Kategori arşivi: Yetişkin Hikayeleri

Aile Saadeti 5

Ben güle güle odaya geçtim. Üstümü soyundum baksırımla yatağa girdim. Tüm gün yaşadıklarımı bi düşündüm. Önce ıslattığımız kızın dolgun dantelli sütyenli göğüsleri, sonra volkinin zevzekliği, eve geldiğimde annemin seksi ve çıplak vücudu üstüne abimin yediği naneleri öğrenip benim döllerim mevzusu. Hepsinden öte bi de annemle babamın sikişmesi. Bugün çift katman 31 i hakediyordu. Günü taçlandırma düşüncesi ile kalktım bilgisayarı açtım. Volkiden aldığım porno arşivini açtım rastgele birini tıkladım. Volkan piçi bana 1 terabaytlık porno arşivi vermişti. Daha doğru düzgün bakmamıştım bile.

Açtığım porno üvey anne pornosuydu. Şansıma mı denk gelmişti anlamıyordum ama annemi kafama sokmaya çalışıyordu sanki evren. Biraz izleyince aleti kaldırmıştım. Bu arada 18 cmlik sağlam bir alet taşıyordum üzerimde. Kalınlığı da gayet yeterliydi. Büyük ihtimalle babamın genleri tamamen bize geçmişti. Bi süre pornoyu izledim. Ama dikkatimi veremiyordum. Kapatıp yatağa uzandım. Islattığımız kızın göğüslerini düşündüm. Aletim elimde okşuyordum. Kızın göğüslerini gördüğümüz o kısacık anı düşündükçe sanki görüntü hafızamdan gidiyor gibiydi. Aletim sanki yumuşuyor gibiydi. Biraz daha zorladım ama bişey değişmedi. Bu da olmadı. Volkaa zevzeğinin sakso muhabbeti aklıma geldi. Bana sakso çektiğini düşündüm. Aletim tekrar sertleşmeye başlıyordu. Kendime şaşırdım. Düşünceleri kafamdan uzaklaştırıp annemin göğüslerini ve o müthiş vücudundaki amını düşündüm. İyice sertleşmiştim. Okşamalarım artmış aletimi hızla ileri geri yapıyordum. Sonra doğru annemin söylediğini düşündüm. Peçeteye boşal. Sonra peçeteyi çöpe at git ellerini yıka. 31in en can alıcı yerinde bu aklıma gelince zevk geri gitti. Kalktım. Aletim hala kalkıktı. Kafamı odamdan dışarı uzattım. “Anne”dedim. Ses yoktu. Tvnin sesi geliyordu. Bi daha seslendim ama yine ses yoktu. Mutfağa doğru baksır ile yürüdüm. Evde baksırla anca banyoya falan girerken görünürüz. Onun dışında şortsuz dolaşılmaz. Söylenmeyen bir kural gibidir. Şortu giymeye üşendiğimden baksırla yürüdüm ama sıkıntılı olan baksırı zorlayan aletimdi. Mutfağa gelince kapıdan kafamı uzattım. Orda da kimse yoktu içeri girip mutfak balkon camının bitişiğindeki tezgahtan peçete alıp çıkacaktım. Hızla oraya yürüdüğüm anda annem mutfağın balkonundan içeri girdi benim alet çadırı dikmişti. Annem görünce ayyy diye bağırdı. Ben peçeteyi kapıp hızla odama dönünce arkamdan “arsız utanmaz velet. nedir bu evin erkeklerinden çektiğim. Hepsi sapık bunların. Utanmıyor şeyini kaldırmış evin içinde öyle dolaşıyor” diye söylenip bağırmaya başladı. Hızla odama koştum. Arkamdan geliyordu. Kapıyı kapattım. Hala söylenmeye devam ediyordu.

A: Babası bir abisi iki bu da üçüncü oldu başıma. Küçük sapık seni

B: yaa anne rezil oldum bağırma yaa

A: bak utanmadan bi de konuşuyor.

B: yav seslendim seslendim sesin çıkmayınca gittim öyle mutfağa

A: sesim çıkmıyorsa çıkmayacaksın o zaman odandan öyle utanmaz.

B: öfff tamam anne bağırma

A: kes sesini. Babası kılıklı. Utanmaz terbiyesiz.

Ben artık annemin fazla tepki verdiğini düşünüyordum. Ama kafamı aşağı eğip sikime bakmamla ne kadar büyük hata yaptığımı anladım. Aletim baksırın önündeki düğmeden başını çıkarmış ulusa sesleniş konuşması yapıyordu sanki. Annem aletimi gördüğü için bu kadar tepki göstermişti. Yediğim lafı haketmiştim yani. Annem hala kapımın önünde bekliyor ve bana saydırıyordu.

B: anne tam yaaa. Uzatma.

A: ulan sen daha konuşuyormusun?

Diyerek hızla kapıyı açtı. Hala baksırlaydım ve aletim hala aradan selam verir gibiydi. Annem hemen gözlerini kapatıp

A: çabuk üstüne bişey giy. Çabuk!!

B: tamam bakma sakın giyiyorum.

A: seni bir daha o halde gezerken görürsem koparırım o şeyini. Terbiyesiz. Utanmıyor musun annen evdeyken aletin dışarda gezmeye

Annem saydırıyordu.

B: anne düğmenin arasından dışarı çıkmış farketmedim vallahi. Tamam yav. Amma laf söyledin.

A: bak hala konuşuyor. Terbiyesiz karşımda bi de cevap veriyor.

Bayağı bir papara yedikten sonra artık dayanamayacak seviyeye gelmiştim. Bilmeden yaptığım şey yüzünden resmen eziliyordum. En sonunda sinirlenip.

B: yav bana bağıranda sanki evde çarşafla geziyor. Seninde her yerin açık. Bugün bi geldim çırılçıplak geziyordun etrafta.

Annem bunu duyunca beyninden aşağı kaynar su dökülmüş gibi oldu.

A: ne?

B: öyle tabi girdim içeri seslendim. Baktım ses veren yok. Komşuya gittin zannettim. Bi baktım kulağında pamuk üstünü kuruladın. Hatta topuklarını törpüledin. Her şeyin de meydandaydı.

A: sen eve geldiğinde kapattım ben kapıyı.

B: ben geldim seni öyle gördüm utanma diye geri gidip kapıyı ilk defa açıyormuş gibi davrandım.

A: ne?

B: öyle tabi.

A: bana bak arsız velet senin bacaklarını kırarım. Azdın mı sen başımıza. Bu ne cüret. Annen var karşında. Sapık mısın oğlum sen?

B: yav anne insanlık hali olabilir demek istedim ben.

A hayır efendim olamaz. Hem sen ne saklıyorsun orda elindeki ne senin bakiyim.

Elimde peçete vardı. Üstüne bi de annemi çıplak gördüğümü söylemiştim. Jeton geç düştü.

B: düşündüğün gibi değ…

Değil diyemeden annemin tokadı yüzümde patladı.

A: Sen beni görüp kendini mi tatmin ediyon haa.

Şlakk bi tane daha tokat. Kaçınmaya çalışıyordum ama söylene söylene basıyordu tokatı. İlk yüzüme yediğim tokattan sonra Yüzümü koruyordum ama yine de vuruyordu annem.

A: siz nasıl bir sülalesiniz. Bi taneniz sapık olmasın beaa. Babasının ne boklar yediği belli değil yok ortada aylardır. Abisi desen kimlerle ne bok yiyiyorsa artık sikinde bok olur. Bu küçük sapık da annesini düşünüp kendini tatmin eder.

B: babam aylardır yok mu ortada?

A: sen hala konuşuyormusun?

Şlakk bi tokat daha. En sonunda annemi kollarından yakalayıp durdurdum.

B: yav annem yeter artık. Anladım tamam da.

A: sıkıysa anlama sıkıysa. Senin bacaklarını kırarım ben

Diyip sustu.

Aile Saadeti 4

Aklımda birden çok soru belirdi.

1.si ben nasıl abimin sarhoş halini görmemiştim. Tamam bazı geceler arkadaşları ile çıktığında geç gelirdi eyvallah ama babam görürdü.

2.si abim kimi götten sikiyordu. Boklu boklu ıykkk

3.sü annem abimi bu yaşta çırılçıplak mı görmüştü?

4.sü abim bunları gerçekten hatırlamıyor muydu yoksa bana mı anlatmıyordu.

Anneme en azından birinciyi sormalıydım.

B: nasıl yani. Ama babam kesin farkeder.

A: nah farkeder.

B: o ne demek?

A: bak oğlum abin dışarı çıktığı günler ben babanı (biraz duraksadı) erkenden yatırırım. O uyuyunca kalkar camdan bakar onu beklerim. Genelde sarhoşsa arkadaşları bırakır kapıya. Giyinir bahçeye çıkar onu içeri sokarım yıkar paklar sessizce yatağına yatırırım. Ohooo sen abini bilmezsin. O ne azgın teke o.

Vay amk dedim içimden. Diğer sorularında cevabını bilmek istiyordum ama soramazdım.

B: bak sen puşt gökhana.

A: bak baban duyarsa ikimizi de kıtır kıtır keser. Sakın ağzından bişey kaçırma. Hem zaten hiç bişey hatırlamıyordur. Sorsanda cevap veremez. O koca şeyinde boklu prezervatifle kapıya gelen adam bişey hatırlar mı sence.

B: Vay bea daha neler duyacaz.
Sen bilirsin annem bende vukuat var mı?

A: sende de var. Birincisi o işi hallettiğinde banyonun gider deliğini aç. İkincisi yatağında yaptığında önce peçeteye çıkar eline sürüp banyo lavabosunda yıkıyorsun elini. Peçeteye. Sonra peçete çöpe, sen de ellerini sabunlamaya. Geçen gün banyo lavabosu tıkandı. Pompa ile bi çektim hep döl.

Annemin döl demesi ilginç gelmişti. Sperm kelimesini kullanmıyordu. Ne de olsa köy yerinde büyümüş kadın. Artık büyükşehirde yaşıyor olsa da içinde hala köy ağzı vardı. Utanmıştım. Benim spermlerimimi buluyordu.

Annem aslında evdeki herşeyin farkındaydı. Benim banyoda fışkırmalarım, elime akıtıp yıkamalarım, abimin kimlerle sikiştiği, sarhoşluğu. Ama bizde bazı şeylerin farkındaydık. Annem beni yeterince utandırmıştı. Ben de onu utandırmak istedim.

B: Biz de bişeylerin farkındayız Esma Sultan. Geceleri biraz sessiz olun babamla. Duyuyoruz seslerinizi.

Annem şok olmuştu. Yanakları kızarmış, gözlerini kaçırıyordu. Bense onun bu haline gülüyordum.

A: O-o-oğlum anneye öyle şeyler söylenir mi? Hiç utanmıyon mu sen?

B: hahhaah. anne neden utanayım bunlar doğal şeyler.

A: oğlum doğal da yine de böyle şeyler söylenmez dile getirilmez. Ayıp

B: annem ne ben çocuğum artık ne de sen yaşlanmış bi kadınsın. Bakın keyfinize. Hahahhaa

A: AAAaaa hala konuşuyor bak. Len ayıp diyorum sana. Sus

B: hahahhaha. ohooo bence bu kadar konuşacak kadar açtık birbirimizin kilidini annem. Az önce abimin yediği boklardan benim banyoda boşalmalarımdan bahsediyorduk. İş sana gelince mi ayıp oldu Esma Sultan.

Annem iyice utanmıştı.

A: olsun biz anne babayız böyle şeyleri çocuklarla konuşamayız.

B: annem rahat ol benle konuşabilirsin. Ağzımdan tek laf çıkmaz. Söz veririm.

Annem durup düşünmüştü. Sanki bişey diyecek gibiydi ama vazgeçti.

A: git yat sen en iyisi. Edepsiz!!

Sorumluluk Sınavı – 7

Gözlerimi araladım , ne ara gözlerimi kapamıştım hatırlamıyordum bile. 10-15 saniye Dünya ile bağlantım kesilmişti sanki. Aysel Hoca çıplak bir şekilde Müdüre Sema Hanım’a neden geciktiğimiz hakkında yalan söylüyordu , “Evet Hocam , çocuğu hastaneye kadar bıraktık ama ailesi gelene kadar yalnız bırakmak istemedik”. 10 saniyede hemen uydurmuştu yalanı , “Evet yol kenarında öyle bacağı yaralı bekliyordu küçük çocuk , Cafer’de sağolsun taşıdı çocuğu arabaya kadar.” , bunu derken göz kırpıyordu gülerek. Taze boşalmış olmama rağmen o şeytani gülümsemesi gerçekten çok seksiydi , bu yüzden bitiyordum bu Aysel’e.

Telefonla konuşması bitince , Ece’yi de dürterek “Haydi giyinin okula gitmemiz lazım , yalan söyledim Sema çakmasın olayı” dedi nefes nefese. Yatakta çırılçıplak uzanmış ve pür dikkat onların giyinmesini izliyorken “Neyi bekliyorsun oğlum hadisene” diye sitem etti Aysel.

Hemen yerden donumu alıp giydim , terlediğimden dolayı vücuduma yapışmıştı boxer. Hoşuma gitmeyen bir histi , ancak büyütülecek bir yanıda yoktu. Yamuk yumuk şekilde okul pantolonunu da giydim. Ben hızlıca giyinmiştim giyinmesine ama bunlar hala makyajını falan düzeltiyor , süsleniyordu. Uzun uzun hazırlandıktan sonra Aysel’in arabasına binerek okula doğru yola koyulduk. Okula doğru sessiz sessiz giderken biraz yaklaşmaya başladığımızda Ece Hoca sessizliği bozdu :

E: Yaktın bugün amımı Cafer , müthişsin cidden.

-…

A: Ya aşkım , çocuk iki sokup çıkardı hemen zevk suyun geldi seninde. Görende hiç sevişmedin sanır.

E: Her gün sikişmiyoruz ya bebeğim , yetti bana o kadarı. Hala ağrıyor zaten.

A: Ağrıyor mu? Seninki iyi yine ; yarım saat bırakmadı beni bu orospu çocuğu , bacaklarımı kapayamıyorum acısından baksana.

Bu muhabbet dönerken arkada sinsi sinsi sırıtıyordum bende. Aysel dikiz aynasından görmüştü beni.

A: Gülüşüne baksana şunun , çakacağım suratına bir tane. (Gülerek söylemişti bu sözünü)

E: Yalan yok , iyi sikti ama çocuk.

A: Orası doğru , beni saldığında bacaklarımın titremesi geçmek bilmedi. Kıvrandım yatakta zevkten.

E: İyi oldu bunu bulduğumuz , olmasaydı birbirimizi parmaklamaya devam edecektik.

A: Ne o , hoşuna gitmiyor muyum yoksa artık?

E: O anlamda demedim birtanem.

Bunların muhabbeti farklı yerlere gidiyordu ancak devamını duymak nasip olmadı. Okul bahçesine park etti ve araçtan indik. Bagajdan , gelme sebebim olan 3 tuvali alıp bodrum kattaki aldığım yere geri götürdüm söylene söylene. Aysel ve Ece’de Sema hanıma gidip telefonda söyledikleri yalanı yüzüne de söyleyeceklerdi muhtemelen. Aysel daha evden çıkmadan tembihlemişti , şunu sorarsa şöyle de böyle de falan şeklinde.

Zaten çok az ders kalmıştı , onları da her zamanki gibi uyuyarak atladıktan sonra okul çıkışı günlerden Cuma olduğu için İstikal Marşısını söylemek amacıyla bahçede toplandık. Gözlerim Aysel ve Ece’yi arıyordu , Müdüre Sema Hanım sikimsonik duyurular yaparken ben sürekli Aysel ve Ece ile göz göze geliyordum. Bana bakıp gülmemeye çalışıyorlardı , sırf bu yüzden en ön sıraya geçmiştim. Ardından saygıyla marşımızı okuyup eve döndüm , mükemmel bir gün geçirmiştim.

*Hafta sonu hiç bir şey yapamadım , bilgisayarda oyun oynayarak boş şekilde geçirdim*

Onun dışında pazartesi – salı ve çarşamba günleri de sevişmemiştik , neden inanın bilmiyorum. Ancak bunlar sürekli buluşuyor ve birbirlerinin amına bir şeyler sokuyordu onu biliyorum , gruba attıkları fotoğraflardan ve videolardan dolayı.

Perşembe günü sınıf başkanı gelmediği için sabah telefon kutusunu kimse götürmemişti. Durumu da hiçkimse siklemiyordu zaten , kimse kıçını kaldırıp götürmedi müdürenin odasına. İkinci ders it oğlu it Muharrem bana gıcık olduğu için heralde beni özellikle uykumdan uyandırıp “Cafer , git götür şu kutuyu Sema hanımın odasına. Dinlemiyon dersi zaten” dedi. “Tamam Hocam” şeklinde yanıtlayarak , içimden söve söve Müdüre Hanımın odasına götürüyordum kutuyu. Kapıyı tıklatıp içeri girdim , girerken tek elimde tuttuğum kutuyu kenarlığa çarptırarak soktum içeri.

+Nasılsın Cafer , Cafer’di değil mi senin adın? (Okula bu sene geldiği için her öğrencinin ismini ezberinde tutamıyordu , yoksa önceki keltoş Müdür adımı ezbere biliyor)

-Evet hocam , iyiyim siz nasılsınız?

+Sağol bende iyiyim , yaralı çocuk falan görmüşsünüz yolda nasıl oldu o olay ya

-Hocam yol kenarında biri çarpıp kaçtı heralde ağlayarak bekliyodu bacağı kan içinde (Aysel ezberlettiydi) Aysel Hoca hemen durdu bende taşıdım arka koltuğa. Hastaneye götürdük acile orda baya bekledik.

+Ay çok yazık çocuğa ya

-Sormayın hocam içim acıdı , çocuğu dışarı salan ailede de hata var hocam

+Evet ya , ben çocuğumu hayatta salmam öyle yerlere tek başına

-Eğitimli aileler farklı oluyor hocam işte , ama eğitimsiz ailelerde genellikle…

diye başladım boş yapmaya , Muharremin dersinde olmadığım her saniye kârdı benim için. Muhabbeti de kurmuştum hocayla , akıyordu sohbet. Biraz da iltifat etmeye başladım suyuna gitmek için :

-Hocam kırmızı size çok yakışıyor ama harbiden

+Sağol Caferciğim ya , ben bir tane elbise bakıyordum internetten. Bir baksana sende , yakışır mı bana diye. Kardeşimin düğününde giyeceğim de

(Telefonundan dekolteli ve uzun bir kırmızı elbise gösterdi. İçinde çok seksi dururdu yalan yok)

-Hocam çok yakışır bu size bence , zaten sizin gibi güzel biri ne giyse yakışır hocam

+Ya , abartma sende

-Yok hocam abartmıyorum ya , sizin gibi biriyle evlenmeyi çok isterdim. Gerçekten çok güzelsiniz.

Bir iki saniye göz göze baktık ama çok uzun bir süre gibi gelmişti , “Eh neyse Caferciğim muhabbete dalmışız bak dersinin yarısı geçmiş bile. Sen en iyisi sınıfına dön derslerinden geri kalma”. Acayip utanmıştım , acaba çok mu abarttım iltifat etmeyi? Bunları düşünerekten sınıfa ilerledim. Ama bir yandan da “Acaba Aysel ve Ece gibi bunu da sikebilir miyim?” diye düşünüyordum , “Şeytan tüyü mü var lan bende”. Boş boş derslerle bugününde geçmesine izin verdim.

Evimde oturmuş sakin sakin sosyal medyada kaydırırken , içimdeki şeytan bilinçaltıma “Ulan saat çok geç olmadı , Aysel’in evine gidip bir sürpriz yapsam ne der ki. Evde midir acaba.” fikrini soktu. Daha düşünür düşünmez kalkmıştı zaten , en son 31imi de dünden önceki gün çekmiştim. Acayip bir azgınlık birikmişti içimde , Aysel’in evinin konumu ezberimdeydi. Otobüs + yürüme dahil 15 dakikada oradaydım. Sadece düşünmek bile sikimi sertleştirmeye yetmişti , bu akşam birini sikmeden rahat edemeyecektim belli ki. Düşünmeye başladım “Gitsem mi , gitmesem mi?”…

Aile Saadeti 3

Öğlen arası bitmek üzereyken Volki

V: oğlum kızın memelere gerçekten bayıldım la. Keşke sikebilsem amk

B: aga mezun oluyoruz. Sene başı farkedecektin kızı

V: ah amk yaaa ben nasıl kaçırdım bunu. Hay ben bu müdürün amk. Attı küçük sınıfları üst kata aldı bizi zemine ondan dolayı küçükleri gördüğümüz mü var

B: olm hep öyleydi. Bizde üstteydik lise 1 ken.

V: sikeyim kuralını. Azıcık anlayın şu ergenlerin halinden. Azdık kuruduk burada. Bulsam delik farketmicek hepsine girecem.

B: kanka sen çok göt siktin amk. Hörgüçten beslen azıcık. Ya ben napiim? Anca kuru kuru elleşme.

V: olm sen benden yakışıklısın. O da senin mallığın. Kızlara karşı kal geliyor sana. Erkek mi siksen la acaba hahahaha

B: sus bak seni sikerim.

V: kankama götüm feda. Doldur döllerini içime erkeğim. Hahaha

B: vay ben senin götüne koyayım. Nasıl bişey oldun sen amk.

V: koy kankam koy. Kanka ne sakso çekerdim sana haaa hahahahah

B: ya sus amk biri duyacak rezil olacaz.

V: kimse duymaz. Kanka senin alet de büyük. Gırtlağa kadar alırdım seninkini vallahi.

B: laa sus bi de yemin ediyor amk.

V: kanka üstünde zıplancak yarak sende. Bu kızlar değerini bilmiyor. Ben zıplardım şahsen.

B: vay amk senin yaa

V: bırak şimdi bi düşündün sende hahahah

B: kanka okuldayız dua et yoksa sikerdim seni.

V: hahahahahaha

B: hadi kalk gidek zil çaldı çalacak. Sınıfa girek de kızlara tuftuf atak.

V: sen yine de bi düşün. Hahahaha. Hadi kalk madem.

B: götünü sikim ben senin.

V: sik anam sik. Yeterki sen sik. Kankamızı milli yapmak görevimiz.

B: gevşek herif

V: hahahaha

Sınıfa girip basmalı kalemlerin için boşalttık. Kağıtları çiğneyip içine koyuyorduk. Sonra da nişan al ve üfle.

Zil çaldı. Sınıfta hocayı beklerken herkes muhabbete dalmıştı. Nöbetçi öğretmen geldi ve “arkadaşlar Çetin Hoca biraz rahatsız bugün raporlu. O yüzden dersleriniz boş. İsteyen eve gidebilir.” Dedi. Sınıftan bi oley koptu. Herkes çantaları aldı ve yavaş yavaş çıkmaya başladı. Volki çıkışta “bize gidelim biraz pes deviririz, takılırız” dedi. Ama istemedim.

B: kanka leş gibi terledim hala okul kıyafeti ile geliyoruz zaten. ben eve gideyim. istiyosan akşam üstü çıkak parktaki cafeye gidek

V: sikem kafesini. Kendini elit sana bi avuç züppe var orda. İki kahve içtiler diye kendilerini lord zannediyorlar amk. Siktir et

B: tamam o zaman yarın görüşürüz. Ben kaçar. Araşırız.

V: kankam gidince beni düşünüp bi 31 patlat tamam mı? Hahahaha

B: ya senin dilini sikeyim ben yaa.

V: hahahahhaa hadi görüşürüz.

Motoruma atlayıp eve doğru hareket ettim. Motor diyince aklınıza son model ducato gelmesin. Elektrikli motor. zorla gidenlerden. Anahtarla eve girdim. Sessizlik hakimdi. Annem ya komşudaydı ya da bahçede. Ayakkabıları çıkarıp koridora girdim. Koridor boyu yürürken işte o müthiş ana şahit oldum. Annem banyodan yeni çıkmış. Kulaklarında pamuk sırtı kapıya dönük vücudunu kuruluyordu. Onu görünce hemen durdum. Kenarı çekilip izlemeye başladım. Ayaklarını kurulamak için eğildiğinde götü kabak gibi ortaya çıkmıştı. Bembeyaz teni ve dolgun kalçaları vardı. Elim sikime gitti. Annem yatağın üstüne oturdu. Havlu yerdeydi. Kurulanma bitmişti. Ayak törpüsünü alıp topuğunu törpülemek için bi ayağını diğer bacağının üstüne atınca tüysüz pespembe amı ortaya çıktı. Beni farketmemişti. Amından gözlerimi kaldırıp göğüslerine bakamamıştım bile. Muhteşem bir görüntüydü. Gözlerimi kaldırıp göğüslerine bakınca resmen dibim düştü. Dolgun göğüsleri ve pembe uçları vardı. Göğüs uçları iki çocuk emzirmiş bir kadınınki gibi aşağı değil tamamen karşıya bakıyordu. Memelerinde en ufak sarkma yoktu. Arasına girmek için herşeyimi verirdim. Annem topuklarını törpüleyene kadar izledim. Sonra annem önce külodunu sonra da sütyenini giyerken parmak uçlarımda kapıya kadar gittim. Kapıyı açıp “ben geldim” diye seslendim. Kapıyı çarptım. Yatak odasının kapısı bi anda kapandı. Annem içerden seslendi.

A: oğlum banyodan çıktım giyiniyorum. Gelirim şimdi. Aç mısın?

B: yok anne değilim. Okulda yedim.

A: sahi sen niye erken geldin?

B: hoca raporluymuş saldılar.

A: ha tamam. Dışarı çıkacakmısın?

B: yok anne. Biraz uyurum sonra belki çıkarım.

Annem odanın kapısını açtı. Üstünde siyah ip askılı altında şortu vardı. Burun buruna geldik. Göğüsleri önümdeydi yeterince frikikli olarak. Bu zamana kadar böyle anneme azacağımı hiç düşünmemiştim. Gayet iyi anne oğul ilişkimiz vardır. Hayatımın en önemli iki erkeği oğullarım derdi. Sonra babanız gelir derdi hep. Bacağına yatırır saçımı okşardı. Öyle büyüttü bizleri. Ama şimdi gözümde o şefkatli anne değil seksi milf bir kadın vardı. Göğüslerin içine düşecek gibi bakıyordum. Annemin sesi ile kendime geldim.

A: yüzüm orda değil oğlum.

B: A-An-Anne. Afedersin.

A: neyse hadi üstünü değiş gel yanıma. Bi çay koyayım da içelim.

Her zamanki giyinişli annemdi ama artık gözümde annemi görmüyordum. Teklifi hemen kabul ettim. Odamda üstümü değiştirip geri geldim.

Annem kendine de bana da çay doldurmuş tvyi açmış saçı havluya sarılı şekilde oturmuş kadın programlarını izliyordu. Çayımı alıp karşısına geçtim. Manzara müthişti. Annemin bacaklarını boyun ve omuzlarını ilk defa dikkatli inceliyordum. Çok güzeldi. Beyaz tenliydi. Simsiyah saçlar yeşil gözleri vardı. Hafif de çili vardı. Küçükken çok çilliymiş ama büyüdükçe azalmış. Hamileyken iyice azaldı derdi. Annemi dikkatle incelerken bi anda ne yaptığımın farkına vardım. Avına kilitlenmiş leopar gibiydim Ama bu çok yanlıştı. Gördüğümü görmüştüm ve bu kadarı bile çok ayıp ve fazlaydı. Utanmıştım.

B: annem ben bu deli kadınları izlemem. Sen izle. Ben odama gidiyorum. Biraz kestirecem

A: Aaaa oğlum gel değiştir kanalı istiyosan.

B: yok annem sen izle. Ben geçeyim odama.

A: iyi peki madem. Çayın bitince seslen getireyim.

B: içmem heralde. Uyurum.

A: iyi bakalım. Kaçta uyandırayım seni?

B: saat 3 -3.5 gibi uyandırırsın. 2 saat uyusam yeter.

A: ah oğlum ah. Gece yatmıyonuz sabah zor kalkıyonuz abin de öyle.

B: aman anne başlama yine hadi gittim ben.

A: tamam tamam. Bişey söylemek de suç zaten.

B: yav annem gelmişim 18 yaşına bi sal artık beni yav

A: sen hala benim gözümde ufacıksın.

B: aman sen çok büyüksün. Abime de yapıyon aynı şeyi. Kız bulsanız evlendirip torun sevecen genç yaşında.

A: yoookkk o hayatından memnun paşam. Ben biliyorum. Hiç niyeti yok.

B: nesi memnun? Mazmut bir hayat yaşıyor garibim. Evden işe işten eve.

A: hahayy sen öyle san. Baban duymasın diye söylemiyorum ama çok gece sarhoş gelip banyoda yıkadım onu ben ayılsın diye. Bi keresinde şeyinden prezervatif çıkardım boklu boklu körolasıcanın. Neyse konuşturtma beni. Zilzurnaydı da hatırlamıyordur hiç birini. Baban bi görse bacaklarını kırardı onun.

Annem kafasını sallıyordu. Verdiği bilgi çok enteresandı.

Aile Saadeti 2

Gelen geçene baktığımız bir anda volki…

Volkan: kanka su savaşı başlatak mı? Kızların memeleri çıkarırız ortaya.

Ben: kanka dur şimdi zaten iki gün önce müdür yardımcısından papara yedin. Kaşınma.

V: oğlum mezun oluyoruz la napacak bize ibneler.

B: olm mezun etmez istese amk.

V: yaa saçmalama amk. Sike sike mezun edecekler nasıl etmiyolar. Musallat olurum başlarına.

B: kanka Allahını seversen bak başımıza iş açma. Bitsin de kurtulak gidek amk.

V: laa olm ne yapabilirler lan. Kalk lan kalk. Sikerim haa. Azıcık eğlenmiceksek böyle hayatın amk ben.

Volkan çeşmelerin oraya doğru yürümeye başladı. Çeşmelerin başına gelince kenarı oturdu ve bekledi. Uzaktan napıyor amk bu diye düşünerek yanına gittim.

B: yemedi mi lan ahahaha

V: yedi yavrum yedi. Voleybol oynayan ekip var ya. Şimdi yoruldular. Birazdan su içmeye gelecekler.

B: oğlum saçmalama bunlar daha bebe. Lise bir ya da ikiler.

V: memeleri çıkmış mı? Çıkmış. Bana farketmez. Sütyen içinde meme görecem o kadar.

B: oğlum bari bizim tayfaya yap şikayet etmezler bizimkiler.

V: onlar yalama amk. Hepsinin her yerini gördük. Islatsam ohhh biraz da şuramıza at derler. Bana zorlayacak karı lazım.

B: hay ben senin fantezini sikeyim.

V: sen siktir git oğlum. Sana bişey diyen mi var.

B: lan yarak ne zaman seni yalnız bıraktım ben.

V: o zaman karga benim. Burnumuz inşallah boka batmadan sıyrılcaz bu işten sen merak etme.

B: hadi inşallah. Bari şu büyük memeliye at da başımız yanıyorsa ondan yansın.

V: hangisi lan?

B: şu at gibi olan karı. Haa bak topa vurdu.

V: oooo iyiymiş. Kanka bu kız kim la ben ilk defa görüyorum.

B: bende. Büyük ihtimalle inek bi tip.

V: boşver bizim işimiz memede.

Biraz daha bekledikten sonra volkanın dediği gibi kızlar su içmeye gelmeye başladı. Bi kaç çelimsiz geldi gitti. Esas beklediğimiz kızlar voleybolu bırakmış ayakta muhabbet ediyordu. Bi kaç dakika daha bekledikten sonra kızlar çeşmelere doğru geldi. Muhabbetleri koyuydu. Volkan yerinden kalktı. En baştaki çeşmeyi sonuna kadar açtı. Elini çeşmenin altına koyup “kızlar” diye bağırdı. Kızlar buna doğru dönünce elini çeşmenin ucuna bastırdı. Kızlar bi anda ne kaçabildi ne de suya engel olabildi. Çığlık çığlığa kaldılar. Ama bayağı ıslanmışlardı. Volkan kızlara ellere havaya kızlar diye bağırıyordu. Kahkahalar eşliğinde gülüyorduk ikimizde. Ama görüntü güzeldi. Bizim at gibi dediğimiz kız göğüslerini kapatana kadar altındaki dantelli beyaz sütyen belli olmuştu. Bizim gibi bi sürü kişi gördü. Erkekler ıslık ve alkışlar eşliğinde kıza sesleniyorlardı. Kız utancından yerin dibine girerek elleriyle göğüslerini kapattı. Ve koşarak sınıfa gitti.
Biz kahkahalar eşliğinde gidip tekrar banklara oturduk. Kızın göğüslerine dibim düşmüştü. Volki de aynı durumdaydı. Kızın göğüslerini anlata anlata bitiremiyorduk.

Aile Saadeti Başlangıç

Merhaba Ben Okan. 185 boyunda yakışıklı bir gencim.

Ailemle mutlu mesut yaşayıp gidiyoruz. Mutluluğumuza mutluluk katan olaylar zincirini sizlere anlatıcam. Ama anlatmadan önce biraz ailemden bahsedeyim.

Dededen zengin bir aileyiz. Babam Göksel sanayide araba parçası satar.Dedem şehrin ilk parçacı dükkanını açmış. Bakmış ki babam da okumuyor almış temelden yetiştirmiş. 18-19 yaşlarına gelen babamı sanayi ortamında çakala çukala uymasın diye de babaannemin uygun gördüğü annemle evlendirmiş. Annem babamdan bir yaş küçükmüş. Köylümüz dedemin çobanlık arkadaşı hüseyinin kızı. Tabi Hüseyin dedemi hiç hatırlamıyorum genç yaşta akciğer kanserinden öldü. Anneannem de köy yerinde dayımlarla yaşayıp gidiyor. Annemle babam evlendikten bir sene sonra abim Gökhan doğmuş. İki sene sonra da ben. Aramızda iki yaş var. Şimdi baba-dede mesleği abime geçecek gibi. Hemen hemen abim de babamla aynı kaderi yaşıyor. Okumada gözü olmadığından sanayide babamın yanında. Ama onun pek karı kızla işi olmaz. Bi kaç it kopuk arkadaşı var ama onlarda abime babamdan korkularından pek yanaşmazlar. Yani görünmezler babama. Abim arada bunlarla çıkar içer falan ama sarhoş geldiğini hiç hatırlamıyorum. Zaten babamla işe gidiyor babam ile dönüyor. Çok nadir arada arkadaşları ile dışarı çıkar. Babam evde masa kurduğu zamanlar abime de bi kadeh verir. Abimi anca kendi ile içer bilir. Abimle de aramız çok samimidir. Göründüğünün aksine fırlamanın, abazanın önde gidenidir. Libidosu yüksektir. Bi kere 31 e vurmadan yatmaz asla. Nerden mi biliyorum. Çünkü aynı odayı paylaşıyoruz. Her gece çarşafın yorganın altında patlatır 31ini. Bana sende çek lan utanma abinden der. Ben de arada patlatırım. Babam onun nasıl çakal olduğunu bilmez. Ne zaman bişey yapsak paparayı ben yerim. Ona bişey olmaz. “Niye söylemiyorsun abi” dediğimde ise “oğlum zaten bütün gün tepemde bide yediğim naneleri duyarsa iyice başıma musallat olur. “ der. Yani velhasıl kelam abaza bir abiye, kuralcı bir babaya ve güzel seksi bir anneye sahibim. Haaa sahiden annemden hiç bahsetmedim. Annem Esma erken yaşta evlendiği için yaşı genç. 17 yaşında babamın koynuna girmiş. Görücü usulü de olunca babama saygıda kusur etmez. Babam ne derse o olmuştur onun için hep. Dışarı çıkarken giyinişi gayet hanımdır ama sırf babam istediği için evde yarı çıplak dolaşır. Şort askılı giyer. İlk evlendiklerinde babam evde cıvıl cıvıl kadın isterim demiş. Annemin anlattığına göre babam biz 14-15 yaşına gelinceye kadar özel günleri hariç babamla sevişmediği günleri olmazmış. Özel günleri hariç tabi. Hatta bazen özel günlerinde babamı ağzı ya da eliyle boşaltırmış. Babamın geniş bir fantezi dünyası varmış. Yaşananlardan sonra anladığım kadarıyla seks fantezileri geniş bir yelpazeye sahipmiş ve babamın istekleri hiç bitmezmiş. Biz 14-15 yaşlarına gelince babam geceleri bazen geç gelmeye çok yorulduğu için de annemle sevişmemeye başlamış. Tabi annemin anlattığı buydu.tüm olan bitenden sonra anlattı bana. Nedenini ise bu hikayede öğreneceksiniz. Babaannem anneme “bizim bunların sülalesinin erkekleri azgın kızım. Bunları mutlu etmezsen başka karılara kaçarlar” dermiş. Babamın da nasıl bir libidoya sahip olduğunu anlamışsınızdır.

Bazı geceler inlemeleri duyarız abimle. Hatta gülüşür babam yine annemin üstünden geçiyor diyerek şakalaşırız. Annem de kendine bakmış güzel bir kadın tabi. Abim annem gibi karım olsa bende üstünden hiç inmem der. Şahsen bende aynı fikirdeyim. Bu zamana kadar inlemelerini falan çok duyduk ama asla bişey görmedik. Hatta yarı çıplak annemin bile mahrem yerlerini hiç görmedim. Abim bi keresinde 13-14 yaşlarındayken annemin göğüslerini görmüş. Gece uyanıp tuvalete giderken yine babamın sikişi bitirip banyoya gideceği bi anda kapı açılmış abim de uyku sersemi bakınca annemin memelerini görmüş. Tabi babam hemen önüne geçip niye ayaktasın sen demiş. Abim de su içmeye gidiyordum diyerek paçayı yırtmış. Babam banyoya girmiş abim mutfağa. “Gördüğüm memeleri hiç unutamadım oğlum” der abim. “Evlenecek olursam kesinlikle annem gibi dolgun memeli bir kadın istiyorum” der. Babam ise 185 boy kaslı yapılı yakışıklı bir adam. Çalışma hayatı onu hiç salmamış. Güçlü ve dinç. Zaten daha kaç yaşındaki?

uzun uzun anlatmaya çalıştım ailemizi, hayatımızı. Evimiz bir bahçe içinde müstakil bir ev. Çevremizdeki hemen hemen tüm evlerde aynı durumda. Evimiz de gayet büyük ve geniş. Annem komşularıyla babam ve abim işiyle ben ise okul, ders ve azgınlığım ile kendi hayatlarımızı yaşıyorduk.

Her şey okulda bi arkadaşımla aramızda geçen muhabbet ile başladı.

Bir yaz günü okulların kapanmasına yakın mezuniyete az bir süre kala kankam volkiyle bahçede kızları kesip muhabbet ediyorduk. Volki de ben gibi azgındır. Ama benden çok daha piçtir. Bi sürü kızla sikişmişliği vardır. Ben ise öpüşmek ve elleşmekten ileriye hiç gidememiştim.

Diyalog – 1

Yaa kanka kusura bakma Sevgi yanlislikla sana yollamis biz bilirsin ara sira cilginliklar yapariz sizde yapiyorsunuz bence

X: Ya kanka görünce şok oldum zaten direkt dedim sevgiye yanlış oldu herhalde diye En azından bana geldi kanka öyle düşün başkasına atsa daha kötü olurdu ben anladım direkt zaten Bilmez miyim içinizdeki ateş sönmüyor hiç kanka Sevgiye güzel kilo verdirtmişsin 😂😂

Ben: Evet ya gizlimiz saklimiz sizinle ahaha kesin kaldirdi adam sabah sabah zor durumda birakti senide

X: Valla ne yalam söyliyim ortak ilk başta benim kırdığım fındıklardsn biri sanıp kaldırdım ama sevgi olduğunu farkedince durdum esasında hahaha sevgiye de söyle utanmasına gerek yok olabilir böyle hatalar hele ki azınca ahahaha

Ben: ahaha teshiri sever sevgi

X: Beğenilmek hoşuna gidiyor kadınların ortak sevgi de hakkediyo yani ilgiyi

B: Artik karisi idare eder diye soyledim sevgiye X: maşallah yenge hanıma (: Valla ne yalan söyliyim 2 posta bastım benim hatuna sabah neşemiz oldu sevgi Sizde de olmuştur bişeyler

Ben:

baya oldu gorusmuyeli aksam gel bize kafa dagitiriz

X:

Olur valla bayadır vakit geçiremiyoruz güzelce özleştikX:

İçkiler benden o zaman

Ben:

tamamam sen iyi bilirsin agzimizin tadini

X:

(bu gece plan yapıp nasıl karını sikebileceğimi düşünüyorum senle konuşurken)

Bilirim sevginin de senin de ağzının tadını bilirim

O zaman akşam kaçta geleyim ne zaman müsaitsiniz

Ben:

9 10 gibi gel

yalnizmi gelicen ?

X:

Benim hatuna bi sorayım ama akşam annesinde olacaktı o bana da kaçış olur

yalnız gelsem sıkıntı olmaz dimi ortak

merak etmesin sevgi de ben ilgilenirim o sıkılmasın diye söz aahahahah

Ben:

tamam olsun hayir ya bize ne sikintisi

ahahah piclesme lan

X:

Ya bişey mi dedik olum hemen sert yapıyosun sen de

ahahaha

O zaman akşam görüşürüz ortak selam söyle yengeme (:

Ben:

Aksam solyersin kendin

X:

Hay hay 😂

*Kapıyı çalmaya başlarım,elimde 1 şişe viski ve 1 buket çiçekle beraber*

Beni mi ektiniz yoksa evde kimse yok mu ??

Ben:

Oooo kanka sanirim sevgi fena etkilemis seni ahahahah

takiliyorum sana

X:

Ya dur bi ortak bu şişe senle benim için

bi çiçeklerse gül gibi karın sevgi için

Ben:

Sevgi: Oooo zafer ne gerek vardi yaa bunlara benim sana ozur borcum vardi

X:

Aşkolsun sevgi ne özürü olur böyle şeyler zamanında ben de yaşadım hahahah

Belki bu yanlışlık size heyecan katmıştır bak bu beni mutlu eder işte hahahahah

Ben:

hahaha

biz ciftler iyi anlasiyoruzbak

Hadi bir kiskandirayim seninkine bir foto cekelim

(foto)

Sevgi selfi cekerek senin kariya yolluyor erkekler bana amanet bu aksam rahatina bak diye

X: Sevgi damarına damarına gitme hatunun bak sonra ben uğraşıyorum onla

Cahid rahat tabii seninle olduğu için

1 hafta yasak yiyorum sonra hahahah

Ben:

ahahahaa

1 hafta bizimlee gecirirsin

S: ben bunlari mtfaka birakayim mezeleri getireyim

(foto)

Ben:

askim napion

(soydugu muzu amina soktugunu goruyorum)

X:

(tuvalete girince direkt kırmızı tangasını fark ediyorum sevginin)

S: Beni böyle bırakıp gidersen neler yapabileceğimi görürsün

Bak burada zafere vermek için meyve hazırlıyorum kocacım

Ben:

(bana yedirecgini saniyorum am sularina kaplanmis muzuu)

X:

Yarısı senin yarısı da en yakın dostunun

(dışarıda kalan kısmı yemek için çağırıyorum seni)

Ben:

ooofff askim hemen amini dolduruyorsun bier seyl;ee

oofff zafere amsularinimi tatdirican yoksa?

tekrar bacak arasinda yerimi aliyorum

muzun disaridaki kismin hafif isirarak yiyip ayni zamandda aminin etrafini yaliyorum

X:

biraz oyun oynayarak eğleniriz dedim sevgilim

anlar mı dersin sence ?

Ama şimdi o tada bakmanın sırası bende

kaldırıyorum seni ben diz çöküyorum önünde

fermuarını açıp dışarıya çıkarıyorum sikini yalamaya başlıyorum başının etrafını

Zafer benim bh halime dayanabilir mi kocacım

Ben:

oooffffff

askiiimmmmm

anlar artik o tangandan aliyor simdi bu tadi

ooofff cok iyisin askim

simdi zaferde iceride az once amsularina bulasan tangana yaragini surterek bu halini dusunuyor

sicacik agzinin ici askim

X:

Zaferi de böyle inletmek istiyorum aşkım

içimdeki orospuyu çıkardın

bakalım durdurabilecek misin

(içeride ben çoktan kırmızı tangasını sikime sarmış döllerimle kaplamış durumda telefonumdan sevgiye bakerken boşalıyorum)

Ben:

ooofff orospu karim fazla zorlama addam siker seni yoksa

X:

Kapı sesi ve ardından ışık sesiyle toparlanıyorlaunuz

Siksin zaten kocacığım

Kanka başladınız mı içmeye bensix yoksa

Ben:

yok kanka

(iceriye geciyoruz beraber)

X:

*sevgi kulağına eğilerek*

S: hadi içeri geçin ben dölle kaplı tangamı giymek istiyorum

*sikim boşalmama rağmen belli oluyo pantolonumdan

Ben:

orospu karim

X:

Kanka ufak yaramazlıklar olmuş gibi sevgi kıpkırmızı sen de benden farksızsın

biraz dolanıp geliyim rahatsızsanız

hahahaha

Ben:

evet kanka dayanamiyoruz uslu

bakiyorum indirmissin sende

yok yaa knka

X:

Sevgiye ayıp olmasın dedim kanka

görmesin şimdi beni o halde yanlış anlar iyice

Ben:

sorun yok sendenmi cekinicez ahahaha

X:

*sırıtıyorum pişkin pişkin*

Ben:

yan odaya geceriz en coku

ahahah

X:

Çekinmeyin zaten de ben dayanamam kanka hahahahaha

neyse koyuyorum o zaman başlayalım içmeye

Ben:

iyi yaptin

basliyoruz ickiye

X:

meyvelerle baya uğraştı sevgi ellerin dert görmeisn yenge

Afiyetle yarım muzu yiyorum önce

Gönül Rıza’sıyla. Sezon 2 Bölüm 5

Tuğba- Ben ne yaptım ya bana laf veriyosun?

Ben- Çıkar mısın Tuğba?

Tuğba- İyi.

Yeni boşalmış olmanın verdiği özgüven ile söylüyordum bunları yoksa bu durumda Tuğba’yı çıplak şekilde yanımda hayatta affetmezdim. İlerde pişmanlığını yaşardım elbette ama şuan bunu yapmam en doğrusuydu.

Küvete tekrar girip yıkanıp durulandım olanları düşünüyor Seher ablamın ne tepki vereceğini kestiremiyordum. Duştan sonra odama girdim, mayışmıştım uyku çökmüştü, yatağa kafamı koymamla uyumam bir oldu. Akşam üzeri kalktım Seher ablamla konuşmak istiyordum ama cesaret edemiyordum, karşısında çıkıp ne diyecektim ki, abla seni siktiğim için üzgünüm falan mı. Olan olmuştu artık ama olmamış gibi de davranamazdım. Ne yapacağımı bilmiyordum odadan dışarı çıktım salonda babam ve Osman abim vardı, annemi bulmak umuduyla yatak odasına doğru yöneldim koridorda Seher ablamla karşılaştık.

Ben- Nasılsın abla?

Ablam dalga geçer gibi gülüp yanımdan geçmişti, yatak odasından annem çıkmış salona doğru gidiyordu.

Ben- Anne konuşalım mı biraz?

Anne- Noldu?

Ben- Odaya gidelim.

Annemle yatak odasına girdik, birileriyle konuşmaya çok ihtiyacım vardı annemin doğru isim olacağını düşünüyordum çünkü onunla aramda daha başka bir bağ vardı, arkadaş gibiydik geçmişten bugüne her şeyimi bir ona bir de Osman abime anlatırdım. Bu olayı Osman abime anlatamayacağım için ve annemle aramızda olanlar da malum olduğu için anneme anlatmayı uygun görmüştüm. Tuğba ile aramızda olanları anlatmadan yaşananları anlattım. Seher ablamın küvette kimse olmadığını sanıp küvete girdiğini ve Tuğba’nın bizi öyle görmesiyle sorguya çektiğini ablamın gerildiğini vs…

Annem önce inanmadı ben olsam bende inanmazdım ama ciddiyetimi korumamla dalga geçmediğimi anlamıştı. Önce biraz afalladı daha sonra Seher ablamın tepkisini ve ne yaptığını sordu bende bir şey söylemeden banyoyu terk ettiğini ve daha sonrada hiç konuşmadığımızı söyledim. Annem zamana bırakmamı düzeleceğini söyledi, Seher ablanla ben konuşurum da demişti.

Yemekte yine kimse konuşmuyordu, herkesin yüzü asıktı sanki cenazemiz vardı da yasını tutuyorduk. Dünden bugüne yaşananlar hiç istediğim gibi gitmemişti, aslında gitmişti ama ben yanlış adımlar atıp herkesi soğutmuştum. En azından Tuğba’ya daha iyi davranabilirdim, bir kişi memnun olabilirdi. Ama Tuğba bana farklı davranıyordu, hele Seher ablamı kıskanması bambaşka bir olaydı. Böyle olmaması gerekiyordu aramızda duygusal bir bağ olmamalıydı ve de Tuğba kan bağım olan tek insandı.

Annem- Gençler keşke girdiğim sınıftakilerde sizin gibi olsa ya, beynim çatlıyor 2 ders bitene kadar.

Kimseden ses çıkmıyordu, annem konuşmaya devam etti.

Annem- Özellikle sayısala önem verenler sizin gibi bide hiç sallamıyorlar beni, kendi kendime dersi anlatıp çıkıyorum.

Tuğba- Anlatma.

Annem- Aldığım paranın hakkını vermeyeyim yani.

Tuğba- Sayısallara neden edebiyat anlatılıyor ki anne.

Seher- Evet bende hiç anlamazdım, Allah’tan bizim hocalarımız annem gibi değildi de edebiyatta matematik kasardık.

Ortam yumuşamış hafiften keyifler artmıştı, abimin de en sevdiği konuydu ve konuşmaya dahil oluyordu. Abime konu yeter ki eğitim sisteminin saçmalıkları olsun asla susmazdı. Güzel bir aile ortamı oluşmuş yemeği yemiş sofrayı hep birlikte kaldırmıştık. Seher ablam çok umursamıyor gibiydi dün olanları ama yine de konuşmam gerekiyordu. Odasına çekildiğinde bende arkasından gittim ve odaya girip sandalyeye oturdum, ablam yatağına oturmuş bana bakıyordu.

Ben- Abla dünkü olanlar gerçekten kazaydı biliyorsun dimi?

Seher- Konuşmak istemiyorum Rıza.

Ben- Abla bu konu hakkında kendini kötü hissetmene üzülüyorum, bunalıma girer…

Seher- Rıza seninle kazara bir şey oldu diye ben niye bunalıma gireyim ya, ben o kadar zayıf mıyım böyle bir şey için kendimi bunalıma sokup üzüleyim.

Ben- Gerçekten mi?

Seher- Umurumda değilsiniz Tuğba da sende senin sikinde. O kadar derdim varken bir de buna mı kafa yorucam ben. Gelmişim 23 24 yaşına, okulun stresi bir yandan, gelecek kaygısı, geçim derdi bir yandan hayatımı yaşayamamışım doğru dürüst…

Ablamın son cümleden sonra gözleri dolmuştu ve duraksamıştı, dinleme devam ediyor sözünü kesmiyordum.

Seher- Hiç arkadaşım olmamış şimdiye kadar, sevgi ne aşk ne bilmemişim, tek derdim okul okumak, geleceğimi kurtarmak olmuş ne aptalmışım ya.

Ablam ağlamaya başlamıştı.

Ben- Abla emin ol okulun bittiğinde senin yaptığının tersini yapanları gördüğünde bu dediklerinin tersini düşüneceksin, hatta bunları söyleyip ağladığın içinde ne aptalmışım diyeceksin.

Seher- Anlamıyorsun Rıza, gençliğin verdiği enerjiyle bunları yapmak varken 30 yaşında, 35 yaşında yapmak aynı şey mi? Benim en aktif olduğum, eğlenceye ihtiyaç duyduğum dönemler bu dönemler, ama eğlenemiyorum, sürekli ders çalışmam gerekiyor, sürekli dersleri düşünüyorum. Dün yaşanan şey mesela o kadar hoşuma gitti ki, böyle bir duyguyu hissetmek, yaşamak o kadar güzeldi ki ama bunu seninle yaşıyor olmam, orda o şekilde yaşıyor olmam bana bir o kadar da koydu işte, bir o kadar da üzülüyorum halime, anlıyor musun?

Ablamı çok iyi anlamıştım, çok haklı gelmişti bana, ne cevap vereceğimi bilmiyordum, bunları bana hiç utanmadan anlatıyor oluşu, bu şekilde düşünüyor oluşu, ablam çok farklıydı, çok güçlü ve akıllıydı. Onunla arkadaş olmayan kim varsa ahmaktı bu kesin ya da reddeden demek daha doğru olurdu.

Ben- Abla aramızda çok bir şey yok, bak liseyi bitirmek üzereyim bende ilk kez seninle yaşadım o duyguyu. Hiçbir şey için geç kalmış değilsin ki, benimde hiç arkadaşım yok ama sen varsın, seni seviyorum, saygı duyuyorum ve seninle vakit geçirmekten çok zevk alıyorum, bundan da hiç gocunmuyorum abla. Zaten en iyi olan da bu değil mi?

Ablam duygusal düşünmeye başlamış beni doğru bulmuştu, ayağa kalkıp yanına oturdum.

Ben- İyi ki varsın abla, seni seviyorum.

Ablama sarılmıştım buna ihtiyacı olduğunu düşünüyordum.

Seher- Ya Rıza.

Ablamın ağlaması mutluluk ağlamasına dönüşmüş ablamda bana sarılmıştı.

Seher- Sende iyi ki varsın, bende seni seviyorum.

Ben- Hadi sil o gözünden akan yaşları, hiç yakışmıyor sana.

Seher- Teşekkür ediyorum.

Ben- Ne için?

Seher- Bu konuşmaya gerçekten ihtiyacım varmış, sağ ol.

Ben- Ne demek efenim, vazifem.

İkimizin de yüzünde aptal bir sırıtış oldu, odadan çıkmıştım, aşırı mutluydum. Şimdi sıra Tuğba’nın gönlünü almaya gelmişti. Aslında düşününce kendisinin bana gelmesi gerekiyordu çünkü mahcup olması gereken oydu. Büyüklük bende kalsın isterdim ama Tuğba’ya karşı mı hayır.

Ertesi gün abime ziyarete akrabalar kalabalık gelmişlerdi, şehir dışından geldikleri için gelmeleri uzun sürmüş bir kaç gün kalacaklarını söylemişlerdi. Uyku vakti geldiğinde yatacak yatak sayısı az olduğu için yer yatakları serilmişti küçük dayım ve yengem için ayrı çocuklar için ayrı yer yatakları serildi. Benim oda da büyük dayım, yengem ve çocukları kalıyordu, ablamgilin odasına da dedem ve büyük annem geçmişti. Tuğba ve Seher yan yana uyumayı reddettiler araları hâlâ bozuktu, annem çareyi araya Rıza’yı alın diyerek bulmuştu. Ben dünden razıydım, Tuğba bu duruma da biraz itiraz etsede sonradan onaylamıştı. Seher ablamla aramız düzeldiği için o pek itiraz etmemişti.

Yatağa yattıktan bir süre sonra Tuğba sürekli kıpırdamaya başlamıştı, abim hemen yanımızda kanepede yatıyor Tuğba’nın her hareketine oflayıp pofluyordu.

Osman- Tuğba dur artık uyuyamıyorum.

Tuğba- Ne yapıyım yerleşemedim, rahat edemiyorum, sabret biraz ölür müsün?

Osman- Sabretmiş halim bu zaten Tuğba.

Seher- Tamam susun artık uyuyun.

Tuğba- Sınanıyorum gerçekten.

Ablam üstelemeyip cevap vermemişti, verse Tuğba’nın duracağı yoktu. Tuğba cenin pozisyonunda yatışa geçmişti, yüzüm ona dönük olduğu için ve alanda yetersiz olduğu için sikim kalçasına değiyordu. Arkasına hafif dönüp fısıldayarak çek onu sırası değil demişti, isteyerek yapmadığımı bilmiyordu. Uğraşmamak için arkamı dönmüştüm ama temastan sonra sikimde kalkmıştı, bu kez yüzüm Seher ablama bakıyordu. Aşağı tükürsem sakal yukarı tükürsem bıyık ne yapacağımı bilmiyordum, Seher ablam bana dönük yatıyor yüz yüze bakıyorduk. Sikim ona değmesin diye kalçamı geri tutuyordum ama Tuğba arkadan ittiriyor öte git diyordu, bir yandan da terliyordum sıcak basmıştı. Fısıldayarak ablama seslenmiştim ve o da fısıldayarak cevap vermişti:

Ben- Abla… Abla…? Uyudun mu?

Seher- Noldu?

Ben- Biraz yer açar mısın?

Seher- E arada bir sürü boşluk var görmüyor musun?

Ben- Gelemem abla biraz daha yer lazım.

Seher- Neden?

Ben- Ya gelemem işte.

Seher- Gel nolacak neden gelemiyosun?

Ben- Anlasana işte gelemem.

Üzerimizdeki battaniyeyi kaldırıp kalçamı öne çıkarmıştım ve telefonun ışığıyla sikimin kabarıklığını göstermiştim, kalçamı öne çıkardığımda sikim ablamın göbeğinin biraz altında değmişti.

Ben- Anladın mı?

Seher- Rıza ne diyim ki sana ya. İğrençsin.

Ben- Ya ben ne yapabilirim ki bu durumda.

Seher- Git napıyosan yap indirsene şunu.

Ben- Kolay değil o öyle, ve de yataktan kalkmakta istemiyorum gidip gelmek çok uğraştırıcı.

Seher- Arkamda yer yok nasıl yer açıyım ki ben sana şuan.

Ben- E napıcaz.

Seher- Bilmiyorum.

Ben- Burada yapsam kızar mısın?

Seher- Şu başıma gelenlere inanamıyorum ya, yap Rıza Allah kahretsin ya.

Şortumu indirip sikimi sıvazlamaya başlamıştım, ablamın yüzü hâlâ bana dönüktü arada kaçamak bakışlar atıyordu ama karanlıktan bir şey göremiyordu. Bir süre geçmişti ama tık yoktu, boşalamıyordum ablamdan yardım istemeliydim. Zaten daha dün kendisi de zevk aldığını söylemişti şansımı denemekten zarar gelmez diye düşünmüştüm.

Ben- Abla… Abla…?

Seher- Yine ne var?

Ben- Abla gelmiyor.

Seher- Eee?

Ben- Kızmazsan bir şey isteyebilir miyim?

Seher- Ne isticeksin?

Ben- Abla yardım eder misin lütfen?

Seher- Saçmalama Rıza ya, burada yapmana müsaade gösterdiğime şükret bide neler diyosun!

Ben- Abla uyuyamıyorum bak herkes uyudu sende uyuyamadın, yardım et bitirelim şunu rahat rahat uyuyalım.

Seher- Offfff. Bıktım gerçekten bıktım, ne yapıcam?

Bu benim için büyük bir lütuftu, çok şaşkındım ve de çok mutlu…

Ben- Eline alıp yukarı aşağı sıvazlıcaksın hepsi bu.

Seher- Daha ne yaşayabilirim acaba diye her düşünmemde başıma daha kötüsü geliyor resmen.

Ablam söylene söylene sikimi eline almış dediğim gibi sıvazlamaya başlamıştı. Tecrübesiz olduğu çok belliydi, eli yumuşacık ve sıcaktı. Zevk alıyordum ama yeterli değildi yaklaşık 5 dakikanın ardından yorulduğunu söyledi.

Seher- Daha ne kadar sürecek elim koptu.

Ben- Abla bilmiyorum gelen giden yok hâlâ.

Seher- Ne diyosun ya sen? O kadar zamandır yapıyorum nasıl bir şey olmaz!

Ben- Kötü yaptın diye demiyorum ama yok yani abla.

Seher- E ne olacak bu böyle sabaha kadar mı yapıcam?

Ben- İstersen farklı bir yol deneyebiliriz.

Seher- Nasıl farklı yol?

Ben- Sana temas ettirebilirsem belki faydası olur diye düşünüyorum.

Seher- Ay dışarı çıkıp bağırıcam şimdi az kaldı. Benim elimde kalacaksın Rıza sen bu gidişle.

Ben- Abla çok özür dilerim, tek amacım rahat rahat uyumak gerçekten.

Seher- Nereye sürteceksen sürt lanet olsun bitir şunu.

Ben- Tamam hemen biter diye düşünüyorum.

Sikimi öne çıkarıp ablamın iki bacağı arasına sokmaya çalışıyordum ama yan dönük yattığı için bacak arası kapalıydı.

Ben- Biraz ayırır mısın?

Seher- Of Allah’ım of.

Ablamın bacağını ayırmasıyla sikimi amının hemen altına yerleştirmiştim, şortu olduğu için tam lezzet alamıyordum aksine sikimi rahatsız ediyordu ama ablamın yavaştan keyif aldığını ve nefes alışının hızlandığını fark etmiştim. Bir süre daha aynı şekilde devam ettikten sonra elimi göğsüne atmıştım, gözlerini açıp bakmıştı, çekmemi istememişti ve göğüslerini mıncıklamaya başlamıştım. Ablam iyice keyiflenmeye başlamış ufak ufak iniltiler çıkarmaya başlamıştı. Ses etmeden altındaki şortu da indirmeye hareketlendim, indirirken önce eliyle tuttu ve karşı koydu ama ısrarımla şortu indirmiştim. Sikimi tekrar bacak arasına almıştım, pürüzsüz amcığını ve ıslaklığını hissediyordum, bacaklarının baskısı ve amının dudaklarının baskısıyla harika bir zevk yaşıyordum adeta dünyada ki cennetti. Ablam artık kopmuştu. Üst bacağını elimle kaldırıp kendi bacağımın üzerine koydum ve iki bacağının arasına yerleştim. Sikimi tutup amının girişine dayadım zorlayarak ittirmemle içeri girmiştim.

Ablama girmemle sesli inlemişti, inlemesiyle durup etrafı kontrol ettim, Tuğba da abim Osman da mışıl mışıl uyuyordu. Ağır ağır girmeye başlayıp sikimi sonuna kadar sokmuştum, ablam kısık sesle yavaş diyordu sesi olabildiğince incelmişti. Bacak arasında kayıyor gidip geliyordum, boynunu öpüyor kokluyordum, kozmetik ürünlerine harcama yapmaktan çekinmeyen ablam mükemmel kokuyordu. Göğüslerini tişörtün altından girip sütyeni kaldırıp ellemeye başlamıştım, çok geçmeden ablamın içindeki ıslaklık artmış omzumu sıkarak boşalmıştı, ben sikmeye devam ediyordum. Ablam aldığı rahatlıkla inlemeyi bırakmış derin nefesler alıp veriyordu, boşalma isteğim gelmişti ama yatağa boşalamazdım zaten dünde ablamın içine boşalmış olduğum için o cesaretle içine patlamıştım. Boşaldıkça boşalıyordum geldikçe geliyor bitmiyordu ablamın içine akıtıyordum, en derinine kadar sokup çıkarıyor zevkime zevk katıyordum. Boşalmamın ardından sikimi çıkarıp düz yatmıştım, ablam alnıma sert olmayan bir tokat atmıştı.

Seher- Dön uyu şimdi rahatsız etme beni de.

Ben- Tamam.

Ablamın dediğini yapıp dönüp uyuma moduna geçmiştim, Tuğba’nın yüzü de bana bakıyordu, uyuyordu gözü kapalıydı. Müthiş bir yorgunluk çökmüştü iyice mayışmıştım, seks sonrası uykusu harika oluyordu.

Tuğba- Ee söyle bakalım hangimizin ki daha iyiydi annem mi, Seher mi, ben mi?

Sözlerin ardından gözümü açtığımda Tuğba’nın rekabetçi ve üstünlük taslarcasına sert bakan yeşil gözleriyle karşılaşmıştım…

Son 2 3 bölüm daha yazmayı ve sonrasında finale bağlamayı düşünüyorum arkadaşlar bu seri için.

Upvote atmayı unutmayın, düşüncelerinizi, görüşlerinizi ve isteklerinizi yorumlara yazabilirsiniz.

Sorumluluk Sınavı – 6

NOT: Yüklerken boşlukları siliyor yarım yamalak yüklüyor o yüzden sürekli postu atıp atıp sildim. Yine olmazsa yapacak bir şey yok. Dikkat edin kendinize , iyi okumalar.

Bir sabah klasiği , alarma küfrederek güne uyandım. Sıcaktan terlemiştim gece , bir o yana bir bu yana dönüp sonunda gene uyuyamıyordum. En sonunda yüzümü serin suyla yıkayıp o şekil 10 dakika yattıktan sonra uykuya zar zor dalabilmiştim. Haliyle sabah kalktığımda sanki boğa tarafından sikilmiş gibi yorgundum. Ayağa zar zorda olsa kalktım ve alarmı kapattım. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra giyinmeden önce bir 5 dakika uzanayım diye yatağa yattım. Yatış o yatış. Tekrardan uykuya dalmışım , ilk ders zaten bitmiş olmalıydı. “Ananıı” diyerekten dikildim ayağa , hızlıca giyinip kulaklıklarımı da evde unutarak çıkmıştım dışarı.

Dışarı çıkarken öyle acele etmiştim ki pantolonun dükkanı kapamayı bile unutmuşum yolun ortasında farkedip hemen kapattım. Komşu ablaya selam vermiştim bir de o şekilde , “salak kafam” diyerek vurdum kendi kendime. Okulun önüne geldiğimde yavaştan ayılmaya başladığım için ortalıkta bir şey olmamasına rağmen sikim sertleşiyordu. Kötü şeyler düşünerek indirdim ve geç kağıdı almak için Müdüre Sema Hanımın odasının kapısını çaldım.İçeri girdiğimde raflara bir kaç evrak yerleştiriyordu. Sıkı bir pantolon giymişti ve kalçasının kıvrımlarını çok iyi gösteriyordu. “Ananı sikeyim” dedim içimden “Yine kalktı benimki”. “Ne vardı oğlum” dedi bana bakarak. Dalgın moddan kafamı sallayarak çıktım ve “Hocam geç kağıdı alacaktım da” dedim. Yavaştan sikim sertleşerek belirginleşmeye başladı , içimden “Öcalanın kıllı götü , öcalanın kıllı götü” diyerek sakinleştirmeye çalışıyordum yarrağımı ama gözümü ondan alamıyordum ki. Adımı soyadımı sordu ve söyledim :

+Neydi okul numaran?
-531 (yutkunarak)
+Neden geç kaldın bakalım
-Uyanamadım hocam
+Hıı dikkat et birdahakine , al bakiyim

Geç kağıdını verirken gözünün anlık olarak yarrağıma kaydığını gördüm. Farketmişti büyük ihtimalle kaldırdığımı , normal hali o şekilde olamazdı çünkü. Madara olmuştuk sabah sabah amk. Çantama dizimle vura vura sınıfa doğru ilerledim ve okulda boktan kalitesiz şekilde vakit geçirdim.

Bu alt sınıflar ney haftası tam anlamadım ama özel bir günle ilgili resimler çizmişler , okul yönetimi de yakındaki bir mağazada bunları sergiletmek istemiş. Aysel Hoca ve Ece Hoca avm yetkilileriyle konuşacaktı , “Bir öğrenci olsun yanımızda , bir kaç örnek resim taşıttırırız” falan bahanesiyle beni aldırmışlar aralarına. Nöbetçi öğrenci gelip sınıfımdan aldı beni. Aysel’in arabasına atlayıp avmye doğru yola çıktık , öncekinde olduğu gibi onlar önce ben arkadaydım. Resimleri falanda sadece araba bagajına attık , bir daha taşımayacaktım. Avmnin içinden girdikten sonra üst katta bir köşede avm yetkilisi bir piç bunlarla konuşuyordu bende yanlarında öğrenci üniformamla yancı gibi bekliyordum. Bu piç Ece Hocaya yavşamaya başladı , “Saçlarınız çok güzelmiş , altın sarısı.” diye girip “Kahve içecek vaktiniz varmı bir aradan” diye devam etti. Dişimi ve elimi sıkarak izliyordum bu durumu , sinirlendiğimi anlayan Ece Hoca “Şu an ilgilenmiyorum , teşekkürler” diye geçiştirdi hepsini. Ama yinede güzelliğinden ötürü yetkilileri tatlıya bağlamış sergi işini kabul ettirmişti. Bir kafeye geçip kahve içtik , Aysel ısmarlamıştı :

-Ağzının içine girecekti neredeyse orospu çocuğu.
E: Yüz vermedim zaten , senden başkasına vermem ben merak etme.
-Niye vermedin ağzının payını.
E: Sema’ya ne diyecektim okulda , bize kızacaktı sonra.
-Biraz daha devam etseydi sikecektim anasını orospu çocuğunun. (Ki hiçbi sikim yapamazdım)
A: Tabi canım tabi.
-Ciddi söylüyorum vurmamak için zor tuttum kendimi.
E:Keyfi yerinde değil bugün beyefendinin , sakinleştirmek lazım biraz.

Göz kırparak dedi son söylediğini , Aysel’de başını salladı hafiften sırıtarak. Bana güzel bir deneyim yaşatacakları belliydi , ne olur ne olmaz bu iki hanıma havalı görüneyim diye bende bilerekten biraz çok sinirlenmiş numarası yapıyor tribe giriyordum. Ben kahvemi hemen bitirmiştim zaten. Onlarda bitirdikten sonra ayaklandılar , “Haydi kalkıyoruz” dedi Aysel.

Arabaya atladıktan sonra okula doğru sürmediklerini hemen anlamıştım , Aysel’in evine doğru gidiyorduk yolu hatırlıyordum. Evin önünde durduklarında “Nereye geldik gene ya” diye numara yaptım. Aysel kapımı açtı ve “Gel hadi gel , hararetini alalım senin” dedi. Pantolonum yırtılacak gibiydi. Eve girdiğimiz gibi soyunup koltuğa attım kendimi , kendi evimmiş gibi rahattım. Yatak odasında gülüşerek soyunuyorlardı (Sesi çok az gelse de gülerekten “Hadi sen çağır” dediğini duydum Aysel Hoca’nın) , Ece çıplak şekilde yanıma gelip kolumdan tutarak beni sürükledi. Yatağa doğru attılar beni , sonrasında üstüme atladılar. Dilim düğümlenmişti , çok konuşamıyordum. Aysel kırmızı rujlu dudağıyla bana sakso çekmeye başladı , git gel yaparken rujun sikimde O şeklinde bir iz bıraktığını farkettim.

Ece de görüş açımı memeleriyle kapadı ve beni emzirmeye başladı. İşi daha da üst boyuta taşıdılar.Ece yüzüme amcığını sürtmeye başladı , bende sırtından ve kalçasından tutup onu yüzüme bastırıyor am dudağını dilliyordum. Bunlar yaşanırken sikiminde daracık bir deliğe girdiğini hissettim , Aysel’in amcığına girdiğimi anladım. İkisinin inlemesi birbirine karışıyordu , İki farklı tonda “ıhhhh” sesi vardı odada ve bu beni daha çok moda sokuyordu. Bir süre bu şekilde devam ettik ama bir süre geçince monotonlaşmıştı ikisi için.

Yer değiştirmeyi denediler , ben Aysel Hocama “Hocam taze siktiğim amı yalayamam , kendi yarrağımı yalamış gibi hissederim şimdi” dedim. “Emzireyim bari , boşta kalmasın ağzın” dedi. Ece Hoca am yalama faslından sonra içine almıştı yarrağı. Çok kısa sürede tatmin oluyordu şaldır şaldır gelmeye başladı. “Ayy Aysel sen devam et , bacaklarım titriyor” dedi. Bu sefer yatakta yatmaktan sıkılmış ayağa kalkmıştım. “Aysel Hocam , domal” dedim. “Hocam lafını kaldır , sikiyorsun şuanda bizi farkında mısın?” dedi. “Tamam , Aysel” demiştim , çok garip hissettiriyordu derken bile hala korku hissetmiştim.

Önümde eğildi ama ben diğer deliğe temas etmeye başlamıştım. Koluma vurup “Girme şimdi oradan , hazırlanmam lazım onun için. Hem okula gidicem sonra acıdan oturamam bak” diye söylendi. Emir demiri keser , amcığına geri döndüm. 5 dakika – 10 dakika – 15 – 20 ve 25. “Boşal artık oğlum okula dönmemiz lazım” dedi nefes nefese. Hala ayaktaydık ve bacaklarımız ağrıyordu. O gelmişti gelmesine ama ben boşalamamıştım hala.”Ay çekil ay” diyerek koluma vurdu , nefes nefese “Ece sen geç kurbanın olayım , belim kırılacak” dedi. Ece uzun süre bizi izlemişti , duyar duymaz fırladı ve önümde pozisyon aldı. “Giriyorum hocam” dedim. “Gir aşkım gir” diye bağırdı Ece Hoca. Aysel ise söylene söylene amını okşuyordu yatakta uzanarak. Ecenin sarı saçlarından tutarak kendime çektim. Günün sonunda onun amına bahçe hortumu gibi boşalmıştım.

Yorgunluktan yatağa attık kendimizi. En uçta ben , diğer uçta Ece ve Aysel birbirini ıslak mendille temizliyordu. Aysel’e Müdüre Sema Hanımdan gelen bir çağrı. Yukarıdaki beyaz tavan , taşşaklarım ağrıyor ve nefes nefeseydim. Unutamayacağım bir an olmuştu…

Köylünün efendisi 19

Ahmet abi minibüsü çalıştırmış, klimayı köklemiş ilçeyi tepeden gören bir noktaya doğru ilerliyordu. Geneli muhafazakar olan ilçede alkol alan kişilerin uğrak mekanıydı bu tepe, ahmet abiyi de bu tepenin az gerisinde bir yerde ilk kez sarhoş olup almaya geldiğimde buradan almıştım. Ama bu sefer o noktayı da geçip en yukarıya en üst noktaya doğru gitmeliydik. Öyle de yaptı ahmet abi. En yukarı çıktıktan sonra koltuğun arkasından bir efes çıkarıp açtı, hadi hocam sen de iş başına deyip arka tarafta sikilmeyi bekleyen suzan’ı gösterdi.

Yanına oturmaktansa en arka 4lü koltuğa geçip pantolonu çıkardım ve suzana gel işareti yaptım. Gelip yanıma oturdu ve kalkmış sikimi ağzına alıp emmeye başladı.
İyi iş çıkarıyordu, uzun uzun yalıyor bir eliyle taşaklarımı arada karnımı okşuyordu. İyice ıslattıktan sonra öndeki koltuklara tutunup arkasında ben oturur halde tersten kucağıma oturdu. Eteğini gittikçe belinde topluyordu ki bir zaman sonra külotsuz halde ıslak ve sıcak amcığına sikim değdiğinde içim bir hoş olmuştu. Eliyle amcığına bir iki sürttükten sonra ohhh deyip içine alıvermişti koca yarağımı. Önce kendini bastıra bastıra ileri geri yapmaya başlamış sonrasında zıplaya zıplaya kendini siktirmeye koyulmuştu. Ben de boş durmuyor, kazağının altındaki göğüslerini okşuyor arada sarılıyor kendim alttan pompalıyordum.

Ahmet abi bir çırpıda yanımıza geliverdi. Diz çöktü, ben hala karısının amcığını sikerken amcığını yalamaya başladı, arada sikime de geliyordu dudakları.. suzan ise kafasını tutmuş amcığına daha çok bastırıyordu. O yaladıkça ben daha çok alttan bastırıyor daha sert sikmeye çalışıyordum suzanı, ahmet de bir sefer eliyle sikimi amcığından çıkarmış , bir kez ağzına alıp geri amcığına sokuvermişti. Suzan bunu görünce bana bakmış, ben de kocasını işaret edip iyi yalıyor kocan demiştim.

10-15 dkdır minibüsün içindeydik, ahmet abi ben bir etrafı kolaçan edeyim deyip yolcu tarafının sürgülü kapısını açınca içeriye dolan soğuk hava ortama taze bir hava getirmişti. Ahmet ardından kapıyı kapatınca ise suzanı çevirip bu kez koltuğa yatırdım ve amcığına o pozisyonda sokmaya başladım.

Yüzüne baktığımda ilk sorduğum soru, ayşe’nin nasıl olduğu idi, götünü dağıtmışsın, ama sabah gitti, hiç pişman olmadığını söylediğini de öğrenince rahatlamıştım. O ise fatma’yı sordu, orospu ne arıyordu diye, lokma muhabbetini tekrar açtım, ikna olmamıştı ama yine de ısrarla aynı şeyi söyledim. O sırada kapı tekrar açıldı ve sik beni aşkımm diye hırsla söylendi suzan. Sikiyorum bak kocan da geldi deyip tekrar ona doğru çevirdim. Şimdi ayakta ayşe yolcu koltuğuna tutunmuş kocasıyla öpüşürken ben arkasından ona geçiriyordum. Ahmet de bir müddet sonra eğilmiş amcığını yalamakla meşguldü.

Boşalmak üzereydim, kocana söyle iyi yalasın birazdan patlayacağım amcığına dediğimde ahmet kafasını daha derine gömmüş, ben de hızlanmıştım, hafifçe üzerine doğru abanıp döllerimi suzanın amcığına doldurmaya başladım, oluk oluk içine boşaldım, bitip kendimi geri çektiğimde ise suzan titredi ve bacaklarının bağı çözüldü, ahmet de suzan da diz çökmüş birbirine bakarken sikim havada onları selamlıyordu.

Suzan mahvoldum, bacaklarım tutmuyor deyip kafasını arkasına çevirdiğinde beni ve sallanan hala sertliğinden bir şey kaybetmemiş yarağımı gördü. Birkaç saniye onu siken yarağıma bakıp, gel bakayım buraya deyip ahmetin hafif seyrekleşmiş saçından tuttu ve önüme doğru getirdi. Ahmet gülüyordu karısının emrine uyup bir iki diziyle hareket ettikten sonra önüme gelmişti. Kafasını yarağıma bastırıp ağzına sikimi verdirdi. Ve arkasına geçip eteğini belinde toplayıp biraz önce boşaldığım amcığının ahmetin kafasına sürtmeye başladı. Boynuzların çok zevkliymiş kocacım ağzında yarak, amımda o yarağın dölü, bak kocamız karşımızda deyip benimle öpüşmeye başladı, ahmet eteğinin altında kaybolmuş sadece arkadan ayakları gözüküyordu.

Sonra suzan yanıma doğru geldi. Eliyle sikimi okşuyor, ahmetin ağzında gel git yapıyordu. Ahmetin kafasında biraz önce boşaldığım karısının amcığından süzülen döllerim parlarken suzan kulağıma doğru eğilip telefonunu çıkar dedi, çıkarıp suzana verdiğimde ahmetin üstten fotolarını çekmiş, aşağı doğru eğildiğinde ise ahmet karısıının elindeki telefonu gördüğünde irkilmişti. Merak etme aşkımm sırrımız deyip çekmeye devam ediyor ahmet ise ağzında sikim olduğu halde bir eliyle gözünü kapatıp sikimi yalamaya devam ediyordu.

Telefon işi bittiğinde suzan hala ayaklarının dibinde sikimi emmekle meşgul kocasına bakıp yüzüne boşal bu karısını siktiren gavatın, yüzüne boşal erkeğim deyip gaz veriyor, düzgün yala kocamın sikini diye emirler veriyordu. Ahmet hı hııı diye sesler çıkararak emmeye devam ediyordu.

Yine de boşalacak gibi değildim, suzan sinirlendip, beceriksiz köpek deyip ahmeti kenara itti. Elleri dizinde karısını seyreden ahmet, suzanın gırtlaklayışını, taşaklarıma yumulup salyalı sikimle oynayışını gördükçe “””orospuuuuu, orospuuuuu, tam orospuuu oldu hoca bu””” diyor, keyifle karısını izliyordu. Hoşuma gitmişti bu durum, ben de artık gelmek üzereydim. Bunu söyleyince gel buraya pezevenk deyip kocasının ensesinden sikime bastırdı.

Sikimi Ahmet’in ağzından çıkarıp elime aldım, aç ağzını diye emri verdim. Suzan ise dilini de çıkar dedi. Elimle sıvazlaya sıvazlaya 31 çekiyordum. Gelmeye çok yakındım, ahmet’in yüzüne doğru attırmaya başladım, burnuna, gözüne, alnına parça parça attırıyordum. Suzan ise ohhhh döllendin de ahmetim. Deyip elleriyle döllerimi yüzünde dolaştırdı, tam boynuzlu oldun deyip alnına sürmeyi de ihmal etmedi.

Gururu kırıldığını düşündüğüm ahmet üzülmüşe benzemiyordu. Haydi Ahmet Abi gidelim dedim. Herkes toparlanmaya başladı, kısa sürede minibüsü çalıştırıp yola çıktık, yokuş aşağı kısa sürede otoparka gelmiş son kez suzanın dudaklarından öpüp, göğüslerini okşayarak yanlarından ayrıldım.
Telefonumda fotoğraflara baktım, Suzan cidden işinin orospusuydu. Köyde herkesle iyi anlaşan, uyumlu sıcakkanlı bu kadının altında aklında daha ne orospuluklar vardı kimbilir. Fotoğrafların hepsini seçip suzan’a gönderdim, yola koyuldum.