Kategori arşivi: Yetişkin Hikayeleri

Teyzeme Olan Aşkım

İsmim Ali 1.80 boylarında siyah saçlı esmer tenli koyu kahverengi gözlere sahip 18 yaşında maddi durumu çok iyi denilecek kaslı bir vücuda sahip olmasamda ortalama bir fiziği olan bir gencim.

Babamı 2 yıl önce trafik kazasında kaybettim. Kardeşim yok sadece Annem var.

Teyzeme olan aşkım

Çocukluğumdan bu zamana kadar teyzeme hep hayranlık duymuşumdur evimize her geldiğinde ona hayranlıkla bakar gözlerimi bedeninden alamazdım. Teyzem 1.65 boylarında 60-65 kilo sim siyah saçları, muhteşem vücut hatları ve ortalamanın üzerinde memeleri olan fakat fazla açık giymeyi sevmeyen birisidir. Kış mevsimindeydik. 18 yaşında olmama rağmen ne milli olabilmiştim nede bir iş bula bilmiştim bunun temel nedenlerinden biriside Bilgisayar. Kendimi bildim bileli hep bilgisayar başında olmuşumdur. Çok az dışarı çıkıyordum çıksamda arkadaşım çok olmadığı için 2,3 saat kendi başıma dışarıda dolaşıp tekrardan eve geliyordum. Cumartesiydi herzamanki gibi akradaşlarımla konuşuyor oyun oynuyordum oyunun ve konuşmanın en heyecanlı yerinde bir anda Annem odamın kapısını çalmadan açtı ve içeri girdi

“Oğlum birazdan teyzen gelecek benim dışarıda biraz işim var bu gün eve gelemeye bilirim. Yemek hazırladım ayriyeten mutfaktaki masanın üzerine bir gün idare edecek para bıraktım” dedi ve kapıyı kapatmadan odadan çıktı. Ah şu anneler hepsimi aynı olur. Neyse, biraz kızsamda evde tek başına olmayı sevdiğim için birşey demeden oyun oynamaya devam ettim. Yaklaşık 1.5 saat geçmişti.

Kapı çalmıştı fakat kendimi oyuna kaptırdığım için ilk 3 dakika kapı sesini duymadım. Yemek yemek için mutfağa ineceğim esnada kapının çaldığını farkettim aşağıya indim ve kapıyı açtım. Gelen teyzemdi elinde bavuluyla gelmişti bol giyineceğini sanmıştım fakat bu sefer dar giymiş ve tüm vücut hatkarı gözle görülebilir şekildeydi bir kaç saniye hayran kalmış birşekilde kapıda dikilip teyzeme baktım sonra teyzemin seslenişiyle ayıldım.

T – Teyzem
A – Ben

T – Eee içeri davet etmeyecekmisin beni

A – H-Ha buyur teyze uzun zamandır görmediğim için seni biraz garip oldu.

T – Bende seni uzun zamandır görmüyorum büyümüşsün.

T- Eee Annen nasıl ne yapıyor ?

A – Oda 2 saat önce felan çıktı bu gün gelmeyecekmiş eve

T – Bende birkaç gün kalmayı düşünüyorum burada annen bir gün demiş ama işleri uzun sürecekmiş banada sen tek kalma diye burda kalmamı söyledi birkaç gün. İyi oldu benimde işlerim vardı burda

“Ah anne ah 18 yaşıma geldim hala bebekmişim gibi davranıyorsun” dedim içimden fakat bir yandanda teyzemle birkaç gün baş başa kalacağım için heyecanlıydım. Teyzeme odasına yerleşmesi için bavulunu taşımasına yardım ettim sonrasında aşağıya indim teyzem üstünü değişuyordu galiba. Televizyon izlerken bir anda merdivenlerde belirdi teyzem normalde bol giyinen teyzem dizlerinin biraz üstüne gelecek şekilde dar kesim kalem siyah elbise giymişti ve vücut hatları tamamen belli oluyordu tabi bu manzara karşısında benim 17 cm lik alette yerinde duramadı bacağımı diğer bacağımın üstüne atarak iki bacağımın arasında sıkıştırdım çünkü teyzem görürse ne tepki vereceğini bilmiyordum yavaş adımlarla yaklaştı ve yanıma oturdu biraz havadan sudan muhabbet ettikten sonra bir anda konu benim aşk hayatıma dönmüştü teyzem “Varmı hayatında birisi” diye soru sordu bende “Şuanlık yok zaten olmasınıda istemiyorum” dedim aslında daha milli olmamış birisi olarak istiyordum niye böyle birşey dediğimin bende farkında değilim teyzem “Şu bilgisayardan vazgeçsende dışarı çıkıp insanlarla sosyalleşsen şuan böyle demezdin” dedi bu lafının ardından konunun fazla uzamasını istemediğim için konuyu değiştirdik. Birkaç saat daha muhabbet ettikten sonra teyzem “ben yoruldun biraz ayaklarımda ağrıyor zaten en iyisi uyuyayım” aklımdan ayaklarını masaj etmeyimi teklif etsem diye geçiyordu fakat demeyede utanıyordum yeri gelmişken teyzem çekingen birisi değildi hatta bir ara ben televizyon izlerken Annemle birşeyler konuşup birşeyler gösterirken soyunan teyzeme çarptı gözüm fakat hemen kafamı çevirdim ve “Keşke haber verseydiniz çıksaydım odadan” dedim teyzemde “Amaaan nolacak ablamın oğlusun sendenmi utanıcam” dedi. Bir anda az önce anlattığım olay aklıma geldi ve teyzem çekinmiyorsa benimde çekinmemde bir sorun yoktur diye düşündüm ve “Teyze istiyorsan ayağına masaj yapa bilirim hem yorulmuşsun iyi gelir” dedim teyzemde dediğime karşılık “Yok ya eziyet vermeyeyim sana” bende hemen “Olurmu teyze hadi geçelim odana uzan yapayım masaj” dedim dediğimin ardından birşey demeden odaya geçtik yüz üstü uzandı bende kiyafetinin üstünden masaj yapmaya başladım 6,7 dakika masaj yaptıktan sonra teyzem “Krem varmı sizde” dedi bende “Var teyze getireyim” dedim ve kremi almak için annemin odasına girdim kremi alıp tekrardan misafir odasına gittim ve inanılmaz bir manzarayla karşılaştım.

BİLGİLENDİRME: İLK HİKAYEM DEVAMI GELECEK YORUMLARINIZA GÖRE KÖTÜYSE NE GİBİ EKSİKLER OLDUĞUNU BELİRTE BİLİRSİNİZ ONA GÖRE DÜZENLEYİP TEKRAR ATACAĞIM İYİ OKUMALAR.

Yaz Tatili-4

Parti’ye döndüğümüzde Nehir ve Emre sarmaş dolaş dans edip yiyişiyorlardı. Saat epey geç olmuş kalabalık yavaş yavaş dağılmaya başlamıştı. Emre’yle konuşup biz de artık eve dönmeye karar verdik. O gece herkes odalarına çekilmişken yine aşağı kattan Nehir ve Emre’nin sevişme seslerini duydum. Aklıma hemen Damla’nın içindeyken sikimin alev alması geldi ve onu düşünerek mastürbasyon yaparak kendimi boşalttım. Bu artık bizim sırrımızdı. Bir senedir arzuladığım amcığı sonunda sikmiştim. Ertesi gün, uyandığımızda saat öğleni geçmişti. Dün geceki yorgunluğumuzun da etkisiyle evden çıkmadık. Akşama kadar evin içinde zaman geçirmiştik. Yemeğimizi yedikten sonra kızlar “Zaten denize de gitmedik bari üstünüzü değiştirin de havuzda biraz eğlenelim.” diyerek bizi havuza soktular. Havuz başında oyun oynamaya karar verdik. Oyun şöyleydi üç adım gerilerek koşmaya başlıyorduk ve havuzda en yakına atlayan bir shot tekila atıyordu. Biz erkekler olarak genelde ileriye atladığımız için çoğunu kızlar içmişti.

Alkolün etkisiyle olduğunu düşündüğüm “En yakına atlayan bize sikini ya da memelerini göstersin hadi.” cümlesi çıkmıştı Damla’nın ağzından. Herkes birbirine baktıktan sonra onayladık ve atlamaya başladık. İlk turda Nehir bikinisinin üstünü çıkardı. Her ne kadar gözlerimi kaçırmaya çalışsam da Nehir’in memeleri Damla’dan büyüktü. Emre’ye baktığımda gayet rahat bir şekilde sırıtıyordu. Ardından ikinci tur için hazırlandık. İkinci turda kurban Damla’ydı. Damla memelerini bize açtığı için artık Nehir kapatmıştı. Bu durumdan oldukça rahatsızdım çünkü Emre, Damla’nın memelerinden gözlerini bir saniye bile ayırmıyordu. Üçüncü turda yine Damla kaybedince dayanamayıp dördüncü turda bilerek en yakına atladım ve şortumu çıkardım. Kızlar göz ucuyla sikime baksalar da Emre hiç çekinmeden inceledi ve “Benimki kadar olmasa da idare eder Barış hadi yine iyisin.” diyerek güya benimle dalga geçiyordu. Emre’nin laflarına sinirlendiğim için tekilanın kalanından birkaç shot arka arkaya atarak gevşemeye çalıştım.

Nehir içtiği alkolün etkisiyle havuzun yanındaki şezlonglardan birinde uykuya dalmıştı. Aradan çok geçmeden ben de hızlı içtiğim için gözlerim kapanmaya başlayınca Nehir’in yanındaki şezlonga kendimi bıraktım. Damla ve Emre havuzda birbirlerine su şakaları yapıyordu. Gözlerimi dinlendirmek için kısa süreliğine kapadım ve gözlerimi tekrar açtığımda havuz boştu. Yanımda Nehir hala uyuyordu. Damla ve Emre’yi merak edip şezlongdan kalkıp eve doğru ilerledim. Birinci katta kimse yoktu. Üst kattan gelen boğuk seslere odaklandım ve yavaş adımlarla merdivenden ikinci kata çıktım. İkinci kattaki banyodan geliyordu sesler. Banyonun kapısının aralığından sızan ışık ve gelen seslere doğru sessizce yaklaştım. Kafamı kapının kenarından çıkarıp içeriye baktığımda vücudum donup kaldı. Emre, Damlayı dizlerinin üstüne çömeltmiş sakso çektiriyordu. Damla’nın ağzına Emre’nin siki ileri geri hareket ederken, Emre saçlarını tutup eliyle kafasını sikine doğru iyice bastırdı. Emre’nin yarrağı benimkine göre oldukça kalın gözüküyordu.

Benimkini kolaylıkla tamamen ağzına alabilen Damla, Emre’nin sikini alırken zorlanıyor gibiydi. Damla’nın yüzüne dikkatle bakınca yanaklarındaki ve alnındaki dölleri fark ettim. Damla ağzı boşalınca “Yeter ağzımı siktiğin bir posta boşalttım zaten sikini yalayarak artık sikini içimde istiyorum Emre hadi.” dedi. Emre, bir eliyle Damla’nın boynunu kavradı ve diğer eliyle yanaklarına hafif birkaç tokat attıktan sonra sikini Damla’nın yüzüne sürtmeye başlayıp “Çok mu azdın yoksa orospu, dayanamıyor musun biraz daha beklemeye, söyle ne kadar istiyorsun seni sikmemi?” dedi. Damla ayağa kalkıp Emre’nin sikini eline aldı ve sıvazlamaya başlayıp “Çok, sikilmeyi çok istiyorum aşkım. Lütfen hemen sok şu sikini içime.” dedi. Emre, Damlayıp bir eliyle belinden kavradı ve diğer eliyle meme uçlarını sıkmaya başlayınca Damla’dan acı ve zevk karışımı ahlamalar çıkmıştı. Belindeki elini kullanıp Damla’yı çevirdi ve lavaboya doğru omuzlarını bastırarak domalttı. Daha sonra iki eliyle Damla’nın kalçalarını ayırdı ve arkasından amını yalamaya başladı.

Amını yalarken Damla’nın inlemeleri giderek artıyordu. Amını yalamayıp bırakıp Damla’nın kalçasına sert bir tokat attı ve sikini eline alıp önünde domalmış bekleyen, biraz önce yalayarak ıslattığı amcığa dayadı. Birkaç kez sürtündükten sonra direkt amına girince Damla’dan “Ahhh yavaş aşkım.” cümlesi çıktı. Emre ellerini Damlanın beline kenetleyip git gel yapmaya başladığında kasıklarının Damla’nın kalçalarına çarpıp çıkardığı “Şap şap” seslerine odaklandım ve o sırada sikimin kalktığını fark ettim. Bir sene sonunda sikebildiğim kızın önümde domalmış yarrak yemesini izlerken sikim kalkmıştı resmen. Şortumun üstünden biraz sikimle oynamaya başladığımda Emre, Damla’nın ellerini beline attı ve iyice hızlandı. Damla “Durma aşkım sakın durma, sik beni daha sert sik.” diyordu. İçimden “Amk doyumsuz orospu senin gibi kızın anasını sikeyim.” diye geçirsem de Damla’nın azgınlığı beni oldukça etkilemişti. Emre bir eliyle Damla’nın ellerini, belinde kenetlerken diğer eliyle kalçalarını tokatlıyordu. Damla’nın bembeyaz kalçaları tokatların etkisiyle artık tamamen kırmızı olmuştu.

Emre’nin elinin izini rahatlıkla görebiliyordum. Emre tokatlamalarını bırakıp diğer elini de Damla’nın saçlarına attı. Saçlarını tutup kafasını geriye doğru çekiyordu tam gaz sikmeye devam ederken. Emre “Amk orospusu seni bir senedir Nehir’i sikerken seni hayal ediyorum sonunda verdin şu amcığını. Yanındaki sevgilin olacak piçe söyle artık ona ihtiyacın yok. Sen artık benimsin, benim yarrağımı yiyeceksin.” dedi. Damla orgazm olup titremeye başlayınca titrek bir sesle “Seninim aşkım, senin orospun olduma artık.” dedikten sonra çok geçmeden Emre böğürmeye başladı ve sikini Damla’nın içinden çıkardığı gibi sırtına bütün döllerini akıttı. İkisi de yorgunluktan yere yığıldıktan sonra biraz dinlendiler. Ardından Emre “Kalk aşkım temizlenelim birlikte duşa girelim biraz da orda eğlenelim.” diyerek Damla’yı kollarından tutup kaldırdı ve birlikte duşa doğru ilerlediler. O sırada elim hala kazık gibi olan sikimdeydi. İçimdeki şeytan uyanmıştı şimdi. Sessiz adımlarla orda olduğumu fark ettirmeden birinci kata indim ve havuzun başında baygın yatan Nehir’e doğru ilerlemeye başladım.

Üniversitede Birtakım Olaylar – 7

Bahar şenliğinde konserden ayrılırken Özlem’le park alanına yürüyorduk. İçim kıpır kıpırken az kalsın unutuyorum, o sırada telefonu çıkarıp bir mesaj yazdım.
“Bebeğim hemen taksiye bin ve attığım canlı konumu takip et. Çabuk ol, geç kalırsan seksi kaçırırsın ona göre ;)”

Evine geldiğimizde yavaş yavaş, tadını çıkararak ilişkiye girdiğim Özlem, yatakta uzanmış bebek gibi yatıyordu. Odadan çıktığımda daire kapısının yanına geldiğim gibi otomatiğe bastım ve kapıyı aralık bıraktım. Mutfağa yönelerek elime birkaç peçete aldım. Diğer elimle sallanan sikimi tutuyordum. Kapının arkasından eğilip baktığımda Zülal’im karşımdaydı.

Peçeteyle bedenini sildiğim Özlem’i okşarken Zülal’i içeri çağırdım. Çekingen hareketlerle içeri girdi. Üzerinde festival için giydiği siyah mini elbise vardı. İlk bana baktı başını çevirerek yavaşça Özlem hocaya baktı. Heyecanını gözlerinden anlayabiliyordum.

Özlem bana bakarak “Bu kim Deniz?” dedi.

“Bölümde yanımda görmüşsündür. Kız arkadaşım Zülal ile tanış.” Daha fazla konuşmadan Özlem’i okşamaya devam ettim. Tereddütlü bir şekilde ne tepki vereceğini bilmiyordu. Kulağına fısıldayarak..

-Ona istediğini yapabilirsin. Sen şuan nasıl benimsen, o da şuan senin Özlem. Onu istediğin gibi kullanabilirsin.” dedim.

İki parmağımla amına girip çıkıyor, onu daha da azdırıyorum. Boştaki elimi vücudunda gezdiriyor onu nazikçe okşuyordum.

Zülal soyunmaya başladı. İlişkimiz boyunca onu öyle rahat ve utanmaz hale getirmiştim ki tereddüt etmeden üstündekileri çıkarıyordu. Tabiki biraz heyecanı vardı. Benim yanımda rahat olsa da başka bir kadın ile birlikte ilk defa cinsellik yaşayacaktı. Elbisesini ve ardından sütyenini çıkardığında altında siyah dantelli külodu kalmıştı.

Özlem’in elini tutarak kaldırıp ben sırt üstü yatağa uzandım ve üstümde kucağıma aldım. Zülal başımın arkasından yatağa dizlerini koyarak çıktı.

İkisi karşılıklı birbirine bakıyordu. Yukarı baktığımda gördüğüm manzara, iki kadının çıplak göbeklerinin üzerinde karşılıklı sarkan göğüsleriydi ve Özlem’in kılsız amı önümde duruyordu.

Birbirine yavaşça yaklaşarak birbirleri inceliyorlardı. Özlem eliyle Zülal’imin yüzünü okşamaya başladı. Zülal’in dikkatini dağıtmamak adına külotunu çıkarmak için onların öpüşmelerini bekliyordum.

Sonunda Özlem Zülal’in dudaklarına yavaşça birkaç öpücük attı. Kollarını birbirine uzatarak öpüşmeye devam ediyorlardı. Ben de bu arada Zülal’in külotunu çekiştirmeye başladım, dizine indirdiğim çamaşırını bir eliyle göğsüme bastırarak diğer eliyle çıkarıp arkasına attı.
Özlemin kucağıma oturturken amına yarrağımı almasını sağladım. Zülal’i ise göğsümün üstüne başımın önüne oturttum. Başımın önünde gördüğüm şey sadece onun harika götüydü. Özlem kucağımda zıplarken onlar öpüşüyor, ben ise minik orospum Zülal’in götüne dil atıyordum. Bir elimi bacağının üzerinden amına götürerek onunla oynuyordum bu arada. Bir süre onlar öpüşürken Özlem’i amından sikmeye devam ettim.

Bir süre sonra “pozisyon değiştirelim” diyerek, yapmayı çok istediğim bir şey yapacaktım. Onlara direktif vererek pozisyon almalarını sağlamaya başladım.

Zülal sırt üstü uzandı bacaklarını kaldırıp kendine doğru çekti. Üstüne Özlem’in çıkmasını sağladım. Özlem de tuvalete oturur gibi eğilerek Zülal’in amının üzerine oturdu. Arkalarından baktığımda ikisinin poposu üst üste, amları birbirine temas ederken göt delikleri bana bakıyordu. Muhteşem bir görüntüydü. Siz başlayın ben de geliyorum dedim. Onlar vulvalarını birbirine sürterken, bir süre öpüştükten sonra Özlem eğilerek Zülal’in göğüslerini emmeye başladı.

Ben de bu esnada arkalarından yaklaştım, kalçalara yetişebilmem için yeterince yüksekte olmadığı için, bir tane yastık alarak alttaki Zülal’in sırtının altına koydum. Onun önceden esnekliğini bildiğim için, onu alta yerleştirmiştim. Dizimin üstünde oturarak kalçalarına yaklaştım ve ikisinin amının arasına sikimi sokmaya başladım. İkisinden de yüksek bir inleme sesi geldi. Amlarının dudakları arasında yarrağım kaybolmuştu ileri geri gidip geliyordum. İnanılmaz bir histi. Penisimin üstünde Özlemin ıslak amı, altında da Zülal’im in alev alev yanan amı vardı.

Bir süre gidip gelirken üstteki Özlem’i saçından tutup biraz kendime çektim, ona eğilerek ensesini ve boynunu öpüyordum. O da elleriyle Zülal’in göğüslerini okşamaya başladı. Bir süre üçlü genital sürtüşmemiz devam etti.

-Zülal hazır mısın aşkım, arkadan geliyorum.

Zülal’le 2 aydır anal yaptığımız için biraz alışmıştı. “Tamam aşkım temizlik yapmıştım, yap” dedi.
Pozisyonumu ayarlayarak sikimi tutup, alttaki Zülal’in kestane gibi açılmış götünden deliğine dayadım. Özlem’e seslenerek Özlem sen de eğil seni de boş bırakmayacağım dedim. Özlem’in rektal yolunun temiz olmadığını bildiğim için, ona anal girmeyecektim. Özlem tekrar Zülal ile öpüşmeye başladı. Ben de Zülal’in anüsüne dayandığım sikimi sokmaya başlayarak ufak ufak pompalamaya başladım. Zülal’in inlemeleri arttı bu arada Özlem eliyle amını parmaklıyordu. Bir süre Zülal’i götünden siktikten sonra, elimle Özlem’in sırtına bastırıp onu eğerek penisimi çıkardığım gibi yukarıdaki boş amına soktum. Özlem neye uğradığını şaşırdı. Bu defa üstteki Özlem’le sikişe devam ettim. Bir süre dönüşümlü şekilde ikisini siktikten sonra kızlar patlamak üzereyim dediğimde dikkat et dediler. Biraz nefeslendikten sonra..
“Bu amcık burgeri mükemmel birşey” dedim gülerek. “Bu ismi veriyorum hoşunuza gitti mi.”

Tekrar baştaki gibi ikisinin birbirine değen amlarının dudakları arasında sikimi kaydırmaya başladım. Hızlandım, artık tükenmiştim. Sarsılarak alttaki Zülal’in göbeğine titreye titreye boşaldım. Zülal’den şaşkınlıkla bir nida geldi. “siktir, yüzüme kadar geldi aşkım” dedi.

Yorulmuştum, kızlar da yorulmuştu. Özlem’in arkasından sırtını öperek mükemmeldin bugün dedim, sırtını, omzunu okşadım. Duşa girebilir miyim diye sordum. Özlem “Tabiki Deniz su sıcak, kendi evin gibi kullanabilirsin.” dedi.

Ben banyoya doğru yöneldim. Güzel bir sıcak duş alacaktım. İçeriden kızların sesleri geliyordu..

Özlem “Senin bu sevgilin hep böyle manyak mı. Yaptığına bak kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi.”

Zülal “Evet biraz öyledir. Biraz renkli bir fantazi dünyası var. Beni nasıl ikna etti ben de hala şaşırıyorum.

Özlem “Kızım sen de Deniz’den sonra gir orada havlular var.”

Zülal “Tamam Özlem hocam.

Özlem” Gel canım onu beklerken biraz daha birşeyler yapmak ister misin.”

Sonra ortam sessizleşti. Ben de yaşadığım unutulmaz deneyimi düşünürken duş kabininde buharın altında kayboldum.

Final

Sorumluluk Sınavı – 1

Arkada fizik dersi işlenirken , hocanın o rahatsız edici ses tonuna aldırmadan ; cama dönük şekilde , parıldayan güneşten korunmak için gözlerimi kısmış , sinek sesleri ve tişörtümü bedenime yapıştıran terin rahatsız edici hissi ile beraber tatlı tatlı kestiriyordum. Arkamdan mabadıma dokunan ve enseme şaplak atmak için uzanırken kafası sırtıma temas eden it oğlu it arkadaşımı kapana kıstırıp kafasına 2-3 tokat atıyordum ki sınıfın kapısı yavaşça aralandı. İçeri nöbetçi öğrenci bir kız girdi “Hocam Cafer diye biri varmış bu sınıfta onu Aysel Hoca çağırıyor müzik sınıfına” dedi. Matematik sınavına sonradan girmiştim ve girdiğim telafi sınavından 3 almıştım. Özel okulda okuduğum için bana kıyak geçilecek ve bir sınava daha sokulacaktım umarım. Fizik hocası Muharrem’in onayı , arkadaşımın pandiğiyle beraber kapıya ilerledim ve yavaşça sınıftan dışarı çıktım. Okulun -1 katındaki müzik sınıfına ilerlerken birazcık korku içerisindeydim. Aysel Hoca beni en son o şaheser niteliğindeki mabadına bakarken yakalamıştı çünkü. “Hocanın yüzüne nasıl bakacağım aq” diye düşünürken bir yandan da “Ulan acaba” diyerekten senaryolar kurmaya başlamıştım ki bu da benim piyade tüfeğini hazır hale getirmişti.

Ufak bir parantez açarak kendimi sizlere tanıtayım isterseniz ; okuduğunuz üzere adım Cafer ve 18 yaşında Lise öğrencisiyim. Özel bir okulda okuyorum ancak imkanları pek müthiş sayılmaz. Orta sınıf bir ailenin en büyük çocuğuyum ve yapılı biri değilim , istese çoğu kişi beni döver. Normal bir lise 12. sınıf öğrencisiyim yaşıtlarımdan beni ayıran tek özelliğim geveze olmam. Hocaların gözde öğrencisi değilim yani.

Aysel Hocadan bahsedecek olursakta ; kendisi her fırsatta uzun siyah botlarını giyer , kalçaları uğruna destan yazılır. Memeleri dik ve kavun gibi iridir. Kumral saçlı , 28 yaşında , temiz ve güler yüzlü , 1.68 boylarında bildiğim kadarıyla bekar bir hanımcağızdır.

Müzik sınıfına girdiğimde öğretmen masasının üstüne oturmuş elindeki kağıda göz gezdiriyordu. Benim girdiğimi görünce “Hoşgeldin Caferciğim , otur bakalım” dedi. Ağzımı açmadan en yakın müzik sandalyesine oturdum , kağıt koyma yerine kağıdı koydu ve “Matematik sınavı için bir şans daha vereceğim , en son notun 3 Cafer.” dedi.

“Anlıyorum hocam” diyerek kafa salladım lakin dalga geçiyormuşum gibi anlaşılmış olabilirdi. Sonrasında elini omzuma koyup “Bu sınava ikimizde bayılacağız” dedi. Bir anda kucağıma doğru kaydı , ne olduğuna anlam bile veremedim. “Aylardır gözün çıkacak bacaklarımı süzmekten , bari bir işe yara da benim açlığımı söndür” dedi kulağıma doğru. Çavuş efendim , hocanın amına pantolon bariyerine takılaraktan temastaydı. Dudaklarımız birbirine mıknatıs ile buzdolabı misali yapışıverdi. Hayatımda daha önce öpüşmemiş benim gibi biri için bu bile nur çeşmemin akmasına sebebiyet verebilirdi lakin vücudum sanki daha önce hiç olmadığı kadar kontrolümdeydi. Yakalanma korkusundan ötürü salgıladığım adrenalin vücudumu sımsıcak yapmış ve terletiyordu. Aysel Hoca okul kıyafetimin düğmelerini söküp üzerimden çıkarmama yardım etti ve masaya doğru fırlattı. Sonraki aşamada ise kucağımdan kalkıp pantolonumun düğmesini bile çözmeden donumla birlikte çekeleştirerek çıkardı , ayakkabımda bu çekeleştirmede çıktı. Avına saldıran bir aslan misali beni soyuyordu ve müzik sandalyesine çıplak götümün değmesinin nasıl bir his olduğunu da deneyimledim. Selam durmuş afedersiniz yarrağımı ağzını tam açarak ham yaptı ve dudaklarını O şekline getirerek kafasını hareket ettirmeye başladı. Diliyle ağzının içerisinde gezdiriyordu ve vücuduma boşalmaması için inanılmaz baskı yapıyordum. Benim çavuş efendiyi emcüklerken bir yandanda kendini soyan hocamıza yardım amaçlı kalktığımda ise karnıma bastırıp sandalyeye geri itledi. Kucağıma oturdu ve yarrağımı am deliği suretiyle kendi içine aldı. Yukarı aşşağı sallanırken taşşaklarımla beraber senkronize şekilde tempo tutuyordu sanki. O ufacık delikten aldığım hazzı hayatım boyunca yediğim hiçbir çikolatan , yaptığım başka hiçbir aktiviteden almamıştım. Sanki cennette pembe bulutlara uzanmış gibiydim. Her zıpladığında kalbimin çarpmasını hissediyordum. Kalp ritmimle birlikte hopluyordu kucağımda. Bir süre kadar devam ettik ancak benim daha önce bu deneyimi yaşamamış yarrağım ilk seferimde kontrolümden çıktı ve oluk oluk boşaldı. Pkk mağarasını temizleyen komandolar gibi saldırıyordu spermlerim. Derin bir oh çektim ve Aysel Hoca hafif tebessüm ederek ayağa kalktı , yerdeki pantolonuma uzanmak üzereydim ki koluma sert bir tekme atıp ağzından şu sözleri döktü : “Daha dur , yeni başladık.”

Çırılçıplak şekilde memelerini birleştirerek karşımda mükemmel pozlar veriyordu , çavuş orduyu daha yeni dağıtmasına rağmen yerden kalkmaya çalışan savaşçı gibi ufak ufak hareketleniyordu. Derken yeniden ayağa kalktı , hemde eskisinden de sağlam. Gururla yarrağıma bakıp “işte benim aslanım , işte başardın” dedim içimden.

Memelerinin arasına alıp yukarı aşağı oynamaya başladı , “Burada olanlar birinin kulağına giderse , seni öldürürüm” dedi. Kafamla “hayır” işareti yaptım. “Kontrolü devralmak istemez misin?” dedi ve geri çekilip öğretmen masasının üstüne çıkıp uzandı. Doğru düzgün konuşamıyordum bile , ama zevkimin bölünmesinden hiç hoşnut kalmamıştım. Ayağa kalktım ancak bacağımın teki karıncalanıyordu. Topallayarak yürüdüm ve farklı pozisyona geçtik. Bu sefer ben ileri geri yapıyordum lakin kendimi fazla halsiz hissettiğimden biraz yavaştım. 20 saniye falan sonra hafiften içimde yeniden bir ateşlenme oldu ve hızlandıkça hızlandım , vücudum yeniden kontrolü bana bırakıyordu. Amcığın o iç yapısı inanılmaz bir haz veriyordu. Her ileri geri yaptığımda taşşaklarım , hocanın memeleri ve saçları sallanıyordu. O sallanan bedeni gördükçe bende daha çok azıyordum. 6 dakika daha oyalandıktan sonra kapının açılma sesini duydum. Götüm tutuşmaya başladı ancak toparlanmak için çok geçti , vücudum tekrardan su gibi terlemeye başladı. Edebiyatçı Ece Hocanın sesiydi. “Aysel” diyordu sadece , “Aysel”.

Üniversitede Birtakım Olaylar – 6

Arabayla evinin önüne geldik. Birbirimize uzanarak öpüşmeye, tavan yapan libidomuzla sırnaşmalarımıza başlamıştık bile. Vakit gece geç saatler, sokakta kimse yoktu fakat birileri olsa da o an çok umurumda değildi açıkçası.

Pantolonundan üzerinde bacaklarına elimi attım, üst bacağından gezdirirken amına doğru elimi yaklaştırıyordum, vulvasını biraz okşadıktan sonra karnına, oradan yukarı doğru çıkıp göğüslerini avuçlamaya başladım. Henüz eve girmeden sevişmemiz başlamıştı bile.

Dudaklarını emerken kulak memesine yönelip birkaç öpücük kondurarak boynuna indim, nefes alışverişleri hızlanmış ufak inlemeleri beni aşırı tahrik etmişti. Penisim pantolonumun içinde sıkışmış zonklamaya başlamıştı. Özlem sıcak nefesiyle “Hadi yatağıma gidelim, nolur dur lütfen Deniz, biri görecek” diyebildi zorlanarak.

Zor bela birbirimizden geri çekilerek arabadan indik. Nabzımın yüksek atışıyla içim içime sığmıyordu Özlem’i takip etmeye başladım. Giydiği kot pantolondan kıvrımlı kalçası aklımı başımdan almıştı en çok da bacakları harikaydı. Orantılı ve pürüzsüz olan bacaklarına dayanamıyordum.

Daire kapısını eli titreyerek açmaya çalıştı, sonunda açmış içeri kendimizi atabilmiştik.

Elimden tuttuğu gibi o benim önümde ben onun arkasında yatak odasına doğru hızlı adımlarla yöneldik.

Yatağın önünde dudaklarına yönelerek yarım kaldığım yerden devam ettim. Özlem kavun sarısı gömleğinin düğmelerini çözmeye başlarken, bende üzerimdeki tişörtü bir hamlede çıkardım. Tekrar dudaklarıyla tutkulu öpüşmeye devam ederken, bedenimiz temas etti. Elimi sırtına götürerek sutyenini arkasından çözerek yavaşça aramızdan alıp yere attım. Sıcacık vücudu tenime temas ediyor, kokusunu içime çekerek dudaklarını öpmeye doyamıyordum. Aşağı inerek göğüslerini emmeye ve yalamaya başladım. İnlemeleri devam ederken göğüs ucunu dilediğimde derin bir ah sesi geldi. Penisim taş gibiydi pantolonumdan kurtulmam lazımdı.

Hızlı bir hamleyle pantolonumu indirdim. O da kotunun düğmesini çözmüş fermuarı açıyordu ki onu tutup yatağa doğru atarak üzerine adeta çullandım. Biraz öpüştükten sonra göğüslerine indim, deliler gibi öpüyor, göğüs uçlarını somuruyor, memelerinin etrafında geziniyordum. Göbeğine doğru indim dudaklarımla öpücükler atarken pantolonunu kemer kısmından tutarak çektim ve dizine kadar sıyırdım. Kırmızı külotunun amının üstündeki kısmı yana açarak, alev alev yanan kadınlığına doğru yönelmiştim. Amı tıraş edilmiş, şaşırtıcı şekilde açık renkte ve oldukça nemliydi. Bir elimle külotu yana tutarken dilimle deliğine doğru dalış yaptım, değer elimi de memelerine doğru uzatmıştım. Saçlarımı eliyle tutup okşuyor ah oh sesleri çoğalıyordu. Dilimli titreştirerek amının içinde gezdirdim ve arada içinden çıkararak amının dudaklarını somuruyordum. Artık iyice sulanmıştı çıkardığı sesler ve inlemeleri artmış beni daha da çıldırmıştı.

Külotunu aşağı çekerek altındakileri ayağından çıkarıp attım, bacaklarını iki yana ayırmasını sağladım ve yukarı doğru ilerleyerek dudaklarına yöneldim, birkaç öpücük kondurdum. Üzerimde kalan baksırımı sıyırıp, sertleşen sikimi elimle tuttuğum gibi amının girişine götürerek fırçalamaya başladım. Artan inlemeleri odada yankılanıyor, iniltileri nidaları beni mahvediyordu. Biraz daha fırçalarken penisimi amının üstünde bırakarak dudaklarına yöneldim. Nefesi o kadar düzensizdi ki doğru düzgün öpemedim, boynuna yönelerek somurmaya devam ettim. “Artık sok yeter! neyi bekliyorsun Allah’ın belası” dedi. Vücudum hareket ederken penisim amının üstünde sürtünüyor, ucundan zevk sıvısı damlıyordu.

Göğüslerine yöneldim onları yalarken..

-Beni kadar zamandır istiyordun?

“Bana yaklaşmaya ahh çalıştığın ilk zamandan beri” dedi.

-Ne kadar arzuladın? Sikmemi çok istiyor musun?

– Çok istedim aghhh beni bir an önce sikmeni istiyorum. Deniz artık sok şunu. Vibratör mü çıkarayım illa şerefsiz, beni ne kadar yalvartacaksın daha.

Ben göğüslerini emmeye, meme uçlarını dillemeye, elimi bedeninde gezdirmeye devam ediyordum.

-Peki istediğini aldın yalvarırım sok artık amımı doldur. Deniz seni içimde istiyorum.

Benimde artık daha fazla direnme gücüm kalmamıştı. Elimle sikimi sapından tutarak başını amına daldırdım. Yavaşça sıcak ve derin vajinasına girmeye başladım.

Bacaklarının arasında deliğine köklemiş, kalçamı yavaşça geri çekerek tekrar hızla içine girerek pompalamaya devam etmeye başladım. Ben soktukça göğüsleri sallanıyor vücudu geriye titriyordu. Çıkardığı sesler beni daha da ateşliyordu. İki elimi Özlem’in iki yanına yatağa koymuş üzerine eğilmişken, zevkten mest olmuş yüzünü izledim. Aynı anda sikmeye devam ettim. İleri geri hızımı arttırdım daha sert sikmeye başlamıştım. Özlemin inleme sesleri ve yatağın gıcırtısı artık odada yankılanmaya başlamış, benim ise gücüm tükenmeye başlamıştı. Biraz yavaşlayarak usul usul sikerken “gelmek üzereyim nasıl yapalım Özlem’im” dedim.

Göbeğime aghh göbeğime boşal hayatım. dedi.

Çıkarıp üzerine tazyikli şekilde boşalmaya başladım. Göbeğine ve göğüslerine spermlerim fışkırırken tüm vücudum titriyordu. Bitkin şekilde bana bakan Özlem gözlerini kapatıp bir süre uzanmaya devam etti.

Mutfağa yönelerek peçete almaya gittim. “Dur seni temizleyeyim, senle işim daha bitmedi” dedim.

“Deniz döllerin yere damlamasın dikkat et. Yerde sperm temizlemek istemiyorum” dedi. Biraz oyalanıp döndüğümde yatakta yanına oturdum. Getirdiğim peçete ile bedenini silerken “bu sikişi yaşamak için gerekirse her yeri yalayıp yutacağından eminim bebeğim.” dedim.

Merak ediyorum nasıl bu kadar cüretkarsın. Yaşına rağmen tecrübelisin yoksa kendimi sana siktirir miydim. Evet istediğini aldın Deniz. dedi.

İşimiz daha bitmedi diyerek elimle amını okşamaya başladım. Tekrar hafif hafif inlemeye başladı.

Şimdi farklı birşey yapacağız seninle dedim.

“Ihmm mmm neymiş o” dedi.

“Aramıza biri daha katılacak çok daha güzel bir seks bizi bekliyor bebeğim” dedim.

Gözleri fal taşı gibi açıldı. “Ne diyorsun kim geliyor Deniz” dedi. Seslendim..

-Hayatım içeri gel.

Annem ile Başlayan Orospuluğum Part-3

Sabah uyandığımda sert bir ağrı beni karşılamıştı. Ağrı tüm vücudumda yer alıyordu, ama götümdeki sızı hepsinden daha fazlaydı. Gözlerimi gezdirerek nerede olduğumu anlamaya çalıştım. Annemin odasında değil, kendi odamdaydım. Buraya nasıl geldiğimi anlamamıştım. En son hatırladığım şey Burak’ın beni sikip döllemesiydi. Sanki sonradan bir daha içime girmişti ama tam olarak emin değildim.

Yatağın üzerinde çıplak şekilde yatıyordum. Kalkmaya çalıştığımda bacak aramın ve sikimin yapış yapış olduğunu hissettim. Elimi direk deliğimin olduğu tarafa attım, ne olduğunu görmek için. Dün yaşananlardan sonra kandan korkmuştum ama elime sadece döl gelmişti. Rahatlayıp yataktan kalktım, ama zor bir şekilde ayakta duruyordum. Yürümek acı vericiydi. Burak gerçekten beni mahvetmişti. Annem veya Burak’ın nerede olduğunu bilmiyordum, hiç bir yerden seste gelmiyordu. Onları aramaya çalışmadan kendimi duşa attım.

Vücudum, özellikle kalça ve bacak kısımlarım mosmordu. Dokunmak bile acı vericiydi. Şimdiden içimde oluşan pişmanlığı hissedebiliyordum. Sıcak suyun altında duşumu alınca banyodan çıktım. Koridorda direk annem beni karşıladı. Oda aynı şekilde duş almış, yarı ıslak vücudu havlu ile kaplıydı. Beni kapıda beklemişti. “Odana geç, giyinme, beni bekle.”

“Neden ki?” Diye sordum

“Son bir şey yapmamız lazım.”

Annemin lafı üzerine odama geçtim ve onu beklemeye başladım. Çok geçmeden odama girdi, elinde iki tane küp buz vardı. Ne olduğunu anlamamıştım. “Deliğin genişledi, daraltmamız lazım. Domal şimdi.”

“Götüme buz mu sokucaksın?” Endişeli bir şekilde sordum

Annemin yüzünde sırıtış belirdi. “Dünkü yarrağı yerken sorun yoktu. Buzdan mı korkuyorsun. Dayanırsın merak etme.”

“İstemiyorum buz ya. Hem hep geniş kalmaz, eski haline düzelir.”

Annem bunun üzerine kahkaha attı. “Sen öyle san. Hem Burak yarın yine gelecek. O yüzden şimdiden seni düzeltmemiz lazım.”

“Düzeltmekten kastın ne ya? Robot muyum ben.” Sesim sinirli çıkmıştı

Annemde aynı tonla karşılık verdi. “Evet öylesin. Dün ne dedim sana. Hayatımız değişecek dedim ve sende kabul ettin. Şimdi sonuçlarına katlan.”

Daha fazla karşı çıkmaya güç bulamadığım için annemin emrettiğini yaptım. Yatakta yukarıya doğru domaldım. Annem hızlı bir bir şekilde buzları açılmış deliğime doğru soktu. Buzun yakıcı soğukluğumu içimde hissettim. Dün gece Burak’ın siki içime ne kadar ısıttıysa şimdi buzlar tam tersini yapıyordu. Soğukluk gerçekten acı vericiydi, yatakta kıvranıyordum.

Birden sırtımda bir yük hissettim. Annem sırtıma binmişti, arkamdan yüzüme doğru eğildi. “Burak’ın sikini yedin diye kendini bir şey sanma. Sen onun kölesi iken ben onun sevgilisiyim. Yani sende benim kölemsin artık. Ne diyorsam bundan sonra o. Mızıkçılık yaptığın an cezasını görürsün.”

Annemin sözleri kırıcıydı. Dün bu kadar kibar olan kadın artık gitmişti, onun yerine bir başkası gelmiş gibiydi sanki. Ama durum gerçekten böyle idi. Burak’ın teklifini kabul ederek ikimizin ilişkisini günah ve şehvet dolu karanlık bir şeye çevirmiştim. Kötüsün ötesinde bir durumdu bu ama aynı zamanda bir bu kadar da azdırıcı. Annemin çıplak teninin sırtıma değmesi beni uçurmuştu, ve anladığım kadarıyla tek zevk alan ben değildim.

“Seni arkadaşına sakso çektiğini yakaladığımdan beri düşünmeden duramıyorum. Bir kız gibi seksi idin.” Elleri vücudumda gezdi, yumuşak parmakları götümde ve deliğimin yanında yer buldu. “Kız gibi yaratılmışsın ve dün aynı bir kız gibi sikildin. Sana hiç anlatmadım ama ben üniversitede iken çok zevkler tattım çok farklı şeyler yaptım. Ama hiç biri dün seni sikilirken izlemek kadar zevkli değildi.”

Annem lafı bitince elleri ile beni ters çevirmeye çalıştı, yapmak istediğini anlayınca yatağa sırt üstü yattım. Sikim artık annemin gözlerinin önündeydi. Heyecanın içinden birazcık olsa büyümüştü, ama hala küçük bir sikim vardı. Ahmetten küçük, Burak’ın yanında ise hiç bir şeydi.

Annemin gözleri sikime takılmıştı, yavaşça uzanarak narin elleriyle eline aldı. Ani bir heyecan ve zevk başıma kadar vurdu. Annem sikimi elliyordu, yavaşça yukarı ve geri yapıyordu, bana resmen 31 çekiyordu. Elleri kuru olmasına rağmen, çok devam etmeden boşaltacaktı beni. “Hayatımız bundan sonra farklı geçecek, ama sakın yanlış anlaşılmalara kapılma. Bu küçük sik asla amımın içine girmeyecek. Sadece beni Burak veya o kim isterse sikebilir ama sen değil. Zaten bana kalsa seni östrojen iğneleri ile kadına çevirirdim ama Burak istemedi, geri kalan erkekliğin için planları var. Tabi bu sırada seni eğiten olacağım.”

Annem laflarının bitişi üzerine, sikimi ellemeyi bıraktı, hemde boşalmama çok az kalmışken. Onun yerine ters dönerek üstüme tekrar çıktı. Üzerindeki havluya yere atarak, götünü yüzüme domaltarak üstüme yerleşti. Amı resmen önümdeydi. Her şeyden önce kokusu burnuma doğru geldi, kiraz ve nemlendirici kokuyordu. Amı resmen özenle çizilmiş bir resim gibiydi. Kalın dudakları ve teni gibi beyaz olan amı izlediğim tüm pornodakilerden ayrı güzellikteydi. Başıma oraya koyarak hayatımın geri kalanını orada geçirmek istedim. Üsttede göt deliği ayrı bir pembeliğe sahipti. Resmen beni içine doğru çağırıyordu.

Yerleştikten sonra annem olduğu yerden götünü hafifçe salladı. “Beğendin mi manzarayı ibne. Şimdi ilk dersin bu, beni boşaltana kadar yalayacaksın. Ama asla bana elin veya parmaklarınla değmeyeceksin. Değersen sikini kopartırım ona göre. Hadi başla bakıyım.”

Emir gelir gelmez kafamı annemin amına doğru yapıştırdım. Resmen cennetteydim, böyle bir koku ve sıcaklık olamazdı. Dilimi çıkartıp önümdeki am’a doğru uzattım. Yukarıda aşağıya doğru hızlıca gidip gelmeye başladım. Lezzeti kokusundan ayrı güzeldi. Hayatımda bir am bile görmemiştim daha önce, belli bir süre göreceğimide düşünmüyordum ama hayat beni çok farklı noktaya getirmişti.

Annem birden götünü çekti, dilim havada olduğu yerde kaldı. Sikimde ani bir acı hissettim, annem sikimi sıkıca tutmuş sıkıyordu. “Yanlış yapıyorsun, salak. Am dediğin yavaşça ve özenle yalanır. Ergenlerin 31’i gibi değil. Bir daha.”

Eski pozisyonumuza dönünce onun dediklerini yapmaya çalıştım. Ve becermiş olmalıydım ki annem üzerimde inlemeye başlamıştı. Hafifçe gelen sesler kulağıma gelen bir muse idi. Ona zevk verebildiğimi görünce iyice yalamaya koyuldum, aynı onun dediklerini yapıyor ama aynı zamanda tüm azgınlığımı ortaya kokuyordum. İnlemeler daha da artmıştı.

“İşte böyle, çok iyi gidiyorsun.” Zevkten kudurmaya başlayan annem kendini geriye iterek götünü iyice yüzüme doğru yapıştırdı. Kafama büyük bir yük gelmişti ve birden artıyordu. Annem yüzüme oturmuştu, amını dudaklarımın ve burnumun olduğu kısma doğru hızlıca sürtüyordu. Nefes almak çok zordu, burnuma gelen tek şey pembe ve sıcak amın yoğunlaşan kokusuydu ama bunda bir sıkıntı yoktu. Nefes almanda amını yalayabilirdim.

“Bitiyorsun beni Kaan. Çok zevkli inanamıyorum. Bir orospu gibi yalıyorsun. Söyle bana orospusun değil mi, benim orospumsun değil mi?” Annem zevkten kafayı yüksek gibi konuşuyordu, inanılmaz derecede inliyordu. Ellerinin vücudunda gezdiğini hissedebiliyordum.

Ağzım onun götünün altında ezildiği için konuşamamıştım ama evet diye mırıldanmıştım. Evet artık annemin orospuydum, onun dediği her şeyi yapmak istiyordum, ona zevk vermek ve ona hizmet etmek istiyordum. Bu günahkar yanlışlığın içinde onunla birlikte olmak istiyordum.

Sürtmeler birden hızlanmaya başlamıştı, bende bunu yetişebilmek için dilimi hızlıca kaydırmaya başladım. Daha ne kadar sürmüştü bilmiyorum ama birden annem durdu, götünü iyice yüzüme bastırdı. Amından gelen az ama yoğun sıcaklığı hissettim. Boşalmıştı, annemi yüzüme boşalttırmıştım. Zevkle inleyen ve kikirdeyen annem yüzümden kalktı. Oksijeni birden içime aldım. Neredeyse boğuluyordum ama değmişti. Onu boşaltmak ve amını yalamak ölmeye değer bir şeydi.

Annem sırtını duvara verdi. Göğüsü sert bir şekilde inip kalkıyordu, nefes nefese kalmıştı. O terli halinde o kadar seksiydi ki, daha güzel bir şey gördüğümü hatırlamıyordum. Yüzünde hafif bir sırıtış vardı. Yanakları aynı saçları gibi kızıla dönmüştü. Mutlu bir kadın suratıydı ve bunu ben yapmıştım, kendi oğlu.

“Beklediğimden daha iyi çıktın. Gelecekte sevgilin olsaydı onu mutlu ederdin.”

“Ben seni mutlu etmek istiyorum ama.”

Söylediğimden mutlu olan annem iyice gülümsedi. Eli yeniden sikime doğru gitti, her zamankinden daha büyüktü. Boşalmaya çok yakındım ama beklediğim gibi yeniden 31’e başlamadı. Eli sadece sikimde kaldı, acı vermeyecek şekilde ama yinede sıkıcı bir şekilde sıktı. “Mutlu olmamı istiyorsan, ben demediğim sürece boşalmayacaksın. Bunu her şeyin gibi ben kontrol edeceğim.” Bu lafı ile elini sikimden çekti.

Kudurmak üzereydim, çok fena bir şekilde boşalmak istiyordum. “Ama anne dayanamıyorum, bırak boşalıyım. Lütfen.” Diyerek yalvardım ama nafile idi. Annem kararında sertti.

“Sadece ben dediğim zaman. Şimdi odama git tangalarımdan bir tanesini giy. Küçükleri sana olur. Bundan sonra evde onlarla gezeceksin. Sonra yavaştan bir kahvaltı hazırla bakıyım. Hizmetçisi sensin bundan sonra evin.”

Annem kölelikten bahsederken bunu düşünmemiştim. Gerçekten hayatımın her konusunda böyle kalacaktım. Ama boşaladığım için bu bile azdırdı. Annemin kilodunu giyerken, ona kahvaltı hazırlarken azgınlığım içimde hep vardı. Daima hizmet etmemi istiyordu. Annemin sanki gerçekten bu konuda tecrübesi var gibiydi ve beni kırmaya başlamıştı.

Okuduğunuz için teşekkürler. Arkadaşlar yorumlarınız benim için önemli, beni motive ediyorlar. Aynı zamanda sorularınız varsa veya başka bir şeyler içinde DM atabilirsiniz.

[#3] Yelliz Kamp Merkezi: Beni İzleyen Sapık Berat!

Birkaç gün geçti, çok çalışıyorduk. Evet eğlence, insanlar, erkekler, kadınlar, yemekler hepsi harikaydı ve kesinlikle her şey renkliydi ama köle gibi olmuştuk gerçekten. Sabah saat 7’de başlıyorduk gece ise saat 1’de anca işimiz bitiyordu. Kahvaltı faslı, öğle yemeği faslı, gece yemekleri ve parti fasılları falan anca bitiyordu. Kamp alanları zaten sevişme yuvasıydı. Gençlerin artık seks çığlıkları kamp alanını aydınlatıyordu. Hatta bir genç çifti uyarmak zorunda kalmıştım, kadın öyle bir inliyordu ki sanırsın derisi yüzülüyordu salağın. Kendini kaybeden çok kişi var.

Yine saatler gece 1.30 gibi bir şeydi, işlerim yeni bitmişti. Güzel bir duş alıp yatmak için kulübeme uğradım ve yeni giyeceğim şeylerle havlumu aldım. Ortak duş alanlarına gidip boşta olan bir duş kabinine girdim. Kabinler dikdörtgen bir evin içindeydi, tek tek sıralıydı. Havlumu astım, soyundum ve sıcak suyu açtım. Gerçekten bütün yorgunluğu alan şey buydu, sıcak bir duş vücudumu kabartıyor, diken diken ediyordu. Şampuanı alıp life döktüm, iyice kabarttıktan sonra bütün vücudumu şampuanlamaya başladım. Özellikle memelerime ve kasıklarıma daha fazla özen gösteriyordum. Yavaş yavaş kendimi okşayıp ayak üstü tatmin olmaya çalışırken dışarıdan birkaç ses duydum. Çimen sesinden daha çok bir tahtanın kırılma sesiydi yani çalıya biri basmıştı. İlk başta bunun kedi veya köpek olduğunu düşünüp takmadım. Duşuma devam edip kendimi okşarken bu sefer çok yakından geldi veya ben öyle sanmıştım, su sesi açık olunca dışarıdaki sesler pek iyi olmuyordu. Kendimle oynarken ıslak ve şampuanlı kaygan parmağımı yavaşça amımın içerisinden geçirdim, geçirmemle birlikte derince inledim. “Aahh…” Daha tek parmağımda boşalabilirdim. Üç gündür hiçbir şey yapmamıştım cinsel anlamda. İnsanlar sevişirken ben sadece izlemiştim onları. Kendimi yavaş yavaş parmaklamaya devam ederken iyice kendimi kaybetmiştim. Hızlanmaya başladım. “Imhmfvm. Aaah, ahh.” Ayaküstü hızlıca boşaldım. Hızlıca üzerimi temizledim. Suyu kapatmadan havlumu almak istedim ama havlumu dışarıda unuttuğumu fark ettim, direkt kapıyı açıp havluya uzanacaktım ki kapının eşiğinde birini gördüm. İşte o kişi Berat’tı. Işıklar açık olduğu için tamamen görebilmiştim kim olduğunu. Berat ise donuk şekilde bir saniye kadar durup ardından hızlıca koşmaya başladı. O gittikten sonra donuk şekilde birkaç saniye bekledim. Kafam karışıktı. Üşümeye başladığım için havluyu alıp sarıldım, kurulanmaya başladım bu sırada suyuda kapattım. Birkaç dakika daha düşündüm, yeni elbisemi giydim ve Berat’ı aramak için ana eve gittim. Bu arada size belirtmeyi unuttum ama Berat, Yeliz ve kocasının çocuğuydu.

Yeliz’lerin evine vardıktan sonra kocası Ahmet kapıyı açtı. Birkaç dakika boyunca konuştuk.
Ben: “…Ahmet bey, Berat evde miydi acaba? Kendisiyle görüşmem gereken şeyler var, yarın için birkaç getirtilecek şeyler varda.”
Ahmet: “Evet geldi canım, istersen içeri gir?”
Ben: “Yok sizleri rahatsız etmeyeyim, çağırırsanız bir görüşeyim.”
Ahmet içeriye geçtikten birkaç dakika sonra Berat geldi, kapıyı hemen arkasından kapattı.

Berat: “Seren abla. Ne oldu bir şey mi oldu?”
Onu kolundan sertçe yakalayıp yana doğru çekiştirdim, kapıda böyle bir şeyi görüşecek değildim tabii.
Ben: “Bana bak. Seni görmediğimi mi sanıyorsun? Ne yapıyordun orada?
Kıpkırmızı kesildi, korkmaya başladı.
Berat: “Ne saçmalıyorsun abla ya, evdeydim ben sabahtan beri.”
Ben: “Yalan söyleme. Baban yeni geldiğini söyledi.”
Sertçe elimi cebine attım telefonunu aramaya başladım. Telefonunu cebinden alıp parolasını istedim. Parolasını korktuğu için verdi, tabii ilk başta direndi. Telefondan galeriye girdim, tamda beklediğim gibiydi. Berat tam bir teşhirciydi, röntgenciydi. İlk gün çıplak yattığım yatağımda fotoğraflarım vardı. Hatta içeriye bile girmiş, yakından am dudaklarımı, memelerimi bile çekmişti. Fakat gözüme çarpan şey videoydu. Videoyu oynatmaya başladım. Videoda ilk başta pencereden beni çekiyor ardından tahta kapıyı açıp içeri giriyor. Ben öylece uyurken yanıma geliyor, yakın çekim alıyor memelerimi. Uykum baya ağırdır, o günden anlarsınız zaten ki seslere uyanmıyorum. O günde çok yorgundum ekstra olarak uykum ağırlaşmış. Berat uyurken yanıma gelip bir süre sonra pantolonunu indiriyor. Penisi gerçekten bir lise son sınıf öğrencisine göre fazla büyük. Üniversitede yediğim birçok kişiden daha büyüktü. Bana bakarak 31 çekmeye başlıyor ve orada video bitiyor. Sonraki karelerde ise benim farklı farklı yerlerde fotoğraflarımı çekmiş en sonda ise zaten ben duştayken, kendimi parmaklarken çekilmiş. Berat suskun suskun bunları takip ederken neredeyse ağlayacak konuma geldi. Telefonu kapatıp cebime koydum. Onun boğazına elimi koyup sertçe sıktım.
Ben: “Ne bunlar yavşak! Beni bir sikmediğin kalmış! Piç!”
Berat: “Ağblba valla dayanamadım.”
Berat’ı çok nefessiz bırakmıştım, çocuk boğulmasın diye bıraktım. Hızlıca nefes aldı. Ne yapacağımı bilmiyordum buna. Gördüğüm görüntüler beni çok kızdırmış ama bir o kadarda beni sulandırmıştı. Onun kolundan yine tırnaklarımı geçirip evin arka tarafına götürdüm. Sırtını vurdum duvara. Dizlerimin üzerine eğildim, hiçbir şey söyleyemeden pantolonun düğmesini çözüp fermuarını indirdim. Boxerına elimi sokup penisini çıkarttım.
Berat: “Abla ne yapıyorsun…”
Berat’ı dinlemeden hızlıca elimde büyüyen sikini dudaklarımın arasına aldım. Azmış, şehvetli bir şekilde büyüyen sikini dudaklarımın arasına sokup çıkartmaya başladım. Çok zevk alıyordum. Hala sinirliydim ama beni azdıran şey buydu. Ben Berat’a sakso çekerken Berat kafasını yukarı kaldırmış, gözlerini kapatmış zevk alıyordu. Bir elimi onun testislerine götürüp tutup masaj yapmaya başladım. Berat iyice üstündeki utanmışlığını attı ve elini benim saçlarımın arasına atıp kendine bastırmaya başladı. Berat’a hızlı şekilde sakso çekerken çok sulandığımı kilodumdan hissediyordum. Ayağa kalktım ve elbisemi yukarıya doğru çekiştirip duvara dayandım. Berat belli ki hiç kimseyi sikmemişti, normaldi zaten daha yeniydi.
Ben: “Ne bakıyorsun aptal, gelip siksene beni.”
Berat kendine gelip pantolonunu bacağından attı, hızlıca üzerime gelip kendi sikini tutup amıma sokmaya çalıştı ama salaktı, ben düz dururken öylece içime girmesi zordu. Kendi sol bacağımı kaldırdım ve tutmasını söyledim, bir eliyle bacağımı tutup deliğimi araladı ardından ben onun sikini alıp amıma dayadım ardından içime girmesini sağladım. Dediğim gibi, yarrağı gerçekten büyüktü. İçime girdiği anda inledim. Onunla kirli konuşmakta hoşuma gitmişti. “Ahhhmvm. Seni küçük piç. Demek benim videolarımı çektin ha. Onlara bakıp 31’mi çekiyordun yavşak?” Berat kendinden geçiyordu, hiç beni dinleyecek hali yoktu zavallının. Büyük sikini içime sokup çıkartmaya başladı. Ritmini tutturamıyordu, bacakları titiyordu ama o sikin büyüklüğü benim için yeterliydi. “Aaahhm. Aferin. Öğreteceğim sana bir kadının nasıl sikileceğini. Mmhmm. Daha hızlı sik beniiii.” Berat gaza gelerek çok daha hızlı şekilde içime gidip gelmeye çalışıyordu. Aldığı zevki gözünden okuyordum, boşalmamak için her yerini sıkıyordu. Bir elini memelerime attı. Sert ve can yakıcı şekilde elbise askılıklarımı düşürdü ve çıplak memelerimi eliyle sıkıp bırakmaya başladı. Her şeyi bir anda yapmaya çalışıyordu. Canımı yakıyordu. “Aaahh! Yavaş ol hayvan orospu çocuğu! Mmhmfvm! Vücudumu sevdin mi? Piç. Sik beni. Aahh! AH!” Berat artık iyice titriyordu belli ki boşalacaktı bende gelmek üzereydim. O içime gidip gelirken aynı anda bağırmaya başladık, Berat daha çok böğürüyordu. “Ahhağhmmmv! Msmhm!” Berat abartmıyorum içimde en az üç dakika daha kaldı ve üç dakika daha boşaldı. Öylece onun boynuna sarılıp nefeslenmeye başladım. Berat’ın sıcak döllerini amımın içinde hissediyordum. Bir süre sonra Berat ufalan sikini içimden çıkarttı, çıkarttığı anda bacaklarımdan aşağıya dölleri süzülmeye başladı. Dışarıdaki ışık yüzünden bacağım parlıyordu ıslaklıkla. Elimi yüzüne götürüp yanağına birkaç kez vurdum. “Aferin küçük sikicim. Bu şey aramızda kalacak, telefonunuda alıyorum. Yarın sana geri veririm.” Yanağına bir öpücük kondurup elbisemi toparladım ardından onu orada bırakıp hızlıca kulübüme döndüm.

İyice seks orospusuna dönüşmüştüm ve bundan çok zevk alıyordum. Onun telefonunu çıkarıp kilidi açmadan kameraya girdim. Soyunup döllü amımın fotoğraflarını çektim, bacaklarımı çektim. Ardından temizlenip uyudum.

[Sonraki bölüm ya bu gece ya da yarın akşam atılabilir. Hikayede başka nasıl fanteziler görmek istersiniz? Neler olsun istersiniz? Upvote atıp yorumlarda belirtin.]

[#10] Arkadaş Grubumuzun Şeytanıyım: Mezuniyet Kurtarıcım-3

Bahçeye doğru koştuktan sonra kendimi havuzun kenarına doğru attım, yere doğru bırakıp nefeslenmeye başladım. Selim’e kendim izin vermiştim ama şimdi düşününce Selim gibi birisine vermek bana göre değildi. Mehmet ve Berk ben koşarken Selim’i dövmekle meşguldü, ikiside benim kurtarıcım olmuştu. Bu sırada saçma bir duygusal yükün altına girmiştim, ister istemez gözlerimden yaşlar döküldü ve bu yaşlar yüzünden göz makyajım siyah siyah göz altımdan akmaya başlamıştı. Birkaç dakika sonra Mehmet koşarak bahçeye çıktı ve gözleriyle beni aradı. Mehmet’i size tanıtmıştım, Berk’ten daha yakışıklı, daha çapkın, her gün başka bir kızla olan fakat arkadaşlığı önemseyen biriydi. Mehmet okulumuzun ilk günlerinde benimle de ilişki kurmaya çalıştıysa da ben izin vermemiş ve onu reddetmiştim. Eğer kabul etseydim belki bu kadar çapkın olmaz ve evleneceğim adam olurdu. Mehmet beni gördükten sonra aynı hızla koşarak yanıma geldi, yanıma doğru çöktü ve çenemden tutarak kendisine çevirdi. “Sana başka bir şey yaptı mı o sikik? Çocuklar bağladı tuvalette ibneyi.” Mehmet böyle konuşunca ağlamam artmıştı, bunu görünce kollarını bana doğru sardı. “Merak etme Ezgi. O ibneyi doğduğuna pişman edeceğim şimdi.” Mehmet kalkıp gitmeye çalıştığı anda kolundan tutup çekiştirdim ve ince ses tonuyla söylendim. “Gitme…”

Mehmet bunu duyduktan sonra başını salladı ve koluma girip beni kaldırmaya çalıştı. “Tamam gitmiyorum ama gel, otel odana çıkartıyım seni. Burası hem soğuk hem de görmesin seni kimse.” Onun koluna girip otel odasına doğru adımlamaya başladık, giderken Mehmet birisine mesaj yazdı ve tekrar koluma girdi. Otel odasına girdikten sonra beni yatağa doğru oturttu, bir ıslak mendil alarak o da yanıma oturdu ve gözlerimdeki makyajı narin şekilde temizlemeye başladı. Otel odasının içi loş bir ışıkla aydınlatılıyordu, otel odalarında genelde tepe lambası olmaz bu yüzden yan ışıklar aydınlatır. Benim odamda ise şu an sadece yataktaki baş ucu ışıkları açıktı bu yüzden loş bir ortam oluşmuştu. Olay yüzünden ve çok duygusal olmam yüzünden ağlayışım devam ediyordu, bir duygu boşluğundaydım resmen. Denize düşmüştüm ve sarılacağım tek yılan şu an Mehmet’ti, bu yüzden güvenebileceğim bir koldu Mehmet benim için.
M: “Kıyafetlerin nerede? Sana getireyim ve giyin, bunlar seni rahatsız ediyordur. Dön bana doğru, ilk saçlarını açalım.”
Yavaşça boyun tarafımı Mehmet’e doğru çevirdim, Mehmet bana doğru yaklaşıp saçlarımdan ufak tokalarımı çıkardı. Tekrardan Mehmet’e doğru döndüm, bir süre onun gözlerine baktım o da benim gözlerime karşı büyülenmişti tekrardan. Bu sessizliği bozan ben olmuştum, onun dudaklarına doğru eğilip sert bir şekilde üst dudağını alt dudağımın arasına alıp emmeye başlamıştım. Mehmet kısa şaşkınlıktan sonra dudaklarıma cevap vermeye başlamıştı, yavaş yavaş dudaklarıma karşılık veriyordu. Kollarımı çapraz şekilde onun boynuna attım ve arkaya doğru sarkıttım, iyice onu kendime doğru çekiştirdim. Onunla öpüşmeye devam ederken hızlıca onun üstündeki takım elbiseni çıkarttım, Mehmet açılmaya başlamıştı.

Mehmet hızlıca belimden yakalayıp beni kucağına aldı, yataktan kalktı ve duvara doğru götürdü bizi. Bacaklarımı onun beline doğru doladım, o beni kalçamdan tutarken ben duvardan destek alıyordum. Ateşli öpüşmemizi sürdürüyorduk, ellerimi onun saçlarına doğru daldırıp saçlarının arasında dolaştırmaya başladım bir süre sonra dudaklarını ayırdı ve boynuma yapıştı. Dudaklarıyla boynumu emmeye ve yalamaya başladı, aldığım hazdan ötürü başımı yukarı çevirip derince inledim. “Immm.” Bir süre boyunca boynumu yaladıktan sonra tekrar yatağa doğru sürükledi ve yatağa bıraktı, ellerini kendi gömleğine götürüp düğmelerini çözdü ardından pantolonunu indirip üzerime çıktı. Birkaç saniye dudaklarımı öptükten sonra elbise askılıklarımı indirdi ve elbisenin ön kısmını karnıma kadar çekti. Memelerim elbisemin inmesiyle dışarıya doğru fırladı, aldığım zevkten uçları kaskatıydı neredeyse. Mehmet bir elini sağ mememe atıp avuçlamaya başladı, avuç içinde gezdiriyor, ucunu sıkıyor, alttan kavrayıp okşuyordu. Yavaşça diğer boş memeye eğilip ucunu dudaklarının arasına aldı, kesinlikle bu çocuk sevişmeyi biliyordu. Meme ucunu dudaklarının arasında bazen emiyor, bazen diliyle vuruşlar atıyordu. Hiçbir zaman boş durmuyordu, elleri sürekli vücudumun çevresinde geziyordu. “Ihvmm… Immm.” Ben ise sadece inliyordum erkeğimin altında. Memelerim ile ilgilenip onları sulandırdıktan sonra şimdi sıra bacaklarımın arasındaki hazinedeydi. Bacak arama doğru kendisini sürükledi, elbisemi iyice çekiştirdi ve bacaklarımdan çıkardı. Bugün kırmızı/beyaz bir tanga giyiyordum, tangamın inceliği sayesinde vajinam yarı saydam olarak görünüyordu. Mehmet dilini çıkartıp tam tangamın üzerinden amıma doğru bir dil darbesi attı. “Ahhh…” sessizce inlemiştim yine, bu adam delirtmeyi biliyordu. Diliyle amımın çevresini, bazen doğrudan içine doğru dilini tanga üzerinden baskılayıp geri çekiliyordu. Bacaklarımı iyice iki yana doğru açtım ve elimi onun başına atıp amıma doğru bastırdım, dediğimi anlamış olacaktı ki tangamın ön ipliğini tutarak sola doğru çekti, amımın içine doğru dilini soktu ve yavaşça yalamaya başladı. “Uhmmm. Immm.” Dilini doğrudan G noktama doğru savuruyordu içeride, acayip bir haz alıyordum yatakta, Belim her dil darbesiyle kıvrılıyordu yatakta. Beni yalamaya devam ederken ellerimi memelerime götürdüm ve memelerimi kendim sıkmaya başladım.

Artık iyice sulanmıştım, zevk sıvılarım hem amımı hem de yataktaki çarşafı ıslatmıştı. Mehmet dizlerinin üzerinde doğruldu, boxerını indirdi ve penisini tutarak amıma doğru hizaladı bu sırada iki bacağımıda tutup omzunun üstüne doğru aldı. Deliğimden içeriye doğru o koca siki girmeye başladığında yeniden inledim. “Ahhh!” Bir süre içimde bekledi ardından belini oynatmaya başlayarak içimde gidip gelmeye başladı. Mehmet içimde gidip gelirken bir yandan bacaklarıma öpücükler konduruyordu. “Ihm! Mmhm!” ellerimi arkaya doğru atıp sertçe çarşafı sıktım. Birkaç dakika daha Mehmet içimden çıkıp beni yan yatırdı, arkama doğru geçti ve üstte duran bacağımı tutarak havaya kaldırdı ardından tekrar sikini, amıma doğru hizalayıp içime doğru soktu. Nefesini ensemde hissediyordum, yan duruşuyla beni sikmeye devam ediyordu. “Aah-ah! Mmhsmv! Daha hızlı! Sikmeye devam et! Ah!” Ellerini arkadan memelerime doğru attı ve tek tek sıkıp bırakmaya başladı, bacağımı artık ben kaldırıyordum. Gittikçe hızlanıyordu, sevişme seslerimiz odamızda yankılanıyordu. Mehmet yandan o kadar iyi sikiyordu ki bütün siki içime girip çıkıyor, taşşakları am dudaklarıma çarpıyordu. “Ihhmm! Ezgi çok darsın sevgilim. Senin memelerini bile sikeceğim.” İçimde gidip gelmeye devam ediyordu, neredeyse hiç yorulmuyordu bu çocuk. Bir süre sonra yine pozisyon değiştirmek istedi, beni tutarak doggy pozisyonuna çevirdi, yavaşça göğüslerimi yatağa yaslayıp götümü arkaya çıkarttım. Mehmet arkama doğru geçip sertçe amıma yeniden girdi. “Aahvhm!” İki eliyle götümü tutarak amımın içine gidip gelmeye yeniden başladı, ara ara götümü tokatlıyordu. “Ihm! Ahh! Çok iyi sikiyorsun bebeğim! Devam et! Mmhm!” Elini sarı saçlarıma doğru attı, sertçe saçlarımı elinde toplayıp kendine doğru çekti sanki bir at sürermiş gibi beni çekiştirdi kendine, ellerim yataktan kesilmişti ve artık acı çekerek sikiliyordum. “AAHMM! DAHA SERT MEHMET! DAHA SERT SİK KARINI!” Sözlerim belli ki onu azdırıyordu. Sert bir şekilde saçlarımdan asıldı, boştaki eliyle kalçama şaplaklar atmaya devam etti. O kadar hızlanmıştı ki boşalmama ihtimali yoktu artık. “GELİYORUM! IHAHH!” Mehmet son kez sikini, sıcak amıma doğru sapladı ve boşalmaya başladı. Döllerinin aktığını, sikinin nabız gibi atmasını dahil hissediyordum içimde. Bir süre sonra Mehmet içimden çıktı ve kendini yana bıraktı. Bir yanardağ gibi amımdan dölleri akmaya başladı, onun beni bırakmasıyla bende yüzüstü yatağa yapıştım ve öylece kaldım. Mehmet birazda olsa gücünü toplayıp yanıma geldi, kulağıma eğilip fısıldadı. “Seni dilediğim her gün sikeceğim artık Ezgi. Vücudun bana ait. Sıcak döllerim içinde kalacak…” kulak mememi dudaklarının arasına alıp birkaç saniyede dudak memelerimi emdi ve yataktan kalktı. Telefonunu alıp fotoğrafımı çekti, tabii bunu görmemiştim. Duşa doğru gidip kapıyı kapattı bende yatakta öylece uykuya daldım…

[Mezuniyeti böylece burada noktalamış oluyoruz. Daha fazla okul senaryosuna gireceğimi sanmıyorum. Bu sebeple yeni bir eşikteyiz, yapacağım oylama ile gelecek bölümlerin senaryosu oluşacak. UPVOTE atmayı unutmayın.]

[#9] Arkadaş Grubumuzun Şeytanıyım: Mezuniyet-2

Mezuniyetimiz pazar günü yapılacaktı, mezuniyet için okulumuz ilk defa güzel bir yeri seçmişti ve otelde yapılacaktı. İsteyen öğrenciler parasını verip otelde o gece kalabilecek isteyen öğrencilerde servisle gece geri dönecekti. Tabii ki okul düzenlediği için alkol yasaktı ve uygunsuz birçok şey havada kalacaktı fakat bizimkiler yolunu bulmuştu. Genel olarak alana erkekler kutu içecekler götürecekti ama bu kutu içecekler bira olacaktı. Biraların etiketine de kola falan yerleştireceklerdi bu sayede kamufulajlı olacaktı. Mezuniyet için yine beni babam otele bıraktı, biraz geç kalmıştım ve bunu bilerek ayarlamıştım, alana girdiğim anda herkes bana bakacaktı ve ışıltımı görecekti. Sizlere yine o günki elbisemi anlatayım: Kıpkırmızı bir elbise, elbisenin her bir katmanında tüller ve tülleri kaplayan beyaz simler/taşlar bulunuyordu. Memelerimi kaplayan kısım kırmızı ketenle kaplıydı ama onun alt tarafı şeffaf tüldü ve cildimi gösteriyordu, omuzlarım boştu. Önemli kısım ise sağ bacağımın kasık tarafıma kadar açık olduğu, kasığımı kapatan çok ince bir parça vardı sadece ki onu da elim çarpsa açabilirdim.

Araçtan indim, topuklu ayakkabılarım ile içeriye adımladım ve davetiyemi gösterip içeriye girdim. Balo alanına doğru ilerlerken merdivenleri tek tek çıktım ve büyük kapılardan geçerken klasik bir müzik bizi karşılıyordu. Merdivenlerin üstünde göründüğümde derince nefes aldım, kalbim çok hızlı atıyordu. Yavaş yavaş merdivenlerden inerken birçok erkeğin ve birçok kızın gözleri bana çevrildi, göz üzeri ortama baktığımda herkesin kıyafeti sönüktü. Gözlerimle bizim arkadaş grubunu aradım, biraz taradıktan sonra buldum bu sırada hala merdivenleri iniyordum. İlk olarak Şahin’i ardından Berk’i gördüm, Berk’in yanında Cansu vardı ve kol kolaydılar Şahin ise yine garibim çekingen tavırla sağa-sola bakıyordu. Ortaya kadar gelirken Berk, Cansu’nun kolundan çıktı ve merdivenlerin başına doğru geldi. Merdiven başına geldiğimde Berk kolunu bana doğru uzattı, bir gözümle Cansu’yu kestim tamamen sinir küplerine binmişti ve kıskançlık krizindeydi, Berk’in koluna girdim ve onunla birlikte yürümeye başladım. Kartlar yeniden dağıtıldı belki de, Berk beni direkt havada kapmıştı. Berk’in kolunda, birlikte masaya doğru geçtik ve en sonunda elimi nazikçe öpüp yanıma oturdu tabii ki oturmadan önce sandalyemi çekti. Bu sırada Cansu masadan kalkıp gitmişti. Berk’e doğru hafifçe eğilip kulağına fısıldadım:
E: “Teşekkür ederim beyefendi, çok naziksiniz. Fakat kız arkadaşınız üzüldü gibi.”
B: “Sizin güzelliğiniz için nasıl ayağa kalkmam Kraliçem. Gözlerim ışıldıyor.”
Ona bakarak gülümsedim, yavaşça yerime doğruldum ve beklemeye başladım. Mezuniyet başladı, bütün hocalar konuşmalar yaptı ve bize moral için üniversiteyi hatırlattı. Akabinde dans başladı, dans ilk olarak romantik bir müzikle başladı ve kavalyeler eşlerini dansa kaldırması gerekiyordu. Berk’in eşi Cansu’ydu bu durumda ve Cansu, Berk’e doğru eğilip seslendi. “Beni dansa kaldırmayacak mısın?” Berk başını salladı ve ayağa kalktı bu sırada takım elbisesini ve papyonunu düzeltti, Cansu kendisini kaldıracak diye elini uzatırken Berk elini bana doğru uzattı ve gülümsedi. “Bu dansa benimle birlikte kalkar mısınız?” sırıtarak başımı salladım, Cansu bu sırada tamamen mor rengine dönmüştü. Berk’in elini nazikçe kavrayıp doğruldum, kol kola dans pistine geçtik. Berk bir elini belime diğer elini benim elimle birleştirdi, bende bir elimi onun omzuna atmıştım. Dans başladığında ayaklarımızda bize eşlik ediyordu bu sırada konuşuyorduk.
B: “Bugün çok güzelsin Ezgi, bu güzelliğinle beni büyülüyorsun. Gözüm sadece seni görebiliyor, diğerleri parlamıyor.”
E: “Mmmh, kavalyem bugün çok tatlı konuşuyor. Teşekkür ederim.”
B: “Neden bu kadar güzel olmak zorundasın? Seni kıskanmaya başlayacağım artık.”
Berk beni mi kıskanacaktı? O zaman çok uzun yolu vardı bunun için. Dans ederken pist iyice kalabalıklaştı, Berk iyice vücudunu bana doğru yasladı. Berk’in pantolonundaki kabarıklığı hissediyordum bacağımda, Berk’e doğru baktığımda bana doğru göz kırptı bende karşılık olarak gülümsedim.
B: “Sana bakmam bile beni etkiliyor, bana büyü yapıyorsun cadı.”
Yine sırıtarak geçiştirdim, Berk’in eli belimden kalçama doğru iniyordu ve bunu yaparken elini sürtüyordu. Kalçama ulaştıktan sonra yavaş bir şekilde kalçamı sıkıp bırakmaya başladı. Berk’te beni etkiliyordu, herkesin ortasında elleşiyorduk. Elimi Berk’in kabaran pantolonuna doğru götürdüm, şişmiş penisini elimle tuttum ve hafifçe sıktım. “Mfvhm. Benim için kalkması çok hoşuma gidiyor…” Berk hafifçe gözünü kapatıp başını salladı. Bir eli kalçamda beni okşarken bende onun penisini okşuyordum artık fakat müziğin bitmesiyle ellerimizi eski konumuna getirdik. Aramızda konuşarak yerimize döndük ve oturduk.

Makyaj tazelemesi ve saçlarıma bakmak için tuvalete gitmem gerekiyordu, masadan ayrılıp tuvalete doğru ilerledim. Tuvalet koridoru bomboştu, kadınlar tuvaletine geldiğimde girişte bir ahlama sesi duydum. “Aahh! Yavaş ol.” Kapı girişinden sessizce ilerlemeye çalıştım, kabinlere geldiğimde hafifçe kafamı uzattım. Gördüğüm ortam karşısında şaşırdım. Okulumuzun yarı şişman kabadayısı Selim, önünde ise saf gözlüklü kızlardan Ayşe vardı. Selim, Ayşe’nin elbisesinden memelerini çıkartmış ve hamburger yer gibi yiyordu kızı. “Imhv-Selim bırak beni.” Selim ise pek takmadan kızı yemeyi sürdürüyordu. Birazcık daha net görebilmek için kendimi sola doğru attım ama en büyük hatayı yapmıştım. Topuklu ayakkabım yerdeki döşemenin arasına takıldı, dengemi sağlamak için sertçe kabini tutmam gerekti. Selim ve Ayşe bunu tabii ki duydu, Ayşe hızlıca memelerini elbisesinin içine sokuşturup koşarak tuvaletten kaçtı. Selim ise doğrudan bana bakıyordu. “Vay vay vay. Balonun en ateşli kızı bizi izliyormuş.” Korkuyordum çünkü karşımda benden 4 kat büyük birisi vardı. Yanıma yaklaştıkça geri çekildim en sonunda duvara çarptım. Selim üzerime yürüdü, kapıyı sertçe kapadı ve kilitledi. “Bugün ki sikeceğim kızı kaçırdın. Şimdi senden faydalanmam gerekecek yavrum.” Korkuyordum, Selim elini çeneme atıp başımı kaldırdı ve kendisine bakmamı sağladı. Çocuğun tombik yanakları vardı, zaten yarı şişmandı. “Beni bırak, kızlar tuvaletindeyiz birisi gelir ve seni yakalar.” aslında konuşacak gücüm yoktu, Selim devasa bir çocuktu ve bana zarar verebilirdi. Ki Selim konuşmadı bile, kalın parmaklarını elbisemin askılığına götürdü ve askılıkları tutarak kolumdan çıkardı ve sertçe göğüsümdeki kumaşı tutup aşağıya çekiştirdi. Memelerim olduğu gibi dışarıya fırladı. Pembe yuvarlaklı uçlu, orta boyutlu memelerim Selim’in önündeydi. “Hmh. Ayşe’ninkilerden daha büyük. Güzel.” Selim hayvan gibi dudaklarını aralayıp bir mememin ucunu ağzına aldı, ıslak ıslak diliyle mememin ucunu yalarken hırıltılar çıkartıyordu. Seks düşkünü olarak hoşuma gidiyordu tabii ki ama bunu Selim’in yapmasını istemezdim. Selim işin dozunu memelerimle tutmak istemiyordu, yine kalın parmaklarını bu sefer dekoltemin arasından soktu ve giydiğim kırmızı tanganın ucundan amımı okşamaya başladı. Çocuğun her hareketi sertti, hem acı verdiriyor hem de zevk verdiriyordu. “Ih..” Ufak bir inleme çıkartmıştım ağzımdan, Selim ayısı bunu duyunca çok daha hırslı şekilde üzerime saldırdı. Elini kendi sikine attı, sikini pantolonundan çıkartmaya çalışıyordu bu sırada bir kalın parmağını amımdan içeriye sertçe soktu. “Ah!”

Koridorda birkaç ses duymuştum, kadın ayakkabısından çok erkek ayakkabısıydı. Birinin geldiğini anladıktan sonra direnç uygulamalıydım ki rezil olmayayım. Doğrudan Selim’in sırtına vurup “Bırak beni hayvan! Çekil üstümden!” demeye başladım, sesleri duyanlar kapıya gelip açmaya çalıştı ama kilitliydi. Akabinde kapı neyseki arkadan açılabilirmiş, kilit açıldı ve içeriye Berk’le Mehmet girdi. Beni direniyor gördükleri ve istemeden yaptığımı sandıklarında Selim’e doğru Berk hızlıca bir yumruk salladı akabinde Mehmet Selim’e doğru atladı. Bende üstümü toparlayıp tuvaletten çıktım ve bahçeye doğru koştum.

[Hikayede yine ilerlemeyi size bırakıyorum. Vereceğiniz oylamaya göre 2 gidiş yolu ve 2 hikaye bölümü daha gelecek sonrasında mezuniyet bitmiş olacak. Mezuniyet bir final değil, sadece dönüm noktası. Yukarıdaki duyuruyu lütfen okuyun. Teşekkürler!]

[#8] Arkadaş Grubumuzun Şeytanıyım: Mezuniyet Öncesi-1

Kendi kendime artık ben bir orospu muyum diye düşünüyordum? Kafama esenle sevişiyordum artık. İlk olarak Cansu’nun sevgilisi Berk’i, sonra bizim saf Şahin’i ve en son en yakınım Cansu’yu. Hepsiyle de çok güzel eğlenmiştim. Berk kızlığımı aldı, Şahin aygırım oldu ve Cansu basit eğlencem olarak devam etti. İçimin rahatlığı ise onları bir yıl sonra görmeyecek olmamdı. Hepimiz dağılıp üniversitelere gidecektik. Üniversite demişken, sıra mezuniyet balosundaydı. Sizlere anlattığım şeyleri biliyorsunuz, mezuniyet balosunda en güzel ve en dikkat çekici kız ben olmalıydım. Derin yırtmaçlarım, göğüs dekoltem, ışıltılı simlerim… Beni o gün kimse geçemezdi. Çok önceden bir elbise beğenmiş ve siparişini vermiştim, siparişimi almak için çarşıdaki tekstilciler bölümüne gitmem gerekiyordu. Tabii ki gittiğimde orada elbiseyi deneyecektim buna göre terzilik işlemleri için bırakacaktım orada. Direkt hazırlanıp yola çıktım, taksi yolculuğundan sonra tekstilcilerin olduğu bölüme vardım ve doğrudan yaptırdığım mağazaya girdim. Burada bir aile dostumuz vardı çalışan gözlerimle onu aradım fakat mağazada gördüğüm tek kişi sarışın bir çocuktu.
E: “Merhaba, ben Lale hanıma bakmıştım ama…”
K: “Merhaba, hoş geldiniz. Lale hanım bugün seminer dinlemeye gitti. Geleceğinizi biliyor muydu?”
E: “Evet, hatta o beni aradı ya. Gelmez mi? Elbisemi alacaktım.”
K: “Ne zaman gelir hiç bilmiyorum ama üzülmeyin, ben yardımcı olabilirim isterseniz?”
İsmini sonradan öğrendiğim bu yabancı Kerem oldukça yakışıklıydı aslında. Uzun boylu, yapılı, spor yaptığı belli olan, Brad Pitt saçlara sahip bir taştı. Fakat gerçekten burada acil işim vardı ve başkalarıyla seks düşünecek halde değildim. Bu yüzden teklifini onayladım.
E: “Tamam onu beklersem meraktan ölürüm. Elbiseyi deneyebilir miyim?”
K: “Tabii burada bekleyin yukarıdan getireyim.”
Tabii ki dediği yerde durmayıp kabinlere doğru geçtim. Birkaç dakika sonra elbisemi getirdi ve neredeyse elbiseye aşık olacaktım.

Kırmızı bir elbise, her bir katmanında beyaz süslemeler ve aksesuarlar yer alan, göğüs kısmının kapalı ama onun midesine kadar tarafı yarı şeffaf, omuzları açık sadece koldan destekli mükemmel bir elbise. Bacaktaki derin ve uzun yırtmacı söylemiyorum bile, eğer bacağımı öne çıkarırsam neredeyse kilodum bile gözükürdü. Elbiseyi Kerem’den alıp kabine geçtim, üstümdeki her şeyi çıkartıp astım ve çıplak şekilde elbisenin içine girdim. Neyse ki fermuarına uzanabiliyordum, fermuarı yukarı çektim ve aynada kendime baktım. Telefonumu alıp direkt bir fotoğraf çektim. [Elbiseyi ve durduğunu görmek isteyenler özelden isteyebilir fotoğrafı]

Tamamen bir afettim aynanın karşısında, bu elbiseyle o mezuniyette kapalı ağız bırakmazdım hepsinin dili düşerdi. Fakat elbisede sorun vardı, beli tamamen bana olmamıştı ve bol geliyordu. Ya kilo vermiştim ya da yanlış ölçü almışlardı.
E: “Bir sorun var. Bel ölçüsü yanlış, belime bol geldi yanii kötü görünür.”
K: “Pekala, bir bakalım.” Kerem tezgaha doğru gidip bir mezura aldı, geri geldiğinde beni anlık olarak kesti ve yanıma gelip dizlerinin üzerine çöktü. Elindeki mezurayı açtı ve belime doğru götürdü. Bel ölçümü yeniden aldıktan sonra telefonuna not aldı ve başını salladı.
K: “Evet, ilk ölçüden birazcık daha az gelmiş. Fakat farklı senaryolarda da not almam lazım. Sağ bacağını yani yırtmacı öne çıkarır mısın?”
Onun istediği gibi yırtmacı olan bacak tarafımı öne doğru çıkarttım, Keremin gözleri anlık olarak açılıp kapandı. Kilodumu bile çıkartmıştım içine girerken elbisenin, bunu tamamen unutmuştum. Kerem onu görmüş olacaktı ki kendine gelemedi bir süre ardından yutkunup ölçü almaya çalıştı. Fakat belime doğru yaklaşması gerektiği için iyice kasıklarıma yaklaşmıştı hatta bana dokunan dirseği elbisemi iyice açıyordu bu sayede çıplak amım bile karşısındaydı. Bir gözü sürekli amımda bir gözü ise mezuradaydı. İşlemlerini artık yavaşlatmıştı. Bir ara o kadar yaklaştı ki çıplak amıma doğru, nefesini iyice içine çekmişti neredeyse bunu yaparken burnunu bacağıma değdirecekti. O ölçüleri alırken pantolonuna baktım, gerçekten kaldırmıştı sikini. Berk’in pantolon şişkinliğine göre bu fazlaydı. Sürekli not bahanesiyle telefonunu açıyor, not alıyor sonra kapatıyordu. Sağ bacağımı birazcık daha öne çıkardım hatta topuk üstünde yükselterek tamamen amımın gözükmesini sağladım. Kerem diliyle dudaklarını yalayıp ıslattı, tam ölçüyü alır gibi yaparken mezurayı yere düşürdü ve tamda yırtmacın önüne doğru yuvarlanmıştı. Şans değil Kerem’in bir oyunuydu yine. Kerem öne doğru eğildi, iyice başını elbiseme yaklaştırdı ve kaldırdı. Elbisemin ön tarafı onun kafasıyla birlikte yükselmişti, Kerem elbisemin içindeydi bir nevi her şey anlık yaşanırken Kerem başını iyice yükseltti ve en sonunda çıplak amıma doğru yaklaştı. Birkaç saniye sessizlik oldu, saniyelerin sonunda amımın üzerinde ufak bir ıslaklık hissettim. “Ah..” çok sessizce inledim. Kerem sessizliğimi bir cesaret olarak algıladı, önceki ıslaklıktan daha büyük ıslaklığı hissettim amımda. Kerem artık dilinin ucuyla yalamaya başlamıştı, bir elini ayak bileğime koydu ve bileğimden sürtünerek çıplak bacağında elini oynatarak baldırlarıma sonrada göt loblarıma doğru çıktı. O elini sürtmesi bile tüylerimi diken diken yapmıştı, üzerine dilinin ucuyla amımın çevresini yalıyordu. “A-ahh…” Gözlerimi kapattım, dikildiğim yerde başımı geriye attım. Kerem inlemelerimden sonra dilini amımın derinliklerine doğru soktu, amımın içinde diliyle beni uyarıyordu resmen. “Umhv-ahh…” Bir süre daha diliyle beni yaladıktan sonra bacaklarımın arasından çıktı ve yükseldi, bana bakarken bir yandan pantolon kemerini ve düğmesini çözdü akabinde pantolonunu ve boxerını çıkardı. “Seni elbisenin içinde sikeceğim tatlı kız.” Beni kolumdan tutarak çevirdi, sırtıma elini koyarak bastırdı ve belimi eğmemi sağladı. Bir elimi duvara doğru attım ve destek aldım, Kerem yanıma yaklaştı ve elbisemin kalça kısmını iki yana doğru atarak sıyırmış oldu, daha önce çok kişiyi siktiği belliydi. Sikini tutarak amıma doğru hizaladı ve yavaşça içime girdi. “Aahhmv.” İçime giren başka bir sik daha. Diğer olduğumlardan daha uzun ve kalındı bu penis. Şahinden neredeyse 4-5 santim daha uzundu beni siken yarrak. Mağazanın neredeyse ortasında sadece bir perdeyle ayrılmış alanda domaltılmış sikiliyordum. Kerem yavaş başlasada hızlı devam ediyordu, içime hızlıca gidip geliyordu. “Ohfv. Bebeğim çok darsın! Seni siken kimse olmadı mı? Ufhvm!” Kerem hırıltılı değildi aksine işini bilip zevk alıyordu. “Ahhhvm! Uhhv!” Sadece inlemekle yetiniyordum, acayip zevk alıyordum sikicimden. “Bana… Bana ismini söyle ki kimi siktiğimi bileyim tatlı şey! Ishvm.” gözlerimi kapatıp dudaklarımı dişledim. “E-Ezgi! Ahhmm! Ezgi!” mağazanın içinde beni sikmenin sesleri yankılanıyordu. Kırmızı elbisemin içinde gidip geliyordu adeta. Kerem iyice kalçamı çıplak hale getirdi, sertçe avuç içiyle götüme doğru bir şaplak attı. Şaplağın sesi götümü dalgalandırdı. “AHH! IHMM!” Kerem bir yandan beni sikerken bir yandan götüme şaplaklar atıyordu.

Bir süre daha içime git-gel yaptıktan sonra içimden çıktı, yere doğru çöktü ve uzandı. Sikini tutarak dik tutmasını sağladı, ne yapacağımı anladım ve elbisemin yanlarından tutarak onun üstüne geçtim, yavaşça çömeldim ve onun yarrağına doğru oturdum. Otururken sikinin amımdan girmesini sanise sanise hissettim ve am sınırlarına yaklaştığında derin bir ah çektim. Kırmızı elbisem yanlardan dağılmıştı oturunca, yırtmacımdan çıkan bacağım çıplak tamamen görünüyor diğer tarafı ise elbise içindeydi. [Fotoğraftan bakarak hayal edebilirsiniz nasıl bir durumda olduğunu oturunca] Yavaş yavaş üstünde oturup kalkmaya başladım. İkimizin zevk suları birleşiyor ve bacaklarımdan akıyordu. Ata biner gibi hızlandım, kucağında oturup kalkıyordum. Kerem elini üzerime doğru uzattı, göğüs kısmından tutup sertçe aşağıya doğru çekti ve memelerimi dışarıya fırlattı. Sertçe memelerimi sıkıp bırakıyordu, bir elini enseme attı ve beni kendine doğru eğdi. Dudaklarımı dudaklarıyla birleştirdi ve son günmüş gibi beni öpmeye başladı. Bir yandan onun yarrağı içimde gidip geliyor, zevk sıvılarımız birleşiyor bir yandanda dudaklarımız, ağzımızın içindeki birleşiyordu. Sanırım aşık oluyordum bu adama. Kerem bir süre kendi beliyle beni sikmeye devam etti. “Aahvm! Imshvm! G-geliyorum! AHH!” en sonunda boşalıyordum ve bu bugün ikinciydi. Kerem’de eş zamanlı olarak bağırdı. “Bende geliyorum Ezgi! İçini döllerimle dolduracağım.” Kerem boşalmaya yakın bir zamanda beni sağa doğru yatırıp altına aldı, içimden çıkmadan sert sert git-gel yapmaya başladı. “Ihhmv! Ahh! Ah!” Taşşakları bile am dudaklarıma sertçe çarparken Kerem boşalmaya başlıyor, içime doğru oluk oluk akan dölleri yine bütün sıcaklığı ile hissediyorum içinde. Kerem içime boşaldıktan sonra yanıma doğru kendini bıraktı, nefeslenmeye başladı. Ben ise o sırada kıyafeti yavaş yavaş üzerimden çıkartıp yerde bıraktım. Kapının açılma sesiyle ikimizde hızlıca doğrulup arka tarafa geçtik, kıyafetlerimizi alıp giyindik. Kerem’e hızlıca numaramı yazdırdım. Çocuk gerçekten yakışıklıydı. Hiç temizlenmeden öylece sokağa attım kendimi, bacaklarımın arasından döller sızmaya başlamıştı…

[Mezuniyet serisi 2 bölüm daha devam edecektir. Burada kritik bir eşik olacak, karakterimiz Kerem’i sevdi fakat aşık olup peşinden koşmalı mı? Bu sefer aldatılan belki kendisi olur. Ezgi bu acıyı çekebilir. Karar sizin. UPVOTE beklemeye devam.]