Kapıyı açmadan önce etrafa baktım. Ardından kapıyı açtım. Orta yaşlarda bir kadın ve bir erkek vardı.

• Merhaba ?
• Что ты делаешь так громко?
• … Ne ? Dilinizi bilmiyorum.

Arkamdan Buse geldi. Benim tişörtlerimden birini giymişti. Kadın beni boydan boya inceleyip birşeyler söyledi. Buse’ye döndüğümde tüm odağını kadına vermiş sinirle bakıyordu. Kafamı çevirdiğimde aynı şeyi adamda Buse’ye yapıyordu.

Bir süre sessizlik olduktan sonra kadın telefonunu çıkarıp çeviri açtı.

• Neden bu kadar ses çıkarıyorsunuz ?

Çeviriden anlaşmaya başladık.

• Ne sesi ?
• Çığlık. Seks !

Kadının gözleri patlamıştı. Buse önüme geçip kadının üstüne yürüdü.

• Bana bak orospuluğunu başka bir yerde yap sikerim seni.

Buse’nin ağzını kapattım ama geç kalmıştım. Kadının yüzü aniden düştü. Sinirle birşeyler söyledi. Buse bildiği Rusça küfürleri ediyordu. Adamda hala Buse’yi izliyordu. Daha fazla dayanamayıp ittirdim. Buse gaza gelip kadına sert bir yumruk attı. Yumruğu görünce adamı bırakıp Buse’yi tutmaya başladım. Bağırıp çağırarak küfür ediyor elimden kurtulmaya çalışıyordu. Kadın gözünü tutarak bahçeden çıktı. Adamda arkasından takip etti. Buse onlar gittikten sonra bir süre daha susmadı. Yatak odasına götürüp yatağa oturttum. Yanına oturdum. Sinirle bana döndü.

• Sen neden böyle açıyorsun kapıyı ?!
• Nasıl açmışım ?
• Sikin havada kapı mı açılır mal herif !

Şortuma baktığımda sert olduğumu farkettim.

• Hassiktir…
• Salak, aptal, gerizekalı !
• Abartma Buse !

Aniden dudağıma yapışıp sertçe öpmeye başladı. Üstüme çıkıp öpmeye devam etti. Ellerim kalçasında dolaşmaya başladı. Öptükçe daha da sertleşiyordum. Tişörtü üstünden yavaşça çıkardı. Ellerimi alıp göğsüne koyduktan sonra sürtünmeye başladı. Kollarını havaya kaldırıp gözlerini yumarak dudağını ısırıyordu. Üstümden kısa süreliğine kalkıp şortumu çıkardı. Tekrar kucağıma oturup yavaşça içine aldı. Üstüme eğilip kulağıma fısıldadı.

• Tamamı, sonuna kadar bu benim.

Tekrar doğrulup zıplamaya başladı. İnleyerek zıplıyor, zıpladıkça hızını arttırıyordu. Üstüme doğru eğilip kalçasını hareket ettirmeye başladı. Çenemden tutup gözlerime bakarak hırsla inliyordu. Mavi gözleri kıpkırmızı görünüyordu. İçindeki şeytanı sadece yatakta çıkarıyor olsada bir gün başka bir yerde görebilme ihtimalim kafamı karıştırıyordu. Kucağımdan indirip yatırdım. Bacaklarının arasına geçip direkt içine girdim. İki bacağını omzuma aldıktan sonra hızla hareket etmeye başladım. Buse göğüslerini okşarken kafasını kaldırıp penisime bakmaya çalışıyordu. Yanağını tokatladıkça daha da hırslanıyordu. Bacaklsrini bırakıp iyice açtım. Belini tutup sert bir şekilde sikmeye başladım. Gözleri doldu ve ağlamaya başladı. İki parmağımı ağzına soktum. İştahla emerken arada ısırıyor ve öpüyordu.

Dakikalarca aynı pozisyonda sikmeye devam ettim. Yorulduğumu farkedince yavaşladım. Buse anlamış olacak ki beni yatırıp bacaklarımın arasına geçti. Sakso çekmeye başladı. Ben inledikçe daha da hızlanıyor, nefeslenmek için ağzından çıkardığında salyalarını alıp yutuyordu. Taşaklarımı emmeye başlayıp eliyle okşamaya başladı. Sikimi yüzüne vuruyor, gülüyordu. Doğrulup bacaklarını açtı ve mastürbasyon yapmaya başladı. Bende aynı şekilde. Beni dikkatle izliyor ve hızla okşuyordu.

• Dayanamıyorum !

Üstüme atlayıp kucağıma oturdu. Ben altında hareket ederken bağıra bağıra inliyordu. Birkaç dakika içinde titreyerek orgazm oldu. Yorgunluğu yüzünden belli oluyordu. Doggye geçip sikmeye devam ettim. Elimi tutup okşamaya başladı. İçinden çıkıp derin derin inleyerek boşaldım. Kendimi yatağa bıraktım. Buse’de yüzüstü yatıyordu.

• Duşa girelim mi ?
• Bana uyar… Bir daha öyle sinirlenme minik.
• O çirkin yağlı vücudu ile seni elde edeceğini sanması çok komik.
• Buse…
• Of tamam ya..

Ayağa kalkıp belini sildikten sonra banyoya gitti.

• Küvete bekleniyorsunuz beyefendi !

Gülümseyerek ayağa kalktım. Banyoya girdiğimde Buse beni bekliyordu. Suya yavaşca girdim. Bacaklarımı açtım. Arasına oturup sırtını bana yasladı.

• Çok iyi hissettiriyorsun.
• Sende güzelim. Gerçekten sende.
• Burada uyuyabilirim şuan..

Saçlarını öpüp cevap vermedim. Sessiz bir şekilde oturup keyif yaptık…

.

Öneri ve yorumlarınızı bekliyorum.

Azgın vücudum sadece düşünmek degil bu olayı yaşamak istiyordu hemen toparlandım ve merveyle mustafayi izlemeye devam ettim kendimi o kadar kaptırmışım ki odanın kapısının acildigini ve beyzanin yanima geldigini farketmemisim.

-aşkım ne yapıyorsun

Kafasını içeriye uzattı baktığım şeyi gördü hafif kızarmıştım utandım cevap vermedim utandigımı anlayınca elini sikimin üzerine koydu sikimi okşamayı o devraldı;

-taş gibi olmuşsun çok mu azdın

-evet aşkım

-evet mustafa merveyi çok iyi sikiyor

-evet

-en çok hangi kısmı beğendin

Bu noktada söylesem mi yoksa söylemesem mi diye çok düşündüm ama neyi sevdigimi bilmeye hakkı vardı ama bilirse benimle dalga geçebilirdi yine de o benim her şeyimdi ondan bir şey saklayamazdim;

-şey ayakları

-ayakları mı

-evet

-anlat hangi kısmı

-işte mustafa her soktugunda sallanan ayakları

-yani onu mu izliyorsun

-evet

-eğer istersen mustafaya söylerim beni de o pozisyonda siker sen de yanımda daha yakından izlemiş olursun

Sanki içimi okumuş gibi az önce aklımdan geçenleri bana söylüyordu o mu beni çok iyi tanıyordu yoksa tekrar mustafayla sikismek için bahane mi arıyordu ama ne olursa olsun yine de benim sevdigim şeyi yapmaya hazır olması benim için yeterdi sikimi boxerdan çıkardı yere diz çöktü bana iyi eğlenceler der gibi bakıp sakso çekmeye başladı o kadar güzel yalıyordu ki sikimin her yeri ıslanmıştı kafamı bir ara içeriye çevirdim mustafa boşalmaya yakın duruyordu.

Ben de bir süredir sikimle oynadıgım için boşalmaya hazırdım mustafa merveyi dizlerinin üzerine çöktürdü sikini agzına verdi boşalmadan önce son kez sikini yalatıyordu hızlı bir hareketle sikini çıkardı mervenin yüzüne tüm döllerini akıttı ben de beyzaya boşalacagimı söyledim agzından cikardı eliyle sıvazlayarak beni boşalttı yerinden kalktı önce beni öptü sonra banyoya girdi ben de yerimden ayrılıp oturma odasina döndüm.

Bir kac dakika sonra merve odadan çıkıp banyoya girdi beyza hala banyodaydı mustafa cıkıp oturma odasına geldi;

-nasıldı kanka izledin mi

-izledim kanka çok iyiydi

-kız çok azgın odaya girdim giyiniyordu götüne bir tane tokat attım hemen gülerek kucagıma atladı

-beni de sikimle oynarken beyza yakaladı

-harbi mi bir şey dedi mi

-hayır sakso çekerek beni boşalttı o da banyoda

Biz tam bu konuları konuşurken beyzayla merve banyodan çıktı.

Beyza-selam beyler

Ben-hosgeldin askim

Beyza-hadi bir seyler atıstıralım biz merveyle hazır olunca sesleniriz

Ben-tamam aşkım

Onlar mutfaga geçti biz de iceride oturmaya devam ettik yaklaşık 20 dakika sonra merve masa hazır diye seslendi yerimizden kalktik mutfaga masaya oturduk güle eglene sohbet edip yemek yiyorduk herkes doymustu biz kalkıp iceriye döndük kızlar da masayi toplayıp yanımıza geldi;

Beyza-aşkım biz merveyle dışarı çıkacağız biraz gezip döneriz

Ben-tamam aşkım dikkat edin kendinize

Ikisi de bizim odaya gidip hazırlanmaya başladılar. Bir süre sonra odadan çıktılar mervenin yanında kıyafet olmadığı icin beyzanın kiyafetlerinden giymisti beyza üzerine 2 düğmesini açık ince bir gömlek altına siyah bir etek ve külotlu çorap giymişti merve ise altına tayt üzerine de crop giymişti ikisi de çok seksi olmuşlardı. Beyza gelip beni öptü ve anahtarlarıni alip çıktılar.

Mustafayla ikimiz kalmıştık sadece oturuyorduk ikimiz de ilk konuşmayı yapmıyordu bir sure sonra ben;

-kanka ben bi duşa gireyim

-önce ben girsem olur mu biraz terledim de

-olur kanka

Mustafa önce odasına gitti havlusunu falan alıp banyoya girdi 2 dakika sonra berk diye seslendi ne olduguna bakmak için kapıyı çalıp iceriye girdim;

-efendim kanka

Elinde ki külodu göstererek;

-bu beyzanın külodu mu

-galiba evet

-bosalmami ister misin banyoya girinde kullanırsın önceden oldugu gibi

İşte gercekten utandım tamam aramız iyiydi sohbetlerimiz akıyordu ama sevgilimin küloduna bosalması ve bana bırakmayı teklif etmesi biraz yüzümü kızarmıştı ama uzun zamandır beyzanın külodunu koklayıp 31 çekmemistim güzel olabilirdi;

-olur kanka

-berk

-efendim

-istersen kalıp izleyebilirsin

Daha önce de sikini görmüştüm ama bu sekilde ilk olacaktı simdi banyodan çıkıp odaya dönebilirdim ama bir şey beni tutuyordu yine azgınlıgıma yenilip;

-olur kanka neden olmasın

-yakına gelebilirsin

Mustafa suyu kapattı teni hafif ıslanmis sekilde karsımda duruyordu kapıdan içeriye tam girdim mustafayla aramızsa 2 metre kadar var ya da yoktu elinde siyah dantel işlemeli külot vardı diğer eliyle sikini kavradı yarı kalkmış siki yavas yavaş sertlesiyordu sikini sıvazlamaya başladı ve yavaş yavaş hızlanmiştı ikimizde konuşmadan duruyorduk sadece nefes seslerimiz duyuluyordu onun nefes alıp vermesi hızlanmisti sessizligi bozarak;

-ne düşünüyorsun kanka

-merveyle beyzayı kanka

-en çok hangisini

-tabi ki beyzayi düşünüyorum

-ne yapıyorlar

-ikisi de diz çökmüş biri sikimi biri taşaklarımı yalıyor

-ikisini aynı anda mı hayal ediyorsun

-evet ikisini ayni anda siktigimi hayal ediyorum

Bu sözleri benim de sikimi sertlestirmeye başlamıştı ama belli etmek istemiyordum hayatımda olan iki kızıda sikmisti ama bir de ikisini ayni anda siktigini hayal ediyordu kızlara doyumsuz diyordum ama en yakın arkadaşım kızlarımdan daha mi azgindi bilemiyordum;

-Başka kanka

-bir de beyzanin göt deligini çok merak ediyorum

-ne

Gercekten çok şaşırmıştım amını defalarca sikmisti ama götünün mevzusu hiç açılmamaştı demek ki icten ice istiyordu acaba beyza ne düşür bilmiyordum 3 yıllık iliskimizde hic boyle bir sey denemedik bir kere denemek istedim fakat izin vermemişti ondan sonra da istemeyi bıraktım.

-kanka amı çok dar acaba götü nasıldır merak ediyorum

-götü olmaz kanka canının yanmasını istemiyorum

-ne olacak ki hem belki iki deligini de birlikte sikeriz

Dedigi mantıklı gelmişti beyza yeni seyler yasamakta meraklı biriydi belki bu fikre izin verebilirdi yine de ben soramazdim;

-bilmiyorum kanka

-düşünsene sen kucagina almışsın amcigini sikerken ben arkadan götünü sikiyorum

Sözleri beynime yeni yeni düşünceler sokuyordu ne diyecegimi bilmedigim bir an yaşıyordum;

-düşünürüm kanka boşalacak mısın

-evet boşalıyorum

Hızlı ve hırslı şekilde sikini okşamaya devam ederken külodu sikinin altına getirdi kasılmasindan bosalacaginı anlıyordum çok geçmeden tüm döllerini küloda akıttı. Nefes nefese kalmıştı 31 çekerken bile uzun sürmüştü çünkü.

-buraya bırakıyorum kanka

-tamam kanka

Külodu diger camasirlarin üzerine bıraktı tekrar suyu açtı ben de banyodan çıkıp odaya döndüm 15 dakika sonra banyodan çıktı ve benim sıram gelmişti. Önce odama gidip havlumu aldım sonra banyoya girdim soyundum ve duşa kabine girdim suyu hemen açmadım önce beni bekleyen bir hediye vardı aç bir şekilde hemen beyzanın koludunu elime aldım mustafanın dölleriyle ıslanmıştı kızlar evde yoktu ama yine de eğlenecek bir şeyler bulmuştuk önce burnuma götürdüm işte o özlediğim koku tekrar elimdeydi bir süre kokladıktan sonra aklıma tekrar mustafanın döllerini yalamak geldi bir kac dil atarak hepsini yaladım sadece ıslaklıgı kalmıştı sikim çoktan taş gibi olmuştu külodu burnuma götürdüm koklayarak 31 çekmeye başladım evde iki tane kız oluyor biliyorum ama inanin o an cekilen 31 bambaşka geliyordu sikimi okşarken hızlanmıstım aklıma mustafanin anlattıkları geldi ve beni boşalmaya hazır hale getirdi bir kaç saniye içerisinde titreyerek boşaldım.

Dizlerim tutmuyordu yere oturdum suyu actım ve bir süre o şekilde kaldım zamanın nasıl gecip gittigini anlamamıştım kalktım duşumu alıp havluya sarılıp çıktım ciktigimda odada merve tek başına oturuyordu bana baktı;

-işin uzun sürdü sanırım

İyi okumalar

Merhaba arkadaşlar ben arzu beyaz tenli siyah saçlı 1.68 boyunda güzel bir kızım size biraz ailem den bahsedeyim ailem biraz geniştir lisede bi erkek arkadaşım vardı bizim eve gelir yer içer hatta anneme masaj bile yapardı ama bizim aile bu kadar genişken ben hala bakireydim geleceği parlak kız olarak görülüyordum ki aslında doğru geleceğim parlak üniversite sınavında çok istediğim bölümü kazandım erkek arkadaşım da kazandı ama yaşadığımız şehire yakın ben baya uzakta bir yer kazandım yani yaklaşık 8 saat yol sürüyor babam orda bir ev kiraladı annemle evi dizdik yaşadıgımız şehirde son bir defa yemek yiyip çıktım ailem ve erkek arkadaşım beni uğurladı kendime bir hedef koydum asla eğlence falan yok
hep ders hep ders diye ve bu hedefe emin adımla gidecektim aradan 3 ay geçti güzel gidiyordu üniversite çok fazla erkek takılmak istemişti ama hiçbiriyle takılmadım dışarı çıkalım davetleri onlarada yok dedim hedefime odaklanmıştım ve ben apartman da kimseyi tanımıyordum bi kapı komşum hüseyin amca vardı tanıdığım kendisi 68 yaşında emekli bir asker zaten 68 inde bile olsa maşallah taş gibi bi adam normalde 65 ler bastonla yürür hüseyin amca sabah koşularına falan kalkıyordu neyse bende hüseyin amca ya yemek felan götürüyordum ordan tanışıyoruz bir gün evde otururken kapım çaldı gidip açtım hüseyin amca elinde bir poşetle karşımdaydı.
-kızım kusura bakma rahatsız ettim.
+Ne kusuru hüseyin amca buyur.
-kızım benim banyodaki çeşmede bı sıkıntı çıktı su akmıyor sende duş alabilirmiyim.
+Tabi buyur hüseyin amca.
Hüseyin amca direk banyoya gitti zaten binaların yapısı aynı olduğundan banyo felan nerde biliyordu
Neyse sonra aklıma geldi telefon yatak odasına kalmış gidip telefonu alırken bı baktım hüseyin amca kapıyı tam kapatmamış geçerken hüseyin amcaya bakmamaya çalıştım sonra gidip telefonu aldım ama içim el vermedi bi bakayım bir şey olmaz falan dedim ve kapının boşlugundan hüseyin amcayı izlemeye başladım daha önce hiç bir erkeği çıplak görmemiştim adamın siki kalkık ve pornolar da bile böyle yarrak yok şampuanı sikine döküp 31 çekmeye başladı ben bi hoş oldum elimi amıma götürdüm sırılsıklam olmuştu ben onu izlerken o suyu kapattı eline havluyu aldı ben hemen oturma odasına gittim bir süre sonra hüseyin amca geldi tabi kıyafetleri giymiş
-kızım sağol duşunu kullandık ne kadar teşekkür etsem az.
+Önemli değil hüseyin amca komşu komşunun külüne muhtaçtır.
-hahahah ha yaşa kızım.
Deyip evden çıktı direk duşa attım kendimi onun 31 çektiği yerde amımı okşayıp orgazm oldum gece olmuştu ama aklımdan hüseyin amca bir türlü çıkmadı amımı okşayarak onu hayal ettim burda beni sikiyor ama bir türlü olmuyor içimdeki ateş sönmüyordu sonra sızıp yatmışım.

Son gönderimin üzerinden biraz süre geçti. Yüksek lisans sürecine başlayacağım için koşuşturuyorum. İşten ve okuldan süre bulabildiğim kadarıyla sizlerle birlikte olmaya ve anılarımı aktarmaya devam ediyorum. Şimdiden herkese iyi okumalar.

Son yaşanan olaydan sonra, artık hislerimden tamamen emin olmuştum. Evet, kendi kız kardeşime yükseliyordum. Ona dokunmak, onu koklamak, öpmek, sarılmak, kucağıma almak ve daha fazlasını yapmak istiyordum. Peki bu, ne kadar doğruydu?

Kafamdaki soruları gidermek ve benim gibi insanların neler hissettiğini anlayabilmek için, kardeşine ensest duygular besleyen ya da ensest birliktelikleri olan insanların yazdıklarını okuyabilmek; iç dünyalarını anlayabilmek istiyordum. Bu da benim yolumu Quora’ya çıkardı. Örneklemlerin ve kaynakların bolluğundan dolayı yabancı kullanıcıların Quora’nın ensest etiketindeki sorularına ve cevaplarına bakınmaya başladım.

Dakikalar saatleri, saatler günleri takip etti. Okuduğum her bir yazıda -ne kadar gerçek olduklarından %100 emin olmasam da- yaşadığım bu heyecana ortak birilerini bulmak ve yalnız olmadığımı bilmek iyi gelmeye başlamıştı. ”Benim gibi hisseden insanların yazdıklarını okuyarak kendi içimde bu durumu normalleştirmem doğru mu?” diye uzun süre düşünsem de, kendimi bu duygu-düşünce girdabının içerisinden de bir türlü çıkartamıyordum.

Daha fazlasını istemek, insani bir duygu. Her zaman daha fazlasını, daha iyisini, daha farklısını ve daha ilginç olanını istemek genlerimize işlenmiş yararlı bir kod. Tabi ki bu kodun yararlı olması, hepimizin onu iyi amaçlarda kullanacağı manasına gelmiyor. Anılarımın ilk bölümünde de aktardığım üzere, ensest porno izlemeye başladıktan sonra sürekli daha gerçekçisini aramıştım. Artık bir noktada daha gerçekçisini bulamayınca, beynim bana kız kardeşimi ve kendimi hayal ettirmişti. Mastürbasyon yaparken aklıma gelmesinin yanı sıra, bilinçaltıma da işlenmiş olacaktı ki, geceleri kız kardeşime dair ıslak rüyalar da görüyordum. Tıpkı buradaki ”her zaman daha fazlasını isteme” durumuna müteakip, diğer ensest insanları arama maceram da hız kazanarak devam ediyordu.

Daha önceden de kayıt olduğum, ancak çok az bir süre kullandığım bir sosyal medya mecrasına göz atmak geldi aklıma. ”Neydi şeyin adı..? Iııı… Turuncu bir yazısı vardı. Reddit? Evet!”.. Mevcut hesabımdan çıkarak anonim bir hesap açtım. Karşımda bir bildirim çıktı. ”Kullanıcı adınız ”hiddensaga” olarak belirlendi. Bunu bir daha değiştiremeyeceksiniz. Devam etmek istediğinize emin misiniz?” Seçeneklerden *”Evet”*e tıkladım ve devam ettim. Arama bölümüne ”incest” yazarak, ilk önce yabancı yazarların ilgi çeken hikayelerini okudum ve kendime yakın gördüklerimle dm üzerinden irtibata geçerek konuşmaya başladım.

Bu süreç bu şekilde aylarca devam etti, inciğine cıncığına kadar anlatmayacağım, içinizi ferah tutun. Lakin, bir süre sonra yabancılarla konuşma işi çok karikatürize bir hale gelmeye başladı benim için. Bu yüzden Türk toplukları araştırarak, kendi anadilimde insanlarla konuşmak ve kendimi daha rahat-özgür bir biçimde anlatmak istedim. Birkaç irili ufaklı subreddit taramasından sonra gözüme kestirdiğim bazı kullanıcılara dm attım ve konuşmaya başladık.

Mükemmel hissediyordum. Kendi dilimde bunları anlatabiliyor olmak, birisi ile yüz yüze bunları konuşabilmeye en yakın şeydi. Heyecan vericiydi. Şu an sizlerle anılarımı paylaşırken yine aynı heyecanı yaşıyorum, bu yüzden hepinize tekrar teşekkürlerimi iletiyorum.

Ensestliğimin ilk yılının ilk yazı çoktan bitmişti, sonbaharın da hatrı sayılır bir kısmı geride kalmıştı. Kardeşimle olan ufak tefek cilveleşmelerin ara sıra devam ettiğinin, ancak uzun süredir de o çorap olayındakine benzer bir şey yaşanmadığının bilincindeydim. Burada konuştuğum birkaç kişiden aldığım taktiklerden bir tanesini denemekte artık kararlıydım.

Yalan yok, bir çoğu porno senaryosunu andıran ve gerçekçilikten kilometrelerce uzak ”taciz” girişimlerine benzeyen tavsiyelerdi. Kız kardeşime bir abi olarak sevgim ve saygım devam ettiği için, asla onu rahatsız edecek bir hamlede bulunmak istemiyordum. Bu yüzden, gidişatını daha çok onun belirleyeceği bir yaklaşımda bulunacaktım.

Odamdan çıktım. Akşam saatleri. Karanlık çoktan çökmüş. Evde henüz ben ve kız kardeşim dışında kimse yok. O da salonda, her zamanki gibi en büyük koltuğa yüz üstü uzanarak dizi izliyor.

”TAK TAK TAK”

S: ”!! Yuh! Yavaş, korktum!”

Yanına doğru yavaşça yaklaştım. Serena yüz üstü bir şekilde televizyona doğru uzanırken yanına oturdum. Elimi ensesine koyduğum anda:

S: ”Boş boş durma masaj yap bari..”

Cevap vermedim. Ellerimle boynuna ve omuzlarına masaj yapmaya başladım. Küçüklüğümden beri spor yaptığım için belirli kas gruplarına nasıl masaj yapılacağına dair ufak bir eğitim almıştım. Masaj konusunda üst düzey becerilerim olmasa da, fena da sayılmazdım. Buna en büyük delil, kız kardeşimin gevşemeye ve rahatlamaya başlamasıydı. Uzandığı koltuğa daha rahat yayıldı, ufak tefek sesler çıkartmaya başladı. En önemlisi ise artık diziye bakmıyordu, kafasını tamamen yastığa gömmüştü. O an maruz kaldığı tek şey ellerimin vücudu üzerindeki hareketleriydi.

Üzerinde ince bir tişört ve altında mini bir pijama-şort vardı. Tişörtün üzerinden sırtına uzun süre masaj yapmıştım. Oradan boynuna doğru ilerledim. Boynunu ve ensesini kavradım. Onun rahatladığını gördükçe, onu ürküteceğime dair olan endişelerim de yerini bir tür rahatlamaya bırakmıştı. Boynuna ve kollarına da masaj yaptıktan sonra yavaşça tekrar sırtına, oradan da daha yavaşça beline doğru götürdüm ellerimi.

”*Beim des çalışırkn o kadr ağrıor ki”
H: ”Anlamadım?” dedim, kafasını yastığa gömmesinden dolayı sesinin neredeyse yarısından fazlasını duyamadığımı sonradan fark eden Serena’ya.
S: ”Belim ders çalışırken çok ağrıyor diyorum. Geçen dönem o kadar çok çalıştım ki, ağrı baya uzun süre devam etmişti. Pek geçmişe benzemiyor. Hala dersin başında çok oturunca belim ağrıyor haliyle.”

Ellerimi incecik belinde gezdirmeye başladıkça, belinin aslında tahmin ettiğimden çok çok daha fit ve kalça bölgesinin çok daha dolgun olduğunu fark ettim. Klasik bir çay bardağı gibi incelip, mükemmel bir orantıda tekrar dolgunlaşıyordu yukarıdan aşağıya. Beline masaj yaparken, ellerim az da olsa kalçasının başlangıcına doğru değiyordu. O kadar yumuşak ve dolgun hissettiriyordu ki, eski flörtlerimden bir tanesi aklıma gelmişti. Kaldı ki o flörtüm, kız kardeşimden daha büyük olmasına rağmen kalçalarında neredeyse aynı dolgunluğa ve mükemmel yuvarlak yapıya sahiplerdi.

Masaja devam ettikçe kardeşimin vücudunun ısındığını fark ediyordum. Onun ısınması normaldi, dakikalardır iki büyük el tarafından masaj yapılıyordu, aynı şekilde ellerim de ısınmıştı çünkü. Ancak, bu ısı neden benim tüm vücuduma da dağılmıştı? Özellikle, aletime? Eğer Serena yüz üstü yatmasaydı, penis bölgemdeki belirgin farkı anlayabilirdi.

DİNG DONG… DİNG DONG…

Kapının çalması ile birlikte, girdiğim trans halinden aniden çıkarak irkildim. Serena da hafifçe sıçramıştı. Kendimizi çok kaptırmıştık. Anne babamız gelmişti, apartmanın dışından zile basıyorlardı. Bunu fırsat bilerek hemen yerimden zıpladım ve Serena kafasını daha tam kaldıramadan odadan hızlı adımlarla çıktım. Zile yanıt verdim. Bizimkiler eve doğru geliyordu. Hemen aletimi ve şortumu düzelttim. O sırada odadan bizimkileri karşılamaya Serena da geldi. Birbirimize bakarken, bu masajın son masaj olmadığının ikimiz de farkında gibiydik. Yoksa, sertleştiğimi görmüş müydü?

İçeriye yaşlı, göbekli, beyaz saç ve sakallı bir adam girdi. Babam muhtar olduğu için köydeki yaşlı amcaların çoğunu tanırım ama bunu önce tanıyamadım. Sonra aklıma geldi. Bu adam köyün bir önceki muhtarı Mahmut ağa’ydı. Hemen Murat’ın arkasına saklandım. Mahmut Ağa “kaçma minik yosma, biraz eğleneceğiz senle zarar vermeyeceğim” dedi. Murat abi dudaklarımdan öptü. “Müge’cim bana yaptıklarını Mahmut Ağa’ya da yapacaksın” dedi. “Ne?” dedim. Ağlamaya başladım. “Ağlama kızım, artık alışacaksın. Sen bir yosmasın, yollu bir karısın artık. Murat az önce kızlığını aldı.” dedi Mahmut Ağa. Ne kızlığı, ne yollu’su hiçbir şey anlamıyordum. Mahmut ağa durdu. Konuşmaya başladı. “Bak kızım, şimdi senin baban olacak adam beni bir önceki seçimde bütün köye rezil etti, ahali içine çıkamaz oldum. Şimdi ben seni sikecem, baban da bir daha bana asla kötü bir şey yapamayacak. Muhtarlığı da bana verecek.” dedi. Babamın muhtarlık seçimlerinde birini fena rezil ettiğini biliyordum. Mahmut Ağa köylünün arazisini köylüden izinsiz satmaya kalkmış, babam da onu rezil etmişti. Ama artık babama karşı elinde büyük bir koz vardı. Ben…

Mahmut Ağa beni kucağına aldı. Göz yaşlarımı sildi. Yanaklarımdan öpmeye başladı. “Minik kaltağım benim” diyordu öperken. “Hadi ama sen de beni öp, bakalım böyle olmaz” dedi. Öpmeye başladım. Yeni duş almıştı. Beyaz sakalları güzel kokuyordu. O yüzden rahat öpüyordum. “Ohhh, ulan Murat şu yaşta bana cenneti yaşattın yeminle mmuuah” diyerek beni öptü doya doya. Murat Abi de “afiyet olsun Mahmut Ağa, muhtarlığı aldıktan sonra görürsün bizi de” dedi. Mahmut ağa beni yatırdı. Yandaki çikolatayı gördü. O da sikine sürdü. Yala bakalım dedi. Yine şapur şupur yaladım. Mahmut Ağa’nın siki yaşına göre inanılmaz derecede iyiydi. 30 yaşında erkek gibi siki vardı. Sıra amıma girmeye geldi. Daha yeni sikilmiş amımı 2. kez bir erkeğe siktirecektim. Mahmut Ağa bacaklarımı açtı. Beni küfürler ede ede sikmeye başladı, utanıyordum. “Ohh minik yosma, muhtarın orospu kızı, küçük kevaşem benim, beni uçurdun zevkten” diyordu. “Hadi kızım sen de bir şeyler söyle bakalım erkeğine” dedi. Biraz durdum önce. Sonra içimdeki azgın fahişe çıktı ortaya. “Ohhh Mahmuttt koca sikli erkeğim sik benii muhtarın orospu kızını becer bebeğim Mahmut’umm” diyordum. “Ohh bu kadar mı Mahmut daha sert sikmeyecek misin” dedim. Mahmut Ağa çıldırdı. “Bak amına kodumun fahişesine bak sen dile geldi kaltak” diyip Murat abiyle kahkaha ata ata güldüler. Mahmut Ağa o andan sonra beni öyle hayvanca sikti ki devamını hatırlamıyorum. Zevkten 3 4 kere titreye titreye boşaldım. Mahmut Ağa ağzıma boşaldı. İstemesem de hepsini yuttum. Sonra bir şey farkettim. Murat abinin elinde bir kamera vardı. “Bizi mi çektin, napacaksın onu?” diye sordum. “Babana izleteceğim minik fahişe” dedi. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Yapma demeye bile gücüm yoktu. Mahmut Ağa’nın kollarında uyuyakalmışım. Mahmut Ağa da benle uyumuş. Açıkçası mis gibi bir uyku çekmiştim. Murat abi evdekilere okuldaki bir etkinlik için orada kalmamız gerektiğini, bir otelde kaldığımızı söylemişti.

Mahmut Ağa sabah evden çıktı. Murat Abi beni eve bırakır diye düşündüm. Ama öyle olmadı. Eve bir erkek daha geldi. Bu adam… Bu adam Belediye Başkanıydı!

To be Continued…

Merhaba, Adım Müge. Hikayenin en başına gidelim. Daha 17-18 yaşlarındaydım o zamanlar. Köyde okuma yazma bilen ve okula giden tek kız bendim. Babam köyün muhtarı olduğu için köydeki diğer kızlarda bulunmayan pek çok imkan bende vardı. Diğer kızları çalıştırır bir şeyler öğrenmelerini sağladım hafta sonları. Beni okula özel araçla Murat abi götürürdü. Murat abi evli, 2 çocuk babası ve zengin sayılabilecek bir adamdı. Beni okula o götürür o getirirdi. Eşi Zeynep Hanım da beni çok sever, kızı gibi görürdü.

Bir gün yine sabah uyandım. Duş aldım, dişimi fırçaladım. Giyindim ve Murat abiyi beklemeye başladım. Murat abi geldi. Çok sinirli bir hali vardı. “Murat abi n’oldu?” diye sordum ama sert şekilde “Müge bin arabaya gidelim hadi” dedi. Uzatmadım ve arabaya bindim. Murat abi sürmeye başladı. Ama bir tuhaflık vardı. Her zaman gittiğimiz yolda değildik. Nereye gidiyoruz diye sordum Murat abiye. Önce cevap vermedi. Sonra “gidince görürsün” dedi ve sustu. Ben de daha soru sormadım. 20 dakika gittikten sonra bir evin önünde durduk. Murat abi arabadan indi, beni de indirdi. Gel dedi. Gittim. Eve girdik ve Murat abi kapıyı kilitledi, perdeleri çekti. Sana hediyelerim var dedi. Salak kafam, küçük bir kızın aklı ile neden kapıyı kilitlediğini sormak yerine ne hediye aldığını sordum. Hediyeleri getirdi. İlk poşetten güzel beyaz bir elbise çıktı. Diğer poşetten de farklı renkte bir elbise çıktı. 3. poşetten ise… 3. poşetten kırmızı dantelli bir tanga çıktı. Ben daha tanganın ne olduğunu bile bilmiyorum. Hayatımda cinselliğe dair hiçbir şey yok. “Abi bu ne?” diye sordum. İç çamaşırı güzelim dedi. Elbiseleri denememi istedi. İlk elbiseyi denedim. “Harika oldun kız!” dedi. 2. elbiseyi de denedim. Yine çok beğendi. Sıra tangaya geldi. “Hadi şimdi bunu giy” dedi. Gittim ve giydim…

Geldiğimde gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Beni tek hamlede dizine oturttu. “Müge sen harika bir kızsın” diyordu bana. Ben de o an ölümcül bir hata yaptım. Murat abi çok teşekkür ederim diyip yanağından öpüp sarıldım ona. Üstümde tanga varken! Bu Murat abiyi öyle bir gaza getirdi ki. Ayağa kalktı beni kucağına aldı. Havaya atıp tutuyordu hafifçe. Burnunu küçük memelerimin arasına daldırıp kafasını sallıyordu. Arada dili de değiyordu. Koltuğa oturdu. Hala kucağındaydım. Memelerimi açtı. Ağzına alıp yalamaya başladı. “Abi ben çok tuhaf hissediyorum” dedim. “Azıyorsun minik yosmam, alışacaksın” dedi. Azmak ne demekti, yosma ne demek. Hiçbirini bilmeyecek kadar cahildim cinsellik konusunda. Beni kucağına oturttu. “Bak şimdi Müge’cim. Sana sevişmeyi öğreteceğim.” dedi. Nasıl oluyor diye sordum. Dudaklarından öpmemi, dilimi diline değdirmemi ve boynundan bolca öpmemi söyledi. Dediği gibi başladım. Murat abi her anlamda ilkim oluyordu. Ama farkında değildim. Murat abi 5 dakika içinde beni seri şekilde sevişecek kıvama getirmişti. Resmen sevişiyorduk artık. Sonrasında koltuğa oturtu. Amımdan tangayı sıyırdı. Yalamaya başladı. Deli gibi azmıştım. Gözlerim kayıyor, titreye titreye boşalıyordum. Yalamayı bitirdi. Gel bakalım miniğim dedi. Sikini bi anda önüme serdi. Kocaman, kökü kıllı, gövdesi damarlı, başı yumuşacık mükemmel bir sik vardı karşımda. Ama hayatımda gördüğüm ilk sikti. Yalayacağımı bilmeden dokundum. “Hadi bakalım yalayacaksın şimdi” dedi Murat abi. Nasıl diye sordum. Dondurma gibi dedi. Elime aldım siki. Tuttum gövdesinden. Başını dondurma yalar gibi yaladım. “Ağzının içine alıp öyle yala” dedi. Aldım ağzıma. Siki çok damarlı süper bir sikti. Benim biraz midem bulanmaya başlayınca mutfağa gitti. Çikolata dolu paketi atıp sikine sürdü. “Şimdi yala güzelim” dedi. Şapur şupur yaladım o zaman. Sonra kalk dedi. Kalktım. Uzan sırt üstü dedi uzandım. Tangamı yırttı. “Abi yeni almıştın” diye üzüldüm. “Ben sana yenisini alırım aşkım” dedi. Aşkım diyince ben bi’ güldüm. “Niye güldün aşkım değil misin minik yosmam” dedi. Öyleyim galiba Murat abi dedim. “Abi mabi yok artık. Ya Murat diyeceksin ya da aşkım!” dedi. “Tamam aşkımm” dedim. Kucağına alıp duşa götürdü beni. Kucağında duşun altına girdik. “Bak güzelim, şimdi bunu senin amına sokucam. Biraz kan gelecek. Ama bu kötü bir şey değil korkma.” dedi. Kızlığım bozuluyor ama cahilliğimden hiçbir şey anlamıyordum. Soktu yarrağı içime. Bütün vücudum buz kesti. İçimde bir şeyin yırtıldığını hissettim. Muazzam bir zevk ve acı vardı. Sonra içimde gidip gelmeye başladı. Ben kucağında boynuna sımsıkı sarılmış ağlıyordum. Kulağıma “ağlama bebeğim” diye fısıldıyordu. Beni kucağında bozup salona götürdü. Salonda bir anda sevgiyle dolmuş azmış gibiydim. Boynuna sarılıp kıllı vücudunu öpüyordum. Amımı ağzına dayıyordum sürekli. Kenara oturdum. Saçımı kurularken ve biz çırılçıplakken içeriye biri girdi…

İyi Upvote gelirse devamı gelecek…

Son günlerde çok tartışıyorduk sevgilimle.Ne giyecegine karışmamdan şikayet eder hale gelmişti.Aynı evde kalmanın iyi tarafları olsa da birbirimizi sürekli gördüğümüzden en ufak konularda bile tartışıyorduk.İlişkimiz iyi de olsa son 1 haftadır berbattı.Bana trip atıyor, pas vermiyordu.Bense sürekli bir hediye alıp gönlünü almaya calisiyordum.Herneyse konuya geçeyim.Cumartesi günü arkadaşlarım aradı.

Efe-Isiniz var mi bugun disari cikalim yengeyi al gel

Ben-Yok da aramız limoni

Efe-Oyle mi?

Ben-Maalesef hayatta ikna olmaz biliyorsun

Efe-Bilirim bilirim.Ozaman biz size gelelim?

Ben-O olabilir

Efe-Cemle beraber geliriz bir seyler alip

Ben-Sorayım bi isi varsa mahcup olmayim size

Efe-Abi sen cok kilibik olmaya basladin sanki

Ben-Yok be oglum.Simdi size gelin derim sonra iptal etmek zorunda kaliriz.

Efe-Iyi peki haber bekliyorum

Ben-Yazarim sana.

Dedim ve kapattım.Yatak odasına gecip…

+Aşkım cocuklar aradi

-Eee

+Size gelelim mi diyolar aksam

-Ne dedin

+Bir sey demedim

-Hmm bilmiyorum

+Degisiklik olur bize de

-Peki gelsinler

Dedi ve efeye yazdım.Bu arada Efe ve Cem çok eskiden beri arkadaşımdı.Birlikte halı saha maçı yaptığımız,Balık tutmaya gittigimiz harbi cocuklardi.Gözdeyi de tanırlardı.Birlikte çok şey yapmıştık.Tatile bile gitmiştik.Cem’in tanıdığının yazlığında 4 ümüz kalmıştık.Öğrencilik yılları paramız yok,her fırsatı degerlendiriyorduk.Tabi biz ayrı odalarda onlar ayrı.Herneyse akşama doğru kapı çaldı.

+Gözdeee

-Hiç kalkma yerinden zaten

(Kapıyı açıp)

-Hoşgeldiniz

C-Hoşbulduk yenge
E-İyi akşamlar yenge

-Ver poşeti ver zahmet etmissiniz.

E-Olur mu yenge ne zahmeti

(Poşetten biralarin birbirine değme sesi geliyordu,içeri geçtiler)

+Hoşgeldiniz beyler

E/C-Hoşbulduk

(Oturduk kısa bir sohbetten sonra)

E-Bu suratlar ne

+Açma o konuyu boşver

-Niye açsın?!?

+Aşkım sırası değil.

E-Tamam tamam kavga etmeyin buraya kafa dağıtalım diye geldik hep beraber.

C-Evet evet.

E-Yenge sen istersen bizim aldıklarımızı bir getiriver de başlayalım ufak ufak.

-Getireyim de

C-De?

-Öyle icicek misiniz sadece

C-Biz degil sadece sen de icersin yenge

-Onu demiyorum yani kutu oyunu falan oynasak

+Kutu oyunu mu?

E-Olur yenge eglenceli olur.

C-Olur da simdi ogrenene kadar biter bu gece.Bildigimiz bir sey oynayalim

-Ne gibi

C-Dogruluk bilmemneylik vardı ya birtane

-Ayyy o da olur aslında.

E-Yenge bogazimiz kurudu:).Tamam oynarız onu sen al gel hadi.

(Damla biralari alıp geldi.)

+Şimdi çocuk gibi bunu mu oynayacagiz

E-Ohoo sen de oyunbozanlık yaptın Can daha baslamadan

-Hep böyle alışın siz de:)

+Of tamam tamam hadi cevirelim

C-Şişe lazım cevirmek icin abi:) Icmeden sarhos oldun sen

(Hizli hizli ictim)

+Al

E-Çarpmasın 🙂

-Çarpsın boşverin.

+Hadi başlayalım.

(Çevirdik)

E-Cem Damlaya soruyor

-Doğruluk

C-Candan önce kaç sevgilin oldu.

-4

+2 tane degil miydi

-Anlattim ya

+Hayir anlatmadin.Neyse oyundan sonra konusuruz.

-Ceviriyorum.

E-Cevap veren iciyor yenge.Once biraz ic sonra cevir.

(Bir yudum alıp)
-Ben efeye soruyorum.

E- De

-Hmmm bugune kadar kac kızla…

+Sanane askim bundan

-Oyun oynuyoruz burada.

E-Normal bir soru Can takılmana gerek yok.8-9 falandır.Ceviriyorum

C-Efe Damlaya soruyo.

+Yer mi degistirsek bana gelmiyor hic.

-Üfff Can bi soruyu begenmiyosun bir yerini begenmiyosun.Cocuk gibisin.

+Ama gelmiyor.Tamam tamam devam edin.

-D

E-Yenge son hakkın bu biliyorsun degil mi?Sonrakinde C demen gerekiyor.

-Evet:)

E-Kendine en çok yakistirdigin renk ne?

-Neyde

E-Sütyende mesela

+Hop hop bu nasil soru.

-Her soruda böyle yapacak misin?

+Hayir da

-Ozaman bölme artık oyunu.

+Peki tamam.

-Siyah

E-Dümdüz siyah mı?

-Evet tabi dantelli olanlar tercihim:)

E-Hahaha devam edelim.

Antalya maceramdan sonra memlekete dönmüştüm. Daha Antalyadayken memleketten bir kızın storysine cevap vermiştim, o an o kız çok hoşuma gitmişti onunla date e çıkmak için neler vermezdim çok heyecanlıydım bir an önce dönmek istiyordum ve istifamı edip biletimi aldım.

Döndükten sonra, cebimde para da olduğu için saçımı boyatmak istedim önlerini griye boyamıştım kızla sabahlara kadar konuşuyordum fakat bir türlü kızla buluşamıyordum. Ya ailem sıkı izin alamam filan diyordu. Bir gün “annemler gezmeye gitti akşama kadar gelmezler” diyince ulan sen mi yaman ben mi yaman dedim çıktım yola, evi neredeyse 3 km uzaklıktaydı yürüdüm ve aradım bunu ben geldim dedim.

Panik bir şekilde ne dedi ve balkona çıktı oha dedi el salladı hemen içeri girdi. “Salak çok açıktasın mahalleden biri görür şimdi seni çabuk sakin bir yere geç dedi” Ben de dediğini yapmaya çalıştım bir yandan durmadan darlıyor ikna etmeye çalışıyordum ya o kızı aşağı indirecektim ya ben o eve girecektim. Kardeşim evde deyip duruyordu benimde aklıma bir fikir geldi kargocu taklidi yapacaktım binalarına geldim kapıyı açtım şifreyi zaten biliyordum önceden söylemişti. Kapılarını bulmam zor olmadı soyisimleri yazıyordu.(Kızın adına ceren diyeceğim, gerçek isim vermek serbest olsa verirdim bunu okuyorsa selam olsun :D)

Ceren’in kardeşi kapıyı açtı; merhabalar X ismi burdamıydı dedim, bekle abi, ablamı çağırayım dedi kardeşi daha 7-8 yaşlarındaydı. Ceren geldi kapıya sessizce “sen burda bekle kardeşimi yok edip geleceğim” dedi kapıyı kapattı. Kapıda çok uzun süre beklememiştim sessizce kapı açıldı boyu 1.66 civarlarındaydı ben ise 1.71 dim, onun saçı wolfcut kesimiydi pek kilolu değildi balık etliydi fakta çok dolgun memeleri vardı, siyah saçlı açık kahverengi gözlüydü 10 üzerinden 5 lik bir kızdı güzel değildi fakat o zamanlar o kadar hoşuma gitmişti kafalarımız uyuşuyordu filan resmen bağlanmıştım kıza benim gözümde aşırı güzeldi. Kapıyı sessizce açtıktan sonra elleriyle yüzümü tuttu ve öpüşmeye başladık ben de elimi yanağına attım bir kaç dakika öpüştük sonra içeri girdi göz kırptı ve kapıyı kapattı.

Çok mutlu olmuştum mutluluktan sikim taş gibiydi sanki patlayacaktı bir iniyor bir kalkıyordu ve eve yürümem gerekiyordu önümde kocaman bir kabarıklıkla, bir yere oturdum kızı arayıp ilk öpücüğüm olduğunu söyleyip şunu dedim “Kızım sen ne yaptım ya ayarları mı bozdun, bi kalkıyor bi iniyor ben nasıl eve gideceğim” oda güldü “Sen yarını bekle” dedi. Yarın ne olduğunu sorduğum da bana sabah 8 de voleybol kursu olduğunu fakat erken çıkacağını 7de orda olmamı söyledi. Çok heyecanlıydım eve koştum evet bildiğiniz 3 kilometre yolu koşarak gittim. Gece uyuyamamıştım belki 2-3 saatlik uykuyla sabah 6’da uyandım normal de okula bile kalkamazken o gün nasıl olduysa alarmdan önce uyanmıştım. Hemen hazırlandım duşa girdim kendimi hazırladım, ayna da mal mal pozlar veriyordum. O an şansa sabah vardiyasına giden babam uyanmış beni görmüştü, Oğlum iyi misin sabah sabah ne yapıyorsun dedi. Aşırı utanmıştım öyle baba kendime bakım yapmaya başladım dedim. “Ne o aşık mı oldun oğlum sen saçını bile taramazdın, bırak saçı seni bu saate zaten parayla kaldıramayız” demişti. Öyle dedikten sonra bi kız var baba dedim. bana dönüp o yaşlarda umursamayacağım fakat ilerde aklıma kazınacak sözü söyledi “Oğlum bu yaşta kızlar hal ve hareketlerine tipine bakar anlık hevesle bir şeyler olur dikkatli ol ne kendini incit ne de başkalarını ve ne yaşıyorsan bu yaşta yaşa büyüdükten sonra kızlar paraya bakıyorlar ” demişti o an o lafı pek umursamadım klasik nasihatlar dedim. Bu arada evden çıkmadan cebime 200 TL koymuştu o zamanın parasıyla güzel paraydı bu günlerin 1000TL si diyebilirim e tabi istanbul’da yaşamıyorum küçük bir sahil kasabasında yaşadığım içinde hayat çok ucuzdu yani istanbulda 1000TL ye yaptığın aktiviteyi bizim burda en fazla 200TL ye yaparsın.

Evden çıktım sakin sakin yürüye yürüye kurs alanına varmıştım, kulağımdan kulaklığı çıkardım ve telefona baktım saat daha 6.45 di içimden “hay amına koyim erken geldik” dedim ve gittim esnafla sohbet etmeye başladım, kursun büfecisiydi tam sohbet ederken kız geldi. beni görmesine rağmen esnaf abiden dolayı utanıp görmemezlikten geldi ve mesaj attı “kursun önüne gel” hemen abiye görüşürüz deyip çıktım kursun önüne gittim, kurs gençlik merkezindeydi beni arkasına götürdü hem sabah olduğundan hem de arkası tenha olduğundan gayet sakindi kimsecikler yoktu. Tabi o kadar şeyi yaşamanın özgüveniyle kızı duvara yasladım öpmeye başladım öpüşmeyi durdurup “İlk öpüşmelerin olduğu için sana öğreteyim alt dudağını kullan” dedi. Ben dediğini yaptım uzun süre öpüştük sikim dimdik olmuştu onun şişkin dudaklarını sömürüyordum çok aşk ve şehvet doluydu ,yıllar geçmesine rağmen halen unutamadığım dudaklardandır resmen estetikli gibiydi dudakları, ve dilini kullanmaya başladı , ben onun dilini emiyorum o benimkini emiyordu bir yandan elini sikime attı şortumdan sikimi okşuyordu ben de boynunu emmeye başlamıştım “Morartma” diye ikaz etmişti ben onun boynunu emiyordum dönüp o beni emiyor sikimi okşuyordu, ilklerim olduğu için orada boşaldım fakat o fark etmemişti, sonra elimi memesine attım ama izin vermedi.

Uzun yiyişmelerimiz son bulmuştu kurs saati gelmişti, aşırı mutluydum onu kursa bıraktım ve çıkmasını bekledim. Çıkınca da biraz devam ettik fakat artık kalabalık saatler olduğu için fazla bir şey yapmamıştık onu dolmuşa bıraktım ve bende mutluluktan sıçrayarak eve gittim.

Babam kapıyı açtı, naber baba dedim.

– Babam: Oğlum ne o neşen yerinde

– Ben: Çok mutluyum, hiçbir şey üzemez beni şuan da.

– Babam: Ne oldu oğlum, hayırlı bir haber mi var? yoksa zengin mi olduk Kriptodan.

– Ben: Yok baba şuan güzel seviyelerde ama daha vakti var.

– Babam: Ee seni sevindiren ne peki?

– Ben: Boşver baba ben odama geçiyorum.

– Babam: Tamam oğlum sen bilirsin, tahtayı takip et ama bak açık işlemin varsa liq olmayalım.

– Ben: tamamdır.

Odama geçmiştim daha Antalyaya gitmeden önce biriktirdiğim 200-300 doları borsaya atmıştım, bunu babamda biliyordu ve o para 1000 dolar seviyelerine gelince babam gaza gelmiş paranın kokusunu almıştı nakit avans çekmişti ortalama 1500-2000 dolar civarıydı o parayıda ben yönetiyordum güzel kar ediyorduk.(Yıl 2021)

Odamda dinlenip tahtayı takip ederken bir yandan kızla konuşuyordum geceye kadar konuşup uyudum.

Devamı gelecek

Her şey virüs salgının bitmesiyle okullar açılmıştı liseye sonunda gitmeye başlamıştım. Öncesinde gayet ezik bir çocuktum bırakın kızları erkek arkadaşlarım bile çok yoktu, o zamanlar bir abim vardı(Berke) o gayet kızlarla takılır grup yapardı çok rahattı. En son ezik halime üzülüp beni yetiştirmek istedi galiba, okullar açıldıktan sonra normal de hiç açtırmazken kız mevzularını açtırmaya başladı ve aramızda şöyle bir diyalog geçti.

– Ben: Abi artık öğret şu kız tavlama işini ne yapacağım ya çok yoruldum 31’den.

– Berke: tamam her şeyi sana anlatacağım beni dikkatli dinle sana 1 kere anlatacağım, kime anlattıysam beceremedi çok az kişiyi yetiştirebildim. Fakat bunları öğrendikten sonra hayatın eskisi gibi olmayacak kabul ediyor musun?

– Ben: Ne olursa olsun kabul ediyorum tamam.

Bana her şeyi aylarca didik anlattı, artık saçım giyim tarzım hal ve hareketlerim bile değişmişti, bu sürede bazı kızlarla date çıktım ama bir ilerleme kaydedememiştim. Fakat artık kız arkadaşlarım vardı date çıkabiliyordum ama özgüven eksikliğimden dolayı bir şey yaşayamıyordum o dönem date çıktığım, arkadaş olduğum bütün kızlar sonradan bana ısındıklarını itiraf etmişlerdi.

Zaman geçerken yaşım ilerlediğinden dolayı aileme yük olmak istemiyordum bu yüzden Antalyaya çalışmaya gitmiştim. o dönem erkek kankilerime hiç kız mevzusu açmıyor karı kızla işim yokmuş gibi davranıyordum, bunu berke abi anlatmıştı eğer böyle davranırsam erkeklerin bana güvenip beni kızlarla tanıştıracağını söylemişti ve gerçekten işe yarıyordu. Bir gün mesai çıkışı şans eseri alkol alınan bir ortamdaydım insanlar partiliyor eğleniyordu, içerisi kız kaynıyordu bu zengin bebelerin partisine gelen genelde üniversite öğrencileri ya da parası olmayan kızlardı zaten bu yüzden içerisi kız kaynıyordu 1 erkeğe 5 kız düşecek dereceydi. gecenin ilerleyen saatlerinde sinirli sinirli yürüyen bir kız omzuma çarptı sonra dönüp kulağıma “Beni takip et” dedi.

parti yapılan evin avlusundan çıktım kız beni sokak lambalarının bile olmadığı bir yere götürüyordu etraf tenhaydı, arkamı döndüğümde beni çalışmaya götüren kuzeni mi gördüm, yanıma geldi galiba beni kontrol ediyordu çünkü Antalya sıkıntılıydı ve ben de küçük bir sahil kasabasından çıktığım için toydum başıma bir şey gelebilirdi. Orda karşılaşmışız gibi gelip sordu

Kuzenim: Bu kız kim?

Ben: Tanımıyorum abi kulağıma fısıldayıp beni çağırdı.

Kuzenim: tamam oğlum, dikkatli ol ben buralardayım sizi takip edicem ara sıra mesaj atarım bir süre cevap vermezsen yanına gelirim ona göre. Bide kız sigara felan uzatırsa içme.

Ben: Tamam abi.

Harfi harfi dediğini uyguluyordum o 15 yıldır Antalyadaydı küçükken köyden kopup çalışmaya gitmişti ortamlara hakimdi onu dinlemem gerektiğini biliyordum. sonra kızla samanlık gibi bir yere geldik karanlıktan göz gözü görmüyordu birden dönüp elini sikime attı ve okşama başladı. Çok şaşırmıştım ve heyecanlanmıştım ilk defa böyle bir şey yaşıyordum, o kadar heyecanlanmıştım ki erekte bile olamıyordum, kızı öpmeye çalıştım izin vermedi. Biraz okşadıktan sonra eğilip yavaşça şortumu çıkardı, kalbim o kadar hızlı atıyordu ki yerinden çıkacak gibiydi. Altımda boxer yoktu Antalya da olduğum için devamlı şortla geziyordum çünkü sıcaktan gördüğüm her su birikintisine atlayasım geliyor bazen yürürken bayılmamak için kafama su döktüğüm oluyordu. Sikim ortaya çıkmıştı ama erekte olamadığım için küçücüktü bunu görünce biraz güldü ve konuşmaya başladı.

Tanımadığım kız: bu ne böyle minnacık (Kikirdeyerek)

Ben: Heyecandan ilk defa böyle oldu.

Tanımadığım kız: ilk kez mi birisi pipine mi dokunuyor?

Ben: Evet.

Tanımadığım kız: Ee nasıl kaldıracağız bunu?

Ben: bilmiyorum belki oynamaya devam edersen olabilir, Sesim titreyerek sordum Ağzına alabilir misin?

Tanımadığım kız: Hayırr.

Bu cevabı verdikten sonra iyice oynamaya başladı taşşaklarımı okşuyor bir yandan kalçalarımı sıkıyordu, eli kayganlaşsın diye eline tükürdü ve rahat bir şekilde okşamaya başladı, bir elimi tutup göğüslerine götürdü. Üstünde sütyenimsi bir crop vardı hemen altında ise dolgun memeleri kocaman ve dikti okşamaya başlamamla beraber biraz azmıştım heyecanım azalmıştı ufak ufak benim ki hareketlenmeye başladı ama tam olarak kalkmamıştı. Memesiyle oynarken hareketlenmeye başladığını görünce eteğini çıkardı altında sadece bikini duruyordu. Sonra yere yattı ve beni çağırdı, yer pis değildi çimenlikti telefon ışığını açıp kontrol etmiştim. Hemen üstüne geçtim crobunu fırlatıp attım ve memelerini yalamaya başladım daha sonra aşşağı indim amını kokladım, pek kokusu yoktu daha çok havuz gibi kokuyordu galiba sürekli yüzmekten üstüne sinmişti. Amıyla oynarken benim ki iyice hareketlenmeye başladı ama halen tam o dimdik durumda değildi. Hani bazen öyle azarsınız ya pantolunu yırtacak olur hah işte öyle değildi ve bunun telaşıyla beraber tam olarak öyle olamıyordu. Yarıdan biraz fazla kalkıkken misyoner pozisyonuna geldim bikinisini sıyırdım bana “Dur bekle” dedi ve çantasından prezervatif çıkardı ve sikime geçirdi, sikim tam kalkık olmadığı için düzgün durmamıştı, elimle sikimi tuttum sokmaya çalışıyordum ama beceremiyordum. Sonra bana “Sen dur ben hallederim dedi” Sikimi tuttu ve Aşk üçgenine sürtmeye başladı, biraz sulanmıştı daha sonra tam deliğine denk getirdi ve itmemi söyledi, itmiştim ve içine girmişti. gidip geliyordum heyecanım bir anda mutluluğa ve hayal kırıklığına dönmüştü, çünkü pek zevk almıyordum prezervatiften mi yoksa tam kalkmadığı için mi anlamamıştım.

Gidip gelmelerim gayet uzun sürdü ve halen boşalamamıştım ve kızın kuruduğunu da fark etmiştim. “Sen halen boşalmicak mısın ya” dedi öyle deyince sikime biraz tükürüp hızlandım ama halen istediğim olmuyordu sinirlenip sikimi çıkartım, artık seks yapmanın özgüveni gelmişti kıza sesim titreyerek domalır mısın dedim oda domaldı, prezervatifi çıkarttım dönüp baktı “Sorun değil öyle yapalım” dedi. Çıkardıktan sonra biraz zevk almaya başladım, ellerimle belinden kavrayarak hırslı bir şekilde gidip geliyordum kızı pompalama seslerim yankılanıyordu şap şup kızda biraz sulandı yine uzun süre gidip geldikten ve kızın ısrarları sonucu artık dışarı boşaldım. boşalmam bitince kız bana dönüp “İlkini keşke benimle yaşamasaydın” dedi. bana o gece sevgilisi başkasıyla gördüğünü intikam almak için benimle böyle bir şey yaşadığını kendisinin de pek zevk almadığını beni de sürekli boşal diye darladığı için özür diledi. ve yanımdan ayrıldı.

Caddeye çıkmıştım kuzenimi gördüm seslendi bana

Kuzenim: lan ne uzun sürdü bir an kız öldü zannettim.

Ben: Abi sen bizi mi izliyordun.

Kuzenim: Yok olum ama seni bekliyordum, kızı tanımıyorum aklıma bir sürü şey geldi belki sana uyuşturucu verebilirdi belki başka bir şey olabilirdi.

Ben: haklısın abi

Kuzenim: Nasıldı lan ilkin?

Ben: Valla abi seks hiç beklediğim gibi değildi.

Lojmana dönerken kuzenim yol boyunca beni tedirgin etmek için cinsel hastalıklardan bahsetmişti ve içimde ki milli olma heyecanı tamamen ölmüş, lan ben ne bok yedim diye pişman olmuştum. gece yatmadan duşa girdim sikimi kazıya kazıya lifledim ve yattım.

Devamı gelecek

Ondokuz yaşında güzel sayılabilecek bir kızım. Adım Mukaddes. Evimiz Silivri’de deniz kenarında. Burada artık merkeze yakın köyler bile giderek dolmaya başladı. Hele deprem olayından sonra temelli gelenler iyice arttı. Çok zengin olanlar ise buralarda özellikle deniz kenarlarında villa yaptırmaya başladılar. Giderek komşularımız ve inşaatlarda çalışanlar çoğaldı. Onların arasında gözleri felfecir okuyan bir sürü doğulu erkek türedi. Onların içinde ise adı Beşir olanı gözlerini benden hiç ayırmıyordu. Beşir yirmi beşli yaşlarda, esmer ve uzun boylu bir çocuktu. Beşir işe başlayalı üç veya dört ay kadar olmuştu. Benim dışımda bizim oranın kızlarından bazılarının gözleri de ondaydı. Sanki Beşir’de şeytan tüyü vardı. Ama ben onu öteki kızlara bırakmamaya kararlıydım. İnşaatta çalışmaya başlayınca onun neler yaptığını merak eder olmuştum. Sonunda onu çarşının orada gördüm. Selamlaştık ve ayaküstü konuştuk. Ona yaptığı işleri ve villanın güzelliğini merak ettiğimi söyledim. Bu arada o da bana “Bir gün gelirsen, villayı gezer, benim de ne işler yaptığımı görürsün” dedi. Bu gizliden gizliye bir buluşma teklifi gibi geldi bana. Bir iki dakika sonra onun yanından ayrıldım ve alacaklarımı alarak eve döndüm. Ancak aklım hep ondaydı. Tam ona göz koymuşken başka kızların devreye girmesini hazmedemezdim. Doğrusu bu ya onu arzuluyordum. Hafta sonu sabah erkenden çarşıya çıkmıştım. Çarşı diyorum ama öyle büyük bir yer değildi bizim orası. Aslında onunla fazla görünmek de istemiyordum. Yine ona rastladım ve merhaba faslından sonra o bana “Geçen gün villayı gezmek isterim demiştin ya, işte bugün öğleden sonra gelirsen sana çalıştığım villayı gezdiririm” dedi. İçimden sanki bir kuş havalandı ve birden bire heyecana kapıldım. Ona “Olur gelirim” dedim.

Öğleden sonra kendimce üstüme başıma çekidüzen vererek onunla buluşmak için hazırlandım.Evden çıkarak kimseye görünmeden onun çalıştığı villaya gittim. Beni gülen yüzüyle karşılayan Beşir, içeri aldı. Bir müddet beraberce etrafı gezdik. O girip çıktığımız yerlerin arkamızdan kapılarını kapıyordu. Herhalde ilgililerin içeri girip çıkıldığını anlasın istemiyordu. En son odadan çıktıktan sonra yine kapıyı kapamaya gitti. Villanın içinden çıktıktan sonra dışarda havuz dikkatimi çekti. İçimden, pırıl pırıl suyu olan havuza atlamak ve bir müddet yüzmek geldi. Beşir “Buralarda kimseler yok. İstiyorsan girebilirsin” dedi. Havuza girecektim ama altımda mayo falan yoktu. Nasıl olacaktı? Ona “Sen biraz uzaklara git, ben bir girip çıkayım” dedim. Şeytan beni dürtmüştü sanki. Üstümdekilerle birlikte sütyenimi de çıkartarak tek donumla kaldım ve havuza girdim. Bir müddet çocuklar gibi havuzda kulaç attım. İşte bu arada onun iyice havuzun yanına gelmiş olduğunu fark ettim. Havuzda donumla yüzerken, bana yine gülen gözleriyle bakan Beşir’in önünün kocaman olduğunu pantolonundan fark ettim. Kendi kendime “Demek ki o daha önce buraya geldi ve beni seyretti” dedim. Gözlerimi ona dikmiş bakarken onun birden bire soyunmaya başladığını ve havuza girmek için hazırlık yaptığını gördüm. Az sonra ise havuza atlayarak yanıma geldi. Eh yapacak bir şey yoktu. Çünkü ondan havuza girmek için ben izin istemiş, ona bu zemini hazırlamıştım.

Şimdi oyun vaktiydi ve o ellerini belime dolayıverdi. Sallanan memelerim onun beni sarmasıyla sıkıştı. Ona ‘Yavaş canım yanıyor, çünkü memelerim sıkıştı” dedim. Kendisini biraz geriye çeken Beşir, ellerini uzatarak suyun içinde sallanan memelerimi tuttu ve onları dakikalarca ovaladı, sıktı ve öptü. Ben birden bire “Ohhhh!” ve “Ahhhh!” demeye başlayınca korkuyla ağzımı kapattı ve “Sus, duyan falan olabilir” dedi. Onun ellerinin vücudumda gezinmesi giderek beni heyecanlandırmaya başladı ve bacak arasına elimi atarak donunun üstünden ahtapot gibi olmuş erkekliğini tuttum. Onu elime aldığımda derin bir “Ohhhh!” çektim ve ardından onu kökünden başına kadar ovalamaya başladım. Bu arada o da dudaklarını dudaklarıma yapıştırdı. Ne güzeldi anlatamam. Onun alemeti elimde, dudakları dudaklarımdaydı. Bundan güzel ne olabilirdi ki? Öpüşmemiz sürerken bu kez o kocaman elini donumdan bile belli olan dudakları şişmiş kutuma attı ve ovalayıp okşamaya başladı. Öyle okşuyordu ki, elinin her temasında içim hop! hop! hopluyordu sanki.Daha fazla dayanamadı ve elinin biriyle donumu popomdan sıyırıp çıkardı. İşte artık önüm arkam meydandaydı. Benim donumu çıkartır çıkartmaz bu kez de kendi donunu çıkardı. Bu şekilde sevişmemizi sürdürürken o birden bire ahtapotunu yuvama dayayıverdi. Ancak o an aklım başıma geldi ve ona “Yapma, mahvolurum!” dedim.

Ancak onun benim dediklerimi duyduğunu sanmıyordum. Herif haklıydı. Hiç tanımadığım birinin havuzunda bir erkekle çırılçıplaktım. Ben de erkek olsam bulduğumu çatır çutur düzerdim. Ben öyle deyince “Hadi o zaman çıkalım” dedi. Ardından kös kös havuzun merdivenlerine doğru gelince “Seni böyle yakalamışım, sana sokmadan bırakmam” dedi ve ardından beni merdivenlerin basamaklarına oturttu. Hemen alametini bacak arama salladı. İki eliyle bacaklarımı ikiye ayırdı ve bana sokmak için tüm hazırlıkları yaptı. İşte şimdi o ince noktadaydım. Ya “Evet” ya “Hayır” deyip inat edecektim. Benim zayıf noktamı anlamış olmalı ki, ahtapotunu hafifçe kıllı yuvama sürtmeye başladı. Bu arada üstüme abanıp dilini de memelerime getirmişti. Ahtapotu, kıllı önüme değdikçe beni ateşler basıyordu. Ben hala bana sokmasın diye kendimce direniyordum. O bunu anladı ve bana “Hadi sudan çıkalım” dedi. Sudan çıktık. Donumu aramaya başladım ama donumun havuzda kaldığı aklıma geldi. Havuzun kenarındaki şezlonga beni yatıran Beşir, dondurma yalar gibi vücudumun her yanını yaladı ve ardından da “Eninde sonunda birinin malını mutlaka yiyeceksin. İyisi mi, gel ben sana sokayım da malımın tadını bir al” dedi. Bu laflar beni çıldırttı ve dayanma gücümü bitirdi. Kendiliğimden bacaklarımı açtım ve ona “Hadi öyleyse şu alametinin tadını alayım” dedim.

Gözlerine şeytani bir gülümseme yayılan Beşir, “Hah şöyle!” dedi ve elimi tutarak orasına götürdü. Aletinin damarlarının pıt! pıt! atttığını elimin içindeyken hissettim. Başıma doğru kendisini ittirdi ve malını elimden alarak ağzıma dayadı. Malının kahverengi olmuş başını bir müddet yaladım ve sonra da onu tutup önümün üstüne bastırmaya başladım. Çünkü artık yolun sonu görünmüştü ve organım onu içine almak için hazırdı. Yüksek sesle ona “Hadi beni bitir. Köküme kadar ahtapotunu sok!” diye inledim. Bunları duyan Beşir birden bire canavar kesildi ve başını bana geçirir geçirmez ardından da ta içimin derinliklerini kadar onu gömdü. İşte o anda dünyanın en zevkli şeyinin bu olduğunu anladım ve kendimi tutamayarak “Daha hızlı, daha hızlı. Köküme kadar sokkkk!” diye inledim. Bu arada içimden ılık bir sıvının bacaklarıma kadar geldiğini fark ettim. Bu kızlığımı kaybettiğimin işareti olan kandı. Olsundu, çünkü zafer biraz hasar isterdi. Beşir’in dediği gibi eninde sonunda biri beni kadın yapmayacak mıydı? “Ohhhh”lar ve “Ahhhh!”lar arasında bir beş dakika kadar işimiz sürdü ve birlikte orgazma ulaştık. Ulaştık ama ikimiz de yorgunluktan bitmiş gibiydik. Güçbela kalkarak tekrar havuza girdik ve biraz yüzdükten sonra havuzdaki donumu aldım ve çıktım. Yarım saat sonra ise artık bir kadın olarak evdeydim. Bu işi hiç ama hiç unutmadım. Çünkü kendim istemiş, kendim bulmuştum.