Kategori arşivi: Yetişkin Hikayeleri

Annemle Kanka Oldum – Bölüm 3

Artık babamı da olaya dahil etmek istedim. Kafamda bir fake senaryo kurdum ve babamla tek kalacağımız zamanı bekledim. Elime yalnız konuşabileceğimiz bir zaman geçince de babama biraz telaşlı bir şekilde kafamdaki senaryoyu anlatmaya başladım;

-Ben: Baba seninle bir şey konuşmamız lazım.

-Babam: Söyle ne oldu.

-Ben: Bak şimdi ben annemler kadınlarla dedikodu yaparlarken duydum. Biraz özelinize giriyorum ama yapacak bir şey yok. Şimdi duyacaklarını sakın gidip anneme anlatma. Benim dediklerimi harfiyen yaparsan biz bu işten çıkarız.

-Babam: Söylesene oğlum, telaş yapacak bir şey değil belki. Nedir, anlat.

-Ben: Annemle aranız yatakta pek iyi değilmiş galiba. Çok iyi değil dedi annem seks için. Dedikodu yaparlarken duydum, ben mutfaktaydım ben duymuyorum sandılar. Annem şakayla karışık birkaç ay daha süre veriyorum düzeltemezse veririm başkasına falan gibi şeyler söyledi. Ama sakın telaş yapma sinirlenme bu duyduklarını anneme gidip söyleme sakın. Beni dinleyeceğine ve söylediklerime harfiyen uyacağına söz verirsen bağımlın olur annem. Ben bunları nereden biliyorum diye de sorma çünkü sürekli bizim eve misafirliğe geliyor apartmandaki kadınlar ve kadınlar aralarında her şeyi konuşuyorlar. Oradan biliyorum.

Anlattığım hikaye sahteydi öyle bir şey olmamıştı ama babam zaten içine kapanık, sessiz, sakin biri olduğu için belli ki telaş yaptı ve dediklerimi kafasını sallayarak onayladı.

-Babam: Nasıl yapıcaz oğlum. Babana destek ol çıkar bizi bu işten.

-Ben: Baba şimdi biraz açık konuşucam bunun için özür dilerim öncelikle. Annem çok güzel, çok seksi bir kadın. Annem biraz kendisine patronluk yapılmasını, erkeğinin emrinde olmayı seviyor. Kendisine biraz orospu gibi davranman gerekiyor.

-Babam: Evet öyle şeyler yapmaya çalışıyor ama ben sevmiyorum, tuhaf geliyor bana.

-Ben: Tuhaf falan ama artık seçme şansımız yok ne istiyorsa onu vericez biz de.

-Babam: Tamam oğlum anlat:

-Ben: Öncelikle libidonu yüksek tutacaksın. Anneme göstermeden, macundur, sağlıklı şeylerdir.Cinsel gücü artıracak şeyler tüketeceksin sürekli yüksek olman gerekiyor. Daha sonra anneme biraz orospu gibi davranmalısın. Benim yanımdayken falan şaplak atabilirsin. Elleyebilirsin. Öpebilirsin. Kucağına oturtabilirsin. Açık saçık konuşabilirsin. Seks esnasında ona sert davran. Boğazını sık hafifçe, tokat at. Dirty talk yapın. Belki 3. kişiler istiyormuşsunuz gibi taklit yapabilirsiniz.

Babam söylediklerimi üzgün bir şekilde dinledi, sürekli kafasını sallayarak onayladı beni.Amacım annemi babamın ve benim bir orospusu haline getirmekti.

-Ben: Daha açık giyinmesini isteyebilirsin. Seksten sonra hemen dönüp uyuma sarıl, öp, iltifat et.

Biz bunları konuştuk bitirdik. Annem de misafirliğe gittiği komşudan döndü. Annemin üzerinde gündelik kıyafetler vardı. Ben kombinin derecesini yükselttim üşüdüğümü söylerek. Dolaptan bira alıcam istiyor musunuz dedim bizimkilere. Normalde istemezler, babam iki tane getir bize de dedi.Annem de kabul etti. Daha sonra babam çok sıcak oldu ya ben gidip şort falan bi şey giyiyim diye odasına gitti anneme de yavrum sen de şort falan giy oturma böyle dedi. Annem de gitti peşinden. Biralarıyla geri geldiler annemin altında gri kısacık bir şort, çorapları yok o güzel ayakları, bacakları ortada neredeyse götü görünüyor, eğildiğinde falansa zaten götü meydanda. Üzerinde askılı siyah bir kolsu tshirt sütyen takmamış memeleri çok güzel görünüyor saçlarını toplamamış sarı saçları salınıyor. Annem yerden bir şey alırken babam götüne sağlam bi şaplak attı. Taş gibi karım maşşallah dedi ve sıktı götünü.

-Annem: Teşekkür ederim.

-Babam: Gel şöyle otur kucağıma dedi elini dizine vurdu.

-Annem: Sen bi aşka geldin ama hayırlısı dedi bacak bacak üstüne atarak oturdu babamın kucağına.

Babam arkadan annemi ellemeye devam ediyordu. Daha sonra annemin dudaklarına bir öpücük kondurdu diğer eliyle de annemin bacak arasını okşadı uzunca.Okşarken annemin kısa şortundan o pembe güzel amı göründü. Altına çamaşır giymemişti ve ıslanmıştı.

-Annem: Yeter çocuğun yanında kudurdun aniden.

-Babam: Ne var karımı öpüyorum ne olacak. Hem o yan odada uyuyor seks yaptığımız zaman duymuyor mu sanki ne olacak.

-Annem: İyi çocuğun yanında sikişelim o zaman aaaa.

-Babam: Sağlam bir tokat attı götüne annemin. Sus kocana cevap verme dedi gülerek.

Annem kabullenmişti. Bir süre böyle devam ettiler biraları bitince uyumaya gittiler. Ben de bir süre daha takılıp yattım. Gece boyu babam annemin içinden çıkmadı, inlemeler, bağırmalar, sabaha kadar sikti annemi. Sabah olunca annemin yanına gittim direkt.Babam işe gitmişti. Annem üzerinde dünkü şort ve kolsuz siyah tshirt ile uyuyordu.Oda döl kokuyordu.

-Ben: Dün gece zor geçti herhalde.

-Annem: Çok zor geçti. Mesai ile çalışan orospu gibi kullandı beni.

-Ben: E sen kendin istiyordun. Bak işte ne güzel oldu.

-Annem: Şikayet etmiyorum canım çok şükür.

-Ben: İçine boşalmadı umarım.

-Annem: Yok yüzüme boşaldı. Normalde hiç yapmaz. Bugün başka biriyle sikişiyor gibiydim. Adam kudurdu mu ne oldu aniden.

-Ben: Babam ağzının tadını biliyor ya keşke bir videoya falan alsa da biz de görsek. Teşekkür hediyesi gibisinden dedim.

-Annem: Ben sana Melihayı yapıcam hediye olarak dedi ve güldü.

-Ben: Meliha kim ya sen dururken. Senin gibisi var mı dedim götünü okşadım.

-Annem: Çek elini babası kılıklı.

-Ben: Babama da ben taktik verdim böyle böyle yap dedim.

-Annem: Neden böyle bir şey yaptın.

-Ben: Senden çok hoşlanıyorum babam ve benim orospumuz gibi takılsan çok hoşuma gider babam yokken benim ben yokken babamın.

-Annem: Sen iyice anneni sikmek istiyorsun gerçekten.

-Ben: Çok istiyorum kafayı yemek üzereyim o kadar seksisin ki.

-Annem: Hayır sana vermem ama madem çok istiyorsun babanla da aramızdaki her şeye sen de karıştın. Bazı şeylere izin veririm. Benim olmaz dediklerimi yapamazsın

Yengem Merve 11

Merve yataktan doğrulup geldi ve beni öpmeye başladı. Bir taraftan eliyle sikimi tutuyordu. Ben biraz geriye doğru çekilince o da yataktan inmek zorunda kaldı. Ellerim saçlarını arasında şehvetle öpüşüyorduk. Sonra hafifçe kendini geri çekti, gözlerinin içi gülüyordu adeta, sıra bende mi dedi. Evet dedim. Beni küçük öpücüklere boğarak aşağıya doğru indi. Dizlerinin üstündeydi, eşofmanın üstünden sikimi okşuyor arada kafasını bastırıyordu. Önce eşofmanı ardından boxer’ı indirdi. Eliyle sikimin kafasında parıl parıl parlayan zevk suyunu şöyle alıp iki parmağının arasında uzattı ve parmaklarını yaladı. Sonra bana aşağıdan seksi bir bakış atarak çok tatlıymış dedi. Yukardan bakınca inanılmaz seksi görünüyordu. Taşaklarımı okşarken sikimi yavaş yavaş yalamaya başladı. Tadını çıkartıyordu adeta. Arada ağzından çıkartıyor altından kafasına kadar yalıyor, sonra tekrar ağzına sokuyordu. Bu iştahlı hali beni yükseltmişti. Taşaklarımı ağzına sokup çıkartmaya başladı. Bir taraftan da eliyle sikimi sıvazlıyordu. Ben bu sırada kafasını okşuyor, harikasın bebeğim devam et diyordum. Arada biraz eğilip memelerini sıkıyordum. Sonra hızlı hızlı ağzına sokup çıkartmaya başladı. Beni boşaltmak istediği belli oluyordu ama ben o kadar kolay teslim olmayacaktım. Onu yukarı doğru çektim. Elinden oyuncağı alınmış bir çocuk gibi nazlı nazlı, boşaaal dedi. Hayır dedim bunu en son yapacağım. Artık ikimizde büyük birleşmeye hazırdık. Prezervatifin var mı dedi. İstemiyorum dedim. Önce çok tehlikeli olmaz diye itiraz edecek gibi oldu ama seni hissetmek istiyorum deyince o da masum bir gülüş atarak kabul etti.

Yatağın ucuna oturdum. O da yüzü bana dönük biçimde kucağıma geldi. Boynunu öpüyor, götünü avuçlarımla deli gibi sıkıyordum. Tam sikimin üstüne gelip ufak birkaç gel git yaptı. Aşağıda oluşan ıslaklık çok tahrik edici bir ses çıkarıyordu. Usulca sikimin üstüne oturdu. İniltiyle karışık bir zevk sesi geliyordu Merve’den. Tamamını içine aldıktan sonra durdu. Tırnakları sırtıma batıyordu, bana sıkı sıkı sarılmıştı. Sonra küçük hareketlerle inip kalkmaya başladı. Sanki iyice hissetmek istiyordu bunu. Bir süre sonra hareketleri hızlanmaya başladı. Beni biraz itti ve ben yatağa doğru uzandım. Kadınım üzerime binmiş sikimin üstünde zıplıyordu. Gözleri, yüzü değişik bir hal almıştı çok zevk aldığını görebiliyordum .

Her içine aldığında oh diyordu. Sanki hasret kaldığı bir şeye kavuşmuş bir nidası vardı güzel yengemin. Aradığı erkeği çok yakınında bulmuştu. Bir süre böyle devam ettikten sonra o da üstüme doğru uzandı. Artık ben aşağıdan girip çıkmaya başladım. Vura vura giriyordum içine. Sesler odada yankılanıyordu. Artık pozisyon değiştirmenin zamanı gelmişti. Belinden sarılıp sikimi hafifçe çıkarttım içinden. O da anlaşmıştı. Emekler pozisyonda yatakta ilerledi. Hiç konuşmadan yapmak istediğimiz pozisyonda anlaşmıştık. Doğruldum. Yengem yatakta domalmış, kafasını yastığa koymuş, amını bütün güzelliğiyle açmış beni bekliyordu. Müthiş davetkar bir sahne vardı önümde. Önce elimle küçük bir masaj yapıp parmağımı 1-2 kez soktum. İnliyordu. Sikimi yerleştirip sertçe ittim ileri doğru. Birden çığlık gibi bir ses çıkartırken ağzını kapattı. Bu beni iyice gaza getirdi.

Götünü iki lobundan tutmuş pompalamaya başladım. Arada tokat atıyordum ve tokat attığımda çok hoş bir ses çıkartıyordu. Kafasını yastığa gömmüştü kendi sesini bastırmaya çalışıyordu ama ben duymak istiyordum. Saçlarına yapışıp kafasını yukarı doğru kaldırdım. Ah diyordu, oh diyordu, oy diyordu.. seslerini kontrol edemediği belliydi. Bir süre pompaladıktan sonra bu ne biçim bir şey demeye başladı, belki 6-7 defa bu ne biçim bir şey bu ne biçim bir şey diye tekrarlarken bacaklarının titrediğini hissedebiliyordum. Kadınım yine geliyordu. Artık kendimizi kaybetmiştik. Bir süre geçtikten sonra artık ben de sonuca yakınlaşmıştım. Çok aşırı uzun bir vaktimiz de yoktu ve kadınımı ilk seferi için fazlasıyla mutlu ettiğime emindim.

Yengem Merve 10

Yüzü buz kesmiş vaziyette bunu nasıl anladığımı anlamaya çalışıyordu. İnkar etmeye devam etti, hayır dedi gördüm ve kaçtım. Merve!! Diye bağırdım, beni izlediğini biliyorum…

Yutkundu, nasıl olduğunu bilmiyordu ama bu kadar emin olmamdan artık net olarak bildiğimi anlamıştı, blöf yapmadığım ortadaydı. Çatallı bir sesle özür dilerim dedi, ağlamaklıydı sesi. Ben ne yapacağımı bilemiyorum kafam çok karışık, sen niye böylesin, abin niye böyle, ben niye böyleyim derken hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.

Yanına gidip sarıldım. O da buna karşılık vermiş bana sıkıca sarılmıştı. Zaten hazır olan sikim kalkmaya başladı. Birden gülmeye başladı 3-4 duyguyu birden yaşıyordu resmen. Bu ne kalkıyor böyle diye aşağıya doğru baktı. Sana kalkıyor işte dedim. Ağlaması durmuştu, ben burada ağlıyorum sen beni sikmenin derdinde misin gerçekten dedi. Sustum, hala yaşlarla dolu gözlerine bakıp çok istiyorum dedim.

Elini sikimin üstüne getirdi. Eşofmanın üstünden okşuyordu ama kafasını hiç kaldırmıyordu yukarı, çenesinden tutup kaldırmaya çalıştım ama bakmıyordu. Utandığı çok belliydi. Sonra yavaşça yüzünü bana çevirdi, dudaklarımız ilk kez birbirine değmişti. Küçük birkaç öpücükten sonra deli gibi öpüşmeye başladık. Sonra durdu, burada olmaz Can yakalanırız annen gelir dedi. Size çıkalım dedim. Olmaz seni de görmeyince şüphelenir dedi. Umurumda bile değil ben seni istiyorum dedim. Tamam ben yukarı çıkıyorum, anneni ara arkadaşıma gidiyorum de bir şey de o zaman dedi. Annemi arayıp arkadaşlarımla buluşacağım geç geleceğim dedim. Merve yok mu diye sordu, yukarı eve çıktı sanırım dedim.

Merve benden önce yukarı çıkmıştı. Eve anahtarla girdiğimde derin bir sessizlik vardı. Salonda yoktu, yatak odasına girdiğimde ise şok oldum. Toz pembe inanılmaz seksi bir gecelikle yatağın başında bekliyordu. Bunu mu istiyorsun dedi. Evet dedim. Gel al o zaman dedi. Dudaklarımız yine kavuşmuştu. Deliler gibi öpüşüyorduk. Elleri vücudumun her yerinde geziyordu adeta, kollarımı sıkıyor ve her sıktığında mmm bir beğenme sesi çıkartıyordu. Ben de onun bütün vücudunu okşuyordum. O muhteşem memeler avuçlarımdaydı, götünü sıkıyordum artık delirmiştim. Birden onu yatağa itiverdim. Sere serpe uzandı. Üzerine uzandım dudaklarından boynuna, oradan memelerine indim. Sonra geceliği çıkarttı. Altına hiçbir şey giymemişti. Memelerinin altını göbeğini her yerini öpüyordum. Sonra kafamı bacaklarının arasına soktum. Gerçekten mi ya dedi. Gerçekten aşkım dedim. Kafamı bacaklarının arasına gömüp önce küçük birkaç öpücükten sonra yalamaya başladım. Ne kadar da çabuk ıslanmıştı. Klitorisini dilimle uyarıyordum. Elleri kafamda geziyordu, arada saçlarımı tutuyor çok güzel sesler çıkartıyordu. Sulu ve inanılmaz tatlı bir amcığı vardı, tazecik duruyordu adeta. Bir süre yaladıktan sonra artık çıkardığı sesler değişmeye başladı. Saçlarıma asılıyordu. Beli yukarı doğru kalktı, bacakları titremeye başladı, kontrolsüz sesler çıkartıyordu. Yeter yeter demeye başladı ama benim bu zevki bitene kadar bırakmaya niyetim yoktu 10-15 saniye kadar sürdü bu. Elleri saçlarımdan uzaklaşmıştı. Kafamı kaldırdığımda ağzını kapatıyordu. Yüzünde şaşkınlık ve mutluluk var gibiydi. Noldu dedim gülerek. Ellerini ağzından çekti, o sesler benden mi çıktı dedi. Evet dedim senden çıktı. Naptın bana ya dedi. Bacaklarının iç kısmına birer öpücük kondurup daha yeni başlıyoruz bebeğim dedim.

Yengem Merve 9

Biraz gülerek, gördün mü izledin mi dedim. Birden parladı, ne izleyeceğim seni be, sapık herif, bilerek mi bıraktın kapıyı açık sen?

Çok üstüne gitmek istemiyordum. Tamam ya ne kızıyorsun sordum sadece, ayrıca kapıyı sadece açık unuttum, bir kerelik bir şey kusura bakma. O anda laf ağzına kadar geldi, daha önce de gördüğünü söyleyecekti, bunu fark ettim ama yuttu. Sakinleşerek, iyi tamam dikkatli ol bir daha ki sefere olmasın dedi.

Bir türlü o adımı atamıyordum, çünkü konuyu biraz samimi hale getirince hemen parlıyordu, sanırım korkuyordu, bırakın bana belki kendine bile itiraf edemiyordu bu çekimi.

Ben banyoya gidiyorum dedim, hiç cevap vermedi. Gülerek kapıyı açık bırakayım istersen dedim, birden elindeki çakmağı fırlattı, sapık herif yürü git benim başımdan diye bağırdı ama bir taraftan da gülüyordu. T-shirtümü çıkarttım, yüzü bembeyaz oldu. Soyunmaya devam edecek miyim diye bekledi resmen. Arkamı döndüm ve banyoya gittim. Banyomu bitirince havluyu belime sarıp çıktım. Amacım onu iyice yoldan çıkartmaktı. Mutfağa geçerken salonda oturduğunu gördüm, hiç oralı olmadan mutfağa girip dolabı açtım ve soda yok mu ya diye bağırdım. Soda tam önümde duruyordu ama benim derdim onun yanıma gelmesiydi. Var orada diye bağırdı. Ya nerede dedim. Gidip üstünü giyinirsen gelip veririm dedi. Ya gel işte sanki görmediğin şey mi diye güldüm.

Sen bana bak, diye bağırdı ve geliyordu. Sesinin yaklaşmasından anlamıştım. Tam mutfağa gireceği sırada heh tamam buldum dedim. Merve karşıma dikildi, senin derdin ne dedi? Ne var ya noldu dedim. Sen yengene mi yürüyorsun dedi. Biraz sinirli gibiydi ama niyetimi de öğrenmek istiyordu. Ne yürümesi ya dedim. Beni mi sikeceksin lan sen dedi. O an başım döner gibi oldu çıldıracak gibi hissettim kendimi, ok yaydan çıkmıştı artık. E abim sikemiyormuş dedim. Gözleri doldu birden. Can ne yapmaya çalışıyorsun, yapma dedi ve ağlamaya başladı. O an annem gelir diye bir anda korku bastı bana. Tamam tamam sakin ol ben odama gidiyorum dedim ve odama çekildim. Günün kalanında odamdan hiç çıkmadım, ona nasıl davranacağımı bilmiyordum.

Akşam yemekte hiç yüzüme bakmadı. Üzülmüştüm, çok hüzünlü duruyordu. Abim 1-2 kez iyi misin aşkım diye sordu, başım ağrıyor diye geçiştirdi. Yemekten sonra gittiler, ben ise bütün azgınlığım ve pişkinliğimle Merve’nin beni izlediği videoyu açıp 31 çektim.

Artık evde kaldığımız günlerde çok gergin görünüyordu. Benimle çok az konuşuyor, adeta benden kaçıyordu. Kahve içelim dediğimde birkaç defa işim var diye geçiştirdi beni. Bana kızgın mıydı yoksa aramızda yaşanması muhtemel şeyden mi kaçıyordu anlayamıyordum. Aramızdaki sekse en yakın anıyı tekrarlamaya karar verdim. Kapıyı bu sefer komple ağzına kadar açık bırakıp bilgisayarın karşısında asılmaya başladım. Epey bir süre geçti ama gelmiyordu. Ne yaptığımı anlamıştı, istemiyor mu acaba diye düşünmeye başlamıştım. Ama içerden iş yapma sesi vs’de gelmiyordu. Evi derin bir sessizlik kaplamıştı. Gelmeyeceğini anlayınca boşalmaktan vazgeçip içeri geçtim. Salonda koltukta öyle oturuyordu. Salona girip naber dedim. Hiç cevap vermedi sadece tv’de açık olan kadın programına bakıyordu. Yan tarafındaki koltuğa uzanıp tv’ye bakmaya başladım bende. Birden kumanda kafamda patladı. Noluyo lan diye doğrulamadan bağırmaya başladı. Can sen ne yapmaya çalışıyorsun, delirdin mi? Benim kim olduğumu bilmiyor musun diye sıralamaya başladı. Ya tamam sakin ol özür dilerim o gün öyle ağzımdan çıktı diye gevelemeye başlamıştım. Ya bugün ya bugün dedi. Ne var ya bugün dedim. Anlamadığımı mı sanıyorsun, o kapı niye açıktı yine dedi. Artık ben de sinirlenmiştim. Birden çıkıştım, izle diye açıktı amk izle diye, erkek nasıl oluyor gör diye açıktı dedim. Şok olmuştu, birden savunmaya geçip ne izleyeceğim seni be sapık dedi. İzledin dedim, bal gibi izledin.

Yengem Merve 8

Yanına oturdum, hadi bir çay ver ya çay yok mu dedim. Yok daha yapmadım, yapsam mı falan dedi. Telaşlı hali hem komik hem cezbediciydi. Biraz güncel hayat konularından falan konuştuktan sonra birden ben yukarı çıkayım bir duş almam lazım yemek koktu hep üstüm başım dedi. Bu beni inanılmaz azdırmıştı çünkü bence yukarı çıkacak ve benim mastürbasyon halimi düşünerek kendini tatmin edecekti. İyi peki dedim ve ben odama yöneldim. Merve’de yukarı çıktı. Ben de evin anahtarı vardı ama yukarı çıkma cesaretini gösteremezdim. Ne kadar kendi kafamda aramızda bir cinsel çekim var, beni seyretti, kendini tatmin etmeye gidiyor diye düşünsem de tamamen yanlış anlıyor da olabilirdim.

Takip eden birkaç gün benim okulda işlerim uzamış, annemin dışarda olduğu vakitleri denk getirememiştik. Deniz’le de çok görüşemeyince azgınlığım tavan vaziyetteydim. Yalnız kalacağımız o anı bekliyordum, yine 31 çekecek ve beni izleyip izlemediğini bu sefer anlayacaktım. Güzel bir plan yaptım, eve gelir gelmez kolay gelsin diyip odama geçtim. pornomu kulaklığımı ayarladım, kapıyı yine yarım açık bıraktım ve telefonumun kamerasını tam odanın kapısına doğru ayarlayıp kaydı başlattım. Pornoları izlemeye başladım, hatta bu sefer kapıya hafif sırtımı da döndüm ki görürse açımdan rahatsız olmasın. Bir süre takıldım, pornoları izledim, asıldım. Açımda hafif kapıya arkam dönük şekilde olduğundan bu sefer bir hareket, bir gölge hissetmedim. İşim bitince temizlendim ve telefonu elime aldım. 38 dakikalık kayıt vardı. Bu sefer önce banyoya gittim ve dönerken odamın kapısını kapattım. Yatağa uzanıp hemen kaydı açtım. Hızlı hızlı ileri alıyordum. Ve bingo… Merve kapının orada göründü. Önce hemen kafasını geri çekti, kısa süre sonra tekrar hafifçe uzandı ve baktı. Şu an telefondan sikimin hizasından Merve’ye bakıyordum. Sanırım açımdan dolayı rahatladı ve kaçmadı. Meraklı şekilde seyrediyordu üstelik net olarak kamerada anlaşılmasa da dudaklarını sırıyor gibi görüyordum. Ben porno değiştirmek için eğildiğimde birden kaçar gibi oluyor sonra tekrar kafasını uzatıyordu. Artık bu iş tamamdı. Resmen Yengemin beni arzuladığına emindim. Benim boşalmama yakın sanırım hareketlerimden anlamış olacak ki kafasını çekti ve kayıttan kayboldu.

Şimdi ne yapmam gerektiğini bilemiyordum. Ona kaydı izletsem utanabilir, sinirlenebilirdi. Onu tuzağa düşürmüşüm gibi hissetmesini istemiyordum. Evi süpürdüğü için bir süre bekledim. Süpürge sesi kesilince odadan çıktım. Salonda oturuyordu ve oldukça düşünceli görünüyordu. Hadi kahve yap sigara içelim dedim. Hafif bir gülümseme belirdi yüzünde. Bunun bir orgazm sigarası olduğunu biliyordu. Noldu ya güldün dedim, yok bir şey dur kahveyi yapayım ben diye kalkıp mutfağa geçti.

Kahveyi yapınca karşılıklı oturduk. O telaşlı ben ise ölümüne heyecanlıydım. İkimizde susuyorduk. Ben onun neden sustuğunu anlıyordum ama onun benim halimle ilgili bir fikri olup olmadığını bilmiyordum.

Bir süre sonra gülmeye başladı. Noldu ya demin de güldün dedim. Oğlum sen niye kapını kapatmıyorsun odanda diye bombayı patlattı. Ben elimden geldiğince şaşırmış vaziyette, gördün mü diye sordum. Görmedim beyefendi dedi, hemen kaçtım ama anladım tabii ne bok yediğini dedi. Yalan söylüyordu, şu an telefonumu açsam şok olacağı bir görüntü vardı. Ya dedim unutmuşum pardon. Önemli değil dedi, hiç kızmamıştı zaten nasıl kızacaktı aslında müthiş bir ilgiyle izlediği bir maceraydı bu. Noldu Deniz yetmiyor mu sana dedi. Yok ya dedim o yetmiyor değil de benim libidom biraz fazla yüksek sanırım boşalmazsam rahat edemiyorum dedim. Artık aramız rahattı, abine de biraz öğretsene deyip kahkahayı patlattı. Gözlerimi ona dikmiş bakıyordum. Biraz korkulu bir ses tonuyla Can noldu ya kızdın mı dedi. Yok dedim kızmadım da sen az önce beni gördün mü görmedin mi dedim. Ses tonumdan kararlılığım belli oluyordu. Birden kekelemeye başladı, yok yok sadece fark ettim hemen içeri geldim, görmedim bir şey ben dedi. Son kez soruyorum bunu sana gördün mü dedim. Bildiğimi net olarak anlamıştı, nasıl bildiğime dair bir fikri yoktu ama sustu. Ya tamam önce anlamadım ne yaptığını ama sonra görmüş olabilirim dedi.

Yengem Merve 7

Biraz güldü.. Küçük bir sessizlik sonrası artık anlatmaya karar vermişti. Evet dedi takılıyorduk da o zamanlar sadece ön sevişme oluyordu tam bir şey yaşamıyorduk dedi. Ee dedim sonra evlenince noldu? Abin dedi, evet dedim abimmm.. çok çabuk boşalıyor hiçbir şey anlamıyorum, bir kere boşaldıktan sonra da duruyor.. yüzü kıpkırmızı olmuştu, o kadar utangaç ama o kadar da seksi duruyordu ki dudaklarına yapışmamak için kendimi zor tutuyordum. Ama ciddi ve dostane görünmem gerekiyordu. Hadi yaa dedim kötüymüş. Kötü tabii ben hiçbir şey yaşayamıyorum, elin karıları çıkartıyor zevkini ya evimin dedi. Gülmeye başladım, aynı aileden yanlış adamı seçmişsin demek ki dedim. Önce kızacak gibi oldu, sonra birden o da gülerek hayvan herif abinde olmayan her şeyi sana vermişler sanki dedi. Başka neler vermişler bana dedim. Hiç dedi kafasını çevirdi ama gülüyordu. Yaa söyle işte diye direttim. Şeyin işte be büyük duruyor ya onu söylüyorum. Sen nereden biliyorsun dedim. Salak ikide bir kaldırıyorsun karşımda gözlerim kör mü benim dedi.

Ok yaydan çıkıyordu artık, onun yarım kalmışlığı, benim sikimin boyunu konuşan 2 flörtözdük resmen. E napacaksın böyle gitmez ki dedim. Ne bileyim Can bunun için de abini boşayamam çok seviyorum, çok iyi bir adam, çok iyi bir ailesiniz dedi, ama…. Sustu. Ama?? Dedim. O kız yukarda zevkten zevke koşunca ben de kötü oluyorum dedi. Bu konuşmanın gideceği yeri tahmin ediyordum. Anlıyorum dedim sadece. Benim yapabileceğim bir şey var mı dedim ciddi bir ses tonum vardı ama o kahkahayı bastı ve o kelimeler döküldü ağzından: beni de sik!

Ben şok olmuştum ama onun işin geyiğinde olduğunu hemen anladım, şaka yapıyorum salak şok oldu ya şunun tipine bak dedi ve öne doğru eğilerek sarıldı bana. Sonra ayrıldık. Ciddiyete geri döndü, düşüncen için teşekkür ederim ama bu sanırım benim kaderim ve çekmekten başka bir çıkış yolum yok. Hadi işimize bakalım dedi ayağa kalktı, ben de ayağa kalkınca şehvetle karışık biraz mahsun bir bakış attı ve sağol Can seninle konuşmak bana çok iyi geliyor dedi. Tekrar sarıldık, bu sefer sikim onun göbeğine değiyordu ve kendini çekmedi aksine sanki kendini iyice bastırıyordu, ben tam kendimi kaybedecekken ayırdı vücudunu hadi benim işim var dedi. Artık emin olduğum bir şey vardı ki o da beni istiyordu ama buna cesaret etmesi çok zordu. Ya ben bir adım atacaktım ya da belki sonsuza kadar böyle gidecekti.

Merve’yi bir şekilde dayanamayacağı kadar baştan çıkartmalıydım. Ona artık oyunlar oynuyordum onunla evde yalnız kaldığımızda özellikle sikimi kaldırıp geziyordum, odamda değil üstümü çıkartıp salonda spor yapıyordum ama nafile etkilendiğini anlasam da yelkenleri bir türlü suya indirmiyordu. Odamın kapısını asla çalmadan girmezdi Merve, ama ben bir gün onunla evde yalnız olduğumuz bir gün odamın kapısı yarım açıkken porno açıp asılmaya başladım, kulağımda da kulaklık vardı. Amacım odanın kapısı biraz açık diye itip girecek beni görecekti, kapı tam solumda kalıyordu, odaya girdiği gibi sikimle karşılaşmasını istiyordum ama o tarafa da tam bakamıyordum. Gözüm pornoda sanki kilitlenmiş kapıyı unutmuş gibi bir halim olmalıydı.

Bir süre sonra kapının orada bir hareket oldu ama devam etmedi, odaya giren olmadı, o tarafa bakamıyordum, kalbim hızlı hızlı çarpmaya başladı. Sanki ekranı değiştirecek gibi doğruldum, orada bir karaltı olduğuna artık emindim, Merve sanırım oradan beni izliyordu. Hiç bozuntuya vermeden arkama yaslandım, sikimi iyice meydana çıkartıp asılmaya başladım, müthiş gaza gelmiştim ama biraz kendimi tutmam gerekiyordu. Hem manzarasını izlemeli hem de kendimi tutabildiğimi görmeliydi. Bir süre geçtikten sonra artık boşalmalıydım. Oluk oluk akıtmaya başladım küçük bir ıh sesi de çıkarttım onu gaza getirmeliydim. Hemen bilgisayarın önünde duran kağıt havluya uzanıp temizledim, eşofmanı giyip ayağa kalktım. Merve orada değildi tabii. İçeri yöneldim mutfakta sigara içiyordu. Dalgın bir görüntüsü vardı, naber dedim, gözlerini kaçırarak iyi canım işte yemeği yaptım falan dedi. Tavırlarından çok belli oluyordu ki beni görmüştü, ne kadar izledi bilemiyordum ama beni izlemiş olduğuna artık emindim

Yengem Merve 6

Gözlerini hemen kaçırdı önümden. Bu ilgisi hoşuma gitmişti ama şimdilik konumuz abimle yaşadıkları sorundu. Ne oluyor dedim? Sustu… anlatıp anlatmamak konusunda çok kararsız görünüyordu, gözlerini bana hiç çevirmeden boşver Can bunlar aile arasında şeyler dedi. E tamam işte biz de aile değil miyiz dedim. O anlamda demiyorum salak diyerek güldü, karı koca arasında yani, bazen olur böyle şeyler, sen de anlarsın ilerde dedi. Hiç sanmıyorum valla anlayacağımı diye iddialı iddialı konuştum. Hadi anlat bakayım nasıl gidiyor dedi. Şimdi sesi daha heyecanlı ve istekli geliyordu. Ne anlatayım dedim. Ne yaramazlıklar yapıyorsunuz yukarda diye sordu. Bunu dinlemeyi sevdiğini daha önce de anlamıştım ve şu an tahminen az önce yukardan duyduğu seslerden dolayı oldukça yüksekti.

Valla sevişiyoruz işte ya sizin salon bizim için çok özel diyip güldüm. Korunuyor musunuz hamile bırakma sakın kızı dedi. Yok ya dedim ben işimi bilirim, sevmiyorum ben prezervatif takmayı dedim. Eee dedi nereye boşalıyorsun sen?? Valla dedim nereye denk gelirse işte bazen ağzına, bazen sırtına. Gözleri fal taşı gibi açıldı: “azğına mı boşalıyorsun?” evet ya ne var bunda çok zevkli dedim. Hmm diye bir ses çıkarttı. Başka neler yapıyorsunuz peki dedi? Artık sesi işveli bir hal almıştı. Dedim çok uzun vaktimiz olmadığı için işte 2-3 pozisyon anca oluyor, oral yapıyoruz falan dedim. Birden toparlandı, ortamda ateşin çok yükseldiğini ikimizde anlamıştık ama o birden geri adım “ aman bana neyse, niye soruyorum ben, hadi sen odana benim işim var” dedi.

Abimle sorununuzu anlatmadın dedim. Can diye sesi yükselip gözlerini gözlerime dikti, bunlar ikimizin arasında konuşulacak şeyler değil!! Artık gemileri yakmıştım, ne var ya kızın ağzına yüzüne boşaldığımı konuşuyoruz işte, onu da pek tabii konuşabiliriz. O başka dedi, o kız ailenin dışından… İyi tamam dedim sen bilirsin ben yardımcı olmak istemiştim sadece. Benim işim var yardıma ihtiyacım olursa söylerim sana dedi. Gerilmiştik ve gerilme sebebimiz ortamda bulunan cinsel elektrikti, buna kesinlikle emindim.

Bir süre Deniz’i getirmedim. Bilerek yaptığım bir şey değildi aslında, birkaç arkadaşın evi o sıralar müsait olunca orada rahat rahat takılıyorduk. Merve ile meşhur sohbetlerimizden birinde konu Deniz’in neden gelmediğine geldi. Var bu sıralar ortamımız rahatız dedim. Burun kıvırarak sen ne buluyorsun o kızda ya kuru bir şey dedi. Dedim fizik öyle de işte başka maharetleri var dedim. Güldü ve neymiş maharetleri bakalım dedi. Konu açılınca yine ilgilenmeye başlamıştı. Çok güzel yalıyor dedim, birden çok oldu, yuhh dedi. Dedim ne var ya maharetlerini sordun söylüyoruz işte. Sen ne gördün ki acaba kaç yaşındasın daha.. neler var neler dedi. Neler var dedim? Vardır işte bir şeyler dedi ama bildiğin mest bir gülüş vardı yüzünde. Konuyu konuşurken benim sikim yine dikilmeye başlamıştı ve eşofmanımın altında boxer da olmadığından resmen çadır kurulmuştu önümde. Kaçamak bir bakış attı ve birden telaş yaparak Can hadi benim işim var diye konuyu kapatmaya çalıştı. Yaa gel konuşuyoruz işte ne güzel dedim. Konuşuyoruz da sende bir haller var Can dedi ciddi bir ses tonuyla. Ne haller varmış dedim. Şimdi söyletme beni işte görüyorum dedi. Pişkin bir tavır takınarak hee ne var ya erkeğiz derken elimle tutup düzelttim. Yavaş hayvan bana mı halleniyorsun diye bağırdı. Ya yok konu cinsellik olunca durmuyor yerinde napayım, hem seninle ne ilgisi var Deniz’i konuşuyorduk dedim. Biraz sakinleşmiş gibi görünüyordu. Ee dedim sizin sorunlar nasıl gidiyor bakalım? Yine mi bize geldik diye gözlerini devirdi. Ya dedim kızım söyle nolcak ne problem var, ben gördüm sizi nişanlıyken gayet güzel takılıyordunuz dedim.

Canım Ablam 1. Bölüm

Selamlar herkese öncelikle kendimi tanıtarak başlamak istiyorum. İsmim Yiğit, 18 yaşında iri ve ortalama üstü boyda bir lise son sınıf öğrencisiyim. Genel olarak motosikletler ve arabalar ilgi alanımda, bu sebeple çevremde çokça yarış işleri ile uğraşan insanlar var. Ablam ise benden 2 yaş büyük, yaklaşık 1.70 boylarında uçları mavi olan kahverengi siyah arası bir saç rengine sahip dünyalar güzeli bir kız. Ben ona ablam desem de gerçek şu ki o benim üvey ablam. Annem denecek kahpe, kendi işyerinden muhasabeci itin teki ile kaçtığı için sağ olsun babam beni çok büyük zorluklar ile büyüttü. Üvey olmasına rağmen ablam asla bana öyle hissettirmemiştir bu sebepten dolayı kan bağımız varmış gibi severiz birbirimizi. Babam ise beni zorluklarla büyüttü, bana hem anne hem baba oldu. O da şanslı ki onu seven bir kadınla evlendi. Üvey annem ise 40’lı yaşlarında gençken zorla evlendirilmiş çok kibar biri. Bakımlıdır ama asla giyinmenin dozunu kaçırmaz, ölçülü biri seviyorum kendisini. Kendi kızına nasıl davrandıysa bana da öyle davrandı, asla bana annemin eksikliğini hissettirmedi. Neyse bu kısmı yeterince uzattım.

NOT: E = Ablam, B=Babam, A=Annem, Y=Ben

Birden irkildim, birisi kapıyı açıp sertçe kapatmıştı. Daha kafamı kaldırmadan önümden hızla ablam ağlaya ağlaya odasına girip kapısını kapadı. Olayları kavradıktan sonra ablamın kapısının önüne gittim ve yavaşça kapıyı tıklattım.

Y:Abla girebilir miyim?

İçeriden burnunu çekerken çok kısık bir sesle gir dedi. Evimizin neşesi ablama ne olmuştu da bu hale gelmişti? Neden bizimkiler yokken bu olmak zorundaydı ki? Kafamdaki düşünceleri bir kenara koyup yavaşça odasına girdim. Yüzü ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu. Yavaşça yatağına oturdum ve konuşmaya başladık:

Y:Noldu abla niye ağlıyorsun?

A:Boşver Yiğit önemli değil.

Bu cevap kesinlikle beni tatmin etmemişti.

Y:Buna inanmamı mı bekliyorsun cidden? Lütfen söyle seni üzgün görmek istemiyorum, hem evimizin neşe kaynağı üzülürse biz nasıl güleriz?

Bunu dedikten sonra ablama baktım, hafiften gülümsüyor gibiydi sanki hatta sakinleşmiş gibiydi. Gözyaşlarını sile sile anlatmaya başladı:

E:Taner’i biliyorsun değil mi?

Y:Şu sevgilin olan eleman mı, hani benim sevmediğim.

E:Evet o. Bugün öğrendim aldatıyormuş şerefsiz, hem de en yakın arkadaşımla dost dediğim kişiyle.

Cümlesini bitirir bitirmez gözleri doldu, bende ağlamasın diye hafifçe kendime bastırdım. Süründüğü ağır olmayan şeker kokulu parfümünün kokusunu aldım.

Y:Tamam abla sakin ol sen bekle ben şu Taner denen iti bulayım da birazcık konuşayım havadan sudan.

E:Yiğit lütfen bir şey yapma tamam mı lütfen, söz ver bana.

Y:Bakarız abla, konu sensen pek söz veremem. Kimse üzemez seni ben buradayken.

Yavaşça odadan çıkıp hazırlandım, üstüme siyah kıyafetleri çektim ve kaskımı taktım. Ve çekmecemden silahımı aldım. Çok iyi sayılmazdı, babam 18. doğum günümde hediye etmişti bunu. Evden çıktım ve otoparka gittim. Babamın zamanında çok ucuza alıp bana hediye ettiği emektar motora bindim, plakasını söküp tabii. Tabancaya baktım içinde mermi yoktu, şarjörde de yoktu. Az biraz korkutur sonra da dönerim diye düşündüm. Yavaşça Taner itinin takıldığı mekanların etrafında gezmeye başladım. Yaşadığımız yer çok büyük değildi bu sebepten dolayı kolayca buldum. Yanında o karı ile kafede oturmuş sarmaş dolaş bir şeyler içiyorlardı. Motoru kafenin önüne bıraktım ve ona bakmaya başladım. Bir süre sonra içine mi doğdu nedir göz göze geldik. Elimle gel işareti yaptım ve beklemeye başladım. Delikanlı (!) adammış geldi hemen. Tuttum omzundan ara sokağa soktum. Yüzüm, gözüm vücudum her yerim kapalıydı, belli ki beni tanımamıştı. Sertçe oturtturup konuşmaya başladım:

Y:Lan it, şu yanındaki orospu için mi ablamı üzdün?!
Birden gözleri parladı Taner itinin.

T:Aaa Yiğit kardeşim, olay göründüğü gibi değil senin o ablan yok mu-

Daha cümlesini bitirmeden yumruğu suratına geçirmiştim bile.

Y:Ablamın adını ağzına almayacaksın, yanına yaklaşmayacaksın veya bir ortamda bahsini açmayacaksın eğer açarsan…

Cümlemi bitirmeden belimdeki silahı gösterdim.

T:Y-Yiğit tamam bak söz yapmayacağım özür dilerim ablanı üzdüysem de.

Y:Dur bekle öyle kolayca kaçamazsın orospu çocuğu seni ben bilmiyor muyum senin ne bok olduğunu.

Telefonumu çıkardım ve videoyu açtım ve ekledim şimdi it herif söyle lan ne söyleyeceksen! Ablamdan özür dile önce, ismini söyleme sakın.

T:Elif özür diler-

Daha cümlesi bitmeden alnına silahın kabzası ile vurmuştum bile.

T:Özür dilerim, seni aldatmak hataydı. Ben tam orospu çocuğuyum lütfen lütfen affet beni. Bir daha karşına çıkmayacağım adını bile söylemeyeceğim. Kulun köpeğin olayım.

Videoyu kapatıp telefonu cebime koydum.

Y:Bak it eğer polisi veya arkadaşlarına bu konudan bahsedersen, yemin olsun benden hayatın boyunca kurtulamazsın. Bir de geleceğin kabadayısıyım diye övünürsün!

Suratına tükürüp motora doğru yürüdüm ve yavaşça eve doğru gitmeye başladım. Ne yapmıştım ben? Birisini tehdit etmiştim hatta saldırmıştım. Ne ara bu kadar canileşmiştim? Eve vardığımda plakamı geri taktım ve eve çıktım. Bizimkiler kesin eve gelmiştir derken evet gelmişlerdi. Kapıyı açmadan bile içerideki sesleri duyabiliyordum. Yavaşça kapıyı açıp ayakkabılarımı aldım içeri. Odama sıvışayım derken ablamla karşılaştım, neden odam evin en uzak köşesinde olmak zorundaydı kı?

E:Yiğit.

Sesinde çok fazla duygu vardı. Üzüntü, sinir ve hayal kırıklığı gibi. Yavaşça bana yaklaşıp suratıma okkalı bir tokat attı.

Y:N’oldu abla?

E:Ben sana sakin ol diyorum sen de inadına sakin olmuyorsun sanki. Silahla gitmek nedir aklını mı kaçırdın sen! Biliyorum beni önemsiyorsun ama ya sana bir şey olsaydı ne olurdu!?

Neden yaptım bilmiyorum ama birden ablamı tuttum ve kendime çekip sarıldım. Boy farkımız çok çok fazla değildi, nefesini ve kalp atışını hissedebiliyordum.

Y:Senin üzülmeni, göz yaşı dökmeni hatta dertlenmeni görmek istemiyorum. Benim için önemlisin işte, biliyorum aptalcaydı ama şu ana kadarki yaptığın için bir teşekkür sadece.

Yavaşça ablamı bırakıp odama gittim. Üstümü değiştirdim ve sofraya oturdum. Herkesin gözü üzerimdeydi, hatta evin kedisi Mırmır’ın bile. Etrafıma anlamsızca bakarken bombayı babam patlattı.

B:Evlat…

Y:Efendim baba buyur.

B:Dışarı çıkmışsın, Taner’i mi bulmaya gittin?

İnkar etmenin pek bir anlamı yoktu o yüzden kafamı evet manasında salladım. Beklemediğim bir şey oldu ve elini omzuma koydu.

B:Aferin evlat, ablanı koru böyle ama bak öyle döveyim, söveyim yok. Anlaştık mı?

Kafamı şaşkın şaşkın sallarken ablamın silah konusunu bahsetmediğini fark ettim. İşime gelmişti bu baya, bozuntuya vermeden söz verip yemeğe oturduk. Her zamanki gibiydi yemek, hatta daha neşeliydi.

Canım Ablam 2. Bölüm

Yemekteyken ablamın bana normalden daha fazla baktığını fark ettim. Ne zaman kafamı kaldırsam göz göze geliyorduk. Hayırlısı olsun diyerek yemeğimi bitirdim ve sofradan kalkıp odama gittim. Yatağıma uzanarak bugün olanları düşünmeye başladım. Ne yapmıştım ben? Bunlara değer miydi diye düşünürken odamın kapısını biri çaldı. Gir, diyebildim sessizce çoktan mayışmıştım bile.
E: Yiğit kusura bakma rahatsız ettim.
Ablamın girdiğini görünce toparlandım hemen, yatağımda oturur pozisyona geldim.
Y: Yok abla ne rahatsızlığı gel otur ayakta kalma.
Odam çok büyük değildi, öyle koltuk falan da yok ama yatağımın ucuna oturur konuşuruz diye düşünmüştüm. Ablam yavaşça yatağıma tırmandı ve yanıma benim gibi yarı uzanır pozisyonda oturdu. İkimiz de sırtımızı baza başlığına dayamıştık. Yatağım 1.5 kişilikti bu yüzden sığmış olsak da omuzlarımız birbirine baya temas ediyordu. Aklımda bin bir soru varken ablam konuşmaya başladı.
E: Salaksın biliyorsun değil mi?
Y: Ne gibi abla ne yapmışım ki?
E: Bilmemezlikten gelme, ne demek silahla çıkmak gitmek!
Y: Kötü mü oldu o it herif bir daha seni düşünemeyecek bile.
Susmuştu, ikimiz de susmuştuk. Birden beni tuttu ve sıkıca sarıldı, o kadar sıkıydı ki nefes alamıyordum düzgünce. Bu duruma ek olarak göğsüme başka bir şey daha baskı yapıyordu. Ablamın göğüsleriydi bunlar, başta emin olamasam da sonradan iyice belli olmuştu. Sütyen giymemişti bu yüzden göğüslerinin ne kadar büyük olduğunu anlamıştım. Tam olarak ölçü veremesem de ele avuca tam gelecek kavranacak türdendi. Süründüğü yumuşak koku ile göğüslerinin teması beni bir tuhaf etmişti, uzun uzun kokusunu içime çekmek istedim ablamın ilk defa. Teşekkürler etmeye, beni övmeye başladı. Yine ağlayacak gibiydi bu yüzden kafasını kendime bastırdım ve saçlarını okşamaya başladım. Ben sakinleştirmeye çalıştıkça ablamın ağlamaları artıyordu ama eline sonunda sakinleşti ve kafasını kaldırıp bana baktı.

E: Teşekkür ederim Yiğit, iyi ki varsın.

Cümlesini bitirdiğinde bana doğru eğildi ve yanağıma ufak bir öpücük koydu. Olanları idrak ederken yavaşça odamdan çıktı ve gitti. Yatağımda otururken babam girdi içeri, düşünceli gibiydi.

B: Evlat nasılsın?

Y: İyiyim baba seni sormalı?

B: İyiyim de kararsızım evlat fikrini almaya geldim.

Daha konuşmadan telefonunu çıkarıp 2-3 tane fotoğraf gösterdi.

B: Biliyorsun haftaya annen ile yıldönümümüz, onu güzel bir yere götürmek istiyorum ama karar veremedim sence nereye gidelim?

Fotoğraflara baktım ama pek güzel gelmedi gözüme.

Y: Oteller çok sıkıcılaştı, bungalovlarda bir tatil sizi açar bence. Arkadaşımın babasının Uludağ’da yeri var. Jakuzisi, kahvaltısı, mangalı her şeyi var. Hem doğa ile iç içe vakit geçirirsiniz. Size de güzel bir indirim yaptırırım.

B: Oğlum Uludağ uzak ya ama dediğin güzel. Günübirlik de olmaz ki orası.

Y: Hadi siz gidin tatilinizin 3 günü benden hediye olsun. 1 hafta sakince baş başa geçirin.

B: E siz ne olacaksınız başınızın çaresine bakabilir misiniz?

Y: Merak etme baba kaç yaşında insanlarız.

B: İyi bakalım öyle olsun. Ben annenle konuşmayayım bilgilendiririm seni.

Y: Peki baba görüşürüz sonra.

Demek 1 hafta yoktu bizimkiler. İşime gelirdi, rahat rahat takılabilirim diye düşündüm, ablam da pek bir şey demiyordu o yüzden ferahlatıcı olacaktı eminim. Bu düşüncelerle yatağımda uyuyakalmışım.

6 Gün Sonra

Y: Demek yarın büyük gün aşk kuşları.

Babam ufak bir gülücük attı.

B: Delikanlının biri sağ olsun her şeyi ayarladı.

Bizimkiler konuşmaya daldığında ablam beni dürttü ve takip et işareti yaptı. Sakin bir yere gelmiştik.

Y: Efendim abla?

E: Yiğit baştan anlaşmamızı yapalım. Bizimkiler yokken ben arkadaşımı çağıracağım oflayıp puflamak yok.

Y: Kimmiş o arkadaşın erkek mi yoksa?

E: Yok be salak seni Alara gelecek, gece kalabilir de sakın bak uyarıyorum rahatsızlık verme!

Y: Kıskandın mı yoksa.

Birden ağzımdan çıkıvermişti bu cümle, bana göre komikti ama ablama göre öyle miydi bilmiyorum. Ama hiç beklemediğim bir tepki verdi ablam.

E: Hıı kıskandım sen ondan daha iyilerine layıksın boşver Alara’yı.

Boş gözlerle ablama baktım bir süre.

Y: Kime layıkmışım madem Alara’ya layık değilsem?

Ablam kafasını indirdi azıcık kızarmış gibiydi, ağzını açtı ama bir şey demeden geri kapattı.

Y: Neyse tamam anlaştık bende geceleri geç geleceğim söylemek yok.

Elimi uzattım ablam da sıktı, resmi olarak anlaşmıştık. Karışan eden yoktu 1 haftalığına bir insan daha ne isteyebilirdi ki?

İş hayatı-1

Okul hayatı 2 yıl önce bitmiş, Rabia artık kendi hayatını kurmak ve ayakları üzerinde durmak istiyordu. Bitirdiği bölümün ona bir getirisi olmayacağını artık anlamıştı. Özel şirketlerde masa başı güzel bir iş sahibi olabilmek için birkaç şirkete cv doldurup iş başvurusunda bulunmuştu. İçerisinde bir umutla birkaç şirkete başvuru yapan Rabia onlardan en azından birisinin ona ulaşmasını bekliyordu ama 10 gün geçmesine rağmen hala kimse onunla iletişime geçmemişti. Bir sabah saat 11 civarında Rabia yatarken telefonu çaldı ve uyku sersemi haliyle hala yatakta ulen telefonu alıp baygın sesiyle konuştu: -Aloo

-Alo, iyi günler ben … Şirketinden Emre, Rabia hanımla mı görüşüyorum acaba.

Rabia birden heyecanlandı ve yatağından kalkıp oturarak hafif heyecanlı sesiyle

-Evet buyrun ben Rabia

-Rabia hanım merhaba, sizinle şirketimiz adına yaptığınız iş başvurusu hakkında aramıştım sizin için uygun bir pozisyonumuz bulunmakta eğer sizde isterseniz pazartesi günü gelip başlayabilirsiniz.

-E-evet tabii isterim emre bey teşekkür ederim bilgilendirdiğiniz için.

Diyip konuşma bu şekilde bitince telefonu kapatıp Rabia heyecandan ağzı kulaklarına gelircesine gülüyordu ve heyecan ama yerinde duramıyor yatağından fırmalıştı. Rabiadan biraz bahsetmek gerekirse kendisi 27 yaşında, 1.63 boyunda, hafif yanık buğday tenli, çocuk ruhlu çok tatlı birisiydi. Siyah saçları uzun ve oldukça güzeldi ve kahverengi gözleri oldukça cezbedici duruyordu. Rabia üniversite mezunu olduktan sonra sporla uğraşmış oldukça güzel, sıkı bir vücut yapısı vardı ve para kazanmak için spor geçmişi dolayısıyla pt olarak para kazanıyordu ta ki düzenli bir iş isteyene kadar. Günler bir şekilde geçti ve Rabia’nın beklediği pazartesi günü gelmişti. Şirketteki rolünü ve neler yapması gerektiğini öğrenmek için ilk olarak ona şirket müdürü ile görüşmesi gerekiyordu. Şirkets girdi ve çalışacağı departmana girip müdürün odasına ilerlerken çoğu erkeğin dikkatini çekiyordu. Bu oldukça normaldi çünkü Rabia spordan dolayı kalın bacaklara incecik bir bele ve kalkık büyük bir Popoya sahipti. Müdürün yanına gelip yapması gereken işleri öğrendikten sonra müdür beyin sekreteri derya hanım onu masasına yönlendirip sıcak kanlı bir tavırla yardımcı olup ayrılmıştı yanından. Rabia ilk iş gününde ufak işleri Hallederken yanına kalıplı 35 yaşlarında bir adam geldi ve onunla tanışmaya çalışırcasına: -merhaba, sen yeni geldim sanırım

Rabia insanlara sıcak yaklaşmaya çalışıyordu ve adama dönerek elini uzattı.

-evet, merhaba ben Rabia.

Adam Rabianın yumuşak ve uzun parmaklı elini tutup.

-bende fatih memnun oldum hoş geldin.

Diyip Rabianın yanından uzaklaştı. Sert bir yapısı vardı fatih’in ve Rabia henüz bilmese de oldukça çapkın Kadonları zevkleri için kullanan fazla tekin olmayan bir adamdı fatih. O gün Rabia çok fazla kişiyle tanıştı ve ona herkes sıcak kanlı yaklaşıp yardımcı oldu. İlk iş günü çok güzel geçti ve mutlulukla eve doğru dönüp o günü korktuğundan daha kolay geçirmişti.