Ertesi gün kalktığımda saatin geç olduğunu farkettim. Evde kimse yoktu Dilek ile Sıla erkenden okula gitmişlerdi belli. Bende hızlıca hazırlanıp, zamanım olmadığı için kahvaltımı yapamadan okula doğru yürümeye başladım. Okula doğru yaklaştığımda gözlerime inanamadığım bir manzara ile karşılaştım. Dilek, Sıla, Hakan ve Halil okulun yanında ki cafede kahvaltı yapıyorlardı ve daha da ilginci Sıla ile Halil öpüşüyorlardı. Dileğe baktığımda Hakan ile gülüşerek bir şeyler konuşuyorlardı. Onlara görünmeden bir an önce okula girdim ve hızlıca suratımı yıkamaya gittim. Olanlar karşısında nasıl bir tepki vereceğimi bilemedim. Evet Sıla sonuçta beni ilgilendirmezdi ama Halil ile bunları yaşaması ve Hakanla Dileğin de yanında olması, sürekli birlikte takılmaları beni çok üzmüştü. Derste, teneffüste sürekli bu anı düşündüm. Derslerim bitmişti, Dilek ile konuşma vaktinin geldiğini düşünerek ders bitiminde direk eve geçtim ve Dileğin gelmesini bekledim. Zaman geçmek bilmiyordu fakat bekleye bekleye saati gece 12 yapmıştım ama hala Dilek yoktu. Bir an önce konuşmak için kafayı yiyordum, sanki sevgilim elimden kayıp gidiyormuş gibi hissediyordum ve arama kararı aldım. Telefon 2 kere çaldıktan sonra, Dilek direk meşgule attı. Dönmesini beklerken zaman geçsin diye instagramda vakit geçirirken Dileğin beklemediğim bir story videosunu gördüm. Bilmediğim bir evde Sevgilim, Sıla, Hakan ve Halil film izliyorlarda. Videoda Sıla mısırları ayağı ile eziyordu ve Dilek bunu çekerek Sıla ile haykırarak gülüyorlardı. Hakan ile Halil ise arkadan “bunda bu kadar komik ne var diye “ sesleri geliyordu. Videoyu görür görmez Dileği belki 20 kere aradım ama açmadı ve saat gece 1 oldu. En sonunda mesaj attı

D: Normalde hiç yazmayacaktım ama o kadar zamanın hatrı var, belki önemli bir şey vardır diye yazıyorum. Önemli bir şey yoksa şartlarımı kabul etmeden sakın benimle iletişime geçme. Eğer videoyu izlediysen, evet direk senin için çektim, ne olduğunu belki hatırlamana yardımcı olur diye. Sen busun kendinden kaçarak hem benim isteğimden uzaklaşıyorsun, hemde kendi benliğinden kaçıyorsun. Boşuna arama telefonu açmıcam. Eğer ilişkiyide bitirmek istiyorsan, sen bilirsin artık seni o kadar düşünemicem betacık.

Okuduklarım karşısında resmen donup kalmıştım. Midem bulandı, kalp atışlarım arttı. Ben Dilek gibi güzel, alımlı, ayakları güzel ve benim ayak fantezime bu kadar ılımlı yaklaşan bir kadın bulamazdım. Eğer şuan bir şey yapmasam sevgilim elimden gidecekti, bunu biliyordum ve kabul ettim.

C: Dilek şuan gerçekten çok kötüyüm tamam kabul ediyorum ama lütfen eve çık gel konusalım.

D: Neyi kabul ettiğini duymak istiyorum

C: Tamam o penis kilidini takıcam ve seni üzmeyeceğim ama lütfen çık gel suan sana çok ihtiyacım var duygusal olarak çok kötüyüm.

D: Bu habere çok sevindim aşkım. Tamam geliyorum. 15 dk ye orada olurum zaten trafik yoktur hızlı gelirim.

Zaman geçmek bilmiyordu. Resmen yelkovan ve akrep birbiriyle yarışsın istiyordum. Saate bakmaktan kendimi alamazken kapı çaldı ve koşarak açtım. Dilek tek başınaydı, Sılanın olmamasına çok sevinmiştim. Benim çok üzgün olduğumu görünce ne oldu bitanem diyerek salona geçtik.

C: Dilek her şeyi açık konuşucam. Ben seni kaybetmek istemiyorum. Senin gibi bir kadını ben bir daha asla bulamam. Senin gibi anlayışlı, fikirlerime saygı duyan, güzelliği ve ayaklarıyla gözümü gönlümü dolduran bir kadını asla bulamam. Bu son olanlar, seni kaybediyormuşum gibi hissediyorum. Sende artık çok keskinsin, az önce rahat bir şekilde bitireceksende mesaj yaz diyip ciddiye bile almadın.

D: Tamam bitanem madem açık konuşuyoruz bende açık konuşacağım. Ben seni seviyorum. Senin ayaklara olan düşkünlüğünde benim için olumsuz bir durum değil hatta onları kullanarak seni domine etmek fazlasıyla hoşuma gidiyor. Az önce o kadar sert konuştum ama bitmeyeceğini biliyordum, bu kadar çabuk beklemiyordum ama konunun buraya geleceğini biliyordum. Bu zamana kadar yaşanan her şey senin bu fantezini sonuna kadar yaşamanı sağlamak içindi. Sen farkında değilsin ama sana verdiğimiz emirler, aşağılamalar, domine etmeler sen boşalana kadar çok güzel gidiyordu aslında ama o gün sen boşalınca bütün büyü bozuldu. Boşalana kadar sende zevk alıyordun. Sürekli zevk suyun geliyordu ben arada sana belli etmeden kontrol ediyordum. Ayrıca bu durum yani bu kadar gücü elimde tutmak, seni kontrol etmek, bazen istediğim gibi kullanabileceğim güçsüz bir kişi olman düşüncesi beni de çok yükseltiyor ve daha özgüvenli bir kadın olmamı sağlıyor. Yani bu durumu ben senden daha çok istiyorum. Sende istiyorsun ama normal yaşamın ötesinde bir durum olduğu için kabullenemiyorsun. Senin gibi iyi kalpli bir insanla ben uzun bir süre hatta evliliğe gidecek bir ilişki istiyorum. Seni hep sevicem de ama bu farklı bir durum. Anlayabiliyor musun beni. O yüzden şimdi penis kilidini takarken benim zorumla değil kendi isteğinle tak

C: Anlıyorum askım ama biraz zamana yayalım çok ağır geliyor. Birde yanında mı taşıyorsun ne ara aldın

D: Az çok onu takacağını biliyordum. Sadece karar verdiğinde hızlıca kararın değişmesin diye yanımda taşıyordum.

C: Aşkım çok fenasın peki Hakan, yani bu olanlar ne demek. Başkalarının evine gitmek filan?

D: İlk önce şu penis kilidini takalım konu dağılmadan bitanem. Emin ol bunu taktıktan sonra zamanla bana olan saygın ve itaat duygun artacak. Hem boşalamadığın için daha azgın olacaksın, hemde sertleşemediğin için kendini daha güçsüz ve edilgen hissedeceksin. Bende bu arada senden daha güçlü bir konumda olacağım için benim gücüm, senin kaybettiğin gücünün yansıması olacak, o gücüde elinden ben aldığım için sürekli olarak bana yakın ve daha itaatkar bir rolde olacaksın.

C: Tamam bitanem takalım ama hemen sonrasında Hakan konusunu konuşalım olur mu?

D: Tamam bitanem. Takıyorum hazır mısın

Kilidi takmıştı penisime. Çelik bir halkaya benzer bir aletti, biraz penisimi sıkıyor ama anlamadığım bir şekilde de rahatsız ediyor. Anahtarıda yanına aldı. Çıkarmak istesem çıkaramam, kesmek istesem çelik kesemem. Gerçekten takar takmaz penisimde ki hissi, sanki ilk okulda altına kaçırmışta yürümekte güçlük çeken çocuk ezikliği gibi hissettiriyor. Hemen ödül olarak ayaklarını suratıma dayadı ve “güzelce kokusunu içine çek bu senin bundan sonra itaat edeceğin koku” dedi. Allahım çok güzel kokuyordu. Kemikli uzun ayak yapısı. Uzun tırnakları, boy boy küçülen parmak uzunluğu. Resmen yeniden aşık oldum. İçime bol bol çektim ama bir yandan da aklımda hala Hakan konusu vardı.

C: Peki bitanem Hakan konusunu ne yapacağız?. Sürekli 4 lü geziyorsunuz ve bu hiç hoş bir durum değil.

D: Bitanem artık kilitlisin ona göre benimli saygılı konuş. Bu şekilde samimi konuşmalarımız sürekli olmasın dikkat et. Onun dışında da bitanem Halil ile Sıla takılmaya başladı biraz ani oldu söyleyemedim birde biraz limoniydik. Halil de malum Hakan ile çok yakın, Sıla ilede ben o yüzden sende idare edeceksin.

C: Gördüm bu gün cafede öpüşüyorlardı. Ama Hakan sana hiç masum yaklaşmıyor belli, sen anlamıyor musun?

D: Hayır bitanem anlıyorum. Önceden de dedim ilgisi hoşuma gidiyor. Zaten evet desem yarın beni evine atar, zaten o günden sonra seni pek takmaz gibi. Birde malum babası var stajımda çok yardım edecek.

C: Bunları bu kadar rahat söylemen beni çıldırtıyor gerçekten. Sen iyi misim ilgisini bilerek mi konuşuyorsun. Peki bu gün evde bir şey oldumu

D: Kalkıp seni aldatmam Caner, şu ses tonunada dikkat et!. Zaten şimdi etmessen ilerleyen zamanlarda paşa paşa edeceksin de neyse. Madem her şey konuşuluyor açık olacam. Kıskançlıkların yüzünden sürekli kavga ediyorduk. Etek bile giyemiyordum ama senin gibi kıskanç bir insan ayaklarım uğruna sevgiline yavşayan bir erkeğin karşısında diz çöküp masaj yaptı. Bu özgürlüğü çok sevdim o yüzden bu konudada zincirlerini kırmak istiyorum. Üzgünüm ama bu konudada biraz üzüleceksin. İlerleyen zamanlarda istediğim gibi biri olduğunda sende bende çok güzel vakitler geçireceğiz birtanem emin ol. Sende alışacaksın buna. Şuan sinirlenmiş olabilirsin ama zamanla penis kilidi o sinirlerini itaate çevirecek.

C: Peki Hakanla bu saate kadar evde ne yaptınız inanamıyorum gerçekten? Saate bakar mısın?

D: Cevap vermiyorum eğer güzelce sorarsan cevap alırsın. Yoksa böyle devam edeceksen Hakanı arayım gelsin beni alsın hayır diyeceğini zannetmiyorum.

C: Tamam ne yaptınız bu saate kadar bitanem

D: Direk senin beklediğin cevapları vereyim. Tabi ki yavşadı gece gece Hakanın evinde sinema izliyoruz ve yan tarafta Halille Sıla sevişiyor başka ihtimal var mı?. Ama ben durması gerektiği yeri ona belli ettim.

C: Nasıl yani bunlar ne demek Dilek

D: Off ya, sana düzgün konuş dedim demi. Artık sana güzelce anlatmıcam. Senim yanında olarak, konuşa konuşa penis kilitli ve itaat eğitim sürecini geçir istedim ama anlamıyorsun o yüzden artık kilitlide olduğuna göre bu süreci daha acılı çekeceksin. Ama cevapları duy diye söylüyorum. Bacağıma dokundu, film izlerken elini arkadan attı, süreki attığı eliyle göğsüme dokunmaya çalıştı ama ben orada kestim. Arkadaş olduğumuzu söyledim. O arada bir kaç kere senin aradığını gördü. Güldü ne oldu dedim. “Burada olsaydı ne güzel ayaklarına masaj yapardı, ayaklarına masaj yapılınca daha relax oluyordun” dedi ve güldü. Ben, Sıla, anladım Hakan bile anladı sen anlamadın bir beta olduğunu. Ayrıca bunu ben sorun etmiyorken sen kendi kendine ediyorsun. Neyse sana kilidinle başarılar. Otur nasıl konuşman gerektiğini öğren ve bana öyle yaz.

Dedi kapıyı çarptı ve gitti. Aradığımda telefonu kapalıydı. Arkasından çıkmak istedim ama penis kilidinden dolayı utandım çıkamadım dışarı. Sinirli, öfkeli, azgın ve penis kafesinden dolayı ezik hislerimin karıştığı bir duyguyla yoğun yorgunluktan dolayı uyumaya ihtiyacım vardı. Odama geçerek uykuya daldım.

Sabah uyandıgımda beyza beni götüme bir tokat atarak uyandırdı;

-tanga giymeyi çok mu sevdin

-ne

-çıkarmamışsın hala

Altıma baktım dedigi gibi tanga hala üzerimdeydi dün o şekilde uyuyakalmıştım;

-öylece uyuyakalmışım askim unuttum

-tabi tabi ama merve o şekilde düşünmüyor

-merve mi

-telefonuna baksan iyi olacak

Telefonu elime aldım son mesaj mervedendi sohbete tıkladım sohbeti açtıgımda beyza ona ben uyurken fotograf atmış merve de altına;

-tanganı bu kadar seveceğini bilseydim bir kaç rengini daha alırdım hahaha

-hayır unutmuşum ne alakası var

-beni kandıramazsin kendini öyle hissetmeye başladın bile

-nasıl öyle hissetmek

-cuck

-o ne demek

-hahahaha bilmiyor musun

-hayır neyi

-o zaman araştır bana öyle mesaj at

Hemen interneti açtım aramaya yerine mervenin dediği kelimeyi yazdım çıkan sonuçlar karşısında şok olmuştum karısını sevgilisini başkasıyla birlikte izleyen erkeklere deniyormuş. Gectigimiz 1 hafta neredeyse ben de böyle yaşadım ama bu durumun bir isminin olduğunu bilmiyordum sayfalara tıklamaktan kendimi alıkoyamıyordum her açtığım sayfada farklı farkli videolar fotoğraflar karşıma çıkıyordu. neredeyse 1 saat boyunca bir sürü sayfada gezdim ve farklı farklı videolar izlemiştim hala yataktan kalkmadigim için tanga hala üzerimdeydi videolarin etkisiyle sikim inanilmaz sertlesmisti izledigim videolar neredeyse beynimi ele geçirmişti. Araştırmam bittikten sonra tekrar merveye mesaj attım;

-araştırdım

-ee ne buldun

-çok korkunç şeyler

-hahaha cuck olduguna kabullenmiyor musun

-hayır değilim

-tabi ki öylesin gözünün önünde mustafa ikimizi de sikmedi mi

-ama o ayrı ne alakası var

-hiçte ayrı degil tam olarak bu oluyor sana tavsiyem cucklugunu kabul edip hayatına devam etmen

-hayır bir şey kabul etmek istemiyorum

-o zaman kendine beyzayı sikmeyi mi yoksa sikilirken izlemeyi mi daha cok sevdigini sor

-tabi ki sikmeyi daha çok seviyorum

-hahaha yalan düşün bunu,bu arada beni özledin mi

Bu mesajdan sonra bir fotoğraf atarak çoraplı ayaklarını gönderdi fotoğrafı açtım elim istemsizce sikime gitti ve onun bana emirler verip üsten baktıgı anları hatırladım ona boyun eğmek güzeldi o anları düşünmek hoşuma gitmişti o yüzden yalan söyleyemedim ve;

-evet özledim sanırım

-güzel çünkü ben de seni özledim fotoğrafı beğendin mi

-evet çok güzel

-çorapları çıkarmamı ister misin

-evet lütfen

Mesajda bile beni nasıl kontrol edeceğini biliyordu onun kontrolünde olmak beni çok azdırıyordu ben sikimi oksamaya devam ederken bir fotoğraf daha attı fotoğrafı açtım o çok begendigim ayakları siyah ojeleriyle çok güzel duruyordu kendime engel olamadan;

-çok güzellllll

-beğendin mi

-evet çok beğendim

-ilgiye ihtiyaçları var

-ilgi vermeye hazırım

-biliyorum başka çaren yok zaten

Mervenin beni böyle kontrol etmeleri nereye kadar devam edecekti bilmiyorum ama devam etmesini istedigim kesindi cevap yazmadan yerimden kalktım odadan çıkıp beyzanın yanına gittim beyza kahvesi elinde oturma odasında kitap okuyordu yanına gittim;

-aşkım hani hazırlanmamıssın

-aşkım yanıma çok bir sey almayacagım zaten

-onu demiyorum aşkım alışverise çıkacaktık

-hee kalkıyorum hemen aşkım

Beyza odaya gidip hazırlanmaya başladı ben de mutfağa girip bir şeyler atıştırdım 20 dakika sonra beyza odadan çıktı üzerine çiçekli bir yazlık elbise ve beyaz bir ayakkabı giymişti onu görmek her zaman içimde kelebekler uçuşturuyordu yaklaştım öptüm ve onu ne kadar sevdiğimi tekrar söyledim.
Ardından hemen odaya girip pantolon ve gömlek giyip çıktım birlikte el ele tutuşarak avmye gitmek için yola çıktık.

Otobüs durağına yürürken beyza hafif hafif sırıtıyordu ona ne oldugunu sordugumda bir şey yok aşkım dedi tekrar sormadım ve yürümeye devam ettik otobus durağına geldigimizde otobus duraktaydi o yuzden çok beklemeden direkt bindik içerisi hafif kalabalıktı ben bir yere yaslandım ve beyza sırtını bana dönerek önümde duruyordu otobus her sarıldığında götü sikime yaklaşıyordu yine öyle bir sallantı da düşmesin diye elimle refleks olarak götünden tuttum ama elbisesi fazla ince geldi neredeyse götünü hissediyordum. Kafasını çevirip arkasını döndü ve bana baktı hala o sırıtma ifadesi yuzundeydi tekrar ne oldu diye sordum;

-aşkım ne oldu neye gülüyorsun ikide bir

-bir şey olmadı aşkım

-söyle hadi

-götümü tekrar elle

Dedigi gibi yaptım ve çaktırmadan tekrar götünü avuçladım gerçekten de neredeyse götünü hissedecektim;

-bu elbise neden bu kadar ince

-ince değil ki

-ince iste neredeyse götünü hissediyorum

-çünkü içimde külot yok

Nabzım birden yükseldi hafif hafif terlemeye başladım şu an otobüsteydik ve sevgilim içinde külot olmadigini söylüyordu inanmayarak tekrar kontrol ettim ve inanamadim dedigi gibi elime hiçbir dikiş izi veya başka bir şey gelmiyordu yarı heyecanlanmis yarı kıskanc şekilde;

-ne demek altında külot yok

-aşkım sürekli ıslanıyorum diye külot giymedim

-ya ne alakası var böyle dışarı çıkılır mı

-neden çıkılmasın kimse bilmiyor ki hem seni de azdırmadı mı cucklugun tetiklenmedi mi

-cuckluk mu sen bu kelimeyi nereden biliyorsun

-telefonununa bakıyordum son arananlarda o vardı ben de bu neymiş diye baktım

-ee ne gördün

-senin gibi insanları

-nasıl benim gibi insanları

-iste senin gibi sevgilisi sikilirken izlemeyi sevenleri falan

-ben onlar gibi degilim ben seni seviyorum

-bence tam olarak onlar gibisin

-değilim

-istersen test edelim şu an arkami döneyim ve arkada ki çocuğa götümü dayayayim sikin kalkacak mi kalkmayacak mi

-tabi ki kalkmaz gerek yok

-emin misin dönüyorum bak

-hayır dönme sikim sadece sana kalkar

-hahahaha böyle diyorsun ama arkadaşın beni sikerken 31 çekiyorsun

-o ayrıydı onunla ne alakası var

-nasıl ne alakası var ayni şey

-neyse bu konuyu daha sonra konuşalım simdi geldik inecegiz

Bir şekilde konuyu kapatabildim ve otobüsten indik bir sekilde bu konuyu unutturmam lazımdı tatilde bolca sex yapıp eskisi gibi oldugumuzu göstermem gerekiyordu.

Otobusten indik bir kaç dükkan gezdik ve tatil için eksiklerini almaya başladık bu sırada ben de kendime şort gömlek ve gözlük falan aldım son mağazaya girdik ve beyza için bikini bakmaya başladık ben ona bikini degil de mayo giymesi için ısrar ediyorken yanıma yaklaşıp;

-dün sikin elimdeyken bana bikiniyi senin seçeceğini söyledim ve kabul ettin

-ama o sayılmaz azgin anımdan yararlandin

-hadi çok konusma bana en inde bikiniyi alacağız

Çok istekli görünüyordu içeriyi 2 tur gezdiktek sonra 3 tane takımla geldi ve bu üçü arasından birini seçmemi istedi takımları görünce onu bu takımların içinde hayal edince sikim anında sertlesti anın azgınlıgıyla üçünüde elinden alıp kasaya doğru gittim ve hepsini satın aldım beyza çok sevinmişti kucagima atladı ve bana sarılıp beni sevdigini söyledi sırf bu sevinci için bile değerdi ama kalkmış sikimi farketmemesi işime gelmişti.

Tüm islerimizi hallettik yola çıkacağımız için yemegi avmde yemeye karar verdik hızlıca bir yerde yemegimizi yiyip tekrar eve dönmek icin otobüse bindik bu kez aksam olduğu icin otobüs sakindi bu yüzden ikimiz de oturduk yol boyunca sohbet edip güldük.
Eve vardık ve beyza odaya esyalarini hazırlamak için heyecanla koştu benim alacağım çok fazla bir sey yoktu o yuzden o isini rahat halletsin diye ben oturma odasında bekledim içeriden aldıgımız bikini takımının birini giyip çıktı;

-aşkım nasıl olmuşşşş

Heyecandan dilim tutulmuştu üst kısmı memelerini o kadar güzel sarmış ki hele alt kısım büyük götünü neredeyse zor kapatmıştı onu boydan boya neredeyse 2 dakika süzdu adeta bir manken gibi bana poz verip önümde yürüyordu refleks olarak elimi direkt sikime atınca güldü;

-hayır yola çıkacağız şimdi sikinle ilgilenemeyiz

-ama çok azdım

-şimdi olmaz otele sakla

-tamam aşkım

-benim fotoğrafımı çeker misin merveye atacağım

-tamam aşkım

Telefonu elime aldım hem önden hem arkadan 2 tane fotoğraf çektim bu sırada beyza tekrar odaya döndü ve hazırlanmaya devam etti yaklaşık 30 dakika sonra işi bitmis şekilde uzerinde sabah giydigi elbisesiyle odadan çıktı simdi hazirlanma sırası bendeydi odaya girdim sırt çantama 2 şort 1 terlik 2 gömlek 1 tişört ve boxer falan koydum işim kısa sürmüştü beyzanın yanına çıktım onu öptüm ve hazırım çıkabiliriz dedim.

İkimiz de ayakkabilarimizi giyip evden çıktık önce otogara oradan da direkt muğlaya gidecektik. Otogara vardıgımızda otobüs kalkamaya hazır bekliyordu çantalarımızı teslim edip otobüse girdik yer olmadığı için arkalardan bilet almıştım beyza hala çok heyecanlı şekilde koltuguna oturdu ben de yanına oturdum ve kısa bir süre sonra yola çıktık.

Umut ve Tuğçe gittiğinde bende Merve ile baş başa kalmıştım. Koz gerçekten çok güzel duruyordu ama hayvanlık edip hemen çullanmak istemiyordum tadını çıkarmak istiyordum ona kumandayı verip güzel bir film seçmesini istedim bende mutfaktan abur cümbür bir tabak hazırladım. Havada soğuktu içeriden bir pike getirdim. Geldiğimde Merve güzel bir korku gerilim filmi açmış beni bekliyordu. Biz filmi izlerken yukardan sesler geliyordu umut artık ne yapıyorsa aşağı kata kadar inleme sesi geliyordu. Ben acaba komşular duyupta anneme söylerlerse diye korktum. İmansız nasıl sikiyor ama biz Merve ile göz göze geldik

-Senin arkadaşta hızlı çıktı

-Öyledir

-Bizde mi başlasak acaba(diyerek sikimi avuçladı)

-Geç bile kaldık bence

Merve direkt kucağıma çıkarak öpüşmeye başladı. Bende ellerimle götünden tutmuş sarılarak öpüşüyorduk. Merve’yi boynundan öpmeye başladım biz romantik bir şekilde öpüşürken yukardan pat pat sesler inleme sesleri geliyordu Merve’de azmış olacak ki daha sert bir şekilde öpüyordu beni. Artık sikim pantalondan dolayı acıma başlamıştı. Merve kucağımda yatak odasına götürdün onu. Yatağa yatırdım ve hem üzerini çıkartıyor hem de çıkarttığım yerlerini öpüyordum. En sonunda çırpı çıplak yatıyordu yatağımda. Umut’un aksine ben kızlarla o kadar yakın değilim hatta bu benim ilk sex deneyimim olacaktı o yüzden heyecanlıydım. Kendi üzerimdekileri de çıkarttıktan sonra tekrar Merve’ye yöneldim. Yatağa yattım ve Merve üzerime çıktı. Güzelce yalayıp ıslattı ve hiç vakit kaybetmeden amına soktu. İkimizden de derin bir oh çıktı. Merve üzerimde zıplıyor adeta Tuğçe’ye nispet olsun diye bağırıyordu. Tabi onlar duyuyor mu bilmiyorum ama aşağı komşulara ses gittiğinden eminim. Merve bir yerden sonra yorulmuş olacak ki ileri geri sikimi içine almaya başladı. Ben de Merve’nin götünü hafif kaldırıp hızlıca içine girmeye başladım gerçekten Umut’un dediği kadar kadar güzelmiş amcık ben içine girdikçe Merve’nin amcığı sanki daha da ısınıyor sanki daha fazla sıkıyordu sikimi. Merve inliyor bende dava da hızlanıyordum en sonunda Merve boşaldı bende geliyorum dedim ve Merve hemen üzerimden kalktı ve sikimi ağzına aldı ben boşaldıkça rahatladım ve Merve de hepsini yuttu. Çok rahatlamıştım Merve üzerime çıktı ve ikimizde uyuya kalmıştık.

Sabah uyandığımda Tuğçe hala uyuyordu. Sırtını bana dönmüş götü kabak gibi çıkmıştı sabah azgınlığı sikim kalkmıştı. Arkada ona sarılıp önce elimle memelerini avuçladım ensesini öpmeye başladım. Memesini sıkarken sikimi yaslamıştım ileri geri yapıyordum. Ben böyle yaparken Tuğçe’de uyanmış ellerini elime atmış kafasını çevirip dudaklarımdan öpmeye başlamıştı.

-Günaydın sikicim benim

-Okula gitmeden bir posta daha atsak nasıl olur mu

-Olmaz mıııı

Bir bacağını havaya kaldırıp sikimi tam amına yasladım yavaş yavaş sokmaya başladım. Mis gibiydi arkadan hızlı hızlı sikmeye başladım. Bu pozisyondan sıkılınca misyonere geçtim bunu çok seviyordum hem öpüşürken o boynum sarılıyor bacaklarıyla belimi kavrıyordu. Ben alttan pompalarken Tuğçe’nin boynunu öpmeye değil vakumlamaya başlamıştım. Ordan uzanabildiğim kadar memelerine ve tekrar dudakları kaydım. Sabah sexi çok güzeldi. İki gündür güne böyle merhaba diyordum. Tuğçe altımda ezilirken çoktan boşalmıştı sıra bendeydi. Darbelerimin hızını ve sertliğini arttırdım ve içine oluk oluk boşaldım. Çok rahatlatıcıydı. Terapi gibiydi. Siktikçe rahatlıyordum. O şekilde boşaldıktan sonra biraz daha yiyiştik. Sikim küçülüp çıkana kadar. Sonra birlikte banyoya gittik ve duş aldık ama duştayken bir posta daha atsam mı diye düşündüm. Sonra okula geç kalacağımız geldi. Duşu aldıktan sonra aşağı kata indik. Kapıyı çaldık baktık gelen giden yok bizde kendimiz gittik okula. Okula girdiğimizde zaten zil çalmak üzereydi, ben tam giderken Tuğçe şehvetle dudağımdan öptü

-Bu sikişin devamını bekliyorum, daha önce böyle sikilmedim

-İstediğin zaman gel

-Emin misin

-İstersen şuracıkta bile sikerim seni

-Tamam tamam benim azgın sikicim

Diyerek sınıflarımıza gittik. Sınıfa girdik birinci dersin sonunda mert anca geldi. Ben bizimkilere olayı anlatmıştım geldiğinde hepimiz gülmeye başladık. Koştura koştura anca gelmiş allahtan hoca kafa dengiydi yok yazmadı yoksa bütün gün konuşmazdı benimle. Zil çalınca mertle bahçeye çıktık volta atmaya başladık.

-Ulan niye uyandırmıyorsun geç kaldım

-Göt iki saat kapını çaldık Tuğçe’yle açan olmadı

-Uyuyorduk hacı

-Nasıl siktiysen artık o da uyanmamış

-Diyene bak amk sesinizi apartman duydu

-Diyorum ben ama çok bağırıyor orospu

-Hacı kıza ne yaptın sanki işkence ediyormuşsun gibi bağırıyordu

-Sen benimkini boşver sen ne yaptın

-Sen kadar olmasa da yaptım bende bir şeyler

-Uyumadan önce yukarı azcık ses geliyordu

-Neyse iyi bari

-Yalnız senin kı baya güzeldi

-Harbiden hacı sağol milli yaptın beni

-Ne demek olm söylesen önceden yapardık

-Ne bileyim utandım

-Sıkıntı yapma kardeşimsin istediğin zaman söylersin yalnız seninkine ben de bir tur çakacam

-Canın nasıl istiyorsa

Biz böyle böyle konuşurken zil çaldı biz sınıftayken Mustafa bizi görüntülü aradı zaten ders boştu yüzünü falan gösterdi. Allahtan mertle ben olaya müdahale etmiştik yoksa o piçler daha kötü şeyler yapardı. Zaten onların hesabını kapatmadım. Mustafa’ya olayı sorduğumuzda sonra anlatırım diye geçiştirmişti ama ben bunun peşine düşecektim kardeş dediğimiz adamı orta yerde saldırmazlardı. Hesabını illa ki soracaktım. Ben çöp atmaya kalkmışken kapısı açık olan karşı sınıfa gözüm takılmıştı. Duru tahtaya kalkmış soru çözüyordu, sanki benim ona baktığımı hissetmiş gibi kafasını çevirip bana bakmıştı melek gibi yüzüyle bana bakmış gülümsüyordu o an bir daha farketmiştim Duru’nun bu güzelliği ne dün gece yattığım Tuğçe’de ne Merve’de yoktu o çok başkaydı sanki bir tek Pelin onunla denk olabilirdi. Bir tek o onun kadar güzeldi. Gözlerimiz birbirimize dalmışken hocanın seslenmesiyle o da soruyu çözmeye devam etti. Hoca nereye baktığını merak etmiş olacak ki beni gördü. Karşımda müdür yardımcısı Esma vardı. Orospu karı bakışlarıyla öldürdü beni. Görür görmez kadrajından çıktım. Boş ders bitmeden önce Pelin’le konuştuk

-Nasılsın aşkım

-İyiyim aradın daha iyi oldum

-Ayy teşekkür ederim diyorum ki bu haftasonu bana gelebilir misin diye soracaktım

-Tabiki gelirim

-Hem annem seni görmek istiyor

-Annem mi

-Evet ona seni çok merak ediyor

-Nasıl yani

-Ya beni nasıl kurtardığını anlattım anneme adamı nasıl dövdüğünü sonra gece bende kaldığını anlattım

-İnşallah yatağı da anlatmadın

-Yok o kadar da değil ama haftasonu gelirsen tekrarlayabiliriz.

-Yalnız bu sefer bir gece kalmam

-Sen gel de istersen bütün hafta kal özledim seni

-Merak etme beklediğine deyecek

-Sabah zor kendime geldim beline kuvvet aşkım

-İyi hadi haftasonu görüşürüz

-Öpüyorummmm

“Abi, benim değil o. Vallahi değil.”

Aa şey, şuan kaldığım yurdun idare odasındayım. Şaşırtıcı olmayacak, devlet yurdu. Odamdaki çocukların dolapta depoladığı biraların suçunu üzerime yıkmasıyla birlikte kendimi içerisinde bulduğum oda. Genişçe bir masa, pahalı gözüken bir deri koltuk ve üzerinde son derece kel (evet son derece), yine şaşırtmayacak; şişman ve çirkin bir adam. Az önce yeminler ederek “Abi” çektiğim adam. Yüzüme umursamazca bakıyor, “Eğer siciline bir şey olsun istemiyorsan, yurttan kaydını kendin aldır, yoksa uğraşır durursun.”

Öfkeyle odama çıkıyorum. Merdivenin her adımında düşünüyorum. “Neden? Yine neden?”

Odama girip yataklarında yatan bu ufak orospu evlatlarına bakıyorum. Hepsi aynı liseden çıkmış, benim geldiğim bu sikik şehre gelmiş ve bağlantıları sayesinde aynı yurda, aynı odaya gelmişler. 5 kişilik odada 4 kişiye karşı söylemlerinizin bir karşılığı olmuyor, toplum karşısında artılarınız yoksa da sizin bir karşılığınız olmuyor.

Eşyalarımı toplamış, iç sorgularımı susturmaya çalışırken bir ses yükseliyor, “Sonunda siktirip gidiyorsunuz amına kodumunun ucube devi.”

Kendimi 1.70 bir çocuğu yatağında yumruklarken buluyorum. Büyük cüssem altında ezilirken arkadaşlarının isimlerini haykırıyor. Demişken belimden tutmaya çalışan bir çocuk ve sağ kolumu çekiştiren bir çocuk daha buluyorum. Sanki kurban edilmeye çalışılan bir dana gibi çekiştiriliyorum. “Ucube dev” ha.

Kolumda birkaç çizik, suratımın çeşitli yerlerinde ufak sızılarla iniyorum tekrar merdivenlerden. Ne bok yiyeceğimi bilmemenin verdiği anksiyete yerine, “Sikerim lan” özgüveni gelmiş, müdürün odasına giriyorum, “Sen de siktir git.”

Aklıma gelen ilk numaraları aramış ve Sevde’nin “Gel kanka birkaç günlüğüne, Meryem yok zaten. O gelene kadar sen bir yer bulursun zaten.” demesiyle yeni güzergahımı belirliyorum.

Ben Umut. İsmimin o şa’şaalı(gösterişli) anlamlarına çok takılmayın. Yetimhanedeki memurun taşak geçmek için verdiği isim. Seviyormuş herhalde küçük ironileri. 20 yaşındayım, 1.93 boyunda; akranlarıma göre hep cüsseli olarak büyüdüm. Zaten çocukluğumun zorbalıklarla geçmesinin sebebi de bu amına kodumunun “cüsselili” idi. Küçük yaşlarda hayal kurmaktan yoksun zavallı çocukların yuvası yetimhanelerin özgüven yenileme merkezini sahipleniyordu bu “cüsse”. Yarım boyumdaki çocukların kendilerini güçlü hissedebilmesinin kaynağı olmak, ismimin o yüce anlamını taşıyabilmemin gururunu verirdi hep.

Büyüdükçe insanlardan uzaklaşabileceğim şeyler aradım hep. Sikimsonik bir Anadolu şehrinde ne kadar zor olsa da, okulun güreş takımına girince bir şeyler biraz daha düzelmiş, insanların uğraştığı değil, yanında istediği insan olmaya başlamıştım. İletişim kurma konusunda aynı da olsam, artık insanların yanındaki +1 kişi olmuştum.

Böyle tanışmıştım Sevde ile. Sevde üniversitede tanışıp arkadaş olabildiğim ilk adamın sevgilisiydi. Evet, “-di”. Ayrılmışlardı ama +1 olduğumu sandığım bu ilişkide Sevde ile arkadaş kalabilmiştim. Tatlı, kısa boylu, sevecen bir kızdı. Şimdi beni evine çağırmış ve bana sahip çıkmıştı.

Buruk da olsa güçlü gözükmeye çalışan bir gülümsemeyle kapısını tıkladım. Kapıyı ikinci tıklamama izin vermeden açmış, açtığı gibi “Umuuuut” diyerek sarılmıştı. Kolları belimde sıkıca sarmalamış ufak bir yaratık gibiydi. Kafasını kaldırıp suratıma baktığında gözlerinin ne kadar da büyük olduğunu farketmiştim. Farketmiş demişken, omuzları çıplaktı. Biraz daha dikkatli bakınca Sevdenin üzerinde sadece sütyen vardı. Buruk olan gülümsemem burukluğunu yitirirken kafasına ufak vuruşlarla sevgimi gösterdim ve içeriye girdim. Önümden yürürken bakınca küçük kalçalarını sarmalayan küçük şortunu da görmemle burukluk yerini sinsi bir gülümsemeye bıraktı.

Motoru almaya gittim. Tam hayallerimdeki gibi duruyordu yeni oyuncağım. Maseratinin oradan alınacağını söyledim. Galeri sahibi “biliyorum efendim seda hanım bilgi verdi. Sizin burayı düşünmemenizi ve sizi çok sevdiğini de size söylememi istedi” dedi. Gülümsedim istemsizce. Arama beni demiştim sedaya ama bir yolunu bulup ulaşıyordu işte. Motora atlayıp şirkete geçtim. Doğrudan atölyeme yöneldim. 2 yeni elemanım oturmuş muhabbet ediyordu.

B: merhaba arkadaşlar.

Y: merhaba Uras bey ben Yusuf

C: merhaba ben de caner.

B: evet arkadaşlar memnun oldum. Bundan sonra birlikte çalışacağız. Bugüne kadar şirkete gelmedim. Sizleri de aramadım biliyorum ama arama motoru üstünde çalışmanız için sizlere talimat verilmişti. Neler yaptınız bugüne kadar.

C: efendim öncelikle

B: bi saniye. Efendim falan yok. Burda bir ekip olarak çalışacağız. Efendim falan gibi cümleler istemiyorum. Bana uras diyin. Anlaştık mı?

C: peki uras bey. Pardon uras. Şimdi ben detaylı şekilde arama motoru üzerinde çalıştım. Yusufta kaynak kodlardaki kaçaklara baktı. Ancak program çok iyi tasarlanmış. Açık bulamadık.

B: peki geliştirme aşamasında neler yapabilirizi konuştunuz mu?

C: bu konuda değişik fikirlerimiz var. Bir ekosistem yaratmayı başarabilirsek kusursuz olur.

B: benim kafamdaki de o. Bununla ilgili zaten hazır olan entegre aplikasyonları yapmıştım.

Y: yaptınız mı? Bize sadece arama motoru verildi başka aplikasyondan bahsedilmedi.

B: zaten üretildiğini şirket de bilmiyor. Şimd şöyle bir durum var siz ikiniz aplikasyonların kod ve açıklarıyla çalışacaksınız iki tane de açık fikirli kişi size katılacak. Onların görevi yapılabilirliği arttırmak olacak.

C: anlıyorum. Tam olarak ne zaman başlayacağız?

B: başladık bile.

Üniden iki arkadaşım olan murat ve yasini aradım. Yaptıkları işleri bırakıp bize katılmalarını istedim. Çok zeki ve yaratıcı çocuklardı. Fikirler ve aplikasyonlar güzel olunca katılmak onlar için bulunmaz nimetti. Kendi çalıştıkları şirketlerde değerleri bilinmiyordu. Bu yüzden onlar o şirketlerde çalışırlarken ben aynı yerde işe girmek istememiştim. Ekibimize yeni katılacaklar birlikte yapılabilecek işlerin haddi hesabı yoktu. Bütün gün yoğun şekilde arama motoru üzerinde çalıştık. Tüm gün çok yorulmuştum ama aynı zamanda en mutlu olduğum zamanlardı. İşimi seviyordum ve çalışmak bana huzur vermişti. O kadar çalışmanın arasında saate bile bakmamıştım. Nerdeyse Gece 11 olmuştu. Telefonu elime alıp annemi aradım.

A: efendim oğlum.

B: aşkım napıyosunuz?

A: napalım oturuyoruz hep birlikte evdeyiz.

B: seda da orda mı?

A: evet. Vereyim mi?

B: ver bakiim

S: efendim.

B: naber yavrum?

S: iyilik sen ne yaptın?

B: bütün gün çalıştık. Çok iyi geçti.

S: sevindim senin adına. Ne zaman gelirsin?

B: gelirim birazdan. Çok yoruldum.

S: hadi yaaa çok mu yoruldun?

B: evet.

S: kalktım annenlerin yanından. Bu geceyi değerlendiririz diye düşünüyordum.

B: aşkım o kadar yoruldum ki anlatamam. Ölü gibi uyurum heralde. Yarın da şirkete gelicem.

S: aşkım seni göremedim ama doymadım sana daha. Hep bu şekilde mi çalışacaksın?

B: yok hayatım iş başı gibi bişey oldu. Bi kaç güne daha rahat ederiz merak etme. Hem kaçıyormuyuz burdayız hep görüşürüz. Sen odamı hallettin mi?

S: herşey hazır. Dün tarif ettiğin şekilde herşey.

B: iyi sevindim. İstersen bekleme. Eve geç ben de gelir gelmez uyurum zaten yarın yine herşey sende. Spor salonunu halledin ülküyle. Sizin aslında daha yoğun olmanız lazım işe alınacak çıkarılacak personeller falan.

S: tamam yarından itibaren ilgilenmeye başlayalım. Seni göremiyorum bari kafamı bişeylerle meşgul edeyim.

B: bence de. Ama söz bu işler bitsin seninle özel olarak ilgilenicem.

S: peki. Vereyim mi annene.

B: yok. gerek yok. Daha gelmem 1-2 saati bulur. Beni beklemelerine gerek yok. Öptüm hepinizi.

Telefonu kapatım son işler için bilgisayar başına oturdum. Herşeyi halledip çıktım. Motora atlayıp eve geçtim. Maserati garajdaydı. Eve geçtiğimde annemde ablamda uyumamıştı.

B: siz daha uyumadınız mı?

A: şu bahçenin güzelliğine baksana oğlum nasıl uyuyayım ben. Elimden gelse burda yatarım hep.

Ü: yüzünü gören cennetlik paşam.

B: abartma ülkü çalışmam gerekiyor biliyorsun

Ü: tamam tamam bişey demedik.

A: senin nasıl geçti günün oğlum?

B: bütün gün beynim şişti. Gözlerim ağrıdı ekrana bakmaktan. Şimdi bi duş alıp yatacam. Siz spor salonunu naptınız?

Ü: bugün gezdik vallahi. yarın işe girişiyoruz bizde. Uğraşıcaz işte. Sen kafanı takma artık iş kadını olacaksam bunları kendim halledicem. Başka çare yok.

B: aferin benim akıllı ablama. Herşeyi devletten beklememek gerek değil mi?

Ü: şımarık şey.

B: bu şımarık çok yorgun.

A: aç mısın oğlum.

B: yok anne değilim. Duş sonra yatak

A: peki. Hadi git duşunu al.

Kalkıp odama gittim. Oda hazırdı. Herşey müthiş olmuştu. Yatağımda 3 kişi rahat uyurdu. Genişliğini sevmiştim. Soyunup duşa girdim. Duştan sonra uzandım. Çırılçıplaktım. Bi kaç dakika sonra yavaşça kapım açıldı.

Ü: uras uyudun mu diye fısıldadı

B: gel başımın belası gel.

Ülkü sırıtarak içeri girdi.

B: noldu söyle?

Ü: uras herşeyin arasında sana gerçekten hiç teşekkür edemedim ablacım.

B: teşekküre gerek yok abla o nerden çıktı.

Ü: sen beni tekrar hayata döndürdün. Öyle söyleme sakın.

B: elde imkan vardı ki yaptım. Bunları düşünme. Sen ve annem benim aşklarım herşeyimsiniz. Tabiki sizin için yapıcam.

Ü: anlamıyorsun. Hiç bir şey yapmak zorunda değildin. Sen herşeyi bizim için yapıyorsun. Sağol ablacım.

Ülkü bana sarıldı. Uzunca gelen bir süre öyle kaldık. Gözlerinden gelen yaşlar omzuma düşüyordu.

B: ne o ağlıyor musun sen?

Ü: mutluluktan ablacım. Sağol herşey için.

B: aşkım ağlama neden ağlayasın. Hep gül diye yapıyorum herşeyi. Elimden ne geliyorsa. O yüzden göz yaşı istemiyorum ben bu evde.

Ü: tamam tamam. Özür dilerim. Çok mu yoruldun bugün.

B: evet. Dinlenirsem iyi gelir.

Ü: masaj yapmamı ister misin?

B: masaja asla hayır demem.

Ü: tamam yat o zaman hadi.

Dönüp sırtımı uzandım. Ülkü omuzlarımı narin elleriyle okşamaya başladı. Sonra da sırtımı. Gerçekten rahatlıyordum. Keyfim yerindeydi.

Ü: rahatlıyor musun biraz.

B: çokkk. Pamuk gibi oldum.

Ü: sevindim.

Ülkü belime sırtıma masaja devam etti. Sonra kalkıp bacaklarıma oturdu. Baldırlarıma da masaja başladı.

B: aşkım o bölgeye yapacağın masajın ikimize de hayrı dokunmaz

Dedim gülerek.

Ü: dokunmasın. Sen artık benim annemin hatta sedanın bile erkeğisin. Bırak da hepimiz seni rahatlatalım.

B: o zaman soyun da öyle devam et.

Ülkü kalktı ve üstündeki elbiseyi çıkardı. Soyunması 10 saniye sürmüştü.

B: gel bakayım buraya deyip göğsüme çektim onu kollarından tutup.

Uzanıp yatakta kollarımız ve bacaklarımız birbirime dolandı. Dudaklarına narin öpücükler konduruyordum ama git gide ateşli olmaya başladı öpücüklerimiz. Ülkü üstüme çıktı.

Ü: sen yorulma. Bugün yeterince yoruldun.

Ülkü üstüme gelip dudaklarımdan öpmeye başladı. Sonra boynumu göğsümü ve göbeğimi öptü. Sertleşen aletimi eliyle kaldırıp ağzına aldı. Bi kaç saniye ağzına sokup çıkardı. Yeterince ıslanmıştı. Kalkıp yavaşça üstüne oturdu. Derin ohhhh çekti. Kafamı kaldırıp göğüslerine ulaştım. Onları yavaş ve nazikçe emmeye başladım. Saçlarımı okşuyor kalçalarıyla aletime ve kasıklarıma masaj yapıyordu. Nerdeyse 10 dakika sadece o pozisyonda seviştik. Ülkü de ben de hard yada fantezilerimizi değil erotik bir seksin tadını çıkarıyorduk. Ülküyü yana yatırıp üstüne çıktım. Misyonerde yavaşça içine girdim. Dudaklarımız ve dilimiz birleşmiş ateşli şekilde sevişiyorduk. Yavaşça içine gir çık yapıyordum. Kendimi yormadan ve hızlanmadan. İkimizde zevkin doruğuna çıkmıştık. Ülkünün kasılan vajinası aletimi içinde sıkıştırdı. Ve bi anda gevşedi. O sıkılaşma benim de boşalmama sebep oldu. İkimiz de aynı anda boşaldık. Kafamı ülkünün kafasının yanına yastığa gömdüm. Öylece kaldık. Sonra yanına devrildim. Kaşık pozisyonunda çırılçıplak uyuduk hiç konuşmadan.

Gece bi gürültü ile uyandık ikimizde.

B: ülkü kalk evde hırsız var.

Ü: saçmalama. Evde alarm, kamera falan var. Kimse cesaret edemez.

B: hırsızların artık yakalanmaktan korktuğu mu var ülkü. Allah Allah.

Ü: korkutma beni uras. Annemdir. Kadına bişey mi oldu acaba. Kalk bakalım.

B: sen burda kal ben bakarım. Sakın kalkma. Üstünü giy.

Baksırı giyip sessizce kapıyı açtım. Gürültü mutfak tarafından geliyordu. Elime bir şey geçirip mutfağa doğru yürüdüm. Işığı açtığımda annemi yerde gördüm.

B: anne noldu sana.

A: bişey yok oğlum. Eve alışamadım işte karanlıkta yürürken sandalyeye ayağımı vurdum. Tutayım derken de sandalye düştü. Tabi bende.

B: bişeyin var mı aşkım?

Yanına çöküp kaldırmak için kolundan tuttum.

A: yok bişeyim parmakları sandalyeye vurunca acıdı biraz bilirsin o acıyı.

B: gel o zaman bebeğim benim

Diyip annemi kucakladım. Dur oğlum dese de dinlemedim.

B: nerdeydi senin odan göster bakayım.

A: daha odamın yolunu bilmiyorsun demek.

B: kıskançlık sezdim sanki.

A: ikinci plana atıldım sanki.

B: iş aşkım iş.

A: biliyorum oğlum bakma sen bana takılıyorum.

Yatağına koydum annemi.

B: yarın söz seninle ilgilenicem. Bugün ülkü yanımda kalmak istedi.

A: bakın keyfinize siz. Ülkü gülüyor ama senin karşında eziliyor sanki. Sana çok minnettar.

B: biliyorum. Ama ezilecek bişey yok. Sen de o da benim herşeyimsiniz.

Annem yanağımdan öptü.

A: sağol oğlum. İyiki doğurmuşum seni.

B: yanaktan olmaz dudaktan öp bakiim.

Dudaklarıma güzel bir öpücük verdi. Dudakları yumuşacıktı.

B: özledim seni.

A: ben de seni özledim. Ama saat çok geç. Hadi git ülkünün yanına.

B: sen gel bizim yanımıza.

A: bu gece olmasın. Geç oldu. Başka zaman.

B: peki iyi geceler aşkım.

A: iyi geceler

Ülkünün yanına döndüm.

Ü: ne oldu neymiş?

B: annem.

Ü: dedim sana. Yok de mi bişey

B: yok ayağını sandalyeye vurmuş. Sandalye de düşmüş. Yatırdım yatağına.

Ü: oh çok şükür. Gidip bakayım mı?

B: sen bilirsin. Bişeyi yok ama sadece ayak parmağı acımış biraz o kadar.

Ü: tamam o zaman. Hadi gel yatalım sıcaklığını istiyorum.

B: tamam. Geldim.

Ü: soyunda gel.

B: tamam tamam. Çırılçıplak olup yanına girdim. Birlikte tekrar sarılıp uykuya daldık.

Annemler bahçede oturmuş ablamla sohbet halindelerdi. Salonu aldığımızın şoku hala üzerlerindeydi. Annem bahçe koltuklarından bahsediyordu. Çok beğendiğinden falan. Bu kadın gerçekten beni şaşırtıyordu. Bi bakıyorsun seksi elit bir kadın bi bakıyorsun evin annesi. Şaşırmamak elde değildi. Bahçe koltuklarıymış. Ya boşversene sen bahçe koltuklarını, sen paris de roma de sanat galerisi de antalya de deniz de kum de ne bileyim hiç olmadı hentbol de voleybol de. Yıllarca hem voleybol oynamış hem de hakemliğini yapmış bir kadın tv üstündeki dantelden bahsedecek kadar değişik ruh hallerine girebiliyordu. Ah kadınlar!!

B: demek beğendin bahçe takımlarını

Lafa girişimle birlikte odağa oturmam bir oldu.

A: sevdim tabi baksana ne kadar şık.

B: zevklidir benim sevgilim. Benimle olmasından belli değil mi?

Ü: ukala.

B: anne şu kızına bişey desene yaaa. Daha bugün ona spor salonu aldım

Ü: ay tamam. Başıma kalkacaksan istemem.

A: kızım uğraşma kardeşinle.

Ü: serpil hanım bu eşek kıymete bindi bakıyorum.

A: aşk olsun kızım ben ne zaman ayırdım sizi. Deme öyle.

Ü: tamam tamam şaka yaptım.

S: ben artık kalkayım, siz de bugün bayağı yoruldunuz. Dinlenin. Yarın sabah sizi kahvaltıya götürüyorum. İtiraz istemem. Anlaştık mı?

B: vallahi bana uyar derdim ama İyi bi dinlenip işe gitmem gerekiyor. Zaten çok işim var. Yarın tüm gün hanımlar sende sedacım. Ben yokum kafanıza göre takılın.

S: hanımlar için sıkıntı yoksa benim için de yok. Yalnız kahvaltıdan sonra 1 saatliğine büroya geçmem lazım. Hatta 45 dakika bile yeter.

Ü: olur. Senin büronu da görelim.

B: aaa doğru hayatım senin büron ne durumda?

S: herşey tamam sayılır.

B: tamam yarın bende fırsat olursa görürüm.

S: tamam canım. Hadi iyi geceler.

Birlikte kalktık. Sedayı kapıya götürdüm. Dudaklarından ateşli bir öpücük aldım. Kapıda yaklaşık 5 dakika yarın yapacağımız işler üzerine konuştuk. Yarın benim odamın da tamamlanacağını söyledi.

S: Yetişmeme ihtimaline karşı misafir odasını sade şekilde döşettim. Orda uyuyabilirsin bu gece. Haaa bu arada yarın hizmetli bayan gelecek.

B: Allahım ne olur 20 yaşında 180 boyunda rus olsun! İsveçliye de razıyım.

S: hayır canım 45-50 yaşlarında bi teyze gelecek yanında da eltisi olacak. Evi temizleyip yemek yapıp gidecekler. Anahtarları var zaten. Siz evden çıkınca gelecekler.

B: şansıma sıçayım

S: uras akıllı dur. Hadi iyi geceler aşkım.

B: iyi geceler bebeğim.

Son kez öpüştükten sonra seda gitti. Annemlerin yanına döndüm.

B: annecim nasıl beğendin mi evi?

A: çok beğendim oğlum. Bizi şımartıyorsun sen.

Annem tekrar elit kadın oluyordu.

Ü: yav anne az önce utanmasan kırlent, fiskos masası diyecektin şimdi bizi şımartıyorsun gibi kelimeler kullanıyorsun. İçinde yaşlı teyze mi var iltifat bekleyen genç kadın mı çözemedim yemin ederim.

B: hay ağzını öpeyim ülkücüm. Anne bahçe takımlarının güzelliğinden bahsettin yaa kıza.

A: uras ben anneyim ve hiç de sosyetik annelerden değilim. Sedaya bir gelin adayı ile bir anne nasıl konuşursa öyle konuşuyorum.

B: yaaa anne Allahını seversen kafan senin nasıl çalışıyor yaa.

A: ben de böyle 80 modelim oğlum. İşinize gelirse.

B: tamam tamam bişey demedik. Hadi geç oldu yavaştan yatalım mı?

Ü: bence yatalım.

A: herkes kendi yatağına. Bugün bişey olmayacak bu evde. Daha ilk günümüz bu evde ayrıca hepimiz yorgunuz. Biraz ara verin şu azgınlığınıza.

Ü: ya anne bunun arası mı olur? Ayrıca bırak şu batıl inançları.

A: ülkü ne diyorsam o.

B: söz uslu durucam. Seda da istedi çok yorgunum diye olmaz dedim. Ben gerçekten yorgunum.

Ü: üfff tamam yaa.

Kalkıp hazırlandık ve herkes odasına çekilip uyudu. Gece bir ara bi kıpırtı hissettim. Gözümü uykulu şekilde açtım. Ülkü yarı çıplak yanıma girdi. Göğüslerine yaslandım o da boynumu sardı. Ve o şekilde uyumaya devam ettik.

Sabah annemin sesiyle uyandık.

A: Hani tamam demiştiniz bu haliniz ne? Ülkü ben sana yapma akıllı dur demedim mi?

Ü: anne yemin ederim bişey yapmadık sadece gelip urasın yanında uyudum. Birinin sıcaklığını istiyorum yatakta. Ne var bunda?

B: annecim bişey olmadı. Bırak kalsın. Ben de istiyorum.

A: ne haliniz var ise görün. Bişey demiyorum.

B: ülkü kalk kızdı bize. İyice zıvanadan çıkmasın.

Ü: sen git ben azıcık daha uyuyayım.

B: tamam aşkım

diyip eğilip elbisesinin üstünden göğüslerine bir öpücük verdim. Yumuşacıktılar. Ülkü hiç tepki vermedi gayet normalmiş gibi. Mutfağa geçtim. Annem kahve yapıyordu. Arkadan sarıldım ona. Taciz eder gibi değil bir anneye sarılır gibi. Döndü yanaklarımdan öptü. Aramızdaki ilişkiyi ilk defa garipsedim. Seks yaptığım bir kadındı ama aynı zamanda anne ve oğul güdülerini aynen taşıyorduk. Bunu kaybetmemek güzeldi. Eğilip dudaklarına şehvetli olmayan bir öpücük kondurdum sanki aslında yanağından değilde dudaklarından öylesine verilmiş bir öpücüktü. İkimizde yadırgamadık. Sonra küçük kurabiyelerden birini ağzıma attım.

A: hadi git yüzünü yıka. Öğretemedim ikinize de yüz yıkanmadan yemek yenmez diye

B: anne bırak artık şu batıl inançları yaa.

A: biz öyle öğrendik annemizden babamızdan bırakamam. Ayrıca batıl inanç olduğunu nerden çıkardın.

B: peki sana bir soru batıl inançlar gerçekten var mıdır yoksa biz inandığımız için mi var olurlar? Yani biz onlara anlam yüklediğimiz için mi gerçekleşirler?

A: uras sabah sabah kafamı karıştırma benim. Ne diyosun oğlum Allahını seversen

Ülkü girdi mutfağa.

Ü: yani diyorki mesela merdiven altından geçmek uğursuzluktur deriz ve öyle bişey yaptığımızda başımıza kötü bişey gelir ya, merdiven altından geçtiğimiz için mi başımıza kötü bişey geliyor yoksa zaten olacak olan olacaktı da biz mi merdivene anlam yüklüyoruz diye soruyor. Ay çok uzun cümle kurdum. Yoruldum. Oturcam şurda.

B: ülkü anladı

A: sana da günaydın kızım. Ve ben merdiven altı falan bilmem. Ben yüz yıkamaktan bahsediyorum ve bunun sebebi de uyurken bazen ağzının suyu akar, gözlerinden pislik gelir vs. Yüzünde bakteri sayısı artar. Yıkarsan bakterilerini yüzünden atarsın diye dedim.

B: tamam annem tamam. Ülkü bırak kadını.

Ü: Aaaa sen kafasını karıştırmışsın esas. Bi de bana bırak diyorsun.

B: hahahahah. Sizi çok seviyorum güzellerim benim. Hadi ben çıkıyorum size doyum olmaz.

A: oğlum nereye kahvaltı hazırlıyorum sana.

B: yok aşkım teşekkür ederim ama benim gitmem gerek. Bugün çok işim var. Ancak akşam görüşürüz

A: bari şu yumurtayı at ağzına.

B: ülkü yesin.

İkisine de görüşürüz öpücüğü verip odama geçtim hızla giyinip çıktım. Önce motor için sedayı aradım.

S: günaydın aşkım çok erkencisin.

B: günaydın bebeğim. İşe gitmem gerek. Artık işe asılmam gerek bu kadar aylaklık yeter. Sana motoru soracaktım. Ne alemde?

S: aşkım ben söylemeyi unuttum motorsiklet hazırmış. Adamlar hatta camekana koymuşlar ben bile gözlerimi alamadım. Bugün getirteyim mi?

B: yok ben alırım. Oraya gidiyorum doğrudan. Sen arabayı aldır ordan.

S: tamam. Senin araba mı?

B: evet.

S: aşkım yarım milyon dolarlık araba o. Onlara bırakmayayım. Tamam sen düşünme ben hallederim.

B: tamam hayatım. Bugün yoğunum. Annemler sende. Acil bi durum olmadıkça aramamalarını sağla.

S: tamam. Ben arayayım mı en azından sesini duymak için.

B: hayatım uzak yerdemiyim. Sen de arama acil bi durum olmadıkça. Kendimi işe vermem gerek.

S: üzüldüm ama haklısın. Öpüyorum seni.