Kategori arşivi: Yetişkin Hikayeleri

Uzun Hikaye

Hangisi daha kötüydü bilmiyorum inatla çalan alarm sesi mi, çatlayan başım mı? Gözlerimi açmadan yatağı yokladım ellerimle. Boştu. Sarhoşlukla rüya arasında bir gecenin sabahı kendi evimde miyim diye açtım gözlerimi. Yerdeki çoraplarım evde olduğumu anlatmaya yetti.

Güzel olduğunuz kadar küstahsınız da?.. Bu replik çınlıyordu hala kulağımda. Neden söyledim, ortam nasıldı hatırlamıyorum bile. Karmaşık siluetler hayal meyal geldi aklıma. Midem bulanıyordu. Adını bile bilmediğim içkiler darmadağın etmişti midemi. Kustum. Sanki pişmanlıklarımda çıktı içimden, gözlerimde yaşlar vardı kusmanın şiddetinden. Sarsak sarsak mutfağa doğru yürüdüm. Boş mideyle sigara içmek istemiyordum. Buzdolabının kapısını açtım. Güldüm birden. Neden dolaplarda dünden kalma seks olmazdı? Zeytin, peynirden daha mı az önemliydi? Bir yudum kola, bir sigara? Kahvaltı tamamdı. İnsan görünümü için duş almam gerek diye alışkanlıkla banyoya doğru yürüdüm. Ayakkabılarımın bağcıkları bile çözülmeden koridora rastgele saçılmıştı. Bir tekme ile düzeltmeye çalıştım. Olmadı. Duşa girip oturdum içine. Suyu açtım. Önce buz gibi, sonra ılık. Kurbağa haşlar gibi birazdan sıcak olacak dedim. Gözlerimi yumdum. Ter, ten, günah, pişmanlıklar akıp gitsin üstümden diye. Saate hiç bakmadığım aklıma geldi ancak alarmı düşününce 7?yi geçti diye geçti düşündüm. Hala ten, ter, sigara, alkol kokuyorum gibi gelse bile çıktım sudan. Serin bir hava çarptı tenime. Kurulanırken morluklar çarptı gözüme, sevişme kazası. Bir sigara daha içmeliydim. Midem henüz işbaşı yapmamıştı. Özlem?.Adı buydu. Şaşırdım kendime. Adını unutmamıştım demek. Başka bir izi yoktu morluklardan başka, ne telefon numarası nede kim olduğu. Belki kıyafetlerimde biraz parfüm kokusu.

Giyinmeye başlayacakken anımsadım Cumartesi olduğunu. Tekrar yatağa döndüm. Dün gecenin ipuçları gibi kokuyordu. Sigara, alkol, ten. Yorganı kenara çektim. Camı iyice açtım. Sadece yastık yeterdi. Dün geceyi düşünmeye çalıştım. İşten akşam 7 gibi çıkıp kafa çekmeye gitmiştim. 2 tek atıp biraz Beyoğlu havası alacaktım. Tek başıma ve sırtım kalabalığa dönük oturmuştum. Garsonlar biliyordu ne yiyeceğimi. Sormadılar bile. Önce rakı, sonra mezeler. Telefonu açmış gazete okuyor, kağıt oynuyordum bir sürü farklı şey düşünürken. Ekilmiştim. Daha doğrusu planda olmayan bir akraba ziyareti nedeniyle gelememişti o günkü partnerim. Nasıl olsa arabasızdım bugün. Keyfime bakacaktım. Taksiciler evi biliyordu. Arabada sızıp evde uyanırdım. Yavaş yavaş kalabalıklaşmaya başlamıştı mekan. Çoğunluğu gençler miydi, ben mi ihtiyarlamıştım. Tam o sırada sesini duydum. Geçmişten kopup gelen tanıdık bir ses gibiydi, ya da sarhoşluk başlamıştı. Dönüp arkama baktım.3 kız 1 erkek oturmuş neşe içinde sohbet ediyorlardı. Sanki hayat onlara değmemiş gibi. Sesi hariç tanıdık değildi. Kısa saçları, cıvıl cıvıl sesi, ışıldayan gözleri. Uzun zamandır hayatımda olan kadınlardan değildi. Gözleri ne renkti hatırlamıyorum ancak derinliklerinde kayboluyorum gibi hissettim. Saniyeler süren bakışlar sonrasında önüme döndüm. Artık sızana kadar yolluk içmek için bahanem vardı. Tek başımaydım. Bir parazit gibi sohbetlerine odaklanmıştım. Canımın sıkıntısı hafifliyordu. Resim yapıyormuş, keman çalmayı çok istermiş, çalışmaları için yeni ve biraz daha geniş eve taşınmak için bir arkadaş arıyormuş, yeni bir kitaba başlamış vs. Anlattıklarından bekar ve erkek arkadaşı yok sonucunu çıkarmıştım. Sadece konuşalım, hatta yalnız sen konuş ben dinleyeyim, haftada bir akşam kalırım desem benimle ev tutar mıydı? Sonra diğerleri karıştı sohbete. Moda, magazin. Sözcükler değil baloncuklar. Halbuki sussalar sadece o konuşsaydı, rakımın en güzel mezesi olsaydı sesi. Merak edip yine hafifçe döndüm. Göz göze geldik. Bakışlarımı kaçırdım, göğüslerine takılı kaldı gözlerim. Gözlerim ağrıyor bir damla süt damlat demek istedim o an. Yine ben oluyordum. Gözler ve ses bir kenarda duruyordu fakat tenim ayaklanmıştı sanki. Göğüslerine baktığımı anlamış ancak bakışlarını çekmemişti. Kızgın değildi. Anlamaya çalışıyordu.

Yine hayal alemindesin içkini iç defol dedim. Telefonu açtım. Biraz Zaytung okumak iyi gelecekti. Saat ne zaman 21.30 olmuştu. Akşamın yedisinden sonra kaç kadeh geçmişti. Sırtım herkese dönük, sanki onlar suçlu bu yalnızlığımdan. Oyalanıyorum artık. Kalkmalarını bekliyorum. O an bende kalkıp tümden görmek istiyorum onu. Önce erkek kalktı yolum uzun diye izin isteyip. Sonra aynı anda kızlardan diğeri. Gizli aşıklar mı yoksa dedim. Buradan nereye gidecekler? Kendim sanıyordum galiba herkesi. Şimdi 2 kız daha sakin konuşuyorlardı parazit kulağımı besleyerek. Bir hesaplama üzerine konuşuyorlardı. Bir sürü sayı böl, topla, çarp. Çıkarmayı severdim ben. Anlamı daha yüklü idi. Gayri ihtiyari bir sayı çıktı ağzımdan. Arkamda olduklarını unutmuş bana sorulmuş gibi. Bulmaya çalıştıkları sayı buydu. Kısa bir sessizlikten sonra ?teşekkür ederim? dedi. ?Bizden daha hızlı hesap makinesi kullanıyormuşsunuz.? Diye devam etti. Güzel olduğunuz kadar küstahsınız da?.. Nasıl ağzımdan çıktığını bilmiyorum bu cümlenin. Gülümsüyordum bunu söylerken. İyi olduğum nadir konulardandır sayılar, hesap makinesi kullanmadım dedim bahaneyle yüzümü onlara dönerek. Yine göz göze geldik. Göğüslerine bakmadım bu sefer. Gözleri hapsetmişti gözlerimi. Hesaplamanın geri kalanı için yardım önerdim. Son mermi idi. Ya yanlarına oturacaktım ya da kalkıp gidecektim. Bir göz kırpmasında ibaret davet üzerine Truva atı gibi yanaştım masaya. Tanışma faslından sonra hesap kitaba geri döndük. Anlamsız ve hangi konuda olduğu umurumda değildi. Yanındaydım. Diğer kız aramızdaki elektriğin farkına varmış bunun şaşkınlığını yaşıyordu. Biblo gibi kızdı fakat cazibesi yoktu diğerinin. O yokmuş gibi davranıyordum zaten. Yoktu da, o kadar boş duruyordu.32 yaşındaymış. Öğretmen bir ailenin 2 çocuğundan biri. Aydın’dan Bursa’ya üniversiteye, okul bitince İstanbul’a. Bir tekstil firmasında katalog vs işiyle meşgulmüş.

Aslında keman çalmak istermiş. İnce hastalık dedim hayalimde keman çalan görüntüsüne. O konuşuyor ben anlattıklarını imbikten geçirip yudumluyordum. Ne kadar zaman olmuştu böyle cıvıl ses duymayalı. İyi içiyordu. Masada bir büyük rakı bitmişti. Yolluklar servis ediliyordu peş peşe. Deniz, rakı, balık, klasik müzik, doğa. Her şeyden konuşuyorduk. Diğer kız sadece seyirci kalmıştı. Konuya dahil olmak için Özlem’in çok iyi bir ahçı olduğunu söyledi. Konu yemeklere, tatlara dönmüştü. O kadar keyif alıyordum ki ne göğüsleri aklımdaydı ne teni. Mest olmuştum. Bir kadın değildi. Şems misali zihnimi, gönlümü açıyor, sesi ve neşesi çağlayarak yılların nasırlaştırdığı bentlerimde gedikler açıyordu. Sanki yıllar o kadar uzaklaşmamıştı. Gençtim hala. Saat geç oldu kalkalım dedi birden diğer kız. Sahi adı neydi onun? Oyun kağıdından kule gibi yıkıldı her şey o anda. Ve yeniden kartlar dağıtıldı ?ben daha tekila içeceğim? dediğinde Özlem. Adsız sıfatsız kız manalı bakışlarla kendine ayrılan süreyi tamamlayıp gitti.İtirazıma rağmen hesaplarını kendileri ödedi. Dışarı çıkarken tuvalete uğradım. Gözlerim kızarmıştı. Karnım açtı. Bir şey yiyememiştim. Kapının önünde çay ve sigara içtik. Sokaklar bizim gibi insanlarla doluydu. Eve ya da başka mekana gitmek için koşturanlar, yitik zaman hırsızları. Refik?i geçtik. Sıra sıra dizili idi tekilacılar. Peş peşe içtik. Konuşmuyorduk, şu andan sonrasının bilinmezliği içinde. Durgunlaşmıştı sanki. Gözleri başka yerlere, geçmişe, pişmanlıklara mı bakıyordu? Elimi tuttu. Üşümüştü. Sımsıcak ellerim serinliğini emdi. ?Viskili bira içmek istiyorum? dedi. Biraz ilerledik. Viskili biralar geldi. Sigaraların biri yanıyor biri sönüyordu. Ve Sezen Aksu?dan söylüyorduk ?Gülümse? ?Kaç yaşındasın? İşimi ve bir sürü şeyi söylemiştim ancak o ana kadar yaşımı söylememiştim demek. Yarım Asır nerdeyse dedim. Beni istiyor musun? Şaşırmıştım. Bilmiyorum, yaşadıklarımız çok güzel bozulsun istemiyorum diye cevapladım soran gözlerine bakarak. Önce içkisinden sonra sigarasından içti. Sonra tekrar içki. Bardaklarımız boşalmıştı. Haydi yürüyelim biraz demesiyle yan yana yürümeye başladık sokaklarda. Gece yarısı olmak üzereydi. ?Üşüdüm bana gidelim bira alıp.? 4 bira 1 fıstık. Taksiye bindik. 5-10 dakika geçmedi. Karmaşık ara sokaklardan tarifi ile ıssız bir sokakta dar bir apartman önündeydik. Tek kişinin yürümesine ancak izin veren küf kokulu dar merdivenleri çıkarak en üst kata çıktık. Kapıyı açınca salon ve mutfak olarak kullanılan bir odaya girdik direkt. Kenarı ahşap kollu kırmızı-siyah 2 koltuk, 1 masa, 4 plastik sandalye badanasız odada yokluğun tablosundan çıkmış gibiydi. Ayaklı bir lambayı açtı ışığını kısarak. Yatak odası olduğunu tahmin ettiğim bir odaya girdi. Hüzünlü bir klasik müzik doldurdu yavaşça evi. Melankoli teslim aldı beni. Odanın havası ağırlaştı. Kalın bir eşofman takımı giymiş geldi yanıma. Biraları uzattı konuşmadan. Çakmakla açtım. Küllük getirip yanıma oturdu. Yola çıktığımızdan beri konuşmamıştık nerdeyse. Müzik taşıyamayacağımız bir yük gibi çöktü üzerimize. Ağzımıza kilit vurmuştu. Yaylı çalgılar inliyordu. Ayrılıktan başka bir kelime gelmiyordu aklıma. Müzik bir ayrılık bestesi olmalıydı. Genç Werther?in Acıları. Puşkin. Dönersen Islık Çal. Zihnim bulanmaya başlamıştı. Bağlantısız şeyler geliyordu aklıma. Dizlerini koltuğa çekerek omzuma yaslandı. Gözleri kapalıydı. Uyuyacak diye düşündüm. Sessizce gidip kaybolacaktım biraları alarak. Bir daha karşılaşırsak beni tanımazlıktan gel?. Mırıldanarak söylenen bu cümle içime oturmuştu.

Bu gece bir rüya olarak kalacaktı. Tekrar konuşamayacaktık. Sustum. Ellerimle saçlarını okşadım. Sanki teşekkür ediyordum. Kötü başlayan bir akşam muhteşem bir anıya dönüşmüştü. Güneş doğunca zamanın külleri arasında yerini alacak olsa bile bir vaha olmuştu bu kısır günlerimde.Elini boynuma dolayıp doğruldu. ?İçelim, ağlayalım, gülelim, sevişelim.? Tekrar konuşmaya başlamıştı. Kardeşi, eski sevgilisi, hayalleri. Takip etmekte zorlanıyordum. Tuvalet nerde diye sordum anlamsızca. Sanki kapalı başka kapı varmış gibi. Daracık bir banyoya girdim. Başım dönüyordu. Kusmak istedim. Beceremedim. Yüzümü yıkayıp çıktım.Annabel Lee. Yıllar öncesinden hayal meyal hatırladığım bir şiir duvarda asılıydı. Yanında kendi yaptığını düşündüğüm birkaç resim. Dönüp baktığımda koltuğa uzanmış gözleriyle beni izliyordu. Bakışlarımı gözlerinden ayırmadan yürüdüm yanına. Diz çöktüm. Dudakları aralandı. Hoyratça öpüşmeye başladık. Ellerim teninde gezmek için sabırsızlanıyordu. Sol elimi eşofmanın altından göğüslerine uzattım. Çıplaktı. Hoyratça avuçluyordum. Diğer elimi bacak arasına bastırarak kapana kıstırmıştım. Bu hamlemle dudaklarımı bırakıp kulağıma hafifçe inledi. Bittim. Hiç kıpırdamadan saatlerce avını beklemiş vahşi bir hayvana dönüştürmüştü beni bu inleme. Av pençelerime kadar gelmişti. Koltuğa çıktım. Dizlerimle bacaklarını ayırarak 2 bacağının arasından üzerine uzandım. Kulaklarını boynunu öpüyordum sıcak nefesimi üfleyerek. Giysisinin üstünü göğüslerine kadar sıyırmıştım. İri fındık tanesi koyu uçları birleştirip ikisini aynı anda emiyordum.?Yatağa geçelim, burada rahat edemeyiz? demesiyle bir an kendime gelir gibi oldum. Ayağa kalkıp yatak odasına geçtik. 2 kapılı dolap, açık duran bir ütü masası. Kıyafetlerimi çıkarıp ütü masasına bırakırken onu seyrediyordum. Boyuna oranla biçimli ve beyaz bir vücut. Geniş ve çukurlu omuzlar. İnce sayılacak bir bel. Yuvarlak ve biçimli kalçalar. Greyfurt göğüsler. Aç bir kurt gibi girdim yatağa. Geldiğimizde nevresimleri değiştirmiş olmalıydı. Yastıklar ve yorgan deterjan kokuyordu, sertti. Teni artık soğuk değildi. Sevişmenin heyecanı kanını ısıtmıştı sanki. Tekrardan sarıldım vücuduna. Yan yatmıştık. Küçük dokunuşlarla birbirimizi öpüyorduk. Gözlerini, burnunun ucunu, dudaklarını, boynunu. Kulağını dilimi de kullanarak öperken kıvrandı bir an. Omuzlarının çukurunu dudaklarımla doldurdum.

Sertliğim kaybolmamıştı. Bacaklarının arasında yerini alıp sürtünmeye başlamıştım. Sırayla göğüslerini emiyordum. Birden yorganı kenara atarak üstüme çıktı. Tam belimin üstüne. İki elimi de belimin yanlarında kavrayıp beni hareketsiz bıraktı. Kazık gibi olmuş ufaklığın üstüne oturdu. Sanki kalın bir parmağın üzerindeymiş gibi kendini ileri geri bana sürterek boynumu omuzlarımı öpmeye başladı. Ellerimi bırakarak tekrar öne eğildi. Biraz evvel koltukta hoyratça okşadığım göğüsler şimdi dudaklarımın ucundaydı. İki elimle dıştan bastırarak 2 ucu yan yana getirdim tekrar ikisini birden emmeye başladım. Sürtünmesi hızlandı ve ıslaklığının kasıklarıma ulaştığını hissettim. Orgazm mı olmuştu? Bedenini biraz geri çekerek minik fakat hırslı öpüşlerle göğüslerimden aşağı inmeye başladı. Kontrolü ele almıştı. Bir geyşa gibi bana zevk vermeye çalışıyordu. Önce sağlı sollu kasıklarımı öptü. İçim bir tuhaf oldu. Titredim bir an. Dudakları en mahrem yerimdeydi artık. Kısacık saçlarını kavrayıp bana yaşattığı o anlarda yüzünü seyrederken bundan haz aldığını anladım. Ellerimle biraz bana doğru çektim vücudunu. Tembellik zamanı değildi. Önce sağ elimin orta parmağımı soktum içine. Bir parmağımda klitorisi okşuyordu. Beli çukurlaştı bir an. Daha bir hırsla somurur gibi emmeye başladı beni. Sırılsıklamdı kadınlığı. Baldırlarından aşağı akıyordu. Yatağa yatar yatmaz içine girmeye can atan ben şimdi acele etmeden tadını çıkarıyordum hazzın. Sonra 2. Parmağı soktum içine. Ve hızlı hızlı sokup çıkarmaya başladım parmaklarımı. Bir an kasıldı. Parmaklarım mengeneye sıkışmıştı sanki. Ve sonra gevşedi bedeni. Tüm bu olanlar sırasında hiç bırakmamıştı beni ağzından, dudaklarından. Zevk girdabında gibiydim. Bacaklarına süzülen ıslaklığı ile başparmağımı ıslattım. Bu kadını bir daha görmeyecektim ve her yerine sahip olmak istiyordum. Önce sadece değdirdim parmağımı arkasına. Ses çıkarmadı. Sonra biraz bastırdım. Gırtlağına değiyorum sandım. Öylesine kaybolmuştum ağzında. Zevk aldığını anlamıştım. Biraz daha bastırdım. Parmağın ilk boğumu arkasındaydı artık. Hiç zorlanmamıştı parmağım. Alışkındı demek bu afet. Kendiliğinden bedenini bana yaklaştırınca mesajı almıştım. Parmak tamamen arkasındaydı artık. Daha yeni tanıştığım ve bir daha görme olasılığımın olmadığı kadının aynı anda 3 yerinde idim. Parmaklarım grup seks partneri olmuştu. Parmaklarımı sokup çıkarmaya başladım. Çılgına dönmüştü. Somurur gibi emiyordu beni. Çağlayan gibi akıyordu ıslaklığı. Yine kasıldı. Dudakları yavaşladı. Öndeki parmaklarım yarı serbest olsa bile arkadaki hapsolmuştu. Tekrar gevşedi. Doğruldu. Bir sigara içmek istiyorum dedi. Kalakalmıştım. Yoksa gece bitti mi? Ayağa kalkıp sigaralarımızı getirdi. Yatağın yanında kül tablası vardı. Yatağın başlığına dayanmış sigaramı yakarken. Üzerime uzandı. ?3 orgazm bir mola? dediğinde bunun sadece ara olduğunu anlamıştım.

Omzuma yasladı başını. Çırılçıplak üstümüz açık sigara içiyorduk. Üşümüyorduk. Konuşmaya başladı ben göğüsleriyle oynarken. ?çok sabırlısın, her anından çok zevk aldım, dozajı artırarak sevişiyorsun, hele en sonunda aynı anda 3 erkekle beraberdim sanki? . Son cümleyi duyunca büyü bozuldu. Zevk aldığı doğru idi fakat 3 erkek tarafından becerildiğini hayal etmişti. Bir daha karşılaşmak istemediği için bu hayalini gerçekleştirmeye yardımcı olamayacaktım. Fakat onun yerine gecenin devamı onun için hunharca geçecekti. Sigarasını elinden alıp söndürdüm. Birazda bu girsin ağzına diyerek kafasını aşağı bastırdım. Aynı zevkle başladı dudakları, ağzı. Kısa bir önce duygusal, sanatçı ruhlu dediğim kadının içinde saklı arzular su yüzüne çıkmıştı. Bir sigara yaktım. Ona uzattım. Kafasını kaldırıp bir nefes çekti ve devam etti dudakları bana zevk vermeye. Zevk alıyordum ancak hissizleşmiştim sanki. Üstüne otur dediğimde hepsi olmaz dedi. Sustum. Fakat dediğimi yaptı. Tek elini kullanarak üstüne oturmaya başladı. Hala çok ıslaktı. Zorlanmadan girmeye başlamıştım. Ancak eli hala benimkinin üzerinde idi. Hepsini almayacaktı. Hafifçe doğruldum. Elini çektim. Birden omuzlarına bastırarak vücudunu kasıklarıma kadar bastırdım. Önce hafif bir inleme, sonra duraksama. Tamamen içinde olduğuma emin olunca yavaş yavaş hareketlenmeye başlamıştı. Gözleri parlıyordu. Dansöz gibi kıvraktı. Ben seyirciydim hala. Tek katkım göğüslerini okşamaktı. Bir de hala boşalmamış olmak. Aç bedenini doyuruyordu?Bana kötü kelimeler söyle, orospu de, seni sikeceğim de,? O söylüyor ben tekrar ediyordum. Ağzımdan çıkan her küfürde zevk iniltileri çıkıyordu ondan. Sonra hızlanmaya başladı. İnanılmaz şekilde hem inip çıkıyor hem sağa sola kıvırıyordu. Sanki içinde bir yerlere değiyordum. Zevkim artmıştı. Hafifçe doğruldum. Göğüsleri tenime değiyordu. Zorlukla emmeye çalıştım onları. Sırt üstü itip beni yatağa devirdi. Yine inip çıkmaya kıvırmaya başladı. Sanki bir kazığa oturmuş kurtulmaya çabalıyordu. Yüzünde ve göğüslerinin arasında ter damlaları birikmeye başlamıştı. Vücudumu tırmalayarak ve ısırarak yığıldı üzerime. Kısa bir süre hareketsiz kaldı. Sonra üzerimden kalkarak ?kokteyl içelim? dedi. Yine şaşırtmıştı beni. Zihnimiz ve bedenimiz ayılmaya başlamıştı halbuki. Bir sürahiye bir sürü şişelerden bir şey doldurdu. Sürahiden de bardaklara. Sigaraları yaktık. Biraz önceki gibi yatıyorduk. Ben yatağın başlığına yaslanmışım o bana yaslanmış. Yine konuşmaya başlamıştı. Hiç susmasın isteyen ben ağzı kapansın istiyordum bu sefer. Hem de benim arzu ettiğim şekilde, beni zevk içinde bırakarak. O ise devam ediyordu. ? hala boşalmadın. Zevk almıyor musun. Yaşına göre gayet iyisin?. Hangisi içimi kavuruyordu karıştırmıştım. İçtiğim ne olduğu belirsiz içkimi, sözleri mi. ?Yaşına göre gayet iyisin.? Bizim prenses benden kaşar çıkmıştı. Bardağı kafama diktim. Tekrar doldurdu. Sarhoş olmalıydım. Hoyratça becerecektim onu. Hatta kusmalıyım tuvalete diye geçirdim içimden. Nasılsa bir daha görmeyecektim. Bir sigara daha yaktım. Çok zevk almıştım doğru. Fakat bana bir dildo muamelesi yapmaya başlamıştı. O an aklıma henüz tadına bakmadığım bir yer kaldığı geldi. Evde kondom var mı diye sordum. O ana kadar kondomsuz seviştiğimiz için kendine kızarak çekmeceden bir tane çıkardı. Kenara bıraktım. Şimdi değil finale saklıyorum. Anlamamıştı. Arkana boşalacağım dedim. Bir benimkine baktı bir de yüzüme. ?Ciddi misin?? Evet arkana boşalacağım dedim. Gözleri parladı. ? Doggy mi ?? Hayır karakucak. Birazdan görürsün dedim. Güldük. Ben haince O şehvetli. Yataktan kalkıp banyoya gitti. Hazırlık yapıyordu anlaşılan. Yatağın başlığına dik yaslanmıştım. Böyle rahat olmazdı. Biraz öne kaydım. Bende hazırdım. Odaya gelince direkt oral sexe başladı. Anlaşılan zevk ve merak çok azdırmıştı. Sırayla dedim. Önce oral, sonra üstüne çıkacaksın, sonuncusunu ben ayarlayacağım. Biraz sonrasını düşünerek kudurmuş olsa gerek gecenin en iyi muamelesini yapıyordu. Her an ağzına patlayabilirdim. Kafasını çektim. Kondomu takmalıydım yoksa boşalabilirdim. Yardımıyla taktım kondomu. O haliyle son bir kez ağzına alıp tek hamlede üstüne oturdu. Alışmıştı bedeni. Bir anda tamamen içindeydim. Kondom zevki azaltsa bile sertliğim yerindeydi. Yine yukarı aşağı inip çıkıyor ve çalkalıyordu. Boşalmayacaktım. Son aşamaya gelmişti sıra. Şimdi arkana al dedim. Uzanıp bir krem aldı. Kendini kremledi. Tuvalete oturur gibi oturmaya başladı. Parmaktan olsa gerek rahat girmişti ilk birkaç santim. Sonra ellerini çekti ağır ağır oturmaya başladı. Acı ve zevk. Gözlerin hem acının hem de hazzın işaretlerini veriyordu. Kalktı birden. Ne oluyor dememe kalmadan hem kendini hem kondomu kremledi. Bu sefer daha rahat giriyordum. Gözleri tavanda elleri belimde tekrar arkasına almaya başladı. Her milimi hissediyordum. Sonlarına doğru garip bir inilti çıktı ağzından. Tuttuğu nefesini bir anda bırakmıştı. Ve kalçalarının izin verdiği kadar içindeydim. Yırtar gibi içine girdiği için her milimi hissettiğine emindim. Ellerini dizlerime koy. Hafif geriye yaslan dedim. Dediğimi yaptı. Biraz daha rahat bir pozisyon olmuştu. Fakat yine de hareketsizdi. Hareket etmeye cesareti yoktu sanki. Yavaş yavaş ben hareket etmeye başladım. Elimle klitorisini okşuyordum. Hareketim ve okşanmak yetmişti ona. Şimdi arkasındaki kazığın üzerinde yavaşça gidip geliyordu inleyerek. Elleri dizlerimde olduğu için sırtı hafif arkaya yatıktı. Benim omuzlarım ise hala yatağın başındaydı. Kendiliğinden oluşan bu pozisyon hareketlerimiz için iyi bir açı sağlıyor, sanki bir kızağın üzerinde gidip geliyordu. Vücut sıcaklığı kremi eritmiş olmalıydı. Her seferinde daha rahat hareket ediyordu. Yine küfretmemi istedi. Aklıma gelen hepsini saydım. Her birinde daha hızlandı. Sıra son kıyağa gelmişti. Rahata yakın bir şekilde gidip gelirken 2 parmağımı önüne soktum. İnledi hareketsiz kaldı bir an. Yukarı aşağı talimatıyla oturup kalkmaya başladı. Arkası ve önü doluydu. İnlemeye başladı. Aradaki deri parçası parmaklarımı hissetmeme engel değildi. Vücudunu yukarı çıkarırken önündeki parmaklarımı kapıyor, aşağı inerken açıyordum. Böylece zorlanıyordu aşağı inerken. Parmaklarım yorulmuştu. Açıp kapamayı bırakarak öndeki parmağı 3?e çıkardım. İkinci boğumlarına kadar sokmuştum. Böylece başparmağımla klitorisi ezebiliyordum. Çıldırmıştı. Gözleri kapanmış, tüm vücudu ter içinde kalmıştı. Arkasına tamamen girdiğimde ve önüne ilk parmak soktuğumda boşalmıştı. Fantezisine baya yardımcı olmuştum. Bu sefer 2 deliğinden aynı anda becerilmişti. Bunu ? seni orospular gibi 2 deliğinden aynı anda sikiyorum. İçinde 2 yarak var sanki orospu? diye söylediğimde o an bunu hayal ettiğini biliyordum.

Arkası kremden dolayı hala ıslaktı fakat parmaklar yüzünden fazlaca akması nedeniyle önü kurumaya başlamıştı. Canının daha fazla yanmasını istemiyordum. Zevkim yarım kalırdı. Parmaklarımı önünden çıkarmamla rahatladı. Klitorisi 2 parmağımla ovuşturuyordum şimdi. Biraz doğruldu. Elimi çektirdi önünden. Bir elinin parmağını emerken, ağzında ıslattığı diğer elinin bir parmağını önüne sokuyordu. Arkasında benimki, önünde ve ağzında parmak. Hem beceriliyor hem mastürbasyon yapıyordu. Bu görüntü aklımı başımdan almıştı, üzerimde inip kalkması, kendini parmaklaması. Kalçalarını kasmaya başladığında gelmeye başladığını anladım. Kalçalarını ayırarak kendimi yukarı kaldırdım. Tamamen içindeydim. Öylece hareketsiz kaldım. O da hareket edemiyor garip bir inlemeyle sadece mastürbasyon yapabiliyordu. 2-3 saniye sürmedi. O kasılırken ben fışkırdım. Kasılmalarım arkasında zonklar gibiydi. Üzerime yığıldı tekrar. Çıkarmak istedi beni arkasından. Bekle biraz. Yumuşasın çıkartırım dedim. Hala ılık ılık akıyordum çünkü. Birkaç dakika sonra rahatlıkla çıktım.

Bu sefer ayaklanamamıştı. Bitap düşmüştü. Sigara bile içmedi. Her an uykuya dalabilirdi. Saate baktım. 4?ü geçmişti. Üzerimi giyinmeye başladım. Yakınlarda durak var mı diye sordum. Cevap yok. Sızmıştı. Ya da hemen gitmemi istiyordu. Sürahide kalan içkiyi bir bardağa doldurdum. Bardağı da alıp yola koyuldum.. Midem bulanıyordu. Okyanus gibiydi dedim. bazen durgun, bazen neşeli, bazen azgın. Ve vücudu balık gibiydi??..

Dershane arkadaşım Buse – 15

Ahmet tüm dosyaları silmiş üstüne video çekip bana göndermişti. İnci ise videoyu yaymamam için yalvarıyordu. Buse’ye bulaşmadığı sürece kimseye göstermeyeceğimi söyledim.

Bayram tatili gelmişti. Buse ile Antalya’da bir bungalov tutmuştuk. Ailelerimizden izin aldıktan sonra yola çıktık. Güle oynaya şarkı söyleyerek gidiyorduk. Bir süre sonra Buse yine rahat durmayıp benimle uğraşmaya başladı. Sinirimi bozuyor, el şakaları yapıp duruyordu. Anayoldan sağa doğru ayrılan toprak bir yol gördüm. Yavaşlayıp oraya doğru döndüm. Buse niye döndüğümüzü sorarken benimle uğraşmaya devam ediyordu. Ormanın içine doğru giderken Buse beni bırakmış etrafa bakıyordu. Ağaçların arttığı bir yerde durup Buse’ye döndüm.

  • Hadi devam etsene el kol şakalarına.
  • Oha… Yok artık !

Arabadan inip Buse’yide çıkarttım. Saçlarından tutup diz çökmesini sağladım. Hayran bir şekilde bana bakıyordu. Gülümsememek için kendimi zor tutuyordum. Şortumu indirdikten sonra direkt ağzına soktum. Ellerini tek elimle tutup arabanın camına sabitlemiştim. Ben ağzında hareket ederken birşeyler söylüyordu ama anlamıyordum. Yavaş yavaş hızımı arttırdım. Gözleri dolmuş yüzü kızarmıştı. Kahkaha atarak bacağıma vurdu.

  • Hep böyle ol !

Cevap vermeden tekrar ağzına girip hareket etmeye başladım. Dakikalarca ağzını siktikten sonra kollarından tutup kaputa yatırdım. Gülerek beni izliyordu. İçine girene kadar. Mimikleri aniden değişip inlemeye başladı. Göğüslerini avuçlayıp üstüne eğildim ve hızla sikmeye başladım. Bağıra bağıra inliyordu. Boynunu ısırıp emiyordum. Bacaklarını belime, kollarını sırtıma sardı. Öpüp kokluyor hırsla inliyordu. Orgazm olurken hızla titremeye başladı. Kollarını daha sıkı sararken sırtımda yeni yaralar çıkarıyordu.

Ayağa kalkıp onuda kaldırdım. Sarhoş gibi gülümsüyor tepki vermiyordu. Belini iki elimle tutup içine girdim. Arabaya doğru yaslanmış göğüslerini okşuyordu. Her vuruşumda biraz ileriye gidiyor arada kafasını arabaya çarpıyordu. Belini bırakıp iki elimle kalçalarını ayırdım ve diğer deliğine girdim. Hiç beklemiyormuş olacak ki beni ittirmeye çalıştı ama gücü kalmamıştı. Bağıra bağıra inliyor aynı zamanda ağlıyordu. Tek elimle saçlarını kavrayıp kendime doğru çektim. Dudaklarının birbirinden ayrılması inlerken gözlerinin kayması… Mükemmeldi. Dakikalarca içinden çıkmadım. Bir süre sonra nefesi kesilmeye başladı. Beni dinlemiyordu. Sadece sesli sesli inliyordu. Gözleri kıpkırmızı olmuş makyajı akmıştı. İçinden çıktığımda beni ittirip yere oturdu. Nefes nefese ağlarken bana bakıyordu.

  • Bi.. bittin sen !

Hırsla ayağa kalkıp beni kolumdan tuttu. Kendimi bıraktım. Ne yapacağını merak ediyordum. Beni arka koltuğa yatırıp yüzüme oturdu. Hırsla belini hareket ettirirken saçlarımı tutup bastırıyordu. Gözü dönmüş bir şekilde hareket ederken nefesimi kesmeye başlamıştı. Dilimi içine ittirirken beliini iki elimle tuttum. Hızını yavaş yavaş azaltıp zevk almaya bakıyordu artık. Bir süre sonra yüzümden kalkıp kucağımda zıplamaya başladı. O zıpladıkça arabada hareket ediyordu. Hiç durmadan küfür ediyor, gülüp kahkahalar atıyordu. Bu kadar neşeli olması beni mutlu ediyordu. Aniden gelen boşalma hissiyle Buse’yi kucağımdan ittim. Hemen eğilip ağzına aldı. Ağzının içine boşaldım. Üstüme gelip gözlerimin içine bakarak hepsini yuttu.

  • Bir damlası.. bir damlasi bile boşa gitmemeli.
  • Çok ani oldu.
  • Arada aksiyon lazım.

Gülerek göğsüme yattı. Saçlarını okşarken sessizce arabanın tavanına bakıyordum.

  • Hadi artık gitmeliyiz.
  • Ama uyumak istiyorum.
  • Uyuyabilirsin Buse. Bagajdaki battaniyeyi alabiliriz.
  • Ben burada uyumak istiyorum.
  • Ama gitmemiz gerekiyor minik hanım.

Doğrulunca dudağını büzerek kalktı ve giyindi. Oturamayıp kalçasını yana çevirince kahkaha attım. Kaşlarını varıp omzuma vurdu. Giyinip ön koltuğa geçtim. Buse giyindikten sonra arabayı sürmeye başladım. Tekrar yola çıktık. Sakin bir şekilde sağ şeritten sürerken arada aynaya bakıyordum. Buse uyumaya başlamıştı. Gece boyunca araba sürdüm. Antalya’ya girdiğimizde gün ışımaya başlamıştı. Buse gözlerini ovuşturarak uyanıp yanağını öptü. Arka koltuktan kızmama rağmen ön koltuğa geçti. Yolların biraz sıkıntılı olmasından dolayı hızı arttırmıyordum. Birkaç saat içinde bungalovu bulduk. Buse koşarak içeri girip etrafı incelemeye başladı. Bavulları tek başıma içeri alıp arabayı parkettikten sonra bende içeri girdim. Buse çoktan pijamalarını giymiş mutfakta uğraşıyordu. Hiçbir şey demeden yatak odasına çıkıp bende giyindim. Aşağı indiğimde koltuğa oturmuş beni bekliyordu. Yanına oturur oturmaz kucağıma çıkıp sıkı sıkı sarıldı.

Yarım saat boyunca sessizce kaldık. Karnının guruldamasıyla utanarak bana baktı. Kahkaha atarak bakarken daha fazla utandı ve kafasını boynuma gömdü. Kucağımdayken kaldırıp tezgaha bıraktım. Ardından mutfağı karıştırıp yemek yapacak malzeme çıkardım. Oturup beni izliyordu.

  • Yardım edecek misin minik ?
  • Seni böyle izlemek çok yükseltiyor.
  • Hiç doymuyorsun.
  • Sana doyamıyorum.

Bacaklarının arasına geçip dudaklarını uzunca öptüm. Zar zor elinden kurtulduktan sonra yemeği hazırladım. Yedikten sonra tüm gece sarılarak film izledik…

Öneri ve yorumlarınızı bekliyorum.

Ben ve sevgilim beyza bölüm 20

Biz sohbet ederken beyzayla merve banyodan çıktı havluya sarılmış şekilde odaya geldiler beyza merveye dönerek size iyi eğlenceler biz odamiza gidiyoruz dedi mustafa yerinden kalkarak merveyi odasina götürdü biz de beyzayla odamıza geldik.
Beyza havlusunu çıkartıp temiz kıyafet giydi üzerinden çıkarttıları hala oturma odasındaydı beyza bana;

-aşkım kıyafetlerim içeride kaldı getirir misin

-tabi ki aşkım

Odadan çıktım içeride ne var ne yok odaya getirdim daya girdigimde beyza elimdekileri görüp gülerek;

-aşkım kırmızılar mervenin benim değil

-bakmadan aldım görmedim aşkım

-benim götüm bu kadar büyük mü bu bana olmaz yani

-senin götün daha güzel özür dilerim karıştırmısım geri yerine koyarım

-koy ama önce kokla bakalım kiminki daha güzel kokuyor

-nasıl yani

-mervenin külodunu kokla ve kiminkinin daha güzel koktugunu söyle

Külodu burnuma götürdüm inanılmaz güzel bir koku vardı mervenin bu kadar güzel koktugunu bilmiyordum ama beyza daha güzel kokuyordu;

-seninkiler daha güzel kokuyor aşkım

-yalan söyleme dürüst ol

-dürüstüm seninkiler daha güzel kokuyor

-bu külot istersen sende kalabilir merve bir sey demez herhalde

-yok askim ben sekinkileri daha cok seviyorum

-peki o zaman ben götürüp vereyim merveye hem ne yapıyorlar diye bakarım

-tamam aşkım

Beyza mervenin külodunu alıp odadan çıktı ben yatağa uzandım telefonumu elime alıp Instagramda gezinmeye başladım bir süre bekledikten sonra ne oldugunu gormek icin odadan çıktım mustafanin odasinin önüne geldigimde kapı biraz açıktı içeri baktım beyza yatakta uzanmış mustafanin sikini yalıyordu merve ortalikta yoktu galiba tuvalete falan gitti diye düşündüm onları izlerken o kadar dalmışım ki arkamdan gelen merveyi fark etmedim;

-berk ne yapıyorsun burada

-hicbir sey sen ne yapıyorsun

-tuvalete girmiştim

Merve kafasini uzatti beyzayla mustafayi o şekilde gördü;

-hmm neye baktığını anladım sikinin neden kalktigi belli oldu

-düşündüğün gibi değil açıklayabilirim

-aciklamana gerek yok canım beyza söylemişti kapıdan onu izlemeyi sevdigini

-hayır oyle değil

-o söylediğinde inanmamistim ama görünce anladım neyse sana aldigim hediyeyi açtın mi

-hayır daha bakmadım odada

-o zaman benim yanımda aç gidelim

-beyzayla mustafa senin yokluğunu farketmez mi

-onlar bir süre meşgul

Ben önde yürüdüm o arkamdan geldi ikimizde odaya girdik kapıyı kapatmadim beyza yanlış anlamasin diye merve yataga oturdu kapının arkasından paketi aldım;

-içinde ne var

-sana yakisacagini düşündüğüm bir şey var

Artık daha da merak ediyordum paketi açtım icerisinden kırmızı bir tanga çıktı;

-bu ne

-sana aldım

-ben bunu ne yapayım

-geçen gün beyza senin tangalı fotoğrafını attiginda sana yakısacagini düşünüp aldım

-ben bunu giymiyorum ki o an beyza çok ısrar etti

-simdi de ben istiyorum senin üzerinde görmek istiyorum dener misin

-hayır lütfen yapamam odana dönsen iyi olur beyza birazdan döner

-hadi bekliyorum

Istemeye istemeye de olsa kendimi dedigini yapmak zorundaymisim gibi hissettim ona;

-odadan çıkar mısın ben seni çağırırım

-tamam bekliyorum

Tişörtümü cıkartmadan boxeri indirdim mervenin aldigi tangayı giydim aynadan bakınca sikim ön taraftan belli oluyordu boxerdan bu kadar belli olmuyordu hatırlarsanız mustafanin siki boxerdan da belli oluyordu utanarak merveye seslendim merve odaya girdi beni baştan aşağı süzdü;

-bu kadar yakisacagini tahmin etmemiştim beyaz tenine çok iyi olmuş

-lütfen daha fazla utandirma artık çıkarabilir miyim

-hayır bekle tişörtünü çıkar

Onun dominat tavırları hoşuma gitmeye başlıyordu isteklerini bir emir gibi yerine getimeye hazırdım Tişörtümü çıkardım tekrar;

-artık çıkarabilir miyim lütfen

-yatağa otur

Yine bir emir yine yerine getiriyordum;

-şimdi söyle bakalım mustafanın odasınin önünde ne yapıyordun

-beyzaya bakmaya gelmiştim

-ee ne gördün

-senin gördüğünü

-detay ver ne gördün

-beyza mustafaya sakso çekiyordu

-yani sen de durup izledin

-hayır izlemiyordum

-ama ben geldigimde izliyordun ve sikin kalkmıştı

-merve lütfen utanıyorum bitirebilir miyiz

-seni gördüm mustafa beyzayı koltukta sikerken sikin sertlesti inkar edemezsin

-lütfen gider misin beyza gelecek beni böyle görmesini istemiyorum

-beyza şimdi mustafanın büyük yarragina sakso cekmekle meşgul sen burada tangayla otururken o gerçek bir erkegin sikini yalıyor

Söyledikleriyle beni ele geçirmeye çalışıyordu istedigini almıştı mustafayla sikismisti neden benimle uğraşıyordu anlam veremiyordum ben bunları düşünürken;

-ne o sikin kalkmaya başladı yoksa anlattığım şeyler hoşuna mı gitti

-hayır ne alakası var

-yoksa tanga giymeyi mi çok sevdin

-hayır

-pekala şimdi gidiyorum daha sonra devam edeceğiz

Merve kalkti odadan çıktı hemen yerimden kalkıp tangayi çıkartıp paketine geri koydum boxerimi ve Tişörtümü giyip yatağa tekrar uzandım.

Mervenin gitmesiyle beyza geri geldi yataga girdi önce beni öptü;

-nerede kaldın aşkım

-mervenin külodunu bırakmaya gittim odaya girdigimde mustafa çıplak sekilde yatıyordu merve tuvalete gitmiş o sekilde görünce canım çok istedi sikini yaladim

-bu kadar mı

-evet sadece sikini yaladim sana sormadan sikismem merak etme

-aslında sizi gördüm

-nasıl yani

-sen gelmeyince sana bakmaya geldim sen mustafa sakso cekiyordun sizi o şekilde izlerken arkamdan merve geldi

-ee ne dedi

-sizi izlerken sikimin kalktigini gördü biraz dalga geçti

-e merveyi tanıyorsun normal hali

-sonra bana aldigi hediyeyi açıp acmadigimi sordu

-he o ne oldu ne varmış

-tanga

-tanga mi sana tanga mi almış

-evet sen benim fotoğrafımı ona atınca o da bana yakısacagini düşünüp tanga almış

-bu kız tam şeytan e başka

-bana giymem için çok ısrar etti

-sen ne yaptın

-o an emir veriş tarzı yapmam gerekiyormuş gibi hissettim giymek zorunda kaldım

-ne dedi giyince

-tangayı giydim bana oturmamı söyledi sen mustafayla sikişirken sikimin kalktigini görmüş bunu falan söyledi

-ee

-o böyle konuşurken istemeden sikim kalktı onu gördü bana güldü

-sana aldığı tanganin icinden sikinin kalktigini mi gördü

-evet aşkım

-odaya geldiginde sırıtıyordu

-zaten istedigini almadi mi mustafayla sikisiyor benden ne istiyor

-ona seni ayagimla boşaltigimi anlattim o da bu tarz şeylerin onu çok azdirdigini söyledi

-ee ne yapacağım hep benimle böyle dalga mi geçecek

-onunla konuşurum merak etme

-tamam aşkım

-hadi yatalım

-önce tuvalete gidip geleyim yatalım aşkım

Yerimden kalktım odadan çıktım direkt banyoya gidiyordum ama seslere bakmasam olmazdı iceriye hafiften baktım mustafa merveyi altına almış ayakları omuzlarında sikiyordu o an gözlerim ayaklarına gitti mustafa soktukca ayakları sallanıyordu hipnotize olmuş gibi sadece ayaklarını izliyordum sikimin sertlesitigini farkettim bakmayı bırakıp önce tuvalete gidip odaya döndüm beyza yatmış beni bekliyordu yanina yattım yaklaştım ve;

-merveyle konuşurum demiştin ya konuşmasan olur mu ?

İyi okumalar

Sorumluluk Sınavı – 21

*Neredeyse göz yaşları akacaktı , sinirden kafası kıpkırmızı olmuştu ve damarları gözüküyordu. Ne yalan söyleyeyim korkmuştum ama iyi bir yalanla kurtarmıştım olayı , sınıfa benim işim olduğumu yok yazmamaları gerektiğini söylemesi için yolladım onu. Bilgisayarından da youtube’a girip random videolar izlemeye başladım , zaman akıp gidiyordu. Sanki okulda değilmişim gibi hissettiriyordu.

Sıkıldım ve e-okula girip Mahmut’un fizik sözlüsü 95’i silip , yerine 31 notunu girdim. Anıra anıra gülmüştüm bunu yaparken , sonra bilgisayarı kapadım ve ayağa kalkıp Sema’yı düşünerek sınıftan çıktım. Odasına girdiğimde , telefonda biriyle konuşuyordu. “Aaa tamamdır ödeme işini muhasebeyle halledersiniz” diyordu , kapıyı kilitledim ve masanın önündeki koltuklardan birine geçerek uzandım.

O telefonla konuşurken bende pantolonumu gevşetip büllüğü havalandırıyordum , telefon konuşması uzayınca onunla biraz uğraşmak için yanına gidip yanağına sikimi sürtmeye başladım. Eliyle beni kovunca saçına doğru yönelttim , “Eee şuan bir işim çıktı da sizinle daha sonra detayları konuşuruz. Dediğim gibi , evet. İyi günleeer.” diye kapattı telefonu.

S: Ne istiyorsun oğlum sen?

-Seni.

S: İyi , yetmedi heralde dünki macera.

-O dündü , bugün başka.

S: Ayselden iyi yapıyor muyum bari?

-Onlar daha iyi yapıyor.

S: Git o zaman onunla yap ne yapacaksan.

Ellerinden tutarak kalkması için zorladım , “Ay kollarım koptu nabıyorsun” diye sitem etti ancak belinden sarılarak dudaklarına yumulmamla sözünü tamamlamasına fırsat vermemiştim.

Öpüşürken onun elleri sırtımda dolanıyor , benimkiler ise onun kalçalarındaydı. Sıkıyor ve pide hamuru hazırlar gibi yoğuruyordum. Sıktıkça , öpüşürken “ıhmmm” sesi çıkarıyordu. Sikim ise vuruşa hazır , sertleşmişti. Uzun ve kırmızı ojeli tırnaklarını saçlarıma atıyordu , başımı şefkat gösterir gibi okşuyor ve diliyle bana eşlik ediyordu. Kafamı geri çekip üstündekileri çıkarması için ona yardım ettim , sütyenini ise kopçasını çözemediğim için kalemlikteki makası aniden çıkarıp ipini keserek çıkarttım. “Salak mısın oğlum dünyanın parasını verdim ona ben” diye bağırsa da hiç umrumda olmadı.

Memelerine gömdüm kafamı , birini okşuyor diğerini ise elliyordum. O ise ben emerken kafamı okşuyor , tatlı sözler söylüyordu. “Em erkeğim em , sütüm sana helal olsun”.

Kafamı geri çektim ve Sema’nın sulanmış amcığına daldırdım , gıdıklanmış gibi hararetli sesler çıkarıyordu. Her dil darbemde zevk çığlıkları odada yankılanıyordu , tuzlu bir tadı vardı ve açıkça söyleyeyim öyle ahım şahım bir zevk vermiyordu. Tek eğlenceli yanı Sema’nın kudurma seslerini dinlemesiydi , öperek ve yalayarak onu tam istediğim kıvama sokmuştum. O klasik siyah uzun müdür masasının üstüne salmıştı kendini , kafamı çektim ve tekbir getirerek kılıcımı sokar gibi masanın iki yanından destek alarak havalandım , yarrağımı o nur deliğine soktum. Sürtünmeden kaynaklı yaşadığım ilk haz , sanki tavuk dönerden alınan ilk ısırık gibi tarif edebilirim size.

Bir ileri , bir geri belirli bir tempoda başladık ilk tura. Sanki amcığın içinden sinirlerime bir şeyler nüfuz ediyor ve beynimdeki mutluluk hormonlarını halaya çağırıyordu , iliklerime kadar haz hissediyordum çünkü. Belkide ulaşılamaz olarak gördüğüm okulun disiplinli sinir bozucu müdüre hanımı Sema’yı sikebildiğim içindir.

Ellerimi memelerinde , bacaklarında ve vücudununun her yerinde gezdiriyor. Bazen yarrağımı ileri doğru itlerken kafamı da itleyerek dudaklarına yumuluyordum. Ardından kafamı boynuna doğru kaydırıp oradan memelerine inerken , o da kulağımı kedilerin acıtmayan ısırığı gibi dişlerinin arasında gezdirmeye başladı. Nefesimi tenine veriyordum , ikimizinde teni zevkten kıpkırmızıydı. Daraltma ameliyatına da mı girdi bilmiyorum ama o kadar dardı ki sikim maden kazıyor gibi genişletiyordu içerisini. Her bir yerine temas ediyordum amcığının. Bir süre daha devam ettikten sonra ellerimi Sema’nın bacaklarına kafamı ise memelerine yaslayıp titreye titreye boşaldım. Aynı anda gelmiştik , o da orgazm sıvılarını akıtıyordu dışarı doğru. Sikim onun sıvılarında yüzüyordu resmen. Kafamı memelerden kaldırıp onun yüzüne baktığımda onu yukarı bakarak nefes nefese “Bu bana 20 yıl daha yeter” derken gördüm…

Sorumluluk Sınavı – 20

Aysel’in kocaman memeleri yerine mavi bir yastık , Ece’nin tatlı öpücüğü yerine kulak tırmalayan alarm sesi. “Neden onlarla kalmadım ki?” diye kızmıştım kendi kendime , okul öncesi hazırlıklarımı tamamladıktan sonra klasik okul kombiniyle beraber telefonumu cebe atarak yola koyuldum.

Okul yolunda sallana sallana yürürken Muharrem’i aramak aklıma geldi , numarasını boşuna kaydetmemiştim çünkü. Aramaya bastıktan 5-6 saniye sonra cevapladı hemen “Buyrun” diye , “Benim ben , it Muharrem”.

M: Ulan ne var arıyorsun sabah sabah.

-Okulda mısın?

M: Evet , ne oldu.

-Kaydet bu numarayı , bir şey isteyeceğim zaman bu numaradan mesaj yazıcam sana. Her yazdığımı cevaplayacaksın tamam?

M: Bak çocuğum , bu yaşıma kadar alın terimle ilmek ilmek dokuyarak geldim müdür yardımcısı oldum. Yaptık bir hata düştük eline , ama sende fazla abartmayıver istersen ha Caferim? Şunun şurasına kalmış mezun olmana 1 ay , 1.5 ay. Mezun olduktan sonra birbirimizin yüzüne bakabilelim.

-Boş yapma karına yollarım hemen videoyu ha. Bir de milli eğitime şikayet etsemde görsen gününü.

M: Tamam , anladık vicdan yok sende. (Oruspu çocuğu diye mırıldandığını duydum)

-Hadi kapıyorum ben , kapamadan son kez bir havlasana.

M: Hav (duraksayarak ve hafif doğu şivesiyle beraber) hav.

-Aferin la sevmeye başladım seni , okulda görüşürüz.

Okula vardıktan sonra bizim it oğlu itlerle arkada derin meseleler içeren bir toplantı düzenledik. Barışmak istediler , barıştık ve helalleştik , bu meseleyi de kapamış oldum. Arkadaşlarıma “Muharrem Hoca’nın yanına gidicem , bir mesele vardı beni çağırmıştı hocaya böyle söyleyin yok yazmasın” diyerek ders zili çalmadan önce sınıftan kaçtım.

Muharrem’i odasında yakaladım , bilgisayardan e-okulda bir şeylerle uğraşıyordu. Kapıyı açık bırakmıştı ve geldiğimi bile fark edememişti :

-Naber la köpek.

M: Ulan , ödümü patlatacaksın çocuk.

-Çocuk değil , patron diyorsun artık patron.

M: Ne istiyorsun yine?

-Hiç bir şey , canım sıkılıyor derste sadece. Gelip sana sataşayım dedim sonra Sema’ya uğrarım.

M: İyi , istersen gelme okula devamsızlıklarını silerim ben.

-Yok ya , evde nabıcam. Hem sen kalksana benim yerimden , kenara bir yere otur.

M: Çattık amınakodumun veledine. (Diyerek derin nefes ala ala sandalyeden kalktı.)

*Ona omuz atarak sandalyesine doğru geçtim ve padişah gibi yayıldım.*

-Nereye gidiyorsun?

M: Dışarı , anlaşılan burada rahat yok dolanayım bari biraz.

-Dur be şurda , iki laflarız.

*Geri dönüp yanıma doğru yürüdü*

-Eee karından hiç bahsetmiyorsun.

M: Nabacan lan karımı , dövtürtecen kendini.

-Heee gel de döv , açsana fotoğraflarını karının.

M: Oğlum uğraşacaksan benimle uğraş lan karıma falan bulaşma.

-Ver lan telefonunu.

M: Yav Cafer.

-VER ŞU TELEFONUNU.

*Telefon kilidini parmak iziyle açıp bana verdi , galeriye tıklayıp binbir türlü evrak vs resmini kaydırarak normal fotoğraflara ulaştım. Siyah saçlı bir milf kadın ile sarıldığı fotoğrafı gördüm.*

-Bu mu lan karın?

M: Evet , bu. (Sıkılarak)

-Taş gibiymiş be. Çıplak hali yok mu?

M: Nabacan çıplak halini.

-Eve gidince çek bir kaç tane karının fotoğrafını , şöyle götünü falanda al güzelce. Memelerini de çek , bana at whatsapptan.

M: Cafer kuranıma alırım bir tane odunu , ıslata ıslata döverim ha seni. Ne istiyorsun oğlum sen?

-Ulan bana bak , (Söyleyeceğim yalanı düşünerek duraksaya duraksaya konuşuyordum. Ama yalan söyleme konusunda iyiyimdir) sikiş sitesine kaydoldum otomasyon ayarladım 6 ay sonra iptal etmezsem otomatik yükleniyor videon ha. Çok kişi izler videonu , yeminle ülkeye yayılır. Bak benimle oynama , yedi sülalene rezil ederim seni. Öldükten sonra bile ufak sikinle anılırsın. (Derin bir nefes çekerek “İyi uydurdum ha” dedim içimden)

M: Oğlum sen delisin? İptal et şunu kaza çıkar elimden ha.

-Uslu duracaksın oğlum önümüzdeki aylarda , ufak sikinle rezil olmak mı istiyorsun sülalene ha. Hem sizin sülale geniştir.

M: Tamam ulan tamam , sen kazandın amınakoyayım. Yüzümüz gülmüyor ki hamınaa.

-Anladın beni o zaman , yarın karının götünü ve memelerini net gösteren fotoğraflar çekiyorsun ve bana yolluyorsun whatsapptan.

M: Tamam yollarım , ama unutma ha o ne bokumsa onu iptal ettirmeyi.

-Sen uslu dur da ben unutmam.

M: Tamam.

-Siktir git nabıyorsan yap yok yazdırtma beni , kaybol.

*Neredeyse göz yaşları akacaktı , sinirden kafası kıpkırmızı olmuştu ve damarları gözüküyordu. Ne yalan söyleyeyim korkmuştum ama iyi bir yalanla kurtarmıştım olayı , sınıfa benim işim olduğumu yok yazmamaları gerektiğini söylemesi için yolladım onu. Bilgisayarından da youtube’a girip random videolar izlemeye başladım , zaman akıp gidiyordu. Sanki okulda değilmişim gibi hissettiriyordu.*

Resmen Yarak Hastası Oldum – Bölüm 12 (Final)

Eve geldiğimizde neredeyse akşam olmuştu. Gelene kadar tek bir kelime bile konuşmamıştık. Osman ve Burak’a çok kırgındım. Kendimi kullanıldıktan sonra kenara atılmış bir peçete gibi hissediyordum. Eve girince kendimi direkt duşa attım. Amımda tam 3 erkeğin dölleri vardı. Üstümdekileri çıkarıp suyun altına girdikten sonra düşünmeye başladım. Otobüste yaşadığım ilk maceradan beri içimdeki orospuya engel olamıyor, gururumu ve onurumu ayaklar altına alarak sikişiyordum. Üstelik Eyüp’ü de halen seviyordum ve tüm bu olanlardan sonra onun yüzüne nasıl bakacaktım?

Ben bunları düşünmeye devam ederken birisi duş kabinine girdi ve kalçalarımı avuçladı. Kafamı çevirdiğinde bu kişinin Osman olduğunu gördüm. O an onun suratını bile görmek istemiyordum. Benim tüm güvenimi boşa çıkararak beni Burak’a siktirmesine göz yummuş, hatta bundan çok zevk de almıştım, fakat bu son yaptığı çok fazlaydı. Osman kalçalarımı avuçlamaya devam ediyor, yarı kalkık sikini götüme sürtüyor ve boynumu öpüyordu.

“Osman seni görmek istemiyorum, yalnız bırakır mısın beni?” dedim. Bunu dememle birlikte Osman beni boğazımdan yakaladı ve duvara yapıştırdı. Suratıma okkalı bir tokat patlattı. “Ne demek görmek istemiyorum ulan orospu, kendini kaç gündür bize siktiriyorsun. Elimizden bu kadar kolay kurtulacağını mı sandın?” dedi ve beni dizlerimin üstüne indirdi. Şok olmuştum. Daha önce sikişirken Osman’ın bana bir orospu gibi davranması normaldi, fakat şimdi doğrduan orospu muamelesi yapıyordu bana.

Saçlarımı sertçe kavradı ve yarağını ağzıma soktu. Diğer eliyle de boğazımı sıkarak ağzımı hunharca sikmeye başladı. Koca sikinin tamamını ağzıma sokuyor, dudaklarımı kasıklarına bastırıyordu. Nefessiz kaldığımı bilmesine rağmen başımı çekmeme izin vermiyor, bu şekilde durabildiği kadar duruyordu. Sikini ağzımdan çıkardığında ise suratıma tokatlar atıyor, tükürüyor ve taşaklarını ağzıma veriyordu.

Neye uğradığımı şaşırmıştım. Osman beni daha önce de sert sikerdi, fakat bu seferki çok farklıydı. Beni resmen döverek ağzımı yüzümü sikiyordu ve küfürler yağdırıyordu ve daha kötüsü benim orospu yönüm yine açığa çıkmaya başlamıştı. Tüm banyoyu benim öğürmelerim, Osman’ın hırlamaları ve küfürleri ve taşaklarının her çeneme çarpışının duş başlığından akan suyla birleşip çıkardığı ‘Şap şap!’ sesleri doldurmuştu.

“Amını götünü siktiğimin orospusu, demek bana karşı çıkarsın ha! Sana günü gösteririm şimdi!” dedi ve saçımdan tutup beni sürükleyerek duştan çıkardı. Acı, zevk ve utanç duygularını bir arada bu kadar yoğun yaşamayı kaldıramadım ve ağlamaya başladım. “Osman dur, özür dilerim, tamam karşı çıkmayacağım sana bir daha!” diyordum, ama o dinlemiyordu beni. Saçımdan sürükleyerek odasına götürdü beni.

Burak yatakta uzanmıştı ve bizi görünce şaşırdı. “Hayırdır?” der gibi baktı Osman’ın yüzüne. “Kanka bu anasını siktiğimin fahişesi bana karşı geliyor, şunun amını götünü güzelce bir dağıtalım da aklı başına gelsin!” dedi ve beni yatağa yüzüstü fırlattı. Odanın kapısında asılı duran pantolonundan kemerini aldı ve ellerimi arkamda bağladı, daha sonra beni yatakta dört ayağımın üzerinde domalttı. Burak da bir çırpıda soyunmuştu, ben bir şeyler demeye yeltendim fakat hemen gelip ağzıma sikini soktu.

Amım ıslanmaya başlamıştı. Osman amımı parmakladı. “Şuna bak, ne kadar aşşağılarsak o kadar zevk alıyor kaşar!” dedi ve yarrağını götüme soktu. Götümüm sabah sikilmesine rağmen şimdi hiç alıştırmadan sokunca çok canım yanmıştı. Bağırmak istiyordum, fakat ağzımda Burak’ın büyük siki olduğu için sadece öğürme gibi sesler çıkarabiliyordum.

Bir süre böyle siktikten sonra yer değiştirdler. Burak altıma geçip amımı sikmeye başladı ve Osman da Burak’ın yerine geçerek ağzıma soktu. Yine her şeyi unutmuştum ve sadece aldığım zevki düşünüyordum. Belki bu günden sonra ikisiyle aramızdaki ilişki çok daha farklı bir boyut alacaktı, fakat o an bunu düşünemeyecek kadar beynim uyuşmuştu.

Ne kadar süre geçtiğini bilmiyorum, Burak’ın elleri memelerimdeyken kalçalarımda bir çift el hissettim. Bir anda donakalmıştım. Apaçık olan göt deliğime 3 tane parmak girdi. Ardından, “Ulan Osman, güzelim kızı delik deşik etmişsiniz. Vurun dedim öldürmüşsünüz!” diyen Eyüp’ün sesini duydum. Yaşadığım her şokun üstüne daha büyüğünü yaşıyor ve olanlara inanamıyordum. Kanım çekildi, bembeyaz oldum. Eyüp’ün evinde ev arkadaşları beni sikerken bir de Eyüp gelmişti şimdi. İnanılmaz bir utanç duygusu yayıldı tüm vücuduma, ne yapacağımı bilmiyordum.

“Kanka doymuyor ki orospu, sikiyoruz sikiyoruz daha fazla istiyor. Nereden buldun bu yarak hastasını?” dedi Osman. Bunun üstüne Eyüp sikini götüme geçirdi ve sikmeye başladı. Yine bir zevk dalgasına kapıldım. Her gün sınırlarını aşan ben, şimdi de 3 yarak tarafından her deliğimdem sikiliyordum ve bundan aldığım zevk başımı döndürüyordu.

“Oh, ne kadar tatlıymış bunun götü, keşke daha önce sikseymişim!” dedi Eyüp. Kollarım uzun süredir bağlı bir şekilde dur durak demeden sikildiğim için çok yoruldum. Osman elimdeki kemeri çıkardı ve beni yataktan iterek yere düşürdü. Daha sonra saçımdan tutarak önlerinde diz çöktürdü. Şimdi önümde yalamam için 3 tane yarak vardı. İlk hamleyi yapan Eyüp oldu ve ağzımı sikmeye başladı. Osman ve Burak da siklerini elime verdi. Onun yüzüne bakmamaya çalışıyordum. Bunu fark edince başımdan tuttu ve yüzümü kendisine çevirdi. Ağzımı hunharca sikerken gözlerimin içine bakıyordu.

“Senin böyle bir orospu olduğunu sinemadaki adamlarla sikiştiğini görünce anladım. İyi ki o gün ayrıldıktan sonra geri dönmüşüm, yoksa senin nasıl bir fahişe olduğunu anlayamazdım. O adamlar seni sikerken videoya aldım. Eğer bize itaat etmezsen tanıdığın herkese gönderirim bu videoyu!” dedi. İnanamıyordum. Eyüp beni sinemadaki görevlilerle sikişirken görmüş, bana hiçbir şey belli etmemiş ve bu planı yapmıştı. Artık en dibe düşmüştüm ve buradan çıkmam imkansız gibi görünüyordu. Bana ne yaparlarsa razı olmak zorundaydım. Eğer o video bir şekilde aileme ulaşırsa beni öldürmekten beter ederlerdi.

Eyüp sikini ağzımdan çıkardıktan sonra Burak ağzımı sikmeye başladı. Fütursuzca ağzımı yüzümü sikiyor, suratıma tokatlar atıyor, üstüme tükürüyor ve küfürler ediyorlardı. Ben ise bunların hepsinden inanılmaz bir zevk alıyordum ve “Ağzımı yüzümü sikin, ben pis bir orospuyum, cezalandırın beni!” diye inliyordum. Bu söylediklerim onları daha çok tahrik ediyor ve bana daha sert davranıyorlardı.

Bir süre böyle devam ettikten sonra Burak beni ayağa kaldırıp arkamdan kucakladı ve yatağa götürdü. Sırtım ona dönük şekilde üstünde yatıyordum. “Şu götün tadına biraz da ben bakayım!” dedi ve yarağını götüme geçirdi. Aralarındaki en büyük yarak onundu ve götüm yırtılacak gibi olmuştu. Acıyla bağırdım. Bunun üzerine Eyüp suratıma bir tokat attı ve amıma geçirdi. Osman da ağzıma verdi. Bir süre sonra ritm tutmaya başladılar. Tempolu bir şekilde tüm deliklerimi sikiyorlardı…

Kaç kere boşaldığımı sayamadım. Artık zevkten ve yorgunluktan bayılacak gibi olmuştum. Sürekli suratıma bir tokat geliyor, birisi sertçe saçımı çekiyor, meme ucumu sıkıyordu. Her yerim dağılmış, kızarık, ter ve tükürük içindeydi. Ailem beni bu halde görse tanıyamazdı heralde. Gözlerimi kapatıyor, bir süreliğine kendimden geçiyordum. Kendime geldiğimde ise üçü yer değiştirmiş oluyordu.

En son Burak götümü, Osman da amımı sikerken boşalacaklarını söylediler. Beni yataktan indirip önlerinde diz çöktürdüler ve saçıma asılarak sırayla suratıma boşaldılar. Daha sonra siklerini temizlettirdiler bana ve işleri bitince kenara çekildiler. Herkes çok yorulmuştu fakat Eyüp henüz boşalmamıştı. Beni saçımdan tutarak yerde sürükledi ve odadaki aynanın önünde ayağa kaldırdı. Belimi öne doğru kırarak götüme yerleştirdi sikini. Bu şekilde sikilirken aynada doğrudan kendimi görüyordum. Yüzüm tamamen döllerle kaplıydı, çöplüğe dönmüştü resmen. Saçım ve memelerin mahvolmuştu. Her yerim kıpkırmızıydı. O kadar sert sikilmiştim ki artık ayakta duracak halim yoktu.

Eyüp birkaç dakika bu pozisyonda götümden siktikten sonra zaten bembeyaz olmuş yüzüme bir de kendisi boşaldı. Sağ gözümü yüzümdeki döller yüzünden açamıyordum. Kendimi yere bıraktım. Hareket edecek halim kalmamıştı. Bu sırada odanın diğer ucundaki kamerayı gördüm. Odaya ilk girdiğimizden beri oradaydı muhtemelen ve tüm olanları kayıt altına almıştı. Fakat bunları düşünecek durumda değildim. Osman’ın, “Bu daha başlangıç, bu orospuya neler neler yapacağız!” dediğini duydum ve odanın ortasında uykuya daldım…

Resmen Yarak Hastası Oldum – Bölüm 11

Burak, “Elif sende ne cevherler varmış ya! Ben hayatta inanmazdım seninle böyle birşey yaşayacağıma. Biz seni hanım hanımcık uslu bu kız sanırdık!” deyince, Osman da, “Gerçi en son burada Eyüp’le sevişirken ortalığı inlettin. O gün içindeki orospuyu salıvermiştin!” diye devam etti. Ben de, “Bakın bunlar aramızda kalsın. Özellikle Eyüp öğrenmesin. Böyle olduğumu ben de bilmiyordum…” diye başlayıp başımdan geçenleri bir bir anlattım.

Ben anlattıkça ikisinin sikleri de kazık gibi oldu. Oldukça etkilenmişe benziyorlardı. Burak beni boynumdan çekerek başımı kasıklarına doğru bastırdı. Ben de hiç ikiletmeden sikini ağzıma aldım ve emmeye başladım. Osman da elime verdi, bir elimle de onun yarağını sıvazlıyordum. Ben Burak’ın sikine eğilince ortaya çıkan bacak arama Osman elini attı ve amımla oynamaya başladı. Amım hemen vıcık vıcık olmuştu. Osman amımdan akan zevk sularımla kayganlaşan parmaklarını amıma sokuyor, beni parmaklarıyla sikiyordu.

Sonra baş parmağını arka deliğime doğru bastırdı. Hem akşam hem de sabah yediği yaraklardan ötürü genişlemiş olan götümün deliğine hiç zorlanmadan girdi başparmağı. Şimdi ağzımda Burak’ın yarağı varken, amım ve götüm de Osman’ın parmaklarıyla dolmuştu. Tüm deliklerimden birden uyarıldığım için orgazm olmam uzun sürmedi.

Benim boşalmamla erkeklerim de harekete geçti. Burak oturduğu yerden hiç kalkmadan beni üzerine doğru çekti. Ben amımı hizalayarak Burak’ın sikinin üstüne oturdum ve öpüşmeye başladık. Osman da yerinden kalkıp yanımıza geldi ve beni saçımdan tutarak geri çekti. Burak’tan ayrılan ağzıma kendi yarağını yerleştirdi, ben de iştahla emmeye başladım.

Bir süre sonra yarağını ağzımdan çıkaran Osman beni Burak’ın üstüne doğru bastırarak eğilmemi ve götümün ortaya çıkmasını sağladı. Sonra da yavaşça yarağını götüme sokmaya başladı. Tamamı içime girdiğinde müthiş bir zevk dalgası vücudumu kapladı. Aynı anda iki tane yarağı içimde hissetmek harika bir duyguydu. İkisi de boşalana kadar beni aynı pozisyonda siktiler. Ben kaç defa orgazm oldum hatırlamıyorum. Hepimiz yığılıp kaldık. Vakit öğlen olmuştu.

Benim otobüste ve sinemada sikilme hikayelerim onları çok etkilemişti. Onlar da bu deneyimi yaşamak istediklerini söyleyip, birlikte dışarı çıkıp açık alanda sikişmeyi teklif ettiler. Sanki düşüncelerimi okuyorlardı. Benim de en zevk aldığım şey dışarıda ve yakalanma korkusuyla seks yapmaktı. Burak ve Osman ile harika bir seks uyumumuz oluşmuştu. Ama yine de biraz tedirgindim, “Ya millete yakalanırsak? Siz erkeksiniz, size birşey olmaz, ben rezil olurum!” dedim. Aslında çok istiyordum, sikilirken birilerine yakalanmış olmayı. Birinin beni o halde izlemesinden çok zevk alacaktım, ama olaya karışıp işin büyümemesi lazımdı, sadece izlesin ama tepki vermesin istiyordum.

Burak ve Osman, bunun daha önce yaşadığım şeyler olacağını, tedbirli davranacaklarını söyleyerek beni yatıştırdılar. Kimsenin kimseyi umursamayacağı çok kalabalık otobüslere binecek ve bir köşeye çekilip kimseye çaktırmadan oynaşacak, imkan bulursak sikişecektik.

Dışarı çıkmak üzere hazırlanmaya başladık. Ben çantamdan kıyafetlerimi çıkardım, taytım ve eteğim vardı. Osman’a, “Hangisini giyeyim?” diye sordum. Osman ikisini de elimden alıp yere bıraktı ve kabanımı bana uzatarak, “Buraya gelirken ne giydiysen onu giy!” dedi gülerek.

Ben altıma külot giymek istedim, Osman karşı çıktı. Ama zevk sularım ve döller akacak olursa onları engeller diyerek zorla kabul ettirdim. İçimde bir tanga külot, üstüne de kabanımı giyerek evden çıktık. Ayağımda çizmelerim vardı. Kabanımın cebine biraz peçete koymuştum her ihtimale karşı. Çantamı, arkadan yaklaşmaya engel olur diye aldırmadılar. Çok heyecanlıydım, bile bile milletin içinde sevişmeye gidiyordum.

İlk otobüse bindik, ama kalabalık değildi. Daha kalabalık otobüslere binebileceğimiz bir güzergahta indik. Durak bile çok kalabalıktı. Kalabalık bir otobüse orta kapıdan bindik. Arkaya gitmeye çalışıyorduk, ama kıpırdamaya imkan yoktu. Burak’la Osman arkamda kalmışlardı. Zorla arkaya doğru ilerledik. Sonra Osman önüme geçti, Burak sağ tarafımda kalmıştı. Ama buna rağmen elini arkama attı ve kabanımın üzerinden götümü avuçlamaya başladı. Bir müddet böyle devam ettikten sonra elini kabanımın altından içeri soktu ve o şekilde götümü okşayıp mıncıklamaya devam etti.

Bu arada Osman da kulağıma birşey söylüyormuş gibi yaklaşıp boynumdan öpüyor, arada kulak mememi ısırıyordu. Görenler onula beni sevgili sanırlardı. Ama aynı zamanda arkamda Burak elini artık külotumun içine sokmuş, beni parmaklıyordu. Burak sonra külotumu aşağı doğru çekerek dizlerimin az üstüne kadar elinin yetiştiği kadar indirdi. Bu arada tam pencere kenarında değildik, ama iyice arka tarafa ilerlemiştik.

Osman kabanımın düğmelerini açmaya başlayınca engel olmak istedim, ama iyice zorladı ve ön tarafımdan çırılçıplak hale geldim. Yine de kabanımın kenarları gizliyordu vücudumu, bunu Osman bile görmüyor, sadece temas ettiği için hissediyordu. Osman sikini çıkardı ve amıma doğru baskı yapmaya başladı. Amıma daha kolay girebilmek için elleriyle kalçamdan tutarak kendine doğru çekti. Öne doğru çekince bir an kabanım açılır gibi oldu ve çıplak vücudum görünecek diye ben de hemen Osman’a sarıldım. O ani hareketle Osman’ın siki amıma yerleşti.

Şimdi çok yavaş hareketlerle sikini içimde oynatıyordu. Osman’la iki sevgili gibi birbirimize sarılmıştık, dışardan bakınca birşey fark edilmiyordu. Ama arkamda Burak da kabanımı yukarı doğru kaldırmış ve götüme dayanmıştı. Bir taraftan sürtünüyor, bir taraftan da ellerini yukarı memelerime doğru çıkarıyordu. Bu şekilde arkadan memelerimi okşayınca kabanımın beni gizleyen yan tarafları açılıyordu. Dikkatli bakan biri benim alttan memelerime kadar olan her yerimin çıplak olduğunu fark edebilirdi.

Burak daha çılgın gibiydi sanki. Ya teşhirciliği sevdiği için, beni millete göstermek için gidebildiği kadar ileri giderek işin zevkini çıkarmak istiyordu, ya da beni hiç umursamıyordu. Biri fark edip birşey dese, bir rezillik çıkarsa mahvolurdum. O açıdan Osman’ı daha güvenli buluyordum. Ama bir taraftan düşününce de, o değil miydi Burak’ın koynuna beni sokan? Düpedüz beni kandırıp eve çağırmış, kendi siktikten sonra da arkadaşına peşkeş çekmişti. Kaba tabirle olay buydu. Ben ise her ne kadar mağdur durumunda görünsem de, çok zevk almıştım ve durumdan rahatsız değildim, hatta memnundum. Ama şimdi zevk almakla birlikte, beni tehlikeye attığı için Burak’ın hareketlerini aşırı buluyordum.

Bir taraftan amımda Osman’ın siki, bir taraftan arkamda Burak sırasını bekliyor ve beklerken de boş durmuyor ve beni zevklendiriyordu… Ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama, Osman içime döllerini attırmaya başladı. O boşaldıktan sonra Burak hareketlendi, o kıpırdanma esnasında biz de köşeye geçtik. Osman önümden çekildi, ama Burak beni ileri iterek arkamda kaldı. Osman kapı tarafına doğru arkamızda bizi perdeliyordu. Ben şimdi arka köşede, yüzüm pencereye dönük bir şekilde demirlere tutundum…

Burak arkamdan yanaştı ve sikini çıkardı, arkadan bana sarıldı. Arkadan amıma kolayca girebilmek için beni omzumdan bastırarak götümü dışarı doğru çıkardı. Belimden yukarısı dikti, ama resmen beni domaltmıştı. O pozisyonda amım ortaya çıkınca, zaten yeni sikilmiş, benim zevk sularım ve Osman’ın dölleriyle vıcık vıcık olmuş amıma Burak kolayca yarağını yerleştirdi. İçimde gidip gelirken, ellerini de memelerime atıp yoğurmaya başladı…

Sonra beni kendine doğru çekip boynumu öpmeye, kulağıma birşeyler fısıldamaya başladı. Ne dediğini tam anlamıyordum, inanılmaz bir zevk dalgasına kapılmıştım. Zaten oldum olası boynumda o sıcak nefesi hissetmek beni inanılmaz tahrik etmiştir. Burak’ın sözlerini anlamıyordum, ama bana yaşattığı zevk için ona cevap vermek için, “Aşkım harikasın, devam et lütfen!” diye kafamı arkaya doğru çevirdiğim esnada yanıbaşımızda dikilen bir adamın suratıyla burun buruna geldim.

“Sen de harikasın bebeğim, hem çok sexy, hem de çok cesursun!” dedi adam sırıtarak. Başımdan kaynar sular dökülür gibi oldum, adam her şeyin farkındaydı. Çok utanmıştım, yüzüm kıpkırmızı oldu, ne yapacağımı bilemedim. Hemen kafamı geri çevirdim. Ama Burak durmamış, beni sikmeye devam ediyordu. Bir müddet sonra Burak durakladı ve içimden çıktı. Omzumdan tutup beni kendine çevirdi ve kenara çekilip, az önceki adama bıraktı yerini.

Aralarında hiç konuşma duymadım, nasıl anlaştılar, nasıl olurda beni yabancı birinin sikmesine izin verirler diye hayret ediyordum. Ama zaten düne kadar Burak da yabancı biri değil miydi benim için? İşler karışmaya başlıyordu. Ya daha da ileri giderlerse, beni herkese siktirmeye kalkarlarsa? Dün sadece Osman’la baş başa bir haftasonu geçirip seks yaparım diye planlayıp geldiğim evde, kandırılıp Burak’la sikişmiştim. Kimseyle paylaşmadığım sırlarımı onlara anlatmış, aramızda birşeyler oluştuğunu sanmıştım.

Evet, ben onlara her şeyimi açmıştım, hem bedenimi hem ruhuma işleyen sırlarımı. Birlikte güzel vakit geçirecektik, beni sahipleneceklerini düşünmüştüm. Sırf aramızda böyle birşey oluştu diye, onları mutlu etmek ve kırmamak için, yakalanıp rezil olmayı göze alarak halka açık yerlerde seks yapmayı kabul edip gelmiştim. Ama onların beni umursadığı yoktu. Şimdi de başka bir adamın önünde bir otobüste çırılçıplak duruyordum ve onlar bu durumdan rahatsız değillerdi.

Bunlar bir anda aklımdan geçmişti, şimdi ne yapacağımı bilemiyordum. Ama bu durumdayken ve bana arka çıkabileceğini düşündüğüm iki kişi de beni siktikten sonra bu adamın önüne koymuşlardı. Karşı çıkarsam iş büyüyüp rezillik çıkabilirdi, her türlü ben zararlı çıkacaktım. O yüzden oluruna bıraktım.

Adamın bir iki denedi ama sikini bir türlü amıma sokamadı. Eğilmesi gerekiyordu, ama bu sefer de beli geride kalıyordu. En sonunda eğilerek ve elleriyle ensemden kendine doğru çekerek beni öpmeye başladı. Ben de kollarımı boynuna doladım. Dudaklarımız birleştikten sonra adam ellerini boynumdan çekip kabanımın içinden çıplak vücudumu okşayarak kalçalarıma doğru indirdi. Biraz okşayıp sıktıktan sonra, beni kalçalarımdan tutarak yukarı çekti, ben de boynuna sarılı kollarımla ona yardımcı oldum. Bir eliyle yarağını amıma yerleştirdi ve beni otobüsün arka duvarına yasladı.

Ben kimse görmesin diye uğraşırken, iyice havaya kalkmıştım. Ben kucağında olunca adam da yüzünün hizasına geldiği için memelerime yumuldu. Elleri kabanımın içinden kalçalarımda olduğu için kabanımın ön tarafının kapanmasına engel oluyordu, memelerime yumulduğu için göğüs kısmı da açıktı, beni kamufle edebilecek tek şey sikicimin bedeniydi. Hatta amımda gidip gelirken beni her hoplatışında başımın yukarı aşağı hareketleri yüksekte olduğu için daha da görülebilir ve dikkat çekebilirdi. Şu an tek düşündüğüm bu otobüsten bir an önce kurtulmaktı.

Adamın hiçbir şey umurunda değildi, beni sikerken aldığı zevke bakıyordu sadece. Benim ayaklarım yere basmadığı için baya yorulmuştum… Nihayet adam boşalmaya başladı ve siki içimde küçüldükçe yukarıdan benim vücut ağırlığımın da baskısıyla kendiliğinden çıktı. Adam sikini pantolonuna yerleştirirken, ben de külotumu çekip kabanımın önünü kapattım.

Burak’tan umudum olmadığı için Osman’a söyledim, çok yorulduğumu ve inmek istediğimi. Burak’la birşeyler konuştular ve bir sonraki durakta inip, yolun karşısından başka bir otobüsle eve döndük.

Resmen Yarak Hastası Oldum – Bölüm 10

Sabah, ya da artık öğlen demeliyim sanırım, uyandığımda Osman ve Burak halen uyuyorlardı. Üstüm, başım, yüzüm, saçlarım, amım ve götüm hep döl içindeydi. Bir an olanları düşündüm. Eski sevgilimin evinde onun diğer iki ev arkadaşıyla gece boyunca sevişmiştim ve şuan ikisinin ortasında çırılçıplak yatıyordum. Üstelik ilk defa iki yarak tarafından aynı anda hem amımdan hem götümden sikilmiştim.

Osman’ın ban karşı olan kibar tutumu ve konuşmalarımızdan onun bana karşı birşeyler hissettiğini düşünüyordum ve dahası benim de ona karşı meylim vardı. Aramızda seksten öte bir şeyler duygusal bir bağ olduğunu sanmıştım. Ama Osman beni önce kendi sikmiş, sonra da eve çağırıp arkadaşıyla beraber sikmişti. Beni seviyor olsa arkadaşının altına yatırmazdı herhalde. Ne kadar aptaldım, iki güzel söze kanmıştım hemen, tabi bunda son zamanlarda kudurmuş olan amımım da etkisi büyüktü. Osman’a karşı nasıl bir tavır takınmalıydım?

Beni herhangi sikilecek bir kız gibi kullanmış, hatta kendi siktiği yetmemiş birde arkadaşına hediye etmişti, üstelik o da beni tanıyan biriydi. Önceden Eyüp’le birlikteyken benimle olan fikirleri ile bu sabahtan itibarenki düşünceleri elbette ki aynı olmayacaktı. Akşam ne kadar azgın ve orospu isem şimdi de bir o kadar utangaçtım. Uyandıklarında yüzlerine nasıl bakacağım, yanlarında nasıl duracağım hiç bilmiyordum. Sevişirken kendimden geçiyor, arsızlaşıyordum, demek ki daha Anadolu kızı içimde halen duruyordu ki normal zamanlarda çekingen, korunmaya muhtaç, utangaç biri oluyordum.

Bu düşüncelerle banyonun yolunu tuttum. Çünkü akşamdan amım, götüm, yüzüm, hatta saçlarımda bile döller vardı. Suyu açtım ve altında bir müddet bekledim. Sıcak suyun keyfini çıkarıyordum, sonra amımı götümü güzelce temizledim. Saçımdaki şampuanı durularken, Burak, “Ne yapıyormuş benim küçük tatlı orospum, kendini yeni kocasına beğendirmek, onu memnun etmek için temizleniyor muymuş?” diyerek arkamda bitti. Birden arkamdan sarılarak elini amıma attı. Aniden olunca birden irkildim ve “Ayyy yapmaa!” dedim. “Sen daha buna mı yapma diyorsun, daha yeni başlıyoruz iki gün boyunca daha neler yapacağım sana? Sana zevkin her türlüsünü yaşatacağım, aklına hayaline gelmeyen fantazilerimizi gerçekleştireceğiz beraber, şimdi uslu bir orospu ol ve kocanı memnun etmeye çalış bakalım!” diyerek beni kendine doğru çevirdi.

Ben öpüşeceğimizi düşünerek dudaklarına doğru bir hamle yaptım, ama o beni omuzlarımdan bastırarak sikinin hizasına çöktürdü. Biraz zoruma gitmişti, beni aşağılamış, küçümsemiş, sen benim dengim değilsin, anca sikimle muhatap olabilirsin dercesine beni sikine muamele yapmam için yüzümü kasıkları hizasına indirmişti.

Yapacak birşeyim yoktu, kendi ayaklarımla Osman’a kendimi siktirmek için gelmiştim, ama talihime Burak da çıkmıştı. Ben her ne kadar durumdan rahatsız olmuşsam da, onlara göre durum farklıydı. Sonuçta (Osman’la bir defa daha sevişmemin dışında) ikisi de yabancıydı benim için. Birinin altına yatmakta bir mahzur görmüyorsam, ötekine niye bozuluyordum ki? Ayrıca gece ikisinin arasında tost olmuşken, zevkten kıvranıyordum ve sikilmek için yalvarıyordum. Tabi şu an sağlam kafayla düşününce ben rahatsız oluyordum, ama öyle yada böyle iki tane erkek buraya kendi ayağıyla sevişmeye gelmiş bir kız hakkında ne iyi düşünürler ne de öylece bırakırlardı. Benim iki gün boyunca bu iki erkeğe orospuluk yapmaktan, onların bana yapacakları herşeye katlanmaktan başka seçeneğim olmadığına göre, herşeyi oluruna bırakıp zevkini çıkarmaya çalışacaktım…

Burak’ın sikini elime aldım, birkaç defa sıvazladıktan sonra ağzıma aldım. Daha ağzıma almamla siki hareketlenmeye başladı. Tepemizden akan sular Burak’ın vücudundan süzülerek sikine kadar iniyor oradan da sikinin üstünden benim ağzıma doluyordu. Garip bir duyguydu, ama benim orospu tarafımda ortaya çıkmaya başlamış, o az önceki düşünceleri kafandan atmıştım. Madem benim muhatabım bu yaraktı, eninde sonunda içime girecek ve beni mutlu edecek de bu yarak olduğuna göre ben de dostumu dengimi bilip onunla uğraşacaktım. Tekrar iştahla Burak’ın yarağına sarıldım, kocaman yarağı taa boğazıma kadar alıyordum, sonra arada çıkarıp taşaklarını emiyor, arkasını bacak aralarını yalıyordum…

Burak kendinden geçmişti, “Aaahhh sen ne biçim bir orospuymuşsun, o masum yüzünün altında ne cevherler varmış, ne yarak hastası bir şeymişsin sen, iliğimi kuruttun!” diye bir taraftan inliyor bir taraftan söyleniyordu. Sanırım boşalması yaklaşmıştı, başımdan bastırarak yarağını ta boğazımın en dibine sokmaya çalışıyordu. Boğulacak gibi oldum, ama o esnada boşalmaya başladı, çoğu direk boğazımdan mideme gitti, sonra yarağını ağzımdan çıkarıp yüzüme doğru attırmaya başladı döllerini. Erkekler bundan nasıl bir zevk alıyor bilmiyorum ama sanırım kadını daha da aşağılıyor, o yüzden olabilir. Ama ben bu aşağılanmadan da zevk alıyordum, seks sırasında tam bir orospu gibi davranılması aşağılanmak ban acayip zevk veriyor.

Duştan akan sularla yüzümü ağzımı döllerden temizledim. Ayağa kalkmadan aşağıdan Burak’a baktım, orospusu olarak istediğini yapmıştım, şimdi ne istiyordu, ne diyecek diye ona bakıyordum. Yüzümü elleri arasına alarak, beni yukarı kaldırdı ve “Harikasın karıcığım, oral seksin 10 numara, kocanı memnun etmeyi biliyorsun!” diyerek beni ödüllendirdi ve öpmeye başladı. Kocam ve efendim tarafından beğenilmiştim, ben de karşılık verdim ve öpüşmeye başladık. Burak çok güzel öpüşüyordu, dilini çok iyi kullanıyordu.

Ben sıkıca sarılmış, amımı onun kasıklarına doğru bastırıyordum, sikini harekete geçirmeye çalışıyordum. Burak ellerini kalçalarımdan göğüslerime doğru getirdi ve memelerimi sıkmaya onları yoğurmaya başladı, bu durumda vücutlarımız ayrılıyordu, ben de elimi sikine attım ve okşamaya başladım. Siki sertleşince de önünde domalarak, “Hadi erkeğim sıra sende, şu yarağının hasretiyle yanan amımın ateşini söndür, taa dibine kadar kökle, koca yarağınla doldur içimi!” diyerek kendi kıçıma bir şaplak attım. Suyun altında olduğumuzdan ‘Şaaap!’ diye bir ses çıktı ki ben de beklemiyordum.

Burak hemen arkamda yerini aldı ve bir çırpıda koca yarağını amıma yerleştirdi. “Aaahhh!” diye bir çığlık attım. Burak beni boynumdan bastırarak domaltmış, arkadan amıma girip çıkıyordu. Bu sırada Osman da çıkageldi, “Noluyor sabah sabah?” diyerek. Burak, “Bu ne biçim bir orospuymuş, siktikçe azıyor, doymak bilmiyor” dedi. Osman, “O zaman ben de bi el atayım!” diyerek yarağını ağzıma verdi. Şimdi biri amımda biri ağzımda iki sik tarafından sikiliyordum. Burak arkamdan içime girdikçe beni öne doğru ittiriyor ve ağzımdaki sik ta boğazıma kadar geliyordu…

Bir müddet sonra yer değiştirdiler ve Burak sikini ağzıma verirken Osman arkama geçti, ama sikini amıma değil götüme bir çırpıda sokuverdi. Birden irkildim ve acı ile bağırmak istedim, ama ağzım kocaman bir yarakla dolu olduğu için sesim çıkmadı. Yine ikisi birlikte götümden ve ağzımdan bir süre daha siktiler. Ben bu süre içinde kaç defa boşaldım…

Ayaklarım beni taşımaz olmuştu artık, “Erkeklerim, benim ayakta duracak halim kalmadı!” dedim. Osman beni kucakladığı gibi yatağa götürdü. Burak’ın gelmesini beklemeden tekrar götüme girdi ve pompalamaya başladı. Burak da geldi ve yatağa uzanıp beni üstüne çekti, ben kendi ellerimle yarağını amıma yerleştirdim ve üzerinde oturup kalkmaya başladım. Daha ritim tutturmamıştım ki, Osman ensenden aşağı bastırarak götümü meydana çıkardı ve götüme yerleştirdi koca sikini. İkisi birden sikmeye başladılar ve çok geçmeden içime boşaldılar.

Bir süre yatakta dinlendikten sonra birşeyler atıştırdık ve muhabbete başladık. Muhabbetin mevzusu elbette ki bendeki bu değişimdi…

Resmen Yarak Hastası Oldum – Bölüm 9

Gece bir ara Osman kalktı, ben de kıpırdayınca, “Aşkım sen yat, uyumaya devam et, ben lavaboya gidiyorum!” deyip beni öperek odadan çıktı. Ben tekrar uykuya daldım. Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum tekrar yatağa geldi ve arkadan bana yaklaştı. Benim yüzüm duvara dönük, akşamki sikişten kalma çırılçıplak yatıyordum. Boynuma öpücükler kondurmaya başladı. Belli ki kalkınca uykusu açılmıştı. Bir elini belimin altından geçirerek bana sıkıca sarıldı, ellerini iki mememin üstüne koymuş, memelerimi okşamaya başlamıştı. Benim hassas olduğum yerlerimden biri de memelerimdi, zevkle kımıldadım. Sonra bir elini aşağı kaydırdı ve bacak aramı okşamaya başladı. Bir eli mememde, bir eli amımda iken boynumu ve kulak mememi öpüyordu.

Kayıtsız kalmam imkansızdı. Amım vıcık vıcık olmuştu, karşılık vermezsem bırakır diye korkuyordum, ama halim de yoktu hiç. Bir süre daha hiç konuşmadan benimle oynarken amıma parmağını sokmaya başladı. Ohh korktuğum olmamış, sıkılıp bırakmamıştı, sikecekti o yüzden hazırlamak için amımı parmaklıyordu. “Ooh, aşkım harikasın, gir artık içime, doldur koca sikinle amımı!” diye inledim.

Başımın altındaki yastığı alarak göbeğimin altına koydu. Götümü yukarı kaldırmaya çalışıyordu. Ben de işini kolaylaştırmak için, yüzüm halen yatakta olduğu halde dizlerimi biraz kırdım ve domaldım. Götüm ve amım meydandaydı ve sikicimin emrine amadeydi. Kocacığım beni daha fazla bekletmeden sikini amıma dayadı ve amımın duvarına sürtmeye başladı. Tam gireceği sırada saçımı ellerine dolayıp başımı yatağa bastırdı. Beni yine sertçe ve aşağılayarak sikecek derken, amıma birden yüklendi. Ama yırtarak, taa en derinlerime kadar ilerledi ve am sularımla ıslanmış kalçalarıma kasıkları ‘Şak!’ diye çarparak durdu. Ama içimi sökerek girmişti…

O anda anladım ki, bu sik benim önceden yediğim bir sik değildi. Ben Osman’ın sikini amıma alıyordum, götüm de ilk sikildiği için o kadar zorlanmıştım. Ama bu yarak bambaşkaydı. Bağırıyordum, ama suratımı yatağa bastırdığı için sesim çok çıkmıyordu. Meğer bu yüzden bastırmış. Acıdan çok, başka bir sikin içime girmesinin şaşkınlığı ve merakı ile, “Bu ne bee! Kimsin sen? Çıkar şunu, yırttın amımı!” diye bağırdım. Üstümdeki kişi, “Tamam aşkım, zor kısmı bitti, bak hepsini aldın içine, azıcık sabret, birazdan zevkin doruklarına çıkaracağım, uçuracağım seni!” diye beni teselli etmeye çalışınca, sesinden Burak olduğunu anladım.

Burak, Eyüp’ün diğer ev arkadaşıydı. Şimdi ne yapacaktım, yüzüne nasıl bakacaktım? Eyüp’ün kız arkadaşı iken, onun ev arkadaşı Osman’a kendimi siktirmiştim, şimdi de üstümde diğer ev arkadaşı Burak vardı. Osman’la gizlice sikiştiğimizi, kimsenin haberi olmadığını, dahası Osman’ın bana karşı duyguları olduğunu (daha önceki konuşmalarımız bu şekilde olduğu için) sanıyordum. Ama Osman beni bir şekilde Burak’ın koynuna sokmuştu. Şimdi ne olacaktı? Ya Eyüp de buradaysa ve herşey bir düzmeceyse diye aklımdan bin bir türlü senaryo geçiyordu. Bunların hepsi bir anda aklımdan geçti.

Ben bunları düşünüp duraklarken Burak benim sakinleştiğimi düşünüp yarağını içimde hareket ettirmeye başladı. Ben halen kafamı kaldırıp arkama bakamıyordum. Aynı zamanda nasıl tepki vermem gerektiğini düşünüyordum. Ama bu arada elin oğlu zaten beni sikiyordu. Bu andan sonra Osman’ın yatağında sikilmiş bir halde çırılçıplak yatarken, gelip beni okşayanı tanımadan (Amıma gir!) diye yalvaran biri olarak, yalvardığım yarak içime girince namuslu kız ayağına yatıp hiçbir şey olmamış gibi kalkıp gidemezdim herhalde. Ya da ben gidecek olsam bile, adam içimdeki yarağını çıkarıp gitmeme izin de vermezdi herhalde. O kadar şey aklımdan geçiyordu, ama Burak halen beni sikmeye devam ediyordu. Ben de yapacak birşey olmadığına karar verip içimdeki yaraktan zevk almak için sikişe konsantre oldum. Götümü oynatarak ve inleyerek karşılık vermeye başladım.

Saçlarımı bırakınca kafamı yataktan kaldırdım ve tam köpekleme pozisyonunda birlikte bir ritim tutturduk. Burak içime girdikçe taşakları bacak arama, kasıkları tam kalçalarıma çarpıyor ve zevk sularımla vıcık vıcık olduğu için ‘Şak, şak!’ diye sesler çıkıyordu. Her vuruşunda memelerim sallanıyor, harika bir şekilde sikiliyordum…

Bir süre sonra Burak içimden çıktığında, acayip bir boşluk hissettim içimde. Yorulmuştu herhalde, kendi yatağa yattı ve beni üstüne aldı. İlk defa yüz yüze gelmiştik, herşeye rağmen utanmıştım. Yavaşça sikini elimle amıma hizaladım, ve yavaşça üzerine oturayım derken, Burak birden belimden kavrayarak beni aşağı çekti. Yarağına ‘Şak!’ diye birden oturdum, ama amım yarağa alışmıştı, o yüzden acı hissetmedim, yada zevk duygusu daha ağır basıyordu, bilmiyorum…

Ben Burak’ın koca sikinin üstünde oturup kalkarak kendimi siktirirken, o da belimden kavramış bana yardımcı oluyordu. Sonra beni kendi üstüne doğru çekti ve dudağımdan öpmeye başladı, dilini de kullanarak çok güzel öpüşüyordu. Elleri ise götümdeydi, götümün yanaklarını okşuyor, sıkıyor, birbirinden ayırmaya çalışırmış gibi okşayarak çekiştiriyordu.

Ben bu şekilde Burak’ın üstünde yatmış şekilde sikişirken, meğer arkamda olduğunu fark edemediğim Osman’a karşı domalmış bir halde harika bir manzara sunuyormuşum. Osman’ın götüme şaplak atıp amımın sularını eliyle götüme sürmesiyle olayın farkına vardım. Amımda Burak’ın yarağı varken Osman da götüme girecekti, benim akşam sikişirken gaza gelip söylediğim şeyleri daha sabahına kalmadan gerçekleştireceklerdi…

Osman sikini göt deliğime dayayıp götüme bir şaplak daha atarak, “Nasıl gidiyor küçük orospum, beğendin mi sana bulduğum yarağı? İstediğin oluyor, şimdi hem götün hem amın aynı anda yarrağa doyacak, sen de orospulukta kademe atlayacaksın. Bundan sonra iki kocan var artık!” diyerek sikini bir hamlede götüme soktu. İçimde aynı anda iki yarak birden vardı, inanılmaz bir duyguydu. Kendi aralarında bir ritim tutturdular, biri girerken diğeri çıkıyor, o çıkarken diğeri giriyordu. Sanki daha önceden birlikte aynı kızı sikmişler gibi hemen senkronu yakalamışlardı…

Bense çok garip duygular içindeydim, öncelikle müthiş zevk alıyordum orası ayrı. Ama yakın zamana kadar muhafazakar bir kız iken, başımdan geçen bir olayla tüm hayatım değişmişti. Önce otobüste milletin içinde güya zorla sikilmiştim ama zevk almıştım, daha sonra kapıcının altına yatmak için türlü numaralar yapmıştım, sinemada sikilmem ve en sonunda bu evde kalan üç kişiden birinin sevgilisiyken, diğerlerinden biriyle sevişmiş, tekrar onun altına yatmaya gelmişken, şimdi bir diğeri de bize katılmış ve ikisiyle birden sikişiyordum. Tam bir orospuya dönüşmüştüm.

Kendimden geçmiş vaziyette iki yarak tarafından aynı anda hem amımdan hem götümden sikiliyordum. Defalarca boşalmıştım, “Sikin beni erkeklerim, daha ilk günden bana öyle güzel şeyler yaşattınız ki, artık iflah olmaz bir orospu oldum ben, iki gün boyunca gece gündüz demeden hiç durmadan sikin beni, bu am bu göt artık sizin yaraklarınızın müptelası oldu, yaraksız duramazlar artık, sikin acımadan, hiç çıkarmayın siklerinizi içimden!” diye erkeklerimi zevke getiriyordum.

“Ulan senin o masum yüzünün altında nasıl bir şeytan, nasıl bir orospu yatıyormuş öyle!” dedi Burak. Ben de, “Erkeklerim beni siz bu hale getirdiniz, burada böyle iki tane birbirinden kocaman yaraklı, birbirinden maharetli iki tane sikici erkek dururken ben bu zamana kadar nasıl Eyüp’le zaman kaybetmişim, meğer benim ilacım sizdeymiş, artık ikinize birden karılık yapacağım, kocalarım benim. Amımla götümle her yerimle emrinize amadeyim!” diye onları şevke getiriyordum…

Epey bir süre sonra, “Ben geliyorum!” dedi Burak. Osman, “Ben de boşalayım o zaman, aynı anda dölleyelim orospuyu!” dedi. Ben de, “Dölleyin karınızı, çıkmayın içimden, amımı götümü doldurun döllerinizle, orospunuzu doyurun döle!” derken, ikisi aynı anda boşalmaya başladılar. Amım ve götüm dölle dolmuş taşmıştı, siklerini içimden çıkarmadılar, ama kenarlarından döller dışarı sızıyordu.

O halde, iki sik içimdeyken, iki sikicimin arasında uykuya daldım tekrar…

Resmen Yarak Hastası Oldum – Bölüm 8

İşyerine vardığımda, halimden ya da halsizliğimden arkadaşlarım o saate kadar boş durmadığımızı anlamış, imalı bakışlar ve laf atmalar şeklinde benimle eğleniyorlardı. Ama onlar bunları bana Eyüp yaptı sanıyorlardı. Bu durumda bile beni erkek arkadaşı bile olsa yabancı bir erkekle yatan basit bir kız gibi görüyorlardı, ya da bana öyle geliyordu bilmiyorum. Hele bir de erkek arkadaşımı gönderip onun evinde ev arkadaşına evin her tarafında haykırarak kendimi siktirdiğimi bilselerdi neler düşünürlerdi bilmem. Bir taraftan bunları düşünüp kendimi ucuz bir orospu gibi görüyordum, ama bundan garip bir zevk alıyordum. Bir süre o şekilde mağazada kaldıktan sonra ben birşey demeden müdür bey çağırıp, çok kötü göründüğümü, istersem gidip dinlenebileceğimi söyledi. Ben de işten çıkıp eve gittim.

Daha sonraki günler ev konusunda Eyüp’ten bir geri dönüş olmadı. Daha doğrusu hiç aramadı. Acaba Osman aramızda geçenleri ona anlatmış mıydı? O kuşku ile ben de onu aramadım.

Kendime yeni bir yer bakmaya başladım. Ve okula daha yakın bir civarda bir ev buldum. Ben aslında rahat hareket edebilmek için tek başıma bir ev tutmayı planlıyordum. Ama ev bulmak çok zor, bulunanlar da çok pahalıydı. Sonunda, okulu sene sonunda bitecek, sürekli de şehir dışında çalışan birinin yanına yerleştim. Faturalar bana ait ve kirayı bölüşmek üzere anlaştık. Sınav zamanı gelmek üzereyken o eşyalarını bir odaya kilitleyip gitti. Ev bana kalmıştı. Bir nevi yalnız eve çıkmış gibi oldum.

Yeni çevremde daha rahattım, hem beni tanıyan kimse yoktu, hem her çeşit insan vardı. Ben de kendimle ilgili birkaç değişiklik yapmaya karar verdim. Biraz daha cesur kıyafetler aldım, kısa etekler, seksi iç çamaşırlar, hayatımda ilk defa giyecek olduğum taytlar. Tayt giymekten oldum olası hep utanmışımdır, giyemem diye düşünürdüm hep, ama artık kabuğumu kırıyordum.

Evi bulma, taşınma yerleşme derken hiç cinsel birşey yaşamamıştım. Ben de kendi küçük oyunlarımla kendimi avutuyordum. AVM’lerde ve sokaklarda yeni kıyafetlerimle dolaşıyor, milletin bana bakmasından zevk alıyordum. Bir keresinde lavaboda taytımı çıkarıp altım çıplak üstümde sadece kabanla gezmiştim AVM içinde, dışarıda, eve giderken önümde kimse yokken kabanımın önünü açıp kendimce oyunlar oynuyordum.

Bir gün ders çıkışı bölümün önünde Osman’ı gördüm. Rastlantı olamazdı, onların bölümle aramızda oldukça mesafe vardı. Arkadaşlarımdan ayrılıp yanına gittim, selamlaştık, birşeyler içmek üzere bir kafeye oturduk. İkimiz de aynı mevzuyu konuşmak istiyorduk, ama lafı geveliyorduk. Derken Osman mevzuya girdi. Bu kadar zaman hep beni düşündüğünü, kaç kere aramak istediğini ama rahatsız etmek istemediğini, benim yanlış anlayacağımı vs. düşünerek bu kadar beklediğini, ama artık bir adım atması gerektiğine karar verip karşıma çıktığını falan anlattı.

Bu şekilde konuşması, böyle düşünceli davranması beni ona daha da bağladı. O gün evinde konuşmalarıyla beni çok etkilemiş ve onu gerçekten arzulayarak birlikte olmuştum. Yine konuşmalarıyla beni etkilemiş o anlattıkça ona hayranlık duyuyor ve onunla sikişerek ve özellikle götümün bekaretini de ona vererek doğru olanı yaptığımı düşünüyordum.

Beni çok arzuladığını, tekrar bir araya gelmemizin mümkün olup olmadığını sordu kibarca. Onu ne kadar istesem de evime çağırmak istemiyordum, o yüzden gerekli ayarlamaları yapabilirse olabileceğini söyledim. Hafta sonu Eyüp’ün okuldan bir turla Çanakkale gezisine katılacağını, Burak’ın da evde olmayacağını söyledi. Ev iki gün boyunca bizim olacaktı, ben de işyerine gidip Eyüp’ün katılacağı geziye katılmak istediğimi söyleyerek izin aldım. Cuma akşamı buluşacaktık.

Ben sabahtan duşa girip her yerimi güzelce temizledim, kıyafet seçmeye kalmıştı iş. Birçok şey denedim, karar veremiyordum. Farklı kıyafetler götürüp orda fantaziler denemeye karar verdim. Tam üstümü giyerken birden vazgeçip her şeyimi çıkardım ve çıplak bedenime kabanımı giyerek evden çıktım.

Eve vardığımda Osman beni kapıda karşıladı. Bir an göz göze geldik ve aynı anda birbirimize yumulduk. Halbuki tüm haftasonu beraber olacaktık, neydi bu acelemiz? Ama uzun zamandır bunu beklediğim ve buraya sevişmeye motive olmuş bir şekilde geldiğimden, kıtlıktan çıkmış gibi birbirimize saldırdık. Bir taraftan deliler gibi öpüşürken, Osman kabanımın üstünden her yerimi mıncıklıyordu. Kalçalarıma ulaşmak için kabanın eteğini yukarı sıyırdığında çıplak götümle karşılaşınca geri doğru çekilip bana imalı imalı baktı. Ben de gülerek karşılık verince hızla kabanımı çıkardı ve Osman’ın karşısında çırılçıplak kaldım. Ben de Osman’ı hızlıca soydum ve bu arada yatağa geçtik.

Osman’ı yatağa sırtüstü yatırdım ve kocaman sikini elime aldım. En son sevişmemizde yaptığım oral seksi beğenmişti. Şimdi yine biraz sonra amımı ve götümü dağıtarak beni zevkin doruklarında gezdirecek olan yarağa karşı görevimi yerine getirmem gerekiyordu. Önce elimle biraz sıvazlayıp hareketlendirdikten sonra ağzıma aldım. Küçük öpücüklerle başını ağzıma alıyordum, taşaklarının oradan başına doğru yalayarak çıkıyor, zirveye ulaştığımda ağzıma alıyordum. Bir süre sonra elimle sikini sıvazlarken taşaklarını ağzıma alıp emmeye başladım. Bu Osman’ı oldukça zevklendirmiş, adeta kendinden geçirmişti. “Harikasın orospum benim, işini çok iyi yapıyorsun, bitirdin beni!” diye inliyordu.

Biraz sonra Osman’ın boşalacağını anlayınca sikini tekrar ağzıma aldım. Osman boşalmaya başladığında yarağını ağzıma güzelce yerleştirmiştim ki bir damlasını bile heba etmemek için. O koca siki güzelce elimle de sıvazlayarak bütün menilerini ağzıma boşalmasını sağladım. Osman’ın yüzünde o harika patlamadan aldığı zevki görebiliyordum. Görevimi başarmış olmanın haklı gururunu yaşıyordum. Şimdi o koca yarak tarafından evirile çevirile, bağıra bağıra, hem amımdan hem götümden doya doya güzelce sikilmeyi hak etmiştim.

Osman kendine geldikten sonra bir çırpıda beni altına aldı ve bacaklarımın arasına yerleşti. Amım vıcık vıcık olmuştu zaten, Osman amıma yumuldu ve zevk sularım arasında adeta amımla öpüşmeye başladı. Arada dilini içime sokuyor beni çıldırtıyordu. Diliyle beni sikiyordu. Zevkten boşalmak üzereydim, ama içime o siki almadan boşalmak istemiyordum. Osman’a, “Aşkım n’olur içime gir artık, ne zamandır o yarağının hasretini çekiyor amım!” diye inlemeye başladım. Osman da durumu kavradı, ama bir türlü bırakmıyordu amımı, ben boşalmamak için kıvranıyordum, Osman ise beni yalvartmak istercesine dilini amımda gezdiriyordu.

En sonunda Osman’ı geri ittim ve o ayakta dururken önünde diz çöktüm. siki tam önümde tüm heybetiyle duruyordu. “Aşkım ne olur sik beni, sok şu koca yarağını içime, dağıt beni!” diye yalvarmaya başladım. Arada sikini öpüyor, ağzıma alıyordum, Osman durumdan oldukça memnun benim yalvarmamı istiyordu. Ben kendimden geçmişçesine, “Erkeğim benim, nolur o koca yarağınla beni doyur, amımı götümü dağıt, götümü ilk sen siktin, artık benim kocam sensin, beni orospun yaptın, sahibim sensin artık, sen ne istersen onu yaparım, ama bu orospunun ilacı o yarak!” diye yalvarıyordum.

En sonunda sikicim insafa geldi ve beni altına aldı tekrar. Sikini amımın dudaklarına değdirdiğinde amım pıt pıt atıyordu. Ben de bu halime hayret ediyorum, ama içimdeki sikilme arzusu tüm benliğimi kaplamıştı. Ve nihayet hasret bitti ve amım Osman’ımın nazlı yarağına kavuştu. Yarağını köklemesiyle beraber ben de kendimi bıraktım ve boşalmaya başladım, ama sikicim daha yeni başlamıştı ve benim boşalmama aldırmadan amıma pompalamaya devam ediyordu. Ben tekrar tekrar uyarılıp boşalıyordum, ama Osman makine gibi beni değişik pozisyonlarda kelimenin tam anlamıyla evire çevire sikiyordu…

Amımdan akan suları götümün deliğine sürüp parmağı ile götümü alıştırmaya başladı, ilk başta irkildim tabi, götüm daha bir kere sikilmiş ve onun da üzerinden uzun zaman geçmişti. O da farkına vardı durumun ve “Bu göt sahibini unutmuş galiba, ben şimdi ona hatırlatırım!” diye parmağını dibine kadar soktu. Osman beni gerçekten çok sert şekilde sikiyordu, ama ben bu acıdan garip bir haz duyuyordum. Beni umursamazca ve acımasızca, değersiz biriymişim gibi davranıyordu bana. Bu şekilde kendimi tam bir orospu gibi hissediyor ve normalde alınganlık yapacağım bu durumdan inanılmaz zevk alıyordum. Ben de havaya girmiş götümü suçlayarak, “Evet kocacığım o göt madem sahibini unuttu, ona haddini bildir, dağıt o koca yarağınla da görsün dünyanın kaç bucak olduğunu, hem götüm hem amımla artık senin kölenim Osman’ım, orospun gibi kullan beni, hırpala, parçala, cezalandır bizi!” diye karşılık veriyordum. Bilinçaltımda nasıl bir orospuluk yatıyorsa artık kendimi kaybedince kelimeler kendiliğinden çıkıyordu kontrolsüzce.

Osman daha da gaza gelerek, göt yanaklarıma şaplaklar atmaya başladı, “Orospu seniii, senin iflahını keseceğim, sen artık benim malımsın, istediğim gibi istediğim zaman istediğim yerde sikeceğim, amını götünü yaraksız bırakmayacağım!” diye bağırmaya başladı. Bu arada sikini amımdan çıkarmış, parmağıyla alıştırdığı götüme dayamıştı. “Osmanım, azıcık acı o göte, en azından ilk seferinde yavaş gir nolur, alışınca istediğin gibi kullanırsın, nolursun kocacığım, o göt zaten senin malın!” diye yalvardım, çünkü ne kadar acıyacağını ilk seferden biliyordum. Ben daha sözümü bitirmeden Osman sikini köklemişti, ‘Şak!’ diye taşaklarının götüme çarptığında, köküne kadar o koca siki soktuğunu anladım, ama inanılmaz bir acıyla bağırdım, “Ne yaptın, yırttın götümü, çıkaaar, noolur çıkaar!” diye. Kulaklarım çınlıyordu, acıdan bayılmak üzereydim, az önceki sertlikten zevk alan benden eser kalmamıştı.

Osman da durumumu anlamış olacak ki, sikini çıkarmadı ama beni sakinleştirmeye çalışıyordu. “Sakin ol aşkım şimdi geçecek, o güzel götün birazdan bu yarağa alışacak ve çıkarmak istediğimde yalvaracaksın noolur içimde kal diye!” diyerek, hem beni sakinleştirmeye hem de zevke getirmeye çalışıyordu.

Bir süre sonra götüm alışır gibi oldu ve benim de çırpınmalarım yavaşladı. Osman sinyali almışçasına sikini ileri geri yapmaya başladı, ben de inlemeye başladım acıyla. Ama Osman’ın beni takacak hali yok gibiydi, kendince bir tempo tutturmuş gidip geliyordu ve zamanla hızını arttırıyordu. Ben de zevk almaya başlamıştım. Osman bunu anlayınca, “Noldu orospum, o güzel götün yarağımın tadını aldı mı, haftasonu boyunca o götü yarrağa öyle alıştıracağım ki, birdaha asla unutamayacak, zaten yaraksız bırakmayacağım hiç, unutmaya fırsatı dahi olmayacak!” diye beni zevke getiriyordu.

İnanın içimdeki sik kadar, seks içindeki konuşmalar ve özellikle aşağılayıcı sözler daha çok zevk veriyordu bana. Ben de yeni kocamı zevklendirmek ve onu onurlandırmak için, “Sik kocacığım, o koca yarağını içimden hiç çıkarma, amım götüm senin emrinde artık, onları bu koca sikinden mahrum etme, keşke iki tane sikin olsa da amımı götümü aynı anda siksen, birini sikerken bile öbürü boş kalmasa!” diye karşılık veriyordum. Bunun üzerine kocaman sikini götümden çıkarıp amıma soktu, sonra tekrar götüme. Bu şekilde bir amıma bir götüme sokarak bir süre siktikten sonra, kafamı çevirip sikini ağzıma soktu, belli ki boşalacaktı, ben ağzıma alıp emmeye başladım, ben ta boğazıma kadar aldım ki bir damlasını bile heba etmeyeyim diye, ama Osman boşalırken ağzımdan çekti sikini ve suratıma boşalmaya başladı…

Yüzüm, saçlarım, hep döl olmuştu. Osman, “Şimdi tam bir orospu oldun işte, benim orospum!” diyerek güldü. Ben de, “Sen bana bu zevki yaşattın ya, ben artık senin kölenim, ne istesen yaparım. Beni karın gibi kullanabilirsin, ki ben seni rahat bırakmam zaten!” diyerek onun gururunu okşadım. Bunu hak etmişti.

Ne kadar zamandır sevişiyorduk bilmiyorum, ama çok yorulmuştum. Yüzümdeki dölleri bile yıkamaya kalkmadan pelte gibi yatağa yığıldım kaldım…