Kategori arşivi: Yetişkin Hikayeleri

Ben ve Sevgilim Beyza Bölüm 6

beyzanın tuttugu külodu eliyle birlikte tutarak burnuma yaklaştırdım ve koklamaya başladım saniyeler icerisinde oluk oluk boşalmıştım rahatlamis sekilde oturuken beyza şaşkınlık içerisinde bana bakarak;

-sen az önce ne yaptın?

Ne yaptığımı farketmemistim ta ki hatirlayana kadar kendimden utanmis sekilde beyzaya dönüp;

-çok özür dilerim öyle yapmak istemedim

-hahaahaha nasıl istemedin resmen elimden tutup arkadasinin sevgilinin küloduna bosaldigini bilmene rağmen koklayarak boşaldın

-lütfen özür dilerim

-özür dileme kalk ve giyin

-nereye gidiyoruz

-alışverişe gidiyoruz sana sürprizim var

Sessizce kalkıp giyindim olanlara inanamiyordum korktugum her sey basima geliyordu giyindim oturma odasina cıktık;

-kanka biz aksam yemek için bir seyler almaya dışarı çıkıyoruz sen rahatça dersini çalış istedigin bir sey var mi ?

-hayır kanka teşekkür ederim yardım gerekse ben de geleyim

-gerek yok kanka ben hallederim sen takıl

Dışarı çıktık beyza;

-aferin ha iyi yalan söyledin

-yalan söylemedim yiyecek bir şeyler alacağız zaten

-öyle olsun bakalım

Otobuse bindik en yakin avmye dogru yola koyulduk iceri girdiğimizde ilk iç çamaşırı mağazasına girdik her şey o kadar renkli o kadar güzel duruyordu ki büyülenmistim. Beyza hemen takımlara bakmaya başladı ben kenarda duruyordum 4 tane farkli renkte dantelli külot aldı evde bahsettigi gibi tanga bölümüne yönelmişti bana bakıp hafif bir gülümsemeyle;

-seç bakayım sevgiline tanga

-ben anlamam ki sen istedigini al

-bak hadi üzerimde en cok hangisi guzel durur

-sana her sey yakışır aşkım

-peki hangisinin üzerinde mustafanin dölünü görmek istersin

Magazanin ortasinda ne diyecegimi bilemedim hafifce sikimin sertlesitigini farkettim beyza da bunu farketmis olacak ki;

-bak sikin hemen kalkmaya başladı uzatmadan seç bakalım

-peki aşkım

2 tane siyah 1 tane beyaz 1 tane de kırmızı renk seçmiştim;

-aferin bak gördün mü çok kolay oldu

-evet aşkım istedigin başka bir sey var mi

-hayır çıkabiliriz

Aldiklarimizi ödedim asagiya markete inip yemeklik malzemeleri de aldiktan sonra eve dönmek için otobüse bindik eve geldigimizde mustafa hala ders calisiyordu aldiklarimizi masaya koyduk beyza odaya gidip uzerimi degistirip geleyim öyle yerlestiririm dedi ben de mustafanin yanina oturdum ve telefonla ilgilenmeye başladım.

Aradan 10 dakika sonra beyza odadan çıktı üzerine karnina kadar gelen askılı bir crop altına da dar tayt şortlardan giymişti normalde evde esofmanla gezen kız evde misafirin olduğunu bildiği halde böyle giyinmisti. Arkasini dönüp mutfağa gittiginde o zaman farkettim ki az önce kendi elimle seçtigim tangalardan birini giymisti çünkü tanganin izi belli oluyordu icimde kipirdama olmustu yardim etmek icin kaltim ve arkasindan mutfaga dogru yürüdüm götü normalde de büyüktü ama taytin icinde daha belirgin ve büyük duruyordu izleri belli olan tanga da renk katiyordu bu güzel görüntüye. Yanına yaklaştım;

-sen ne yapıyorsun

-ne yapıyormuşum

-mustafanin yaninda neden böyle giyindin

-seni bu kadar azdirdigini görünce ona 31 için malzeme veriyorum fena mi

Deliye dönmüştüm resmen mustafa götüne baksin diye böyle giyinmişti;

-bak sikin yine kalkıyor çok konusma hadi yardım et yerlestirelim dolaba

-tamam aşkım

Sessizce sözünü dinleyip yardim ettim işimiz bittiginde ben mustafanin yanina oturup sohbet ediyordum beyza da karsimiza oturdu bacaklarina bakmamak imkansizdi büyük memeleri crop u zorluyordu acaba mustafa bakiyor mu diye düşünmeden edemiyordum tam o sırada;

-eee mustafa kız arkadaşın falan yok mu

-yok be bize kim bakar

-ne demek kim bakar vardır illa konuştuğun falan

-yok valla bu konularda pek iyi değilim

-istersen ben sana ayarlarım arkadaşlarımdan birini

-gerek yok alıştım böyle ya

-var var ben hallederim sen merak etme genc adamsin yalniz geçer mi bu hayat

-gidiyor bir şekilde ya yapacak bir sey yok

-merak etme ben halledeceğim

-teşekkür ederim beyza

Beyza resmen ilgi çekmek icin mustafanin ona bakmasi icin sohbet açmıştı benim sevgilime ne oldu böyle seyler icinde mi vardı yoksa sonradan mı boyle oldu yoksa benim yüzümden mi ben bunlari düşünürken beyza yemek yapmak icin kalkti götünü göstermek icin resmen kıvırtarak yanimizdan gecti. Bir süre sonra beyza yemek hazır diyerek bizi mutfağa çagırdı oturdugumuz yerden kalkıp mutfaga gittik;

-ellerine sağlık çok güzel görünüyor aşkım

-ellerine sağlık beyza cok lezzetli duruyor

-teşekkür ederim beyler

Gündelik seylerden konuşarak yemegimizi bitirdik mustafa teşekkür ederek oturma odasina geçti ben beyzaya yardim etmek icin durdum. Birlikte sofrayi toplayip bulasiklari yikadik götü arkadan harika duruyordu arada bir elleyip okşuyordum o da kendini geceye sakla diyip geri çeviriyordu.
Gece mi gece ne olacakti ki ?

İyi okumalar

Ben ve Sevgilim Beyza Bölüm 5

sabah sabah ne yapacagimi bilemedim içimden onu alıp kaldirmak ve hic bu islere bulasmamak geliyordu ama diger yanım dün hem benim hem de beyzanin ne kadar azgın oldugunu hatilamama neden oldu karar vermek zorundaydim ya külodu orada bırakıp isimi halledip çıkacaktım ya da külodu kaldırıp hicbir sey olmamış gibi hayatimiza devam edecektik.

Külodu elime aldım dün sırılsıklam olmuş amcıgın kokusu burnuma geldi ve icimde bir heyecan oluşmaya başladı sikimin kalktigini farkedince kendime engel olamadim ve külodu beyzanın bıraktıgı sekilde bırakip duşumu alıp giyinip çıktım.

Dışarı çıktığımda mustafa uyanmış ikiside mutfakta beni bekliyordu mustafaya dönüp;

-günaydın kanka iyi uyudun mu

-günaydın çok iyi uyudum sessiz bir ortamda uyumayali uzun zaman olmustu yurtta odada çok ses yapıyorlardı

-iyi bakalim sevindim senin adina hadi masaya geçelim beyza bizim icin kahvaltı hazırlamış

-öncesinde bi duş alsam sizin için sorun olur mu sabahları duş almadan güne baslayamiyorum

-tabi ki hızlı ol seni bekliyoruz

Mustafa hızlıca duşa girmişti bakalım beyzanin plani işe yarayacak miydi o duştayken sabah ki tartismamizdan ötürü hiç konusmadan oturuyorduk ben telefona bakıyordum o da televizyona dalmiştı 15 dakika sonra mustafa geldi;

-hadi başlayalım cok bekletmedim umarim

-hayır sorun degil yiyebiliriz

Yaklaşık 20 dakika sonra hepimiz doymustuk mustafa yemek için teşekkür etti ve salona geçti ben de beyzaya yardım için masayı topluyordum isimiz bitti ben mustafanin yanina gectim o masada ders çalışmaya başlamış bense telefonda takılıyordum bir ara beyzanin tuvalete gidip geldigini gördüm döndüğünde yüzü kızarmis ve biraz heyecanli duruyordu.

Bana işaret ederek odaya çagırdı neler oldugunu merak ediyordum beyza odaya girince 5 dakika sonra ben de arkasindan odaya gittim yatagin ucunda oturup beni bekliyordu;

-ne oldu aşkım

-sen ne yaptın

-ne yapmışım

-bana kızarak banyoya gittin ama külodu kaldirmamissin

-kaldirmayi çok istedim ama dün gece yaşadıklarımizdan sonra elim kaldirmaya gitmedi

-peki sen bir sey yaptin mi küloda

-hayır ne gibi

-bak hala biraz ıslak gibi

Banyodan külodu yanindanda getirmişti külodu bana dogru uzatti elime aldim ve gercekten hala biraz ıslaklik vardi ben bir sey yapmadan geri koyduğum icin aklima mustafadan baska seçenek gelmedi beyza haklı çıktı mustafanin ona karşı gercekten bir ilgisi var gibi duruyordu;

-evet uzerind3 biraz ıslaklik var

-sen bir sey yapmadigina emin misin

-evet orada gördüm baktım ve yerine koydum ben ıslatmis olamam

Beyza daha da heyecanlanmisti daha yakından baktigimda uzerindekinin döl oldugunu farkettim. Nasıl olur en yakın arkadaşım benim evimde hayatımın aşkı evlenecegim kadının küloduna mi bosalmis bu nasil olabilirdi sırtımdan asagi kaynar sular dökülmüştü buna nasil cüret edebilirdi ben tam bunları düşünürken beyza;

-aşkım neden ıslanmis o zaman

-çünkü mustafa üzerine boşalmış

Sonunda istediğini almis gibi bir suratla bana bakarken sikimin kalktığını farketmemistim beyzanin sesiyle irkilerek;

-senin yine neye sikin kalktı yoksaaa

-hayır aşkım istemeden oldu

-hayır hayır ben nedenini anladim

Artık iş işten geçmişti o külodu banyoda bırakarak başıma bunlarin geleceği en basindan belliydi;

-elinde mustafanin boşaldıgı külodu tuttugun icin sikin mi kalkti hahahaha

-üzgünüm istemeden oldu

-sikin hep böyle seylere kalmiyor ama istemeden oldu diyorsun

-gerçekten elimde degil

Mustafanin bosaldigini bile bile külodu hala birakmamistim ve hala elimde tutuyordum bunu fırsat bilen beyza beni yataga oturttu ve esofmanimi indirdi sikim kalkik bir sekilde bana sinsi bir sekilde gülerek elini sikime atıp oksamaya başladı;

-demek sikim bunlara kalkıyor demek sikin arkadasinin bosaldigi küloduma kalkıyor ha

Artık iş işten geçmişti direnmeyi bırakıp sadece teslim olmak istiyordum;

-evet

-o zaman banyoya daha cok külot bırakmalıyım

-hmmhhm

-belkide öyle yaparım hatta biliyor musun bu külotlar cok basit dışarıya cıktıgımizda bana yeni külotlar ve tanga alalim ne diyorsun?

Azginliktan kıvranıyordum her cümlesinde daha da azıyordum nasıl bu konuma düşmüstüm aktif bir cinsel hayatimiz varken simdi sikimin kalktigi seylere bak . Dedigi her kelimede kurdugu her cümlede patlamaya yaklaşıyordum

-hatta bana külotları ve tangaları sen seçersin

-seçerim sevgilim

-seçeceksin arkadasinin boşalacagı külotlari elinle seçeceksin buna bak bakalim nasıl duruyor
Elimden mustafanin boşaldıgı kırmızı külodunu aldı ve yüzüme yaklaştırdı detaylica her noktasina bakıyordum artık boşalmak icin hazırken hayatımın en büyük hatasını yaptım beyzanın tuttugu külodu eliyle birlikte tutarak burnuma yaklaştırdım ve koklamaya başladım saniyeler icerisinde oluk oluk boşalmıştım rahatlamis sekilde oturuken beyza şaşkınlık içerisinde bana bakarak;

-sen az önce ne yaptın?

İyi okumalar

Evin Erkeği 5

Sabah gözlerimi açtığımda ablam uyuyordu. Üstünde annemin geceliği altında külotu vardı. Geceliğin altından külotu ve o dolgun poposu ortaya çıkmıştı. Sabah ereksiyonu halindeydim. Ona bakıp çarşafın altından okşamaya başladım aletimi. Ablam yüz üstü yatmıştı. Bir bacağını kendine çekmişti. Geceliğin bir askısı düşmüş içinde sütyen olmayan memeleri yatak ile kendi arasına sıkışmış geceliğin kenarından çıkmıştı. Uçları görünmüyor ama hatları komple ortadaydı. Küçüklüğümdeki gibi gidip yanıma girip memelere kafamı koysam mı diye düşündüm. Ama sonra alacağım tepkiyi bilemediğim için vazgeçtim. Aletimle oynamaya devam ettim. Dün gece yaşadıklarımızı düşünerek çarşaf altında yavaşça okşayarak 31 çekiyordum. Arada ablama bakıyordum ve o memelere boşaldığımı hayal ediyordum. Bi anda annem içeri girdi ve ne yapacağımı bilemedim. Çarşafı ağzıma kadar çekip.

A: kalkın bakalım uykucular.

B: anne noluyo yaa öyle dalıyon.

Annem beni ve yatağı süzdü.

Ü: anne azcık daha uyuyalım.

Annem dikkatini ülküye döndürdü beni göz ucuyla süzerken.

A: kalk hadi bugün çok işin var.

Ü: aaaa ben boşanıyorum değil mi bugün

A: tekrar günaydın ülkücüm.

Ülkü bi anda yataktan fırladı. Bana baktı. Ben hala çarşafı ağzıma kadar çekmiş duruyordum. Sonra anneme dönüp

Ü: bunun hali ne?

A: anlamadım ki?

Ü: bu yaştan sonra altına mı işedin yoksa.

B: saçmalama bea.

Ü: kalk o zaman ne duruyorsun.

B: sizin odamdan çıkmanızı bekliyorum.

Ü: hahahhaa. Anne bu sabah ereksiyonu yaşıyor heralde.

A: ülküüüü

Ü: ne var anne yaa normal bişey bu. Her erkek oluyor.

B: evet çıkın artık.

Annem beni ve yatağı tekrar süzdü. Sonra sırayla çıktılar. Hemen kalktım. Şortumu ve tişörtümü giyip banyoya yöneldim. Annemle ülkünün sesi geliyordu.

A: kızım şu çocuğa bu şekilde bulaşmasana.

Ü: anne o bulaşılacak yaşı çoktan geçti. Baksana sen ona. Aleti tavana bakarak geziyor.

A: ülkü o ne biçim laf öyle.

Ü: ah annem senin bişeyden haberin yok. Neyse boşver

A: o ne demek.

Ü: boşver boşver.

A: kızım anlatsana.

Ü: senin oğlun hayatını bilgisayarlara vermiş. Bi kadın gördüğü yok. Azıcık masaj yaptım boşaldı titreyerek. Farkettirmemeye çalışıyordu. Bi görsen karnına ağrılar girer gülmekten.

A: Aaaaa. Gerçekten mi?

Ü: bak ben sana söyliyeyim. Evde biraz yarı çıplak dolaşalım bu bize bile yavşar. Libidosu tavan. Ama hayatı bilgisayar.

A: ülkü kardeşinle uğraşma.

Ü: anne ama çok eğlenceli. Küçüklükten beri o beni taciz ediyor. Birazda ben yapayım ne olmuş.

A: kızım yapma. Erkek bu belli olmaz sağı solu. Sonra kardeş falan dinlemez bak. Bunun ne kadar yanlış bişey olduğunu söylememe gerek yok heralde.

Ü: tamam anne tamam. Ağız tadıyla eğlendirmiyorsun bile. Boşanıyorum zaten bugün. Bırak azıcık yüzüm gülsün.

A: peki kızım ne yaparsan yap. Hiç bişey demiyorum. Oğlumu kızdırma üzme yeter. Kavga dövüş çekemem.

Ülkü olan herşeyi anlatmamıştı anneme. Tepkisini mi ölçmeye çalışıyordu acaba diye düşünmeye başladım. Bu kızın amacı neydi böyle. Bunu onunla açık açık konuşmalıyım diye düşündüm. Banyoya girip mutfağa döndüm.

B: günaydın.

Ü: günaydın. Amma uzun kaldın banyoda. Ne yaptıysan artık.

Annem ülküye keskin bir bakış attı.

B: sıçtım Ülkü iznin var mıydı?

Ü: ıykkk pis

B: anne bence bunu yollayalım hödüğün yanına. Ne hali varsa görsün.

A: ülkü kardeşinle uğraşma. Sende ablana deme öyle.

İkimiz aynı anda ya anne dedik. Sonra durduk. Gülümsedik.

B: özlemişim bu deliyi.

Ü: bende bu küçük sapığı.

A: ben ikinizide özledim.

Neşeyle kahvaltı yaptık. O sırada seda aradı. Bizi büroda beklediğini söyledi. Hazırlanıp çıktık. Sedanın bürosu ufak bir pasajın içinde küçük bir büroydu. Yanında bi de sekreteri vardı. Tek çalışıyordu. Herşeyi konuştuk. Ablam vekaleti verdi. Seda araçları hazırlatmıştı. Annem ve ablam araçları kendileri görmek istediler. Ben de motorumu merak ediyordum. Birlikte galeriye gitmek için bürodan çıktık. Ben sedanın yanına bindim. annem ve Ülkü bizi takip edeceklerdi.

B: seda bu büro biraz ufak.

S: bana yetiyor ama.

B: tamam sen öyle diyorsan. Yalnız ben bi daha hiç bir şekilde gelmem.

S: neden ki?

B: ben küçük alanlardan hele ki büroysa nefret ederim. Büyütsek ya senin büroyu.

S: senin kiralardan haberin var mı?

B: sen hala farkında değilsin seda ancak beni temsil edeceksin ve ben çalışırken kendimi sadece işe veririm. Vergi, alacak verecek gibi hiç bir şey ile ilgilenmem. Bu da şu demek. Bu işlerin hepsini ama hepsini sen yapacaksın.

S: Uras benden sekreterin ya da asistanın mı olmamı istiyorsun ben avukatım.

B: hayır. Benim herşeyimle ilgilenen bir avukat olacaksın. Kendine bir yardımcı tut. Maaşını da bana yaz.

S: sen aldığın parayı harcamaya başladın. Hem de fazla fazla. 150 bin lira maaş alacaksın. Ablana spor salonu açacaksınız. Bunların hepsini 150 bin lira maaş ile karşılayamazsın. Belki karşılarsın ama ay sonunu getiremezsin.

B: hahahahhaa

S: ne gülüyorsun bea.

B: sedacım. Ah sedacım. Çok küçük düşünüyorsun. Sadece bir işe girdiğimi düşünüyorsun.

S: öyle değil mi?

B:değil tabiki. Ben fikirler üretmeye yeni başlamadım. Üzerinde çalıştığım 12 farklı program var Biz şirket içinde şirket olucaz. Yaptığımız her uygulama ve aplikasyonun yarısı bizim yarısı şirketin. Peki buna değer nasıl biçilecek. Şirket içinde şirketlerle. Yani hem şirketi büyüteceğiz hem de yeni bir şirketimiz olacak. Yüzde 50 si bizim.

S: yani mesela facebookun instagrama da sahip olması gibi mi?

B: evet benzer mantık.

S: madem bu şekilde şeyler yapabiliyorsun o zaman kendi şirketini kursaydın yaa.

B: delimisin? Hazırda mis gibi şirket var işte. Ne diye uğraşayım. Onların üstünde yükseleceğiz. 7 yıl sadece 7 yıl.

S: ne planların var bilmiyorum ama umarım herşeyi bok etmezsin.

B: haaa bu arada kendine sırf benimle ilgilenecek bir asistan bulmayı unutma. Şu büroyu da büyüt. Yeni bir yer satın alalım sana.

S: delirdi çocuk yaa.

B: hahahhaaha

İlk önce annemin aracı için sonra da diğer araçlar için bütün gün dolaştık. Tüm işler bittiğinde yorulmuştuk. Hep birlikte yemeğe gittik. Seda öğle saatlerinde ablamın boşanma işi için bir iki saatliğine yanımızdan ayrılmıştı. Hödükle görüşmeye gitmiş anlaşmalı boşanma evraklarını önüne koymuş. Hödük çıldırmış. Ülküyü arayıp duruyordu. Ülküye telefonu açmamasını söyledim. Mesaj yağdırıyordu. Bazıları ise hakaret içerikliydi. Seda bunları not alıyordu. Yine de hödükten nafaka ya da başka bişey istemeyeceğimizi söyledim sedaya. Yemek keyifli şekilde geçerken ülkünün telefonu yine çalmaya başladı. Bu sefer elime telefonu alıp açtım.

Hödük: sen benim telefonlarımı nasıl açmazsın lan.

B: Hayırdır noluyor? Sen ablamla böyle mi konuşuyorsun?

H: uras sen misin?

B: evet benim.

H: ülkü nerde?

B: seninle konuşmayacak.

H: bu boşanma işi nerden çıktı?sen mi girdin aklına.

B: ulan angut ablama kötü davranıyorsun, para para diye yiyip bitiriyorsun ablamı da kendini de, yetmiyor üstüne aileme saygısızlık yapıyorsun. kızı evlendiğinden beri mutlu bir gün görmedik. Bi de biz mi aklına girecez. Girmemize gerek mi var? Anlaşmalı boşanma evrakları orada. Seni artık hayatımızda istemiyoruz. Nafaka, ya da şu bu da istemiyoruz. Her şey senin olsun. Ablamı bi daha rahatsız etmeyeceksin. Ve o anlaşmalı boşanma evrakını hemen imzalayacaksın. 1 hafta içinde seni hayatımızdan silmiş olacaz. Anladın mı lan?

H: sen kimsin lan ben ülkü ile konuşacam.

B: sen ülkünün ü sünü göremezsin artık. Ablama yanaşacak olursan karşısına çıkacak olursan tüm gücümle senin üstüne gelirim.

H: hahahahaha senin ne gücün var ki lan hahahahaaha

B: iyi o zaman görürsün. Benden günah gitti.

H: hahahaha kapat lan kapat. Amk malı. Sen ilk önce tek başına yürümeyi öğren de sokağa çık asosyal piç. Ülküye de söyle benden boşanmak istiyorsa karşıma gelecek ve derdini anlatacak.

B: görüşürüz.

Telefonu kapatıp ablama verdim. Kendi telefonumu aldım. Ülkü meraklı gözlerle bana bakıyordu.

B: seda sana biraz yardımcı olucam ablamın mal kocası hakkında. Hatta birazdan fazla yardımcı olucam.

S: nasıl?

B: bekleyin anlatıcam.

Telefonu elime alıp açık havaya çıktım. Ceoyu aradım.

C: merhaba uras

B: merhaba. Zamanınızı almak istemiyorum. Sizden bir istirhamım olacak.

C: urascım rahat ol ve söyle.

B: ablamın eşinden boşanması lazım bu yüzden sizin avukatlarınızdan destek almak istiyorum. Sadece kendilerini gösterecekler. O kadar.

C: o nasıl olacak.

B: Boşanma işini seda halledicek ama adam ablamı ve beni ciddiye almıyor. Seda bu işi rahatlıkla halleder ancak uzatmak isterse boşanma işi gerçekten uzar. Karşısında kimler olduğunu görmesi lazım. Seda zaten tuttuğunu koparan bi avukat ama dediğim gibi bir avukat yerine karşısında bir ordu avukat görürse tırsıp çabucak imzalar boşanma evraklarını. Ben de orada olucam zaten. Avukatlarınız sadece oturacaklar o kadar.

C: hahahahaha. Peki söylerim. Bunlar çocukça şeyler ama madem ihtiyacın var yardımcı olurum. ne zaman görüşeceksiniz?

B: ben size bu konuda alo derim. Haaa şirkete çağırmamda bir sakınca var mı?

C:Hayır yok. Gelebilirsiniz. Ancak bu tarz işlerle uğraşmayı sevmem. Sen en yeni ortağımız ve büyük umutlar beslediğimiz biri olduğun için buna müsamaha gösteriyorum bilgin olsun. Bunlarla uğraşacak zamanımız yok. Sen de bilirsin.

B: o zaman size bu iyiliğin karşılığını çok çabuk vereceğimi bilmenizi isterim.

C: peki. Hoşçakal.

B: görüşürüz.

Masaya döndüm. Konuşulanları anlattım. Seda biraz bozulmuştu.

B: sedacım adamlar senin hizmetinde çalışacaklar gibi duracaklar. Konuşmayacaklar. Ayrıca bu işin uzamaması herşeyden önemli. Bu yüzden bu seferlik beni affedeceğine eminim. Seni yetersiz bulmadığımı biliyorsundur heralde bu zamana kadarki yaptıklarım ile. Sadece korkup çabucak imzalaması için böyle bir düzenek kuruyorum.

Seda isteksizce kabul etti.

B: sen yarın hödüğü arayıp şirkete çağır. Orda olalım. Ben de orada olucam. Ülkünün gelmesine gerek yok. Uzatmak isterse herşeyi elinden almak ile tehdit edicez. Ok?

S: tamam. Ben şimdi arayayım o zaman. Yarına gelsin görüşelim.

B: tamam.

Seda masadan kalkıp telefon ile görüştü. Geri döndüğünde hödüğün şirkete çağırmamıza şaşırdığını ama geleceğini söyledi.

B: herşey tamam o zaman. Hadi kaldığımız yerden yemeğimize devam edelim.

Ablam sessiz şekilde bizi dinliyordu. Modu düşmüştü. Annem ise yaptığım herşeyi destekledi. Garsonu çağırıp rakı açtırdım. Herkese doldurdum.

B: evet kadehimizi ülkünün sülükten kurtulmasına kaldırıyoruz.

Herkes kadehi tokuştururken özgürlüğe dedi. Ülkü hala kendini toplamamıştı. Onu yerinden kaldırdım.

B: gel biraz çıkıp hava alalım.

Ü: nereye?

B: dışarı. Kapı önüne ya da arka bahçeye. Lavaboya giderken görmüştüm arkada çok güzel bir bahçe var.

Ü: peki.

Dışarı çıktık. Temiz hava iyi geldi. Ülküyü omuzlarından tutup kendime çevirdim.

B: seni zorluyor muyum?

Ü: ne zorlaması?

B: boşanman için.

Ü: hayır zorlamıyorsun. Ben de boşanmak istiyorum. Sadece artık nasıl bir hayatım olacak bilmiyorum. 3 senedir evliyim ama bir düzenim bir hayatım var. Şimdi ne olacak bilmiyorum.

B: abla bizim evimizde de bir düzen var 3 senede unuttun mu bizim evimizi.

Ü: öyle değil anlamıyorsun.

B: anlat o zaman açık açık.

Ü: bak bunu evli olmadan anlayamazsın. Kendi evime giriyorum. Yemekler yapıyorum. Akşam kocam geliyor birlikte tv izliyoruz. Tamam uzun zamandır özel hayatımız yok muhabbetimiz de çok iyi değil ama yanımda sıcaklığı vardı. Gece yanımda uyuyan bir erkeğin sıcaklığı. Ya da ne bileyim dışarı çıktığımda elini tuttuğum birlikte gezdiğim bir erkek. Uzun zamandır aramız bozuk ama iyi zamanlarımız da oldu. O yüzden bunu sindirmek kolay olmuyor.

B: ablacım tek derdin bu olsun. Dışarı çıkarken yanında bir erkek mi istiyorsun. Seninle gelirim. İster elimi tutarsın ister koluma girersin. Çalışmadığım her akşam birlikte bişeyler yaparız. Gece uyuma kısmına gelince beni biliyorsun ben o memelere sarılarak uyumak için can atarım.

Pis pis sırıttım. Ülkü de gülümsedi.

B: hadi asma yüzünü. Hödükle geçirip de sevdiğin tüm zamanları benimle yapabilirsin. Asla seni yalnız bırakmam.

Ü: sağol uras iyi ki varsın.

Birbirimize sarıldık. Memeler göğsüme değiyor ve yine beni tahrik ediyordu.

B: tamam çok sarılma. Memelerin tahrik olmama sebep oluyor.

Ü: taktın haa sen de memelerime.

B: keşke gerçekten takabilsem

Dedim pis pis sırıtarak.

Ü: küçük sapık seni.

B: haa şöyle gül silkelende kendine gel.

Ü: sağol uras.

B: seninkiler birinci sırada merak etme. Sonra da anneminkiler var favorilerimde.

Ü: anlamadım. Ne favorilerinde?

B: memeler kız. Memeler diyorum.

Ü: ya sen daha ordamısın sapık şey.

B: ordan ayrılmışmıydık ki?

Ü: yürü yürü. Çenen düştü yine.

Yürümeye başladık. İçeri doğru giderken ablamın kulağına eğilip onu yine tahrik etmeye başladım. Sözlü taciz ediyordum resmen.

B: bak bu gece erkek sıcaklığı istersen kafamı seve seve onların arasına koyabilirim. Yalnız tek şartım var çıplak olacaklar.

Ülkü ses çıkarmıyor ama kaş göz ile kes şunu demeye getiriyordu.

B: naz etme sen de istiyorsun işte.

Ü: kes şunu biri duyacak rezil olacaz.

B: hee ya herkes de bizim kardeş olduğumuzu biliyordu zaten.

Ü: olsun ayıp.

B: offf şöyle bir düşündüm de bi tarafımda annem bi tarafımda sen olsan. Öyle uyusam daha ne isterim. Cennet cennet.

Ü: iyice azdın sen. Sapık şey seni. Sus artık masaya yaklaştık.

B: gece elletecen mi bana?

Ülkü koluma sert bi tane geçirdi.

B: ufff. Anne şu kızına baksana yaaa.

A: ülkü ne yaptın yakışıklı oğluma.

Ü: senin yakışıklı oğlun iyice yoldan çıktı anne.

B: vallahi ben bişey yapmadım.

Ü: hiç yapmaz zaten.

A: dokunma oğluma

Annem sarılıp yanığımdan sulu bir öpücük aldı. Seda gülümseyerek bizi izliyordu. Ülküye dil çıkardım.

Ü: akşam göstercem ben sana dil çıkarmak neymiş.

B: yaa anne yaaa. Ben seninle yatayım bu gece. Bunla aynı odada kalmam ben.

Ülkü “seni çakal seni” dermiş gibi gözlerini kısmış bana bakıyordu. Anneme iyice sokuldum. Kafamı göğsüne koydum. Annem olayın farkında değildi ama ülkü anlıyordu herşeyi.

S: sizlere doyum olmaz. Ben artık kalkayım.

B: noldu yaaa nereye?

S: bi sürü iş verdin yine. Asistan bulacam ev bakıcam. Arabaları yarın teslim edecekler adresinize onunla uğraşıcam. Bi sürü iş.

B: acelemiz yok. Herşeyden önce ablamın işi. Sonra arabalar ve motor. Onu unutmayalım. Sonra da ev. Asistan olayına gelince. Erkek olmasın Sakın.

S: peki. Zaten ablamın kızı var onu çağırcam yardımcı olarak. Zeki kızdır. Şu an bir menejerin yanında çalışıyor asistan olarak.

B: ok sen bilirsin.

Sedayı kapıya kadar götürdüm. Taksi çağırttım. Aracını yarın eve getirmeleri için adresini bıraktık. Onu taksiye bindirip geri döndüm.

B: evet kızlar kalkalım mı?

Ü: saat daha erken.

A: ben gidelim diyorum. Gidip biraz spor yapıp yatmak istiyorum. Bugün çok yoruldum.

B: bizde senle ev bakarız internetten sonra da film izleriz ne dersin?

Ü: olur vallahi.

B: ee hadi bakalım.

Hesabı ödeyip kalktık. Valelerden birini şoförlük yapması için aldık. Bizi bıraktıktan sonra bahşişini verip yolladım.

Eve girince annem kendi odasına ülkü ile ben de benim odaya girdik. Ben üstümü çıkartırken ülkü de gömleğimi çıkarıyordu. Bana baktı.

Ü: Sen niye burdasın?

B: nerde olacaktım?

Ü: soyunuyorum görmüyormusun?

Umursamazca pantolonumu çıkardım. Baksırımdan aletim net belli oluyordu. Büyük ve hacimli gövdesi her şekilde anlaşılıyordu. İnikti ama kabarık duruyordu. Ülkü aletime baktı ve gözlerini kaçırdı.

B: ülkücüm dün gördük ya göreceklerimizi rahatça soyunuruz diye düşündüm.

Ü: çakalllll

B: gerçekten diyorum.

Sadece baksır ile kaldım. Ülküye doğru aletimi belirginleştiriyordum. O sırada da elime aldığım tişörtü düze çevirip giymeyle uğraşıyor gibi yapıyordum. Ülkü beni izliyordu. Daha doğrusu aletimi. Gözünü kaçırdı ama çaktırmadan bakmaya devam ediyordu. Gömleğinin düğmelerini açtı. İçinde beyaz sütyeni vardı. Dantelli. Kafamı Çevirip memelere bakmaya başladım. Ben öyle ablam gibi kaçamak değil direk bakıyordum memelerine. Ülkü baktığımın farkıdaydı.

Ü: ne yapmaya çalışıyorsun!

B: tişört giymeye.

Ü: onu mu diyorum. Soyunuyorum ve beni izliyorsun.

B: eee ne güzel söyledin işte. Niye yanımda soyunuyorsun. Yoksa bana bişeyler mi göstermeye çalışıyorsun. Bak baştan söyliim. Memelerine karşı koyamam.

ülkü ağzı açık beni dinliyordu.

Ü: sen nasıl böyle hemen üste çıktın yaaa

B: üstte olmayı severim.

Ü: Ahahaaaa çocuk iyice azdı.

B: ya ben erotik bişeyler söylemiyorum ki. Senin söylediklerine karşı cevap veriyorum. Sen ne anlıyosan anlıyorsun.

Ü: uras benimle oynama. Ben de seninle oynarım bak. Ne istiyosun yaa sen benden? Açık açık söylesene.

Ablam terliyordu farkettim bunu şimdi eminim ki azmıştı da ama daha zamanı vardı. Biraz daha baştan çıkarılmalıydı. İyice kafaya takmıştım. Ablamla sevişecektim.

Baba Parası 10

Zamanın geçmesini beklerken içim geçmiş ve dalmışım. Bir süre sonra çalan telefonumun sesiyle uyandım arayan annemdi

Ecenin gece yanında kalacağını elifi isterse eve bırakmamı söyledi. Aradığım fırsat ayağıma gelmişti bunu değerlendirmem gerekiyordu

Hemen kalkıp duşa girdim suyun etkisiyle kendime geldikten sonra elifin yanına gitmeye hazırdım. Tam o sırada kapıdan elifin sesi geldi

ablan aradı gece gelmeyecekmiş beni eve bırakabilir misin diye sesleniyordu. Duştan çıkıp havluyu belime sardıktan sonra kapıya yöneldim

Elif beni o şekilde görünce utanmış olacakki kafasını yana doğru çevirdi biliyorum banada haber verdiler diye karşılık verdim.

Ama sen eve gitmiyorsun geceyi beklememize gerek kalmadı artık başbaşayız deyip havluyu üzerimden çıkardım.

Elifin o sırada göz ucuyla sikime baktığını fark ettim.

Elimi uzatarak elifin elini sikimin üstüne getirip boynuna ufak ufak öpücükler kondurmaya başladım.

Elifte bu durumdan menmun olacak ki sikimi sıvazlamaya başlamıştı kolundan tutup yatağa dogru çektikten sonra üzerine doğru uzanıp dudaklarını

boynunu öpüp emmeye elimle gögüslerini okşamaya başladım elif hiç direnmeden karşılık veriyor ne kadar istekli olduğunu belli ediyordu öpüşürken

aynı zamanda elifi soyuyor teninin sıcaklıgını hissetmek istiyordum.

Elif tamamen çıplak kalmış altımda yatıyor olacakları bekliyordu yavaşça boynundan aşağı göğüslerine dogru inmeye başlamış göğüslerini sömürüyordum

bir yandan ellerimle bacaklarını okşuyor tüm vücüdunu kontrol etmeye çalışıyordum.

elifin zevk aldığı çıkardıgı ufak seslerden belli oluyordu.

Göbeğini öperek güzel tek bir kıl bile olmayan amına gelmiştim ufak ufak öpüyor parmağımla amıyla oynuyordum.

Yavaş haraketlerle elifi yalamaya başlamış onun zevk aldığından emin olmaya çalışıyordum. Nitekim bir süre sonra elif orgazm olmuştu.

Elife hadi güzelim sıra sende deyip diz çökmesini saglamıştım. Elif olanlardan hiç şikayetçi değil halinden memnundu eliyle sikimi kavrayıp yalamaya başlamıştı

Bu işte gayet iyiydi arada sadece sikimin kafasını emiyor daha sonra hepsini agzına almaya çalışıyor beni deli ediyordu bir süre sonra boşalacak kıvama gelmiştim.

Elifin agzına boşalmıştım elif geçen seferin aksine hiç bir ters tepki vermeden tek bir damla spermin boşa gitmesine izin vermemiş hepsini yutmuştu.

Sikimi yalamaya devam edip iyice temizledi. Bana doğru bakarak tadı gerçekten çok güzel deyip gülmüştü benim için asıl olaya geçme zamanı gelmişti

elifi yatağa çıkartıp domalmasını sağladım. Sikimin tekrar sertleşmesini beklerken götünü parmaklayıp arada dil atıyor elifin inleme sesleri

sayesinde daha çok istekleniyordum. Sikim sertleşmeye başlamıştı sikimi kalçalarına sürtmeye başladım.

Arada kafasıyla deliğine baskı yapıyor sürtmeye devam ediyordum amacım elifim sik beni diye yalvarmasıydı.

Bir süre sonra dayanamayıp elif nolur gir artık kafayı yedirteceksin bana dedi.

Duymak istediğim şeyleri söylemişti sikimi götüne dayayıp ufak ufak ittirmeye başlamıştım.

Bir kaç saat önce ecenin karısı olduğu için deliğine rahatça giriyordu yavaş yavaş git gellere başlayıp her vurduğumda götünün dalgalanması aşırı haz veriyordu.

Hızlanmaya başlamış elifin inlemeleri eşliğinde daha çok istekleniyordum.

Elif çok güzel daha hızlı diye inliyor beni daha çok azdırıyordu. Daha fazla dayanamayıp içine boşaldım.

Birlikte yatağa yığılıp kalmıştık elifin kulağına yaklaşıp gerçeğinin tadını beğendinmi orospum diye fısıldadım.

Evin Erkeği 4

Ülkü çığlık atmamak için kendini zor tutuyordu. Annem gözlerinden yaşlar gelerek bana baktı.

A: oğlum seninle gurur duyuyorum. Hep biliyordum başaracağını.

İkisi de kalkıp bana sarıldılar.

Ü: bu rahatlığın sebebi bu muydu? Zengin oldun oğlum

B: biz zengin olduk. O adamdan ayrılacaksın anlaşma anlaşmadır unutma

Ü: tamam benim küçük prensim.

Ablam şımartıcağı zaman hep öyle derdi bana.

B: sedacım artık konuyu kapatalım ve yemek yiyelim.

S: siz nasıl derseniz uras bey

B: artık bunu aştık zannediyordum. Ben seninle avukat müvekkil ilişkisi değil dostluk kurmak istiyorum. Çünkü sadece dostuma güvenirim.

S: tamam siz, pardon sen nasıl istersen.

Ablam ile annem fısır fısır bi kenarda konuşuyolardı.

B: ne kadar para yatırdılar hesaba?

S: 100 milyon. 1.920 milyon TL si doğrudan bana transfer. Avukatlık ücreti emrini siz vermişsiniz zaten.

B: evet söylemiştim karşı tarafın avukatına. Ayrıca o paraya dokunma ya da başka bişeyler al kendine. Ama arabanı ben alıcam. Anne yarın senin şu külüstürü değiştiriyoruz ve ablama da bi araba alıyoruz. Ben de bi motor istiyorum.

A: yine başladı bu çocuğun motor sevdası

B: konu kapanmıştır.

Elimde puro ile kendimi lord gibi hissediyordum.

Ü: anne şunum hallere bak. Hahahahaha

A: kızım uğraşma kardeşinle. En mutlu günü bugün.

Ü: inanamıyorum yaa. Şimdi zengin mi olduk biz.

B: evet zenginiz. Yarın için sedacım sana bazı vekaletler vericem. Onları güzelce hazırlayalım. İşlerin tamamı ile sen ilgileneceksin. Tabi istersen

S: seve seve Uras. Benim işim seninle ilgilenmek.

B: ülkü hanım duy duy. Sizden hiç ilgi göremiyoruz.

Ü: sen ilgi mi istiyorsun. Ben ilgilenirim akşam seninle.

S: peki ne yapıcam. Yani vekaletleri neden alıyorum?

B: yarın bize müstakil bir ev bakalım. Bi de araç alımı için sana vekalet vericem. Tüm özelliklerini yazacağım 3 tane araba ve bana motor. Arabalarınızı ben seçiyorum. İtiraz istemem.

Kimse itiraz etmedi. Neşeyle yemeğimizi yedik. Hesabı ödeyip çıktık. Ablam ile annem hayaller kuruyordu. Benimde hayallerim vardı.

Eve geldik.

A: oğlum masraf yapmasamıydınız. Benim arabam yeterdi bana.

Ü: anne saçmalama yaaa. Bahsedilen paradan haberin var mı senin?

B: annecim bişey olmaz. Rahat ol. Zaten para bi kaç ay da tekrar yerine gelecek.

Ü: o nasıl olacak?

B: olacak işte. Neyse. Abla sana bir mercedes alalım ne dersin?

Ü: olur aşkım sen nasıl dersen.

B: anneme tabiki volvo

A: ben anlamam oğlum arabadan.

B: ben anlarım senin yerine merak etme.

Ü: eee sedaya ne alıcan. Bu arada seda da bir içim su haa

B: değil mi? Dibim düştü kıza.

A: oğlum o senin avukatın. Hem senden büyük nasıl konuşmak o.

Ü: anne sen delimisin o kız urasa kendini vermek için deliriyor şimdi. Ben bile verecem nerdeyse

A: aaa terbiyesiz.

Ü: aman ne var bea. Kardeşime feda olsun. Hahahahaha

A: sen iyice azıttın.

Ü: aman anne koca eli değdiği mi var. Bakma sen bana konuşuyorum öyle. Yine sinirlendim hödüğe.

konuşulanlar karşısında şaşkındım. Ama ablam küçüklük aşkım annem ise şimdiki saplantım olma yolundaydı. Aletim hareketleniyordu. Koltuğa oturdum hemen.

B: abla sakın bahsetme hödüğe bundan.

Ü: bahsetsem ne olacak ki. Her şey senin üstüne çökecek değil ya.

B:olsun. Yarın sen de benimle geliyorsun. Sedaya vekalet vereceksin. Artık görüşmek yok.

A: kızım bak seviyorsan bozma yuvanı. Kardeşin biraz destek olur size tabi isterse. Tüm sorun para ise çözülür gider.

B: para kolay da anne, herif hödüğün teki o nolcak.

Ü: yok anne evliliğimiz biteli çok oldu. Anlatırım ben sana. Kahve yapayım da ana kız özel konuşalım olur mu?

A: tamam.

B: hopp durun bakalım. Yarından itibaren ev bakıyoruz haberiniz olsun.

A: tamam oğlum.

B: ülkü annemle konuşmanız bitince gel de şu omuzlarımı bi ov

Ü: Aa şuna bak anne şımardı bu. Oğlum zengin de olsan hala benim küçüğümsün. Sen bana masaj yapacaksın esas.

Ülkü ile annem mutfağa geçtiler. Şirketin avukatları evi seçmemi beklediklerini ve adıma ruhsat düzenlenmiş bir maserati almışlardı. Olayın heyecanı ile sedaya ablamdan vekalet aldırmayı unutmuştuk. Yarın hızla bu işleri halledecektim. Ama önce şunlar ne konuşuyor diye bi gideyim de dinleyeyim diyerek yerimden kalktım. Mutfağa yanaştım.

A: kızım hiç mi bişey yok.

Ü: yok anne. Yok işte. Nerdeyse 1 yıldır mememi bile tutmadı adam. Belkide benim bırakıp gitmemi bekliyor. Nafaka falan olayına girmemek için. Ya da aldatıyor. Ama aldatıyorsa bile kesinlikle yakalanmadı. Çok uğraştım ama bulamadım bi ipucu.

A: babanız öldüğünden beri bi erkek eli değmedi elime. Seni anlıyorum yani.

Ü: ay anne sende mi azdın kız? Hahaha

A: kız utanmaz sus kardeşin duyacak.

Ü: anne ufacık çocuk mu bu canım. Biliyor herkesin böyle şeylere ihtiyacı var işte.

A: haklısın da ne bileyim utanırım kızım ben.

Ü: anne hiç mi biri olmadı kız gerçekten.

A: vallahi olmadı.

Ü: ay ben delirirdim heralde. Peki nasıl çözüyorsun o işi.

A: kızım aaaa ama konuşulmaz böyle şeyler.

Ü: ay anne kadın kadına konuşuyoruz şurda söyle işte.

A: nasıl çözecem ülkü sence

Ü: anne o kadar süredir mastürbasyon mu yapıyorsun. Kız erkek tenini unutmuşsundur sen.

A: mis gibi oğlum var orda. Sarılıyorum işte.

Ü: annecim anladım da bi erkek teni derken ondan bahsetmediğimi sen de anladın heralde.

A: anladım kızım. Ama karşımda fatihin kopyası dururken her gün onu görürken başka bir erkeğe yanaşamam ben.

Ü: vay bea babam ne erkekmiş. Hala unutamamışsın.

A: hem de ne erkekti bir bilsen.

Ü: anlatsana anne biraz. Çok mu iyi sevişiyordu.

A: kız ben ne erkekti diye ondan mı bahsediyorum.

Ü: eee konumuz seks değil mi?

A: kız sen yanıyorsun galiba. Bu ne ateş böyle. Git banyoya falan gir de ateşin sönsün biraz.

Ü: mastürbasyona kaldık yine desene.

A: başka erkek mi var kızım.

Ü: sende haklısın.

A: neyse kapat konuyu uras duymasın. Utancımdan yüzüne bakamam ben.

Ü: tamam tamam.

Geldiğim gibi sessiz şekilde içeri döndüm. Odama geçtim. Ablam da annem de aslında azgınlığın doruklarında iki kadındı. Bi an onları düşündüm. Acaba ablamla ya da annemle sevişsem nasıl olurdu diye. Kendimi ayıpladım önce ama sonra annemin dolgun memeleri ablamın yuvarlak kalçaları geldi gözümün önüne. Ve tatmin olmamış iki kadın.

Ensest çok hikaye duymuştum ama hiç düşünmemiştim. Bi kadınla sevişcek olsam heralde ablam ya da annem gibi bir kadın isterdim. İkisi de tam istediğim gibi kadınlardı.

B: Ülkü Ülkü!!!…

Ü: ne oldu bea ne bağırıyorsun.

B: hani masaj yapacaktın

Ü: bi kere sen bana yapacaktın o masajı ben sana değil.

B: üfff tamam ama sen de bana yapacaksın bak söz mü?

Ü: söz tamam.

B: iyi soyun da yat

Ü: çok uzun zamandır bir erkekten bu sözleri duymamıştım hahahaha

B: bundan sonra bol bol duyacaksın ablacım.

Ü: eee hadi bakalım.

B: sen soyun ben anneme bi bakayım geleyim.

Ü: tamam.

Odamdan çıktım. Oturma odasına baktım. Annem yoktu. Yatak odasına yöneldiğimde annem üstündekileri çıkarmış geceliğini giymek için soyunmuştu. Arkası kapıya dönüktü. Aman Allahım o ne güzellik. Altında tanga varmış. Bütün gece farketmemiştim. Siyah bir tanga ve siyah sütyen giymiş. Annem ellerini arkaya attı. Sütyenini çıkardı. Artık o dolgun memeleri serbestti. Ama göremiyordum. Aletim dimdik olmuştu. Kenardan biraz daha izledim. Annem önünü bir türlü dönmedi. O güzel dolgun memelerini göremedim. Ama geceliğini giyerken kalça kıvrımlarını ezberledim resmen. Odama döndüm. Aletim dimdik kalkmıştı. Annem içerden seslendi.

A: ülkü gecelik bıraktım buraya. Kardeşinin odasında yat. Çok yoruldum ben yatıyorum.

Ü: tamam. İyi geceler.

Odaya girdiğimde ablam sadece külot ve sütyen ile yatağıma uzanmıştı. Kollarını yana uzatmış. Yüzünü duvara doğru dönmüştü. Ben hala şort ve tişörtleydim. Aletim şortun içinde belli oluyordu. Aletim yaklaşık 19 cm kalın ve damarlıydı. Bunu da babamdan aldım heralde diye düşündüm. Annem tabiki babama tapardı. Böyle bir alet hangi kadını azdırmazdı ki. Tişört ve şortumu çıkardım. Baksır ile ablama yanaştım. Yavaşça yanına çöktüm. Omuzlarını okşadım. Ablam irkildi.

B: ellerim soğuk mu?

Ü: yok değil.

B: neden irkildin?

Ü: hiçç

B: peki.

Omuzlarını usulca okşuyor masaj yapıyordum. Ablamdan ufak inleme sesleri geliyordu. Bunlar zevk değil rahatlama sesleriydi. Yavaşça sırtına doğru indim. Sütyen engel oluyordu.

B: ülkü bu sütyen engel oluyor.

Ü: çıkar o zaman.

Yavaşça kopçaları açtım. Omuzlarından indirdim. Ablam hafif dirsekleri üzerinde doğrulup sütyeni altından attı. O hafif dirsek üstünde doğrulma anında göğüslerinin ucu dışında neredeyse tamamı göründü. Aletim artık baksırı delecek gibiydi. Ablam tekrar uzandı. Elimi sütyenin izinin olduğu yere koydum. Okşadım.

B: iz kalmış.

Ü: evet sıkmıştı biraz.

B: rahatladın mı şimdi?

Ü: evet.

B: neredeyse memelerini görüyordum.

Ü: farketmedim. Gördün mü peki

B: görmedim.

Okşaya okşaya kalçalarına kadar inmiştim. Dolgun kalçalarının hemen üstünü okşuyordum. Ablam yüzünü bana doğru çevirdi.

Ü: tahrik mi oldun sen?

B: oldum biraz. Ama durumdan ötürü. Senden ötürü değil.

Ablam dirseklerinin üzerinde doğruldu tekrar. Meme uçları yatakta gerisi ise komple belliydi.

B: şimdi senden ötürü.

Ü: küçük sapık seni. Hala aynı şekilde yavşıyorsun bana.

B: ne yavşaması be

Ü: hahahahaha. 12-13 yaşlarındayken korkuyorum ayağına gece yanıma yatıp memelerime kafanı gömerdin.

B: hatırlamıyorum.

Ü: öyle bir hatırlıyorsun ki.

Hatırlıyordum. Hem de her detayını hatırlıyordum. O dolgun göğüslere nasıl da kafamı bastırdığımı hiç unuturmuyum. Ablam gollük pas vermişti. Sıkıştırmalıydım onu. Yüzü hala bana dönük dirseklerinin üzerinde doğrulmuştu. Göğüs uçları dışında göğüsleri neredeyse komple belliydi.

B: madem farkındaydın neden izin veriyordun.

Ü: demek bilerek yaptığını kabul ediyorsun.

B: çocuk aklı işte. Tam ergenliğin başı. Neden yaptığımı bile hatırlamıyorum. Peki sen neden izin veriyordun.

Ü: sen ergenliğin başındaydın da biz nerdeydik. Biz de ergendik beyfendi.

B: yani sen de zevk alıyordun o durumdan.

Ü: yani

B: kız açıp elletseydin ya o zaman biraz.

Ü: bak sen velete.

B: ne var. Ben senin de annemin de göğüslerine hep hastaydım. Hala hastayım.

Ülkü memelerini biraz daha belirginleştirip iyice bana yanaştı. Ve yanaşması ile aletimi görmesi bir oldu.

Ü: Uras sen ablana mı aletini kaldırdın?

B: ablacım şu an öyle bir haldeyiz ki seni ablam olarak değil bir kadın olarak görüyorum. Ve ortam aletimi biraz kaldırdı ne var bunda. Doğal bişey değil mi bu?

Ü: doğal olmasına doğal da.

B: da sı ne?

Ü: bilmem.

B: bence bu konuyu uzatmayalım. Ben masaja devam mı edeyim yoksa sen mi yaparsın?

Ü: yok devam et. Şu baldırlarıma da yapsana biraz.

B: baldır mı kasık mı?

Ü: Urassss

Ablamı tahrik eder gibi konuştum. Ona mastürbasyon teklif eder gibi olmuştum. Niyetim o değildi ama öyle anlamış olma ihtimali yüksekti.

B: ne anladın?

Ü: düşündüğün şeyi anladım canım

B: ben gerçekten kasık bölgeni kastettim altında bişey arama.

Ü: uras üstümde sütyen yok. Bi saattir memelerimi izliyorsun. Küçüklüğümüzün erotik anlarını konuştuk, aletin sertleşmiş ve kasıklarıma masaj yapmak istiyorsun. Sen olsan ne anlarsın.

B: ben onu kastetmedim. Ama diyelim ki kastettim niye böyle sakin karşılıyorsun?

Ü: eee napiim?

B: bilmem kızmaz mısın seni o gözle görsem.

Ü: Uras beni küçüklüğünden beri taciz ediyorsun zaten neden bunu garipsiyeyim. Alıştım artık.

B: yaa ne taciz etmesi? O nerden çıktı?

Ü: neyse neyse devam et hadi.

Elimi ablamın kalçasına atıp sıktım. Bunu normal olarak yapıyordum ben. Küçüklükten beri. Gayri ihtiyari yine yaptım.

Ü: bak işte bu.

B: inanırmısın ilk defa sen söyleyince farkettim kalçanı sıkmanın taciz olabileceğini.

Ü: tabi tabi.

B: gerçekten bak.

Ü: yav inanıyorum sana hadi devam et masaja.

Elimi kalçalarından sürtürek kasıklarına getirdim. Biraz sıktığımda parmak ucuma hafif bir ıslaklık geldi. Amının üstüne dokunmamıştım ama ablam o kadar uzun süre yaraksız kalmıştı ki heralde artık sohbeti bile onu azdırıp ıslanmasına sebep oluyordu. Acaba farkındamıydı? Biraz devam ettim. Parmak uçlarım daha da ıslandı. Aletim artık baksırı delecekti. Ablam kımıldamıyordu. Parmaklarım tam olarak amının hemen altında külotunun kenarındaydı. Ablam

Ü: hadi devam etsene

Diyerek kalçasını sallayınca parmak uçlarım amına baskı uyguladı. Ablamdan hafif bir inleme çıktı ve doğrulması ile göğüsleri açığa çıktı. Ben şok olmuş şekilde gördüklerimin keyfini sürerken saniyesinde yastığı göğüslerine kapattı.

Ü: kalk ayağa.

B: kalkamam.

Ü: kalk dedim sana küçük sapık.

B: biliyorsun kalkamayacağımı.

Ablam sadece külot üstünde yastığa sarılıp göğüslerini kapatarak kalktı yataktan.

Ü: yat sıra bende.

B: sen de mi?

Ü: masaj istemiyormusun? Yat işte.

Sürünerek ayağa kalkmadan yatağa uzandım. Aletim taş gibiydi. Ülkü sırtıma oturdu.

Ü: şimdi bi kadının zaafları ile oynamak neymiş gösteririm ben sana küçük sapık.

B: ya abla bişey yapmadım ben.

Ü: tabi tabi yaparmısın hiç?

Ülkü omuzlarımı okşamaya başladı. Biraz okşadıktan sonra sırtıma geçti. Sonra da belime kadar indi. Arkamı görmüyordum. Sütyeni takmamıştı. Kafamı hafif oynatıp arkaya bakmaya çalıştım.

Ü: sakın arkanı dönme.

Diyerek kafamı bastırdı yastığa. Şimdi bir eli kafamı yastığa bastırıyor bi eli ise bacaklarımda geziyordu. Üstümden inmişti. Kasıklarımı okşamaya başladı. Aletim göbeğime değiyor ve sürtünüyordu. İyice zevke gelmiştim. Elini bacak aramdan sokup aletimi yakaladı. Taşaklarımla oynadı ve sonra aletimi okşamaya başladı.

B: ülkü napıyorsun?

Ü: senin bana yaptığını küçük sapık.

B: ben sana böyle bişey yapmadım.

Ü: ama beni baştan çıkardın. Şimdi sıra sende.

B: dur bak fena olacak.

Ü: ne olurmuş? Boşalır mısın yoksa?

Kan bacaklarımdan çekiliyordu. Boşalmama az kalmıştı.

B: abla yapma boşalıcam.

Ü: sana dedim. Ben çok uzun zamandır böyle şeyler yaşamadım. Benimle bu kadar oynama.

B: dur yoksa yakalanıcaz anneme.

Ü: annem uyudu.

B: ablaa boşalıyorum.

Dedim titreyerek. Ve bir anda önüme döndüm. Ablamı üstümden attım. O gülerken ben kasıla kasıla baksırıma boşaldım. Aletimi sımsıkı tutmuştum. Baksırımdan tüm boyutu belli oluyordu. Ablam yere düşmüştü. Göğüsleri açıktaydı. Göğüslerine baktıkça boşalmam bitmedi sanki. Memeleri çok güzeldi. O memelerini kapatmayı unutmuş benim kasılarak boşalmamı izliyordu. En sonunda boşalmam bitmiş bütün baksırım batmıştı.

B: ben böyle duramam.

Ü: hahahahhahaha

Ablam gülüyordu.

B: beni ne hale soktun yaaa. Napıyorsun manyak?

Ü: yaa nasılmış ablanla oynamak. Sana dedim ben çok uzun zamandır yalnızım diye

B: oynamak mı? Sen şimdi oynamayı görürsün diyip baksırı altımdan çıkarıp attım. Büyük damarlı ve kalın Aletim, başında hala döllerle dimdik duruyordu. Ablam görünce yüzündeki dalga geçer gülümsemeyle kala kaldı.

B: al sana oynamak diyip aletimi salladım.

Ülkü kafasını eğdi. O ana kadar farketmediği memelerini farketti. Yerden sütyenini alıp göğüslerini elleriyle kapattı.

Ü: pis sapık.

Diyerek odadan çıkıp banyoya gitti. Yerden baksırımı aldım. Kuru olan tarafıyla aletimi sildim. Nerdeyse her yeri zaten döldü. Çok boşalmıştım. Hatta hayatımda hiç bu kadar boşalmamıştım. Hala çıplaktım. Annemi merak ettim. Bizi görmüşmüydü acaba. Kalkıp sessizce yatak odasına gittim. Kapı hafif açıktı. Annem uyuyordu. Kalçaları açık tangası belli oluyordu. Kapıyı çekip geri döndüm. Odama geri girdim ve yatağa oturdum. Aletim hala inmemişti ama onu düşünmüyordum bile. Ablamla resmen birbirimizle oynamıştık. Ve o beni boşaltmıştı. Ne yapıyorduk biz diye düşünmedim bile. Çok azmıştım. Onu sikebilirdim bile. Madem oyun oynamak istiyordu bundan sonra oynayacaktım.

Kalktım ve çekmeceyi açıp baksır aradım. O sırada öhömmm diye bir ses duyunca bi an korkup elimde baksır ile dönüp aletimi kapattım. Ablam banyodan çıkıp geri gelmişti bile. Havluya sarılıydı ve çok seksiydi.

Ü: giyinmemişsin.

B: belki görmek istersin dedim.

Ü: göreceğimi gördüm.

B: ve gidip mastürbasyon mu yaptın?

Ü: salak

B: daha hiç bir şey görmedin de neyse

Ablam ciddileşti ve

Ü: bu yaptığımız neydi?

B: resmen oynaştık ülkü

Ü: yaptığımız şey çok yanlıştı.

B: vallahi ben bişey yapmadım Ülkü hanım siz yaptınız herşeyi.

Ü: özür dilerim Uras. Neden yaptım bilmiyorum. Çok uzun zamandır bi hayatım yok.

B: seks hayatın yani

Ü: anla işte. Neyse sen de beni resmen baştan çıkardın. Zaten müthiş haberler verdin üstüne içtik. Yetmedi bi de yeni bir hayata başlıyacağım için kafamda deli sorular. Bugün yaşadığım hiç bir şey normal değildi. Özür dilerim gerçekten.

Baksırla kapattığım aletimi bıraktım. Artık inmiş ve aşağı sarkan büyük bir şey olarak duruyordu. Ablamın yine gözü takıldı. Baksırı giydim.

B: göreceğini gördün zaten. Belli ki mastürbasyon da yapmışsın. Rahatladın mı?

Ü: utandırma beni.

B: neyse. Seni anlıyorum. Benim için de herşey yeni bi anda milyoner oldum. Egom okşandı ve şımarıklığım üstümdeydi. Küçüklükten beri seninde anneminde vücuduna hastayım zaten. Böyle yanımda durunca da biraz azdım ve tahrik ettim seni açıkçası.

Ü: biliyordum küçük sapık.

B: tamam artık konuyu kapatıp yatalım. Nasıl olur?

Ü: peki.

Ablam alttan külotunu giydi. Sonra havluyu attı.

Ü: göreceğini gördün zaten değil mi?

B: bana hava hoş. O memelere bayılıyorum.

Ablam gülümsedi. Üstüne geceliğini geçirip yatağa atladı. Bende kendi yatağıma girdim. İkimizde boşalmanın verdiği rahatlıkla hiç konuşmayıp uyuduk.

Evin Erkeği 3

Annem odadan çıkıp terli şekilde yanımıza geldi. Göğüslerinden inen ter memelerinin arasına akıyordu. Herşey yavaş çekimdeydi. Aynı porno filmlerdeki müziği duyuyordum. Sanki birazdan annemi banyo da sikecektim. Ablamın sesiyle irkildim.

Ü: Noluyo bea daldın gittin.

B: yooo ne dalması?

Ü: annesi bu çocuk uçtu yine.

A: dokunma bakayım oğluma bugün ilk işini aldı. İlk avansını bile almış

B: yav anne biliyorsun zaten bu aplikasyondan para kazanıyordum 3-5 bişey. Şimdi aplikasyon sayesinde daha iyi bir işim oldu. Bana referans oldu annecim. Abartma istersen ilk parasını kazanıyor falan diye.

A: tamam tamam. Neyse ben duşa giriyorum sonra da hazırlanayım. Kızım sen zaten hazırsın. Kardeşine bi çay koy. Oturun için birlikte

B: anne senden sonra da ben gircem duşa.

A: tamam oğlum girersin ben hazırlanırken.

Annem banyoya yöneldi.

Ü: nereye götürüyorsun bizi şaşkın.

B: yaa işte boğazda bir yemek yemeyelim mi?

Ü: woww paşama bak. Ne kadar maaş verecekler sana aylık?

B: verecekler işte biraz. Boşver şimdi bunları konuşuruz yemekte. Niye gelmedi enişte bey sen onu anlat.

Ü: yav söz vermiş dedim yaa

B: ülkü bırak bu işleri ben yemem. Ne oluyor size?

Ülkü dokunsam ağlayacak gibiydi.

Ü: bişey olduğu yok uras.

B: bak kızım seni üzüyorsa kırayım kafasını söyle bana.

Ü: ablasının gülüne bak. Sen beni mi korucan.

B: korucak bişey mi var? Vuruyor mu lan yoksa sana

Ü: üfff saçmalama.

B: kızım anlatsana şunu doğru düzgün. Söz anneme bişey demicem.

Ü: söz mü?

B: söz

Ü: anlaşamıyoruz uras. Sevgili dönemimizdeki o adam gitti yerine

B: bir hödük geldi

Ü: aynen.

B: peki konu ne?

Ü: bişey yok diyor ama tek maaşla geçinmeye çalışıyoruz. Atanamamam onu kızdırıyor sanki ben atanmak istemiyorum da. Bana çok kötü davranmaya başladı. Yani evde iki yabancı gibiyiz.

B: ayrıl kız şu adamdan.

Ü: yuva yıkmak o kadar kolay mı uras

B: aşkım balım canım ablam. Çoluk yok çocuk yok. Hayatını zindana niye çeviresin.

Ü: haklısın da boşansam ne olacak?

B: ne olacağı var mı yepyeni bir başlangıç. Hayatını yeniden yaşayacaksın. Bak ben artık yeterince kazanıcam. Boşan gel. Kal burda. Annem işe gider ben çalışırım. Oturur ders çalışırsın. Hiç üzme kendini.

Ü: bilmiyorum uras.

B: ablam. Bak üzülmene dayanamıyorum. Söz ne maaş alıyorsam yarısı senin. Al istediğin gibi harca.

Ü: saçmalama bea.

B: yav ben napıcam parayı. Al senin olsun yarısı.

Ü: oğlum senin 3-5 kuruşunu napiim ben. Ama şaka bir yana gerçekten sıkıldım uras az önce yine kavga ettik. Çıkarken bana ne dedi biliyormusun?

B: ne dedi?

Ü: ben de geleyim de tüm yemek bize kitlensin aptal karım benim zaten zor geçiniyoruz dedi.

B: şerefsiz. Şerefsiz oğlu şerefsiz. Ben onun ağzına sıçmazmıyım.

Ü: çıkarken bu gece gelmeyeceğimi söyledim. Anneme nasıl anlatırım diye kara kara düşünüyorum. İyice sıkıldım laf sokmalarından bıktım artık bu adamın.

Ablama sarıldım. Bak yemin ediyorum herşey çok güzel olacak. Sen yeterki boşan.

Ü: ya daha kötüye giderse. Anlamıyorsun uras hayatım boka döner. Psikolojim zaten bozuk iyice deliririm artık. Ben de soğudum gerçekten artık tamerden hatta uzun süredir birlikte bile olmuyoruz ama ne bileyim yine de evde biri var diyorum.

B: ablam bak biz birlikte büyüdük. Yemin ediyorum sana bak yemin ediyorum hiç pişman olmayacaksın. He de gitsin boşan şu heriften.

Ü: uras üstüme gelme zaten o niyetteyim he derim yuva yıkılıverir.

B: kızım zaten yıkılmış yuvan. Boşver. Ondan gelecek gelmesin artık. Seni para kazanacak rahat yaşayacak biri olarak istiyordu. Ohhh mis iki öğretmen yeter diyordu. İnsan gibi yaşarız. Ama olmayınca senden çıkarıyor. Olmasında bırak. Açalım sana bir spor salonu. İşlet orayı. Ben kredi çekerim sana. Mis gibi kendi işinin patronu olursun. Benle annem de en büyük müşterin oluruz.

Ü: hahahaha çok güzel hayaller ama hangi parayla.

B: sana yemin ediyorum para dert değil sen he de yeter.

Ü: oğlum sen kaç para kazanacaksın da böyle konuşuyorsun yaaa alacağın şurda bir asgari ücret. Amma havadan atıyorsun.

B: asgari ücretten biraz fazla. Yarısı dükkan kiranı öder. Yaşar gideriz. Sen dert etme. Yeterki boşan. Ne diye çekiyorsun soğuduğun adamın kahrını.

Ü: tamam lan açıyorum davayı. Daha ne kadar kötü olabilir ki. En azından sevdiklerimin yanında olurum. Hiç olmadı girer a101 de çalışırım.

B: tamam söz mü?

Ü: söz

B: benim tanıdığım bir avukat arkadaşım var dur hemen arıyorum.

Telefonu çıkarıp aradım.

S: alooo ben de seni arayacaktım.

B: beni mi? Hayırdır.

S: para hesabına geçti haberin olsun. Kontrol et hesaplarını.

B: sen aldın mı payını.

S: aldım uras. İhya oldum sağol.

B: rica ederim. Şimdi senden bir iyilik isteyeceğim.

S: emrin olur.

B: ablam boşanacak. Hemen yarın bu işi bitireceksin. Eve bile gitmeyecek. Eşya şu bu hiç birşey istemiyoruz.

Ü: yaa dur üç beş altınım var onları alayım.

B: boşver altını falan. Seda sen beni dinle yarın hemen açıyorsun davayı. Görüştürmüyoruz bile bi daha.

S: tamam da bu böyle işlemez uras. Mutlaka yan yana gelecekler.

B: ben bilmem gerisi sende. Bu işi bir hafta içinde görüştürmeden halledersen ilk iki maaşımın tamamı senin.

S: o zaman ben volvoyu audiye çevireyim hahahah

B: hahahahaa

S: tamam elimden geleni yapıcam. Görüşürüz bilgileri at. Ha bi de akşam uğrayıp imza almam lazım ablandan.

B: ben sana konum atarım oraya gelirsin.

S: tamam.

B: hadi görüşürüz fıstık

S: görüşürüz.

Seda telefonu kikirdeyerek kapattı. Ablam şaşkınlıkla beni izliyordu. En sonunda

Ü: ulan yarısını bana vereceğin maaşı avukata gömdün ya

Dedi. Gülümsedim.

B: bişey olmaz.

Annem duştan çıktı. Havluya sarılmış bir şekilde yanımıza geldi. Offf kadına bitiyorum. Annem olmayacaktı ki diye iç geçirdim.

B: anne kızını boşuyorum

A: o ne demek?

Ü: az önce avukatla görüştük anne. Ciddi ciddi boşanıyorum.

B: annem yeter bu adamdan çektiği kızının yüzünün en son ne zaman güldüğünü hatırlıyor musun?

Annem durdu. Kızına baktı. Gözünden bir damla yaş geldi. Ve ülküye sarıldı.

A: kızım güzel kızım. Açıkçası ben de boşansan da kurtulsan diye çok düşündüm. Çocuk olmadan ayrılsan keşke dedim hep içimden ama sana söyleyemedim.

Ü: aman anne ne çocuğu herifi gördüğümüz mü var

Dedi gülerek. Annem gülmemişti.

A: o kadar kötü mü herşey.

Ü: o kadar kötü anne

A: bir dakika düşünme kızım. Gelirsin gül gibi yaşarız burda. İş te bulursun hiç dert etme.

Ü: senin bu oğlun bana spor salonu açacakmış baksana. Her ay maaşının yarısını da verecekmiş. Ama ilk iki maaşını avukata gömdü bile

A: benim oğlumun gönlü geniştir.

Diyip sarıldı bana. Allahım mis gibi kokuyor. Noluyor bana böyle. Anneme azıyorum. Annem ikimize de sarıldı. Yarı çıplak şekilde. Dayanamayıp ayrıldım aletim kalkmıştı. Farketmesinler diye arkamı dönüp odama yürüdüm. İki tane güzel kadın. Biri annem biri ablam. Resmen ikisine de kaldırmıştım.

B: ben duşa giriyorum. Siz de hazırlanın çıkalım yarım saate

A: tamam oğlum

Odama girip havlumu aldım. Sonra banyoya geçtim. Bu zamana kadar defalarca gözüme çarpmasına rağmen hiç yapmadığım bişeyi yaptım. Annemin taytı oradaydı. Ve onu elime aldım. İçini kokladım. Mis gibi kokuyordu. Kirli sepetini karıştırınca külotunu da buldum. Onu da kokladım. Sütyeni hele sütyeni müthiş kokuyordu. Resmen azgınlıktan uçuyordum. Ne oldu bana böyle bir anda diye düşündüm. Bugün ve dün yaşadığım egomun okşanması mıydı beni böyle azdıran? Ya da ablamın sözümü dinlemesiydi? Bilmiyordum ama anneme de ablama da fena yükselmiştim. Banyoda sıcak suyun altında bir posta attım. Çıktığımda kıpkırmızıydım. Yaz günü sıcak suyun altına girince beyaz ten tabiki kızaracaktı. Annemle ablam bayağı güldüler.

A: haşladın mı oğlum sen kendini bu ne hal.

Ü: hastamısın yoksa ablacım.

B: iyiyim. Sıcak suya giresim geldi. Beyaz tenli olunca kızardım işte. Hadi hazırmısınız?

Ü: hazırız paşam seni bekliyoruz.

B: tamam 5 dakikaya hazır olurum.

Ü: olursun tabi. Hızlısın sen. Beni boşadın iş kurdun hepsini yaptın bi anda.

B: bak o iş ciddi avukat gelecek. Caymak yok.

Ü: he he. Bakarız.

B: anne şu kızına bişey de

A: ülkü kızdırma oğlumu. İşe girdi bugün.

Ü: tamam tamam. Gelsin hele bakalım avukat da.

Odama girdim. Giyinip çıktık. Annemin külüstürüne binip yola çıktık.

A: eee oğlum nereye gidiyoruz?

B: vallahi anne yer ayarlamadım ama boğazda bi yere sür işte.

Ü: boğazda mı? Oğlum sen kaç aylık avans aldın? Anne sen buna bakma dürümcüye götür bizi.

B: yaaa yok ne dürümcüsü. Saçmalamayın. Ne diyorsam o. Sür anne boğazda bir mekana. Merak etmeyin yeterince para var

A: evimizin erkeği ne diyorsa o

Annem zehri salıyordu farkında olmadan. Egom yeterince okşanmıştı zaten iyice götüm kalkıyordu.

Ü: anlat bakalım şu işi. Ne iş yapacaksın?

B: yazılım canım yazılım. Hani size dedim yaa arama motoru oluşturdum diye. Ciddiye almadınız beni o işte.

A: Aaa oğlum niye ciddiye almayalım seni. Ben anlamıyorum o işlerden. O yüzden kulak arkası ettim.

Ü: annem ben anlıyorum da noluyor. Görmedik ki hiç senin yazılımını.

B: belki kullanmışsınızdır bile farkında değilsinizdir. Neyse boşverin şimdi anlatırım yemekte. Anne sen şu restorana gir bakalım.

A: oğlum bu ne biz burayı ödeyemeyiz.

B: ben ödeyecem siz değil. Gir sen. Ne diyorsam onu yap.

Restoran büyük bir konaktı. Kapıda mercedesler jeeplet audiler. Bizim 2012 model toyotayı çektik kapıya. İndik bi güzel aracı da valeye verdik. İçeri girişimiz var ki görmeniz lazım. Herkes son moda kıyafetler falan ben şort tişört, ablamla annem nispeten bana göre daha uygunlar mekana.

Hemen bizi karşılamaya bi garson geldi.

G: hoşgeldiniz rezervasyonunuz var mıydı?

B: hayır yok. Ama sen eminim en güzel yerlerden birini bize ayarlarsın.

Şef garson benim kararlılığım karşısında tabi efendim demekle yetindi ve bizi boğaz manzaralı balkona çıkarttı.

A: uras bu ne oğlum. Çok güzel bu manzara.

B: bende bayıldım annecim. Hep gelelim buraya bundan sonra.

Ülkü dili tutulmuştu ama benim hep gelelim lafımdan sonra

Ü: bu çocuk eğleniyor ya bizimle. Oğlum burda en az 20 bin hesap öderiz biz kalk gidelim burdan

Dedi dişlerini sıkarak. Garson hala yanımızdaydı. Bize bakıyordu.

B: yok bişey aslanım. Sen bakma onlara eğleniyorlar.

G: peki efendim. Birazdan siparişlerinizi almak üzere gelirim. Yemek öncesi bir içki?

B: bize beyaz şarap getir lütfen. En kalitelilerinden olsun.

A: oğlum abartma istersen.

B: abartmıyorum. Merak etmeyin. Sedaya konum attım birazdan burda olur. Ablamın boşanma işini konuşacağız. Hep birlikte yemek de yeriz.

Manzaraya bakıp biraz sohbet ettik. Ablamın yeni hayatı ile ilgili planlar yaptık. Basit şeylerden bahsediyorduk ben hala süprizi yapmamıştım. Seda gelip anlatacaktı herşeyi. Yani ona anlattıracaktım. Şimdilik kendi küçük hayallerinde kalmaları iyiydi. Çok değil 15 dakika sonra Seda geldi. Garson sedayı yanımıza getirdi.

S: iyi akşamlar.

A ve Ü: iyi akşamlar.

B: hoş geldin

diyip kalktım ve sedayı yanaklarından öptüm. O da bu yakınlaşmaya şaşırmıştı ama nedense üstümde bir cesaret patlaması vardı.

B: annecim ve ablacım Seda Hanım benim avukatım.

A: oğlum senin ne zamandır avukatın var?

B: annecim bi saniye. Seda 3 gündür benim avukatım. Bugün iş anlaşmaları mı da o yaptı.

S: evet. Oğlunuzu bi görmeliydiniz. Resmen iliklerini emdi.

Annem ve ablam hala anlamamıştı. Boş boş sedaya bakıyorlardı.

B: sedacım annemler hiç bir şey bilmiyorlar. Herşeyi en başından anlat istersen.

S: gerçekten mi? Peki. Güzel bir süpriz olacak.

B: pardon pardon. Önce yemekleri söyliyelim ben çok acıktım.

Garsona bir el işareti yaptım. Yanımıza geldi. Adını bilmediğimiz et yemeklerinden bi kaç parça söyledik. Seda balık istedi.

Garson gittikten sonra Seda herşeyi ilk tanışmamızdan başlayarak anlattı. Annem ile ablam ağzı açık dinliyorlardı. Bu yaşıma kadar sigara hiç içmemiştim. Sadece nargile içmiştim ama şimdi bir sigaraya hayır demezdim. Garsona el işareti yaptım.

G: buyrun efendim.

B: uras bey.

G: buyrun uras bey.

B: sigaran var mı?

G: malesef efendim ama isterseniz puro ikram edebilirim.

B: içmeyi bilmem. Sence içebilirmiyim?

G : ben sizin için hazırlarım efendim.

Seda hala anlatıyordu. Ablam ile annem ağzı açık dinliyorlardı. Konuşmaları bittiğinde annem gözleri yaşlı bir şekilde bana bakıyordu. Ablamın ise ağzı açık kalmıştı.

Ü: bi dakika bi dakika. Burda ne kadar paradan bahsediyoruz.

S: şimdi uras bey şirketin yüzde 3üne sahip olacak yaklaşık 92 milyon dolar. Ayrıca şu an hesabında görünüyordur muhtemelen 98 milyon TL net parası var. Yüzde 2 benimdi avukatlık komisyonu.

Bana gülümsedi.

S: ayrıca her ay net 150 bin tl maaş. Ve kendi ekibi olacak. Ayrıca bundan sonra çıkaracağı aplikasyonların yarısı kendisinin olacak ve bu anlaşma 7 yıllık. Ayrıca işe gitme zorunluluğu da yok. Hepsini söyledim heralde.

G: buyrun efendim. Puronuz hazır.

kibrit ile yaktı puromu. Derin olmayan bir nefes çektim. Öksürmek istemiyordum. Garsona dönüp

B: tip boxs yerine pos cihazı getirebilirmisin?

G: tabiki efendim.

Garson pos cihazı ile geldi. 20 bin tl yazdım ve çektim. Şifreyi girdim.

B: bu sizin bahşişinizdi. Lütfen restoranın hesabı ile karıştırmayın.

G: peki efendim. Çok teşekkürler.

Sorumluluk Sınavı – 12

Dakikalar saatleri , saatler günleri kovaladı. Müdüre Sema Hanımın yokluğunda Aysel ve Ece’nin biraz daha rahatlamış olduğunu görüyordum çünkü Sema güzel olmasına rağmen çok gıcık biriydi , en azından hocalarım açısından. Okula gelmesi biraz uzun sürdü , ancak dönüşü de harbi dönüştü.

Döndüğü vakit gözüme çarpan ilk detay memelerinin ve kalçalarının olağan dışı büyümesiydi , sadece ben değil tüm okul farketmişti sanırım. Farkedilmeyecek gibi de değildi gerçi , Muharrem hocanın bile ağzından sular akacaktı neredeyse. Ancak arkadaş arasında bile kimse dillendirmeye cesasret edemiyordu çünkü kulağına bir şekilde giderse ağzımıza sıçılırdı , okul içinde kimsenin mabadı yemiyordu konuşmaya. Bacakları zaten etli butluydu , dudakları da kalındı ; üstüne memelerinin ve kalçalarının büyümesi artık onu benim ideallerime göre tamamen kusursuz bir güzellik haline getirmişti.

Sadece 4 saniye gözümün kayması bile , keleşin namluyu doğrultması için yeterliydi.

Tabi Aysel ve Ece ile samimiyetimin artması onlarla bu arada bir gece daha geçirmeme sebep olmuştu , lakin Ece’nin bana verdiği geciktirici haplar tüm gece sikimi yıpratmama sebebiyet verdiğinden daha önce yaşadığım tatsız olay yeniden başıma gelmişti.

Sabah uyandığımda yeniden sikimde acı hissediyordum , yine kıpkırmızı olmuş ve soyulmuştu. Alarmı kapadım ve acıya aldırmadan tatlı uykuma devam ettim , okula gidemezdim zaten bu şekilde ondan en azından kafam rahattı uyuyabilmek için. Saatler ilerleyince gözlerim yeniden açılmaya başladı , tuvalete gittiğimde işerken durumun ciddiyetini daha iyi anladım. Bu sefer daha fena soyulmuştu , am değil sanki kalemtraş mübarek çok fena tahriş etmişti sikimi. Geçenki kremden lazımdı bana ama nereye koyduğumu da , kremin adını da hatırlamıyordum.

Sağlık ocağındaki Meryem ablaya yeniden görünmem lazımdı , apar topar giyindikten sonra kimlik ve cüzdanı alıp evden çıktım. Eşofman , beyaz tişört ve çorap giymeye üşendiğimden içinde ayaklarımın terlediği spor ayakkabı ile yola koyulmuştum. Sıra beklerken sikime boxerın yaptığı baskı tarif edilemez bir rahatsızlık veriyordu , “daha da o haplardan kullanırsam şerefsizim” dedim kendi kendime. Sıra bana geldiğinde yavaşça yerimden kalktım , sonradan adımlarımı azıcık hızlandırıp kapıyı çalmadan içeri girdim.

M: Cafer ha , nasılsın Cafer?

-İyidir abla sen nasılsın.

M: İyi iyi , ne oldu bu sefer?

-Abla geçenkiyle aynı ya hatırlıyon mu , neden oluyor anlamıyorum ki.

M: Tahriş mi oldu yine.

-Evet abla.

M: Çapkına bak sen , ne yapıyorsun oğlum boğayla mı yapıyorsun fille mi? anlamadım ben seni.

Yanındaki o şişman sekreter kadın yine oradaydı ama çok meşgulmüş gibi başka bir işle uğraşıyordu , yine de muhabbeti duyarken istemsizce sırıtıyordu.

Meryem abla ise ayağa kalktı , gözlüklerini taktı ve “Çıkar bakayım altındakileri , yakından görelim” dedi. Öncekinde olduğu gibi yine yüzüm kızarıyordu , “Abla özür dilerim vallahi ya , bu manzarayı göstermek istemezdim sana” dedim. “Elalemin kızına gösterirken utanmıyorsun heralde” diye cevap verdi gülerek , daha çok utandım. Malafatı ortaya çıkardıktan sonra önümde hafiften eğilip yine beyaz ojeli tırnaklarıyla ellemeye başladı. Yine geçenki gibi kalktı ve yine mahçup oldum , kalkmaması MÜMKÜN DEĞİLDİ çünkü.

M: Bak bak bizim oğlana , kardeş dedik bağrımıza bastık bizede kaldırıyor görüyor musun. (Gülerek)

-Abla istemsizce oluyor kendiliğinden.

M: Tamam canım şaka yapıyorum.

(Dikkatlice süzmeye devam etti)

M: Oğlum affedersin ama ejderha mı siktin sen , nasıl yaptın bunu böyle.

-Yok abla öyle şeyler yapar mıyım ben ya.

M: Külahıma anlat sen onu , hem anlatsana biraz ne yaptınız cidden?

-Tövbe tövbe…

-Abla yok diyom ya.

M: Ya bizden mi utanıyon?

-Yok abla anlatmam özel.

M: İyi , annen muayeneye geldiğinde söylerim bende.

-Abla yapma ya.

M: Anlat o zaman oğlum , bak kaç senedir tanıyorsun beni neyi saklayacaksın benden.

-Tamam abla da neyi anlatiyim?

M: Nasıl oldu bu böyle.

-Hap verdi yaptık gece yarısına kadar abla , sonrada bu oldu.

M: Geçenkinde de mi öyle oldu?

-Evet.

M: Beğendi mi bari?

-Beğendiler.

M:Beğendiler derken?

-Öyle tabi.

M: Kaç kişiyi siktin oğlum sen?

-İki kişi Meryem abla , tek kişi kesmez ki beni.

M: Şerefsize bak sen , bizimki 5. dakikadan bitsin tabi.

-…

Gözlerimi çevirdiğimde şişman sekreter kadın dudağını ısırarak bakıyordu benim dinocana , göz göze gelince kafasını çevirdi. Hatta bilgisayar ekranına gizlenmeye çalışarak yeniden gözlerini dikti yine göz göze geldik.

M: Eee iyi yapıyorlar mıydı bari?

-Çok.

M: Kıskandım valla , öyle bir yapanımız yok ki bizimde.

-…

Uzun uzun düşündüm , iş mi atıyor yoksa makara mı yapıyor diye. Ayrıca sikim hala kalktıktı acımasına rağmen , ağzımdan çıkacaktı sözler ama dudaklarım aralanmıyordu göt korkusundan. Aysel ve Ece fırsatı ayağıma gelmişti , bu da ayağıma geldiyse gerçekten çok şanslıyım demektir. Lakin korkuma engel olamayıp susuyordum hala , gözlerimiz ise birbirine kenetlenmişti bu da beni daha çok azıdırıyordu. “Bir hayrına sikerim” diye düşünerekten dudaklarımı araladım ;

-Abla çok istiyorsan…

Aha , ilk kurşunu atmıştım.

M: Çok istiyorsam ne?

-Çok istiyorsan şey işte.

M: Ne oğlum çatlatma insanı.

-Yapayım abla sanada.

Bu bir kahkaha patlattı yanındaki şişkoyla beraber ama sormayın , “Şerefsiz bize de göz koydu ya hahahahah”. Utandım , hemde çok. “İyilik yapalım dedik orospu çocuğunun yaptığı şeye bak” şeklinde düşünüyordum içimden.

M: İyi ama önce bir iyileş , sikin yırtılır valla hahahahah.

-Tamam abla.

M: İyi , neyse çok beklettik zaten sıradaki hastayı. Ben sana bir krem yazıyorum , sen bir aradan yine uğra bana. Benim işi bir hallet.

Şişman sekreter kadın atıldı hemen , “hayır hayır” diye uyarı veriyordu beynim ama konuşmaya başladı bile “Bize de bir hayrı dokunmaz mı kardeşin?” dedi. Bunu da sikmek istemezdim hiç ama gideri vardı , hiç yoktan iyidir.

M: Bilmem kendisine sor.

-Bakarız abla bir aradan ben kaçayım.

M: Şşş dur rapor yazayım sana.

Kapıdan geri dönüp raporu ve kremi yazmasını bekledim , bir de iğne yazdı acısı dinsin diye alt kattan yaptırırsın dedi. Odanın kapısından çıkarken Meryem abla ile adını bilmediğim kadının gülüşmesi devam ediyordu. Alt kattaki hacı sakallı hemşir abi götüme iğne yaptıktan sonra “Neyse listeye biri daha girdi” diye düşünerek eve doğru yola koyuldum. Eve dönüş yolunda saate bakmak için telefonu elime aldığımda ; Aysel ve Ece’nin kurduğu “Cafer’in Melekleri” grubundan gelen bir mesaj bildirimi gördüm.

NOT : Agalar kafam yerine değildi , erteleye erteleye yazmayı unutmuşum. Bekleyen varsa beklettiğim için özür dilerim , görüşlerinizi belirtirseniz çok memnun olurum. Beğenmediyseniz down çakın gitsin , dikkat edin kendinize seviyorum sizi. Hoşçakalın.

Evin Erkeği 2

Şirket yazılımı ilk çıktığı andan itibaren takibe almış. Tabi 2.5 senede bu kadar büyüyen bir yazılım olunca da üstüne atlamıştı. Annemle ablam hiç anlamazlar bu işlerden. İlgilenmezlerde. Ben de hiç bahsetmem. Yazılım çok gelişince şirket benimle iletişime geçti. Görüşmek istediklerini söylediler. Avukatınızla birlikte sizi bekliyoruz Uras Bey dediler. İyi de benim avukatım yoktu ki. Hemen bir avukat bulmak için araştırmalara başladım ve sonra mesleğinin başındaki o muhteşem kadını buldum. Seda. Ah Seda bitiriyorsun beni. O upuzun tepeden toplanmış saçlar. Köşeli gözlükler ve yüksek topuklu ayakkabılarla tam bir porno film yıldızı gibiydi. Görüşmek için aradığımda ofisine davet etti. Kapalı yerlerde gerildiğimi söyleyip bir kafede buluşmak istediğimi söylemiştim. Görüşmeye geldiğinde o gayet ciddi kıyafetlerle bense şort tişörtle girmiştim. Beni ciddiye almadı pek. Ama yine de avukatım olmayı kabul etti. Şirket avukatları ve yöneticileri ile görüşmek için şirket binasına gittiğimizde ben yine tişört ve şort o ise yine tam takımdı. Hala ciddiyet göstermiyordu bana karşı. Ta ki ceonun teklifini duyana kadar.

Ceo bana aplikasyonun yüzde 51 i için 50 milyon tl ve aplikasyonu geliştirmek için aylık 100 bin tl maaş artı araba ve sadece bana ait bir ekip vermeyi teklif etmişti.

Seda teklifi duyunca benimle özel olarak konuşmak istediğini söyledi. Bizi başka bir odaya aldılar ve kadın eli titreyerek bir bardak suyu zor içmişti.

S: sen ne geliştirdin böyle.

B: bir tür arama motoru.

S: şu dünyaca ünlü arama motoru gibi mi?

B: benzer sayılır

Seda beni dikkatlice süzmüş ama yapabileceğime kanaat getirmemiş olacak ki

S: şimdi bana her detayı anlatmanı istiyorum

B: nasıl her detayı

S: bu aplikasyonla ilgili her detayı

B: anlatacak bişey yok. Her türlü siteden her türlü aramayı özel yada genel şekilde arayabiliyorsun. Hatta görme engelliler için sesli komut bile var. Neyi soruyorsun tam olarak?

S: bilmiyorum. Bak ben bu işlerden pek anlamam. Mesleğimde daha bi kaç yıl oldu. Beni nerden buldun?

B: bilmem. İnternette araştırdım. Çok güzeldin. Ben de seni istedim. Yani avukatım olarak.

Yüzü kızarmıştı.

S: peki bunu ne kadar geliştirebilirsin.

B: bak. Sana burda detayları anlatamam. Ama aplikasyonu geliştirir geliştirmez ilk yaptığım şey patent başvurusuydu. Yani patenti bende. Geliştirme işine gelirsek bunu şöyle düşün bu aplikasyon her şeye uyarlanabilir. Ev akıllı sisteminden tut, araç navigasyonlarına kadar.

S: yani dünyaca ünlü arama motoruna rakip olabilecek kadar geliştirilebilir.

B: yuhh o kadar değil. Daha doğrusu şimdilik değil. Ama olabilir mi? Olabilir.

S: peki teklife ne diyorsun?

B: aslında içine düştüm ama yüzde 51ini istemeleri demek elimden alınması demek.

S: ne yapmamı istersin yani nasıl bir karşı teklif sunayım.

B: bilmem. Haklarımı koru işte.

S: masadan kalkma yetkim var mı?

B: sana güveniyorum.

S: uras bey beni tanımıyorsunuz.

B: yeterince tanıyorum. Seni araştırdım. Sadece fotoğrafına bakıp hakkında fikir edindiğimi düşünmüyorsun heralde. Tuttuğunu koparır cinsten biri olduğunu biliyorum.

S: teşekkür ederim. O zaman tüm yetki bende.

B: evet sen de. İtiraz edeceğim bişey olursa sana yalnız konuşmak istediğimi söylerim.

S: o zaman karşı teklifi yüzde 50 ve şirketin yüzde 5 hissesi ile aylık verdikleri maaş olarak düzenleyeceğim.

B: ekibi unutma o çok önemli. Ayrıca ekibi kendim kurarım.

S: peki. O zaman bekletmeyelim.

B: sen nasıl dersen.

İçeri girip tekrar görüştük. Karşı teklifimizi sunduk. Yüzde 50yi kabul ettiler. Şirketin yüzde 5 hissesini ise yüzde 1 olarak revize ettiler. Ayrıca maaş ve ekip işi tamamdı ama verecekleri 50 milyonu 40 a düşürdüler.

Sedaya yalnız görüşmek istediğimi söyledim.

S: ne diyorsun.

B: aplikasyonu ne kadar istedikleri belli. Masadan kalkalım.

S: blöf mü yapıcaz.

B: evet.

S: yemezlerse

B: çok önemli değil. Bu görüşme oldu ya mutlaka daha iyisi gelir.

S: karar senin. Söylediklerimizde diretiyoruz işinize geliyorsa der kalkarız.

B: bana uyar.

S: peki. Hadi dönelim.

B: bayanlar önden.

Seda içeri çok kararlı şekilde girmişti. Söylediklerimizin son teklif olduğunu eğer kabul etmezlerse masadan kalkacağımızı söyledi.

Avukatlar ufak bir toplantı için izin istediler. Biz de son teklifimizi revize etmek için bi daha görüşelim diyerek çıktılar. Biraz sonra döndüklerinde. %50 kabul. 45 milyon tl ve maaş ve ekibi kabul ettiler. Şirketin yüzde 5 hissesine gelince şirketin yüzde 5 hissesinin yaklaşık 160 milyon dolar olduğunu bunu veremeyeceklerini ancak yüzde 3 e tamam diyeceklerini söylediler. 23 yaşında zengin oluyordum.

Seda masadan kalkalım kı diye bana bakıyordu. Tüm gözler bana dönmüştü.

B: o zaman anlaşmaya şunu da ekleyeceksiniz her hangi bir şekilde geliştireceğim tüm uygulamalarda yüzde 50 net hakkım olacak. Yani bundan sonra sizin bünyenizde maaşlı çalışacağım ancak yapılacak yeni aplikasyonların hepsini şirket adına değil yarı yarıya şeklinde yaparım.

Ceo gözlerimin içine baktı. Ayağa kalktı ve “yarın saat 13 te sizle öğle yemeği yemek isterim” dedi bana bakarak.

S: ben yanında olmadan olmaz.

Ceo: tabiki tabiki sizle de seda hanım

B: yarın görüşürüz.

Toplantı odasından çıktığımızda Sedanın elleri titriyordu. Hemen lavaboya girdi. Eline yüzüne su çırpıp gelmişti. Birlikte binadan çıktık.

S: araban nerde?

B: ne arabası.

S: araban yok mu? Neyle geldin sen.

B: dolmuşla.

S: sen delirdin mi? Nasıl bir manyaksın ya sen. Az önce milyoner oluyordun belki de oldun. Araban yok mu yani.

B: seda hanım

S: seda

B: seda ben sıradan biriyim sadece teknoloji ile yaşıyorum. Annem bir öğretmen. Ablam bir hödükle evli. İQ um 157. Ve 23 yaşındayım. Bu benim hayattaki ilk işim.

S: peki gel benimle gidelim.

Sedanın arabasına doğru yürüdük. 2010 model bir yarisi vardı. Ufak ama yeterli.

S: yarın bizimle ne konuşacak sence?

B: bizimle değil canım. Benimle konuşacak. Sen dinleyeceksin ve hakkımın yenmemesi için orada olacaksın.

S: anladım.

Sedaya keskin bir çizgi çekmiştim. Artık bu beni küçük görmeleri canımı sıkmaya başlamıştı.

S: bişey sorabilir miyim Uras Bey?

B: Uras diyebilirsin

S: peki Uras sence ne teklif edecek.

B: bunu bilemem ama daha çok ikna etmeye yönelik bişeyler deneyecek gibi geliyor.

S: aklımdan geçen de bu.

B: yarın görürüz. Neyse ben şurda ineyim. Eve geçmem lazım.

S: akşam detaylı konuşurmuyuz?

B: sen şimdi öncelikle büroya gidip bir gizlilik anlaşması oluştur ve hemen bana imzalı bir fotoğrafını at lütfen. Ardından yarın ıslak imzalı şeklinde senden alırım.

S: bu aklıma hiç gelmedi. Çok heyecanlandım kusura bakma.

B: sorun değil. Yarın için ise yanında mutlaka bir laptop olsun. Ne olur ne olmaz.

S: peki

B: yarın görüşürüz. Yeri haber verirlerse beni ararsın.

Ertesi gün sabah sedadan mesaj geldi.

S: uras ceonun sekreteri saat 14 te bizi grand pasterio da bekliyor olacakmış.

B: tamam saat 14.30 da ordayım.

S: saçmalama. Adamı bekletecekmisin?

B: tabiki bekleteceğim. Sen orda ol ama.

S: aklından neler geçiyor senin? Neyse peki orda görüşürüz.

B: görüşürüz.

Saat 14.26 da ordaydım. Keten gömlek ve pantolon giymiştim. Restorana girdiğimde adam tek başına oturuyordu. Seda ise arka masada diğer avukatlarla oturuyordu. Geldiğimi görünce adam hariç herkes ayağa kalktı.

C: hoşgeldiniz uras bey.

B: hoşbulduk.

C: dünden beri teklifinizi düşünüyoruz.

B: bi dakika sözünüzü kestim. Sedacım gelirmisin lütfen. Sedadan uzak duramıyorum da kusura bakmayın.

C: peki sizi anlıyorum.

Adam beni yalnız ikna edebileceğini ya da tufaya düşürebileceğini düşünüyordu ki sedayı çağırmam onun için işi kötü yola sokmuştu.

C: seda hanım hoşgeldiniz siz de.

S: hoşbulduk.

C: uygulamanın ne denli güçlü olduğunu anlayabiliyorum. O yüzden şimdi size son teklifimi yapıcam. Kabul ederseniz sözleşmeyi avukatlarımız oluşturur inceler imzalarız kabul etmezseni yemeğimizi başka şeyler hakkında konuşur ve sonlandırırız.

B: dinliyorum.

C: teklifim şu. Hemen hesabınıza geçmek üzere 100 milyon tl nakit, aylık 150 bin tl maaş. Aplikasyonun yüzde 50si, bir ev, bir araba. Şirket hisselerinden yüzde 3ü ancak bundan sonra oluşturacağınız tüm aplikasyonlarda sadece yüzde 30 pay sahibi olacaksınız. Haa ekibinizi de istediğiniz şekilde kurabilirsiniz.

B: madem teklifiniz bu, konuyu kapatıp yemeğimizi yiyelim.

C: size çok iyi bir teklif yaptığımı düşünüyorum.

B: bakın beyfendi. Siz aplikasyonu değil benim beynimi satın alıyorsunuz. Bunun değeri ise vereceğiniz şeyler değil.

C: ne istiyorsunuz.

B: bu aplikasyonu geliştireli 4 yıldan fazla oldu. Rüştünü ispat ettiğini sadece biraz reklamının yapılması gerektiğinin siz de farkındasınız. Tamam şirketin yüzde 5ini vermiyorsunuz anlıyorum ancak ben de beynimin yüzde 70ini satın almanıza izin vermem. Ya yüzde 50 ya da şirketin yüzde 5i

C: daha önceki tekliflerimizde ev, son model araba yoktu. Hatta aplikasyonun yüzde 50si için teklif ettiğimiz para bile 50 milyon tl idi. Herşeyi nerdeyse iki katına çıkardık. Sizden de biraz fedarkarlık istiyoruz.

B: haklısınız. İki katına çıktı.

Biraz düşündüm. 23 yaşında buna sahip olmak yeterince müthişti.

B: sözleşme süresi ne kadar olacak. Ya da cayma tazminatı?

C: cayarsanız aplikasyonun ve şirketteki hisselerinizin tamamını kaybedersiniz. Ayrıca yüklü de tazminata maruz kalırsınız.

B: süresi?

C: ömür boyu

B: hahahahahhaa öyle bir şey olmayacak. Kalk gidelim seda

C: tamam tamam sakin olun. 20 yıl.

B: seda gidelim.

C: tamam 10 yıl son teklifim.

B: sedacım not al. 7 yıl. Tam 30 yaşında olucam. Özgürlüğümü ilan edebilmeliyim. Geri kalan herşeyi avukatlar ile detaylandırın. Biz yemeğimizi yiyelim.

Ceo gülümsedi.

C: demek yedi yıl. Öyle olsun bakalım. Büyük işler başarıcaz seninle.

Gülümsüyordu.

B: bu arada istediğim zaman işe gelmeden çalışırım. Ona göre.

C: çalıştığın sürece sorun yok.

B: merak etmeyin bu iş benim hayatım.

C: hayırlı olsun uras.

B: hayırlı olsun.

İşte tam burdan çıktıktan sonra annemi aramıştım.

Biz yemeği bitirmeden avukatlar sözleşmeyi hazırlamış tüm detaylarını bize okumuştu. Gizlilik anlaşması yapılmıştı. Ve saat akşam 5 olmadan şirket hesabından 100 milyon TL hesabıma geçmişti. Ufak avansım buydu.

Eve geçtim. Annem eve gelmiş özel odasında pilates yapıyordu. Kapıyı açtığımda karşımda tayt ile domalmış karşıdaki aynadan gördüğüm kadarıyla göğüsleri sporcu atletinden taşmakta olan bir kadın vardı.

Annem çok güzel bir kadındı. En fazla 35 gösteriyordu ama 46 yaşındaki bir milfti. 170 boyunda 60 kilo dolgun göğüslü yuvarlak kalçalı,kalın bacaklı ve ince belli fit bir kadındı. Kimse onun 46 yaşında olduğuna inanmazdı. Ben dalmış onun güzel götüne bakarken ablam kapıyı çaldı.

Gidip kapıyı açtım. Ablasının gülü diyip yanaklarımı sıktı.

Ablam: Hayırlı olsun. Enişten gelmicek haberin olsun. O da çok sevindi. Selamı var ama daha önceden verilmiş bir sözü varmış.

Ablam buz gibi yalan söylüyordu. Hödük gelmek istememişti.

B: yalan söylemene gerek yok. Gelmek istemediyse gelmesin. Hödük ne olacak.

Evin Erkeği Başlangıç

Ben: alo

Annem: efendim

B: annecim işi kaptım. Hazır olun akşam ablamla seni yemeğe çıkarıyorum. Ufak bir avans bile aldım. Kutluyoruz bunu. Tabi enişte de gelebilir.

A: ayyy çok sevindim oğlum. Tamam çıkalım ama ben ödüyorum. Avansın cebinde kalsın. Şu adamı da bi sindir artık bea oğlum.

B: nesini sindireyim hödüğün. Neyse konumuz bu değil. Sen ara ablamı işte ayarla.

A: tamam ben hallederim. Çok sevindim oğlum tebrik ederim.

B: sağol annecim. Hadi görüşürüz evde.

A: tamam oğlum görüşürüz.

Annem, benim güzel annem. Adı serpil 26 yaşında 2 çocukla dul kalmış annem. Ben babamı çok hatırlamam. Hayal meyal işte. Ablam ülkü hatırlar biraz. Trafik kazasında ölmüş. İyi adammış. Annem çok aşıkmış çok seviyormuş. Ondan sonra bi daha hiç bir erkeğe yaklaşamamış. Varsa yoksa çocukları. Sen aynı Fatihin kopyasısın der bana. Babam Fatih. Gerçekten de kopyasıyım. Nerdeyse öldüğü yaşa gelmek üzereyim. Annem 20 yaşında ablamı, 23 yaşında da beni doğurmuş. Haaa ben şu an kaç yaşındayım diye merak ediyorsanız 23 yaşındayım. Annem 46 ablam ise 26 yaşında. Bi de hödük bir eniştem var. Ablamla üniden arkadaşlıkları evliliğe gitmiş. Evlilikleri pek yolunda gitmiyor. Neyse bu konuya daha sonra geliriz.

Annem babamın ve kendi ailesinin yardımıyla bizi büyütmüş. Babamın ailesi de annemin ailesi de hiç yalnız bırakmamış hep destek olmuşlar. Hatta annem “onlar size baktılar ki ben ders çalışıp atandım oğlum” der. Annem beden eğitimi öğretmeni. Sporcu bir kadın 46 yaşında ama en fazla 35 gösterir. Evde özel bir odası vardır. Sadece spor ve pilates yapmak için. Ablam annemin kopyası. O da öğretmen ama atanamamış. Bilin bakalım branşı ne? Bingo. O da beden eğitimi. Bi kadın annesinin izinden ne kadar gidebilirse o kadar izinden gitmiş. Enişte de öğretmen. O da beden eğitimi. Zaten ablamla fakültede işi pişirmiş. Ablamdan bi kaç yaş büyük. Mezun olur olmaz atandı. Ablam mezun olunca da hemen evlendiler. Ama maddi sıkıntıları olduğunu biliyorum. Bu zamanda öğretmen maaşıyla nasıl geçinsinler ki.

Gelelim bana. Sporcu bir ailenin evladı olunca doğal olarak bende sporcu biriyim. Ama Benim evveliyatımda hep bilgisayarlar vardı. Eee böyle olunca da annem yazılım mühendisliği okumam konusunda teşvik etti. 3. Sınıfın sonunda kendi aplikasyonumu ürettim. Aplikasyonum ne miydi? Yüzde 50 sini ve bir şirketin yüzde 3üne ortak edecekleri kadar önemli bir aplikasyondu. Tabi bu anlaşmanın olduğundan annem ile ablamın bu gece haberi olacaktı.

Anka yazılım Türkiyenin en büyük yazılım şirketlerinden biri. Geçen sene aplikasyonumu farketmişlerdi. Görüşmek ve aplikasyonu satın almak istemişlerdi ama onun yerine pazarlık yaptım. Gayet iyi bir pazarlık.

Zevk Dolu Bir Hayat #48

Koruma:Efendim Serkan Bey masalardan birini size ayırttı.

Ben:Tamamdır oraya geçelim.

Koruma:Tabi ki buyrun şöyle.

İnsanların arasından geçip masalara geldik.Masa ağızına kadar doluydu herşey eksiksizdi.

Ben:Teşekkür ederiz.

Ece’nin yanımda olması beni çok iyi hissettiriyordu.

Koruma:Efendim başka bir isteğiniz var mıydı.

Ben:Yok teşekkürler olursa ben haber ederim.

Koruma biraz uzaklaşıp bir kaç korumanın kulaklarına birşeyler fısıldadı.

2 Adet Koruma masamızın yanına gelip pozisyon aldı.Sanırım bir şey olursa diye yanımıza göndermişti.Çünkü zaten bar sarhoşların yeri ipsiz sapsız dolu tüm.

Ece:Ohaaa çok iyiiii.

Emre:Gülümseyerek.

Ece:İyi ki seninleyim bugün.Teşekkür ederim bu güzel günü yaşattığın için.

Ben:Rica ederim ne demek sen de iyi ki varsın.

Biz içeceklerimizi içip yiyeceklerimizi yiyip müziğin keyfine varıyorduk arada kalkıp iyi kafamız ile dans ediyorduk.

Ece:Emreee sana birşey söylemem lazımmm.

Ben:Tabiiii kii söyleee.

[KELİMELERİ UZATMAMIN SEBEBİ MÜZİK SESİ İLE ALAKALI]

Ece:Bügün benim doğum günüm iyi ki geldin iyi ki yanımdasınn teşekkürrr ederimmmm.

Ben:Cidden miiii.

Ece:Evettttt.

Ben:Keşke daha önce söyleseydinn.

Ece:Neden ki.

Ben:Bekle geliyorum.

Eceyi yerine oturtup Korumanın yanına gittim.

Koruma:Buyurum efendim bir isteğiniz mi var.

Ben:Bir yerden pasta bulabilir miyiz?

Koruma:Efendim burada yok ama isterseniz getirtebiliriz.

Ben:Çok iyi olur kız arkadaşımın doğum günüde ona özel bir kutlama yapsak şöyle küçük.

Koruma:Tabi ki efendim hemen hallettirelim.

Ben:Niz yerimizde bekliyoruz.

Koruma:Tamamdır efendim.

Ben tam masaya doğru yönelirken telefonum çalmaya başladı.

Hemen hızlı adımlar ile dışarıya çıktım.Sesin duyulmayacağı kuytu bir yere geçtim.

Telefonu çıkardım.Arayan kişi Senaydı.

Ama asıl sorun o değil 5adet cevapsız çağrı vardı.

Telefonu açtım.

Sena:Sonundaaaa yaaa neden açmıyorsun telefonlarımı.

Ben:Canım odamda kalmış kusura bakma duymamışım.

Sena:Canım kaç kere diyorum yanında gezdir diye merak ettim ya.

Ben:Canım birşey yok iyiyim tamam mı?

Sena:Tamam canım ama lütfen dikkat et.Ben yine ararım seni

Ben:Tamam canım görüşürüz.

İçeriye girdim Ece’nin yanına oturdum.Ve telefon tekrar çalmaya başladı.Bu sefer Sena görüntülü arıyordu.