Kategori arşivi: Yetişkin Hikayeleri

Köylünün Efendisi 18

Gecenin bu vaktinde aşağı mahallede yaşayan Yasemin’in evine gidemezdim, neredeyse 1-2 km uzaklıktaydı aşağı mahalle, arabayla gidersem daha kısaydı ama Yaseminlerin olduğu mahalleye arabayı sokmak gecenin bu saatinde riskti, yayan gitsem daha sağlam olurdu ama köyde gece vakti mahalleler arasında bekçi gibi dolaşmak bana yakışmazdı. Arabayı yolun kenarına koysam sonra mahalleye 2-3 dk yürür bir noktadan hareket etmek de sıkıntıydı civarda herkes benim aracımı tanır, hocanın arabası bozulmuşundan tut, sarhoş olmuşa kadar bir sürü dedikodu çıkardı,

  • Bu saaatte gelir arabayı sizin garaja sokarım yasemin, deli misin dediğimde,
  • Gelemeyecek kadar korkak olduğunu bilmiyordum, mahallenin aşağısına bırak yol kenarına demişti.
  • Gelen geçen görür bu seferde, yarın sorarlar hayırdır araban ordaydı diye dedim.
  • Senin gelesin yok, beni göresin yok, aylardır yaraksızım sikesin yok dedi.
  • Ben gelirim de giderim de sikerim de seni yasemin, yarın hoca buraya yaseminin tepesine binmek için geldi diye dedikodu çıkarlarsa bana bir şey olmaz sana çok şey olur dedim.
    Gelmeyeceksen uyuyacam ben valla, parmaklamaktan yoruldum dedim. Cumartesi babangil ilçeye pazara gittiklerinde gelirim dedim,
  • B.k bulursun bu havamı bir daha, gece gece gelip sikmedikten sonra gündüz vakti sana kendimi siktiremem ben dedi.
  • Sen siktirmezsen ben de tecavüz ederim dedim.
  • Offf keşke etsen ama gücün yetmez bana senin, böyle gözüktüğüme bakmak kendimi kasarsam matkap olsan delemezsin beni deyip güldü,
  • Taş gibi olduığunu gördüm ama yumuşak yerlerinde var, benim matkap ordan girerse hiçbir şey yapamazsın dedim
  • Güldü,görürsün deyip mesajlaşmayı bitirdiğini düşünüyordum ki, telefona bir video daha geldi, kocasının çektiğini düşündüğüm bu video da küçük kara bir pipi yaseminin amcığını sikiyordu, o küçük pipi pembe etli amcığın içinde girip çıkarken görüntünün hiç güzel olmadığını amcığında bir kusur varmış gibi durduğunu fark ettim,
    Birkaç işlem yaptıktan sonra aldığım ekran görüntüsünün üzerinde biraz oynama yapmış, kocasını küçük kara pipisi yerine kendi yarağımı kırpıp koymuş ve tekrar yasemine göndermiştim.
    Görür görmez oha böyle gözükür mü cidden demişti. Dener bakarız diye cevap verdim. Bu pembe sulu amcığa yakışmıyor o yarak dedim, kısmet deyip güldü.

Sabah kalktığımda dedemin yoğun bakıma kaldırıldığını öğrendim, amirimden izin alıp doğruca samsun 19 mayıs üniversitesine geçtim, dedemi severdim, çocukluğumdan bu yana elini üzerimden çekmemiş ne istediysem yapmış ben de ona her zaman yakın torunu olarak hep gururlandırmıştım. Küçük bir operasyon geçirmeliymiş, öğlene dooğru tüm aile hastaneye toplanmış ve bir araya gelmiştik. Sınırlar komşuluklar, yeni alınan bağ- bahçeler vs derken amcamın bizim köyden büyük bir bahçeyi almak istediğini öğrenmiştim. Yaklaşık 10 dönüm civarındaki bu bahçe Hasan Abinin karısı yangın Fatmanın evinin tam karşısındaydı. Amca şu hastane işi bitsin yarın bakarız birlikte bahçeye akşamüstü demiş, o da olur deyip birlikte hareket etme kararı almıştık.

Dedemin operasyonu doçente verdiğimiz ekstralar sayesinde hızlıca planlanmıştı, yanında halam ve eniştem kalacaktı. Ben de artık köye dönecektim. İlçe merkezinden çıktıktan sonra Ahmet Abiyi arayıp nerede olduğunu sorduğumda eşiyle birlikte ilçeye geldiklerini söyledi. Suzan ablayı Ayşe’yi yanıma gönderdikten sonra görmemiş, sadece telefonda konuşmuştuk. Ahmet’in de haberinin olmadığı bu tatlı kaçamak yaşandıktan sonra nasıl davranacağını merak ediyordum. Ben de yolda olduğumu yarım saate ilçe merkezinde olacağımı söyleyip geldiğimde görüşürüz demiştim.

İlçe merkezine yaklaştığım zaman Ahmet Abi aradı,

  • Hoca, girişteki benzinliğin yanındaki otoparka gel dediğinde yine kaşıntı tuttuğunu anladım,
  • Tamam abi deyip telefonu kapattığımda suzan’ı yine bana siktireceğini üstelik bunu minibüsünün içinde yapacağımızı anlamıştım.

Otoparka geldiğimde köşeye çekmiş halde minibüsünü görüp yanına park ettim. Arabadan indiğimde suzanın kocasının arkasındaki koltukta olduğunu görüp ahmet abinin yanına oturdum.
Eee gençler ne var ne yok, çapkınlık peşinde misiniz buralarda deyip güldüm. Ahmet abi de hafif utanarak sakin bir yere geçelim de şu orospuyu iyice doyur hoca, siktiğin günden beri hoca diyor başka bir şey demiyor kaltak dedi. Suzan arkadan yalancı pislik, sen diyorsun hoca gelsin seni siksin diye bugün de onun için getirdin zaten deyip sen bakma canım bu sapığa, iyice raydan çıktı deyip güldü.

( devam ediyor)

Köylünün Efendisi 17

Arayan suzan’dı. Ben teşekkür beklerken, sikine sağlık hakkını vermişsin duyarım derken , açtı ağzını yumdu gözünü!

-ya hoca dedik güvendik, kadını mahvetmişsin, götten sikilir mi insan, kanıyor pansuman yapıyorum şimdi, bağırsaklarını dışına çıkarmışsın be adam, az yavaş sikseydin ya! Hastaneye mi götüreyim şimdi bunu yarın gelecek kocası alacak, oturamıyor bile garibim demişti.

  • valla istedi, yaptım suzan, bir krem sür, ılık bi duş alsın sabaha bir şeyi kalmaz dediğimde
  • öyle yapacam zaten, ayrıca hoca sen fatma’yı da mı sikiyon, senin evden çıkarken görmüş Ayşe! Bir kadın çıkıyordu ben girerken dedi, tarif ettim fatma, lokma falan demişsin ama bize gelmedi lokma sana niye geliyor? Bir şey mi var aranızda o orospuyla doğruyu söyle diye bastırdı.
  • saçmalama, tanımam etmem getirmiş işte ne yapsaydım ben seni tanımıyorum git mi deseydim dedim.

Yine de gazını alamamıştım, yok var bir şey, durduk yere bu soğukta oraya gelmez bir orospu deyip fısıldarcasına şunları söyledi.

-eğer o sikini ona soktuysan bir daha beni b.k bulursun, baştan söyleyim, o orospunun ağzı gevşektir.

  • git sor o zaman suzan, hoca seni sikiyor mu? Seni sikiyosa ben kendimi siktirmem hocaya daha da de sen de kurtul ben de kurtulayım dedim.

Bu sinirli tek seferde söylenmiş cümle biraz rahatlatmıştı suzan’ı, yine de benden söylemesi deyip telefonu kapattı. Bugün 3 posta atmış yorulmuştum, Ayşe’nin kanayan götü de , suzan’ın kıskaçlığı da umrumda değildi. Bir çay koyup dinlencektim. Telefonuma hiç bakmamıştım, yasemin birkaç mesaj atmış ama sonradan mesajların silindiğine dair bir uyarı metni kalmıştı telefonda. Neredeyse mesajları attıktan sonra da hiç aktif olmamıştı. Olanca saflığımda “uyumuşum” diye mesaj gönderdim. Ardından bu köyde yapacak bir şey olmayınca en iyi şey uyumak diye de ekledim.

Hafif kahvaltılık bir şeyler hazırladıktan sonra çayla birlikte onları götürdüm. Kasıklarımda hafiften ağrı vardı. Belki genç olanlar bilmez ama benim yaşımdakiler hatırlayacaktır xhamster’ın canlı kamera uygulaması vardı. Oraya kayıt açmıştım, akşamları ara ara orada yayın yapıyordum, aletim cidden gösterişli olduğunda sıkı takipçilerim oluşmuş , yayına girdiğimde beş on dakika içinde 200/300 canlı izleyiciye şov yapıyor, 31’imi göstere göstere çekiyordum, bazen takım elbise ile kamera karşısına geçtiğimde izleyici sayım 1000’e geliyordu. Kamerayı ayarlamış bornozla birlikte yayın yapacaktım, o sırada dm kutusuna gelen bir mesaj dikkatimi çekti. Ordu Ünye’de yaşadıklarını, ikisinin de eğitimci çift olduklarından gizliliğe önem verdiklerini benimle tanışmak istediklerini yazmışlardı, yaşlarını sorduğum anda 43-50 diye cevap vermişler biraz sonra teyit için adımı yazıp fotoğraf göndereceklerini söylemişlerdi.

Fotoğraf geldiğinde sarışın balık etli kısa boylu güzel bir kadın ve nispeten saçları ağırmış yine kendisi gibi kısa boylu bir adam fotoğrafı ellerinde benim adımın yazılı olduğu bir kayıt, kadının kumral renkli göğsünün ucu gözükür bir fotoydu, gayet hoştu ve beğendiğimi söyledim.
Beni izleyerek sevişeceklerini söylediklerinde ise müsait olduğumuz zaman buluşmak için hazır olduğumu, sadece önceden planlamamız gerektiğini söyleyip teşekkür ettim. Haber vereceklerini, ünye’de boşta bir evlerinin olduğunu, hafta içi öğleden sonralarının müsait olduğunu söylediler ve konuşmayı bitirdik. Şovu yaparken telefona yaseminden bir mesaj geldi.

  • Uyuduğuna göre bu gece uyumazsın,
  • Neyin uyutmayacağına bağlı yasemincimmm diye direkt atağa geçtim,
  • Belki de bu uyutmaz deyip kırmızı gecelikle olan bir fotoğrafını attı. Transparan gibi olan bu gecelikte göğüs uçları belli oluyor, geceliğin alt kısımlarındaki alev simgeleri dikkat çekiyordu.
  • Yanıyorsun sen tatlım, alev alevsin valla dedim.
  • Sen söndürürsün o halde deyip göz kırptı,

Hem yaseminin fotoğrafına bakıyor hem de ekran karşısında 31’imi çekiyordum. Kısa kesmek için elimi hızlanırıp 31i patlattım, kısa ama güzel bir şov olmuştu.

Hemen odağımı yasemine çevirdim, bu seferde mesaj yazar kaçırırsam sonu iyi olmazdı,

  • 3 sefer kendi yangınımı kendim söndürmeye çalıştım bugün, attığın fotodaki ayrıntılara bakarak şimdi attıklarına bakarak neler yaparım kimbilir dedim ve güldüm.
  • Yuhhh, görebilir miyim diye sorduğunda zaten kalkmış olan yarağımı ışığı ayarlayıp fotosunu çekip attım.
  • Bunun üzerinde sabaha kadar zıplarım, parmaklayacam şşimdi kendimi deyip kendi amcığının fotosunu attı. Kırmızı danttelli kilodunun üstünden amının kabarıklığı belli oluyordu. Ardından 4 saniyelik bir video daha geldi, tek eliyle kenara sıyırıyor, iki parmağını içine sokuyor, parıldayan parmakları görüntüden kayboluyordu,
  • O parmaklarını da ıslak amını da emerim yasemin yazdığımda
  • Gel em, herkes uyudu, avluda buluşuruz demişti.

( devam edecek )

Sorumluluk Sınavı – 5

Sabah alarmı kulaklarımı tırmalıyordu , kalkıp kapatmak resmen Dünya’nın en berbat hissiydi. Uykunun en tatlı olduğu zamanda ayağa kalkmak sinir ediyordu insanı. Dün akşam mükemmel bir sevişme yaşamama rağmen , hocanın verdiği haptan mıdır nedir anlamadım sikim kızarmıştı. Çıplak yatmıştım , yatmadan önce de krem sürdüydüm.

Tuvalete gitmek için bir don giydim altıma , çıplak şekilde tuvalete doğru yürüyemezdim amk ailemle aynı evdeyim sonuçta. Boxerın yaptığı o baskıdan ötürü daha çok canım acıyordu ama yapacak bir şey yoktu , katlanacaktık. “Dün yediğin hurmalar , gelir gtünü tırmalar” demişler , doğru söylemişler. Bir de üstüne okul pantolonu giyince acayip rahatsız olmuştum. Çantamı da Aysel Hoca’nın arabasında unutmuşum , zaten bir boka yaradığı yoktu 1 kalem ve 1 defter bazende dersin kitabını atıyordum içine. Evden çantasız şekilde çıkınca garip hissetmiştim.

Aysel Hoca , Ece Hoca birde benim olduğum bir whatsapp grubu kurmuştu. Oraya yazdım “Aysel Hocam benim çanta sizin arabada kalmış okulda verir misiniz bana” diye. “Veririm aşkım ama şu hocam lafını okul dışında kullanma bir daha” diye geri dönüş sağladı. Birde kalpli sticker atmıştı , ama şu an sikimdeki acı azgınlığımı baltalıyordu. Onları bugün sikemeyecek olmak daha çok acı vericiydi.

Okula biraz geç varmıştım , 2.katta Aysel Hoca’yı öğretmenler odasından çıkmış dersinin olduğu sınıfa yürürken yakaladım. “Hocam” diye seslenip yanına koştum , “Günaydın Caferciğim” dedi. “Günaydın hocam , benim çantayı getirdiniz mi”.

“Öğretmenler odasında kapının yanına bıraktım , girip oradan al. Sorarlarsa uydur bir şeyler , senin ağzın laf yapıyor.” demişti , göz kırptıktan sonra görüşürüz diyerek dersinin olduğu sınıfa yürümeye devam etti. Arkasından onu süzüyordum , “ulan” dedim içimden ama sikimin kalkmasıyla kötü bir acı yaşadım. Öğretmenler odasından çantamı alırken fizikçi Muharrem ve kankalarının yaşlı muhabbetine maruz kaldım. İğreniyordum onlardan , kadın hocalar olmasa okul gerçekten çekilmezdi.

Öğle tenefüsünün bitimine doğru , nöbetçi hoca Ece Hoca’ydı ve herkesi sınıflarına yolluyordu. Ben hariç , herkes sınıflara girdiğinde ise bana göz kırpıp “takip et” dedi. Etrafı iyice süzüyorduk gören varmı , kamera buraya dönük mü diye. Öğretmen tuvaletine girdik beraber. Klozete oturttu beni ve kapıyı kilitleyip kucağıma çıktı. Sikim ağrısı iyice bastırdı ama Ece Hoca dudaklarıma yapışınca anın büyüsünü bozmak istemedim. Fakat gerçekten çok sızlıyordu ve Ece Hoca’yı itip acı içinde söylenmeye başladım.

+Canım noldu yanlış bir şey mi yaptım

-Yok hocam dün geceden beri sikim ağrıyor çok fena

+Ay göstersene bir neyin var bakayım

Sikimi indirip gösterdikten sonra eliyle dokundu ve inceledi. “Ay nasıl soyulmuş baksana , doktora git mutlaka” dedi.

Nasıl söyleyecektim ki , utanırdım. Ece Hoca’nında yardımıyla Müdüre Sema Hanım’a “başım ağrıyor kusacak gibiyim” yalanını söyleyip babamı arattım. 10 dakikada arabayla geldi beni almaya.

Arabaya doğru biraz rol yaparak gittim , sağlık ocağına doğru sürmeye başladı :

+Kusacak gibi olursan söyle kenara çekeyim

-Yok baba o değil ya onu yalandan söyledim , sıkıntı başka

+Ne oldu lan ne sıkıntın var , kaytarmak mı istedin okuldan

-Pipim ağrıyor baba , soyuldu kızardı çok fena. Çok canımı yakıyor dayanamıyorum valla.

+Heeee doktora gidelim o zaman ama acilde de çok sıra vardır şimdi

-Gidelim baba sağlık ocağına ya

+Ayıp olacak Meryem (Aile hekimi) ablana da he.

-Bir şey olmaz baba daha önce de gördü zaten.

Sağlık ocağına girdim , babam dışarda bekliyordu. 18 olduğum için tek başıma halledebiliyordum çok garip geliyordu hala daha. Sıra hemen bana geldi zaten , içeri girdiğimde Aile Hekimimiz Meryem Abla ve yanında da sekreter mi ne deniyorsa diğer yardımcı abla duruyordu;

(Meryem Abla için ayrı bir parantez açalım çünkü kendisine hikayenin ileriki bölümlerinde değineceğim. Kendisi çocukluktan beri her hasta olduğumda gittiğim orta yaşlı bir milfti. Evlenip boşanmış , 2 tanede çocuğu vardı. Memeleri biraz boldu , kalçası fena değildi. Aysel Hocanın ve Ece Hocanın götüne göre biraz daha küçük kalıyordu ama yinede küçük değildi. Siyah saçlıydı ve beyaz tenliydi. Sesi de çok inceydi)

(Yandaki abla biraz şişmandı , ona çok uzun bakamadım)

+Hoşgeldin Cafer , ne oldu okuldan kaytarmak için rapor mu isteyecen gene

-Hoşbulduk abla , durum biraz farklı ya ama utanıyom nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum

+Aaaa bak aramızda ayıp olmaz , pipini gördüm ulen ben senin neyden utanıyon daha

Hafiften güldüm , “Abla sorun orda işte”.

+Ne oldu ne sorunu var , kaldıramıyom deme de sakın. (Gülerek)

-Yok abla çok şükür öyle değilde , baya kızardı ve soyuldu. Çok canımı yakıyor.

+Hmmm göster bir bakayım yakından anlarız şimdi.

Utana sıkıla kemeri çözdüm , karşımda da gözlüğünü takıp hafiften başını öne eğdi. Biraz duraksamıştım ve onay bekler gibi bakıyordum. “Hadi len açsana sabaha kadar seni mi bekleyecez” dedi gülerek. Pantolonumu boxerımla beraber indirirken yanaklarım kıpkırmızı olmuştu. “Baya büyümüş he görmeyeli , küçük hali kalmış aklımda.”.

Beyaz ojeli parmaklarıyla biraz tuttu ve kontrol etti. Hafiften kan akışım hızlanınca kalkmasın diye fatih terimi , messiyi hatta öcalanı bile düşündüm amk. Stresten kafamdan aşağı terler akıyordu. “Biriyle bir halt mı yedin , kendiliğinden olmaz bu” dedi tek kaşını hafiften kaldırıp.

“Yok abla ya yapmadım bişey” dedim , “Öyle olsun madem , krem yazıyorum sana. Bir dahakine de yaparsan o koruyucu şeylerden geçir pipine” dedi. Yanındaki o yardımcı şişko karı da sırıtıyordu hafiften hafiften. Reçeteyi hazırladıktan ve 2 gün “Mevsimsel hastalık” diye havadan rapor yazdıktan sonra bana doğru uzatırken ellerimiz biraz birbirine sürttü , sanki bilerek yapmış gibiydi. “Yine gelirsin , bir kontrol ederiz” dedi. Eğer bunuda sikersem Dünyanın en şanslı adamı olabilirdim. Ellerimi açıp şükrettim ve sağlık ocağından çıktım dışarı. “Ne oldu neyin varmış?” diye sordu meraklı şekilde babam.

-Yav baba bu bozuk yiyeceklerden de olabiliyormuş , dünden önceki gün yatağın altında tarihi geçmiş cips bulduydum onu yediğimden olmuştur heralde. (Yalan)

+Salak mısın oğlum yenir mi tarihi geçmiş şey.

-Ne biliyim baba yav .

İlaçları da aldıktan sonra eve geçtik ve bilgisayara oturdum , kremi sürdükten sonra sikimi açıkta bırakıyordum. Bizimkiler gelince görmesin diyede üstüne ince bir çarşaf serdim. En azından boxerdan daha az acıtıyordu.

2 gün evde dinlenip sabaha kadar oyun oynadım. Bu süreçte Aysel ve Ece ile de whatsapptan iletişimimiz kesilmemişti. Sikim 2 günde yavaş yavaş kendine gelmişti , yani sikişebilecek kıvama gelmiştim. O gün erkenden yattım ve sabahı heyecanlı şekilde beklemeye başladım. Aysel veya Ece’yi sikeceğim anı iple çekiyordum…

İnek Annem (Part-5: Gece Atıştırması)

Duştan çıkıp hızlıca mutfağa döndüm. Babam masaya oturmuş, annem yemekleri koyuyordu. Normalde annemin tam karşısında otururdum ama bu sefer yanına oturdum. Annemin kokusunu almak bile felaket azdırıyordu beni. Babam sofrada gündelik konulardan bahsetmeye başladı annemle sohbet ediyorlardı benimse aklım bambaşka yerlerdeydi. Yavaşça bir elimi aşağı indirip annemin kalın baldırının üstüne koydum. Ve yumuşak baldırlarını hafif hafif sıktırıp okşamaya başladım. Hiçbir tepki vermiyordu annem. Elimi hafifçe kaydırıp bacaklarının arasına doğru götürdüm. Parmak uçlarımda amının sıcaklığını hissediyordum. Yeniden dimdik olmuştu sikim. Elimi biraz daha ilerletirken annem bir anda kalkıp babama yemek koydu ama benim yanıma oturmadı “burdan daha çabuk koyarım yemekleri” diyerek benim çaprazıma oturdu. Yaptıklarım babam varken riskliydi anneme hak vermiştim. Hızlıca yemeğimi yiyip odama geçtim. Ders çalışmam gerekiyordu ama aklım hala annemdeydi. Delicesine bir azgınlık vardı.

Odamdaydım ama adamakıllı ders çalışamıyordum. Felaket azgındım. Odaklanmaya çalışırken saatler geçti. Odamın kapısı tıklatıp babam açtı kapıyı. “Nasıl gidiyor çalışmalar” şeklinde rutin baba soruları sorup “biz yatıyoruz iyi geceler” dedi. Arkasından annem geldi. Pembemsi açık renk saten geceliğini giymiş. Açık hiçbir yeri yoktu. Altı uzun üstü uzun önden iliklemeli saten bir pijamaydı. Ama beni azdıran şey annemin bunu sütyensiz giymiş olmasıydı. İri memeleri füze gibi karşıya bakmakla kalmıyor meme uçları da iyice geriyordu pijamasını. “İyi geceler oğlum” dedi gülümseyerek sıcak bir ses tonuyla. Memelerinden gözümü alamayarak “iyi geceler anne” dedim. Kapıyı kapayıp çıktı ama aklımdan çıkmıyordu. Delicesi azmıştım. Aklımda bir şey vardı ama beklemeliydi.

Bir süre odamda bekledikten sonra babamın horlamasını duymaya başladım ve harekete geçip annemgilin yatak odasına yöneldim. Odaya ilk girdiğimde babamın horultusu her yeri inletiyordu. Babam arkasını dönmüş annemse sırt üstü yatmış uyuyordu. Yavaş ve sessiz adımlarla anneme doğru yaklaştım. Üzerindeki geceliğin düğmeleri gerilmişti. Koca memeleri öylesine yumuşak ve pofuduk duruyordu ki şöyle bir kadın yanımda yatsa yastık kullanmam diye düşündüm. Meme uçları geceliğini deliyordu resmen. Üstündeki pike belden aşağısını örtüyordu sadece. Sikim kazık gibi olmuştu. Annemin iyice yanına geldim elimi yavaşça göğüslerine attım. Saten geceliğinin üstünden yumuşacık memelerine dokundum. Yavaş yavaş elimi gezdirmeye başladım. Ben elimi gezdirdikçe maya gibi dalgalanıyordu annemin memeleri. Yavaşça baksırımı sıyırıp sertleşip demir gibi olmuş sikimi çıkardım. Elimi annemin göğüslerinin üzerinde yavaşça gezdirirken bir yandan da sikimi sıvazlamaya başladım. Annemin sıcaklığı nefesi her şeyi delicesine azdırıyordu beni. Kafası bana doğru dönüktü. Sessizce eğilip yüzüne doğru yaklaştım. Sıcak nefesini yüzümde hissediyordum annemin. Yavaşça dudaklarımı dudaklarına değdirdim. Çıldırmak üzereydim. Babam hala aynı şekilde horlayarak uyuyordu. Sessizce ayağa kalkıp sikimi anneme doğru uzattım. Yavaşça yarrağımın başını annemin yumuşacık kadın dudaklarına değdirdim. Heyecandan kalbim duracaktı neredeyse. Tekrar elimi annemin memelerine doğru uzatıyordum ki bir anda annem kıpırdandı ve gözlerini açtı.

Şaşkın ve tedirgin bir ses tonuyla fısıldayarak “oğlum napıyorsun” dedi. “Anne çok fenayım uyuyamıyorum” dedim. Yavaşça kafasını çevirip babamı kontrol etti. Horul horul uyuyordu babam. “Odana geç ben geliyorum şimdi” dedi. Heyecanla odama geçtim. Sikim pijamamı delecekti neredeyse. Gelince ne yapacaktım öpecek miydim elleyecek miydim kızacak mı acaba diye onlarca soru dolanıyordu kafamda. Sonunda odamın kapısı aralandı. Annem o muhteşem geceliğiyle girdi içeri. Geniş kalçası, kıvrımlı beli ve iri göğüsleriyle böyle bir geceliğin içinde bile muhteşem azdırıcı görünüyordu. Kaan’la anneme neden inek lakabı taktığımızı tekrar anlıyordum resmen.

Annem odamın kapısını yanaştırıp tam kapatmadı. “Babanın sesini duyalım” dedi sessizce. Babam gürültülü şekilde horlamaya devam ediyordu. Bana dönüp “noldu oğlum niye uyuyamıyorsun sen?” dedi şefkatli ve anaç bir ses tonuyla. Odamdaki koltukta oturuyordum, demir gibi olmuş pijamamı gerdiren sikimi gösterdim kafamla. “Bu böyleyken nasıl uyuyayım anne” dedim. “E akşamüstü boşaldın ya oğlum” dedi sitemkar ama sıcak bir şekilde. “Düşündükçe tekrar tekrar kalkıyor anne durduramıyorum ki” dedim. Ayağa kalkıp anneme sarıldım. Teninin yumuşaklığı kadınsı kokusu aklımı başımdan alıyordu. Yanağına dokunup kafasını kendime doğru çevirip dudaklarından öpmeye başladım. Annemin yumuşacık kalın dudaklarını emiyordum resmen. Bir elimi memesine götürüp yoğurmaya başladım. Bir elimle de belinden kavradım kendime doğru çektim kalkık yarrağım annemin göbeğine baskı yapıyordu. Annemin dudaklarını emdikçe daha da fazla azıyordum. Annem öpücüklerime ufak karşılıklar verse bariz hareketler yapmaktan kaçınıyordu hala. Annemin memesini yoğurmayı bırakıp saten geceliğinin düğmelerini çözmeye başladım. Bunu yaparken belinden kavradığım elimi hiç bırakmıyor annemi kendime doğru çekiyordum. Geceliğinin düğmelerini komple çözdükten sonra elimi direkt annemin çıplak memesine attım. O yumuşaklık o sıcaklık yeniden avcumun içindeydi.

Annemin dudaklarını öpmeyi bırakıp direkt göğüslerine odaklandım. Biraz eğilip iki elimi birden memelere attım. İnek Nebahatın iri göğüsleri avuçlarımdaydı. İçimden geldiği gibi yoğurup sıktırmaya başladım. Kalbim delicesine çarpıyordu kalp krizi mi geçireceğim acaba diye bile aklımdan geçiyordu. Memelerle oynarken resmen titriyordu ellerim. İki memeyi birbirine yapıştırıp yıllardır seyrettiğim ve fotoğrafladığım çatalın çıplak haline baktım. Pürüzsüz bembeyaz dolgun ve yumuşacık memeleri, pembe meme uçları… her şey aklımı başımdan alıyordu. İstediğim gibi elleyebiliyordum annemin iri memelerini. Birini bıraktım ve elimi annemin beline doğru atıp kendime doğru çektim. Bıraktığım memeye yumulup özgürce emmeye başladım annemin memesini. Diğer memeyi de elimle yoğuruyordum. Annemin meme uçları dilime değiyordu. Azdıkça azıyordum. Ben memelerini emdikçe annemde de bir şeyler oluyordu farkındaydım. Nefes alışverişi değişiyor kalbi daha hızlı çarpıyordu. Ama bu doğrultuda hiçbir şey yapmıyordu. Yaptığım şeylere izin veriyordu ama kendisinin hiçbir hamlesi olmuyordu. Red etmiyor ama teşvik de etmiyordu. Azgınlıkla birlikte bu kayıtsızlığa da kızmaya başladım.

Bir anda her şeyi bırakıp annemin üstündeki önü açık olan geceliği komple çıkarttırdım. Annemi soyarken “Oğlum dur napıyosun” dese de “çıkar şunu komple” diyebildim sadece. Zaten çıkarırken de direnmemişti. Annem altında saten geceliğinin altıyla duruyor üstü ise çırıl çıplaktı. Mükemmel vücudu çıplak şekilde karşımda duruyordu. Güzeller güzeli yüzü kıvırcık saçları iri göğüsleri ve bembeyaz teniyle karşımda bir afet vardı. Ama öylece duruyordu sadece. Bir anda sıkıca sarılıp dudaklarına yapıştım. Çıplak sırtını elliyor ve kendime doğru bastırarak hırsla sömürüyordum kalın dudaklarını. Ama hala bir şey yapmıyordu. Bir anda bıraktım kollarından tuttum ve güzel yüzüne iri gözlerine bakarak “bir şeyler yap artık” dedim. “Ne yapayım oğlum” dedi yumuşak ses tonuyla. Altımdaki pijamayı ve boxerımı indirip yarrağımı çıkardım. Annemin elini tutup yarrağımı kavrattım ve ileri geri yapmaya başladım. “İşte bunu yap” dedim. Sonra iki elimle annemin yüzünü çenesinden kavrayıp dudaklarını öpmeye başladım. Ben bırakınca annem sikimi sıvazlamaya devam etti. Annemin kalın dudaklarını emerek iri göğüslerini yoğuruyordum o da benim sikimi sıvazlıyordu. Boşalmak üzereydim ama bu fırsatı bulmuşken daha ileri gitmek istiyordum. Siktirmeyeceğini biliyordum çünkü ne zaman elimi amına atsam kaçıyordu. Ama belki sakso ya da belki göğüslerinin arası, kafam çok karışıktı ama böylece bitemezdi.

Öpmeyi bırakıp kafamı çektim ve gözlerine baktım. O esnada nefesimi kontrol etmeye çalışarak ve sessizce “anne sakso çekebilir misin?” dedim. Annem iri güzel gözleriyle anlamsızca bana bakıyordu. “O ne oğlum?” dedi. “Annem böyle boşalamayacağım hem şeyim de ağrımaya başladı bir şey yapmamız lazım” dedim. Ama annem hala anlamamış gözlerle bana bakıyordu. O anlık azgınlıkla hiç düşünmeden “Anne şeyimi ağzına alabilir misin?” dedim. Gözleri kocaman açıldı. Şaşkınlık ve utançla karışık bir ifade vardı yüzünde. “Alamam oğlum niye böyle bir şey istiyorsun?” dedi. “Anne boşalmam için bu şart ama çok basit bir şey büyütülecek bir şey değil bu, elinle değil de dudağınla değeceksin sadece” dedim. Yüzündeki ifade biraz yumuşadı ama hala tedirgindi.

“Gel bak diyerek” annemi koltuğa oturttum. Demir gibi sikim anneme doğru uzanıyordu. Annemin bu duruma yabancı olduğu belliydi. Ne yapacağını bilemiyordu. “Öpeyim mi yani” dedi. “Olur öp sen” dedim. Annem sikimi tutup şişmiş başını usulca öptü. Patlamak üzereydim çok zor tutuyordum kendimi. Kafasını tutup ağzını sikmek istiyordum ama yavaş ve ürkütmeden tiksindirmeden ilerlemem gerektiğinin farkındaydım. “Anne mesela lolipop gibi düşün bunu. Birazcık ağzına alabilir misin. Bir saniyecik tutsan bile olur” dedim. Annemin yarrağımı kökünden sıkıca tuttu. O da çok garip hissediyordu farkındaydım ne yapacağını bilemiyordu. Kısa bir süre yarrağıma bakıp yutkundu. Ve yavaşça dudaklarını o şeklimde açıp yarrağımı ağzına aldı. Yarrağımın şişmiş başı annemin ağzının içindeydi. Islak tükürüklerini hissediyordum. Kalın dudakları yarrağımın etrafını sarmıştı. İri ve güzel gözleriyle bana bakıyordu. Yüzünde “yapabiliryor muyum” der gibi heyecanlı ve garipseyen bir ifade vardı. Hayallerimdeki görüntüyü yaşıyordum. Dudakları yarrağımın çevresinden hiç ayrılmayarak kafasını geri çekti ve yarrağımı ağzından çıkardı. Gerçekten tam bir lolipop yalıyormuşçasına yalamıştı yarrağımı. Ve görüntü karşısında daha fazla tutamıyordum kendimi. Yarrağımı elime alarak hızlıca annemin göğüslerine doğru fışkırarak patladım. Annem panikle “ayy naptın oğlum” dese de durduramıyordum kendimi. Oluk oluk boşaldım annemin göğüslerine. Yıllardır hayalini kurduğum koca memeler beyaz döllerimle kaplanmıştı. Keşke bu anın fotoğrafını çekip Kaan’a gösterebilseydim. Nefesimi kontrol edip sakinleştim. Annemin döllerimle kaplanmış memelerine bakıyordum. Muazzam bir görüntüydü. Annem de kafasını eğmiş göğüslerine bakıyordu. Pembe meme ucundan döllerim sarkıyordu. Aşağı doğru sünerek bacağına düştü beyaz dölüm. Kafalarımızı kaldırıp göz göze geldik ve tam o sırada babamın horlaması kesildi. Annem “hiyy toparlan çabuk” diyerek panikle hemen geceliğinin yerdeki üstünü alıp giydi ve telaşla düğmelerini iliklemeye başladı. Ben de apar topar pijamamın altını giydim. Tam üstümüzü başımızı düzeltirken benim odamın kapısı aralandı.

Babam gözlerini bile tam açmamıştı. Uykulu ve sakin sakin “napıyosunuz bu saatte?” dedi. Ben ne cevap vereceğimi bilemeyerek afalladım ve “hiiiç” dedim. Babam kafasını çevirip anneme baktı. “Nebahat sen uyumamış mıydın ya?” dedi. Annem “uyumuştum da midem kazındı bir şeyler atıştırdım baktım Deniz de uyumamış ona kızmaya geldim. Sen niye kalktın hayatım?” dedi. “Gece atıştırması ha?” dedi babam gülerek “Deniz bak annen haklı oğlum sınav senendesin düzenini bozma ben de susadım ya boğazım kurumuş” diyerek mutfağa doğru yöneldi. Annem de peşinden çıktı ve kapıyı kapattı. Ben de derin bir nefes alarak yatağa bıraktım kendimi…

İnek Annem (Part-4: Tatmin)

Duşa gittiğimde kafamda onlarca soru işareti vardı. Muazzam bir heyecan yaşamıştım. Hayalini kurduğum şeylerin en azından yarısını gerçekleştirmiştim ve bu bir başlangıç olabilirdi. Duşta o anları hayal ederek otuzbir çekip tekrar boşaldım. Duştan çıktığımda annem etrafı toparlamış ve yatmıştı. Telefonum televizyonun önünde duruyordu. Gidip telefonu aldım. Kaan’dan onlarca mesaj gelmişti. Anneme türlü fanteziler yazıyor ve bizim eve gelmek istiyordu. Bu yaşadıklarımı Kaan’a anlatmalı mıydım emin değildim. Bundan sonra ne yapacağımı bilemez halde yatıp uyudum.

Sabah uyandığımda babam eve gelmiş mutfakta masada oturuyordu. Annem de kahvaltıyı hazırlamış çaylarımızı dolduruyordu. Hiçbir şey olmamış gibi bir ortam vardı. Annem üstünde her zamanki gündelik ev kıyafetleri vardı. Bir tişört ve altında ince bir tayt. Göğüsleri her zamanki gibi ileri doğru fırlıyor her hareketinde sallanıyordu. Ama artık o tişörtün içindeki iri topların nasıl göründüğünü nasıl yumuşak olduklarını nasıl koktuklarını nasıl bir tatları olduğunu biliyordum. Annem keşke karım olmuş olsa ve sabah uyanır uyanmaz onun vücuduyla oynayarak sevişebilsem diye içimden geçiriyordum.

Babama “ooo hoşgeldin baba” diyip sarıldım. O esnada annemin hareketlerini gözlemliyordum hiçbir şey olmamış gibi normal şekilde devam ediyordu. Zaten babam burdayken farklı olması da beklenemezdi. Sonra her zamanki gibi anneme günaydın diyerek öptüm yanağından. Her sabah uyanınca gider yanağından öperdim zaten ama bu sefer belinden tutup koklayarak öptüm. Hiçbir tepki vermedi o da beni yanağımdan öptü ve “günaydın oğluşum” dedi gülümseyerek. Masaya oturdum annem kahvaltılıkları falan koydu. Yemek yerken babamın işlerinden havadan sudan falan konuşuyorduk. Bense sürekli anneme bakıyordum göğüsleri çıldırtıyordu beni. Sikim dimdik olmuştu sadece dün geceyi düşünebiliyordum.

Ben bu hayallere dalıp gitmişken annemin “hadi oğlum geç kalıcaksın” sesiyle gerçek dünyaya döndüm ve “hemen çıkıyorum” diyerek hızlıca bir şeyler yiyip kalktım masadan. Annem her zamanki gibi beni okula uğurlamak için kapıya geldi. Hiçbir şey olmamış gibi istisnasız her şeyi her zamanki gibi yapıyordu. Ben ayakkabılarımı giydim ve vedalaşma öpücüğü için anneme döndüm. Annem bana doğru eğildi her zamanki gibi yanağını uzattı. Bense ani bir kararla bir anda dudağını öptüm ve arkamı dönüp hızla merdivenlerden indim. Dudağının yumuşaklığını ve ıslaklığını hissetmiştim. Muazzam bir şeydi ama kalbim hızla çarpıyordu. Garip bir his vardı içimde hem korku hem sevinç. Karmaşıktı. Ne tepki vereceğini kestiremediğim için hızla kaçmıştım ordan ama merak da ediyordum. Acaba kaçmasam dursam ne olurdu? Ama bu his çılgın bir azgınlık vermişti bana. Sikim dimdik bir şekilde hızla okula gittim.

Sınıfa girer girmez Kaan “ooo ineklerin efendisi” diye koşarak yanıma geldi. “Oğlum nolmuş lan öyle dün ineğimiz az daha damızlık oluyormuş” dedi gülerek. “Sorma ya ucuz atlattık” diye karşılık verdim. Sıra arkadaşıydık zaten en arkada yerimize oturduk tekrar. “Kanka çıkışta size gidelim dün geceden beri ineği hayal ediyorum” dedi. “Ya bugün pek müsait değil ev biliyorsun babam da döndü” dedim. “Olsun oğlum ineği ilk defa mı bostancı varken göreceğiz sanki” dedi. Haklıydı daha önce pek çok kez babam evde olduğu halde annemi dikizleyerek asılmak için bizim eve gitmiştik. “Ya inek de pek müsait değil” falan dedim. Annemle bir şeyler yaşarsak diye Kaan’ın evde olmasını istemiyordum. Kaan “o zaman yarın size gidelim” dedi bir şekilde geçiştirdim ve Kaan bana dün ona gönderdiğim görüntülerden en sevdiği kısımları anlatmaya başladı. Kaan anlattıkça her zamankinden daha fazla azıyordum. Çünkü o tombul memelerin yumuşaklığını o koca götün dolgunluğunu ve o kalın dudakların tadını biliyordum artık. Eve dönmek için can atıyordum saniyeleri sayıyordum. Ve son zilin de çalmasıyla apar topar eve gittim.

Evde her şey sıradandı. Babam oturma odasında uzanmış televizyon seyrediyor annemse mutfakta akşam için yemek yapıyordu. Eve her zamanki girip doğruca odama gittim. Üzerimi değiştirdim rahat bir eşofman giydim. Önce oturma odasına gittim dikkat çekmemek için babamla havadan sudan bir muhabbet ettim ama hızlıca konuşsak da mutfağa geçsem diye düşünüyordum sadece. Ve babamın biraz daha lafı uzatacağını anlayınca su içme bahanesiyle mutfağa gittim.

Mutfağa girince annemi süzmeye başladım. Altında ev hali bir tayt üstünde de sıradan bir tişört vardı. Ama tişörtü dağ gibi götünün üzerinde düşmüştü. Koca götü bütün hacmiyle ve yuvarlaklığıyla ortalıktaydı. Elim ayağıma dolaşmıştı tekrar. Bir anlık cesaretimi toplayıp annemin arkasına geçtim. Kalkık sikimi götüne yaslayarak arkadan sarıldım göbeğine doğru. “Ben geldim” dedim sessizce o da aynı sessizlikte “hoşgeldin” dedi. Ama sesinde tuhaf bi sıcaklık vardı. Asla bana bakmıyordu hatta ben yokmuşum gibi devam ediyordu işine. Ne yapmam gerektiğini bilemiyordum. Hafifçe ensesini öptüm. Hiçbir şey demedi ve hiçbir şey yapmadı öylece duruyordu. Bundan cesaret alarak aniden göbeğinden sıkıca kavrayıp kalkık sikimi iyice dolgun götünün yarığına dayadım ve pompalar gibi sürtündüm. “Ihh” diye bir irkilme sesi geldi annemden sonra fısıltıyla “baban içerde” dedi. “Biliyorum” dedim.

Annemi kendime bastırarak koca götüne sürtmeye başladım. Bu esnada elimi yavaşça tişörtünün içine soktum. Yumuşacık tenini ve sıcaklığını hissediyordum. Yıllardır hayalini kurduğum koca göte demir gibi sikimi dayamış özgürce sürtüyordum. Kalbim heyecandan duracak gibiydi. Bir yandan da oturma odasından gelen seslere dikkat kesilmiştim. Babam geliyor mu acaba diye kulağım sürekli oradaydı. Elimi annemin tişörtünün içinde yukarı doğru götürdüm. Sütyenine değiyordum. O iri memeleri çevreleyen ve yıllardır asıldığım sütyenine şu an annemin üzerindeyken dokunuyordum. Koca götünün dolgunluğu sütyeninin dokusu tüm bunları hissederken beynimde şimşekler çakmıştı. O anda sadece mutfak tezgahına domaltıp pürüzsüz bembeyaz koca götünü açığa çıkararak çatır çatır sikmek istiyordum. Ama babam içerdeydi.

Bir anda durup koridora yöneldim ve kenardan babama baktım. Normal şekilde yayılmış televizyon izliyordu. Sonra hemen annemin yanına dönüp arkadan sertçe yapıştım koca götüne. Ve o koca memelerini tişörtünün üstünden yoğurup sıktırmaya başladım. Bu esnada da dolgun götüne pompalar gibi sürtüyorum. Komple vücudumu yapıştırmıştım annemin vücuduna. O iri memelerini canım istediği gibi sıktırıp avuçluyordum tişörtün üstünden. Kendimi fazla kaptırmış olacağım ki annem sessizce “oğlum yavaş” dedi. Artık azgınlıktan kafam gitmişti. “Ohh harikasın anne” diyebildim. Annemin koca memeleri avuçlarımı dolduruyordu. Memelerini çapraz şekilde tutup iyice sıktırarak annemi kendime doğru yapıştırdım ve sikimi sertçe vurdurmaya başladım. Annemin sıcak ve ince sesi fısıltıyla “oğlum sakin ol” dediği anda delicesine boşalmaya başladım. Annemin götüne bastıra bastıra boşalıyordum. Sikimin başı annemin götünün yanakları arasında şişip iniyor ve her seferinde oluk oluk sıcak döllerin akıyordu. Eminim annem de götünün arasında hissediyordu bunları.

Boşaldıktan sonra sakinleyip annemin memelerini bıraktım ve yavaşça geri çekildim. Önümdeki ıslaklık annemin gri taytına da geçmişti. Annem yine sessizce ama yüzüme bakmadan “baban acıkmıştır hadi git temizlen gel” dedi. Ne diyeceğimi bilemeyerek “Anne senin de arkan şey olmuş“ dedim. “Tamam ben hallederim git sen” dedi. Arkamı dönüp hızla mutfaktan çıktım ve banyoya yöneldim. Duşa girdim ama bu sefer içimde soru işaretlerinden ve belirsizliklerden çok tatmin duygusu vardı…

İnek Annem (Part-3: İlk Temas)

Bizim evin banyo kapısında sorun vardı açılıp kapanırken hep ses çıkarırdı. Buna güvenerek iyice rahat takılmaya başlamıştım. Görüntüleri büyük ekranda izlerken çekerken fark etmediğim detaylar fark ediyordum. Annem tanımadığı adamların ortasında oynarken löpür löpür sallanan memelerine birkaç kez eli çarpıyordu adamların. Ellerin anneme değdiği yerleri durdurup ekran görüntüsü alıyor ve hemen Kaan’a gönderiyordum. Hatta bir tanesinin annemi belinden tutup kendine doğru çektiği bir an vardı. Tam o anda durdurup ekran görüntüsü aldım. Adam annemi belinden tutmuş ve pompalıyormuş gibi görünüyordu. Hemen Kaan’a gönderdim ve mesaj olarak “Bak inek anneme çakıyorlar ;)” yazdım.

Bir sürü beni coşturan detay fark ediyordum. En sonunda pantolonumu indirip görüntüleri izlerken asılmaya başladım. Annemin süslenip püslenip en güzel haliyle tanımadığımız adamların mezesi olmasına aşırı azmıştım. Çılgınlar gibi asılıyordum. Gözüm dönmüştü adeta. Sonra arkamdan gelen “Deniz” sesiyle irkildim. Yavaşça arkamı döndüm. Annem beyaz bornozuna sarılmış kafasında saçlarına sardığı havluyla arkamda duruyordu. Başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. Her şeyi görmüştü. Yüzünde bir şaşkınlık ifadesi vardı. Ne kadar zamandır ordaydı bilmiyordum. O azgınlıkla kapının sesini hiç duymamıştım. Hiçbir şey demeden yavaşça kumandaya uzanıp televizyonu kapattım. Eriyip gitmek yok olmak istiyordum o an. Yavaşça doğrulurken aynı ses bu sefer “Bekle” dedi. Yerimde oturup kaldım. Pantolonumu bile çekememiştim. Annem yavaş ve sakin bir şekilde gelip yanıma oturdu. Sessizce oturuyorduk. Geçen her saniye yerin dibine giriyordum. Bir süre sonra annem “bana bak” dedi. Kafamı çevirdim üzerinde bornozuyla başında havlusuyla dibimde oturuyordu. Korkuyordum ne yapmalıydım ne demeliydim bilmiyordum.

Sonra ansızın annem yüzüme doğru yaklaştı. Sıcak nefesini suratımda hissediyordum. Donakalmıştım. Bir anda yavaşça yumuşacık dudaklarını dudaklarımda hissettim. Usulca öpüp biraz çekildi. Annemin güzel iri gözlerine ilk kez bu kadar yakından bakıyordum. Sonra bir anlık cesaretle yavaşça çenesinden tutup kendime doğru çektim ve kalın yumuşacık dudaklarını öpmeye başladım. Annem de karşılık veriyordu. Tek kelime etmeden birbirimizi öpüyorduk. İlk öpüşmemi hayallerimin kadını annemle yaşıyordum. Öperken annemin yumuşacık yanağını okşuyordum. Ben gayet yavaş ve usulca öperken annem uzun öpücüklere ve hafif hafif emmeye başlamıştı. Annemin ağzının tadını alabiliyordum. Ben de annemden gördüğüm şekilde dudaklarını emmeye başladım. Annemin kalın etli dudakları ağzıma doluyordu adeta. Elimi yanağından boynuna doğru kaydırdım. Bornozunun yakası iyice açılmıştı. Yavaşça omzuna doğru götürdüm elimi. Bornozu omzundan düştü bir tarafı komple açılmıştı. Göğüslerinin doğal duruşunu fark edebiliyordum. Ama kafamı çekip komple bakamıyordum. Elimi yavaşça aşağıya beline doğru götürdüm. Dolgun vücudu yumuşacık beli her şeyi hissedebiliyorum. Göğsü koluma değiyordu ama dokunmaya çekiniyordum. Annemin belini yoğurup hafifçe sıktırıyordum.

Kontrol tamamen annemdeydi. Hafifçe öpüşmeye devam ederken bir anda sikime dokundu ve yavaşça kavradı. Sikim yeni kalkıyordu henüz tam sertliğine ulaşmamıştı. Annem sikimi iyice tutup hafif hafif sıvazlamaya başladı. Ben de bundan cesaretle elimi biraz daha aşağı indirdim. Yıllardır hayalini kurduğum koca götünün bir yanağı avcumun içindeydi. Sıktırıp bırakıyordum. Parmaklarımın arasına dolan götün dolgunluğu iyice azdırmıştı beni. Sikim bu esnada dimdik olmuştu. Annem artık sıkıca kavramış bana mastürbasyon yapıyordu. Dudaklarımız iyice iç içe geçmişti dillerimizi hissediyorduk. Bundan cesaretle elimi ileri doğru götürdüm ve koca götünün bir lobunu iyice kavradım. Parmaklarım göt yarığına girmiş parmak uçlarımda deliğin büzülmeye başlayan kısımlarını hissediyordum. Bembeyaz pürüzsüz koca göt avcumun içindeydi. Götünü avuçlaya avuçlaya annemin kalın dudaklarını emiyordum. Kaan’la uzun zamandır hayalini kurduğumuz şeyi yaşıyordum. Ama asıl anneme inek dememize sebep olan güzelliklerini keşfedememiştim.

Elimi annemin götünden çekip yavaşça göbeğine doğru getirdim. Memesinin biri elimin üstüne değiyordu. Ama cesaret edip de bir türlü memeye dokunamıyordum. Annem bunu fark etmiş olacak ki öpmeyi bırakıp biraz geri çekildi. Gözlerimin içine bakıyordu. Annemin güzel yüzü kıvırcık saçları iri gözleri kalın ve ıslak dudakları… tüm güzelliğiyle karşımdaydı. Tuttuğu penisimi de bıraktı. Göbeğinin üzerindeki elimi alıp memesine koydu. Kafamı eğip ilk kez memelerine baktım. İki memesi de açıktaydı. Bembeyaz pürüzsüz pamuk gibi iri göğüsleri ve pembe meme uçları. İlk kez görüyordum bunları. Yıllardır kovaladığım hayalini kurduğum kıyafetlerin içinde löpür löpür sallanarak aklımı başımdan alan o iki meme yanıbaşımda ve çırıl çıplaktı.

Memenin ucu avuç içimde farklı bir his yaratıyordu. Parmaklarımda o yumuşaklığı ve dolgunluğu hissediyordum. İstemsizce hafifçe sıktırıp bastırdım. Parmaklarım gömülüyordu resmen. Artık ok yaydan çıkmıştı. Diğer elimi de diğer memeye attım ve kafamı annemin iri göğüslerine doğru eğdim. Muhteşem kokuyorlardı. Yavaşça göğsünün üstünü öpüp memeyi dudaklarımda hissettim. Ve nihayet başımı eğip annemin memesini emmeye başladım. Bulutların üstündeydim resmen. Bir meme ağzımda diğeri avcumun içindeydi. Birini emip diğerini yoğuruyordum. Muhtemelen annemi tanıyan tüm erkeklerin hayalini gerçekleştiriyordum.

Bu esnada annem de taşaklarıma koydu elini. Yavaş yavaş okşuyordu toplarımı. Felaket azmıştım boşalmanın eşiğindeydim artık. Ama boşalırsam her şey biter diye düşündüm bir an. Olabildiğince sıkıyordum kendimi. İş buraya kadar gelmişken sikmeliydim. Milli olabilme ihtimalim vardı hem de hayalimdeki kadınla. Bu fırsatı kaçırmamalıyım dedim kendi kendime. Bir elimi memeden çekip annemin bacak arasına doğru attım yumuşacık amını parmak uçlarımda hissettiğim an annem taşaklarımı bırakıp sikimi sıkıca tutarak hızlı hızlı mastürbasyon yapmaya başladı. Çok zor tutuyordum kendimi. Memeyi bırakıp sessizce “boşalıcam” dedim. Sakin ama sıcak bir ses tonuyla bana doğru eğilerek “boşal oğluşum” dedi ve dudaklarıma yapıştı. Annemin dudaklarımı emmesiyle boşalmaya başlamam bir oldu. Fışkırarak oluk oluk boşalıyordum. Bacaklarım kasılıyordu. Hayatımda daha önce hiç böyle boşalmamıştım. Annem ben boşalırken de durmuyor aynı hızla devam ediyordu. Beyaz döllerim annemin parmakları arasından sızarken yavaşladı annem. Ve bıraktı. İkimiz de nefes nefeseydik. Sessizce duruyorduk. Ama sessizliği annem bozdu. “Git duşa gir sen ben buraları temizlerim” dedi. Hiçbir şey demeden kalkıp kafamda onlarca soru işaretiyle banyoya gittim.

İnek Annem (Part-2 Düğün)

Günler bu şekilde geçerken bir akrabamızın düğünü için memlekete gitmiştik. Memleket de pek uzakta sayılmazdı. Babam işleri dolayısıyla şehir dışındaydı. Bu yüzden annemle ben gitmiştik. Dayımgilde hazırlanıp düğün yerine geçecektik. Ben her zamanki gibi standart bir gömlek pantolon giymiş koridorda annemi bekliyordum. “Hadi anne geç kalıyoruz” falan diye söyleniyordum. Annem kapıdan çıktığı anda dilim tutuldu resmen. Annem öyle bir elbise giymişti ki kalbim duracaktı neredeyse. Siyah dapdar vücudunu saran boyununda dolanıp sırtını açık bırakan sade ama zarif bir elbiseydi. Boyu poposunun iki üç parmak altındaydı. Bembeyaz pürüzsüz kalın ve dolgun baldırları insanı azdırmaya yetiyordu. Göğüsleri ileri doğru fırlamış ve birbirine yapışmış mükemmel bir dekoltesi vardı. Dik dururken bile o meme derinliği insanı azdırıyorken eğilince bir de siz düşünün. Sadece yürürken bile göğüslerinin üstünde oluşan dalgalanma başımı döndürmeye yetiyordu. O pamuk gibi yumuşacık görünen göğüslerinin arasına suratımı daldırmak için neler vermezdim. “Nasıl olmuşum oğluşum” diyerek kendi etrafında döndü. “Anne mükemmel olmuş gerçekten“ dedim. “Belki biraz kilo versem iyiydi aslında da olmadı işte neyse artık” dedi. “Yok yok mükemmel olmuşsun” dedim.

Bizim arabayı evde bırakmıştık buraya gelirken o yüzden dayımın arabasıyla gidecektik. Ama planda bazı hatalar olunca arabaya biraz kalabalık binecektik. Dayımın arabasına tüm sülale doluşunca haliyle arabada yer kalmadı. En son ben oturmuştum ama ben de zaten bacaklarımı falan birleştirip anca sığmıştım. Dayım “bir araba daha gelsin ya böyle olmayacak” dedi ama annem “ben şuraya sıkışırım canım” diyip direkt benim kucağıma oturdu. Annemin geniş yumuşacık kalçaları tam kasıklarıma oturmuştu. Vücudunun tüm ağırlığını ve sıcaklığını hissediyordum. Halimden çok memnundum ama araba sallandıkça sağa sola kayıyordum. Bir elimle kapı kolundan tutunsam da yetmiyordu. Diğer elimle kendi bacağımın altından koltuğu falan tutmaya çalışıyordum. Annem elimi nereye koyacağımı bilemediğimi görünce “koy oğlum şuraya” diyip baldırlarının üzerine koydu. Bir elim kapı kolunda diğer elim annemin sağ bacağının üzerimdeydi. Arabanın her sarsıntısında onu da tutmaya çalışıyormuş gibi kalın baldırını sıkıca tutuyordum. Süt gibi yumuşacık baldırları avcumun içindeydi. Açık sırtına ise burnum değiyordu. Annemin kadın kokusunu içime çekiyordum. O iri memelerinin arasına suratımı gömdüğümü hayal ederek baldırlarını okşayıp sıktırdıkça sikimde bi hareketlenme olmaya başlamıştı. Kendimi geriye doğru çeksem de nafile iyice sertleşiyordu penisim. Penisimin tam olarak kalkıp annemin kalçasına baskı yaptığını hissedebiliyordum ama yapabileceğim bir şey yoktu.

Salona gelince kapıyı açtım annem inince çaktırmadan önümü düzeltip kemere sıkıştırdım belli olmasın diye. Annem hadi oğlum dedi koluma girdi ve birlikte girdik salona. Düğün salonunda herkes anneme bakıyordu. Tanıdık tanımadık herkes annemi süzüyordu. Bizim sülaleye ayrılmış masada annemin tam karşısında oturdum. Gözlerimi annemin göğüslerinden alamıyordum her hareketinde ahenkle sallanıyordu annemin iri memeleri. Onlarca hayal kuruyordum kafamda. O esnada Kaan “İneğim nasıl bugün” diye mesaj attı. Ve o an annemin bu mükemmel halini belgelemeliyim bir daha denk gelmez diye düşündüm.

Normal telefonla bir şeyler yapıyormuş gibi annemin karşıdan fotoğraflarını çekiyordum. Çektiğim fotoğrafların bazılarını Kaan’a da gönderdim. Mükemmel görünüyordu. Hafif tam ayarında makyajı kalın dudakları ve pamuk gibi bembeyaz göğüsleriyle bir içim suydu. Ama o pürüzsüz kalın bacaklarını da atlayamazdım. Yanlışlıkla yere bir şey düşürmüş gibi yapıp masanın altına girdim. Annemin bacakları gözümün önündeydi dibinde duruyordum o mükemmel bacakların. Oturduğu için iyice geriye çekilmişti elbisesi. Annem birden elbisesini düzeltmek bacaklarını oynatınca külotunu gördüm. Felaket azmıştım hemen birkaç fotoğrafını çektim masanın altından.

Düğün başladı. Ben felaket azmış bir haldeydim. Sadece annemi seyredebiliyor onunla ilgili hayaller kurabiliyordum. O esnada teyzem dürttü beni. Oğlum “anneni kaldırsana sen de dansa” dedi. “Tabi tabi” diyerek hemen ayağa kalktım ve annemi dansa kaldırdım. Sahnede pek çok çiftin ortasındaydık. Belinden iyice kavramıştım annemi. Vücudunun dolgunluğunu ve yumuşaklığını elbisenin üstünden hissediyordum. Kendime çektim iyice. Annemi kendime yaslayınca iri göğüsleri yukarıdan taşarcasına toplandı. Birazcık eğilip göğüslerinin arasına suratımı daldırmamak için zor tutuyordum kendimi. Resmen ağzımın dibindeydi o pürüzsüz bembeyaz göğüsler. Bu görüntü annemin kadınsı kokusuyla birleşince mest olmuştum resmen. Ulan şöyle bi karım olsa mesela eve gidince bu kıyafetleriyle istediğim gibi oynasam onunla diye hayaller kuruyordum.

Dans aşaması bitince masalara geçtik. Annem ben bi lavaboya gideyim dedi. Giderken anneme ve çevresine bakıyordum. Salondaki erkeklerin neredeyse hepsi gözleriyle annemi süzüyordu. Azdırıcı fiziğiyle düğündeki genç kızlara bile taş çıkaracak bi güzelliği vardı. Annem lavabodan dönerken tekrar kalın baldırları çıkık poposu ve her adımında sallanan göğüsleri afetti. O sırada oyun havası faslına geçildi. Çeşitli oyun havaları çalıyor herkes sahnede eğleniyordu. Teyzemler annemi de kaldırdılar hadi biz de gidelim diye. Annem de kalkıp kalabalığın arasına karıştı. Hemen sahnenin kenarına gelip oynayanları çekiyormuş gibi annemi çekiyordum. Annem her birkaç hareketinden sonra iyice poposuna doğru toplanan elbisesini düzeltiyordu. Anneme iyice zoom yapıyordum. Yüzünü göğüslerini bacaklarını tüm detayıyla çekiyordum.

Sonra bir ara annemin teyzemgilden biraz uzaklaştırıldığını fark ettim. Herkes herkesle karşılıklı oynuyordu zaten. Ama annemin karşısına tanımadığımız bir adam geçip annemle oynamaya başladı bir anda. Ve sonra adamın başka bir arkadaşı geldi adam annemi omuzlarından tutarak o adama doğru çevirdi ve annem hiç tanımadığı o adamla da oynamaya devam etti. Düğün zaten ayıp olmasın falan diye düşünüyordu muhtemelen. Bu tarz saflıkları sıklıkla yapar. Söylemiştim zaten çok saftır diye. Sonra bir anda dört beş adamın ortasında kaldı annem. Adamlar alkışla tempo tutuyor annem ortalarında oynuyordu. Sikecek gibi bakıyorlardı anneme. Sonra adamlardan birisi göbek atar gibi oynamaya başladı ve annemi elinden tutup kendi etrafından döndürdü. Ve annem de kıvırmaya başladı. Yabancı adamların ortasında kalmış göbek atıyordu. Resmen dansöz muammelesi yapılıyordu anneme. Bu görüntü öyle bi azdırmıştı ki beni. Memelerini sallaya sallaya adamlarla göbek atıp eğleniyordu annem. Her anını kaydediyordum. Adamlar çemberi iyice daraltmıştı elleri sürekli annemin bir yerlerine sürtüp değiyordu. Sonra içlerinden birisi cebimden 200 lira çıkarıp annemin göğsünün kenarına sıkıştırdı. Delicesine azmıştım. Annem gerçekten ortalık malı oluyordu. Para takılınca annem çok şaşırdı ve şaşkınlıkla gülerek devam etti oynamaya. Etrafındaki erkekler de göbek atıyordu annemle. Sonra birisi daha cüzdanını çıkardı. 200 lirayı katlayıp parmaklarının arasına aldı ve annemin memelerinin arasına soktu parayı. Azgınlıktan çıldıracaktım. Tanımadığımız yabancı adamın biri annemin yumuşacık iri memelerinin arasına elini sokmuştu. Hayallerimi yaşamıştı resmen o memelerin yumuşaklığı kim bilir nasıldı. O arada içlerinden biri telefonunu çıkarıp fotoğraf falan çekmek istedi. Paralar annemin memelerinde duruyordu. O şekilde fotoğrafının bir başkasında olması o an için rahatsız etti beni. En azından ellerinde o anın bir belgesi olmasın dedim ve hemen annemin yanına gittim. Adamlara yaklaşınca alkollü olduklarını anladım leş gibi alkol kokuyorlardı. Hemen koluna girip aralarından çıkardım annemi. “Anne napıyosun bu paralar ne ya“ dedim. “Oğlum nolacak sanki oynuyorduk işte insanlarla” dedi. “Ya olur mu tanımadığın etmediğin adamlar” dedim. Hemen paraları alıp attım yere oturttum masaya annemi. “Oğlum nolucak sanki” falan diyordu hala annem. Bense gördüklerim karşısında azgınlıktan duramıyordum bir an önce eve gidip bu görüntülere asılmak istiyordum.

Bir süre daha masada vakit geçirdikten sonra biz artık kalkalım yolumuz var dedik. Dayım annemle beni eve bıraktı. Eve girince annem kendini direkt kanepeye attı. “Ne kadar yorucu bir gündü ya” dedi. O an ben de kendimi annemin üzerine atıp iri memelerini yoğura yoğura sömürmek istiyordum. “Evet ya fenaydı” dedim ben de. Düğünle üç beş laf ettikten sonra duşa gireceğini söyleyerek banyoya gitti annem. O gider gitmez telefonumun ekranını televizyona yansıtarak kaydettiğim görüntüleri izlemeye başladım…

İnek Annem (Part-1: Başlangıç)

Herkese merhaba ben Deniz. Lise son sınıf 18 yaşında ortalama bir gencim. 175 boyunda 72 kiloyum. Kaslı karizmatik veya yakışıklı olmayan her açıdan ortalama biriyim. Öyle penis boyum falan da çok uzun değildir 15 santim kadar çok da kalın olmayan bir penisim var.

Öncelikle annemden bahsedeyim. Annem Nebahat 42 yaşındadır. Bir ortaokulda fen bilgisi öğretmenidir. Oldukça kültürlü entelektüel bakımlı biridir. Bir o kadar da yardımsever, saf ve temiz kalpli sıcak kanlı birisidir. Genelde güler yüzlü ve sevecen bir karaktere sahiptir. Siyah kıvırcık saçlı bembeyaz tenli güzel bir kadındır. Kabarık kıvırcık saçları onu oldukça genç gösterir. Güzel kahverengi gözleri kalın dudaklarıyla bir içim sudur. 1.60 boyunda 58 kilo civarı balık etli iri göğüslüdür ama gerçekten iri göğüslüdür. Memelerine hakim olamaz evde hızlı hareket ederken bile memeleri sağa sola savrulur. Bir de rahattır açık şeyler giyer insanı iyice azdırır. Poposu geniş ve çıkıktır. Pantolon giyip yürüdüğünde kalçasının altında pantolon katlanır öyle azdırıcı bir götü vardır.

Anneme olan ilgim çok eskilere dayanır. Ergenliğimin ilk zamanları ailecek tatile gitmiştik. Annemin iri ve dolgun memeleri bikiniden fışkırıyordu resmen. Bikinisinin altı bembeyaz dolgun poposunu kapatamıyordu sürekli düzeltmesi gerekiyordu. Sahilde de bi çocukla tanışmıştım benden 2 yaş falan büyüktü. Konuşurken oynarken falan “ben sabahtam geliyorum buraya kadınlar spor yapıyor koşup zıplarken memeleri sallanıyor fena azıyorum” falan dedi. Sonra annemle falan da tanıştı. Çocuk bi oyun uydurdu suyun içinde spor yapıyormuş gibi zıplıyor. Annemin karşısına geçti birlikte zıplıyorlar. Ama zıpladıkça annemin memeleri nasıl sallanıyor congul congul. İki zıplayıp bir bikiniyi düzeltiyor zaten. Arkadaşım olan çocuk tüm gün bizimle takıldı bazen gidip anneme sarılıyor yüzünü annemin göğüslerine falan değdiriyordu. O gün annemin nasıl otuzbir malzemesi yapıldığını görünce annemi seks objesi olarak görmeye başladım.

Bu olaylar neticesinde bugünlere kadar annem sürekli ilgi odağım oldu. İç çamaşırlarını kurcalar sürekli ev hali frikiklerini kovalardım. Sadece benim değil başkalarının da anneme azıyor olmasından içten içe bir zevk duymaya başlamıştım. Sokakta bir erkeğin anneme baktığını görsem hemen o kişinin annemi evire çevire siktiğini hayal edip azardım. Hatta bu konuda daha ileriye gittiğim zamanlar da oldu. Anneme ilgi duyduğunu fark ettiğim bazı arkadaşlarımı annem yokken eve çağırır onlar gelmeden de annemin birkaç iç çamaşırını evin çeşitli yerlerine koyar tepkilerine bakardım. Annemi o iç çamaşırları içinde görseler anneme ne yapacaklarını düşünerek azardım.

Bu konudaki en büyük sırdaşım arkadaşım Kaandı. Kaan çok eski arkadaşımdı. Ailecek tanırdık Kaanı. Birlikte annemi düşünerek otuzbir çeker birlikte annemin külotlarını ve sütyenlerini koklardık. Porno seyrederken pornodaki kadının annem olduğunu düşünür çeşitli senaryolar kurardık. İkimizin de hayalindeki kadındı annem. Bazen öyle azardı ki sırf annemi görmeye bize gelirdi. Annemin her hareketinde dalgalanan löpür löpür memeleri yüzünden kendi aramızda anneme “inek” lakabını takmıştı. İnsanların içinde annem hakkında konuşurken ondan inek diye bahsediyorduk…

Zevk Dolu Bir Hayat #43

Eve girdiğimde evde bangır bangır müzik çalıyordu.Eğilip ayakkabılarımı çıkarmaya başladım.Eve geldiğimi haber vermemiştim.Müzik sesi yüzünden geldiğimde fark edilmemişti.Ayakkabılarımı çıkarıp yavaşça müzik sesinin kaynağına doğru yürümeye başladım.Ses ablamın odasından geliyordu.Bu eğlence bu enerji nereden geliyordu.Odanın kapısının önine geldiğimde altında kırmızı mini bir şort üzerinde beyaz bir crop saçları dalgalanarak kendi halinde dans ediyordu.Arkası dönük olduğu için bir süre daha manzaranın keyfini çıkarıyordum.Ama bir süreden sonra bu anı bitirip hazırlanmalıydım.Müzik çalara yaklaşıp kapat tuşuna bastım.Müzik kesildikten sonra ablam bir an durdu düşündü ve arkasına döndü.

Ablam:Sen ne ara geldin ya ben neden duymadım.

Ben:Abla nasıl duyacaksın neredeyse bütün mahalleyi ayağa kaldıracaksın.

Ablam:O kadar fazlamıydı ya hiç fark etmedim.

Ben:Neyse neyse beni oyalama ben dışarı çıkıyorum haberin olsun.

Aslında daha değişik planlarım vardı normalde Ece ile akşam çıkacaktık.Ama Sena buluşmak istediği için okul çıkışı ilk onu alıp dışarı çıkarıp sonra Ece ile dışarıya çıkacaktım.Herşey yolunda giderse çok kusursuz bir plan olacaktı.

Ablam:Nereye gideceksin ya ben ne yapacağım tek başıma.

Ben:Arkadaşlarımla buluşacağım napabilirim sana şu anda abla.

Ablam:Yaaa offff hiç arkadaşım falan yok ki buluşayım.

Ben:Ya abla offf şimdi napayım ben sana kiii.

Telefonumu Mesajları açtım.

Ben:Canım ablam tek olduğu için biraz sıkılıyorda ablam da gelse sorun olur mu acaba?

Sena:Yok canım ne sorunu ya hem ablan ile tanışmış olurum.

Ben:Tamam canım ben seni aradığımda dışarıya çık.

Sena:Tamam canım öptüm.

O sırada ablam offluyup puffluyordu.

Ben:Abla tamam hallettim hazırlan çıkacağız fazla abartı giyinme.

Ablam:Yaaa işte benim kardeşimmm yaaa.Hem ayrıca giyimimede mi karışacaksın.

Ben:Offff abla tamam nasıl giyinirsen giyin karışmıyorum ama biraz hızlı ol.

Ben ablamın kapısını kapatıp kendi odama geçtim hemen dolabımı açıp altıma gri bir eşofman üzerine beyaz bir sweat hemen rastgele bir saat taktım koluma dolabımın kenarında bulunan parfümümüde sıkıp direk odamdan çıktım.Kapısına baktığımda kapısı daha kapalıydı.Kapısını çalıp seslendim.

Ben:Ablaaaaaa hadiiiii.

Ablam:Tamam yaaa sabırsızzz geldim hem bu acelen ney.

Ablam kapıyı açıp çıktığında o güzelliği yine üzerindeydi fazla bir makyajı olmamasına rağmen yine güzeller güzeliydi.Ayaklarında beyaz bir çorap altında çok fazla dar olmayan ama fiziğinin güzelliğini belli eden bir mavi kot pantolon onun üzerinde dekolteli göğüs çatalını gösteren krem rengi v yaka bir tişört.Çıktığında benim gözlerim o güzelliğine takılmıştı.

Ablam:Ne o daha yeni bağırıyordu hadi hadi diye şimdi beni mi süzüyorsun.

Ben:Abla hıh ne süzmesi ya hadi hadi gidiyoruz ayakkabılarını giyin.

Ablam:Tamam da bu acelen ne.

Ben:Abla kız beklesin mi ya.

Ablam:Kız mı?

Ben:Evettt hadi soru sormada gidelim.

İkimizde kapı ağızına gelip ayakkabılarımızı giyip arabaya geçtik.Ablam büyük bir iyilik yapıp arka koltuğa geçmişti.

Yol boyunca ablam kız arkadaşım ile ilgili sorular sormuştu.Ama tek sorun ben bu iki kız ile ne yapacaktım akşama kadar.

Senaların evinin önüne geldiğimde canım sevgilim bizi bekliyordu.Senayı görünce gözüme çarpan birşey olmuştu.Sena saç rengini değişmişti.Normal saç renginden kızıl saç rengine geçmişti.Bu saç rengi gün batımında onu daha da güzel göstermişti.Sanırım benimle bu yüzden buluşmak istiyordu.

Arabayı Sena’nın yanına durdurduğumda Sena kapıyı açıp oturdu.

Sena:Selamm naber canım.

Ben:İyiyim canım sen.

Sena:Bende iyiyim.

Sena arkasını döndüğünde ablamı gördü ve hafif vir şaşkınlık yaşamış olacak ki yüzünden de belli oluyordu.

Ablam:Selam sen Sena olmalısın Emre’nin kız arkadaşı.

Sena:Evet ben Sena siz de Emre’nin Ablası olmalısınız.

Ablam:Evet tanıştığıma memnun oldum Emre seni çok konuşuyor bizde hali ile merak ediyoruz.

Sena:Aaa öyle mi bana hiç söylemiyor böyle şeyleri.

Onlar konuşurken bende gps’ten bir awm’yi işaretledim.

Arkadaşlar bu arada farkındayım bir çok insan her bölümde bir seks olsun şeklinde düşünüyor ama ne yazık ki ben normal bir hayat üzerinden ilerlediğim için her bölüm seks olması imkansız gibi birşey eğer zaten öyle birşey olursa hikaye çok saçma yerlere gidebilir.

Köylünün Efendisi 16

Ayşe’nin götü, artık hazır gibiydi. Avcuma aldığım büyük bir tükürükle sikimi ıslattıktan sonra yavaş yavaş yarağımın kafasını götüne dayamış, bastırmaya başlamıştım.

Önce kafası girdi, ayşeden de ıhhh sesi çıktı.
Sonra biraz bekleyip hafifçe sokmaya başladım. Ayşeden ayyy sesi
Her seferinde biraz daha derine giriyor olsam da büyük yarağım ayşenin daracık götüne girmekte zorlanıyordu. Beklemenin anlamı yoktu. Biraz beklesem alışırdı ama aklında hafızasında sikilmek olan bu kadının bilinçaltı bunu istemiyor olduğuna emindim. O beni de hoca nasıl sikti ama amımı götümü dağıttığı duymak istiyordu. Bu düşüncelerle zaman geçmiş, götü de iyice sarılıp sarmadığı yarağıma alışır olmuştu. Yarağıma baktığımda götüne soktuğum kadar olan kısmı görebiliyordum. İnce hafif sarımsı bir doku götünden çıkan sıvıydı.

Sikimin temiz yerinden yakalayıp amcığına soktuğumda ise hem şaşırmış hem de boşta kalan amcığına sokulmak hoşuna gitmişti ayşe’nin. Bir daha soktum. Kalçalarından tutup alıştığım tempo ile bir kez daha. Sonra çıkarıp temiz sikimi götüne soktum. Hoşuma gitmişti. Aynı anda iki delik gibi. Bir amına bir götüne sokmaya başlamıştım. Ayşe’nin de hoşuna gitmiş olacak ki götü daha da gevşemiş amcığı ise her geçen an daha fazla sulanıyordu. Öyle ki taşaklarımdan bile su damladığını düşünüyordum.

Götünü siktiğim bir an uzanıp, göğüslerini avuçladım, sonra uçlarını yakalayıp misket büyüklüğünde ucunu sıktım. Ahhh diye inledi. Ensesini tutup koltuğa yüzünü bastırıp sikmeye devam ettim. Kalçaları önümde dalgalanıyor, ağzının koltukta olmasından dolayı böğürüyordu. Tekrar bir amcığına bir götüne yapmaya başladığımda ise artık boşalma noktasında olduğumu anladım.

  • Boşalmam yakın gelecek misin sen de? Diye sorduğumda
  • 10 kez geldim belki de devam et dölle beni dedi.
  • Amına mı geleyim götüme mi dediğimde ise – götüme gel ilk sen siktin ilk sen dölle dedi.

Bu cevap keyiflendirmişti beni ilk kez ben sikmiştim ilk kez ben dölleyecektim. Hızımı arttırıp artık dayanamayacak bir noktaya geldiğimde ise her zaman amına yaptığım yüklenmelerin bir benzerini ilk kez götüne yapmış, ve sikimin eriştiği son noktada hırlayarak boşalmıştım. Birkaç saniye sonra boşalmam bittiğinde içinden çıkmamış kenarda duran telefonunu istemiştim.

Ne yapacağımı biliyordu, götüne boşalmamamın götünden çıkan döllerimin kaydını ona gösterecektim. Telefonu videoya alıp usulca henüz sertliği geçmemiş yarağımı amcığından çıkardım. Çıkarırken gördüğüm şey ise sarımsı bir sıvıya karışmış beyaz döllerimin ardından gelen kıpkırmızı bir kandı.

Bekareti alınmış amcık gibi kanamış, kanı akmıştı.

Toparlanırken usul usul bundan hiç bahsetmedim, peçetede de kan görmemiş ya da bakmamıştı, üstelemeye gerek yoktu, sikilmişti gidecekti. İfadesiz bir şekilde giyinirken sigaramı yakıp onu izlemeye başladım. Ne kadar kendini ele vermese de bacağını kaldırırken yüzündeki acı kendini belli ediyordu.

Giderken sana güveniyorum, aramızda kalacağına da eminim, merak etme suzan abla da bir şey demez kimseye, karşına çıkmam bir daha, ilk ve sondu ama hakkını vermek gerekirse hayatımda hiçbir zaman böyle sikememişti kocam beni, götümden de siktin, ben seni zaten arayamam ama sen beni bir gün aramak istersen bir yardım istersen suzan ablaya bir şey demeden ayşe ben de bir şey unutmuş onu söyleyecektim de ben sana ulaşırım dedi. Bu samimiyeti için teşekkür ettim.

Hava kararmıştı, hızlıca üzerime ben de bir şey geçiştirip kapıdan geçirdim. Biraz sonra telefonum yine çalacak Suzan bana bir sürü şey saydıracaktı.