Kategori arşivi: Yetişkin Hikayeleri

Benim Zenci Fantazim

Nevşehir’den Selamlar arkadaşlar. Ben Serpil, 35 yaşındayım. Bulgaristan göçmeniyim, 1.70 boyunda, koca memeli, koca götlü, etli amlı, sarışın bir kadınım. Kocam Osman ise Nevşehir’in yerlisidir. Ben, bundan 15 sene önce Nevşehir’de turistik bir otelde çalışırken, Osman da aynı otelde garsonluk yapıyordu, 6 ay içinde tanışmış ve birbirimizi severek evlenmiştik. Şu anda 15 yıllık evliyiz. 3 tane çocuğumuz var ve çok mutluyuz. Evlendikten sonra otelde çalışmayı bıraktım ve evimin kadını oldum. Kocamın Nevşehir’in az dışında (Kaymaklı Derinkuyu yolu üzerinde) arazileri vardı, zamanla oraya bir çiftlik inşa ettik ve hayvan yetiştirmeye başladık. Şu anda 150 kadar koyunumuz var. Yazları koyunlarla Yaylaya çıkar, kışın da köyümüze döneriz. Yaylada da iki odalı, taştan bir ev yaptık, orda yatıp kalkarız. Biz Yayladayken çocuklarımız Kaynanamın ve Kaynatamın yanı da kalırlar.

Yayla hem koyunlar için daha iyi, hem bizim için de iyi. Çünkü Osmanım Yaylada koyunları otlatırken hep siker beni (Köyde evimiz kalabalık olduğu için o kadar rahat olmuyoruz). Bu sebeble Yaylaya çıktık mı ben altıma hiç külot giymem. Ben giyecek olsam bile Osman asla giydirmez. Yaylada hemen hemen her ağacın altında sikmiştir beni. Gerçi ben de rahat durmam, sikişmek için Osmanıma sürtünürüm hep. Osmanımın bir huyu da, ben çişimi yaptıktan sonra amımı yalamasıdır, asla amcığımı yıkatmaz ve sildirmez, illa ki amımı yalayacak. Ondan sonra da hemen oracıkta siker beni. İkimiz de çok azgınız yani. Bu arada Osmanın siki öyle çok büyük falan değildir, ama küçük de sayılmaz. Bir de Nevşehire gitti mi Sexfilmi alır getirir, birlikte izleriz. Tabi sonra da sikişiriz. Kocamla yüzlerce flim seyrettik, konuları hep değişik değişik oluyor, aklınıza ne gelirse var. Kocam hep götümü sikmek ister ama ben siktirmezdim, ama getirdiği filmleri izledikten sonra kocama götten de vermeye başladım. Amdan sikişmekten daha zevkli diyebilirim.

Yine yaz gelmiş ve biz yine koyunlarımızla Yaylaya çıkmıştık. Bir sabah uyandığımızda, kocamın sikini kalkık görünce, bir süre daha yatakta kalıp sikişmeye başladık. Tam da kendimizi sikişmeye kaptırmıştık ki, köpeklerin deli gibi havlama sesleriyle irkildik (4 tane Çoban köpeğimiz var). Sikişmeyi yarıda bırakıp hemen dışarı çıkıp baktık. Bizim taştan evin toprak yoluna, yabancı Tuuristlere ait olduğu anlaşılan bir Camper (Karavan) durmuş, köpekler seğirterek gittiler ve Camperin etrafını sardılar. Turistler araçtan ineceklerdi, fakat köpeklerden korkup inemediler. Osman gitti hemen köpekleri bağladı, Turistler de öyle indiler. Biz yaşlarda, biri kadın ve biri erkek olmak üzere iki Zenci Turist! Nevşehirde otelde çalışırken ara sıra Zenci Turist geliyordu, ama Yaylada Zenci Turist göreceğim 40 yıl düşünsem aklının ucundan bile geçmezdi.

Herhalde sikişmemiz yarım kaldığından olsa gerek, Zenci Turistleri görünce aklıma daha önce kocamla seyrettiğimiz Zencili bir flim geldi. Filmdeki kadın da erkek te Zenciydi. İzlerken kocam, “Zenci kadının amına bak be, ne güzel sikilir bu!” demişti. Ben de kıskançlıktan olsa gerek, nispet yapmış ve “Zenci erkeğin yarağı da çok büyükmüş, siktiği her kadını zevkten uçurur valla!” demiştim. Ama nasıl dediğimi inanın ben de bilmiyorum, ağzımdan çıkmıştı işte. Kocam gülümseyerek, “Bulsan Zenci yarağı yemek istermiydin?” diye sormuştu. Ben de, “Saçmalama!” falan demiştim. Zencinin yarağına canım gitmişti, ama kocam beni deniyor diye sert çıkmıştım. Kocam ciddi olduğunu, hep bir Zenci kadın sikmek istediğini anlatmıştı. Ben ise, “Sen bul bir Zenci kadın sik, ben siktirmem!” demiştim ve konu öylece kapanmıştı. Ama o konuşmamın üzerine kocam beni o gece daha sert sikmiş, amımı götümü dağıtmıştı valla.

Neyse, kafamda o düşüncelerle eve davet ettik Zenci Turistleri. Ama ben çaktırmadan hep Zenci erkeğin önüne bakıyordum. Şortunun önü öyle kabarıktı ki, içindeki yarağı hayal ederek amım karıncalanmaya başlamıştı. Zenciler evin önündeki gölgeliğin altına minderlere oturdular. Ben ayran yapmak için içeriye girdim. Kocam benim Zencin erkeğin önüne baktığımı fark etmiş ve ben mutfakta iken geldi, pis pis sırıtarak, “Zenciler nasıl ama?” dedi. Ben ne demek istediğini anlamıştım, “Saçmalama, olmaz!” dedim. Ama Osman beni arkamdan kucaklamıştı ve siki sanki eteğimi delip götüme girecekti (Altımda külot yok ya!). Elini eteğimin içine soktu ve amımı avuçlayarak, “Sen istemiyorum diyorsun, fakat amın Zenci yarağı istiyor Serpilim!” dedi. Hakikaten de amım vıcık vıcık su içindeydi. Yine de, “Yapma Osman, rezil oluruz!” dedim. Osman da, “Amaaan canım, sanki birdaha birbirimizi mi göreceğiz! Gel inadı bırak ta, ayartıp sikişelim Zencilerle!” dedi. “Osman sen ciddimisin?” dedim. “Valla ciddiyim karıcığım, hem hayatımda birdefa Zenci amı sikmek, hem de senin amına Zenci yarağı girerken izlemeyi çok istiyorum!” dedi. “Tamam lan o zaman, pilavdan dönenin kaşığı kırılsın! Bunu sen istedin boynuzlu kocacığım, bak kendimi nasıl siktiriyorum Zenciye!” dedim…

Ayranı yaptım, tepsiyle çıktık. Gölgeliğin altında oturup Turistlerle beraber ayranlarımızı içerken, yarım yamalak İngilizcemizle, yarı Tarzanca, biraz da el kol hareketleriyle sohbet ediyorduk. Amerikalıymışlar, Camperla 3 ayda Türkiyenin Turistik yerlerini gezmeyi planlamışlar. Biz sohbete devam ederken, iki adım ötemizde, kocamın bağladığı, bizim kancık köpekle erkek köpek şikişmeye başladılar. Zenci erkek gülerek, “Ohhh my God!” dedi ve hemen sikişen köpeklerin fotoğraflarını çekmeye başladı. Bir yandan da kendi aralarında gülüşerek konuşuyorlardı. Herhalde Amerikada hiç sikişen köpek görmemişler. Dikkat ettim, köpekleri izlerken Zenci erkeğin yarağı kalkmıştı ve nerdeyse şortundan dışarı sarkacaktı. Kocamla göz göze geldik, kocam da farketmişti, bana gözüyle işaret etti ve içeriye girdi. Ben de boş ayran bardaklarını alıp girdim içeriye. Kocam hemen, “Gördün mü Zencinin yarağı nasıl kalktı!” dedi. “Gördüm gördüm!” dedim. Pencereden dışarı baktık, bunlar başladılar öpüşmeye. Öpüşmeye kendilerini öyle bir kaptırmışlardı ki, ayranlarla yanlarına gittiğmizde bizi fark etmediler bile…

Ayranları içtikten sonra, haritayı çıkardılar ve Ihlara Vadisine gitmek istediklerini söylediler. Kahvaltı yapmamışlar, Ihlara Vadisine giden yolda kahvaltı yapacakları bir yer olup olmadığını sordular. Biz de, “No Problem!” diyerek, bizim de daha kahvaltı yapmadığımızı söyledik ve birlikte kahvaltı yapmayı önerdik. “Oohhh, Thank You, Thank You!” diyerek, sevinçle kabul ettiler. Kocam erkekle sohbet ederken, ben de kadınla mutfağa girdik, yer sofrasına, siniye bir köy kahvaltısı hazırladık. Köy yumurtası, süt, tereyağı, peynir, zeytin, yeşil soğan, yufka ekmek, yanına da çay demledik. Ben sivri biber de közledim. Oturduk birlikte kahvaltı yaptık. O kadar hoşlarına gitti ki, sofradan kalkmak istemediler. Kocam da, “You Ihlaraya Tomorrow going! Daha Törkiş Raki var!” diyerek, bugece bizde kalmalarını istedi. Bunlar birbirine şöyle bir bakıp, “OK!” dediler. Bağdaş kurmaktan dizleri ağrıyınca, keyif çaylarımızı öbür odada divanda içtik.

Yarım saat sonra Osman bana, “Hadi karıcığım sen ufak ufak Rakı sofrasını hazırla!” diyerek duvarda asılı duran Bağlamayı indirdi ve Turistlere yöresel şarkı türkülerden çalmaya başladı. Siniyi ortaya koydum ve Rakı şişesiyle birlikte kavun karpuz, beyaz peynir de getirdim. Bizim Zenciler hayatında hiç Rakı da içmemişler. Daha ikinci dubleden sonra bunlar uçmaya başladılar bile. Durmadan gülüyorlar, “Very Nice! Very Nice!” diyorlardı. Üçüncü dubleden sonra Zenci erkek benle, kadın da kocamla sarmaş dolaş olup, elleşmeye başladılar. Rakıdan birer yudum alıp, önce birbirleriyle öpüşüyorlar, sonra da erkek beni, kadın da kocamı öpüyordu. Bir ara baktığımda, kocamın eli Zenci kadının bacaklarında geziyor, kadının şortunun paçasından amına doğru hafif hafif okşuyordu. Ben de kocamdan cesaret alarak, Zenci erkekle öpüşürken elimi şortunun üstüne koydum. Kocam arada bir bardağı şerefe kaldırıyor, Zencilerin içmesini sağlıyordu. Bana da, “İyi gidiyor, iyi gidiyor!” deyip, cesaret veriyordu…

Beşinci dublelerden sonra bizim Zenciler artık iyice duman oldular ve resmen kocam kadınla, ben de erkekle yiyişmeye başladık. Artık herkes kendini kaptırmış gidiyordu. Ben direk erkeğin şortunu indirdim ve yılan ölüsü gibi kapkara bir yarak çıktı. Tam sertleşmemişti, ama rahat bileğim kadar vardı. Hem de kabuklu. Önüne çömelip başladım Zencinin yarağını yalamaya. Ama ne yalama, sanki hiç yarak görmemiş gibi yalıyordum. İnanın amımdan sular akıyordu. Yarak tam olarak kalkınca adamı divandan kaldırdım ve yere sırtının üzerine yatırdım. Eteğimi belime topladım ve üzerine geçtim. Zenci amımı yalamak istiyordu, ama ben yalanmayı bekleyecek durumda değildim, amım zaten su gibiydi. Hemen Zencinin yarağının üzerine oturdum. Yarak amıma öyle bir girmişti ki, amımda hiç boşluk kalmamıştı ve biraz da canım yanıyordu. Ben Zencinin yarağı üzerinde oturup kalkarken, kadın da Osmanın yarağını yalıyordu. Az sonra onlar da kalkıp yanımıza, yere geldiler.

Osman alta yattı, Zenci kadın da benim gibi yarağın üzerine oturdu. Kadın Osmanın üzerinde oturup kalkarken, Osman bir yandan da götümü okşuyor ve bana cesaret veriyordu. Çok güzel bir şekilde sikişiyorduk, ama benim Zenci fazla dayanamadı ve içime boşaldı. Osman ise kadını halen sikiyordu, beni çağırdı, “Getir amını yalayacam!” dedi. Ben kalktım ve amım Osmanın ağzına gelecek şekilde yüzüne oturdum. Osman, Zencinin dölleriyle dolu amımı öyle güzel yalıyordu ki sormayın. Derken Osman da kadının içine boşaldı ve kadın da kocasına Osmanın döllerini yalattı. Biraz dinlendikten sonra toparlandık. Zencinin yarağı hoşuma gitmişti, yine sikişmek için can atıyordum…

Bunlara banyonun yerini gösterdim. Sırayla temizlenip geldik. Bu arada ben hepimize birer kase de Ballı Yoğurt yapıp getirdim. Ballı Yoğurdu yedikten sonra, birer duble daha Rakı içtik ve hep birden sevişmeye başladık. Osman bana sürekli, “Zenciye götünü de siktirecekmisin karıcığım?” diye soruyordu. Ben de, “Manyakmısın be? Yırtar götümü, siktirmem!” dedim. Herkes tuttuğu yeri öpüyor, yalıyordu. Ben yine Zencinin yarağını kapmış yalıyordum. Birde baktım ki Zenci kadın da benim amımı yalıyordu. Hem de öyle güzel yalıyordu ki, resmen erimiştim. Kocam Zenci kadını domaltıp, götünü yalamaya başladığında, kadını götten sikeceğini anlamıştım. Zaten çok geçmeden kadının götüne yarağını soktu ve sikmeye başladı. Kadın sanki ilk defa götten sikiliyor gibi, kocam soktukça bağırıyordu. O ada kocamın beni ilk götten siktiği aklıma geldi, ben de epey bağırmıştım. Kadının acısını biraz da olsa hafifletmek için, yaladığım yarağı bırakıp, kadının amının altına yattım ve kocam kadını götten sikerken, ben de kadının amını yalamaya başladım. Arada sırada da kocamın yarağını ve taşaklarını yalıyordum.

Bu arada boşta kalan Zenci erkek de benim amıma yanaştı, önce yarağını karısının ağzına verip yalattı biraz, sonra da benim amıma soktu ve amımı sikmeye başladı. Hem Zenci kadının amını yalıyordum, hem de Zenci tarafından amım sikiliyordu. Müthiş bir duyguydu. Sonra pozisyon değiştirdiler, adam sırtüstü yere yattı ve karısını kucağına alarak amını sikmeye başladı, kocam da kadının boşta kalan götünü sikmeye başladı. Zenci kadın ikisinin ortasında, zevkten deli gibi çırpınıyordu. Ben de Zenci adamın yüzüne doğru bacaklarımı ayırarak geçtim ve amımı yalatıyordum. Önce Zenci kadın çığlıklarla boşaldı, sonra sıra ile kocam ve Zenci erkek boşaldı. Az sonra da ben Zencinin ağzına boşaldım.

Biraz dinlendikten sonra Osmana, “Aynısını ben de isterim, ama götümü sen sik, Zenci de amımı siksin!” dedim. Ben Zencinin yarağını yalaya yalaya kaldırdım, kadın da kocamın sikini kaldırdı. Ama Zenci erkek beni götten sikmek istiyordu. Ona, “No! No! No! Impossible!” diyerek (Alamam, götümü yırtar demek istedim, ama nerde bizde okadar İngilizce?), onu yere sırtüstü yatırdım, üstüne çıktım ve yarağını amıma soktum. Kocam da arkama geçti ve götüme soktu. Zenci kadının hali kalmamıştı, divanın bir köşesine sızdı kaldı. Ben se iki erkeğin arasında resmen erimiştim, nekadar zevkli bir duygu olduğunu anlatamam. Yaraklar, biri götümde biri amımda, içimde birbirine sürtüyordu. Bu şekilde yarım saat falan siktiler beni. Ama ben de ölmüştüm, amımda da götümde de derman kalmamıştı. Beni iki sefer boşaltıp, kendileri de boşaldılar. Zenci adam da karısı gibi divana geçti ve oturduğu yerde sızdı. Divanda sırtları belleri ağrımasın diye yere döşekleri serdik, ikisini de divandan indirdik ve yatırdık.

Biz de yorulmuştuk, ama yapılacak işler vardı. Onları uyur bir halde bırakıp, hayvanların yemini suyunu vermeye gittik. Akşama doğru geldiğimizde halen uyuyorlardı. Kocam, “Eee, Rakı bu, şişede durduğu gibi durmuyor! Bırakalım da uyusunlar!” dedi. Akşam yemeğine uyandırmadık artık onları. Kendimize de birer dürüm yaptık yedik ve Zencilerin yattığı yatağa girdik. Daha yastığı görür görmez biz de uyumuşuz. Sabah uyandığımda kocamla Zenci kadın çoktan uyanmışlar, kocam Zenci kadının amını yalıyordu. Ben de hemen Zenci erkeğin yılan ölüsü gibi yarağını yalayarak uyandırdım Zenci erkeği. Kocam Zenci kadını, Zenci erkek de beni bir kez daha sikti. Sonra birlikte kahvaltı yaptık ve mutlu bir şekilde yolcu ettik Zencileri. Zenciler gittikten sonra kocamla normal Yayla hayatına döndük. Zencilerle sikişme konusu üzerinde birdaha hiç konuşmadık, öylece kapandı gitti konu!

Aslı

Herkese marhaba. Ben İstanbul`dan Cenk. 29 yaşında, 1.72 boyunda açık kumral, mavi gözlü bir kişiyim. Uzun süredir bu sitenin müdavimlerindenim ve düşündüm ki çorbada bizim de tuzumuz bulunsun.Her neyse fazla uzatmadan hikayelerimize geçelim artık. Aslında birbirinden enteresan bir çok macera sikisyaşadım ve hangisinden başlayacağımı bilemiyorum. En iyisi bundan 6 ay kadar önce başlayan ve halihazırda ara ara devam eden ilişkimden başlıyayım.Msn`de bir profil hazırlamış, “adult” içerikli bayanların profillerine, msn`de tanışma tekliflerinde bulunuyordum. Açıkçası pek bir şey çıkmamıştı başlarda. Bu arada şunu da belirteyim, kendi profilim baştan aşağı argo içerikli ve ne istediğimi gayet açıkça belirtiyordu. O bakımdan mesaja gelen, neyle karşılaşacağını biliyordu. Yok arkadaş öyle 6 ay sohbet, yok şöyle, yok böyle gelemem valla. Yarrak mı istiyorsun, gel esirgemiyoruz. Yok romantik mi takılacan, o zaman siktir git…Evet böylece bir çok mesaj gelmesine rağmen nerede sik kafa var, gelip buluyordu. Haaa bir de ibneler vardı ki, topunun götüne benden başka kim istiyorsa koysun. İşte bunların arasından birisi vardı ki başlangıçta bir bokların olacağını sezmiştim sanki. Aslı iminde evli bir bayandı. Tanışma teklifimi kabul eder mahiyette bir cevaptan sonra, geceleri sohbete başladık bu hatunla. Sahi bu arada kamerası da vardı kaltağın, tabi bende de olduğundan ne bokla karşılaştığımızdan en başta emin olabildik bu sayede. Hatun profilimden açık sözlü olduğumu görünce hoşuna gitmiş ve teklifime olumlu yanıt vermiş. İlk gün biraz bana kendini anlattı, neler istediğini, kocasının iyi vuramadığından ki bu tabir kendisinindir, deliklerinin sürekli yarrak istediğini falan anlattı. Şimdi bundan sonrasını msn diyaloglarından aktarıyorum (İsimler, tarihler kaldırılmıştır);

Cenk: “Bak yavrum yarrak istiyorsan bu memlekette bundan başka bir bok yok ki. Çık sokağa 10 metrede bir bi abaza dayansın sana”

Aslı: “öyle de doğru dürüst adam yok, hanzo dolu ortalık”

Cenk: “Eeee sen ne istiyorsun, yarrak değil mi?”

Aslı: “evet yarrak dolu ama doğru dürüst adam yok”

Cenk: “Hassiktir…”

Aslı: “ah ahhh, siktiricem işte arıyorum. Ne o sen sikmek istemez misin?”

Cenk: “bakarsın sikerim 🙂 sikimin keyfi misin?”

Aslı “:)))”

Aslı: “seni beğendim, versem mi ne ;)”

Cenk: “bu arada şu üstündekini çıkartta bir bakalım mallara nasılmış”

Aslı: “ay yapma utanırım :)”

Cenk: “Siktirtme götünü, açta görelim, tişörtün altındanda üstünde ki gibi mi ;)”

Aslı hanım striptize başlıyor bu arada… sütyenlerden taşacakmış gibi duran bir çift göğüs artık karşımda. Hay amına koyayım, şimdi şu orospunun yanında olmak vardı ya…Takviyeli sütyenlerden değil çok şükür. İçine sıçtığımının sütyenleri, insanı yanıltmakta üstlerine yok. Limon kadar göğüsler oluyor anında 90 beden 🙂 Neyse diyaloğa devam edelim…

Aslı: “ee nasıl buldun”

Cenk: “bana değil ufaklığa sor bakalım ne diyor”

Aslı: “sende açta soralım”

Burada benimkine dönüp soruyorum:

Cenk: “Ne diyor oğlum bu kaltak, bak memeler ortada…Ne diyorsun sikelim mi şu orospuyu?”

Tabi bizim oğlan şahlanmış, masaya vuruyor tak tak…

Cenk: “Tamam diyor, sikecekmiş seni bebek, ama bi de amını ve götünü görmek istiyor”

Kamerayı aşağı indirip hatuna malı sergiliyoruz burada…

Aslı: “ohhhh hay ağzına sıçayım senin cenkkkk…onu istiyorum…”

Cenk: “Çıkart bakalım şu sütyenini fahişe sonrada şu alt tarafını indir aşağıya”

Aslı: “al bakalım piç hepsini çıkartacağım”

Aslı bu anda dibine kadar soyunuyor ve kamerayı bacaklarının arasına doğru indiriyor… Üffff harbiden orospuda o biçim mal var, ağzımın suyu akıyor ama çaktırmıyoruz, maçoyuz ya…

Cenk: “Amına koyduğumun orospusu, aç bakalım iyice şu bacaklarını”

Aslı: “ohhhh pezevenk herif al bakalım…”

Aslı: “Hoşuna gitti mi sulu amcık haaaa, yarrağına bakılırsa atlamak istiyorsun”

Cenk: “Senin bütün deliklerine atlıyacağım orospu, sen merak etme…”

Aslı: “ohhhh atla orospu çocuğu, sikkk bütün deliklerimiiii”

Cenk: “Azmış orospu sikemiyor kocan buralarda yarrak arıyorsun ha, senin sülaleni sikecem tam yerine geldin…”

Bu orospu küfrü yedikçe daha azgınlaşıyor, elleri amcığında gezinirken iki parmağını içine sokup çıkardığını görüyorum…Sonra ıslak parmakları klavyeye doğru gidiyor ve yazıyor;

Aslı: “Ohhhh azdım piç, ateşimi nasıl söndüreceğim şimdi, gel beni sik hemen”

Elleri yine amcığına gidiyor ve parmaklarını sokmaya devam ediyor. Amcığının içide bir, iki, derken üç parmak kayboluyor. Benim de bir elim sikimde sıvazlamaya başlıyorum…amına koyduğumunun kaltağı gittikçe kendinden geçiyor…Tek elle yazmaya çalışıyorum yarım yamalak;

Cenk: “Al bakalım yarrağımı, bunu istiyordun değil mi, al işte hepsinin köküne kadar sana girdiğini düşün, fahişe…Ohhhhh girsin orospuma…”

Fahişenin gözleri kaymış yazdıklarımı okuyor. Kendini parmaklamaya devam ediyor, eli iyice hızlanıyor yazdıklarımı görünce…31`i bırakıp şu orospuyu boşaltmayı istiyorum ve yazmaya devam ediyorum.

Cenk: “Başım bacaklarının arasında, ellerinle başımı kavramışsın ve yüzümü, ağzımı amcığına bastırmışsın…emiyorum deliş gibi, bızırın şişmiş dudaklarımın arasında ve hafif hafif ısırıyorum. (Bu arada acemiler dikkat edin bu karı milletinin bızırını hafifçe ısırmakla iki saat üstünde gidip gelip ebenizi sikilmekten kurtarabilirsiniz). Sulanmış amcığın ağzımın içinde…yalıyorum orospumun amını. Bu arada dilimi götünün deliğine de giriyor…çıldırmış gibi başını sağa sola savurmaya başlıyorsun….Gittikçe sonuna geldiğini hissediyorum ve kafamı kaldırıp o zevkten kısılmış gözlerine bakıyorum bir an… durduğumu görünce bana bakıyor ve “devam et, ne olurrrr devam et sik benmi dilinle” diyorsun. Suratımda pis bir ifadeyle “sakın ha boşalma orospu” diyorum “ben izin vermeden boşalma sakın” yine yüzümü gömüyorum… Zevkten deliler gibi bağırmaya başlıyorsun ki tam boşalmacağını anladığımda yine kesiyorum yalamayı… bu sefer delirecek gibi oluyor ve gözleri dönerek bağırıyorsun “devam et orospu çocuğu, ne olurrrrrrr devam et” Öylece duruyorum… “ananın amına koyim fahişenin dölü. yala ulan yalaaaa, ne olur hadi……” diye küfretmeye, yalvarmaya başlıyorsun. Dillemeye devam ediyorum ve bızırını tekrer emmeye başlıyorum. Sona yaklaşıyorsun iyice.

Bu arada Aslı orospusunun bir eli neredeyse tamammen amına girmiş, çıldırmış gibi yazdıklarımı okuyor, bende amına koyduğumunun (daha koyamadık ama koyacağız) orospusunu getireceğiz diye 31 bile çekemeden klavyede talim yapıyoruz, neyse sıra nasılsa bana da gelecek…;) Kasılmaların baladığında dilimi yavaşça çekip sana pis pis bakıyorum ve “devam et orospu, sok elini amcığına” diyorum pis pis… Artık delirmek üzeresin… Ve devam ediyorum yüzüne bakarak “sakın ben demeden boşalma fahişe” ellerin gittikçe hızlanıyor… Ve elini tutuyorum ana avrat küfrediyorsun ve deli gibi devam ediyorsun…”İyi dinle kaltak” diyorum “şimdi 10` a kadar sayacağım ve 10 dediğimde patlayacasın” ve yavaş yavaş sayma ya başlıyorum…10, 9, 8,7…” (inanın bunu partnerinizde deneyin. Ben bir çok farklı kadında bunu uyguladım ve sonuç muhteşem oluyor :)Bir yandan beni izliyorsun, artık sınırdasın ve bir an önce emretmemi bekliyorsun, Pavlov`un köpeği gibisin… Ama ben yavaş yavaş sayıyorum, 6, 5, 4…

Bu arada kameradan fahişeyi izliyorum. Eş zamanlı olarak olaya kendini kaptırmış ve aynen fantezide ki gibi gözü monitörde bir an önce “boşal” emrini bekliyor… Fantezide ki olay birden bire gerçek olaya döndü şimdi. Ve ben orospuyu yönetiyorum istediğim gibi. Ve bundan sonrası artık gerçek haline dönüştüğü için olay cereyan ediyormuş gibi anlatmaya devam ediyorum…Amcık ağızlının gözleri kaymış ve emrimi bekliyor boşalmak için. “Şimdi dikkat et orospu” diyorum. “boşal demeyeceğim sana, parmağımı götünün deliğine sokacağım işte o zaman boşalacaksın, duyuyor musun götveren kaltak”…Cevap bile verecek hali yok, tek isteği işkence haline gelen bu seansın sonuna bir an önce gelmek. Öne doğru kaykılıyor orta parmağımı hafifçe götünün deliğine değdiriyorum, çok ama çok hafifçe…Çıldırıyor orospu, boşalma izninin geleceğini düşündükçe.3, 2,..Haif hafif parmağım götünün etrafında adeta gıdıklar gibi geziniyor…Fahişe artık inlemekten sesi kısılmış, boşalmanın eşiğinde gözlerimin içine bakıyor…bakışlarıyla yalvarıyor…”1″ ve bekliyor… bekliyor parmağımın götüne girmesini…Ağladı ağlayacak sanki…Ve işte sokuyorum götüne parmağımı…Deli gibi kasılmaya başlıyor…Öyle bir inleme geliyor ki tarif etmek mümkün değil. amcığı bir anda bembeyaz oluyor, içinde ki bütün suları akıyor, akıyor…İşte o anda ağzımı dayayıp sularını içmeye başladığımda çıldırırcasına yüzümü amcığına gömüyor…Ve kasıldıkça ağzıma akıtmaya başlıyor….”İŞE” diyorum”… “Başla işemeye orospu!” bir tokat gibi patlıyor sözlerim yüzüne…Ve delirircesine bir anda işemeye başlıyor….Kameradan izlediğim Aslı kaltağıda bu arada oturduğu koltuktan neredeyse yerlere düşecek halde elleri amcığında, gözleri monitörde, kasılıp duruyor…İşte o an ellerinin arasından amının sularının olmadığını fark ettiğim, sarımtırak bir sıvının amcığından fışkırmaya başladığını görüyorum….

Yıllar Sonra

Yaşadığım çok zevkli bir anımı sizinle paylaşacağım bu satırlarda şimdi. Ben 35 yaşında İzmirli bir yakışıklıyım. Benim gibi yakışıklılar pek boşta kalmaz, nitekim şu anda da bir sevgilim var ama anlatacağım olay, bundan 3 sene önce kötü bir şekilde ayrıldığım eski sevgilimle ilgili. Öyle muhteşem bir kızdı ki, pek güzel olmamasına hatta sıradan ve çirkin sayılabilecek kadar alelade bir bedene sahip olmasına rağmen, dişiliğini, kadınlığını mükemmel kullanan bir kızdı. evde, dağda bayırda onunla yiyişmenin tadını, inanın başka hiçbir kadında duymamıştım. aradan üç yıl geçmesine ve şu anda bir sevgilim olmasına rağmen hep onu düşlüyor, onunla vücutlarımızın vuruştuğu zevk anlarını aklıma getirip getirip kendimi tatmin ediyordum. bundan 2 ay önce, artık dayanamayacak ve onu korkunç bir istekle arzulayıp alev alev yanacak duruma geldiğim bir gün onu telefonla aradım. Eski sevgilimde İzmirliydi ve avukatlık yapıyordu. Onu aradığımda önce bir telaşlandı, sesi titredi falan, eh eski yaşadıklarımız geldi belki aklına o yüzden dedim içimden. O ise titreyen sesiyle, çok çalıştığını, iş güç arasında günlerinin geçtiğini, çok yoğun olduğunu falan söyledi. bütün gücümü toplayıp yalnız olup olmadığını sordum.net bir şekilde yalnız değilim dedi. İstanbul’da yaşayan bir sevgilisi olduğunu, sık sık İzmir’e geldiğini, iyi giden bir ilişkisi olduğunu söyledi. o an yıkıldım haliyle, onunla beraber olma düşlerim bir anda uçup gitti. ona, sesini duymak için aradığımı, rahatsız etmek istemediğimi söyleyip telefonu kapattım. birkaç gün sonra onu tam aklımdan çıkarmak üzereydim ki, cebim çaldı, baktım, onun numarası. şaşkınlık içinde telefonu açtığımda onun biraz daha güvenli sesini duydum. o’da beni çok özlediğini, bir akşamüzeri bir yerlere gidebileceğimizi söyledi. Bu bir işaret miydi yoksa sadece beni görmek mi istemişti anlamadım o an. Aynı gün Karşıyaka’da buluştuk, görmeyeli pek değişmemişti, sadece yorgun görünüyordu ama beni çıldırtan o kokusu üzerindeydi ve yine başımı döndürmüştü. O akşamüzeri eskiden gittiğimiz bir yere gidip şarap içtik. Havadan sudan konuştuk. Fakat ben hala beni niye aradığını merak ediyordum. Şaraptan başı döndüğü belliydi, daha rahat konuşmak için evime gidelim dedim, kabul etti. Düşündüğüm gibi oldu, eve girer girmez o bildiğim cilveli kadınca dişi özelliklerine giriverdi hemen ve bana, şimdiki sevgilisiyle seviştiğini ama benimle yaşadığı tadı alamadığını, o gün onu aradığımda çıldıracak gibi olduğunu, ateşler içinde yanıp tutuştuğunu, sadece bir kez daha benimle doya doya sevişmek istediğini söyledi. Bunu söyler söylemez dudaklarına yumuldum. Bu arada o da elleriyle fermuarımı çözmüş, sikimi çıkarıp ovmaya başlamıştı bile. Birkaç dakika sonra çırılçıplaktık. Dilimle amını klitorisini göbeğini yalıyordum. sikimi memelerinin arasına aldığında artık zevk iniltilerimiz yükseliyordu evin içinde. küçük öpücükler konduruyordu sikimin nemli ucuna. ”artık gir içime! sik beni!” diye bağırmaya başladığında bacaklarımı omuzlarıma atıp, sikimi kukusuna değdirmeye başladım, zevkten morarmaya başlamıştı, amındaki kıllar, zevkten yukarı dikilmişler, o ısırmaya doyamadığım meme uçları balon gibi olmuştu. Birden kökledim sikimi amının derinliklerine. Sokup sokup çıkarırken zevkten çığlıklar atıyordu benim minik aşiftem, benim cilveli eski sevgilim.. ilk postayı içinden çıkarıp memelerine, göbeğine doğru boşaldım, ikinci postayı misyoner pozisyonunda amına doldurup çığlıklar içinde derinliklerine boşaldım. ama ben doymamıştım. duşa girdik, hem yıkanıp temizleniyor hem de suyun altında onun am sularını emerek onu zevkten zevke uçuruyordum. İnanın bu am suyunun tadını başka hiçbir hatunda tatmamıştım. Sonra onun sırtını fayansa dayayıp, dolgun kalçalarını avuçlayıp kaldırıp, tekrar soktum yarağımı onun o muhteşem amına. tepemizden akan duş ve onun içinde gidip gelirken düşte miyim diye sordum kendime..ah!lar oh’lar arasında orgazmın o muhteşem tadına ulaşmıştık aynı anda. Duştan çıkıp hemen giyindik. Onu bir daha arayabilecek miyim diye sordum, cevap vermedi, bunu bir evet olarak kabul ettim. Şimdi tekrar beni arayacağı ve ve doyasıya sevişeceğimiz o anları bekliyorum yeniden

SIKI DOSTLAR

 Ankara’da oturuyorum; çevre, sosyal hayat, aile, arkadaş,
iş, vs. konularında hiçbir sıkıntım yok.26 yaşında çoğu kritere göre
yakışıklı ve konuşmalarımla karşımdaki insanı etkileyebilecek birikime
sahip bir gencim.E tüm bunların getirdiği özgüven sonucunda da eskiden beri
çevremde sürekli kız arkadaşlarım olmuş ve içlerinden  kafamı takıpta
ulaşamadığım herhangi birisi çıkmamıştır.
 
    Bugün sizlere anlatacağım olay geçen sene başımdan geçti.O zamanlar
uzun boylu kızıl saçlı, yeşil gözlü, güzel bir kızla
çıkıyordum.İlişkimizde kötü giden birşey yoktu ama ondan asla çok
etkilenmemiştim.Çıkmamız, kızın çevre tarafından çok beğenilmesi, çok taliplisi olması ve
benimde adeta kendimi insanlarla bir yarış heyecanında görüp ona kur
yapmamla başlamıştı, devam etmesinde ise kızın ailesinden ayrı kendine ait
bir evde yaşaması, beraber o evde sekste dahil olmak üzere çok rahat
vakitler geçirebiliyor olmamız büyük etkendi.
 
    Günler artık birazda monotonlaşmış bir şekilde geçerken, bir gün
olayların akışı benim için değişmeye başladı.Kız arkadaşım olan Seda o
gün akşam yemeği için eve çok samimi bir arkadaşı olan Demet`i davet
edeceğini söyledi ve onunla tanışmam için mutlaka ne yapıp edip gelmem
gerektiğini söyledi.
 
    O akşam için herhangi başka bir planım yoktu ve iştende erken
çıkabilecektim ama aksi olsa dahi yinede Demet`le tanışabilmek için tüm
şartları zorlardım, çünkü bu kız üniversiteyi okudukları İstanbulda
Seda`yla 5 sene aynı yurdu paylaşmış, çok samimi bir arkadaşıydı.Seda
defalarca bana ondan, yaşadıkları komik anılardan bahsetmişti ve işin açıkçası
onu çok merak ediyordum.

     Akşam eve giderken gözümde Demeti canlandırmaya çalıştım.Kız
arkadaşım olan Seda güzel olduğundan, aklıma `her güzel kızın en samimi
arkadaşı mutlaka çirkindir` kuralını getirerek, Demetinde mutlaka çirkin
öyle olmasada sevimsiz birşey olma ihtimalinin  çok yüksek olduğunu
düşündüm.Her kural gibi bununda istisnasının olabileceğini ancak akşam
Demetle tanıştığımda anlayacaktım.
 
    Seda basit ama güzel bir sofra hazırlamıştı, bense gelirken evde
içki olduğunu bilmeme rağmen, muhtemelen kızların eski anılarına dalıp
beni unutacaklarını düşünerek kendimi teselli etmek amacıyla bir şişede
rakı almıştım.Ben eve geldikten 15 dakika kadar sonra kapı çaldı, gelen
beklenen misafir Demetten başkası değildi şüphesiz, ama gece hiçte
benim beklediğim şekilde geçmeyecekti..
 
    Kısa bir tanıştırılma faslının ardından hemen sofraya oturduk, iki
eski samimi arkadaş birbirleriyle hasret giderirken bense ağzım yarı
açık bir şekilde Demeti inceliyordum.Tamam benim kız arkadaşım güzeldi
ama bu kız hem şirin, hem tatlı, hem çekici, hem seksi, ve aynı zamanda
da güzeldi ve taktir edesinizki tüm bunlar benim oldukça dikkatimi
çekmişti.
 
    Onları dinler gibi yapıp aslında Demeti süzdüğüm sıralarda
kulakdolgunluğu olarak Demetin üniversite bittikten sonra İstanbulda kalıp
orada çalıştığını ve yaşadığını, Sedayla ne kadar uzun zamandır
görüşemediklerini ama aslında birbirlerini ne kadar çok sevdiklerini vs. vs. bir
sürü gereksiz ayrıntıyı öğrenmiştim.
 
     Demet hakkında duyduklarım bunlardı, o an için gördüklerimi merak
edenler için tarif etmem gerekirsede karşımda 1.70 boylarında, iri ve
diri göğüslü, muhteşem bir bele sahip, düzgün ve uzun bacaklı, koyu renk
saçlı ama beyaz tenli, ela gözlü, muhteşem bir kız duruyordu.
 
    İlerleyen saatlerde birbirlerini yıllardır görmemenin verdiği
hararetli konuşmalar bittikten sonra karşılıklı konuşmaya başladığımızda
anladımki yüzü ve vücudu gibi sohbetide çok tatlı bir kızdı.Kızlar
birlikte üç kadeh şarap içtikten sonra Seda ertesi gün işe gitmesi gerektiği
için içmeyi bırakmış, Demette bunun üzerine içmeye rakıyla bana eşlik
ederek devam etmişti.

    Dakikalar geçiyor, fakat ben düşüncelerimi ve gözlerimi Demetin
üzerinden alamıyor aklımın onunla ilgili hayallere dalmasını
engelleyemiyordum.Tüm bunlarda da kendimce tamamıyla haksız sayılmazdım çünkü
Demette aklımın o tarafa kayması için bilinçsizcede olsa elinden geleni
yapıyordu.Demetin üzerinde o Haziran akşamına uygun daracık, bembeyaz,
göbeğini açıkta bırakacak kısalıkta,body tabir edilen cinste bir t-shirt
vardı.Belliki içinede aynı renk dar bir sütyen giymişti ama bu asla
muhteşem, dolgun göğüslerini bastırmaya yetmiyordu.T-shirt neredeyse kolsuz
denecek cinstendi.Düzgün, biçimli parmaklarındaki uzun bakımlı
tırnaklarına sadece parlatıcı oje sürmüştü.Devamında bembeyaz kolu uzanıyor,
kolunun bitip göğüsleriyle birleştiği yer kolsuz ve dar t-shirt sayesinde
apaçık gözüküyordu.Gördüklerim göğüslerinin devamı hakkındaki hayal
gücümü dahada zorlamaya başlamıştı.
    
      Alt tarafında ise siyah, kumaş cinsi, düşük bel bir pantolon
vardı.Muhteşem yuvarlak ve biçimli kalçalarına her fırsatta bakıyor ama
pantalonunun altındaki kilodu hakkında fikir edinmemi sağlayacak herhangi
bir ize ulaşamıyordum.
 
     Masada Seda karşımda,Demet ise solumdaki sandalyede oturuyordu.Tam
acaba kilot mu giymemiş bu kız diye düşünürken kendi soluna düşen
çatalı almak için masanın altına doğru eğildi ve düşük bel koyu siyah
pantalonun altından önce muhteşem kalçalarının çizgisi ve ardından bembeyaz
dantelli minicik kilodu gözüktü.Ebru baya bir içki içipte aniden
eğilmeninde etkisiyle başının döndüğünü söyleyip 5-10 saniye kadar o
pozisyonda kaldı ve bu sikimin dimdik olması için zaten aradığım bahaneyi elime
verdi.
  
  
     Saat gecenin ikisi olmuştu, Seda o günkü yorucu iş gününün ve 3
kadeh şarabında etkisiyle esneyip durmaya başlamış,uyumamak için kendini
zor tutuyordu.Demet ve bende aksine birbirimize iyice ısınmış,
kahkahalarla muhabbete devam ediyorduk. Sedanın yorgun olması benimde işime
geliyor Demeti rahatça süzebiliyor hatta sanki yanlışlıkla çarpıyormuş
gibi sık sık masanın altından diz temasına giriyordum.Ve şimdiye kadar
mimiklede olsa rahatsız olduğunu gösterecek herhangi bir tepkiyle
karşılaşmamıştım. Kahkaha atarken kaykılıp kollarını arkaya doğru sallaması vei
ri göğüslerinin zıplayışına bakıp o an onu orada yatırıp üzerine
abanmak içimden geçtiysede bu imkansız düşünceyi kafamdan kovmaya çalıştım.
 
     Derken çok ilgin birşey oldu ve Seda `arkadaşlar ben dayanamıyorum
yatsam size ayıp olur mu?` dedi. Ben bir anda donup kalmıştım. Aslında
bu Demetle başbaşa kalabilmem için iyi bir fırsattı fakat korkuyordum,
çünkü Demet gece burada kalacaktı, e bizde tanışalı 3-5 saat olduğuna
ve Sedanın en yakın arkadaşı ve aynı zamandada misafiri olduğuna göre
herhalde o da tamam hadi yatalım diyecek ve gece sona erecekti. Ama çok
daha ilginç bir şey oldu ve Demet `tamam Sedacım, hadi sen git yat biz
oturuyoruz iyi geceler tatlım` deyiverdi, ben şaşkınlıktan daha ne
olduğunu anlayamadan Seda da `tamam canım sanada iyi geceler sabah
kahvaltıda görüşürüz`diye cevap verdi ve banada misafirini iyi ağırlamamı tembih
edip dudaklarıma bir öpücük kondurarak koridorun sonundaki odasına
uyumaya gitti.
 
    Açıkçası o an bende peşinden gidip gitmemekte tereddüt ettim çünkü
Demet yüzünden acayip azmıştım ve eğer Seda ben gitmeden uykuya dalarsa
hırsımı nereden çıkaracağımı bilemiyordum. İşin esası aklımda Demeti
hayal ederek Sedayı evire çevire sikmek vardı fakat ani bir değişiklikle,
sonunda çok büyük ihtimalle hiçbirşey yapamayacağımı bilsemde bu
muhteşem yaratıkla birkaç saat daha oturmaya karar verdim. Nasılsa Seda
kaçmıyordu, yarın öbürgün herzaman altıma girmeye hazırdı.

     Seda yatmaya gittikten sonra bizde kalkıp divana oturduk, sadece
fonda hafiften ses olsun diye bir müzik kanalını açtım. Karşılıklı
oturup içmeye ve akıcı bir muhabbete devam ettik. Bir ara Demet divana
bağdaş kurarak oturdu, espirilerime gülerken iyice öne kaykılıyor, önce
muhteşem göğüsleri t-shirt`ünün geniş yakasından gözlerime birkaç saniyelik
güzel bir manzara ziyafeti çektikten sonra Demet omuzuma yaslanıp
kikirdemeye devam ediyordu. Tabi o sırada da pantalonu iyice aşağı
çekiliyor, elimi o dantelli beyaz kilodun arasından gözüken çatala ve devamına
daldırmamak için kendimi zor tutuyordum.
 
     Aslında bugüne kadarki tecrübelerime dayanarak düşünüyordum ki,
kızla yalnızdık, mükemmel anlaşmıştık,kız içkinin rahatlığı içerisinde
gevşemişti,
40 yıllık dostçasına en açık saçık muhabbetlere gelinceye kadar
muhabbet ediyorduk, çok hoş bir kızdı ve belliki benide beğenmişti, bir yandan
hafiften ölçüyü kaçırmadan yaptığım kurlara sesini çıkarmıyor hatta
karşılık veriyordu, kısaca ortam çok müsaitti, azmıştım ve onu sikmek için
o an herşeyi göze alabilirdim ama gelin görün ki göz ardı edilemez bir
gerçek vardıki ne olursa olsun o benim kız arkadaşımım en yakın
arkadaşıydı ve biz şu an kız arkadaşımın evindeydik.
 
    Bu imkansızlıklar ve saatlerdir kotumu zorlamaktan muhtemelen artık
morarmış olan sikimi düşünerek artık iyi geceler dileyip Sedanın yanına
gitmeye ve onu uyandırma pahasınada olsa hevesimi onunla gidermeye
karar verdim.
 
    Bunun için kalktım ve Demetede `hadi kalk artık yatalım yoruldum`
dedim, önce somurttu `bu kadar çabuk mu` dedi fakat sonra `iyi sen
bilirsin` diyerek o da ayağa kalktı ama hızlı kalkmanın ve içkininde
etkisiyle sendeledi. Düşmemesi için birden sarıldım, kontrolsuz bir sarılma ve
tutma olduğu için sağ elim adeta sol göğsünü kavramıştı. `Gözüm karardı
birden ve başım döndü kusura bakma` dedi hafiften gözlerini açarken.
Bense kavradığım göğsünü yavaşça bırakmaya başlamıştım ama sağ elim hala
göğsünün üzerinde, sol elim sıkıca kalçasından kavramış, bedenlerimiz
adeta kenetlenmiş, gözlerimse sadece iki santim uzağımda olan dolgun
parlak dudaklarındaydı.
 
    O anda kelimenin tam anlamıyla gözüm döndü ve her şeyi göze aldım,
o an aklımda ne Seda, ne iyi arkadaş olmaları, nede başka herhangi
birşey vardı. Herşey aklımdan uçup gitmiş adeta büyülenmiştim ve
alabileceğim tüm tepkilerede razıydım.
 
    Hafiften gevşettiğim sağ elimi göğsünün üzerinde ufak ama gittikçe
sertleşen daireler şeklinde dolaştırmaya başladım. Demet bir an hırsla
gözlerimin içine baktı, tamam şimdi tokat geliyor derken adeta
yırtarcasına dudaklarıma yapıştı. Soluksuzca öpüşüyorduk, sağ elim artık
t-shirtin altına girmiş ve sıyırdığım sütyenin arasından göğüs ucunu üç
parmağım arasında ezmeye lastik gibi çekiştirmeye başlamış ayrıca saatlerdir
hayalini kurduğum pantalonunun içine elimi daldırıp götünü avuçlamış
sıkıyor çimdikliyordum.
 
    Bu şekilde 10 dakika falan devam ettikten sonra hafifçe onu
kendimden uzaklaştırdım, içeri gidip Sedanın odasını kontrol ettim ve
uyuduğundan emin olarak geri dönüp salonun kapısını kilitledim. Ne olursa olsun
bir rezalet çıkmasını istemiyordum.

    Tüm bunları yapıp dönerken acaba hiç ara vermesemiydim,ya kız şimdi
vazgeçerse diye bir an korkuya kapıldım ama salona döndüğümde gördüm ki
Demet çoktan sütyeni ve pantalonunu çıkarmış, üstünde sadece minicik
dantelli beyaz kilotla divana uzanmış, kollarınıda arkaya atmasıyla zaten
iri olan göğüsleri iyice dikleşmiş, divana götünü hafif hafif sürterek
beni bekliyordu.Belliki o da acayip azmıştı.
 
    Çabucak soyunup yanına gittim ve üzerine abandım, dudaklarımız
yeniden kenetlendi ve ben ellerimle göğüslerini okşamaya başladım, daha
sonra göğüslerini ne kadar sıkarsam altımda o kadar çok kıvrandığını
görerek göğüs uçlarını resmen ısırmaya sündürerek çekip bırakmaya başladım.
Adeta acıdan zevk alıyor, altımda kendinden geçmesi benide çok mutlu
ediyordu ama şöyle bir sorun vardı ki acayip inliyordu.O inledikçe
içeriden sesinin  duyulmaması için dudaklarına yapışıyordum.
 
    Sertleşmiş sikim adeta artık kilodunu zorluyor, minik dantel
delikleri arasından kendine geçiş yolu arıyordu, kilodu zaten götüne kadar
sırılsıklam olmuş ve arka tarafı ip gibi toplanmıştı. Bacaklarını havaya
kaldırdım, ipe dönüşmüş ıslak şeyi çıkartmadan kenara sıyırdım,
altından kaymak gibi pürüssüz traşlı daracık amı çıktı ve nihayet sikimi içine
soktum. Ben içinde gidip gelirken o kadar kendinden geçti ki inlemeleri
ufak çığlıklara dönüştü ve sessiz ol uyarılarımı duymamaya başladı.
Adeta kendinden geçmişti. Çaresizce bir elimle ağzımı kapadım ve onu o
şekilde öylece sikmeye devam ettim.
     Bu sevişme o kadar aniden,doğal ve güzel olmuştuki, pozisyon
değiştirme, prezervatif takma vs. gibi şeylerin hiçbirini düşünmeden,
bacakları havada bir elim ağzını kapatmış o yüzden sadece hızlıca burnundan
soluk alır biçimde dakikalarca o şekilde siktim Demeti.
 
     Altımda birkaç kere boşaldı ve bende resmen zevkten tükenerek
boşalma aşamasına geldim. Çok zevk almış, karşılığındada bana çok zevk
vermişti ama hala da daha çok zevk vermeye çabalıyordu. Derya ilk izlenim
olarak çok efendi hanım hanımcık bir kız gözüküyordu ve şüphesiz normal
hayatındada öyleydi ama o an altımda kırk yıllık orospulara taş
çıkartacak şekilde kıvranıyordu. Tırnakları sırtıma geçmiş, iki elim götünü
parçalarcasına sıkar ve amını ayırır vaziyette bu sefer onun sesi yanında
kendi sesime de hakim olmak için dudaklarına yapışmış bir şekilde o
güzel amının taa derinliklerine kadar boşaldım.Boşalmam bittikten
dakikalar sonra bile sikim amının içinde kontrolum dışında nabız gibi atıyor,
onun amıda küçük küçük kasılarak buna cevap veriyordu.
 
     Biraz sonra kendimize gelip kalktık, doğum kontrol hapı
kullandığını ve endişelenmemi söyleyip beni rahatlattı.15 dakika kadar
birbirimize sıkıca sarıldık,öpüştük ve ardından ben kalkıp Sedanın yanına gidip
uyudum.O da demin çılgınlar gibi seviştiğimiz divana çarşaf serip uykuya
daldı.
 
    Ertesi sabah kalktığımda önce biraz tedirgin oldum acaba birşey
çaktırırmıyız ya da Seda şüphelenip sezer mi birşeyler diye ama mutfağa
gittiğimde kahkahalar içinde sohbet eden iki sıkı dost ve bana gülümseyen
iki çift güzel göz gördüğümde korkum uçup gitti. 2-3 saat sonrada dün
gece bana muhteşem bir rüya yaşatmış olan Demet İstanbula uçup gitti.
 
     Bu olaydan 1 ay kadar sonra bu yaşadıklarımızla alakası olmayan
başka sebepler yüzünden Sedayla ayrıldık. Ve ben Demeti birdaha hiç
görmedim. Ama eminimki, hala Sedayla dır…

Kafama Göre 4

Son zil çaldığında Tuğçe ile buluşmak için okul kapısının önüne doğru mert ile yürüyorduk. Ben tam ağzımı açmış konuşacakken önümüzde bir insan yığını gördük içerisine doğru girdiğimizde ise okulun serseri tayfası Mustafa’yı almış dövüyordu. Bir sağ biri sol kolunu diğerleri de Mustafa’ya yumruk ve tekme atıyordu. Benim o an kan beynime sıçradı hiç haz etmediğim Tuncay Mustafa’ya el kaldırması yetmezmiş gibi birde gülüyordu. Tuncay diye seslendikten sonra tek yumrukla yere serilmesini izledim. Ben vurduktan sonra mertin de hiç düşünmeden Mustafa’nın kolunu tutan serseriyi indirmesi ile tek kalan son kişi de volkandı. Zaten oldum olası sevmezdim mertle birlikte onada giriştikten sonra Mustafa’yı evine ordanda kızlarla mertin evine gittik. Canım sıkılmıştı, bu kuru sıkılar Mustafa’ya nasıl bulaşmaya yeltenmiş akıllım aşmıyordu. Bir yandan Mustafanın ailesini düşünüyorum ama nasıl olsa bu iş bugünle bitmeyecekti bunun yarını da vardı. Bu arada Tuğçe yanında Merve diye bir kız getirmiş. Mankenlere taş çıkarır. Bir an ben bile şüphe ettim acaba buna mı kaysam diye o derece. Zaten mertin ağzının suyu akıyor. Tarif etmem gerekirse Merve Tuğçe’nin kalıplarında ama memeleri onunkilere bin basar makyaj desen bir derste nasıl yaptılar aklım almıyor öyle güzel. Adeta mertle cennetten iki tane meleği bir gecelik almış gibiydik. Mert ile kızlar önde iken konuşma fırsatımız oldu

-Ulan sen nasıl kaptın bunları

-Ben sana rahat ol demedim mi

-Valla hacı sana nasıl teşekkür ederim bilmiyorum

-Akşam olunca teşekkürü ettiricem ben sana

Sonunda mertin evine geldiğimizde önümde Tuğçe merdiven çıkarken ayağı kaydı ya da bilerek yaptı yere çakılmasın diye tuttum ama nasıl. Sol elim alttan götünü avuçlar şekilde, sağ elimse sıkı bir şekilde yere düşmemesi için göğüslerinden tutmuş vaziyetteydim. O durumda biraz durduktan sonra aklım başıma geldi ve tekrar Tuğçe’yi doğrulttum. O anki bakışı varya oracıkta sikmemek için iradem ve sikim arasında 3.dünya savaşı yaşandı. Kahve gözleri onun gibi olan kara gözler ve yüz hatlarına bakıyor dudağını ısırıyordu. Yanakları kızarmaya göz yuvarlağı büyümeye başlamıştı. Tam o anda

-Soyunup sikişin isterseniz birde

Bu ses Merve’den çıkmış haklı bir isyandı ikinizde özrümüzü dileyip tekrar yukarı mertin evine çıktık. Mertlerin evi teras ve altında iki apartman dairesi var birinde annesi, babası ve küçük kardeşi diğer dairede mert kalıyor. Zaten terasta boş in cin top oynuyor sadece iki koltuk var bir camlar ama ben kafama koydum burada Tuğçe’yi bağırta çağırta sikecektim. Eve girdiğimizde Mert direkt çantasını bırakmak ve üzerini değiştirmek için odasına gitti, Merve’de tuvalete gitti. O an Tuğçe’ye baktım ve ikimizin de o an aklımdan aynı şeylerin geçtiğini biliyordum. Yavaş yavaş adımlarla ona yaklaştım o da aynı şekilde bana. Ortada buluştuğumuzda sakince elimi kalçalarına dudaklarımı dudaklarına birleştirip anın tadını çıkartıyordum. İşte bu çok güzeldi dün gece Pelini sikerken de böyle hissetmiştim. Anın tadını çıkartınca hayat çok daha güzel ve zevk verici oluyor her anlamda. Tuğçe dudaklarını aralamış dili ile ağzımın içini keşfederken aynı zamanda elleri ile bir kafamı bir boynumu bir siki okşuyordu ama bir terslik vardı biz iki dakika elleşecekken zamanı unutmuşuz bu sırada mert ve Merve bizi izliyordu. Bunu fark edip ayrılmak için Tuğçe’den dudaklarımı ayırdığımda gözleri ile sik beni, altında çatur çutur sik diyordu adeta ama zamanı değildi. Merte mutfağın yerini sordum ve yemek istediğiniz bir şey var mı diye sordum.

-Valla canım ben döner istiyorda sen yapamazsın ki

-Ustasını aratmam

-Hadi canım ordan

-Yapayım da gör o zaman

Mert’e malzemeleri söyledim hepsi var dedi. Mutfağa girdim. Önce tavuğu aldım bir güzel baharatlarladım içine süt koydum, neden diye sordular bende cevabını bilmiyordum bir yemek videosunda görmüştüm sorgulamamıştım. Bir cevapta bulamayınca götten salladım bir şeyler. En son tavuğu da streçleyip buzluğa attım.

-Eee şimdi yemeyecek miyiz

-Yok zamanı var biraz

-Oooo bakıcaz o zamana kadar

-Benim markete kadar gitmem gerek ordan biraz takılırım tavuk olana kadar

Tuğçe hemen atlayıp

-Tamam beni de götür bunların sohbet sarmaz

Diyerek yanıma geldi Mert’e gelecek misin diye sordum “benimde postaneye kadar gitmem lazım” dedi ve Merve’yle çıktı. Kapıda anahtarı bana ver dedim. Merve’yle gitmesini bekledim. Kapının sesini duydum ve ayakkabımı çıkarıp içeri girdim.

-Hadi gitmiyor muyuz

-Haaa az daha unutuyordum

Diyerek belinden tutarak kendime çektim ve dudaklarına yapıştım. İkinizde birbirimizi iştahla öpüyorduk. Sanki yarın yokmuş gibi, dillerimiz ağzımızın içinde birleşerek adeta dans ediyordu. Dudaklarımı ayırdığımda neden yaptığımı sorgularcasına bana bakıyordu. “Kapının önünde sevişmeyelim istersen” dedim ve içeri geçtik kapıyı kapattığım anda kucağıma atladı. Onun sütun gibi bacakları, mükemmel kalçaları, orta boy ama yumuşacık memeleri ellerimin altındaydı artık. Tuğçe’yi duvara yasladım ve boynunu öpmeye başladım daha boynunu öperken bile hayvan gibi inliyordu. Çok zamanımız yoktu ve hemen işimi halletmem lazımdı. Tuğçe’yi kucağımdan indirip pantolonumla donumu birlikte indirdim. Yarrağım yüzüne vurduğunda gözleri açılmış sikime bakıyordu. Sağa sola yatırıyor bakıyordu. En sonunda dayanamayıp “yala şunu siktirtme şimdi götünü” diyerek sikimi ağzına soktum. Burdan sonrası onun maharetli elleri ve ağzına kalmıştı. Sakso çekiyordu ama ne sakso. Sanki içimden bir şeyler çekiliyordu zevkten kuduruyordum. Zamanım olsa bir tur da sikmek isterdim ama mertler her an gelebilirdi. Tuğçe’nin muhteşem saksosu beni sona daha da yaklaştırıyordu. Artık dayanamıyordum boşalmanın vakti gelmişti. Ellerimle kafasını tutup hızlıca ağzını sikmeye başladım. Sonunda dibine kadar sokup ağzına boşalmaya başladım. Tuğçe bacağımı cinciklemeye başladığında kendime gelmiştim. O derece kendimden geçmiştim. Sikimi çıkardığım gibi nefes almaya çalıştı. Hepsini yutmuştu döllerimin kuş gibiydim, uçuyordum sanki. Kendime Tuğçe’nin küfürleri ile geldim

-Orospu çocuğu ölüyordum az daha piç

-Tamam ya abartma

-Bir de abartma diyor boğuluyordum az önce farkında mısın

-Biraz susta kapıyı dinle gelmişler ayrıca merak etme bunun gecesi var

-Saksoda bunu yapan sikerken ne yapar kim bilir

-Altıma yatınca görürsün

Diyerek pantolonumu çektim ve kapıyı açtım Mert in yüzü gülüyordu. Benim aklıma bir şeyler gelmişti ama zaten bana anlatacaktı. Bende mutfağa gidip tavuğa baktım hazır olmuştu tam kıvamına gelmişti. Yemeği bir güzel yaptım yanına biber, kıvırcık, domates ve olmazsa olmaz Hatay usulü sos ile şahane bir döner yaptım. Herkes sofraya oturdu dönerleri yedi. Artık benim için sikiş saati gelmişti. Mertin yanına gidip

-Olm ben bu gece bu kızı sikmeden kimse götüremez

-Ya olm mal mısın ikisi birbirinden ayrılmıyor nasıl sikecen

-Valla seni bilmem benimki çoktan saksıya yattı

-Vay yavşak

-Bir şey soracam bu terastan aşağıya ses gider mi

-Gider gitmesine de annemler yok zaten

-Sen rahat ol ben sikerken seslere seninkide azacak en son sende sikicen

-Bunları nasıl ayırıncan umut

-Ya derdini sikeyim be olm ondan kolayı mı var

Dedim ve balkondan kızların yanına gittim, ben yukarı çıkıyorum iyi geceler dedim ama o kadar eminim ki Tuğçe’nin geleceğinden ben bunu dememle Tuğçe’nin “bende geleyim hem serindir orası” demesi bir oldu. Ben yanındayken mert sikemezdi rahat olsun diye yukarı çıkıyordum zaten. Ayrıca onu cama yapıştırarak içini delmek istiyordum. Yukarı çıktık ve içeri girdik. İçeri girdiğimiz anda Tuğçe’nin dudaklarıma yapışması bir oldu. Hunharca öpüşüyorduk. Tuğçe’yi koltuğa yatırdım, dudaklarından boynuna ordanda yavaş yavaş en değerli yere hazineye geldim. Amı gerçekten çok güzeldi. Zaten vücudu parfüm kokuyordu ama amı bile kokuyordu. Fazla bekletmeden yalamaya başladım. Dilimle amının içine sokabildiğim kadar sokuyor zevkten çıldırmasını sağlıyordum, klitorisiyle oynuyor ve diğer elimle memesini okşuyordum. Biraz daha bu şekilde amını yaşadıktan sonra Tuğçe boşalmış benim dilim uyuşmuştu. Yeter bu kadar diyip sikimi amına hizaladım. Hemen sokmayacaktım bu orospunun altımda yalvarmasını istiyordum. Amına fırça atıyor sikimin başını sokup çıkarıyordum. Artık dayanamamış olacak ki “Yeter sok artık yalvarırım” demesiyle sikimi sokmam bir oldu. Tuğçe’den derin bir oh çıktı o saniyeden sonra seri giriş çıkışlarla amını keşfediyordum. Sıcak ve kaygan deliğinde git gel yaptıkça kendimi kaybediyordum. Gözlerim kaymış aklım gitmişti sanki. Gerçekten iki gündür kendimden geçiyordum. Ben bu haldeyken Tuğçe de bir kez daha boşalmıştı. Ben bu şekilde sikerken eminim ki alta ses gidiyordu biliyordum. Bilerek daha hızlı ve sert bir şekilde sikiyordum Tuğçe’yi. Tuğçe’de apartmanı inletiyordu her vuruşumda çıkan şap sesleri ile Tuğçe’nin inlemesi kaplamıştı apartmanı. Sona yaklaştıkça aklıma buraya ilk geldiğimde yapmak istediğim şey geldi. Tuğçe’yi oturduğu yerden kaldırıp terasa doğru domalttım ve hemen sikmeye başladım. Sona yaklaştığım için kalan tüm gücümü belime vererek sikiyordum Tuğçe’yi. Tuğçe’de acı çeker gibi inliyordu. Ağzından”yeter boşal artık amım yandı” şeklinde şeyler söylüyordu. En sonunda nereye boşalayım diye sorduğumda “içime boşal erkeğim hap alırım” cümlesiyle içine oluk oluk boşalmam bir oldu. Harika bir duyguydu bu şehir manzarasına bakarken içine boşalıyordum Tuğçe’nin. Boşalmam bittiğinde koltuğa yığıldım ve Tuğçe’de göğsümde uyuya kalmışız.

Ben Okan! ( Bölüm 6 )

Yeni odamın ve yeni hayatımın ilk günüydü. Odanın içine giren güneş ışığı yüzüme vurmuş ve uyanmamı sağlamıştı. Yavaş yavaş kendime gelirken evde hiç ses olmadığını fark ettim. Ya evde kimse yoktu ya da hala uyuyorlardı. Üstümdeki pikeyi atarken sikimin beni selamladığını gördüm. Her sabah olduğu gibi istisnasız bu sabah da ereksiyonum ile uyanmıştım. Neyse ki artık alışmaya başlamış 20 yılın ardından vücudun ağrısına daha dirençli hale gelmişti. Yataktan kalkıp evde dolaşmaya başladım ve bu sessizliğin sebebini aradım. Evde kimsenin olmadığını fark edip en son yatak odasına yöneldim. Yavaş yavaş kapıyı aralamamla sikime kan pompalanması bir oldu. Hatta en çok arzuladığım iki kadının yatakta sarmaş dolaş uyuyor olmaları beni aşırı derecede heycanlandırdı. Kapıyı biraz daha araladığımda ikisinin de ayaklarının pikeden çıktığını ve birbirleri ile uyum içerisinde durduğunu gördüm. Biri esmer biri beyaz ama ikisi de aynı boyda ikiside aynı dolgunluktaydı. Yatakta aynı bir ying-yang işareti gibi kusursuz ve uyum içerisinde duruyorlardı. Annem beyaz pamuk gibi tenine siyah gecelik, Esra ablam ise esmer ateş gibi tenine beyaz geceliğini giymişti. İkisinin de içinde iç çamaşırı yoktu. Bunu Esra ablanın pikeden taşan götünü görmemle ve Esra ablanın avuçları içerisinde duran bembeyaz damarları belli olan annemin pembe uçlu memesini görmemden anlamıştım. Meme uçları Esra ablanın parmakları arasında dans ediyordu resmen. Güneşin perdenin arasından odaya süzülmesi, ikisinin de vücudunu daha net görmemi sağlıyordu. Artık dayanamamış olcam ki istemsizce ellerim sikime gitti. Kapı aralığından annemle Esra ablamı dikizlerken iki elimle aynı aynda 31 çekiyordum. Bir yandan Esranın taşan dolgun esmer götünü izliyor, bir yandan annemin memelerini izliyordum. Artık kafam karışmıştı, hangisine bakmam gerektiğini şaşırmış bir ona bir ona bakıyor hızlı hızlı sikimi sıvazlamaya devam ediyordum. Esra ablanın annemi iyice kavrayarak üstüne çıkması ile götü iyice açılmış, anneme ait manzaram kapanmıştı. Şuanda tek odak noktam yıllardır hayalini kurduğum ve şuanda bana sunulan Esra ablamın kadınlığıydı. İyi dolgun bacağının arasında kırmızı bir çizgi gibi duruyordu. Annemin aksine hiç etli değildi dudakları. Hafif hafif uykulu haliyle yaptığı hareketler bacaklarının daha da açılmasına ve sulu, dolgun kalçasının içinden daha güzel bir manzara sunmasına yol açmıştı. Esra ablamın da göt değili fena sayılmazdı, aynı annemin ki gibi çok dar gözüküyordu. Hiç arkadan sikilmediğini yıllardır izlediğim anal pornolardan anlamıştım. Annem de Esra abla da bu zamana kadar hiç anal seks deneyimi olmamıştı. Oysa ki benim de en sevdiğim ve merak ettiğim seks kategorisidir. Şimdi sadece Esra ablamın dar büzüğüne odaklanmış, onu sert sert götten siktiğimi hayal ederek 31 çekiyordum. Hayatımda masturbasyon yaparken hiç bu kadar keyif almamıştım çünkü şuan önümde aşırı iştah açıcı bir görüntü vardı. Esra ablanın götünü genişlettiğim hayali ile boşalmam pek uzun sürmedi ama. Oluk oluk avucuma boşalırken bir yandan da banyonun yolunu tuttum. Resmen ayakta zor duruyordum. İzmir’e gelerek daha ilk günden böyle şeyler yaşayacağım aklımın ucundan bile geçmezdi. Esra ablam sağ olsun çok rahat bir kadındı. Giyimi, kuşamı, davranışları beni olgunlaştırmak ve beceri kazandırmak için birebirdi. Sadece onu izleyerek bile kadınlar konusunda çok şey öğrenebilir ve kendi hayatımda deneyebilirdim. Esra abla ve annem gibi deneyimli ve cinsel olarak iştah açıcı kadınları elde etmem için daha çok şey öğrenmem ve gelişmem gerekiyordu. Daha önce bir kadınla seks yapmayı geç ilk temasım bile benzinlik tuvaletinde tanımadığım kapalı bir kadının suratına sikimi koymamdı. Aslında ilk temas olmasına rağmen bence güzel bir adımdı. Sikimi suratına koyarak resmen onu aşşağılamış, kasıklarıma kondurduğu öpücükler ile de istediğimi almıştım. Böyle böyle cinsel anlamda daha aktif ve kadınlar üzerinde etki bırakan bir erkek olabilirdim. Çünkü çevremde şuanda çok ciddiye alınmıyor ve hala belki de bir erkek olarak görülmüyordum. Gerçi sikimi çıplak olarak gören iki kadını da etkilemiştim. Annemin yolculuk sırasında haşmetli yarrağımla yüzleşmesi ve ardından bacaklarına krem sürdürmesi bile onu zıvanadan çıkarmıştı. Bagajdan şapkasını ararken gördüğüm manzarada kadınlığının şiştiğini ve ıslandığını görmüştüm çünkü. Bayoda ellerimi ve yüzümü yıkayarak kendime geldikten sonra mutfağa geçip etrafı kurcalamaya başladım, ne de olsa artık bu evde yaşayacaktım ve neyin nerede olduğunu öğrenmem gerekiyordu. Hem çaydanlığı ve çayı bulabilirsem hatunlar uyanmadan çayı hazırlayabilirdim. Ben etrafı araştırırken içeriden kapı açılma sesi ve yürüme sesleri geliyordu. Az sonra mutfağa gecelikle annem girdi ve buna gerçekten çok şaşırmıştım. Gerçekten İzmir’de herkes bu kadar rahat mıydı ? Acaba İzmir’in insanlar üzerinde böyle bir etkisi mi vardı ? Çünkü yıllarca annemi evde asla böyle seksi dolaşırken görmezdim. Geceliğini önünü bağlamış bu sayede göğüsleri iplerin sıkılmasıyla yukarı doğru dikelmişti. Annemin zaten sarkık olmayan memeleri böylece daha belirgin duruyordu. Geceliğinin önünden iğne gibi belli olan meme uçları ağzımın suyunun akmasını sağlamıştı. Sanırım Esra ablanın elleri sabah sabah annemin üzerinde azdırıcı bir etkisi olmuştu. Gecelik o kadar kısaydı ki annem bana yürürken bütün bacağındaki kaslar ve yağlar sallanıyordu ve ben bunu görebiliyordum. Sabah sabah bu kadar seksi ve azgın olmasını çözememiştim ve sonunda dibime kadar gelmişti. Esra abla ile aynı boyda olduğundan o da bana ulaşmak için parmak uçlarına çıkması gerekiyordu. Bir kadının beni öpmesi veya sarılması için böyle bir zahmete girmesi nedense beni aşırı tahrik ediyordu. Annem bana parmak uçlarında ulaşıp öpmeye çalışırken ben sadece yukardan memelerini ve ayak parmaklarını görebiliyordum. Daha yeni boşaldığım için kendimi güvende hissettiğim için korkmama gerek yoktu o yüzden anın ve manzaranın tadını çıkarabilirdim. Annem beni öperken onu kendime çekmiş, azgınlıktan semsert olmuş meme uçlarını kendime yaslamayı başarmıştım. Meme uçları o kadar sertti ki biraz daha bastırsam bir kılıç gibi derimi kesebilirdi resmen;

  • Annem: “ Günaydınnn aşkımmmm muahh. Nasılsın iyi uyuyabildin mi ?”
  • Ben: “ Evet evet çok iyi uyudum zaten çok yorulmuştuk. Muahhh.” Bu sefer ben yanağına sert bir öpücük kondurdum. “ Sen nasıl uyudun iyi misin.”
  • Annem: “ Çok iyiyim ya gayet enerjik uyandım. Ben de çok fena yorulmuşum, sadece belim biraz ağrıyor. Sanırım araba kullanmaktan.” Diyerek belini tutarak işaret etti. “ Sen ne arıyorsun mutfakta ? Senin seslerine uyandım ben, bi gelip kontrol edeyim dedim.”
  • Ben: “ Hee yok önemli birşey değil, öyle etrafı kurcalıyorum. Sonuçta burası yeni evim öyle değil mi ? Çayı bulsam çay demlicektim.”
  • Annem: “ Öyle tabi bak etrafa. Herşeyi Esra’dan isteme meşgul olur haftaiçleri. Çay şu çekmecede olucaktı galiba.” Diyerek tezganın en altında bulunan çekmeceye doğru hızlı bir domalma gerçekleştirdi. Gerçekten anneme karşı koymak çok zordu. Domaldığında sergilediği kadınlığı dünki gördüğüme göre daha kızarık ve şişkindi. Annemin azgınlıktan dayanamicak noktaya geldiği çok belliydi. Domaldığı sırada onun İzmir’de son günü olduğu ve böyle bir manzarayı bir daha göremiceğimi düşünerek anın resmini kafama kazımaya çalışıyordum. Pür dikkat annemin kalçalarını ve amını izlerken sesiyle kendime geldim;
  • Annem: “ Al hayatım burdaymış.” Duruşunu düzeltip bana çayı verdikten sonra “ Ben bir duşa gireyim, sen de çayı demleye dur. Dün geldiğimizde de duş alamadım zaten.”
  • Ben: “ Tamam anne.” Annemin beyaz koca götünün arasında gördüğüm kızarmış amcığı beni tekrar sertleştirmeye yetmiş ve artmıştı. Sikim kalkık kalkık mutfakta çay demlemeye ve kahvaltı hazırlamaya çalışıyordum. Kadınlarıma ilk gün süprizi yapıcak onları mutlu edicektim. Mutfakta bunlar için zaman harcarken bu sefer de Esra abla geldi. Saçları dağılmış, yüzünü bile yıkamamıştı. Elleri ile gözlerini ovuştura ovuştura içeri girip kendini masadaki sandalyelerden birine bırakmıştı bile;
  • Ben: “ Günaydınnn ablaa.” Diyerek sevecen ve içten bir selam verdim.
  • Esra Abla: “ Günaydınn balımmm. Ne yapıyorsun ?”
  • Ben: “ Size süpriz kahvaltı hazırlıyordum da pek süpriz olmadı hahahahaha önce annem sonra da sen uyandın.” Derken arkamı dönüp Esra ablaya baktım. Gözleri hala tam açılmamış, sandalyede bacak bacak üstüne atmış beyaz ojeli ayaklarını sallıyordu. Tam uyanamadığı için gecelini annem gibi sıkı kapatmamış olcak ki kavruk renkteki dolgun göğüslerinin yarısı taşmıştı. Bu halde bile nasıl bu kadar seksi olabiliyordu. Yeni uyanmış sefil halde bile kusursuz gözüküyordu. Annemin 10 dk önce sikimi kaldırması yetmemiş, Esra ablamı bu halde görmek zaten kalkık olan sikimi şortumdan zorlamaya yetmişti. Ama ben bu durumu unutum ona doğru döndüğüm için görmemesinin imkanı yoktu.
  • Esra abla: “ Sana daaaa günaydınnnn juniorrr Okannn.” Diye sesli ve neşeli bağırarak resmen sikime el sallıyordu. Onu bu halde görmek çok komiğime gitmişti. Durumu çok iyi idare ediyor ve beni zor durumda bırakmıyordu resmen.
  • Ben: “ Ahahahah abla kusura bakma ya.” Ben de artık Esra ablanın rahatlığına alışmış, aynı tarzda davranarak ona ayak uydurmaya başlamıştım bile. Esra ablanın zamam zaman cilveli, zaman zaman arkadaşça ve zaman zaman abla gibi davranması kafamı karıştırsada onunla İzmir’de yaşamaya başlamak ve hayat kurmak gayet güzeldi;
  • Esra abla: “ Sorun yok hayatım, artık birlikte yaşicaz sonuçta ikimiz de bı tarz şeylere alışmamız gerek. Ben uzun zamandır tek başıma yaşadığım için ev içinde rahat dolaşırım. Aynı şekilde burası senin de evin olduğu için sen de nasıl rahat ediyorsan öyle davran.”
  • Ben: “ Emin misin abla ?”
  • Esra abla: “ Eminim hayatım neden öyle dedin ki ?”
  • Ben: “ Yok ben genelde evde boxer giymem de o yüzden söyledim. Annem de Duru da zaman zaman rahatsız olduklarını dile getiriler.”
  • Esra Abla: “ Nasıl yani şuanda altında boxer mı var ?”
  • Ben: “ Evettt, annem gelmeden tembihledi zaten Esra’nın yanında dikkatli ol diye. Neden öyle sordun ?”
  • Esra Abla: “ Ne bileyim çok belli oluyor daaa… Boxer giymemişsindir, o yüzden bu kadar belli oluyordur diye düşündümm..” diye kelimeleri uzata uzata konuşurken bir yandan şortumun içindeki sikimi süzüyordu. Bu durum aslında garibime gitti çünkü İzmir de tek başına yaşıyan bir kıza göre hayatında yarrak görmeme ihtimali yoktu hem de sevgilsii varken. Üstelik Sedat denen lavuğun zaman zaman gelip gittiğini de söylemişti.
  • Ben: “ Yok yok giydim boxer. Hava sıcak ya sanırım ondan.” Diyip sikimin kalkmasının sabah sabah ikisini yatakta dikizlememden, annemin mutfakta bana görsel şölen sunmasından ve şimdi de beyaz geceliğinden taşan memelerinden olduğunu çaktırmamaya çalışıyordum.
  • Esra Abla: “ Hıııı ondandırrr… hava değişimi falan filannn….” Hala kelimelerini uzata uzata gözlerini sikimden ayrımadan konuşuyor, resmen hipnotize olmuş gibiydi. “ Neyse hayatım dediğim gibi annene bakma sen, burası artık senin de evin nasıl rahat ediyorsan öyle. Ben gidiyim üstümü falan değiştireyim, elimi yüzümü yıkayım kendime geleyim.” Diyip bir anda kaltı ve yaklaşık 5 dkdır sikimde olan gözlerini ilk defa yüzüme kaldırarak ufak bir gülümseme attı, ardından o güzel götünü sallaya sallaya yatak odasına doğru yöneldi. Geceliğinin içinden belli olan esmer götü bu sefer de benim hipnotize olmamı sağlamış, resmen ağzımdan sular aka aka ona baka kalmıştım.

Beni Niye Çağırmadınız?

Selam…ben lise son sınıfta okuyan 20 yaşında genç bir kızım. Bizim okul kız lisesi olduğu için hiç erkek arkadaşım yok. Fakat erkek arkadaşları olan kızların hafta sonlarında ve okul sonralarında yaptığı şeyleri duyunca ancak hayal kurup iç geçiriyordum. Özellikle beden derslerinden önce üzerilerimizi değiştirirken kız arkadaşlarımın, erkek arkadaşlarının yaladıkları yerleri bana dokunarak gösterince amımın ıslandığını fark ediyordum. Yine bir gün evde iç çamaşırlarımı değiştirirken külotlarımın ıslak olduğunu fark edince tepem attı.”anne niye bu kilotlar ıslak , bilmiyor musun ıslak giyersem hastalanırım”” ama kızım ben onları yıkadıktan sonra ütülüyorum nasıl olur ki?”tabiki anneme inanmamıştım. Unutup ıslak ıslak koymuştu .Bir gün son iki ders boş olduğu için eve erken gelmiştim.16 yaşındaki kardeşim ali sabahçı olduğu için evde olması gerekti. Gerçekten de eve gelince kapıda ayakkabılarını gördüm. Ona sürpriz yapmak için sessizce içeri girdim. Fakat odasında yoktu. Yıkanıyor diye düşünürken benim odamda olduğunu gördüm.ve aklım başımdan gitti. Kardeşim sikine benim külotumu sarmış kendini tatmin ediyordu. Damarlı sikinin kafası aşağı indikçe şişiyor yukarı çıktıkça küçülüyordu. Bir ayin yaparcasına yavaş yavaş yapıyordu. Birden titrediğini hissettim. Sikinin kafasından fırlayan spermler donumu sırılsıklam etmişti.ilk defa bir sik, ve sperm gördüğüm için çok tuhaf olmuştum. Sırılsıklam olduğumu hisstettim. Kardeşim donu tekrar yerine koyarken ben hiç bir şey yokmuş gibi sokak kapısını tekrar açık kapattım “Ayşe hoş geldin nasılsın” “İyiyim ya sen” “seni gördüm daha iyi oldum” “ne güzel oysaki benim canım çok sıkkın” “hayırdır ?” “hiç erkek arkadaşım olmadığı için…” “eee” “boşver sana söylenmez sen kardeşimsin””olsun ama ben büyük bir erkeğim seni mutlu etmek için herşeyi yaparım ama seninde istemen lazım””…””nasıl istersen ayşe ben televizyon seyredeceğim…” odama girdim üzerimi çıkarttım. Hemen o donu buldum.içi vıcık vıcıktı. Bir erkek beni düşünerek bu sıvıyı üretmişti. Elimle dokununca soğuk olduğunu fark ettim. Elime sürünen parçayı ağazıma sürdüm tadı farklıydı. Kimbilir bunu yerinden tatmak ne kadar güzel olabilirdi. Hiç birşey yokmuş gibi ben de alinin yanına gittim ve televizyon seyretmeye başladım. bacaklarımı koltuğun kenarına koydum ve uzandım. Fakat bir fark vardı. Beni iyice görüp malzeme çıkartması için frikik veriyordum. Arada bir dönüyor, farkında değilmişim gibi eteğimi tekrar kapatıyorum. Alinin deli gibi bana baktığını fark ediyor ama belli etmiyordum. Siki yine kalkmıştı. Hızla ayağa kalktı ve odasına çekildi hemen peşinden gittim kapının deliğinden baktığım zaman gözlerini kapatmış yine sikini okşuyordu “bu çocuk beni siker mi?” diye düşünürken tekrar fışkırdığını gördüm. defterinin arasına boşalmıştı. Hemen yerime oturdum. “Ben dışarı çıkıyorum ayşe” “güle güle ali” hemen odanına koştum spermli defteri buldum işaret parmağımı iyice sperme buladım bunlardan faydalanmak istiyordum. Koşa koşa banyoya gittim, etek ve külotumu bir çırpıda çıkartım. göt deliğime spermli parmağımla masaj yapmaya başladım.parmağımın o zor deliğe hemen girdiğini görünce çokşaşırdım.demekki kaygan bir özelliği de varmış spermli parmak götümde alinin 31 çekerken hangi hızda yapıyorsa bende aynı hızda girip çıkarttım bu parmak benim için bir sikti ve içime boşaldığınıfarz ediyordum.boşalmıştım fakat rahatlamamıştım. Sanki bu bir başlangıçtı… Akşam ali eve geç ve içkili gelince annem kudurdu ve ona hemen odasına gidip yatmasını söyledioda başı önde odasına girdi. Yaklaşık yarım saat sonra horlaması duyuluyordu.annemde erken yatan bir kadın olduğu için hemen yattı.artık meydan bana kalmıştı”iyi geceler anne bende yatıyorum” diye bağırdım odasından annemin yatmasından yarım saat sonra alinin odasına girdim. Horlaya horlaya alkolun etkisiyle uyuyordu.donla yattığı için siki belli oluyordu. Fakat nerede o sabaki canavar. Ufacık duruyordu.demekki onu canavarlaştıran bendim.hemen kilotunun üzerinden sikini sıvazlamaya başladım.fakat bir şey olmuyordu. Sikini dışarı çıkarttım aynen onun yaptığı gibi yapmaya başladım yine bir şey olmuyordu. Alkol demek ki sinirlerini iyice uyuşturmuştu..sikinin kafasına yavaşça dilimi deydirdim. Sonra yavaş yavaş kafasını ağzıma aldım artık sikinin tamamı ağzımdaydı. Deli gibi emerken birşeyi fark ettim. Sik ağazımda büyüyordu bende tamamen kandimi duygularıma kaptırarak emmeye devam ettim. siki daha önce gördüğüm gibi olmuştu. Artık sadece kafası ağzıma giriyor bende elimle sikini yukarı aşağı sıvazlıyordum. Daha sonra sik kendi kendine oynama başladı. Korkup kafamı çekince bir kaç damla sıvı aktı. Demekki boşalmak üzereydi.hemen tadına baktım.sıcacık ve çok güzeldi. Demekk bunun sıcağı makbulmüş diye düşündüm.hemen gömleğimi çıkarttım. Zaten sütyensiz olangöğüslerim hemen ortaya çıktı tekrar siki ağzıma alip emmeye bağladım .bu sefer daha yavaştı. Fakat 3-5 defadan sonra ağazıma deli gibi boşalmaya başladı. Yutmaya çaliştım fakat ağazımdan akanlar göğüslerime bulaştı. Bende sikini iki göğsümün arasına alarak devam ettim. Anormal zevk aliyordum.göğüslerimin üzerine kalanları boşalttıktan sonra sikini iyice emip içinde bir şey kalmadığına kanaat getirince. Külotumu çıkarttım.ali hala uyuyordu.üzerinde ata biniyormuş gibi durdum.fakat kız olduğum için oturmadım. Ayakta durum kalkmış siki amıma sürtmeye başladım öyle ıslandım ki sikinin üzeri sırılsıklam oldu. Tam boşalacakken ali elleriyle omzuma bastırdı bir anda o sik amıma girdi.çırpınmaya çaliştım. Fakat ne açıklayacaktım ağzım göğüslerim sperm içinde üzerimde donum yok.ali gülüyordu “işte sana bunu demek istedim faka sen anlamadın şimdi herşeyi bana bırak”benim bir köpek gibi durmamı sağladı. Önce sırılsıklam olan amımı dakikalarca yaladı. Nefes alamadığımı hisstettim. Sonra sikini benim amıma badanaladı. Sonra yavaş yavaş sokmaya başladı taşşakları göt deliğime vuruyordu. Arkadaşlarım anlatırken boşalan insan , şimdi kendisini siktiriyordu.bir süre siktikten sonra ayağa kalktı ve ağzıma yaklaştı. Bende hemen sikini alip emmeye başladım. Bu sefer bilinçliydi ve kafamı kendisine bastırıyordu.derken ağzıma boşaldı yine hepsini  yuttum. Sana bu sefer daha değişik bir şey yapacağım diyordu amıma sikini iyice sürterken bir yandan da göt deliğimi parmağıyla genişletiyordu.banyoda yaptığım şeyin aynısı olacak diye düşünürken sikin kalınlığını hesaba katmamıştım.sanki beni ikiye yarıyorlardı bir anda ağazımdan bir haykırış çıktı. Ali hemen ağzımı kapattı ben bile inanamıyordum.daha sonra götüm gevşemeye başladı.o kocaman sik içime girip çıkıyor ve ben zevk aliyordum dememe kalmadı kapı açıldı.”ne yapıyorsunuz siz””şey baba bir hata yaptık kusra bakma””hayır niye yapıyorsunuz demedim neden beni çağırmadınız dedim””????”derken babam yanıma geldi.göğsümdeki ve ağazımdak ispermleri fark etti ve”küçük orospuma bak neler yapmayı öğrenmiş.şimdi banada yap”hayır dememe fırsat kalmadı babam kalkmamış sikini ağazıma dayadı babamın siki daha iriydi neredeyse kalkmamış hali alinin kalkmış halinin yarısıydı daha önceleri öğrendiğim tecrübeyle babamın sikinin kalkmasına yardımcı oldum bu arada ali arkama öyle şiddetli vuruyordu ki babam kafamı tutmadan ben zaten sikin üzerine gidip geliyordum daha sonra alinin içime hızlı hızlı vuruşlarla boşaldığını fark ettim. Ali rahatlamış benim götüm sperm dolmuştu.ali babamı yanına çağardı.”baba bak ayşenin götünü nasıl gevşettim. spermler dışarı akıyor”babam baş parmağını götüme işaret parmağını da amıma sokup ikisini birden oynatmaya bağlayınc annemin akşamları neden erken yattığını anladım.babam tam bir seks makinasıydı babam parmaklarını oynatmaya devam ederken aliyi yanına çağırdı “bak oğlum işte böyle yapacaksın” derken ben tekrar boşalmaya başladım” gördün mü buna kimse dayanamaz” babamın elleri sırılsıklam olmuştu.bu sefer ali öne geçti ve onun sikini yalamaya başladım. Babam elini çıkarttığı amıma sikini bir seferde sokunca alinini sikini ısırmışım.ali bağarınca fark edim heme öpmeye başladım fakat dayanamıyordum.babamın siki öyle büyüktü ki rahmimin ucuna deyiyordu.derken babam beni hemen kaldırdı ve siki ağzıma dayadım.hızlı hızlı emerken babamın boşaldığını gördüm ali eliyle 31 çekmeye devam ediyordu tam ona dönerken o da benim sırtıma fışkırttı.amım götüm ağzım sırtım hep spermle dolmuştu.en sonunda çırılçıplak odama dönerken işte hayat bu dedim

Stefaniyi Üvey Abisi Sikiyormuş

Selam .Almanya’ya gelişimin henüz üçüncü haftasıydı. Ve ben kararımı verdim. En kısa zamanda Almancayı öğrenmeliydim. Bu böyle olmuyordu. Neden mi? Birincisi, o zaman daha henüz bu kadar Türk yoktu, derdimizi anlatamıyorduk. İkincisi de, etrafımız am kaynıyor, biz sikimiz elimizde abaza Abaza, çaresiz dolaşıyoruz, Almanca bilmediğimizden. Üçüncüsü de, İşyerinde daha başarılı olmanın yolu söyleyeni anlamaktan geçiyor. Bunu anlamıştım en azından. Öyle de yaptım. Kendi kendime öğrenmeye karar verdim, çünkü burası küçük bir kasaba. Kurslar büyük yerlerde var, ve bana uzak. Uzatmayalım, 1966’da gelmiş, yani benden üç sene evvel, bir arkadaşla tanıştım. Adı Çetin. Komşu kasabada bir beton fabrikasında çalışıyor. Sürekli onun yanına gidip geliyordum. Bu iki kasaba arasında ‘Tauchsee’ adında büyük bir göl var. Çok da şirin bir göl. Bir köşesini yüzmeye açmışlar, diğer taraflarında Kuğular ve Ördekler dolaşıyorlar. Sonradan öğrendim, buradan görülmeyen gölün altında da, sazlıkların arkasında çıplak yüzücüler için bir köşe var. Millet daltaşak, am, göt meydanda, çalkalaya çalkalaya, kimisi yüzüyor, kimisi kumlara uzanmış güneşin tadını çıkarıyor. Yedisinden yetmişine kadar her yaşta insan var, erkeği, kadını. Alışmak benim için zordu, ama orada olmak için benim de daltaşak dolaşmam lazımdı. Bu da başlarda benim işime gelmiyordu…İlk zamanlar o çıplakların yakınına gidip, azmı  31 çektim, kana kana, dolu dolu. Oradakiler alışmışlar anlayışla karşılıyorlardı, ama hayli bir mesafe bırakmak şartıyla. Yakınlarında yasak tabii. Çok zaman sonra ben de onlardan biri oldum. Sikimi sallaya sallaya aralarında dolaştım, laf attım, karı ayarladım. Hele bir seferinde, hemen oracıkta, az ilerde ağaçların altında ayarladığım karıyı bir sikişim var ki, kanırta kanırta. Birkaç seyircim bile vardı. Fark etmez. Biraz yaşlıydı, ama ne yapalım. Fazla seçici olma şansımız yoktu. Am olsun da, çamurdan olsun diyorduk o zamanlar. Fakat bir defasında tamamen tersi oldu. Oltama bir taze yakalanmıştı. Kızın adıStefani. Yaşı da daha henüz 18, çok taze .Öyle ki, memeler daha tomurcuk, am şeftali tüylü. Stefani yaşından beklenilmeyen bir beceride sikişiyordu, hiç unutamam. O yaşta, önce erkek arkadaşına siktirmiş kendisini, sonradan da üvey abisine. O kadar güzel yarak yalamasını da üvey abisinden öğrenmiş zaten. Ben hayatına giren üçüncü erkek idim. Her hafta sonu Cuma günleri üvey abisi işten dönünce, Stefani de okuldan gelmiş oluyormuş. Analığı ve babası çok sonra geliyorlarmış eve. Üvey abisi duşunu o zamandan beri artık Stefani’siz almıyormuş. Önce yarağını ağzına veriyor, bir güzel yalatıyormuş duşun altında, sonra domaltıp bir güzel geçiriyormuş o tazecik amcığa. Ama pompalama çok kısa sürüyormuş ve Stefani bundan memnun değil. Esas sikişi asıl bende görmüş. Hele bir defasında eve attım bunu. Her ikimiz de ter içerisinde kalmamıza rağmen, çeşitli varyasyonlarda onu amdan sikmeme rağmen, üçüncü sikişimde bir türlü gelemiyordum. Aklıma götü geldi, hoş o güzel ve tazecik taş gibi göt zaten hiç aklımdan çıkmıyordu. Ama götünden de acır diye siktirmiyordu bizim yavru. Üvey abisi de götünü sikmeyi birkaç defa denemişse de başaramamış. Ama durumu o da görüyordu: Yan yatırdım amdan siktim olmadı, köpekçe domalttım amdan siktim olmadı, hoppa hoppaata bindirir gibi bindirdim yarağıma, amını siktim olmadı. Bir türlü boşalamıyordum. Götünden sikmek tek çareydi. “Üzgünüm Stefani, götünü bugün siktireceksin bana, başka çare yok!” dedim… Stefani kaç defa orgazm oldu bilmiyorum, ama ben daha henüz boşalmamama rağmen, ikinci sikişimden arda kalan döllerim ve onun amının suyundan, amı vıcık vıcık olmuştu. Onları parmaklayıp parmaklayıp götüne taşıdım. Götüne önce bir, sonra iki, sonra üç parmakla girebildiğim kadar derinliğe girip çıkabildim en sonunda. Buna rağmen sikimin kafasını bile sokmayı başaramadım götüne. Götünü sikme uğraşım uzun sürdüğünden olacak, benimki de sertliğini kaybetmeğe başlamıştı. Çaresiz tekrar ağzına verdim. Önce bir yaladı, yanlardan başlayıp sikimi kafasına kadar, sonra gırtlağına kadar aldı ağzına. Ohhhh. Unutulmaz bir zevk. O küçücük ağızda girip çıkmaları sadece seyretmesi bile bir zevk. Ağzının o sıcaklığı ve ıslak sürtünüşü, benim malafatı tekrar kısa zamanda formuna soktu .O da bundan zevk almış olmalı ki, belki de orgazm oldu bilmiyorum, amı bir o kadar sulanmıştı…Canım çekti, önce amına bir girdim, birkaç pompaladıktan sonra götünün ağzına dayadım yarrağımı. Artık kararlıydım girmeye bu güzel ve tazecik göte. İkinci yüklenişimde kafasını sokabildim yarrağımın. Stefaninin Ahhhhh! çığlığı ortalığı yardı. Ev sahibi gerçi en üst katta oturuyor ama, hani yandaki komşular ona aktarabilirlerdi. Çaresiz ağzını kapattım bir elimle ve kökledim sonuna kadar. Çığlıkların bini bir para. Biraz bekledim, ama çığlıkların sonu gelmiyordu. Çaresiz ağzını kapıyordum sol elimle. Önce yarrağımı biraz geriye çektim, sonra tekrar kökledim. Üçüncü, dördüncü var gelden sonra artık kafasına kadar geriye çekip çekip köklemeye başladım. Götünün içi ateş gibi yanıyor ve o kadar dar ki, vantuz gibi emiyordu yarrağımı adeta. Buna can mı dayanır. Saatlerce amında gidip gelememe rağmen, bu daracık büzük beni 8-10 vargelden sonra bitirdi. Hem de nasıl bir bitiriş, iliğime kadar aldı döllerimi içine. Kesik kesik titremeler ve yarrağımın kafasının hareketi beni yerlere serdi. Nefes nefese kalmıştım… Yaa işte böyle sevgili okurlar. Ancak abisine falan yakalanma tehlikesi çok büyük olduğundan, 2-3 hafta sonra mecburen ilişkiyi bitirdim. İki sene sonra tesadüfen dışarda karşılaştığımızda, bana yüz vermedi. Onu unutamadığımı ve çok arzuladığımı söylememe rağmen, bir türlü sikişmeye ikna edemedim

Ben Okan! ( Bölüm 5 )

Annemin Esra abla ile konuşma sesine uyadığımda çoktan İzmir’e geldiğimizi fark ettim;
Annem: “ Hayatım biz geldik. Konum atsana evin adresini unutmuşum ya bayadır gelmemiştim.”
Esra Abla: “ Tamam abla hemen atıyorum.” Uyandığımda yanımdaki camı açıp İzmir’in havasını derin derin içime çekmeye başladım;
Annem: “ Sonunda uyandın be ! Canım sıkıldı saatlerdir uyuyorsun.” Sağ elini direksiyondan çekip yüzümü ve saçlarımı sever gibi yaparak;
Annem: “ Şu saçını başını da bir düzelt 10 dk ya varmış oluruz.”
Ben: “ Tamam tamam az bi kendime geleyim bekle.” Derken kafamı camdan çıkarmış İzmir sokaklarını izliyordum. Sonunda kavuşmuştum hayallerime. Gözümü bir an olsun ayırmıyor sokaklarını ve yollarını tanımaya çalışıyordum. Etraf gerçekten cıvıl cıvıldı tam da hayal ettiğim gibi. Güneş batmış, sokak lambalarının aydınlattığı sokaklarda kıvıra kıvıra yürüyen çıtıları izliyordum. Herkes kısacık şortlar sütyen benzeri büstiyerler giymişti. Bana tam olarak da lazım olan buydu. Yeni aldığım kararlar ile artık farklı bir insan olabilirdim burada. İlk planım üstümdeki şu ezikliği iyice atıp özgüvenimi yerine getirmekti çünkü hiçbir kadın özgüvensiz erkek sevmezdi. Bunu saatler önce benzinlikte hem annem hem de kapalı kadın üstünde test etmiştim. Kendinden emin tavırlarım ve gurur kaynağım olan sikim ile istediğim kadını elde edebilirdim. Burdaki insanlar ne de olsa beni tanımıyorlardı bu sayede kendimi farklı biri gibi tanıtım ordan ilerleyebilirdim. Ben yolu gözlerken ve bunları düşünürken çoktan varmış olucaz ki annem arabayı park edip kontağı kapattı. Böylece geldiğimizi anladım ve kendimi arabadan atıp eşyalarımı almak için bagaja yöneldim. Annemin tek bir sırt çantası benim ise 3 adet bavulum vardı. Küçük olan bavulu anneme verip ikisini sırtlamıştım. Annemin işaret ettiği binaya doğru yöneldim. Ev küçük ama müstakildi. Dedem zamanında babannem için yaptırmış. Çocukken bir kaç kere gelip gitmiştim ordan hatırlıyorum. Kapıda Esra abla bizi karşıladı ve aşırı sevecen bir şekilde önce bana sarıldı. Parmak uçlarında bile boynuma zor yetişiyordu ve bu durum çok hoşuma gitmişti. Çünkü bana ulaşabilmek için çok çaba sarf etmiş ve atletinin içindeki hayranı olduğum göğüstlerini bana dayamıştı;
Esra abla: “ Hoşşşgeldinn hayatımmm. Allahım ne kadar büyümüşsün ya bu boy pos ne , bu kaslar ne. Bayıldım sana kendine gelmişsin resmenn.” Hayatım boyunca arzuladığım kadın tarafından böyle iltifatlar almak çok hoşuma gitmişti. Ben de bu gazla sağ elimi kalça ve beli arasına atarak aynı samimiyetle ona karşılık verdim;
Ben: “ Hoş buldukkk ablacım. Özlemişim seni. Bana söylüyorsun da sen de formunu kormuşsun, her zaman ki gibi çok güzelsin.” Esra abla ile birbirimizi övme faslımız sırasında araya annem girdi;
Annem: “ Okan bırak da ben de sarılayım Esra’ma.” Diye resmem kalçasında olan elimi çekerek beni uyarmış oldu. O sırada Esra abla bana oranla daha samimi bir şekilde anneme dönerek sarılmak için atıldı. Fakat şahit olduğun şey anlık ateşemin çıkmasına ve heycanlanmama yetmişti. Çünkü Esra abla sağ elini sarılırken annemin iç çamaşırsız götüne atmış, ufak el şakaları ile kalçasını karıştırıyordu. Tabi o sırada annemin iç çamaşırı giymediğini bilen bir ben de bir de annem vardı. Elleri annemin kadınlığı ile buluşmuş olucak ki Esra ablanın yüzü hafif kızararak ve gözleri büyüyerek anneme bir bakış attı. Aslında onlar arasında hep böyle el şakaları olurdu, ergenliğimden bile aşinaydım bu duruma. Zaman zaman annem Esra ablanın kalçasına ufak tokatlar atar, zaman zaman da Esra abla annemi böyle cimcirirdi. Bu şakalar sırasında gülüşür ve cilveleşirlerdi. Bu duruma asla anlam veremeyen ben mal mal onları izler kendimi tatmin ederdim. Esra ablanın elleri annemin kadınlığı ile buluşmuşken lafa atladım;
Ben: “ Ne oldu Esra abla bir sorun mu var?” İmalı bir şekilde sormuş, resmen ağzını arıyordum. Çünkü Esra abla beklenmedik bir şekilde heycanlanmıştı. Cilveli bir ses tonu ile cevap verdi;
Esra: “ Yok hayatım ya ne olcak annen beni çok özlemiş belli (!)” benim imalı sorularım karşısında verdiği cevap beni şok etmişti. Annemin Esra Ablayı özlemesinin kadınlığı ile ne alakası vardı? Benim bu durumu bilmediğimi düşünerek iyice ilerletmiş anneme iki eliyle sarılmaya, iki eliyle oynamaya başlamıştı. Annem ise seri seri yanaklarına öpücükler yerleştiriyor;
Annem: “ Özledimmmm tabi muck muck, buraya geldiğinden beri unuttun beni muck muck.” İkisinin de keyfi aşırı yerinde duruyor, Esra ablada yavaşça ellerini yukarı kaydırmış artık ellerini annemin kalçasında değil belindeydi. İyice kendine doğru çekmiş ve bu sayede ikisinin de devasa göğüsleri birbirini ittiriyordu. Birbirlerini bu kadar sevdiklerini ve bu kadar özleyebilcekleri aklımın ucundan bile geçmezdi çünkü ne de olsa Esra abla baba tarafımdan kuzenimdi. Annemle hiçbir kan bağı yoktu ama çok iyi anlaşıyorlardı. Sanırım babam annemi terk ettiği zamanlar ona çok destek olduğu için aralarında ayrı bir güven bağı oluşmuştu. Zaten İstanbul’da yaşarken sürekli bize gelir giderdi hatta çoğu zaman annemin yatağında birlikte yatarlardı. Annem koca yatak varken neden salonda yatıcaksın diye onu ikna eder geceleri yanında yatırırdı. Annemin keyfi yerinde, ben aşırı mutlu ve heycanlı, Esra abla da bizi gördüğü için sevinçliydi. Artık kapının önünden çekilip içeri geçme vaktiydi. Karnım çok acıkmıştı ve neyse ki mutfaktan yemek kokuları geliyordu. Esra abla annemle benim aramıza girip kollarımızdan tutarak bizi mutfağa doğru götürdü. Yemek masasına oturup bir yandan yemeklerimizi yerken bir yandan da hem geçmişe hem de geleceğe dair sohbet ediyorduk. Masadaki herkes çok mutlu çok sevinçliyid. Hepmizin yüzünün gülmesi beni çok mutlu etmişti. Annemle Esra abla bazen konuşmasalar bile sadece birbirlerine bakıp gülebiliyorlardı. Gözlerinden birbirlerini ne kadar sevdikleri anlaşılıyordu. Yemeğimizi bitirdikten sonra Esra abla bana odamı göstermiş eşyalarımı yerleştirmem için direktifte bulunmuştu. İçim huzur dolu kıyafetlerimi dolabıma yerleştirirken içerden gelen kahkaha sesleri ben daha da mutlu ediyordu. Onlar salonda sohbet ederken ben de kıyafetlerimi yerleştirmeyi bitirmiş, duşa giriceğimi haber vermek için yanlarına gitmiştim. Salon kapısından içeri girdiğimde annemin Esra ablanın esmer ve dolgun bacakları arasında yattığını Esra ablanın da bir yandan annemle sohbet edip bir yandan saçlarını yüzünü okşamasıydı. Gerçekten de keyifleri yerlerindeydi çünkü benim geldiğimi fark etmemişlerdi;
Ben “ Hanımlar keyfinizi bölüyorum ama ben duşa giriyorum haber vermek için geldim.”
Annem: “ Tamam aşkım.”
Esra abla: “ Tamam hayatım, koridorda soldan 2.kapı. Sıcak su için biraz beklemen gerek” derken ben de koridora doğru adımlarımı atmıştım. Son defa arkama dönüp ikisine baktığımda Esra ablanın sol elinin annemin sol dizinden aşşağı doğru kaydığını, bu hareketle annemin de koltukta dizlerinden kırık olarak duran bacaklarını araladığını gördüm. Bu inanılmaz bir manzaraydı acaba gerçekten birbirlerini cinsel anlamda mı elliyorlardı yoksa normal arkadaşça temaslar mıydı bunlar? Ben yine düşüncelerimle boğuşurken yanlış düşündüğümü anlamamı sağlayan annemin eteğinin altındaki pasparlak sulu amcığı oldu. Koridora dönmeden en son göz göze geldiğim resim buydu. Heycandan beynimin resmen eridiğini hissetmiştim. Sikim anında kazık bibi olmuştu. Ne yapıcağımı bilmez adımlarla tuvaletin yolunu tutarken düşünmeden de edemiyordum. Gerçekten aralarında birşey var mıydı ? Yoksa zamanında birşeyler yaşanmış mıydı ? Esra ablanın sevgilisi varken bu bir aldatma sayılmaz mıydı ? Esra abla ve annem benim olduğum ortamda nasıl bu kadar rahatlardı ? Suyun ısınmasını beklerken bu soruların yanıtlarını aramaya devam ediyordum. Esra ablaya aşırı gıcık olmuştum o an nedense, anneme gözlerimin önünde sahip olmaya çalışıyordu ve asla çekinmiyordu benden. Bu beni ciddiye almadığını veya bir erkek olarak görmediğini gösterirdi. Ama bu düşüncelerim ikisinin bir arada çok seksi durdukları gerçeğini değiştirmiyordu. Sikim zonklarken kirli sepetini açıp Esra ablaya ait bir iç çamaşırı aramaya başladım. Zaten onlar içerde bu kadar meşgulken ve duştan su sesi geliyorken beni düşünmezlerdi. Kirli sepetinin içinde bulduğum kırmızı dantelli bir g-string ile asla zaman keybetmeden 31 çekmeye başlamıştım bile. Sinirimden, hırsımdan ve gözümün önüne gelen resimler yüzünden o kadar sert 31 çekiyordum ki sikimi koparabilirdim adeta. İkisini sevişirlen hayal ederken kısa sürede kendimi tutamayıp boşalmaya başlamıştım bile. Duşumu alıp çıktığımda ikisinin de yatak odasında olduğunu ve ışığın kapalı olmasından uyuduklarını anlamıştım. Odadan hiç ses gelmiyordu zaten annemde çok yorulmuştu. Ben de odama geçip yatağa yattığımda yeni boşalmamın ve sıcak duşun etkisiyle anında mayışmış ve uykuya dalmıştım.

(( Arkadaşlar bu bölüme özel yorumlarınızı bekliyorum. Hikayeye böyle heycanlar katmamı beğendiniz mi acaba? ))

Futbolcumun Annesi

Ben futbol antrenörüyüm.genelde altyapı calıştırdığımızdanailelerde idmana ve maca gelirler.cok yetenekli olan ahmet isimli bir sporcumun annesi ne antreman nede mac kacırısı ve sürekli gözleriyle beni yerdi.bende ewli olmam ve hoça olmam yüzünden gerekn alakayı ona veremez cocuklara ve ailelre karşı dikkatli olmak zorundaydım.birgün antrenman bitti duşumu alırken kapı  calındı hoçam benim dedim duş alıyorum dedim beklerim deyince buyrun oturun dedimbnimle özel konuşmak istediğini eşinden ayrı olduğunu falan anlattı.tabi o anlatırken benim yarak hawaya klaktı ne yapaağımı bilmez bir haledeyken hoçam bize bana misafir olun dedi ve bende onu uğurlamaya giderken döndü vebende seni cok istiyorum deyip onu öptümve oda bende seni deyip eliyle bana sarıldı ve dudaklarıma yapıştı ve aylardır bu günü bekliyorum dedi veben tekrar onu odama aldım ve ben bornozumu atataım ve onu soymaya başladım 3yıldır seks yapmıyomuşve öle ateşli bir şekilde sewişiyoduki inamamadım  gözlerime ve hemen masama yatırdım ve amına yararağı dayadım sok diyordu acele ether an cocuklar gelebilirdi ve ben içine girdim ooooh dedi erkeğim sik beni artık sana aitim hoçam dedi ve 10dakik afalan gititkten sonra içine patladım damarlarımın şişkinliği ve onunamının ateşi ile ılık akan döllerim onu dahada bayıltmıştı ve akşamaonunla buluşmak için sözleştik ve onunla cok özel anlarım oldu .şuan uzakım onlardan marketim var hoçalığa dönecem .benimle tanışmak dertleşmek isteyen tüm hanımlara acığım kızlardan email bekliyorum.