Kategori arşivi: Yetişkin Hikayeleri

Sorumluluk Sınavı – 13

Eve dönüş yolunda saate bakmak için telefonu elime aldığımda ; Aysel ve Ece’nin kurduğu “Cafer’in Melekleri” grubundan gelen bir mesaj bildirimi gördüm. Merakla bildirime tıkladım ve tıklar tıklamaz telefon ekranını tişörtüme bastırarak gizledim , biri gördü mü diye etrafa bakınıyordum. Okuldaki bayan öğretmen tuvaletinde birbirini parmaklarken video çekip , “Okula gelmedin , bizde böyle idare ediyoruz” diye not eklemişler.

Mesajı yollayan kişi Ece Hoca’ydı bu yüzden mesajı alıntılayarak “Nasıl amcığınız varsa paramparça etti sikimi , kızarmış bibere döndü doktora gitmek zorunda kaldım” şeklinde bir cevap yazdım. Biraz detayları konuştuk onlar da tenefüsteymiş sanırım , kalpli sticker falan attılar. Benim evde yatış sürecinde de bir kaç defa görüntülü konuşup muhabbet ettik.

*Ardından 2 günün geçmesini bekledim*

İyileşmek pek uzun sürmemişti , kaliteli bir uyku düzeniyle çabucak iyileşmiştim. Daha da o azdırıcı haplarla işim olmayacaktı , ya da kondom kullanacaktım kalkan olarak. Bilerek okula geç gelmiştim ki Müdüre Sema Hocayla biraz daha iletişim şansım olması için. Kapıyı tıklatarak çaldım ancak odasında yoktu , ben yokkende bizim eski müdür yardımcısı işten çıkmış özel nedenlerden ötürü. Onun yerine Fizikçi Muharrem Hoca müdür yardımcısı oldu , yerine de başka bir kadın öğretmen almışlar ders işlesin diye.

İt oğlu it arkadaşım (Mahmut) whatsapptan özet geçmişti durumu. Sema Hoca odasında olmayınca bende Muharrem itinin odasına gittim , kapısı aralıktı. Kapıya tıklatmadan önce , onu koltuğuna iyice yaslanmış ve sağa sola gururla hareket ettirirken görüyordum. Utanmasa bacaklarını masaya da atacaktı , ben kapıyı çalınca biraz toparlandı “Heh evet , evet ne var oğlum” diye 2x hıza almışlar gibi konuştu.

Geç kalma nedenimi sordu , otobüs almadı cart curt bir yalan uydurdum. Sonra da uzun uzun nasihat verdi , bilerek yavaş konuşuyordu bir de iyice sıkmak istiyordu sanki beni. “Hadi amını siktiğim hadi” diye söyleniyordum içimden. Ancak bu eşşoleşek benden telefonumu almayı unuttu. Odadan çıktıktan sonra hemen telefonu uçak moduna alıp cebe attım , zaten telefonum dandik olduğu için ufak tefek bir şeydi cebe atınca dışarıdan pek belli olmuyordu. Bu beni biraz neşelendirse de , Sema Hoca’yı görememenin siniriyle sınıfa doğru yürüdüm.

Bir kaç ders geçtikten sonra tuvalete gidecem diye yeni gelen fizikçiyi kandırarak izin alıp koridorda dolanıp dersten kaytarırken Ece’yle denk geldik. Bugün okulda karşılaşmamıştık ve geleceğimi de whatsapptan onlara söylememiştim. Beni görünce suratı “Ben bir bok yedim” ifadesine bürünmüştü , hafif utangaç bakışı ile birlikte “Gel” işareti yaptı. Yanına koşar adımlarla gittim , soru sormama fırsat vermeden kulağıma eğilip laflarının arasında hafif gülerek “Ya biz Aysel’le bodrum katta depoda biraz birbirimizle oynadıkta külodum orda kalmış şimdi yukarı çıkınca farkettim. Getirsene onu , derse giremiyorum amım görünücek diye :d” dedi. Parfüm kokusunu iliklerime kadar çektim ve “Tamam hallederim” dedim. “Sağol” diye seslendi arkamdan , ben koşarken.

“Ben olmadan he , vay vay” diye söylenerek merdivenlerden iniyordum , deponun önüne doğru ilerledim ama içeriden garip bir şekilde gülüşme sesleri geliyordu. “Allahıma Sema Hocanın sesi bu”. Deponun kapısında biraz üst tarafta elimin girebileceği kadar büyük delik vardı ses oradan dışarı çıkıyordu sanırım. Kulağımın tekini kapıya yasladım , kapıdaki çizikler biraz tenime batıyordu ama sesleri duymaya değerdi.

-Sakin ol deli. (Sema Hocanın sesiydi bu)

+Ulan patlattıracan bana silikonlarını he , kaç para verdin bunlara. (Muharrem’di bu da)

Şok geçiriyordum resmen.

-Bitmesini bekleyemedin okulun.

+Karım şüpheleniyor sonra geç gelince ne yapayım?

-Kılıbık herif seni.

+Konuşma çok , aç amını delirmek üzereyim.

Cebimden telefonu çıkararak videoyu açtım ve üstteki deliğe doğru telefonumu uzattım. Bir dakika kadar telefonla çekmeye çalıştım bunları ama tam yakalayabiliyor muydum emin değildim o yüzden kaydı kapatıp kontrol ettim. Biraz daha aşağı eğdiğim zaman tam açı oturuyordu , o açıyı baz alarak bir daha videoya aldım onları. Elimde videoları olunca okulda dilediğim gibi at koşturabilirdim belki , hem Aysel ve Ece’de bu Sema’nın azarlamalarından kurtulurdu bir nebze. Beklemediğim bir gelişme yaşandı , Muharrem daha 5. dakikadan boşalmıştı. Bu seferde kavga etmeye başladılar ;

-Ya salak , sana güvenirsem böyle olur zaten.

+Macunu unuttum ben macunu.

-Macun kazanına atsak bile yetmez sana , buruşuk sikli seni.

+Ağır oluyor ama he.

-Ne ağır olacak , küçük çocuklar senden iyi sikişiyordur yazık.

Bu konuşmalar olurken ben biraz geriye çekilmiş kamerayı kapamış ve telefonu cebime atmıştım. Alacağımı almıştım ama bunlar kapıdan çıkınca , beni merdivenlere doğru koşarken yakaladı. Sema Hoca’nın “Hiiiğğ” şeklindeki korku ifadesi yankılanıyordu. Bodrum kattaki açık alan çok büyüktü çünkü upuzun ve geniş koridor gibiydi. “Ulan Cafer gel buraya” diye bağırdı Muharrem piçi arkamdan nasıl tanıdıysa. Olduğum yerde durdum ve kafamı hafifçe geri çevirdim , “GELSENE ULAN” diye bağırdı , yavaş yavaş yanına yürürken o da bana sinirli sinirli geliyordu. “NE YAPIYORSUN LAN BURDA” diyerek kulağımdan çekmeye başladı , “Hocam vallahi bir şey duymadım.” dedim göt korkusundan ki o da benim mallığım. “BİRİNE EN UFAK BİR ŞEY SÖYLERSEN VALLAHİ SİCİLİNE ÖYLE ŞEYLER İŞLERİM Kİ TRAVESTİ BİLE OLAMAZSIN.” diye bağırdı. Göz yaşlarım akmıştı korkudan , Muharrem’i hiç böyle sinirli görmemiştim.

Depoya doğru yürürken “Gitsene lan sınıfına” diye bağırdı , “Hocam beden dersinde suluğumu buraya saklamışlar onu almak için gelmiştim” diye yalan uydurarak depoya girdim. “İyi al hadi” dedi , sesinde biraz daha rahatlama vardı. Sema Hoca ise biraz acır gibi bakıyordu bana , sanki çok gücenmiş gibi bakıyordum çünkü. Köşede mor külodu gördüm , tişörtümün içine saklayıp hemen uzadım oradan.

Çıkarken öğretmenler odası önünde bekleyen Ece Hoca’nın eline , çıkarıp mor külodunu verdim. “Çok sağol ya Cafer” diyerek sırtımı sıvazladı , olayı anlatamadım çünkü hemen tuvalette külodu giyip sonra da dersine geçmesi gerekiyordu. Çıkışta bunlara anlatabilirdim olayı ki şu Muharrem’le Sema’yı dize getirelim. Ama bir yandan işi tek başıma da halledebileceğimi düşünüyordum , kafam çok karışıktı. Derste bunların hepsini uzun uzun düşündüm.

Bu mallar bende telefon olduğunu akıl edemediği için bu işten karlı çıkan ben olacaktım. Parmağımda oynatacaktım onları artık , ama önce bu görüntüleri bir yerlere yedeklemem lazımdı. Muharrem iti elime düşmüştü , kurtulamayacaktı.

Dershane arkadaşım Buse – 2

Merve Hocanın telaşı ve sütyenleri anlamlandıramıyordum. Sadece boş boş yüzüne bakarken sinirli kısık bir sesle konuşmaya başladı.

  • Tuvalette… Erkekler tuvaletinde bunun ne işi var? Kafayı yemek üzereyim. Olayı kavramaya çalışıyordum. Bana küçük bir kutuyu gösterdi. Masanın ortasında duruyordu. Kapağını açtığımda kullanılmış prezervatif gördüm. Şaşkınlıkla Merve Hocaya bakarken:
  • Bunlar ne hocam hiçbir şey anlamadım.
  • Erkekler tuvaletine kim girdi biliyor musun?
  • Hayır.
  • Emin misin?
  • Evet.
  • Nasıl bulacağız ? Dershane tuvaletinde ilişkiye girmek ne amına koyim ya?!

Cevap vermedim. İlk defa küfür ettiğini duymuştum. Sandalyeye oturdu ve elleriyle kıvırcık saçlarını karıştırdı. Giydiği daracık gömlekle tam bir afetti ama konumuz bu değil.

  • Bedeninden… Bulamaz mıyız?
  • Hocam herkese göğsünün kaç beden olduğunu mu soracağız ?
  • Gerekirse evet.
  • Peki neden bir kız değilde… Bana soruyorsunuz?
  • Olayın içinde olmadığını nereden bileyim?
  • İşim olmaz.

Ayağa kalktı ve kapıya doğru yürümeye başladı.

  • Buse’ye sor en azından. Belki o görmüştür.

Kafam karışık bir şekilde soru çözümüne gidip ardından etüte geçmiştim. Buse ne kadar konuşsada kafam çok karışıktı. Buse ise gerçekten çok üzülecektim. Hoşlanıyor muydum bilmiyorum ama deli gibi kıskanıyorum. Sonunda gece yarısı dershaneden çıktım. Buse’yi bu saatte eve tek başına göndermek istemediğim için elimde kitaplarla yanında yürümeye başladım. Bana birkaç oyun ve haberleri anlatmaya başladı. Durgun bir şekilde cevap vermeden yürüyordum. Sonunda önüme geçip durdu ve bana ne olduğunu sordu.

  • İyi misiniz beyefendi ?
  • İyiyim hanımefendi.
  • Emin olamıyorum beyefendi. Sorguya çekmeden önce anlatmalısın.

Kafamı sallayınca yürümeye başladı. Merve Hocanın odasında olanları anlatınca kahkaha atarak gülmeye başladı. Sinirim zaten bozuktu ve daha da artıyordu.

  • Gördün mü bir şey ?
  • Nereden göreceğim amınakoyim mal mısın ?
  • Bilemem herkesten şüphelenmek lazım.
  • O ne demek şimdi ?

Sesi ciddileşmişti. Önüme bakarak :

  • Kimin ne yapacağı belli olmaz.
  • Komik misin sen ?
  • Sanmıyorum.
  • Kaç bedendi sütyen ? Belki tahmin edebilirim.
  • 75b
  • Düşüneyim…
  • Pek düşünmene gerek yok bence.
  • Ya sen ne diyorsun oğlum ?!

Sesi tüm sokağı inletirken durmuştu yerinde. Neden böyle konuşuyordum bilmiyorum. O anki ruh halim çok farklıydı.

  • Yürü hadi.
  • Benim tuvalet kenarlarında verecek kadar ucuz olduğumu mu düşünüyorsun aptal?!
  • Bedenler.. uyuşuyor gibi.

Kolumdan sinirle çekip beni bir binaya soktu. Elimden birkaç kitap düşmüştü. Ne yaptığını anlamadan şaşkınlıkla ona bakıyordum. Merdiven boşluğuna geldiğinde sağa sola baktı ve cropu tek hamlede çıkarıp yüzüme bakmaya başladı.

  • 75 değil mi?

Yüzündeki sinir iyice artarken sert bir tokat attı. Küfürler edip bağırıyordu. Sesi apartmanda yankılanırken elimi tutup göğsüne götürdü.

  • 75 değil mi cevap versene sikik?!

Donup kalmıştım. Neden böyle bir şey yaptığımı bilmiyordum ama gözlerimi göğüslerinden alamıyordum. Çok yakın olmamız beni terletmeye başlamıştı. Göz göze gelince gözlerini kaçırıp dudaklarıma baktı. Kendine küfür ederek beni ittirdi ve cropunu giyip hızla binadan çıktı. Ben ise donup kalmış hareket edemiyordum. O bakışma, göğüsleri, bembeyaz teni. Masmavi gözleri. Kitapları yere bırakıp merdivene oturdum. Yanağımdaki acıyı yeni yeni hissetmeye başlarken telefona bir bildirim geldi.

Buse: Yaşanmadı. Hiçbir şey olmamış gibi davranmazsan seni boğarım.

Sadece tamam yazıp kitapları aldım. O göğüslerde boğulacaksam ömrümden on yılı feda edebilirim. Yavaş bir şekilde eve döndüm. Bir şeyler atıştırdıktan sonra duşa girip defalarca mastürbasyon yaptım…

Annemin Gizli Hayatı-6

Tolga kafasıyla git artık diye işaret etti. Ben salonu usulca terk edip odaya girdim. Sırayla sanırım banyoya gidip geldiler. Duvara yaslanmış dinliyordum. Annemin doymaya niyeti yok gibiydi. Bu kadar mı yaaa diye söylenmeye başladı. Tolga’nın ise işi uzatmaya hiç niyeti yoktu. Aşkım işim var salona gitmem lazım dedi. Annem de salona geleyim orada da sik beni diye resmen yalvarıyordu. Tolga tamam gel salonda yaparız bir şeyler dedi. Biraz vakit geçirdiler, sanırım annem makyajını falan tazeledi ve kapıyı çekip gittiler.
Çok enteresan bir deneyim yaşamıştım. Utanç duyduğum ama çok da zevk aldığım bir deneyim. Tolga’nın sürprizi ise annemin götüne attığım şaplaklar olmuştu ve çok hoşuma gitmişti. Sanırım annemi sikmek istiyordum ve annemin bu azgınlığıyla bu çok zor görünmüyordu.

Zaman ilerledikçe Tolga’yla artık çok rahat paslaşıyorduk. Annemin attığı nüde fotoları direkt bana forward ediyor, yazışmaların ekran görüntülerini atıyordu. Kendimi bu zevk kuyusuna bırakmış gidiyordum. Arada annemi sikerken videolar çekiyor, siki kalkmayan kocasını yani babamı aşağılarken annemin nasıl kendinden geçtiğini izliyordum.

Artık kafaya koymuştum. Tolga ile annemi bir şekilde sikmem gerekliydi ama buna annemi ikna etmek nasıl olurdu bir türlü bilmiyordum. Kafamda oturmuyoru. Çok ters tepebilir, her şey birbirine girebilirdi. Aklıma bir şey geldi ve kendime fake bir instagram hesabı açtım. Annemin beğeneceğine emin olduğum bir adamın fotoğraflarını kullanarak gerçekçi görünen bir hesap yaptım. 1 ay kadar hesabı bir şekilde gerçekçi hale getirdim, başka fake hesaplar açıp kendi fake hesabıma yorumlar atıyordum. Geceler boyu deli gibi çalıştım ama istediğme eriştim artık annemi düşürebilecek bir hesaba sahiptim. Ve babamın evde olmadığı bir akşam anneme arkadaşlık isteği gönderdim. Ben odamdaydım ve annemin içerde telefonuyla uğraştığını biliyordum. Takip isteğini görmüş ama kabul etmemişti. Tam olmadı diye düşünürken annemden mesaj geldi,
-tanışıyor muyuz?
Gayet sakin bir tavırla girdim. –özür dilerim ben sizi sanırım xx mac fit’te gördüm ve eklemek istedim.
Bir süre annemden cevap gelmedi, ama adamı öyle güzel kurgulamış onun ağzının suyunun akacağı bir hale getirmiştim ki dayanamadı.
-amaç nedir ekleme isteğinizde?
-Tanışmak sadece, aynı sosyal çevrede takılıyoruz, sade bir merhaba gibi düşünün 🙂
-Evliyim
-ahahah korkmayın evlenmek istemiyorum sadece istanbul’da yeniyim ve bir sosyal çevreye ihtiyacım var.
-anladım hoş geldiniz o zaman. 🙂 –annemden gülücüğü kapmıştım-

  • çok hoş buldum, kabul edecek misiniz isteğimi?
    Annemden bir süre cevap gelmedi ama yatak odasına geçtiğini duydum. Ve bingo. Annemin fake hesabından mesaj geldi;
    -Cansu ben. Buradan konuşsak sorun olur mu sizin için, ailevi sebeplerden oradan birini eklemek istemiyorum.
    -hiç sorun yok nasıl isterseniz, Koray ben de bu arada memnun oldum. Çok sık geliyor musunuz salona?
    -Arada geliyorum fırsat buldukça. Ben sizi pek gördüğümü hatırlamıyorum ama.
    -Buna üzüldüm dikkatini çektiğimi düşünmüştüm oysa 🙂
    -Evet ben de ona şaşırdım, bu adamı nasıl fark etmedim diye.

Muhabbet hızlıca ısınmış, sexting’in sınırlarında geziyordu. Resmen annemle birbirimize yürüyorduk. Annemin Tolga’dan başk biriyle görüşmediğini düşündüğüm için kısa dönemde bir buluşma istemeyeceğini tahmin ediyordum. Amacım annemle çılgın bir sexting yapıp konuyu ensest bir fanteziye getirip ne tepki vereceğini ölçmekti.
Konu çok uzamadan sekse döndü. Annem önce gayet masum takılıyordu. Babamla olan yaş farkından, babamın neredeyse sıfır bir performansa sahip olduğundan, ayda 1 bazen 2 ayda bir anca seks yaptıklarından bahsediyordu. Annemin sekste neden hoşlandığını bildiğimden konuya sert sert giriş yapabiliyordum. Senin gibi bir kadının boş kalmadan sikilmesi lazım diye yazdım.
Annemden sadece gülücük geldi.
Bet’i arttırarak hatta sana 2 adam hizmet etmek lazım, seni doyurmak için yazdım.
Annem offf yazdı sadece. Kıvama gelmişti.
Anneme onu iki kişinin önlü arkalı, ağzını yüzünü siktikleri müthiş bir fantezi anlattım, inanılmaz gaza gelmiş bana amını parmaklarken anlık fotolar atmıştı, ben de ona Reddit’ten bulduğum bir adamın sikinin fotolarını gönderdim. Artık coşmuştuk ve ona seni gavat kocanın önünde sikmek isterdim dedim. Devam et Koray beni kocamın önünde sik yazıyordu. Geldiğim noktaya inanamıyordum. Annemi sikişirken izlemiş, hatta götüne şaplak atmış, şimdi de onunla sexting yaparken taş gibi olmuş sikimi sıvazlıyordum. Ben onu nasıl sikeceğimi anlattıkça annem daha da gaza geliyor, hangi pozisyonlarda sikilmek istediğinden bahsediyordu. Ben sürekli konuyu onu kocasının önünde sikmek istediğimden bahsediyordum, artık iyice ortam ısınınca çocuğun var mı diye sordum, 19 yaşında bir oğlum var dedi. Hmm, belki o da babasıyla birlikte seni izlemek isterdi diye ilk yemi attım.

Ben ve Sevgilim Beyza Bölüm 8

Üzerine bugun giydigi tayt ve crop u giyip odadan çıktı yaklaşık 10 dakika boyunca bekledim meraktan kafayi yiyordum ne yapıyorlar ne konusuyorlar çıldırmış sekilde otururken kapı açıldı;

-ben geldimm

Yüzünde bir gülümsemeyle iceri girdi yanima oturdu merakli bir sekilde ona bakıyordum;

-ne oldu anlatsana

-bu kadar çok mu merak ediyorsun

-evet lütfen hadi anlat

-peki peki tekrar çıkınca tekrar bana baktı yüzü kızarmıştı yanina gidip az önce olanlar için tekrardan özür dilerim isteyerek olmadi biz hep tek yaşadığımız icin evde rahat gezmeye alışmıştım o yüzden dalgınlıgıma geldi dedim

  • o ne dedi

-sorun degil sizin eviniz nasıl rahat ediyorsan öyle takıl dedi ben de ona daha rahat takılmami mı isterdin diye sordum

-neden böyle bir şey sorun o benim arkadaşım

-bilmiyorum yaninda çok azdım öylece agzimdan kaçtı

-peki o ne dedi

-seni öyle görmek benim için sürpriz oldu dedi ben de begendin mi bari dedim

-ya neden böyle şeyler soruyorsun delirdin mi

-ne yapayim ne kadar ıslak oldugumu sen de gördün

-ee devam et

-peki sabah ki kırmızı külodum mu daha iyiydi yoksa üzerimde ki tanga mi diye sordum

O sırada beynime şimşekler çakmaya baslamisti sevgilimin arkadasima sordugu soruya bak bu onu ne konuma getirirdi peki beni ne konuma düşürurdu mustafanin gözünde;

-o ne cevap verdi

-sanırım çok utandı afalladi ve özür dilemeye başladı öyle görünce dayanamadigini ve koklayarak 31 çektiğini itiraf etti ben de ona bunu zaten farkettimi söyledim. Peki sorumun cevabi ney boşaldıgın kırmızı külodum mu yoksa bu tanga mi diye tekrar sordum

-beni kesin çıldırtacaksın peki ne dedi

-bunu cok iyi göremedim hemen odaya girdin dedi ben de ayaga kalktim tayti sıyırdim ve simdi bak nasılmış dedim

-sen gercekten kafayı yemişsin arkadasimin yuzune nasıl bakacağım

-bakarsın bakarsın detaylica bakti bana arkami dönmemi söyledi arkami döndüm bir süre baktiktan sonra evet bu cok güzelmiş dedi

-arkadasimin önünde götünü mü gösterdin

-evet ne kadar ıslandigimi bir bilsen daha sonra tayti yukari cektim ve 2 dakikaya geliyorum diyip odaya döndüm

-neden öyle dedin geri mi gideceksin

Ben bu kelimeleri söylerken o taytinu sıyırdı tangayi çıkartıp tayti geri giydi bu sirada sadece izliyordum bana dönüp;

-kokla bakalim ıslanmış tangami şimdi böyle kokla mustafa boşaldıktan sonra yarin tekrar koklarsin

Ne dedigini anlamaya çalışırken tangayi burnuma getirdi bir anda düşüncelerimi unutup ne kadar azdigimi farkettim;

-bu kadar yeter simdi bunu mutafaya verecegim yarin geri aliriz

-hayir lütfen böyle bir sey yapma her sey degisir artik

-yoksa artik mustafanin bosaldigi külotları koklamak istemiyor musun

Ne diyecegimi bilemedim adeta beni ikna etmis gibi bakiyordu odadan çıktı bir sure sonra yanima geldi;

-ne oldu

-ona elimde tangayla gittim ve agzi açık bana bakıyordu uzattim ve al bakalım bir de bunu dene daha sıcak yeni cıkardim dedim başta tereddüt eder gibi oldu peki ya berk dedi ben de o uyuyor aramızda kalsın sabah alırım dedim

-acaba tanganı kullanacak mı

-sabah görecegiz acaba kaç posta atacak amimin değdiğini hayal ederek

Sikim sertlesmis sekilde duruyordum beyzanin bu kadar azgın olduğunu tahmin etmiyordum sevgilim resmen kendini aşmış farkli şeyler deniyordu bir an önce sabah olsun diye uyumak istedim;

-ne oldu görüyorum ki heyecanlısın cok mu merak ediyorsun arkadaşının tangama kac kere bosalacagini merak etme sabah sorarım

Utandim ve yataga dogru gittim derin düşünceler eşliğinde uyuyakalmisim.
Ögleye dogru 11 gibi uyandim yerimden kalktim ve odadan ciktim beyza mutfakta mustafa oturma odasinda oturuyordu mustafaya günaydin diyip beyzanin yanina gittim;

-günaydın aşkım

-günaydın bebeğim iyi uyudun mu

-evet aşkım peki ne oldu

-uyanır uyanmaz ilk bunu mu merak ediyorsun

-evet ne yapayım gece düşünmekten zor uyudum anlat hadi

-şimdi mustafa duyar yemekten sonra odada anlatirim

Tüm gece dayanmistim biraz daha dayanirim
Yemek hazirdi mustafaya seslendim masaya geldi utandigim icin cok göz göze gelemiyordum hizlica yemegimi yedim eline sağlık askim dedikten sonra masadan kalkip oturma odasina gectim ardindan mustafa teşekkür ederek yanima geldi beyza mutfakta masayi toplayip islerini halletti ben biraz uzanayim diyerekten odamiza gecti ben hemen kalkamazdim ayıp olmasin diye bir süre sohbet ettikten sonra mustafa derse baslayacagini söyledi ben de o zaman odaya geçeyim diyip odama döndüm.
Odaya girdigimde beyza yatakta uzaniyordu beni görünce yüzü güldü;

-hadi anlat artık

-gel otur sabah kalktım hala uyanmamisti mutfakta kahvaltı hazirlamaya başlamıştım kapısının açıldıgını farkettim önce tuvalete falan gitti sonra yanima geldi günaydın dedi günaydın dedim sana vermem gereken bir sey var dedi ve odasina gidip geldi elinde tangam duruyordu bana uzatti elime aldim ve kaç posta boşaldın diye sordum utanarak 3 dedi cok şaşırmıştım ayni zamanda ıslanmaya basladim senden başka bir erkek beni arzulayip tangama boşalmıştı peki begendin mi diye sordum çok begendigini ama üzerimdeyken boşalsa daha çok begenecegini söyledi

-inanamıyorum gerçekten böyle mi dedi

-evet ben de inanamadim ona şimdi berk uyuyor aniden kalkabilir o yokken boşalırsın dedim

-bunu neden dedin sen böyle biri degilsin ki

-aşkım çok azdım elleriyle bana bosaldigi tangami verdi ne yapayım

-ee simdi ne olacak

-şimdi sen evden markete diye çıkacaksın ben de onunla baş başa kalacagim

-sacmalama böyle sey mi olur yapamam öyle bir şey

-eger islanmis ve üzerine bosaldigi bir tanga gormek istiyorsan seve seve yapacaksin

Sözleri beni deliye döndürmüştü bir an icin mustafayi evden kovup normal hayatimiza devam etmek istedim ama sonra 2 gündür ne kadar zevk aldigimizi hatirlayinca peki diyip üzerimi giyindim odadan çıktım mustafaya kanka ben markete çıkıyorum istedigin bir sey var mi diye sordum o da bana hayır dedi sanki bana istedigim her sey evde zaten der gibi bakıyordu anahtarimi aldim evden çıktım.

Iyi okumalar

Ben ve Sevgilim Beyza Bölüm 7

Birlikte sofrayi toplayip bulasiklari yikadik götü arkadan harika duruyordu arada bir elleyip okşuyordum o da kendini geceye sakla diyip geri çeviriyordu.
Gece mi gece ne olacakti ki ?

Artık hepimiz oturma odasinda oturup sohbet ediyorduk saatin ne kadar geçtiğini anlamadık bir süre sonra hadi yatalim dedim ve kalktım mustafa;

  • siz yatın kanka ben biraz daha ders çalışıp yatarim

-tamam kanka kolay gelsin iyi geceler

-iyi geceler

Toplandik ve odamiza gectik ben direkt yataga uzandim beyza;

-Gözlerini kapat

-ne,neden

-hadi kapat oyun bozanlık yapma

Dedigini yapmistim ve gözlerim kapali sekilde uzaniyordum çıkarttığı seslerden anladigim kadariyla üzerini değiştiriyordu sessizligi gözlerini açabilirsin diyerek bozdu. Gözlerimi actigimda inanamamistim bu sabah ki olayli kırmızı külodu giymis karsimda öylece duruyordu;

-neden bunu giydin yeni bir sürü aldık

-biliyorum ama onlar hala yeni

Bir kac saniye sonra ne demek istedigini anlamistim;

-beni bu külot uzerimdeyken önce yalayıp sonra sikmeni istiyorum

-gerçekten böyle bir seye gerek var mi

-hadi çok konusma

Ayaga kalktım onu yataga uzandirdim bacaklarini yana ayirmis sekilde beni bekliyordu hemen uzerimdekileri çıkarttım bacaklarinin arasina dogru yaklaştım sabah koklayarak bosaldigim külot gözümün önünde sevgilimin üzerinde duruyordu yavasca külodun uzerinden öpmeye başladım sabah ki yogun koku hala duruyordu beyzanin amının sularinin ve mustafanin dölleriyle kaplı oldugu icin yogun bir koku vardi. Itiraf etmeliyim ki bu koku başımı döndürüyordu bir süre öptükten sonra külodunu yana sıyırarak ıslanmış amciginı yalamaya başladim. Sikim zaten kokuyu aldigim ilk anda kalkmis hazir bekliyordu bir sure yaladiktan sonra beyzayla ayni hizaya gelip amının sulariyla ıslanmış dudaklarımla dudağından öptüm o da o sirada kalkmis sikimi aminin hizasinda oynuyordu. Daha fazla dayanamayarak sikimi icine soktum ve sikmeye başlamıştım ritmimi buldum hızlı ve güçlü sekilde sikmeye devam ediyordum bu sirada beyza kulaklarima sürekli bir şeyler söylüyor beni daha da azdırıyordu bir süre devam ettikten sonra artık boşalmaya yaklaşmıştım;

-aşkım artık boşalacagim

-boşal mustafanin boşaldigi küloduma sen de boşal

Bu sözler zihnimde orgazim etkisi yapmıştı sikimi amindan cikarttik ve uzerindeki küloda tüm döllerimi akıttım artık enerjim kalmamıştı;

-gördün mü ne kadar çok boşaldın

-senin sayende aşkım beni çok azdırdın

-benim sayemde mi yoksa mustafanin boşaldıgı külotla bir ilgisi var mi

Utandığım için cevap veremedim bu da ona cevap niteliğinde olmuştu. Kalktı üzerini giydi yatmak icin sadece altinda siyah tanga ve uzerinde siyah dantel işlemeli sütyen vardi;

-aşkım ben bi su içip geleyim

-tamam aşkım

Kapıdan çıktıgı an beynimde şimşekler çaktı mustafa uyumaya gitmemişti hala içeride ders çalışıyordu
Hızlica yerimden kalktım ve kapıya yöneldim tam o sırada beyza iceriye girdi;

-ne oldu

-özür dilerim mustafanin yattığını düşünmüştüm

-seni gördü mü

-evet kapıdan çıkınca göz göze geldik sonra hemen özür dilerim su icmeye kalkmistim evde birinin olmasina alışkın degilim diyip odaya girdim

-seni bu şekilde gördü yani

-evet

-Peki ne tepki verdi

-ben ona özür dilerken o tüm vücudumu süzdu ve şok içerisinde oturuyordu

-bir şey demedi mi

-bir sey demeden odaya geri girdim aşkım

-offf şimdi ne yapacağız

Ben kafamda kırk tane şey düşünürken acaba ne olacak diye düşünürken beyza elimi tutarak amına götürdü ilk başta inanamadim amcıgı sırılsıklam olmuştu o kadar ıslanmış ki tangasi bile ıslaktı hayretler icerisinde ona baktim;

-bu ne ,ne oldu

-sanırım mustafanin beni öyle görmesi beni çok azdirdi

Hala inanamiyordum sevgilimin yanlışlıkla bile olsa yaptığı teşhircilik onu cok azdirmıştı gözlerime azgin gözleriyle bakarak;

-lütfen içeri geri döneyim lütfen

-ne demek istiyorsun

-bu şekilde mustafanin yanina tekrar gideyim

-kafayi mi yedin sen benim sevgilimsin evleneceğim kadınsın o da benim en yakın arkadaşım

-cok uzun durmam hemen gelirim geldigimde sana her şeyi anlatırım

Beyza bir anda taniyamadigim birine dönmüştü azgınlık onu ele geçirmiş gibi bana bakıyordu;

-bari üzerine bir seyler giy

-tamam

Üzerine bugun giydigi tayt ve crop u giyip odadan çıktı yaklaşık 10 dakika boyunca bekledim meraktan kafayi yiyordum ne yapıyorlar ne konusuyorlar çıldırmış sekilde otururken kapı açıldı;

-ben geldimm

Iyi okumalar

Zamanın İzinde – 4.Bölüm: “Sonun başlangıcı”

21 Aralık,
2024

Üstüm başım toz toprak içindeydi ve yaşadığım şoku henüz atlatamamışken taksinin bir an önce hastaneye varmasını telaşla bekliyordum. Annem beklenenden birkaç gün erken doğum yapmıştı ve beni arayan arkadaşı doğumun iyi geçmediğini bir an önce gelmem gerektiğini söylemişti. Başka da bir şey dememişti. Aklıma kötü kötü ihtimaller geliyor, içim içimi yiyordu.

Bir yandan ise halen aynı günde olduğumuza hayret ediyordum. Öylesine yorgundum ki, zaman kavramını yitirmiştim adeta.

“Hazır olmalısın” demişti o adam. “Her şeyi ayarladım. Tek yapman gereken… Orada olman.”

Nihayet hastaneye varmıştık….

——-

21 Mart,
2024

Başlangıçta bahsettiğim doğum günü akşamında, annemin “gece hediyeni vereceğim” sözünü sadece sevişmek olarak algılamıştım. Ancak annem, misafirler ayrıldıktan sonra asıl sürprizi ağzından çıkarmıştı;

“Oğlum… çocuk yapmaya ne dersin?.”

Bir an yudumladığım şarap kadehimi az kalsın elimden düşürüyordum, yudum boğazımda kalmıştı.

“Ne?? Ciddi misin anne?”

“Evet oğlum. Ama net bir karar vermemiz lazım…”

Üzerine saatlerce konuştuk, ölçtük biçtik. Çok ciddi sorumluluk gerektiren bir durumdu ancak ortak tespitimiz ikimizin de çocuğu istediği yönündeydi. İkimizin de nasılsa birbirimizden başka bu hayatta kan bağımız olan kimsemiz yoktu ve bu durum ister istemez bazen tuhaf hissettiriyordu.

Yine de her türlü gerekli testi yaptıracak ve yasal süreç içinde eğer doktorlar önerirse çocuğun hayatını mahvetmemek adına kürtaj yoluna başvuracaktık.

“Merak etme yakın akrabamla ilişkim olduğunu söylerim doktora. böylece en azından neden korktuğumuzu anlamazlar çocuk için.”

“Peki çevrene ne diyeceksin anne?”

“Gizemli bir sevgilim var derim. Hem yok mu sahiden”

Bir kez daha öpüşmeye başladık ve devamında bedenlerimiz birbirine kenetlendi, annem hızlıca iç çamaşırını bacaklarının arasından indirdi ve onun en özel bölgesini öpüp yalarken zevkle başımı okşamaya başladı.
Bir süre sonra ikimiz de yatakta çırılçıplak kalmıştık. Annem beni içine almış, sarıp sarmalamıştı. Huzurun en zirve noktasıydı bu. Doğum günümde annem bana en özel hediyesini veriyordu, yeni bir hayat….

Bir hafta boyunca evin her yerinde seviştik. Çok geçmeden bir akşam sonrası annem müjdeyi vermişti… O geceyi birlikte film izleyerek geçirdik ve sarılarak uykuya daldık.
—-

21 Haziran,
2024

Annemi doğum gününde sinemaya götürmeye karar vermiştim. Birkaç aylık da olsa karnı yavaşça belirgin olmaya başlamıştı ve ilginç bir şekilde libidosu da iyice artmıştı.

Salonun en köşe ve tenha yerlerinden birine geçtik. Film oldukça gürültülüydü ve ortam rahattı, kimse anmemin pantolonumun fermuarından çıkardığı aletimi yanına eğilerek ağzına aldığını ve güzelce emdiğini fark etmiyordu….

Doğum gününü akşam bir cafede arkadaş çevremizle birlikte kutladık. Eve döndüğümüzde ise kapıyı kapatır kapatmaz doğrudan onu yatak odasına götürdüm…
—-

23 Eylül,
2024

2024’ün son çeyreği, sonbaharın yavaştan yavaşa kendini hissettirmeye başladığı günlerden biri. Mis kokulu bir ağacın dalında yavaş yavaş altın rengine dönen bir yaprak, süzülerek dalından kopuyor ve kendi iradesiyle yere kavuştuğunu düşünüyordu. Hava da yavaştan esmeye başlamıştı.

Annemin doğum yapmasına sayılı haftalar kalmıştı ve kontrol altında olması için birkaç günlüğüne hastanede kalmasına karar verilmişti. Sürekli onun yanındaydım, ancak üniversite de devam ediyordu ve sınavlarımı halletmem için annem beni göndermişti. Yanında bir arkadaşı ona eşlik ediyordu.

Sınavlardan çıktıktan sonra kendimi iyice bunalmış hissettim. Sınavlar ya da okul nedenli değildi, gelmekte olan ağır sorumluğun yüküydü üzerimdeki ağırlık. Uzattığım için daha okul bile henüz bitmemişti, evet annemin birikmişi vardı ama yine de geçim sıkıntısı bizi bekliyordu doğacak çocuğumuzla birlikte.

Kampüsten çıktıktan sonra kendimi rastgele bir otobüse attım, rastgele bir durakta indim. Daha sonra aynı şeyi tekrarladım. Bir kez daha tekrarladım. Nedensizce ve sadece kafamdaki düşüncelerden ve ruhumdaki ağırlıktan kurtulmaktı amacım.

Kendimi Sariyer’in K… semtinin bir sahil kenarında buldum. Bir banka oturmaya karar verdim, güzel de bir manzarası vardı. Önümdeki deniz sonsuzluğa uzanır gibiydi, içime derince çektim. Martılar uçuşuyordu, uzaklardan gemilerin düdük sesleri duyuluyordu ve sağ tarafımın biraz ilerisinde iki adam, aralarında 10-15 metre mesafe olmasına rağmen birbirlerine yaklaşmak yerine uzaktan bağırarak konuşuyorlardı. Renkli ceketli adam arada denize el sallıyordu.

Ortamın tüm bu doğal kaosu değişik bir huzur vermişti. Bir tane sigara yakmaya karar verdim. Efkarım biraz da olsa dağılmıştı. Çantamdan Sophokles’in ‘Kral Oidipus’ adlı kitabını çıkarmış ve birkaç sayfa da olsa okumaya hazırlanıyordum.

Derken, sahildeki diğer banklar boş olmasına rağmen hiçbir izin alma kibarlığına girmeden, tüm hayatımı değiştirecek ve alt üst edecek o adam yanıma birden oturdu…

Evin Erkeği 7

Geç saate kadar oturup plan yaptım. Ülkü de annemde yatmıştı. Ertesi gün sabah kalkıp erkenden çıktım. Şirkete geçtim. Ekibi kurmak ve çalışma atölyemi görmek için müdür ile görüştüm. Bana ait atölye oluşturulmuş ekiple ilgili ellerindeki en iyi adamların bir cvsini masama bırakmışlardı. 5 kişilik bir ekip bana yeterdi. İçlerinde çok iyi elemanlar vardı. Ancak çoğu oyun üzerine uzmanlaşmışlardı. İki tanesini beğendim. Onları ekibe dahil ettim. 3 kişi daha istiyordum. Bununla ilgili araştırmayı benim yapacağımı söyledim. İtiraz etmediler. Öğlene doğru seda geldi. Şirket avukatları ile ufak bir toplantı yapıp sadece konu mankeni olacaklarını söyledik. Ricamı emir kabul ettiler. Hödük geldi. Seda onu Toplantı salonuna aldı. Hödük avukatı ile gelmişti. Avukatı da bayağı tedirgindi karşısında koca bir ordu vardı. Sessizce bekliyorlardı.

Hödük: neyi bekliyoruz ne konuşacaksak konuşalım. Ülküyle konuşmadan fikrim değişmeyecek.

S: Uras Beyi bekliyoruz

H: Uras Bey demek. Hahahah. Uras, Bey oldu demek.

İçeri girdiğimde Hödük ve avukatı hariç herkes ayağa kalktı. Baş köşeye geçip oturdum. Üstümde kot şort ve keten gömlek vardı.

S: uras bey de geldiğine göre başlayabiliriz. Şimdi durum şu. Ülkü Hanım müvekkilinizden boşanmak istiyor. Karşılığında hiç bir şey istemiyor. Sadece özgürlüğünü istiyor. Evdeki eşyalarına kadar herşey müvekkilinizde kalabilir. Var olan birikimleri, altınları, araba ve düğünden kalan altınları dahil. Elbise ve parfümüne kadar hiç birşey istemiyor.

Hödüğün avukatı: teklifiniz güzel ancak, müvekkilim Ülkü Hanımla konuşmadan hiç birşeyi imzalamayacağını söyledi.

S: ülkü hanımın kesin kararıdır. Hiç bir şekilde görüşme olmayacak.

H: ülkü benimle görüşür. Uras engelliyor

U: diyelim ki ben engelliyorum yine de boşanacaksınız. Bu yüzden görüşmenize gerek yok.

S: evet. Müvekkiliniz ile müvekkilimin konuşacağı bişey kalmadı.

H: o zaman bende yanaşmıyorum anlaşmalı boşanmaya.

S: siz bilirsiniz. Teklifimizi tekrar etmeyeceğiz. 2 gündür attığınız ve hakaret ettiğiniz mesajlar elimizde. Ayrıca ülkü hanıma çok kötü davrandığınıza dair şahitler var. Bunların dışında kocalık görevlerinizi yerine getirmediğiniz biliniyor. Bunu mahkemede hastane raporu olarak talep edeceğiz.

H: bi dakika kocalık görevi mi?

U: evet dangalak. 1 yıldır kardeşime dokunmamışsın. İktidarsız olduğuna dair sağlık raporu talep edeceğiz.

H: seni şerefsiz.

U: seda hanım bunu da not alın. Ayrıca ben de hakaret davası açacağım.

HA: bi saniye. Müvekkilim ile konuşmak istiyorum.

S: buyrun dışarda konuşabilirsiniz.

Dışarı çıkıp konuştular. Hödük ikna olmuş gibiydi. İçeri geldiklerinde şartlarınızı kabul ediyoruz dediler.

U: bi saniye tüm teklifler az önceydi. Artistlik yapmadan önce. Şimdi burdaki tüm avukatlarımızın önünde af dileyecek yoksa dava sürecinin emrini bizzat ben başlatacağım. Hem ülkü ile asla konuşamayacak hem de donuna kadar alacağım.

HA: Tamer Bey isterseniz özür dileyin.

Hödük köşeye sıkışmıştı. İlk önce imzayı attı. Yapacak hiç bir şeyi yoktu. Sesi titreyerek özür dilerim dedi. Kahkaha attım.

U: tamam bu kadar aşağılama yeter sana. Artık kaybol gözümün önünden bi daha da asla karşımıza çıkma.

Hödük götüm götüm çıkıp gitti. Herkese teşekkür ettim. Sedaya sarılıp kocaman öptüm. Yanağı kızarmıştı. Onu hiç tanımıyordum. Elinden tuttum ve hadi yemeğe çıkalım seni tanımak istiyorum dedim.

Sedayla birlikte yemeğe çıktık. Bana bol bol kendisinden bahsetti. Sanılanın aksine yaşı 25ti. Ailesi istanbuldaymış. Anne ve üvey bir baba. Ama seviyordu üvey babasını. Ayrıca sevgilisi yoktu. Marmara hukuk okumuş. 2.likle bitirmiş fakülteyi. 4 yıldır çalışıyormuş. Yaklaşık 1.5 senedir de kendi bürosunu açmış. Anladığım kadarıyla yanında çalıştığı avukat sedayı biraz kullanıyormuş. Kullanıldığını anlayınca ayrılmış kendi bürosunu açmış. 6 ay boyunca sadece bir boşanma işi alabilmiş. Üvey babasının ve annesinin desteği sayesinde ayakta kalabilmiş. Sonra bi kaç dava almış. Başarılı da olmuş. Sen benim şansım oldun dedi bana.

S: gerçekten nerden buldun beni.

B: doğruyu söyliim mi?

S: tabiki.

B: şirket avukatınız ile sizi bekliyoruz dedi. Benim avukatım yoktu ve yakınlarda hangi avukatlar var diye bir araştırma yaptım internetten. İçlerinde en güzeli sendin. O yüzden seni aradım.

S: üfff uras cıvıtıyorsun.

B: bu zamana kadar hangi konuda cıvık davrandım. Gerçekten internetten buldum seni. Ve çok güzeldin. Hepsi bu.

S: ben şimdi buna şans mı diyeyim ne diyeyim. Yani sadece güzel olduğum için mi yanında tutuyorsun beni.

B: orda dur. Seni güzel olduğun için buldum ama yanımda tutmamın sebebi asla o değil. Bi kere zekisin. Gerçekten zeki. İşine önem veriyorsun. Hepsinden ziyade sana ihtiyacım var. Ailemi gördün. İki tane deliyle birlikteyim.

S: ikisi de çok tatlı.

B: işte senin de o aileden olmanı istiyorum. Ben kendime avukat istemiyorum, dost, arkadaş istiyorum. Güveneyim istiyorum sana.

S: bana güvenebilirsin emin ol.

B: seda sana güveniyorum.

Üstüne basa basa söylemiştim.

B: peki sen beni nasıl gördün? İlk günden beri anlatsana.

S: ilk gün o cafeye çağırdığında gelmeyecektim aslında ama telefonda sesin güvenilir geldi galiba. Neyse görüştüğümüzde ise çoluk çocukla muhattap oluyorum diye düşünmedim değil. Ama sonra seni inceledikçe sende ilginç bir çekicilik vardı. Yani karşındakileri etkileyebiliyorsun. Görüşmeye şort ve tişört ile gelen bir kişiden beklenmeyecek şekilde ikna etmiştin beni. Şirket ile ilk görüşmemizde sen fark etmesende ceo ile konuşurken yüz hatlarına çok dikkat ettim. Nasıl derler. Haa!!! “bi o kadar da yerin altında var” derler ya hani işte öyle olduğunu anladım. Beni hergün şaşırtmaya devam ediyorsun. Kararları keskin şekilde alıyor ve net çizgileri çekiyorsun. Bunu yaparken sevdiklerinin ya da değer verdiklerinin kırılmamasına özen gösteriyorsun. Mesela şu avukatlar olayı. Bunu bana söylediğinde aslında “beni yetersiz mi görüyor” diye düşünmeden edemedim. Ama sonra tam tersine beni onore edecek şekilde davranmaya özen gösterdin. Bilmiyorsun belki ama senin hödüğün avukatı çıkışta bana “sizinle tanışmak güzeldi inşallah birlikte de iş yaparız” dedi. Adam beni bu şirketin ya da büyük bir firmanın sahibi falan sanıyor heralde.

B: bi dakika orda dur. Zaten büyük bir avukatlık firmasının sahibisin.

S: o kadar da değil. Sen ne yaptığını bilmiyorsun.

B: gayet iyi biliyorum.

S: uras abartma. Bu kadar şeyi haketmiyorum ben.

B: seda sana ne dedim. Ailemden biri olacaksın. Herkes avukatım olabilir ama herkes benim hakkımı kendi hakkı gibi savunamaz. O yüzden yarın ceo ile yapacağımız görüşmede sen de olacaksın. Haaa bi de şu asistan kızı getir artık yanında.

S: o iş tamam yarın sabah başlıyor. Bir maaş hibe ettim. Kendine alışveriş yapsın diye.

B: çok güzel. Şimdi yarınki görüşmeye gelelim. Yarın saklı kalan aplikasyonlardan birini şirkete vericem. Bu aplikasyonun ortağı ise ben değil sen olacaksın. Tamamen sana akacak parası.

S: yok artık.

B: evet sana akacak. Ve bunun tamamen senin olduğunu belirtir bir sözleşme imzalayacağız. Üstünde hiç bir hak talep etmeyeceğim. Sadece senin isteğinle pay alabileceğim.

S: uras yapma. Çok oluyor.

B: peki karşılığında bişey istesem.

S: bunun karşılıklı değerini sana veremem.

B: verebilirsin.

S: ne istiyorsun peki.

B: yarınki toplantıdan sonra antalyaya tatile gideceğiz. Sen de bizimle geleceksin. Ve bu süreçte senden tek isteğim beni tanımaya çalışman.

Seda bozulmuştu. Onunla ilişki istiyorum zannetti.

S: bu çok yakışıksız olmadı mı?

B: anlayamadım.

S: esas ben niyetini anlayamadım. Açık konuşurmusun?

B: seda ne diyeyim işte beni tanımanı istiyorum. Dur bi dakika sana sevgililik falan mı teklif ettiğimi düşündün.

S: ya ne teklif ediyorsun?

B: haa demek ondan bozuldun. Tatlım özür dilerim. Haklısın paranı veriyorum seni zengin ediyorum benimle sevgili ol dermiş gibi oldu. Haklısın çok afedersin. Bunun para ile alakası yok. Hatta sevgililik ile de alakası yok.

S: hiç bişey anlamadım.

B: seda beni tanımanı istiyorum. Neleri severim? Nelere dikkat ve özen gösteririm? Ne yerim ne içerim? Ablamla ve annemle ilişkim nasıl? Dostlarıma karşı nasılım? Neler giyerim? Hobilerim ne? Bunları öğrenmeni istiyorum.

S: hahahahhaa

B: ne gülüyorsun ya

S: anlatamamana gülüyorum. İnsan konuya öyle girer mi? Önce para konuştun. Bana resmen zenginlik vaadettin sonra beni tanımanı istiyorum dedin uras. Ne düşünmemi bekliyorsun.

B: haklısın. Gözden kaçan nokta sana bunları vaadettikten sonra beni değil seni tanımak isterim derdim. Bunu gözden kaçırdın ama.

S: iyiki öyle demedin.

B: öyle deseydim işte anlamak istediğinde haklı olurdun?

S: tamam o zaman.

B: tamam seni tanımama izin vereceksin yani

Seda şok içinde kaldı.

B: şaka şaka. Sen beni tanıyacaksın.

Tuttuğu soluğu bıraktı.

B: (fısıltıyla) Ben zaten seni tanıyorum.

Yemekten kalktıktan sonra annemle ablamı alıp birlikte eve bakmaya gittik. Evi beğendik ve işlemleri halletmesi için sedayı yetkilendirdim. Annemi ve ablamı alıp eve geçtim. Dışarda yemek teklifimi annem;

A: oğlum ben evde yemek yaptım. Bugün dışarda yemeyelim.

B: anne para sorun ….

A: oğlum bunun para ile ilgisi yok. Evde olalım. Ailece oturalım biraz aynı sofraya. Rahat rahat konuşalım.

B: peki. Seda da gelebilir mi?

A: seda da gelebilir.

B: çok iyi. Arayayım.

Aramak için yanlarından ayrıldım. Seda gelemeyeceğini söyledi. Yarın madem gidiyoruz o zaman hazırlık yapmalıymış. Haklıydı. İçeri dönerken sessiz şekilde koridora girdim. Annem ile ablamı dinlemeye başladım.

A: bu seda güzel kız. Hem işini yapıyor hem de çok cana yakın. Ne dersin bizimki kendini kaptırmış olabilir mi?

Ü: hiç zannetmiyorum annecim. Daha bi kaç gündür tanıyor kızı. Senin oğlun anca senle bana kaldırır o şeyini.

A: ülkü başladın yine.

Ü: e öyle ama.

A: saçmalama. İnşallah sevgili olur da sen de anlarsın bize öyle duygular içinde olmadığını.

Ü: göreceğiz bakalım. İlgisi orda olurda bize hiç yavşamazsa sen haklısındır.

Ablamın son cümlesi herşeyi anlatıyordu aslında. Onlara hiç yavşamazsam onlara karşı duygularımın olmadığı anlaşılacaktı. İyi de benim zaten onlara karşı duygularım yoktu. Pardon vardı. İkisiyle de sevişmek istiyordum. Ayrıca birini annem diğerini de ablam olduğu için seviyordum. Sadece bu kadar. Aşık ya da başka bişey değildim. Tek istediğim şehvetti. Yavaşça geri dönüp sesli şekilde yürümeye başladım. Sessizleştiler.

B: yaa ben size söylemeyi unuttum yarın antalyaya gidiyoruz hep birlikte.

A: o nerden çıktı?

B: eee yorulduk tatil yapalım istiyorum.

A: oğlum iş?

B: halledicem sabah.

Ü: oley bea. Bana çok iyi gelecek vallahi.

B: haberiniz olsun seda da geliyor.

Annem ile ablam birbirlerine baktılar.

A: oğlum bu kızdan hoşlandın mı sen?

B: hoş kız. Ama çok güzel anne

Ü: ağzının suyunu sil.

A: çok güzel gerçekten. Peki o da aynı duygularda mı?

B: bilmem. Göreceğiz.

A: oğlum senden büyük değil mi?

B: 25 yaşında anne.

Ü: gerçekten mi? daha büyük gösteriyor.

B: giyiniş tarzından kaynaklı heralde.

Ü: olabilir. Neyse o zaman ben alışverişe gidiyorum. Geçen gün aldıklarımız bana yetmez. Kıyafetlerimi helak etti uras.

B: gidelim hadi.

A: eee hadi çıkın bakalım.

B: anne sen de gel.

A: benim herşeyim var oğlum.

B: olsun bakardın yine de.

A: istemem. Dinlenicem. Belki biraz spor yaparım.

B: peki sen bilirsin.

Ülkğ hazırlanıp geldi. Hemen çıktık. Alışverişlerimizi yaptık. Ülkü bikini almaya girdiğinde içerde boş boş dolaşmaya başladım. Ülkü mesaj attı.

Ü: kabine gelsene bişey gösterecem.

B: bekle geliyorum.

Gitmeden ordan seksi bir iç çamaşırı da aldım elime. Kabinlerin oraya geldiğimde ülkü diye seslendim. Kapıyı açıp kafasını uzattı.

Ü: kimse var mı?

B: yok.

Ülkü kapıyı tamamen açtı. Bikinisi tüm herşeyini meydana çıkarmıştı. Gözlerimi vücudundan alamadım.

Ü: hey şaşkın cevap ver nasıl?

B: haa pardon. Çok güzel.

Ü: (fısıldayarak) benimle oynama yoksa ben de seninle oynarım demiştim. Gördüklerin hoşuna gitti mi?

Elimi uzattım. Ülkü ne yapacağımı izliyordu. Beklemediği bir şey yaptım ve bikinin göğüsleri kapatan kısmını tutup yana doğru çekiverdim. Memesi bi anda ortaya çıktı. Eliyle kapattı ama görmeme engel olamadı.

Ü: napıyosun yaa deli

Dedi fısıldayarak.

B: ülkü şunu da bi denesene

Diyip seksi iç çamaşırını eline tutuşturdum.

Ü: rüyanda görürsün.

B: giy de göster uzatma.

Ü: avucunu yalarsın.

B: yalayacam ben az kaldı az merak etme.

Ülkü dil çıkarıp içeri girdi. Kapıda bekledim bi müddet sonra çıktı. Giyinmişti.

B: eee hani göstermedin?

Ü: sana dedim küçük sapık. Avucunu yalarsın.

B: sen bilirsin

Diyip arkamı dönüp çıktım hiç uzatmadan. Ülkü öylece kala kaldı.

Eve dönüp akşam muhabbetlerinden sonra yattık. Sabah erkenden kalkıp ceo ile görüştüm. Ona söz verdiğim gibi aplikasyonu tanıtıp anlattım.

C: yani şimdi bu uygulama bir yatırım uygulaması ve dünyanın en büyük finans şirketlerini takip edip onların öneri ve yatırımlarını takip eden ve bize ilgimize göre öneriler sunan bir uygulama.

B: sadece o değil mesela altına yatırım yapacaksınız. Uygulamaya soruyorsunuz. Uygulama altın ile ilgili genel görüş ve önerileri size grafik olarak söylüyor. Yatırım yapmak isterseniz de yaptığınız yatırımları takip edebiliyorsunuz. Getiri ve götürülerini.

C: bi nevi yatırım takip etme aracı.

B: ben bu kadar basite indirgemezdim. Çünkü uygulamayı isterseniz anlaştığınız bankalar ile entegre edebilirsiniz. Ayrıca uygulama en gelişmiş koruma yöntemi ile korunmaya müsait. Üzerinde bir kaç oynama yeterli. Face id e uyumlu. Bunun dışında izinler alınırsa borsa gibi yatırım araçları için de grafik çizme gibi bir çok olanak tanıyor.

C: incelemeye almamız lazım.

B: kendi ekibinizle inceleyebilirsiniz. Seda hanım gerekli sözleşmeyi oluşturdu. Tüm hakları saklı olarak nitelendirilecek. Ve bu uygulamayı piyasaya sürersek eğer tüm getirilerinin yarısı sizin yarısı da seda hanımın olacak. Yani bu seda hanıma benim hediyem.

C: herşeyi düşünmüşsün. Bunu ne zaman yaptın.

B: 2 sene oldu.

C: akıllı birisin Uras. Hem de çok akıllı. Bakalım uygulama bize neler söyleyecek.

Telefonu kaldırıp kendi ekip liderini aradı.

B: gelelim bir diğer konuya. Biraz tatil yapmak istiyorum. Çok değil en fazla 10 gün. Sonra işimin başındayım. Öncelikle arama motorunun gelişimi için çalışacağım. Ayrıca geliştirmeyi beklediğim bir kaç fikir daha var. Onlarla da ilgileneceğim.

C: istediğin kadar tatil yapabilirsin. Dışardan çalışma iznin var biliyorsun. Yalnız ekibini oluşturmamışsın. Sadece iki kişi seçmişsin. Onlarda senden haber bekliyor. Bi an önce ekip işini halletmeni rica ediyorum.

B: bi kaç kişiyi işe alabilir miyim?

C: en iyiler zaten bizde. Burdakilerden seçmek daha mantıklı değil mi?

B: siz en iyilerin sizde olduğunu düşünüyorsunuz. Ayrıca en iyi yazılımcılar burda olabilir ama bana dünya görüşü, fikirleri ile bizleri sürükleyecek insanlar da lazım. Bunun üstünde de çalışıyorum.

C: peki. Sen bilirsin. Maaşlarını sonra konuşuruz. Sen ekibini kur. Senle birlikte başlayacakları şekilde ayarla.

B: teşekkür ederim.

C: uras çok zekisin. Sana çok güveniyorum. Sakın güvenimi boşa çıkarma. Hep birlikte en büyük olalım.

B: olacağız merak etmeyin.

Şirketten çıkıp eve geçtik. Sedanın valizleri zaten arabadaydı. Hemen annem ile ablamı da alıp havalimanına geçtik. Sonra doğru antalyaya. Kiralık aracımızı da alıp ayarladığım villaya geçtik. Yol yorgunluğunu unutup eğlenceli bir gün geçirdik. Akşam çökmek üzereyken havuz başında sohbete daldık.

S: uras uzun zamandır bu yaşadığım en huzurlu şey. Tatil gerçekten iyi geldi. Çok sağol.

A: vallahi ne yalan söyleyeyim ben de gelmesem diye düşündüm ama iyiki gelmişim.

Ülkü içerden bikinisi ile çıkınca gözlerimi ondan alamadım. Baktığımın farkındaydı ve

Ü: bana da çok iyi geldi. Şu havuzun da bi açılışını yapalım artık değil mi?

S: bende hazırlanıp geliyorum.

B: anne istersen sen de hazırlan

A: yok oğlum ben yarın girerim.

B: peki sen bilirsin. Ben de şortumu giymeye gidiyorum.

İçeri girip üst kata çıktım. Sedanın odasının önünden geçerken sedanın üstündeki gömleği çıkarmasına şahit oldum. Beni farketti. Sadece sütyeni üstündeydi. Kafasını yana döndürdü ve bana baktı. Utanma ya da niye bakıyorsun gibi bir ayıplama yoktu. Gülümsedi. Odanın ortasında öylece durup omuzunun üstünden bana gülümsüyordu.

B: özür dilerim. Soyunduğunu bilmiyordum.

S: önemli değil.

Gözlerimi kaçırarak konuşuyordum. Gerçekten de onu rahatsız etmek istemiyordum.

S: eteğimin fermuarını açarmısın?

Çıkardığı gömleğini yatağın üstüne sakince bıraktı. Arkası hala dönüktü. Odanın perdeleri çekikti. Loş bir ışık vardı içerde. Yanına yaklaşınca sütyeninin renginin parlement mavi olduğunu farkettim. Teni çok güzeldi. Ensesine kadar yanaştım. Sedanın nefes alışverişleri hızlıydı. Elimi eteğin fermuarına attım ve açmaya çalıştım. Açılmıyordu.

B: sıkışmış.

S: biraz zorlasan.

B: deniyorum.

Biraz daha zorlayınca açıldı. Etek kendini salınca altında dantelli kalçalarının yarısını kapatan aynı renk bir külot belirdi. Eteği tuttu. Kalçaları tamamen belirginleşmedi. Öylece izlemeye dalmıştım.

S: öhöömmm.

B: pardon.

S: önemli değil.

B: ben çıkayım.

Seda gülümsedi.

B: kalayım mı yoksa.

S: Urassss!

Dedi işveli bir ses tonuyla.

B: tamam çıkıyorum.

Kapıya yöneldiğimde aletimin kalktığını farkettim.

Kapıdan çıkınca bir gölge gözüme çarptı ama aldırış etmedim. Kendi odama girdim. Çırılçıplak soyunup kendi odamdaki tuvalete işedim. Aletimi okşaya okşaya az önceki anı kafama kazıdım. Banyodan çıktığım gibi karşımda bi anda annemi gördüm. Çırılçıplaktım ve annem de elinde şortum ile kalakalmıştı. Kısa bir şoktan sonra Hemen kapıya yönelip kapıyı kapattım. Annem gözlerini aletimden alamıyor bense baktığını umursamıyor sedanın görmesinden korkarak hareket ediyordum. Bizi o şekilde görse kim bilir neler düşünürdü.

B: anne ne yapıyorsun odamda

A: şortun benim valizimdeydi oğlum onu getirdim.

Aletim o şokun etkisiyle yarı inikti. Hala gayet devasa duruyordu. Annemin aletimden gözlerini alamamasını farkettiğim halde aletimi kapatmadım. Yanına yürüyüp elinden şortumu aldım.

B: yeterince gördüysen artık çıkarmısın?

A: afedersin oğlum niyetim o değildi.

B: niyetinin önemi yok. Gördün göreceğini. Ülkü de gözlerini alamayıp sonra beni suçluyor. İkinizin neyi var böyle.

Annemi yeterince suçlu hissettirmiştim.

A: özür dilerim

Diyerek odadan çıktı. Zamanı geldiğinde ona şefkat gösterip yakınlaşabilecektim. Şimdilik kendini suçlu hissetmesi işime geliyordu.

Şortumu giyip havuza gittim. Ülkü de seda da havuzdaydı. Sedanın vücudunu hala suyun içinde olduğu için görmemiştim.Annem ise ortalıkta yoktu.

B: ülkü annem nerde?

Ü: bilmem. İçerdedir heralde.

B: ben bi bakayım. Geliyorum.

İçeri girip doğru odasına yöneldim. Kapıyı tıklatıp anne diye seslendim. Ses gelmiyordu. Kapıyı açtım. Elbiseleri ortadaydı. Kendi ise banyosundaydı. Banyonun kapısına gittim. Kapıyı tıklattım. Su sesi geliyordu ama kapıyı duymuyordu. Zaten hafif tıklatmıştım. Kapıyı yavaşça açtım. Annem duşakabinin içinde suyun altında gözlerini kapatmış sırtını duvara yaslamış kendini okşuyordu. Kapıyı hafif aralık bırakıp pencereye gittim. Seda ile ülkü havuzda eğlenmeye devam ediyorlardı. Dönüp annemi izlemeye başladım. Bu kadının vücudu nasıl bu kadar güzel olabiliyor diye düşünüyordum. Memeleri yusyuvarlaktı. Hafif belirgin karın kasları vardı. Kalçaları çok dolgundu. Kolları da gayet kaslıydı. Beli inceydi. Annemi izlerken aletimi çıkardım. Okşamaya başladım. Dışardan seda ile ülkünün sesleri geliyordu. O yüzden rahattım. Annem gözleri kapalı şekilde mastürbasyona devam ediyordu. Çok güzeldi. Derin derin soluyordu. Yaz günü ılık su bile buhara sebep oluyordu. Duşakabin buharlaşmaya başlamıştı. Annem yüzünü duvara dönüp kalçalarını domalır şekilde iyice belirginleştirdi. Yüzünü duvara yasladı. Elleri bacak arasında amını okşuyordu. Domalmış götündeki bütün delikler önümdeydi. Buhar neredeyse kapatmak üzereyken annem inleyerek kasılmaya başladı. O kasılırken ben içeri girdim. Duşakabinin kapısının önünde aletimi kaldırmış şekilde beklemeye başladım. Annem kasılmaları bitip gözlerini açtığında karşısında beni gördü. Şok içinde elleriyle vücudunu kapatmaya çalıştı. Duşakabinin kapısını açtım. Elimi uzattım ve onu tutup dışarı çektim. Hiç birşey söylemeden dudaklarına yapıştım. İki eli de göğüsünü kapatmış amını bırakmıştı. Öpücüğüme karşılık vermiyor sadece duruyordu. Dudaklarını sert şekilde öptüm. Bir elini tutup aletimi eline verdim. Sadece tuttu. Hiç birşey yapmadan.

Dudaklarını öpmeyi bırakınca kulağına “sen beni ben de seni gördüm bi daha odama girerken mutlaka seslen yoksa olacaklardan sen sorumlu olursun annecim” diyerek şortumu çekip çıktım banyodan. Aşağı kadar ellerim titreyerek indim. Aletim gerginlikten hemen indi. Doğrudan havuza atladım. Sürekli annemi kolaçan etmeme rağmen annem yaklaşık 30 dakika sonra geldi. Altında bikinisi ve onu kapatan bir deniz kıyafeti vardı.

Ü: anne gelsene havuza.

A: yok kızım ben iyiyim.

Annem benle göz göze gelmiyordu. Seda etrafımda geziyordu. Alttan dalıp bacaklarına sarılarak onu batırdım. Suyun altında müthiş bir vücut vardı ama bakalım sudan çıkınca ne görecektim. Aynı anda dip dibe sudan çıktık. Seda ellerini omuzuma koydu. Sonra da gözlerine akan suyu geri itti. Gülümsüyordu.

B: beni tanımaya başladın mı?

S: şimdilik sadece eğlenmeye odaklandım. Seni nasılsa uzun uzun tanıyacağım.

Dedi imalı şekilde. Dünden beri kararlı ve güçlü duruşumdan etkilendiğini varsayıyordum. Olay para değildi.

Tekrar dalıp sedayı aşağı çektim. Bu sefer suyun altında ona sarıldım. Gözlerime bakıyordu. Suyun altında masmavi gözlerle kendisini izleyen erkek onu etkilemişti heralde. Yavaşça yukarı çıktı bense hala nefesimi tutuyordum. Ablamın bacakları görünüyordu. İleri doğru yüzdüm elimi bacaklarında ve poposunda gezdirip bir mıncık aldım ve yüzeye çıktım.

Ülkü fısıldayarak

Ü: kız arkadaşın görmesin sapık damgası yersin.

B: seda kız arkadaşım değil.

Ü: valla sana fermuarını açtırırken adeta beni şimdi sik diyordu.

B: sence öyle mi?

Ü:bence öyle. Şansını dene istersen.

B: sen söylemeden önce denemeye başladım bile

Diyerek ayaklarımla duvardan destek alıp sedaya doğru yüzdüm. Dalıp onu alttan yakaladım. Elimle kalçalarından yakaladım ve sonra göbeğine dokunup arkasından sarıldım. Bi elim göğüslerindeydi. Göğüsleri gayet yeterli büyüklüğe sahipti. Yine de ablam ile anneminkiler kadar değillerdi. Seda gülümsüyordu.

S: sana cesaret verdim değil mi?

B: avukat hanım pişman mısınız?

S: çok hızlısın.

B: fırsatları değerlendirdiğim için şu an avukatımsın.

S: zekisin uras hem de çok zeki.

B: ceo gibi söyledin.

Seda güldü.

S: Zaten onu taklit ettim.

B: peki doğru yoldamıyım.

S: yolun sonuna bile geldin. Sadece geç farkettin

Sedanın bu söylemi ile ayıktım. Kız aslında çoktan benden hoşlanmış ve benimle ilgili kendini hazırlamıştı. Eteğini çıkarttığım an bile bunun farkına varmamıştım. Eteğini çıkarmam sadece bana kendini farkettirmek içinmiş. Yine de bunu yeni farkediyormuş gibi yapamazdım.

B: ilk günden beri senden hoşlanıyorum ama açıkçası iş ve arkadaşlığımıza ihanet etmemek için herhangi bir harekette bulunmuyordum. Taki sen işaret çakana kadar.

S: iyi en azından işareti almışsın.

B: 153 iq var benim.

S: ukala.

Gülüştük. Dönüp etrafıma baktım. Annem ve Ülkü şezlongta uzanıyorlardı. İkisinin de vücudu mükemmeldi.

B: biz de çıkalım mı? Ellerim buruş buruş oldu.

S: benimde. Hadi çıkalım.

B: önce sen. Gizlediğin vücudunu daha göremedim.

Seda gülümsedi. Kenarı yüzüp sudan çıktı. Kalçaları gerçekten güzeldi. Memeleri ise ele avuca gelen ama ablam ve anneme kıyasla küçüktü. Bende sudan çıktım. Havluyla kurulandık.

B: acıktınız mı?

Ü: evet

B: seda? Anne?

S: ben çok acıktım.

A: olabilir

Dedi. Sakince. Durgunlaşmıştı.

B: Tamam ben yemek söyliyeyim. Ayrıca marketten de bişeyler sipariş edeyim.

Evin Erkeği 6

B: ablacım senden ne isteyebilirim ben. Birazcık şevkat, birazcık ilgi, yumuşak memeler.

Ü: iyice taktın memelerime haaa. Oğlum senin gözün mü var bende? Azdın mı sen? Ablana mı yürüyon?

Ülkü bunu gayet ciddi ve rahatsız edici sormuştu.

B: yaaa bırak sanki …. Neyse

Konuşmayı yarıda kestim. Eğer devam etseydim planımı açığa çıkartacaktım ve belki de şansımı kaybedecektim. Bunu riske atmamak için “ sanki dün sabah anneme olanları tam anlatmayan benim. Sen de aramızda bişeyler olsun istiyorsun” demedim. Bunun zamanı şimdi değildi.

Ü: ne neyse? Söyle.

B: yok bişey. Özür dilerim. Bi daha şakasına dahi olsa takılmam.

Ablam sessiz kaldı. Kesinlikle onunla erotik şekilde şakalaşmamdan hoşlanıyordu. Aslında bunun kardeşi olup ensest düşünceleri olması ile alakası yoktu bence. Birincisi ten yatkınlığımız vardı. Yani küçüklükten beri birlikteydik ve ergenlik zamanları birbirimizi elliyorduk. Bunu ilk defa dün dile getirmiştik. İkincisi ise ablam çok uzun zamandır bir erkekle birlikte olmamıştı ve bunu doğal haline bıraksa daha çok uzun zaman kimseyle birlikte olamazdı. Yeniden sevgili bul da ona güven de sonra seviş de çok uzun iş. Oysaki yakınında ben vardım. Ben tamamen bildiği güvendiği insandım. Ayrıca ona asla zarar vermeyeceğimi biliyordu. Bu yüzden onun aklında da ben vardım. Sadece bunun yanlış olduğunu ikimizde biliyorduk. Aslında kime göre neye göre yanlış o da tartışılır. Ama çok önemli değildi bu düşünceler. O bunları düşünüyorsa bile ben düşünmüyordum. Ablamla sevişmek istiyordum. Hatta annemle de. Ama ona daha çok vakit var. Ülkü de bile başarı yüzdem çok düşüktü. Ama onu ikna edersem bi şekilde annemin yolunun da açılacağjnı biliyordum.

Ü: trip atma ablacım. Bak dedim sana şu an bu konularda çok hassasım. Üstüme geliyorsun sen de. Yanlış bişey yapmak istemiyorum.

B: burada tam olarak bahsettiğimiz yanlış ne?

Ü: dün gece mesela.

B: dün gece ne olduki?

Ü: konuşturtma beni Uras. Anladın işte

B: haaa birbirimizi boşaltmayı mı diyorsun?

Ü: bak hala dalga geçiyor bilmezlikten geliyor. Ayrıca sen beni boşaltmadın ben seni boşalttım.

Yatak odasının kapısı açışld ve annem koridora girdi. Ben tişörtümü giymiş şortumu giyiyordum. Annemin geldiğini duyunca hemen şortumu çektım hızlıca.

Ablam daha soyunmamıştı. Üstü çıplaktı ama altı giyinikti. Annem odamıza yönelince ablam panikle ne yapacağını şaşırdı. O kısacık sürede üzerine giyecek bişey bulamadı ve üstte seksi transparan dantelli sütyeni ile kalakaldı. Annem odaya girince Ülküyü öyle gördü. İlk önce şok oldu ama sonra herhangi kötü bişey demeden ülküye bakarak “ben spora geçiyorum” dedi. İmalı söylemişti. Annem gidince

B: o neydi öyle?

Ü: ne neydi?

B: abla annem bizi böyle gördüğü için kızmalıydı ama kızmadı, ayrıca niye sana imalı şekilde bakıp spora gidiyorum dedi?

Ü: bu aralar sporu saldım ya heralde laf sokuyor.

B: heee ben de yedim.

Ü: ister ye ister yeme.

Aslında ne olduğunu çok iyi biliyordum. Annem ablamı bana karşı uyarıyordu. Çünkü istediği kadar reddetse de ablam da bana karşı niyeti bozmuştu. Sadece kararsızlıkla boğuşuyordu. Birazcık itelenmesi gerekiyordu. Bunu da onu tahrik ederek ben yapacaktım. Onun bana gelmesi gerekiyordu. Ancak öyle olursa anneme bunu kabul ettirebilirdik. Hatta annemi bile dahil edebilirdik. Artık işin doğrusunu yanlışını düşünmüyordum. Uzun zamandır anneme kafayı takmıştım. Sadece son olaylar bunu tetiklemiş ve gün yüzüne çıkartıp niyetimi bozmama sebep olmuştu.

B: neyse ben içeri geçiyorum. Laptopu aldım. Evlere bakmak istiyorsan gel.

Ü: gelicem. Sen geç ben üstümü değiştireyim.

B: peki

Dedim onu boydan aşağı süzerek ve memelerine dikkatli şekilde bakarken.

İçeri geçtim. Sarı siteye girip ev ilanlarına bakmaya başladım. Çok geçmeden geldi. Yanıma oturdu. İçinde sütyen vardı. Dünkü gibi değil bayağı kendini kapatarak giyinmişti. Annemle konuşmaları annemin az önceki bakışı etkiliydi bunda. Aklınca düşüncelerinden bana karşı azgınlığından vazgeçecekti. Üstünde durmadım. Baktığım bir kaç evi gösterdim. Ev çok büyük olsun istemiyordum ancak müstakil ve geniş bir arazisi olsun istiyordum.

Ü: bu evler çok güzel ama biraz küçük değil mi?

B: napıcaz büyük evi. Kaç kişiyiz zaten.

Ü: olsun rahat rahat yerleşiriz işte.

B: ablacım bak. Sana bir oda bana bir oda anneme bir oda. Sonra sizin spor odanız ve benim çalışma odam. Yeter. Daha ne olsun.

Ü:haklısın. Sen yine de biraz daha büyük bak istersen. Bence yani. En azından bir fazladan odası olsun. Misafir falan geldiğinde.

B: gelmesin misafir.

Ü: yav saçmalama. Eş dost akraba var.

B: tamam tamam. Başka bakalım.

Birlikte başka evlere baktık en sonunda tam istediğimiz gibi bi tane bulduk. Ülkü çok beğendi evi. Koşarak annemin yanına gitti.

A: ülkü ne oldu ne bu sevinç

Ü: anne gel çabuk. Müthiş bir ev bulduk.

A: dur geliyorum. Son set

Ü: hadi gel.

Bi kaç dakika sonra annem geldi. Yine terlemiş göğüsleri füze gibi ortadaydı. Aşırı tahrik oldum. Aletim oturduğum yerde belirgin şekilde sertleşti. Ülkü yanımda oturmuş dibime girmiş ekrana bakıyordu. Annem de sağ tarafıma geçip koltuğun kenarına oturdu.

A: ben böyle göremiyorum.

Ü: şunu tvye aktarsana ordan bakalım.

B: şu an kalkamam.

Ü: neden ya?

B: kalkamam ülkü işte.

Ülkü aletime bakıp anladı. Gülümseyip

Ü: anne sen gel buraya bak.

Annem durumu anlamamıştı.

A: geç kızım.

Annem terli, o dışına taşan dolgun göğüslerini getirip burnumun ucuna dayamıştı resmen. Aletim şortumu delecekti. Ülkü tam karşıma geçti. Beni izliyordu. Ellerim terlemiş ne yapacağımı bilmiyordum. Anneme acayip yükselmiştim. Annemse farkında olmadan, ya da farkında olarak ama çaktırmadan uzun uzun evin fotolarını inceliyordu.

A: şu bilgisayarı bana versene.

B: olmaz.

Dedim sesimi yükselterek bi anda.

A: noluyor oğlum ne bağırıyorsun? Aaa!!!

B: yok refleks olarak tepki verdim.

Ülkü yanıma yanaştı. Laptopu çekip aldı bi anda. Daha ne olduğunu anlamadan aletim çadırı kurdu ve öylece kalakaldım. Elimle aletimi tuttum. Annem elimle aletimi kapattığını anlayınca Ülküye sert sert baktı. Bişey diyip beni utandırmak istememiş olmalı ki evden bahsetmeye karar verdi.

A: Urascım bu ev çok güzel. Ancak parası biraz fazla değil mi? Oğlum daha geleceğini bilmeden bu kadar yüksek meblağları harcaman doğru mu? Sadece dün 15 milyon liraya yakın para harcadın. Bu ev de nerdeyse 25 milyon. Emin misin?

B: annecim paramız var. Merak etme. Siz yeterki istediğinizi beğenin.

A: ayrıca sana da bir ev alalım. Yani ev sayısı 2 olsun. gelenin gidenin olur.

Annem aklınca bayan arkadaş bul diyordu kendine. Nazikçe incitmeden.

B: gerek yok annecim. Benim gelenim gidenim olmaz.

A: peki oğlum sen bilirsin. Evi beğendiyseniz ben tamamım.

B: tamam annecim.

Annem laptobu tekrar kucağıma bıraktı. Ayağa kalktı tam odadan çıkarken

A: Ülkü bi gelirmisin? Sana bişey göstericem spor odasında.

Ü: annecim şu eve baksaydık. Detaylı incelemek istiyorum.

A: ülkü hemen.

Ü: peki.

Annem Ülkü ye kızacaktı benim halimden dolayı. Onlar çıkar çıkmaz laptobu koltuğa bırakıp arkalarından sessizce gittim.

A: Ülkü şu çocuğu böyle tahrik etme demedim mi ben sana. Kızım noluyor sana? Aklını başına al

Ü: anne vallahi ben bişey yapmadım. Bu sefer sana kaldırdı aletini.

A: ne diyorsun kızım sen.

Ü: vallahi anne düzgün şekilde oturup eve bakıyorduk. Yemin ederim herhangi bişey yapmadım. Sen odaya girinceye yanına oturuncaya kadar zerre hareketlenmedi. Taki sen yanına gelinceye kadar. Ee tabi üstünde spor kıyafeti bütün hatların belli.

A: yok artık. Bana mı kaldırdı o şeyi.

Ü: sana geçen gün ne dedim. Oğlun azmış durumda. Azıcık yarı çıplak dolaşalım şu evde bize saldırır. Sürekli bende suç buluyorsun ama durum bu.

Annem sessizleşti. Sonra tekrar konuşmaya başladı.

A: kızım bu çocuğa ne oldu böyle? Hiç böyle değildi.

Ü: belki de böyleydi de sen yeni farkediyorsun. Anne bak içerden geldin spor tayt giymişsin. Zaten çok güzel bir kadınsın bi de evde spor yapacaksın diye rahat giyiniyorsun. Çocuk da (burda annemin memelerini elledi) bunların içine düşecek gibi bakıyor. Eee doğal olarak kalkar tabi şeyi. Sanki erkekleri bilmiyorsun.

A: bilmiyorum kızım nerden bileyim. Erkek gördüğüm mü var benim. Elime tek adamın eli değdi. Tamam o da tavşan gibiydi, durmazdı ama ondan başka kimseyi görmedim işte.

Ü: annem terliyorsun.

Annem elini saçına ve alnına attı.

Ü: ve kızardın da. Kız azdın mı yoksa.

A: ülkü çakarım ağzının ortasına bi tane.

Ü: ya anne ne kızıyorsun. Doğal şeyler bunlar.

A: oğluna mı azdın diye ima etmenin neresi doğal ülkü.

Ü: vallahi anne ben bazen yükseliyorum Urasa. Napiim elimde değil. Oluyor işte.

A: tövbe tövbe.

Ü: bak Sen hep her konuda rehberim oldun benim. Özellikle erkekler konusunda. Ama Urasa rehber olacak bir erkek olmadı hiç. Zaten biraz asosyal bi çocuk. Ben milli bile olmadığını düşünüyorum.

A: milli ne kızım ne diyorsun Allah aşkına.

Ü: yav işte bir kadınla birlikte olmadığını düşünüyorum.

A: eee napalım kızım biz mi verelim.

Ü: yani.

A: ülkü ne diyorsun saçmalama.

Ü: vallahi anne karşı çıkmasan ben çoktan verirdim. Zaten Urasın küçüklükten beri tenine alışığım. Biz hem abla kardeş hem arkadaş, kanka olduk uras ile. Hödükle evlenmeden önce yaşadıklarımı bile biliyor Uras.

A: kızım saçmalıyorsun.

Ü: senim oğlun seve seve atlar üstüme.

A: ülkü bırak böyle hayaller kurmayı. Salaklaşma. Ayıp günah.

Ü: yav ne hayali. Sen vaziyeti hiç bilmiyorsun bence.

A: kızım yapmaz düşünmez öyle şey uras.

Ü: kimmm? Uras mı? Dünden razı.

A: ay sen kafayı yemişsin.

Ü: ablalık yaparım kız fena mı? Hahahaha

A: sen iyice çileden çıktın. Kızım kardeşine yürüdüğünün farkında mısın?

Ü: anne kuduruyorum erkeksizlikten. Tamam Urasa yürümek yanlış ama tutup da koynuna girmedim. Sadece onun o halleri ile eğleniyorjm işte bende. Hem ben Evliyim ama herifi görmedim 1 senedir. Alıştıktan sonra dayan dayanabilirsen. Sen nasıl dayandın vallahi şaşıyorum. Kesinlikle yalan söylüyorsun.

A: benim de kendimce dayanmama sebep olan şeyler var.

Ü: neymiş onlar.

A: işte bazı oyuncaklar.

Ü: kız vibratörün mü var.

A: kız sus Uras duyacak.

Ü: neyse anne. Bu konuyu sonra konuşuruz. Bak ben uzak duruyorum Urastan ama yanaşırsa karşı koyamayabilirim haberin olsun. Sonra kızma ben söylüyorum sana.

A: hele öyle bişey yap bacaklarını kırarım senin.

Ü: ben söyliceğimi söyledim. Bak gayet kapalı pijama takımı giydim yaz günü. Sütyensiz gezmeme kararı aldım. Tanga da giymiyorum. Eee dikkat de edicem bundan sonra söz ama insanın da dayanma gücü bir yere kadar.

A: ülkü akıllı dur lütfen. Kardeşinle oynama.

Ü:anne vallahi ben oynamıyorum. O benle oynuyor esas. Dün bugün yanımda baksırla gezmek falan. O koca aletini resmen sergiliyor. Hem de aleti kalkıkken. Memelerime takmış durumda sürekli bakıyor. Hatta bir iki kez konu açıldı. Annemin de seninde memelerinize bayılıyorum dedi. Bi gece ikinizin arasında yatsam cennet olur bana dedi. Bu kadar utanmaz senin oğlun.

Annem sessizce dinledi sonra başımıza taş yağacak diyerek söylene söylene spor aletlerine yöneldi. Ülkü de kapıya doğru hareketlendi. Hızla odaya girip laptobu elime aldım. Ülkü yanıma gelmedi. Odama gitti. Biraz bekledim. Gelmeyince planlara daldım. Ülküyü de annemi de düşürmek zor olmayacaktı gibi. Ama şu an gözlerindeki imajım “sikini kaldırmış saplıcak delik arayan ergendi”. Ben ise bana kendilerinin gelmesini istiyordum. İkisi de azgınlıktan kudurmuş olmalı ve bana onları sikmem için yalvarmalıydılar. O yüzden bir plan yapmalıydım.

Dershane Arkadaşım Buse -1

Mezun senemde dershanede yaşadığım olayları anlatacağım. İlk sınav senem çok kötü geçmiş ve başarısız olduğum için mezuna bırakıp dershaneye kaydolmuştum. Dershane merkezden uzak ve kötü bir dershaneydi. Ailemin içi rahat olsun diye yazılmıştım. İlk birkaç hafta çeşitli sınavlarla sınıflar belirlendi. Dikkatim hep kumral mavi gözlü bir hatundaydi. Gözleri o kadar maviydi ki bazen korkunç geliyordu. Sonunda sınıflar belirlendi ve derslere başladık. Bu kızla aynı sınıfa düştüm. Sınıf seviyesinin üstünde olmamıza rağmen en üst sınıf olduğumuz için elimizden bir şey gelmiyordu. Sözel derslerim ileri derecede iyi olduğu için hocaların dikkatini kolaylıkla çektim. Kızla soru sorma bahanesiyle tanıştım. Adı Buse. Ne kadar güzel bir kız olsa da içinde çirkef bir canavarın yattığını davranışlarından anlıyordum. O farketmesede çoğu zaman onu izliyordum ve diğer insanlara kıskanç ve nefret dolu bakışlar atması beni düşündürüyordu. Sadece bana nazikti. Benimle ders çalışmayı seviyordu. Birkaç ay geçti ve artık iyice kendimi kaptırmıştım. Eve gelir gelmez duşa girip vücudunu ve gözlerini hayal ederek defalarca boşalıyordum. Fotoğraflarına bakıyor sadece onu istiyordum. Benim bu ilgimi farketmedi tabi ki. Arkadaş gözüyle baktığını biliyordum ama benim ona bakış açım çok farklıydı. Bir cumartesi sabahı çantamı hazırlayıp etüte gitmeye hazırlanırken mesaj gelince telefonu elime aldım. Buse yazmıştı.

  • Kitaplar hazırdır umarım.
  • Evet getiriyorum ama biraz ağır olacak.
  • İstersen gelebilirim.
  • İyi olur.
    Kitaplar ağır falan değildi. Beraber yürümek iyi olacaktı benim için. Asansöre binip aşağı indiğimde onu gördüm. Gülümseyerek el salladı. Elim dolu olduğu için kafamı sallayıp yürümeye başladım. Kitapları ne kadar istesede vermedim. Sonunda pes etti ve bana döndü. Pazularımı sıktı.
  • Vaayy ben de böyle olsam taşıttırmazdım.
    Sadece gülümsedim ama içim gitmişti. Gözlerimi yumdum ve biraz yürüdükten sonra tekrar konuşmaya başladı.
  • Kayseri gezisi olacak diyorlar gelecek misin?
  • Bilmiyorum şuan ödevler sıkıntı.
  • Sikmişim ödevleri biraz stres atmamız lazım.
  • Kaç gün kalacakmışız?
  • Üç gün. Otelde kalacağız ve bayaaa bir masraf.
  • Sorun değilde… Odalar tek kişilik mi?
  • Merve hoca ikili dedi. Neden ki?
  • Yani dershanedeki kekolardan biriyle aynı odada kalmak… Zor olacak gibi.
  • Doğru ama.. Aklımda bişey var.
  • Ne?
  • Ders çalışmamız lazım değil mi ?
  • Evet.
  • Bizim seviyemizde kim var dershanede ?
  • Kimse ? Yani sanırım.
  • Kimse yok evet. Merve hocaya söyleyip ders için aynı odada kalabiliriz.
  • Yani bilmiyorum. Sorun olmaz mı?
  • Ne sorunu mal mısın ya?!
    Elimdeki kitaplara hamle yapmasıyla kitapları ondan uzaklaştırmam bir olmuştu. Önümde durup kafasını kaldırdı ve gözlerime baktı. İstemeden yutkundum. Sokak ortasında bu kadar yakın olması… Delirtmişti. Oracıkta ağzına vermeyi istiyordum. Gülümsedi ve yürümeye devam etti. Birkaç saniye donakalsamda arkasından yetiştim. Dershaneye girdik. Saatlerce çalışmanın ardından molada terasa çıktım ve müzik dinleyerek etrafı izliyordum. Arkamdan geldiğini farkettim ama tepki vermedim. Yanıma gelip o da izlemeye başladı. Cebinden sigara çıkarıp yaktı. Bana döndü. Nedensiz bir şekilde konuşmak istemiyordum. Kulaklığımı çıkardı ve sigarayı yaktı.
  • Mustafa Hoca soru çözümüne bekliyor moladan sonra.
  • Nefret ediyorum biyolojiden amına koyim.
    Sigarayı yüzüme doğru üfledi.
  • Ben de öyle ama zorundayız.
  • Ödevi yaptın mı?
  • Hayır.
  • Senin yüzünden ben de nutuk yiyeceğim.
  • Oda arkadaşım değil misin? Anca beraber kanca beraber.
  • Şu ağzındaki kadar iğrenç bir şey yok gerçekten.
  • Keşim ben oğlum.
  • Kokuyorsun Buse, ben de kokuyorum sayende.
  • Ne oldu parfümünün kokusunu kızlar alamayacak diye korktun sanırım.
  • Öyle bir amacım yok.
  • Hadi oradan.
  • Ben Mustafa hocayı bulup soruları çözdüreceğim sonra etüte geçeceğim.
  • Tarih sorularımı çözeceksin?
  • Emredersiniz hanımefendi.
    Yaklaştı. Yine yutkunmuştum. Önce sağa sola baktı ardından sigara dumanını yine suratıma üfledi.
  • Uslu bir çocuk olup sorularımı çözersen seni mutlu eder-
    Cümlesini bitirmeden kahkaha atıp sarıldı.
    Ben de güldüm ama içimdeki o hissi ancak yaşayan bilir. Kollarını üstümden atıp kapıya doğru yürüdüm.
  • Kibar olmadığın sürece o soruları çözmeyeceğim.
  • Çözeceksin.
  • Siktir git.
    Kapıyı kapatıp hocayı aramaya koyulmuşken Merve hoca kolumdan tutup beni odasına çekti. Ne olduğunu anlamadan kendimi karmaşanın içinde buldum. Masadaki iki tane sütyen, ben ve Merve Hoca birbirimize bakıyorduk…

Sevgilimle Femboy Yaşamım – 2

Cerenle avmde geçen koca bir günün sonunda bana bir sürü bakım ürünü, kıyafet ve birkaç oyuncak almıştık. Girdiğimiz her dükkanda sadece alışveriş yapan biraz yaramaz bir çift olarak gözüksek de aslında sadece 2 kaşar kız olarak alışveriş yapıyorduk. Valizlerimizi hazırlayıp gideceğimiz yeri seçtikten sonra biletlerimizi aldık ve otelimizi ayırttık. Uçakla kısa sürede biten yolculuğumuzun ardından otelimize varmıştık. Ceren valizini açtıkça gördüklerime inanamadım. Benim haberim olmadan bir sürü aşırı küçük bikiniler, kısa etekler ve dekolteli elbiseler almıştı. Bu kıyafetlerin hepsi resmen onu bir orospu gibi gösterecek ve tüm dikkatleri üzerine çekecekti. Ceren hızlıca bir duşa girip çıktı ve havlusunu atıp çok azgın olduğunu söyledi. Tam soyunacaktım ki. “Aşkım beni sikmeni istemiyorum, amımı güzelce yalasan olmaz mı?” Dedi. Cereni yalamayı çok sevdiğim için kabul ettim ve yatağın kenarında bacaklarını açmış sevgilimin amına yumuldum. Zevkten inliyordu. “69 istiyorum.” Dedi hemen yatakta 69 yapmaya başladık ilk başlardı sikimi emerken vakit geçtikçe göt deliğimle ilgilenmeye başladı. “Kız gibi götün var kaşarrr.” Gibi espirilerle dolu sözlerle kalçamı okşuyor ve deliğimi yalıyordu. Deliğime parmağını sokmaya başladı ve bunu yaparken küçük pipimi emmeye başladı. Ben buna dayanamadım ve Cerenin ağzına tüm döllerimi daha önce hiç olmadığı kadar boşalttım. Bu sırada ceren de orgazm olmuştu. Kalçama bir tokat attı ve “deliğinde bir şeyler hissetmek hoşuna mı gitti canım” dedi. “Evet bebeğim, çok iyiydi!” dedim ve yatakta biraz uzandık. “Twitter’da bizim için hesap açtım aşkım.” Dedi ve bana gösterdi. İkimizin de ne olduğunu ve ne istediğini anlatan yazılar yazmıştı ve giyinip birkaç fotoğraf çektik. Sadece meraklı olduğumuzu çok büyük şeyler aramadığımızı yazıp paylaştık. Benim kaşar sevgilim çoktan geldiğimiz şehirdeki bir sürü cinsel hesapla Twitter’dan takipleşmeye başlamıştı bile. Beğendiklerimize mesaj atıp konuşmaya başladık.

Devamı gelecek