Kategori arşivi: Yetişkin Hikayeleri

Spor Salonu Müdavimi

Bundan 3 veya 4 yıl önce, artık reşit olmanın verdiği heves ile hayatımı kurmak istiyordum. Hala aile evinde olmam ve öğrencilik hayatımın henüz bitmemesi gibi etkenlerle bu kararı biraz erken vermiş olduğumu söyleyebilirim, fakat hayatımı kesinlikle yoluna soktu ve beni duygusal olarak oldukça olgunlaştırdı. Bu arada kendimden de bahsedeyim; ben Melih, anlatacağım olay silsilesi başladığında 18 yaşındaydım ve Ankara’da yaşıyordum, kendimle ilgili fazla bilgi vermek istemiyorum çünkü hikayemi okudukça her şeyin ne kadar değiştiğini kendiniz göreceksiniz, her neyse hikayenin başına dönelim. O zamanlar arkadaşlarım arasında fitness bir anda popülerleşti, doğal olarak bende başlama ihtiyacı duydum çünkü onlardan geri kalmak istemiyordum. Ayrıca pek ciddi ilişki yaşayamadığımdan ilişki hayatıma da katkısı olacağını düşünerek yaşadığım yerdeki spor salonlarını araştırmaya başladım. Maddi durumumun ailemden kaynaklı iyi olmasından dolayı biraz daha lüks bir spor salonu bulup kayıt yaptırmaya karar vermiştim.

Pek uzun sürmeyen araştırmalarım sonucunda ulaşımı kolay bir yerde bana uygun olduğunu düşündüğüm bir spor salonu buldum, bilgilerini öğrendikten hemen sonra kaydımı yaptırmaya gittim. Açıkçası hem o an için hem de sonrası için içimde pek heyecan yoktu, hatta kısa sürede sıkılıp bırakacağımı bile düşünüyordum. Ta ki arkamdan duyduğum ”selam” sesine kadar. Kulağım işitir işitmez hemen başımı çevirip sesin kaynağına baktım ve öylece kaldım, muhtemelen boyanmış simsiyah saçlı, oldukça fit duran ve geniş kalçası ve ortalama göğüsleriyle karşımda meteor gibi bir hatun duruyordu, boyu benim boyumdan kısaydı fakat genel olarak diğer kadınlara göre uzundu (tahminim 1.70). Hem fiziğinden hem de kaydımı yapan elemanla olan samimiyetinden anladığım üzere uzun bir süredir bu salondaydı. O, çalışanla ayaküstü muhabbetini döndürürken ben hafif bir tebessümle onu izliyordum. Muhabbeti bitirip salonun içine doğru yönelirken başını hafifçe çevirip gözüme baktı ve kısa bir tebessümle yanımızdan ayrıldı. Yalan yok, o gülümseyişe kadar onun hakkında cinsel şeyler dışında bir şey düşünmemiştim fakat bakışlarından sonra duygularımın da hareketlendiğini hissediyordum. Arkasından bakarken çalışanın seslenmesiyle tekrar konuya odaklanıp işleri bitirdim. Salondan çıkmış evime dönerken aklım tamamen o kızdaydı, bir yandan da o fizik ve güzellikle benim gibi sünepe (o zamanlar pek özgüvenim yerinde değildi) birisiyle ilgilenmeyeceğini de düşünüyordum. Öyle karışık duygularla eve vardım ve sıradan rutinimle beraber günümü bitirdim.

(yorumlara bak)

Teşhir Delisi Didem 1

O gün evde oturmaktan Didem’in canı çok sıkılmıştı, içinde önüne geçemediği bir yaramazlık yapma isteği vardı.. Nedense sürekli birilerini tahrik etme düşüncesi aklından çıkmıyordu.. Sanırım artık teşhir bağımlısı olmuştu..

Apartmanın kapıcısı, karşı komşunun liseli oğlu ve hatta onun arkadaşları, su dağıtıcısı, sitenin güvenliği.. Bunlar sürekli kendini teşhir ettiği ve aklını aldığı kişilerden sadece birkaçıydı. Ama o bu sefer daha heyecanlı, daha etkileşimli birşeyler istiyordu…

Düşünmeye başladı kendi kendine.. Acaba bu sefer kimi baştan çıkarmalı, çaresizce kalkmış sikiyle kimi öylece ortada bırakmalıydı??? Aklına bir sürü kişi geldi ama hiçbiri onu yeteri kadar heyecanlandırmadı..

Birden aklına uzun süredir alışveriş yaptığı ayakkabıcısı Rasim Bey geldi. Aslında daha önce de birkaç kez Rasim Bey’e göstermeye niyetlenmişti, fakat adamcağızın eşi sürekli Didem ne zaman gitse dükkanda oluyordu.. Adamın naif ve utangaç halleri onu daha da bir iştahlandırıyordu.

Şansını bir sefer daha denemeye karar verdi, çünkü Rasim’in ona olan ilgisi de gözünden kaçmıyor, hatta ona olan zaafı sebebi ile alışverişlerde bazen bir kaç çift ayakkabı aldığında bir çift de o hediye ediyordu.

Didem hazırlanmaya başladı, önce güzel bir duş aldı. Ayaklarını özenle kremledi, yeni yaptırmış olduğu pediküre ve ojeli tırnaklarına kendi kendine tam not verdi.. Beyaz ojeli 37 numara ayakları ve ince bilekleri tam bir biblo gibiydi…

Ayağına çok sevdiği taşlı halhalı da iliştiriverdi. Aynada çıplak vücuduna bakıyor ve kendini seyretmeyi çok seviyordu… Vücut kıvrımları herkesin aklını kolaylıkla başından alabilecek güzellikteydi. Diri göğüsleri, ince beli ve dolgun kalçaları her kadının sahip olmak isteyeceği birer hazine gibiydiler.. 35 yaşının verdiği tecrübe ile de nasıl kullanılacağını bilen usta ellerde ölümcül birer silaha dönüşebiliyorlardı..

Ne giysem diye düşünürken aklına kocasının çok sevdiği, pileli mini eteği geldi. Bu öyle bir etekti ki, sokağa çıkmayı bırakın evde bile giyilecek türden birşey değildi.. Kocası ile gittiği yurtdışı tatillerinde ancak giyebiliyor, giydiği zaman tüm gözler üzerinde oluyordu.. Yabancı erkeklerin onu sikecekmiş gibi bakışları kocası ile Didem’i tahrik ediyor, çoğu zaman otellerine gitmeyi bekleyemeden olur olmaz yerlerde kendilerini sevişirken buluyorlardı. Eşi o yanında yokken giymesine kesinlikle müsaade etmiyordu, çünkü erkeklerin ona ne gözle bakacağını ve nasıl taarruza geçeceklerini çok iyi biliyordu adamcağız..

Eteği ince bileklerinden geçirerek yukarıya doğru çekti ve beline yerleştirdi Arkasını dönerek aynada çıkık kalçalarının eteği nasıl da yukarıya kaldırdığına hayranlıkla baktı.. Onu bu şekilde gören kimsenin dayanamayacağını ve gözünü ondan alamayacağını biliyordu.. Acaba içime çamaşır giymesem mi diye düşündü, ama fazla abartıya kaçacağını biliyordu ve biraz da merak uyandırmak isteği ile düşüncesinden vazgeçti..

Üzerine de bu açık seçik görüntüsünü pekiştirecek, likralı ince kumaştan askılı bir body giydi.. gögüsleri dışarıya fırlayacak gibiydi sanki.. Pembe uçları da hiç zorlanmadan ince kumaşın altından seçilebiliyordu .. Onu bu şekilde sokakta parçalayabileceklerinin düşündü bi an.. – “Amaan , zaten altıma çamaşır giydim üstüm de eksik kalsın” dedi kendi kendine, nasılsa arabasını dükkanın önüne çekebiliyordu, hemen dükkana girip yapacağını yapacaktı nasılsa.. Tüm hazırlıklarını yaptı, mağazayı iyi bildiğinden nerede nasıl frikik vereceğini, nasıl Rasim’i azdıracağını en ince detayına kadar düşündü..

Otoparka inmek için asansörü çağırdı, gelen asansör boş değildi. Tanımadığı komşularından birisi denk geldi. Adam orta yaşlı, hafiften yakışıklı bir beydi.. Didemi görünce bir anda afalladı.. Didem yüzünü kapıya sırtını adama döndü ve arkadan olabildiğince kendisini izlemesini istiyordu.. 10 kat aşağı inene kadar aklına türlü türlü şeyler geldi, otopark katına inince bir an adamın o karanlıkta kendisine saldırabileceği fikri bedenini sardı.. Olsa fena olmazdı aslında, bir haftadır sikilmiyordu.. Ağırdan alarak yürüyor, kendisini sergilemeye çalışıyordu. Kalçalarını kıvıra kıvıra arabasının yanına geldi, direksiyona geçti ve yola koyuldu.

Ne trafik vardı allahım.. Ayakları yüksek topukluların içinde oldukça ağrımıştı trafikte dur kalk yapmaktan, içinden “Keşke bir masaj yapan olsa…” diye geçirdi.. 15dklık yol neredeyse bir saat sürmüştü.. Rasim Bey’in dükkanının sokağına girince bir rahatlama geldi Didem’e. Yaz sıcağında bir saatlik yol 10 saat gibi gelmişti ona..

Mağazanın önüne gelince boş yer olmadığını gördü.. Korna çalarak Rasim Bey’in dışarı çıkıp kendisine yardım etmesini isteyecekti ki tam o sırada hesapta olmayan birşey oldu.. Bu aslında tüm olayların seyrini değiştirecek bir gelişmeydi..

Rasim Bey’e korna çalarken yan dükkandaki hanzo emlakçı birden dışarı çıkıverdi ve hemen kendi dükkanının önündeki alana Didem’in arabasını çekmesini sağladı. Hatta işi abartarak kapıyı bile açmaya kadar işi uzattı.. Doğulu şivesi, altın aksesuarları, sürekli açık olan gömlek düğmeleri ve göğsünden fışkıran kırlaşmış kılları ile bu adam tam bir kroydu.. Rasim Bey’in dükkanına her geldiğinde de onun gözlerini üzerinde hissediyordu.. Adamın ağzının sularının aktığını ona bakmadan anlayabiliyordu. Aslında bu kro ile oynamak daha eğlenceli olabilirdi..

Emlakçı kapıyı açarken Didem bacağını öyle bir araladı ki, adamın kalbi neredeyse yerinden çıkacaktı. Didemin arabası spor bir model olduğundan inip binmesi oldukça zordu ve frikik vermeden inmenin imkanı yoktu.. Ama bu sefer aklında teşhirci bir şeytan olduğu için özellikle bacaklarını aralaya aralaya indi..

D: Teşekkür ederim.. Zahmet oldu.. E: Aman hanfendi ne demek, ne yapmışız ki.. Buyrun buyrun.. Rasim abi alt katta sanırım, duymadı sizi..Siz bizim de müşterimiz sayılırsınız.. Araç kalabilir ne kadar isterseniz..

Emlakçı aracın kapısını kapatacak iken Didem heyecandan çantasını almadığını farketti, adama bir saniye kapatmayın çantamı unuttum dedi ve kapıyı eliyle araladı..

Çanta yolcu koltuğundaydı, kafasını eğdi, almak için uzanmak zorundaydı.. Ama bu işi daha tahrik edici bir şekilde yapmak ve adamı çıldırtmak istiyordu.. bir dizini sürücü koltuğuna koyarak içeri uzandı.. Emlakçının nefesinin kesildiğini hissedebiliyordu.. Zaten ayakta duruken bile kalçalarını zar zor örten o etek şimdi neredeyse beline kadar toplanmış ve kalçalarının yanaklarını ve beyaz ip tangasını ortaya çıkarmıştı… Adam gördüğü manzara karşısında bir an yutkundu, Didemin çamaşırının beyaz ipi kalçalarını bir bıçak gibi ikiye yarıyor, hatta arada kayboluyordu…

Didem işi bir adım öteye taşıdı, çantasından bir eşyayı yolcu koltuğunun altına düşürmüş gibi yaparak ileriyr uzandı ve belini dahada kırdı ve o anda olan oldu.. Adam şu anda Didemin kalçalarına tüm detayları ile hakimdi… Didemin kocasına bile arada sırada sunduğu o müthiş göt deliği Emlakçıya göz kırpıyordu.. Bir kadın arkadan sikilmek için nasıl profesyonelce domalırsa öyle domalmıştı resmen.. Göt deliğinin tam üzeriden geçen beyaz ip bile deliği kapamaya yetmiyordu…Adam gördükleri karşısında afallamış, Didemi ellememek, parmağını o muhteşem deliğe bastırmamak için kendini zor tutuyordu..

D: Hay aksi , tam da koltuğun altına girdi.. Neyse sonra alacağım artık..

E: Aman hanfendi, ben alayım çok mühimse…

D: Yok yok, sorun değil, zaten işim uzun değil , bitince alırım..

E: Peki, siz nasıl isterseniz, buyrun..

D: Mersi

Didem “Mersi” derken adamın nefes alış verişinden kalbinin duracak gibi olduğunu anlıyordu.. Kendisi de aslında çok heyecenlanmıştı.. uzun süredir bu kadar cüretkar tavırlar sergileyemiyordu, ama bu sefer içindeki ateş, bir haftadır sikilmemiş olmamnın verdiği azgınlık onu tam bir orospuya çevirmişti. Adam da şu an muhtemelen kendisinin orospu olduğunu düşünüyordu…

Didem Rasim’in dükkanından içeriye girdi, “Rasim Beeeey..” diye ona seslendi.. Aşağıdan Rasim “Geliyorum bi sn” diye yanıt verdi.. Ama sesinde bir gariplik, bir tedirginlik vardı..

Rasim Bey telefonla konuşurken yukarıya çıktı.. Yüzü endişeliydi.. Telefonu kapattı.. “Kusura bakmayın Didem Hanım eşimle görüşüyordum, duymadım geldiğinizi” dedi. ve devam etti.. “Bizim ufaklık çok rahatsızlanmış, okuluna gidip kendisini acil olarak almam ve doktora götürmem gerek , size de çok ayıp olacak ama isterseniz bir arkadaşı çağırayım o sizinle ilgilensin, siz beğendiklerinizi alın, sonra para-pul işlerini hallederiz” dedi…

Didem bir an duraksadı, kafası oldukça karıştı.. Aslında Rasim Bey’i azdırma niyeti ile gelmişti ve bunu beklemiyordu.. “Ama ya bu arkadaşı yandaki kıllı ayıysa??” diye düşündü.. O adam olmazsa çekip giderim zaten dedi içinden..

D: Şeyy.. Bilmem ki, Sonra uğrayayım ben isterseniz… R: Olur mu Didem hnm, siz kaç yıllık müşterminizsiniz, bi sn bekleyin.

dedi ve dışarı çıktı.. Didem’i meraklı bir bekleyiş aldı..

Ahhh evet, işte bu dedi kapıda Rasim Bey ve arkadaşını görünce.. Rasim Bey az önceki emlakçı ile kapıda duruyordu, adamın yüzünde pis bir sırıtış vardı ve bu sanki olacakların habercisi gibiyidi..

“Mahmut benim hem komşum hem de en yakın dostumdur, sizinle kendisi ilgilenecek Didem hanım, hiç çekinmeyin, dükkan sizin…” dedi Rasim. Didem kendisine yanıt bile veremeden apar topar eşyalarını aldı ve çıktı..

Didem’le Emlakçı öylece dükkanın ortasında birbilerine bakıyorlardı..

Artık emlakçının adının Mahmut olduğunu biliyordu.. Adam gerçekten de tam bir Mahmut’tu.

Mahmut pis pis sırıtarak sessizliği bozdu, “Didem hanım, isminiz de sizin gibi çok güzelmiş.” dedi..

Didem kısa bir teşekkürle geçiştirdi.. Aklından gitmek de geçiyordu aslında, ama nedense içinden bir his kalması ve bu adamın sikine vücudundaki bütün kanı toplayıp o şekilde bırakmasını söylüyordu.. Böyle kro görünümlü azgın tekeleri kudurtmak daha bir hoşuna gidiyordu esasında.. Bir an için kendisine sahip olabileceklerini düşündürüyor ve onları oyuncağı elinden alınmış bir çocuk gibi öylece ortada bırakıp gidiyordu..

Sessizliği tekrar bozdu Mahmut.. “Buyrun, tükkan sizin hanfendi” dedi ve Didemin yanına geldi.

Didem isteksiz bir şekilde ayakkabılara bakmaya başladı.. Niyeti almak değildi tabii ki , ama yalandan bakıyordu işte.. bantları olan, yüksek topuklu bir ayakkabı gözüne ilişti.. “Şunun 37 numarasını alabilir miyim acaba diye rica etti Mahmut’a.. Mahmut “Tabii” dedi, ayakkabıyı aldı ve depoya aşağı kata indi..

O sırada “Siz bakın, daha istediğiniz olursa ben aşağıdan numarsına bakayım” dedi.. Didem göz atmaya devam etti. İki tane daha açık ayakkabı seçip beklemeye başladı.. Ayakkabılar da tam Didemin sekisiliğini ön plana çıkaracak türden gösterişli şeylerdi..

Adam merdivende belirince Didem merdivenin başına doğru yürüdü.. Sözde, Mahmut’a ayakkabıları verecekti, ama esas niyeti merdivenin başında durup Mahmut’a bir gösteri yapmaktı…

“Size zahmet bunlara da bakar mısınız” diyince adam kafasını bir kaldırdı ve bingooo.. Müthiş bir manzara karşısındaydı.. Didemin uzun bacakları ve eteğin altındaki hazinesi… Didem adama daha rahat gösterebilmek için dizlerini kırarak ona doğru çömeldi, kalçası neredeyse yere değecekti ve adamın başının tam hizasında bu sefer bütün mal varlığını önüne sermişti…

İncecik tül tangasından amının dudakları adamın karşısında dünyanın en tatlı en sulu meyvesi gibi duruyordu… Mahmut, Didemden ayakkabıları alırken birini elinden düşürdü.. Bu durum Didem’in çok hoşuna gitmişti.

Mahmut, düşen ayakkabının peşine giderken, bir yandan da Didem’e dönüp bakıyordu.. Ama Didem yapacağını yapmış, adama bir anlık cenneti göstermiş ve tekrar ayağa kalkmıştı.. Mahmut neredeyse merdivenden yuvaranacaktı biraz daha görebilmek için.. Adamın bu halleri Didem’in çok hoşuna gitmeye başlamıştı. Eğlenmeye başlıyordu yavaştan ve keyfi iyiden iyiye yerine gelmişti..

Mahmut elinde ayakkabı kutuları ile geldi, Didem koltuğa oturmuş bekliyordu.. Bacak bacak üstüne atışı görülmeye değerdi.. Minicik eteği yanlardan hiçbir yeri örtmüyor, kalçasına kadar tüm bacakları açıkta kalıyordu.. Bronz teni ışıl ışıl parlıyordu..

Mahmut şöyle bir baktı, “ilk verdiğim çift nasıl oldu denediniz mi?” dedi.. Didem denememişti.. Aklında şeytanlıklar vardı…

“Şeyyy, aslında çok yorulmuşum, oturunca kaldım böyle, çıkarmaya üşendim ayakkabıları , rica etsem denememe yardımcı olabilir misiniz?

Adam başka bir şey istese olacaktı..Daha gördüğü andan itibaren o ayaklara vurulmuştu, onlara dokunmak için can atıyordu..

“Ne demek hanfendi, ben size giydirip çıkartırım merak etmeyin siz” dedi Mahmut imalı imalı gülerek..

Mahmut kutuyu aldı ve eğilerek Didem’in ayaklarına doğru çömeldi.. Uzatın ayağınızı Didem hanım derken sesi titriyordu.. Didem bacaklarını araladı ve sağ ayağını uzattı.. Mahmut ayakkabıyı bir çırpıda çıkarıverdi ayaklarından… o esnada göz göze geldiler.. Adamın elleri ateş gibiydi.. Didemin vücudu ayaklarından başlayarak alev alıyordu sanki.. Kasıklarına kadar bir anda ateş bastığını hissetti Didem…

Ayaklarınız çok güzel dedi Mahmut, ayakkabıyı giydirirken.. adam o kadar yaklaşıyordu ki ayaklarına, sıcak nefesi hissediliyordu o yaklaştıkça.. Öteki çifti giydirmek için ayağını yine eline almak istedi Mahmut. Didem de o esnada sol ayağını uzatmak için tekrar bacak bacak üstüne attı.. Ve işte, yine amcığını saniyelik de olsa Mahmut’a gösterdi.. Adam yine dona kaldı.. İnce tül tanganın altından herşey neredeyse belliydi… Didem acaba ıslandığı da belli olmuş mudur diye düşünmeden edemedi… Çünkü bu ayı, Didemin amının ıslandığını görse onu oracıkta sikmeden bırakmazdı…

Mahmut ayakkabıları giydirdi ve bi iç çekti… Bu iç çekme “Ah seni ne sikerim” anlamına geliyordu besbelli.. Didem de aynı şeyi düşündü bir an… “Bu ayı versem ne siker beni.. Ne yorulmak bilir ne durmak böyleleri..Eline böyle bir fırsat kimin eline geçse sonuna kadar değerlendirmek istemez ki .”

Ayağa kalkarken öne doğru eğildi Didem.. O ana kadar göğüslerini farketmemişti Emlakçı kro… Gözleri takılı kaldı bodynin üzerinde.. Hele pembe göğüs uçlarını görünce gözleri daha da bir açıldı.. “Bu karıyı sikmem lazım” diye iç geçirdi kendince..

Didem dükkanın içinde bir iki tur attı ve yerine oturdu..

Ayaklarım şişmiş yorgunluktan, tam istediğim gibi rahat olmadı dedi Mahmut’a. Mahmut ayakkabıları çıkarmak bahanesi ile tekrar diz çöktü ve ayakkabıları çıkardı.. Çıkardı ama Didemin ayaklarını bırakmaya niyeti yoktu… Elini ayak tabanında gezdirdi ve evet, biraz şişmiş ayaklarınız , isterseniz biraz masaj yapalım onlara dedi… Didem bu teklifi reddedemezdi, çünkü arabayı park ederken bile bunu düşünüyordu.. “Ay çok makbule geçer” dedi Didem… Mahmut sol ayağı eline aldı ve parmaklarını avuçlaya avuçlaya sıkmaya başladı.. Didemin ateşi gitikçe artıyordu.. Bu onun kocasına yaptırmayı en çok sevidği şeydi.. Ahh, hele bir de parmaklarını emmeye başlardı ki kocası… Gözlerini kapadı, geriye yaslandı.. Artık olaylar nereye gidecek bilmiyordu.. Adam ayaklarını okşuyor, beyaz ojeli parmaklarını kıllı ellerinin arasında lastik gibi çekiştiriyordu… Amı iyiden iyiye sulanmaya başlamıştı.. Bacaklarını da çaktırmadan araladı…

Gözlerini açtığında adamın ayaklarını kokladığını gördü ama görmemiş gibi tekrar gözünü kapattı.. Böyle bir müddet daha devam etti.. Artık göğüs uçları daha sert ve belirgin şekilde bodynin altından kendilerini göstermeye başladılar.. Bir düğme gibi sem sert olmuşlardı…

Didem tekrar gözlerini açtı, çok teşekkür ederim, çok iyi geldi dedi Mahmut’ a..Artık uzatmak istemiyordu daha fazla.. Çünkü iş çığrından çıkacağa benziyordu.. Adamın ayaklarını koklarkenki hali Didemi oldukça azdırmıştı ve bu oyunun sonunda bu kıllı ayıya sikilmek istemiyordu..

Didem ayakkabılarını giymek için eğildi.. Ayağa kalktı ve eteğini çekiştirdi.. O esnada Mahmut da ayağa kalkınca Didem büyük bir şok yaşadı… Adamın önü resmen çadır olmuş, pantolunundan delip çıkmak üzereydi sanki… Didem bakakaldı… Öyle bir kabarıklık vardı ki adamın önünde, sanki altındaki canavar kendisini yaptıkları için cezalandırmak için dört gözle bekliyordu..

Adam çok rahat bir şekilde aletini düzeltip yana doğru yatırdı… İşte o an Didem yine şaşkınlıkla bakakaldı… Alet neredeyse pantolonun ceplerine kadar uzanıyordu.. En az 20 cm lik bir canavar diye düşündü Didem.. Oysa kocasınınki bundan çok daha kısaydı.. Evlenene kadar bir çok kişi ile yatmış ama hiç böyle büyük bir sik yiyememişti, ve hep aklındaydı…

Şehvet dalgaları vücudunu sarmışken , zor da olsa toplarlandı.

“Sanırım bu şişmiş ayaklar ile daha fazla birşey denemem lazım, hiç birşey ayağıma olmayacak yoksa” dedi. “En iyisi ben daha sonra uğrayayım..”

Mahmut öylece kalakaldı.. Ne yani, bu orospu beni böyle azdırıp gidecek mi şimdi diye kızdı kendi kendine..

“Ama en azından şu diğerlerini de deneseydiniz?” dedi son bir ümitle…

Didem kararını vermişti bir kere, çıkmalıydı oradan.. Yoksa kendini kaybedecekti.. Adam öyle güzel yoğurmuştu ki ayaklarını, oracıkta sikse sesini bile çıkaramayacaktı aslında.. Ama kocasından başkasına siktirmek, hele hele böyle bir kroya… Hiç ama hiç istemiyordu…

“Üzgünüm gitmem gerek” dedi.. Adam neredeyse ağlayacaktır hayal kırıklığından.. Didem’im tam görmek istediği manzara karşısında duruyordu.. Zafer kazanmışçasına dükkandan çıkarken Mahmut hemen yetişti, son kozlarını oynamaya çalışıyordu…

“Şey, isterseniz size benim dükkanda soğuk birşeyler ikram edeyim, ne derseniz diye sordu.. Didem bu ucuz numaralara kanacak bir tip değildi tabii ki, adamın niyetini bariz şekilde görüyordu.. “Başka zaman inşallah” dedi Didem,

Arabaya yöneldi, kapısını açmak için hareketlendi. Ama Mahmut daha erken davranıp kapıyı açmıştı.. Son kez olsun o amcığı görmek için yerini aldı.. Ama Didem öldürücü vuruşu eteğini bacaklarının arasına sıkıştırarak yaptı.. Adam artık kafasını çevirmeden direkt bacak arasına bakıyor ama istediğini görememiş olmanın mutsuzluk ve çaresizlik ile çırpınıyordu..

Didem arabayı çalıştırdı, içi bir garip olmuştu… Bacak arası alev alacaktı neredeyse.. Öylesine sikilmek istiyordu ki.. Oradan ayrılırken adama son kez baktı, bir çocuk gibi boynunu bükmüştü Mahmut..

Hızlıca eve geldi.. Üstünü çıkardı.. Kocasının ona aldığı dildoyu dolabından çıkarıp amının suları ile ıslattı, amının dibine kadar yerleştirdi.. Boşalana kadar kendini pompaladı.. Ama olmuyordu…

İstediği okşanmak , yalanmak, avuçlanmak, bir orospu gibi sikilmekti… Çaresi yok , iki gün daha bekleyecekti kocasını… Ama Mahmut’un o beğenmediği kıllı ellerini aklından çıkaramayacaktı uzun bir süre…

Gönül Rıza’sıyla. Bölüm 2.

Başım eğik kahvaltımı yapıyorum, babam farketmiş olacak ki hayırdır oğlum bir sıkıntı mı var dedi. Tuğba salağı araya girip; akıllı durmazsa dayağı yer boynu bükük durur öyle dedi, abim Tuğbaa diye yüksek sesle susturdu. Abimi severim, sürekli evde olduğundan düşünecek bolca vakti oluyor filozof gibi oldu, olgun aklı başında bir insan, aramız iyidir ama haklıdan yana olmayı kişi tanımaksızın doğru bulur.

Annem- Dayaktan değil de onun gözler bu aralar fazla aşağı kayıyor dikkat etmek lazım, aşağıyı değil yüksekleri tercih etmek lazım, gözümüz yükseklerde olsun arkadaşlar.

Babam- Kahvaltıda yapmayın bari hocalığınızı Yaren Hanım.

Annem- 2 gün tatil fazla gevşetiyor bunları salmamak lazım.

Annem bıyık altından bana sağlam geçiriyordu, iyi ki babam çok kurcalamıyordu yanardım yoksa. Aslında Tuğba ile olan kavga için öyle söylüyor sanıyorlardı ama sabahki olay belli ki annemi fazla rahatsız etmişti.

Kahvaltıdan sonra sofrayı toplamak için anneme yardım etmeye karar verdim, herkes dağılmıştı mutfakta annem ve ben kalmıştık. Saçları toplu üzerinde babamın gömleği vardı sofradan her bir şey almasına çatalı görünüyordu içim pırpır ediyordu. Tamda karşısındaydım niyetim yardım etmekti ama o görüntü mahvediyordu beni. Çok ağır hareketlerle karşısında kalmaya çalışıyordum annem bir anda durdu ve sandalyeye oturdu. Kafamı bi kaldırdım bana bakıyor ve kaşları yine çatık, Seher ablamı andırıyor bu şekilde. Otur konuşalım dedi mecbur oturdum.

Annem- Bak anlıyorum seni bu yaşlarda böyle şeyler normal, gençsin kanın hızlı akıyor ama bir düşün abin, baban farkederlerse ne derler sana? Annene bakıyor olman hoş bir şey değil, herkes benim kadar ılımlı yaklaşmaz bu duruma bunları düşünmen gerekiyor kendine hakim olmalısın Rıza.

Annemin ona baktğımı gördüğünü farketmemiştim acaba ne zamandır bu durumu tolere ediyordu diye düşünmüştüm, bir yandan da cevap vermem gerekiyordu bu yaklaşımı olumlu değerlendirmem lazımdı.

Ben- Anne hiç kız arkadaşım olmadı cinsellikten geri kaldığımı düşünüyorum. Arkadaşlarımın bir çoğunun sevgilisi var ve bir şeyler yapabiliyorlar ama ben yapamıyorum ve merakta ediyorum. Göğüs nasıl bir şey dokunması koklaması, uzaktan bakınca bile kalbim yerinde durmuyor inanılmaz heyecanlanıyorum onları yapsam kim neler olacak meraktan geberiyorum.

Annem bir süre sessiz kaldı sanırım bana hak vermişti. Ne cevap verecek diye bekliyordum ama bir süre sonra cevap vermeden gitti. Bu iyiye işaretti çünkü böyle bir şeye kızacağını düşünüyordum, oda da sonraki hamlelerimi ve bu durumu detaylıca düşünecektim. Sofra yarım kalmıştı onları toparlayıp odama döndüm lakin oda da Tuğba vardı ben girince panik oldu arkasını döndü elinde bir şey vardı.

Ben- Ne o?

Tuğba- Sanane arkadaşım odadan çıkar mısın kapıyı neden çalmıyorsun?

Ben- Oda bana ait olduğu için olabilir mi acaba gerizekalı ne var o elinde göster.

Kuş sesi geliyordu ve göstermemekte ısrarcıydı. Yaklaşınca farkettim bir papağan olduğunu. Ne bu çabuk söyle yoksa annemlere giderim dedim. Okulunda Tuğbaya deli gibi aşık bir çocuk varmış 2 senedir peşindeymiş düzenli böyle hediyeler alıp gönlünü çalmaya çalışırmış, bu papağanda o armağanlardan biriymiş. Elime alıp biraz sevmek istedim ama vermedi almaya çalışırken papağan pencereden dışarı uçtu gitti. Tuğba çok sinirlenmişti ve bir yandan da söyleniyordu;

Tuğba- Lanet olsun sana ucube nefret ediyorum senden o kadar dedim uzak dur git diye dinlemedin iyi mi oldu şimdi çabuk git bul o papağanı daha vereli 2 gün oldu 2 günde kaybettim senin yüzünden aptal.

Evet benim yüzümden kaçmış olabilir ama papağanın kafesi olmaz mı arkadaş çattık belaya. 2 gündür nerde saklıyorsa çakma prenses hiçte farketmedim. Pencereden baktım karşı komşunun ağacında duruyordu Tuğbaya gösterdim benim almamı emretti hanımefendi. Ben pişkin pişkin sırıtıyordum.

Tuğba- Kaçırmadan çabuk gidip alıyorsun ordan o papağanı.

Ben- Banane umrumda değil ne yaparsan yap git kendin al.

Papağanın çok uzaklara gidecek hali yoktu ağaçta keyfi yerindeydi içim rahattı ama bizim anne tarafında anlayamadığım bi asabiyet vardı dert edilecek şey değildi günlük rutin en ufak şeylere bile böyle tepkiler veriliyordu hemen sonra yine gül oynaya devam ediyorduk yine öyle oldu, kuşu da orda görünce iyice rahatlayıp biraz lütfen ayağına gelmişti daha sonrada papağanı almam için yalvarmaya başlamıştı ne istersen yaparım bile demişti. Tabi bu söz çok ağırdı özellikle bana söylenmemesi gereken bir sözdü ve Tuğba o ağırlığı kaldıracak bir isimdi bunu az çok biliyordum, yaparım dediğini yapardı. Heyecan basmıştı kafamda acaba ne istesem diye fırtınalar kopuyordu ve işin bokunu çıkarmamam gerekiyordu düşünmem içinde çok fazla vaktim yoktu…

Gönül Rıza’sıyla. Bölüm 1

Selam ben Rıza. 18 yaşındayım, çok yakışıklı sayılmam 1.76 boyunda 73 kiloyum. Kilolu değilim kemiklerim iri ama biraz göbeğim var diyebilirim. 4 kardeşiz abim Osman 22 yaşında liseden sonra üniversiteye gitmemiş okumayı çok boş buluyor zaman kaybı olarak nitelendiriyor ama 4 senedir yatıyor evde keşke bir işe girseymiş. 1.80 boylarında esmer bakımsız bir tip sadece dışarı çıkarken duş alır saçını tarar kilosu da çok yok erkekler olarak babam Hikmete çektiğimizi söylerler babamda bu boylarda çirkin bir adam klasik banka memuru ama çok zekidir annem Yaren edebiyat öğretmeni onun kurnaz aklına hayran olduğunu söyler hep ama pişman gibi de bilmiyorum diğer türlü birlikte olmaları zaten pek mümkün değildi bence çünkü kadın bakımlı yüzü fiziği yerinde 1.72 boylarında 41 yaşındaydı Amerikada olsa Hollywood yıldızı olacak kadın burada Hikmetle 4 çocuk yetiştirmiş. Ablalarım anneme çekmiş net, en büyük ablam Seher kendisi tıp okuyor çok sert bir kişiliği var kimseyle kolay kolay anlaşamaz üniversitede aileden uzak kalma tıptaki zorluklar falan derken daha da sert asabi bir insan oldu beyaz tenli sarışın bebek gibi suratı var kaşlarını çatmaktan yüzü buruşacak diye korkuyorum 23 yaşında 1 sene mezuna bıraktı sevgilisi olmayı geç erkek kankası bile olmadı sanırım 1.68 boylarında ve 55 kiloydu en son, küçük ablam Tuğba salağın teki 1.73 boylarında 50 kilo sarışın yeşil gözlü okula yürüyerek gidip geldiğinden götü eritti ama göğüsleri fena 50 kilonun 45i göğüs dersin 19 yaşında abla demek istemiyorum aslında ebeveynlerim zorluyor beni buna kimliğe geç yazılmış o yüzden liseyede geç başladı şuan benimle lise sonda aynı lisede değiliz.

O gün erken kalktım saat sabah 6 falan ortalık aydınlanmış günlerden pazar yarın okula gidecek olmanın verdiği stres tepemde ve tatil gününde hafta içi alışkanlığından dolayı erken kalkmaktan nefret ederim. 2 erkek 2 kız kalıyorduk 2 ayrı odada abim yaşım büyüdü diyip Tuğba ve Seher ablamın kaldığı odaya geçti Tuğba da benim odaya geldi benim işime geldi tabi, şuanki gibi salakta olsa uyurken güzel görüntüler çıkarıyordu Tuğba. Şort ve tişörtle uyuyor çakma prenses uyurken genelde sütyen takmazdı deli gibi yattığından tişört göğüsünün alt kısmını gösterecek kadar sıyrılmış bembeyaz diri memesinin altını net görüyordum ağzımın suyu akacak nerdeyse bir yandan da çişim var duramıyorum ama bakmakta istiyorum derken telefon yanımdaydı sonra bakarım diye fotoğrafını çektim, ayağa kalkıp lavaboya yöneliyordum ki hareketler oldu uyandı sandım altımda şort var sikim demir gibi olayı gelde açıkla bu salağa 2 saat ama uyanmadı neyse ki diğer tarafını döndü. Fotoğrafı iyi ki çekmişim yoksa geldiğimde manzara olmayacaktı.

Sabah gerginliğini salak Tuğba sayesinde biraz da olsa atlatmıştım, lavabo doluydu babam yada abimdir diye düşündüm çünkü babam işinden dolayı abimde nasibim kaçmasın diye genelde erken kalkar dimdik sikimle kapıda bekliyorum, abimdir diye de dalga geçmek için sallaya sallaya iyice öne çıkardım malafatı derken kapı açıldı şifon geceliğiyle annem çıktı. İnce ip askılığıyla dekoltesiyle süt teni ve dolgun memeleriyle melek gibiydi, gözüm boynu ve göğüs çevresinde takılı kaldı hareket edemedim nutkum tutuldu babam ne şanslı adamdı. Annemde karşısında beni öyle sallana sallana görünce şok olmuştu elini göğüsüne doğru getirip öhöömm demesiyle biraz kendime geldim. Diğer eliyle aşağıyı göstererek ne bu hal dedi. Abim sandım diyebildim, abine böyle hareketler mi yapıyorsun sen diyerek azarladı gözüm hâlâ memelerindeydi neredeyse ucu görünüyordu, beyefendi kendine gel gözler yukarı diye çıkıştı tok bir sesle ve yanımdan ayrıldı.

Güne bu kadar muhteşem başlayacağımı önceden bilseydim sabah erken kalktım diye asla gerilmezdim aslında. Lavaboda uzun uzun o anı düşündüm aklıma getirdim hem Tuğba hem annem derken patlama gereği duydum işimi görüp çıktım. Odama döndüğümde Tuğba uyumaya devam ediyordu. Tuğba salak diye çok ilgilenmiyordum arkadaş çevresi vs. sevgilisi falan oldumu hiç bilmiyorum ona çok hor davrandığımı düşünmeye başladım kendisi de beni sevmezdi hiç ama ne bileyim vicdan yaptım sabah sabah.

Kitabımı okuyordum ve Tuğba uyanmıştı elinde telefon sosyal medyada turluyordu sesi açıktı ve rahatsız oluyordum. Sesini kısa yada kapat şunu dedim ama tınlamadı, tekrar ettim yine cevap gelmedi gelir ben kapatırım kapat onu dedim işine bak dedi ayağa kalkıp telefonu elinden almaya çalıştım ama sağlam bir tekme yedim çok sinirlenmiştim ayağa kalkana kadar odadan koşup çıkmıştı ardından babam geldi beni yerde görünce büyüyün artık didileşmeyin salak mısınız oğlum hadi kahvaltı hazır gel dedi. İyice delirdim sikecektim bir gün şu kızı sakin olmaya çalışıp mutfağa doğru gittim. Annem sert sert bakıyordu olaylar bir an aklımdan çıkmıştı ve utanmıştım bakalım neler olacak diye kahvaltıya oturdum…

-Arkadaşlar ilk hikayem umarım beğenir destek verirseniz. Devamı gelecek.

Oyuncu 2

Kalçama sert bir şaplak atmıştı.Ahhhh diye irkilerek inledim.Ardından tekrar ve tekrar.Sonra diğer sahneyi kulübenin içindeki yatakta çekmemiz gerekiyordu.

Yonetmen:Orkuncum kapıyı kırar gibi tekmeleyerek içeri girmeni ve aynı sertlikte Sudeyi yatağa doğru itmeni istiyorum.

Orkun:Tamam hocam.

Kayda girdik.Orkun tahta kapıyı tekmeleyip kolumdan çekiştirdi.Beni önüne doğru sürüklüyordu.En son yatakla Orkunun arasında kaldım.Kalçama vurup,belimden bastırıp yatağa doğru itti.

Yonetmen:Harikaydı arkadaşlar.Şimdi Sudecim bu sahnede de senden bir şey istiyorum.Tamamen Orkuna bir teslim olmuşluk,dünyadan kopmuş bir şekilde bu anı hissetmeni ve seyirciye de geçirmeni istiyorum.

-Tamam hocam elimden gelenin en iyisini deneyeceğim.

-Kayıt-

Orkun üstümde bacaklarımın arasında elbisem kalçamın yarısına kadar sıyrılmış bir şekilde öpüşüyoruz.Bi yandan öpüyor diğer eliyle elbisemi daha da sıyırıyor.Siyah elbisemin altındaki siyah tangamı da ortaya çıkarmış oluyor.Orkun üstümden kalkıyor.Beni döndürüyor.Arkamda kalçamı okşamaya devam ediyor.Tabi bunların hiçbiri net gözükmüyor.Kamera yüzüme odaklanmış bir şekilde beni çekiyor.Orkunun şaplak atarken eli görünse de kalçam tam görünmüyor.

Yönetmen:Arkadaşlar böyle istediğim goruntuyu alamadım.Acaba daha mı arkadan çeksem.

-Ama hocam böyle yazmıyordu.Ben kabul edemem bunu.Ailem sevgilim izlicek.

Orkun:Ailen internette oynadığın dizideki sevişme sahnesiyle ünlü olduğunu bilmiyor mu:)??

-(Bir şey diyemedim)

Yonetmen:Sudecim fragman izlenme rekoru kırdı.Tüm Türkiye bu sahneyi bekliyor.Seni izlemek istiyorlar.Sözleşmeye imza atarken de senaryoyu okuduğunu varsayıyoruz.

-Ama daha açık çekeceğimiz yazmıyordu.

Yonetmen:Seyirciye istediğini vermezsek 3 bölüm sonra final yaparız.Ve seyirci seni öyle görmek istiyor.

-Bunu yapamam hocam kusura bakmayın.

Yonetmen:Peki sözleşmeyi okudun mu?

-Yani evet ne için?

Yonetmen:Orada dizi 10 bölümden az sürerse ödeme yapılamayacağı yazıyordu.

-Nee??Ben buna güvenip bir sürü şey aldım.Nasıl böyle birşey yaparsınız?

Yonetmen:Biz bir şey yapmadık imzalarken okuman gerekirdi Sudecim.Şimdi istersen dışarıda bir sigara yak ve sahneye gelelim.

Elbise belime sıyrılmış şekilde üstümde sadece tangamla yürüyerek çıktım aralarından.Bir sigara yaktım.Düşüncelere daldım.Aldığım şeylere bir ton para gerekiyordu diğer yandan sevgilim vardı.Ama her ne kadar yeni girmiş olsak da ünlülerin dünyasında normal şeylerdi bunlar.Gelecek olan para daha mantıklı gelmeye başlamıştı.Bir kez daha çektim ve içeri girdim.

-Hazırım ben hocam başlayabiliriz.

Oyuncu

Karavanla sete doğru giderken aklıma sevgilim geliyordu.Her ne kadar bu oyunculuk dünyasında ilişkiler daha rahat olsa da yine de içimde yanlış yaptığıma dair bir duygu vardı.Bir yandan da popülerliğim hızla artıyordu.Üniversite son sınıftan beri figuranlık,kamera arkası işler,setlerde o kadar koşuşturma derken sonunda başrol olmuştum.O yüzden bu duyguyu unutup role odaklanmaya çalışıyordum.Yanımda da orkun vardı.O da başroldu ve senaryo gereği bugün sahnede beraber olmamız gerekiyordu.Senaristin yazdığına göre kıyı kenarında bir kulübesi vardı Orkunun.Bana sürekli takılıyordu.Karıcım hazır mısın :))? diyerek.Gülüp geçiyordum.Yolculuk bitmek üzereydi makyajımı yaptılar.Ve indik.Kulübe çok dardı.Sahne için gerekli şeyler(yatak vesaire)vardı.Ama 4 kişiyi sığmazdı.Zaten 4 kişi de yoktu.Yönetmen bu sahnenin özellikle az kişiyle çekilmesini istemişti.

İndik ve kulubeye dogru geçtik.Üzerimde siyah büzgülü bir elbise vardı.Dışarıda çekim başladı.Öpüşmemiz gerekiyordu ve kapıyı açarak beni yatağa atması gerekiyordu.Ama öpüşmeyi geçemedik bir türlü.

Yönetmen:Sudecim biraz daha gerçekçi oyna,Orkun gibi role gir.

-Tamam hocam.

3 2 1 -Kayıt-

Beni gerçekten çok sert bir şekilde öpüyordu.Elini kalçama attı ve sıktı.Ben rol yapamaz hale gelmiştim gerçekten keyif alıyordum.Boynum geeriye düşüyor,saçlarım arkaya sarkıyordu.

Yönetmen:Harikasınız diğer sahneye geçiyoruz dedi.

3 2 1 -Kayıt-

Bu sahnede bir eliyle bacağımı kaldırıp öpmeye devam etmesi gerekiyordu.Ama beni döndürdü arkamdan sarılıp boynumu öpmeye başladı.Elleri belimden göğsüme doğru yükseliyordu.Ellerini ggsume dokunmadan tuttum ve…

-Hocam,senaryoda böyle değildi dedim.

Yonetmen:Evet farkındayım Sudecim ama böylesi daha gerçekçi oldu.Keşke durdurmasaydın.

-Pardon hocam.

Yonetmen:Herkes yerine tekrar.

Orkun:Gel aşkım.

-Ne aşkımı,çok kaptırdın role kendini.:))))

Orkun:Hahaha yönetmen gerçekçi olmasını istiyor.

*Geçtim önüne

3 2 1 -Kayıt-

Yine arkamdan kalçama sürtünerek.Elini üstümde gezdirmeye başladı.Biraz geriye çekilip kalçama sert bir tokat attı.

-Immmhh

Yonetmen:Tekrar alıcaz burayı ışık yanlış yerdeydi.Mert(Işıkçı) Sudenin kalçasına yakın olsun ışık.

3 2 1 -Kayıt-

Geriye çekilip semsert bir tokat attı.

Zevk Dolu Bir Hayat #6

İkimizde otururken annem hareketlenmeye başladı.

Ayaklarını getirip bacaklarıma koydu o güzel ayaklara bakmaktan filmi izleyemiyordum beyaz çoraptan siyah ojeli olduğu belli oluyordu ayakları müthişti ya senanın ve busenin ayakları yanında sıfır kalırdı.

Ben onun ayaklarını izlerken oda filmi izliyordu.

Sonra ayakları yine hareketlendi sanırım rahat edemedi.

Ve ayağının teki bacağımda dururken diğer ayağını alıp sikimin tam yanına koydu sikim kalksa ayağını dürtecekti.

Ama tabi ki ben git gide azıyordum ve sikim havalanıyordu.

Anneme belli etmeden hemen birşey yapmam lazımdı.

Ben:Anne ayaklarına masaj ister misin dedim.

Annem:Olur tatlım dedi.

Ben o güzel ayaklarını tuttum ve masaj yapmaya başladım sikim taş gibi olmuştu.

Masaj yaparken aklıma bir fikir geldi acaba sikimi sürtsem annem anlarmıydı ama zaten parmakalrım ve ellerim ile yaptığından anlamaz diye düşünüyordum.

Ve sikimi yavaşça ayağına yaklaştırdım bi yandan ellerim ile o küçük güzel ayaklarına masaj yapıyordum ve beni deli gibi azdırıyordu.

Ve sikim ile ilk teması gerçekleştirdim farkına varmamıştı.

Ben bunu fırsat bilio sürtünmeye başladım ama masaj yapıyordum bir yandan.

O güzel parmaklarını teker teker sıkıp masaj yapıyordum çorap olduğundan anlayamıyordu tabi ki.

Bunu bir kaç dakika sürdürdüm deli gibi azdığım için boşalacak gibi hissediyordum.

Ve dediğim gibide oldu hafif bir titredim ve boşaldım annem titrediğimi fark etti.

Ayağını lendine doğru çekti.

Annem:İyi misin oğlum birşey mi oldu dedi.

Ben:Yok anne üşüme bastı dedim.

Annem:Hasta mısın dedi.

Ben:Sanırım biraz ama birşey olmaz dedim.

O sırada döllerim kıyafetimde belli olmaya başlamıştı eşofmanımın üstünde ıslaklık oluşuyordu annem fark etmeden ellerimi üstüne koydum ama annemin oradan bakınca normal oturuyor gibi gözüküyordum ayakları bacağımın yanındaydı.

Benim bir şeyler söyleyip kaçmam lazımdı yoksa üstüm tüm döl olacaktı.

Ben:Anne ben yatabilir miyim biraz kötüyüm sanırım dedim.

Annem:Tamam oğlum birazdan bakmaya gelirim yanına dedi.

Benim aklıma annemin banyoma girmesi aklıma geldi acaba ne düşünmüştü bütün gün normal gibiydi.Sanırım normal diye düşünmüştür çünkü ben böyle herkes ile seks yapacak biri değilimdir.

Büyük ihtimal mastürbasyon yapmıştır diye düşünmüştür.

Ben anneme belli etmeden kalktım önüm tüm ıslaktı.

Hemen odama gidip yeni bir boxer ve pijamalarımı giyindim.

Islak olan giysilerimi kirli sepetine attım.

Hemen yatağıma geçip numaraya başladım.

Biraz zaman geçti ve annem kapıyı tıklattı.

Annem yanıma geldi.

Annem:Oğlum nasılsın daha iyi misin dedi.

Ve yanıma gelip oturdu.

Elini anlıma götürdü baktı ateşim yoktu.

Ben:İyiyim anne sadece biraz üşüme tuttu geçti şimdi dedim.

Annem:Az kalın giyin yoksa üşürsün dedi.

Ben:Tamam annem giyinirim dedim.

Annem:Yarın ablan gelecek dedi.

Ben:Bu kadar erken mi dedim.

Annem:Oğlum tek başına ne yapsın dedi vir süre burda kalacak dedi.

Ben:Tamam annecim dedim.

Annem:Neyse oğlum ben seni tek bırakayım iyi geceler dedi.

Ben:İyi geceler annecim.

Annem:Ha unutmadan kirlileride alayım yıkayacaktım unuttum dedi.

Bu sefer kesin sıçtım dedim içimden kesin anlayacaktı.

Annem girdi kirli sepetinden kıyafetleri aldı.

Normalde kirli sepetinin üstünde havlum olurdu.Her elimi yıkadığımda kurulamaya giderken kirli sepetine akar ve kıyafetler ıslanırdı.Annem bana seslendi.

Annem:Oğlum kaç defa diyeceğim şu kıyafetleri ıslatma diye.

Ben:A a a anne özürdilerim unuttum dedim.

O sırada annem daha az önce boşaldığım kıyafeti elinde tutuyordu ve üstüne deyiyordu.

O manzarayı görünce daha çok yoşuma gitmeye başladı.

Annem boşaldığım taraftan tutup bana gösteriyordu.

Annem:Yaptığına bak kıyafeti ıslatmışsın dedi.

Ben:Anne bir daha yapmam özürdilerim dedim tekrardan.

Annem eli ıslandığı için elini üstüne sürmüştü ama üstüne sürdüğü su değil benim döllerimdi.

Annem kıyafetler ile birlikte çıktı.

Ben hemen banyoma girip etrafa baktım.

Yerdeki halıda döl izleri vardı.

Ve onun haricinde buse ile seximizden kalan bir kaç iz.

Ben hemen temizledim ve yatağıma döndüm banyom tertemizdi kimse artık birşeyden şüphelenmezdi.

Ve eve babam geldi babamla aram pek olmadığı için pek görüşmezdik karşılaşırsak naber naptın para lazım mı.

Babam gelip direk odasına gitti.O sırada aklıma sena geldi.

Kızcağız boş zamanında yaz demişti son anda aklıma gelmişti hemen wpye girip senaya mesaj attım.

(Mesajlar)

Ben:Sena anca müsait olabildim kusura bakma sabah yaz demiştin.

Zevk Dolu Bir Hayat #5

Annem yanakları kırmızı bir şekilde bana.

Annem:O o oğlum şey dedi aşağı tarafa bakarak.

Ben kafamı aşağıya eğidiğimde sikim hafif inik şekilde aşağıya sarkıyordu.Ama bunu annem bilerek yaptığımı zannetmiş olabilirdi hemen bacaklarımı kapatıp bornozumu çekerek.

Ben:Annecim farkında değildim özürdilerim diyip odama doğru gittim.

Ama aslında annemin benim sikime bakması beni biraz azdırmıştı.

Odama geçip bornozumu indirdin ve üstümü giyindim.

Bir yandan düşünüyordum acaba annem benim hakkımda ne düşünüyordu sapık bir ergen diye mi koca sikli erkeğim diye mi.

Bilmiyordum ve öğrenmem lazımdı.Ama şimdi olamazdı tabi ki.

Ama şimdi giyinip odamda vakit geçiriyordum.

Bir kapı tıklama sesi geldi.

Ben:İçeri gel diye seslendim.

İçeriye gelen annemdi ve yavaşça girdi ben yatakta hafif yatay bir şekilde oturuyordum.

Yanıma gelip oturdu.

Annem gelince biraz kötü hisstemiştim göz teması kuramıyordum.

Annem:İyi misin oğlum neden içeriye gelmedin dedi.

Ben:Anne canım burda oturmak istedi dedim.

Ama asıl sebebi sikimi görmesiydi.Ve bunu oda anlamıştı.

Annem:Oğlum eğer yaşananlardan ise derken ben hemen daldım.

Ben:Anne biraz değişikti sanki dedim.

Annem:Oğlum bu kadar üzülme ben senin annenim hiç sorun değil dedi gülümseyerek.

Ben:Ama anne dedim.

Annem:Oğlum sorun yok diyorsam yok herkes yanlışlıkla birşeyler yapabilir.Senin elinde olan birşey değildi zaten farkındada değildin dedi.

Ben:Evet annecim haklısın dedim.

Annem:Sorun yok dimi canım dedi.

Ben:Yok annecim dedim gülümseyerek.

Annem kafama doğru yaklaşıp kafamdan öptü bu sırada göğüsleri ağzıma kadar gelmişti göğüsleri ike dipdibeydim.

O sütyeninde çok güzellerdi.

Annem geriye çekildi ve içeriye doğru gitti senide bekliyorum dedi.

Ben:Tamam annecim birazdan gelirim dedim.

Benim bir kaç şey yapmam lazımdı annemin tepkisini ölçmek için.

Altımı çıkartıp altımdaki boxerı çıkarttım sikim srtık özgürdü.

Altımda gri bir eşofman vardı.Ve sikim çok belli oluyordu acaba annem ne yapacaktı.

Ben içeriye doğru yol aldım annem yine ayak ayak üstünde uzanıyordu.

O ayakları varya beni deli gibi azdırıyordu.

Annem gelirken bana baktı ve iki saniyeliğinede olsa gözleri aşağıya kaymıştı belli ki sikimin farkındaydı.

Ve hemen normale dönüp devam etti.

Annem:Yutkunarak napalım oğlum dedi.

Ben koltuğa geçip oturdum bilmem annem sen geldin sen söyle dedim.

Annem: O zaman yiyecek birşeyler hazırlayıp film izleyelim dedi.

Ben:Tamam anne dedim.

Annem:Hadi kalk mutfakta birşeyler alıp gelelim dedi.

İkimizde kalkıp mutfağa gittik.

Annem dolaplardan tabak çıkarmaya çalışıyordu.Ama uzanamıyordu.

Annem:Oğlum tabağa uzanır mısın ben uzanamadım dedi.

Ben hemen gidio tabağa uzanmayı denerken annem belli olan sikim ile bakışıyordu.

Bende bilerek biraz daha bakışsınlar diye almaya uğraşıyordum.

[Sikimin Görünümü https://hizliresim.com/3eql679 ]

Annem hala bakmaya devam ediyordu gözleri dalmıştı.

Ben yeter artık diyip tabağı aldım ve bi anda bakmayı kesti.

[Annemin Pijamasının Arkadan Görünümü https://hizliresim.com/dj1hz5i]

Aşağı dolabın birinde cipsi vardı onu alması lazımdı.

Annem geçip poposunu eğerek aldı poposu öyle güzel gözüküyordu ki eğilince sanki domalmış gibiydi nefesim kesiliyordu.

Benim sikim hafiften kalkmaya başlamıştı.

Ve bunu fark ettim ama birşey yapmadım.

Annem kalktı ve tabak için bana döndüğünde sikim kalkmıştı.

Annem sikime baktı ve bana seslendi.

Annem:Oğlum şey dedi.

Ben kafamı aşağıya eğidim.

Ben:Anne çok özürdilerim dedim ve ellerimle tuttum.

Annem:Sorun değil canım sen daha ergensin olur böyle şeyler dedi.

Ve normal gibi tabağı alıp cipsiyi tabağa döktü.

Ve içeriye doğru geçtik ve oturduk.

Annem l koltukta en köşeye geçmişti.

Bende yanına diğer bir uca geçmiştim.

Filmi açmış izleyip birşeyler yiyorduk.

Zevk Dolu Bir Hayat #4

Eve doğru yaklaşmıştım.

Ve kapıya gelip kapıyı çaldım annem kapıyı açtı.Yine bütün ihtişamı ile karşımdaydı.

Annem:Hoşgeldin yakışıklım.

Ben o sırada annemi süzüyordum.

Annem:Neyi bekliyorsun gelsene dedi.

Ben hemen kendime gelip.

Ben:Ha efendim geliyorum anne dedim ve girdim.

Koltuğa oturup bağcıklarımı çözüyordum.

Annemde karşımda beni bekliyordu.

Pijamasının ön tarafı düğmeliydi ve düğmeleri sütyenin az bir şey görünmesini sağlıyordu.

Bağcığın biri düğüm olmuştu çözemiyordum hemen annem olaya dahil oldu.

Annem:Dur tatlım ben çözeyim dedi.

Ve ayakkabıma doğru eğildi beyaz bir sütyen giyiyordu memelerini çok güzel gösteriyordu.Annem bağcıklarımı çözmeye çalışıyordu bende annemin güzel memelerini izliyordum.

Annem sonunda çözmüştü.

Ama ben farkında olmadan sikim havalanmıştı.

Sikim önümde kabarık bir şekilde belli oluyordu.

Annem bunu görmüş olacak ki kısa bir süreliğine baka kaldı ve sonra.

Annem:Oğlum ben içeriye geçiyorum dedi.

İçeriye gitti bende hemen kendi odama gitmek yerine ortak duşa gittim çünkü kendi odamdaki duşa gitmek için içeriden geçmem lazımdı ve anneme daha fazla rezil olmak istemiyordum.

Üstümü çıkardım sadece boxerım vardı.Duşa girecektim.

Banyonun kapısını az birşey aralayıp anneme seslendim.

Ben:Anne duşa gireceğim.

Annem:Tamam oğlum dedi.

Duşa girdim kafamı şampuanladım ve yıkadım sonra 31 çektim annemi düşünüp ama aklıma bornozumun odamda olduğu aklıma geldi.

Birinin getirmesi gerekiyordu.

Ben:Anne bir bakabilir misin?

Annem:Efendin oğlum dedi.

Ben:Annecim benim odamda bornozum var getirir misin?

Ama aklıma çok kötü şeyler geldi bir anda.

Benim kendi banyoma en son buse ile ikimiz girmiştik ve hiç iyi durumda değildi.

Annem girince ne düşünecekti acaba.İçerinin durumunu anlayabilir miydi?

Annem geldi ve kapıyı çaldı.

Annem:Oğlum gelebilir miyim dedi.

Benim sikim hala kalkıktı ve çok ihtişamlı duruyordu.

Annem içeriye girdi ama bakmamaya çalışıyordu.

Ben sikimi kapatmaya çalışmıyordum bile.

Bornozumu uzattı ve bizim banyonun tam karşısında ayna vardı.

Bana arkadı dönik olduğu için gözlerimi açsamda bir şey görmem diye düşünüyordu sanırım.

Ve gözlerinde olan ellerini kaldırıp aynaya doğru gözlerini attı sanırım bunu beklemiyordu.

Çıplak kalkık sikim ile göz göze gelmişlerdi.

Ve buna şaşırmıştı ama neye şaşırmıştı.

Büyük olmasına mı kalın olmasına mı uzun olmasına yoksa görünüşüne mi?

Annem ağzını hafif açıp şaşkınlığını belli ediyordu.

Gözlerini hemen tekrar tutup çıktı.

Belli ki çok utanmıştı.

Ben hiç birşey olmamış gibi bornozumu giyindim.

Çıktım banyodan içeride oturuyordu annem telefona bakıyordu.

Bende geçip karşı tarafına oturdum ben genelde banyodan sonra böyle oturmayı severim.

Ve bunu bilerek yapmadım haberin olmadan bacaklarımı biraz aralamışım.

Sikim bacak aramdan sarkıyordu.

Böyle bir siki hangi kız istemez ki temiz uzun kalın damarlı.

Annem telefonundan gözlerini ayırıp sikime baka kalmıştı.

Zevk Dolu Bir Hayat #3

Annem:Oğlum koltuklar neden bu kadar çok oda parfümü kokuyor dedi.

Ben yine korkudan kekeleyerek.

Ben:A a anne ben sen gelmeden oda parfümü sıkayım dedim ama koltuklara sinmiş kokusu dedim.

Annem:Biraz düşünceli bir tavır ile hmmm öyle olsun yakışıklım dedi.

Biz oturuyorduk annem ayaklarını uzatmış L koltuğun bir tarafına yatmıştı.Bende annemin kör noktasına yatmıştım annemi gözetliyordum.

Kadın doğalken bile çok güzeldi o pijamada çorapları olsun efsaneydi ya genç kadınlar gibiydi ama annemdi işte.

Oturuyorduk annem telefonuna bakıyordu ben ise anneme.

Annem:Oğlum karnın falan acıktımı sana sormayı unuttum kahvaltı yaptın mu dedi.

Ben:Hayır anne sen geldiğinde yeni uyanmıştım fırsat bulamadım dedim.

Annem:Ahh özürdilerim oğlum aklımdan çıkmış ben sana birşeyler hazırlıyayım dedi.

Annem kalkıp mutfağa doğru yürüdü.O pijamanın içinde götü çok güzeldi hafif hafif sallanıyordu.

Bende arkasından hemen kalkıp yol aldım.

Ben:Annecim yardım etmemi ister misin dedim.

Annem:Bu kadar istiyorsan neden olmasın dedi.

Ben yine bir hınzırlık peşindeydim.Ama aklıma birşey geldi hınzırlığın zamanı değildi.

Senaya ilacı vermem lazımdı yoksa bu yaşta çocuk sahibi olacaktım.O aklıma gelince annem ile hemen masayı hazırladık yemeği yedik ve toplayıp kalktık.

İçeriye geçip yine uzandık.Ben elime direk telefonu alıp senaya mesaj attım.

Mesaj E:Sena müsait misin yanına gelebilir miyim?

Sena 10dakika sonra bir mesaj yazdı.

Mesaj S:Gelebilirsin müsaitim dedi.

Ben hemen kalkıp üstümü değiştirmeye gidiyordum.

Annem:Oğlum nereye dedi.

Ben:Anne arkadaşta bir okul ödevin kalmış hemen alıp geleceğim dedim.

Annem:Tamam oğlum dikkatli git gel dedi.

Ben:Tamam annecim.

Ben hemen odama gidip üstümü değiştim.

Hapı cebime alıp kapıya doğru yol aldım.

Annem kalkıp beni yolcu etmek için kapıya kadar geldi.

Annem:Hadi görüşürüz oğlum dedi.

Ben:Görüşürüz annem dedim ve senalara doğru yola çıktım.

Senaya ne diyecektim kendimi nasıl affettirecektim.
Kafam çok karışıktı ne yapacağımı bilmiyordum doğaçlama gitmekten başka çarem yoktu.

Senalara doğru geldim ve zili çaldım.Sanırım evde kimse yoktu.

Kapıyı açtı ve.

Sena:Hoşgeldin Emre dedi.

Senayı gördüğümde biraz üzülmüştüm gözlerini altı biraz mordu ve gözleri kırmızıydı.

Üstünde geyikli bir pijama ve siyah bir çorap vardı.

Ben:İçeri gelebilir miyim dedim.

Sena:Tabi ki gel dedi.

Ben içeriye doğru geçtim ve koltuğa oturdum.

Senada gelip karşıma oturdu.Kızın bu hali bile çok güzeldi.

Ben:Sena nasılsın dedim.

Sena:Bilmiyorum idare ediyorum dedi üzgün bir ses tonu ile.

Ben:Cidden yaptıklarım için çok özürdilerim dedim.

Sena:Senin özür dilemene gerek yok o kaltak dilesin dedi.

Ben:Haklısın senacım dedim.

Ve yine gözleri dolmuştu yüzünü kapatıp hafiften ağlıyordu.Ben ağlamasına dayanamayıp yanına oturdum gidip.

Kafasını tutup göğsüme yasladım.Ağlama hafifte olsa dinmişti.Kulağına yaklaşıp.

Ben:Ne olursa olsun yanındayım lütfen böyle yapma dedim.

Sena kalkıp yüzüme baktı.

Sena:Ben hamile mi kalacağım dedi.

Ben:Hayır bir yolunu buldum dedim.

Sena:Cidden mi dedi göz yaşlarını silerek.

Ben:Evet dedim ve cebimden hapı çıkardım.

Sena:Yaaaaaa dedi gülümseyerek sonunda yüzü gülerken görmüştüm.

Yaklaşıp boynuma sarıldı.Ben bi an şaşırdım şaşkınlığım geçince bende sarıldım sıkıca kokusunu içime çekiyordum çok güzel bebeksi bir teni vardı.

Ben:Senacım artık gitmem lazım dedim.

Sena:Tamam ama seninle bir kaç şey konuşmamız lazım ne zaman müsait olursun dedi.

Ben:Ben sana haber veririm canım dedim.

Kalkıp kapının yolunu tuttum.

Senaya doğru döndüm ve sena yine boynuma atladı ve sıkıca sarıldı.

Ben:Tamam tamam buradayım işte sarılırsın istediğin kadar dedim.

Sena:Tamam ya dedi yankları kırmızı bir şekilde.

Ben kapıyı açıp dışarıya çıktım.

Ben:Görüşürüz dikkat et kendine dedim.

Sena:Sende dikkat et dediğimi unutma dedi.

Ben:Tamam haber vereceğim dedim ve evin yolunu tuttum.