Daha da uzatıp sıkmayacağım. Üni gezmesi sonrası bir şehir turu ve yurda dönüş.

Sorgusuz bir şekilde kabul edilmiş gibi fransız italyanla odada kalıyor. Ben karenımla. Akşam yemeği yenip odaya giderken anladım. Karen yemekten sonra türklerin çay sevdiğini söyleyerek şakalaşarak odaya girdi. He beraberiz artık diye arkasından daldım. Çayımızı içip oturduk. Saat 8. Gece 1’e kadar bu kızla aynı odada kalmak bana cennet gibi geliyor. Yine uyumazsak falan diye hayal kuruyorum. Sohbet muhabbet derken aynı yatakta oturuyoruz. Eller kollar rahatlamış. Anlatırken eli sürekli omzumda. Benim kafa bir skişte bir muhabbette. Duşa gireyim dedi kalktı. Küçük gülümseme bana bir şey anlatıyor gibi. Duşa mı geleyim yoksa kokmak mı istemiyorsun. Senin ingiliz kokunu yutarım çünkü. Duşa girdi ama götüm yanına gitmeye yetmedi. Bornozla çıkıp geldi. Yatağında saçını kuruluyor. Olm nereye düştüm amk. Ben de gireyim dedim belki gelir. Hem ben de kokmak istemem. Sanki yatacağız diye emir aldık gibi davranıyorum.

Girdim duşa. Garip garip şampuanlar. Hepsini koklayıp head and shoulders patlattım. Çıkınca içerde ses duydum. Hoca mı diye korkarken fransız kız olduğunu anladım. Hayır ya. Hayır sktir git. Oda değişmem. Bornozla çıktım ben de. Fransızla küçük bir gülüştük. Bu da az değil ama queen england. Sarjını aldı gitti. Rahatladım. Bunun sarjı olmadan nasıl 1 gün geçti bilmiyorum. Aygır dinlenmedi herhalde. Bornozla yatağıma geri oturdum. Karen gülüp çay teklif etti. Amk evlenirim. İçtik. Bana telefonundan küçüklüğünü falan göstermeye başladı. Sakat. Sen giyiniksin ama ben bornozlayım. Yatağıma geldin. Sanırım kaçarı yoktu. Neden bilmiyorum elimi omzuna attım. Bakıp güldü. İyice içime girip sarıldı. Arkadaşça mı anlayamıyorum. Bornozumun gögüsünde yüzü. Saçı kokladığım şampuan kokuyor. Sanırım ben iyi niyetliyim. Artık adım atmazsam sorun benim.

Yavaşça yüzünü kaldırdım. Akşam dedim. Aksiam diyip güldü. Kalbimle skim aynı anda attı. Bu kadar tatlı olunmaz. Öptüm. Daha doğrusu yedim. Öpüşmesinden belli. Çok tecrübeli değil. Genel olarak emin olduğum bir şey var. Kızlar yönetilmek istiyor. Belinden tutup kucağıma aldım. Ops diyip güldü. Beklemediğinden mi yoksa sertlikten mi bilmiyorum. 5-6 dakika öpüştük. Kız ileri bir hamle yapmıyor. Ağzımı gögüsüne atınca küçük inledi. Eliyle kafamı tutuyor. Anladım. Ben ilerletiyorum. Ayağı kalktığım gibi kucağımda kaldı. Hafif aşır ama taşınmaz değil. Elimle götünden destekledim. Daha benim artık. Küçük odada istediğimi yaparım. Küçük küçük kukusunu kaşımama da bir hamle yapmadı. Neyden zevk alıyor bilmiyorum. Küçük bir dudağını ısırdım. İnleyip sarıldı. Ne kadar sert olsam bilmiyorum. Kendi yatağına doğru yatırıp üzerine yattım. Boyun kulak derken elini hissettim. Evet adım atıyor. Bornozun altından bakstırdaki skimi tutuyor. Bornozu hızlıca attım. Gögüsümdeki kıllara saniyelik bir baktı. Hoş mu değil mi bilmiyorum. Ellemesine izin verince dikelip tuttu. İki eliyle tutuyor bana bakıyor. Manzaraya bak. Bir yanım çıkarıp ağzına koymak istiyor diğer yanım ona bırakmak. İlkini denedim diyebilirim. Boxterı çıkartıp belimi de ileri ittirerek iyice yüzüne doğru çıkarttım. Küçük bir güldü. Normalden farklı gergin bir gülüş. Eliyle tutup yüzüme bakıyor. Şüphelendim. “Hiç yapmadın mı” sorusuna evet dedi. Yerim seni lan. Yatağa oturdum. Elini tutup öptüm. İstersen yapma demek istiyorum ama demedim. Kafasından tutup aşağı doğru ittirdiö hafifçe. Yatağın önünde diz çöktü. Hızlıca tşörtünü çıkarttım. Gergin olduğunu anlıyorum. Eli skime yapıştı bana bakıyor. Elini yavaşça çekip bacaklarımı açtım. İki elimi kafasına koyup skime yönelttim. Kızı zorlamıyorum. Ne dersem yapıyor gergince. Küçük bir dil atıp güldü. Gülmedim çünkü artık komik değil. Bebeğimsin ama kurtulamazsın. Yüzüme bakıp küçük bir kafa salladı. İstemiyorum der gibi. Fazla hızlı gittiğimi anladım. Domine etmek ters tepti. Şimdi ya gel diyip öpüp oturtucam ya da devam edip istediğimi söyleyeceğim. Zaman kazanmak için eğilip öptüm. Kıyamadım çünkü öpmedi de. Gel dedim kaldırdım. Boxterımı giydim. Sarıldım. Uzandık birkaç saat sessiz bekledik. Bu sürede indi tabii

Karen açtı. Gülüştük. Durumu nasıl anlatacağım bilmiyorum. “Your friend is in my room” falan derken gülüp “come inside” dedi. Anlamış olması hem iyi hem iyi. İçeri girerken türko kızı gördüm bana bakıyor. Amk. Kötü hissettim ilk günden. Mal gibi gülümseyip içeri girdim.

Karen giymiş gri pijamalarını. Zayıf bir kız hafif. Küçük odada bu şekil yalnız kalınca iyice heyecanlandım. Hayır kız aşırı güzel ve ince. Herhangi bir cinsel atraksiyonda neler yaparım siye düşünesim geliyor. Oturduğu yatağına çay içer misin dedi. Ketıl(nasıl yazılıyor acaba) sokmuş içeri. Kız işte. Olur dedim vs. İngiliz ve türk çayı üzerine bir sohbet arasında “so, she will not come back” dedi gülerek. “I think so” falan dedim gülüştük. İngilizcede iyice rahatladım.

Ben fransız kızın o kendi yatağında bir süre daha oturduk ve annem aradı. İlk gün şöyle böyle geçti derken kız gülümsüyor bana. Anam sesini duymasın diye de gerilip kısa kestim. Aksiaam dedi. Akşam? Diye sordum. Ben seni yerim amk. Aksiam diye tekrarlamaya başladı. Bir süre gönlümü türkçe konuşmaya çalışarak parçalayıp saate baktı. Yarın üniversite gezilecek yatalım falan. Gitti dişini fırçalamaya. Gece diş mi fırçalanır. Sabah fırçalanır amk. Ben de aldım çantadan diş fırçasını. Sanki odaları değiştirdik çantayla geziyorum. Gittim fırçalıyorum ben de. Aynadan bakıp gülüşüyoruz falan. Cinsel elektrikten çok kanka gibiyiz. Ama ben dimdik olmaya hazırım. Çünkü bu macunu tükürürken eğiliyor. Çok da büyük olmayan götü önümde sekiyor. Oda boş. Gece 1. Yurt, koridor sakin. Önümde yüzü sürekli gülen ingilizim domalmış. Kalkmasından korkuyorum ama kalkarsa öz güven geleceğini de biliyorum.

Ağzını silerken ben de macunu tükürmek için eğilip skimi saklayabildim. Evet. Kalktı. Meme ucunu gördüm amk. Gri tşörtte iki gezgin. Odada yalnızız. Kız yumoş kokuyor. Kız içeri geçti. Ben de yüzümü yıkayıp kalkan özgüvenle fransızın yatağa yürüdüm. Görürse görsün. Bir şey diyemez ya. Belki hep böyledir. Bir şey demedi evet. Küçük bir gülümsemeye “oops” Dünyanın en tatlı yüzü. Ama ne yapacağımı bilemedim gülecek miyim, görmemişe mi yatıcam. Gerginlikle beraber en garibini yapıp sağa uzayan skimi dışardan sola çevirdim. Erkeksi hızlı bir hareket. Bu telefonu eline aldı. Hassktr dedim çok mu kaçtı. Yattım. Fazla konuşmadık. Bilmem hangi parfüm kokan fransızın yatakta uyudum.

Sabah güneş açtı. Yüzüme evet. Hızlı hızlı omuzlarımdan dürtüp “we are late” dedi. Hazırlanmış beni kaldırıyor. Yorganı çekerken elinden tuttum. Yüzüne sabahın serinliği çarpmasın. Küçük gülüştük ama sebebi sanırım serinlik değil. Bir süre daha omuzlarımdan dürtmeye devam etse yorganın içine çekip yutarım. Dimdiğim. Ta ki koridordan hocanın sesini duyana kadar. “Lets go” kızın arkası dönükken hızla kalkıp küçük bir sik saklama hareketi yapıp hazırlandım. Karenla odadan kalabalığa doğru çıktık. Aşırı gerginlen karen’la fransızın birbirine yürüdüğünü gördüm. İtalyan aygır gelip omzuma dokunarak güldü. Boyunu sktiğim. Neyse, tüm üniversiteyi karenla dip dibe gezdik.

Gitme kısmını uzatmayacağım. Kuzenlerimden birkaçının “kanka prezervatif yetmiyor” lafını duymuş ama çok da takmadan “eğitim icabı” modunda ispanya valencia’ya gitme gününü bekledim.

Benimle beraber bir erkek ve bir kız daha geliyor. Toplam 3 kişi gidiyoruz ve orada başka ülkelerden gelecek öğrencilerle yurtta kalıyoruz. 6 aylık bir dil ön planda olacak eğitim.

Gün yaklaştıkça heyecanlansam da alabileceğim faydayı alıp dönmeye hazır şekilde gittim. Uçakta bu diğer iki türkoyla da tanıştım. Erkek olanın hafif heyecan tebessümü ve “eğitim tabii” tarzı vardı. Kız normal çalışkan tatlı bir şey.

Ordulu ben valencia hava limanına indim. Hayır aşağılık kompleksi değil. Skym valencia’yı. Bizi 4-5 kişilik bir ekip karşıladı. Bizimle gelen de bir hocamız var. Hep beraber toplanma alanına gittik. Küçük bir salon gibi. Yolda şehiri izledikçe heyecanım arttı. Alana gelince başka servisler ve tipler görünce iyice gerildim. Salonda dandik bir “erasmus” nedir dinledik ve planı öğrendik.

Konuşma sonrası yurtlara gitmek için servis önü toplanıldı. Herkes kendi ekibiyle takılıyor, samimiyetten uzak bir ortam. Hocalar fark etmiş olacak ki kişileri bölüp servise yerleştirdi. Türkolardan ayrılınca iyice gerildim ve hemen servise geçtim. Tekli koltuğu kapıp oturdum. Bir süre sonra italyan bir çocuk geldi, gevşek gevşek selam verip arka dörte geçti.

Servis yavaş yavaş doldu. Kızlar kaynaşmış. Fransızla ingiliz bir tanesi yardırıyor. Umarım bana laf dönmez diye bakmıyorum. Amk hocanın biri; “so where are you from” diye sordu ön koltuktan sarkıp. “Turkey” dedim tabii gözler bende. İngiliz atladı ben istanbula geldim vs hoca döndü önüne. İngilizcem kötü değildir ama hem karşıdaki ingiliz hem de tiktokta görüp “amk ne karılar var” dediğim bir şey olduğu için gerginim. Cevap mevap derken bu yan koltuğuma geldi konuşuyoruz. Baktım fransız kız da italyanla sohbette, “lan bu kadar amk” moduna girdim. Eşleştik gibi bir şey. Konuştukça açıldım ve rahatladım. “İspanyaya geldin mi”, “hangi bölüm” vs sorular.

Servisten indik. Kız yanımda duruyor. İçim kıpır kıpır amk çift gibi olduk. Sıcak samimi bir kız bir de. Sarışın kahkülü var kısa boylu. Yurdun lobide eşleşme yapıldı biz italyanla kalıyoruz. İngilizle “görüşürüz” falan derken odaya girdik. Bu da 190 herifin teki. Gevşek de bir tip. Çıkardı üstünü yatakta kızları stalkluyor. Ben de muhabbet kurmamak için fazla konuşmuyorum. Kızların odaya gidelime falan getirdi. Ben de ilk gün amk ne oluyor, harbi böyle mi diye düşünüyorum. Yavşak bana sen odadan gitsene kız gelecek dedi. Nasıl falan dedim sen gez yurdu diyor. Bakarız vs dedim. Eşyaları ayarladım uzandım. Akşam kapı çaldı fransız kız içeri girdi. Şortunu giymiş üzerinde göbeği açık. Bembeyaz vücut bembeyaz kıyafet. Selamlaştık falan. İtalyan bana baktı vs ben de gideyim diyip kapıya yöneldim. Fransız öyle garip garip güldü. Hem utangaç hem aramızda der gibi. Çıktım ben de yürüyorum koridorda. Ne zaman gelicem amk. Hayır oda gezilir akşam kontrol olur diye de korkuyorum. Gittim oturdum kantinde. Birkaç saat geçti. Hoca vs geldi ne yapıyorsun. Bizimki yalnız takılıyor falan diyor. He he dedim gitti. Bir daha görmesin diye kalktım odaya gidicem. Kaç saat geçmiş.

Kapıya geldim. Hem basarım diye korkuyorum hem merak ediyorum. Tıklattım girdim. Yorganı çekmiş telefona bakıyorlar. Kızın ağzı yüzü yamuk oda ekşi maya kokuyor. Çocuk bana “brooo” diye gevşekçe baktı. Yarrak beyin odaya mı gelmeyeyim amk. 12 saat. Kız bana “you should go to karen” dedi. Karen kim bilmiyorum. Anlamamış gibi yapınca ingiliz kız diyip güldü. Beni kovup sabaha kadar vuruşacaklar belli ki. Azmadım da değil. Hem kızın sesinden hem çıplak olduğunu bildiğim yorganın altından konuşmasından. Oda numarasını falan söyledi ben de çantamdan bir şey alıp gittim. En azından bahanem var. Kapıyı çaldım.

Deli gibi korkuyordum, durumu açıklayabilicek miydim?
Kekeleyerek
B: p,pp,patladı!
Diyerek bavulu işaret ettim.
En az benim kadar utanmış bir şekilde elimden donunu aldı ve.
G:Tamam çık şurdan. Hallederim ben,
Odadadan hemen çıkıp aşağıda kalan son bavulları alıp odama çıktım. Petek hala uyuyordu. Onu da alıp kendi yatağına yatırıp, alnına bir öpücük kondurdum. Bu kadar in çık yapmaya çok yorulmuştum. Kendi odama geçip kapıyı kitledikten sonra kendimle yalnız kalmıştım, hemen yatağa atladım. Tek düşünebildiğim gizemin çamaşırıydı. Tüm bu olanlardan sonra yatakta bunu düşünürken sertleşmiştim. Gözlerimi kapattım ve gizemi hayal etmeye başladım. Kalçalarını göğüslerini. Pislettiği kırmızı tangayı. Sonra gözümü açtım, gözüme ilk ilişen şey peteğin çantası oldu. Acaba onda da ablasınınki gibi malzemeler var mıydı?
Biraz karıştırdıktan sonra pis bir çamaşır ve destekli bir sütyen buldum. Meleğim bunları giymişti. Çamaşırını sikime sardım sütyenini de burnuma koyup asılmaya başladım. Düşündüğüm şey petek değildi. Gizemin harika fiziğiydi. En sonunda çokta vaktimin olmaması nedeniyle kendimi çok sıkmadan peteğin çamaşırlarına patladım.
Bunları saklamam gerekiyordu. Hiç bir şey olmamış gibi pislenen çamaşırı sakladım. Diğerini yerine kaldırdım ve odamdan çıkıp lavaboya gittim. Lavabo annemin odasının yanındaydı o yüzden biraz ses geçiriyordu. İçerden kıkırdamalar geliyordu. Tualetten çıktığımda Gökhan abiyi aşağı inerken gördüm. Annemin odasına göz ucuyla baktığımda annem yatağında geceliğiyle uzanıyordu. Çok aldırış etmeden ben de aşağı indim. Annemle Petek hariç herkes aşığıdaydı. Saat 2-3 gibiydi ben duşa girmek için müsade istedim ama teyzemle damla abla denize gitmek için ısrar etti. Ben de ısrarlarını kıramadım. Gökhan amca evde kalmak istedi. Ben gizem damla abla ve teyzem hazırlanıp denize gidicektik. Herkes sırasıyla giyindi ve yola çıktık. Yazlık denize yürüyüş mesafesindeydi. Yolda giderken herkesin enfes vicudunu harika sergileyen bikinilerine bakmadan da edemiyordum . En sonunda geldik. Ben alışık olduğum için direkt denize yöneldim ama teyzem çağırıp,
T:Biz alışık değiliz yavrum kremlenelim kurusun öyle gireriz.
B:Tamamdır madem.
Diyip şezlonguma uzandım. Teyzemle damla gizemden onları yağlamasını istedi ama gizem yan taraftaki grupla çoktan kaynaşmıştı bile. İkisi de yattığı yerden kalkmak istemedikleri için tek sürebilecek kişi ben kalmıştım.
T:Urasçım bizi yağlar mısın
U:Teyze biraz sorun olmaz mı?
T:Ne olucak be sen benim çocuğum sayılırsın. Al şu bronz yağını önce benim arkama sonra ablana hadi bakalım.
U:pekiii
Diyip yüz üstü yatan afet teyzemin arkasına geçiyorum ve sırtını yağlayıp ovalamaya başlıyorum. Tüm sırtını adım adım parmakladıktan sonra
T:yavrum kalçamla bacaklarımı da yap
Başımdan kaynar sular iniyor. Yavaş yavaş kalçasına yağ döküyorum ve avuçlayarak sürmeye başlıyorum. Teyzem art niyetimin hiç farkında değil ama aletin oracıkta taş gibi oluyor. Kalçasından bacaklarının arasına yağlar süzülüyor ben istediğim yerini elliyorum. Daha önce de onlara krem sürmüştüm ama bu kadar sexy olmamıştı. Sırada damla vardı.
D:Bikinimin iplerini çözsene
Diyip bikinisinin altını kalçasının arasına sıkıştırıyordu. Daha iyi yağlanabilsin diye. Bu iki taş gibi kadının arasında aletim mermere dönüşmüştü. Onlarla işimi hallettikten sonra denize girdiğimi söyledim ve gittim. Aletim biraz sakinleşti ve baya yüzdüm peşine onlarda katıldı ve akşam olmuştu. Artık yavaş yavaş eve dönüyorduk.
Eve vardığımızda bizi hazır bir yemek bekliyordu. Petek Gökhan abi ve annem beraber yemek yapmışlardı. Afiyetle yemeği yedik muhabbetimizi ettik ailecek vakit geçirdik. Çok keyifliydi. Vakit ilerledi herkesin uykusu gelmeye başladı. Bir bir herkes odasına çekildi. Benim çok uykum yoktu biraz pc de takılıp öyle uyurum diyordum. Gece saat birdi. Merdivenden ayak sesleri geldi. Biri bizim kata çıkıyordu. Allah allah bu kim olabilirdi ki? Kapıya yaklaşıp baktığımda merdivenlerin başında kırmızı geceliğiyle annemi gördüm, tam seslenicektim ki merdivenlerden biri çıkmaya başladı. Yukarı geldi. Annemin önünde durdu. Ellerini annemin kalçasına koyup bir şeyler söyledi. Annem çok mutlu ve sexy duruyordu. Gecelik büstiyer jartiyer tanga ne varsa giymişti. Adam her şeyiyle anneme hasta olmuştu. Ama bir saniye bu adam kimdi?? Merdivenlerin orda sevişiyorlardı. Kafamdan kaynar sular akıyordu, sabahki olayların etkisiyle fazlasıyla azgındım ama bu hoşuma gitmemeliydi sonuçta tanımadığım birisi annemle sevişiyordu. Sonra annem odasına doğru yöneldi, o yöneldiğinde adamla onları dikizlediğim aradan annem çıkmış oldu ve adamın yüzünü gördüm. Bu Gökhan amcaydı.
Annemle beraber annemin odasına girdiler, kapı aralıktı kesebiliyordum. Kapıya gidip izlemeye başladım. Annem başka bir erkeğin altına yatmak üzeriydi. Gökhan amcanın önünde diz çöktü ve bir tokat yedi. Çok zevk alıyordu. Gökhan amcanın altını yavaş yavaş ağzıyla açıp indirdi . Adamın aleti aşırı büyüktü. Annem direkt öpe öpe ağzına aldı. Bir müddet sakso çektikten sonra sıra annemdeydi. Yatağa sırt üstü uzandı ve bacaklarını Gökhan amcaya açtı. Gökhan amca gayet acımasızca bir tokat daha attı ve kulağına seslendi
“Artık benimsin”
Şoklar içinde izliyordum ama bir yandanda taş gibi olmuştum yine. Gökhan amca eğilip annemi çamaşırı üstünden yalamaya başladı. Dakikalarca yaladı ve ilk önce o şekilde boşalttı annemi. Artık sıra birleşmeye gelmişti. Annemi domalttı. Arkasına geçti. Annem bakışlarıyla yalvarıyordu. Bi anda kafasını yastığa bastırarak köklemeye başladı Gökhan amca, annemin sililişini izliyordum ve bu beni deli azdırmıştı. Gökhan amca da çok azmış olucak ki 15-20 dk aralıksız siktikten sonra annemin yüzüne boşaldı. Annemin yüzünde beyaz dölleri görünce önde bi dona kaldım. Sonra artık gökhan amcamın teyzemin yanınına gidiceğini düşünüp odama kaçtım. Aynen de öyle oldu. Annem banyoya geçti ve bir süre sonra odasına döndü. Peşine banyoya gittim. Kirlilerde çamaşırlarını buldum. Gökhan amcanın ıslattığı çamaşırlar. Hepsini koklaya koklaya içlerine boşaldım. Annem yüzünü sütyenine silmişti. Göğüslerine döl gittiğini görmedim ama sütyeni döl içindeydi. Olanların şoku ve mastürbasyonun verdiği yorgunlukla odama gidip uzandım ve uyuya kalmışım.

Hayatımın en güzel yazlarından birini yaşıyordum. Kuzenlerim teyzem, eşi, annem, en sevdiğim insanlar hep bir aradaydık çok mutluyduk.
Sabahları spor yapıyordum, sonra yazlığa gelip aile kahvaltısı, sonra hazırlanıp kuzenlerle denize. Damla abla genelde harika vücudunu güneşte yakıyor, Petek Gizem ve bende tüm günü denizde geçiriyorduk. Babamdan sonra bu ortam bana inanılmaz iyi geliyordu aşırı iyileşmiş hissediyordum. Büyükler kendi arasında mutlu, biz kuzenler kendi içimizde mutluyduk. Damla abla arada bizden sıkılıyordu ama o da beleşe yaz tatili yapabildiği için halinden çokça memnundu. Teyzemlerin durumu aşırı iyi değildi ortalama bi aile gibi takılıyorlardı ve yansıtıyorlardı ama gerçek görünenden kötüydü. Buna ramen Gökhan amca bana karşı eli çok boldu. Sürekli beni mutlu etmeye çalışıyordu. Sürekli yeni hediyelerle gelirdi yazlığa yemekleri o yapardı. Bu yaz ve önümüzdeki bir çok yaz böyle geldi geçti.
Artık babamın üstünden 3 yıl geçmişti. Okulum bitmiş sınava girmiştim. Haziranın yirmisinde annemle hazırlanıp bodruma gittik. Teyzemlerde bu yaz erkenden gelip tüm yazı bizimle geçiriceklerdi. Arada telefondan konuşsakta hiçbiriyle yüz yüze görüşememiştik önceki yazdan beri.
(Hikaye başlıyor)
Yazlıkta yine standart sıkıcı başlayan günlerden biriydi. O gün sabah koşusuna çıkmamıştım. Günün sıkıcı başlamasına nazaran içimdeki heyecan çok fazlaydı çünkü bu gün geliceklerini biliyordum. Hem çok özlemiştim. Hem de yazlık onlarla beraber katbekat daha eğelenceliydi. Yazlığın önünü gören bir cama geçtim ve heyecanla onları beklemeye başladım. En sonunda bir SUV araç kapının önüne yanaştı. Bunlar onlardı. Çok heyecanlı bir şekilde evin kapısına indim ve bahçeye çıktım. Arabadan ilk önce Gökhan amca indi. Sıkıca kucaklaştıktan sonra;
Ben: Amca hoş geldiniz çok özledim görüşemedik hiç yaz dışı ya
G: Evet işten fırsat bulup gelemedik kusura bakma Uras ama burdayız işte ya özlem gideririz akşam. Hadi kuzenlerine yardım et sen çok eşya var ben annene selam veriyim içeri geçip.
B: Tamamdır amca
Gökhan amca içeri geçerken arabanın ön kapısı açıldı. Bu teyzemdi görüşmeyeli kendine epey bakmıştı. Yaşı 47 olmasına ramen taş gibiydi. Büyük göğüsler kahverengi uzun saç 170 boy esmer teniyle ve büyük kalçalarıyla süzmeden geçememiştim.
Ben: Teyze hoş geldin sen de Gökhan amca içeri geçti annemin yanına sen de onların yanına geç çocuklarla ben hallederiz eşyaları.
Teyzem: Ay çok saol Urasçım Teşekkür ederim çok yorulduk valla.
Teyzemde gittikten sonra arka iki kapı açıldı ve hepsi baygın bir şekilde tek tek arabadan indi. Yola çıkıcakları için hepsi ister istemez inanılmaz sexy giyinmişlerdi. Sütyensiz bol t-shirtler, altlarına mini şortlar ve çıplak ayaklar. Üçü içinden tek açık renkli üst giyen damla içeri kaçmaya çalışıyordu.
D:Eşyalar orda getirirsiniz ben geçiyorum
.
*diyip kaçmaya çalıştı ama nafile. Muhtemelen beyaz t-shirt altında klima soğuğundan sertleşmiş meme uçlarının güneş ışığında ortaya çıkmasından korkuyordu*
*kolundan tutup*
B:Ablacım hiç bir yere kaçmıyorsun beraber taşıyacağız.
D: Uraz çok sıkıştım ablacım.
B:Tamam sorun yok ,
Diyip bagaja doğru koştum ama elini bırakmadığım için koca memeleri sallana sallana peşimden geldi. Bagajdan iki bavul indirip
B:Ne kadar hızlı çekersen o kadar hızlı tuvalete varırsın ablacım.
Diyerek güldüm. Offlayarak bavulları çeke çeke gitti. Arkasından mini şortunun bacaklarının arasına kaçtığı sallanan götüne bakarken.
Gizem: İzlicek misin yoksa eşyaları taşıyor muyuz?
Bu gizemdi. Bıkkın bir şekilde bana söyleniyordu.
B: Ne izlemesi be
Diyip ona döndüğümde bir tokatta ondan yemiştim, annesi, ablası, şimdi gizem. Giydiği dar cropta sütyen takmadığı için terden yapışan birer avuç memeleri. Bembeyaz teninde parlayan karnı. Sütun gibi bacakları. Harikaydı. Gizem benimle yaşıt olmasına karşıt hayatınızda görebileceğiniz en sexy kızlardan biriydi.
G:Uras indir şu bavulları hadi artık!!!
U: Üf tamam be sen de hoş geldin.
Diyip 2 bavul daha indirip ona verdim. O da giderken peşinden 2 bavulda indirip ben götürdüm. Sonra arabaya döndüğümde içimden,
B:Ulan bir kuzen eksik
Dedim.
Arka koltuğa baktığımda herkesin gitmesiyle koltuğa uzanıp yatmış bir melek duruyor. Ablaları gibi minicik bir şort, üstüne bol bir t-shirtle uyuyordu. Eğilip onu kucağıma aldım ve odama çıkartıp yatağa koyup aşağı geri indim.
Teyzem:Uras Petek nerde?
B:Odama yatırdım teyze siz yerleşirken uyanmasın diye.
T: Tamam yavrum.
Bavulları evin bahçesine kadar çekmiştik sadece,
T: Canım kızlara odalarına yerleşmekte yardım eder misin?
U:Önce bi herkes dinlensin ben herkese kahve yapıyım sonra taşıcam teyze
T:Tamam canım.
Ben kahveleri yaparken herkes alabildiği eşyalarını alıp odalarına çekildi.
Evin en üst katındaki odalardan birinde annem birinde ise ben kalıyordu. Ortadaki odayı Peteğe, alt kattaki üç odayı da Damla Gizem ve teyzemlere paylaştırmıştık.
Kahveler hazırdı, merdivenlerden seslenip;
U: KAHVELER HAZIIIIR!!!!
Bavulları tek tek taşımaya başlamıştım. O sırada bazıları inmişti bazıları hala odasındaydı. İlk Damla ablanın eşyalarını çıkartıp verdim. Sonra teyzeminkileri. Damla odasında yatıyor teyzem kahve içmeye inmişti. Gökhan Amca hakkında çok fikrim yoktu. Sıra gizeme gelmişti bavullarını aldım ve odasına doğru yola koyuldum. Çok ağırlardı ve küçücük oldukları için ağzına kadar doldurmuştu. Odasına geldiğimde elimden yere attım ve birisi patlayıp etrafa saçıldı. Her yer iç çamaşırı olmuştu. Gayri ihtiyari eğilip bir tanesini aldım. Görüntü muazzamdı. Muhtemelen yola çıkmadan önce yıkayamadı ama yanına da almak istediği için bavuluna koymuştu. Elimdeki iç kilodu pisti ve bu beni çok azdırmıştı. Tam koklar gibi olucakken arkamdan bir ses;
G: Napıyorsun sen burda!!!!
(Devam edicek)

Kumsal bölüm-1
Günün önemine göre çok güneşli ışıl ışıl bir gündü, akşamdan penceremi açık bıraktığım için gelen hafif esintiyle hareket eden güneşlik gözlerime “Hadi uyan, Kalk artık” diyordu. Saat daha 07.00 dı alarmım bile çalmamıştı. Bir yandan kulağıma bir ağlama sesi geliyor bir yandan gece gördüğüm rüyanın gerçekliğini sorguluyordum. Aptal gibiydim. Uykusuz, sersem, ve susuz. Kesinlikle susuz. Hafif hafif ayılmanın da verdiği aydınlanmayla ilk fark ettiğim şey boğazlarımın kuruluğu ve dışardan gelen kadın ağlamasının gerçek olduğuydu. Bi an bu gerçekliği fark edince kendi içimde “l-lla-lllan!!” Oldum. Bu ses nerden geliyordu.
Şokun etkisiyle ayıldım ve ne olduğunu anlamak için ayağa fırladım. Odamdan çıkarken hızlı kalkmanın vermiş olduğu etkiyle gözlerim karardı, o karartıda tek gördüğüm yarı çıplak bir kadının bir elinde sigara bir elinde kağıt parçasıyla koltukta buhran içinde ağlıyor olduğuydu. Ama dur bir dakika, bu kadın benim annemdi!!!
Bunun şokuyla anneme doğru yönelip, “ne oldu neler oluyor niye bu haldesin” gibi sonu gelmeyen sorular soruyordum. Annemse üstündeki bol t-shirt ve altındaki çamaşırıyla oğlunun onu o halde görmesinden de ötürü ekstra üzgün bir halde gözlerime baktı ve
Annem: Baban,
Derin bir nefes alıp
Annem: baban bizi terk ettmiş oğlum.
Diyerek elindeki notu bana uzattı. Şoklar içerisindeydim. Nottu annemin elinden aldım. Notta yazan iki şey vardı.
1- Aç kalmıcaksınız
2-Çok sıkıldım gidiyorum.
Anlamıyordum çok saçmaydı, 15 yaşında biri için bunları yaşamak çok ağır geliyordu.
Olayın üstünden aylar geçti artık bir düzenimiz vardı. Zamanla belli şeyleri atlatmış gibiydik. Bu olayın üstünden sonra gelecek ilk yaz tatilinin tamamını bodrumdaki yazlıkta geçirme kararı aldık. Onu hatırlatan anılardan uzaklaşıyorduk. Her şeyimizi toplayıp yazlığa gittik. Yazlık 3 katlı giriş hariç her katta 3 oda bir tuvalet olucak şekildeydi. Benim odam aslında ikinci katta olmasına ramen tüm odalardaki yataklarda o günkü keyfime göre yatıyordum. Aslında bakarsan yalnız kalmak için annem nerdeyse evin tam pareleline gitmeye çalışıyordum.
Bir sabah her zamanki gibi alarma uyandım ve sabah koşusu için hazırlanmaya başladım. O gece en üst katta kalmıştım. Kalktım, banyoya gittim ama içerde annem vardı. En yakın odadaki yatağa attım kendimi beklemek için. En fazla ne kadar sürebilirdi ki? Uyku sersemi dolandım battaniyeye bekliyorum çıksın diye. En sonunda tuvaletin kapısı açıldı ve ayak sesleri benim olduğum odaya geldi. Kapıyı kapattı ve haşur huşur bir şeyler yapmaya başladı. O an beni fark etmediğini anladım ve korkutma niyetiyle bir anda sarıldığım battaniyeden çıkıp “bö!” diye bağırdım. Ama , ama bir saniye. Bu kadın annem değildi. Bu dik büyük göğüsler kumral saç ve buğday ten, hafif kısık bakışla, sütun gibi bacaklar. Bu büyük kuzenim Damlaydı. Karşımda çırılçıplak bir şekilde donakalmıştı. Ağzı açık ben ona o bana bakıyordu.
D: Napıyosun senn burdaa!!!!
Ben: Asıl sen napıyosun burdaa!!
D:Dün gece geldik sen uyuyordun dışarı çıkıcam diye duşa girmiştim, Uras ayakta hala niye dikiliyorsun çıksana şu odadan!!!
Odadan koşup çıktım. Herkes gürültüden dolayı koridorlara doluşmuştu. Teyzemler gelmişti. Teyzem, eşi ve üç kızı. Benim karşımdakiyse benden 5 yaş büyük olan ve dibimin düştüğü Damla ablaydı. Olay aile içinde bir şekilde tatlıya bağlandı sorun olmadı. Yazın kalanını bizle geçirmek için gelmişlerdi.