Kategori arşivi: Yetişkin Hikayeleri

Karım Merve #7

Kulağıma yaklaşıp birazdan atacağın çığlıklar evi inletecek biliyorsun dimi dedi. Bilmiyorum henüz dedim. Kendini yukarı çekip sırtını yatağın başlığına dayadı. Bacaklarını uzatınca yine devasa yarağı dimdik duruyordu ortada. Gel kucağıma dedi. Heyecandan ölecektim. İlk gördüğüm andan itibaren bu aletin içime girişini hayal ediyordum. Ve artık içime almak üzereydim. Tabi beklediğim kadar kolay olmadı. Kucağına geldim. Sikini tutup baş kısmını amımın deliğine yerleştirdim. Sadece baş kısmı amımın deliğinin daha tam olarak içine bile girmemişti ki yırtılıyorum sandım. Resmen birisi iki bacağımı tutmuş da ayırmaya çalışıyor gibiydi. Bu pozisyonda olmicak beklediğimden daha darmışın diyerek beni sırtüstü yatırdı yatağa. Bacaklarımı aralayıp ayaklarımı omuzlarına koydu. Sikini tutup hafif hafif bastırarak amıma sürtüyordu. O kadar azmış o kadar zevke gelmiştim ki tek arzum Furkanı içime almaktı. Hadi artık diye inliyordum bu durum Furkanın çok hoşuna gidiyordu. En sonunda yalvarırım sik artık beni gir içime diye bağrıyordum. Furkanın içime yerleşip ilerlemeye başlaması ile tüm dünya karardı bir anda. Nefesim kesildi. Hayatta daha büyük bir acı yaşamamıştım. Her santim ilerleyişinde sanki içimde birşeyler yırtılıyordu. Acı o kadar yüksek bir seviyeye ulaştı ki çocuk gibi ağlıyordum ama ağzımda tek bir cümle vardı. Devam et devam et diyerek ağlıyordum. Önce karnımın derinliklerinde bir sertlik hissettim hemen ardından Furkanın kasıkları kasıklarıma dayanmıştı. O dev yarak her zerresine kadar içimdeydi. Nefes nefese Furkanın gözlerine bakarak aldım aldım hepsi girdi içimdesin tamamen diyordum. Furkan’ın asıl şimdi başlıyoruz deyip git gel yapmaya başlamasıyla gerçekten çığlıklarım odada yankılanmaya başlamıştı. Ama bu sefer sadece acı değil inanılmaz bir zevkle karışık acıydı. Furkanın git gelleri o kadar hızlanmıştı ki amımın paramparça olduğuna emindim. En derinlerimde git gel yapıyor kasıklarımız birbirine çarptıkça çıkan sesler daha da azdırıyordu bizi. Doggy istiyorum diye inlemeye başladım. Kaldırıp dizlerim üzerine yatağa bıraktı beni. Küçücük bedenimle o kadar güzel şekil almıştım ki yüzüm göğüslerim göbeğim tamamen yatağa yapışık kalçalarım ise olabildiğince havadaydı. Anlık bir tekrar yırtılma hissinden sonra içimi tamamen dolduran kalın aletin damarlarını amımın dudaklarında hissedebiliyordum. Saçlarımı eline dolayıp çekerek içime o kadar sert girip çıkıyordu ki amımın uyuştuğunu hissetmeye başladım. Furkanın bir cümlesi tüm uyuşukluğu götürdü. Seni ucuz fahişe. Fahişe lafı o kadar azdırmıştıki beni devam et dedim konuşmaya. Sen gördüğüm en basit en namussuz orospusun diyordu içimi yırtarcasına gir çık yaparken. O daracık amın yok artık diye bağırarak o kadar sert giriyordu ki dayanamadım bende bağırdım. Fahişenin parçalanmış amına boşal. Doldur içimi her damlasını içimde istiyorum. Ben bu şekilde bağırırken omuzlarımdan kendine doğru bastırıp o kadar derine girdi ki taşaklarının amımın dudaklarına zorladığını hissediyordum. O anda içimde resmen bir çeşme açılmıştı. Koca bedeninin tüm ağırlığını üzerime vererek üstüme yattı. Titriyordu tüm vücudu. Amım Furkanın dölleri ile o kadar dolmuştu ki patlayacak sandım bir an inleyerek son damlasına kadar içime boşaldı. Üzerimden kalkerken tekrar nefes alabiliyordum. Amımın en derinlerinden çıkmasıyla oluk oluk döller amımın dudaklarından dışarıya akmaya başladı. Dokunmak istedim amıma ama sanki benim değildi. Deliği o kadar açılmıştı ki üç parmağım hatta dört parmağım hiç zorlanmadan giriyordu içime. Bu yaşıma kadar yaptığım tüm sexleri toplasam bile bunun yanına yaklaşamaz diye aklımdan geçirirken dinlen hadi birazdan devam edicez cümlesi tüm hücrelerimi titretmişti.

Devamı #8 de

Karım Merve #6

Ellerini arkanda belinde birleştir ve ben bırak diyene kadar asla çekme ellerini dedi. Başımı saklayarak onayladım emrini. Sikini ağzıma sokmuştu bile. Bakalım minik mi olacak bu denemede diyip santim santim ilerliyordu ağzımın içinde. Zorlansam da alabiliyordum bi süre. Ama kocaman olan kafa kısmı boğazıma dayanınca ilerlemiyordu. Baş kısmının boğazımdan daha büyük olduğuna emindim. İmkanı yoktu ilerlemesinin. Yanılmışım. Saçlarımdan tutarak beni hafif yukarı kaldırdı. Kendine doğru o kadar güçlü bastırdı ki ilk hissettiğim şey dudaklarımın kasıklarında oluşuydu. O kocaman dev yarak tamamen boğazımdaydı ve yutkunmayı bırak nefes dahi alamıyordum. O can havliyle bacaklarını ellerimle itelerken aleti yılanın yuvasından çıkışı gibi süzülerek çıktı boğazımdan. Çıkmasıyla ağzımdan tükürükler salyalar fışkırır tarzda dağıldı sağa sola. Tam nefesimi toplarken şiddetli bir ses duydum önce. Sonra kendimi yere kapaklanmış halde buldum ve daha sonra yüzümde hissettiğim yanma ile ne olduğunu anladım. Ellerini ben söyleyene kadar açma demiştim cümlesi yediğim tokatın sebebini anlatıyordu. Yine tepkimi merak ettiğini biliyordum. Hiç kafamı yerden kaldırmadan hemen tekrar ellerimi arkada birleştirdim. Tükürükten sonra tokatı da kabullendiğimi çok net ifade etmiştim. Fakat canım gerçekten çok fazla yanmıştı ve yanağımda 5 parmağının izi çıktığına adım kadar emindim. Yere yanıma oturdu. Benim yüzüm hala yereydi. Saçlarımdan tutup başımı kaldırdı. Tekrar sikini dibine kadar sokup çıkardı. Tekrar tekrar aynı şeyi yapıyordu. Boğazım alışmıştı öğürmelerim azaldı ama salya ve tükürüklerim resmen oluk gibi akıyordu. Ellerimi asla arkamdan çekmedim. Ayağa kalktık tamam dedi ellerin artık serbest. Ağzımdan akan salyalar tüm vücudumu sırılsıklam etmişti. Yatağa sırt üstü uzandı. Dudaklarımdan başla ve vücudumda dilinin dudaklarının değmediği hiçbir nokta kalmasın dedi. Zor değildi benim için. Dilini kullanmayı yalamayı seven biriydim. Sırasıyla dudakları boynu göğsü memeleri karnı elleri avuç içleri parmakları kolları omuzları bacakları yaladım. Öpme hiç yok tamamen büyük bir iştahla yalıyordum. Bitti mi dedi nefesleniyorum önemli yerleri sona bıraktım dedim. Taşaklarını ağzıma alarak devam ettim. Kasıklarını yalarken ağzıma çok hafiften gelen tuz tadı çok hoşuma gitmişti. Dilimi hiç vücudundan çekmeden kollarını kaldırıp koltuk altlarını yalamaya başladım. Gerçekten hoşuma gidiyordu. Kasıklarında dilime gelen tadın biraz daha yoğunuydu. Yeni yeni çıkmaya başlamış koltuk altı kıllarını yaladıkça dilimde bir gıdıklanma hissediyordum. Terle karışık tuz tadı ise yalamayı bırakıp emmeye başlamama sebep olmuştu. İki koltuk altınıda uzun bir süre yalayıp emdim. Tek bir yer kalmıştı artık. Ayakları. Furkanın az önce benim ayaklarıma yaptıkları kopya olmuştu benim için. O kadar ıslak bir şekilde emip yaladım ayaklarını, parmakları buruşmaya başlamıştı. Kapanış olarak tekrardan koltuk altlarını yalayıp uzandım yanına. Sen neymişim yaa dedi gevşemiş bir şekilde. Sadece güldüm cevap olarak. Ama içten içe kendime şaşırıyor hayret ediyordum yaptıklarıma.
Yan dönüp yatmıştım Furkan’da bana doğru dönüp sarılmıştı arkamdan. Benim tüm bedenim onun üst kısmına denk geliyordu.

Devamı #7 de

Karım Merve #5

Memelerimi oyun hamuru gibi mıncıklayıp sıkıyordu. Bi ara ciddi ciddi memem patlayacak sanmıştım. Beni altından biraz yukarı kaydırıp memelerimi emmeye başlayınca acı yerini zevke bırakmıştı ki tam o sırada dişlerinin arasına aldığı meme uçlarım kopacak sandım. İlginç bir şekilde bu acılar bana zevk veriyor tahrik ediyordu. Beni biraz daha altından yukarıya çekip ağzını amıma dayamıştı. Tam o sırada tek hamleyle tersine döndük. O sırt üstü yatıyor ben amım dudaklarına gelecek şekilde yüzünde oturuyordum. Dili hareket ettikçe bende hareketlerimi hızlandırıyordum. Artık kendimden geçmiş bir şekilde yüzünde ileri geri yapıyordum i. Bacaklarımda ki kasılmayı hissedince oyuncak bir bebeği kaldırır gibi kaldırdı beni yüzünden. Dur bakalım bu ne acele dedi. O kadar azmıştım ki kasıklarımda ki içten gelen basınç deli ediyordu beni. Çok nazik bir şekilde yatağın yanında duran tekli koltuğa oturttu beni. Kendide hemen önüme yere oturdu. Ayaklarımı aldı avucuna. Yavaş yavaş okşuyordu. Bende şöyle bir bakınca farkettim ki gerçekten güzeldi ayaklarım. 36 numara beyaz, topuklarım pembemsi parmaklarım düzgün bir sıralamayla duruyordu. Beyaz tenim üzerinde mat siyah ojelerimle oldukça bakımlıydı. Ayağımın birini hafifçe kaldırıp dudaklarının hizasına getirdi. Minik minik öpücükler konduruyordu her yerine. Diğer ayağıma da aynı şeyleri yaptı. Ayak baş parmağımı diliyle kavrayıp ağzına götürdüğünde içimden ılık ılık bir şeyler aktığını hissettim. Tüm parmaklarımı o kadar dikkatli özenli yalayıp emiyordu ki tarifi asla mümkün olmayan bir zevk alıyordum. Parmaklarımla ayak tabanımın birleştiği o çıkıntıyı dudakları arasına alıp hafif emmesi hafif yalamasıyla asıl zevkin bu olduğu anlamam uzun sürmedi. Sadece ayaklarımı yalayarak emerek amımı sırılsıklam etmişti. Farkında olmadan kendimi okşadığımı fark ettim. O parmaklarımı ayaklarımı daha şehvetli yaladıkça benimde kendimi okşayışlarıma parmaklarımın deliğime kayıp gitmesi eşlik ediyordu. Harikanın diyebildim sesim titreyerek. Daha başlamadık bile diyerek gülümsedi. Biraz dikelerek dizleri üzerine durdu. Yalayarak ıslattığı ayak tabanlarım arasına o kocaman sikini yerleştirdi. Sanki sürekli yaptığım bir şey gibi farkında olmadan ayaklarımla okşamaya arasında gidip gelmesine yardımcı oluyordum. Tükürür müsün biraz daha kayganlaşsın dedi. Nasıl yani anlamadım diyince aç ağzını dedi. Üç parmağını ağzıma soktu sokabildiği kadar derine. Boğazımla oynuyordu. Öğürme hissim geldiği an elini ağzımdan çekip saçlarımdan tutup ayaklarıma eğdi başımı. Ne demek istediğini uygulamalı anlatmıştı. Salyalar ağzımdan iki ayağım arasında ki kocaman aletin üzerine akıyordu. Gerçekten çok daha güzel kayıyordu artık aleti ayaklarımın arasında. Bi süre devam ettikten sonra ayağa kalktı. Beni de elimden tutup kaldırdı. Sana son kez soruyorum yok olmaz yapmam istemem dediğin ne varsa söyle sonra başka fırsatın olmicak. Bu kadar sorduğuna göre senin var herhalde söyle o zaman diye cevap verdim. Olmadığını biliyorsun diye kendini beğenmiş bir tavırla cevapladı. O halde senin yoksa benim hiç hiç yok dedim meydan okurcasına. Peki çok küçük bir deneme ile başlayalım dedi. Buyrun sizinim tamamen diye yine meydan okurcasına cevap verdim. Resmen hırs yapmıştım asla geri adım atmicam diye söz verdim kendime içimden. Diz çök diye komut verdi. Çok net ve ciddiydi sesi. Çöktüm. Ağzında biriktirdiği tükürüklerini gözlerimin içine bakarak iki dudağı arasından yüzüme doğru akıttı. Tepkimi merak ettiği o kadar barizdi ki. Hiç ifademi bozmadan parmağımla yüzüme gelen tükürükleri yanağımdan kaydırarak ağzıma getirdim. Hafifçe dudaklarımı yalayarak yutkundum. Şaşırmıştı ama içinde ki mutluluk şaşkınlığını bastırmak üzereydi. Bunun üzerine birde gerçekten minik bir denemeymiş diye küçümseyici bir gülüş attım. Hoşuna gitmişti. Yanıma daha da yaklaştı. Aleti yüzümü tamamen kaplıyordu. Gözlerime boynuma yanaklarıma sürtüyordu. Ağzını aç dedi. Açtım.

Devamı #6 da

Karım Merve #4

Çıkar işte nasılı ne diye tekrarladı. Popomu hafifçe kaldırıp çıkardım taytımı. Güçlü parmakları iç çamaşırımın üzerinden öyle bir baskı yapıyordu ki kasıklarımda gerilme hissediyordum. Bi süre öyle devam ettikten sonra parmakları minicik kilodumu kenara doğru sıyırıp klitorisime direkt olarak dokunuşlara başladı. Islaklığım hafif bir utanma hissi yaşatsada çabuk kurtuldum o histen. Elini tutup kadınlığımı okşadığı parmaklarını ıslak ağzıma alıp emmeye başladım. O kadar ıslak emiyordum ki parmaklarını parmaklarının arasından tükürüklerim akıyordu. Bugün artık durmak çekinmek yoktu ne olacaksa olacaktı. Islanmış parmaklarını kendi ellerimle bacaklarımın arasına getirdim. Kayganlaşmış deliğime hiç zorlanmadan iki parmağı rahatça girdi. Kısa bir süre sonra parmaklarının arasını içimdeyken açmaya çalışınca çığlığı bastım. Yırtılıyorum sanmıştım. Güldü. Merak etme bugün her şeye alıştırcam seni. İçimden çıkardığı parmaklarını tekrar yalayıp kendimden uzaklaştırdım. Kalçalarımı hafif kapıya yaklaştırarak yüzümü Furkanın kucağına doğru getirdim. Anlamıştı. Yaramazlık sırası bendeydi. O da hafifçe kalçalarını kaldırarak eşofmanını indirmeme yardım etti. Beklemeye hiç niyetim yoktu. Eğilip baş kısmını hemen aldım ağzıma. Ağzımı o kadar dolduruyordu ki gerçekten büyük olan aletinin baş kısmı çok daha iriydi. Hafiften homurtular çıkararak emmeye devam ediyordum ki Furkanın bir elini saçlarımda hissetmemle kafamı aletine olanca gücüyle bastırması bir oldu. Yalan yok hoşuma gitmişti ama bi süre sonra ölcem sandım boğazımdan daha derinlere inmişti aleti çünkü. Ağzımdan salyalar tükürükler saçılarak öğürerek zorla kaldırdım kafamı. Gözlerimden akan yaşları hissedebiliyordum. Büyük gelişme yarısından fazlasını aldın neredeyse diyordu. Saçma bir şekilde gurur hissetmiştim. Sanki büyük bir başarıydı. Yaslandım koltuğuma kendime gelmeye çalışırken giy taytını gelmek üzereyiz dedi Furkan. Hemen giyindim, o da toparlandı. İndik arabadan. Kapıdan geçmeden durdurdu beni. Tek kuralımız var dedi. Neymiş dedim. Tamam yeter artık dediğin an o saniye dururum. Ama tamamen dururum. Nasıl yani diye sordum. Yanisi şöyle dedi. Ne yapıyorsak ne yaşıyorsak senin devam etme isteğinle olacak. Asla zorla bişe yapmam sana. Fakat tamam yeter artık bu üç kelime bizim şifremiz. Bu üç kelimeyi arka arkaya söylediğin an her ne durumda olursak olalım hemen dururum. Ama sadece o an ki durum için geçerli olmaz bu durmak. Hazırlanır çıkarız seni eve bırakırım diye açıkladı. Anladım peki dedim. Kısacası tek bir kere dur deme hakkım vardı o hakkımı kullandığım an da her şey o an tamamen bitecekti. Senin var mı bi kuralın diye sordu. Aklıma bir şey gelmedi dedim mahçupça. Tekrardan açıklayarak sordu. Şunu asla istemem bunu asla kabul etmem asla yapmam yaptırmam dediğin her hangi bir şey varsa şimdi söyle. Çünkü yukarı çıkınca her şeyi kabul ederek çıkmış olucaz. Bu cümle çok heyecanlandırmıştı beni. Aklımdan neye yok derim ki diye düşünürken ağzımdan tamam kabul o zaman çıktı. Bi inceden pişmanlık hissettim ama söylemiştim artık. Peki deyip tuttu elimden çıktık yukarı. Apartmanın en üst katıydı. Kapıyı açtı içeri girmemizle kapıyı kapatıp beni kapıya yaslaması bir oldu. Öyle bir öpüşüyorduk ki gözlerimi açamadım. Dilim dudaklarım sanki benim kontrolümde değildi artık. Ellerimi tişörtünün altına sokmuş tırnaklarımla kaşıyor gibi okşuyordum her yerini. Aramızda ki abartılı boy farkından dolayı öpüşürken Furkan olabildiğince eğilmişti. Doğrulup beni kaldırdı havaya. Bacaklarımı beline dolayıp öpüşmeye devam ettik. Kapılara duvarlara çarpa çarpa devam ettik odasına gidene kadar. Yumuşacık dili ağzımın içinde geziyor yakalayabilirsem emiyordum. Odasına gelince indirdi kucağından o kadar hızlı soyunduk ki saniyeler içinde çırılçıplak olmuştuk. Yeniden yanıma yaklaştı. Belimden tutup kendine yapıştırdı bedenimi. Tüm vücudumu bir titreme tutmuştu. Kaslı iri bedeniyle beni altına aldı. Altında kaybolduğuma emindim. Göğüslerimi avuçlayıp boynumu emiyordu. O kocaman ellerinin içinde küçük sayılabilcek göğüslerim kayboluyordu. Bir anda öyle bir canım acıdı ki anında gözümden yaş damladı.

Devamı #5 te

Karım Merve #3

Yok mu senin sevgilin yaa dedim yok hiç olmadı kullanmıyorum öyle zararlı şeyler diye güldü. Eeeee ihtiyaçlar diye şeytani bir gülüşle aletine baktım. Oooo fuckbody diye bir şey duymadın sanırım dedi aşağılayıcı bir tavırla. O kadar da değil be duydum tabi dedim. Favori sex pozisyonun ney dedi hiç şaşırmış gibi yapmadan direkt cevap verdim. Tartışmasız doggy. Vaaayyy diye yüksek perdeden bir tepki verdi. Senin peki dedim. Doggy bende severim ama anal için. Normalse kucağı tercih ederim diyince yine içime bir heyecan geldi. Soru cevap oyununa başlamıştık resmen.
En çok nereni beğeniyorsun? Kalçalarımı. Haklısın diye piç bir gülüş attı. Sen en çok neremi beğeniyorsun dedim. Senin mi kendimin mi diye emin olmak için sordu. Benim diye cilveli bir şekilde cevapladım. Artık kalçalarını diye güldü yeniden. Önceden neresiydi ki dedim kesinlikle ayakların böyle beyaz minik sürekli ojeli bakımlı her zaman dikkatimi çekmişti diye cevapladı. Hoşuma gitmişti. Tam şu an burada bana bir şey yapsan her hangi bir şey ne olurdu diye sorunca durakladım aklımdan çok şey geçti ama verecek cevap bulamadım. Ay bilemedim bak diye geçiştirmek istesem de evet bekliyorum kaçmak yok sorudan diye üsteledi. Aman ne olacak ki deyip karın kaslarına dokunurdum dedim. E onu dans ederken yaptın zaten dedi çapkın bir tavırla. Artık ikimizde çaktırmadan flörtleştiğimizin farkındaydık. İyi be tamam karın kaslarını yalamak isterdim deyince hahh işte yaa rahat ol eğleniyoruz şurada diyerek cesaretlendiriyordu beni. Peki sen söyle bakalım tam şuan benim ne yapmamı isterdin diye çok davetkar bir soru sordum. Tam şuan değil ama bir dk sonra arkada ki lavaboya gel dedi cevap beklemeden kalktı gitti hızlıca. Ne yapacağımı şaşırdım. Ama gitmek istiyordum ondan eminim. Bir dk bekledim hiç düşünmeden kalktım arka taraftaki lavaboya gittim. Furkan kapıda bekliyordu. Hadi eğlenceyi artıralım deyip kolumdan içeri çekip kapıyı kapattı. Şimdi cevap vermek istiyorum son soruya dedi. Bakışımla ver bakalım dedim. Karın kaşlarımı yalamanı isterdim demiyorum şu an yalamanı istiyorum deyip tişörtünü kaldırdı. Çok doğal normal bir durummuş gibi eğilip tek tek tüm kaslarını yaladım. Öpmek falan değil tüm karnı sırılsıklam olmuştu. Soru sırası bende dedi. Bar tuvaletinde bir kadın bir erkek baş başa ise ilk yapılan şey ne olur dedi. Aklıma gelen tek şey oral dedim. Soru sırası bende dedim ona konuşmaya fırsat vermeden. Bugün yaşanan veya yaşanabilecek herşey bir sır olarak kalacak dimi dedim. Şüphen varsa hemen çıkabilirsin diye çok net cevapladı. Tam ben bir şey söyleyecekken sıra bende dedi. Peki dedim. Ne olursa olsun bu gece oyun bozanlık yok dimi dedi nasıl yani dedim. Burdan çıkınca bana viski ye gideriz dimi dedi. Hiç bekletmeden gideriz diye cevapladım. Peki şimdi bar tuvaletinde bana oral yaptırcak mısın ? Cümlemi bitirip Furkanın önünde diz çöktüm. Furkan bi eliyle saçlarımı düzeltirken anlamsız bir şekilde tekrar aynı şeyi söyledi. Ne olursa olsun oyun bozanlık yapmican tekrar ve son kez söylüyorum diyince biraz sinirli bir şekilde tamam dedim ya diye çıkıştım. Eşofmanını indirince daha boxerı çıkarmasına gerek kalmadan ne demek istediğini anlamıştım. Boxera sığmayan bir alet vardı karşımda. Boxerınıda indirmek için elini beline götürünce bana bırak dedim. Kendi ellerimle özenle yavaşça indirdim boxerını. Hayretler içerisinde kalmıştım. Evet uzun boylu kalıplı bir çocuktu Furkan ama ne olursa olsun bu kadar büyük bir alet asla hayal edemezdim. Santim olarak emin değilim ama iki elimle kavradığımda neredeyse daha yarısı açıkta kalıyordu. Ve henüz tamamen sertleşmemişti bile. İlk şoku atlattıktan sonra merak etme oyun bozan biri değilim diyebildim. Aklımda ki tek şey o aleti ağzıma almaktı o an. Dilimle an alt kasımdan başlayıp baş kısmına kadar yalamam bile zaman almıştı. Başını dudaklarımın arasına alıp dilimle dokundukça daha da sertleşip büyüdüğünü hissediyordum. Yavaş yavaş ağzıma alıp emiyordum. Bi ara boğazıma dayandığını farkedip nefessiz kalınca elimle neresine kadar aldığımı anlamak için tam dudaklarımın hizasından tuttum. Ağzımdan çıkarıp baktığımda anca 3 te 1iydi ağzıma giren kısmı. Ayağa kalktım gidelim mi burada rahat ilgilenemiyorum dedim. Az önce boğazıma kadar almaya zorlarken ağzımda biriken tükürüklerim hafifçe dudaklarımdan sızmıştı. Gidelim dedi. Yanıma eğilip diliyle dudaklarımı yaladı kalbim durdu sandım. Toparlandık çıktık lavabodan. Hesabı ödedi bardan çıktık Furkanın arabasına bindik. Bir eli direksiyonda bir eli bacağımdaydı. Keşke etek yada elbise olsaydı üzerimde dimi dedim. Neden tayt çok yakışıyor sana dedi. Elini tutup bacaklarımın arasına getirdim. İşte bu yüzden dedim elbise yada etek olsaydı diye. Arabayı yavaşlattı. Çıkar taytını dedi. Nasıl yani dedim.

Devamı #4 te

Karım Merve #2

Bir buçuk ay kadar önceydi. Sporda kalça ve bacak çalıştığım zor bir program vardı. Gerçekten zorlanıyordum. O sırada Furkan geldi çok yüklendiğimi kendimi sakatlama ihtimalim olduğunu falan söyledi. Hayır bu kadar abartmaya ihtiyacın da yok ki dedi gülümseyerek. Teşekkür ettim. Etmene gerek yok her şey ortada deyip gitti. Haltere girmişti o da. Bi süre izledim bunu. Kasaları vücudu hatta yüzü bile ne güzel bir çocuk diye geçirdim içimden. Aramızdaki yaş farkı ve evli olmam aklıma kötü bir fikir gelmesini en baştan engelliyordu zaten. Bende Furkanın yanına gittim. Yeter yeter hadi artık eğlenme zamanı topla ekibi dedim. Yine 11-12 kişi her zaman gittiğimiz bara geçtik. Kahkahalar biralar.. ortam yine harikaydı. Bugünün tek farkı sürekli Furkan’la göz göze gelip gülümsüyorduk. 1 saat içinde belki 8-9 kere göz göze gelmiştik. Bir anda barda Shaggynin hey sexy ladysi çalmaya başladı. Eski bir şarkı olunca grubun en yaşlısı olarak hemen espri konusu oluştum bile. Ooo Merve senin gençliğinin şarkısı tanıdık gelmiştir esprileri havada uçuştu. Birkaç kişi dansa kalkmıştı. Birkaçı da kalkmak için hazırlanıyordu. Bizde tam o sırada yine Furkan’la gözgöze geldik.
Dans edebilirsin dimi dedi yaş vurgusu yaparak. Bi deneyelim deyip kalktım yerimden. Furkanın yanında minicik kalıyordum koltuklarımın altından tutup kaldırıp çeviriyordu beni milletin gülüşmeleri eşliğinde. Alkolünde etkisi ile gerçekten eğleniyorduk. Şarkı bitti sırada ki daha slow bir şarkıydı. Havada dönmemin ve alkolün etkisi birleşince yaşadığım baş dönmesi ayakta durmamı zorlaştırmıştı. Başımı Furkanın göğsüne dayadım. Zaten boy farkından anca göğüs kısmına denk geliyordum. Ellerimide beline sarmak yerine kollarını tutmuştum. Müziğin ritmiyle ellerim Furkanın kaslı kollarında hafif hafif hareket ediyordu. Oda saçlarımla oynayıp çevredekilere laf atıp eğlenmeye devam ediyordu. Parmakları saçlarımdan kayıp enseme dokununca bi tuhaf hissettim. Ürperti gelmişti. O sırada gruptan ayrılıp eve gidenler vardı. Furkan vedalaşmak için elini havaya kaldırıncaya kolunda olan elim beline kaydı kendiliğinden. Saçlarımı düzeltme bahanesi ile elimi çektim. Elimi koyacak yer bulamayınca karın kısmının üzerine koydum. Furkanın üzeri çıplak sürekli görüyordum. Karın kasları, pazıları, sırtı son derece güzeldi zaten ama ilk kez elimin altında tişörtünün üzerinden karın kaslarını hissediyordum. Çok yavaş, hissetmeyeceği bir hızla elimi karında gezdirip kaslarını hissediyordum. Saymaya mı çalışıyorsun 6 tane deyip gülünce biraz bozuldum. Bozulduğumu anlayınca hadi oturalım dedi. Grubun çoğu gitmişti artık Furkan ben ve iki kişi daha kalmıştı. Tam biz masaya geçerken o ikisi de bize müsaade deyip çıktılar. Kırıldın mı sen şimdi bana diye sevimli bir şekilde sordu. Saçmalama neden kırılayım diye cevapladım. Bilmem öyle hissettim sanki dedi. Yok yok kırılmadım merak etme diyence iyi bari diyip elini bacağıma koydu dizimden biraz yukarısı baldır kısmıma yakın bir yere. ama tamamen istemsizce koyduğu çok açıktı. Ama elini hala çekmemiş olması ve hatta benim ona yaktığım gibi belli belirsiz hareket ettirmesi yine içimde bişeler oluşturmuştu. Saçma sapan gereksiz bir sohbete girmiştik sohbet esnasında arada bir bende elimle Furkanın hala bacağımda duran eline dokunuyordum. Farkındayım mesajı veriyordum içten içe. Bu ona cesaret vermiş olacak ki çok sıkı bacakların var dedi hafiften sıkarak tuttuğu yeri. E çalışıyoruz o kadar yani olmasın mı dedim. Güldü aaa ben seni sadece squat yapıyorsun sanıyordum diye güldü. Bende gülerek tamam en çok squat yapıyor olabilirim ama bu diğer yerleri aksattığım anlamına gelmez dedim. Yok yok belli zaten diye ekledi cümlemin sonuna. Ardından yeni açtığı birasını tek nefeste bitirdi. Bende yarım kalan biramı dikip bitirdim. Saat hala daha çok erkendi. Laflarken konu viskiye geldi. Furkan çocuk gibi bir heyecanla yaa bende bir iskoç viskisi var aklın hayalin şaşar dedi ama gözleri parlıyor anlatırken. Arkadaşı getirmiş hediye. Türkiye de yokmuş falan filan. Bir anda ağzımdan hadi sana gidelim bakalım övdüğün kadar varmıymış çıktı. Cümlemin bitmesi ile ikimizde şaşkınlık içindeydik. Ben neden böyle bir şey dedim diye şaşırıyorken Furkan da ne cevap vereceğini bilememenin şaşkınlığındaydı. Iııı olur peki şimdi mi diye kekeleyince tamam hadi vazgeçtim kalk dans edelim deyip konuyu geçiştirdim. Zaten bende bi anda düşünmeden söylemiştim. Dansa kaptırmıştım kendimi taa ki yeniden başım dönüp sendeleyene kadar. Furkan hemen tuttu beni ama gerçekten çok dönüyordu başım. Yürüyemicem Furkan demiştim. Minicik bedenimi sanki kuş taşıyor gibi kucakladı. et evet yaramış kesinlikle dedi yüzünde ki yaramaz çocuk ifadesiyle. Manyak diyip güldüm. Oturduk masaya yeniden. Kafalar iyice güzelleşmişti artık.

Devamı #3

Karım Merve #1

Hiç uzatmadan kısaca kendimi ve eşimi tanıtıp cuckold dünyasına nasıl giriş yaptığımızı anlatmak istiyorum ve sonrasında tabi ki devam eden maceralarımızı..
Ben Tolga 35 yaşında İzmir de herkesçe tanınan bir basketbol klübünde hukuk danışmanlığı, avukatlık yapıyorum. Eşim Merve ise 33 yaşında, yine izmirin bilinen bir hastanesinde hemşire olarak çalışıyor.
Ben 173 boyunda 85 kilo ortalama bir Türk erkeğiyim. Tipim fena sayılmaz çevremde sevilen sayılan biriyim. Merve 155 boyunda 50 kilo sarışın kumral arası minyon çıtı pıtı bir kadın. Bilenler için örnek olsun diye söyleyim ben dahil hemen herkes eşimin Ece Seçkin’e olan hem yüz hem fizik benzerliğine hayret etmişizdir.
Eşim de bende kültür seviyesi yüksek, saygı ve nezaket kurallarına önem veren insanlarız. İkimizin de birbirimizden ayrı hobileri ve bu hobileri gerçekleştirmek için bağımsız zamanlarımız vardır. Ben yabacı dil kursları, poligonda atış veya kulüpten arkadaşlarla oyun günleri yaparken Merve ise kendini spora vermiş durumdaydı. Spor yapıp çıkışta spordan arkadaşları ile topluca bir bara gidip kafa dağıtıp eve gelirdi. Hatta birkaç kere spor çıkışı bende onlarla takılmıştım, güzel eğlenceli bir ortamları vardı.
5 sene önce yani evliliğimizin 3. Senesinde bir akşam eve geldiğimde Merve’nin elinde benim laptopum, yüzünde şeytani ama sevimli bir gülümseme ile bana bakıyordu. Ne oldu hayırdır dedim. Güldü yine gözlerini laptopun ekranına kaydırırken. Gittim yanına, ekranda porno site açıktı. Ee ne olmuş canım izlemeyen erkek mi var diye kendimi savunmaya çalışırken yok izlemende tabi ki bir sıkıntı yok da seçtiğin kategori biraz ilginç geldi deyince o an durumu fark ettim. Son birkaç aydır amatör cuckold videoları ilgimi çekiyor onları izliyordum. Cuckoldu bilmeyenler için küçük bir not: kısaca eşinin başka bir erkekle birlikte olması ve bunun senin rızanla oluyor olması. Bir nevi izinli aldatma gibi.
Ya işte denk geldi baktım öyle başka kategorilerde var zaten falan desemde Merve geçmişe bakmış hayır son bir aya baktım hepsi aynı kategori dedi. Sustum. Sessizliğimi korudum. Yanıma yaklaştı, dudaklarımı boynumu öptükten sonra kulağıma ^Doğru söyle bunları izlerken beni de başkası ile hayal ettin mi hiç? Cevap bile veremeden tekrar nefesini kulağımda hissettim. Beni bir başkasının altında düşünmek tahrik mi ediyor seni diye sorunca anlık bir reflex ile saçmalama o nasıl bir soru dedim. Sakinliğini hiç bozmadan kısık bir sesle sakin ol konuşuyoruz hem bunda kızacak yada tepki verecek bir şey yok. Cümlesini bitirirken eli pantolonumun üzerinde aletimi okşamaya başlamıştı. Boynuma diliyle dokunurken yine fısıldayarak söyle bakalım karını kiminle hayal ettin yada kiminle hayal etmek seni heyecanlandırıyor. Tam yine tepki verecekken şişştt diyip koltuğa oturttu beni. Yere bacaklarımın önüne diz çöküp Fermuarımı açarken evet seni dinliyorum diye net bir tonlama ile kaçışımın olmadığını çok net hissettirdi. Biraz kekeleyerek e yani izlerken ister istemez insanın aklına geliyor diyebildim. O sırada aletimi eline almış hafif hafif okşuyordu. Gözlerini yukarı kaldırınca göz göze geldik. Diliyle aletimin başına ufacık bir dokunuş yaptı. En açık şekliyle soruyorum. Beni kimle hayal etmek seni en çok azdırıyor. Karını kiminle sevişirken izlemek seni en çok tahrik eder. Furkan diyebildim sesim titreterek. Furkan? Diye tekrarladı. Evet anlamında kafamı salladım. Merve derin bir nefes alıp aletimi tek hamlede boğazına kadar aldı. Bir süre o şekilde bekleyip sonra yavaşça her santimini emerek çıkardı ağzından. Demek Furkan ha diyip sustu. Furkan, Merve’nin spordan arkadaşıydı. 1.90ın üzerinde boyu efsane fiziği olan bir çocuktu. 21-22 yaşlarındaydı hatta Merve’ye ilk başlarda abla diyordu. Kısa süren sessizlikten sonra tamam neyse kapatalım bu konuyu dedim suçlulukla. Merve gerçekten çok şaşkınım şu an diye girdi cümleye. Ama sesinde ki ton şaşkınlıktan çok ne diyeceğini bilemeyen, pot kırmış da düzeltmeye çalışan bir tondu. Ne oldu dedim. O kadar kişi içinden Furkan demen çok ilginç içine doğmuş hissetmiş olmalısın diye cümleye devam edince şok geçiren taraf ben oldum. Ne nasıl yani ne diyorsun diye çıkışınca eğilip taşaklarımı yalamaya emmeye başladı. İnce noktamın orası olduğunu çok iyi biliyordu. Ufak bir gevşeme yaşadığımı hissedince hiç zaman kaybetmeden lafa girdi; beni asla kesmeden dinleyeceksen anlatayım bende bu konuyu hep konuşmak istemiştim hiç cesaret edememiştim dedi elleri aletim ve taşaklarımı okşamaya devam ederken. Merve diye sert bir tondan girsem de içimde ki merak hissi her şeyi bastırmıştı. Tonlamasız bir ifadeyle anlat dedim. Tek kelime dahi edersen kalkar giderim ama dedi. Tamam anlamında başımı salladım. Merve anlatmaya başladı.
Karını becerdiğini hayal ettiğin Furkan diye cümleye başlaması içimde garip bir duygu uyandırmıştı. Tepki vermedim. Merve devam etti.

Devamı #2 de

DÖNÜM NOKTASI-11

Akşam boyunca bana karşı istekli olan kardeşim, bu cümlemle birlikte resmen daha da rayından çıkmıştı. Öpücüklerime oldukça iştahlı şekilde karşılık vermeye başladı. Kendini kucağıma atıp bir yandan öpüşmeye, bir yandan da penisimin üstünde hızlıca sürtünmeye devam ediyordu. Kardeşimi ince belinden kavramış, penisimin üstünde hareketine yardımcı oluyordum. Helin oldukça kıvrak hareket ediyor, bir yandan da boynumu, kulağımı öperek beni iyice yükseltiyordu. Kulağıma yaklaşıp;

H: Odama götürsene beni, dediğinde artık iplerin koptuğunu anlamıştım. Koltuktan kalkarken kucağımdan onu indirmedim. Boynuma sarılmış bir şekilde birlikte ayağa kalktık. Bu halde odasına girdik ve onu yatağına bıraktım. Yatağının yanında duran çantasına uzanıp içerisinden, her fırsatta çıkarıp evdeki herkesin eline döktüğü güzel kokan losyonunu çıkardı. Biraz eline döktükten sonra losyonu bana uzattı.

H: Hadi sür bunu.

Helin tekrardan yatağına uzanmış, bacaklarını yukarı doğru kaldırmıştı. Halen sırılsıklam olan cinsel organı ve altında ufacık gözüken pembe arka deliği tamamen karşımdaydı. Losyonu sürmeden önce ellerimle iki deliğine de masaj yaptım. Sonrasında da bir anda harekete geçerek dudaklarımı cinsel organına dayadım. Klitorisini ağzıma alıyor ve emiyordum. Kardeşimin penisimi ağzına almasına ben de böyle karşılık vermiştim. Helin’in zevk sularını emiyor, içime çekiyordum. Sadece cinsel organıyla sınırlı kalmayıp arka deliğinin etrafına da dilimi sürüyordum. Helin bacaklarını iyice aralamış, aldığı zevkin etkisiyle saçlarımı sıkıca tutmuş bacak arasına doğru kafamı bastırıyordu. O kadar tatlı inliyordu ki sabaha kadar bu şekilde onu yalayıp emebilirdim ama bir yerde durmalıydım. Bizimkiler eve geri gelmeden önce, o pembe ufak deliğe girmek istiyordum. Losyonun kapağını açıp bolca elime döktüm. Sonra da kardeşimin arka deliğine iyice sürmeye başladım. Önce bir parmak, sonrasında iki ve üç parmak olmak şekilde kardeşimin poposundan parmaklarımı sokuyordum. Bunları yaptıktan sonra yatağın yanında ayağa kalktım ve losyonu kardeşime verdim.

– Sür bakalım sen de.

Helin losyonu penisimin üstüne döküp, penisimi sıkıca kavradı ve ileri geri losyonu yedirmeye başladı. Penisimin her yerini iyice kayganlaştırdıktan sonra da tekrar yatağa döndüm. Helin’in belinin altına yastığını koyarak onu biraz daha yükselttim. Penisimi bacaklarının arasına getirip, arka deliğine doğru baskı yapmaya başladım. Kardeşim hem zevk alıyor hem de biraz canı yanıyordu. Yavaş yavaş alıştıra alıştıra içine girecektim. Bu sırada penisimi cinsel organına da temas ettiriyor, ona sürtünüyordum. Kardeşimden hiç durmadan akan zevk suları da penisimi ıslatmaya ve kaygan hale getirmeye yeterdi. O esnada penisimi dik bir konumda cinsel organının içine doğru da yaslıyordum. Sanki içine girecekmiş gibi yapıyor ama devamını getirmiyordum. Helin hala kısık sesle inlemeye devam ediyordu. O sırada belli belirsiz bir şey söyledi ama ben duymadım.

– Efendim?

Helin nefes nefeseydi. Aldığı zevki gözlerini açamamasından anlıyordum. Cinsel organı bir an olsun kurumuyordu. Az önce belli belirsiz söylediği şeyi şimdi çok daha açıkça söyledi;

H: Oraya soksana abi.

Helin’in üstüne doğru kapandım. Dudaklarından onu öpmeye başladım. Yine az önceki iştahla, dilimi emerek, dudaklarımı ısırarak öpüşüyordu benimle. Aşağıdan penisimle cinsel organına baskı yapmaya devam ediyordum. Kardeşim öpüşürken dahi nefes nefese halde “sok, sok şunu” diye inliyordu.

– Hayır, sen bakiresin.

H: Abi birazını sok bari. Hemen ucunda değildir zar bir şey olmaz. Hadi lütfen.

– Riske giremeyiz güzelim. Hem şimdi arkandan gireceğim zaten içine.

H: Hadi o zaman sok artık bir yerime sok neresi olursa olsun.

Helin resmen altımda kıvranıyordu. İlk kez onu bu kadar azgın görüyordum. Onun tam bu ateşli anını yakalamışken her şeyi yapabileceğimi biliyordum. Gerçekten bir an ön tarafından içine girip kızlığını bozmayı düşündüm. Bunu yapamazdım, kız kardeşimi ilk kez ben bozamazdım. Kendi kendimi bu şekilde engelleyip penisimi yeniden arka deliğine yasladım. Kardeşim resmen bana teslim olmuş durumdaydı. Kendini hiç kasmıyordu bile. Yavaş yavaş penisimi içine iterken canının yandığını da hissedebiliyordum. Oysa canının yanmasına bile aldanmıyor, “Evet, giriyor, sok evet” diye inleyerek beni daha da havaya sokuyordu. Tam da o anda penisimin başı ufak bir ses de çıkararak kardeşimin dar deliğinden içeri girdi.

H: Ahhh, evet şu an içimde.

– Girdim abicim içindeyim.

İlk kez bir kızın arka deliğinden içeri giriyordum. Bunun benim için ilk olmasının yanında, bir de kardeşimle yaşıyor olmam çok farklı hissettiriyordu. Şu anda kız kardeşimin vücudunun içinde benim penisim vardı. Onun deliğini abisinin penisi doldurmuştu. Kardeşimin zevkle inlemeleri benim sayemdeydi. Kardeşimin yatağındaydık, onun odasındaydık. Her zaman odasına gelip, ders çalışırken onu kontrol ederdim. Bilgisayarında beraber video izler, bazen film izlerdik. Bu odaya yabancı değildim ama şu an aynı odada kardeşimi sikiyordum…

Olayın bu boyutunu düşünmekten kardeşimin içinde hiç hareket etmeden bekliyordum. Aslında bilinçsiz yaptığım bu eylem işe yaramıştı. Helin’in arka deliği penisimi sıkıca kavramış, yavaş yavaş penisimin içinde olmasına alışmıştı. Canının yanması azalmıştı. Kendime geldiğimde devam etmem gerektiğinin de farkına vardım. Yavaş hareketlerde kendimi ileri doğru attıkça, kardeşimin daracık deliğine daha çok giriyordum. Helin biraz acı ve yüksek bir zevkle inlemeye devam ediyordu. O da elini kendi cinsel organına atmış oynuyordu. Biraz daha içine girdikten sonra artık git-gel yapmaya başladım. Penisimin tamamını sokmuş değildim, yarısı içindeydi. Başına kadar geri çekip sonra tekrar yarısını içine sokuyordum. Helin o sırada bacaklarını belime dolayıp aşağıya doğru baskı yapmaya başladı. O baskı yaptıkça penisimin birazı daha içine giriyordu. En sonunda tamamını içine sokmuştum. Şimdi birazcık geri çekip sonrasında tekrar tamamını deliğine sokuyordum. Sonuna kadar içine girdiğimde kasıklarım onun kalçalarına ve bacaklarına çarpıyor, izlediğim porno videolardaki gibi bir ses odaya yayılıyordu. İkimiz de duruma alıştıktan sonra hızlanmaya da başlamıştım. Helin’in içinde hızlıca gidip geliyor, kardeşime tabiri yerindeyse pompalıyordum.

Zevkin artık doruk noktasına ulaşmak üzereydik. O sırada bizi kendimize aşağıdan çalan zilin sesi getirdi. Bir anda irkildik ve durduk. Bu gelen kimdi? Helin’in içinden çıkarak diyafona bastım, gelen annemdi. Helin’in odasına dönüp;

– Çabuk toparlan annemler geldi.

H: Oha ciddi misin?

Bu tepkisi şu anlama geliyordu; biz çok şanslıydık. Çünkü aşağıdan kapıyı çalmaları çok nadir görülen bir şeydi. Genellikle apartman kapısını ve evin kapısını anahtarla açarak içeri girerlerdi. Eğer her zamanki gibi yapsalardı bizi Helin’in odasına çırılçıplak basabilirlerdi. Helin’in kıyafetleri banyoda, benim kıyafetlerim salondaydı. Kardeşim yarım kalmış olmasının da etkisiyle biraz söylenerek banyoya girdi. Ben de salona geçip hemen üstümü toparladım. Giyinirken evin zili de çalmıştı. Kapıyı açtım, annem içeri girdi. Babam ise saat geç olduğu için sokakta arabayı park edecek yer arıyordu. Zaten o yüzden annem anahtarını çantasında hemen bulamayacağı için kapıyı çalmıştı. Bu gelişme, bizim hayatımızı kurtarmıştı…

Zevk Dolu Bir Hayat #39

Bir süre sonra Ayla Hoca’da girdi sınıfa ve yerine oturup dersi işlemeye başladı.Teneffüs zili çaldığında herkes ayaklanmış ben sıramda arkamı dönmüştüm bu sefer erkek arkadaşlarımın yanına gitmemiş onlar kapıya gelip Ece ile konuştuğumu görüp kaş göz yapmışladı.Bunu Ece`de fark etmiş olacak ki bana bakıp cilveli gülüşünü gösteriyordu.

Ece:Yaa sizinkiler gıcıklığa başladı bile.(Gülerek)

Ben:Bizimkiler öyle ya güzel biri ile konuştuğumu görünce.

Ne ben daha az önce ne demiştim güzel mi demiştim.Bunu sena duysa beni orada boğazlar öldürürdü.Ama sena olmadığı için sabahın azgınlığı üstümde olup senanın olmamasının gazı ile böyle konuşuyordum.

Ece:(Benim sözümü duyup yanakları kızarıp gözlerini kaçırıyordu.)G g güzel miyim?

Ben:Evet değil misin?

Ece:Teşekkür ederim.

Ben:Rica ederim.

Bu kızın utanmış hali bile çok tatlıydı.Kız bu yaşta olmasına rağmen hala bebek gibiydi böyle birşey olamaz ya. Biz sohbet ederken zil çalmış biz yine yerlerimizi almıştık.Bu sefer ki dersimiz Ece`nin annesineydi.Ece annesinin öğretmen olmasını hiç sevmiyordu ders konularında sorunu olmuyordu ama herşeyinide görüyordu.Bu yüzden rahat davranamıyor gibiydi zaten. Biz klasik sıkıcı matematik dersini işledikten sonra teneffüs zili çalmıştı.Zil çaldığında.Yan sınıftan birisi yanıma gelmişti.

Öğrenci:Emre Ayla Hoca seni odasında bekliyormuş.

Ayla neden beni çağırıyordu ki?

Yine rehberlik odasına doğru gittim kapı kapalıydı kapıyı tıklattım.

Ayla:Geellll.

Ben kapıyı açıp içeriye doğru girdim.

Ayla:Emrecim kapıyı kilitle.

Ben arkamı dönüp kapıyı kapattım ve kilitledim.Geçip yine yerime oturdum.

Ben:Hocam beni çağır mışsınız.

Ayla:Evet Emrecim seninle bir kaç konu hakkında konuşacağım.

Ben:Tabi ki hocam ne konuşacağız.

Ayla:Oğlum sen cidden ayakları çok mu seviyorsun?

Ben:Yani öyle söylenebilir.

Ayla:Peki senden birşey istesem.

Ben:Tabi ki hocam ne gibi.

Ayla:Emre biliyorsun bütün gün burada sürekli dersteyim ayrı olarak bide rehber öğretmeni olmadığı için beni yerine koydular.Çoğunlukla ayaktayım ve biraz rahatlamaya ihtiyacım var.Hem biraz sen rahatlarsın hemde ben rahatlamış olurum uzun bir süreden sonra.

Ben:Nasıl bir rahatlatma hocam?

Ayla evli değildi ne sex yapıyor ne de biri ilgi göstermiyor olmalıydı.

Ayla:Yani ayaklara ilgi duyduğun için ayaklara masaj yapmayıda biliyor olmalısın.Hemde en iyisinden.

Ben:Yani hocam siz benim öğretmenimsiniz bu bize yakışır mı?

Ayla:Emre benim evli olmadığımı biliyorsun ve bana yardım edecek ne kocam ne de yakınım var sadece istediğim biraz masaj daha fazlası değil bundanda birşey olacağını sanmıyorum.

Ben:Öğretmenim öyle diyorsanız peki yardım edeyim.

Ayla:Teşekkür ederim emrecim.

Ben:Hocam nasıl yapacağız şimdi.

Ayla oturduğu koltuktan ayaklarını masaya doğru uzatmıştı.Ben Ayla`nın masasının yanına gidip topuklu ayakkabısının tekini yavaşça çıkarmaya başladım.Ayla`da kafasını arkasına yaslayıp gözlerini kapatıp anın rahatlığına varıyordu.Ben yavaşça çıkartırken o külotlu çorabın içinde olan 38 numara kırmızı ojeli ayakları çok güzellerdi.Ayakları çok kibar ve bakımlı gözüküyordu.Ben topuklu ayakkabıların ikisinide çıkardıktan sonra karşımdaki manzara çok gğzellerdi bu manzara benim yavaştan sikimi kaldırmaya başlıyordu.

Ayla`nın Ayakları ve Bacakları

Ben ellerim ile sol ayağını alıp havaya kaldırıp masaj yapıyordum ki o anda birşey fark ettim.Ayla altına etek giydiği için hem ayaklarının masada olması hemde ayağının tekinin bende olması bacak arasının gözükmesine sebep oluyordu. Ve baktığımda gördüğüm şey sadece siyah bir iç çamaşırı olması ama bu benim sikimi fazla kaldırmıyor.Tam aksine ayaklarının elimde olması ve bacakları benim sikimi daha çok kaldırıyordu.Ben yavaştan masaja devam ederken.Kafasını hafifçe kaldırıp gözlerini açtı ve bana bakakaldı.

Ayla:E e emre o ne?

Ben: Ne ney hocam?

Ayla sağ elini kaldırıp gösteriyordu.

Zevk Dolu Bir Hayat #38

Elinde tutup bana gösterdiği senanın döle bulanmış çorabıydı.Ama o çorabı nasıl elinde tutuyordu.Üstündekilerin ne olduğunu bilmiyor muydu acaba.

Ayla:Bu ne Emre siz ne yaptınız?

Ben:H h h hocam şey çorap.

Ayla:Emre salak değilim çorap olduğunu bende anlıyorum siz ne yaptınız ben tüm kamera kayıtlarını izledim siz girerken senanın ayağında çorap varken çıktığınızda yok neden?

Ben:H h h hocam bilmiyorum belki ayakları falan terlemiştir sonra kaybetmiştir.

Yalan söylemeyi hiç bir zaman beceremezdim.

Ayla:Emre bak bunun sebebini söyle benden korkmana gerek yok birşey yapmayacağım aramızda sır olarak kalacak.

Ben:Hocam söyleyemem.

Ayla:Emre bak baban benim çok yakın bir arkadaşım kimseye söylemem babana bile aramızda kalır.

Ben Babam ile arkadaş olduklarını ilk defa duymuştum neden kimse daha önce söylememişti bunu bana.Bu işte bir iş vardı sanırım:Ama şu anda o konuyu sorgulayamazdım çünkü daha büyük bir dert vardı ben bunları düşünürken ayla hala sormaya devam ediyordu ve beni dürtmesiyle kendime geldim.

Ayla:E emre iyi misin alloooo?

Ben:Bİlmiyorum hocam.

Ayla:Neyin var noldu?

Ben:Hocam başım dönüyor.Biraz kötü oldum.

Ayla:İyi misin istersen eve git.

Benim böyle olduğumu görünce elindeki çorabı dolaba geri koyup kilitlemişti.

Ben:Hocam yok biraz daha iyiyim.

Ayla:Emre doğruları söyle bak kimseye söylemeyeceğim söz veriyorum sadece merak ediyorum.

Ben iyice düşündüm evet hocam güvenilir biriydi ve artık buradan ölmeden kurtulamayacağımı anladım.

Ben:Hocam sena ile aramızda bir ilişki var.

Ayla:Hayır bunu zaten tavırlarınızdan anladım bu çorap ney çorap onu söyle.

Ben:Hocam şey aslında amaç ya hocam size güveniyorum ve herşeyi söyleyeceğim.(Ama tabi ki herşey değil.)

Ayla:Evet dinliyorum.

Ben:Hocam şey benim aslında ayak fetişim var.

Ben bunu söylediğimde hocam şaşkın bir şekilde bana bakıyordu.

Ayla:Ney ayak mı?

Ben:Evet Hocam ne yazık ki.

Ayla:Nasıl yani ya ayakları mı seviyorsun.

Ben:Hocam evet seviyorum.Aslında Senada çorabı o yüzden bana kullanmam için vermişti.

Ayla:Emre tamam anlıyorum sevgili olabilirsiniz.Olmanıza lafım yok ama okulda böyle şeyler yapamazsınız.Bu sefer görmezden gelicem kimseye birşey söylmeyeceğim.

Ben:Öğretmenim teşekkür ederim siz en iyi öğretmensizniz.

Ayla:Teşekkür ederim emrecim gençleri anlamazsan nasıl öğretmen olabilirsin ki zaten.Emre sana birşey daha soracağım.

Ben:Tabi hocam.

Ayla:Tamam anladım çorabı sana verdi ama o çorabın üzerindeki beyazlıklar neydi.

Ben:H h ho hocam şey kötü şeyler diyeyim siz anlayın.

Ayla:Neeeee ben onu elime aldım Emre.

Ben:Hocam Özürdilerim aslında siz gelmeden bende onu arıyordum ama siz daha önce davrandınız.

Ayla:Offffff Emre neyse tamam ellerimi yıkayayım ama bunlar aramızda böyle şeyler konuşmadık tamam mı?

Ben:Tamam hocam Size çok teşekkür ederim böyle yaklaştığınız için.

Ayla:Önemli değil ama bir daha böyle yakalamayayım.Sen git ben geliyorum birazdan.

Ben kalkıp kapının kilidini açıp sınıfa doğru gidiyordum Ayla hoca`da lavaboya gidiyordu.Sınıfa girdiğimde herkes ne oldu diye benimle ilgili konuşuyordu.Geçip sıraya oturduğumda.

Ece:Emre noldu birşey mi oldu?

Ben:Yok ya sınavlar fln konuştuk öyle.