Yakınlarım #2

Ben masaya herşeyi düzenlice yerleştirmiştim.8 Kişilik bir masaydı.Dolaptan bardaklarıda alıp onlarıda yerleştirdim.Annem de yemekleri yerleştirdi.Yemeklerden daha taze taze dumanlar çıkıyordu.Biz annem ile salona geçip biraz televizyona bakmaya başladık.

Bir süre sonra bir düdük sesi gelmeye başladı.

Annem:Oğlum duydun mu sesi?

Ben:Evet Anne sanırım evin önünden geliyor.

İkimizde kalkıp kapının önüne geldik.Dışrıya baktığımda garaj kapısının önünde bir araba düdük çalıyordu.

Annem:Oğlum teyzenlerin arabası değil mi?

Ben:Evet anne.

Gelenler teyzemlerdi.Ben garaj kapsının önüne geçip kapıyı kendime çektim.Teyzem yavaşça kapıyı içeriye doğru soktu.Evin iç garaj kapısının anahtarı babamda olduğu için ve babamda işte olduğu için oraya koyamıyorlardı arabayı.

Arabayı durdurdular bende kapıyı kapatıp arabanın yanına geçtim.

Araba’nın içine baktığımda arabayı süren Esma teyzem.Yan koltuğunda Eli kolu bacağı kırık Halil amcam.Arka tarafta güzeller güzeli ablam ve kuzenlerim.

İsimlerini saymak gerekirse.19 Yaşında Küçük kuzenim Asya.Ondan bir yaş büyük olan Ayla.Ve son olarak hepimizden büyük Ablam Selin.

Teyzem arabayı durdurur durdurmaz kapılar direk açılmaya başladı.Arabanın arka sağ tarafında kapı bozuk olduğu arka taraftakiler benim tarafımdan inmek zorundaydı.İlk olarak küçük kuzenim Asya indi.

Asya’yı tanıtmam gerekirse 1.72 boylarında hafif balık etli esmer tenli göğüsü ve poposu o kadar büyük olmasada ideal sexy bir kız benim gözümde.

Arabadan aşağıya indiğinde üzerinde beyaz bir şort vardı.Onunda üzerinde gri bir crop.Ayaklarında klasik nike bir ayakkabı vardı.Ama fark ettiğim şey iner inmez çantasını almak için arkasını döndüğünde kıyafetinin poposuna yapıştığını fark ettim.İç çamaşırlarının çizgileri belli oluyordu.Klasik poposunu tam kavrayan bir iç çamaşırı giydiğini artık öğrenmiştim.

O inerken önden teyzem çabucak indi.Teyzem 32 yaşında olmasına rağmen çok güzel ve fit bir kadın.Dışarıdan görseniz 18 yaşında bir kız gibi.Onunda üzerinde kırmızı bir crop altında siyah bir pantolon ve ayakkabı vardı.

Arka taraftan devam etmek gerekirse sırada aramızda 1 yaş olan Ayla.Ayla cidden çok güzel ve sexy bir kız.Hayallerimdeki kızlardan biride Ayla.Ayla inerken gözlerimi ondan hiç ayırmadan inceliyordum.Onun üzerinde beyaz bir tişört ama sıcaktan terlediği için tişört vücuduna yapışıp altında bulunan siyah bikinisini belli ediyordu.Portakaldan biraz daha büyük çok güzel göğüsleri var.Biraz daha aşağıya indiğimde altında siyah bir şort daha dahada aşağıya indiğimde ayaklarında parmak arası terlikleri bulunmakta.Ayaklarındaki siyah oje ayaklarını çok güzel gösteriyordu.Özellikle Ayla’nın teni beyaz olduğu için ayrı bir dikkat çekiciydi.O siyah oje ayaklarına cuk diye oturmuştu.Zaten bakımlı ve güzel ayakları vardı.Beyaz teninde pembe tabanları çok güzel gözüküyordu.Neredeyse dibim düşüyordu.

Ve son olarak arabadan ablamda indikten sonra.Bir dakika eksiğimiz var.Halil amca’nın bacakları kırıl olduğu için benim yardım etmem gerekiyor.

Ama ilk önce kuzenlerime bir selam vermem lazım.

Teyzem o sırada annem ile dolu doluya sarılıp hasret gideriyordu.

Bende sexy kuzenlerimin yanına gidip.

Ben:Hoşgeldinizz biraz yanmış gibisiniz arabada.

Asya:Off evet yaa yanıyor dışarısı.

Bu sırada ben hemen bir hamle ile Asya’ya sarılmıştım.

Asya:Görüşmeyeli çok oldu ya sana nolmuş böyle.

Ben:Ee herkes değişir sende aynı kalmamışsın.

Arkada Asya Annem ile sarılırken sıra güzeller güzeli Ayladaydı.

Ayla’ya yaklaşıp.

Ben:Oooo nasılsınız Ayla hanım görüşmeyeli.

Ayla:Yüzü somurtkan bir şekilde.Hiç iyi değilim yanıyorum ya şıp şıp oldum terden sanki suya girmişim gibi.

Ben:Bir şey olmaz gel bir sarılayım.Kollarımı açıp Ayla’ya doğru hamle yaptım.

Ama Ayla sarılmadı.

Ayla:Çok terliyim sonra sarılırız.Elini bana dopru uzattı.

Olsun artık buna karşı çıkamazdım.

Elimi uzatıp sanki kankam gibi tokalaştım.

En arkada bulunan Ablamada sarılıp sarılma işini bitirdik.

Herkes içeriye doğru geçerken bende arabanın yan tarafına geçtim.

Bu anlatacağım olaydan önce sadece kocamla sikişmiştim ve seksin ne kadar güzel birşey olduğunu hiç anlamamıştım. Hatta kocamla sikişmeyi hiç sevmezdim diyebilirim. Çünkü kocam arada bir canı çektiğinde gelir, bir iki öpüşmeden sonra direk amıma sokar sikini, iki üç dakika git gel yapıp boşalır, sonra da arkasını döner yatardı. Bu anlatacaklarımı yaşayana kadar seks sadece erkeklerin zevk aldığı bir şey olarak görünürdü bana. Burada hikayeleri okudukça, seksin kadınların da zevk alacağı birşey olduğunu düşünmeye başlamıştım. Hele ki değişik tecrübeler yaşamış kadınların yazmış olduğu hikayeleri okudukça iyice kudurur olmuştum ve artık ben de tabusuz seks yaşamak, değişik tarzlarda sikişmekten zevk almak, Orgazmlar yaşamak istiyordum. Hatta hiç yapmadığım, fakat çok merak ettiğim anal seks olsun, kadın kadına seks olsun veya grup seks olsun, hepsini yaşamak istiyordum. Şu da bir gerçekti ki, bütün bunlar kocamla olmayacaktı, bunun farkında idim. Kocamı seviyordum, ama seksi de gönlümce tatmak istiyordum.

Benim günlerim böyle, ne yapsam, nasıl bir çare bulsam diye geçerken, yan daireye evli bir çift taşınmıştı. Karı koca 25 yaşlarında idiler. Kısa zamanda samimi olmuştum kadınla. Adı Selda idi, oldukça hoş bir kadındı. Yatak odaları bizimki ile bitişik duvardaydı. Bir sabah kocamı işe gönderdikten sonra, yatağa tekrar uzanmış yatıyordum, yan daireden sesler geldiğini fark ettim. Ne oluyor diye daha dikkatli dinlemeye başladım. Selda, “Hadi aşkım, hadi sok, kökle!” diye bağırıyordu resmen. Sabah sabah bu sesler yarım saatten fazla devam ettikten sonra, Selda, kocası Cem’e, “Artık yeter, boşal!” diye bağırıyordu. Ve bir süre daha geçti, ikisinin de bağırışlarından boşaldıkların anlamıştım. O günden sonra devamlı onları dinler olmuştum. Genelde eve sabah geliyorlar ve en az bir saat sikişiyorlardı. Hatta bazı günler hızlarını alamayıp, öğlen sikişmeye devam ediyorlardı. Onları dinlerken, Cem’in beni siktiğini düşünerek her seferinde masturbasyon yaptım…

İster istemez Cem’e ilgi duymaya başlamıştım. Bize geldiklerinde gözlerimi nerdeyse onun sikinden ayırmaz olmuştum. Ama kimse fark etmesin diye de çok dikkat ediyordum. Bir gün Selda bana gelmişti çay içmeye. Daha bir saat önce yine onları sikişirken dinlemiştim. Selda’ya, “Hayırdır, Cem’le kavga mı ettiniz? Bağırtı sesleri geliyordu…” dedim. O da, “Ciddi mi ya? Size seslerimiz geliyor mu?” dedi. “Evet, arada bir duyuyorum, ama ne olduğunu anlayamıyorum…” dedim, saf ayağına yatıyordum. “Yok, kavga etmedik, Cem’le sevişirken bazen dünyayı unutuyoruz!” dedi. Ben de, “Çok şanslısın o zaman!” dedim. “Neden?” diyecek oldu, ben de kocamdan bahsettim. Selda’nın bana o andaki bakışları acayip bir acıma içeriyordu. O gün öylece kapattık konuşmayı, ama daha sonraki günlerde muhabbetlerimiz hep seks üzerine olmaya başlamıştı. Ben Selda’ya fantazilerimden bahsedip, ama bunların kocamla mümkün olmayacağını anlatırken, Selda benim için üzülüyordu.

Bir gün Selda bana geldi ve “Hadi gel bize geçelim, sana bir sürprizim var!” dedi. Onlara geçtik, beni TV’nin karşısına oturttu, DVD Player’e bir CD taktı ve geldi yanıma oturdu. Porno film izleyeceğimizi tahmin etmiştim, ama CD başlayıp, filmin kendi evlerinde amatörce çekildiğini ve filmde Selda’yı çırılçıplak görünce şaşırdım. Galiba kocasıyla sikişmelerinin filmini seyredecektik. Nihayet Cem’in o merak ettiğim yarağını ve Seldayı nasıl siktiğini görecektim. Ama ekranda Cem yerine tanımadığım bir adamı çırılçıplak görünce şok oldum ve ağzım açık kaldı. Çok ilginçti, demek ki Selda kocasını aldatıyordu! Nefesimi tutmuş, merakla ve heyecanla filmi izlemeye koyulmuştum. Selda önce adamın önünde diz çöktü ve adamın sikini yalamaya başladı. Adamın kocaman bir siki vardı. Hemen sonra 69 oldular…

Bir süre birbirlerini yaladıktan sonra, Selda adamı yere yatırdı ve üzerinde çıkıp, adamın sikini amına yerleştirdi ve sikin üzerine oturup kalkmaya başladı. Biraz bu şekilde sikiştikten sonra, Selda adamın üstünden indi ve adamın önünde dört ayak domalarak, “Hadi kara kutumu da bir güzel sik!” dedi. Adam da arkadan yanaştı ve sikini Selda’nın götüne sokmaya başladı. O anda birşey dikkatimi çekti, Selda o koca yarrağı aynı amına alır gibi, çok rahat birşekilde götüne aldı, hem de köküne kadar. Hem de hiç bağırıp çağırmadan, aksine gayet zevk alarak siktiriyordu götünü. Bu film böylece yaklaşık 40-45 dakika devam etti (benim kocamla sikişmelerime göre epey uzun bir süre!). Ben filmi izlerken kendimden geçmiştim ve amım vıcık vıcık sulanmıştı resmen…

Ben filme pür dikkat odaklanmışken, birden arkamdan öne uzanan bir el göğüslerimi okşamaya başlayınca nasıl irkildim anlatamam! Hemen dönüp kim bu diye baktığımda şok oldum. Göğüslerimi okşayan adam, izlediğimiz filmdeki Selda’yı siken adamdı. Ne diyeceğimi, ne yapacağımı bilmez bir halde Selda’ya baktığımda, Selda gülümseyerek beni dudaklarımdan öptü ve benim şaşkın bakışlarım eşliğinde üzerimdeki giysileri çıkarmaya başladı. Herşey okadar heyecanlıydı ki, kısa sürede kendimi salıvermiştim. Selda beni çırılçıplak soyduktan sonra kendisi de soyundu. Bu arada o adam da soyunmuş ve üçümüz de çırıl çıplaktık artık. Ben koltukta otururken adam bacak arama yumuldu ve amımı yalamaya başladı. Selda da adamın sikini ağzına almış emiyordu. O anda aldığım zevkten ve yaşadığım heyecandan başka hiçbir şey umurumda değildi…

Biraz sonra adam beni yere yatırdı ve sikini amıma sokmaya başladı. Hatırı sayılır derecede büyük bir siki vardı ve amımı bu aleti ile doldurmaya başlamıştı. Adam amıma köklediğinde aldığım zevki hiç unutmuyorum. Adam amıma pompalarken, Selda üzerime geldi, yüzümün üstüne çökerek amını ağzıma dayadı ve yalamamı emretti. Am yalamanın nasıl birşey olduğunu hep merak etmişimdir, hiç ikiletmeden Selda’nın amını yalamaya başladım. Amının tadı çok güzeldi ve hoşuma gitti, dilimi içine sokuyor, am dudaklarını emiyor, klitorisini yalıyordum. Ben Selda’nın amını yalarken, adam da yaklaşık 15 dakikadır içimde gidip geliyordu. Ben Selda’yı yalayarak boşaltmıştım, kendim ise bu sürede üç defa boşalmıştım ve hayatımın ilk üç orgazmını o adamın altında yaşamıştım. Artık gerçek seksin ne demek olduğu hakkında bir fikrim olmuştu, ama adam (Hakan) halen amıma pompalamaya devam ediyordu…

Biraz sonra Hakan sikini amımdan çıkarıp, “Hadi bakalım, dön bir de kara kutuyu deneyelim!” dedi. Ben o güne kadar hiç arkadan yapmamıştım, tamam merak ediyordum hep, ama tereddüt ediyordum. Kaygılandığımı gören Selda müdahale etti, “Korkma canım, birşey olmaz, en başta canın yanar biraz, ama kendini serbest bırakırsan sen de zevk alırsın!” dedi ve beni razı etti. Seldanın yardımıyla ben dört ayak oldum. Selda da arkama geçip dört ayak oldu ve kendi aralarında ‘Kara Kutu’ diye adlandırdıkları göt deliğimi yalamaya başladı. Götümün yalanması da, aynen az önce am yalamam gibi hayatımda ilk defa yaşadığım değişik ve güzel bir duyguydu. Sonra bir parmağını götüme sokmaya başladı. Biraz sonra da ikincisini soktu. Bu arada Selda inlemeye başlayınca kafamı çevirip baktım ki, Hakan Selda’nın arkasına geçmiş ve Selda’yı sikmeye başlamıştı. Selda da üç parmağını benim götüme sokmuş, içimde hareket ettiriyordu. Biraz canım yanıyordu, ama zevk te almaya başlamıştım…

Az sonra Selda, “Hadi Hakan, Gülü’n Kara Kutusu hazır!” deyince, Hakan Selda’nın arkasından çekildi. Selda da yana kayıp, Hakan benim arkama yanaştı. Selda da götümün yanaklarını ayırarak yardımcı oluyordu. Hakana, “Lütfen yavaş!” dedim. O da, “Tabi, sen nasıl istersen.” dedi ve kocaman sikini göt deliğimin ağzına dayayıp bastırmaya başladı. Bu arada da, “Kocan ne kadar aptal bir adammış, böyle muhteşem bir göt sikilmez mi hiç!” diye dalga geçiyordu. Siki yavaş yavaş götüme girmeye başladı. Canım yanıyordu, ama dayanmalıyım diye kendimi telkin ediyordum. Hakan yavaş ve sakin hareketlerle hepsini sokmuştu artık. Canım çok yanıyordu, ama kendimi mümkün olduğunca serbest bırakıyordum. Bir süre öylece bekledi hiç hareket etmeden. Acım azalmıştı ki Hakan hareket etmeye başladı. Yavaş yavaş gidip geliyordu. Bir süre sonra hızlı hızlı gidip gelmeye başladığında acım tamamen yok olmuş ve artık zevk almaya başlamıştım…

Götümü bir süre daha bu pozisyonda sikti, sonra yere sırt üstü uzandı ve beni sırtım ona dönük üzerine oturttu. Yine götüme sokmuştu sikini, ama bu sefer hiç zorlanmadan almıştım. Üzerinde zıplıyordum artık rahatça. Beni kendine doğru çekti, alttan o benim götümü sikerken, Selda da amımı yalamaya başlamış ve iki parmağını amıma sokmuştu. Zevkten bayılmak üzereydim, üst üste Orgazmlar yaşıyordum. Bir saate yakın süre olmuş, ben defalarca Orgazm olmuştum ve Hakan halen boşalmamıştı. Gözlerimi kapatmış, iki deliğimin dolu oluşunun zevkini çıkartıyordum. Bir ara Selda amımı yalamayı ve parmaklamayı bıraktı ve amını yine ağzımın üstüne getirdi. Amını deli gibi yalıyor, dilimi içine sokuyordum. Selda amını iyice yüzüme bastırıyordu. O anda başka bir sikin amıma girmeye başladığını hissettim, oldukçada iri bir aletti. Selda’nın amından yüzümü kurtarıp, kim bu diye baktığımda Cem idi. Ben tüm bu olanlara şaşırırken, benim dışımda herkes gayet doğal bir şekilde işine devam ediyordu. Artık Cem de amıma iyice köklemişti, resmen tost olmuştum aralarında…

Biraz sonra Hakan boşalacağını söyleyince hemen üzerinden kalktık. Selda Hakanın sikini ağzına aldı ve emmeye başladı. Bu arada Cem de tekrar amıma girmişti bile. Karısı başka birinin sikini yalarken, adam beni sikmekle meşguldü. Amım sikilirken ben biryandan da Hakanın nasıl boşalacağına bakıyordum. Hakan kısa sürede haykırışlarla Selda’nın ağzına boşalmaya başladı. Ama Selda halen ağzından çıkartmamıştı, yutkunuyordu, resmen Hakanın döllerini içiyordu. İğrenç diye düşünmüştüm. Hakanın sikini ağzından çıkardığında ise tertemiz yapmıştı…

Bu arada ben Cem’in atında artık zevkten uçuyordum. Cem beni birkez boşalttıktan sonra sikini amımdan çıkardı ve bacaklarımı omzuna alıp göt deliğime sokmaya başladı. O da, “Demek kocan hiç sikmedi ha bu deliği?” diye gülüyordu. Bir süre o pozisyonda götümü siktikten sonra, sikini götümden çıkarıp ağzıma verdi. Yalan yok, başta biraz iğrenç geldi, ama gözlerimi kapayıp sikini emmeye başladım. Az sonra Cem kasılmaya başladı, boşalacaktı. Tam kendimi çekecektim ki, Cem kafamı sikine bastırdı ve ağzıma boşalmaya başladı. İster istemez yutuyordum. Ama biraz önce iğrenç diye düşündüğüm şeyin tadı hoşuma gitmişti ve hepsini yutmuştum…

Herkes bir kenara devrilmişti. Ayağa kalkmaya çalıştım, ama beceremedim, hiç gücüm yoktu, bitmiştim. Selda yanıma geldi ve beni kaldırıp koltuğa oturttu, “Nasıl, sürprizimi beğendin mi?” dedi. Sadece, “Evet!” diyebildim. “İstersen şöyle uzan, biraz uyu, kendine gel! Merak etme kocan eve gelmeden vakitlice uyandırırım seni!” dedi. Oracıkta sızmışım…

Akşam kocamın geliş saatinden bir saat önce Selda beni uyandırdı. Bir duş aldım, kendime gelmiştim. Biraz arkam acıyordu, ama olsun aldığım zevk inanılmazdı. Son kez içeri girdim, elbiselerimi giymeye ve Cem’le Hakana Hoşçakalın demeye. Ama ikisinin de sikleri dimdik duruyordu. Selda, “Gel canım, bir veda sikişi yap ta öyle git, nasılsa kocanın gelmesine daha yarım saatten fazla var!” deyince, dayanamadım ve hemen yanlarına gittim. Cem hemen bacaklarını ayırıp, “Arkanı dön kucağıma otur!” dedi. Sırtım ona gelecek şekilde oturken götüme sokacağını anlamıştım. Busefer canım hiç yanmadan girmişti götüme. Üzerinde oturup kalkıyordum. Hakan da önüme geçti ve amıma girdi. Beş dakika falan böyle devam ettik, sonra ben gitmek zorunda olduğumu söyledim ve sikişmeyi bıraktık. Siklerine birer öpücük kondurdum ve Selda’yı da dudaklarından öperek, herşey için teşekkür ettim ve evime geçtim…

Merhabalar, adım İrem. Bu sene öğretmenliğimin ilk senesiydi. Artık hayallerime kavuşmuş, öğretmen olmuştum. Ama daha ilk 6 ayımda hayatım adeta bir kabusa dönmüştü…

Okullar açıldığında Ankara’da yeni atandığım bir lisede göreve başlayacaktım. İlk iş günümdü ve çok heyecanlıydım. Ne hayallerim vardı. Çocukların kalbine dokunmak onlara umut olmak gibi… Ama daha okula girer girmez onlar benim içimdeki umudu söndürdü. Okulun ortasında sigara içenler, okul banklarında sevişenler, ben yürürken sürekli dikizleyenler. Adeta bir cehenneme düşmüş gibi hissettim. Öğretmenler odasını sordum nöbetçi öğrenciye. 3. katta dedi. Çıktım. Kırık bir öğretmenler odası tabelası asılıydı. İçeri girdiğimde hayatımı tamamen değiştirecek o ana şahitlik ettim. Okulun serseri ve zorba çocuğu Can, (tabi ben daha bunu bilmiyordum) bir kızı kucağına almış deli gibi sevişiyorladı.. Beni gördü.

Can : Hoca mısın lan sen?

Ben : e-evet. Napıyorsunuz siz burada!

Can : ananın amını yapıyoruz görmüyor musun iş üstündeyim siktir git şuradan!

Bu duruma çok sinirlendim. Daldım sınıfa.

Ben : kızım kalk bakayım şunun üstünden kalk. Git çabuk sınıfına gözüm görmesin seni.

Can : kız dur nereye… Hocaaaa, bak zevkimi bölüyorsun.

Ben : Sen gel bakalım buraya doğru müdürün odasına…

(İçimden, Oha… O ney be!)

Tam o an Can’ın pantolondan sarkan yarrağını gördüm. İçeri soktu ve kapattı fermuarını. Yüzüme baktı. Pis pis sırıttı.

Can : Sen de bir gün tadına bakarsın hoca. Sıkma o tatlı canını.

diyip yanağımdan bir makas aldı ve gitti. Adeta taciz edilmiştim. Ama o koca yarrağa da azmadım dersem yalan olur. Kılsız, parlak, lokum gibi kapkalın bir yarraktı. Kafamı toparladım. Girdiğim yer eski öğretmenler odasıymış. Yenisi biraz ilerideydi. Girdim. Öğretmen arkadaşlarla tanıştım. Hepsi iyi insanlardı.(sonradan öyle olmadıklarını anlayacaktım.) Zil çaldı ve ilk dersime girmek için sınıfa doğru yola koyuldum. Çok heyecanlıydım. Sınıfa girdiğim gürültülü bir kalabalıkla karşı karşıya kaldım. Bazıları beni öğrenci sandı, “kızım otursana yerine ne bakıyorsun” gibi söylemlerde bulundu. Tahtaya birkaç kez sertçe vurdum. Herkes şaşkınlıkta bana baktı. Öğretmen olduğumu anlamalarının şokunu yaşadılar. Üstümde dizlerimin üstünde biten mavi renk bir elbise vardı. Bacaklarım bembeyaz ortadaydı. Zaten tüm erkek öğrencilerin gözü verdiğim hafif dekolte ve bacaklarımdaydı. Klasiktir, öğrencilerle tanışmaya başladık. Kız öğrencilerin çoğunluğu sürtük gibi konuşuyor, ağız yaya yaya cümleler kuruyordu. Erkekler de, erkekler… Ayağa kalkan her erkeğin önündeki kabarıklık belli oluyordu. Hepsi -istisnasız hepsi- semsertti. Benim de istemesem de gözlerim oralarına kayıyordu. Biri boşluğuma gelen bir anı yakalayıp “hocam yüzüme bakmayacak mısınız” dedi ve bütün sınıf güldü. Çok utandım. Tanışma faslı devam etti. En son… Arka sırada oturan Can’ı gördüm. Dersine girecektim bu azman herifin. 17-18 yaşlarında bir çocuk nasıl bu kadar hayvansı bir erkek oluyor anlam veremiyordum. Ders bitti. Zil çaldı. Kızlar önden çıktı sınıftan. Ben de çantamı alıp çıkıyordum.
Kapıya doğru giderken götüme bir şaplak atıldı. Can atmıştı bunu. İyi dersler hocam diyip kahkaha attılar. Sınıftan çıktım. Tuvalete gittim. Sessizce ağlıyordum. Düştüğüm ortam çok kötüydü. Tuvaletten çıktığımda yeni bir ders başlamış, koridorlar boşalmıştı. Benim diğer dersim 2 saat sonraydı. Gözyaşlarımı silip koridora çıktım. Koridorda beni Can durdurdu. “Senin derste olman gerekmiyor mu?” dedim sulu gözlerimle sinirli bakarak.

Can : Ağladın mı sen?

Ben : Sus git dersine çabuk.

Can : (elini yanağıma atarak) seni üzdüysem özür dilerim. Biraz eğlenmek istemiştim sadece.

Ben : (gözyaşlarımı tutamayarak) şaplak atmak zorunda değildin!

Can : Tamamen şakaydı. Özür dilerim. (Sımsıkı sarıldı.) Sınıfla konuşucam, senle uğraşmayacaklar.

O an bana değişik bir güven aşıladı. Bir sonraki derse girdiğimde de tüm sınıf düzgün davranıyordu bana. Can’ın söylediğini yapması ve bana ara ara bakış atması beni ona karşı fena yükseltmişti. Okul çıkışı kahve içmeye çağırdı. Çok mu samimi olduk diye düşünüyordum ama gittik. Birkaç saat beraber takıldık. Bana kendini iyi bir insan gibi göstermişti. Ama bu tamamen bir taktikti. O tuzağına düşülmemesi gereken bir tokmakçıydı…

To Be Continued…

Aradan 2 hafta geçmişti. Ders saati geldiğinde hazırlandım. Murat’ı artık daha iyi tanıyordum. Bu arada (geçen bölümde bazı konuları atlamışım. Öncelikle Murat’ın fiziksel özellikleri 1.80 boylarında kaslı bir vücuda sahip esmer siyah saçlı bir çocuk. Ben ise bakire değilim. Bazı arkadaşlar bunları anlatmamı istemişti, ondan anlatma gereksiniminde bulundum). Neyse, hikayeye devam edelim. Murat’la işlediğim dersler boyunca beni hiç dinlemediğini fark ettim. Bundan dolayı ona bir test yapıp haklı mıyım değil miyim ona bakmam lazımdı. 2 haftadır işlediğim konulardan bir test yapma kararı aldım. Özel araba her zamanki gibi evimin önünden aldı ve beni villaya götürdü. Ben arabadan inip odaya gittim. Murat daha gelmemişti. Aradan 10 dakika geçti ve Murat geldi

+Hoşgeldin Murat.

-Hoşbulduk hocam.

+Nasılsın, iyimisin?

-İyiyim hocam, sağolun siz.

+Bende iyiyim, sağol. Murat, öncelikle senin için bir test hazırladım.

-Ne testi hocam?

+2 haftadır işlediğimiz konulardan.

-Hocam, ama bir yandan okulda test, burda test. Sıkıldım ben de.

+Murat, hadi canım fazla uzatmadan.

-Uff, peki hocam.

Murat testi çözmeye başladı. Gerçekten haklıydım, Murat beni dinlemiyordu. Çoğu soruyu sallıyordu ya da boş bırakıyordu. Test bitti, Murat kağıdını bıraktı. Ben de alıp okumaya başladım ve bir hüsran, Murat testten 5 almıştı.

+Murat.

-Efendim hocam?

+Bu ne?

-Ne oldu hocam?

+Oğlum, 5 almışsın. Ben sana 2 haftadır ne anlattım? Oğlum, hayır, test kolaydı bir de.

-Hocam, kusura bakmayın.

+Oğlum, önemli olan ben değilim, sensin. Ben paramı alıyorum, önemli olan senin bu testi yaparak babanı ve beni gururlandırman.

-Hocam, haklısınız ama ne yapabilirim, bende dikkat dağınıklığı var.

+Murat, bana bakıyorsun ama dinlemiyorsun. Lütfen bundan sonra daha dikkatli ol.

-Tamam hocam.

1 HAFTA SONRA

Aradan 1 hafta geçti ama Murat’ta bir değişiklik yoktu. Sürekli beni kesiyordu arada, kalemi yere düşürüp sıranın altına egilip bacaklarıma bakıp geri yukarı çıkıyordu. Tabi ben hiç bozuntuya vermiyordum, ne de olsa genç çocuktum. Aslında kendimi bu şekilde avutmamayı düşündüm, fakat benim de hoşuma gidiyordu. En son lise zamanlarında 1 kez sikilmiştim. O benim için tekti, o zamandan beri belliydi. Kimseyle ilişki yaşamıyordum, evde kalabalık olduğu için rahat rahat kendimi tatmin edemiyordum. Tabii Murat bana bakınca da hoşuma gidiyordu. Pazartesi günü gelip çatmıştı, ders saatine yaklaşırken araba geldi ve beni aldı, villaya gittik. Ben Murat’ın odasına gidip Murat’ı bekledim. Murat geldi ve derse başladık, ama benim önce söyleyeceklerim vardı.

+muratcım

-efendim hocam

+1 hafta daha ders işledik ve ben bakıyorumki hiç bir şey değişmedi

-hocam evet farkındayım ama sizde böyle gezmeseniz

+nasıl yani

-şey hocam boşverin

+yok sen devam et bakalım anlat ben böyle gezince ne oluyor

-hocam sizde anlayın işte siz genç güzel bir kadın ben de genç bir erkegim bir odada tek başımıza 2 saat birlikte ders işliyoruz ve bir de siz açık seçik giyiniyosunuz

+yani sen benden dolayı derslere odaklanamıyorsun

-evet hocam

+şu kapıyı kapatırmısın

murat ayaga kalkıp kapıyı kapattı ben ayaga kalktım yakasından tutup yataga attım

+demek benden dolayı derse odaklanamıyorsun

-hocam şey

+açıklama yapmana gerek yok eşofmanını indirirmisin

-hocam neden

+murat sorgulama indir

murat eşofmanı indirdi, aleti kalkmıştı. Büyük ve kalın bir aleti vardı. Ben ağzıma aldım ve saksoya başladım. murat tabiki biraz şaşırdı, ama olayları akışına bıraktı. Hatta kafamı arkadan tutup ileri geri yaptı. Hayatımda 3 sefer sakso çekmiştim, ona rağmen iyi sakso çekerdim. murat artık kendini kaybetmiş gibiydi. Çok zevk aldığı belliydi. murat birden titremeye ve inlemeye başladı. Ağzıma boşalıyordu, ama o kadar fazla attırıyorduki, ben daha fazla dayanamayıp ağzımdan çıkardım. Bu sefer yüzüme boşalmaya başladı. Artık ne kadardır içinde tutuyorsa, muratın boşalması bitti. murat yatağa uzanmış, kalkacak hali yoktu resmen. muratın odasında bir banyo vardı. Oraya girip aynaya baktım, yüzüm hep döl içinde kalmıştı. Hatta gömleğime bile gelmişti. Telefonu çıkarıp fotoğrafımı çektim. Bu arada sadece öyle anı olarak dursun diye çektim. Bakar bakar bu anı hatırlarım, yoksa kötü niyetim yoktu. Yüzümü yıkadım ama gömleği nasıl çözecektim, o vardı. Banyodan çıktım, murat hala yatıyordu. Ben temizlikçinin yanına gidip kıyafet sordum
Oda bana şaşkın gözlerle bir kazak verdi, sonra odaya çıktım. Murat ayılmış, ben odaya girip kapıyı kapattım.

+iyimisin biraz daha

-evet sağol

+rica ederim ama derslere artık odaklanacaksın

-tamam peki bu işi biraz daha ilerletemezmiyiz

+nasıl yani

-yani sakso çektin ya

+ha sen sikiş diyorsun olur tabiki ama ingilizce notlarını yükselteceksin

-tamam ama bu bir seferle olmaz tamam şimdi odaklanabilirim ama sonraki dersler

+uffff tamam bunu her dersten önce yaparız tamammı

-tamam

ve sonrasında ders işlemeye devam ettik.

Sevgilim beni o gençlere siktirdikten sonra artık sekse olan bakış açım değişmişti. Sevgilim bana bir kez olsun iltifat etmezken, o genç çocuklar bana sürekli iltifat etmişlerdi. O sözleri duyduktan sonra yaraklarını içime daha çok almak, amımı ve götümü sıkarak onların daha çok zevk almalarını sağlamaya çalışmıştım. Sevgilimse tam tersine sürekli beni aşağılıyor, boyumun kısa olmasını, çirkin olduğumu falan yüzüme vurup duruyordu. Üstelik artık kızkardeşimi sikmekten beni de sikmez olmuştu.
En sonunda isyan ettiğimde, “Tamam lan orospu, seni öyle bir sikeceğim ki, gününü göreceksin!” dedi. “Nasıl?” dediğimde,
“Bekle ve gör! Ama önce 3 gün ikinizi de sikmeyecem, sen de amına ve götüne buz koy!” deyip dışarı çıktı. Kızkardeşim buz koymama yardımcı olurken, bir yandan da bana söyleniyordu, “Abla senin yüzünden ben de yarak yiyemiyorum şimdi!” diye. 3 gün geçtikten sonra sevgilim beni yemeğe dışarı götürdü. Orada öyle hareket ediyordu ki, sanki hiç dışarıda yemek yememişiz, hiç benimle sevişmemiş gibiydi. Ben her ne kadar şaşırsam da, bu görüntü çok hoşuma gitmişti. Onun o hareketlerini görünce birden sikilme isteğim arttı. Amımın suları tangamın üstüne çıkmıştı çoktan. Yemeğin ardından bir barda oturup birkaç kadeh birşeyler içtikten sonra, artık ben o an bardaki herkesin gözleri önünde kendimi siktirecek kıvama gelmiştim. Bir yandan da kendi kendime (Gülbahar kendine gel hemen koyverme kendini!) diye diye sabretmeye çalışarak içkimi yudumladım. Bardan çıkıp eve vardığımızda, kızkardeşimin çığlıklarını ve ağlama seslerini duyduk. Sessizce baktığımızda 5 tane hayvan gibi adam benim kızkardeşimi aralarına almış, biri götünü sikerken, diğeri de amını sikiyordu. Ama ne sikmek! Kızkardeşim ellerini iki tarafa açmış, kalan 2 adamın yarakları da kardeşimin elindeydi. Adam gerilip öyle bir sokuyordu ki, kızkardeşimin göğüsleri bile zıplıyordu. Kızkardeşim ağzındaki yarağı çıkarıp, “Artık yeter dayanamıyorum, şimdi gelecekler!” diyordu. Adamlar deli gibi sikerken artık boşalacaklarını söylediklerinde kızkardeşimin yüzüne kocaman bir gülümseme yerleşti. Adamlar arka arkaya dizilip sırayla kardeşimin ağzına boşalıyorlardı. Kardeşimin ağzı dölle dolduğunda yutmasını bekleyip ağzından taşanları yaraklarının kafasıyla geri ağzına topluyorlardı. Ben bile o kadar dölü ilk defa bir arada görürken, kızkardeşim hepsini yutup adamların yüzüne bakarken, adamların birisinin yarağının hareketlenir gibi olduğunu görünce, “Yeter be! Hepiniz 3’er posta boşaldınız, şimdi gelecekler, başımız belaya girecek!” dedi. Adam kızkardeşime bakarak, “Merak etme bugünlük bu kadar yeter!” deyip giyinmeye başladılar. Biz de sevgilimle diğer odaya geçip adamların gitmesini bekledik. Kızkardeşim adamları uğurladıktan sonra banyoya girerek yıkanmaya başladı, biz de eve yeni gelmiş gibi kapyı açıp kapatarak sevgilimin yatak odasına geçtik direk.
Ben az önce gördüklerimin şaşkınlığı içindeyken, bir anda sevgilim dudaklarıma yapıştı. Elleri kalçalarımı sıkarken, boynumu, kulaklarımı öpüyordu. Beni soyup yatağa çırıl çıplak uzattıktan sonra, amımı adeta vakumlayarak yalamaya başladı. Az önce gördüklerimin verdiği heyecanla ben orgazm olurken, sevgilim de hemen soyunup üstüme çıktı. Altında neredeyse tamamen kaybolmuştum. Bacaklarımı iki yana ayırarak omzuna aldı ve o koskoca yarrağını amıma öyle bir geçirdi ki, ilk siktiğinde ancak bu kadar acımıştı. 3 gün boşalmayınca sevgilimin yarağındaki tüm damarlar kabarmış, kalınlaşıp, boyu uzamış gibi birşeyler olmuş, inanılmaz görünüyordu. Ben defalarca orgazm olmuştum, ama sevgilimin durmaya yada yavaşlamaya pek niyeti yok gibiydi. Siktikçe sikiyor, amımı daha önce hiç olmadığı kadar vahşice zorluyordu.
En sonunda kalkıp yarağını ağzıma soktuğunda deli gibi yalamaya başladım. Ben boşalacak diye beklerken, beni yatakta ters çevirdi, ellerimi yatağın başlığından tutturduktan sonra, yarağını götüme bastırmaya başladı. Fakat kuru kuru girmiyordu. Ben sokmaz diye düşünürken sevgilim belimden tutarak öyle bir yüklendi ki götüme, götüm içine odun sokulmuşçasına sızlamaya başladı. Bu sırada beni öpüp kokluyor, bana güya iltifat ediyordu. Ama altta canımı çıkarıyordu. Götümde iyice hızlandığında artık kendimden geçmiş, sadece onun işini bitirmesini bekliyordum. Artık zevk almak bir yana, canım inanılmaz acıyordu. Kendi kendime başıma iş açmıştım.
Baktım boşalmıyor, götümle sikini iyice sıkarak, hem çabuk boşalması, hemde daha çok zevk alması için uğraştım. En sonunda boşalcağını söyleyip, koskoca 21 cm’lik yarrağını götümden çıkarıp ağzıma soktu ve ağzımı sikmeye başladı. Ben bir yandan dilimle oynarken bir yandan da ellerimle taşaklarını sıvazlıyordum. En sonunda yarağındaki hareketlenmeyi dilimle hissetmemle birlikte ağzıma öyle bir fışkırttı ki, daha önce ne sevgilim nede başka birisi böyle boşalmamıştı. Dölleri bir kurşun gibi boğazıma çarpmıştı. Ağzım dölle dolup taşmış, ben 3-4 kez ağız dolusu dölü yutmuştum, ama sevgilim halen boşalıyordu. En sonunda bittiğinde artık yutamaz hale gelmiştim. Sevgilim, “Yeter mi devam edelim mi?” dediğinde, panikle, “Yeter artık!” deyip pes ettim ve üstüne çıkıp öylece uzandım. Uyuyup kalmışım…….

Antalya’nın bir yaz sıcağında uyanmıştım.Sıcaktan uyuyamıyordum anlımda bulunan ter damlaları yavaşça akıp yastığımı ıslatıyordu.Güneş sabah ilk doğuşunda benim odamı aydınlatıyordu.Ve bu yüzden odam çok sıcak olabiliyordu.Bu yüzden geç saate kadar uyumak mümkün değildi.Yastığımı biraz doğrultup dikleştim.Kapının tam üzerinde bulunan saate göz gezdirdiğimde saatin daha 8:23 olduğunu gördüm.

İç Sesim:Offf bıktım şu odadan yanıyor bildiğin ya.

Yataktan destek alarak yavaşça doğruldum bir kaç dakika süren hayat sorgulamamdan sonra ayağa kalktımyatağımın tam sol çaprazında bulunan aynanın karşısına geçtim.Her sabah daima kendimi bir incelerim.

Bu arada kendimi tanıtmam gerekirse;
Adım:Emre
Yaş:20
Boy:1:89
Açıklama:Kendimi fiziksel olarak anlatmam gerekirse.Aile içi olarak herkes tarafından yakışıklı görünen biriyim.Ve geçmişte spor ile çok uğraştığım için çok kaslı olmasada kaslı bir vücudum bulunmakta.Hafif Esmer tenli biriyim.

Aynanın karşısında bir kaç dakika kaslı vücudumu kontrol edip bir kaç hareket yaptıktan sonra lavaboya doğru geçtim.Yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım.Zaten odam kavurucu sıcaklıkta olduğu için sadece altımda bulunan iç çamaşırı ile uyumayı tercih ediyorum.Lavabodan çıkıp odamda bulunan dolabımın önüne geçtim.

Dolabı açıp üzerime Sıfır kollu siyah üzerinde yazılar yazan tişörtümü giydim.Altıma da gri bir şort giydim.Odanın kapısını yavaşça açtım ve koridora çıktım.Koridora çıktığımda ilk fark ettiğim şey bir müzik sesi.

Müzik:The Monster

Bu arada müzik sesine gitmeden önce evimizden bahsedeyim.

Eve dışarıdan baktığımzda normal bir yazlıkçı evi.Yavaşça içeriye girdiğimizde hemen kapının solunda bir havuz bulunmakta.Ve sağada döndüğümüzde evin sağ tarafına doğru ilerleyen bir garaj kapısı.Ek olarak arka taraftada bir havuz ve oturma yerleri bulunmakta.Ön taraftaki havuz daha çok süs olarak bulunmakta.İçeriye doğru geçtiğimizde hemen sol taraf salona doğru gidiyor.Kapının hemen karşı tarafında mutfağımız bulunmakta ve arkaya doğru açılan kapılar.Sol tarafa baktığımzda bir banyo ve hemen ilerisinde garaja açılan bir kapı.Hemen sola doğru ilerlediğimizde sol tarafta yukarıya çıkan bir merdiven.Sağ tarafta salon bulunmakta.Merdivenlerden çıktığımızda yukarıda uzun uzuya bir koridor bulunmakta.İlk odamız misafir odası onun karşısında bir adet banyo.Misafir odasının yanında benim odam.Benim odamında yanında bir misafir odası daha.Koridor burada sola doğru dönüyor.Ve son tarafta Üniversitede olan ablamın ve Annem ile Babamın odası bulunuyor.

Odadan çıktığımda merdivenlerden yavaşça aşağıya doğru indim.Mutfağın önüne geldiğimde müzik sesi mutfaktan geliyordu.İçeride annem dolu doluya bir kahvaltı hazırlıyordu.Ama bir dakika biz normalde 3kişiyiz evde ama masada 8 tabak bulunmaktaydı.

Yavaşça Annemin yanına yaklaştım.Annem beni fark etmiş olacak ki.

Annem:Günaydın oğlumm.

Ben:Günaydın Anne de bu hazırlık ney aşiret mi geliyor haberim yok.

Annem:Şey tatlım Esma teyzenler geliyor bu yazı bizimle geçirecekler.Onlar gelirken ablan da tatile girdiği için o da geliyordu.Yolun üstü olduğu için onu da alıp gelecekler.

Ben:Ooo hayırdır bu yaz bodruma gitmemişler.

Annem:Oğlum Halil amcan bir kaç sıkıntı yaşamış sanırım o yüzden biraz maddi sorunları olduğu için hem burada fazla bir masrafta olmaz.

Ben:Peki anne öyle olsun.Halil amcaya nolmuş ki.

Annem:Ya oğlum trafik kazası geçirmiş.

Ben:Ney birşey olmuş mu.

Annem:Yok sadece bacağı ve kolu kırılmış oğlum allah korumuş.

Ben:Suçlu yine o mu?

Halil amcam arabayı biraz dikkatsiz kullandığı için genelde suçlu taraf o olur.Yılda genelde 3-4 defa kaza yapmakta ama genelde hasar almadan çıkardı.Demek ki bu sefer sert kayaya çarpmış.

Annem:Öyleymiş oğlum zaten o yüzden maddi sıkıntı çekiyorlar.

Ben:Peki anne ne diyim gelsinler öyleyse.

Annem:Oğlum sen hadi masayı hazırla bende bunları getireyim.

Ben tabakları ve çatal,kaşıkları alıp dizmeye başladım.

Kıza adını sordum, Ezgi olduğunu söyledi. Ezgi 23 170 boylarında 60-65 kilo siyah saçlı ela gözlü bir hatun, B- Ezgi bu adamlarla gitmek istiyor musun E- Hayır! Beni eve götür lütfen B- Tamam güzelim gel bakalım Diyerek ezgiyi kollarımın arasına aldım ve çıkışa yöneldim, kapından çıkınca müziğin sesi kesilmiş. Tayfun araba ile önümde durmuştu, ama hala kuyrukta bekleyen insanlar vardı, ezgiyi koltuğa oturttum, tam o sırada biri omzundan tuttu ve beni geri çekti, ben sırtımı dönene kadar tayfun çoktan elemanın birini yumruk ile indirmişti… Diğer 2 eleman hamle yapmaya kalkınca tayfun silahının kabzasını göstermiş adamlar koşarak uzaklaşmıştı, Ezginin yanına oturdum ve yola çıktık, T- Kuzey bey nereye gidelim B- Bilmiyorum ki, Ezgi evin nerede Ezgi konuşmaya çalışıyor ama beceremiyordu, Üstünü ve çantasını kurcalayıp telefonunu buldum suratına tutup şifreyi çözdüm ve en son konuşmalarda Ayşe adında biri vardı onu aradım ve durumu anlattım ezginin sarhoş olduğunu ve ona nerede oturduğunu sordum, aradığım kız ev arkadaşı olduklarını ancak kendisinin memlekete gittiğini ve konum atacağını söyledi , konumu tayfun verip bu adrese dedim. Adrese gelince tekrar aradım kat 3 Daire 8 dedi. Ezgiyi alıp asansöre bindim, kapıya geldiğimizde anahtarı çantasından aldım, kapıyı açar açmaz ezgi kusmaya başladı üstü başı batmıştı, vakit kaybetmeden ezgiyi kucağıma alıp banyoyu aradım ve duşa kabine sokup soğuk suyu açtık ama bende ıslanmıştım. Ezgi hala kucağımda E- Çok soğuk Çok soğuk çıkar beni B- Hayır kirlisin ve ayılman gerekiyor Ezgiyi kucağımdan indirip tişörtünü ve kot şortunu çıkardım altında kırmızı tanga ve dantelli sütyeni ile karşımda duruyordu. Ellerini boynuma dolayıp gözlerime kenetlendi uzunca bir süre bakıştık duşa kabin buhar olmaya başlarken ezgi dudaklarını uzattı kendimi ne kadar geri çeksem de sırtım fayansa dayanmış ve ezgi dudaklarımı emmeye başlamıştı, hareketlenen aletim ıslanan pantolunumun üstünden ezginin bacak arasına girmişti. İlk olarak tişörtümü çıkardım, ezgi pantolumu ve çamaşırımı çıkardı, şimdi duşa kabinde ben çıplak o ise tanga ve sütyen ile karşımda duruyordu belinden kavrayıp kendime çektim ve dudaklarını emmeye başladım, ezgi ellerini boynuma dolamış ateşli bir şekilde karşılık veriyordur bana, ellerimi kalçalarına atmış sıkıyor göt yanaklarının arasına girmiş tangasının üstünden göt deliğine masaj yapıyordum, ezgi dudaklarımdan ayrılıp E- Artık içimde istiyorum seni, hadi sok içime doldur beni Dedi.. B- Şuan sarhoşsun, belki pişman olucaksın ama umrumda bile değil, Diz çöküp ezginin tangasını çıkardım, kafamı bacak arasına gömüp sulanmış amcığını dilimle yalamaya başladım, tertemiz bir kıl tanesi bile olmayan amcığı mükafat olarak bana sularını veriyordu, orta parmağımı zorlayıp içine soktum ve bu şekilde hem parmaklayıp hemde yalıyarak ezgiyi çıldırtıyordum, ezgi dudaklarını ısıyor, ohhhh, devam et evet daha hızlı daha hızlı yala aşkım derken boşalmaya başlamıştı. Dilimi amcığından çekip öperek yukarı çıkmaya başladım göbeğini, göğüslerini yavaş yavaş öptüm ve dudaklarını emmeye başladım, dilimi uzatıp yalaması için bekledim ezgi adeta dilime sakso çekiyor müthiş bir şekilde beni çıldırtıyordu, Daha fazla dayanamadım, ezgiyi kolundan tutup çevirdim, elleri ile fayansa dayanmış kalçasını dışarı çıkarmıştı, aletimi kadınlığına sürtüp, kafasını dayadım, ezgi çıldrmış, E- Sok artık aşkım ahh sokk B- Bana sikmem için yalvar oruspu yalvar Diyerek kalçarına sert bir tokat attım, ses banyoyu doldurmuş ezgi küçük bir ahhhh diye çığlık atmıştı, E- Sik beni lütfen doldur içimi, parçalana beni ne bekliyorsun daha şerefsiz Derken aletimi yarısına kadar soktum, E-ohhhhhh, işte bu devam et aşkım sik beni Ezgi tamamını soktuğumu sanıyordu galiba, belinden tutup kalanını içine sokup git gel yapmaya başladım, E-Aahhh yırttın benii, ohhhh dolduruyor içimi sik beni Saçlarını elime dolayıp daha sert sikmeye başladım, kasıklarımın kalçalarına çarpan sesi banyoda bir yankı oluşturuyordu, uzanmış göğüslerini sıkarken içine kenetlendim ve ezgiyi bu şekilde aletim ile ittirmeye başladım, yumurtalıklarını hissediyordum dibini bulmuştum, dar amcığı bana alışmaya çalışıyordu, E- Hissediyorum, karnımda resmen, doyur bu oruspunu sik erkeğim sik, ahhh ahhh devam et ahhh evet sikicim geliyorum ohhh ohhhhhh Ezgi boşalmış kollarımda rahatlamıştı, içinden çıkınca ezgi elimden tutup odasına götürdü, sırtı üstü yatağa uzandım, ezgi üstüme gelip aletimi oturur pozisyonda amcığına hizaladı ve içine alıp zıplamaya başladı, belimden kavrayıp üstüme çektim ve ağzıma gelen göğüslerinin uçlarını yalamaya başladım, ezgi solo hareket ediyor yeni boşaldığı için acelesi yok gibiydi, ama ben sonlara doğru yaklaştığımı hissettim, B- Galiba gelmek üzereyim, E- Hepsini içime istiyorum doldur içimi, bırak döllerini içime Yoğun bir şekilde boşalmaya başladım, döllerim ezginin içini dolduruyordu, içine sığmayanlar yatağa damlıyordu, ezgi içinden çıkarmadan üstüme uzandı, soluklanmaya başladık çok geçmeden ezgi ben içindeyken uyudu, bugün yeterince boşalmanın verdiği rahatlık ile güzel kokan saçlarının kokusunu çekerek uyumuşum, Sabah gözlerimi açtığımda ezgi hala üstümde uyuyordu, bir kaç kıpırdamamdan sonra gözlerini açıp, günaydın aşkım çok uykum var benim diyip uyumaya devam etti, tuvalete gidip işimi gördüm ve kıyafetlerim hala banyoda ıslak duruyordu, tayfunu arayıp bana bir kaç birşey getirmesini istedim, bir süre sonra tayfun kapıyı çaldı elimdekileri alıp, üstümü giydim ve evden çıktım, kendime evime gelip sıcak bir duş aldım, takım elbisemi giyip parfümümü sıktım, bir kaç defa sema aradı, muhtemelen nerde kaldığımı gelip gelmeyeceğimi soracaktı umursamadım ve evden çıktım, tayfun her zamanki gibi kapımı açtı ve yola çıktık, … Şirketin binasına geldiğimizde ismim çoktan duyulmuş olma ki dönen kapıdan geçerken bile tüm gözler üstümdeydi, lobide beni karşılayan ve diğer tüm çalışan yanımdan geçrken tek tek “Hoşgeldiniz Kuzey Bey” Diyerek selamlıyordu. Asansöre binip 8. Kaya çıktık tayfun hala peşimden geliyordu babamın ofisine çıktım, çalışma koltuğuna oturup camlarla kaplı bu görkemli rezidanstan dışarıya baktım, T- Kuzey bey bir emriniz yoksa ben aşağı iniyorum. K- Gidebilirsin tayfun, ama bana semayı gönder T- Tabi efendim hemen. Bir kaç dakika sonra kapım çalındı odaya giren sema her zaman ki gibi çok tahrik ediciydi, üstünde kırmızı bir gömlek altında siyah bir etek ve topuklu ayakkabının zemine çarpması ile inanılmaz tahrik edici ses çıkartıyordu. Yanıma sokuldu, S- Herkes toplantı odasında seni bekliyor hayatım K- Demek hemen hayatın oldum, komik babama da mı böyle söylerdin, Sema yüzsüzce, S- O böyle şeylerden anlamazdı, ama sen adeta bedenimi ele geçiyor bana hükmediyorsun bunu sevdim. B- Ahahaaa öyle mi dersin öyleyse gel bakalım, Semayı çekip kucağıma aldım, aletime baskı yapan götüne rağmen itiraz etmiyor kafasını geri atarak öpmek için teşvik ediyordu, eteğin içine elime sokup amına ulaştım şimdiden sulanmıştı oruspu, semaya karşı içimde onu ezmeyi isteyen bir yanım vardı, B- Noldu oruspu şimdiden suların akıyor elime, S- Ahhh sen benim erkeğimsin sana kayıtsız kalamıyorum, B- Seni ezerek ucuz bir fahişe gibi sikmek hoşuma gidiyor. S- Ihhh, parmaklarınla bile beni sikerken, öyle değil miyim sence, Parmaklarım içindeyken kalçasını kaldırdı, eteği yukarı doğru sıyırdı, aletimi arkası dönük şekilde fermuardan çıkarım üstüne oturdu, sikim am dudaklarına baskı yapıyor etli amcığının arasında suları ile ıslanıyordu, bir kaçta arasında git gel yaptı sema, fırsatı bulduğum an sikimin hepsini tek sefer soktum içine, sulanmış amcığı adeta yutuyordu sikimi içi fırın yanıyor kavuruyordu, ellerim ile ensesine bastırıp masaya doğru domalttım sema masadan tutarken hızlı hızlı sikmeye başladım taşşaklarıma kadar sokuyor çekiyor tekrar sokuyordum, Sema bağırmamak için kendimi sıkıyor, S- Yavaş ol aşkım, kimsenin beni yeni patrona verirken görmesini istemiyorum ıhhhh yavaşş aşkımm ahahah B- Ben seni hep istediğim gibi sikerim semaa ohhh daracıksın oruspu daracıksın Sema iyice alışmış ilk boşalmasını yaşamaya başlamak üzereydi, S- Evet sikicim, evet kocacım sik, daha sert sik ohhhh evettt aşkım, ohhhhhh ohhhhhh Sema boşalmaya başlamıştı, hareketletimi hızlandırmaya başladım, ama küçük git deliği adeta beni davet edıyordu, üstten tükürüp içinden çıktım ve kafasını götüne dayıyıp yüklendim, S- Aşkım orası değil, şimdi değil ahhhh hayırr şimdi değil aaahhhh çıkartt Sema söylenmeye devam ederken kafasını sokmuş tamamını içine köklemiştim, boşalmaya çok yakındım, B- Evet oruspum şimdi doldruacağım götünü, Cümlemi biteremeden ohhhh diye inleyerek kenetlendim içine ve boşalmaya başladım, döllerimin semanın içini doldurup bacaklarından süzülmeye başlamıştı, S- Neden şimdi siktin götümden daha iyileşmedim bile Derken saçından kavrayıp sikimi temizlemesi için ağzına verdim. Başından tutup kalanını ve tamamını temizledikten sonra, sikimi yerine yerleştirip fermuarı çektim, B- Evet ucuz oruspum toplantıya götünde benim döllerim ile katılacaksın, sildiğini veya temizlediğini görmeyeceğim. S- Ama kuzey millet anlar yapma nolursun, B- Kuzey değil lan, Kuzey bey diyeceksin, Bu imparatorluk benim ve Unutma sen benim sadece ucuz bir oruspumsun, bedeli ise yanımda kalman. Üstümü düzeltip kontrol ettim, ve oradan çıkıp toplantı odasına doğru yürümeye başladım…

Ertesi güne klasik rutinimle uyandım ve okula her zamanki gibi çıtırından geç kalarak gittim. (Zaten artık sabah rutinini bildiğiniz için buraları es geçiyorum.)

Derse geç kaldığım için özür dileyerek içeri girdiğimde ; Mahmut’u kızgın ve sinirli gördüm , yanına vardım ve sırama çantamı fırlatıp “Ne oldu lan karadenizde gemilerin mi battı?” diye konuya girdim.

Ma: Sorma ya orospu çocuğu fizikçi notumu 31 yapmış , ben değiştirmedim diyor. Babam değiştirdi sanki , tarlasını siktiğiminin niğde patatesi. (Yeni gelen kadın hoca için diyor)

-…

​

(Olaya anlam veremedim ama kendim yaptığımı hatırlayınca anırarak gülmeye başladım)

-Oğlum ben yaptım lan onu (Gülerek)

Ma: Siktir git taşşak geçiyor hala amınakoduğumun eşeği.

-Ciddiyim lan Muharrem dedi gel bilgisayarı düzelt , ben ne var diye kontrol ederken e-okul açıktı arkada , sana itlik yapasım tuttu o sıra.

Ma: Be götünü siktiğim , ne olacak şimdi?

-Nasıl ne olacak.

Ma: Gidip Cafer ibnesi sizin bilgisayarınızdan notumu 31 yaptı mı diyeyim hocaya?

-Yok be oğlum ben düzeltirim bir aradan , Muharremle samimiyim zaten bilgisayardan bir şey bakıcam der düzeltirim hemen.

Ma: Şerefsizsin ha , ciddi söylüyorum. Hem sen nasıl samimi oldun Muharremle amınakoyim , 1 hafta öncesine kadar demediğini bırakmıyordu sana.

-Ne demişler , tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.

Ma: Sakso mu çekiyorsun lan her gittiğinde nabıyorsun.

-Be amınakoduğum , işlerde falan yardım ediyorum işte fesatlığını sikeyim senin.

Ma: Ne bileyim , kızlara falanda hiç bakmıyorsun gaysindir belki.

-Siktir len.

Tenefüse kadar Mahmut’a onun abazan hayallerinde eşlik ettim ve pür dikkat dinledim. Tenefüsteyse ön sıradaki inek kızla muhabbetin kilidini açan “Okuyupta ne olacaksınız sanki” lafını söyledi. Devamında kız üniversite planlarını falan anlatmaya başladı , Mahmut’ta çok bir fikri var gibi eleştirdi. Mahmut’un salak saçma laflarına Edanur karşılık verince , kendimi Edanur ile aynı muhabbet ortamının içerisinde bulmuştum. Hem biraz muhabbet ederek onu da tartmış olurdum.

Ma: Zart zurt üniversitesi , bilmemne üniversitesi bir sürü sikindirik üniversite var. Ha en iyisinden mezun ol ha en kötüsünden bölüm adı aynı değil mi diplomada o yazacak.

Ed: Her üniversitede aynı eğitimi mi veriyorlar salak mısın sen.

Ma: Hemen hemen aynı , her türlü o kadar mezunun arasından işsiz kalacaksınız boş iş. Onun yerine şimdi yatarım ileride çalışırım daha iyi , zaten aynı kapıya çıkıyor her türlü.

Ed: Sen okuma zaten , bu kafayla liseye kadar gelebilmişsin ona şükret.

Ma: Senden zeki olduğum kesin , görürüm seni ilerde.

-Mahmut harbi saçmaladın he.

Ma: Ulan kıza yanlama sende.

-Mal mal konuşma oğlum , gidipte istanbulda okumak var şırnakta okumak var.

Ma: En kaliteli üniversiteden çıkıp iş bulamayan bir sürü insan var enayi.

-Ya nerden biliyorsun amk.

Ma: Youtubedan gördüm.

Ed: Al işte.

-Mal , hakiki mal.

Muhabbetin boşluğunu bir kenara bırakırsak Edanur ile yakınlaşmama fırsat vermişti bu muhabbet , daha sonra iş günlük hayata falan geldi derken beklenmedik yerlere doğru gidiyordu. İnek kız zaten muhabbetten kopmuş test çözerken , Mahmut’ta Berk’le beraber bahçede gezinmeye çıktı.

-Aynısı , benim annemde aynı.

Ed: Öyle ya işte.

-İyi muhabbetin varmış he , senle sık sık laflayalım.

Ed: Aynen bana da çok iyi geldi , konuşacak birine ihtiyacım vardı şu sıralar.

-Eee varmı hiç hayatında…

(Zil çaldı. Beraberinde “Ulan çaktık , şakır şakır yağlaya yağlaya ha böyle” diye langırtta Berk ile beraber sınıftan diğer iki dangalağı yendiğini haykırarak giren Mahmut’un sinir bozucu sesi , zil sesiyle harmanlanıp benim sesimi bastırınca ortamın büyüsünü bozdu.)

Ed: Ya duyamadım ki.

-Boşver sonra konuşuruz.

Ed: Tamam yerime gidiyorum ben , konuşuruz. (Gülerek)

Terli terli yanıma gelen Mahmut sıraya yayıldıktan sonra ıslak elini koluma dayayıp “Düğün ne zaman” diye sıcak nefesini vurdu yüzüme. Sinirlenerek suratına şaplağı vurdum ve art niyet olmayan bir dostluk mücadelesinden sonra beni boyun kilidine aldı. “Eheeeee siktim” diye zafer nidaları atarak beni bıraktı , gülerek kafamı geri çektim ve omzuna yumuşakça vurup önüme döndüm. Berk’te geçerken enseme şaplak atıp kaçmayı ihmal etmedi , klasik sınıf ortamıydı işte.

…

​

Son tenefüs zilinden sonra sınıftaki inek kıza Muharrem hocayla olduğumu hocaya söylemesini isteyerek , Muharrem’in odasına biraz uğradım. Çayını içerek telefonda video kaydırıyordu , “Aha Cafer , ne oldu gene.” dedi doğrulurken. “Bir şey yok aslan bir şey yok” dedim ve yanındaki koltuğa kendimi saldım.

-Karının fotoğraflarını gördüm.

M: Hee , aldın artık istediğini.

-Yok , yüz yüze tanışmayı da çok isterim.

M: …

-Karınla diyorum , benim aramı mı yapsan?

M: Ulan benden ne istediğinin farkında mısın? Elinde videom olmasaydı burada sana ne yapardım biliyor musun.

-Geç o işleri şimdi , gavat. Sadede gelelim , akşam yemeğine davet etmez misin beni? Kırmazsın diye umuyorum , hem karını da daha yakından görürüm.

M: Orrruspu , kaç tane çocuğum var benim. Rezil mi edeceksin beni kendi evimde.

-Nerede nasıl davranacağımı iyi bilirim merak etme , kalbini kırmam kimsenin. Seni de küçük düşürmem , sadece yakından göreceğim yav. Sözüm olsun bak , bir şey yapmayacağım gerçekten sadece yakından görüp yemeğinizi yiyip kalkacağım.

M: Bu akşamlık , daha da rahatsız etmek yok.

-Tamam hadi , kabul mü?

M: İyi.

-O zaman çıkışta senin arabaya atlıyoruz , gidiyoruz.

M: Tamam.

…

M: Ders zilinden sonra gel benim odama , biraz işlerim olacak onları halledince çıkarız.

-İyi , ben sınıfa dönüyorum.

M: Hadi , iyi dersler sana.

-Sağol yarram.

M: Tipini… (Mırıldanarak)

Sınıfa geçtikten sonra kafamı koyup , son zil sesini duyana kadar heyecanla beklemeye başladım. Muharremi daha ne kadar kışkırtabilirim bilmiyorum ama bakışları ne kadar çaktırmamaya çalışsamda beni çok korkutuyordu. Neler olacağını bilmiyordum , bekleyip görecektim…

E-Can,Cem’e soruyor.

+Bir kadında en ilk nereye bakarsın?

*Damlaya dönerek bakar.

C-Ayaktayken kalçasına ama şu an… Şey pardon kalçaya.(Damlaya bakarak söyler.)

-Hepiniz aynısınız ya erkekler.

E-Hahaha erkek olsan anlardın yenge.

C-Güzele bakılır.

-Herkese bakıyosunuz siz.

E-Teessüf ederim yenge.Ben sadece güzele bakarım.

-Bu bir iltifat mı?(Damla ona atılan bakışların farkında).

E-Öyle de diyebiliriz.

+Sohbet mi edicez,oyun mu oynucaz.

C-Sen niye gerildin kanka sakin ol.

E-Devam ediyoruz zaten hadi çevirin:)

C-Efe Damlaya soruyo yine.

E-Hahahah ne yaptırsamm:)

-Offf ilki bana geldi yaa.

E-Hmmm sen dans kursuna mı gidiyodun yenge.Geçen storyini gördüm.

-Evet yeni başladım 3-4 hafta oluyor.

E-Ozaman neler öğrendiğini göster

-Müzik açın ozaman böyle yaparsam çok komik olur.

E-Tamam ben açıyorum.

-Bu ne oryantal bu:)))

E-Ne fark eder yenge.

-Ozaman buna göre oyniyim.Öbür türlü çok saçma olur.

E-Yap bir şey de devam edelim artık.Karar veremedin bir türlü:))

-Başlıyorum tamam tamam.

*Oryantal oynamaya başlar üçünün karşısında.Efe ve Cem kalçalara ve dalgalanan karın bölgesine odaklanırken Can ise kıskançlıkla onların yüzüne bakıyordu.Nasıl sevgilime bakarsınız der gibi.Damlanın üstünde çok açık kıyafetler yoktu.Parlak siyah bir tayt ve neredeyse taytıyla birleşik siyah bir crop vardı.Bu haliyle bile oldukça etkileyiciydi.Her noktasını yılan gibi kıvırıyordu.

-Yetmez mi:))Ayhhhh yorulduuumm.

E-Yeter yeter:)

C-Yormayalım yengemizi daha çok.

-Çeviriyorum.Can bana soruyo.

+Bir hayvan olsan ne olurdun

-Cevabı biliyosun zaten.Kedi

E-Tam düşündüğüm gibi.

-Nasıl yani.

E-Kediye benziyosun yenge zaten.

-Bu da mı bir iltifat:)

E-Yani nasıl anlarsan.

-Öyleyse çevireyim.

C-Hahahah yine bana çıktın yenge.

E-Hep de damlaya soruyoruz.Yer mi eğimli hep aynı yer çıkıyor.

-Ben memnunum halimden devam edelim:).

C-Ama hep soru sormak olmuyor böyle.Röportaj gibi.

-Doğruluk demedimki.(Bir yudum daha alır)

C-Cesaret mi diyosun Damlacım.

-Evet cesaretttt.

C-Hahaha hazırlıksız yakalandım.

E-Alıştık tabi soru sormaya.

+Aşkım yavaş iç.

-Üff nolcak 2 biradan.

C-Hmmm madem kedi olmak istiyordun.

-Eeee

C-Öyleyse birisi cesaret diyene kadar kedi ol.

-Nasıl?

C-İşte miyav falan de 4 ayak üstünde dur.

+Bu nasıl ceza şimdi?

-Offf aşkım şişenin ucu bana bakıyor farkındaysan.Ben şikayet etmiyorum sen ediyosun.

C-Hala konuşuyosun:)

-Miyawww:)))

C-Evet böyle:)

E-Hahahah yengem de dünden razı.Hemen miyavlamaya başladı

*Damla gülerek bakar.

​

merhaba ben gamze beyaz tenli turuncu saçlı bir kızım memem ve götüm yok gibi bir şey ama yinede çevrem tarafından çok çekici bulunuyorum İngilizce öğretmeniyim atanamadığım için
evde annemlere yardım ederdim babam maddi sorunlar yaşıyordu ona destek olma
amacıyla iş aramaya başladım internette dolaşırken bir ilana denk geldim ve başvuru
yaptım beni bir holdinge çağırdılar gittiğimde beni ceo’nun yanına çıkardılar
beni oğluna öğretmen istediğini söyledi ardına
onunla şartları konuştum beni işe uygun gördü ve yarın işe başlamamı istedi
haftada 5 gün çalışaçaktım ve beni özel aracla kapımın önünden alıp geri bırakacaklardı bende bir kaç kitap alıp yarın için hazırlandım mini bir etek gömlek
ve topuklu ayakkabı giydim işte ilk gün için hazırdım araba gelip beni aldı
ve bir villaya götürdü kocaman bir çeşmesi vardı beni orda indirdi bende villanın kapısına kadar yürüdüm kapıyı çaldım yaşlı bir kadın bana kapıyı açtı içeri buyur
etti villanın içinde uzun bir yürüyüşten sonra beni büyük bir odaya götürdü
bu ders verecegim ögrencinin odasıydı

-bir şeyler içer misiniz

+hayır sağolun

-ne öğretmenisiniz

+İngilizce ögrenci ne zaman gelir

-dersten çıkmış olması lazım az sonra burda olur

+teşekkür ederim

-rica ederim bu arada öğrenci biraz garip

+nasıl yani

-ufffff kendini beğenmiş bir züppe

+çoğu zengin çocuğu öyle zaten

-neyse sana kolay gelsin

+teşekkürler

bende o sırada odayı biraz gezeyim dedim çocuk basketbol hayranı gibi duruyordu
her yerde basketbolcu fotoğrafı vardı odayı gezmeye devam ederken bilgisayarın
yanına geldim bir porno sitesi açıktı tabi bunlar beni alakadar edecek şeyler değil
odayı gezip yerime oturdum tam o sırada öğrenci geldi

-merhabalar

+merhaba hoş geldin

deyip elimi uzattım öğrenci beni bir güzel süzdü

+ben gamze yeni İngilizce öğretmeninim senin adın

-adım murat hocam

+memnun oldum murat

-bende hocam

muratla yerlerimize oturup ona dersleri nasıl işleyecegimizi anlattım
ve ardına derse geçtim murat pek beni dinlemiyor gibiydi ama ben yinede anlattım
ardına ders süremiz doldu toparlanıp odadan çıktım tam o sırada muratın babası kenan
bey geldi hani holding sahibi olan onunla selamlaştıktan sonra bana günün nasıl
geçtigini sordu bende her şeyi anlattım ama murat beni dinlemedi falan demedim tabiki de neler işledik falan onları anlattım sonra arabaya binip eve döndüm.