Kategori arşivi: Yetişkin Hikayeleri

Köylünün Efendisi 15

  • Aferin cevher var sende, orospuluk cevheri…. Ama işlemek için daha derine inmem gerekecek deyip bana doğru domalmış olan götüne kocaman bir tükürük bıraktım. Göt deliğine gelen bu kocaman parça yavaşça akacak ve amıyla karışacaktı. Daha elimi amcığına sürmemiştim.

Arkasına geçip, yarağımı bir iki sefer amcığına sürdükten sonra yavaşça içine girdim. Dudaklarından bir ohhh çıkıverse de kaç yıllık evliliğinde ilk kez içine giren başka bir yarağın olduğuna neredeyse emin gibiydim. Tekrar yüklendim, tekrar inledi. Tekrar yüklendim yine inledi. Kafasını ellerinin arasından santim kaldırmamış sadece inleyişini duymuştum bu biçimli beyaz kalçalar hafif kıllı götüne doğru seyrekleşen ama uzamış kılları rahatlıkla görüyor ama iğrenmiyordum. Temizd, mis gibi sabun kokuyordu. Derisi parlak sırtında incecik gözüken sarımsı tüyleri ile iştah açıcı bile sayılabilirdi.

Fakat bu kadın buraya incelenmek için gelmemiş kocasına olan hırsından kendini siktirmeye gelmiş, inceleyen irdeleyen biri olmaktan çok belki de son kez sikeceğim bu kadına karşılık vermem gereken tek şey yarağımdı. İki elimle kalçalarını sıkışırtıp tek ama etkili bir vuruş yaptım, sonra bir daha… bir daha… yavaş ama sağlam sikiyordum, o da alışmış bağırışları, sikkkkk işte böyleee sikkkkk, koy amımaaaa koyyyyyy, oyyyyyy diye bağırıyordu.

Lojman tek katlı arada çocuklar lojmanın önüne top oynamaya gelirdi ama bu soğuk havalarda köyün çobanından başka kimsenin dışarda işi olmazdı. Ses gider, duyulur korkusu olmadan sikmeye devam ettim. Arada kalçalarına olanca gücümle indiriyor, intikam almak için altıma yatan bu orospunun istediği şey ona fazlası ile verdiğimi biliyordum. O sırada beklenmedik bir şey oldu, biraz önce fırlattığım telefon çalmaya başladı, arayan suzan ablaydı.
Telefona uzanıp ona verdim ve aç dedim;

Sesini ayarlayıp efendim diyerek açtı. Kalçalarına bastırıp bir kez daha sertçe yüklendim, ahhhh deyip biraz sonra dedi, bir kkez daha yüklendim. Evet — iyiyim dedi. Kalçasına inceden attığım tokat inanılmaz bir ses çıkarttı. Ahhh deyip hepiniz şerefsizsiniz deyip kapattı. Telefonda konuşurken inanılmaz ıslanmıştı. Hoşuna gitti bakıyorum da dediğimde,

  • Merak etmiş ondan aramış
  • Ben yemedim sen de yemedin, derdi başka dedim
  • Derdi neymiş dediğinde
  • Seni sikilirken duymak, seni buraya onun için göndermişti. Sen de buraya onun için geldin, sikildiğini biliyor, senin sikilişini duymak istedi herhalde dedim.
  • Sen de nasıl siktiğini göstermek istedin herhalde, açınca telefonu daha da sertleştin diye karşılık verdi.
  • Evet, duysun istedim, belki senin inleyişine o da gelir deyip tekrar aynı sertlikte soktum yarağımı.
  • Evli barklı kadın niye gelsin saçmalıyorsun dedi.
  • Senin komşu da evli barklı, kocanın altına niye yatmış dediğimde.
  • Daha sert sik beni konuşma deyip durdurdu.

Ülkemizde halılar gerçek yünden yapılmıyor ne yazıkki, ayağa kalktığımızda palyaço burnu gibi kızarmıştı dizlerim. Anadolu’da erkek tarafı kadın tarafının mirasında hak sahibidir. Buna da genelde “ diz hakkı “ denir. ( bilgilendirme bitmiştir 😉)

Ayağa kaldırdığımda koltuğa uzanmıştı bile anında Ayşe, yanındaki dikilip, yat demedim, koltukta domal dediğimde yüzüme kırgın kırgın baktı. Belli ki böyle sikilmek istiyordu ama ses çıkaramıyordu. İyi deyip domaldı. Arkasına geçip yine amına geçirdiğimde şunları söylediğimi dün gibi anımsıyorum.

“ sen buraya sadece sikilmek için geldin, beni beğendiğini söylemedin, yakışıklı adam vereceksem buna vereyim demedin, hatta bu kadar kısa zamanda ancak seninle olabileceği için buraya geldim diye küstahlık yaptın. Yüzüne bakmadan sikeceğim seni deyip içine girip çıkmaya devam ederken sağ baş parmağımı götüne bastırdım.

İpleri elime almış sadece sikmek eylemini gerçekleştirmesinin kendisinin talebi olduğunu, benimse sadece onu sikilecek bir delik olarak algıladığımı ve başta yaptığımız anlaşmayı anımsamış olacak ki yapma diyemedi, günah diyemedi, orası olmaz amımı sik sadece diyemedi. Sadece acı çektiğini ifade eder gibi inledi ki benim sikimde bile değildi.

Üstten tükürük bırakıyor, artık kurumaya başlayan amcığını ıslatıyor, bıraktığım tükürük götüne olduğu için parmağımı da içinden çıkarmıyor ıslak tutuyordum. Götünü sikeceğimi anlamıştı. Belki verdiği pişmanlık belki götünün acısı, ya da biraz önce söylediğim acı sözlerin etkisi bilmiyorum ama yüzünü bana dönüp “yavaş yap” dedi.

  • Merak etme, ilk mi olacak diye sorduğumda
  • Kocam olacaksın, parmak bile girmedi oraya dediğinde parmağımı da daha da ittirmiş, götünün darlığına şahit olmuştum.

Bakireydi, alacaktım, götünün bekaretini kaybetmiş şekilde evine dönecekti Ayşe.

not: bazı yarak kafası arkadaşlarımız, yok köylü şivesi olsun, yok şöyle olsun böyle olsun diyor, ananızın amı diyorum. her köyde yaşayan şiveli kırık türkçe ile konuşmuyor.

Köylünün Efendisi 14

Duşta 1 posta üstüne fatma ile yorucu bir sex, ağzına bir posta derken halim kalmamıştı. Üzerime bir şey giymeden dolapta sakladığım 7/24 enerji 8 saat etkili yazan içeceklerden bir tane içmiş bir tane de üstüne normal enerji içeceğini içmiştim ki tekrar kapı çaldı. Aq mal karısı ne unuttu acaba desem de kapının gözetleme yerinden baktığımda akşam gelecek olan Ayşe’yi gördüm.

Daha 1 saat vardı havanın kararmasını , bir saniye hemen açıyorum deyip hemen salona geçmiş, etrafı kısaca toparladıktan sonra üzerime eşofmanı geçirmiş kapıya koşmuştum. Bu zamansız ziyaret kendimi yakalanmış gibi hissettirmişti. Kapıyı açtığımda utangaç bir eda ile Suzan abla gönderdi deyip yaptıkları kısırdan bir borcama koyup getirmişti. Suzan abla sadece kısır için gelmediğini de söyledi deyip elindeki borcamı alıp mutfağa doğru ilerlemiştim. Kapıyı kapatıp geleceğini biliyordum. Ben mutfağa geçtikten sonra önce kapı sonrasında da kapının kilidinin sesini duydum.

-Beni mi kendi evimde kilitledin, kaçmayayım diye kendini mi dediğimde. Birisi geçti biraz önce, bu yolda karşılaştık selam verdi yürüdü. Senin evden mi çıkıyordu diye sorguladı.

  • Haa evet Fatma Abla, Hasan abinin eşi, lokma dökmüşler onu getirdi, ister misin vereyim mi sana dedim. Ve bunu çok normal bir şeymiş gibi söyleyiverdim.
  • Valla biz de öğleden beri evdeydik ama sana özel lokmaydı herhalde deyip güldü. Koridorun ortasında karşılıklı birbirimize laf sokar olmuştuk,

Bir şeyleri ima mi ediyorsun ki öyle bir şey yok yoksa senin derdinden mi başlayalım diye sordum. Hiç çekinmeyecem ben, net olayım sen de net ol. Suzan abla zaten anlatmış, ardından da eve gittiğimde benimki aradı, bir daha görüşmeyeceğini söyledi. Ben de ikna oldum ama o nasıl komşumu siktiyse ondan beter beni sik ki ben de onu boynuzlamış olarak gideyim. Derdim bu, zırt pırt gelemem, bir sefer sikeceksin tam sik öyle gönder beni dedi.

Konuşma ne kadar azdırıcı olsa da daha beş dakika önce boşalmış sikime çok da etki yapmamıştı. Salona geçip koltuğa oturdum ve salonun ortasında boş boş beni izleyen bu yabancı kadına şu soruyu sordum.

  • Bu kadar çok mu istiyorsun seni sikmemi?
  • seni değil, senin sikmeni de değil, sikilmeyi istiyorum. Yarın evime dönecem, bu kadar kısa zamanda kimseyi de bulamam. Suzan abla güvenilir demese asla gelemezdim. Dedi
  • Benden sana bir zarar gelmez elbette ama sana değişik bir teklifim olacak. Sen net konuştun ben de net konuşacam. Çok hoş bir kadınsın, seninle birlikte olmak isterim. Ama sevişirken yok öyle olmaz, böyle yapmam dersen, seni sikmeyi bırakırım. Üzerimi giyer, suzan Ablayı arar Suzan ben am budalası değilim, sen bana güvendin bu kadın benim istediklerimi yapmıyor, gel şimdi bu yarağımı sen indir derim dedim.
  • beni öldürsen, sikilmeden gitmem burdan deyip hışımla soyunmaya başladı.

Biraz sonra hırsından kendini siktirecek olan kadının soyunuşunu izliyordum. Bacaklarında selülit olmasına rağmen kalçaları gayet diri duruyor, göğüsleri hafif sarkmış ama bembeyaz, kahverengi uçları misket gibi şişmiş, amcığı kavisli bir dalga gibi duruyordu.

Eşofmanımı indirip önce sikimi yalayacaksın sonra ben sana ne yapmak istersem o dedim. Tamam deyip önümde diz çöktü.
Halıda daha Fatmanın izleri duruyorken şimdi Ayşe’nin ağzına vermiştim. Fakat Ayşe Fatmanın getir götürünü bile yapamazdı bu konuda. Yalamayı bilmiyor, sadece büyük öpücükler atıp duruyordu. Hafiften irileşmiş olan sikimi sapından tutup kafasını geri kaldırdım. Yüzüne bakıp sen yalamıyorsun sadece öpüyorsun, kocanın seni neden aldattığı belli daha sakso çekmeyi bilmiyorsun sen deyip aşağılamıştım.

  • Öğret o zaman şerefsiz. Yalıyorum işte dediğinde ağzını geniş tutup boğazına doğru git gel yapması gerektiğini söylemek kolaydı fakat sadece şunu dedim. Ağzını aç ve dilini çıkar…

Uslu bir köpek gibi dilini çıkardı. Sapından tuttuğum sikini ağzına diline vurmaya başladım, dilini içeri kaçırmadan ağzınla öpmeye çalış şimdi diyor ama ne kadar hamle yapmaya çalışsa da tam olarak beceremiyordu. Bu dilini sadece konuşmak için kullanıyorsun sanırım deyip ayağa kalktım, ağzını kapamamasını söyledim ve ufak ufak ağzına doğru sokmaya başladım.

Bak sen şu anda yalamıyorsun sadece ağzını siktiriyorsun, kocanın da başında ufak ufak kaşıntılar başlamıştır şu anda, biraz sonra amcığını yardığımda kocanın da kafası yarılacak, bu yarak kadar boynuzları ona her baktığında sadece sen göreceksin kocanın kafasında dedim.

Ağzını, usul usul bana siktirmeye alışan Ayşe artık alışmış bir yandan taşaklarımla oynuyor bir yandan da artık kapalı olan ağzında gelip gitmekte olan sikimi yalıyordu. Şimdi halının üzerine domal dediğimde ikiletmemiş, götünü havaya dikip ellerini yüzünün altında birleştirmiş sikilmeyi bekliyordu. Aferin böyle bekle sikicini, manzara burdan çok güzel gözüküyor sen de görmek ister misin dediğimde anlamsız anlamsız bana bakarken çantasından telefonunu almış arkasına geçip bir fotoğrafını çekip telefonu geri fırlatmıştım.

Öfkeyle bana bakmasına rağmen, hem kendi telefonu olması hem de asıl istediğini bu anı anımsamak olan bu kadın çaresizce bana bakıp sikmeyecek misin efendim dedi.

Efendim dediği anda bu fanteziden hoşlandığımı anlamış olmalı ki devam etti.

  • Orospunuz domaldı sizin için bekliyor, sikerseniz sevinirim.

Köylünün Efendisi 13

Daha sonra devam eden mesajlarda en az 4 ay gelemeyeceğini, bundan sonra sürekli yurt dışı işlerine gideceğinden daha çok parayı daha kısa zamanda kazanma arzusundan bahsetti. Cinsel bir tarafa çeksem de nazikçe konuyu değiştiriyor akıcı sohbet devam ediyordu ki kapı çaldı. Daha akşam olmamıştı, gelen Ayşe olamazdı. Kapıyı açtığımda karşımda Fatma’yı karşımda gördüm, elinde bir lokma tabağı vardı, hayırdır Hasan Abi’nin lokması mı deyip güldüm. Yok hayır yapıyoruz da ben kendim getireyim dediğinde gözlerinde yaramazlık yapmış bir çocuğun ifadesi vardı etrafı kolaçan edip elindeki tabakla birlikte Fatma’yı içeri aldım.

Sadece Lokma için gelmiş olamazsın deyip dudaklarına yapıştım. Geniş ağızlı, etli dudaklı bu kadınla öpüşmeyi seviyordum. Öpüşürken bir yandan ellerime göğüslerini açmaya çalışıyor bir yandan da eteğinin üzerinden amcığı ile oynuyordum .

Hemen sik deyip duvara doğru domaldı. Odunlukta durduğu gibi bacaklarını ayırıp belini hafifçe uzattı. Saçlarını örttüğü çemberinden tutup hemen değil gel bakalım deyip koridordan içeriye doğru çektim. Salondaki koltuğun üzerine fırlatır gibi attım.

Eteğini belinde toplayan ve kafasının altına yastığını ayarlayan Fatma’ya bakarken eşofmanımı ve boxeri çıkarmış sikimi ıslatış girmek için sabırsızlanıyordum. Üzerine doğru uzandım, göğüslerini öpe öpe boynuna çıkıp dudaklarına geçtim. Eliyle sikimi tutup, kazık gibi olmuş çok özlemişim deyip bir iki amcığına sürdükten sonra gözlerine bakıp sik beni kocam diye inler gibi fısıldadı.

Tek seferde amcığını sikimle buluşturdum…..

Bir önceki sikişimde soğukta, kar yağarken odunluk kenarında ayaküstü yapmıştım. Ne olursa olsun bu iri kalçaları ayakta sikmeyecek, yatıracak ayıracak etli amcığının tadına doya doya varacaktım.
Öyle de yaptık tek seferde yüklendikten sonra hala bu iri kadının darlığı aklımı başımdan alıyordu. Daracıktı, içi fırın gibi derler ya öyle, inleyişlerine aldırmadan önce yavaş ama sert sonra daha hızlı ama yine sert sikmeye devam ettim.
Bu köyden ilk kez bir kadını kendi lojmanımda sikiyordum, köyden de ilk siktiğim kişi yine Fatma’ydı. İlklerin kadını….

Arada üzerinden doğruluyor, tek bacağını attığı koltuğun üst kısmından ben soktukça sallanan göğüslerine bakıyordum. Arada eğilip uçlarını ıslak bir şekilde emiyor, ellerimle uçlarını eziyor. Tam ucuna gelecek şekilde ufak ufak tokatlar atıyordum.

10 dk bu kadar siktikten sonra sikimi çıkardığımda gördüğüm manzara muhteşemdi. Köpükler içinde parlayan sikim, hafif kıllı etli amcığının etrafında yine sikimden oluşan beyazımsı sıvılar karşımda tüm benliğini bana teslim etmiş Yangın Fatma.
Fatmanın ayaklarını koltuktan kenara indirip kendime oturacak bir yer açtım. Elinden tutup ben oturmadan önce ayağa kaldırıp koltuğa oturdum ve kucağıma gelmesini bekledim. Bu insan irisi kadını kucağıma almam, kalçalarını doyasıya tokatlamam, aynı zamanda göğüslerini emmem ısırmam lazımdı. Dediklerimin hepsini yaptım ama kucağımda zıplarken boynundan tutup nasıl güzel sikiyor muyum sorusuna geldiğimde cevap vermemesi canımı sıkmıştı. Sadece amcığının ihtiyacı olan koca bir sikmişim gibi hissettirdi bana. Boynunu daha sert sıktım, cevap ver dediğinde dudaklarının kenarında hınzır bir gülümseme vardı. Rahatsız olmuyor daha fazlasını istiyordu. Daha sert sıktım. Daha sert…

“yeter allahın belası, öldüreceksin” deyip koluma vurdu. Sen böyle sikmesen gündüz vakti altına yatar mıydım gerizekalı deyip kızdı. İşte böyle yola gel orospum, baştan niye söylemiyorsun dediğimde hep merak ederdim boğazının sıkılmasını, zevkliymiş ama bizimki hiç yapmadığı için deneme fırsatım olmamıştı dedi. Her şeyi denetirim sana, bu güzelliğin hakkı bu deyip kalçalarına vurup, kıvır şu amına koyduğum kalçalarını, robot da zıplamayı biliyor dedim. Kalçalarını oynatmaya başlamıştı. Bir müddet daha böyle siktikten sonra artık gitmem lazım merak ederler deyip üzerimden sıçradı ve ortada duran orta sehpayı kenara alıp dizlerinin üzerine çöküp yarağımı ağzına aldı.

Çok iyi sakso çekiyordu Fatma, arada yüzünü okşuyor, uzanıp göğüslerinin üstünü elliyor ya da kafasından bastırıyordum. Boşalacak gibi değildim. Sonra bir şey hayal etmeye başladım. Suzan ve Fatma ikisi oturmuş sikimi yalıyordu. Biri taşaklarımı emiyor, diğeri kafasını somuruyordu. Gözlerimi kapatıp Fatma’nın kafasından tempolu tempolu bastırırken ikisinin amcığını siktiğimi hayal ediyor, karşımda fatma varken hayalimde ikisi ile sikişiyordum. Bu hayal bana keyifli gelmişti, bunları düşünürken sikim iyice hareketlenmiş ve boşalacağımı anladığım halde düşünmeye devam etmiştim. İkisinin ağzına birden boşalıyordum, ağızlarında döllerim öpüştürüyor tekrar sikimi yalatıyordum derken Fatmanın ağzına patladım. Yutmak yerine sadece ağzında tutup koştur adım lavaboya giden bu devasa kalçalı kadının artık benim için tek başına anlamının kalmadığını düşündüm. Suzan’la birlikte tamam ama tek başına Fatma yeter durumuna gelmişti.

Lavabodan sonra hızlıca giyinip çemberini düzeltip çıkan Fatmayı kapıdan yolcu bile etmemiş, kendimi dışarıya üzerimde hiçbir şey olmadığından göstermemiştim.

Çok geçmeden fatma ile Suzan’ı aynı anda sikmenin, yarağımı yalatmanın sadece bir hayalde olabileceğini anlayacaktım.

Köylünün Efendisi 12

  • Manyak bu kadın yemin ediyorum. Dedi suzan
  • Derdi ne diye sorduğumda. Ne olacak kocasını yakalamış komşunu becerirken, herif utanıp özür dileceği yere dövmüş bir de bunu. Kimseye söylemeyeceksin diye. Bu da hırsından çıkıp geldi. Uzaktan akrabam olur. Gidecek kimsesi de yok. Tatil diye yanıma gelmiş 2 gün.
  • Eeee hep sizde mi kalacak diye sorduğumda şöyle dedi
  • Hikaye, kocasının aramasını bekliyor, ne yapacak, annesine babasına dönse ne diyecek, babası da yaptı daha önce bir şey demezler ki. Olan kadına olur her zaman deyince
  • Haklısın ama boşanmak da istemiyor, ne istediğini de bilmiyor deyip güldüm.

Bu sırada köy yoluna gelmiş, lojmanıma doğru yol ayrımına yaklamıştık.

  • Ne istediği belli, kocasını boynuzlamak istiyor. Hırsını anca öyle alırmış herifinden. Deyince sen de bana mı gönderdin deyip güldüm.
  • Senden iyisini mi bulacak, kol gibi aletin var, aldatacaksa seninle aldatsın hoca deyip devam etti. Valla ben söyledim, bizim hoca güvenilir biri, iyi çocuk, yalnız da yaşıyor, ama ben diyemem gel akrabamı sik diye git kendin konuş, yanaş yat altına dedim dedi.

Başıma bela edeceksin abla, böyle hırsla iş yapanlar yarın pişman olur ben uğraşamam deyince. Onun kafasını koparırım, akşamüstü gönderirim sana yemekle, çabuk gönder ama saatlerce sikeyim deme, ahmet’in haberi olmasın, ufacık sikiyle ben de sikecem der deyip güldü ve ayrıldık birbirimizden.

Görece güzel bir kadın değildi ayşe, ama bıngıl bıngıl kalçaları, beyaz teni, hoş bir ağız yapısı vardı.
Sikimi kaldırmak için yeterliydi üstelik. Bunları düşüne düşüne duşa girip bir posta atıp rahatlamak, akşam yapacağım sikişe hazırlanmak için banyoya girdim. Banyodan çıktığımda facebook’ta bir mesaj isteği vardı. Yasemin evine gider gitmez mesaj atmıştı.

“Hiç değişmemişsin, sesin her zamanki gibi çok etkileyiciydi…..”

Teşekkür ederim ama sesimden etkilendiğini bilmiyordum diye karşılık verdim.

  • Yok yok, okulda bile erkeklerin sesi kız gibi çıkarken seninki erkek gibi çıkardı. Senin o yaşta olduğunu düşünmez bizden büyük çok büyük bu derdim deyip gülücük emojisi attı.
  • Ne diyeceğimi bilemedim böyle deyince, ergenlikten falandır herhalde deyip güldüm. İnsan büyüyor gelişiyor.
  • Gördüm, baya büyümüşsün dev gibi adam olmuşsun, üstelik beklediğimden de yakışıklı olmuşsun deyince yaseminin bana yürüdüğünü anlamıştım.
  • Sen de tam kadın olmuşsun, gözler bakışlar fena. O bakışlarla tavladın herhalde enişteyi. Deyip kahkahayı bastım.
  • Sadece bakışlarla değil tatlım deyip bir fotoğraf gönderdi. Başında güneş şapkası, sarı saçları mavi gözü ışıl ışıl, göğüslerinin ortası gözüken arkasında yatak odası yüzü gülümser bir fotoydu.
  • Çok tatlıymışsın, yıl kaç deyip yine gülücükler doldurdum mesajın altına.
  • Evlenmeden önceydi, yanlışlıkla benimkine gönderdim. Ordan başladı, deyip.
  • Hımmm evlilik yıpratmış ki evlenmeden önceki fotonu gönderiyorsun. Bana hep evlen artık diyorlar ama bu kadar yıpratıcı ise gerek yok deyip yine güldüm.
    Piç gibi cevap veriyor, fotoğaf almak için ya da cinsellik konuşmak iiçin ısrarcı olmuyordum. Ama hep bir taraftan gaza getirmek vardı mesajların alt metinlerinde.
  • Pislik yapıyorsun ama yemezler diye mesaj attıktan hemen sonra. Bekle şapka bulmaya çalışıyorum. Aynısı mı değil mi görürsün demişti.
  • Bekliyorum dememe rağmen 15 dk geçmiş hala mesaj atmamıştı.

Beklemekten sıkılmış, kendime sıcak bir kahve yapıp odak noktamı tekrar Ayşe’ye yönlendirmiştim ki yeni bir mesaj daha geldi.

Yasemin aynı fotonun, aynı açısından yeni bir fotoğraf atmıştı. Fakat göğüs aralığı bu fotoda zerrece belli olmuyor, gözlerinde ise her zamankinde daha arzulu baktığı anlaşılıyordu.

  • Gözler daha da fenalaşmış huzur bulacağın yerde ama fotoda önemli bir ayrıntı burada gözükmüyor diye cevap yazdım.
  • Sadece et miyim oğlum ben deyip güldü.
  • Sadece et değilsin elbette ama o eti sakındığına göre evlendikten sonra enişte bey yormuş olabilir o ayrıntıları dedim.
  • Enişten çooookkk uzaklarda yoramaz dediğinde,
  • Gelince acısını çıkartır o zaman deyip güldüm.

( Devam edecek)

Gönül Rıza’sıyla. Sezon 2 Bölüm 4

Ben- Yani şey, ehh yani anne

Annem- Ne geveliyosun Rıza, neden Tuğba?

Ben- Anne bu durumda birisine daha yakalanmadan bence sen git daha sonra konuşalım bu konuyu ne dersin?

Annem- Başımıza büyük iş aldık, ev bu kadar doluyken neden gelirim ki zaten of!

Annem üzerine beyaz pelerinini giyip odadan çıkmıştı. Gören kimdi ve ne yapacaktı bilmiyordum, babama söylerse işler çok kötü noktalara giderdi, bunun olmasını bence kimse istemezdi. Seher ablam görmüş olsa görmemiş gibi yapıp gitmez odaya girer ortalığı yakıp yıkardı, duymayan kalmazdı. Abimin yatağından kalkıp geleceğini sanmıyordum en son ölü gibi yatıyordu, belki de ölmüştür. Tuğba görse ne yapardı bilmiyorum, gecenin bir vakti odama gelmesi için sebebi olan birisi olmalıydı. Babam olması zaten imkansız bir durum diye düşünüyordum. Daha dikkatli olmam gerekiyordu, böyle bir hatayı yapmamalıydım, en azından kalkıp kapıyı kilitlemeliydim.

Gece boyu uyumadım olayları düşündüm her bir kişinin görme ihtimali üzerine senaryolar kurup hepsini kafamda oynattım ve hiç bir son hoş değildi. Sabah kahvaltıya kalktığımda evde müthiş bir sessizlik vardı, kimse kimseyle konuşmuyor annem kimsenin yüzüne bakamıyordu. Ben tek tek aile üyelerini süzüyor açık vermelerini bekliyordum ama kimsede tık yoktu. Herkes sanki dün odaya kimse gelmemiş bizi izlememiş gibi davranıyordu ve bu çok ürkünç bir durumdu.

Babam- Seher ne zamana gidiyorsun kızım.

Seher- 1 ay burdayım daha baba belki 1 hafta da devamsızlık hakkımı kullanırım diye düşünüyorum.

Babam- Kızım kısmetsizlik mi desek, birilerinin pervasızlığı mı desek, ne desek bilmiyorum böyle bir olaya denk geldi senin gelişinde ona üzülüyorum.

Babam birilerinin pervasızlığı mı derken Osman abime bakmıştı, adam resmen Osman abimin kazasına üzülmeyip Seher ablamın böyle bir olaya denk gelmesine üzülüyordu. Osman abim masadan kalkmak için hareketlendi ama zorlanıyordu.

Babam- Otur lan şuraya, nereye gidiyosun acele işin mi var?

Osman- Doydum gidip dinlenmem lazım.

Babam- Adam gibi ye iyice doyur karnını ondan sonra gidersin.

Abimin gözü sulanmıştı, sinirden mi üzüntüden mi bilmiyordum ama durumu kötüydü. Saçı ve sakalları uzamış birbirine karışmış, yüzündeki cam kesiği izleri de taze görünüyordu.

Babam- Kendin bir bok yiyorsun bari şu çocuğu alet etme hayvan.

Annem- Tamam Hikmet üstüne gitme daha fazla.

Babam- Bırak Yaren, bırak. Hiç masrafımız yok gibi birde araba masrafı çıkarıyor şu devirde bana. Derdin ne oğlum senin, amacın ne çocuğum, böyle yaşam olur mu Osman söyle bana ya, ne olacak bu gidiş oğlum nereye varacaksın, 5 senedir evdesin gökten kurtarıcı mı bekliyorsun oğlum, piyango mu vuracak, miras mı kalacak, bir sikimiz yok bizim sana miras bırakacak evladım, kendine gel artık ya.

Babam masadan kalkıp ayakta el kol yaparak konuşuyordu, annem abimin üzerine yürümesin diye araya girmeye çalışıyordu.

Babamın son cümleleriyle abimin gözünde biriken yaş damlamış sakalına karışmıştı. Herkes sessiz masaya bakıyor babamı dinliyordu, babamın abime öğüt sanarak verdiği hakaretler tüm aile fertlerine bıçak gibi saplanıyordu, daha fazla dayanamamıştım abimin kolundan tutup yattığı yere götürmüştüm.

Abim ağlamıyordu yüzü durgundu ama gözünden damlalar akıyordu. Ben halıya bakıyordum ne yapacağımı bilmiyordum, annem odaya girip Rıza diye seslendi arkasından gittim. Yatak odasına girmiştik babam sanırım bankaya gitmişti.

Annem- Evet bir açıklama bekliyorum?

Ben- Hangi konuda?

Annem- Neden Tuğba dedin Rıza ne oluyor anlat.

Ben- Anne birş

Tuğba kapıyı çalmadan odaya girmişti.

Tuğba- Anne sa… noluyor?

Annem- Bir şey yok Rıza’nın cezası bitti de onu söylüyordum telefonunu verecektim.

Tuğba- Tamam ben sonra geliyim o zaman.

Annem- Yok kal Rıza çıkıyor zaten gel kızım.

Tuğba odaya tam zamanında girmişti, ayrıyeten telefonumu da almıştım ve cezamda bitmişti. Telefonu açar açmaz karşımda Tuğba’nın göğsünü görmüştüm, kendi çektiğim fotoğraftı ama telefonun kilidini açtıktan sonra bunun gözükmesi şüpheliydi. Belli ki birisi telefonumun kilidini açıp galeriye girmiş ve bu fotoğrafı bulmuş. Ya gördüğünü bana belli etmek için böyle bırakmış yada… yada gizli gizli bakarken birisi basmış ve yakalanmamak için direkt kapatma tuşuna basıp bırakmıştı. Dün annemle beni birisi izliyor, bugünse birisinin Tuğba’nın göğsünü çektiğimi farkettiğini öğreniyorum. Evde kontrolüm dışında şeyler oluyordu ve hepsi aleyhime… Bir şeyler yapmalıydım önce kapıdan kimin izlediğini sonrada o fotoğrafı kimin gördüğünü bulmalıydım, ama öncesinde Tuğba’nın fotoğrafını görünce muz balonu gibi şişen haşmetli sikimi söndürmeliydim.

Ben duşa giriyorum diye bağırıp banyoya girmiştim, mesajı alan almıştır diye düşünüyordum ama bağırışım idamına karar verilmiş mahkumun hâlâ ben bir şey yapmadım diye çığırışları kadar boştu. Çünkü benim isteğimle bir şey gerçekleşmiyordu onların isteği ile bir şeyler yaşıyorduk, bu da iyiydi elbette ama sinir bozucuydu da. Açlıktan kıvranan aslanın avını beklediği gibi beklemek kötüydü çünkü açlığı arttıkça gücüde azalıyordu.

Küveti doldurup içine uzandım, iyicede köpürtmüştüm, küvette duş almanın en sevdiğim yanı ciğerlerimi geliştirmem oluyordu. Her duşta nefesimi tutma süremi artırmaya çalışır antrenman tarzı bir aktivite yapardım. Tüm vücudumu suyun içine daldırıp nefesimi tutuyordum, 1 2 derken 3. dalışımı yapmıştım. Yaklaşık 50 saniyelik bir süre geçmişti ki küvete biri girmişti, ayağıma bir ayak değmesinin ardından kafamı kaldırıp derin bir nefes çekip gözümün önünü duruladıktan sonra Seher ablamın önce çığlını duymuş ardından kendisini görmüştüm…

Seher- Sen ne yapıyosun burda deli misin neden suyun içindesin oyun mu oynuyosun sen çocuk?

Ablam eliyle köpükleri vücudunun önüne getirmeye çalışıyor suyun iyice derinlerine inmeye, kendisini gizlemeye çalışıyordu. Utanmış, paniklemişti, ne yapacağını bilmiyordu. Ablamın o hareketleri üzerine bende sikimi kapatmaya çalışıyor gibi yapıp önüme köpük getirmeye çalışıyordum. Köpükleri önüme çektirmeye başlamamla ablamın önündeki köpüklerde azalmaya başlamıştı, göğüsleri az az görünüyordu ve sikimi kaldırmaya yetmişti.

Ben- Abla asıl sen napıyosun duşa giriyorum diye haykırdım kapı ağzında duymadın mı?

Seher- Hayır müzik dinliyordum duymadım çık dışarı çabuk!

Ben- Nasıl çıkıyım çıplağım görmüyor musun?

Sikimin kafası suyun üzerine çıkmış görünür hale gelmişti ve ablamda farketmişti.

Seher- 2 gün önce çıplak kapıyı açmaya utanmıyordun da şimdi mi utanıyorsun?

Ben- Abla ikisi aynı şey mi?

Seher- Ne demek ikisi aynı şey mi Rıza şimdide görünüyor zaten her şey meydanda çıksana şurdan.

Ben- Ya emir vermeyi bıraksana! Sahilde tanımadığın birini bikini ile görmekle aynı kişiyi evinde üzerini değiştirirken camdan dikizleyerek bikinisi ile görmek aynı şey mi?

Seher- Hay aklımı kaçırıcam ne saçmalıyor bu of.

Sikimi gizlemeye çalışırken ayağımı uzatmıştım ve ayağım ablamın amına doğru gitmiş amına dokunmuştu, ablama ürperti gelmişti. Yumuşak ve pürüzsüzdü.

Seher- Ya napıyosun çocukk!

Ben- İstemeden oldu şunu gizlemeye çalışıyordum.

Seher- Çık artık git hadi Rıza rahat bırak beni.

Ben- Çıkama…

Kapı açılmıştı ve odaya Tuğba girmişti, çıplaktı. Kapıyı açar açmaz içeriyi görmeden konuşmaya başlamıştı, beni duşta tek sanıyordu.

Tuğba- Annem gitti, Seher müzi… Seher? Ne? İnanamıyorum! Rıza sen? Yoksa? Seher’i de mi?

Aptal yine aptallığını yapmıştı, her şey iyice boka sarmıştı. Birde Seher’i görmesiyle üzerini eliyle kapatmaya çalışmıştı, memeleri taşıyor uçları gözüküyordu. Halinden memnun olan bir tek benim çavuştu, iyice sertleşmiş suyun üzerinden muhteşem manzarayı seyrediyordu. 2 dünya güzeli önümde çıplaktı ve birisi ile aynı küvetteydim.

Seher- Seher’i de mi? Ne demek bu? Noluyor burda Tuğba, Rıza?

Ablam şimdi gerçekten delirmişti, ikimizin de derisini yüzmesi an meselesiydi.

Tuğba- Asıl sen söyle noluyor orda neden ikiniz çıplak aynı küvettesiniz?

Seher- Neyi ima ediyosun sen ya?

Aptal, aptal, aptal. Mantıklı bir açıklama yapıp Seher ablamı sakinleştirmesi gerekirken kızın üzerine yürüyor ters ters laf veriyordu, Seher ablam neye uğradığını şaşırmıştı.

Tuğba- Noluyor dedim? Neden çıplaksınız? Neden aynı kuvettesiniz?

Seher- Sen kimsin bana hesap soruyosun Tuğba? Ne zaman nerde duracağımı sana mı sorucam ben?

Tuğba üzerimize doğru yürümeye devam ediyordu, artık kendisini gizlemeyi bırakmış el kol yaparak konuşmaya başlamıştı.

Tuğba- Senin bu havaların yetti artık Seher! Sıkıldım bunaldım artık, dünyaları sen yaratmadın kızım.

Seher- Ne diyosun ne konuşuyosun sen ya sıska?

Tuğba’nın üslupsuzluğu ve hareketleri Seher ablamı kışkırtmıştı ve ayağa kalkıp küvetten çıkıp o da Tuğba’ya doğru yöneldi. Seher ablamı ilk kez çıplak görüyordum, vücudundan su damlaları akıyordu, beyaz orta büyüklükte pembe uçlu, dik ve dolgun memeleri vardı. Amını tam görememiştim ama kalçası harikaydı beli incecikti. Karşımdaki görüntüyle sikimi sıvazlamamak çok acı vericiydi.

Tuğba- Diyorum ki geleli 1 hafta olmadı bıktım bunaldım artık senden, git de kurtulalım ailecek.

Seher- Meğer senin içinde neler birikmiş ya kus bakalım neler kusacaksın, kıskançlıktan oluyor herhalde bunlar.

Tuğba- Senin neyini kıskanıcam ben Seher haline bir bak da acı kendine!

Seher- Ne varmış halimde ya çok merak ettim!

Olay büyüyordu araya girmem şarttı yoksa bunlar birbirine girecekti, bende küvetten çıktım ve ikisinin arasına geçtim sakin olun diyor omuzlarından ayırmaya çalışıyordum. Ama ikisi de birbirinin üzerine yürümeye devam ediyordu ve özellikle Tuğba uygunsuz laflar veriyordu, sakinleşmiyorlardı. Ayırmaya çalışırken ıslak ve köpüklü olduğum için elim omuzlarından aşağı kayıyor göğüslerinin üzerine değiyordu.

Ben- Lütfen sakin olur musunuz bakın işler kötü yerlere gidecek!

Tuğba- Çekil aradan Rıza, Sindirella bozuntusu git silikon taktır göğsüne!

Seher- Tuğba haddini aşıyosun bak!

Didişmeler artmıştı Tuğba bel altı girmişti, Seher ablam eliyle Tuğba’nın saçına uzanmıştı ve o hareketiyle elim kaymış göğsüne denk gelmişti. 2 3 saniye elim göğsünde kalmıştı avucumu dolduruyordu ve sertti. Tuğba da hamle yapmaya başlamıştı, yüzümü Seher ablamdan tarafa dönmüş iki elimle omuzundan tutuyor ablamı uzaklaştırmaya çalışıyordum ama Tuğba arkadan habire itekliyordu.

Küvetten çıkmış olduğumuz için Seher ablamla ıslak ve sabunluyduk, üzerimizden akan sabun ve suyla yerde ıslanmış kayganlaşmıştı Tuğba’nında iteklemesiyle dengemizi kaybetmiş Seher ablamla yere düşmüştük. Seher ablam altta ben üzerinde yatıyordum, Tuğba da benim üzerimdeydi ve Seher ablamın saçını tutmaya çalışıyordu. Seher ablam Tuğba’nın saçını yakalamış çektiriyor her çektirmeye Tuğba’nın göğsü sırtıma değiyordu ve o çektirmeyle ne kadar dirseklerimle dirensemde altımdaki Seher ablama yakınlaşıyordum.

Sikim Seher ablamın 2 bacağı arasında amına yakın vaziyetteydi, uzak tutmaya çalışıyordum çünkü sikim ve amıda ıslak ve kaygandı, sert bir baskıyla içeri girmem kaçınılmazdı. Hem Tuğba’nın hem Seher ablamın her hamlesine sikim Seher ablamın amına baskı yapıyor girişi zorluyordu. Olacaklar beni korkutuyordu, her ikisinin de gözü kulağı birbirinde yaşanan durumdan haberdarsızdı.

Ben- Abla nolursunuz durun bak kötü olacak diyorum!

Seher& Tuğba- Rıza kapa çeneni!

Tuğba- Bırak saçımı bıraaak.

Seher- Sana söyledim haddini aşma dedim Tuğba!

Seher ablamın son çekişiyle gücümü kaybetmiştim ve kaygan zeminlede dirseğim kaymıştı, kafam iki memesinin ortasına düşmüştü. Sikimin kafası yine o müthiş zevki ve sıcaklığı yaşıyordu, olacaklar olmuştu Seher ablama girmiştim. Seher ablam altımda anlık inlemişti ve saldırmayı bırakmış hareket etmiyordu, Tuğba olaydan habersiz üstten baskı yapmaya devam ediyordu. Her hamlesine sikim derinlere iniyor müthiş bir zevk yaşıyordum, Seher ablamsa inleyerek Tuğba’ya dur diyordu ama sesi az çıkıyordu. Tuğba durmuyor saldırmaya devam ediyordu, ben sikimi ablamın içinden çıkarmaya çalışıyor geriye çekiyordum, tam çıkaracağım zaman Tuğba üstten hamle yapıyor tekrar içeri kayıyordum. Anın verdiği zevkle çıkarma işinden vazgeçmiş ablamı sikmeye başlamıştım.

Tuğba- Ne o kızardın sesin soluğun kesildi? Korktun dimi öyle kalırsın işte yelloz!

Seher- Tuğbahhh Tuğba sen ıhmm tam bir gerizekalısın!

Ablamı sikmeye devam ediyordum ve göğsünü yalıyordum, Seher ablam sanırım zevke kapılmıştı yüzünü göremiyordum ama bana bir hamlesi olmuyordu. Tuğba’nında olaydan haberi var mıydı bilmiyordum yaşadığım müthiş zevkle patlama hissi gelmişti sikimi dışarı çıkarayım derken Tuğba’nın üzerimden kalkarken ki baskısıyla yine içerisinden çıkamamıştım aksine en derinine kadar girmiştim, aldığım zevkle dayanamamış titreyerek Seher ablamın içine boşalmıştım.

Tuğba’nın üzerimden kalkmasıyla bende kalktım, kimsenin gıkı çıkmıyordu. Seher ablam bir süre tavana boş boş bakmıştı, gerçekten melek gibiydi ve çok güzeldi, onu sikmiş olmanın verdiği gururu ve yaşanacak olayların korkusunu, gerilimini aynı anda yaşıyordum. Seher ablam yattığı yerden kalkmıştı, Tuğba ile çıplak yan yana duruyorduk, sikim hâlâ dikti ve üzerinde döllerimle ablamın kanı vardı. Tuğba bir bana bir Seher ablama bakıyor neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Seher ablamsa önce sikime bakıp kendi kanını görmüş sonra bana sert bakış atarak kapıya yönelmişti, amından bacaklarına doğru kan ve döllerim akıyordu. Tuğba sikimdeki kanı da görerek olayı anlamış elini ağzına götürerek şaşkın şaşkın bana bakmaya başlamıştı.

Ben- Çık dışarı duş alacam, gerizekalı!

Upvote atmayı unutmayın, düşüncelerinizi, görüşlerinizi ve isteklerinizi yorumlara yazabilirsiniz.

Kozasından Çıkan Kelebek 3

Ben şaplakladıkça eşim hafif iniltiler çıkarıyordu.Beyaz teni çoktan kızarmıştı.Her ne kadar arada mesafe olsa da net bir şekilde gençlerin bu kızarıklığı gördüğüne emindim.

-Kahramanımsınız

+İşimiz bu

Bir yandan konusup bir yandan parmakucuyla saplak atmaya devam ediyordum.

-Ahhh işiniz bu mu

+Yok bu size özel uyguladigim bi teknik

-Hah iyi iyi başka birine uygularsiniz agziniza sicarim

+Hahaha karicim ya

-Ona göre:)

+Size özel bu emin olabilirsiniz.

-Ben de size özelim:)

+Komple mi

-Hıhım;)

Bikinisini tuttum ve ortadan yukari dogru cektim.

-Napiyorsun askim

+Komple degil miydi:)

-Hahaha komple de iceride yapariz.

+Kimse yok bebegim sen rahat ol.Bir sey yapmayacaktim zaten;)Sadece şey…

Bikinisinin altini ortadan tutup yukari cektim.

+Biraz daha bakayım şu güzelliğe:)

-Hmmm bak bakalım.

Gençlere ziyafet sunuyordum.Tüm olan biteni saniye saniye izliyorlardı.Ve eşim olanlardan habersiz bi şekilde yüzüstü yatıyordu tek gordugu sey yerdeki pembe terlikleriydi:).Gözleri de açık değildi zaten kendini bana coktan birakmisti.Arada gözucuyla karşi dama bakiyordum.biraz daha geriye giderek gorunmemeye calisiyolardi ama izlediklerine kesinlikle emindim.

Eşimi öyle teşhir etmek bana hayatimda yasamadigim seyleri tattirmisti.Kiskanclik ve haz birbirine girmisti.Onu çok seviyordum ama onu hayal etme durumundan da kacamiyordum.

+”Kaldır poponu bakayım” dedim:)

-Ne için tedavinin parçası mi bu da

+Evet evet 🙂

Hmmm dedi ve domaldı.O an keşke şu an kameraya çekseler diye icimden gecirdim.Hicbir sorun olmazdi esim zaten yuzustu yatiyordu.Benim de arkamda kaliyolardi.Sadece bir adamin esinin gotunu tokatlamasini gizlice cekmis olacaklardi.Onu dusunerek şaplatmaya basladim:).Eşim öncekinden daha yüksek sesle inlemeye başladı.Bu ses genclerin kulagina gidiyor olabilirdi.Tabi sürekli bu kadar yüksek sesle inlemiyordu.Olabildigince kendini baskiliyordu ama sertlige dayanamayip icinde tuttugu sesi disari biraktigi oluyordu iste o anlarda kendimden geciyordum.Yaklaşık 1.5 2 dakika şaplakladım.

-Yorulmadın mı içeri geçelim artık dedi.

+Hahaha burası güzel devam edelim dedim.

-İçeri geçelim burada yapamayiz dedi.

+Yapamaz miyiz diyip sansimi denedim

-“Sacmalama askim”dedi.

+Ozaman gec bakayım önden hadi:)

-Hahaha gel pesimden

Pesinden gittim.O anlari da genclere izletmek isterdim ama biraz cekindim belki de.Hem bu kadari neylerine yetmiyor diye dusundum:).Sonra içeri girdim…

Kozasından Çıkan Kelebek 2(flaire aldanmayın)

Suya girdim.Eşimin yanına doğru yüzdüm.Bana yandan yandan bakıp gülüyordu.

+Ne oldu:)hayırdır.

-Bana değil de sana bir şeyler olmuş.

+Anlamadım hayatım

Gözüyle işaret ettiğinde anladım.Tabi o kadar hayal kurduktan sonra normal olarak kalktı:).Havuza doğru gelirken de eşimin dikkatini çekmiş.Olayı anlamaması için birtakım yalanlar söyledim.

+Senin yüzünden 🙂

-Hahaha naptımki ben

Böyle ne olduğunu bilmiyormuş gibi konuşması beni daha da alevlendiriyordu.

+Bir şey yapmana gerek yok.Sen beni her zaman etkiliyorsun bebeğim.

-Hmm öyle miii:))

+Öyle öyle.

-Ben de seninle şey yaparız diye dusunmustum.

+Ne:)

-Bir sey yapmana gerek yok dedin.Söylemicem:)

+Hahaha şaka yaptım.

-Ne yani bir şey yapmama gerek var mı?!?!

+Bebeğim merak ettirdin:)

-Tamam tamam söylüyorum.

+Söyle

-Off ama utanıyorum böyle:)

+Benden mi

-Hayır tabikide

+Biz bizeyiz.Sadece ikimiz varız bebeğim tatilin tadını cikariyoruz beraber.Söyle hadi utanma kocandan.

-Aşkım şimdi ben boğulucam.

+Hahaha eeee

-Ya gülme eşşek anlatmiyorum

+Tamam tamam hadi söyle

-Sen de benim cankurtaranım olacaksın:)

Ben buraya tatile getirerek onu çok mutlu etmiştim.O da beni nasıl mutlu edeceğini çok iyi biliyordu.Normalde benden söylememi beklerdi bu tarz şeyleri ama bu sefer kendisi başlatarak beni daha çok azdirmisti.O yüzden ikimiz de çok keyif alacaktık.Tabiki benim keyfimi 3e 5 e katlayan ekstra seyler de vardi.

+Hmm bu senaryoyu beğendim.

-Ozaman başlayalım mı 🙂

+Başlayalım öyleyse.

Suda biraz yüzdükten sonra kenara yakın bir yerde nefesini tutup basini suya soktu.Ben de ona bakıyordum.Başı suya dalınca kalçası ve kalçasını ortadan ikiye bölen seksi bikinisi su yüzüne çıkmıştı.O görüntü beni çok kudurtmuştu.Ve bu görüntüyü görenin sadece ben olmadığımı da biliyordum:).Hemen atlamak yerine biraz daha götünün öyle durmasını izledim.Sonra kafasini cikardi.Saclari yuzune yapismis sekilde nefes alip verdi .Saclarini duzeltip sordu

-Aşkım neden gelmiyosun boguluyorum burada

+Dalmışım hayatım pardon.

-Aa aaa nasıl cankurtaransın sen bogulsam gormeyeceksin

+Hahaha dal tekrar geliyorum.

-Ne dalması

+Boğul işte ya haahahha

-Hahahaha tamam tamam hadi bekliyorum.

Sonrasında tekrar daldı.Güneşten gelen ışık su yüzüne çıkan kalçasını öyle parlatıyordu ki.Sanki bir beyaz bir kristal gibi ışık saçıyordu.Gençlere bu manzarayı daha çok izletmek istemekle beraber suya atladım.Bir elimle onu kavrayip bir elimle kenara doğru yüzdüm.Onu çıkardım önce sırtüstü yatmasını sağladım ve ardından kendim de çıktım.Arada gözünü açıp gülüyordu.Ilk defa böyle bir sey yapiyorduk.Ama ikimiz de yillarin oyuncusu gibi girdigimiz rolleri iyi oynuyorduk.Tabiki havuzun hangi kenarina cikardigimi tahmin edebilirsiniz.Genclerin eve en yakın kenara:).O andan itibaren dudaklarini emmeye basladim.Sözde suni teneffüs yapiyorum.Ama olaylardan haberi olmayan gençler için karşı evde sevişen genç bir çift vardı.Ve adam kızın dudağını yok ediyordu.Genclerin sesleri az da olsa geliyordu ama anlasilmiyordu.Ben zaten eşimin dudaklarini opmekle mesguldum.

-Öho öho

Eşim öksürüyormuş gibi yapmaya başladı onu şezlonga taşıyıp yüzüstu yatirdim.Sırtını sıvazlıyordum.

-Öhö öhöö tesekkur ederim.

+Hala cigerlerinizde su olabilir öksürün tesekkurun sirasi degil:)

-Hmm öyle mi öhö öhö

Ikimiz de hem rol yapiyorduk hem de birbirimize laf atiyorduk.

+Öyle öyle

Sırtını sıvazlamayı bırakıp götüne şaplak attım.

-Öhö öhö o ne için.

+Cigerinizde su kalmasin diye 🙂

-Öhhhö öho işe yarıyo sanırım.

Beni daha da kudurtmuştu.Bu dediği son cümleyle…

*Şapp

+İşe yarar tabiki eğitimini aldık bu işin:)

-Hahahahöhö

Gülerken de öksürüyordu ben de bir yandan kalçasını şaplaklayıp bir yandan belini sıvazlamaya devam ettim…

Yolculuk

mavi trene yataklı vagondan bir bilet alıyorum sana. küçük bir çanta hazırlıyorsun kendine. üstüne efil efil ince elbiseni giyiyorsun. altında kalçalarının bütün güzelliğini eteğinin altından bile gösteren siyah tangan. her an dışarı çıkıp salınmak isteyen göğüslerini küçük saten bir sütyen sarıyor. göğüs uçların çıktı çıkacak saten sütyeninden. seninle daha önce hiç karşılaşmadığımız için heyecanlısın. Sana” bir şekilde seni trende bulurum” diyorum. yataklı vagona giriyorsun, tren hareket ediyor ama ben ortalıklarda yokum. canın sıkılıyor biraz. daha sonraki duraklardan binebileceğimi düşünüyorsun. ayağa kalkıyorsun ellerini pencereye dayayıp dışarıyı seyrediyorsun. trenin yol alışına, sallana sallana gidişine bütün vücudun uyum sağlıyor. bacakların, kalçaların, göğüslerin trenle birlikte aynı ritmi tutturuyor. Ya gelmediyse diye düşünüp iyice canın sıkılıyor. oysa kokumu, tenimi, sıcaklığımı ne kadar hissetmek istiyordun bu gece. belki gelip bulamaz, belki kapıyı duymam diye kapıyı kontrol ediyorsun, yarı açık bırakıyorsun kapıyı…tekrar ellerini cama dayayıp dışarıyı seyrediyorsun. hava kararmış artık iyiden iyiye. yalnızca önünden hızla geçip giden elektrik direklerini seçebiliyorsun belli belirsiz… birden odaya ılık bir rüzgar, ılık bir nefes dolduğunu hissediyorsun. camdaki yansımada arkanda hemen arkanda belli belirsiz bir karaltı olduğunu görüyorsun. heyecandan kalbin yerinden çıkacak gibi. donup kalıyorsun öylece. arkana dönmek istiyorsun ama kitleniyorsun sanki. tam arkanda hemen arkanda ensende, boynunda ılık bir nefes hissediyorsun. sanki yumuşacık kadife gibi bir el saçlarında, boynunda, omuzlarında geziniyor şimdi. için titriyor, için çekiliyor, dizlerinin bağı çözülüyor. o yumuşak dokunuşlar yavaş yavaş sırtına, beline kayıyor. sanki tül bir perde, sanki ılık bir rüzgar okşuyor seni….kulağına fısıldanan tatlı sözler gibi. bedeninde ki elleri kalçalarında hissettiğinde bütün vücuduna dalga dalga bir ateş yayılıyor. hiç böyle ıslandığını hatırlamıyorsun. amın bir köz parçası gibi, dokunduğu her şeyi yakacak sanki. şimdi bacaklarında dolanıyor o ılık nefes, o saten tül perde. ayak bileklerinden kasıklarına…aşağıdan yukarılara haz dalgaları yayılıyor bedeninde. amından süzülen şerbeti baldırlarının arasında hissediyorsun. şimdiden küçük kasılmalar yaşamaya başladın bile. küçücük hıçkırır gibi çığlıklar atıyorsun…üzerinde ki eller ayak bileklerinden kasıklarına güzel bacaklarını okşamaya devam ediyor. kimi zaman küçücük ılık öpücükler hissediyorsun teninde. sonra sanki odaya ılık bir rüzgar doluyor ve eteğini kaldırıyor beline kadar. yumuşacık kadife kalçalarını okşuyor. bir tül perdesi amının dudaklarında, klitorisinde dolanıyor…delirmek üzeresin sanki…amının şerbeti ayak bileklerine süzülüyor. sonra tanganın hafifçe yana sıyrıldığını hissediyorsun. kalbin yerinden çıkacak, dizlerinin bağı iyice çözülüyor. ayakta durmakta zorluk çekiyorsun, bütün gücünü ellerine veriyorsun. içine sıcacık bir şey kayıyor, hiç böyle bir şey hissetmemiştin çoookk sert ama yumuşacık kayıyor içinde yumuşacık hissediyorsun. çookk sıcak ama o alev içinde usulca kayarken sanki serinliyorsun. bir çığlık, bir inilti dökülüyor dudaklarından. o kadar yavaşşş o kadar yumuşak girip çıkıyor ki içindeki sik sana, bütün vücudun karıncalanıyor. sanki içinde kayarak ilerleyen sikin en derinine ulaşması yüzyıl sürüyor. içinden usulca çıkışında binlerce metre bir uçurumdan düşer gibi hissediyorsun. zangır zangır titremeye başlıyorsun, arda arda kasılmaya. kendini tutamıyorsun hıçkıra hıçkıra ağlıyorsun…artık zemberekten boşalmış bir saat gibisin. işte tam o an içinde sıcacıkk dalga dalga bir akıntı hissediyorsun, içindeki döl, içindeki öz bütün benliğine yayılıyor. artık ne bir ses, ne bir koku hissetmiyorsun bembeyaz bir ışığın içindesin, fışkırarak boşalıyorsun sende, zaman durdu….kendine gelmeye başladığında kapının usulca kapandığını görüyorsun…kendine gelir gelmez vagondan çıkıp arkamdan koşuyorsun. burada kalmasını istemiyorsun. Yakalıyorsun beni . kendine çekip sımsıkı sarılıyorsun bana. sarmaş dolaş tekrar giriyoruz vagonumuza. yatağa oturuyoruz. başını kucağıma yatırıp saçlarını okşuyorum. ellerim saçlarında dolaştıkça duyduğum saçlarının kokusu başımı döndürüyor. vahşi, aç bir kaplan gibisin. arada doğrulup kanatırcasına yapışıyorsun dudaklarıma. ayağa kaldırıyorum seni uzun uzun öpüyorum. sonra elinden tutup seni trenin yemekli vagonuna götürüyorum. oturuyoruz bir şişe şarap söylüyoruz. karşımda oturuyorsun ama aklın yataklı vagonda. şaraplarımızı yudumlarken ayakkabını çıkarıp, masanın altından ayaklarınla sikimi okşuyorsun. sikimin sertleştiğini ayaklarınla hissediyorsun bu seni iyice azdırıyor. başımı döndüren bacaklarını okşuyorum. kulağıma eğilip, şişemizi alıp odada devam edelim, sikini ağzıma almak istiyorum, sikini dudaklarımla dilimle hissetmek istiyorum diyorsun. koşar gibi gidiyoruz yataklı vagona. kapıyı kapatır kapatmaz sanki birbirimize çookkk susamış gibi öpüşüyoruz. sert hareketlerle omuzlarından tutup seni, önümde diz çöktürüyorum. bir elimi saçlarına dolayıp çekiyorum, diğeriyle kemerimi çözüp pantolonumu çıkarıyorm. sikim dışarı çıktığında onu emmek, yalamak için başını ona doğru götürüyorsun. sertçe asılıyorm saçlarına, canın yanıyor. Yalnızca, usulca alt dudağın değebiliyor sikime. dudaklarını yalıyorsun. sikimin ağzında olmasını çookkk istiyorsun şimdi. onu ağzına alabilmek için bir hamle daha yapıyorsun. tekrar çekiyorum saçlarını geriye doğru. saçlarını çekince göz göze geliyoruz. sen gözlerimdeki vahşi hayvanı görüyorsun, ben senin yüzünde savunmasız bir ceylan. sert bir tokat patlıyor yanağında. saçını biraz daha çekiyorum ve bir tokat daha. gözünden iki damla yaş damlıyor. bana saldırmak hıncını almak istiyorsun. ama eziliyorsun gücümle, teslim oluyorsun. çok garip bir duygu yaşadığın. kızgınlık, nefret, haz, şehvet, minnettarlık, zevkk. için karma karışık, bu karışıklık seni iyice azdırıyor. amın sulanıyor iyice. sikimi ağzına almak için deliriyor kıvranıyorsun. korka korka tekrar yaklaşıyorsun. bu sefer yalnızca başını dudaklarının arasına almana izin veriyorum. kendinden geçiyorsun. sikimin tadını iyice almak için başını emiyor, yalıyor, öpüyorsun. sertçe asılıyorum saçını ve bir tokat daha iniyor yanağına. bir elimle göğüs ucunu koparır gibi çekiyorum, sıkıyorum…ve başını özgür bırakıyorum, şimdi iki elimle sıkıyorum göğüslerini. şimdi kana kana emiyor, yalıyor, hepsini ağzına alıp çıkarıyorsun sikimi. sanki hiç doymayacak gibisin. göğüslerin sızlıyor. saçlarından çekip seni ayağa kaldırıyorum, içer gibi öpüyorum dudaklarını…sonra ellerini yatağa yaslayıp kıpkırmızı olana dek kalçalarına iniyor şaplaklarım. senin çığlıkların, şaplak sesleri tren sesinin içnde kayboluyor. tekrar doğrultuyorum seni, kapıya yaslıyorum. bacaklarını açıp sen ayaktayken sanki yiyip bitirmek ister gibi amını öpüyor, emiyor, yalıyorum…ayağa kalkıp, seni kapıya dayayıp kollarıma alıyorum. sikim bir hançer gibi dalıyor içine. sanki keskin bir bıçak yarıyor amını. için yanıyor. sana her yüklenişimde içinden bir şeyler kopup bana doğru akıyor, sertçe hoyratça giriyorum içine. kasıklarım kalçalarına vurdukça çıkan şap şapp şaaaapp sesleri seni deliye çeviriyor. sikim içine tamamen her girdiğinde bir tornovida gibi dönüp içini kanırtıyor.daha fazla dayanamıyorsun, dizlerinin bağı çözülüyor. çığlıklar atarak titreyerek, kasılarak boşalıyorsun. yığılıyorsun yatağın kenarına, ayaklarımın dibine. sikimi ağzına veriyorum. emiyor, emiyor, emiyorsunnn, şiddetle fışkırıyorum ağzına. döllerim dudaklarından, boynuna, göğüslerine süzülüyor ılık ılık…hırıldayarak yanına yığılıyorum bende. sıkı sıkı sarılıyorum sana. kulağına fısıldıyorum, aşkıımmm, balım, şeftali çiçeğim, prensesimm……

Sorumluluk Sınavı – 4

Çavuş dimdik olmuş , ellerim ise titriyordu. Titrek ellerimden birini Aysel’in bacağına , diğerini ise Ece’nin göğsüne uzatmıştım. Avuçluyordum ve yoğuruyordum onları , pizza hamuru hazırlar gibi. Çavuşum beynimin kontrolünü ele aldıktan sonra coşkuyla Aysel’in üstüne attım kendimi , pembe külodunu kopararak attım üzerinden. Ben sikimi sokmaya çalışacaktım ama yan taraftan Ece “Ağır ol bakalım , yok hemen öyle sikmek” dedi ve kafamdan tutup Aysel’in amına bastırdı. Hunharca dilliyor ve dondurma yalar gibi yalıyordum. Aysel’in iniltileri yankılanıyordu evin içinde. Ece’de arka tarafıma sarkmış taşşaklarımı ve cinsel yarrağımı yalamakla meşguldü. Hani köpekler nasıl suyu dilini çıkararak içer bende o köpeğin su içmesi gibi hunharca yalıyordum Aysel Hocanın amcığını.

Kafamdan tutup bastırıyor “Mükemmelsin aşkım , mükemmelsin” diye deli gibi bağırıyordu. Ece’nin ise sadece yarrağımın ucunu ve taşşaklarımı yaladığını hissediyordum. Kafamı amcıktan kaldırıp Ece’ye doğru “Böyle iştahlı yalarsan çok çabuk boşalırım Hocam he” dedim. “Ay biz onu unuttuk ya , hemen geliyorum aşkım” diyip kapıdan çıktı mutfağa mı salona mı başka bir yere mi anlamadım koşmaya başladı. Bende kafamı Aysel’in memelerine diktim , sikim vücuduma öyle bir hükmediyordu ki başka bir şey düşünmek hiç cazip gelmiyordu. Memelerini lökür lökür emerken o da şefkatli şekilde saçlarımda ellerini gezdiriyor , tatlı tatlı sesler çıkarıyordu.

Elinde bir bardak su , bir de hapla beraber kapıdan girmişti Ece Hoca. “Çabuk iç te şunu , kısa sürede bitmesin işin nolur nolmaz” dedi. Verdiği hapı yuttuktan sonra biraz geriye yaslandım. “E hemen etkisini gösterir mi ki bu” dedim. “Bilmiyorum orasını , heralde gösterir” dedi.

Daha fazla uzatmak istemedim çünkü daha fazla bu am yalama merasimini uzatırsam yarrağım isyan bayrağı çekecek , elimden bir kaza çıkacaktı. “Allahu ekber” nidalarıyla İstanbulun surlarından girermiş gibi yarrağımla intikal ettim Aysel’in amının içine. “Sik aşkım sik , parçalaaa” diye inledi. Ece’de biraz dışta kaldı , onada “Gel sende taşşaklarımı yala” dedim. Aysel’in amından pompalarken Ece’de taşşaklarımı dilliyor bacaklarımı ovuyordu.

Fakat onların aklına daha ilginç bir fikir geldi. Ece Aysel’in yüzüne oturdu ve Aysel Ece’nin amını götünü yalamaya başladı.

Zevk içinde çığlıklar atıyorlardı , sonrasında Ece ile yer değiştirdiler. Bu sefer Ece Aysel’in amını yalarken ben Ece’yi sikiyordum. Ece’ye soktuğumda ikisi birden sallanıyordu. Bazen dengelerini bozmak için daha sert giriyordum ama bunu yaparken kendi belimde ağrıyordu. Kontrolü yavaş yavaş kaybetmeye başladım , sadece boşalmak anlamında değil. Artık çok yorulmaya da başlamıştım , Yerdeki halıya doğru hayvanlar gibi akıttıktan sonra kendimi yatakta Ece’nin üzerine saldım. Kendimi salarken kafam ve burnum Aysel’in sırtıyla kalçasına sürünerek düşüyordu yatağa. “Ne oldu hemen yoruldun mu? Durmak yok bu akşam bizim akşamımız olacak” dedi Ece Hoca.

Onlar birbirleriyle öpüşüp yalaşıyordu , bende biraz sıvı takviyesi için mutfağa gidip bol bol su içtim. Odaya geri döndüğümde bunlar apayrı pozisyonlarda tarif edemeyeceğim kadar garip şeyler yapıyorlardı. Atladım üzerlerine , “Yavaş ol ayı” diye bağırdı Aysel , Ece’de hafif bir inilti çıkardı. “Sus ulan gevşek , götümüzü sikiyon matematik sınavında bırakta biraz ben sikeyim seni” dedim ve kafasından tutup yarrağıma doğru eğdim. Yalan yok şimdi kadın falan ama kuvvetliydi hoca biraz , koluma vurdu ve “Burada sen bana değil , ben sana hükmederim” diyip beni yatağa doğru itledi. Ece’de heyecanlı heyecanlı komidinin içinden (nasıl yazılıyo komodin mi komidin mi aydınlatırsınız beni) plastik kelepçe çıkardı , ellerimi kelepçeyle sıktılar. Onlara direnebilirdim ama direnmek hiç içimden gelmiyordu , sadece Aysel biraz fazla agresifleşti işkence falan yapmasından tırstım. “Neler planlıyorsunuz” deyince tatlı sesiyle “Sen sus bakiyim” diyerekten yüzüme oturup sesimi kesti Ece Hoca. Amını şapır şupur yalarken yeniden dimdik olan sikime de Aysel Hoca oturmuştu. Amcığın suratıma kurduğu baskı ilk sevişmemizde olduğu gibi biraz çevreyi analiz etmemi zorlaştırıyordu ancak duyduğum seslerin arasından bunların öpüşme seslerini çok net ayırt edebiliyordum. Sanırım verdikleri hap etkisini gösteremeye başlıyordu çünkü aralıksız 45-50 dakika daha seks yapmıştık. Sonlara doğru ikiside bitkin düştü , Aysel’de “Hadi indir artık yarrağını piç” diyerek elimdeki plastik kelepçeyi çıkardı. Kafasından tutup yatağın bazasına dayayarak kendimi zorlaya zorlaya sikiyordum onu. “Sik beni sik , kocacığım” diyordu , Ece’de sırtıma atlamış ensemi ve kulaklarımı yalıyordu. İkisini de hunharca boşaltmış ve yeterince tatmin etmiştim bu akşam.

Aysel’in içine attırdıktan sonra kendimi yatağa doğru bıraktım. Tuvaletim gelmişti çok fena , tuvaletimi yaparken taşşaklarımın ağrısını daha çok hissediyordum. Yarrağımda bu kadar sürtünmeden dolayı tahriş olmuştu. Beraber duş aldıktan sonra uyku bastırdı ve beraber sarılarak uyuduk.

Yatak öyle bir çekim uyguluyordu ki anlatamam , hava kararmıştı ve telefonumun zil sesi kulaklarımı tırmalıyordu. Sıcaktan su gibi ter vardı üstümüzde ama yinede çok konforlu geliyordu yatakta kalmak. Hafiften kafamı kaldırdıktan sonra öndeki tv ünitesindeki masada duran telefondan “Babam” yazısını ayırt etmiştim. Örümcek hislerim devreye girmiş gibi tüylerim diken diken oldu. Saat kaçtı , bu saatte otobüs kalmış mıydı , ne yalan uyduracaktım. 18 yaşıma gelmiştim ama hala aileme yalan uydurmak zorundaydım çünkü farklı bir eve çıkacak ekonomik özgürlüğüm daha yoktu , hala liseliydim neticede.

Kalkıp yavaş yavaş yürüyerek telefon kapanmadan son anda yetiştim ve duyduğum ilk ses :

-Niye açmıyon lan telefonu , kaç oldu arıyoruz

+Arkadaştaydık baba yav , ders çalışırken uyuya kalmışız

-Ulan it yalan söyleme bari

+Tamam baba ya oyun oynadık

-Siktirme şimdi oyununu gel eve saat kaç oldu

Saat 1 olmuştu harbi , eve nasıl gidecektim bu saatte otobüs yoktu. Mecburen Aysel Hocamı dürttüm. Annesini uyandırmaya çalışan küçük çocuklar gibi “Hocaaam , hocaaam” diye itekliyordum sessizce. “Hıı efendim aşkım” dedi uykulu bir şekilde sesi tam çıkmayarak. “Ya saat geç oldu da beni eve çağırıyolar , otobüste kalmadı beni bir eve kadar atıversene”.

“Tamam , elimden tutsana kalkayım” dedi.

Donumu ve kıyafetlerimi giydim , Aysel Hoca’da üstüne yerdeki kıyafetleri giyince arabanın anahtarını alıp dışarı çıktık. Sıkı boxerım , tahriş olmuş yarrağımı biraz acıtıyordu. Krem falan sürsem geçer miydi ki? Hocamı sikmeye ara mı verecektim yarın , düşüncelerin içinden sıyrılıp hocayla beraber dışarı çıktım. Gecenin serin rüzgarı beni biraz ayıltmaya yetmişti. Aysel uykulu bir şekilde arabayı kullanıyordu ve evin biraz gerisinde beni bıraktı ; arabadan inmeden kolumdan tuttu , dudağımdan tutkulu bir şekilde öperek “Hafta sonları uğra yanıma , adresi öğrendin zaten” dedi ve gülümseyerek arabanın kapısını kapattım.

Eve vardığımda babam bana bir fırça çekip , uzun uzun öğütler verdi ve nihayetinde yatağıma saldı. İnanılmaz bir uykum vardı ve okulda artık 2 tane seksi karım olmasına rağmen sabah söverek uyanacaktım. Buna rağmen belkide hayatımda bugüne kadarki en huzurlu uykuya dalıyordum…

NOT : Okuyucu olan sizlersiniz , hikayeyle ilgili bir talebiniz olursa yorumlardan veya dmden iletebilirsiniz. Kesin yazacağım diyemem ama kafamdaki hikayenin içinde sırıtmazsa mutlaka eklerim. Sizleri seviyorum , dikkat edin kendinize.

Üni’de birtakım olaylar 12. bölüm Final (2. dönem)

-Delirdin mi sen. Bu seferki olmaz.

“Neden?” dedim. “Ne farkı var ki? Herhangi bir üçüncü kişi gibi düşün. Serdar iyi çocuktur ondan sır çıkmaz.”

“Ya duyulursa Deniz?” dedi endişeyle. “Zülal’in üstüne yemin ederim duyulmayacak!” dedim.” Biraz durdum. “Bu üçlü ilişkiyi yaşamazsak, bu kaçamaklarımızın hiçbir anlamı olmaz. Sen de ben de zevk almak istiyoruz. İkinci bir yarak daha heyecan katar. Sen de benim istediğim gibi heyecan aramasan beni davet etmezdin.” dedim.

“Peki tamam. Sana güveniyorum Deniz. Sevdiğin kız üzerine yemin ettin bak.. Bütün havam söndü. Şimdi gel, baştan başla bakalım öküz” dedi ergen gibi gülerek.

Ben ön sevişmeye devam ederken kapı çalmıştı. Bornozu üstüme alarak kapıya gidip Serdar’ı karşıladım. Yüzüme endişe ve heyecanla bakıyordu. Antrede kısık sesle “Nasıl olacak bu iş olum, heyecandan öleceğim şuan.” dedi.

-Merak etme kanka birkaç dakika sonra alışacaksın. Ece’yle 6 aydır takılmıyor musun. Artık birşeyler öğrenmişsindir.

-Öyle de kanka bu bambaşka birşey.. üstelik beni de çıplak göreceksin. Nasıl olacak.. of keşke gelmeseydim, şu sikimin peşine neden düştüm ki.

-Dur sakin ol. Sen de beni göreceksin, olum bunda birşey yok. Sen asıl olaya odaklan.. bu arada birbirimize dokunmak yok, söylemem şart değil. Oldukça netim bu konuda homo değilim. Aklında bulunsun diye söylüyorum.

-Tamam ya biliyorum. Ben de aynı şekildeyim.

-Tamam kanka ben içeri geçiyorum, sende gel kendini hazır hissedince.. ama çok sürmesin.

Ben tekrar Özlem’in yanına dönerek muameleye devam ettim. Onu tüm becerilerimi kullanarak iyice azdırıyordum.

Yatakta Özlem uzanmışken onun kukusuyla ilgileniyordum. Başımı kaldırdığımda Özlem kafasını yan tarafına dönmüş, Serdar’ın sikine sakso çekerken gördüm. Bir anda kankamı çıplak ve Özlem’in cesur hareketini gördüğümde ani bir irkilmiştim. Fakat benim çabalarım sonucu olan, içinde bulunduğum durumda oldukça keyfim yerine gelmişti. Şimdi birçok fantezimi gerçekleştirme vaktiydi.

Bir süre ben Özlem’i, Özlem Serdar’ı kıvama getirdikten sonra, ben Özlem’in başının tarafına geçerek sırtına yastık koyup başını yükselttim. Ben Özlem’in ağzına vereceğim, Serdar da bacaklarının önüne geçerek sikişe başlayacaktı. Çocuk heyecandan titriyordu. Onu sakinleştirmek için, “Özlem serdar nasıl seni iyi sikebilecek mi sence?” dedim göz kırparak. “Serdar’ı aramızda bu kadar istediğine göre ondan hiç şüphem yok. Yarrağı hiç fena değil, şimdiden taş gibi oldu baksana.” dedi.

Ben altta yatağa uzanarak Özlem’i bana arkası dönük kucağıma aldım. “Anal durumun nasıl?” diye sordum. “Temiz sorun yok” dedi. Özlem akıllı kadındı, benim anal girmeden onu bırakmayacağımı bildiği için temizlenmişti.

Sikimi tutup götüne dayadım, o da eliyle tutarak içine almaya başladı. Yavaş yavaş götüne giriyordum bu sırada Serdar aletiyle Özlemin amını fırçalıyordu. “Ben de giriyorum!” dedi titrek ses tonuyla. Özlem başınıyla onayladı.

Serdar yavaş yavaş Özlem’in amına giriyordu, ben de bu sırada kalçasından tutmuş oynatarak ağır hareketlerle götünden sikiyordum. Özlem inlemeleri artarak hızlı nefes alıp veriyor. “Yavaş çocuklar aaghh çok iyi.. mükemmelsiniz erkeklerim sikmeye devam edin” diyerek bize gaz veriyordu. Serdar önden vuruyor, ben arkadan vuruyordum. Özlem yukarıda yorulmuş olacak ki üstüme ağırlığını daha çok vermeye başladı. Pozisyon değiştirelim diyerek içinden çıkartarak altından çekildim.

Ben penisimi temizleyip geliyorum diyerek banyoya gittim.

Döndüğümde Özlem domalmış Serdar arkadan sikiyordu. Şaşkın şekilde, “o siz de amma hızlısınız” diyerek Özlem’in önüne geçtim. Arkadan amından sikilirken, önde sikimi ağzına vermiştim. İleri geri sarsılırken, ritmik şekilde bana sakso çeken Özlemin belinin üstünde, Serdarla karşı karşıya gelmiştik. Özlem’e pompalarken ellerini kalçasına koymuştu, beni görünce utarak gülümsedi. Bir süre bu şekilde seks yaptık ben sıkılmıştım yine.

“Özlem vajinan ikimizi alır mı acaba?” dedim. Şaşırarak bana baktı.”Bilmem daha önce denemedim ters birşey olmasın” dedi. “Elini soktuğun oldu mu hiç, doğru söyle” dedim. Utanarak evet dedi. “Tamam güzel, alır o zaman” dedim. Serdar çekingen hareketlerle kenara geçti “Nasıl yapıcaz kanka?” dedi. “Siz bana uyun yeter” dedim.

“Bu kez sen alta geç” dedim, o yatağa sırt üstü uzanırken, Özlem’i onun kucağına yönelttim. Ben de Özlemin arkasından yaklaştım. Serdar sikini tutarak Özlem’in amına dayadı. Özlem yavaşça inip kalmaya başladı. Bu sırada sırtına dayanarak kollarımı ona dolamış, Özlem’in göğüslerini avuçluyordum. Zevkten inliyorlardı. Özlem’i Serdar’ın üstüne öne doğru eğerek arkasına dayandım. Serdar kalçasını yavaş hareket ettirerek sikmeye devam ediyordu. Onu Özlem’in amının içindeyken ben de sikimi tutarak onun üstünden sokmaya başladım. En sonunda yarağım büyük ölçüde girmişti Serdar’la siklerimiz Özlem’in amının içindeydi. Yavaş yavaş ileri geri harekete başladık.

Özlem’in yüksek şiddette inlemeleri odada yankılanmaya başlamıştı. Amından vıcık vıcık ses geliyordu. Serdar’ın penisi benimkinin altında birlikte deliğe girerken benimkine teması içimi gıdıklamıştı. İkimiz de bazen senkronize, bazen farklı ritimde bir süre Özlem’i sikişe devam ettik. Serdar ben geliyorum diye bağırdığı an, elimle tuttuğum gibi onunkini çıkardım. Dışarı oluk oluk boşalıyordu. O sırada ben pompalamaya devam ediyordum.

Özlem’i dizi üstü kaldırarak “Serdar çık altından!” dedim. Şaşırdı. O çekilirken “şimdi başının Özlem’in kasığının altına getirerek uzan yatağa, ayaklarını uzat Özlem senin ufaklıkla ilgilenir” dedim. Ben de Özlem’in içinden çıktığım gibi Serdar’ın 69 pozisyonunda özleme muameleye başlamasını izledim. Onlar birbirine oral yaparken, ben Özlem’in arkasında yukarından götünün girişini zorlamaya başladım. Götünden sikişe başladığımda üçümüz de orgazmik sesler çıkarıyor kendimizden geçiyorduk.

En sonunda çıkarıp Özlem’in sırtına patladım. Uzun süre tutmamdan dolayı, kadının sırtına spermlerim çarpmıştı resmen. Serdar “olum nasıl uzun dayanıyorsun sen” dediğinde, “Çok basit. Mastürbasyonu durup devam ederek uzun tut kanka, sekste süreyi uzatırsın” dedim.

Üçümüz de tükenerek yatağa yığılıp kalmıştık. Ben Özlem’in yanında onu okşayarak öpüyordum. Yarağım tükenmişti kalkmıyordu artık. Özlem de zaten orgazma ulaşmıştı, onu nazik hareketlerle teşekkür edermişçesine okşuyordum.

Ertesi gün Zülal ile buluştuk.

“Zülal’im dün Özlem hocaya gittim. Son defa birşeyler yaşadık. Bunu ben başlattım farkındayım ama artık durumu eşitledik. Bundan sonra seni kimseyle paylaşmak istemiyorum. Şu an istediğim şey bu.” O da sıcak bir gülümsemeyle bana baktı. “Tamam aşkım ben de aynı şeyi istiyorum.” dedi. “Sana hediyem var” diyerek bana bir paket uzattı. Merakla açtığımda ona gülerek baktım, “bana kitap mı aldın.. hem de seks pozisyonları. Ciddi misin.”

“Evet noldu ki fantezileri farklı şeyleri seviyorsun. Birlikte deneriz azgın boğam benim” dedi. Kitabı kenara koyarak, “Kızım beni daha tanıyamadın mı” diyerek başımı işaret ettim “Hepsi burada var. Sana bundan sonra yapacaklarımı hayal bile edemezsin. Hiç kimse seni benim kadar hakkıyla sikemez” dedim ukala bir gülümsemeyle.

O yıl Serdar benim yüzümden sevgilisi Ece’den ayrılmıştı. Ara sıra Özlem ile buluşmalarına devam ediyordu. Daha sonraki dönemlerde Özlem hocayı okulda hiç görmedim. Ben de artık tövbeliydim sadece Zülal ile devam ediyordum. Çok tiksindiğim kondomu kullanma, hastalık kapma derdim olmadan tek eşli takılıyordum, üstelik aşık olduğum kızı bulmuştum. Üniversite yılları boyunca onunla her yerde seviştik. Üniversite bittiğinde çok geçmeden evlendik.

Serdar’la da arada görüşüyoruz. O da benden beter oldu çıktı. Hala anlatır yad ederiz o günleri.

En beğendiğiniz bölümü yorumlara yazın, buraya kadar okuduğunuz için teşekkürler.

1.bölüm https://www.reddit.com/r/Nsfw_Hikayeler/s/2qzcZkqQls

2.dönem 8. Bölüm https://www.reddit.com/r/Nsfw_Hikayeler/s/BfWQ8iBRfA