Kategori arşivi: Yetişkin Hikayeleri

Kuzenlerim Tek Tek Sevgililerim Oldular (Bölüm 1 – Nehir )

Okuyan herkese selamlar, adım Poyraz. Başımdan geçen olayları yapabildiğimce anlatacağım, ilk kez bunları yazıya döküyorum. Kendimden bahsedeyim şu an 24 yaşımdayım, 1.79 boyunda çok kilolu olmasam da belli belirsiz göbekli, ancak yine de orta derece kaslı bir erkeğim, tipik üniversite öğrencisiyim yani. Anlatacağım olayların başlangıcı liseyi bitirdiğim zamanlara denk geliyor. Okulda başarılı bir öğrenci olsam da üniversite için daha iyi bir bölüm ve daha iyi bir yer tutturmak için bir sene sınava hazırlanmayı düşündüm. İki teyzem var ve her ikisinin de iki çocukları var. Ortanca teyzemin iki kızı var, Nehir ve Ada.

Nehir, benden bir yaş küçüktü, neredeyse aynı boydayız. Başımdan geçen olaylar onunla başladı. Nehir bir gece partiye davet edilmişti ancak onun ailesi Nehir’i tek başına göndermiyordu. Kız başına İstanbul sokaklarında gece gece dolaşmasını istemiyorlardı. Nehir buna çok bozulsa da elinden hiçbir şey gelmiyordu, bütün hayatı böyle geçmişti. Ama sonunda ailesini ikna etmişti ve eğer ben de onunla gidersem kabul edeceklerdi. Uzun yalvarmalar sonunda ben de kabul ettim ve gün gelip çattığında evlerinin önüne gidip geldiğimi haber verdim. Dışarı çıktığında karşımda gördüğüm kızı neredeyse tanıyamadım. Siyah uzun bir elbise giymişti, kolları ve koltuk altı tamamen açıktı, sol bacağı elbisenin dışına çıkıyordu, boynundan sarkan uzun kumaşlar vardı ve kollarını sarıyordu bu kumaşlar. O gece ilk kez kuzenime farklı gözle bakmıştım. Neredeyse beraber büyüdüğümüz için benim için hep sinir bozucu küçük kardeşim gibiydi. Yanıma gelip bana sarıldığında memeleri göğsüme baskı yapıyordu. Şimdiye kadar belki de binlerce kez sarılmışızdır ancak hiç bu kocaman memeleri hissetmemiştim. Ben de ona sarıldığımda ellerim sırtına temas etti, elbisenin sırtı da tamamen açıktı. Geri çekildiğinde yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Görünüşü beni tahrik etmeye yetse de bozuntuya vermeden gülümsedim. “Nehir hanım bu elbise ne böyle, yıldız gibi parlıyorsunuz resmen.” dedim. Bunu duyunca etrafında bir kez döndü yavaşça, bu bana onun kalçalarını görme fırsatı vermişti. Çok dikkatli bakmadığın sürece normal bir kız kalçasıydı ancak bu elbisenin içinde ben buradayım diyordu resmen.
Nehir bana dönerken hala gülümsüyordu. “Teşekkür ederim Poyraz bey, siz de çok şıksınız. Hayret o pasaklı kıyafetlerini giyeceksin sandım yine.” dedi ve koluma girdi. Sokağın aşağısına doğru yürümeye başlarken hafifçe gülümsedim. “Aklımdan geçmedi değil ama iyi ki de giymemişim de… Sizinkiler nasıl izin verdi bu elbiseyi giymene?” Nehir’in yüzü düştü. “Ya hiç sorma. Babam bir ton laf yaptı, sabahtan beri dil döküyorum. Sonunda kabul ettiler de üzerime kot ceketimi de giydirdiler.” dedi. Ama yanında ceket falan yoktu. Bunu fark ettiğimi görünce gülümsedi. “Su saatinin arasına sıkıştırdım ceketi. Bu gece özgürüm ve bunun tadını çıkartacağım.”

Mekana geldiğimizde Nehir’in arkadaşları ile buluştuk. Sekiz kişilik bir gruptuk, diğer herkes sevgilisi ile gelmişti. Vakit kaybetmeden sıraya girdik, mekan yeni olduğu için sırası kalabalıktı ve sanırım ünlü bir DJ gelecekti. Tabi benim için bunların hiçbiri önemli değildi, hatta daha iyiydi çünkü Nehir sırada önümde duruyordu ve sıkışıklık bedenlerimizi birbirimize baskılıyordu. Aynı boyda olduğumuz için sikim onun kalçalarına değiyordu. Yüzüm ise iyice boynuna yaklaşmıştı. Nefesimi boynunda hissettiğinden emindim. Bu beni iyice azdırmıştı, sikim kalkmaya başladı, sol elimi sikimin üzerine koydum çünkü anlamasını ve rahatsız olmasını istemiyordum ancak umursamıyor gibiydi. Sağ elimi öne uzattım ve belinden tuttum. Etrafımızda başka erkekler de olduğu için bunu anlayışla karşılayacağını düşündüm, benim içinde fırsattı tabi. Sırada neredeyse yirmi dakikadır bekliyorduk ve Nehir topuklu ayakkabı giydiği için ayakları ağrımaya başlamıştı. En sonunda oflayarak kafasını geriye doğru bıraktı ve omzuma dayadı. “Çok yoruldum kuzen ya…” İki elimi de tutup göğüslerinin altında birleştirdi ve dizlerini kendini bana bıraktı. “Biraz dinleneyim olur mu?” Kafamı çevirdiğimde dudak dudağa geldik resmen. Gecenin ışığında yüzü parlıyordu resmen. Artık sikimin ona değmesi umurumda bile değildi. Hatta bunu istiyordum. Bütün gece asıl işkenceyi ben çekmiştim bunu fark etmesin diye ancak yaptığı her hareket sikimi zonklatıyordu resmen, bunun sonuçlarına da katlanacaktı. Ellerimi iyice sıkıp belini daha da iyi kavradım. Bedenini kendime çekip sırtımı dikleştirdim. “Sorun değil, bunu için buradayım nasıl olsa.” dedim. bunu dediğimde gözlerini kapattı ve öylece durdu. Sikimi kalçalarında hissediyordu, yani hissetmemesi imkansızdı. Roma sütunu gibi olmuştu resmen. Rahatsız olmuyor muydu yoksa zevk mi alıyordu anlayamadım ancak birkaç dakika daha öyle durduktan sonra sıra bize geldi. Nehir’in arkadaşları önden girip mekana doğru ilerlemeye başladılar, Nehir ve ben beşlerindeydik. Kapıdaki koruma ile göz göze geldiğimizde bana ikinci bir fırsat daha doğmuştu. adımlarımı hızlandırıp elimi Nehir’in göğüslerine doladım. Kafasını hızla bana çevirse de Koruma’ya bakıyordum ben. “Biz beraberiz” dedim. Nehir yaptığım oyunu yemişti, korumanın beni tek başıma içeriye almayacağını sanmıştı. O bana yardım ettiğini düşünürken ben de bütün gece hayalimi kurduğum o göğüsleri sıkma fırsatı bulmuştum. Sütyeni olsa bile yumuşacık olduklarını hissedebilmiştim. İçeriye girdikten sonra bile elimi çekmedim, unutmuş numarası yapıyordum, Nehir’de hiç ses etmedi bu duruma.

İçeride sağır edici bir müzik vardı, iki katlı mekan dolup taşmış, göz gözü görmüyordu neredeyse. Grubu daha içeriye girerken kaybetmiştik ancak Nehir’in umurunda değil gibiydi bu. Kulağıma doğru uzandı ve sesini duyurmak için bağırdı. “Hadi bara gidip bir şeyler içelim, sonra da dans ederiz.” dedi. Dudakları kulağıma değiyor, göğüsleri kolumu sarıyordu. Kafamı salladım ve elimi tutup çekmesine izin verdim. Dediği gibi birkaç bira içip dans pistine girdik ancak yer resmen ana baba günüydü. Üstüne üstük ses ve karanlık eklenince kimse kimseyi görmüyordu. Nehir dans etmeye başladı ve kendini kaybedip müziğin ritmine kapılması çok uzun sürmedi. Yıllardır onu evde tutan ailesinden intikam alır gibiydi. Birkaç dakika böyle dans ettikten sonra kimsenin kimseyi görmediği karanlıktan fırsat bilip beni tutan elini bıraktım. Bunu anlaması biraz sürse de sonunda iki elini de öne uzatıp beni tutmaya çalıştı ancak ben bilerek birkaç adım geri çekildim. Biraz beni arasa da bu gece onun için çok önemliydi, bir daha asla dışarıya çıkmasına izin vermezdi ailesi. bu nedenle ellerini kaldırıp tekrar oynamaya başladı. Ben ise insanların arasından geçip onun arkasına doğru ilerledim. Ellerimi uzatıp belinden tuttum ve aşağı yukarı oynamaya başladım. En kötü ihtimalle bana döner ve kim olduğumu görürdü, onu bulduğumu söylerdim. ama önce bir duraksadı sonra ise oynamaya devam etti. Bundan fırsat bulup yavaşça ona doğru yaklaştım tekrar arkasından. Ellerimi kalçalarına indirip sıvazlama başladım, hiçbir tepki vermiyor, aksine kendini daha da yaklaştırıyordu bana. Sol elimi önüne doğru attım ve bacak arasını okşamaya başladım. Sikip patlayacak gibiydi. Müziğin ritmi ile birlikte zonkluyordu resmen. Tam bu sırada Nehir ellerini indirdi ve bir eli ile kalçasını tuttuğum elimi alıp göğüslerine götürdü, diğer elini de kotumun üzerine atıp sikimi okşamaya başladı. Ben buna inanamıyordum resmen ama burada duracak değildim. Önümde bir tanrıça gibi kalçasını sallayıp sikimle oynuyordu. Elim ile göğüslerini sıkıyor, diğer elim ile bacak arasını okşuyordum. Bunu yapanın kendi kuzeni olduğunu bilse ne tepki verirdi acaba.

Bana verdiği bu cesaret ile iyice ileriye gitmeye karar verdim ve elimi elbisesinin içine atıp sütyeninin içine soktum. Önce irkilip sikimi sıvazlamayı bıraksa da tekrar dans etmeye devam etti. Memeleri gerçekten de hayal ettiğim gibi içi süt dolu dolgun memelerdi. Her iki memesi ile de oynuyor, sıcacık süt memelerini avuçluyordum. Kafamı boynuna eğip önce ufak öpücükler kondurdum, sonra da sertçe öpmeye ve emmeye başladım, itiraz etmeyi bırak zevk alırcasına kafasını geriye atıp kendini tamamen bana bırakıyordu. Sikimi sıvazladığı elini kemerime götürüp hızlıca çözdüğünde hafifçe yutkundum. Neredeyse boşalacak gibiydim ama kendimi tutmalıydım. bu büyülü an böyle bitmemeliydi. Elini kotumun içinden sikime doğru attı ve ileri geri çekmeye başladı. Zevkten resmen dört köşe olmuştum. Bacaklarını okşadığım elimi daha da yukarı çekip amına doğru uzattım. İç çamaşırı giymemişti. amı çoktan sulanmıştı, sırılsıklamdı resmen. İki parmağımı amına dayadım ve oynamaya başladım. Ağzı kulağımın gibinde olduğu için zevk inlemelerini duyuyordum. Titremeye başladığında boşalmaya hazır olduğunu anladım. Göğsündeki elimi meme uçlarına götürüp sıkmaya ve çekiştirmeye başladım. Artık yüksek sesle bağırıyordu. Mekanın içinde onu kimse duymuyordu, herkes dansın ritmine kendini kaptırmışken ben kuzenimi parmaklıyordum. En sonunda deli gibi titremeye ve elimin içine boşalmaya başladı. Anında ben de onun eline boşaldım. Daha önce yaptığım sekslerden on kat daha zevkli ve yüksek dozdaydı bu, üstelik daha sevişmemiştik bile. Kendini ileri atıp iki büklüm oldu, ben ise geri çekilip kendimi toparladım. Ayağa kalktığında arkasını döndü ancak ben çoktan insanların içine karışmıştım, bir süre etrafa bakındıktan sonra dans pistinden çıktı, ben de diğer taraftan çıkıp bara doğru gittim ve bir içki söyledim.Çok geçmeden Nehir benim omzumdan tutup tekrar kulağıma yaklaştı. “Nereye kayboldun, uçtun gittin resmen.” Evet uçmuştum, hem de onu da uçurmuştum. Kafamı çevirdiğimde sanki hiçbiri yaşanmamış gibiydi. Kendini çok hızlı toparlamıştı. “Yoruldum, artık gitsek mi” dedi bana. Hesabı ödedim ve yine onun peşinden dışarı doğru çıktık. Kıyafetlerini düzeltse de elimi tutup beni çıkışa doğru çekerken avuçlarının içindeki ıslaklığı hissedebiliyordum.

Nehir’in evinin önüne geldiğimizde ceketini dediği gibi su saatinin yanından aldım ve sırtına koydum. Bana döndüğünde yüzünde uykulu bir ifade vardı. “Bu gece çok eğlendim Poyraz.” dedi. Kollarını açıp bana sarıldığında iri göğüslerini tekrar bana bastırdı. “Ben de öyle Nehir. Bu mekanın bu kadar güzel olacağını tahmin etmezdim.” dedim. Geri çekilirken kollarını boynuma doladı ve gülümseyip beni dudağımın köşesinden öptü. “Ben de öyle…” dedi ve derin bir nefes alıp kulağıma yaklaştı. “Bu kadar iyi dans ettiğini bilseydim seninle daha önce de dans etmeye giderdik. Ama geç olsun güç olmasın kuzen.” dedi ve hızla geri çekilip apartmana doğru gitti. Söylediği şeylerden sonra şok olmuştum, kaskatı kesilmiştim resmen. Bunu fark etmiş olacak ki arkasını döndüğünde hafifçe kahkaha attı ve apartmana girdi. Nerdeyse on beş dakika orada öylece dikildim herhalde. En sonunda kendime geldiğimde hızla oradan uzaklaştım. Nehir gerçekten anlamış mıydı onun ben olduğumu? Anladıysa neden itiraz etmemişti? Benim olduğumu bile bile benimle sevişmiş miydi? Kafamda onlarca soru vardı. Ama asıl bilmediğim şey o gece yaşananlar ilk olsa da asla son olmayacaktı ve kuzenimle olan ilişkimiz kesin bir şekilde değişmişti.

Gönül Rıza’sıyla. Bölüm 5

Okula girmiş sınıfıma doğru gidiyordum. Aklım bir karış havadaydı olanları düşünmeden edemiyordum. İşler tıkırındaydı hayat 1 günde benim için bambaşka bir yola girmişti ve o yol çok güzeldi ayrılmak kesinlikle istemiyordum, zaten ne olabilirdi ki, canımı ne sıkabilirdi? Annemle olanları bilen yoktu, Tuğba ne düşündüğünü söylemese de kimseye bir şey dememişti, abim ise annemle babamın Tuğba ile yaptıklarımızı bildiğini ve ses etmediklerini düşünüyordu, babam zaten basit bir dikizleme olarak biliyordu annemin beni terbiye ettiğini düşünüp seviniyordu, ablam Seher ise…

Benim için Seher denince akan sular duruyordu. O benim için nirvanaydı hayallerime bile sığmıyordu, hayranı olduğum tek insandı. Babamdan zekasını annemden muhteşem güzelliğini almıştı, benden daha zeki ve kurnazdı basit numaralarımı yemezdi, koronadan sonra devamsızlık hakları arttığı için vizelerinden sonra 1 haftalığına gelmeyi düşünüyordu, onun gelişi neleri getirecekti hiç kimse bilmiyordu…

Okulda olağan dışı şeyler olmuyordu, 2şer saat matematik, edebiyat ve biyoloji derslerim vardı. Zaman bir an önce geçse de eve gitsem diye dakikaları sayıyordum resmen. Aklım fikrim annem ve Tuğba’da idi. 2 sinide biran evvel ele geçirmek deyimi yerindeyse çatır çatır hoplatarak sikmek istiyordum, aklımda grup sikmek bile vardı. Annemi ve Tuğba’yı aynı yatağa domaltmış birinden çıkarıp diğerine sokma fikri aklıma yer etmişti ama bu pek mümkün değildi. Annemin yanında Tuğbayı sikmeyi geçtim dokunmak bile resmen zor falan değil imkansızdı, dünyaları ayağa kaldırırdı.

Son 2 saat biyoloji hocası gelmemiş evlere dağılmıştık. Epey erken gelmiştim. Tuğba ve annem okulda babamsa bankadaydı. Kapıyı çaldığımda açan olmamıştı ev boştu anahtarla girmiştim. Evde nemli bir hava vardı belli ki abimde duş alıp dışarı çıkmıştı. Ev boş olduğunda çıplak durmaya bayılırdım, direkt salonda üstümü çıkarmaya başlayıp çıkardığımı elime alarak odaya doğru girdim ve odada tamamen soyunup yatağa attım kendimi. İki bacağımı uzatıp ayırdım sikimi ve taşaklarımı dinlendiriyor, havalandırıyordum, bu his harikaydı ve sikimi de harekete geçiriyordu. Sikime bacaklarıma bakıp kendimi inceliyordum, karın boşluğumdaki pislikleri kazağın yününü çıkarıyordum, yorgunluk o anki rahatlık derken mayışıp uyku moduna girmiştim.

Tam uyudum uyuyacağım derken banyonun kapısı açılıp tekrar kapandı, bir anda kendimi örtünün altına attım. Abimdir diye düşünüyordum çünkü evde olması muhtemel tek isim oydu, odasına girer üzerini değiştirirken bende kalkar üzerimi değiştirir düşüncesiyle örtünün altına girmiştim. Yürüme sesleri, mutfak kapısının gıcırtısı, bardağa su doldurma sesleri geliyordu ve bu sesler geldikçe gerginliğim artıyordu aynı oranlada sikim kalkıyordu. Heyecanım gerginliğim ve merakımda iyice artmıştı, babam ve annem olamazdı acaba Tuğba devamsızlık mı yapmıştı bilmiyordum, abimdir abim diyordum sürekli ve ayak seslerinin bizim odaya doğru yöneldiğini farkettim.

Hızla kendimi yatağın üzerinden altına attım çıkardığım kıyafetleri de kucaklayıp yanıma aldım. İçeri üzerinde bornozla biri girmişti bornozun önü açıktı, gelen kişi yüksek ihtimal Tuğbaydı abimin böyle narin ve pürüzsüz ayakları olamazdı, anneminse bizim odada işi neydi?

Ev boş diye Tuğba baya rahat davranıyordu diz kapağına kadar olan yerleri görüyordum. Ayaklarında kemikleri belirli değildi ne çok etli ne de çok zayıftı , parmakları düzgün ve boy hizaları dağılımı kusursuzdu, tırnakları yeni kesilmiş ve banyodan çıktığı için su damlaları vardı tertemiz görünüyordu. Yüzü aynaya dönüktü ve ben arkasını görüyordum kafamı uzatıp daha fazlasını görmek istiyordum, kafamı uzatıyordum ki bornozu yere bıraktı.

Üzerime doğru geliyordu, kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu ve o anın heyecanıyla gördüklerimle sikim taş kesilmişti. Yakalandığımı düşünüyordum yoksa benim yatağa doğru gelmesindeki sebep neydi ki?

Yatağın önünde bir müddet durdu, derin nefes alma sesleri gelmeye başlamıştı derken yatağıma girdi, olay nereye doğru gidiyordu az çok tahmin ediyordum çünkü Tuğba da insandı ve o dolapta olanlardan hayli zevk almıştı.

İnleme sesleri ve biraz sonrasında amının iyice ıslanmasıyla am dudaklarından şapırtı sesleri gelmeye başlamıştı. Kendisini iyice kaptırdıktan sonra ortaya çıkmayı çatır çutur sikmeyi düşünüyordum, o azgınlığıyla beni reddedemezdi. Benim yatağımda oluşu onun beni arzuladığını gösterirdi ve bu onu ele verecekti. Neden benim yatağımda yaptığını sorup köşeye sıkıştıracak üzerine gidecek o azgınlığı ile ele geçirecektim.

İnlemeler iyice artmıştı dışarı çıkmaya hazırdım heyecanımdan gebermek üzereydim, Tuğba’yı ilk kez çıplak görecek ve şansım varsa resmen sikecektim. Tuğba’nın karşısına heyecandan geberen birisi olarak çıkmam dezavantajım olurdu bunu yenmem gerekiyordu, kendinden emin ve ne istediğini bilen birisi olarak çıkmam lazımdı. Kendime içimden motivasyon konuşması yapıp sonrasında çıkacaktım:

Ben- Tamam başlıyoruz! Dikkatini topla…

Ses- IMmmhh… Rızaa ahhh… Mmmm… çook güzel…mmm

Ben- Lan nee? Durr! Bu ses, bu ses..? Bu ses Tuğba’nın değil! Bu ses annemin!

Gönül Rıza’sıyla. Bölüm 4

Abimin karşılaştığı manzara korkunçtu, en azından onun ve Tuğba için. Kafam Tuğba’nın boyun hizasında bir elim tişörtünün içinde bel kısmında, diğer elim tişörtün üstünden direkt göğüsünün üzerindeydi. Abim kapağı açınca Tuğba korku dolu endişeyle baya panik yapmıştı, ne yalan söyleyeyim bende aynı duygular içerisindeydim. Abim epey öfkelenip bağırarak bizi yaka paça dolaptan çıkardı, bana bir tokat attı;

Osman- Siz ne halt yediğinizin farkında mısınız, aptal mısınız siz ne bu hâl, ne yapıyım ben şimdi sizi, nasıl açıklayacaksınız bana bu durumu?

Bağırtıyı duyan annem ve babam odaya hızla girmişti, Aysel cadısıda yanlarındaydı, işte şimdi tamamen sıçmıştık.

Babam- Noluyor Osman ne bu bağırtı?

Osman- Oturun anca kahve için bunların ne halt yediğinden haberiniz var mı sizin?

Annem- Var oğlum sakin ol bizde onun için burdayız zaten.

Osman- Ne? Nasıl var? Nasıl göz yumarsınız böyle bir şeye?

Annem- Gençlikte olur böyle şeyler, öyle bağırıp kırıp dökerek bir yere varamazsın Osman sakin ol.

Osman- Lan ne sakin olması nasıl izin verirsiniz böyle bir şeye

Babam- Yeter artık kendine gel saygısız. Kime lan diyorsun sen hadsiz it, bir halta yaradığın yok birde asilik yapıyorsun, kaybol gözüm görmesin bir daha seni, soytarı.

Bahtsız bedevi Osman abim… Abim 4 senedir evde olmasından ve bir iş tutmamasından dolayı aile içerisinde kredisi yoktu. Bir yandan üzülmüştüm, üzeri giyiliydi sanırım yanlış zamanda evden ayrılıp yanlış zamanda dönmüştü yani komşuyu dikizleme olayından haberi yoktu. Babamgil ondan bahsediyorlar sanıyordu ve doğal olarak bu tepkiyi abartılı bulmuşlardı. Aysel cadısının evde olması da abimi gördüğünü direkt anlatmaktan uzak tutmuştu, iç meselemiz olarak değerlendirip misafir yanında bahsetmek istememişti ve kendisi yanmıştı. Abimin o tepkisi üzerine ve yediğim tokatla Aysel cadısının da içi soğumuştu ki ben gidiyim artık diyerek evden ayrılmıştı. Babam sinirliydi kaşları çatık bana bakıyordu, annem ise babama bakıyordu.

Babam- Seninle artık uzun uzun konuşmanın zamanı geldi delikanlı.

Annem- Sen çık Hikmet ben konuşur hallederim.

Babam- Canım bana bırakabilirsin bu sorumluluğu almak zorunda değilsin.

Annem- Sorun yok hadi çık canım ,Tuğba sende kızım hadi.

Annem babamın sert bakışlarından ve benim genç yaşta onurumu ve gururumu kıracağından endişelenmiş olacak ki böyle bir olaya başvurdu. Tuğba’yı çıkarmasını anlamamıştım;

Ben- Tuğba niye çıkıyor o da suçlu o da vardı yanımda?

Annem- Tuğba’nın 50 yaşına gelmiş kadını dikizlemeyeceğini düşünüyoruz Rızacım.

Annemin cezaları ağır oluyordu ve tek başıma çekmek istemiyordum ama sessiz kalmıştım çünkü haklılardı. Babam ve Tuğba odadan çıkmıştı annem bilgisayar önündeki sandalyeye oturdu benide yatağa oturttu. Bahçeye niye girdin olayları en başından anlatır mısın dedi. Papağanı, kaçtığını ve pencereden alırkan şeytana uyduğumu güzel güzel anlattım.

Annem- Anlıyorum seni Rıza ama bu şeytana uymaların artık haddini aşmaya başladı sende farkındasın dimi? Hadi bana bakıyorsun geçtim ama komşunun evini güpegündüz dikizleyemezsin.

Ben- Akşam yada gece dikizleyebilir miyim yani

Annem- Sen alaya al bakalım, sana 1 hafta telefon ve bilgisayar kullanmak yasak. Acil durumlarda Tuğba’nın abinin yada bizimkileri kullanabilirsin.

Ben- Ya yapma anne ne 1 haftası okula gidip gelirken napıcam haksızlık bu.

Annem- Hiç boşuna kıvranma kararım kesin. Onun dışında cinsel olarak ne yaparsın bilmiyorum bir kız arkadaş edin ne yapıyorsan yap o içindeki şeytanı sustur artık uyma ona.

Ben- Anne mesele kız arkadaşımın olmaması değil ki olsa bile ne yapacağımı bilmiyorum nasıl öpüşülür onu bile bilmiyorum bu şekilde ben nasıl kız arkadaş edinebilirim? Herkes beni kankası olarak görüyor ve ilerleyemiyorum ilişkilerimde.

Annem- Bunun seni zorlayacak bir olayı yok ki çok basit şeyler bunlar ben mi öğreticem sana bunları Rıza?

Ben- Bilmeyen birisi için hiçte basit değil ve evet sen öğret neden olmasın ne zararı var?

Annem- Ben senin annenim unuttun galiba Rıza?

Ben- Unuttuğum yok farkındayım elbette ama her şeyin sorumlusu ben miyim bütün cezaları ben yiyorum cinsel olarak bir şekilde kendini tatmin et diyorsun telefonu bilgisayarı yasaklıyorsun elimde bir tek onlar var az da olsa onlarla yapıyorum birşeyler zaten, onlarda olmazsa daha kötü olmaz mıyım bu taraftan hiç düşünmüyorsun.

Annem- Belki de onlar kötü yapıyordur seni, biraz uzaklaşmayı denesen olmaz mı?

Ben- Sperm sağlığı, kalitesi ve üretim döngüsünün devamlılığı açısından haftada en az 3 kere benim kendimi tatmin etmem gerekiyor uzaklaşmam mümkün değil.

Benim adıma çok zorlu bir konuşma geçiyordu ama annem adına da çok kolay geçtiğini söyleyemezdim. Haklıydım annem de bunu sonuna kadar biliyordu, konuşmayı babamdan devraldığı için pişmanlık yaşıyor olabilirdi ama bu konuşmayı illaki yapacaktık çünkü zeminini bu sabah kendisi hazırlamıştı ve konuşmadan gitmişti. Cevabını bekliyordum.

Ben- Yine bir şey söylemeden beni bu şekilde bırakıp gidecek misin?

Annem- Peki

Ben- Ne peki? Anlamadım.

Annem- İkimizin arasında kalacak ve tüm bu aptallıklara son vereceksin.

Ben- Yani bana cinsel olarak yardım edeceğini, birşeyler öğreteceğini mi söylüyorsun?

Annem- Evet ama bak sakın diyorum, sakın!

Şaşkındım, hemde çok ve bir o kadarda sevinçliydim. Annemin bu konuda neler yapacağını nereye kadar ilerleyeceğini çok merak ediyordum. O dolgun dudaklarını öpmek göğüslerini tutmak hayali çok sıcaktı, çok ateşli. Sikim yine kürek sapı gibi olmuştu ve annem farketmişti…

Annem- Duydun dimi beni kimseye söylemek yok, gerçi duymasan önün yine öyle kabarmazdı.

Ben- Evet duydum tamam kimseye söylemek yok. Peki ilk ders ne zaman?

Annem- Şuan olabilir derdim ama odada fazla kaldık dikkat çekmesin konuşuruz yine olur mu?

Başımı salladım ve konuşmayı bitirdik. Ertesi sabah erkenden kalktım Tuğbayla hiç konuşmamıştık zaten neyi nasıl konuşacağımı bilmiyordum. Lavaboya doğru yöneldim Tuğbada kalkmıştı o da yöneldi ve aramızda ufak bir yarış oldu kapıya ulaştım ama kapı kolundan Tuğbada tuttu ve zorluyordu abimde kalkmış mutfağa geçerken bizi gördü, beraber girin nasıl olsa birşey diyeniniz yok dedi ve gitti. İkimizde durduk, Tuğbaya sen geç dedim o da hayır önce sen geldin dedi tamam deyip girdim arkamdan gıcık dedi ve mutfağa yöneldi. Kahvaltıyı yaptık, annem ve benim okulun arası çok yoktu beni okula o götürüyordu denk geldiğimizde o alıyordu.

Arabada uzun bir süre konuşma olmadı. Ben arada annemi göz ucuyla süzüyordum üzerinde siyah uzun kollu vücuduna yapışan diz kapağının üzerinde biten bir elbise vardı, Yaren yazılı altın kolyesini askılı u yaka cesur bir dekolteyle süsleyen elbise. Bir elbise bir hanımefendiye bu kadar mı yakışırdı gözlerim kamaşıyordu. Diri göğüsleri harika gözüküyordu, dolgun 2 yarım ay şeklinde ortasına süt döküp yalamak istiyordum. Dünkü konuşmalar aklıma geliyordu ve sikim yine demir gibi olmuştu, pantolon rahatsız ediyordu kalçamı hafif kaldırıp pantolonu önden tutup arkadaki boşluğu öne çekip alan açacak sikimi rahatlatacaktım anneme karşı artık rahat olmalıydım ve yaptım.

Annem- Enerjiğiz yine.

Ben- Ne olduysa anlamadım bir anda böyle oldu kusura bakma.

Annem- Sorun yok iner birazdan.

İnmemişti ve okuluma gelmiştik. Arabadan bir süre inmedim zaten erken gelmiştik daha vakit vardı.

Annem- Daha çok bekler miyiz?

Ben- Bilmiyorum ki bu şekilde inemem rezil olurum.

Annem- Anlıyorum o yüzden ses etmiyorum ya zaten.

Biraz daha zaman geçmişti ve arabadan henüz inmemiştim vaziyet değişmemişti. Annem pekâlâ dedi ve sürmeye başladı. Okulun girişinden daha tenha bir yere gelmiştik. Araba durmuştu annem bana bakıyordu iyice heyecanlanmıştım sikim adeta pantolonu delecekti. Annem heyecanımı anlamıştı ve kendisi de çok rahat gözükmüyordu ama öyleymiş gibi davranıyordu;

Annem- Peki ilk dersimizi burada yapalım. Sakin ol öncelikle zaten daha vakit var, yavaş yavaş pantolonu çıkar o şekilde başlayalım.

İlk dersin bu şekilde olmasını tahmin etmiyordum bir anda gerçekleşmişti ve bu şekilde planlarım dışında gerçekleşince daha çok heyecanlanmıştım ellerim titriyordu. Annemin güzelliği zaten beni benden alıyordu, onun karşısında çıplak olmak çok acayip bir duygu olacaktı. Kemerin bağını koparıp pantolonu çıkardım, baksırın sikimin ucuna gelen yerinde ıslaklık vardı, resmen sikime daha dokunmadan zevk suları akıtmaya başlamıştım, annem dört gözle beni seyrediyordu oradan neyin çıkacağına merakla bakıyordu. Baksırı indirmeye başlamıştım, annemin gözleri büyümüştü resmen. Oha bu ne Rıza demişti, dediği kadar vardı sikim yaklaşık 21 22 santimetre kadardı ve epey kalıncaydı.

Ben- Ee şimdi ne olacak vaktimizde çok kalmadı.

Annem- Elinle kavra… onu ve öhm… yukarı aşağı… yapmaya başla.

Annemin gözü sikimdeydi ve biraz kekeleyerek konuşmuştu. Benden masturbasyon yapmamı istiyordu ama benim gözüm daha fazlasındaydı.

Ben- O şekilde çok uzun sürer ve okula geç kalırız ayrıca o kadarını da biliyorum yani bu nasıl ders.

Annem- Evet… Doğru diyorsun.

Ben- Anne hadi vaktimiz yok yardımcı olmalısın ve ekstra birşeyler yapmalısın.

Annem yanıma doğru yanaştı ve eli sikime doğru gidiyordu, bir bakalım şuna dedi ve sikimi narin elleriyle kavramıştı, yumuşacık sıcacıktı. Süt beyaz bacakları gözümün önünde hemen yanı başımdaydı ve göğüsleri omzuma değiyordu bilerek mi yapıyordu bilmiyorum ama harikaydı. Boşalmak üzereydim, zor tutuyordum kendimi ağır ağır aşağı yukarı yapmaya başladı. Parmaklarım birleşmiyor Rıza bu ne diyordu ben ise boşalmamak için üstün gayret sarfediyordum. Hızlanmaya başlamasıyla artık tutamaz hale gelmiştim, eline ve bacaklarına döllerim fışkırmıştı. Bir daha kendini o kadar sıkma bir yere gittiğim yok, unutma zaten bu ilk ders demişti.

Okulun önünde inmiştim, abartısız hayatımın en iyi boşalmasını yaşamıştım ve bunu annem yaşatmıştı, ileriki derslerin hayaliyle yanıp tutuşuyordum…

Gönül Rıza’sıyla. Bölüm 3

Tuğba- Ee konuşsana artık ne düşündün bu kadar? Kuş uçup giderse tek isteğin hayatta kalmak olur haberin olsun.

İsteklerimi düşünüyordum kabul etmeyebilirdi ve en iyi ihtimal babamgile söylerdi, birazda utanıyordum ama asıl olay cesaret edemiyordum. Ya kabul ederse diye de düşünmeden edemiyordum hayali bile sikimi demir gibi yapmıştı, şortun önü kabarmıştı ve Tuğba’nın farketmesi an meselesiydi. Artık harekete geçmeliydim dediği gibi kuşta uçabilirdi ama bir kızdan göğüslerini göstermesini istemek nasıl söylenirdi ki. Gerçekten bu konuda çok cahildim olayları berbat etmekten de korkuyordum tüm cesaretimi topladım ve;

Ben- Öncelikle gözler kalbin aynasıdır, ayna varsa göz kalp içinde yarım kalır, kalp dediğin nedir kan pompalar, solmasın sağ göğsünün altındaki cevahir

Sol muydu o ya batırdım herşeyi. Tuğba’nın surat ifadesi ne anlatıyor bu salak der gibiydi hafif sırıtıyordu ve cümlemi bitirmeden sözümü kesti;

Tuğba- Sen mallaştın iyice ne anlatıyorsun adam gibi söylesene sözümden caydırma beni hiçbir halt yapmam bak.

Ben- Göğüslerini görmek istiyorum!

Al işte söylemiştim sonunda kalbim öyle güm güm atıyor ki ev titriyor sanıyorum ama aslında ben titriyordum altıma şıçmak üzereydim kaşları çatıldı sert ve şaşkın bakışlarının ardından söylenmeye başladı, kızarıyordu aşırı tatlıydı elimde olsa dudaklarına yapışır 2 saniye ayrılmazdım.

Tuğba- Şortunun kabarmasından anlamıştım böyle bir şey isteyeceğini pis sapık şerefsiz, ne zamandır hayalini kuruyordun kim bilir eline fırsat geçti değerlendirmek istedin tabii ahh ah bende aptallık ne istersen yaparım dedim eline böyle bir fırsat verdim ah aptal kafam ah.

Sessizce dırdırının bitmesini bekliyordum, benim bildiğim Tuğba kendine kaçtı dedirtmezdi o yüzden cesaret etmiştim birazda, fazla gurur göte vurur dedikleri böyle birşeydi ve ben o göte vurmayı dört gözle bekliyordum.

Ben- Ee konuşsana artık ne düşündün bu kadar Tuğba Hanım cesaret edemedin mi yoksa? Bak kuş uçarsa fazla üzülürsün keşke kabul etseydim diye yakınırsın.

Tuğba- Sus sapık şerefsiz, önce git al kuşu düşünücem duruma göre.

Ben- Göstericem de gidiyim alıyım hemen.

Tuğba- Tamam be öf git al şu kuşu ne göğüs meraklısıymışsın ama şartım var en fazla 10 saniye ve sadece 1 tanesine bakıcaksın, dokunmak kesinlikle yasak.

Şartları epey ağır oldu ama sonuç olarak kabul etti diye sevinçten kanatlanıp kuşu uçarak gidip almak üzereydim, bu olayın birde kötü tarafı vardı çünkü. Sonunda Tuğba’nın yıllardır hayalini kurduğum o doğaüstü güzellikte süt gibi göğüsünü görebilecektim. Hemen birlikte dışarı çıktık, komşunun bahçesine girdim Tuğba bahçe girişinde çitlerin orda beni bekliyordu ağaç çok büyük değildi papağan yerinde duruyordu. Umarım uçmazsın cici kuş, demeye kalmadı ağaçtan komşunun penceresinin korkuluğuna uçtu, dışarda Tuğba’nın heyecanı gözle görülüyordu sanki hırsızlık yapıyordum. İşin kötü yanı bende heyecandan geberecektim ama benim heyecanım Tuğba’nın göğüsünü görecek olmamdan dolayıydı. Kuşun korkuluğa uçması almamı kolaylaştırdı, kuşu aldım elimdeydi görev başarılı güzel ama pencerenin içindeki manzara daha güzeldi. Komşumuz Aysel üzerini değiştiriyordu ve tülden herşey gözüküyordu biraz izlemekten zarar gelmezdi bence. Tuğba hadi hadi diyip duruyordu Aysel Hanım biraz kilolu cazgır bir kadındı kıvırcık saçlıydı ama vücut hatları harikaydı. Tuğba’nın sesini duymuş olacak ki pencereye baktı ve beni gördü, bir hışımla dışarı doğru koşturmaya başladım ve Tuğbaya da kaçmasını söyledim. Tuğba da eve doğru önümden koşturmaya başladı, bahçeden çıkarken şişko Aysel’in kapıdan çıktığını arkamızdan koştura koştura geldiğini gördüm bizi kovalıyordu. Eve girdik Tuğba odaya daldı babam arkamızdan yeter oğlum bi büyüyün artık ne bu çocuk gibisiniz kaç yaşına geldiniz diye azarlıyordu. Odaya bende girdim şişko Aysel eve kadar gelmişti kapıyı çaldı babam kapıyı açtı şişko Aysel adeta daldı eve olaylar büyüyecekti iyice korktum. Aysel nerde o velet diye odamıza doğru geliyordu acil saklanmamız lazımdı Tuğba elbise dolabına girdi ben de farklı yere saklanabilirdim aslında ama bir anlık bende dolaba girdim artık ikimizde küçücük dolabın içinde sıkış tepiş saklanıyorduk. Tuğba bir yandan söylenmeye devam ediyordu saklancak başka yer yok mu çabuk çık diye eline papağanı verip sus dedim.

Aysel bizim odanın kapısını açtı dolaptan tüm konuşmalar duyuluyordu.

Aysel- Nerde o sapık? Hikmet Bey yakışıyor mu ya kaç yaşına geldi evimi dikizliyor üstelik üzerimi değiştiriyordum.

Babam- Ne diyorsunuz Aysel Hanım emin misiniz bizim Rıza mı onu yapan

Aysel- Evet gözlerimle gördüm ta kendisiydi Tuğba da önünde koşuyordu kulaklarını çekecektim ki eve doğru girdiklerini gördüm.

Babam- Bilmiyoruz buraya hiç gelmedi görmedik, Aysel Hanım eve gelsin ben bizzat çekicem kulaklarını siz rahat olun.

Babam harbi kral adamdı ve kurnazdı. Olayı iyi idare ediyordu ama şişko Aysel’in vazgeçeceği yoktu kapıya yapışıp hıncını babamdan çıkaracaktı cadaloz kadın. Olayın heyecanı ve gerilimiyle içinde bulunduğum durumdan uzaklaşmıştım Tuğba hiç ses çıkarmadan duruyordu yüzlerimiz birbirine dönüktü derken farkettim ki göğüsleri göğüslerime değiyordu nasıl güzel bir temastı o. Ne sert ne yumuşak harika bir yapısı vardı. Sikim yine arşa kalkmıştı ve Tuğba’nın bacaklarına değmeye başlamıştı.

Tuğba- Oha o bacağıma değen şey düşündüğüm şey mi? Bu durumda bile mi çek şunu sapık herif.

Diye fısıldamıştı.

Ben- Kız sus duyacaklar şimdi idare et 2 dakika ne var.

Tuğba- Sana inanamıyorum burda seni bulurlarsa o Aysel’in sana neler yapacağından haberin var mı? Yani bunu ne kaldırmış olabilir bu durumda söyler misin bana hiç korkmuyor musun?

Senin o mis gibi kokunla göğüsünün yaptığı baskı varken kalkmaması mümkün mü hiç be. Böyle bir güzellik olamaz göğüsü burnumun dibindeydi muazzam bir ortam vardı Aysel hiç gitmesin istiyordum.

Aysel- Bakın Hikmet Bey ,Yaren hanım sizleri severim çok iyi insanlarsınız ama oğlunuz Rıza’nın bu yaptığı asla kabul edilemez 3 5 yaşında olsa anlarım ama liseyi bitirdi artık bune üsturupsuzluk.

Annem- Liseyi bitirmedi daha bu son senesi dersti sınavdı fazla geriliyor aklı bir karış havada anlayışlı olalım lütfen biz gereken izahı yaparız.

Canım annem be o memelerini somururum senin dışarda annemle babamın beni desteklemesi ve içerisinde bulunduğum durumla keyfim kat kat artıyordu.

Ben- Biraz ileri gider misin nefes alamıyorum çok baskı oluyor.

Tuğba’ya ters psikoloji yapıyordum ileri gitmesi mümkün değildi göğüsümün baskı sonucu ağrıdığını söyleyip aradaki engelleri azaltmak istiyordum

Tuğba- Daha ileriye derken arkamda 10 dönüm arazi varda ben mi farkında değilim nereye gidebilirim acaba?

Ben- Gerçekten kaburgalarım ağrımaya başladı sütyenin zaten çok sert ezildim iyice.

Tuğba- Sen bu durumdan şikayet ettiğine emin misin? Her geçen dakika daha da şaşırtıyorsun beni, inanılmaz bir insansın gerçekten az önce göstermemi istediğin şey sana değiyor diye rahatsız olduğunu söylüyorsun.

Ben- Ondan değil be kızım sütyen çok sert acıtıyor çıkaramaz mısın şunu?

Tuğba durumuma üzülmüştü yada içinde bulunduğumuz durumun ateşi hafiften onu da sarmıştı. Babam Aysele oturun bi kahve içelim Rıza gelir şimdi konuşuruz beraber diyip salona geçmişlerdi sesler azalmıştı ne konuştuklarını duyamıyorduk ve odamızın kapısı açıktı.

Tuğba- Bak odadan çıktılar zaten hadi bizde dolaptan çıkalım.

Ben- Odanın kapısı açık ve salondan gözüküyor dolaptan çıkarsan anlaşılır burda olduğumuz çıkamayız ve lütfen ileri gider misin canım yanıyor.

Tuğba ne yapacağını şaşırmıştı artık avucumun içindeydi durumu çok iyi kontrol etmem gerekiyordu.

Tuğba- Anlıyorum ama ne yapabilirim bilmiyorum keşke elimden bir şey gelse.

Ben- Elini araya koyabilirsin o şekilde sütyen temas etmez elin değer.

Elinde papağan vardı ve ben bir elimle tavandan destek alıyordum aslında gayet rahattım alıyor gibi gözüküyordum ki papağanı bana veremesin.

Tuğba- Elimde papağan var nasıl koyabilirim papağanı sen tut.

Ben- Tutamam elimle destek alıyorum tavandan düşerim bırakırsam.

Ateş bacayı sarmıştı ya sen koy diyecekti ya da bana sütyeni çıkarttıracaktı ikisi de beni çok hoşnut ederdi. İnce ses tonuyla utanarak başı öne hafif eğik sen koy o zaman dedi. İçerisine düştüğüm durum hayal bile edilemeyecek kadar güzeldi. Tuğba’nın muhteşem kokusu zaten başımı dönderiyordu hiç geçmeden sanki o lafını beklermiş gibi daldırdım elimi göğüsüne.

Tuğba- Yavaş hayvan dolabı salladın biri farkedecek şimdi sakin ol ve sakın sıkıyım deme sadece sabit tut.

Daha önce sikimin böyle sert ve kalp gibi attığını hatırlamıyorum. Göğüsü o kadar güzel ki parmak uçlarım sütyenin üzerinden göğüsüne net temas ediyordu tişörtü inceydi ve dokusu muhteşemdi elime sığmıyordu resmen deli gibi sıkıp somurmak istiyordum. Yaptığım o sert alelacele hareketten sonra ve sikimin sertliği teması da etki etmiş olmalı ki ses tonundan biraz sanki hoşuna gitti gibi hissetmiştim sanırım bu kadar temas ve cinsel olarak arzulanmak 19 yaşında ki bir kız için güzel bir şeydi onun verdiği gururla hafif tebessüm ederek söylemişti onları ama asabiyetinden de taviz vermiyordu. İşler tıkırındaydı havayı bozmamalıydım cesaret edip biraz sıkmaya çalıştım ama heyy diye uyardı.

Ben- Pardon dengemi sağlayamadım ve ayrıca teki hâlâ canımı yakıyor bence sütyeni çıkarmalıydık.

Tuğba- …hayır.

Ben- Hadi ama ne var sadece sütyen tişörtün içinde olan bir şey ve zaten dolap karanlık ne olabilir.

Tuğba- Kendini çok mu akıllı sanıyorsun sen?

Cevabı göğüsünü bir kez daha sert bir şekilde sıkıp susturarak vermiştim sanki destek alıyormuşum gibi vücudumu da arkaya doğru biraz attırmıştım. Göğüsü avucumun içinde yumuşaklığı dokusu harikaydı, sıkmamla inlemesi bir oldu nefesi sıcaklaşmıştı yapmasana ya diyordu pardon dedim yine. 2 3 kez aynı hareketi yaptım ve tepki vermemişti göğüsünü tam anlamıyla sıkmaya başlamıştım dengemi topluyorum sanıyordu zevkte aldığından ses etmiyordu yukardaki elimi diğer göğüsüne yerleştirdim ince ses tonuyla;

Tuğba- Noluyor be…

Ben- Kolum uyuştu kan gitmiyor 5 dakikadır.

Tuğba- E düşerim demiştin ya düşersen nolacak.

Ben- Senin sütyen çok destekli beni bile destekliyor.

Ya diyip hafif güldü.

Ben- Düşmemi istemezsin heralde.

Tuğba- Fazla şımarma dikkatli ol şu kaba şeyide çek artık bacağımı deldi.

Sen bilirsin bana hava hoş diyip bacaklarının arasına aldım.

Tuğba- Ne yapıyorsun salak oraya mı çek dedim sana yer mi yoktu başka?

Fısıldayarak konuştuğundan iyice tahrik oluyordum. E yok en uygun yer burası dedim sessiz kalmıştı, kabarık demir gibi sikim tam olarak amının altındaydı. Bir süre destek alır gibi yapıp göğüslerini sıkmıştım zevkten kuduruyordum. Nefesi sıcaklaşmıştı iyice, Aysel falan umrumda değildi artık belimi göğüslerinden tutarak hafif geriye aldıkça kalçamıda ileriye geriye sürtmeye başlamıştım. Tuğba kopmuştu artık.

Tuğba- Sen… Tam… Bir…Immm… Şerefsizsin… Imhh…

Elimi tişörtün altına attım yukarı doğru çıkıyordum Tuğba erimişti kucağımda yağ gibi olmuştu, inliyor sıcak sıcak nefes alıp veriyordu sikimi amına iyice hızlı hızlı sürtmeye başlamıştım. Dolaba girdiğimizde bunların olması kaçınılmazdı dudaklarına yumulmaya çalışıp elimle tişörtün altından yukarı doğru çıkmaya devam ediyordum Tuğba yüzünü yan döndü elime müdahalede bulunmadı boynuna doğru yumulacaktım ki dolabın kapağı açıldı kapağı açan ağabeyim Osmandı…

Türbanlı Annem Ve Arkadaşım – Bölüm 5

Cenk evden çıkmıştı.

Saatler 2:00 ye doğru geliyordu. Çişim geldi tuvalete doğru yöneldim yatak odasının önünden geçerken annem ve babam konuşuyordu. kapıya kulağımı yasladım annem hadi hasan çok fena oldum. yapalım bir şeyler dedi. Babam çok yorgunum Tülin valla dedi. Annem ve babamın sex hayatlarının bile olduğunun düşünmüyordum ta ki bugune kadar demek ki bir hayat varmış sakatta olsa diye içimden geçirdim. Hafifçe kapının deliğine doğru diz çöktüm kalbim yerinden fırlayacak gibiydi. annem ve babam çarşafın içindeydi tam kalkacaktım ki annem yavaşça çarşafı sıyırdı o nefis ayakları orta çıkmıştı . o güzel pembe- kırmızı-turuncu-kırmızı renklerinden oluşan gördüğünde insanı tahrik eden ayakları ortaya çıkmıştı.

Benim ayak fetişim bir filmden sonra ortaya çıkmıştı filmin adı moğoldu. Bu film cengizha nın hayatını anlatıyordu. Cengizhan tüm moğol boylarını hakimiyeti altına almadan önce Timuçin olarak biliniyordu. Cengizhan daha Timuçinken bir obaya gidip kendisine kız seçiyor babası ise kızların ayaklarına bakmasının ayakları geniş ve bakımlı olan kadınların daha iyi sex yaptıklarının öğütlüyordu Cengizin babası sanki öğütü timucine değilde bana vermişti o günden sonra kadınların ayaklarına daha dikkatli bakıyordum.

Annemin ayakları da cengizhan istediği türdendi cengizhan hayatta olsa kesin annemi sikmek isterdi.

Annemin kırmızı ojleri ayalarında hala duruyordu. Ayaklarının sıkıyor, vucudu kasıyordu. Büyük ihtimal kendisi okşuyor o sıra zevk alıyordu. bir süre sonra amı ortaya çıktı yırtık olan pilamasından kendisini parmaklamaya başladığını gördüm bu beni hayretler içerisinbe sokmuştu. annem pijamasının yırtık olduğunun farkıda ve bizim ön ümü zde diz çöküyordu bunu ya biz coçuk olarak gördüğüiçin yapıyor ya da teşhircilik yapmak için yapıyordu.

Annem kendisi parmaklıyor amı üzerinde saatin tersin yönünde oval çiziyor parmaklarını amına sokuyor hafif inliyor dudağını ısıyordu sikimi dışarıya çıkardım ve bende annemi izleyerek 31 çekmeye başladım çok fazla sürmedi oracıkta baksırımın içine boşaldım.

Sabah oldu. Uyanmıştım benimle beraber sikimde uyanmıştı. Bile bile sikimi ortada bıraktım gözlerimi kapatıp annemin gelmesini bekledim. Annem odaya geldi sikime doğru baktı.

Tülin içsesi : yaşına göre ne kadar büyük Cenkinde siki böyle büyüktü neyse tövne tövbee

Annem çarşafı üstüme çekti. Sikimi kapatmıştı. hadi uyan oğlum dedi okula geç kalacaksın. hayal kırıklığına uğramıştım. Annem utananmama için böyle yapmış olmalıydı. Kahvaltı sırasında annem yüzüme bile bakmadı okula gittim . Cenke dün olan oalyları tamamının anlattım.

Cenk: olum annen azgın bir kadın kendisini parmaklıyor. babam tam bir aptal şöyle bir kadın benım karım olacak onu yarraksız bırakacağım hee vallaha kafama sıkarım sikimi kökten keser atarım. Bugun size geleceğim annennin yırtık pijamasını ve amının dudakarının görmek isterim umarım yırtık pijaması üstündedir.

cenkele beraber bizim eve doğru yola çıktık eve vardık annem kapıyı açtı üzerinde yırtık pijaması vardı. Bunun gören cenk dönüp bana gülümsedi.

Cenk: merhaba

Annem: merhaba

Cenk: nasılsınız Tülin teyze

annem: iyi yavrum sen nasılsın

Cenk: iyim valla bende okuldan geldik

Annem: o poşetin içindekilerde ne

Cenk : bebek yağı var Tülin teyze

Annem: ne yapcaksın bebek yağını

Cenk: sizin için getirdim geçen sefer masaj yarıda kaldı

annem: Yok teşekür ederim

Cenk: Lütfen o kadar yağ aldım valla

Tülin iç sesi: geçen seferde yaptı çocuk bi sıkıntı yok yine yapsın hem o kadar para vermiştir.

Annem: Tamam olur cenk

Annem hem ayıp olmasın hem de cenk geçen sefer ki nazikliği sayesinden kabule etmişti. Cenk bana dönüp Ali gel biz yer hazırlayalım dedi.

Annem: o kadar şeye gerek yok cenk

Cenk olur mu Tülin teyze profesyonel olsun.

Annem : iyi bakalım

Cenk : Tülin teyze sizde biz kısa şort giyerseniz çok iyi olur yağ bulaşmaz üstünüze dedi.

Cenk yatak odası nerde deyip yatak odasına yöneldi. Annem dur ne yatak odası demedi beraber oraya doğru gittik havlu istedi havluyu annem ve babanın yatağına serdi. Annem odan çıktı. Bir kısa y-tayt ile geri döndü tayt sadece kalçalarını kapatıyordu. Kırmızı ojeli ayaklarını gördüğümde anda sikim kalkmaya başladı. Cenk’in önüne doğru baktım Cenk’inde annemi bu halde görünce siki kalkmıştı. Annem kafasında türban tiört ve kısa tayt ile karşımızdaydı.

Yanlış Anlaşılma – 2.Bölüm

Bir kez daha Hakan’ın sevgilisinin bu akşam gördüğü ateşli görüntüsü aklına geldi ve Yağız onun ne kadar seksi olduğunu tekrardan düşündü. Onun gibi bir kızı saatlerce yorulmadan, sıkılmadan sikebilirdi. Kesinlikle ona kocaman sikini sert şekilde vermekten çekinmezdi. Belki en iyi arkadaşının sevgilisi olduğu için kötü hissedebilirdi ancak bu kötü his kesinlikle Melisa’yı sikme şansı olsa yapmasını engelleyebilecek bir şey değildi. Hayal kurmaya devam etti. Bu kadar güzel ve seksi bir kız sikişmeyi de biliyor olsa gerekti. Sikini ağzına alıp emebilirdi; ağzı ve o tatlı dudakları uzun, kocaman bir yarrağın etrafına kilitlenmek için yapılmış gibiydi. Üzerinde aralıksız değişik pozisyonlarda zıplayabilirdi, kesinlikle bu iş için de fit bir kızdı. Kocaman kalçalarını ona çevirip domalabilirdi, ne görüntü olurdu o! Yarrağını iri memeleri arasında gezdirebilirdi, kesinlikle o departmanda da gerekli ekipmana sahipti. Onu yatağa sırtüstü yatırıp sikerken o iri memeler nasıl sallanırdı acaba? Bu düşünceler Yağız’ın sikinin anında sertleşmesine neden oldu ve kocaman olduğundan çok fazla görünmemesi için kot pantolonuyla oynadı. Siktir, diye düşündü. Bu gece o misafir odasında uyumaya gittiğinde Melisa’yı düşünerek bir tane 31 patlatacaktı, buna hiç şüphe yoktu.

Amk hatunu çok ateşli cidden, diye düşündü.

O sırada en iyi arkadaşının ne düşündüğünden en ufak bir haberi olmayan Yağız gecenin ilerleyen saatlerinde yaşanacaklardan habersizdi. Yağız, Melisa’yı sikmek için baştan çıkarmayı deneseydi muhtemelen başarısız olurdu. O uzun, kalın ve heybetli aletini Melisa’nın sıcacık, dar ve harika hissettiren amının derinliklerine gömme ihtimali pek de yoktu cidden. Melisa sevgilisine çok sadıktı. Ancak iki tarafın niyeti olmadan gelişecek olaylar, Melisa ve Yağız’a şimdiye kadar yaşadığı en ateşli seksi yaşatacaktı. İki arkadaş izledikleri maç biterken bardakların doldurup içmeye devam ettiler.

Artık yarı çıplak jigolo müstakbel gelinin önünde soyunurken diğer kızlar kıkırdadı. Birkaç dakika önce takım elbisesiyle beraber jilet gibiyken şu anda sadece oldukça dar ve büyük aletini belli eden lateks bir iç çamaşırından başka bir şey yoktu. Melisa yarı iğrenerek yarı adamın aletini görme isteğini bastırarak başını çevirdi. Keşke Aslı’nın sürprizinin bu olduğunu biliyor olsaydı.

Beraber kulüpte buluştuklarında her şey normal ilerliyordu oysaki. Herkes oldukça şık giyinmişti ve kokteyllerini içerken ortada gırla komik hikaye ve anılar dönüyor, grup kahkahadan geçilmiyordu. Elbette böyle bir ateşli genç kadın grubuna başka erkeklerin yaklaştığı da oluyordu ancak kimileri sadece kovulmuş, kimileri bazı kızlara içki ısmarlayabilmiş, kimileri dansa kaldırabilmiş, kimi arkadaşları da erkeklerin cazibesine yenik düşüp onları takip etmişti. Melisa en çok dikkat çekenlerden biri(muhtemelen en çok dikkat çeken) olarak bir sürü talipliyi kovmak zorunda kalmıştı. Bazen sevgilisinin olduğunu söylemek yeterli gelse de çoğu zaman sert konuşmak zorunda kalıyordu. Sürpriz diye Aslı’nın ballandıra ballandıra anlattığı şey jigolo çıkmıştı sadece. Hayal kırıklığına uğraşmıştı arkadaşı Aslı hakkında. Sonunda kulüpten ayrılma zamanı geldiğinde ise Melisa’nın arkadaşı Aslı’nın apartmanına gitmeyi pek de istediği söylenemezdi. Ama yine de, bir şekilde onu kırmamak için gitmişti oraya. Gelmez olsaydım diye düşünürken onunla aynı fikirde olan arkadaşı Neslihan’ın onu dürtmesiyle dünyaya döndü. Aslı kanepede otururken, jigolo boxer’ını indirdi.

Hakan’ınki kadar, diye düşündü Melisa. Belki birazcık daha büyük. Zaten Hakan tarafından tatmin edilen biri olarak pek de fazla etkilenmemişti. Şarabından bir yudum aldı ve Neslihan’a döndü.

“Bunu yaptığına Aslı’nın cidden inanamıyorum. Çoğu da onu destekliyor.”

Neslihan ifadesizce cevapladı onu. “Muhtemelen hep erkekler mi aldatacak, bir kere de biz tadalım şu zevki fln diye düşünüyorlardır.”

“Anlamıyorum. Bunu Cenk’e nasıl yapabiliyor?”

“Sanırım erkeğin yakışıklılığı ve aletinden öte bu işin, aldatmanın heyecanı bunları tetikleyen şey.”

“Hiçbir şekilde bu yaptıklarının doğru olduğunu düşünmüyorum.”

“Belki doğru değil, ama zevkli” dedi Neslihan ve Melisa şaşkınlıkla ona döndü. “Sen de mi?”

Neslihan onu yatıştırmaya çalışırcasına cevapladı. “Merak etme, eğer öyle bir şey isteseydim Aslı’nın yanında oturuyor olurdum, senin değil.”

Melisa sustu. Arkadaşının jigolonun sikini kavrayıp önce aşağı yukarı hareketlerle 31 çektirmesi, ardından ağzına alıp çektiği saksoyu izledi. Sonunda o etkileyici sik Aslı’nın amına girdiğinde duvara karşı sert sikilen Aslı’nın çığlıkları tüm dairede yankılanıyordu:

“Ohhh, sakın durma! Çok güzel sikiyorsun beni, ah, ah, ah, ahhhh, sik beni sik beni sik beni! Damattan iyi sikiyorsun beni, düğünden önce gelini sikiyorsun aaaaahhh!”

Melisa böyle bir şeye karşı azdığı için kendini kötü hissediyordu. “İçime boşal, doldur beni!” Çığlığını duyduğunda yüzü kızardı. Bir süre ne yapacağını bilemeden oturduktan sonra elindeki şarap bardağını bitirip kalkmaya hazırlanırken Aslı’nın kendine bir bardak doldurmak için bu tarafa geldiğini gördü.

“Kalkıyor musun canım?” diye sordu. Az önceki tatmin edici seksten sonra gözleri parlıyordu Aslı’nın. Melisa tartışma yaratmak istemiyordu, ama kendini tutamayıp sorusuna cevap vermeden başka bir soru sordu.

“İçine boşalmasına izin mi verdin?”

Müstakbel gelin kızardı ve başını salladı. Melisa şaşkınlıkla baktı ona sadece. Bu kadın yarın evleniyordu ve nişanlısından başka bir adamın içine boşalmasına izin vermişti. Evet belki ertesi gün hapı alacaktı ama; orospu karı yarın bu adamın dölü düğünde karnında olacak, diye düşünde Melisa.

“Çok güzeldi canım, yarrağı gerçekten çok iyiydi, içime sokar sokmaz boşaldım neredeyse. Diyorum sana kızım, böyle bir şeyi yapmazdım normalde ama o sik içime girdiğinde yaşadığım histen sonra onunla düğünde bile sikişirdim.”

Melisa bu yanıta bir kahkaha attı. Mümkün olduğunca alaycılığını belli etmemeye çalışıyordu. Sonunda” Cenk’i sevmiyor musun hiç peki?” diyebildi.

“Tabii ki seviyorum canım? Sadece bu benim bekar olarak geçirdiğim son gece ve bu gecede büyük bir sik tarafından becerilmeye hakkım var.” Melisa Aslı’nın kendisi hakkında bu kadar aşağılayıcı ve sexual bir tonda konuşacağını hiç düşünmezdi. Aslı devam etti. “Hem muhtemelen Cenk de şu an pavyonun birinde arkadaşlarıyla silikon memeli dansözün birinin götünü izliyordur. Zaten hiçbir zaman da bilmeyecek burada yaşanan şeyleri, gayet de değerdi bu heyecanı yaşamaya.”

Melisa şarabından son yudumunu çekerken şaşkınlıkla başını salladı. Bir türlü anlayamıyordu. Hakan’la seks yapmayı seviyordu, büyüklüğün bir önemi yoktu. Ki Hakan’ın siki bir jigoloyla bile neredeyse yarışacak seviyedeydi, böyle şeyleri denemeye ihtiyacı da yoktu. Zaten bunun ihtimalini düşünemeyecek kadar çok seviyordu onu.

Aslı bir kez daha konuştu. “Güven bana canım, o sik senin amına girseydi Hakan’a bacakların titreyerek dik duramazken dönerdin.” Bunu söyleyip gülümsedikten sonra jigoloyla sikişmek isteyen diğer kızların yanına gitti.

Melisa dayanamıyordu. Erkek arkadaşına dolaylı yoldan ufak iması yapan arkadaşını daha fazla sineye çekemeyecekti. Bir hışımla kalkıp Aslı’nın yanına yürüdü ve dedi ki:

“Benim sevgilimin aleti senin anca parayla kiraladığın jigolo gibi zaten. Benim böyle bir sik için sizin gibi orospuluk yapmama gerek yok.” Bunu Hakan’ı korumak için mi yoksa kendi egosu için mi söylediğinden emin değildi ama söylediğine mutluydu. Kimseyle iletişim kurmadan kapıya gidip botlarını giydi ve oradan çıktı. Arabasına doğru yürürken “sikeyim, fazla içtim” diye söyleniyordu. Azmıştı, öyle azmıştı ki Hakan’la bütün gece sikişse tatmin olamayacak gibi hissediyordu.

“Hadi kankacım, hadi yürü.” Yağız omzunu arkadaşınınkine dayarken söylüyordu bu sözleri. Onu üst kata çıkarırken merdivenlerden.

“İyi koyduk size bu akşam” dedi Hakan muhtemelen bu akşam 50’ci defa.

“Aynen kankacım” dedi Yağız, “gel üst katta oturalım yoksa burada sızıp kalacağız.”

Hakan aniden durakladı. “Sana bir şey diyeyim mi Yağız?”

“Buyur.”

“Sen çok iyi bir arkadaşsın, hep yanımda oldun şu ana kadar, minnettarım sana.” Artık sarhoş olduğu kesindi, bir şeyler gevelemeye başlamıştı.

Sende benim için öylesin kankam, diye cevapladı Yağız.

Güç bela Yağız’a tahsis edilen misafir odasına ulaştılar.

Hakan odadaki yatağa yattığında tekrar konuştu.” Sana bir şey daha diyeceğim.”

Yağız ona doğru baktı.

“Ben Melisa’yı sanırım kaybedemeyecek kadar çok seviyorum. Ona evlenme teklif edeceğim.”

Yağız arkadaşının bu samimi yarı geveleme sözlerine gülümsemeden edemedi.

“Arkandayım kardeşim, Melisa da seni gördüğüm kadarıyla çok seviyor, sakın endişelenme reddeder beni diye.” Hakan gülümsedi.

Gözleri kapanırken, “Eyvallah, sen harbiden çok iyi bir arkadaşsın” dedi.

Yağız onu dürttü. Kalk da kendi yatağına yat, seninle yatacak değilim.”

Hakan bir şeyler mırıldandı.

Yağız daha sert dürttü. “Kalk lan! Git kendi yatağına yat!”

Hakan mırıldandı. “Siktir git benim yatağıma yat. Kalkamayacağım hiç şimdi. Melisa seni orada görünce gelir buraya.”

Yağız bir iki bir şey söylese de Hakan pek oralı değil gibiydi. Bir süre sonra horlama sesleri gelmeye başladı.

“Eşek herif. Elinden almasam şişeyi kendi başına bitirecekti.” Yağız söylendi kendi kendine. Şişeyi salladığında içinden gelen ses hala biraz içinde olduğunu söylüyordu. ” İyi bari, Melisa’ya da bıraktık.” diye düşündü ve şişeyi alıp odadan çıktı.

O anda pek sarhoşluğundan ve hem sevgilisi hem en iyi dostuna güveninden. pek de düşünememiş olan Hakan o gecenin, belki de hayatının en büyük hatasını yaptığının farkında olmadan derin uykuda uyurken, Yağız Melisa ve Hakan’ın odasına doğru yürüdü.

Zevk Dolu Bir Hayat #9

Ablam yanımıza geldi.

Ablam:Eeee birşeyler yemeyecek miyiz?

Annem:Hazılayalım kızım biz dedi.

İkiside kalktı ikiside çok güzeldi ama ailemdi işte.

Mutfağa gittiler bir kaç dakikada atıştırmalık birşeyler hazırlamışlar benide çağırdılar.

Ablam:Emreee hadi gell hazır masa.

Ben hemen gittim masaya oturdum.Bir yandan yerken bir yandan sohber ediyorduk.

Annem ablama sürekli birşeyler soruyordu.

Annem:Yeni iş için birşeyler buldun mu?

Ablam:Daha iş için görüştüğüm bir ter yok anne.

Annem:Nerede istiyorsun.

Ablam:Bilmiyorum neresi rahat ise orası annecim.

Ben hemen birşeyler atıştırdım.

Ben:Anne bugün için bir plan var mı?

Annem:Yok tatlım ablanın eşyalarını yerleştireceğiz akşama dışarı çıkabiliriz belki dedi.

Ben:Tamam ben şimdi arkadaşlarım ile dışarı çıkacağım gelince konuşuruz.

Annem:Tamam oğlum dedi.

Yukarı odama çıktım ve giyecek birşeyler bakıyordum bugün sena için güzel giyinmem lazımdı nasıl olsa ilk gezimizdi.

O sırada mesaj attım.

(Mesaj)

Ben:Tatlım sen hazırlan ben aradığımda evin önüne çık.

Sena:Tamam canımm.

Ben hemen altıma siyah pantolon üstüme sweat kırmızı bir sweat giydim.Parfümümü sıktım saçlarımı tarayıp aşağıya indim.

Ayakkabılarımı giyiyordum bir o sırada aşağıya doğru bakıyordum.

Ve yanımda çok güzel bir ayak belirdi.Gelen ablamdı.

Ablam:Kardeşim bu parfümler kim için diye.

Ben:Hiiiçç öylesine güzel kokayım diye.

Ablam:Öyledir canım.Birşeye ihtiyacın falan var mı dedi.

Ben:Yok teşekkür ederim.

Ablam:Kendin bilirsin dedi ve içeriye gitti.

Ben hemen ayakkabılarımı giyindim ve arabaya bindim.

Senalara doğru sürmeye başladım ve yaklaşmıştım evlerine mesajlara girip mesaj attım.

(Mesaj) Ben:Çık canım gelmek üzereyim.

Evlerinin önüne geldiğimde parıl parıl birisi duruyordu oradan gördüğüm kadarı ile altında siyah bir pantolon üstünde ceketi olduğu için içine ne giydiğini göremiyordum.Ama yinede güzelliği üstündeydi.

Arabayı durdurdum arabaya bindi.

Sena:Nasılsın canımmm dedi gülerek.

Ben:İyiyim tatlım çok güzel olmuşsun dedim.

Sena:Yaaa teşekkür ederim dedi ve yanağıma öpücük kondurdu.

Ben:Kemerini tak canım dedim.

Sena kafasını pnaylar şekilde salladı.

Sena:İçerisi biraz sıcakmış üstümü çıkarayım dedi.

Sena ceketini çıkardığında üstünde şapkasız bir sweat vardı.Böyle daha da güzeldi.

Dönüp kemerini taktı.

Ben:Nereye gidelim canım.

Sena:Hmmm avmye gidelim dedi.

Ben:Tamamdır sevgilim ne isterse o dedim gülerek.

Ben arabayı çalıştırdım zaten avm senalara fazla uzak değildi.

Avmye vardığımızda arabayı park ettim.

İçerisi sıcak olur diye ikimizde ceketlerimizi almadık.

Ben:Evet tatlım şimdi nereye dedim.

Sena:Saate baktı ve 5dakika sonra çok güzel bir film var dedi oraya gidelim dedi.

Ben:Tamam hadi gidelim dedim.

Sinema 2.kattaydı biz zemin kattaydık yürüyen merdiveni kullanmamız lazımdı.

Senayı önüme aldım yürüyen merdivene çıktık.Ve birşey fark ettim.

Sena altına külot giymemişti sanırım.Çünkü normalde bir insan bakarken sweat götünü ve am tarafını örtüyordu.Ama aşağıdan bakınca senanın pantolonunun amının arasına kaçtığını ve poposuna pantolonun çok güzel oturduğunu fark ettim.

Ben o manzarayı izlerken bir anda istediğimz kata ukaştık.Ben hemen kendimi toparlayıp yürümeye devam ettim.

Sinemaya geldiğimizde iki seçenek vardı ya vip ya da normal koltuklu sinema olacaktı.

Vip sinemada yatmak için yatak vardı.Rahat ve kaliteliydi.

Ben:Vip girelim canım dedim senaya.

Sena:Ama canım gereksiz pahalı değil mi dedi.

Ben gidip hemen kartım ile ödeyip aldım.Ve arkalardan aldım zaten çoğu boştu bu parayı ödeyip buraya gelen az kişi vardı.

Zevk Dolu Bir Hayat #8

Etrafa gözümü gezdiriyordum ve aşağıda bir hareketlenme fark ettim sikim kalkıyordu ve belli olmaya başlamıştı.

Ben hemen bunu fark edip arkama döndüm ve anneme seslendim.

Ben:Anne ben bi lavaboya gidip elimi yüzümü yıkıyıp gelişyorum dedim ve odama gittim.

Annem:Tamam oğlum dedi.

Ben hemen odama giderek lavaboya girdim ve kapıyı kapattım.Hemen kıyafetimi indirdim ve sikimi dışarıya çıkarttım.

Sikim taş gibi olmuştu ama elimde değildi ki ablamın o güzel 37 numara ojeli ayakları beni deli etmişti.Sikim inmek bilmiyordu ve uzun sürede inecek gibi değildi.

[Selen Ayak Görünüşü]

Hemen lavabonun altındaki dolaptan kayganlaştırıcımı aldım.Elime bir miktar döktüm ve sıvazlamaya başladım. Ve 7-8dakika sonra peçete alıp boşaldım peçeteyi çöpe attım artık rahatlamıştım.Sikim hafiften inmeye başlamıştı.

Hemen kayganlaştırıcıyı aldığım yere geri koydum ve üstümü düzeltip çıktım.

İçeriye gittiğimde annem ile ablam sohbet ediyorlardı annem beni görüp bana döndü.

Annem:Oğlum nerede kaldın bir yüz yıkamya gittin alttarafı.

Hemen bir bahane uydurmam lazımdı. Ve aklıma süper bir fikir geldi.

Ben:Anne kız arkadaşım aradıda ona cevap vermek zorunda kaldım kusura bakmayın.

Ablam hemen araya girdi.

Ablam:Vaayyyy kardeşim kız arkadaştamı yaptın dedi gülerek.

Annem:Kim o kız dedi.

Ben:Anne ne yapacaksın kızı dedim.Ablama dönerek evet yaptım hemde çok güzel dedim.

Ablam:Bi ara bizimlede tanıştır kız arkadaşını ya dedi.

Annem:Evet oğlum kimmiş nasıl biriymiş bi görelim dedi.

Ben:Bi ara bakarız diyip hemen konuyu kapattım bundanda sıyrılmış oldum.

Evet cidden kız arkadaşım demişken ben hiç telefona bakmadım.Neyse şuan pek umurumda değil doğrusu.Çünkü ablamı izlemek ile meşgulüm ablamın ayaklarından hala gözümü alamıyorum.Ablam o sırada bana seslendi ben hemen yüzümü ablama çevirdim.

Ablam:Canım bana yardım ette şu eşyalarımı odama götürelim hem üstümü değişeyim bunlar sıktı dedi.

Ben:Tamam götürelim dedim.

Ben hemen ayağa kalkıp kapının yanına gittim.Ablamın eşyalarını aldım ablamda çantasını aldı odasına doğru yürümeye başladık.Ablamın odası hemen benim odamın yan tarafıydı.Bu benim için biraz sorun olabilirdi ama şu anlık pek sorun yoktu.

Ablam önden yürüyordu çantası ile bende arkasından gidiyordum.Yani ablama azmak ne bileyim ne tür bir piçlik bilmiyorum ama elimde olan birşey değil o kadar güzel ve bakımlı ki her erkek bakmak için arkasını döner.

Ablam önden yürüken o kotun içinden o güzel götünün görünüşü çok güzel çok düzenli tam istediğim göt tarzı.Ha tabi ki birde senada var aynısı.

Ben ablamı dikizlerken odaya gelmişiz ben odaya girip ablamın eşyalarını ve valizini koydum dolabın önüne.

Ablam:Teşekkür ederim canım dedi ve bana yaklaşıp yanağıma bir öpücük kondurdu.

İçim gitmişti o güzel dudakları ile beni öpünce ama yapabilecek birşey yoktu ablamı sikme ihtimalim yoktu.

Ablam:Tatlım sen annemin yanına dön bende üstümü değişip geliyorum dedi.

Ben çıktım annemin yanına gittim annemde koltukta bacak bacak üstüne atmış oturuyordu.Anneminde fiziği çok güzeldi ama şuan üstündeki kıyafetler kapatıyordu.

Benim aklıma hemen sena geldi.Odama doğru gidip telfonumu alıp annemin yanına geri döndüm.

Telefonu Açtığımda {Sena 1Bildirim}

Hemen telefonu açtım ve mesajlara girdim.

(Mesajlar)

Sena:Günaydınnnn canımm yazmıştı ama ben bu mesajı 1saat sonra görüyordum.

Ben:Günaydınn canımm kusura bakma işim çıktı biraz geç baktım.

Mesajı atar atmaz sena aktif olmuştu.

Sena:Noldu canım ne işi?

Ben:Ablam geldi o yüzden onun eşyalarını falan taşı derken biraz geç baktım.

Sena:Hmmm tamam canım sorun değil.Ablan tatile mi geldi.

Ben:Yok işinde bir kaç sorun çıktı bir süre burada kalacak.

Sena:Kötü birşey yok dimi canım.

Ben:Yok ya iş yeri fazla sıkıyormuş çalışanları yeni bir yer ararken boşa kira ödemeyeyim sizin yanınıza geleyim dedi.

Sena:Hmmm mantıklı olanı yapmış ya boşa kira ödemektense sizin yanınızda kalması daha iyi.

Ben:Evet canım öyle işte.

Sena:Bugün işin var mı canım?

Ben:Yok tatlım neden.

Sena:Biraz dışarıda takılalım mı sinemaya falan gideriz.

Ben:Tamam canım kahvaltıdan sonra sana haber edeyim ben şimdi kahvaltı yapmaya gidiyorum kahvaltıdan sonra yazarım.

Sena:Tamam canımm bekliyorum.

Ben telefondan kafamı kaldırır kaldırmaz ablamı gördüm ablam bana doğru geliyordu.Bayılacak gibi hisettim kendimi aşırı güzel ve sexy gözüküyordu.Makyajını silmişti doğal hali bile çok güzeldi.Ablamı o hali ile görünce gerçekten makyajsız bile çok güzel olduğunu anladım.

Karımla Maceralar – Tanışma 2

Bacaklarını açtım sikimi amına dayadım ve sürtmeye başladım. Otomatikman bacaklarıyla beni sarıp kendine çekti. Amı vıcık vıcık olmuştu ve dar değildi. Condom için çekmeyece uzandığımda, öyle sok hissetmek istiyorum zaten korunuyorum merak etme dedi.

Sikimi ysokmaya başladım, çok zorlanmadan içeri girdiğimde yüksek sesle ahladı. gitgele başladım, sikim dolgun amında kayboluyordu. Bir elim belinde destek alırken diğer elimle memesini okşuyor yoğuyordum. İnlemeleri artmıştı, başını arkasına atmış bi şekilde ritimli bi şekilde sikişiyorduk.

Hızlanmaya başladım, ahh evet daha sert olabilirsin dedi, belimin yettiği kadar hızlı hızlı sikiyor, elimle memelerini okşuyordum. bir elim memesindeyen diğer elimi ağzına götürdüm, parmağımı emmeye başladığında daha da hızlandım.

elimi amına götürüp üstten bastırmaya başladım. oohhhg evet evett diye karşılık verince onunda artık boşalmaya yakın olduğunu anlamıştım. Gücümün son kuvvetiyle pompalerken inlemeleri yükselmeye ve titremeye başladı, hafifçe bağırarak altımda boşalmaya başladı. Bende nerdeyse boşalcaktım, hemen içinden çıkıp memelerine karnına boşalmaya başladım. Döller yüzüne kadar fışkırırken o nefes nefese altımda son inlemelerini yaşıyordu. Yanına yığıldığımda bana dönüp kısaca öptü, ve hiçte fena değilmişsin dedi. Güldüm, ee elimden geldiğince siktim umarım memnun kalmışındır dedim.biraz daha öpüştükten sonra hadi duş alalım dedi.

elele Banyoya geçtik, sıcak duş altında birbirimizi köpükluyor okşuyorduk. Halilyle benim alet 3. kez sertleşmeye başlamıştı. bir eliyle sikimi okşarken öpüşmeye başladık yine. Belli ki çok seviyordu. Onu duvara dayayıp arkadan bastırdım. Sikim dolgun poposu altında kaybolmuştu ama boyuttan dolayı tam olarak deliğine ulaşmıyordu, önden sarıldım ve amını okşamaya başladım , yine vıcık vıcık sulanmıştı. sikim ise istemeden göt deliğine dayandı. Hafifçe ahladı ama bişi demedi, ben bastırmaya devam ederken önden amını ve memelerini okşamaya devam ediyordum

Bana döndü, götümü de sikmek ister misin dedi, daha önce hiçbir kadın bana bu şekilde soru sormamıştı, sen de istiyormusun dedim. mmghhh olmaz çok kalın derken eliyle sikimi okşuyordu, nasi istersen ama götün beni deli etti deyip onu duvara daha da sıkıştrım, beni kendine çekti, söyle ne istiyorsun dedi, kulağına senin o dolgün götünü sikmek istioyrum orospu çok azdırdın beni dedim.

hoşuna gitmişti, ahh napcan götümü hadi söyle diye fısıldadı, elim amını parmaklarkan diğer elimle götünü avuçlayıp sikmek istioyrum, götünü istiyorum hadi dedim.

Banyodan çıkıp yatak odasına geçtik. Yatağa domaldı ve hadi yala dedi. Ne istediğini anlamıştım, elimle götünü ayıırp deliğini dillemeye başladım. Hayatımda ilk defa bir kadının götünü yalıyordum, am gibi sıcacık ve tertemizdi. hafiften parmağımı soktum, deliği yavaşça açıldı. belliki siktirmeyi seviyordu. Bir elimle amını parmaklarken diğer elime götünü parmaklıyor yalıyordum. ateş gibi yanıyor deliğin dedim, bana arzulu gözlerle bakıp sok hadi artık dedi.

Doğruldum, sikimin başını götüne dayayıp yüklendim. Yüksek sesle inledi, daha da bastırdığımda ise ahh yavaş acıtıyorsun yavaşş diye tepki verdi. Önüne geçtim, hadi biraz ıslat ozaman deyip ağzına verdim. yine iştahla emmeye başladı, somurcasına yalıyor, beni deli ediyordu.

ağzından çıkardığımda salyaları sikimi ıslatmıştı, eğilip öpüştüm, sen nasil bi şeysin ya delirttin beni dedim, aruzulu bi şekilde sik artık kudurttun beni dedi.

Tekrar arkasına geçtim, ama bu sefer çekmeceden aldığım kayganlaştırıcıyı hem sikime hem dleiğine döküp yüklendim. 14cmlik sikim yavaş yavaş götüne girerken o altımda dudaklarnı ısırıyor inliyordu. Çok zorlanmadan köküne kadar aldığında ise önce bi ohhh sesi çıkardı, sonra iyice götünü kaldırarak daha rahat sikmem için pozisyon verdi.

Artık 2 elimle kalçasını kavrmaış götünü sikiyordum, hayatımda yaşadığım en iyi seks olabilirdi. Hızlandıkça daha çok inliyor, ara ara tokatla, sert sikip deyip beni azdııryordu. bi noktadan sonra yatak odasında sadece iki vucudun çarpma sesi vardı, artık dayamıcaktım boşalmamak için zor tutuyordum. üstüne abandım, nerene boşalmamı istersin, orospuu dedim. kısık sesle boşal içime boşal deyinc,e daha fazla tutamadan bagırarak boşalmaya başladım. hayatımda bir ilki yaşamıştım, içinden çıktığımda döllerin deliğinden yatağa sızması delirticiydi. ikimizde nefes nefese yanyana yatağa yığıldık, ve çok geçmeden de sızmıştık

Karımla Maceralar – Tanışma 1

Ben Berk, 30 yaşındayım bekarım, halim vaktim yerinde ,yalnız yaşayan bir beyaz yakayım.Uzun zamandır da hayatımda biri yok.

Haftasonuydu evde takılıyordum, arkadaş aradı, akşam sevgilisinin doğum günü partisi varmış, sosyetik bir mekanda. Israr etti illa gel, ortam olur karı kız falan. Aslında hiç niyetim yoktu, evde takılmak istiyordum ama en sonunda peki dedim.mekan caddeye yakın bi yerdeydi. Bi süre sonra masaya biri daha geldi. sonradan öğrendiğim kadarıyla 34 yaşında, 170 boylarında, çakma sarışın olduğu belli seksi bir makyaj güzeli.Kokoş tabir ettiğimiz şekilde giyinmişti, Siyah askılı dekolte bir mini elbise, topuklu . Tipim olmamasına rağmen dikatimi çekti, hatta arkadaşa kim bu dediğimde, benim hatunun arkadaşı adı Duygu, adını çok duydum , yürü olm işte hatuna bu gece, ayarlarsın kesin rahat hatundur dedi. Gece bi noktadan sonra dans pistine geçti, elimde viski, takılıyordum, ama gözüm Duygudaydı, ara ara bi kaç eleman ona yanaşmış, biriyle de bi süre takılmıştı.ara ara onunda benle gözgöze geldiğini farkettim, neyse hem hava almak hemde sigara içmek için terasa çıktım, birkaç dk sonra yanıma geldi.

Hafif alkollü ve neşeli bi şekilde, yaa tanışamadık sanırım X’in arkdaşısın fln tanışma faslına geçtik. Bana çok yakın duruyor, ara ara kalçası kalçama değiyor, parfümünün ve göğüs dekoltesinin ayrıntılarını rahatça görebiliyordum. Muzik değişince, hadi dans edelim ya deyip elimden tuttu, mekana tekrar girdik. Yürürken kalçası hareket ediyor, buna bağlı olarak eteği dalgalanıyor ve şahane bi görüntü ortaya çıkıyordu. Piste geçip karşılıklı dans etmeye başladık, gittikçe yakınlaşan bir şekilde, kalabalığında etkisiyle, bi süre sonra sarmaş dolaş olduk. Artık kalçasını kasığıma dayıyor, göğüslerini hisediyordum, elimi beline atıp biraz daha kendime çekince, göz göze geldik. cilveli bi şekilde gülümsuyor, beni azdırmaya başlıyordu. Usul usul kuytuya doğru geçincede öpüşmeye başladık.

Sikim kottan belli eliyordu. Bana arkasını dönüp dolgun kalçasın sikime dayadı ve bu şekilde dans etmeye başladı, bende ellerimi karnına sarmış, dansın keyfini çıkarıyordum.Bana döndü, ahulu bi şekilde, ya burası baydı sana gidelim dedi. Neden olmasın deyip ele ele mekandan ayrıldık. Biz çıkarken önceden yakınlaştığı elemanın şaşkın ve sinirli bakışları benim götümü kaldırmıştı. Mekanın önünde taksiye binip arka koltuğa geçtik, taksici çocuk arzulu gözlerle dikiz aynasından bizi keserken, biz arkada öpüşuyor muhabbet ediyorduk.Eve geldiğimizde, ona 31 çekecek kadar malzeme vermiş olmalıydık çunki bolca frikik vermişti.

Eve girdik,salona geçip koltuğa oturdu, evin güzelmiş fln filandan sonra ne içersin diye sordum,bence yeteri kadar içtik deyip beni yanına çekti ve ateşli bi şekilde öpüşmeye başladı kot üstümden sikimi okşuyordu.

Bende atağa geçtim, elimi eteğin altından yukarı doğru çıkarırken, onu daha sertçe öpmeye başladım,Elbisesinin askını indirdiğime bir memesi dişari çıktı, sütyen giymemişti diğer askıyıda kendi çıkardı, dolgun ve hafif sarkık çok tatlı memeleri vardı.Öpüyor uçlarını ısırıyor diğer elimlede alttan kasıklarını okşuyordum.

Ayağa kalktı, elbisesini aşağa kaydırdı ve sadece syh dantelli bir tangayla kaldı. Vucudu gerçekten çok iyiydi, önümde çömeldi ve bakalım burda ne var deyip, sikimi dışarı çıkardı. 14cmlik ama oldukça kalın sikim dimdik bi şekilde karşısındaydı.

Saxoya başladığında artık kendimi ona bırakmıştım. Deneyimli bir şekilde emiyor, toplarımı okşuyordu. bu şekilde devam ederse kısa sürede boşalırdım ,dur tamam yeter deyip kendime çektim. gülerek ne oldu yoksa boşalcan mı hemen dedi, napim iliğimi kuruttun diyince, boşal yine kaldıramazmısın dedi. sen onu merak etme canım dedim ve tekrar ağzına verdim. Başını elimle tutup ona yardımcı olurken o gittikçe hızlanan bir biçimde saxoya devam etti. Artık boşalcaktım, az kaldı geliyorum dedim, sesini çıkarmadan devam etti. Kasılmaya başladım, inleyerek ahhg geliyorum dedim, o da biran durdu, toplarımı okşayarak beni ağzına boşalttı. Oluk oluk boşaldığım kesindi ama hiç tepki vermeden sessizce onları yutmaya, sikimi vakumlamaya devam etti. En sonunda ağzından çıkardığında, sikim çoktan yumuşamaya başlamıştı. Belliki hepsini yutmuştu, bana makyajı bozulmuş bi şekilde bakarken, onu kendime çekip deli gibi öpüşmeye başladım. çok seksi gözükuyordu, ve onu bu şekilde öpmem de hoşuna gitmiş olmalı ki, hadi yatak odanı göster bana dedi. Önümde tangalı götü ile yürürken benimki çoktan kalkmaya başlamıştı bile. Yatağa sırt üstü uzandı, bende üstüne uzanıp yukardan aşağa ilgilenmeye başladım. Göğüslerini öpmem ve ısırmamdan çok zevk aldığı belliydi, ara ara ısır onları diye inliyor kendi amını okşuyordu. Göbeğinden kasıklarına inip tangasını çıkardım. Karşımda etli, kabarık ve tertemiz bir am vardı. Dillemeye yalamaya başladım, inlemeleri yükseldi, ahh harikasın evet tam orası diye altımda kıvranırken kendisi de memelerini okşuyordu. hafiften parmaklamaya başladığımda amı artık vıcık vıcık olmuştu. HAdi sok artık dedi en sonunda.