B: sana bi fotograf gostersem tanirmisin.

Y: polismisin

B: evet

Y: kimligini goreyim.

Kimligimi gosterdim. Bir anda tavirlari degismisti daha ürkek bi hale burundu. Sametin fotografini gosterdim.

B: taniyomusun

Y: bisey mi yapti bu adam

Yagmur sameti tanıyordu oyuzden irdelemeye baslamisti.

B: yok suclu degil. Yakin bi arkadasimin esi uzun zamandır kendisinden haber alamiyoruz.

Y: evli mi?

Yagmur sasirmisti. Kendisinin sameti tanidigindan artik yuzde yuz emindim.

B: evet neden sasirdin. Belli ki taniyosun, hadi dokul bakalim.

Y: buraya hergun olmasada sık sık gelir.

B: nasil bulurum onu

Y: bilmiyorum.

B: bildigini ikimizde biliyoruz. Simdi soylesen iyi edersin yoksa olacaklara karismam.

Y: nerde kalir yada telefonu nedir bilmem. Ama kiz arkadasini taniyorum onun adresini verebilirim.

B: kiz arkadasi oldugundan emin misin?

Y: Siz, kiz arkadaşınız disinda biriyle el ele tutusurmusunuz

B: adresi ve telefonu ver

Yagmur boş bir kagida adresi ve telefonu yazmisti kadinin adi esraymis.

Y: sey… Olanlar nedir bilmiyorum ama beni karistirmayin olurmu.

B: merak etme, senle konusmadim farzet.

Mekandan ayrildim. Adrese gittim cok uzak değildi. Saat hala erkendi. Arabanin icinde oturmus apartmana girip çıkanlari takip ediyordum. Apartman dedigime bakmayin 3 katli bi binaydi. 1 saat kadar sonra samet yanında bi kadinla binaya girdi, kadin esra olmaliydi. 2. Katin cami açılmıştı. Camdan kadini gordum. 2. Katta oturuyolardi demekki. Nadia ya haber vermeliydim ama verecegim haber onu uzecekti. Lakin yapabilecegim bisey yoktu. Telefonu cikarip nadia yi aradim.

N: glykiá mou

Nadia ile sohbet ederken bikac kelime yunanca ogrenmistim. Telefonu “tatlım” diye acmisti

B: nadiacim nasılsın.

N: iyiyim aksam icin hazirliklarimi bitirdim.

B: guzel, sana bi adres versem oraya gelirmisin.

N: tabi gelirim neden noldu, ayrica nereye gelicem.

B: nedenini gelince ogrenirsin cesmedeyim ben. Adresi atiyorum.

Nadia sessizlesmisti, bi an telefon kesildi sandim telefonun ekranina bakinca kesilmedigini anladim.

B: nadia ordamisin.

N: buldun dimi onu.

Nadianin sesi durgunlasmisti, neyle karsilasacagini bilmediginden icinde bi korku olusmustu. sesinden rahatlikla anlasiliyordu.

B: Evet, ilk vasitaya atla gel seni alicam

N: tamam geliyorum, neden gitmis peki

B: kendisiyle konusmadim seni bekliyorum. Sen konusmak istersin diye düşündüm.

N: iyi düşünmüşsün geliyorum görüşürüz.

Nadia gelmis onu almaya gitmistim. Kendisine bisey anlatmadigim halde yuzunden dusen bin parcaydi. En basindan beri ne oldugunu icten ice biliyordu ama bunu kendine itiraf edemiyordu.

N: biran once gotur beni oraya

B: nasil istersen.

Sametin kaldigi binanin onune geldik. apatmana girdik kapiyi kirarcasina yumruklayarak kapiyi calmaya basladi nadia. İcerden esranin sesi yukseldi

E: yavas ya noluyoruz.

Kapi acildi. Esrayla nadia karsi karsiyaydi.

N: nerede o samet serefsizi?

E: siz kimsiniz?

N: cekil surdan

diyerek kadini itip iceri daldi. Gurultuleri duyan samet odadan cikmis ust tarafi ciplakti.

S: nadia! Senin ne isin var burda ?

N: gercekten bu durumda soylemen gereken sey bu mu? Adi herif bende seni adam sandim be! Haftalardir seni ariyorum noldu bu adama diye meger baska hatunlarla takiliyomus.

E: samet kim bu kadin?

N: kim mi? Asil sen kimsin yahu? Karısıyım ben bu adamın. Tabi su dakikadan itibaren eski karısı.

E: bana bekar oldugunu soylemistin yalanci pickurusu.

N: derhal boşanma davasini aciyorum sakın ola zorluk cikarayim deme donuna kadar alirim senin. Tüh sana simdi ne cehenneme gidiyosan git.

Nadia, sametin suratina okkali bi tükürük firlatmisti. Tam arkamizi donup cikacakken saglam bi tokat sesi geldi. Esra samete guzel bi tokat atip evden kovmustu. Binadan cikip arabaya bindik tekrar izmire dogru yola ciktik. Hava yavas yavas kararmaya baslamisti. Neredeyse yolu yarilamistik fakat Nadianin agzini bicak acmiyordu.

B: iyimisin?

N: bilmiyorum, aslinda yola ciktigimizdan beri buna karar vermeye calisiyorum. Bi yandan kendimi salak gibi hissediyorum ama bi yandan da kendimi asiri rahatlamis, sanki üzerimden bi yuk kalkmis adeta kendimi özgür hissediyorum.

B: bu durumda salak olan sen değilsin o. Senin gibi guzel bir kadını birakabilecek kadar salak.

N: soyledigin kadar guzelmiyim sence?

B: hayir, cok daha fazlasi var.

N: teşekkür ederim, bu kendimi iyi hissettirdi.

Soylediklerim nadianin hosuna gitmisti zira her nekadar saklamaya calissada tebessum icindeydi. İzmire gelmistik. Tam evin yolunu tutacakken…

N: nereye gidiyosun?

B: eve gitmiyormuyuz?

N: tabiki de hayir, bu gece o kadar mezeyi bosunami hazirladim. Bi salak icin bunu erteyemem.

B: tamam olur, ben belki csnkn sıkkındır istemezsin diye düşündüm.

N: ilk baslarda biraz öyleydi, ama aslinda canim samete degil, kendimi nasil bu pozisyona soktum diye sıkılmıştı. Simdi ise mutlu bile oldum diyebilirim.

B: ozaman kakuleye gidiyoruz.

Merhaba
Aslında bu yaşadıklarımızı yazmamdaki neden aynı kişiden hizmet aldığım ve sonrasında okuduğum alta linkini verdiğim hikaye.
Şu anda ikinci evliliğimi yaşıyorum ilk evliliğim 26 yaşında yapmıştım çok tutucu ve varlıklı bir aileden geliyorum eski eşim tesettürlü ve tabi ki muhafazakarız! tabi ne ölçüde? özel üniversite mezunu son derece güzel ve moderndi karım. Her şeye rağmen bende uzun zamanlar önce başlayan bir cuckold fantezi var bu terimi öğreneli en çok 2 sene olmasına rağmen isteklerim ortadaydı. Eski karımla adım adım bunu yapmak istedim ama her türlü rahatlık ege, Akdeniz kıyılarında açılmalar saçılmalar derken konu bu fantezime gelince patladı zamanla sex hayatımız bitti tutkuda bitti soğuduk ve ayrıldık. Sonra kafa dengi çok çıtı pıtı bir kızla tanıştırdı arkadaşlarım biraz çıkınca anladık kafa dengiyiz şimdiki karımı ilk gördüğümde kısa bir etek ve göğüs dekoltesi giyinmişti ilişkimiz ilerlediğinde bu şekilde giyme nedeninin ilk buluşmada kendisini “kısıtlayıp, kısıtlamadığı mı görmek olduğunu” söylemişti. İlişkimiz sırasında tam birleşme olmasa da defalarca seviştik ve sonra evlendik evlendiğim kadın bu sefer doğruydu onun giyimi beni tahrik ediyor ve her gün işteyken onu düşünüyordum eve şehvetle gidiyordum paylaşımlarım onu rahtsız etmiyor bana katılıyordu hatta bir gün “beni bunlarla azdırıp sonra bir gün yaşatmasan eve geldiğinde odada sesler duyarsan sadece bir bardak su getir ateşimizi söndür” demişti tabi yatak da her şey konuşulabiliyor. Bir gün oğlumu görmek için eski karımın evine gittim ilk kez beni içeri davet etti. Biraz konuştuk ve inanılmaz bir şekilde fantezilerimiz kısmına geldik ve “çok pişman olduğunu insan ne yaşarsa kocasıyla yaşaması gerektiğini ve kıymetimi anlamadığını” söyledi bu sırada eski karımda evlenmişti! Demek yeni kocasın dan memnun değildi ama onunla aramızda birşey olmassı için her şey çok geçti. Burada yazmadığım uzun bir konuşmamız oldu eski karım ile o zaman anladım. Türkiye’deki aşırı muhafazakar yapımız çok abartı ve boş kıskançlıklarımız, başkalarının karılarına kızlarına bakmak fanteziler kurmak elimizdeki kendi eşimizi bir kutunun içine kapatmak! bunun üzerine Artık yeni eşimle sınırsızca yaşamaya karar verdim hayatımızı. Yolda yürürken Bakırköy de capacity alış veriş merkezine girdim kendime bir şeyler alacaktım ama oradaki birkaç kadın mağazası ilgimi çekti ve içeri girdim kadınların dahi kendilerine almaya cesaret edemeyeceği bir etek ve bir bluzu aldım ve çok istediğim kendinden jartiyerli bir çorap almak istiyordum ama bulamadım bunun yerine harika ve uzun jartiyer çorapları aldım çünkü etek çok kısaydı ve eve döndüm karım evdeydi ona hediyelerimi verince çok sevindi deliler gibi öpüştük. Hediyelerini açmadan önce birer kadeh şarap içmeyi teklif ettim şaraplarımızı koyduk ikinci kadehte sabırsızlıkla hediyelerini açtı. Hediyeleri görünce çok sevindi ama aşkım bu işe uygun ama çok kısa dedi. Bende zaten iş için adlım plaza da çalışıyorsun giyebilirsin dedim evet çok daha açık giyenler var ama sen istemesin diye düşündüm dedi ( bunun nedenini parantez içinde açıklamak istiyorum ailem çok tutucu muhafazakar ailemde açık kimse yok neredeyse, bu evliliğim çok olaylı olmuştu ama ben gerçekten isteyerek evlendim) bu açıklamaları beni daha iyi anlamanız için yapıyorum. Evet bu eteği ve buluzu işte giyinmeni istiyorum ve bu çoraplarda altına giyinmeni ama önce seninle harika bir gece geçirmek istiyorum sonra sen işteyken bunun devam etmesini dedim. Karımın dudaklarından bir “hımmm” sesi çıktı seni anlıyorum galiba aşkım dedi “mükemmel bir kadına senin sahip olduğunu, herkesin almak istemesine rağmen sadece senin sike bildiğini bilmek istiyorsun demek dedi ! fena olmuştum sonra biraz öpüştük omuzlarından hafif bastırmak istedim çömelmesini ve siki mi ağzına alması için ama ellerimi itti o beni omuzlarımdan bastırdı bende çmeldim tek ayağını sandalyeye koydu şimdi beni boşalt dedi. Sevişmemiz başladıktan sonra tek konuşmamız grup sex oldu onu başka kimler sikebilir bunu konuştuk şu anda pizzacı gelse oda bize katılsa v.s. v.s. ama 3. Bir kadına sıcak bakmıyordu buda klasik kadın bakışı ama ben razıydım zaten benim istediklerim hep cuckold fantezilerdi 3. Bir erkeğin sikini karıma hazırlamak kendi ellerimle sokmak v.s. sabah karım işe istediğim gibi hazırlandı ve gitti.
Bütün gün mesajlaştık ona kimlerin nasıl baktığını neler yaptığını sorduğum da beni delirtmek için mi bilmem daha öncede bahsettiği yakışıklı liseli stajyer çocuğun etrafından ayrılmadığını, Bensu abla bir istediğin var mı diye bacaklarından gözlerini almadığını sikinin dim dik olduğundan göstermeden yürümeye çalıştığından bahsetmesi beni mahvetti. Eve döndüğümüzde yine deliler gibi seviştik ve haftaya çıkacağımız tatilde neler yapabileceğimizi konuştuk. Bir sıkıntı vardı tatile oğlumu da yanıma alacaktım Bodrum’a gittik karıma valizini ben hazırladım. Tatil süresince dehşet sexy gezdi pürüzsüz cildini herkese gösterdi. Bir gece bensiz dışarı yolladım oğlum olduğundan Külüpte eğlenirken görüntülü görüşmeler v.s. ama çok bir şey yapamayacaktık tatilimizin son günü otelin spa sı dikkatimi çeki masajı duyan karım çıldırdı otelin spa sına indiğimizde çiftler için masaj seçeneğini gördüm 1 erkek 1 bayan masör istedik erkek karım içindi ama erkek çok kısa boylu kel kafalı çok hoş biri değildi ama bizim için bir tecrübe olacaktı evet oldu da karım odaya çıktığımızda çok tahrik olduğunu söyledi. İstanbul’a döndüğümde bu işlemi evde yapmayı planladım ve işte yazımın başında da yazdığım hikaye (Linkini burada veriyorum hikayenin http:// sex-hikayeleriturkce.blogspot.com.tr/2016/05/bir-erkek-karsn-neden-kskanr-buna.html?zx=46399a049c358906) ve oradan Massageforwife.com web sitesine ulaştım Karınız için Masaj servisi hikaye muhteşemdi kendimi bulmuştum. Masör Emre ile yazıştım şartlarını yerine getirdim. Sonra neler istediğimi yazdım basit bir şey istemiyordum. Beni doyuracak bir şey istiyordum çünkü karım gerçekten en çok sevdiğiniz yemek gibi yedikçe daha çok canınız çekiyor doyulması zor bir kadın. Hafta sonuna randevumuz kesinleşti karıma hafta sonu evde masajı mız var dedim çok sevindi ama öncesinde hazırlanmalıydı. Karıma tiril tiril yazlık bir elbise aldım ve sonunda interneten bulduğum kendinden jartiyerli çorabı da buldum karıma bir gün önceden hediyelerini verdim yarın masajdan önce dışarıda yemek yeriz aşkım o zaman giyersin dedim. Ertesi gün gelmişti eve gittim karım hazırlanmıştı çok güzel bir yere gittik yemek yedik çakır keyif olana kadarda içtik karım çok rahat hareket etmeye felaket frikik vermeye başladı hatta tuvalete gittiğinde mekandaki bir Arap kendisi ile tanışmaya çalışmış . Ama masaj saatimiz yaklaşıyordu eve geçtik çok geçmeden telefon geldi ve masör emre geldi. Gayet beyefendi biriydi biraz oturduk karım karşısında sereserpe oturuyordu ben karımı konuşturmaya çalışıyordum biraz, arap sana ne söyledi v.s. gibi karım beğenilmekten çok hoşlanmıştı ve iyi ki kocam sensin sayende kadınlığımı anlıyorum demesi hoşuma gitti. Masör Emre isterseniz masaja geçelim dedi ve odamıza geçtik bana lütfen karınızı soyar mısınız dedi. Karım yine iştahlı bir ses çıkardı ve bana sırtını döndü fermuarını açtım kollarından elbiseyi kurtardım. Jartiyeri ve iç çamaşırı kalmıştı göğüsler çıplaktı ama karım gayet rahatı masöre “jartiyer biraz kalabilir mi dedim” tabi dedi.. sonra beni kim soymak ister diye sordu masör karım hemen bunu nasıl istersek öylemi oluyor diye atladı evet cevabını alıca o zaman kocam karar versin dedi bende senin için istersen ben soyayım karıcım dedim yine o muhteşem iştahlı sesi çıkararak ama izlemek istiyorum ve biraz feminen hareketlerle dans ederek yapar mısın dedi. Emre ye döndüm sakıncası var mı dedim Emre siz giyinikken bir sakıncası yok diyerek gülüştük.
Ben kadın gibi kıvırarak Emre’nin düğmelerini çözmeye başladım önce gömleğini açtım sonra göbeğinden pantolonuna geldim kemeri çözerken ellerim titriyordu pantolonunun düğmelerinde çözünce hafifce indirdim pantolonu karım bizi izliyor ve diliyle dudaklarını yalıyor parmaklarıyla tempo tutuyordu emre pantolonu çıkarmama yardım etti boxerı kalmıştı karım boxer da çıkıyorumu diye sordu… emre evet isterseniz deyince karım “aa gerçekten mi deyince” ben dişlerimle masörün boxerının lastiğini tutum indirmeye çalıştım ama sikine takılıyordu sonunda biraz indirdim siki dim dik olmuştu. Sonra emre karıma lütfen arkanıza önün ve uzanın dedi bana da karınızın geri kalan çamaşırlarını çıkarın dedi bende karımın külot ve çorabını çıkardım. Emre klasik şekilde önce karımın ayaklarından masaja başladı kalçasına yaklaştıkça karım inlemeye başladı sonra karımın amı na parmağını sokup çıkarmaya başladı karım iyice inlemeye başladı sonra karımı yüz ustu çevirdi ve amı nı yalamaya başladı fakat bu çok uzun sürdü en az 30 dk karım 2 defa boşladı hatta kendinden geçti sonra karımı tekrar çevirdi sırtına masaja başladı kalçalarına da siki sürtüyordu karıma yaklaştım sikini içine almak ister misin dedim? Karımda aşkım çok isterim ama kıskanma sonra dedi… bende çok isterim dedim, karım o zaman fantezilerimizdeki gibi olsun kendi ellerinle bana hazırlar mısın dedi.. emre den sikini tutmak için ricada bulundum izin alınca sikini karıma göstererek 1-2 dk sıvazladım sonra karımın amı na yerleştirdim ve erme nin kalçasından bastırarak içine soktum sonra elimle yerinden çıkmaması için destek oldum.

Karım iyice coşmuştu emre karımı kucağıma almamı söyledi yatağın başına oturdum ve karımı üzerime çektim emre bu şekilde sikme ye devam etti karıma pompaladıkça karımın bütün ağırlığı üstüme geliyordu sonra bu pozisyondayken arkadan karımı yalayabilir miyim dedim emre izin verince arkasına geçtim masörün daşakların dan karıma ulaşamıyordum ama masörün daşaklarını yalamaya başladım bunu karıma da söylemeliydim söylediğimde karım görmek istiyorum dedi..ama bu şekilde göremiyordu emre sırt üstü uzandı karımda erme ye sırtı dönük sikine oturdu karım hadi şimdi bana da göster dedi bende karımın amın dan başlayrak erme nin sikini ve daşaklarını karımın içinde gidip gelirken yalıyordum arada inebildiğim kadar aşağı iniyordum çünkü karım bastırıyordu bazen nefes almak için durduğumda karım saçımı çekerek bastırıyor durma diyordu emre boşalıcam dediğinde karım biraz tutmasını rica etti ve tekrar misyoner pozisyonuna geçtik karım bana Emre’nin daşaklarını ve arka deliğine doğru dilinle yala da boşalmak nedir görsün dedi ben yaldaıkça emre titreyerek karıma daha çok bastırarak boşaldı karımın içi sperm dolmuştu Masör emre çıkınca karım aşkım beni temizle dedi. biraz soluklandım ve sonra spermleri yaladım hayatımda ilk defa sperm yalıyor dum. Sonra emre karıma duş aldırdı ve ayrıldı. Fakat ne kadar sapıkça da gelse bu tarz heyecanlar gizlilik çerçevesinde evliliğinize renk katıyor aşkınızı pekiştiriyor. Boşanmamıza engel oluyor.

Yaz tatillerinde genelde Çeşme’ye gideriz. Geçen yaz sıcaklardan iyice bunalarak, sahile gitmek istedim. Hafta sonu Çeşme’ye giderek bir pansiyona yerleştim. Kaldığım odanın yanında genç arkadaş kalıyordu. Odaya yerleşip çıkarken beni fark ettiler. Arkamdan beni konuştuklarını hissetmiştim. Pansiyondan çıkıp hemen sahile gittim. Mayomu giyip denize girdim. Denizde yüzüp eğlenirken, yanıma oturdu . Merhaba, beraber eğlenelim mi” dediler. İkisi de çok hoş, yakışıklı delikanlılardı. Yaşları 20-22 arası ancak vardı. Neden olmasın dedim. Denizde biraz yüzdükten sonra, çıktık. “Biraz güneşlenelim, ondan sonra devam ederiz.” dedim. Kumların üzerine sere serpe uzanıp, çantamdan güneş yağımı çıkarttım, Kim sürecek diye gençlerin yüzüne baktım, birisi hemen atıldı “isterseniz yağınızı süreyim” dedi. Teşekkür ettim. Sırtüstü uzanarak kendimi bıraktım. Adinin sonradan Kaan olduğunu genç, yağı avucunun içine dökerek, sırtımdan itibaren beni yağlamaya başladı. Bana daha çok okşuyor gibi geldi. Aşağılara indikçe kendimi değişik hissetmeye başlamıştım. Kalçalarımın üzerine gelince iyice yavaşladı. Hiç bitmesini istemez gibi yavaş yavaş yuvarlaklıklarımı okşuyordu. Yavaş yavaş inerek beni yağlamayı bitirmişti. gençlerle sohbet ettik. Kaan 21 yaşında, öğrenciydi, Diğeri Tolga henüz 20 yaşında ve o da öğrenciydi.

Sahilde akşamı ettikten sonra hep birlikte, pansiyona geldik. Herkes odasına çekildi. Duş alıp üzerimi değiştirdikten sonra, lobiye çıktım. Hava çok sıcaktı. Ve ben iç çamaşırı giymemiştim, üzerime sadece askılı, mini etekli elbisemi giymiştim. Bir kola alarak televizyonun karşısına oturdum. Biraz sonra Kaan ile tolga geldiler “Merhaba” deyip yanımdaki koltuklara oturdular. Ben bacak bacak üstüne atmıştım. Yanımda Kaan vardı ve gözlerini bacaklarımdan ayırmıyordu. Bir ara ona doğru baktığımda sikinin kocaman olduğunu ve şortunu delip çıkacak gibi olduğunu gördüm. Bu beni çıldırtmaya yetmişti. Ona doğru döndüm ve üzerine eğilip onunla konuşmaya başladım, istersen odamıza gidelim.” dedim. Tamam dedi. Tolga’yı da çağırdı. Hep birlikte benim odaya girdik. Artık bir şey söylemeye gerek kalmamıştı. Kaan beni kucaklayıp yatağa attı. Dudaklarımı emmeye başladı. Elleri kalçalarımı okşuyordu. Külotum olmadığını görünce daha da delirmişti. Bu arada Tolga’yı unutmuştuk. Garibim ileriden beni seyrediyordu. Kaan üzerimdeki tek parça elbiseyi çıkarınca çırılçıplak olmuştum. Beni yatağın kenarına dikti. Kendi soyunurken Tolga`ya sen de soyunsana dedi. Çok heyecanlanmıştım Yoksa ikisi birlikte mi beni becereceklerdi. Kaan şortunu çıkarıp o kocaman siki meydana çıkınca dayanamayıp sikine sarıldım ve emmeye başladım.

Götüm biraz sulanınca sikini dayamaya başladı. Çok tuhaf oldum. Aynı anda götümün son noktasını bulmayı başarmıştı. O gece beni bayıltıncaya kadar siktiler. İkisinin de sikini emdim. Ertesi gün de ayni şeyleri tekrarladık…

Merhaba değerli okuyucular yıllarca bu tür sitelerdeki hikayeleri okurum gerçekliği varsa bile çok basit dille çok klişe yazılmışlar hikayenin ne konusu var ne başı var ne sonu hepsi birbirinin aynısı neredeyse daha özenilerek yazılması gerektiğini düşünüyorum bugün ilk kez hikaye yazıyorum bu arada beğenmenizi umuyorum hikayeme başlamadan önce biraz kendimi anlatmak isterim ben İstanbul’da yaşayan 43 yaşında 180boyunda 75kilo yakışıklı normal vücutlu ve zeki kendi ismle meşgul seks konusunda oldukça tecrübeliyim bu hikaye 2011 yılının haziran ayında yaşadığım hikayedir ve gerçekliğinden kesinlikle şüpheniz olmasın. Geçen yıl mayıs ayında hafta sonu biraz dinlenmek ve kafa dağıtmak için Balıkesir’e bağlı marmara adasına gittim sakin bir yer olduğu için orayı tercih etmiştim adada temiz ve mütevazı bir pansiyona yerleştim 8-10 odalı bir pansiyondu ve yaklaşık 15 kişi kalıyordu önce dışarıda birkaç saat yürüyüş yaptım daha sonra odama çekilip 3-4saat kadar dinlendim akşam olunca da restorana indim bir şeyler yemek için yan masamda 30lu yaşlarda genç bir çift oturuyordu bir yandan yemek yerken bir yandan onlara bakıyordum alkolü biraz fazla kaçırdıkları için seslerinin fazla çıktığını fark etmiyorlardı ve epeyce dikkat çekiyorlardı yemeğimi bitirdikten sonra
odama çıktım yatmaya. Ertesi gün öğleden sonra adayı biraz turlamaya çıktım akşamki çiftle karşılaştım dolaşırken sima olarak tanıdıkları için beni selam verdiler biraz muhabbet ettik pansiyona kadar beraber yürüdük konuşarak beyefendinin adı İlker di İstanbul da bir dış ticaret şirketinde yönetici olarak çalışıyordu 32 yaşında yaklaşık 175 boylarında hafif kilolu yakışıklı biriydi eşinin adı ise Miray İngilizce öğretmeni oda iyi bir kolejde çalışmaktaydı Miray ise 30 yaşında 1.55boylarında minyon ve çok tatlı bir bayandı birbirlerine çok yakışıyorlardı akşam restoranda görüşmek üzere ayrıldık pansiyona geldiğimizde ben odama çekildim biraz kitap okudum ve dinlendim akşam buluştuk restoranda aynı masaya oturduk hep beraber bayağı samimi olduk o akşam ve birbirimizi çok iyi tanıdık çok sıcak insanlardı İlker in babası eski bir müteahhit olduğu için maddi durumları iyiydi Büyükçekmece de güzel bir sitede dubleks dairede oturuyorlardı 2yıl önce önce evlenmişlerdi ve çocukları yoktu o gece geç saatlere kadar muhabbet ettik düşünce ve kafa yapısı olarak çok ortak noktamız vardı ertesi gün adadan ayrılmam gerekiyordu onlar birkaç gün daha kalacaklardı birbirimizin telefon numaralarını ve mail adreslerini almıştık İstanbul da görüşmek üzere. Hafta içi İlker i ekledim msn den konuşmaya başladık yaklaşık iki hafta boyunca sürekli konuştuk msn den birbirimizin güvenini kazandıktan sonra seks konusunda konuşmaya başladık İlker le Miray tabularını yıkmış geniş insanlardı İlker bana eşim olsa başka bir erkekle paylaşıp paylaşmayacağımı sordu bende
eşim olmadan böyle bir soruya cevap veremeyeceğimi söyledim benden empati yapmamı istedi tamam dedim düşünmeye başladım evliyim bir eşim var onu çok seviyorum eşimi başka bir erkeğin altında gözümün önünde zevkten inlerken adam eşimi deli gibi pompalarken düşündüm heyecandan ağzım kurudu nefesim kesildi çok acayip bir duyguydu ilk kez düşünmüştüm böyle bir şey bir yandan canım yanmıştı ama bir yandan da hiçbir fanteziden almadığım zevki aldım. Sonraki gün İlker le konuşurken senle bugün önemli bir konu konuşmak istiyorum dedi tamam konuşalım dedim biz 1 yıldır farklı çiftlerle eş değiştiriyoruz dedi bende dünkü muhabbetten tahmin etmiştim aslında olabilir tabi sizin tercihinizdir dedim bana 3lü bir fantezilerinin olduğunu anlattı kaliteli güvenilir yakışıklı bir partner arıyorum seni düşündüm dedi eşinin de kabul ettiğini söyledi bende biraz düşünmek istediğimi söyledim sonuçta seks olarak tecrübeliydim ama bu tür bir ilişkiye hiç girmemiştim. İlker e kabul ettiğimi söyledim seks konusunda çok azgın bir insanım enerjim hiç bitmiyor avantaj mıdır dezavantaj mıdır bilmiyorum ama böyle bir yapım var hafta sonu pazar günü sözleştik İlker adresini verdi bana google maps ten baktım tam olarak anladım evin yerini hafta sonunu iple çekiyordum 3gün vardı daha geceleri zor uyuyordum heyecandan çünkü Miray gerçekten çok seksi bir bayandı 30yaşında olmasına rağmen 20liklere taş çıkarırdı çok pürüzsüz bir cildi vardı çok diri göğüsleri vardı. Pazar günü 6ya doğru evden çıktım

1.5 saat sürdü Büyükçekmece ye gitmem zili çaldım Miray açtı kapıyı spor giyinmişti bende öyle tabi tatlığı ve seksiliği üzerindeydi yine özel hazırlanmıştı o güne belliydi parfümü çok tahrik ediciydi çok azdırmıştı beni kabaran pantolonumu ceketimle kamufle ederek salona geçtik yemek yediğimi varsa soğuk alkollü bir şeyler alabileceğimi söyledim İlker de aynı şekilde 3tane soğuk bira getirdi Miray içerken bir yandan da muhabbet ediyoruz yarım saat geçti 8falandı saat İlker isterseniz yukarı çıkalım artık dedi yatak odaları üst kattaydı tamam olur dedim. Geniş güzel döşenmiş bir odaydı gece lambası yanıyordu ama yaz olduğu için hava o saatte kararmamıştı daha İlker hadi davetiyemi bekliyorsunuz başlayın siz dedi çok acayip bir duyguydu yazarken gözümün önünde canlanıyor tamam dedim uzanmıştık yatağa elbiselerimiz üzerimizde yapıştım Miray ın dudaklarına sıcacıktı sert bir şekilde sevişmeye başladık birbirimizi soymaya başladık yavaş yavaş İlker elinde birasıyla bizi izliyordu 10yıl birbirini görmemiş sevgililer gibi sevişiyorduk çırıl çıplaktık sonunda ikimizde Miray benim kaslı göğüslerimi yalıyor bende onun ipek gibi tenini okşuyordum 69 pozisyonuna geçtik miray benim yarrağıma dil atmadan 17cm e ulaşmıştı bile kalınlığı da heyecanlandırmıştı onu büyük bir şehvetle yalıyordu bende onun küçük tatlı amcığını yalıyordum dil darbelerini vurdukça ne kadar dar olduğunu fark ettim yaklaşık 15dk sürdü ön sevişmemiz İlker soluksuz arada bir yutkunarak izledi bu anları.. Miray sırtüstü uzanmış içine girmemi bekliyordu belinden tutup kendime çektim önce başını bir kaçkez vurdum amcığına sonra yavaş yavaş köklemeye başladım yatağın örtüsünü tırmalıyordu amcığını kaplamıştım tamamen ve
hızı giderek arttırıyordum birkaç dakika bu pozisyonda kaldıktan sonra pozisyon değiştirdik yatakta dizlerinin üstünde ters çevirdim dogstyle pozisyonda içine girdim tekrar bu kez bir hızar edasıyla odun keser gibi gidip geliyordum içinde sürtünmeden amcığından alev çıkacaktı neredeyse tekrar pozisyon değiştirdik bacak omuzuna geçtik öyle sert pompalıyordum ki gençliğin verdiği enerjiyle dewalt kırıcı gibiydim yatağın altından çıkacaktık nerdeyse ilker le göz gözeyken patladım volkan gibi İlker in yüzünde acı ve zevki aynı anda gördüm onunda yarrağı kalkmış dimdik olmuştu çok tahrik olmuştu gördüklerinden istersen sen devam et dedim ben çekildim kenara ilkerle başladılar sevişmeye bu kez ben onları izliyordum İlker içine girmeye başladı Miray ın bende uzandım yanlarına Miray ın göğüslerini yaladım bir süre İlker çok geçmeden patladı hemen zor dayanmıştı izlemekten patlamanın eşiğine gelmişti zaten 3ümüz uzandık yatağa 20dk kadar sohbet ettik sonra benzer pozisyonlarda birer posta daha tekrarladık. Duşlarımızı aldıktan sonra salona geçip birer bira daha açtık İlker hiç unutamayacağı bir gün yaşadığını ve fantezide son noktanın bu olduğunu söyledi bende aynı şekilde çok büyük zevk aldığımı söyledim. Saat 10.30gibi oradan ayrıldım eve döndüm daha sonra sürekli konuşmaya devam ettik ilker ve miray la iyi bir dost olduk birkaç kez daha bir araya geldik seks için. Daha anlatacağım bir çok hikaye var zamanım oldukça onları da yazacağım gizlilik için İlker ve Miray ismini ben uydurdum bunu da belirtmek isterim yazdığım bu hikaye ilk olduğu için cümleleri çok iyi kuramamış yada hata yapmış olabilirim bunun için hepinizden özür dilerim

Hırsız Bakıcı

Selim akşam işten çıkıp eve geldiğinde karısı Gülten’i mutfakta yemek yaparken buldu.

“Merhaba güzelim, ne yapıyorsun?” dedi.

Gülten, “Yemek hazırlıyorum, hoş geldin canım. Nasılsın?” diye sordu. Selim’in cevap vermesine fırsat vermeden, “Cüzdanımdan para eksilmiş. Daha önce yüzüğümü de kaybettiğimi söylemiştim sana, hatırlıyor musun?” diye sordu.

Selim hatırlıyordu ama, “Para mı eksik? Nasıl yani? Birisi mi çaldı diyorsun?” diye karşılık verdi.

“Evet, kesin birisi çaldı. Günahını almayayım ama bizim kızın bakıcısı aldı bence.” diye tedirgin bir şekilde konuştu. Korktuğu ve bu durumun onu tedirgin ettiği belliydi.

Selim, buradaki çalışanların düşük ücretlerle çalıştığını, bu durumun çok şaşırtıcı olmadığını düşünerek.

“Olabilir, endişelenmeye gerek yok, birazdan anlarız “

“Ya gerçekten calmışsa ? Clara yi cok zor buldum kaybetmek istemiyorum onu.” Diye iç geçirdi.

Bakıcı Clara, neredeyse bir yıldır Selimlerle çalışan, 35 yaşında ve üç çocuk annesi bir kadındı. Büyük E cup göğüsleri, elbiselerinden adeta fırlayacak gibi duran, önü açık bir bluz giydiği zaman frikikler verdiği için, Selim yaramaz bir çocuk gibi etrafında dolaşıp göğüslerinin derinliğine bakıp, zihin dünyasına malzeme biriktiriyordu. Büyük göğüslerine ve doğurduğu üç çocuğa rağmen, beli hafif bir göbeğe rağmen ince kalmış ve geniş kalçası elastikiyetini korumuş gibi görünüyordu. En azından giydiği dar pantolonlardan ve ara sıra yerden eğilip bir şey aldığında daha da sıkılaşan ve büyüyen kalçasından görebildiği kadarıyla.

Selim, karısının fark etmeyeceği anlarda Clara’yı gizlice izlemekten büyük bir keyif alıyordu. Onun büyük götünün saga sola sallanışını, şehvetli bedenini izlerken hissettiği arzu, kendi evliliginde yaşayamadığı cinselligi ve heyecanı onun yasak bedeninde yaşayabilecegi ihtimalini veriyordu. Bu tahrik edici ve tehlikeli oyun daha da ileriye gitmemeliydi ama Selim, Clara’nın fiziksel özelliklerini benzeyen MILF porno videoları izleyip mastürbasyon yapıyor ve heyecanı geçince de yaptığından pişmanlık duyuyordu . Bu, onun gizli bir zevkine dönüşmüştü ama bu sadece bir oyundu.

Selim durumu daha iyi anlamak için öncelikle birkaç soru sorması gerektigini hissetti.

“Ne kadar bir para dan bahsediyorsun ? ve cüzdanına koyduguna eminmisin ? Bu kısmı çok önemli, çünkü çok unutkansın hayatım bunu biliyorsun degil mi ?” Selim karısının kafasının çok dalgın oldugunu bazen bazı şeyleri unuttugunu da hatırlamıştı.

“Evet billiyorum ama eminim bu sefer kendi ellerimle çantamın içindeki cüzdana koymuştum, kafayımı yiyorum dedim kendi kendime” eline çantayı almış Selime göstererek.

“Nerdeler şimdi ?” diye sordu Selim.

“İçerde oynuyorlar.”

“Eğer eminsen yapacak birşey yok. Çağırda konuşalım o zaman, soralım kendisine.” dedi Selim.

Gülten hemen içerden Clara’yı çağırdı. Clara’nın içeri girmesiyle birlikte, Selim’in gözleri hemen kadını süzdü. Clara’nın bugünkü kıyafeti, Selim’in dikkatini dağıtmaya yetmişti. Beyaz bluzundan dışarı taşmaya çalışan kocam gögüsler gayet kafa karıştırıcıydı. Ancak kendini toparladı ve durumu ciddiye almaya çalıştı.

“Clara,” diye başladı Selim, “Gülten’in cüzdanından bir miktar para eksilmiş. Bilgin var mı bu konuda?”

Clara, şaşkın bir ifadeyle Selim’e bakmadan, “Hayır efendim, bilmiyorum. Ben sadece işimi yaptım, cüzdan falan görmedim,” dedi. Selim kendi kendine, “Bir yalancının en bariz özelliklerinden biri göz temasından kaçınmaktır diye düşündü.”

“Bana bak Clara, bu çok ciddi bir mesele. Paranın eksildiğinden emin olmasak sana bunu sormazdık.” dedi. Clara’nın nefes alışverişi hızlanmıştı, büyük göğüsleri hızla büyüyüp küçülüyordu ve elleriyle oynamaya başlamıştı. Açıkça ben yalan söylüyorum diyordu.

Gülten, endişeyle Selim’in sorgulamasını izliyordu. Clara’nın masum olduğuna inanmak istiyordu, ancak içinde bir şüphe vardı. Neredeyse bir yıldır yanlarında çalışan ve işe çok ihtiyacı olduğunu bildiği birisinin böyle bir şey yapmış olmamasını umuyordu. O sırada 3 yaşındaki kızı içeriden çıktı. “Anneee,” dedi. Gülten, kızının olanları görmemesi için elinden tutup içeri götürdü.

Selim, Clara’ya dönerek, “Eğer para çalındıysa, bu ciddi bir durum. Hem bizim için hem de senin için. Eğer şimdi konuşur ve herşeyi anlatırsan polisi çagırmamıza gerek kalmaz.”

Clara polis kelimesini duyunca ağlamaya başladı ve tamamen konuşamaz hale geldi. Selim ise, sorularını tekrarlayarak kadını sıkıştırıp itiraf ettirmeye çalışıyordu. Clara dan daha fazla cevap alamayacagını anlayan Selim seslendi:

“Gülten , Clara’nın çantasını getirir misin?” Gulten, çantayı sanki iğrenilecek bir şeymiş gibi Selim’in önüne bıraktı ve beklemeye başladı.

Clara’nın ağlamaları hızlandı, “Lütfen efendim, beni affedin.” diye yalvarıyordu. Buda aslında suçunun açık bir itirafıydı ama ne Selim nede Ayten şuana kadar kendilerinden ne kadar çaldıgından emin değildi.

Selim, çantayı açıp hemen açıkta bir miktar para buldu. “Bu mu para?” diye Gulten’e gösterdi ve Gulten sadece kafasını sallayarak doğruladı. Sonra bir gümüş kolye buldu, kaybolduğundan haberleri bile olmamıştı. Anlaşılan Clara, ona olan güvenlerini kötüye kullanıp, çantasının aranacağını bile düşünmeden amatörce hırsızlıklar yapmıştı.

Selim’in artan sorularına dayanamayan ve polis tehdidi karşısında “Evet efendim, aldım, ilk defa oldu. Bir daha olmayacak, lütfen beni affedin” diyerek ağlayarak, kendisini affetmemizi istiyordu.

Gözyaşları o kadar çok artmıştı ki çenesinden göğüslerine doğru akıyor, bluzunu ıslatıp gögüslerinı parlatıyor ve Selim i tahrik ediyordu.

“Daha fazla uğraşmak istemiyorum seninle, ne kadar çaldığın söyle kapatalım bu konuyu.” diye sordu yeniden.

Clara, durumu kabul etmişti ve artık yüzünde bir şaşkınlık ifadesi vardı. “Birkaç yüz lira efendim, ve o kolye… Gerçekten çok üzgünüm. İhtiyacım vardı ve… ve…” dedi ve sesi kısılıp gözyaşlarına boğuldu.

Selim, bir an Clara’nın durumuna üzüldü ancak yapılanın kabul edilemez olduğunu biliyordu. “Ahh Clara, bu bir hırsızlık ve kabul edilemez. Seninle çalışmaya devam edemeyiz.” dedi kararlı bir şekilde.

Gulten’e döndü ve “Polise teslim edelim, böyle bir şey bir daha yapamaz.” dedi.

“Clara, sen evimizin bir üyesi gibiydin, neden böyle bir şey yaptın? Artık sana güvenemeyiz.”

Selim, sert bir şekilde, “Clara, kalk ayağa ve beni takip et, gidiyoruz.” dedi. Clara hâlâ bir şansı olduğunu düşünüyordu ve sessizce ağlıyor ve yalvarıyordu, ancak Selim kararlıydı.

“Gerçekten polise mi vereceksin?” diye Gülten fısıldadı.

“Bilmiyorum ama dersini almalı ve kesinlikle burada bir daha çalışmamalı.”

“Evet, bir daha bu eve gelmesini istemiyorum.” diye onayladı.

Zar zor Clarayı ikna edip arabaya bindirdikden sonra yola çıktılar.

Selim arabayı sürerken arada bir dikiz aynasından Clarayı izliyor gerçekten pişman bir şekilde aglıyordu. Selim in aklındaysa bu durumu fırsat çevirmek vardı. Uzun zamandır hayal ettigi Sara şimdi savunmasız bir şekilde arabasının arkasında oturuyordu.

Evlerinden çıktıktan sonra ıssız bir park yerinde arabayı durdurup dönüp Claraya baktı, halen inanılmaz çekici geliyordu. Yüzünu çok begenmesede vücudunu uzun uzun arzuladi, yapacağı şeyin yanlışlığı ve ahlaki olarak seviyesizligini o sırada dusunmeden planını gerçekleştirmeye karar verdi.

“Clara seni polise teslim edecegimi biliyorsun degil mi ? “

“Lütfen efendim beni polise vermeyin” ağlayarak “ Söz veriyorum bir daha yapmayacağım.”

“Sana inanmak istiyorum ama yaptığın şey bir suç ve hesabını ödemen lazım.”

Selim, Clara’yı ciddi bir şekilde süzdü. “Ama belki seni polise teslim etmek yerine başka bir çözüm bulabiliriz. Tabii eğer sen de bana yardımcı olursan…” diye belirsiz bir şekilde konuştu.

Clara’nın gözleri bir anda umutla parladı. “Nasııl yani efendim?” diye sordu hemen.

Selim, derin bir nefes alarak, “Bana bir iyilik yaparsan, belki durumu polise bildirmem. Ama bu senin son şansın olacak. Bir daha hırsızlık yaparsan veya beni kandırmaya çalışırsan, hemen polise gideceğim.” dedi.

Clara, umutla “Evet, tabi ki efendim! Size nasıl yardımcı olabilirim?” diye cevap verdi.

Selim bir an durdu ve dikkatlice düşündü. “Öncelikle, konuştuğum her şey aramızda kalacak, kimseye bahsetmeyeceksin” dedi.

Clara başını sallayıp tamam dedi. Selim heyecanını yenerek, “Seni bir şartla polise vermem. Eğer benimle birlikte olursan” dedi.

Clara tepkisiz bir şekilde durdu ve anlamamış gibi, “Ne? Nasıl, efendim, benimle mi? Nasıl olur?” dedi. Yüzündeki şok dalgası, içinde bulunduğu durumun ciddiyetine rağmen, gerçekten en üst seviyeye çıktı.

Selim o kadar heyecanlanmıştı ki, eli ayağı hafifçe titremeye ve histerik bir hal almaya başlamıştı. Şu ana kadar sadece fantezi olan bir şeyi, kızının bakıcısının düştüğü bu kötü durumda gerçekleştirmeye çalışıyor ve açıkça şantaj yapıyordu.

“Ama nasıl olur, efendim, karınız Gulten” dedi Clara.

Selim derin bir nefes alarak arabadan indi ve Clara’nın yanına geçmeye karar verdi. Çünkü anlamiyormuş gibi bakiyordu. Clara ya gerçekten aptaldı ya da aptal numarası yapıyordu diye düşündü. Dar arka koltukta her ikisinin de iri vücudlari zor sığıyordu. Selim biraz daha cesaretlenerek, elini Sara’nın dizlerine koydu ve dar kotunun üstünden bacaklarını okşamaya başladı. Hafifçe sıkarak, etinin yumuşaklığını daha fazla hissetmek istedi.

Selim sikinin sertleştiğini ve pantolonunu zorladığını hissediyordu.

“Clara, bana bak,” diyerek Sara’nın ağlamaktan şişmiş gözlerine baktı ve “Evet Clara, kabul ediyor musun?” diye sordu. Bu kadar ilerlemişken, sesi çıkmayan Clara’yı becerebilirdi, ancak onun tamam demesi, izin vermesi önemliydi.

“Tamam, beni yeniden işe de alın ama..” dedi.

Selim, bir cevap vermeden Clara’nın çenesinden tuttu ve dudaklarını kendi dudaklarına çekerek öpmeye başladı, sıcak agzının içinden dilini gezdirip bir an önce bu dudakların sikiyle kavuşmasını arzuluyordu. Clara’nın istem dışı titremeleri öpücükle azalmaya başladı. Selim’in bir huyu vardı, beraber olduğu kadınları dudaktan öpmemek gibi. Çünkü öpücük, sadece tatmin olmanın ötesinde duygusal bir eylemdi onun için, bu seferlik Clara nın korkusunu azaltmak için istisna yaptı.

Selim, bir yandan Clara’nın bacak arasına ulaşmak istese de, giydiği dar kot pantolon buna izin vermiyordu. “Pantolonunu çöz bakalım,” dedi.

Clara hafifçe, “Tamam,” dedi ve kot pantolonunun düğmelerini küçük göbeğini karnına çekerek çözmeye başladı. Ancak pantolonu bedeninden biraz küçük olduğu için çözmesi zaman alıyordu. Selim, Clara’nın bu zorluğunu izlerken, içinde tuhaf bir heyecanla onun büyük memelerini bluzunun dışından okşamaya başladı. “Ne kadar yumuşaklar,” diye düşündü ve sol memesini kolayca bluzundan çıkardı ve meme ucunu agzına alıp emmeye başladı. Karısının küçük memelerinden kat ve kat büyükdü.

Nihayet Clara pantolonunun düğmelerini açmıştı, Selim açılmış pantolonunun önünden elini içine sokup onu parmaklamak için acele ediyordu, ama hala çok dar bir durumdaydı. Clara hafifçe doğruldu ve dar pantolonunu zorlukla büyük poposundan aşağıya baldırlarına kadar indirdi. Manzara harikaydı, Clara’nın ten rengi ile mükemmel bir tezat oluşturan beyaz pamuklu dar bir kilot, poposunun genişliği nedeniyle kenarlardan taşıyordu. Bu durum, Selim’i zevke getiriyordu. Selim vakit kaybetmeden elini kilotun içine soktu ve kılsız, arabanın küçük ve havasız ortamında terlemeye başlamış bacak arasından amının dış pofidik dudaklarını okşamaya ve parmağını genişlemis deliginden sokup cikarmaya başladi.

Selim, karısının birazdan arayacağını bildiği için işini hızlıca bitirmek istiyordu ama Aynı zamanda da bu zevki mümkün olduğunca uzatmakda istiyordu. Boşta kalan eliyle fermuarını açıp, Sara’nın gözleri önünde pantolonunun önündeki delikten büyük penisini çıkardı.

“Böylesi büyük bir siki daha önce gördün mü?” diye sordu Selim.

“Büyük görünüyor, ne yapmamı istersin?” diye sordu Sara şaşırmamış bir şekilde.

“Yalayabilir misin?” dedi Selim.

Selim’in isteği üzerine, Sara biraz geri çekildi ve Selim’in 20 santimlik penisini ağzına alabilmek için üzerine eğildi. Hafifçe ağzını açıp, usta bir hareketle hiç duraksamadan penisin yarısını boğazına sokup aşağı yukarı yapmaya sakso çekmeye başlamıştı. “Ahhhh mhhhh,” diye inledi Selim. Sara’nın bu kadar ustaca ve tiksinmeden penisini ağzına almasına hayret ediyor karısını kendisini emmesine ikna edememiş olmasıni hayretle hatirladi. Selim zevkden Arada bir Claranin siyah saçlarından bastırarak, ne kadar derine gidebileceğini test ediyor ama daha fazla bastırırsa hemen boşalacagından korkuyordu.

“Ahhhh Clara, bu kadar yeter, yoksa boşalacağım.”

Sikini ağzından çıkarıp, eliyle dudaklarını sildikten sonra, “Beğenmedin mi yoksa?”

“Harika bir iş çıkarıyorsun, içine girmek istiyorum, pantolonunu çıkart.”

Clara, çok dar olan pantolonunu çıkarırsa bir daha giymesinin zor olacağını söyleyerek, bileklerine kadar indirdi ve “Arkadan yapmak ister misin?” diye sordu. Kafasını sallayan Selim’e, gülerek dizlerini karnına çekip büyük poposunu Selime döndü.

Selim, kendisine doğru bekleyen götün güzelliğiyle iç geçirerek, içine girmek istiyordu, ancak arabasının arka koltuklarının darlığı işini zorlaştırıyordu.

Clara’nın uzun boyu ve büyük poposu, hareket kabiliyetini kısıtlamıştı ve doğru pozisyona gelip arkadan içine girmesine engel oluyordu. Selim, sinirle Clara’nın büyük poposunu iki eliyle kavrayıp, şiddetle arka koltukların ayak koyma kısmına doğru itti. Clara, dengesini korumaya çalışırken, elleri ve kafasıyla beraber boşluğa düştü ve poposu havada kaldı. Bu durum, tam olarak Selim’in istediği dikey domalmayı sağladı ancak Clara için pek rahat bir pozisyon değildi.

“Canım acıyor, yavaş olun.”

“Birazdan zevk alacaksın.”

Dizlerinin üstünde bütün ağırlığıyla Claranin vücuduna göre çokda genç kalmamış vajinasına penisinin büyüklüğünü hiç zorlanmadan bir kerede soktu.

Clara da bir inleme geldi. Selim vakit kaybetmeden ileri geri şeklinde uzun ve kısa aralıklarla Clara nın amını pompalamaya başladı.

Clara’nın inlemeleri, Selim’in ritmini hızlandırdı. Her vuruşunda, Clara’nın büyük götü sallanıyor ve Selim’in zevkini ikiye katlıyordu. Zamanın hızla geçtiğini fark eden Selim, daha da sert ve hızlı bir şekilde Clara’yı becermeye devam etti.

Clara’nın çığlık ve inlemeleri, arabada yankılanırken, Selim’in sona yaklaştığını hissetmesi uzun sürmedi. Zevk dolu bir çığlıkla, içine boşaldı ve hızını azaltarak nefesini düzene sokmaya çalıştı. Clara hala yerinden kalkmamıştı, büyük poposu Selim’e doğru dönük, nefes nefese kalmıştı.

“Boşaldın mı ?“

“Evet, boşaldım,” diye yanıtladı Selim hala nefes nefese.

Ama Selim hala sikinin sert olduğunu hissederek, biraz daha gidip gelmeye devam etti. İlginç bir şekilde, sikinin yeniden sertleştiğini ve devam edebileceğini hissetti, ama Clara rahatsız olmuş gibi kıpırdanarak kalkmak istedi. Bunun üzerine Selim, üzgün bir şekilde am ve spermlerle ıslak olan sikini çıkardı ve Clara’nın doğrulmasına yardım etti.

Clara, Selim’in hala sert sikine işaret ederek, “Hala sert misin? Boşalmadın mı?” diye sordu.

Selim, “Evet, ama bir daha istiyorum,” dedi.

“Tekrar mı?” diye sordu Clara, şaşkın bir ifadeyle. Selim, gülümseyerek “Evet” dedi.

Evet yıllardır hayal ettiğim vücutu 3 4 saniye de olsa tamamıyla görmüştüm ve hayallerimin bile çok ötesindeydi. Dolgun ve sarkmamış göğüsler göğüslere kadar uzanan sarı ıslak bir saç. Kusursuz sütün gibi tüysüz bacaklar ve beyaz bir ten. En efsanesi sarı ince tüylerin altında pesbembe bir amcık. Ablamın vücutunun güzel olduğunu tahmin ediyordum şimdiye kadar kıyafetinin üstünden gördüklerim aksinin mümkün olmadığını söylüyordu zaten. Fakat memelerinin o kadar diri olması bacaklarında sıfır kusur olması ve amcığının o kadar bembe olması beni bile şaşırtmıştı. Tabi ki bu mutlu anı Neşenin bağışları bozmuştu

N:Bi dikizlemediğin kalmıştı beni sapıksın oğlum sen sapıksıınnn siktir git babama da söylüycem seni gör gününü

A:Ne oluyor be burada abla abi

B:Ne olsun ablanın şizofrenisi tuttu yine ya bi çık şu duştan da konuşalım salak salak triplere girme

N:Ne o gördüklerin yetmedi mi yok oğlum bu sefer kaçarın röntgenlemek ne be

B:Aslı ver şu ablana bornozunu giysin gelsin odaya konuşcaz saçmalamasın

Neşe eğer dediklerini yapıp babama yaşadığımız diğer olaylarla beraber bunu da anlatırsa gerçekten biterdim. O yüzden oda da yapacağım konuşma altın değerindeydi. Aceleye gelmemesi lazımdı, o an aklıma selim geldi beklemeye devam etmesin diye arayarak çocukların yanına geçmesini en geç bi saate orda olucağımı söyledim. Neşe hayır girmem bunun yanına tecavüz de eder bu bize diye bağırarak Aslıyla beraber kapının eşiğine kadar geldi. Üstünde ki bornozu vücutunu ne kadar kapatmış olsa da aklımdan çıplak hali hala silinmemişti. Fakat şimdi değil diyerek sikimle bi yüzleşme yaşadım. Ve kazanarak kalkmasına engel oldum

B:Aslı sana sadece bir soru soruyorum eve geldiğimde sana ne dedim?

A:Dışarıda selim bekliyor duş alıp çıkmam gerek ablama ne kadar daha sürer diye sorup geliyorum dedin.

N:Gerizeklı sesini duysam kapıyı açmazdım herhalde seslenmedin ki.

B:Ya ablacım seslenicektim su sesi gelmiyor olunca şaşırdım belki daha girmemişsindir diye önce ben girebilir miyim diye rica edicektim sen havlu için seslendin.

N:Sen de kapının önünde durup benim çıplak şekilde çıkmamı mı bekledin.

B:Tabi ki hayır tam arkamı dönüp gidicektim daha seslenmen bitmeden kapıyı açtın ne yapayım ışınlanayım mı.

Söylediklerim ablama da mantıklı gelmişti üstelik Aslı’nın da benim şahitliğimi yapması iyi olmuştu. Bu susmasından belliydi bağrışları kesilmişti

N:Açıkcası çok inandırıcı gelmedi tamam böyle yaşanmış olabilir ama bu senin sapık olduğun gerçeğini değiştiremez

B:Barıştık o zaman inanıyorsun bana ve babama gerek duymuyoruz demi canım ablam

N:Şimdilik daha ölüm emrini vermiyorum ama sen hareketlerine de dikkat et

B:Anlaştığımıza göre ben duşa girmeye gidiyorum çocuklar bekliyor hemen çıkıcam sonra üstümü duşta giyineyim bence yeterince birbirimizi çıplak gördük

Ortama biraz neşe katmaya çalışıyordum bu ciddilikten acilen uzaklaşmazsak dönüp benim götüme girerdi

Hemen kıyafetlerimi alıp duşa geçtim her yerim yağ pas içindeydi hemen küveti sıcak suyla doldurarak içine daldım ve ablamın o harika vücudunu düşünerek sıvazlıyordum ki dışarıdan bi ses

N:Gerizekalı acil çıkmam lazım Cansular 2 saattir beni bekliyor ve senin yüzünden dişimi fırçalamadım

B:Valla girdim bile küvete yapacak bişeyim yok

N:Ya Ahmet saçmalama al üstüne bornozu çık iki dk valla kızlar bekliyor hadiii

B:Valla hiç çıkamam istiyorsan sen gel çekerim küvetin perdesini

Küvetin perdesi ne kadar güzel bi şekilde görülmesini engellese de bu özelliği perde ıslanınca minumuma düşüyordu ve net bi şekilde olmasa da olduğu gibi ortaya çıkıyordu her şey

N:Ya ben hata mı yapıyorum babama söylememekle acaba, neyse geliyorum çek perdeyi

Hemen perdeyi ellerimle ıslatarak şeffaf bir hal almasını sağladım ve küvete hemen geri daldım

B:Çektim gel

Neşe içeri girmişti sadece kafam küvetin dışında olduğu için ben onu tamamen görebiliyordum o ise sadece kafamı

N:Bu ne oğlum bu perde ne boka yarıyordu olduğu gibi görüyom ya ben kafanı, bak sakın ayağa falan kalkayım deme

B:Niye ya kalkayım birden de eşitlenelim bence sende beni bi görmüş ol

N:Valla kusarım bak sakın dedim

Neşe dişlerini fırçalama başlamıştı aklıma gelen fikirle işimi neden yarıda bırakmam gerektiğini sorguladım 31e devam edebilirdim ablamı canlı olarak görüyordum hem de daha ne isteyim küvet yüksek olduğu için o bunu bilemezdi
Kendimi tekrar sikime vererek başlamıştım sessiz olmaya çalışıyordum fakat ufak tefek sesler çıkıyordu ama aldığım anlık zevk bunu düşünemmin önüne geçti ve beklenen soru geldi

N:O sos no beo

İlk baş boğulma çığlığı sansamda ağzında fırça varken o ses ne be demeye çalışan ablamdı ve bu beni daha da azdırmıştı ağzının doluyken konuşmaya çabalaması ağzındakinin fırça değil başka şeyler olduğunu hayal ettirdi

N:Sano diyoomm sonoo

B:Kese yapıyorum bişey yokohhhh

Bu son ohh tamamen istem dışıydı ama aldığım zevkin hesabı yoktu. Ablamın ağzına su alarak boğazını temizlemek içine gargara yapması ise bu işin son noktasıydı o an kendisine kusturmalı Boşnak saksosu çektirdiğimi düşünerek patladım ufak iniltiler sanırım ablama gitmişti çünkü gülmemek için kendini zor tuttuğu çok belliydi kapıyı açıp geri çıktıktan sonra kahkayı bastı. Bu benim işime gelen noktaydı artık sapıktan ziyade bir erkek olduğumu farketmesini sağlamıştım işimi bitirip duştan çıktım Aslıyla kısa bir konuşma düşünüyordum ki kendisi çoktan uyumuştu hemen koşar adımlarla çıkıp çocukların geçtim. Bi kaç trip yedikten sonra normal halimize dönüp gırgır şamatayla geceyi bitirip eve geçtim saat daha on falandı, kapıyı açıp eve girdiğimde gelen kahkahalar yerini sessizliğe bıraktı Aslıyla Ablam yataklarında oturmuş bişeyler konuşuyordu fakat ben gelince sessizliği tercih ettiler

B:Ne oldu ya öcü mü gördünüz gülmeniz dışarı geliyordu kesildi birden

A:Yok ya abi bişey ablamla konuşuyorduk öyle

N:Karışma be her boka Allah Allah

B:İyi be tamam bişey demedik yemek var mı evde

N:Makarna var git ye sıcaktır hala ısıtmana gerek yok

Tamam diyerek mutfağa geçtim ve 1 tabak makarna yiyip geri odaya geçtim

B:Evet neşe hanım bildiğiniz gibi benim sabah işim aslının okulu var yatsak mı o yüzden

N:İyi iyi benimde uykum var zaten yatalım madem

Sabah olduğunda yine aynı düzenle işe geçtim. Her şey güzel giderken bi bokluk çıkacağı tuttu yine ve acil çıkması gereken bi iş esnasında acele ettiğim için keskin bi demir parça sekerek bacağımın üst bölgesine geldi ve eğer 25 30 santim daha yukarı gelse sikimle vedalaşmam gerekebilirdi. Bağırarak yere attım kendimi kanamasından durumun kötü olduğu belliydi hemen arabayla hastaneye geçtik doktor dikiş gerektiğini ve günde iki kere pansuman yapılması gerektiğini söyleyerek dikiş attı ustam bu hafta izin kullanda haftaya duruma bakarız diyerek eve gönderdi saat daha 4 olmadığı için annem evdeydi panik yapacağı kesindi ama yapacak başka bişey yoktu kapıyı çaldım ve açan annem oldu

An:Ne işin var bu saatte senin ayyyy ne oldu ahmettt söylesene yavrum

B:Anne Bi dur konuşayım, demir parça geldi işteyken çok bişey yok dikiş atıp gönderdi doktor. Usta da bu hafta gelme artık haftaya bakalım dedi

An:Geç geç içeri ayyy nazar deydi kesin sana yavrum valla nazar deydi. Açta bakayım bi

B:Anne sardı doktor eşofman zor çıkıyor zaten ne anlıycan dursun akşam pansuman var zaten

An:Neşe bi boka yarasın işte sağlıklıkçıyım ben sağlıkçıyım ben demesini biliyor gitme sakın bi yere yapsın pansumanı

Tabi bu arada annem beni koluma girerek oturtmuş ve hemen bacağımı koltuğa uzattırmıştı. İstersem işe gitmiyceğini izin alabileceğini söyledi ama gerçekten gerek yoktu o kadar kötü değildim, sonuçta kızlarda akşam evdeydi ve yemek su da getirebilirlerdi
Annem Neşeyi arayarak durumu anlattı ve kendisinin işe gideceğini acil eve gelmesini istedi. Şaşırtıcı şekilde Neşe ikiletmedi bile ve telefonu kapattıktan yarım saat sonra evdeydi. Sonuçta kendisi bi ablayı ve şaka bi yana kardeşlerini gerçekten severdi annem neşeyi bol bol tembihleyerek beni ona bıraktı,ve pansuman konusunda özellikle uyardıktan sonra işe geçmek için evden çıktı

N:Ne yaptın kendine ya böyle salak az dikkatli çalış iş canından önemli mi

B:Valla ben de anlamadım ki abla demir sekti birden bacağımı kesti

N:kaç dikiş attı doktor

B: 12 tane varmış ama çok önemli bişey yok biraz derin de fakat sinir yok orda dedi

N: İyi bari başka yerine gelmemiş.12 tane dikişde çok baya uzunlamasına kestin demek ki.Pansumanı kaçta yapın dedi

B:8 gibi yaptırabilirsin dedi sen yaparsın demi, valla acıyor bak yürürken

N:E yaparım tabi sağlık bu şakaya gelmez

Kapı açılmıştı gelen aslıydı aynı olayları bir de ona anlattıktan sonra kendisi gerekli tepkileri üzüntüleri verdikten sonra, ablamla bana yemek yapmak için mutfağa geçti. Biz de o arada ablamla televizyon izleyip vakit geçiriyorduk. Aslının yemek hazır çağrısından sonra bana bi tabak koyup getirdiler. Kendileri ise yemek için mutfağa geçmişti. Yemeği yedikten sonra yanıma gelen olmayınca hafif bi uykuya dalmışım ki

N:Kalk hadi kalk saat 8 pansuman vaktiiii valla unuturuz falan annem döver bizi

Ablam yanına Aslıyı da almış malzemeleri de ona vermiş başımda bekliyorlardı

B:Ne o asistanın mı yanında ki de

N:Öğrensin işte bişeyler nerde ne olacağı belli olmaz

Pansumana başlamaları için eşofmanı çıkarmam gerektiğinin hepimiz farkındaydık yattığım yerden benim bunu yapmam biraz zor olunca ablam bunu farkederek topu gülerek aslıya attı.

N:Hadi bakalım asistan soy hastayı da bşalayalım

Aslı elini belime atarak eşofmanı aşağı doğru çekmeye başladı bu iş biraz fanteziye doğru kayıyordu sonumuz hayrolsun diyerek beklemeye başladım ve ikisinden birden kahkaha patladı

N:Ahmet o nee başka don mu bulamadın dedemin donu gibi

Evden çıkarken baksır bulamadığım için annemin bana pazardan aldığı kötü gün için sakladığım paçalı donlardan birini giymiştim

B:Ne yapayım baksırlarım hep bok yoluna gitti bunu buldum. Tamam ya gülmeyin valla utanıyom bak

Olayın içinde Aslıyı da iğnelemeden geçmemiştim

N:Gülüm bandajı açıcaz da çok uzun bu don. Açık yaraya değmemesi lazım Aslı sen donu yukarı doğru sıyırıp tutcan mecbur ben pansumanı yapıp kapatana kadar.

Nasıl yani Aslıya gerek yoktu sanki ben de tutardım kendi donumu. Ablam kendini çok kaptırmıştı ama tabi benim de işime gelir diyerek sesimi çıkarmadım

Aslı zaten dünden razı gibi donun uçlarından tutarak yukarı doğru sıyırdı. Ama öyle bir sıyırmıştı ki elinin biri şu an direk sikimin üstündeydi farketmemiş olması imkansızdı biraz fazla olmuştu sanki bu sıyırma, taşaklarım gözüküyordu neredeyse aradaki boşluktan

N:Tamam şimdi başlıyoruz

Diyerek bandajı açtı yaranın büyüklüğünü görünce kendi de bi korktu. Ama benim bundan daha büyük sıkıntılarım vardı eğer Aslı biraz daha donumu tutmaya devam ederse ben sikimi tutamıycaktım. Ufaktan haraketlenmeler başlamıştı bile ama Aslı o kadar sert tutuyordu ki sikim sadece elinin içinde büyüyordu (çok büyük olmasa da vücutuma oranla yerinde bi sike sahipim hiç ölçmesemde tahmini olarak 18 santim falan damarlı orta kalınlıkta diyebiliriz) bu Bi yandan iyiydi ablam fark edemezdi ama Aslı bu kadar sert sıkmaya devam ederse her an kötü şeyler yaşanabilirdi. Neyseki ablamın oksijenli suyu dökmesiyle can acım sikimden ağır bastı. Yaranın yeri dediğim gibi bacağımın üst bölgesinde kasık bölgemin başlangıcına kadardı. Ablam, ben ve aslı koltuktayken rahat yapabilmek için yere oturmuştu ve aşağıdan bi bakış açısı vardı. Büyük ihtimalle donun arasından aşağı tarafa doğru sarkan taşaklarımla yüz yüzeydi fakat kendini o kadar ciddi şekilde odaklamıştı ki pansumana bi ses çıkarmamıştı bu duruma. Yara yanmaya başlayınca ablam yaraya doğru iyice yaklaşıp üflemeye başlamıştı. Üflemeler aşağıdan geldiği için direk taşaklarımla buluşuyordu içim çok hoş olmuştu ablamın yüzü yaraya çok yakın olduğu için bu bile zevkti bana çünkü sikimle de arsında 5 santim vardı ve durmadan üflüyordu bu arada erkekliğim zirve durumunu alıp Aslı’nın elleri arsında savaş veriyordu Aslı bütün gücü ile sabitlemeye çalışıyordu adeta. Bi kaza çıkmadan bu işi bitirmemiz lazımdı ablama üflemesine gerek olmadığını söyledim ama devam ediyordu.

B:Yapmaa abla gerek yok

N:Ya sus sen ne anlıycan

Aldığım zevkten dolayı sesim artmıştı

B:Abla yapmaaa

B:abla nolur durrr

Ve işte korktuğum son gelmişti. Bu son bağırmam diğerlerinden biraz farklıydı

B:AĞHHHHH AĞĞĞ OHHHHH OHHHH OHHH OH

VE İŞTE, ADETA KARDEŞİMİN ELİYLE, ABLAMIN ÜFLEMELERİYLE BÖĞÜREREK BOŞALMIŞTIM.

Gizem:Uraaassss!

O sırada gözlerim o müthiş portakal büyüklüğünde uçları pespembe olan memelerine dalmıştım.

O sırada Gizem panik olmuş göğüslerini kapatmaya çalışıyordu.Ama Gizem ile suya atladığımızda Gizemin bikinisinin bağı çözülmüş denizin içine düşmüştü.

Gizem göğüslerini elleri ile kapatınca bakmayı kesmiş yüzüne bakıyordum.Yüzünde hafif kızgınlık vardı.

B:Heh noldu.

G:Yaaa nereye bakıyorsun offf.

B:Pardon ama öyle görünce.

G:Bikinim nerede nasıl bulucaz burda şimdi karanlıkta ya.

B:Bu karanlıkta bikinini bulamayız ki.

G:Offf napıcam peki insanlara böyle dönemem.

B:Gizem aklıma birşey geliyor ama biraz değişik.

G:Ney.

B:Yani sana istersen şortumu vereyim sen git bana başka birşey getir.

G:Emin misin.

B:Yani çaremiz yok.

Ben ellerimi yavaşça aşağıya indirip denizin altında şortumu çıkarmıştım.Sikim artık dimdik taş gibi suya kendini bırakmıştı.Şortumu çıkarınca hafiften bir ferahlık gelmişti.Şortumu denizin altından gizeme doğru uzattım.Gizem kolunu uzattı ama şortumu karanlıkta seçemeyip eli ile sikimi dürtmüştü.O öyle yapınca bana bir irkilme geldi.

B:Hafifçe geriye çıkarak napıyorsun ya o şortum değil.

G:ohaa pardon karanlıktan göremedim özürdilerim ayrıca bana mı oldu öyle.

B:Yani napıyım öyle görününce.

G:Tam sapıksın ya ver.(Gülerek)

B:Sen sapıksın ben ellemiyorum yanlışlıkla.

Bunu söylemem üzerine ikimizde gülmeye başlamıştık.

Ben tekrardan uzattım ve bu sefer aldı.Şortumu göğüslerinin üzerine örtüp kıyıya doğru yüzdü.Kıyıdan çıkıp hafif koşar adımlar ile kamp yaptığımız yere doğru gitmeye başladı.Artık göremiyordum onu zamanlar geçtikçe geçiyordu.Suyun içinde titremeye başlamıştım.Sikimin kalkıklığı bitmiş neredeyse soğuktan içeri kaçacaktı.İnsanlar artık gitmişti heryer kapkaranlık olmuştu.Karanlıktan biri bana doğru yürüyordu.Evet o Gizemdi.Üzerine başka bir bikini giymişti elinde şortum vardı.Ben o gelince kıyıya biraz yaklaştım ve bana şortumu atmasını söyledim.

G:Gel al.

B:Ya çıplağım çıkmayayım.Sen at bana.

Tam denizin kıyısına gelmiş şortumu yere bırakmış oda yanına oturmuştu.

G:Gelirsenn alırsınnnn.(Kahkahalar atarak)

O gece öylece bitmişti annem işten geldikten sonra biraz onunla oturup hepimiz yatmıştık. Ertesi gün pazardı kafam rahattı dükkan kapalı olduğu için iki gün ardı ardına izin kullanmak artık veli nimetti bana. Öğleye doğru annemin sesiyle uyandık hepimiz, kendisi ve kıymetli kocası, babam bu gün evde olduğu için eksiksiz dörtdörtlük bi kahvaltıya oturduk ailecek.

Ba:Kızım senin şu iş meselesi ne oldu artık çabala sende birazda gir bi yerlere.

N:Baba ne yapayım işte kpss çalışıyorum çıkmıyorum zaten evden de. Devlette çalışmak istiyorum biliyorsun.

Ablam babamın evde olmamasını kullanarak yalanları sıkmaya başlamıştı, daha 1 kere bile kitap başına oturduğunu görmediğim ablam evden çıkmıyordu bi de aynen kardeşim aynen.

An:Nesi var bu özellerin unuttun zaten mesleği de şoka bime falan başvur bari.

N:Anne saçmalama istersen, şok ne ya boşuna mı okudum ben paramedik, valla kalkıcam şimdi masadan benmiyim bu evin sorunu.

Ablam gerçekten kötü olmuştu çünkü çalışmaması sürekli evin temel muhabbeti haline gelmişti konuyu dağıtmam lazımdı.

B:Akücü mehmet abi geldi geçen gün dükkana. Selamı var sana arayıp sormuyor oturalım bi gün söyle babana dedi.

Ba:Yavşağın nerden geldik aklına borcumuz falan yoktur inşallah.

A:Sövme şu yemek masasında beli bereketi kaçıyor senin yüzünden evin.

Tahmin ediceğiniz gibi annem ne kadar dindarsa babam da o kadar ağzını tutamayan sinirli cahilliği ile ünlü bir şoför diyebiliriz. Azgınlıklarına birkaç kere denk gelmişliğim vardır. ne kadar görmesemde, anneme arkadaşlarla bağ evine gitcez, sen bekleme bu gece beni dediği gün pavyondan otele geçtiğini o çok sevdiği akücü mehmet abiden dinlemiştim. Annemle büyük ihtimal cinsel bi hayatı kalmamıştı annem 44 yaşındaydı babam 46 çok bi fark yoktu aralarında tabi sadece dış görünüş olarak. Aslı birden masada olduğunu hatırlatarak konuşmaya girdi.

A:Baba öğreticektin araba sürmeyi kandırdın beni de garajda duruyor bütün gün öğret bari de boşa gitmesin aldığımız.

Babamın uzun süre önce aslıya verdiği bi sözüydü araba kullanmak kız haklıydı da Neşe arabadan korkardı istemedi hiç öğrenmek ben işten dolayı sürmeye fırsat bulamazdım kullanma fırsatı olan tek kişi Aslıydı.

Ba:Ahmet evde değilmisin sen bu gün hadi çıkın kahvaltıdan sonra.

B:Baba valla çocuklara sözüm var ya öğretirim ben ona sonra.

Ba:Len siktirme şimdi sözünü çıkarksın 2 saat göster ne bok yersen ye sonra

An:tövbe tövbee

Babamın sesinin tonundan anladığım kadarıyla çok bi seçeneğim yoktu. Kahvaltıyı ettikten sonra odaya geçip bi eşofman giydim

B:Hadi çıkalım kalk bu gün ralli şoförü yapacam seni

A:Abi valla gidiyoz mu

B:Eğer 10 dk içinde kapıda olmazsan ben gidiyom ama seni bilemem

Aslı hemen kalktı ve gerçekten şaşırtan bi şekilde 10 dk içinde kapıda bitti gerçekten istiyordu araba sürmeyi. En büyük sebebi her sabah üniversitesine dolmuşla gitmek istemiyodu artık. e kızda haklıydı tabi aşağıda araba varken dolmuş neye gerek. Aslı üstüne uzun bi tshirt giymişti, altına ise gri bi sporcu taytı, kalçalarını tam kapatmasa da uzunluğu belinin altındaydı tshirt ünün  bu kombinde ki özgüvenin tek sebebi anneme yakalanmadan çıkabileceğini düşünmesiydi. İstediği gibi de oldu anneme gözükmeden evden çıktık garajdan arabayı çıkardıktan sonra ilçedeki boşaltılmış bi köyün eski yoluna girdim el frenini çekip arabadan indim arkamdan aslıda indi ben şoför koltuğuna binmesini beklerken Aslı

A:Abi geç sür falan demiycen herhalde demi

B:Ne yapcaz Aslı ben sürcem sen izliyceksen ben zaten biliyom sürmeyi gerek yok abicim

A:Abi ben hiç bişey bilmiyom yalnız o nasıl olcak

O an boku yediğimi anladım ben vites atmayı, direksiyon kontrolünü falan geliştirir diye düşünürken kendimi birden arabanın içinde debriyajın ne işe yaradığını hangisinin fren olduğunu anlatırken buldum. Kız gerçekten hiç bişey bilmiyodu e tabi amk göstermezsen nerden bilicek.
Yarım saatin sonunda uzun uğraşlarla beraber Aslıya özgüven yüklemesini de yapıp yola çıkmıştık. Beklediğimden iyi bir sonuçla karşılaşmıştım bi 15 kilometre falan gittikten sonra köy yolundan iyice içeriye doğru toprak yola girmiştik burdan dönelim yollar kötü diye uyarmama kalmadı. o güzel sesi duymuştum yüzde doksan lastik patlamıştı Aslı panikle istop ederek
A:Abi noldu valla ben bişey yapmadım.

B:Noldu Aslı bişey olmadı an itibariyle boku yedik sadece. Bu arabada stepne varmıydı ya.

A:O ne.

B:Abicim lastik patladı senin suçun değil ama tamam mı inip bakıcaz şimdi.

Arabadan inip bagajı açtığımda anlık bi mutluluk yaşasam da krikonun olmadığını görmem çok uzun sürmedi.

B: O nasıl iş ya kriko nerde aq.

A:Lastik var işte bak lastikci değilmisin sen değiştirirsin.

B:Ben lastikciyim de Aslı sen herkül değilsen bi sike yaramaz abicim.

Aslı anlamamış bön bön bana bakıyordu, neyse sinirlenmiycem diye söylenerek telefonu almak için arabaya geçtim bizim çocuklardan birini arayıp çağırıcaktım çok büyük bi sorun yoktu yani orta da ta ki telefonun da çekmediğini görene dek.
Bütün sinirim üstüme toplanmıştı aslıya durumu anlıycağı şekilde anlatıp arabayı kitledik ve telefonun çekeceği yeri bulmak için mechule doğru bi yürüyüşe başlamıştık hava yavaştan baya yürümüştük saat geç olmaya başlamıştı artık hava kararmıştı yavaştan hiç bir sorunumuz yokmuş gibi Aslı yeni bitanesiyle ortaya çıktı.

A: Abi benim galiba biraz çişim geldi.

B:Napayım Aslı gel açayım avcumu.

A:Ya saçmalama ciddiyim ben kızarsın diye söylemedim de tutuyom iki saattir dayanamıycam artık.

B:Tamam Aslı git şurdan ormana doğru gir bi çalının arkasına kimse olmaz burada.

A: Ya saçmalama nasıl yapayım ben oraya olmaz.

B:Ya ne olsun istiyon kızım tuvalet mi inşa edeyim sana git işe işte Allah Allah.

A: Tamam ama sen de gel korkarım valla hava da karardı.

B:Yürü Aslı yürü elini de tutayım istersen yürü.

Aslıyla ormana girdikten sonra havanın da karanlık olmasından iyice korkup bana yapışık nerdeyse sarılarak yürümeye başladı ama kız da haklıydı ben bile biraz tırsmıştım kuytu bi ağacın altını göstererek.

B:Geç işe şuraya yorma daha fazla hadii şurda bekliyom ben kenarda.

A: Ne demek orda bekliyon saçmalama gitmiyon bi yere.

B:Aslı saçmalama abim.

Dediğim sanki boşa gitmişti havada kaybolmuştu gibi oldu çünkü Aslı daha sözün bitmeden taytını indirip çömmüştü bile yere..

B:Lan haber verde kafamı çevireyim bari ya sabır.

A:ya sus odaklanmam gerek gelmiyor.

B:az önce altına yapcaktın şimdi nasıl gelmiyor hadi yoksa zorlama kalk seni mi bekliycez.

Daha ben sözümü bitirmemiştim ki ses duyuldu ama sanki bi gariplik vardı.

B: O NEYYY!

A:Abi valla utandım söyleyemedim.

B:He yani söylerken utandın ama zartt diye sıçtın şimdi yanımda helal olsun valla.

A:Abi suss valla çok utanıyom bak.

B:Ya hadi Aslı hadi saçma sapan bi hal aldık zaten daha telefon çeken yer bulcaz kalırız yoksa valla arabada.

A:Tamam gidelim de peçete var mı sende.

B:Aynen amk cebimde tuvalet kağıdı taşıyom böyle durumlar için. sil külotuna at sonra.

A:Hmm güzel fikirmişte şey.

B:Ney Aslı ney yeter.

A:Ben içime külot giymedim.

Allahım neler yaşyodum ben şu an sorgulamaya başlamıştım gerçekten de

B:Aslı niye böyle bişey yaptın inan şuan onu bile merak etmiyorum neyse kaldır götünü gidiyoz o zaman bişey olmaz.

A:Ya abi hayır saçmalama böyle mi gezeyim eve kadar olmaz.

B:Ne yapalım mesela şu ağacı kesip kağıt mı yaratalım sana.

A:Şey mi yapsak.

B:Ne .

A:Şey işte hmm sen baksırını mı versen acaba.

B:Yok daha neler aynen bak şu an yaşandı aynennn.

A:Ya abi seçeneğimiz mi var başka hem zaten sen…

B:Ben ne.

A:Sen benim külotumu kullanırken iyiydi ama demi.

B:Yaşanmadı öyle bişey.

A:Yaşandııı.

B:Yaşanmadı Aslı saçmalama.

A:Cinler mi çalıp geri bıraktı o zaman benim külotumu sen aldın abi işte.

B:Neyse ne Aslı ben götümü silmedim ama sonuç olarak senin donuna
Aynı şey mi.

A:Sen aldın yani bakk işte kabul ettin. Abi gerçekten mi yaa nasıl yaptın kardeşiz ya biz hani.

B:Aslı baksırımı veririm ve bu konu Bi daha açılmıycak şekilde kapanır ya da boklu götünle eve kadar yürürsün.

A:Tamam anlaştık.

Hava iyice kararmıştı birbirimizi net olarak gördüğümüz son anlardı artık tam arkamı dönüp ileri karanlığa doğru yürüycektim ki.

A:Dur saçmalama nereye gidiyosun.

B:Kızım ne olsun istiyon şurda çıkarıp vercem işte baksır.

A:Hayır ya korkuyorum diyorum sana karardı zaten hava iyice.

B:Ya sabır ya sabır.

İlk başta ayakkabılarımı çıkartarak üzerine bastım, aslıya baktığımda hemen yanımda çömelmiş şekilde bana bakıyordu. O şekildeyken eşofmanımı ve baksırımı çıkarmam pek hoş olmayabilirdi, kardeşim her ne kadar sıçmışta olsa yanımda taytını sıyırması ve anın saçmalığından aldığım heyecan sikimi kaldırmaya başlamıştı, arkamı dönerek baksırımı ve eşofmanımı tek hamlede sıyırdım ve Aslı boktan olan bu duruma boktanlık katmaya devam ediyordu

A:Abi senin kasada maşallah sağlammış he sanayide mi yaptın heyt yavrum beee.

Aslı al şu baksırı diyerek önümü dönmemle yaptığım hatayı farketmem bir oldu Aslı hemen kıkırdamaya başladı bi yandan da baksırımı almış hafif domalmış pozisyonda götünü siliyordu hemen eşofmanımı giydim Aslı da işinin bittiğini söyleyerek taytını çekip, ayağa kalktı baksırımı buruşturup atmıştı bile.

B:Sen külotuna kavuştun olan benim baksırıma oldu ulan hayatt.

Aslı hemen kıkırdayarak.

A:Sözüm olsun sana baksır ama istiyorsan benim külotlardan birini vereyim o daha mutlu eder gibi seni.

B:Baksırımı ver kardeşim benim baksırımı ver.

Yürümeye kaldığımız yerden devam ettik ve 15 20 dk sonra telefonun çekmesi ikimizi birden mutluluktan ağlatacak dereceye getirdi. Hemen bizim çocuklardan birini arayı durumu anlattım malzeme alıp geldi arabayı tamir edip eve geçmiştik tabi kapıdan girerken ikimiz de bi yemin etmiştik yaşanan herşey unutulacaktı.
Beyler duruma UP ve yoruma göre gece 1 veya 2 part daha gelir. Olaylar birden sikişe dönmiycek dedim başta ama biraz canlandıralım ve alışılagelmişin dışında olaylar yaratalım