıkıştın öyle dedim. Ebru’da olur valla dedi ve ayaklarını kucağıma uzattı. Havalara uçacaktım az önce düşünerek boşaldığım ayak kucağımdaydı ve o pembe topukları sikimi dokunuyordu. Eda ben duşa gireceğim diyerek kalktı. Emirhan zaten odasında bilgisayar oynuyordu. Esra’da uykum geldi dedi ve odasına geçti ikimiz o şekilde televizyon izlemeye devam ettik. Ben gözümü ayaklarından alamıyordum. Saatlerce yalamak istiyordum. Ebru baktığımı fark etti ve rahatsız mı oldun çekeyşm derken ayaklarını kaldırdı. Ben de hayır hayır dedim ve çekmeden ayaklarını tutup geri kucağıma koydum. Kokuyor mu doğru söyle dedi ve bir ayağını kaldırdı. Çok fena olmuştum kafamı hafif yaklaştırıp derin bir nefes çektim. Hayır kokmuyor dedim. İyi bak dedi ve ayağını burnumun dibine soktu o aniden yaklaşınca bende öne hamle yaptım ve burnum baş parmağıyla işaret parmağı arasına değdi. Anında derin bir nefes aldım yok yok dedim ve hemen çekildik. Biraz daha televizyon izledik topuğu sikime değmeye devam ediyordu ve artık dayanamayıp kalktım. Tuvalete geçip 1 saat önce boşladıpım çamaşırla bir kere daha boşaldım.

Kuzenlerime Hayranım – Bölüm 1

Kuzenlerime Hayranım 1. Bölüm

Yeni bir şehre taşınıyorduk ve ben bu şehirde nelerle karşılaşacağımı bilmiyordum bile. Amcamlar aynı şehirde yaşıyordu ve ev bulana kadar onlarla kalacaktık. Bu misafirliğin hayatımı değiştireceğinin farkında değildim.

Uzun zamandır görüşmemiştik amcamlarla en son görüştüğümüzde kuzenlerim de ben de neredeyse çocuktuk. 4 kardeşlerdi Eda Ebru Esra ve küçük erkek kardeşleri Arda.

Yalnızca Eda geçen sene tatilde bize geldiğinde onu görmüştüm ve o gün ona hayran kalmıştım. Annem Eda ablan gelecek dediğinde hiç heyecanlanmayıp banane deyip geçiştirmiş ancak geldiğinde bembeyaz vücudunu kalın bacaklarını ojeli ayaklarını görünce hayallerimi süslemeye başlamıştı bile. Gelir gelmez üstünü değiştirip rahat bir şeyler giymek istedi. Evdde annem ben ve Eda olacağımız için ve ben onların gözünde daha küçük bir çocuk olduğum için dikkat etmesine gerek yoktu. Hava çok sıcaktı annem kendi şortlarından vermeyi teklif etti. Eda kabul ermişti annem Eda dan oldukça kısa boylu ve zayıf minyon biridir. Eda annemden aldığı şort ve askılıyı giyince her yeri açığa çıktı tamamen vücuduna yapışmıştı giydikleri. Gözlerimi Eda dan alamadım. Annem kahvaltıyı hazırlamaya gitmişti Eda yardım etmek istemiş ama yorgun olduğundan annem kabul etmedi ve Eda odams gelip yatağımın ucuna oturdu. Çok güzeldi vücudu sikim anında dimdik olmuştu konuşmaya başladık.

E: nasılsın canım neler yapıyorsun

B:İyiyim Eda abla oyun oynuyordum ama kapatabilirim istersen

E: yok yok dur ben de izleyeyim

Üstümden geçerek diğerr tarafıma uzandı geçerken sikime sürtünmüştü ve inanılmaz bir histi. Uzandı ve izlemeye başladım bir bacağı benim üstümdeydi ayaklarına hayran kalmıştım. Beni izlemeye devam ediyordu yaklaşık 10 dakika sonra uyuyakaldı. Önce sessizce seslendim ancak uyanmadı sonra hafifçe kolundan dürttüm yine uyanmadı. Dayanamıyordum çok azmıştım. Ergenliğin de verdiği cesaretle elimi göğüslerine götürdüm ve hafifçe okşamaya başladım. Uyanmıyordu ve ben daha da ileri gitmek istiyordum çok azmıştım. Üstündekinin askısını hafifçe kolundan sıyırdım ve bir göğsü açıldı uçları pespembeydi o şeklde okşamaya başladım. Uyanmadıkça daha da cesaretleniyordum ancak annem kahvaltıyı hazırlamadan durmalıydım. Memesini okşamaya devam ettim. Annemin geldiğini duyunca hemen üstünü düzelttim ve oyun oynuyormuş gibi yapmaya başladım. Annem Eda nın uyuduğunu görünce bana “5dk sonra Eda ablanı uyandır kahvaltıya gelin” diye fısıldadı ve gitti. 5 dakikam vardı Eda nın memesini tekrar açtım ve ucuna değmeden küçük öpücükler kondurdum en son da ucunu öpüp memesini kapattım. Memesine doyamamıştım ama bu fırsat bir daha elime geçmeyebilirdi ve Eda nın vücudunun her yeri harikaydı. Yavaşça yüzüne yaklaştım dudaklsrıns ve boynuna bir öpücük kondurdum. Aşağı gidip bacaklarını okşamaya başladım. Yavaşça yaklaştım ve şorttan koklamaya çalıştım. Amıyla yüzüm arasnda ince bir şort vardı sadece. Kokusunu aldığıma yemin edebilirdim ama belki de beynimin bir oyunuydu bu. Bacaklarını okşayarak ayaklarına indim ve ojeli parmaklarını öpmeye başladım tabanını da koklayarak öptüm ve 5 dakikam dolmuştu artık. Edayı kolundan dürterek uyandırdım ve kahvaltıya gitmesini tuvalete gidip geleceğimi söyledim.

Tuvalete gittim Eda nın instagramını açıp ona bakarak ve yaptıklarımı düşünerek 31 çekmeye başladım boşalmam normalde uzun sürse de 2 dakika içinde boşalmama yetti yaşadıklarım. O kadar yoğun ve çok boşalmıştım ki yürümeye halim kalmamıştı.

(Devam Edecek)

Hayatımın Şansı Zengin Milf 2

Arabayı durdurdum tamamen ve aynadan bakmaya devam ediyorum oda farları söndürdü ve inmeye hazırlanıyordu bende bunu anlayınca biraz daha yavaş hareket etmeye başladım içteki ışıkları açtım cüzdanımı arıyormuş gibi yaptım oyalanıyorum. İlk onun inmesini bekliyorum ama o da hiç oralı olmadı bende daha durmadan kapıyı açtım ve indim arabadan. Yine ağır davranıyorum o arada kapı sesi geldi ve arabadan indi bende tekele doğru yol aldım – Bundan sonra isim vericem daha kolay olması için ama isimlerin gerçeklik ile ilgisi yok. Ben Murat olayım oda Dilan.

Dilan: Hey senin yaşın kaç araba kullanıyorsun?

Artık istediğim olmuştu çalıştığım yerden geldi ilk adımı o attı.

Mert: Kaç gösteriyorum. dedim piç gülüşü atarak.

Beni süzmeye başladı o arada bende ona bakıyorum ama deşhet güzel dudakları gözleri kaşları burnu heryeri o an aklıma fiziği gelmedi bile yüzü beni büyülemişti ilk defa böyle olmuştum.

Dilan: Bu satte dışarı çıkıp alkol almaya geldiğine göre 18 falandırsın. dedi aşalayıcı bir gülmeyle.

Sinirlenmistim biraz ama hiç çaktırmadan.

Mert: Sizde pek yaşlı değilsiniz galiba böyle bir araba ve bu saatte alkol almak.

Yaptığı herşeyi alttan alıyorum.

Dilan: Evet yaşımı göstermem. dedi ve tekele girdi.

Bende daha durmadım girdim peşinden. Kasada ki adam ilk defa kadın görmüş gibi süzüyordu onu gözleriyle yedi bildiğin. Bende o arada fiziğine bakma fırsatı buldum ama bi anda erekte olmaya başladım. 1.70 civarı boy çok büyük olmasada vücuda göre tam kıvamında göğüsler ve çok güzel bir kalçası vardı. Her erkeğin hayelinden bir kerede olsa geçmiştir böyle bir kadın. Üstünde dizlerinde çok dar bir elbise vardı sırt dekoltesi çok muazzam görünüyordu. Bakakalmıştım. Bir anda arkasını dönmesiyle onu incelediğimi gördü ama ilk defa utanmamıştım ve ona bakmaya devam ettim oda bana bakıyordu sonra gözlerim tekrar dudağına kaydı. Çok güzel dudakları vardı. Daha sonra kasaya yaklaşmasıyla bende alkol dolabına ilerledim. Votka almıştım 35lik küçük jelibon redbul falan aldım sonra oda dolaba bakıyordu. Kararsız görünüyordu seçmekte zorlanmıştı. Farkına vardım ve yayına yaklaştım dolaba bakıyordum yalandan bir adım bekliyordum ondan yine. Erken olmasada adım attı ve çok ağır olmayan ama kafada yaptiran birşey sordu. Sabah kalktığımda basım ağrımasın ama bu gecede rahat bir uyku istiyorum dedi. Bende elimdeki votka yı kaldırarak işaret ettim. Bu yetermi bize diye sordu. Gözlerimin için parildamıştı bu soruyu duyunca. 100luk alalım dedim. Düşündü biraz olur dedi. Aldım yanına 4 volim almıştım. Dilan da 2 sigara bir tane biraz almıştı. Bira aldığını görünce alkol eksiğinin düşük olduğunu anladım. Kasaya varınca adama benim aldıklarımıda geçmesini söyledi ama ben ısrar ettim ve hesabı ben ödedim. Teşekkür etti tekelden çıktık.

Mert: Ee napiyoruz şimdi?

Dilan: Vaktin varsa bizim eve geçelim, bahçede oturur içeriz. Manzarasıda güzel.

İlk başta tereddüt ettim. İnsanlık hali aklıma olur olmadık şeyler geldi.

Mert: Evin nerede?

Dilan: 10 dakikalık yol. Arabalar nolucak peki?

Mert: Sen önden git ben seni takip ederim.

Dilan: Tamam

Bir yandan yola çıktık ama kalbim nasıl atıyor vücudumun her yerinde hissediyorum. Eve doğru giderken manzarası çok güzel falan demişti yavaştan anladım gittiğimiz yeri takip ediyordum.

Eve gelmiştik çok görkemli bir evdi bahçesi havuzu filmlerde ki gibi. Bizimde dururumuz iyiydi ama mütevazı bir sitede en üst katta oturuyorduk yaşamımız kazandığımız paraya göre düşük kalıyordu ama memnundum.

Evi görünce çok daha heyecanlandım. Biraz daha gidince durdu ve garajı işaret etti bana önden girdim sonra oda garaja çekti arabayı. İndik. arabadan.

Dilan: Ee nasıl buldun evimi?

Mert: Çok güzelmiş, beğendim.

Dilan: Sevindim, ben bir duş almam lazım istersen içeri gel istersen bahçede kal sen bilirsin.

Mert: Buralardayım.

İçeri girdi. Çok şaşkındım durumu anlamaya çalışıyordum. Bahçede oturucaktım ama evin içini çok merak ediyordum. Eve girdim tablolar, rafta olan şaraplar ev çok tuhaftı sonra koltuğa oturdum. Evi incelerken telefonum çaldı. Kız arkadaşım arıdı açmadım. Flört dönemindeydik ama kız ilerlemek istiyordu bende yavaştan alıyordum. Açmayınca tekrar aradı tekrar açmadım. Mesaj attım gelemiyorum diye annemler çağırdı falan dedim. Tamam dedi.

20dakika bekledikten sonra Dilan geldi. Üstüne daha salaş bir elbise giymişti göğüs dekoltesi dikkat çekiyordu bu sefer.

Dilan: Biraz beklettim kusura bakma.

Mert: Sorun yok.

Dilan: e napiyoruz şimdi?

Mert: İçelim.

Dilan: Olur bahcede mi burda mı?

Mert: Hiç farketmez sen seç.
Dilan: Bahçede başlayalım o zaman sonra duruma göre bakarız.

Mert: Tamamdır.

Dilan: Sen havuzun yayındaki masayı kur bende mutfaktan bişeyler alıp geliyorum.

Mert: Tamam.

Çıktım bahçeye masayı hazırladım. Sandalyeyi çekip oturdum. Manzara gerçekten muhteşemdi akşam olmasına rağmen şehrin heryeri görünüyordu. Çok geçmeden Dilan geldi.

Dilan: Başlayalım mı?

Mert: Olur önce ne içmek istersin ?

Dilan: Bira olur.

Güldüm ve gerçekten bira mı? diye sordum

Dilan şaşırmıştı ne olmasını istersin dedi. Bende volimi çıkardım ve bardağa koydum. İlk önce benim içmemi bekler gibi bakıyordu. Bende durmadım içmeye başladım. İlk sefer çarpmıştı biraz ama bozuntuya vermedim. Oda başladı ama küçük yudumlarla içiyordu. Volim bumuymuş yaa dedi.

Bu akşamlım bu kadar olsun daha yazamicam yarın devam ederim. Gerçekmi diye soranlar var hikâye bitince Dilan’a acilacagim hikaye hakkında teşhir edeceğim.

Kapı Dinleyen Misafir – Final

Karım, “Harika yapıyorsun, devam et canım, mmmhhhh!” diye inlerken Burak birden kasılıp kaldı. Hiç hareket etmeden felç olmuş gibi öylece duruyordu. Karım, “Noldu canım, iyi misin?” diye sordu. Burak cevap vermeyince karım dönüp baktı ve “Ahh canım kıyamam sana! Gel hadi banyoya gidip temizleyelim. Utanma canım, bunda utanılacak birşey yok!” dedi. Kapı Dinleyen Misafir Burak’dan ses çıkmıyordu, anlaşılan Burak küloduna boşalmıştı. Burak o manazaraya çok bile dayanabilmişti, ben bile karımı binlerce kez o halde gördüğüm ve siktiğim halde, şimdi izlerken nerdeyse boşalacaktım. Karım Burak’ın elinden tuttu, birlikte banyoya girdiler. Ne yazık ki kamera banyoyu görmüyordu ve neler konuştukları da duyulmuyordu, sadece duştan akan su sesi az biraz duyuluyordu.

Bir süre sonra ikisi de çırılçıplak bir halde ve el ele tutuşarak yatağa döndüler. Yatağa uzandılar ve öpüşmeye başladılar. Daha doğrusu karım Burak’ı öpüyor, Burak da acemice karşılık veriyordu. Öpüşürken Burak hareketsiz halde yatarken, karımın eli onun tüm vücudunda geziniyor, yarağını ve taşaklarını okşuyordu. Sonra karım Burak’ı sırtüstü yatırıp aşağıya kaydı ve sakso çekmeye başladı. Burak çıldırmış gibiydi, kıvranıp duruyordu.

Az sonra karım sırtüstü yatıp, “Memelerimi sev! Okşa, öp, yala, em onları!” dedi. Burak doğrulup karımın göğüslerine yumuldu, birini okşarken diğerini öpüp yalıyor ve emiyordu. Karım da zevk aldığını göstermek için, “Mmmhhh!” diye inliyordu. Sonra karım, “Şöyle şuraya geç, göbeğimi de sev!” diyerek Burak’ı bacak arasına aldı. Biraz da göbeğini öptürüp yalattırdıktan sonra, “Daha aşağılara in canım!” diye yönlendirip, amını yalattırmaya başladı. O ne biçim am yalamaydı öyle! Burak aç bir köpek gibi saldırmıştı karımın pembe amına, karımın adeta iliğini kurutmak istercesine somuruyordu. Karım inleye inleye orgazm olup kıvranırken bile Burak yalamaya devam ediyordu.

Karım, “Yeter, hadi gel canım, sik beni!” deyince Burak doğruldu ve karımın da yardımıyla yarağını amına yerleştirdi. Hepsini sokunca karımdan derin bir, “Ohhhh!” çıktı. Burak hiç beklemeden sikmeye başladı karımı, tren pistonu gibi pompalıyordu karımın amına. Karımın kısık kısık inlemeleri yüksek sesli çığlıklara dönüşmüştü. Burak demin karıma masaj yaparken küloduna boşaldığı için şimdi daha uzun süre dayanacaktı anlaşılan. Ama çıkardığı seslerden karımın orgazm olmaya yaklaştığını anlamıştım. Nitekim karım orgazm olup, “Hadi sen de boşal artık canım!” deyince, Burak karımın amına birkaç kez daha pompalayıp, böğüre böğüre içine boşaldı ve karımın üstüne yığıldı. Sonunda milli olmuştu.

Burak karımın üstünden kalkınca, karım döller akmasın diye hemen elini amına tutup banyoya koştu. Burak da arkasından gitti. Birlikte duş alıyorlardı anlaşılan. Daha sonra yine el ele geldiler yatağa, sevgili gibiydiler. Yatakta öpüşüp oynaşıyorlardı. Burak gençliğinin verdiği bitmez tükenmez enerjiyle karımı bir kez daha sikti. Bu sefer karımı domaltıp sikmiş ve daha uzun süre dayanmıştı. Biraz dinlendikten sonra Burak bir kez daha sikmek isteyince, karım, “Gitmen lazım canım, Hakan abin her an gelebilir, bazen mesaisi erken bitiyor!” dedi.

Burak odasına gidince, karım kameraya bakıp gülümseyerek, “İzledin mi, nasıldım?” dedi. “İzledim, harikaydın, 10 dakikaya eve geliyorum!” yazdım. Karım, “Ben çarşafı değiştirip duş alacağım, görüşürüz!” dedi. Telefonu kapatıp eve sürdüm arabayı. Eve vardığımda azgınlıktan ölüyordum, karımın bir başkasıyla sikişmesini izlemek beni müthiş tahrik etmişti. Karım duşunu almış, yatakta çırılçıplak beni bekliyordu. Hemen soyundum ve karımı domaltıp ben de bir güzel siktim.

Bu olay tabii bir seferle kalmadı, ben gece vardiyasında olduğum her gece sikişmeye devam ettiler…

Kapı Dinleyen Misafir 2

Ama aklıma daha farklı şeyler geliyordu, kapıyı aralık bırakıp teşhir olmak daha da heyecan verici olabilirdi. Ertesi gece yine yatak odamıza çekildiğimizde bu sefer kapıyı hafif aralık bıraktım. Soyunup sevişmeye başlayacağımızda karım, “Napıyorsun, kapıyı kapat!” dedi. “Bir şey olmaz!” deyip karımı domalttım ve sikmeye başladım. Karımı sikerken yan gözle şifonyerin aynasından kapıya bakıyordum. Derken Burak’ın geldiğini gördüm, kapının kenarından sinsice izliyordu bizi. O izlerken daha da zevke geldim, karımı daha bir iştahla sikmeye başladım. Karım da Burak’ın bizi izlediğini anlamış olmalıydı ki, inlemeleri değişmişti. Bir ara karımın amından çıktım, karımı Burak’a teşhir etmek için hafif kenara çekilip karımın amını götünü okşadım. O esnada Burak’ın 31 çektiğini farkettim ve karımı sikmeye devam ettim. Karım orgazm olunca ben de fazla dayanamadım ve içine boşaldım.

Burak kapıdan uzaklaşınca kalktık, kapıyı kapatıp duşa girdik. Duşta karım, kapıyı aralık bıraktığım ve Burak’ın izlemesine imkan verdiğim için biraz kızar gibi oldu. Karıma, “Bundan sen de benim kadar zevk almadın mı?” dediğimde, önce kem küm etti, ama sonunda çok zevk aldığını itiraf etti. O an karıma söylemesem de, aklıma daha ekstrem şeyler gelmiyor değildi, mesela karımı Burak’a siktirmek gibi. Fakat bunu nasıl organize edeceğimi ve karımın kabul edip etmeyeceğini bilmiyordum…

Ertesi gece ve ondan sonraki gece sikişirken yine kapıyı aralık bıraktık. Karım da artık iyice alışmıştı Burak’ın bizi izlemesine ve izlendiğini bilerek daha tutkulu sikişiyordu benimle. Sikiştikten sonra da kamera kaydından Burak’ın bizi röntgenleyerek 31 çekişini izliyorduk. Benim kafamı meşgul eden düşünce ise, karımı nasıl sikireceğim konusuydu. Bir gece sikiştikten sonra yine duş alırken dayanamadım ve “Konuşmamız lazım…” diyerek konuyu açtım. “Bak bu Burak çok saf, anladığım kadarıyla bu yaşa kadar hiç kız arkadaşı olmamış, dolayısıyla milli de olmamıştır!” dedim. Karım suratıma bön bön bakarak, “Eee?” dedi. “Yaşının verdiği bu azgınlıkla orospuya falan gider, hırlısı var, hırsızı var, arlısı var, arsızı var, ayrıca hastalık falan kapar, yani başına iş almasın!” dedim. Karım, “Eyvah, aman deyim! Nedir fikrin?” dedi. “Yardımcı olmamız lazım, sonuçta Burak yabancı değil, akrabamız ve bize emanet!” dedim. Karım merakla, “Peki ne yapabiliriz, nasıl yardımcı olacağız?” dedi. “Ona ancak sen yardımcı olabilirsin!” dedim. Karım hiddetlenerek, “Asla olmaz, akrabamız o, hem sen beni nasıl paylaşırsın?” dedi. Sarıldım hemen, sakinleştirmeye çalıştım, mantıklı olmasını, bunu Burak’ın iyiliği için yapmamız gerektiğini söyledim. Karım susmuş beni dinliyordu, Burak’ın saf bir delikanlı olduğunu o da biliyordu. Karım, “Sonra konuşalım bunu, düşünmem lazım, şimdi yatalım!” dedi.

Ben ertesi gün fabrikadayken karımdan mesaj geldi, “Tamam, ama nasıl yapacağız?” yazmıştı. O an nedense havalara uçtum saçma şekilde. Tabii ki bu kadar sevindiğimi karıma belli etmedim. Eve gidince plan yapmaya başladık karımla. Karım, “Sen evdeyken nasıl olacak bu iş? Hem sen evde olursan Burak rahat davranamaz!” deyince hak verdim. Onun için iki gün beklemeye karar verdik, iki gün sonra ben gece vardiyasına geçtiğimde sikişeceklerdi. Şimdi sadece bahane uydurma işi kalmıştı. Birkaç alternatif üzerinde düşündükten sonra bahaneyi de bulduk. Son günlerde sitede yaşanan hırsızlık olayları vardı. Birkaç gündür evde konuşulduğu için hırsızlık olaylarından Burak’ın da haberi vardı. Gece karım Burak’a bir ses duyduğunu ve hırsızdan korktuğunu söyleyip yatak odamıza çağıracak ve birlikte yatacaklardı. Koridordaki kamerayı da yatak odasına takacaktım ve böylelikle yanlarında olmasam da izleyebilecektim. Plan tamamdı, şimdiden ikimiz de müthiş heyecanlanmıştık.