Kategori arşivi: Yetişkin Hikayeleri

Arkadaşlarım ve Annem Part 1

Benim adım Atakan 19 yaşındayım, yaşıtlarıma göre çelimsiz ve güçsüz bir genç olduğumu kabul ediyorum. Bir gün arkadaşlarımla otururken onlara evimizde kapalı havuz olduğunu söyleyip onları eve davet ettim. Arkadaşlarım pek benimle ilgilenmezler hatta bana zorbalık dahi yaparlardı. Onlar ile daha iyi bir arkadaşlık kurmak istiyordum bu yüzden havuzu söyleyip onların dikkatini çekmek istedim. Okul bitince eve geldik hemen havuzu görmek istediler annem bukette havuzda yüzüyordu 38 yaşında olan annem buket sarışın, dudakları dolgulu 90 60 90 vucuda sahip bir kadındı. Biz havuza doğru yaklaşırken o suyun içinde yüzmeye devam ediyordu.

Arkadaşlarım tolga ve yavuz annemi gördüklerinde birbirlerini dürtmüşlerdi annem suyun içindeydi. Yalnız onları heyecanlandıran suyun altındakilerdi.

Tolga: merhabalar buket abla ben tolga nasılsınız?
Annem Buket: iyi canım sen nasılsın dedi.
Tolga: Bende iyiyim teşekkür ederim dedi.

Aynı şekilde yavuz ilede selamlaştılar

Ben hemen araya girdim hadi biz yukarı çıkıp yemek yiyelim sonra gelelim annemde o sıra havuzdan çıkar biz bize olururuz dedim.

Annem Buket: oğlum dur ben çıkıp size bişeyler hazırlayım dedi.
Yavuz: Çok iyi olur buket abla karnımız cidden bir kurt gibi aç dedi. Ve Tolgaya bakıp hafif gülümsedi.
Tolga: evet karnımız çok aç dedi.

Annem yavaş yavaş sudan çıkmak için merdivenlere doğru yöneldi. Arkası bize dönüktü yavaş yavaş suda çıkarken dolgun kalçaları ve siyah bikinisi ortaya çıkmaya başlamıştı.

Tolga yavuza dönüp off olum şunun kalçalara bak dedi.

Bunu duyunca yüzüm kızardı. Çok utandım ve korktuğum için duymazdan geldim.

Annem sudan çıkarken yavuz sikini okşayarak tolgaya aynen baya iyi şuna bir kere dokunsam, yastık yapıp uyusam dedi.

Annem sudan çıkmıştı yukarı çıktık annem üstüne değiştirip yanımıza geldi üzerinde pembe nike tayt vardı Kalçalarını daha sıkı gösteriyordu ,ayaklarında pempe tüylü terlik vardı ayakları 36 numara ve çok bakımlıydı kırmızı ojeleri göze çarpıyordu. Üstünede ise normal beyaz tişört giymişti.

Mutfaga yanımıza gelince tolga yavuzu masanın altından dürttü birbirlerine bakıp gülümsediler. Çoçuklar size patetes kızartması yapayım beraber yiyin dedi annem arkadaşlarımda kabul ettiler yemeği yerken Tolga anneme çok güzel olmuş daha önce böyle bir kızartma yemedik elleriniz ayaklarınız çok lezzetlişmiş dedi annem bi anda şaşırıp ayaklarım mı dedi tolga aa pardon bir an kafam karıştı elleriniz diyecektim dedi ve yavuza bakıp gülümsedi. Yavuz da evet çok lezzetli gözüküyor diyip annemin ayagına bakıp gülümsedi annem sizi şaşkın şeyler gözüküyorda ne demek yiyiyorsun ya işte dedi ve kahka attılar annem durumun farkında değildi ama arkadaşlarım resmen annemle konuşurken 31 çekmek için malzeme topluyorlardı.

Tolga bile bile annemin ayağına ketçaplı çatal düşürdü. Ketçap annemin ayağına bulaştı. Tolga hemen eğildi. Hızlıca Annemin terliğini çıkardı. Ve annemin ayağından ketçabı silme bahanesi ile ayağını iki elinin arasına aldı ve yavuza bez ver dedi.

Annem buket: dur tolga ben sileyim dedi.
Tolga: yok olur mu ben düşürdüm ben sileceğim buket abla dedi.
Annem buket : O zaman şurdan ıslak mendili ver yavuz dedi.

Yavuz tolgaya ıslak mendili verdi tolga annemin ayağını yavaş yavaş ıslak mendil ile siliyordu bu sırada annemin ayaklarını silmiyor resmen okşuyordu, ayağının altını yavaş yavaş silmeye başlayınca annem ayy huylandım diyip güldü tolga bu daha hiç bişey ben seni daha çok huylandırcam dedi kısık bir sesle annem duymadı ve anlamadım tolga dedi. Tolga ayaklarınız buket abla çok bakımlı ve yumuşak dedi. Annem teşekkürederim dedi ve yemek yemeye devam ettik

Yavuz hiç bişey yapamadığı için yanımda kıpkırmızı duruyordu siki dimdik olmuştu. Tam o sırada bir kaza sesi geldi annem pencere yakın olduğu için ilk pencereye o gitti onun peşinden yavuz yavuzun peşinden tolga sonrada ben pencere yaslandık annem yavuzun hemen önündeydi yavuz kaza nerde olmuş buket abla diye anneme soruyor sanki görmemiş gibi davranıyordu yavuza baktığımda resmen anneme sürtünüyordu. Annem bakın şu büfenin orda derken hafif nefes alışı hızlanmıştı sonra tolga hani nerde diyip bu sefer o geçti annemin arkasına oda biraz anneme gel git yaptıktan sonra annem bir anda bitirdiyseniz tabakları yıkayım dedi. Annemin taytından amının hafif kabardığın ve ıslandığı gözüküyordu. Annem aniden hadi oturup siz yemeğinizi yiyin diyipp odasına gitti.

Tolga: yavuz olum ne karıydı öyle kalçaları yumuşaktı sikim iki yanağı arasında kayıp oldu resmen az kalsın ayakta boşalcaktım
Yavuz: Bence şuan odasına gitti ve kendisini parmaklıyor onunda hoşuna gitti dedi.

İkisi beraber yatak odasına doğru gittiler ama tahmin ettikleri gibi değildi. Annem havuzun verdiği yorgunluk ile uyumuştu. Geceliğinden kalçaları gözüküyordu anneme bakarak yavuz ile tolga 31 çekmeye başladılar bende yine korktuğum için bişey diyemiyordum tam resim çekeceklerdi ki

Zil çaldı gidip kapıyı açtım gelen babamdı tolga ve yavuz ile babamı tanıştırdım tutukları takımları sordu biraz sohbet ettiler sonra üçümüz havuza girdik bana çok iyi davranıyorlardı atakan yarın da gelelim beraber yüzeriz dediler bende hiç arkadaşım olmadığı için kabul ettim.

Kira-5

Saçlarımı kavrayıp beni sabitledi ve ileri geri yapmaya başladı. Ben masumca gözlerinin içine bakarken ağzımı sikiyordu ve giderek daha fazlasını sokmaya çalışıyordu. Sikini her ileri ittiğinde boğuk ama yavaşça inliyor olmam onu daha da azdırıyor ve daha hızlı ve sert sikiyordu ağzımı. Boğazıma değen siki gözlerimi yaşartmıştı. Ve boşalacağını anladığında durdu. Ve beni kaldırıp tekrar yatağa itti ve üzerime eğilip dudaklarımı öpmeye başladı. Biraz önce sakso çektiğim dudakları öpmesi beni etkilemişti ve çok hoşuma gitmişti çünkü kocam bunu asla yapmazdı . Dudaklarımdan ayrılıp vücudumu baştan aşağı öpmeye başladı. Memelerimi emerken ise elini amcığıma attı ve biraz okşamadan sonra önce bir sonra iki parmağını amcığıma soktu ve parmakları ile sikmeye başladı. Sulanan amcığımdan sesler geldikçe ve o hızlandıkça nefes alış verişlerim hızlanmış ve inlemeye başlamıştım. İnlemelerim yükseliyor ve sadece bununla kalmıyordu:

B: ımhhhh .. evettt..mhhh… devam ett.. harikasınnn

Ve bir anda bebeğimin ağlama sesi tüm odağımı bozmuştu… Ve susacak gibi de durmuyordu belli ki ya altını ıslatmış ya da karnı açılmıştı.Karmakarışık duygular içindeydim evli ve çocuklu bir kadındım ve yabancı biri beni elleriyle inletiyordu hem de uykudan uyanmış bebeğimin yanında.Ama bu bana hem utanç hem de büyük bir zevk veriyordu. Soner parmaklarımı amcığımdan çıkardı ve” bir bak çocuğuna” dedi. Altına baktığımda kuruydu ve acıkmış olduğunu anlayıp beşiğinden alıp emzirmeye başladım. Soner ise sikini okşayarak beni izliyordu. Bir süre sonra ” beşiğe geri bırak ” dedi ve ben bebeğimi geri koyduktan sonra ve yavaşça yanıma yaklaşıp bir anda meme ucuma yapıştı dudaklarıyla.. aman Allah’ım, koca adam şimdi sütümü emiyordu iştahla.. gözlerimi kapatıp inliyordum derin derin. “İmhhh , S-sonerr” . Arada emmeyi bırakıp pembe uçlarımı ısırıyor ve tekrar dudaklarıyla ezerek emiyordu meme uçlarımı. Memelerimi sıkıştırıp çıkan sütü parmağıyla aldı ve bana kendi sütümü de tattırmayı ihmal etmemişti. Sonra ben sırt üstü yatarken beni dizlerinin arasına alıp üzerime çıktı, şimdi sert siki burnumun dibindeydi. Sikini tutup dudaklarıma, yanaklarıma yüzüme sürüyordu. Biraz sikiyle oynayınca ucundan çıkan suyu ise dudaklarıma yediriyordu. “Dilini çıkar ” deyince çıkardım ve sikini dilime sürtüp vurdu.Sonra ” aç ağzını” deyip ağzıma soktu ve tekrar ağzımı sikmeye başladı. Ne derse yapıyordum .Siki demir gibi olmuş ve kalp gibi atıyordu. Bu sefer biraz da sikini yumuşak memelerimde gezdirdi ve iki elimle memelerimi tutmamı söyleyince dediğini yaptım ve şimdi memelerimi sikiyordu. Aldığı zevk gözlerinden okunuyordu. Arada “ohhh yumuşacık harika memelerin var yavrumm” gibi şeyler söyleyerek beni hem şımartıyor hem azdırıyordu. Doğruldu ve biraz aşağı kaydı. Karnımı öperek aşağı iniyordu. Ve artık dudakları kasıklarımdaydı . Heyadandan kalbim yerinden fırlayacakmış gibiydi. Dudakları bacaklarımın iç tarafında gezerken ben zevk ve heyancandan kaskatı kesilmiştim . Ve en nihayet dudağı amcığımla buluştu. Mükemmel bir zevkti bu, hiç yaşamamıştım bunu çünkü çok merak etsemde 6 ayda bir gelen kocam bunu bana çok görüp isteğimi geri çevirmişti her seferinde. Amcığımı öpüyor, diliyle aşağı yukarı yalıyor ve klitorisimi emiyordu. Zevkten kıvranıyor ve kendi memelerimi sıkıyordum. Dilini amcığıma soktuğunda ise zevkten gözlerim karardı ve yüksek sesle inliyordum artık. Soner bir an duraksayıp şunları söyledi;

S: Harikasın Eda, harika amcığın var. Memelerin de harika.. her yerin…O salak kocanda hiç akıl yok. Bırakılıp gidilir mi böyle vücut?

Bu övgüleri çok mutlu etmişti beni ve bir yandan da kocam olacak aptalın değer bilmezliğini hatırlatmıştı. Cevap verdim:

B: boşver o aptalı, vücudumun her zerresi senin şu an.

S: Evet benim , benimsin artık.. Harika bedenin sadece benim güzel karıcığım..!

Karıcığım… Ahh..Bana güzel karıcığım demesi çok güzel hissettirmişti bana. Kaldığı yerden amcığımı yalıyordu ama bu sefer aynı anda parmaklıyordu ve ben kontrolden çıkmıştım.Yüksek sesle inliyor ve ellerimde yatağı çekiştiriyordum. Sikilmek istiyordum artık. Bana karıcığım diyen ev sahibimin sikini içimde istiyordum:.

B: İmhhh, Sonerr… Yeter artık…imhhh.Seni istiyorum..sik beniii. Ko.. kocacımmm

Ona kocacım der demez gözlerini bir anda bana dikti ve azgın bir surat ifadesiyle bana bakıp doğruldu , bacaklarımı ayırdı ve arasına geçip alev gibi sikini amcığıma sürtüyordu. Ben ise zevk ve heyancandan boncuk boncuk terlemiş, yeni kocamın içime girmesini bekliyordum.

[ 100 uptove gelirse devamı gelecek]

Kira-4

Ağzımdan çıkan bu sözden sonra heyecandan tir tir titriyordum. Kalbim yerinden fırlayacakmış gibi atıyordu. Karşımdaki adam ise benden çok farklı sayılmazdı. Sonra kendine gelip sandalyeden yavaşça ayağa kalktı. Çıkıp gitmesinden ve böylece rezil olmaktan çok korkuyordum.Neyse ki öyle olmadı, ağır adımlarla yemek masasının etrafından dolaşıp arkama geçti. Ben ise hiç kımıldamadan ürkekçe yerimde oturuyordum. Ellerini yukardan omuzlarıma koydu ve yavaşça kulağıma eğilip heyecanlı ve azmış bir ses tonuyla:

S: Demek öyle…

Yavaşça bana doğru eğildi ve şimdi boynumdaki saçlarımı kokluyordu ve sıcak nefesini tenimde hissediyordum. Omuzlarımki elleri hareketlenmeye başlamış ve yavaşça kollarıma kaymıştı. Parmak uçları ise hafifçe memelerime temas ediyordu. Sonra sağ eli yukarı gidip saçlarımı düzelterek boynumu açık hale getirmiş, ve daha sonrasında boynumu öpmeye başlamıştı. Daha şimdiden heyecanla karışık zevk alıyordum. Yabancı bir erkeğin nefesini, dudaklarını boynumda hissetmek… Şimdi de eli yavaşça memelerime inmiş, cropumun üzerinden okşuyordu nazikçe. Sessizliği bozdu ve tekrar kulağıma fısıldadı:

S: Çok şey yaparım ama ben senin gibi bir güzelliğe

B: İs..İstediğini yapabilirsin bana..

Bunu duyunca memnuniyet dolu yüz ifadesi ile sırıttı ve cropumdaki elleri nazikliği bırakıp sertleşmeye başladı. Sertçe göğüslerimi okşarken boynumdaki dudakları hızlanmış, hatta boynumu emmeye başlamıştı. Elini cropumun altından memelerime sokup okşamaya başladığında hafif hafif inliyordum artık. Ben hala oturur vaziyetteyken iki eliyle memelerimi okşuyor, uçlarını baş ve işaret parmağını kullarak sıkıştırıyor ve beni delirtiyordu böylece. Sonra çenemden yüzümü kendine döndürerek dudaklarıma yapıştı bir anda. Ev sahibim dudaklarımı sömürüyordu şimdi. İlk başta çok hevesli görünmemek ve zorunda kalmış havası veriyordum ama artık ben de kendimi salmış, Sonerin dudaklarına karşılık veriyordum. Öpüşerek beni ayağa kaldırdı ve hemen yanımızdaki duvara yaslayarak dilimi yalamaya başladı. Sağ eli ile cropumu sıyırmış ve bembeyaz memelerimi özgürlüğe kavuşturup daha rahat okşuyordu şimdi. Sol eliyle belimi tutup vücuduna yapıştırıyor, kalkmış siki göbeğime temas ediyordu.Arada boynumu da öpüp emiyor , yalıyor ve vücuduyla duvar arasında eziyordu resmen beni.

Bir süre bunu yaptıktan sonra yatak odasını sordu ve elimle işaret eder etmez beni kucaklayıp öpe öpe yatak odasına götürdü. Beni yatağa itip pantolonunu ve gömleğini bir çırpıda çıkarıp boxerla kaldı ve üzerime doğru uzandı. Tekrardan dudaklarını öpüyordu ve ne öpüşme. Dillerimiz birbiriyle dans ediyordu ve ben gram sıkılmadan ev sahibime karşılık veriyordum. Cropumu çıkardı ve çıplak kalan memelerimi sol eliyle okşarken sağ elini amcığıma attığında kalp krizi geçiyorum sandım. Taytımın üzerinden okşuyor olmasına rağmen aşırı hoşuma gidiyordu. Bacaklarımı kaldırarak taytımı bacaklarımdan sıyırdı ve şimdi sadece dantelli kilodum vardı. Kilodumun üzerinden amcığımı okşarken elini içine soktuğunda çıplak elinin amcığıma temas etmesi benden derin bir “imhhh” sesi çıkarmıştı. Kilodumu da aşağı sıyırdığında ev sahibim Soner’in önünde çırılçıplaktım şimdi. Hafifçe doğrulup bedenimi baştan aşağı süzdü ve tekrak elini amcığıma attı ve bu sefer dudaklarını memelerimle buluşturdu. Bir yandan memelerimi ses çıkartarak öpüp yalıyor, boşta olan mememi sımsıkı sıkarak okşuyor ve diğer eliyle de daireler çizerek amcığımı okşuyorudu. Sulanmaya başlamıştım , kocamdan başka kimseye nasip olmamış bedenimi ev sahibim yiyip bitiriyordu ve kocamı aldatıyor olmak ayrı bir zevk ve heyecan veriyordu bana. Parmağını amcığıma soktuğunda zevkten gözlerimi kapatmış derin ama sessiz bir şekilde inliyordum: ” mhhhh”
Üzerimden kalkıp ayakta dikildiğinde ne istediğini anlamıştım. Ben de yataktan inip Soner’in önünde diz çöktüm ve yavaşça boxerinı aşağı indirdim. Siki aşırı büyük değildi ama düzgündü, damarları belli oluyordu ve ıslanmıştı. Uzun zamandır sevişmemenin ve kaba ifadeyle siksiz kalmanın verdiğini açlıkla sikini tutup kokusunu içime çekiyordum gözlerim kapalı bir şekilde. Erkeklik kokusu… gözlerimi açıp kafamı yukarı kaldırarak masum ve ürkek gözlerle Sonere baktım ve elimle biraz ileri geri yaptıktan sonra dudaklarımı sikiyle buluşturdum. Yavaş yavaş, zevk ala ala aşkla öpüyordum sikinin etli başını.. Sonra da her noktasını. Dudaklarımı aralayıp başını ağzıma aldığımda Sonerin a zevk iniltisi içimi kıpır kıpır etmişti.Bebek gibi emiyordum ve giderek daha fazlasını ağzıma alıyordum. Arada dilimi çıkarıp baştan sona yalıyor sonra tekrar ağzıma alıp sakso çekiyordum. Soner azgınlıkla ellerini saçlarıma atıp toplamış, ve şunu demişti:

S: Önce bu güzel dudaklarını ve ağzını sikeceğim yavrum!

Uslu bir kız çocuğu gibi gözlerine bakıp cevap verdim:

B: Sen nasıl istersenn…

Tırcının Karısı (6)

Hepsini soktuktan sonra yavaşça git gel yapmaya başladı. Git gide hızlanıyordu. Kocam beni sayısını bilmediğim kadar çok sikmişti ve hiç bir sikmesinden zevk almamıştım. Ama şimdi inanılmaz derecede zevk alıyordum. Orgazm üstüne orgazm oluyordum.

Haydar öyle bir hızlanmıştı ki çarpma sesleri yükseliyor ve amımdan çıkan vıcık vıcık seslere karışıyordu. Harika sikiyordu beni, işte sikiş buydu, internette gördüğüm, hikayelerde okuduğum sikişler gibiydi…
İlk defa sikilerek mutlu oluyordum, ellerimi beline sardım ve dudaklarına yapıştım. Kendimden geçmiştim, kendimi kontrol edemiyordum, ama kendimi de bırakmıştım. Ne kocam ne de başka bir şey umurumdaydı, sadece bu anın zevkini çıkarmak istiyordum.

Bundan daha güzel ne olabilirdi derken üzerimden kalktı ve beni domalttı. Arkadan yarağını amıma geçirdi ve sikmeye devam etti. Götümün büyük olması hoşuna gidiyordu, hem amımı sikiyordu hem de götümün yanaklarını okşuyor, bazen de şaplak atıyordu. Bundan da acaip bir şekilde zevk alıyordum.

Beni halen deli gibi sikiyordu ki birden durup kasılmaya başladı. Bir anda amımın derinliklerinde döllerinin tazyiğini hissettim. Kollarımda derman kalmadığı için yüz üstü uzandım, o da üstüme uzandı. Biraz içimde bekledikten sonra yarağını çıkardı ve o da yanıma sırt üstü uzandı…
Kendime gelince ben de sırt üstü uzandım.

“Semra, amın çok güzel, gerçekten müthiş güzel amın var!” dedi.

“Teşekkür ederim, senin de yarağın çok güzel, inanılmaz zevk verdi bana!” dedim. O da,

“Kocanın olmadığı zamanlar senindir!” dedi.

“Peki ya karın?” dedim,

“Onu düşünme sen, ben ikinize de yeterim ve biliyorsun bir telefon açman yeterli, hemen yanındayım!” dedi. Ben sevinçle üstüne çıktım ve dudaklarından öptüm,

“Sen artık benim sikicimsin. Seksten zevk almaya beni sen alıştırdın, artık sensiz duramam!” dedim. Bu dediğime çok sevindi.
Biraz dinlenip kalktık, duşumuzu aldık. Yatak odasına geçip giyinmeye basladı. Ama giyinirken eğildim ve yarağının kafasına bir öpücük kondurdum. Haydar,

“İstersen bir posta daha sikebilirim seni?” dedi. Ben de,

“İsterim aslında, ama geç oldu, çocuklar sabah erken uyanıyor ve ben kahvaltılarını hazırlamam lazım!” dedim.

“Tamam güzelim!” deyip bana sarıldı, dudaklarımdan öptü ve gitti. Ben de yatağıma uzanıp, sikişmekten aldığım zevkin mutluluğuyla deliksiz bir uyku çektim…
Sabah çocuklar beni uyandırdı. Hemen kalktım çocuklara kahvaltı hazırladım ve oturup dün geceyi düşünmeye başladım. O sırada telefon çaldı, arayan Şehriban idi.

“Efendim?” dediğimde,

“Semra iyi misin, merak ettim sadece?” diye sordu.

“Evet, gayet iyiyim, teşekkür ederim!” dedim.

“Ne zaman istersen ararsın, tamam mı?” dedi.

“Tamam ararım ve sanırım her gün arayacak gibiyim!” dedim ve karşılıklı kahkaha attık.

Tırcının Karısı (5)

Şehriban açtı telefonu ve

“Hayrola Semra?” dedi. Ben de,

“Sen ara demiştin ya…” dedim.

“Tamam, Haydar’ı gönderiyorum!” dedi ve kapattı.

Fazla uzakta değildi oturdukları ev. Haydar 5 dakikada kapımdaydı. Zaten aralık tuttuğum kapıda bekliyordum, geldiğini görünce açıp hemen içeri aldım. Çocuklar uyanmasın diye ‘Sus!’ işareti yapıp sessizce yatak odama götürüp kapıyı kapattım.
Haydar bana hemen sarılıp öpmeye başladı. Bende de artık ok yaydan çıkmıştı, bu işin artık dönüşü yoktu. Öpmesine karşılık veriyordum. Beni hem öpüyor hem de soyunuyordu.

Benim zaten sadece geceliğim vardı üstümde. Geceliğimi çıkarıp yatağa yatırdı. Dudaklarımdan başladı öpmeye, boynuma, memelerime, göbeğime ve amıma kadar geldi. Amımı yalamaya başladığında amımın suları çeşme olmuş akıyordu.

İlk defa amım yalanıyordu. Çocuklar duymasın diye inleyemiyordum, fakat bu ne biçim bir duyguydu, çok farklıydı, kocamla sikiştiğim gibi değildi, çok daha güzeldi. Dilini amımda öyle güzel gezdiriyordu ki, hele dilini amıma sokup çıkarması beni delirtiyordu, adeta beni diliyle sikiyordu…
Uzunca bir süre amımı yaladıktan ve beni orgazm ettikten sonra kendisi de üzerindeki son parça giysi olan boxeri çıkardı. Gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Kocamın sikine bamya kadar derken çok haklıymış. 69 olduk.

O benim amımı yalarken, ben de onun yarağını somuruyordum. Kocam sikini hiç ağzıma vermezdi, internetten gördüğüm kadarıyla yalıyordum Haydar’ın yarağını. Çok sert ve etli bir yaraktı. Ben heyecandan ve zevkten öyle bir yalayıp somuruyordum ki, Haydar,

“Yavaş Semra, yarağımı koparacaksın!” deyip üstümden kalktı.
Beni sırt üstü yatırıp sikme pozisyonuna geçti. Bacaklarımı omuzlarına aldı ve yarağının kafasını amımın yarığına birkaç kez sürttü ve yavaşca sokmaya başladı. Yarağı hem kalındı hem de çok sertti. Amımı dolduruyordu.

Tırcının Karısı (4)

Bu arada vakit bir hayli geç olmuştu. Müsaade istediler. Kalkarken Şehriban, gülümseyerek,

“Ne zaman istersen ara!” dedi.

“Ne için?” diye sordum, gözüyle kocasını işaret edip,

“Sen biliyorsun!” dedi ve gittiler.
Gittiler ama benim her yerim titriyordu. Yapsam mı, yapmasam mı diye düşünüyordum. Şeytan aklıma giriyordu, yap diye. Ben her ihtimale karşı banyoya girdim, amımın kıllarını kestim, duşumu aldım, kurulandım ve geceliğimi giydim. Geceleri zaten külot giymezdim.

Telefonu elime aldım. Arasam mı acaba diye çekiniyordum. Heyecandan zangır zangır titriyordum. Amım çağır Haydar’ı gelsin diyordu, ama beynim boş ver kalsın diyordu. Ne yapacağımı bilmiyordum. Bir anda amımın sesini dinledim ve aradım…
Şehriban açtı telefonu ve

“Hayrola Semra?” dedi. Ben de,

“Sen ara demiştin ya…” dedim.

Tırcının Karısı (3)

Sanki porno izler gibi o anlar tekrar tekrar gözümün önüne geliyor, bir zevk dalgası vücudumu kaplıyor, amımla oynuyordum. Orgazm ola ola sabahı zor ettim, ama kafamda halen Haydar vardı…
Aradan üç gün geçti, kocamın tekrar sefere gitmesi gerekiyordu. Kocam beni iki gece sikmiş, öyle gitmişti. Gitmişti, ama benim kafamda kocam değil de Haydar vardı, içim içimi yemeye başladı. Anca iki gün sabredebildim, kendime hakim olamadım ve Şehriban’ı aradım,

“Gelin akşam oturalım!” diye. Şehriban,

“Olur gelelim!” dedi ve akşamı beklemeye başladım.
Hava karardığında baktım geliyorlar. Yine bahçede oturduk, havadan sudan sohbete başladık. Ben çay demlemiştim, çayı getirmek için mutfağa gittiğimde bir baktım ki Haydar peşimden gelmiş.

Ben bardakları hazırlarken yine arkama geçip sarıldı. Boynumu öpüyor, yine göğüslerimi ve amımı avuçluyordu. Ben bu sefer tepki yerine,

“Ya karın görürse ne yapacağız?” dedim. Haydar da,

“Karımı merak etme, o bana izin verdi!” dedi.

“Nee? Siz beni mi konuşuyorsunuz?” dedim. “Evet!” dedi.
Bu durum beni hem kızdırmış, hem de sevindirmişti, ama bozuntuya vermedim. Amım yine sulanmaya başlamıştı. Elinden kurtulup döndüm ve

“Hadi çayı bahçeye çıkaralım, bana yardım et!” dedim.

“Tamam, ama seni öpmeden olmaz!” deyip dudaklarıma yumuldu. O nasıl öpmeydi öyle, nerdeyse orgazm olacaktım. Dudaklarımı zorla kurtarıp, nefes nefese,

“Hadi gidelim!” dedim. Bahçeye çıktık ve çayımızı içmeye başladık. Şehriban bana bakıp gülümsüyordu. Ben ise bir şey yokmuş gibi çayımı içiyordum, fakat amımdan akan sular külotumu ıslatıyordu…
Fazla geç olmadan ben odalarında bilgisayarla oyun oynayan çocukları yatırdım ve tekrar bahçeye çıkıp misafirlerle oturdum, sohbete devam ettik. Ama sadece havadan sudan sohbet ediyorduk, çünkü dışarıda bu tür seyler konuşulmazdı, komşular duyar diye çekinirdik.

Tırcının Karısı (2)

Tam odadan çıkmak üzereydik ki, Haydar birden bana arkadan sarıldı. Bir eliyle göğüslerimi avuçlarken, diğer elini eşofmanımın üstünden amıma attı ve avuçladı.

“Ayy ne yapıyorsun Haydar?” dedim. Haydar ise enseme nefesini vererek,

“Seni çok istiyorum Semra! Size gelişimin sebebi sensin! Hem sen kocanın bamya gibi sikinden daha büyük bir yarak yemeyi hak ediyorsun!” dedi, amımı ve göğüslerimi avuçlamaya devam ederken. Demek ki az önce pis pis gülme sebebi kocamın sikinin küçük olmasıymış.
İnternette büyük yaraklar görmüştüm, ama onların gerçek olduğuna inanmamıştım, sahtedir, kamera hilesidir, montajdır falan demiştim. Gerçek hayatta tüm erkeklerin siki kocamınki gibidir diye düşünmüştüm.

Şimdi Haydar kendi sikinin kocamınkinden büyük olduğunu ima ediyordu. Sadece ima etmekle de kalmıyor, arkamdan dayıyordu sert sikini. Evet popomda hissediyordum, kocamınkinden büyüktü muhtemelen.

Bu benim ilgimi çekmiş, üstelik avuçladığı amım da ıslanmıştı. Kocamla sikişirken hiç hissetmediğim bir titreme sarmıştı vücudumu. Yine kocamın bana asla veremediği bir heyecan yaşıyordum.
Bu durumdan aşırı tahrik olsam da,

“Bu yaptığını kocam duyarsa ne olur biliyor musun Haydar?” deyip kollarından kurtuldum. Haydar da,

“Söylemezsen duymaz!” deyip yeniden sarılmak istedi. Ama ben,

“Hadi bahçeye gidelim!” diyerek uzaklaştım. Dışarı çıktık ve bahçede biraz daha oturduk. Şehriban bana yardım etti sofrayı topladık. Kahvelerimizi içtik ve herkes evine gitti.

Ben de kapıyı kilitleyip yatağa kocamın yanına girdim. Ama Haydar’ın bana sarılması, sert sikini popoma dayaması, göğüslerimi ve amımı avuçlaması aklımdan çıkmıyordu. Uyumaya çalışsam da uyuyamıyordum.

Tırcının Karısı (1)

18 yaşımdayken kocamla görücü usulü ile evlendik. Ben köyde büyümüştüm ve gayet mütevazi bir hayatım vardı. Evlendiğimde seks nedir bilmezdim, gerdek gecesinde bile kocam bana zorla sahip oldu ve böylece seksten iyice soğudum. Ama kocam hemen hemen her gece beni sikmek istiyordu.

Ben kocamla seks yaparken hiç zevk almıyordum ve her seferinde seksten nasıl kaçarım diye kara kara düşünürdüm, ama nafile, canı istediğinde yatırır sikerdi beni. Kaçınılmaz olarak ilk çocuğumuza hamile kaldım. Evliliğimizin üzerinden 6 yıl geçtiğinde de çocukların sayısı 3 olmuştu…
Daha 24 yaşımdayken 3 çocuklu bir kadın olmuştum. Tabii 3 çocukla çarşıya pazara gezmeye falan gitmek zor oluyordu, çocuklarımın yüzünden adeta evden çıkamaz olmuştum.

İşte o dönemde internetin nimetlerini keşfetmeye başladım. Porno filmlerini ve seks hikayelerini kast ediyorum. İzlediğim onlarca film ve okuduğum hikayelerden sonra benim kocamla olan seks hayatımı düşünmeye başladım.

Benim seks hayatım sadece kocama zevk vermekten ibaretmiş. Diğer kadınların filmlerde olsun hikayelerde olsun aldıkları zevki gördükçe ve okudukça kendimi o kadınların yerine koymaya başlamıştım. Üstelik yeni bir alışkanlık edinmiştim.

Filmleri izlerken, hikayeleri okurken artık ıslanan amımla oynuyor ve kendimi tatmin ediyordum ve bundan da inanılmaz zevk alıyordum. Evliliğimin başından beri kocamın bana bir kez vermediği zevkin yüz katını tek başıma alıyordum…
O sene kocam uzun yıllar çalıştığı işinden ayrılmış ve birkaç gün sonra bir nakliye şirketinde işe başlamıştı. TIR şöförü olarak uluslar arası çalışacaktı. Ben evde çocuklarla yalnız kalacaktım, kocam gidince ne zaman geleceği belirsizdi.

Arabistan’a çalışmaya başladı, bazen iki hafta sonra bazen de üç hafta sonra geliyordu. Evde iki veya üç gün kalıp tekrar uzun yola çıkıyordu. Hiç zevk almasam da beni iyi kötü sikmesine alışmıştım ve şimdi daha uzun süreli yaraksız kalmıştım…
Bize bazen tanıdıklar gelirdi, akşamları bahçede oturur sohbet ederdik. Haydar ve karısı Şehriban, bizim yaşıtlarımızdı. Bazen de kocamın teyzesinin oğlu Salih gelirdi.

Kocam evde olduğunda Salih sürekli gelir evde tamir edilecek ne varsa yapardı, elinden her şey gelirdi, inşaatçıydı. Kocam evde bir iş yapacağı zaman çağırır, Salih de hemen gelirdi. Salih bazen de öylesine gelir, oturup sohbet ederdik…
Kocam son gittiği seferden gelirken bana telefon açıp,

“Mangalı hazırla!” dedi. Eli boş gelmezdi, gelene kadar ben de gerekenleri hazırlardım. Kocam gelince mangalı yaktı, hoş beş derken Haydar’la Şehriban’ı da arayıp gelmelerini söyledi. Teyzesinin oğlunu da aramıştı.

Yarım saate kalmadan geldiler. Kocam gümrükten Rakı getirmişti. Erkekler içmeye başladı. Şehriban ve ben meşrubat içiyorduk. Kocam içtikçe neşeli oluyordu. Ama sanki misafirle yarışmaya girmişti, içtikçe içiyordu…
Bir ara kocam lavaboya kalkıyordu ki, kafayı bulduğu için ayakta duramadı, yere yığıldı. Haydar hemen kocamı kaldırdı ve

“Semra kocanı yatıralım!” deyip içeriye doğru götürdü. Ben de arkalarından gittim. Tam yatak odasına götürürken, kocam,

“İşeyecem!” diye sayıkladı. Haydar da,

“Gel Semra, kocanı işet!” deyip kocamı banyoya soktu.

“Ayy ben nasıl işeteceğim?” dedim. Haydar,

“Aç kocanın fermuarını, çıkar şeyini, klozeti ıskalayabilirsin onun için küvete doğru tut!” dedi. Klozetle küvet yan yana idi.
Çok tuhaf bir durumdu, ama yapmak zorundaydım. Küvetin önünde Haydar kocamı tutarken ben açtım fermuarını, sikini dışarı çıkardım. O sırada Haydar pis pis güldü.

“Ne oldu, ne gülüyorsun?” dediğimde,

“Yok bir şey!” dedi, ama halen pis pis gülmeye devam ediyordu. Kocamın sikini küvete doğru tuttum, işedi. Tuvalet kağıdıyla sikini kurulayıp geri donuna yerleştirdim. Sonra kocamı yatak odamıza götürüp yatırdık. Kocam daha kafası yastığa değer değmez sızmış ve horlamaya başlamıştı.
Tam odadan çıkmak üzereydik ki, Haydar birden bana arkadan sarıldı. Bir eliyle göğüslerimi avuçlarken, diğer elini eşofmanımın üstünden amıma attı ve avuçladı.

Çığrından Çıkan Tadilat

Selam, ismim Melisa, Adana’da yaşıyorum. 26 yaşında, 1.66 boyunda, 57 kiloda, esmer, iri göğüslü ve dolgun popolu, kaşar ruhlu bir kadınım. Yıllardır spor yaptığım için vücudum çok fit ve şekilli. Lise son sınıfta başlayan seks hayatım üniversitede dolu dizgin devam etti. Üniversite sonrası da sürekli sevgili değiştirdim. Canım çok sikişmek istediğinde hep yeni birini bulmak gibi bir huyum var.

Çok yakın kız arkadaşım olan Duygu’nun babası ile aramda geçiyor bu hikaye. Duygu ile liseden beri çok yakın arkadaşız. Duygu’nun babası Yüksel amca 51 yaşında, yaptığı işe göre vücudunu salmış, kıllı, göbekli birisi. Fit olmayan vücuduna rağmen, 1.80’lik boyuyla şişman bir Herkül gibi duruyor. Yüksel amcanın tadilat yapan bir işyeri var. Daha çok işleri çıraklarına yaptırsa da işinin başında duran birisi.

Yüksel amca kızını çok kısıtlayan bir insan. Bu durum Duygu ile benim sinirimi bozsa da yapacak bir şeyimiz yoktu. Örneğin Duygu ile bir konsere gitmek istesek izin vermez, akşam dışarı çıkmamıza karşı çıkardı. Hatta Duygu’yu ayarttığımı düşünüp bana içten içe gıcık olduğuna emindim. Ancak ailelerimizin de birbirleriyle samimi olmasından dolayı bana pek bir şey diyemezdi. Ben genelde rahat giyinen bir kızım, Duygu’ların evde takılırken de rahat giyiniyorum. Gün içinde Yüksel amca pek evde olmuyordu, ama öğle aralarında falan geldiğinde beni şortla ve askılı tişörtle görünce kınar gibi bakıyordu. Daha doğrusu kınar gibi mi bakıyor, yoksa beni sikecek gibi mi bakıyor anlayamıyordum, suratsız birisiydi.

Evimizde tadilatlık işler olduğunda genelde Yüksel amcayı çağırıyorduk ve hallediyordu. Yaz geldiğinde evimiz genel bir tadilata girmek zorunda kalmıştı. Boya, badana, tesisat işleri, banyo değişimi vs. derken evin 2-3 haftalık işi vardı. Bizimkiler Yüksel amcayla anlaştı. Tadilat bitene kadar bizimkiler yazlığa gidecekti. Ben de hem evden çalıştığım için, hem de tadilatta sorun çıkarsa ilgilenmek için evde kalacaktım.

Planlandığı gibi tadilat başladı. Ben odamdan pek çıkmıyordum. Normalde evde yalnızken şort ve sütyenle dolaşmama rağmen, hem evde genç çıraklar olduğundan, hem de Yüksel amca olduğundan biraz edepli giyinmeye başlamıştım. Sadece çalışanlara yemek, su ve çay vermek için çıkıyordum odamdan. Odamda sıkıldığımdan Yüksel amcaya sordum, “Duygu yanıma gelebilir mi?” diye. Yüksel amca hemen, “Gelemez!” diye kestirip attı.

Yüksel amcanın Duygu’yu bu kadar sıkması ve kısıtlamasından artık bana gına gelmişti. O gün akşam çıraklar evden çıktıktan sonra Yüksel amcayla bu konuyu konuşmak istedim. Yüksel amcaya, artık kocaman insanlar olduğumuzu, kızını rahat bırakmasını söyledim. Birden öfkelendi ve bana bağırmaya başladı, “Kızımı da kendin gibi orospu mu yapacaksın?” diye ağza alınmayacak sözler söyledi ve gitti. Ben tabii şoklardayım ve bu durum beni çok sinirlendirmişti. Ne yapıp edip Yüksel amcayı yola getirecek bir şey bulmalıydım.

Ertesi gün tadilatlar devam ederken ben artık evde daha rahat şeyler giymeye başlamıştım. Artık odamdan sık sık çıkıp, “Çay kahve falan ister misiniz?” diye soruyordum. Rahat giyimim çırakların ilgisini oldukça çok çekmişti ki, ağızlarının suları akarak beni izliyorlardı. Sırf beni daha çok görmek için sık sık soğuk su istiyorlardı. Bu da çalışmalarını ciddi olarak yavaşlatmıştı. Yüksel amca sürekli çırakları azarlıyor, hızlı olmalarını emrediyordu. Ertesi gün giyim konusunda iyice açıldım, artık çıraklar nerdeyse siklerini çıkarıp 31 çekecek kadar azmışlardı. Bu durum Yüksel amcanın dikkatini çekmişti ve işi belirtilen sürede bitiremeyeceğini söylüyordu.

Akşama doğru paydos vererek toparlanıp evden çıkmışlardı. Balkona çıkıp arabaya gidişlerini izliyordum ki, Yüksel amca yine çırakları azarlıyor, “Yeter ulan yaptığınız, bir karı yüzünden işleri aksatıp duruyorsunuz!” diyordu. Benim balkonda olduğumdan haberleri yoktu. Çıraklardan biri, “Napalım abi, bizi çok azdırıyor orospu!” dedi. Çırakların beni arzulaması çok hoşuma gitmişti. Yüksel amca, “Yarın konuşurum ben o orospuyla!” deyip arabaya binip gittiler.

Normalde evdeyken makyaj yapmaz ve parfüm kullanmazdım. Ertesi gün onlar gelmeden makyaj yapıp bolca parfüm sıktım. Askılı kısa tişörtle, çok kısa şort giydim. Yüksel amcayı iyice sinirlendirmek istiyordum. Öte yandan çırakların bana azmaları beni de azdırmıştı. Yine gün boyu çıraklar kalkık siklerinin halinden pek iş yapamaz olmuşlardı. Ben odamdayken Yüksel amcanın erken paydos verip çırakları yolladığını duydum. Odamdan çıktığımda evde sadece Yüksel amca vardı. Tadilatın nasıl gittiğini sordum.

Yüksel amca sinirli bir şekilde iç çekti ve “Nasıl gidecek? Kimse senin yüzünden çalışamıyor!” diye homurdandı. “Ne yapıyorum ki ben?” dedim bilmiyormuş gibi. Yüksel amca, “Daha ne yapacaksın, şu giyimine bak!” deyip iyice sinirlendi. “Ne varmış giyimimde? Bu sıcakta yanıyorum zaten!” deyip gülümsedim. Yüksel amcanın sinirler iyice gerilmişti, üstü başı toz içindeydi ve kıllı kollarındaki terler parlamaya başlamıştı.

Bir anda, “Seni bir söndüreyim o zaman orospu!” deyip kocaman eliyle götümü avuçladı. Sanki basket topu tutuyor gibiydi. Böyle bir şey yapacağını hiç beklemiyordum, ama elime geçen bu fırsatı da değerlendirip, sonra onu sindirmek için kullanmak aklıma gelmişti. Çok istekli görünmemek için kurtulmaya çalıştım, ne kadar çabalasam da Herkül gibi adamdan kaçamıyordum. Yüksel amca beni kucağına aldığı gibi yere yatırdı. Yerler hep inşaat tozuydu. Adeta iki kedi yerde kavga ediyor gibi toz kalkıyordu.

Nerem denk gelirse kudurmuş gibi öpüp yalıyordu. Ben yalandan çırpındıkça o iyice kudurdu ve “Rahat dur orospu, sen de istiyorsun, biliyorum!” diyerek askılı tişörtümü ve şortumu resmen parçaladı ve beni çırılçıplak bıraktı. İşin bu noktaya geleceğini hiç düşünememiştim, aptallaşmıştım. Kendisi de soyunurken ben ne yapacağımı bilmeden yerde yatıyordum. Yüksel amcanın çıplak vücudunu görünce tiksinmiştim, ama artık yapacak bir şey yoktu. Hiç vakit kaybetmeden sikini amıma sokup sertçe sikmeye başladı. Hayvan herif bakire olup olmadığımı bile sormamıştı. Altında adeta nefes alamıyordum, bayılacak gibiydim, kızı yaşındaydım ama düşmanı gibi sikiyordu…

Altında oyuncak gibi kalmıştım. Tahminim 100 kilo vardır, altında resmen eziliyordum. Saçım başım toz içinde kalmıştı. Ama garip bir şekilde zevk alıyordum, üstelik orgazm bile olmuştum. Hayvan herif çok geçmeden hırlayarak içime boşalıp üzerime yığıldı. Korunup korunmadığımı bile sormamıştı, ama iki haftadır düzenli sikiştiğim yeni bir sevgili bulduğum için korunuyordum. Benim dermanım kalmamıştı. Üzerimden inince bir süre kendime gelmek için nefeslendim. Beni sikmesi çok hoşuma gitmiş olsa da, ayağa kalkıp numaradan kızmaya başladım, “Böyle bir şeyi nasıl yaparsın?” diye.

Yüksel amca halen inmemiş sikini sıvazlayıp, “Sus orospu, sen de istiyorsun, yalan söyleme!” diyerek saçımdan tutup dizlerimin üzerine çöktürdü ve kıllı sikini ağzıma dayadı. Ağzıma almak istemeyince ağzıma hayvan gibi bastırınca almak zorunda kaldım. Deli gibi ağzımı sikiyordu, nefessizlikten adeta boğulacaktım. Artık benim kontrolü ele almam gerekiyordu.

Sikini elimle sıkıca tutup ağzımdan çıkardım. “Dizlerim acıyor, odama gidelim!” deyince, “Ha şöyle orospu!” deyip beni ayağa kaldırdı ve götüme bir tokat yapıştırdı. Beni kucaklayıp odama götürdü. Sertçe yatağa domalttığı gibi amıma kökledi. Sikerken küfürler edip, kürek gibi eliyle götümü tokatlıyordu. O kadar çok sevgilim olmuştu, ama beni daha hiç böyle siken olmamıştı. Yüksel amca sikerken zevkten deliye dönüyordum…

Sonra beni sırtüstü yatırıp bir süre de öyle siktikten sonra bu sefer göğüslerime boşalıp yanıma yığıldı. Birkaç dakika sessizce dinlendik. Ben doymamıştım, hazır fırsatı yakalamışken bir kere daha sikişmek istiyordum. Elim sikinde ve taşaklarında geziniyordu, siki hafif sertleşir gibi olunca doğrulup yalamaya başladım. Bu kadar istekli olmama şaşırmıştı ve ben yalarken o da tozlu elleriyle yüzümü okşuyordu. Siki yine kazık gibi olmuştu. Bu sefer üzerine çıktım ve kazık gibi sikini amıma aldım. Ben hızlı hızlı oturup kalktıkça Yüksel amca altımda deliye dönmüştü…

Birden beni üzerinden kaldırdı ve yüzükoyun yatırdı. Götüm kabak gibi karşısındaydı şimdi. Üzerime geldi ve göt deliğime dayadı sikini. Ben bir anda panik olup altından kaçmaya çalışsam da beni tuttu ve bırakmadı. Bu sefer gerçekten çaresizce çırpınıyordum. “Lütfen yapma, hiç götten vermedim!” desem de dinlemedi hayvan herif. Götüme tükürdü, tükürme değil adeta yarım bardak su dökmüş gibiydi.

Tüm ağırlığıyla götüme bastırdı sikini. Götüme girdikçe gözümden yaşlar gelmeye başlamıştı. Sonunda taşaklarına kadar girdi ve durdu. Olamazdı böyle bir acı. Sonra hafiften gidip gelmeye başladı. Gittikçe hızlanmıştı. Hayvan herif götümü öyle bir sikiyordu ki, yatak kırılacak diye korktum…

Götten veren kız arkadaşlarım haklıymış. İlk girerken acır, fakat alışınca zevk alırsın derlerdi hep. Öyle de oldu, götüm alışmış, artık manyak zevk alıyordum. Bir süre götümü siktikten sonra, “Ohhhh!” diye inleyerek içime boşaldı. Boşalması bitince üstümden kalkıp yanıma yığıldı. Yüzümü ona çevirip, sinirle, “Hayvan herif!” dedim. Yüksel amca pis pis sırıtıp, “Kızma orospu, yanıyordun, ben de ateşini söndürdüm!” dedi.

Ben daha da sinirlenip, “Artık Duygu’yu özgür bırak, akşamları dışarı çıkmamıza izin ver, yoksa bana bu yaptıklarını herkese anlatırım!” diye tehdit ettim. Bıyık altından güldü ve “Tamam, ama bir şartla!” dedi. “Nedir?” diye sorduğumda, “Çırakları kaç gündür deli ettin, onlara da siktireceksin!” dedi. Aslında bu şartına çok sevinmiştim, ama sanki istemeyerek yapacakmışım gibi kabul ettim. Yüksel amca gittiğinde götümün üzerinde oturamayacak haldeydim…

Neyse ki o gece güzel bir uyku çekip biraz kendime gelebildim. Sabah onlar gelmeden önce kalktım, duşumu aldım, giyindim, parfüm sıkıp beklemeye başladım. Biraz sonra ellerinde malzemelerle geldiler. Yüksel amcanın 3 tane çırağı vardı, 18-20 yaşlarında gençlerdi. Çıraklar (biri hariç) çalışmaktan biraz zayıf olsalar da gayet atletik ve yaşlarına göre çekici gençlerdi.

Çıraklar malzemeleri taşırken Yüksel amca bana, “Odana gir, soyun!” dedi. Girdim odama. Çırıl çıplak soyunup yatağıma oturdum, beklemeye başladım. Müşteri bekleyen orospu gibi hissediyordum kendimi. Az sonra Yüksel amca odama gelip, “Ama ilk önce ben sikeceğim!” diyerek sikini çıkardı. Beni kucakladığı gibi sikine oturttu, kucağında beni sikmeye başladı. Alttan okadar hızlı pompalıyordu ki, resmen beni hoplatıyordu. Boşalacağı zaman kucağından indirip ağzıma boşaldı ve döllerini yutturdu.

Sonra beni o halde kucaklayıp çırakların yanına götürdü ve yere indirdi. Oysa ben çıraklar beni odamda sikecek sanıyordum. Karşılarında çırılçıplak olduğum için ilkin çok utanmıştım, ama sonra kendimi saldım. Anlaşılan çırakların olacaklardan haberi yoktu ki, Yüksel amca, “Bu orospu size hediyemdir, kıymetimi bilin!” dedi. Çıraklar şoku atlattıktan sonra bana köpek gibi saldırdılar. Sanki açlıktan çıkmış gibiydiler. Aralarından en azgını beni altına almış hemen sikmeye başlamıştı. Yüksel amcanın sikinden sonra bunlar biraz küçük geliyordu, ama gençleri zevke getirmekten çok hoşlanıyordum. Birisi amımdayken diğeri de ağzıma vermişti, bir diğeri ise sırasını bekliyordu…

İkisi de çok dayanamadan boşaldı. Üçüncüsü sakin kalmıştı, emekleyerek yanına gittim ve sikini ağzıma aldım. Diğerlerine göre farklıydı, PC başında oturan şişko sivilceli ergenlere benziyor ve yaşından küçük gösteriyordu. Ancak sikinin büyüklüğü beni şaşırtmıştı. Bir süre sikini yaladıktan sonra önünde domaldım ve sikini elimle amıma dayadım. Ona sadece girmek kalmıştı. Girer girmez de sertçe sikmeye başladı. Amıma her sokuşunda ben bir iki santim ileri kayıyordum. Bu genç boşalmak bilmedi, hem sert sikiyor hem de erken boşalmıyordu…

Bizim sikiş devam ederken diğer iki çırak tekrar canlanmıştı. Yanıma gelip beni ellemeye başladılar. Dizlerim ağrıdığı için pozisyon değiştirip, boşalmak bilmeyen kilolu çırağı yere yatırdım ve üzerine oturup amıma sikini yerleştirdim. Diğer çırağın biri hemen götüme girmeye çalıştı. Tüm itirazıma rağmen beni bağırta bağrta götüme girmeyi başarmıştı. Diğeri de ağzıma girmiş, üç deliğimi birden sikiyorlardı. Bir süre sonra götüm alışmış, ben artık zevkten deliriyordum. Ağzımı ve götümü siken çıraklar fazla dayanamadı. Ama altımdaki şişko halen boşalmak bilmiyordu. Yeniden pozisyon değiştirdik ve beni altına aldı…

Bir süre de o pozisyonda siktikten sonra, sonunda boşalacağını söyledi. “İçime boşal erkeğim!” deyip kollarımı boynuna doladım. Daha da hızlandı ve seslerimiz salonun duvarlarını inletirken amımın derinliklerine boşaldı. Okadar çok dölü vardı ki, boşalması hiç bitmeyecek sandım. Üzerimden kalktığında amımdan şelale gibi döl akıyordu. O gün akşama doğru birer defa daha sikiştim çıraklarla…

Artık sabah mesai başlamadan Yüksel amca, akşam da mesai bitiminde de çıraklar sikiyordu. İki hafta sonra evin tadilatı bitmeye yaklaşmıştı. Ama Yüksel amca beni sikmeyi bırakmamak için, sürekli ailemi arayıp tadilatın gecikeceğini, malzeme tedariğinde sıkıntı olduğunu söyleyip oyalıyordu. Üç hafta sürecek iş yaklaşık bir buçuk ay sürmüştü. Bu sürede her gün beni sikip orospuları yaptılar, her türlü fantaziyi denediler…

Tadilat bitimine yakın Yüksel amca son kez evi kontrole gelmişti. Yüksel amcayı ilk defa bu kadar temiz görmüştüm. Evin diğer tadilat yapılan yerlerini kontrol ettikten sonra en son banyoya baktık. Banyo komple yenilenmiş ve çok güzel olmuştu. “Bu kadar uğraştık, seni bu banyoda inlete inlete sikmeden bırakmam!” dedi.

Yüksel amcanın bu sefer temiz olması beni biraz daha azdırmıştı. Yere çömeldim ve hemen sikini yalamaya başladım. Bu sefer sikinin etrafındaki kılları traş etmişti. Bir süre yaladıktan sonra soyunduk. Duşa girdik, suyu açtı. “Hadi şu temperli camların bir kalite kontrolünü yapalım!” deyip beni duşakabin camına yaslayıp arkadan amıma girip sikmeye başladı. Ben cam ile Yüksel amca arasında pestil olmuştum. Ancak çok zevk alıyordum ve daha hızlı olmasını söylüyordum.

Suyun altında yaklaşık yarım saat siktikten sonra ağzıma boşaldı. Döllerini yuttum, artık alışmıştım, adeta orospu gibi sikişiyordum. Ama azgın herif bir türlü doymak bilmiyordu. O gün geç vakte kadar evin her köşesinde sikiştik. Umarım bu kadar geç gittiği için karısı şüphelenmemiştir…

İki gün sonra da ailem yazlıktan döndü. Duygu’yla artık akşamları istediğimiz gibi dışarı çıkabiliyorduk. Duygu bu duruma çok şaşırsa da üstüne gitmemişti. Konserler, barlar, akşam dışarı çıkmalar falan derken Duygu da içindeki kaşarı ortaya çıkarmıştı. Duygu, kızlığını evleneceği kişiye saklasa da, artık ağzına alarak ve götten vererek seksin tadını keşfetmişti.

Ben ise konserlerde, barlarda her ne kadar genç yakışıklı erkekler bulup kendimi siktirsem de, amım hep Yüksel amcayı özlüyordu. Eskisi kadar olmasa da Yüksel amcayla ara sıra gizlice arabada ve iş yerinin deposunda sikişiyoruz. Umarım bir gün yakalanmayız 🙂