Kategori arşivi: Yetişkin Hikayeleri

OFİS HAYATI PART 5

Ben bi anlık şoka girdim. Ece de senayı süzüyordu. Tam da o an sena bana eğilip dudağıma bi öpücük kondurdu ve “kolay gelsin sevgilim görüşürüz” dedi. Şimdi şaşırma sırası ecedeydi. Asansörden indi ve sena asansöre bindi. Sena bi anlık ağzı açık kaldı. Fakat kısa sürede yine o ilk gün gördüğüm sinsi bakış yerleşti yüzüne. Açıkçası biraz korkmuştum. Senaya el salladım ve asansörün kapısı kapandı. Eceyse bana yaklaştı.

+Demek sevgilin varken ofisteki kızlarla flortlesiyorsun.

-Ben sadece yardım edi-

+nazlinin bundan haberi var mi

-h-hayir

+olmasini ister misin

Adeta beni sindirmişti. Nefesini boynumda hissediyordum. Hem tahrik oluyordum hem de bi an önce ipleri elime almam gerektiğini hissediyordum.

-istemem

+o zaman bundan sonra ben ne zaman istersem gelip islerimi hallediceksin

-ben sadece canım istediğinde yardim niyetiyle yap-

+o zaman bende canım istediğinde nazliya sevgilin olduğunu anlatırım.

-…

+hadi ama ondan hoşlandığını herkes biliyor yeme beni

-tamam yapicam

+heh şöyle

-ama önce kendi işlerimi bitiririm kalan zamanda seninkileri hallederiz.

+detaylari sonra konuşuruz

Diyip yanimdan ayrıldı. Resmen beni ayakta sikmişti. Ama böyle bişey olacağı belliydi. Çok kaşınmıştım. Masama geçip biraz düşündüm. Olasılıkları hesapladım. Ve onu dinlemenin mantıklı olduğuna karar verdim. Düşünürken nazlinin benim dosyalarıma yardım ettiğini hatırladım. Hemen kütüphaneye gittim. Nazli tek başına çalışıyordu. Kendimi toparlayıp yanına gittim. Gülümsedi ve kötü bisey olup olmadığını sordu. Önemli bisey yok işle alakalı dedim. 1 saat kadar çalışmaya devam ettik ve bitirdik. Çay ocağından birer kahve almış geri dönüyordum ki ece nin nazliyla konuştuğunu gördüm. Bi an stres olsamda kendimi toparlayıp güler yüzle yanlarına gittim. Bem gelince ece gülümseyip ayrıldı. Bende nazliya ne konuştuklarını sordum.

+bu sabah biraz kaba davranmış onun için özür dilemeye gelmiş

-olsun ne yine de çok güvenme hiç gözüm tutmadı bunu

+tavsiye için sağol

-…

+hazır işimiz bitmişken bi akşam yemeği mi yesek bildiğim güzel bi burgerci var.

-ya çok isterdim ama bugün biraz işlerim var başka zaman yapalım

+sen nasıl istersen

-tesekur ederim

Bu sefer ben vedalasirken sıkıca sarıldım. O da karşılık verdi. O sarılma aldığım bütün risklere değeceğini gösteriyordu.

Hemen eve gittim bugün olanları düşündüm. Yapabileceğim pek bisey olmadığını ve akışına bırakmaya karar verdim. Şuan daha önemli işlerim vardi. Öncelikle yeni bir ev bulmam lazımdı. Hemen neti açtım ve bütçeme gore olan evlere bakmaya başladım. Bütçem sayesinde çok seçeneğim vardı ama evlerin sağlamlığı konusunda şüphelerim vardi. Buraları iyi bilen birine danışmam lazımdı.

Aynı zamanda mümtaz amcadan kalan borçları da ödemem lazimdi. Suanki maaşımla yaklaşık 4 maaşıma denk geliyordu ve 1 yil içinde rahat ödeyebilirdim. Çünkü hallettiğim dosya başına prim alacaktım. Ben bunları düşünürken hafif içim geçmiş.

Kapımın sertçe çalınmasına uyandım. Kapimda bir kadın vardi ve yardim istiyordu.

+lutfen kapıyı açın beni öldürecek.

Bu 2 hafta önce karşı daireye taşınan genç çiftin sesiydi. Her gece kavga sesleri gelirdi. Gerçekten çok güzel ve bi o kadar da narin bi kadındı. Sevgilisiyse bi o kadar hayvani bi mahlukatti. Kiza acırdım ama elimden bişey gelmezdi. Ama şuan yardım fırsatım vardı. Ve vicdanımın sesini dinleyip kapıyı açtım.

-gir içeri çabuk

Hemen içeri girdi. Ağlıyordu elimle sus işareti yaptım fakat susmuyordu. Bende elimle ağzını kapattım. O sirada hayvan herif benim kapımı çalmaya başlamıştı. Kızı hemen odama götürdüm kapıyı üstten sürgüledim ve yavaşça yarıya kadar açtım.

×NERDE LAN O OROSPU

-gece gece kimden bahsediyon sen birader

×BURDAYSA IKINIZIDE KESERIM ALLAMA

-kim burda birader iyi misin kimse yok evimde yalnizim ben git baska kapiya

Ben öyle doğal konuşmuştum ki adam gerçekten gitti. Bende hemen kızın yanına gittim. Odada yoktu.

-heey nerdesin adam gitti

Ben boyle diyince dolaptan firlayiverdi. Kahverengi gozleri aglamaktan şişmiş kıyafetinin üstü yırtılmış sütyeni gözüküyordu. Ufacık elleriyle kapatmaya çalışıyordu ama başaramıyordu. Altındaysa kısacık bi şort vardı. Boyu max 158 minyon tipli ama aşırı tatlı bi kızdı. Ufacik elleri ayaklarıyla aşırı sexy duruyordu. Hemen onu yatağa oturttum. Ve sakinleşmesini bekledim. Biraz durulunca teşekkür edip elime sarıldı. Elimi çektim. Bu sefer de omzuma yaslanıp ağlamaya başladı. Bende onu okşayarak rahatlamasını bekledim. Ağladıkça açıldı. En son noldugunu sordum anlatmaya basladi.

+biz bursanin X koylerindeniz. Maddi durumumuz pek yoktu. Bu hayvan herifte köy ağasının oğluydu. Beni birkaç kere sıkıştırıp taciz etmeye çalıştı. Ben kendimi savununca “seni babanda alip her gun sikince nereye kacabiliceksin bakalim” dedi. Babamla sanki malmışım gibi benim için pazarlık ettiler. En son babam beni verdi. 1 aydır köyde yapmadığı kötülük kalmadı. Resmi nikâhımız yok. İş için buraya gelmişti beni de getirdi. İşte 2 haftadır buralarda sürükleniyoruz.

Gerçekten hikaye içimi acımıştı. Iyiki yardım etmişim dedim kendi kendime.

-artik geçti sana hiçbişey yapamaz o hayvan

+…

-adin ne senin

+ayşe

-bende mert kac yaşındasın ayşe

+18

-senin şimdi kalıcak bi yerin de yoktur. Hmm istersen burda kalabilirsin.

Ayşe uzun uzun düşündü. Eve dönemezdi. Memlekete hiç dönemezdi. El mecbur bende kalıcaktı.

+sana yuk olmiyim

-ne yükü canım insanlık hali herkes yardım ederdi benim yerimde olsaydı istersen duş alabilirsin birkaç parça kadın kıyafeti de olucaktı biraz büyük gelir ama olsun idarelik.

+abi allah senden razi olsun

Yine ellerime yapıştı ama kendimi geri çektim.

-hadi sen dusa gir bende yemek soyliyim kıyafetleri ayarliyim

+tamam abi

Abi lafını pek sevmemiştim ama hiç yoktan iyidir. Ayşe duşa girdi. Duşun anahtar deliği bazı sebeplerden dolayı biraz genişlemişti. Içimden bi ses git izle diyordu. Biraz dirensemde dayanamayıp izlemeye başladım. Gerçekten tam yatakta çevirmelik bi kızdı. Onu izlerken elim istemsizce sikime gitti. Yavasca 31 çekmeye başladım. O kendini oksayisi göğüslerinin arasından akan köpükler beni iyice zıvanadan çıkarmıştı. Bi anda boxer a oluk oluk boşalmaya basladim. Hemen gidip. Degistirdim. Ama boxer i kirliye atamazdım. Dus doluydu. Bende yatağın köşesinde ufak bi boşluk vardı oraya dikkatlice sakladım. O sirada içeri ayse girdi. Havluyla bile inanilmaz sexy gözüküyordu. Onu ürkütmemek için fazla incelemedim ve kıyafetleri yatağa bırakıp çıktım. Üstünü değişip geldiğinde çok şirin olmuştu. Kıyafetler büyük gelmişti. O sırada söylediğim pizzalar da gelmişti. Oturup yemeye başladık. Ama ayşe tam bi çekingen köylü kızı gibi davranıyordu. Her hareketini dikkatlice düşünüp yapıyordu. Ona rahat olmasını söyleyince biraz daha rahatladı. Bana sorular sormaya başladı. Sonuçta aynı evde kalıcaktık. En azindan geçici olarak. Belkide kalıcı olacaktı kim bilebilir.

+abi kac yaşındasın

-24 abi deme ama kendimi yaşlı hissediyordum iyice

+ne iş yapıyorsun

-avukatım

+ne güzell ama evin avukata göre sade

-pek beğenmedin herhalde

+yok öyle demek istemedim

Iyice kızarmıştı. Boyle daha da çekici olmuştu.

-şaka yaptim canim

+…

-evet daha yeni güzel bi işe başladım tam da ev bakıyordum

+hayırlı olsun

Kalan yemeği sessizce yedik. Ben gidip yatağını hazırladım. Kendime de koltuğu ayarladım. Önce mirin kırın edip koltukta yatmak istesede müsade etmedim. Yatağa yattığı gibi uyudu. Bende biraz onu izledim. Sonra gidip yattım. Uyumadan önce senaya yarın konuşmamız gerektiğini söyledim. Yarın haftasonuydu bütün işlerimi halledebilecektim.

Tavsiye önerilerinizi bekliyorum. Ankete katılmayıda unutmayın. Iyi okumalar.

Yaz Mevsimi – Yeni Yaşantı (Kısım 14)

Sabaha uyandığımda üzerimdeki yorgunluk yataktan çıkmama engel olacak kadar fazlaydı. Duş alıp güzel bir kahvaltı yapmayı çok fazla istiyordum sabahın erken saatleriydi annem ve kızların uyanmadığını düşünerek çıplak bir şekilde banyo doğru yürümeye başladım banyo kapısının önüne geldiğimde banyoda birinin olduğunu fark ettim. Sabahın bu erken saatinde kim uyanmıştı ki, banyonun kapısından kafamı içeri doğru uzattığımda ablam Ece banyodaydı sadece altında külotu vardı vücudu öyle güzel görünüyordu ki sadece altında külot olması biraz can sıkıcıydı, vücuduna öyle odaklanmışım ki ablamın bana baktığını fark edemedim bile sadece Kaan dediğinde irkildiğimi hatırlıyorum.

Ece : Kapıdan gizlice benimi izliyorsun sen sinsi sinsi hahahahah

Kaan : Nerden bildin ablacım hahahah

Ece : Annemle Ebru uyanır da bizi böyle görürse başımız belaya girebilir biliyorsun dimi canım

Kaan : Biliyorum abla sen çık ben öyle gireyim duşa

Ece : Ben çoktan aldım duşumu gösteriyi kaçırdın maalesef Kaancım girebilirsin sen duşa.,

Şansımı sikiyim dercesine suratımı düşürüp duşa girdim bugün cumaydı hafta sonu evde mi vakit geçirmeliydim yoksa ne yapmalıydım duş alırken bunları düşünüyordum çok uzun kalmadım duştan bornozumu giyip odama doğru geçtim üstümü giymek için dolabımın önüne doğru yürüdüm o sırada kapı çaldı bende kim olduğunu merak edip içeri gelmesi gerektiğini söyledim.

Ece : Müsait misin canım

Kaan : Gel abla müsaitim sen kaçırma en azından gösteriyi.

Ece : Ben istesem sen her zaman bana o gösteriyi sunarsın benim yakışıklı kardeşim.

Kaan : Haahhahah neyi nasıl isteyeceğini çok iyi biliyorsun abla.

Ece : Bilirim Kaancım bilirim, aslında yanına gelmemin sebebi hafta sonu Ceyda ile kamp yapmaya gideceğiz annemle konuşup ondan izin aldım ama biraz tedirgindi senin geldiğini duyarsa içi daha rahat eder hem birlikte bir şeylerde yapmış oluruz sende ister misin.

Kaan : Aslında çok iyi olur bende bu hafta sonunu nasıl değerlendirebilirim diye düşünüyordum.

Ece : Süper o zaman annemle ben konuşurum sana sorarsa sende söylersin Ceyda ya da haber veriyim o da çok mutlu olacak üçümüz aşırı eğleneceğiz emin olabilirsin.

Her zaman dört ayağımın üstüne düşmeyi o kadar çok seviyorum ki ablamın arkadaşı Ceyda’nın da olması çok güzel oldu Ceyda ablama nazaran daha büyük göğüsleri ve daha büyük kalçası olan balık etli atom bombası gibi bir hatun üçümüzün aynı çadırda kalacak olması beni şimdiden o kadar fazla heyecanlandırıyor ki. Üzerimi değişip aşağı kahvaltı için mutfağa indim ablam hemen anneme kampa benimde gideceğimi söylemiş.

Elif : Bebeğim ablanlarla sende kampa gidecekmişsin öyle mi.

Kaan : Evet annecim iki güzel kızı orada yalnız bırakmak istemedim.

Elif : Benim centilmen oğlum onlara çok iyi bakacağını biliyorum gel sarılayım sana.

Annem beni kendine öyle bir çekti ki içine sütyen giymediğini fark edebiliyordum. Kızların yanında beni bu kadar içine çekmesi sikimi çoktan kaldırmıştı bile hep birlikte kahvaltımızı yapıp Ece ile ben çantalarımızı hazırlamak için odalarımıza çıktık annemden arabayı da istemiştim araba ile Ceyda’yı alıp oradan market alışverişi yapmaya gidecektik. Ablamla evin önünde buluşup ikimizde arabaya geçtik abla Ece üzerine crop ve tayt giymişti taytı bilerek mi bu kadar ince giymişti yoksa her zaman giydiği taytlardan mıydı anlamadım. Arabaya binip Ceyda ya doğru yol aldık Ceydaların evinin önünde maksimum 5 dakika kadar beklemişizdir Ceyda evinde çıkıp bize doğru gelmeye başlamıştı kamp için oldukça iddalı bir kıyafet seçimi vardı. Mini bir etek ve üstünde cropu ile bize doğru geliyordu. Ablamla ikimiz arabadan inip Ceyda’yı karşıladık ablamla ikisi birbirine sarılıp merhabalaştılar ben Ceyda’nın çantasını alıp arabanın bagajına yerleştirdim arabaya binmeye yeltenirken Ceyda benimle de merhabalaşmak istemiş olmalıydı ki gelip bir anda bana da sıkıca sarıldı bu merhabalaşmaktan öte de bir sarılmaydı beni kendine öyle sert çekiyordu ki memeleri adeta göğsümde yayılmıştı. Çok zorlamadan ve vakit kaybetmeden arabaya binip markete doğru sürmeye başladım Ceyda arka koltuğu ortalamış bir şekilde arabadaki konumlarımızı almıştık eteğinin kısalığı dikiz aynasından adeta bana frikik üstüne frikik veriyordu bembeyaz vücudu bacakları pembe pileli eteği ve içindeki beyaz dantelli külotu kaza yapmama sebep olacak derecedeydi ki bunu Ceyda da fark etmiş olmalıydı ki bana dikiz aynasından gülümseyip ellerini bacaklarına sürtüyor ablama telefonunda bir şey gösterme bahanesiyle her öne doğru geldiğinde bacaklarını iki kenara daha çok ayırıp bana o beyaz külotunun içindeki tatlı amcığını daha çok göstermeye sebep oluyordu. Kazasız belasız markete gelmiştik sonunda kamp için biraz alkol abur cuburlar ve yiyecek içecek alacaktık onun haricinde fazla ekstraya kaçmamıza gerek yoktu. Ben hemen bir market arabası alıp alışverişe koyulmak adına hızlıca hareket ediyordum ablamda bunu anlamış olmalıydı ki bana destek verip bir an önce alışverişi o da bitirmek istiyordu Ceyda bize tuvalete gitmesi gerektiğini söyledi ve o tuvalete gitti biz ablamla alacaklarımızı alıp kasaya doğru yöneldik Ceyda hala tuvaletten gelememişti biz alışverişi bitirip ödemeyi yapacakken Ceyda o sırada yanımıza geldi ödemeye ortak olmak istediğini söyledi biz ablamla ne kadar hayır demiş olsak ta onu ikna edemedik alacaklarımızı arabaya yerleştirmek için marketten çıktık bagajın oraya geldiğimizde ablamla Ceyda ürünleri bagaja yerleştirmeye başladı bende arkalarında dünyanın en güzel manzarasını izliyordum arkadan vuran güneş ablamın taytının için gösteriyordu siyah tangası adeta içinde yok gibiydi o sırada Ceyda elinde tuttuğu cüzdanını yere düşürdü almak için eğildiğinde birde ne görüyüm altında olan beyaz dantelli külotu bu sefer altında yoktu bembeyaz vücuda sahip olan Ceyda’nın pespembe amcığı gözümün önündeydi o an zaman dursun iki mükemmel götü izleyim diye ne hayaller kuruyordum Ceyda cüzdanını alıp ayağa kalktığında göz göze geldik bir dakika bunu bilerek mi yapmıştı yani o gülümsemesi ve gülümsemesinin sonunda bana göz kırpması da neydi öyle hiç bozuntuya vermeden arabaya binip herkes konumunu aldı gideceğimiz yerde çok büyük olmasa da bir göl ve sık ağaçlar vardı çok kalabalık olur ümidi ile biraz huzursuzduk aslında ama yine de gidilecek en güzel yer orasıydı. Ablam telefonundan arabaya bağlanıp müzikler açıyor eğlenceli bir şekilde yolculuğumuzu sürdürüyorduk tabi Ceyda boş durur mu sürekli bana frikikler verip o tatlı amını göstermeye devam ediyordu. Hava kararmadan kamp alanına ulaşmıştık bile ama sandığımızın aksine kalabalık değil hatta hiç kimsecikler yoktu biz bazı tersliklerin olduğunu düşünsekte planımız çoktan hazırdı geride dönemezdik bizim için birilerinin olmaması çok çok daha iyi olmuştu. Gölün kenarına yakın bir yer bulduk kimsenin bizi rahatsız etmeyeceği bir konumdu. Çadır malzemelerini indirip birlikte kurmaya başlamıştık Ceyda eğilip doğrulduğunda amını götünü görmem ve gözlerimi alamamam ablamın da dikkatini çekmiş olmalıydı ki bana bakıp değişik değişik sırıtıyordu çok büyük olmasa da üçümüzün sığacağı bir çadır kurmuştuk kızlar çadıra uyku tulumlarını filan yerleştirirken bende ateş yakmak için sağdan soldan odun ve çalılıklar topladım. Karnımız tok olduğu için bu gece içip sohbet muhabbet edecektik ben ateşi çoktan yakmıştım kızlarda çadırın içini ayarlamışlardı işimiz bitmişti çoktan güneş batmak üzereydi göl kenarında olduğumuz için hava hafiften serinlemeye başlamıştı kızlar üzerlerini değiştirmek için çadıra gireceklerini ve benimde çadırın başımda durmamı istediler ikisi de çadıra girdi bende çadırın önünde onları bekliyordum sonra ben üzerimi değiştirecektim bilerek mi yapmışlardı yoksa unutmuşlarmıydı bilmiyorum ama çadırın ön kısmının fermuarını tam kapamamışlardı bende havanın kararmasının etkisi ile ufak bir göz atmak istedim Ceydanın amı götü zaten çoktan görmüştüm bile ikiside sırayla soyunmaya başladılar Ceyda üzerindeki cropu çıkardığında kocaman memeleri özgürlüğüne kavuşmuştu bile o kadar güzellerdi ki çırıl çıplak ablamın karşısında duruyordu ablamda üzerindeki cropunu ve taytını çıkarmıştı iki tane taş gibi hatun çadırın içindeydi ve ben onları dikizliyordum ablam bir ara ellerini Ceydanın memelerine götürüp iki memesinide tuttu kısık bir ses tonu ile

Ece : Kocamanlar keşke benim memelerim de bu kadar büyük olsa.

Ceyda : Seninkilerde çok güzeller aşkım ele geliyor baksana.

Ece : Yine de seninkiler kadar büyük olmasını isterdim hahahha

Aralarında gülüşüp üzerlerini giyindikten sonra sırayla çadırdan çıktılar bende çadıra girip üzerimi değiştirdikten sonra arabadan yiyeceklerimizi ve bardakları ve içkimizi alıp ateşin başına yerleştik 1-2 bardakta normal sohbet muhabbet ediyorduk çok eğlenceli ya da aksiyonlu birşey yoktu ta ki Ceyda o güzel soruyu sorana kadar.

Ceyda : Çadırın köşesinden bizi izlemek keyiflimiydi Kaan

Ece : Ceyda utandırmasana kardeşimi baksana nasıl kızardı benim paşam.

Kaan : (harbiden kızarmıştım bir dakika çadırı bilerek açık bırakmışlardı o zaman) Ş-şey ben farkında değildim o sırada gözüm kaymış olmalı sanırım.

Ceyda : Hahaha arabadadamı gözün kaydı yani Kaan

Ece : Hahahah uğraşma kardeşimle.

Kaan : (Ceyda sınırlarımı fazlasıyla zorluyordu) Evet gözüm kaydı ama daha çok markette tuvalete gidip külotunu çıkardıktan sonra daha çok gözüm kaymaya başladı.

Ece : Hahahaha kardeşim bile anlamış nasıl bir orospu olduğunu Ceyda baksana neler diyor.

Ceyda : Hahahaha evet evet ama bilerek çıkardım kaan senin için Eceye seni buraya getirmesi için çok dil döktüm.

Kaan : Bir dakika ne abla neler oluyor anlatırmısın bu ne demek böyle

Ece : Sakin ol bebeğim ablana güven yanlış hiçbirşey yok sadece ablan seni mutlu etmek istiyor bu gecenin tadını çıkar Kaancım.

Diyerek yanağımdan suluca öptü gecenin ilerleyen vakitlerinde içkimiz bitene kadar ful cinsel şeyler konuştuk Ceyda bize yaptığı orospulukları anlattı alkolün etkisi ile ablamda bir kaç şey anlattı ama garipsemedim ateş sönmeli olmuştu kızlar üşüdüklerini söyleyip çadıra geçmek istediklerini söylediler bende onları onaylayıp etrafı topladıktan sonra onlara katılacağımı söyledim Ceyda ayaklanıp koca götünü sallaya sallaya çadıra doğru yürüdü ve ablam benim yanıma gelip ‘bizi çok bekletme yakışıklı sana sürprizimiz var diyerek Ceydanın arkasından o da çadıra girdi ben etrafı toplarken içeriden ikisinde gülüşmeleri geliyor içerde ikisinin olmadığını bilsem birileri cilveleşiyor sanardım. Hızlıca etrafı toplayıp arabanın kapılarını kilitledikten sonra çadıra kızların yanına doğru yürümeye başladım ben yaklaştıkça gülme sesleri daha çok yükseliyor ve konuşmalarını duyabiliyordum.

Ceyda : Sence ikna edebilirmiyiz.

Ece : Sen bana bırak baktık olmuyo sen uyuma numarası yaparsın ben başlarım sonra sende bize dahil olursun.

Ceyda : Ben kendime orospu diyordum kardeşini baştan çıkarmayı nasıl becerdin çok fena bir sürtüksün bunu biliyosun dimi.

Ece : Hahahah teşekkür ederim tatlım ama böyle konuşmaya devam edersek Kaan bizi duycak o yüzden azma da Kaanın gelmesini bekleyelim.

Ablam neler çeviriyordu böyle alkolünde etkisi ile çok birşey anlamasamda bir 5 dakika bekleyip kızlara katıldım ikiside çok uykusu geldiğini söyledi bu da planlarının başlangıcıydı aslında ben en solda önümde ablam onun önünde de Ceyda yatmıştık ablam götünü bana dönüp iyice kucağıma bastırmıştı sikimin sertleşmemesinin olasılığı yoktu çünkü giydiği taytı yok denebilicek kadar inceydi bir süre öylece yattıktan sonra planlarına başlıycaklardı ama benimde bir plan yapmam lazımdı ki planım aklıma gelmişti bile sızmış numarası yapıp olayları ne kadar ileri götürüceklerine bakmalıydım. Ablam götünü bana doğru yavaşça sürtmeye başladı sikim o kadar sertki eşofmanımdan çıkarıp ablamın götüne zorlasam sanırım taytını delerdi ben hareketsiz bir biçimde yatıyor ablamsa sürttükçe sürtmeye devam ediyordu ben tepki vermedikçe ablam daha sert sürtünüyor benim uyuduğumu düşünüp beni uyandırmak istiyordu hatta bir ara adımı 2-3 kere seslenmişti ben hala kıpırdamamakta kararlıydım. Ablam sürtünmeyi kesip yattığı yerden oturma pozisyonuna geçti Ceydaya seslenip.

Ece : Ceyda Kaan uyanmıyor off kafayı yiyeceğim.

Ceyda : Sürtünmedin mi bebeğim.

Ece : Sürtündüm (kısık sesle) hatta siki bile taş gibi oldu ama uyanmıyor.

Ceyda : Çok alkol aldı sızmış olmasın off ben bunun hayalini kaç hafta önceden kuruyordum ama ya bunun düşüncesi bile o kadar ıslatıyordu ki beni.

Ece : Kanka bilmiyorum ya çok güzel olucaktı evet bende çok azgınım Kaanın ikimizi aynı anda siktiğini düşünmek aynı anda onun sikini yalamamız yüzümüze boşalması bunu düşünmek benide deliler gibi azdırıyordı off Kaan off

Ceyda : Uyanmıycak sanırım birbirimizi okşasak benim boşalmam lazım kasıklarım uyuşuyo azgınlıktan Ece

Demek büyük planları buymuş ikisi benim yanımda bunları konuşurken öyle azmıştımki sikim neredeyse patlıcak hale gelmişti bile bir anda sessizlik oldu gözlerimide açamıyorum bakamıyorumda ama o sessizliği ablam ve arkadaşının öpüşme sesleri bozdu birbirlerini öyle tutkulu ve sert öpüyorlardı ki onları daha da çok azdırıp üstüne bende dahil olmalıydım sırayla birbirlerinin üstlerini çıkardılar ablam Ceydanın koca memelerine gömülmüş meme uçlarını deliler gibi emiyordu Ceydanın inleme sesleri öyle güzelki memeleri yalanırken böyle inliyorsa o amı yaladığımda veya siktiğimde nasıl inliyceğini hayal bile edemiyorum. Ceyda da ablamın memelerini avuçlayıp meme uçlarını emmeye başladı sanırım ıssırıyoki ablamın ‘o kadar sert ıssırma aşkım çok hassaslaştılar’ dediğini duyuyordum ikiside birbirlerinin taytını çıkardı çadırın içi am kokusuyla dolmuştu bile bu çadırda ölmek istiyordum aynı çadırda yanıma ablam ve arkadaşı çırıl çıplak bir haldeydiler ikiside yan yana oturup birbirlerini okşamaya başladılar amcıklarından gelen sesleri duyabiliyordumki ikiside fena şekilde ıslanmış olmalıydı tam da bu sırada benim planım devreye giricekti çişim gelmiş gibi uyanıp onlaarı yakalıycaktım. Uykulu bir ses tonu ile ‘Kızlar uyumadınızmı siz’ dedim ikiside korkmuş bir şekilde irkilmişlerdi ablam hafif kızar bir şekilde ‘aklımızı aldın eşşek’ diyerek gülmeye başladı Ceyda heyecanlı bir şekilde fısıldayarak ablama ‘uyandı uyandı’ diyordu.

Kaan : Napıyorsunuz siz böyle ikinizde çırıl çıplak

Ece : Ceydanın yaramazlığı tuttu bende ona eşlik etmek istedim.

Ceyda : İstersen sende katılabilirsin Kaan yabancılık çekme (diyerek göz kırptı)

Kaan : Bu her erkeğin başına gelmiycek birşey sizi izlerken biraz kendimi okşamak istiyorum bende benim açımdan güzel bir fikir.

Ablam ve Ceyda birbirlerine bakıp güldüler ve bir anda öpüşmeye başladılar vakit kaybetmeden eşofmanımı sıyırıp sert sikimi elime alıp sıvazlamaya başladım çadırın içindeki am kokusu kızları öyle görmek beni öyle azdırmıştı ki sikimi tutar tutmaz zevk sularım sikimden akmaya başlamıştı bile ablam ve arkadaşı karşımda çıplak bir halde deliler gibi öpüşüyorlardı Ceyda çok vakit kaybetmden ablamın boynundan memelerine doğru dilini sürterek karnına kadar geldi elleri memelerinde kasıklarına kadar iniyordu ablam Ceydanın bu hareketinde deliler gibi inliyordu Ceydanın koca götü yayılmış bir şekilde duruyordu o an arkasına geçip o ablamı yalarken bağırta bağırta sikmeyi o kadar çok istiyordumki Ceyda ablamın kasıklarına geldiğinde ablam kendini geriye doğru bırakıp o anın tadını çıkarıyordu Ceyda ablamın amına gömüldüğünde ablam derinden bir ohh çekip zevkin doruklarına kadar çıkıyordu bir süre ablamın amını yalayan Ceyda kafasını kaldırıp ablama

Ceyda : Sıra sende Ece gömül amıma hadi.

Kaan : Ablam değil ben gömüleyim amına hatta sen benim suratıma otur Ceyda ablamda sikimle ilgilensin.

İkisininde fena hoşuna gitmişti bir hamlede üzerimi çıkarıp kendimi çadırın ortasına attım Ceyda vakit kaybetmeden koca götünü suratıma indirdi amını dudaklarıma gömüp beni o sulu amcıkla buluşturdu bu kadar sulanıacağını asla tahmin etmiyordum bile suları oturur oturmaz yüzümün her yerine akmıştı kendini öyle sert bastırıyordu ki yüzüme nefesim kesiliyor nefes almak için güçlük çekiyordum ama bu durumdan asla rahatsız değildim suratımda ileri geri sürtünmeye başladı sadece amını değil daracık götünüde yalatıyordu Ceyda bana o sırada ablam boş durmayı sikimi sıvazlıyor azgınlıktan akan zevk sularımı sikimle buluşturuyordu sikimi sıvazlarken bir anda taşşaklarımı emmeye başladı kafayı yemek üzereydim ablam taşşaklarımı yalıyor arkadaşı suratıma oturmuş bana amını götünü yalatıyordu ama Ceydanın o sulu amını sikmek istiyordum ellerimle belinden tutarak Ceydayı sikime doğru yönlendirdimki anlamış olmalıydı ablam kendini geriye doğru çekip Ceydaya bıraktı sikimi yumuşacık elleriyle tuttuğu sikimi amına öyle güzel sürtüyordu ki amının suları sikimin başına toplanmıştı o sırada ablam sanırım boş kalmak istemediğinden o gelip tatlı amcığını suratıma bıraktı bu sefer ablam yüzüme oturmuştu Ceyda sikimi içine sokmak için amına bastırdığında öyle sıcaktı ki sikim içine kayarken amının sıkılığını her hücreme kadar hissedebiliyordum sikim amcığında kayana kadar Ceyda derin derin ohh çekti ama yavaş sikmek istemiyordum Ceydanın sırtından tutup sikimi hızlı ve sert bir şekilde sokup çıkarmaya başladım o an üçümüzde kenimizdenden geçmiş bir biçimde deliler gibi inliyorduk ablam daha sert sürtünüyordu suratımda fırsattan istifade parmağımı ablamın amında ıslayıp göt deliğine sokmaya karar verdim ablam deliler gibi keninden geçmiş inliyor Ceyda kendini kaybetmiş bir halde sadece daha sert daha sert diye inliyordu öyle senkronize olmuştu ki bir anda ikiside ayağa kalkıp ablam yüzüme ve vucuduma hatta Ceydanın sırtına kadar Ceydada sikim ve taşşaklarıma öyle bir fışkırtmıştı ki o an zevkin en zirvesini yaşadığımı hissettim daha fazla kendimi tutamıycak halde olduğumu biliyordum ama ablamıda sikmem lazımdı Ceydayı üzerimden kaldırıp ablamı önümde domalttım o da bu anı beklermiş gibi öyle güzel domaldı ki sikimi bir kaç kez amına sürttükten sonra kolayca içine girdim öyle çok ıslanmıştı ki asla zorlanmadı ablamın belinden kavrayıp sert sert hızlı hızlı sikiyordum o kadar güzel ki aynı evde yaşadığım ablamı çatır çatır sikiyordum o sırada taşşaklarımda bir sıcaklık hissettim Ceyda boş durmamak için aşşağıdan taşşaklarımı yalamaya başlamış bir süre daha sikiştikten ve Ceydanın sulu dili sayesinde daha fazla dayanamıycağımı söyledim kızlara gelmeye yakın ayağa kalkıp ikisinide önümde diz çüktürdüm o an dillerini dışarı çıkarmış iki orospu döllerimi yemek için beni bekliyolardı daha fazla dayanamadan yoğun bir şekilde ablamın ve Ceydanın suratını dölle kapladım ayakta durucak halim kalmamıştı kendimi yere attım ablamla Ceyda suratlarına attırdığım döllerimi yalayıp birbirlerini temizliyolardı kan ter içinde kalmıştık biri sağ bir sol göğsüme kafalarını koyup yattılar.

Ceyda : Ohh dünya varmış kamp şimdi amacına ulaştı Ececim

Ece : Hahahahha çok doğru bebeğim Kaan çok güzel boşalttı ve boşaldı.

Kaan : Biz biraz önce ne yaşadık nefes alamıyorum naptınız bana böyle.

Ceyda ve Ece : Hahahahahha sana değer

Kızlarla fena yorulmuştuk biraz daha sohbet ettikten sonra çıplak bir şekilde bir sağ biri sol göğsümde öylece uykuya daldık.

Not : Arkadaşlar upvate ve yorumlarınızı eksik etmeyin post gösterimi 30k dan fazla ama upvate çok düşük sadece sizden ricam bu başka bir şey istemiyorum teşekkür ederim.

Kıskanç Sevgilim 9

Kahvaltıya geçtik. Bugün tekrar ders vermek için salona gidicektik. Yada ben öyle biliyordum.

Ben – gençler salona ne zaman gecicez ders için

Cenk – aa kanka sana söylemeyi unuttuk bizim gruplarimiz bu gün ki programı iptal ettirmiş

Ben – nasıl yani

Cenk – bu gün sadece senin dersin var salonda

Hay anasını sikim dedim içimden tek gidicektim

Ben – iyi ozaman eceyle giderim sizde kafanızı dinlersiniz

Amacım eceyi bunlarla birakmamakti

Ece – aşkım biliyomusun aslında bende çok yorgunum gelmesemmi bu gün

Amacını anlamıştım yine yapicakti biseyler bu sefer ne kadar ileri gidicekti bilmiyorum ama birden

Ben – iyi tamam ozaman dinlen

Dedim. Aslında izin vermemek gerekiyordu ama birden diyiverdim

Berk – havuz partimizede devam ederiz ozaman

Ece – büyük bı zevkle

Ege – son gaz devammm

Cenk – gençler siz yorulmuyomusunuz ya ne bu enerji

Berk – daha başlamadık bile ya

Ben – neyse arkadaşlar ben yavaştan hazırlanim. Ece gelsene sende yardım et bana

Ece suratını asarak geldi arkamdan odaya girdik

Ece – aşkım cocukmusun hazirlanamiyomusun kendin

Ben – buraya beni hazırla diyemi çağirdim seni

Ece – ne için çağırdın

Ben – niye gelmek istemedin benimle

Ece – aşkım eglenicez birazz işte anlasana

Ne anlamam gerekiyordu acaba bundan

Ben – ne tarz bı eğlenme bu Ece

Ece – senin sevicegin tarz aşkım

Diyip göz kırptı. Bu arada hala üstünde bikinisi vardı gözümü memelerinden ayiramiyordum böyle bir afet güzelliği arkadaşlarıma bırakip gidicektim. İnanamıyorum

Ece – aşkım öyle baktığına göre çok seviyosun

Ben – sevilmezmi bunlar

Diyip elleştim biraz

Ece – aaa hadii ama hazırlan akşama sakla kendini belki anlaticaklarim olur

Ben – iyi peki

Diyip üstümü giyindim spor cantamida aldım tekrar eceyle assagi inicektik

Ben – aşkım ben yokken bikiniyle gezmesen olmazmi

Ece – aaa aşkım aştık sanıyordum bunları çocuklar Heryerimi gördüler seninde hoşuna gidiyo zaten karışmasına istee

Haklıydı aslında biraz. Neyse yavaştan assagi indik. Ece hemen yanımda ayrılıp cocuklarin yanına gitti benimle kapıya kadar bile eşlik etmedi. Ben yöneldim kapıya doğru

Berk – iyi dersler kanka kolay gelsin

Pic bunu imali bir şekilde söylemişti

Ben – teşekkürler dizede

Ne ben az önce ne demiştim sizede demiştim yanlışikla koz verdim aptal kafam. Ece anlamış olucakki gülüyordu

Berk – merak etme kanka bize kolay gelir 3 kişiyiz burda;)

Ne kastediyodu bu pic anlamıyordum neyse çıktım evden artık. Biricik güzeller güzeli sevgilim 3 tane azginin yanindaydi bı an önce akşam olmasini ve ne olup bittiğini öğrenmek istiyordum.

Hikayenin devamı için önerileriniz varmıdır. İyi akşamlarrr❣️

Ben ve Sevgilim Beyza bölüm 15

mustafanin uyudugunu umut ederek odasina dogru yavaş adımlarla yürüdüm kapıyı hafif çaldım duymadı sanirım uyuyordur diyerek kapıyı açtım ve göz göze geldik;

-iyi geceler kanka

-iyi geceler kanka uyudugunu sanmıştım

-hayır daha uyumadım bir şey mi oldu

-beyza bir sey unutmuşta onu almaya geldim

-sanırım yine seni azdırmaya çalışıyor

-evet biraz öyle benim gelip almam icin bayağı uğraştı

-iyi madem masanin üzerine olması lazım

-gördüm kanka teşekkür ederim

-beyza bugün beğenmiş mi

-kanka bu konulari konuşmasak hala utanıyorum da beyzayla bile zor konuşuyorum

-utanmaman icin elimden geleni yapıyorum biliyorsun senin de hoşuna gittigini sandığım için devam ettim

-evet beyza söyledi

-o zaman benimle de utanmadan konuşabilirsin

-biliyorum ama biraz zor bir durum yıllarca onun hayatinda tek ben oldum biliyorsun

-seni hala sevdigini biliyorum bunu sen de biliyorsun sadece cinsel bir seyler yaşıyoruz sana olan sevgisi azalmadı senin azaldi mi

-benim de azalmadı

-e o zaman neden bu kadar çok düşünüyorsun sevdigin ve zevk aldığın şeyleri yapmaya devam et

Bu kadar haklı konusacagini nereden bilebilirdim ki evet beyzayla bu konuları konuşmak eğlenceli ve heyecanlı geliyordu gençliğin verdigi heyecani sonuna kadar hissediyordum belkide mustafa hakliydi onunla da utanmadan konusabilirdim bunu denemeyi düşündüm beyzayla konuşmak azdırıyorsa mustafayla konusmakta azdirabilirdi.

-haklısın kanka

-o zaman sorumu tekrar sorayım beyza beğenmiş mi

-evet beğenmiş

-biraz daha detayli ol

Yıllar önce birisi gelip bana sevgilini en yakın arkadaşınla konuşacaksın deseydi ya git işine ne anlatıyosun derdim ama simdi neredeyse en yakın arkadaşımla normal bir karı kız muhabbeti eder olmuştuk ve bahsi geçen kisi benim sevgilimdi inanmak gerçekten güç;

-yatağa zor düştü yorgunluktan

-kanka çok seksi bir kız çok şanslısın

-ee olum sen sikiyorsun sen de çok şanslısın öyle bir sikmişsin ki amı şişmisti

Bu cümleler agzimdan nasıl çıkıyordu hiçbir fikrim yoktu ama onunla karı kız muhabbeti yapmanın bu kadar hoşuma gideceğini nereden bilebilirdim.

-kanka ne yapayım bi görsen çok azgın

-biliyorum bilmez miyim ne kadar azgın olduğunu

-ama hiç sikişirken görmedin o hallerini bir görsen

-kanka benimle de sikisti ya gördüm tabi ki

-öyle değil olum dış bir göz olarak izlemekten bahsediyorum

Tabi mustafa ilk sikiştikleri gece benim onlari izledigimi bilmiyordu acaba bana alttan alttan onları sikişirken izlemem icin aklima fikirler mi sokuyordu yoksa kendisi mi teklif edecekti.

-haa bilmiyorum kanka o şekilde nasıl azgın oldugunu

-onu o şekilde azgin görmeni çok isterdim,istersen

-istersen ney kanka

-neyse ya boş ver

-ne oldu söylesene

-bos ver boş ver baska bir sey konuşalım

-hayır ya söyle

-istersen bir sonrakine sen de katıl diyecektim

Evet düşündüğüm gibi çıkmıştı bana şov yapma peşinde miydi sevgilimi nasıl iyi siktigini mi göstermek istiyordu yoksa gercekten benim zevk almami mi istiyordu.

-olabilir kanka neden olmasın beyza uygun görürse

-bence görür

-sorarım ona o zaman

-umarım seni utandırmıyorumdur sadece birbirimize açık olduğumuzdan emin olmak istiyorum o yüzden sen benim en yakın arkadaşımsın senin de zevk almani istiyorum

-alıyorum kanka merak etme

-sen boşaldın mı peki

Söylesem mi söylemesem mi bilemedim gözünde küçük düşmek istemiyordum ama onu test etmiş olacaktım eğer beni küçük görürse onunla olan iliskimi gözden geçirme vakti gelecekti bunu bir denemeye kadar verdim;

-beyzanın telefonundan attıgın fotoğrafı görünce anında boşaldım

-sevindim o zaman,daha fazlasini da çekmiştik

-evet odaya gelince gösterdi

-peki onlari begendin mi

-görür görmez sikim taş gibi oldu

-son fotoya kızmadın umarım beyza illa içime boşal diye ısrar etti çünkü

-yanından geldikten sonra o amcigi bana yalattı

Mustafa anlattigim karşısında şok olmuştu nasıl yani içine boşalıp dölledigi ami beyza bana mi yalatmisti;

-hadi canım inanmıyorum öyle bir sey olmuş olamaz

-tam 20 dakika yaladim

-beni inandiramazsin bu konuda

-hatta ben yalarken beyza gizlice fotoğrafımı çekmiş o şekilde

-hala diyorum görmeden inanmam

Zamanın nasıl gectigini farketmedim beyza beni odada bekliyordu kulodu aldim ayaga kalktim;

-kanka ben gideyim artık beyza beni bekliyor

-tamam kanka iyi geceler

-iyi geceler

Odadan çıktım konuştuklarımiz beni çok azdirmisti artık bosalmam lazimdi odaya girdim beyza elinde telefonla oynuyordu beni gördü;

-neden bu kadar uzun sürdü aşkım

-girdim ve uyanıktı sohbet etmek istedi konuştuk biraz

-ne konuştunuz

-sanırım benim izlememi istiyor

-nasıl yani

-beyza cok azgin dedi ben de biliyorum kanka dedim hele bir de sikisirkem görsen dedi ben de benimle de sikisti biliyorum dedim o da dış bir gözden gormekten bahsediyorum dedi ilk sikisiniz de izledigimi bilmiyor tabi

-hangi ara konusmayi bu kadar ilerlettiniz nasil utanmadin

-aslinda cok utandim ama bir şans vermek istedim onunla bu şekilde konuşmaya

-peki sen ne dedin

-beyzaya sorarim dedim

-askim ben tabi ki cok isterim ama sen yapabilir misin

-seni azgin görmek icin değer

-göreceksin merak etme

-ee sen neler yaptın ben yokken

-merveyle konuşmaya devam ettim

-ne diyor

-ona külodumu mustafanin yaninda biraktigimi ve seni almaya yolladığımı söyledim

-Her seyi neden anlatiyorsun ki

-hoşuma gidiyor ne yapayım

-ne dedi

-benim yerimde olmayi cok istiyormuş hem beni çok seven bir erkek varmis hem de iyi siken bir erkek varmis

-seni çok kıskanmis anlaşılan

-biliyorum ben de farkettim

-artık bosaltabilir misin çok azginim da

-sen nasıl istersen

-seni sikmek istiyorum çok hem de

-olur aşkım her zaman seninim

Zaten kütük gibi serttim mustafanin yaninda zor sakladim elimde beyzanin küloduyla mustafayla konusmak sandigimdan daha azdiriciydi hemen soyundum yatağa uzandim beyzaya kucagima gelmesini söyledim. Kucağıma çıktı önce öpüşmeye başladık dudaklari cok lezzetliydi onu öpmeye doyamiyordum daha sonra eliyle sikimi kavradi amina sürtüp başını amina hizaladi ben azginlikla dayanamayip icine kökledim beni bu kadar azgın görmek hoşuna gidiyordu tüm kadınligiyla cilvesiyle kucağımda zıplamaya devam etti yaklaşık 15 dakika hem öpüşüyorduk hem sikimde zıplıyordu artık kasilmaya başladım bunu anlayınca icime boşal aşkım diye kulağıma fısıldadı sesi o kadar azdiriciydi ki bana da sadece boşalmak kaldı her damlami icine akittim yine tüm enerjimi almıştı bunu nasıl bu kadar iyi beceriyordu baktıkça aşık oluyordum kucagimdan kalktı banyoya temizlenmeye gitti ben de uzarimi giyindim uyumak icin beyzanin gelmesini bekliyordum. Yaklaşık 5 dakika sonra geldi üzerini giydi ve yataga girdi;

-cok güzel bir geceydi

-benim icin de oyleydi aşkım

-artık uyuyalim yarin konuşuruz

-tamam aşkım iyi geceler

-iyi geceler aşkım

Sanırım iki kere sikilmek yormustu uzun bir gün oldu ben de uyumayi denedim sonra aklima mustafanin,beyzanin döllü amini yaladigima inanmadigi geldi beyza çoktan uyumuştu masanin üzerinden telefonunu aldım beni onu yalarken çektiği fotoğrafı kendime yolladım ve telefonu yerine biraktim. Kendi telefonumu elime aldım fotoğrafı mustafaya yollayarak;

-artık inanırsın umarım

İyi okumalar

Yazlıktaki Ustalar

Slm. Ben Ahu, 28 yaşında, 1.68 boyunda, 90-58-89 ölçülerinde, esmer, mavi gözlü bir gençkızım. Etrafımda herkesin ilgisini çekmekten ve erkeklerin beni sikmek istemesinden çok hoşlanan biriyimdir. Herkesin beni yercesine bana bakması ve geceleri onların hayallerinde olmak, çok hoşuma gider. Anlayacağınız biraz megolamanım ve ilgi odağı olmaktan hoşlanırım. Ailemin yapısı rahat olduğundan, giyim tarzım hep erkekleri tahrik etmeye yönelikti. Fakat halen bakireydim (taaki ustalar beni acımadan sikene kadar. Eee tabi herkesi azdırırsan ve vermezsen sonunda başına bu gelir!).

Yaz tatili için geçen sene yazlığımızın olduğu Çeşmeye gittik. Fakat gittiğimizde yazlığın cam ve su işleri vardı. Babam usta çağırmıştı. Anlaştılar ve ustalar ertesi gün gelip işe başladılar. Onlar işini yaparken ben de tatilin keyfini çıkarıyor ve doyasıya havuza girip güneşleniyordum. Hemen hemen her 3 saatte bir bikini değiştirirdim (Bikinilerim de hep ufacıktır, memelerimi zar zor kapatan bir Bikini tarzım var). 10 gün boyunca ustalar yazlıkta kalacaktı, babam onlara yan binada bir oda ayarlamıştı. Ustalar çalışmaya başlayalı henüz 2 gün olmuştu ki, annemin dayısı vefaat etti. Ustaları da başıboş bırakıp gidemezlerdi, mecbur ben kaldım ustalarla. Ailem bana zaten çok güvenirdi ve yanlış birşey yapmayacağımı bilirlerdi (fakat ustaları hiç hesaba katmamışlardı!).

Neyse, bizimkiler gittiler. Ustalar işlerini yapıyorlardı. Bense ortalıkta ufacık Bikinimle dolaşıyor ve zıpırlık yaparcasına ustaları delirtmeye çalışıyordum. Ustalara çay ve yemek yapıyor, bunun haricindeki zamanlarımda da onların gözü önünde güneşleniyordum. 5 ustanın 5’i de sürekli beni izliyordu ve sikecekmiş gibi bakıyorlardı. Neyse akşam oldu, ustalarla yemek yedik. Hepsi de iri yarı adamlardı. Ben o akşam kısa bir şort ve üzerimde askılı bir badi vardı, ama içimde sütyen yoktu, onları azdırmaya çalışıyordum. Bacak bacak üstüne atmalar, önlerinde domalmalar, göğüslerimi sergilemeler falan. Yemeği yedikten sonra ustalara, “Ben size bir yorgunluk kahvesi yapayım!” dedim. Ustalardan biri, “Ya biz biraz alkol alcaz, kahveyi ondan sonra yapsanız nasıl olur?” dedi. “Tamam, ne içersiniz? Evde ne isterseniz var!” dedim. Onlar da rakı istediler. Hemen onlara rakı verdim ve biraz da meze hazırladım…

Ustalar başladı içmeye. Yarım saat gecmişti ki, bana da teklif ettiler. Ben de onlara eşlik etmeye başlamıştım (ama onlara meze olacağım aklıma bile gelmemişti!). Alkol almaya devam ederken hoş sohbet, gülüşmeler, derken fıkra anlatmaya başladılar, ben de katıldım. Biraz sonra anlattıkları masum fıkralar erotik fıkralara kaydı. Onları dinlerken beni ateş bastı, amim hafiften hareketlenmeye, memeuçlarım sivrilmeye başladı…

Ustalardan biri bana yanaştı, “Kaç yaşındasın sen? Erkek arkadaşın var mı?” gibi sorular soruyordu. Bir ara elleri bacağıma gitti, hafif hafif dokunuyordu. Bu hoşuma gitti, biraz alkolün de etkisiyle sesimi çıkarmadım. Usta da işi iyice ilerletti ve resmen bacağımı okşamaya başladı. Elini itip, “Yapma!” dedim. “Korkma…” dedi yeniden okşamaya başlayınca, ben hemen kalktım ve içeri gittim. Tam kapıyı kapatacakken baktım ki arkamdan gelmiş. “Nolursunuz yapmayın!” dedim, ama usta direk dudaklarıma yapıştı. Gerçekten çok güzel öpüyordu, bir inşaat ustasından beklenmeyecek kadar güzeldi. Tahrik olmuştum ve karşı koyamıyordum, alkol beni uçuruyordu. Elleriyle de dikleşen memelerimi avuçladı. Daha önce kimseye elletmemiştim, durmalıydım, fakat çok güzel bir haz yaşıyordum, durduramıyordum, ne onu, ne de kendimi…

Usta elini badimin içine soktu ve tek hamleyle badimi kaldırıp kafasını memelerime gömdü. Deliler gibi yalıyordu memelerimi. Bu arada amım da vıcık vıcık olmuştu, gözlerimi kapadım ve kendimi ona bıraktım. Usta badimi kibarca soydu ve kendi de soyundu, her yerimi deli gibi öptü, yaladı ve dişledi. Şortumu, sonra da tangamı çıkardığında, “Ooofff! Bu ne güzel bir amcık!” dedi. Gerçekten de ağdayla pırıl pırıl yapmıştım. Amımı yalamaya başladığında havalara uçuyordum, harika bir duyguydu. Gözlerimi kapamış bu zevkin tadını çıkarırken, birden irkildim, çünkü sikiyle amımı fırçalamaya başlamıştı. O an doğruldum ki, ne göreyim, herifin siki kolum kadardı. “Dur yapma! Ben bakireyim!” dedim. “Korkma güzelim bozmuycam seni!” dedi fırçalamaya devam etti. Ben biraz tedirgin olmuştum, ama amımın suları da akmaya başlamıştı. Harikaydı…

O esnada diğer usta geldi ve “Ooo kolay gelsin! Napıyosunuz?” dedi. Ben şok olmuştum ve hemen toparlandım. Ama adam, “Bize yok mu güzelim?” diyerek, güçlü ve iri elleriyle memelerimi okşamaya başladı. İlk usta amımla ilgilenirken, o da memelerimi emiyordu. Gerçekten çok zevk alıyordum. Ona da dedim, “Bakireyim, beni sikmezseniz herkes katilabilir!” deyiverdim. Daha önce çok porno filim izlemiştim ve grup seksi çok merak ediyordum. Benimkisi bilerek lades olmuştu. Diğer ustalara da seslendiler ve onlar da geldiler ve hemen soyundular. Çam yarması gibi 5 erkeğin arasında bulutlara uçuyordum. Ama hepsi de söz vermişlerdi, sikmek yoktu! Hepsinin de sikleri 15-20 cm arasi idi ve kalındı. Ayaklarım yere değmiyordu resmen, bir onun kucağında, bir ötekinin kucağında, bir havada, memelerimi, amımı, götümü yalıyorlardı…

Ustalardan biri sikini ağzıma vermeye çalıştı, ama ben, “Hayır!” dedim. O an suratıma tokatı yedim. “Ulan kaltak! Sen defalarca boşaldın, bizi boşaltmıycan mı!” dedi. Ben, “İstemiyorum!” deyince, suratıma bir tokat daha yedim. Adam saçımdan tuttuğu gibi, sikini ağzıma soktu. Sikini ağzıma alamıyordum zaten, biri de arkadan ellerimi kenetledi, “Yala kaltak!” dedi. Korkmaya başladım, hiç olmazsa bunu yaparsam, söz verdiler, başka birşey yapmazlar diye düşünerek, başladım yalamaya. Ama yaladıkça hoşuma gitmeye başladı ve amım yine ıslandı. Bir taraftan amımı yalıyorlardı, bir taraftan memelerimi, bir sik ağzımda, iki sik te elimde sıvalıyordum. 5 yarak arasında kalmak gerçekten çok harikaydı. Üstelik ustaların hepsi de bana deli oluyordu, biri bırakıp, öteki yalıyordu…

Ustalardan bir tanesi beni kucakladı ve yatağa yatırdı, ayaklarım havadaydı ve beni 2 büklüm yapmıştı, kalın ve damarlı sikiyle amımı fırçalıyordu. Tam bu esnada olan oldu ve o damarlı koca siki tek hamlede soktu amıma. Ben öyle bir çığlık attım ki, hemen ağzımı kapadılar. Ağlamaya başladım, ama herif hayvan gibi pompalamaya başladı. “Hayvanlar söz vermiştiniz! Hepiniz hayvansınız! Mahvettiniz beni!” diye diye, hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Amım çok acıyordu ve adam dinlemedi sikmeye devam etti. Boşalacağı zaman amımdan kanlı sikini çıkarıp göbeğime memelerime fışkırttı döllerini. Üzerimden kalkınca ben de kalktım ayağa, ama yürüyemiyordum, canım çok yanıyordu…

Ustalardan biri buz getirdi ve amımın üzerine koydu. Amımın acısı biraz gitmişti. Bir tanesi sırıtarak, “Nasıl bir duygu kadın olmak güzelim?” dedi. Ben cevap vermedim diye bir tokat daha yedim suratıma, “Ulan orospu konuş, yoksa sikerim!” dedi. Daha ağzımı bile açmadan beni domaltıp arkadan geçirdi amıma ve saçımdan tutup pompalamaya başladı. Bu seferki en az 20 dakika sikti beni. Halim kalmamıştı, fakat geride daha 3 usta vardı. Sırayla ve dönüşümlü olarak siktiler beni, ama ne sikme! Bekaretimi kaybettiğim gece herhalde 10-15 defa sikilmişimdir. Ayakta duracak halim yoktu. Adamlar alkolün de etkisiyle boşalmak bilmiyorlardı. Gece saat 1 gibi pertim çıkmış ve yatakta yığılıp kalmıştım, ama ustalar heryerimi ellemeye, parmaklamaya devam ediyorlardı…

Bir ara telefonum çaldı, arayan babamdı, halimi hatırımı soruyordu. “Yorgunluktan uyuyorum…” diyebildim. Ustaları sordu, yanda olduklarını söyledim. Babamın içi rahatlamıştı, “Tamam kızım…” derken, ustalardan biri arkadan amıma sikini birden geçirdi. Elimde olmadan ağzımdan bir, “Ayy!” çıktı. Babam, “Ne oldu kızım?” dedi. “Yok birşey, kolumu vurdum.” dedim. “Tamam kızım, yat uyu.” dedi ve kapattı telefonu. Ustalar sırayla tekrar sikmeye başladılar beni. Artık gözümü açacak halim kalmamıştı, 3. usta sikerken uykuya dalmışım…

Sabah kalktığımda yatakta tek başımaydım. Çarşaf amımın kanı ve ustaların döllerinden dolayı berbat olmuştu. Çarşafı makineye attım. Ustalar işlerini yapıyordu. Yürümekte zorlanıyordum, zaten bacaklarım da kapanmıyordu. Hepsi bütün gün bana bakıp sırıttı. Bir tanesi alay eder gibi, “Ne o güzelim, bakıyorum da bugün güneşlenmiyorsun!” dedi. Gülüştüler ve benle dalga geçmeye başladılar, “Küçük orospu hemen dağıldı, dün gece de sikilirken uyuya kaldı!” gibi kücük düşürüyorlardı beni. O anda nasıl kinlendim, içimden, Siz akşama görürsünüz! dedim. Bu gece bitmek yoktu ve ben onların iliklerini kurtacaktım, ben bitiricektim onları ve doya doya orgazm olucaktım. Bu sefer alkol de yoktu onlara, çünkü adamlar alkolün etkisiyle çok geç boşalıyorlardı…

Akşam yemekten sonra hepsine tek tek sakso çektim. Ama ne sakso! Gırtlağıma kadar alıyordum siklerini. Taşaklarını emerek deliler gibi sömürüyordum ve boşaltmadan bırakmıyordum. 5’i de boşalmış ve sikleri inmişti. Karşılarına geçtim ve kendimi okşamaya başladım, dans ederek, önlerinde domalarak kendimi tatmin ediyordum. Gülerek, “Hadi sikin beni! Ne o, sikleriniz kalkmıyor mu?” dedim. Sikleri hafiften kalkmaya başlamıştı. Biri beni arkamdan kucakladı ve sırtüstü yatağa uzandı, yarağını arkadan amıma geçirdi ve sikmeye başladı. Diğeri de üstüme geldi, aynı anda amıma sokmaya çalışıyordu. Ama nafile, ufacık amıma, o kadar kalın 2 yarrağı aynı anda alamazdım. (Ne o sikemiyormusun?) deyip alay edecektim güya, ama herif inat etti ve sikinin başını geçirdi. Amım yırtılıyor sandım. Öyle bir soktu ki, yeniden bastım çığlığı. Beni ilk siken usta olayı anlamış olacak ki, “Bak kaşara, aklı sıra bizi aşağılayacak! Beyler bunu öyle bir sikelim ki, hayatın boyunca unutmasın!” dedi. Zaten unutamazdım, bekaretim gitmişti ve 5 inşaat işcisi tarafından sikilmiştim, daha ne olabilirdi ki?

Üstümdeki kalktı, öteki usta beni yatağa yatırdı ve amımı yalamaya başladı. Müthiş zevk alıyordum. Sonra beni domaltıp, amıma soktu sikini. Biraz pompaladıktan çekti sikini, yumuldu arkama. Amımla birlikte bu sefer göt deliğimi yalıyordu. Harikaydı, çok zevk alıyordum. Derken sikini göt deliğime dayayıp zorlamaya başladı. Ben, “Hayır!” derken, kollarım ve bacaklarım diğer ustalar tarafından tutulmuş, bırakın kaçmayı, kımıldayamıyordum bile. Hafifçe geçirmeye çalıştı, ama götüm çok dardı. Biraz zorladıktan sonra sikinin kafası hafifçe girdi ve ufak ufak git gellere başladı…

Sonra ustalardan biri altıma yattı ve amıma soktu. Beni tost ediyorlardı. Biri alttan amıma pompalarken, arkamdaki de yavaşca götüme giriyordu. Bir tanesi de ağzıma vermiş, sakso çaldırarak kaldırıyordu sikini. Sikini kaldıran sırayla arkama geçiyor ve götüme sokmaya çalışıyordu. Dönüşümlü olarak benim göt deliğimi alıştırdıkları için çok zevk alıyordum. Sonunda birtanesi öyle bir kökledi ki götüme, ben yine bastım çığlığı. Benim küfürlerim ve çığlıklarım eşliğinde, hem amdan hem götten yiyordum şimdi. o gece 5 usta sabaha kadar tost ettiler beni, amımı götümü 3’er posta siktiler.

Ustalar 4 gün boyunca, sabah işlerini yaptılar, akşam da beni siktiler! Tatilden sonra kiminle sikiştiysem doyuramadı beni. Artık seks kölesi oldum, kalın ve büyük 3-4 yarak olmadan doymuyorum!

Teşhirci

Aslında yeni tanışmıştı kocasının arkadaşıyla. Öyle yakışıklı da değildi adam. Hatta çirkin bile sayılabilirdi. Bir kere, normalde son derece sinirine dokunacak kadar kısa boyluydu. Şişman değildi ama vücudu iyice kalındı. Çıplak kolları ve gömleğinin yakasından görünen göğsü aşırı kıllıydı ama saçları iyice dökülmüştü. Kısacası, normal koşullarda göz ucuyla bile bakmayacağı biriydi.

İşi gözleriyle bitirmişti adam. Salona girip, koltuğa oturduğu anda üzerine dikilmişti kapkara gözleri. Kocasıyla yanyana, kanapenin üzerinde oturuyordu adam. Tam karşılarındaki koltuğa yerleşirken, kısacık eteği biraz sıyrılmıştı tabii.

Bu da yetmişti adam için. Yüksek topuklu dekolte ayakkabılarının daha da güzelleştirdiği ayaklarından eteğinin başladığı yere kadar bacaklarını didik didik eden gözleri, kısa bir süre sonra alev alev yanmaya başlamıştı.

Hem hoşuna gitmiş, hem de biraz şaşırtıcı olmuştu bu. Böyle bir şeye hiç hazırlamamıştı kendini. Soran gözlerle kocasına bakıp, onun gözlerinden “sen bilirsin” mesajını aldıktan sonraki kararsızlığı ise çok kısa sürmüştü.

Adamın gözlerinin yakıcılığı ağar basmıştı doğrusu. Fena halde hoşlanıyordu bu bakışlardan. Üstelik, böylesine çirkin bulduğu birini tahrik etmek fikrini de, son derece iç gıcıklayıcı bulmaya başlamıştı.

Koltukta biraz kımıldayıp eteğinin biraz daha sıyrılmasını sağlayarak, kararını kocasına da belli etmişti önce. Sonra da, adamı kelimenin tam anlamıyla mahvetmeye girişmişti.

Doğrusunu söylemek gerekirse, kılığı da çok uygundu buna. Adam gelmeden önce kocasıyla dışarı çıkıp biraz eğlenmeyi kararlaştırmışlar ve buna göre giyinmişti.

Açık mor stretch eteği, daracık ve kısacıktı. İncecik askıları olan önü düğmeli beyaz bluzu, tiril tiril ve teninin üzerinde kayan bir kumaştan yapılmıştı. Ne sütyen takmıştı ne de kilot giymişti tabii.

Üstten üç düğmesi açık bluzun aralarını meydanda bıraktığı memelerinin geri kalan kısmı da, incecik kumaşın altından iyice belli oluyordu. Kısacası, o çok sevdiği “sik beni” kıyafetlerinden birine bürünmüş durumdaydı.

Sonra birden kocasının arkadaşı çıkıp gelmişti. Kocası kapıyı açıp adamı içeri aldığında, banyoda kumral saçlarını tarıyordu. Salona, onların yanlarına gider gitmez de, kocasının bu ilk kez gördüğü arkadaşını esir alıvermişti işte.

Daha çok göstererek oturmaya başlaması, adamı iyice etkilemişti bu arada. Doğaldır ki, başına gelecekleri bilmiyordu adam. Neredeyse kasıklarına kadar meydanda olan bacaklarında eriyip gitmişti şimdiden. Üstelik, bir de durumu kocasına çaktırmamaya çalışıyor ve komik oluyordu.

İlk başlarda, bacak bacak üstüne atarak oturuyordu. Sık sık bacak değiştirip, eteğinin kalçalarına kadar sıyrılmasına neden olduktan sonra bundan vazgeçmişti. Artık dizleri hafifçe aralık oturuyordu koltuğunda. Arkasına yaslanmıştı.

Adamın gözlerinin, okşayan bir el gibi bacaklarının arasına daldığını gördükçe de, iyice tahrik olmaya başlamıştı. Dizleri, sanki farkında değilmiş gibi, yavaş yavaş birbirinden ayrılıyordu. Gözlerini ise adamın pantolonunun önünde meydana gelen kabarıklıktan koparıp alamıyordu bir türlü. Bu yeni tanıdığı adamın sikini kaldırmak öylesine hoşuna gidiyordu ki, amı bir nabız gibi atmaya başlamıştı.

Yeniden kocasıyla göz göze geldiler. Tüm olan bitenin farkındaydı o da… Gözlerinde, hala geçerliliğini sürdüren o onaylamayla, gördüklerinden etkilenip tahrik olmuşluğun karışımı bir ifade vardı.

Kısacası, o da, kocası da, adam da memnundular durumlarından. Yalnızca adam, ne olacağını bilmemenin getirdiği belirsizlik ve arkadaşının karısına sulanmanın verdiği suçluluk duygularıyla hafifçe rahatsızdı. Bu daha da hoşuna gidiyordu. Adamı tahrik ederek köşeye sıkıştırmak, son derece zevkli geliyordu ona. Dizlerini biraz daha araladı.

Adamın yanakları iyice kırmızılaşmıştı şimdi. Gözleri de, birbirinden 10 santimetre kadar aralık duran dizlerinin arasında sabitleşmişti. Aslında amını göstermek istiyordu ona ama, bunun için kocasından gelecek yeni bir işarete kadar beklemesi gerektiğini de biliyordu.

Adam, o zamana kadar görebildiğiyle yetinmek zorundaydı kısacası. Kocası da, arkadaşının durumuyla bayağı eğleniyor gibiydi. Adamın, hemen yanıbaşında kıvranır gibi oturmasını görmezlikten geliyor, hiç bir şey yokmuş gibi, ilgisi bile olmayan konularda konuşup duruyordu.

Bir yandan da, işin uzamasından sıkılmaya başlamıştı. Adama küçük bir örnek sunmaya karar verdi birden. Eğilip ayakkabılarının fiyonklarını çözmeye koyuldu. Sonra da, sanki ayaklarını rahatlatmak istiyormuş gibi, birer birer çıkardı. Bunu yaparken önce sağ, sonra da sol ayağını biraz kaldırmak zorunda kalmıştı.

Böylece dizleri birbirinden daha da ayrılmış oluyordu tabii. Kısa bir an için olsa da, amının kıllarını görmüştü adam ve cin çarpmış gibi irkilmişti. Bu kadarını beklemediği belliydi.

Kocasıyla yeniden gözgöze geldiler. Sonra yerinden kalktı kocası ve dükkanlar kapanmadan gidip otomobili için bir şeyler alması gerektiğini, bir saate kadar döneceğini söyleyip salondan çıkıp gitti. Bir süre sonra da, sokak kapısının açılıp kapandığını duydular.

Adam, sanki sihirli bir değnekle dokunulmuşcasına rahatlamıştı. Kocasının gerçekten gittiğini sanıyordu doğaldır ki. Ama o, bunun doğru olmadığını, kocasının içerde biryerlerde beklediğini biliyordu.

Şimdi, işi fazla uzatmaması gerekiyordu. İyice arkasına yaslandı koltukta. Yalnızca çıplak ayak parmakları yere değiyordu. Sonra da, bacaklarını hareket ettirmeye başladı. Dizlerini, yavaş hareketlerle açıp kapıyordu. Ama en kapandığı zamanda bile, bir karışa yakın aralık kalıyordu dizleri.

Adamın nerelerini görebildiğini tam bilmiyordu ama, iyice kızarmış yüzüne bakarak, gösterdiklerinin hiç de az olmadığını anlayabiliyordu. Eteği, kalçalarına kadar sıyrılmıştı. Artık hiç konuşmuyorlardı. Elektrik dolu, adeta şimşekler uçuşan bir hava oluşmuştu aralarında.

Adamın gözleri kasıklarında kitlenip kalmıştı sanki. Başka bir yere bakamıyordu. Pantolonunun önündeki kabarıklık da, akıl almayacak kadar büyümüştü şimdi. Buna rağmen, hala yerinden kımıldamamakta ısrar ediyordu nedense. Aptal gibi zamanı boş yere harcıyordu.

Hafifçe kayarak, kalçalarını koltuğun kenarına getirdi. Neredeyse yatar gibi oturuyordu şimdi. Eteği atık beline kadar sıyrılmıştı. Sonra adamın gözlerinin içine baka baka, dizlerini birbirinden ayırmaya başladı. Bacakları koltuğun kenarlarına değene kadar da sürdürdü bu hareketini.

Tabak gibi açmıştı kendini adamın önünde. Kimsenin dayanamayacağı bir manzara sergilediğini biliyordu. Şiş dudakları aralanmış, vıcık vıcık sulanıp açılmış amının içine bakıyordu adam. Sonra elini götürüp, amıyla oynamaya başladı.

Zevkten buğulanmış gözleriyle adamın birden yerinden fırladığının farkına vardı. Kapkara gözlerini, parmaklarının altında daha da açılmış amından ayırmadan pantolonunun önünü çözdü adam. Sonra da, küloduyla birlikte dizlerine kadar indiriverdi.

Muhteşem bir manzara çıkmıştı şimdi ortaya. Adamın, tıpkı göğsü ve kolları gibi, kapkara kıllarla kaplı siki kocaman ve dimdikti. İki adımda yanına sokuluverdi. Sonra iki eliyle dizlerinin altından tutup bacaklarını kaldırdı ve karnına doğru bastırdı adam. O kocaman sikin morarmış başı, hiç bir yardıma gerek kalmadan amını buluverdi ve sert bir hareketle, bir anda dibine kadar geçiriverdi adam.

Çığlığa benzer bir inleme kaçırdı ağzından. Bütün vücudu kasıldı önce. Sonra beli gelmeye başladı. Amı açılıp kapanıyor, içindeki kocaman siki sanki sağmaya çalışıyordu. Adamın kasıklarındaki kıllar amının dudaklarına, kıllı taşakları götüne yapışmıştı.

İçini alabildiğine dolduran sik birden hareketlenip, girip çıkmaya başladığında, daha da çıldıracak gibi hissetti kendini. Kocasının arkadaşı, onu altına almış hırsla sikiyordu. Daha karşılaştıkları andan itibaren, göstere göstere deliye döndürmüştü adamı. Sonunda sikiliyordu işte. Hem de ne biçim sikiliyordu.

Kocasının içerde bir yerlerde olduğunu, olup bitenleri mutlaka seyrettiğini bilmek de, sikilmekten aldığı zevkin on kat artmasına neden oluyordu. Çılgın bir şeydi bu. Adam onu koltukta öylesine ikiye katlamıştı ki, kımıldamasına bile imkan kalmamıştı. Zevkten yarı kapanmış gözleriyle, içine bir piston gibi girip çıkan kocaman siki seyrediyordu yalnızca.

Amının dudakları, sikin çevresine sımsıkı yapışmıştı. Adam bir dibine kadar geçirip, bir ucuna kadar çıkardıkça, üzerindeki tüm damarları, kıvrımları beyninin içinde hissediyordu sanki. Bütün duyguları amında toplanmış gibiydi. Aldığı zevk, her geçen saniye daha büyüyor, daha dayanılmaz bir hale geliyordu. Ağzından kaçak boğuk iniltileri kontrol etmesine olanak yoktu.

Birden vücudu kasılıverdi adamın. Aynı anda, amının içini yakıcı bir sıcaklık kaplayıverdi. İçindeki sikin kasılmalarını hissediyordu. Kocasının arkadaşı, tohumlarını amının en dibine fışkırtıyordu. Bitmek bilmeyen lav dalgaları gibi geliyordu adamın beli. Karnının içinde biryerlerde bir dinamit patlamış gibi oldu birden. Titreye titreye beli geldi onun da.

Sonra hiç beklenmedik bir şey yaptı adam ve sikini çekip dışarı çıkardı. Birden içinde büyük bir boşluk oluştuğunu hissetti. Onun böyle bir şey yapacağını aklına bile getirmemişti doğrusu. Şaşkın gözlerle pantolonunu çekişini ve kemerini bağlayışını seyretti.

Adam, onunla bir daha göz göze bile gelmeden dönüp salonun kapısına doğru yürüdü. Ancak sokak kapısının açılıp kapandığını duyduğunda, onun gittiğine inanabildi.

Bacakları alabildiğine aralık ve tüm taze sikilmişliğiyle, koltuğun üstünde kalakalmıştı öylece. Amının açık dudakları arasından sızan bellerin götüne aktığını hissediyordu. İçini gıcıklayan bir duyguydu bu. Parmaklarını götürüp, tekrar amıyla oynamaya başladı. Gözleri kapamıştı.

Bir başka parmağın daha kasıklarında dolaştığını hissettiğinde, titreyerek gözlerini açtı ve sessizce gelip önünde diz çökmüş olan kocasına baktı. Şehvet kıvılcımları çakıyordu, kocasının gözlerinde. Belden aşağısı çıplaktı ve her zaman aklını başından alan o güzelim siki dimdikti.

Kocasının parmağı amından yavaşça aşağı kayıp götünün deliğini okşamaya başladığında, ağzından küçük bir inilti kaçırdı. Dizleri, sanki kendiliğinden göğsüne doğru çekildiler. Alabildiğine açtı kendini kocasının önünde.

Adamın belleri, götünü vıcık vıcık kayganlaştırmıştı. Kocası oynadıkça gevşeyip açıldığını, gittikçe sikilmeye hazır bir hale geldiğini hissediyordu. Parmak yavaşça içine kaydığında, zevkten bayılacak gibi oldu. Sonra kendini, artık küçük bir sik gibi götüne girip çıkmaya başlayan parmağın verdiği anlatılmaz duyguya kaptırıverdi.

Tüm vücudu bir yay gibi gerilmişti. Götü giderek kendini bırakıyor, sikilmeye hazır bir hale geliyordu. Tekrar kapamıştı gözlerini. Kocası durup, parmağını götünden çektiğinde de açmadı. Neyin geldiğini biliyor ve bunu tüm benliğiyle istiyordu.

O inanılmaz yumuşaklıktaki taş gibi sertlik götüne dayandığında, küçük bir inilti kaçırdı ağzından. Sonra sokmaya başladı kocası. Ateş gibi yanan sikini, yavaş yavaş ama duralamaksızın sokuyordu. Çıldıracak gibi olmuştu. Kendini daha fazla tutamadı. Sarsıla sarsıla belini getirmeye başladı.

Kocası, yavaş ve uzun hareketlerle sikiyordu götünü. Sokuyor, çıkarıyor, sokuyor, çıkarıyordu durmadan. Sözcüklerle anlatılamayacak kadar zevkli bir şeydi bu. Çok kısa bir süre içinde ikinci kez, üstelik bu defa götünden sikiliyordu ve sanki uçmuş gibiydi.

Fazla dayanamadı kocası. Az önce adama sikilişini seyretmişti tabii. İyice tahrik olmuştu anlaşılan. Birden dibine kadar geçirip, fışkırtmaya başladı. Karnının içine dolan yakıcı sıcaklık, onu güçlü bir el gibi kavrayıp, uzaya fırlattı sanki. Götü, bir mengene gibi sıktı kocasının sikini. Titreye titreye, onun da beli gelmeye başladı.

Kuzen Hikayesi

Benim iyi anlaştığım bir kuzenimin harika bir karısı var, Özlem. Yaşı benden küçük olduğu için ‘Yenge’ demeyip, sadece ismiyle hitap ediyorum kendisine. Özlem 28 yaşında, minyon tipli, bahar yeşili gözleriyle çok ateşli ve davetkar bakar. Hele bir kalçası var ki, gece rüyalarımdan, gündüz hayallerimden çıkmaz. O kalçalarına bitiyorum. Bazı ortamlarda, kalçasına sert ve taş gibi aletimi dayadığım çok olmuştur, deliriyordum o kalçalar için. Benim kalçalara özel bir zaafım vardır. O da bu huyumu sanki biliyormuş gibi, beni çıldırtmak için sürekli kalçalarını belli eden dar, üstüne tam oturan, bazen de külotunun desenini bile belli eden etekler ve tek parça elbiseler giyer…

Dün öğlen vakti, çocuk parkında karşılaştık Özlemle. Bu defa dar bir kot pantolon vardı üstünde. Büyük çocuğunu okula bırakmış, küçüğünü ise parkta oynasın diye parka getirmiş. Ben de tesadüf ordan geçerken görmüştüm ve selam vermek için yanına gittim. Çocuğu parkta oynarken biz de birer sigara yakıp, sohbet etmeye başladık. Sigaramız bitmişti. Özlem de, “Oofff, şimdi bir kahve olsa, yanında bir sigara daha yaksam!” demişti. Müptelası olanlar bilir, iyi yapılmış bir Türk kahvesinin yanında sigara nasılda keyif verir. Sonra Özlem birden, “Hadi bize gidelim, ikinci sigarayı da kahveyle içelim!” dedi. Ben de, “Kahveyi ben yapacaksam olur!” dedim. “Tamam!” dedi. Evi parkın yakınında zaten, çocuğu da alıp evin yolunu tuttuk…

Eve geldiğimizde, çocuk yorgun olduğu için, Özlem çocuğu uyutmaya gitti. Ben de bu arada kahve yapmak için mutfağa girdim. Özlemin kocası kuzenim olduğu için rahat gelip giderdim evlerine, mutfağının düzenini de biliyordum. Ama bu defa kahve kabının boş olduğunu gördüm. Etrafa paket kahve aramaya başladım. Özlem bu esnada çocuğu uyutmuş, banyoya geçmişti. Çünkü banyodan su sesi geliyordu, belli ki banyoda birşeyler yapıyordu. 5-10 dakika su sesi kesildi, sonra mutfağa geldi. Bu defa kotu çıkarmış, benim deli olduğum, o görünce çıldırdığım beyaz üstüne kırmızı çiçek desenli ince ve dar olan eteği giymiş gelmiş. Onu öyle görünce benim yarak şaha kalktı tabi. Zaten bende de ince keten bir pantolon vardı üstümde. Sikim beton gibi olmuş, kasıklarımdan göbeğime doğru uzanmıştı. Damarları şimiş, patlayacak gibiydi. Sikimi sığdıracak bir yer bulamıyordum…

Özleme, “Kahve nerde kız? dedim. O da, “Ben kız değilim!” dedi ve kıkır kıkır gülmeye başladı. Ben de, “Kızlara taş çıkartırsın!” deyip iltifat ettim ve bu esnada kahve aradığımı söyledim. Buzdolabının yanında plastik çekmeceler vardı, oraya gidip eğilerek, çekmeceleri karıştırmaya başladı. Eğilince eteğin üstünden külotunu rahatlıkla görebiliyordum. Etek ince ve beyaz olunca herşey meydandaydı. Ben de ona yanaşıp, bereber arıyormuşuz gibi arkasından dayandım. Sikim bütün istişamıyla kalçalarına sert baskı yapıyordu. O hiç istifini bozmadı. 1-2 dakika kalçalarına ve göt yanaklarının tam ortasına iyice sürtündüm. Arkasından birden sert bir darbe atınca doğruldu, “İşte!” deyip kahveyi çıkardı. Gözlerini kısıp, “Al!” diyerek kahveyi verdi ve sandalyeye oturdu, bacak bacak üstüne attı. Atınca o bembeyaz süt gibi bacakları ortaya çıktı. Bu arada gözü sürekli önümde geziniyordu…

Neyse, ben kahveyi yaptım, sigaraları da yakıp, beraber içmeye başladık. Ben ona çok şık olduğunu söyledim, zaten kendisini çok beğenirdim. O eteğin kedisine çok yakıştığını ve sexi olduğunu söyledim. “Hadi canım abartma!” dedi. Ben de, “Yemin ederim, çok etkileyicisin, insanı hayal aleminden çıkarmazsın sen!” dedim. “Hmmmm!” deyip, bir parmağını ağzına götürüp, ısırır gibi yapıp, gözlerime öyle ateşli ve dalgın baktı ki, bitirdi beni. O anda dayanamayıp ayağa kalktım, arkasına geçip omuzlarından okşamaya başladım. O hem başını sağa sola yatırıp, kıvranarak, “Ne yapıyorsun volkan? Yapma lütfen!” diyor, hem de bana karşı koyamıyordu…

Sonra ayağa kaldırdım, arkasından sertleşen aletimi kalçalarına dayadım. Bu halde göğüslerini okşamaya başladım. Bir taraftan direnir gibi yapıyor, diğer taraftan da kalçalarını bana daha da yaslıyordu. Yani ‘İstemem, ama yan cebime koy!’ der gibiydi. Ben dinlemiyor, bu esnada boynunu omuzlarını ve kulak memelerini yalıyor, onu ne kadar istediğimi, arzuladığımı, onun için çıldırdığımı, onun rüyalarımdan çıkmadığını kulağına fısıldıyordum. Bir yandan da diğer elimle ön taraflarında eteğinin üstünden kasıklarını okşuyordum. Sonra eteğini parmak uçlarımla yavaş yavaş yukarı doğru çekmeye başladım. Etek beline kadar gelince, iki parmağımla külotunun üstünden klitorisine masaj yapmaya başladım. Arasıra da arzulu bir şekilde amını avuçluyordum. “Yapma, çocuk uyanacak, rezil olacağız!” diyordu. Ben ona aldırmadan okşamalarıma ateşli ve tahrik edici dokunuşlarıma devam ediyordum…

Bir elim kalçalarında, dudaklarım boynunda ve omuzlarında, diğer elim ise kasıklarındaydı. Kasıklarındaki elimin iki parmağını yandan külotunun içine daldırdım. Amı vıcık vıcık olmuştu. Parmaklarım amıyla çamaşır arasında bir sabunun üstünde kayar gibi kayıyordu. Parmaklarımla am dudaklarını iki parmağım arasına alıp sıkıştırıyordum, klitorisine masaj yapıyordum. O da yavaş yavaş gevşemeye başladı ve elini arkaya atıp, parmaklarını kalçasıyla sikimin arasından geçirip aletimi sıkıca kavradı. Deli gibi sıkıyordu aletimi, sanki koparacak gibiydi. Bu da beni ne kadar istediğininin kanıtıydı. Birden bana dönüp, dudaklarıma yapışıp, alt dudağımı kaptı, ateşli bir şekilde öpmeye, emmeye başladı…

Ben de kudurmuştum, ona deli gibi saldırmaya başladım, artık mutfakta birbirimizi yemeye başladık. Ayakta ve ben onun arkasında iken, iki elimle gömleğinin yakalarından tutup sertçe ayırıp yırttım, gömleğin düğmeleri kopup etrafa saçıldı. Göğüsleri jöle misali titriyordu. Kendime döndürüp sütyeni de parçalarcasına çıkardıktan sonra, o harika göğüsleri emmeye, yalamaya başladım. Özlem inlemeye başladı. Göğüsleri vahşice yalıyordum, iri ellerimle portakal büyüklüğündeki göğüslerini avuçlayıp, uçlarını dilliyor, ısırıklar atıyordum…

Eteğini beline sıyırıp külotunun üstünden amını okşamaya başladım. Özlem kudurmuştu artık. Göğüslerinin etrafında dilimle daireler çizerek göğüs uçlarına kadar geldim, sonra Özlemi tutup masaya yatırdım. O dantelli külotunu ortasından parmaklarımı geçirip, Caaarrttt diye yırttım. Kalçalarından iki elimle kavrayıp, külotun yırtılan yerinden dilimi içeri sokup amını yalamaya başladım. Biraz önce banyoda ne yaptığını şimdi anlamıştım, amını traşlayıp tertemiz yapmıştı. Amcığı mis gibi kokuyordu. Dilimi amının dudaklarında gezdirmeye başladım, sert sevdiğim için, dilimi amında kazıttıra kazıttıra sürtüyordum. Amının dudaklarını dudaklarımın arasına alıp, bir mengene gibi sıkıştırarak, somurmaya başladım. Şapır şupur yalıyordum. Amının suyu kuyudan çıkar gibi çıkmıştı dışarı. Am suyunu dilimle kepçe gibi amının içinden çıkarıp kasıklarına yayıyordum. Dilimi amına gömüp, am dudaklarını iki parmağımla aralayıp, klitorisine dil darbeleri atmaya başladım. Özlem inliyor, “Hadi sik artık!” diyordu.

Bu esnada Özlem sert ve kalın aletimi dışarı çıkarmış, sündüre sündüre çekerek ve sıkarak okşuyordu. Bu arada aletim uzun ve kalındır, ayrıca damarlı ve yay gibidir. Ben durmadan amını yalamaya devam ediyordum. Dilimi bızırında bir kuşun kanat çırpması gibi çırpmaya başladım, Özlem delirmeye başladı o an. Daha sonra demir gibi sertleşmiş ve kızgın demir gibi yanan aletimi gövdesinden kavrayıp, başını Özlemin amının dudaklarında gezdirmeye başladım. Mantar gibi olan başı am suyu ile parlamaya başladı. Am suyunu yarrağıma iyice yaydıktan sonra, var gücümle Özlemin amına doğru bastırdım. Aletim sanki bir yanardağın içinde ilerliyordu. Özlem çığlık atacaktı, ama ben müsaade etmedim, hemen dudaklarına yumuldum ve ağzımın içine bağırdı…

En sonunda dibine dayandığında Özlemin titrediğini farkettim. Özlem bitmişti, ama ben daha yeni başlıyordum. Amına seri darbelerle girip çıkmaya başladım. Kasıklarım özlemin kasıklarına çarptıkça Şlappp şlapp sesler çıkartıyor ve kalçaları, göğüsleri Lapp lapp sallanıyordu. İnanın sikimden süzülen amının suyu masayı göl gibi yapmıştı. Yaklaşık 10 dakika böyle girip çıktıktan sonra, bu defa Özlemi masaya domalttım. Yüzü masaya yapışmış, göğüsleri yanlardan taşıyordu. Bir elimle ellerini arkadan kilitleyip, kalçalarını havaya dikip, belini aşağı çökerttim, diğer elimle de saçlarından sertçe çekip, sert ve hızlı darbelerle, vahşice sikmeye başladım amını. Sikim amında bir görünüp bir kayboluyordu. Sikimin damarları nerdeyse patlayacak konuma geldi…

Ara ara göğüslerini ve alttan kasıklarını okşuyordum, parmağımı klitorisinde gezdirip sertçe sıkıyordum. Bu esnada Özlem ikinci Orgazmını yaşadı. Tam anlamıyla pestili çıkmıştı, ama ben daha devam diyordum. Havaya dikilmiş kalçalarına her vuruşumda Şlapp şlappp sesler çıkıyordu ve kalçaları öyle titriyordu ki, ben bitmek üzereydim. Yaklaşık 10-15 dakika bu pozisyonda becerdikten sonra sikimi çıkartıp, amını tekrardan yalamaya başladım. Amını somura somura yaladıktan sonra, am suyunu dilimle göt deliğine yayıp, götünü dillemeye başladım. Dilimi yuvarlak yapıp ucunu sivrelttim ve göt deliğine baskı yapıyordum. Niyetim belliydi, onu bağırta bağırta götünden de sikecektim. Niyetimi anlayan Özlem, “Hayır, lütfen ordan asla olmaz!” dedi, ben de üstelemedim, dilimi götünden çektim ve sikimi tekrar amına dayayıp sertçe dibine kadar dayandım. O esnada derin bir ‘Ooohhh!’ çekti ve ben yine vurmaya başladım…

Özlemi kanırta kanırta düzüyordum, artık pestili çıkmıştı. Birden içeriden çocuğun ağlama sesleri duyuldu ve panikledi, “Çabuk bitirelim!” dedi. Ben de zaten artık bitmek üzere idim, sikimin Özlemin amının içinde iyice şiştiğini ve kasıldığını hissettim ve müsaade bile istemeden içine fışkırmaya başladım. Abartısız bir fincan dolusu boşalmışımdır. Halen amında idim ve taşaklarıma kadar içinde ve kesik kesik böğürerek boşalıyordum. Aslında bu pozisyonda 5-6 dakika amının içinde beklemek ve oynaşmak isterdim, ama durum buna müsait olmadığından içinden çıktım. Çıkarken yarrağımın başı halen mantar gibi olduğundan, amının deliğinden çıkarken ‘Corkkk!’ diye ses çıkardı ve sikimde kalan döller de yere sıçradı. Sonra toparlandık. Özlem saatine baktı ve “Senin hemen gitmen gerekiyor!” dedi. Ben de, “Tamam!” deyip, evden uzaklaştım…

İyiki de uzaklaşmışım, çünkü yolda kuzenimi arabayla gördüm, eve gidiyordu, korna çaldı geçti. Kuzenimin karısı Özlemle, cilvesi ve nazıyla, ihtiraslı bir şekilde yaşanmış, şehvetli ve ateşli bir anıydı.

Kıskanç Sevgilim 8

Ece – aşkım nasıl oldu böyle

Ben – bilmiyorum

Ece – aşkım bana gerçekten hislerini söyleyebilirsin. Arkadaşlarınla yakinlasmamdan hoslaniyormusun

Bu sorunun gelicegini tahmin ediyordum kız bana anlatırken sikime dokunmadan boşaldım aq

Ben – aşkım bilmiyorum. Hem kıskanıyorum hem

Ece – hem ne ?

Ben – hem galiba biraz da hoşuma gidiyo

Ece – hmm hoşuma gitti bu

Ben – nasıl hoşuna gitti

Ece – eğer hoşuna gidiyosa sevgilimi mutlu edicek daha çok şey yaparım

Ben – ne gibi?

Ece – o da bende kalsın

Diyip göz kırptı yatağa geçti ve yattı.sonunda söylemiştim hissimi iyimi yaptim kötü mü bilmiyorum.yavastan bendee yatagima girip uyudum.

Sabah olmuştu Ece yanımda yoktu. pencereden aşağı baktığımda bikinisiyle birlikte arkadaşlarımla havuz kenarında gördüm. Ne ara kalkip hazirlanipta inmişti acaba bişey olmusmuydu yine merak etmeye başladım sonra bende hazırlanıp assagi indim.

Ece – günaydın askimmm

Havuzun içindeydi ama yukarıdan gördüğüm kadar tanga gibi bişey vardı altında üstünü zaten söylemiyorum elini kaldirsa acilcak gibiydi.

Ben – günaydın

Berk – günaydın kanka

Ben – sanada

Biraz somurtarak cevap vermiştim peek aldiris etmedi. Sonra Ece havuzdan çıkmak için merdivenlere geldi

Ece – ay çocuklar yardım etsenize

Berk – hemennn geldim

Diyip eceyi merdivenlerden kucağına almıştı. Yanıma kadar getirdi yere bıraktı

Ece – teşekkür ederimmm 🙂

Berk – ne demeekk

Tam bırakırken Ece’nin bikinisinin üstü açılmıştı Berk yine gözünü alamiyodu

Ece – neye bakiyosun ya öyle

Ben – önün açılmış Ece ona bakıyodur

Çok sert bı şekilde soyleemistim ama Ece aldırış etmedi

Ece – amann görmediği seymi sanki taksana şunu Berk

Berk – takım gel

Dedi ve bikini üstünü alıp Ece’nin memelerinin üstünden geçirmişti takicam ayağına elliyodu pic.

Ece – teşekürler canimm

Berk – ne demek her zaman açıldığında takarım ben 😉

Ece – açılırsa gelirim ozaman;)

Bu konuşmayı da benim önümde yapmışlardi anlaşılan o ki Ece baya bı ileri gidicekti dün geceden sonra . Neyse yavaştan kahvaltıya geçtik

Arkadaşlar 2-3 gündür yeni bölüm atmiyordum. Gelen olumsuz yorumlar vb. Başka tarz olan sıkıntılardan dolayı yazma hevesim de baya bı kaçmıştı açıkçası çoğunuzun ısrarı üzerine atıyorum eğer yeterince ilgi gelirse devamı gelir. İyi aksamlar.

Almanlar – 1

Gülnihal’le İngilizlerle otelde geçirdiğimiz geceden beri görüşmemiştik. Kaç ay oldu? John’un yüzüne oturduğumda bana şaşkınlık ve iğrenmeyle bakışı gözümün önünden gitmiyordu. Bir daha da aramamıştı ya beni Bu durum biraz da kendimle hesaplaşmama neden olmuştu. Özellikle de ikibuçuk sene önce Ankara’ya gittiğimde yediğim haltlarla arama mesafe koymam gerektiğini düşündüğümden, kendim çekidüzen vermiştim. Eskiden ayda birkaç kere de olsa, eşim yattıktan sonra telefonumu elime alır, erotik resimlere bakardım. Kimi zaman kontrolden çıkar, düpedüz porno izlemeye dönerdi. Özellikle de doggystyle diyorlar ya, onlara bayılırım: hani şu kamera kadının yüzüne bakar, kadının gözleri şevk ile kaymıştır, arkasında görünen kaslı adam pompaladıkça yüzü kameraya yaklaşır uzaklaşır, yaklaşır uzaklaşır… İşte ben de yüzümü ekrana iyice yaslar, sanki aynaya bakıyormuş gibi kendimi parmaklayarak yaylanırdım. Bazen adam kadının saçını çeker, kafasını yataktan sertçe kaldırır… Bir de video var ki çok sevdiğim, kadının ağzında kırmızı bir top, ses çıkaramıyor: Kadının sessiz inlemeleri, adamın hırlamaları… Ay, yazdıkça bir tuhaf oldum!

Telefonumun ekranında Gülnihal’in ismini gördüğümde o yüzden şaşırdım. Benimle görüşmek istemediğini sanıyordum. Oysa telefonda sesi öyle neşeli, adeta şakıyordu. Akşam üstü dışarıda buluştuk, konuştuk. Meğer o da bana öyle ısrar ettiği için çok utanmış, aramak istememiş. Sonra sonra yaptığımız şeyin ne kadar harika, ne kadar özgürleştirici olduğuyla kafayı bozmuş. Bir fırsat daha aranıyormuş. Arkadaşının arkadaşı Almanya’da yaşıyormuş, o demiş, ben seni tanıştırırım diye. “Dur, dur, dur,” dedim. Şaşırdı. “Ne diyorsun sen? Ben bir daha istemiyorum böyle bir şey yapmak.” İşte o zaman bozuldu. Bana güvenmişmiş. Şimdi iki tane adam haftaya buraya geliyormuş, tatile, onlarla sözleşmişmiş. Ağzım açık dinliyorum: Ama yalnız başına korkarmış görüşmeye, ya başına bir şey gelirse? Hiç olmazsa yanında gelseymişim. Sorumluluk hissetmiyor değildim Gülnihal hakkında. Biraz uçuktu her zaman. Seks konusunda ikibuçuk senedir anlattıklarımdan da çok etkilenmişti. Eğer başına bir şey gelirse benim suçum olurdu. O yüzden itiraz etmeye biraz ara verdim ve onu dinledim. Resimlerini gösterdi. Birinin adı Peter’mış, 30 yaşındaymış. Beyaz tenli, açık kumral, pos bıyığı yüzüne komik bir ifade veren bir oğlan. Spor merkezinde resim çekip göndermiş. Üzerindeki tişörtü çıkarınca yuvarlak omuzları, baklava dilimi gibi şekilli sert karnı ortaya çıkmış. Sırtında kanatları açık bir kartal dövmesi. Öyle body building manyağı değil. Nasıl güzel bir şey! Bir sonraki resmi görünce sıçrıyorum. Arkamızda biri var mı görecek? Elinde erkekliği, düz, boru gibi, dibinde sarı sarı tüyler. Gülnihal kıkırdıyor. Yazışmışlar internetten. Bir çeviri programı kullanmış (İngilizcesi hiç yok Gülnihal’in), pek olmamış, sonunda video ile bağlanmışlar. “Nasıl cesaret ettin?” diye soruyorum. “Yüzümü göstermedim ki, ne olacak?” diyor. Bir sonraki resim, kardeşi Markus’muş, 26 yaşındaymış. Sarı saçlarını tepede topuz yapmış, abisinden kısaca, belki daha kaslı ama topluca ve ufak bir göbeği var. Tatile Türkiye’ye geliyorlarmış. “Ne olur Gözde, ne olur,” diye yalvarıyor bana, “buluşalım şu çocuklarla bir gece. Hayatımız boyunca hatırlayacağımız bir gece olacak, eminim.” Hayatım boyunca hatırlamak istediğim bir gece daha istediğimden emin değilim.
Tahmin edersiniz ki o gün yaklaştıkça heyecanıma yenik düştüm. Yoksa buraya bu hikayeyi yazıyor olmazdım, değil mi. Eşimi kandırmak zor olmuyor, ben evden çıkmayalı aylar olmuş. Arkadaşım üzgünmüş, destek olacağım. Öyle dedim.

Öğleden sonra buluştuk Gülnihal’le. Heyecandan yerinde duramıyordu. Ne giyeceğini seçmesi belki birbuçuk saat sürdü. Benim üzerimde işlemeli bir gri bir tunik, altımda sade beyaz bir tayt, başımda parlak ipek bir örtü, o kadar. Bu arada Gülnihal üç kere bütün bu macerayı iptal etmeye kalktıysa da artık çok geçti, izin vermedim. Bir keresinde telefonu elinden zorla almak zorunda kaldım. Evden çıktığımızda titriyordu: Heyecan mı endişe mi?
Gül Apart, oda 202. Neyse ki her binanın ayrı kapısı var. Resepsiyonu pas geçip, iki katlı bir binanın yanındaki kısa merdiveni tırmandık ve üzerinde gül desenleriyle bezeli 202 yazan, mavi bir kapının önünde durduk. Ana yoldan görünmüyorduk, karanlık ve ağaçlar bizi iyi saklıyordu. Gülnihal bana baktı, kapıyı ben çaldım. Anında açıldı. Resimdeki Peter şimdi karşımızda. Sandığımdan da uzun ve genişmiş vücudu, 1.80’in üstünde. Çıplak, teni banyodan yeni çıkmış gibi nemli, bir tek belinde bir havlu var. Alt dudağını ısırarak bizi süzdü. Gözleri bende bir an durdu, başımın örtülü olmasına takılmış gibi. Ya da yaşımızı mı dert etti? Aramızda 10 yaş olsa gerek, kendimi birden yanlış yerde, yanlış bir şey yapıyormuş gibi hissettim. Bir şeyler dedi, İngilizce, banyodaydım falan dedi herhalde. Bir tek “Your early” dediğini anladım. Erken gelmişiz.

Ceketlerimizi astık, sonra Peter’i takip edip içeri girdik. Tuttukları oda büyükçe, belki iki kişi için fazlaca büyük. Girişte sağda bir banyo, içeriden su sesi geliyordu. Markus banyodaydı herhalde. Solda bir oturma alanı vardı. Ufak bir hoparlörden sözsüz, elektronik bir müzik yayılıyordu. Odada gri, kumaş, yatağa dönüşen üç kişilik bir koltuk, iki de krem rengi berjer vardı, berjerlerin üzeri kıyafet dolu. Berjerlerin arasında iki tane valiz, fermuarları yarı açık. Bir de ufacıcık bir mutfak alanı yapmışlar, tezgahta bir şişe şampanya ve kadehler duruyordu. Peter bize birer kadeh doldururken etrafa baktım. Oturma alanı iki koca kapıyla hemen karşımızda bir yatak odasına açılıyordu. Ayrı bir odadan ziyade, oturma alanının uzantısı gibi. Ortasında kocaman bir çift kişilik yatak, örtüsü azıcık bozulmuş ama henüz kimse üzerinde uyumamış. Yatağında yanında bir valiz daha duruyordu. Üç valizle gelmişler, diye düşündüm. Kafamı çevirince Peter’la göz göze geldik, elinde bir kadeh, bana uzatıyor. Kafamı iki yana salladım. “Thank you,” dedim. Şirin bıyığının altından şakacı bir şekilde güldü ve başını bana inanmaz bir şekilde yana yatırdı. Sanki: Madem içki içmiyorsun, ne işin var burada? Öyleyse haklı! Gülümseyip kadehi aldım. Battı balık, yan gider. Kıpkırmızı olmalıydım utançtan, sıcak basmıştı. Şampanyayı dilimin ucuyla tattım. Köpükleri bardağın içine eğdiğim burnuma çarpıyordu. Şekerli tadı hoşuma gitti doğrusu. Büyükçe bir yudum alırken popomu berjerlerin birine yasladım ve Peter ve Gülnihal’i izlemeye başladım. Ortak konuşabildikleri bir dil yoktu, o yüzden birbirlerine dokunmaya başlamışlardı bile. Gülnihal ellerini Peter’in biçimli omuzlarında gezdiriyor, kuvvetli pazılarını okşuyordu. Peter ise uzandı, Gülnihal’i çenesinin altından tutup öptü. Sanki uzun süredir birbirlerini tanıyor gibiydiler. Kaç kere İnternetten video ile mastürbasyon yaptı bunlar? O sırada banyodan bir takırtı geldi. Duşakabin? Markus duştan çıkıyordu herhalde. Bir süre kapıya baktım, sanki ha açıldı ha açılacak. Neden sonra kafamı bizim çifte çevirdiğimde ne göreyim! Peter’in havlusu yere düşmüş bile, Gülnihal yerde, dizlerinin üzerinde. Durduğum yerden oğlanın sırtını kaplayan renkli dövmeyi inceleyebiliyordum. Yan karın kaslarını ve ufak, taş gibi sert poposunu da… Fakat Gülnihal’in ne yaptığını göremiyordum. Sessizce bir adım attım, bir tane daha, öne azıcık uzandım… O zaman görebildim: Gülnihal bir eliyle dibinden tuttuğu erkekliğin kafasını ağzına almış, ağır ağır kaydırıyordu dudaklarının arasında, gözleri kapalı. Peter’ın eli kadının başında, yönlendiriyordu onu, bir yandan bir şeyler fısıldıyordu, muhtemelen Almanca. Bana bakmıyorlar ya, elimi bacak arama götürdüm, taytımın üzerinden kendime dokundum. Ayyy… Beklediğimden daha azgındım! Gülnihal’in kafa hareketlerine uydurdum elimin hareketlerini, ağır ağır kendimi okşayarak…

Birden Gülnihal’in gözleri açıldı ve bana baktı. Elimin nerede olduğunu görünce gözleri parladı. Peter Gülnihal’in bakışını takip etmiş olsa gerek, o da bana bakıyordu şimdi. “Come,” dedi, “we can start while…” sonrasını anlamadım. Kadehi sehpaya bıraktım (Kadeh boş!) ve bana doğru uzattığı eli tutup beni kendine çekmesine izin verdim. Elimi Gülnihal’in ağzındaki erkekliğine götürdü. Taş gibi sert erkekliğini dibinden, ince sarı tüylerini sararak tuttum. Gülnihal’in yumuşak dudakları Peter’in sapında kayarken hafif hafif parmaklarıma değiyordu. Peter uzanıp dudaklarımdan öptü. Yumuşak bıyığı üst dudağıma batıyordu, dudaklarımı araladım, dili ağzıma girdi nazikçe, dillerimiz ağzımın içinde birbirine dolandı. Eli az önce benim elimin olduğu yere girdi, bacaklarımın arasına, ve kadınlığımın dudaklarını kavradı. İnlediğimi o an farkettim.

Arkamda biri olduğunu farkettiğimde bir an ürperdim. Kafamı arkaya çevirdim ama tek gördüğüm bir karaltıydı. Markus olduğunu sandığım adamın çıplak, nemli teninden sabun kokusu yayılıyordu. Tüniğimin düğmelerini açmaya başlarken vücuduma iyice yaklaşmıştı. Sert erkekliği ince taytımın üzerinden tam kalçalarımın arasına değiyordu. Peter tekrar dudaklarıyla dudaklarımı buldu. Dilimiz artık ağzımızın dışında sarılıyordu. Tüniğimin son düğmelerine gelmişti Markus, erkekliğinin kafasını anüsüme iyice yaslamıştı. Tüniğim sütyenimle birlikte sıyrılıp atıldı. Terli omuzlarım serin odada ürperdi. Markus’un elleri uzanıp memelerimi avuçladı. Dudakları omuzlarıma değdi. Peter taytımın lastiğinden içeri sokuyordu parmaklarını, çıplak kadınlığımı avuçlaması için bacaklarımı iyice açmıştım. İçeride sırılsıklamdım, yanıyordum. Markus’un elleri taytımı aşağı indiriyordu.

Peter yüzünü benden uzaklaştırdı. Gülnihal ayağa kalkmıştı. Bir an göz göze geldik. Gözleri çılgınca parlıyordu: Bu kadın İngilizlerle ne yapacağını bilemeyen kadınla aynı kişi mi? Üzerinde bir tek limon rengi elbisesi kalmıştı, onu da bir eliyle belinde topluyordu. Peter’e arkasını döndü; Peter’ın erkekliği hala elimde olduğu halde hafifçe öne eğildi ve elimdeki erkekliği bacaklarının arasına yerleştirdi. Peter’ın sağ eli kadınlığımdaydı, sol eliyle Gülnihal’in bir genç kızın poposu gibi bembeyaz ve yuvarlak kalçasına bir şaplak indirdi. Ay! diye bağırıverdi Gülnihal. Ama gülüyordu. Peter’ın bıyığının altından dişleri görünüyordu. Markus taytımı dizlerime kadar indirmişti ki… kapı çaldı.

OFİS HAYATI PART 4

Sabah Senanın aramasıyla uyandım. Saate baktığımda alarma 30dk oldugunu gördüm. Zaten uykumu tam alamamıştım o sinirle telefonu açtım.

-caniimm nabeer gunaydin

+sena sabah sabah niye arıyorsun

-o-özur dilerim ben şey

+sen ne

-sabah sesimi duymak istersin diye düşündüm

+yeni işe girdiğimi biliyorsun ve hala sabahları beni rahatsız ediyorsun.

-b-ben sadece

+lütfen kapat sena uyumam lazım

Diyip telefonu suratına kapattım. Ve alarma kadar uyudum. Alarmla kalkınca yaptığımın yanlış olduğunu düşündüm. Iş stresliydi ve gerçekten birkaç gundur çok yoruluyordum. Ama bunu senaya bu şekilde yansıtmam doğru değildi.

Bu düşüncelerle hazırlanıp işe gittim. Keyifsiz şekilde çalışmaya başladım. Ben çalışırken kerem bey yanıma geldi.

-işten sıkılmaya başladıysan seninle işimiz var

+yok kerem bey işten memnunum ama özel hayatta bazı sıkıntılarım var

-ailenle mi alakalı

+tam sayılmaz

-çok özel değilse bana anlatabilirsin

+sizi sıkımıyım

-olur mu canim öyle şey biz seninlede aile gibiyiz gel odama anlat herşeyi

Kerem beyin odasina gittik. Kendine ve bana birer viski koydu.

+ee anlat bakalim

-ya aslinda problen kız arkadaşım

+nasil yani

-son birkaç gündür işlerin yoğunluğundan onunla fazla ilgilenemiyorum

+hmm sana fazla mi iş veriyorum

-hayir ondan değil ben çalışmaya başlamadan önce çok bos vaktimiz vardı sürekli onunla ilgileniyodum herhalde fazla şımarttim

+kadinlar ilgiye alistiklarinda sürekli ilgi isterler ama merak etme yakında buna da alışır

-umarim

Kerem beyle biraz daha havadan sudan konustuktan sonra yanindan ayrıldım. Tam masama geçip calisicaktim ki nazli geldi.

+naber yakışıklı

-eh iste islerle uğraşıyoruz

+sabahtan beri yüzün asık gerçekten iş yüzünden mi

-pek sayılmaz ya

Bi an nazliya anlatmayi düşündüm. Ama anlatirsam sevgilim oldugunu ogrenicekti ve bu onunla bişeyler yasamami engelleyebilirdi.

+anlatmak istersen her zaman anlatabilirsin

-tesekkur ederim

+sana bi yardim borcum var

-ben onu borçlu ol diye yapmadım ki

+olsum benim yüzümden bi gününü harcadın

-her dakikasına değdi

+o zaman şimdi de ben sana yardım ediyim

-valla hayır diyemem

+oleyy

Nazliyla çalışmaya başladık. Fakat çalışırken o bi konuyu halledemedi.

+ooffff olmuyor

-ne oldu ne olmuyor

+baksana su kismi anlamıyorum

-ver bakıyım

Hemen inceledim ve sorunu çözüp anlattim. Nazli gerçekten hayran olmus şekilde bana bakıyordu. Ve elimi tutarak

+mert gercekten cok yeteneklisin tesekkur ederim

-rica ederim ne demek

+bazen gerçekten bu is icin yeterli olup olmadığımi bilmiyorum

-aaa o nasil laf

+öyle ama sen ise baslayali daha ne kadar oldu benden iyisin

-neden kendi üstüne alindin ki ben herkesten iyiyim

Kiziyomus gibi yapip omzuma hafifçe vurdu.

+pislik

-ee her zaman doğruları söylerim

+senin hakkinda hiç bişey bilmiyorum kendini anlatsana

-ne öğrenmek istersin

+hmm sevgilin var mı

-yok

Yuzunde hafif bi gülümseme olmustu

+bugun neden üzgündün

-çok önemli meseleler değil başka zaman anlatırım

Biraz sessizlik oldu

-senin sevgilin var mı

+hayir ayrilali 6 ay falan oldu

-neden ayrıldınız

+beni aldattı

-aaaa senin gibi güzel ve iyi kalpli kadını neden aldatmış olabilir ki

+bilmiyorum ama allah butun aldatanlarin belasini versin

Hafifçe yutkundum.

-bence de

O sirada uzaktan nazlinin yardimcisi oldugu ahmet bey geldi.

×ooo nazli işin bitmişte başkalarına yardım ediyosun

+ahmet bey çok az bişey kaldı akşama yetistiricem

×kactir seni uyariyorum su işleri hizli yap diye

+efendim gercekten yetistiricem

×bu is size uygun degilse secmeyin kardesim

Nazli dokunsam agliyacak gibiydi. Ahmet bey benim ustumdu ve anami sikebilirdi. Ama daha fazla sessiz kalamazdim.

-ahmet bey ben nazlinin gerçekten çok yetenekli olduğunu düşünüyorum rahatlıkla yetiştirecektir.

×sana fikrini soran oldu mu. Aa sen su keremin altin çocuğusun.

-evet kerem beyin yardimcisiyim

×o zaman bidaha burnunu benim isime sokma

Tam agzimi acicaktim ki kerem bey geldi.

*noluyo burda

×senin yardimci benim isime karisiyo nolucak

*hmmm öyle mi mert

-yok kerem bey ben sadece

×he ben yalanciyim yani

*ahmet dur bi

-sadece nazlinin yetenekli oldugunu isleri yetistirebilecegini soyledim

*ee bunda yanlis bisey yok ben de oyle dusunuyorum

×ama o yardimci sen avu-

*hadi ahmet artik su eziklik kompleksinden çık gencleri rahat bırak

×a-ama

*gel seninle birer viski içelim sinirini alır.

×t-tamam

Kerem bey gene beni kurtarmisti. Nazli da hem çok saskin hem cok mutluydu.

+meeert çok tesekur ederim

Diyip boynuma sarıldı. Bende karşılık verdim.

-bisey yapmadim ki canım

+ne demek bisey yapmadin herkes ahmet beyin karsisinda titrer sen ona karsi çıktın hem de benim için.

Gözleri dolmuştu uzun suredir birileri tarafindan ovulmedigini anladim.

-soylediklerimin hepsi dogruydu

+mert iyiki varsin su bir haftada o kadar iyi geldin ki anlatamam

-sende bana

Tam aramizdaki çekim tirmaniyordu opecektim ki ece geldi.

×oo super kahraman yine insanlari kurtariyorsun.

Nazliyla birbirlerine çok kötü bakıyorlardı. Ben bile korkmuştum.

-bu sefer nazli super kahraman o beni kurtariyo

Bunu diyince nazlinin hafif yuzu kizardi ve bakışları yumuşadı. Ece tam tersine iyice sinirlendi. Ortam tam dahada gerilirken telefonum çaldı. Arayan kerem beydi ve acil ofisine çağırıyordu. Bende zaten gerilmis olan ortamdan bu bahaneyle ayrildim. Ayrilirken iki kiza da bakip gulumseyerek gorusurz dedim. Ikiside sahte bi gulumsemeyle bana bakip tekrar suratlarini asip birbirlerine baktilar.

Hemen kerem beyin odasina gittim. Birde ne göreyim. Sena içerde kerem beyle konuşuyor. Kapıda dona kaldım. Kerem bey

+sena sabahki tartismadan sonra üzülmüş yanina gelmek istemiş bende hemen seni çağırdım gel oturun konuşun diyip odadan çıktı. Çıkarken kulağıma eğilip “danışma masana yolluyodu dua et ben farkettim” diyip goz kırpıp piç sırıtışı yaptı. Gerçekten büyük adam bu kerem bey dedim içimden.

Sena çok çekingen duruyordu. Ailesinin maddi durumu iyi değildi ve ilk defa böyle bi ofis görüyordu. Üstüne en son tartıştığımız için gözüme de bakamıyordu. Ben onu daha fazla üzmek istemediğim için yanına gidip sarıldım. Ben sarılınca sena rahatladı.

+ooohhh sabah tartışınca çok korktum ve üzüldüm. Özür dilerim aşkım.

-asıl ben özür dilerim aşkım. Çok gereksiz bağırdım sana. Ama telafi edicem.

Içimde birden tarifsiz bi vicdan azabi duymaya başladım. Ben bu kızı bile haketmiyorken onu nasil aldatabilirdim. Sena benim bu düşünceli halimi kendine yordu.

+aaa affettim ama bu kadar üzülme bende üzülürüm

İçimden mert senin anani sikeyim desem de tesekkur edip mutlu olmus gibi yaptım. Buraya çok korkarak geldiğini benim onu tersleyecegimi düşündüğünü soyledi. Fakat benim aklımda onu burdan nasıl kimseye görünmeden çıkaracağım vardı. Ofis asansöre uzaktı ayrıca aceleci davranmam onu suphelendirebilirdi. Dicle den yardim istesem ters tepki verebilirdi. Ama bu riski almaya karar verdim. Lavaboya gidiyorum diyip diclenin yanina gittim.

+kiz arkadasin çok güzelmiş mert sana çok yakışıyor.

Dicle bunu diyince plandan vazgeçtim tesekkur edip yanindan ayrıldım. Odaya dönünce senaya acil işim çıktığını gitmesi gerektiğini söyledim. Biraz üzülsede bunu telafi edicem dediğimde sakinleşti. Onu hızlıca tenha yerlerden asansöre götürdüm. Fakat asansörün kapısı açılınca birde kimi göreyim.ECE