Kategori arşivi: Yetişkin Hikayeleri

Düzen İçinde #4

Simay bu sözümün üzerine iyice sinirlenmiş olacak ki farkında olmadan küfürlü konuşmalara başlamıştı.Buse ve Miray ağzı açık dinliyordu.Zaten Buse bir kaç kelimenin ne olduğunu bile bilmiyordu.

Simay:Siktir git lan 2cm sikin var aq gelmişsin bana laf söylüyorsun.

Kızların yanında beni böyle küçük düşürmesi hem moralimi bozup hemde benide sinirlendirmişti.

Ahmet:Hoop…

Ben:Sikimi çıkarırsam ağzın açık kalır aq neyin boşunu yapıyon.

Artık araya girmeleri gerekiyordu.Ama kimse bu olaya karışmak istemiyordu.

Simay:Lan git sen kıllarını bile almıyorsundur orman gibidir kıllardan sikin bile gözükmez.

Ben:Sen kendine baksana Zonguldak kömürü gibidir.

Benim bu sözüm üzerine araya girmişlerdi.Çünkü bu olayın ilerisi çok kötü sonuçlar doğurabilirdi.

Miray:Heyyy hopp tamam yeter.

Buse:Bencede yeter yani ne gerek var küfürlere.

Ahmet:Oğlum sakin ol sen benimle bi lavaboya gelsene.

Ahmet kolumdan tutarak beni lavaboya götürüyordu.

Lavaboya geldiğimizde ben suyu açıp yüzümü yıkıyordum sinirden kıpkırmızı olmuştum.

Ahmet:Oğlumm nasıl laf ettin lan kıpkırmızı oldular aq hahahahahah.

Ben:O daha beklesin o kara amcıklı.

Ahmet:Harbiden lan belki karadır.Kara diyince direk kırmızı oldu.

Ben:Aq öyle dapdar giyinip orospuluk yaparsa kapkara olması normal.

Ahmet:Neyse neyse hak etti.

Ben:Sikimi çıkarıp gölgelendiricem kaşarı görücek aq.Hayatında daha benimki gibi sik görmemiştir.

Ahmet:Boşver oğlum ya bilmiyorsun sanki bizimkileri.

Ben:Öyle konuşursa ben daha çok göt ederim bunu.

Ahmet:Yap kanka yap valla az eğlenelim.

Ben:Kanka yapıcamda aklıma takılan acaba Buse ne yaptı bunlara ya.

Ahmet:Nasıl yani.

Ben:Kanka sen lavaboya gelince bunlar işte göt muhabbeti yaptılar.

Ahmet:Tamam buraya kadar bende biliyorum.

Ben:Kanka sonra Buse kapıyı kapattı benim arkamı dönmemi söyledi.

Ahmet:Oha eee.

Ben:Kanka işte arkamı dönünce fermuar sesi falan geldi ama birşey göremedim.Sonra bunlardan şapşup sesler geldi.

Ahmet:Vay aq eee.

Ben:Oğlum ee ne aq işte vurdular Buse’nin götüne herhalde sonra kapattı geri dönmemi söyledi ama kapalıydı dönünce tabi ki.

Ahmet:Aq bu ne yarışmış ya göt yokki Buse’de.

Ben:Kanka nerden biliyon belki vardır.

Ahmet:Yani belli olmaz ama gördüğümüz kadar öyle.

Ben:Kanka onu bunu boşverde bu Miray’a bitiyorum ya.

Ahmet:Harbi mi?

Ben:Evet oğlum çok güzel sempatik kız ya.

Ahmet:Kanka bu konuyu konuşuruz birazdan hoca giricek hadi girelim.

Ahmet ile içeriye gidene kadar Miray’dan biraz bahsettim.

İçeriye girdiğimizde ortam çok sessizdi.Yerimize geçip oturduk.Bir kaç dakika sonra öğretmen gelip ders işlemeye başladı.

Ve bu derside görüp diğer öğretmenimiz olmadığı için eve erken gittik.

Eve geldiğimde kapının önüne gelip zili çaldım.

Bir kaç dakika bekledim ama ne ses ne birşey vardı.

Yanımda anahtarım olduğu için anahtar ile girdim.

İçeriye girip ayakkabılarımı çıkardım ve evde kimse var mı yok mu diye etrafıma bakınmaya başladım.

Bahçe hariç.Biraz dolaştıktan sonra evde kimsenin olmadığını anladım.Odama girip direk çantamı fırlattım.Hemen evde kimsenin olmamasından faydalanıp kendimi rahatlatmak istiyordum.

Hemen üzerimde bulunan kıyafetleri çıkardım.Üzerimde sadece boxer kalmıştı.Yatağıma geçip uzandım ve telefonu açıp güzel bie porno aramaya başladım.O sırada yatağın yanında bulunan küçük dolabımın gizli bölmesinden kayganlaştırıcı ve peçeteyi aldım.

Boxer üzerinden sikimi okşuyordum.Bu arada sikimde normal erkeklere göre damarlı kalın ve büyüktür.Çoğu erkek ile kıyaslama yapmam bile.Bu yüzden gösterme çabam oldukça fazladır.

Hemen güzel bir porno açıp izlemeye başladım.Bu sırada sikimi boxerdan çıkarıp okşuyordum yavaşça.Artık sikimin kalktığını anlayınca kayganlaştırıcıyı elime döküp ileri geri gidip gelmeye başladım.

Bir 10-15dakika sonra artık boşalma kıvamına gelmeye başlıyordum.Bu sırada tam boşalmak üzereyken insan sanki ruhu çekilirmiş gibi hiç birşeyi umursamayıp duymadığı kıvama gelmiştim.

Ama artık o kıvamdan çıkmam lazımdı.Çünkü bir ses gelmişti.

Annem:E e emre!!!!!!

Evet bir anda otubir çekmeyi bırakıp kendimi gizlemeye yorganım ile sikimi kapatmaya çalışıyordum.

Annem:Ö ö özürdilerim…

Annem bir anda kapının önünden gözlerini kapatarak gitmişti.

Hata Yaptım 6.Bölüm

Öyle bir hamle yapmalıydım ki, Serkan konuyu birden başka yere çekmeliydi. Yani ona cesaret vermeliydim. Tabi kendimi de masum çıkartmalıydım. Eğer hamlemi düzgün yaparsam bu işten sıyrılacağımı biliyordum.

Ertesi sabah da erkenden devam etti bu mesajlaşma. Adam hem mesaj atıyor hem de yenge demeye devam ediyordu. Amacını anlamak çok güçtü. Ayrıca asla sıkılmıyordu. Açık açık “çok sıkıcısın yazma bana” dememiştim sadece onun dışında keyif almadığımı belli edecek mesajlar atıyordum. Hatta siz düşünün “hmm” mesajıma bile bir cevap buluyordu. Nasıl bir azimdir bu anlamadım.

İyice düşündükten sonra pat diye attım mesajımı; “Serkan sen evlilik falan düşünmüyor musun?”.

– Ya yenge benim ciddi ilişkiyle işim olmaz. Tek gecelik seviyorum ben. Bir kere görüşecez bir daha görüşmeyecez anlarsın ya… 😊

+ Bu çok yanlış değil mi? Ömrünü sevdiğin biriyle geçirmen gerekiyor bence. Mesela bak bize Fatih ile birbirimizi çok seviyoruz.

– Tek çiçekle doymam ben yenge. Tadıcaz farklı tatları. Gözüm açık gider yoksa…

+ Hm anladım. Peki nasıl tanışıyorsun ki kızlarla?

– Kafaya koyuyorum, peşinden koşuyorum. İkna etmesi meslek sırrı.

+ Çok kız kandırmışsındır sen. Pek iyi bir şey değil.

– Kandırdım ya tabi. Emek vermeden olmaz bu işler. Bak şu an bile emek veriyorum…

Paaat. Sonunda niyetini belli etmişti. Tahminlerim, hislerim doğru çıkmıştı. En başından beri bana göz koymuştu bu hayvanat. Benim hatalarım ve tavizlerimle de bunu pişkin pişkin söyleyebilmişti sonunda. Bu kanıt yeter miydi bilmiyorum ama hala içimi gıdıklayan beni merak ettiren bir şey daha vardı. Onu da sormak istiyordum ona açıkçası. Bu soru aleyhime işler miydi kararsızdım. Ancak sormasaydım da kendi kendimi yiyecektim.

+ Neden ben Serkan? Benim nasıl biri olduğumu biliyorsun. Neden ama cidden? Ne yaptım da benim için böyle iğrenç şeyler düşündün.

– Ben kapalı kızları çok severim Nisa. Ne kadar korumacı o kadar iyi. Bu benim hayat tarzım

+ Ne yani sadece kapalı olduğum için mi? Benim karakterimle, kişiliğimle bir alakan yok mu?

– Tek gecelik diyoruz Nisa ne yapayım ben senin kafanın içini yaa. Çok kasmamak lazım bu işleri.

+ Gerçekten utanmaz aşağılıksın. Sana bu kadar yüz vermemin sebebi ayıp olmasın diyeydi. Farklı anlamlar çıkarttıysan yanlış anlamışsın. Ayrıca Fatih’ten de mi utanmıyorsun.

– Görücez Nisa. Kim kazanacak. Kendi ayağınla geleceksin bana.

+ Sen iyice kafayı yemişsin. Bu konuyu unutalım. Ben Fatih’e bir şey söylemeyeceğim. Sen de beni asla rahatsız etmeyeceksin.

– Seni rahatsız ettiğim falan yok. Hoşuna gidiyor işte.

+ Gitmiyor. Gitmeyecek…

Soğuk terler döke döke telefonu koltuğa attım. Bir anda yenge lafı gitmiş Nisa gelmiş. Üstüne obje muamelesi görmüştüm. Bu ne cüret gerçekten. Bu tipiyle ne bu özgüven. Benim gibi birini rüyasında bile göremeyecek bir adama göre fazla kendinden emin. Eşime de mi hiç bakmıyor? Yanyana koyulsalar utanması gerekiyor.

Banyoya gidip aynaya baktım. Kendimi çok güzel buluyordum. Çok saçma olduğunun farkındayım ama olayın benle alakalı olmaması da sinirlerime dokunmuştu. Beğendiği şey ben değildim bile. Kendimi çok değersiz hissetmiştim. Böyle adamlara verilen tavizlerin nelere yol açtığını şimdi çok iyi anladım. Neyse ki söylediği şeylerin gerçekleşme olasılığı yoktu. Beni ikna edici bile konuşmamıştı zaten. Daha çok iğrendiğimi hissettim Serkan’dan.

Mesajları devam etti sonra. Sanki hiçbir şey olmamış gibi günlük konulardan falan bahsetmeye başlamıştı. Tek fark yenge lafı kalkmıştı artık. Cevap vermedim, vermek istemedim. Sonra tak diye bir soru oldu;

– Erkeklere karşı çok önyargın var heee

Kendimi açıklama gereği hissettim. Eşime bile mesafem olduğunu bilmesi gerekiyordu. Belki o zaman böyle bir işe kalkışmanın kendisi için de boşa uğraş olduğunu öğrenmiş olurdu. Konuşma birden dertleşmeye dönmüştü. Ben anlatıyorum o da ilgili cevaplar veriyordu. Hatta işin korkunç yanı da bu travmalarımı aşmak için bana cesur davranmamı, korkularımın üstüne gitmemi falan tavsiye ediyordu. Öyle kaptırmıştım ki kendimi, bu tıfılın o an benim iyiliğime konuştuğuna ikna olmuştum. Sonrasında eşim geldi ve mesajlar yine kesildi.

Akşamında kendimi çok suçlu hissettim. Sanırım eşime ihanet etmeye başlamıştım. Gerçi benden bir adım veya yeşil ışık olmamıştı ama başka bir erkekle bu kadar özel şeyleri konuşmak ihanetten başka bir şey değildi. Televizyon izleyen eşime baktım. Ne kadar tatlıydı, ne kadar hoş bir adamdı. Sonra Serkan’ı hayal ettim, yüzünde meymenet yoktu. Derin derin nefes aldım. Yine pek yapmadığım bir hareketi yaptım. Kalktım eşime sarıldım. Kendisi de çok şaşırdı. Hiç alışkın değildi böyle bir şeye. Resmen başka biriyle bir şey yaşamış, anlaşılmasın diye eşine fazla ilgi göstermeye başlayan kişi olmuştum.

Sorun yok kararlıydım. Yarın Serkan’a net bir şekilde bu konuşmanın bitmesi gerektiğini söyleyecektim. Kesinlikle istemiyordum zaten onu. Bir hissim yoktu. Çok sorguladım kendimi acabalar eşliğinde ama yok yok her seferinde aynı sonuç çıkıyordu. Durumdan feci halde rahatsız oluyordum.

Eşimi uğurladıktan sonra başladı yine bizim mesaj mesaisi. Pat diye söylemeden, bir boşluk bekliyordum. Maşallah Serkan efendi’nin cevap beklemediği mesaj yoktu ki. Her mesajında bir soru iliştirmeyi başarıyordu. Tabi ben yine bir hata yaptım. Çocuğumuzun neden olmadığını gittim söyledim. Ah be Nisa, desene işte “şu an düşünmüyoruz” diye. Avcıya bahane sunmaya devam ediyorsun. Serkan kokuyu ala ala işi sulandırmaya devam ediyordu. En sonunda dayanamadım ve artık görüşmek istemediğimi bu olayın kapanması gerektiğini söyledim. Net bir olur mesajı gelmişti. Derin bir oh çekecekken başka bir mesaj geldi;

– Bana kendi isteğinle tek bir mesaj atarsan bile benim istediğimi yaparsın ama ona göre Nisa.

Hele özgüvenli erkeğimize bak sen. Sen dünyanın sekizinci harikasısın da ben sana kendim mesaj atacam özleyip öyle mi? Bu mesaja ciddi bir güldüm açıkçası. Mesaj atmayacağım konusunda emindim. Hatta yine aynada kendime dedim ki; “Eğer gerçekten böyle bir aptallığı yaparsam, 1 değil 2 gün Serkan’ın mezesi olacağım.”

Kendime olası cezamı da hazırlamıştım. Bu saatten sonra hiçbir güç zaten bana o mesajı attıramazdı. Uzun süredir içimdeki bu ağırlık kalkmış gibi hissettim. Konu benim için resmen kapanmıştı. Eh tabi Serkan bu süre zarfında mesajlara devam eder mi etmez mi bilmiyordum. Ya da beni tehdit etmeye kalkar mıydı acaba? Kendi söylemlerine göre onun istediği benim kendimin teslim olmasıydı. Ne kadar da hayalci bir yaklaşım. Adam beni baştan çıkaracak bir şey bile yapmamıştı. Hani bir iltifat olsun, başka bir yaklaşım olsun…

Benim açımdan bu konu biraz hafiflemişti artık. Önümüzdeki birkaç gün boyunca da Serkan’dan mesaj almamıştım. Hatta sokağa çıktığım üçüncü gün. Tekelin önünden geçtiğimde Serkan bu sefer bana bakmıyordu. Ot kadar aklıyla kaçan kovalanır taktiği uyguluyordu bana ama yemezler Serkan efendi.

Eşime yine doya doya sarılmıştım o akşam…Önümüzdeki hafta iş seyahatine gidecekti, gitmeden hasret gidermenin tam sırasıydı.

Devam edecek

Hata Yaptım 5.Bölüm

Bazı günler kalkasım gelir eşimle birlikte, bazı günlerse yataktan çıkamam. O gün eşimle birlikte uyandım. Kahvaltısını hazırladım ve gönderdim. Günlerden Cuma..

Biraz salonda uzandıktan sonra kendimi Reels izlerken bulmuştum. Öğlene doğru geliyordu saat. Birden yukarıda bir bildirim, “Hayırlı cumalar.. -Serkan —-“

Vay Serkan vay. Dışarıdan çok da mübarek gözükürsün de Cuma mesajı atarsın. İstemsizce güldüm. Yani bu adamdan gelecek bir Cuma mesajına bence herkes de gülerdi. Tabi herkese mi atıyor yoksa beni yemlemek için mi bana attı bilmiyorum. Bu Cuma mesajları 3 hafta boyunca sürmüştü. Ben de o sırada eşimi ikna etmeye çalışıyordum. Bırakın taşınmayı, numara değiştirmeye bile ikna edememiştim çünkü nedenini sorduğunda mantıklı bir şey söyleyemiyordum. Tamamen reddetmese de bu nedensizlik isteklerimin acelesi olmadığı konusunda ikna etmişti eşimi. İstediğimi alamıyordum. Sahi ne söyleyecektim ki. Elimdeki tek şey Serkan’ın Cuma mesajları…

Üstüne benim numaramın onda ne işi vardı. Eşime Serkan’dan bahsetmeme konusundaki sabrım sebebiyle bu konuyu açmamıştım. Kendimi nasıl açıklayacağımı bilmiyordum. Evet o gün Serkan’ın beni hastaneye götürdüğünü öğrenmiş hatta bizzat Serkan’dan öğrenmişti bu durumu. Teşekkürünü de etti. Bu olay eşimin hoşuna gitmişti;

+ Adama müptezel derler, serseri derler yaptığı iyiliğe bak. Seni o halde bıraksa belki de kaza yapacaktın Nisa… İnsanlar çok önyargılı. İyi çocuk bu Serkan bakma sen.

Ah Fatih… bir bilsen. Belki de Fatih haklıydı bilmiyorum. Serkan alenen bana bir harekette bulunmamıştı. Ancak sınırlarımı bir hayli fazlasıyla zorlamıştı. Benim için kabul edilemez olan hareketlerde bulunmuştu. Peki aklından ne geçiyordu? Gerçekten kötü niyetli miydi? Umarım ben kötü niyetliyimdir de bu konu açılmadan kapanır diye umut ediyordum.

Dışarı çıkmam gereken bir gün sokağa çıkar çıkmaz Serkan hemen karşı kaldırımda yerini almıştı. Tıfıl Serkan nerdeyse dondurma buzluğunun boyuna geliyordu oturunca. Hele ki kendini kabadayı zannedip verdiği pozlar. Tam gülünç bir tipti.

Tabi durur mu hemen seslendi bana;

– Yengeee!

Daha fazla bağırmaması için hemen yanına gittim. Ulu orta konuşup dedikodu çıkartmasını istemiyordum. Kaldırımın karşısına geçtiğimi görünce yüzünde yine o pis sırıtma oluştu;

– Yenge sende hiç Cuma yok mu? Her hafta kutluyoruz sen hiç cevap vermiyorsun. Rahatsız oluyorsan yazmam sorun değil yaani..

Şimdi terslesem olmayacak. “Bırak artık yakamı” desem nedenini sorgulayacak. Adam benim teorilerimde dünyanın en kötü adamıydı ama pratikte hala ileri giden bir hamlesi olmamıştı. Onu suçlayamayacağım için yine onun dediğine geldim.

+ Şeyy. Sorun değil ya kutlayabilirsin. Ben ayıp olmasın diye cevap yazmadım. Tabi ki cumalaşmakta kötü bir şey yok.

Aferin kız Nisa. Sanki karşında hacı var. Ne anlar bu adam cumadan. Ayık gezdiği gün mü var acaba? Yine taviz vermiştim. Bunun bir bedeli olacaktı ama ne zaman. Kendime asla merhametli değildim. Bu işten kendimi ve düşüncelerimi sıyıramazsam cezası gitgide ağır olacaktı. Sadece erteliyordum. Ben bu kadar tavizi hiç kimseye vermemeliydim.

Sonraki Cuma bu sefer daha erken saatte bir mesaj. Kaçışın yok artık Nisa. Ayıp olmasın diye diye adama verdin yüzü. Kim bilir ne hallerde senden cevap bekliyor. Gerçi konuşmayı uzatmaz belki. Ben cevabı yazarım biter gider. Ellerim titreye titreye; “Sana da hayırlı cumalar” yazdım. Bir taviz daha verilmişti. Artık gerisi bu konuşmanın uzamamasıydı. Mesajım gittikten sonra başladım umut etmeye ama kurtuluşun olur mu Nisa… Daha telefonu elimden bırakmadan, telefonun ekranını bile kapatmadan yeni bir mesaj daha geldi. Hal hatır muhabbeti çoktan açılmıştı. Buradan sonrası yine ayıp olmasın hareketleri. Bütün gün mesajlaştık. Ben zaten tek kelime isteksiz mesajlar atarken. Adamın hiçbir yılgınlığı olmadan sürekli bir konu açma telaşesi inatla sürdürdü konuşmayı.

Yani hakkını yemeyelim diyeceğim de bu tipin de ne hakkı var bilmiyorum ama Serkan da manası başka yere çekilen bir şey söylemedi. Günlük hayatla ilgili konuşmaya çalışıyor. Eşimi soruyor, sık sık eşimi övüyordu. Ha bir de iş güç muhabbeti. Terslemem için en ufak fırsatı beklerken. Mesajlaşma devam ediyordu.

Eşim akşam eve geldiğinde birden mesajlar kesilmişti. Uyanık Serkan gördü tabi eşimin arabasını birden kayboldu ortadan. O akşam tek umudum eşimin telefonumu karıştırıp bu konuşmayı okuması ve bana hesabını sormasıydı. Ben çünkü hala söyleyemiyordum. Ama nerde o şans. Adamın benden tek şüphesi bile yoktu. Ne olacaktı başka erkek düşmanı Nisa.

Serkan meselesini nasıl kapatacağımı düşüne düşüne geçti o gece. Dur demeliydim. Ayıp olacaksa ayıp olmalıydı. Bir yandan da olacakları düşünüyordum hala. Serkan olası bir itirafımda bu işten sıyrılırsa eşim ilk kez benden yana bir güven sorunu yaşayabilirdi. Acaba Serkan’ı tuzağa mı düşürsem diye geçirdim içimden. Ondan gelecek bir hata hem işimi kolaylaştırır hem de bu işten kurtulurdum. Eşime güveniyordum açıkçası kendini hem korur, hem de olası tehlikeyi de savuştururdu.

Bir yandan da kendime keseceğim cezayı düşünüyordum. Asla vazgeçmediğim bu kendime karşı uyguladığım katılık resmen esnemişti. Sahiden neden böyle olmuştu. Kendimi bugünlere getirdiysem. Geçmişte yaşadığım tüm zorlukları, tüm o kayboluşları aştıysam bu disiplinim sayesinde aşmıştım. Duygusallığa asla yer vermemiş, bütün acıları ve güçsüzlükleri kendimi terbiye ederek yok etmiştim. Şimdiyse bu özelliğime ihanet ediyor, kendi kendimi geçiştiriyordum.

Önce Serkan ama.. Tüm bunların sebebini bir aşalım da gerisi her zaman yaptığım şeyler sonuçta. Kendi içimde artık operasyona karar vermiştim. Serkan’ın biletini kesecektim. Bu davetsiz misafirlik fazla uzamıştı.

Devam edecek…

Hata Yaptım 4.Bölüm

Acelem olduğundan ve ne yapacağımı bilmediğimden bu sefer vakit kaybetmedim Kulübe yine boştu. Etrafa bakındım bu sefer Serkan da yoktu. Alelacele tekelin oraya yürüdüm ve “Serkan Bey!” diye seslendim. Serkan içeriden adeta hızır gibi fırladı.

– Yenge! Hayırdır ne oldu sıkıntı mı var?

+ Arabamı çıkartamıyorum çok acil bir konu var yardım eder misin?

– Hemen geliyorum!

Serkan bu sefer hızlı adımlarla yanıma geldi. Sigarası bile ağzındaydı. Arabayı hızlıca çıkarttı. Ben olduğum yerde başım dönünce hemen atladı;

– İstersen ben götüreyim yenge!

Cevap bile veremeden yan koltuğa oturuverdim. Kahretsin ki cevap veremedim. Oysa o an ufacık bir hayır bile işimi görürdü. Aklım başımdan gitmişti. En olmayacak kişiden yine yardım alıyordum. Serkan dükkanı kilitleyip geleceğini söyleyerek kısa süre içinde gidip geldi. Ardından arabayı çalıştırdı. Hemen kısaca olayı ve hangi hastane olduğunu söyledim. Birden yükleniyordu gaza;

– Yenge tamam üzülme bir şey olmamıştır kardeşine gideriz hemen.

+ Teşekkür ederim hiç iyi değilim.

Aynadan bir yandan bana bakıyor hatta yetmiyor kafasını bana çeviriyordu. Adam bulunduğum halden korkmuştu. Aslında o an konu Serkan bile değildi. Eniştem “öyle aldılar içeri” den fazlasını söylemediğinden tam olarak ne olduğunu da bilmiyordum. Sadece korkuyordum. Bu sırada Serkan’ın eli apaçık koluma değmiş bana teselli vermeye çalışıyordu. İşte o an daha fazla dayanamadım ve ağlamaya başladım. Çoktan hastaneye varmıştık. Ben o ağlama krizindeyken Serkan çoktan kapımı açmış beni arabadan çıkartmaya çalışıyordu;

– Hadi yenge kendine gel çık yukarıya bak. Bir şey olursa aşağıdayım gelirim hemen.

Cevap veremeden kendimi acile koştururken buldum. Bir yandan da gözyaşlarımı silmeye çalışıyordum üstümdekine. Çok şükür ufak bir bilek kırığından fazlası yoktu ablamda. Bu kadar korkuya değmemişti aslında ama ablamın iyi olması da içimi huzurla kaplamıştı. Hoş geldin beş gittin muhabbeti esnasında yavaş yavaş kendime gelince hastanenin önünde beni bekleyen Serkan geldi aklıma ve yavaş yavaş da arabadaki temaslar. Aniden öğüreceğimi hissettim. Ben neler yaşamıştım az önce, istemediğim bu erkek bana dokunmuştu. Hatta arabadan çıkarırken iki eliyle birden çekmişti beni. Midem bulanıyordu. Korktuğum başıma gelmişti. Hayatım boyunca sakındığım bedenime en istemediğim erkek dokunmuştu. Amacını o an sorgulayamıyordum bile sadece tiksiniyordum.

İşin en kötüsü de adam benim yüzümden dükkanını kapatmıştı. Bir an önce aşağı inip onu göndermeliydim. Sahi adam yürüyerek mi gidecekti dükkanına kadar. Onu bırakıp geri gelebilirdim. Önce bi tuvalete gidip aynaya baktım yüzüm dağılmıştı. Çok fazla ağlamıştım. Kendime bir çeki düzen verdim. Daha sonra da yine aynı yüzüme, bugün iğrenç bir erkeğin kendime dokunmasına izin verdiğim için nefretle baktım. Ben kesinlikle zafiyet göstermiştim. Bunun benim nazarımda cezası büyüktü. Konu her ne olursa olsun kendimi bu duruma düşürmeyi yakıştıramamıştım.

İçimdeki o öfkeyle hastane otoparkında arabama yaslanıp sigara içen Serkan’ı gördüm. Ne berbat bir herifsin sen Serkan. Adamın duruşunda bile hayır yok;

+ Teşekkür ederim. Kusura bakma çok korkmuştum seni de işinden alıkoydum.

– Ne demek yenge lafı mı olur. Senin işin görülsün yeter ki!

+ İzin verirsen seni götüreyim daha fazla geri kalma.

– Fark etmez yenge ihtiyaç yok diyorsan götür.

Bu sefer sürücü koltuğunda ben, yanımda Serkan denen mikrop yavaş yavaş gidiyorduk;

– Yenge tekrardan geçmiş olsun. Daha iyisin inşallah

+ İyiyim. Teşekkür ederim.

– Yenge senin bu yokuş işi sıkıntı ha benden demesi. Ben olmasa ne yapacaktın. Öğrenemedin mi bu araba işini hala. Fatih abem öğretsin sana.

+ Öğretecek de müsait olamadı bu aralar. Çok çalışıyor malum.

– Yenge bak benim telefon numaramı yazdım bu kağıda. Acil bir durum olursa ara çekinme. Fatih abeme saygım sonsuz. Aynı mahallenin insanıyız neticede.

+ Teşekkür ederim.

– Yenge! Çaldır da ben kaydedeyim. Çok arayan oluyor şimdi olur da sen olduğunu bilmem açmam falan.

Allah kahretsin. Bu dünya yıkılsın yok olsun. Ellerim titreyerek, dişlerimi sıkarak bu hayvana telefonumu uzattım. Kendi numarasını çaldırsın da kaydetsin diye. Kendimden daha çok nefret ettiğim bir an olamazdı. Ne hallere düşürmüştüm kendimi. Bir hata ufacık bir basit hata kartopu misali nelere mal olmuştu. Numaram bu adamın eline düşmüştü var mıydı ötesi.

Geri kalan yol boyunca Serkan’ın boş konuşmaları, benim ise titrek cevaplarımla geçti. Şu an tek istediğim çığlık atarak ağlamaktı. Bu numarayı derhal değiştirip, eşim gelir gelmez onu ikna ederek buradan taşınmam lazımdı. Çok tehlikeli bir oyunun içinde olduğumu düşünüyordum.

Serkan’ı dükkanın önüne bırakıp yeniden hastaneye yol aldım. Kafamdaysa inanılmaz korkunç düşünceler vardı.

Sahi şimdi ben ne yapmalıydım?

Devam edecek…

Hata Yaptım 3.Bölüm

Rezaletin böylesi olamazdı. Arabamı ufacık yokuştan çıkaramamış ve site çıkışındaki kollu bariyerden sokağa geçememiştim. Birkaç deneme daha yaptım ama beceremiyordum. Bir süre uğraştıktan sonra arabamı çalışır vaziyette bıraktım ve güvenlik kulübesine yöneldim. Site güvenliğindeki adam yerinde değildi. Ne yapacağımı bilemiyordum. Cılız bir umutla sitenin önüne çıktım ve etrafa bakındım. Gözüme tek çarpan şey tekel bayii ve önündeki Serkan’dı. Ona bakmamaya çalışıyordum ama etrafı incelerken ister istemez gözüm ona da çarpıyordu. Bu garip hallerimi fark etmiş olacak ki ağzındaki sigarayı yere attı. Ardından kafasını yana döndürüp okkalı bir tükürük fırlattı. Bana doğru yürümeye başladı. Hareketleri iğrençti. Bu adamdan yardım almak gibi bir fikrim asla olamazdı. O buraya doğru yaklaşırken ben ise yine arabaya koştum tekrar deneyecektim ama olmadı. Bu sırada Serkan çoktan site girişinin önüne gelmiş ne durumda olduğumu görmüştü. Yüzündeki pis sırıtma ile yaklaştı iyice.

– Yenge ne oldu? Çıkaramadın mı arabayı? Yokuş bile sayılmaz bu ya.

Daha sonra kapıma kadar geldi;

– Ben hallederim yenge sen in.

Sinirden ağlayacaktım. Kendimi sıka sıka indim arabadan. En istemediğim kişinin yardımına mecbur kalıyordum. Serkan çoktan direksiyona oturmuş, ani bir hamlesiyle çoktan arabayı sokağa çekmişti. Ne yapacağımı bilmiyordum;

– Yenge buradan sonrasını sürebilecek misin? Yoksa ben götüreyim istediğin yere.

Alaycı şekilde konuşması beni iyice sinirlendirmişti. Sadece teşekkür ettim. Arabama bindim ve o güne kadar hiç olmadığı şekilde gazladım. Bir an için kontrolü bile kaybettiğimi düşündüm. Sokağı dönüp caddeye çıktığımda da ilk gördüğüm güvenli yerde durdum. Nefes nefeseydim.

Ne yaşanmıştı az önce? Bu adama mahcup muydum şimdi ben? Eline geçen fırsatta ortaya çıkmış. Kaçtığım insan benim koltuğuma oturmuştu. Teşekkür etmiştim etmesine ama oradan öyle bir uzaklaşmıştım ki ister istemez pek hoş anlaşılmayacaktı. Benim bu adamı bir şekilde yok saymam lazımdı.

Günü o şekilde hallettim. Ablama bile trip atmıştım resmen. Onun yüzünden başıma gelmemiş miydi bunlar? Elbette yine abartıyor ve hatayı başka yerde arıyordum. Serkan’ın eline bir koz vermemiş olmayı diliyordum. Bu olaydan sonra bana daha samimi davranırsa ağzımdan çıkabilecekleri veya tepkilerimi kontrol edemeyeceğimden şüpheleniyordum.

Eve dönüş yolumda Serkan’ı yine dükkanını önünde gördüm. Oturmuş sigarasını yakıyordu. Arabamla önünden geçerken kafasını hafif oynatarak ağzında pis sırıtışıyla selam verdi. Gerçekten itici bir adamdı. Bu kadar rahat tavırlara sahip birinin aklımdan hala çıkmaması kendimden nefret etmeme sebep bile olabilirdi. Ona zarar vermek, onu bir daha hiç görmek istemiyordum. Samimiyetin artmaması için bir şeyler düşünmeliydim. Siteye giriş yaptım ve arabamı park ettim.

Eve gittiğimde ve ardından akşam eşim geldiğinde. Bugün yaşadığım olayı anlattım. Bana derhal bu yokuş işini öğretmesi gerekiyordu. Hafta sonu için anlaştık. İçimi en çok gıdıklayan şey eşime bu olaydan bahsedip bahsetmeme konusuydu. Sanki ona ihanet ediyormuş gibi hissediyordum saklayarak. Sahiden neyi bekliyordum? Daha cüretkar bir hareketini mi? Evden pek çıkmamalıydım.

O gece eşimle çok romantik bir film seyretmiştik. Bu adamı çok seviyordum. O benim hayattaki şansımdı. Serkan gibi adamları düşünüp başıma daha kötüsünün gelebileceği bilincindeydim. Neyse ki çok şanslıydım. Erkeğin iyisi beni bulmuştu. O gece de çok uzun bir sevişme yaşadık. Maşallah erkeğime gücü kuvveti hep yerindeydi. İşimiz bittikten sonra ona derin sevgilerimle bir öpücük kondurdum. Huzurla gözlerimi kapattım. Geçirdiğimiz güzel anlar bana bütün bu saçmalıkları biraz olsun unutturmuştu.

Sabah daha gözümü açar açmaz bir telefon geldi. Yataktan bile çıkmamıştım doğru düzgün. Arayan eniştemdi. Ablam merdivenlerden düşmüş hastaneye kaldırılmıştı. Büyük bir korkuyla eşimi bile arayamadan arabanın anahtarını elime geçirdim. Hastaneye gidecektim. O anki telaşta çantamı ve telefonumu aldım mı onu bile hatırlayamazdım. Arabamı çalıştırdım ve kahretsin yine o yokuş..

Devam edecek

Sahte Hoca 3 Final

Bi süre sonra Ayşe aniden odaya girip beni uyandırdı. -Sen ne yaptığını sanıyorsun +Yorgunum uyuyorum -Bu sondu ben akını seviyorum bir daha böyle bir şeye kalkışmaya cesaret etme yoksa polise giderim ve beni taciz ettiğini söylerim

Doğrulup telefonu alıp videoyu gösterdim +Sence burda seni taciz ediyorum gibi mi gözüküyor. Akına bile vermemiştin bu götü -Alçak herif video mu çektin +Zevkten nasıl gözün döndüyse fark etmemişsin bile orospu -Çık evimden bir daha seni görmek istemiyorum!!!

Kalkıp kapıya doğru gittim. Bakalım akın videoyu görünce senin hakkında ne düşünecek değip çıktım. Moralim bozulmuştu ve sinirliydim. Eve gidip uzandım . Hem evden olucaz hem kızdan olduk diye düşünüyordum. Yarın iş yerindeyken Ayşe aradı -Akına attın mı videoları +Yok daha vaktim olmadı -Bak nolur o fotoğrafları atma bugün gel bize konuşalım

  • Ben ne gelicem atarım evin adresini gelirsin -Tamam nasıl istersen

Akşam 7 gibi kapım çaldı. Ayşe gelmişti evin içini süzdü.

-Burası ne böyle burdamı yaşıyorsun gerçekten +Ne oldu beğenemedin mi bizim paramız buraya yetiyo -Nasıl yani +Eğitmen değilim ben kızım senle yakınlaşmak için uydurdum Dövüşmekten falan anlamam. İnşaatta çalışıyorum. -Sen ne kadar alçak biriymişsin demek bunca zamandır numara yapıyordun +Hee öyle işey de yaradı almadım mı seni altıma -Şerefsiz herif

  • Sen buraya benle tartışmaya mı geldin -Hayır o videoyu sil hayatımı daha fazla karartma benim bir geleceğim var senle olmaz bi kendine bak bir bana bak +Ne varmış halim de -Bi kendine bak bi bana bak uygun muyuz sence? +Açıkçası hiç ikna olmadım sanırım atıcam şimdi videoyu -Dur bak ne istersen yaparım lütfen sil o videoyu +Senin gibi karıyı bulmuşum bırakır mıyım artık ben seni sikmek istediğim zaman buraya geleceksin. O gavat akından da her ay benim için para alacaksın. Ayrıyetten o kaşar arkadaşını da sikmek istiyorum onu da bir şekilde bana ayarla. Yoksa akın değil bütün Türkiye izler videoyu -Ben nasıl ikna edeyim kızı lütfen olabilecek bir şey işte +Ben anlamam yap bir şekilde neyse sıkılmaya başladım soyunda seni bi sikiyim.

Koltuğa oturup kemeri çözdüm -O güzel ağzınla em şunu +Yapamam zaten midem bulandı bu eve girince her yer çok kirli ve kokuyor -Erkeğin evi böyle olur uzatmada yala şu yarrağı

Diz üstü çöküp saçlarını topladı. Pantolonu dizime kadar indirip boxerı sıyırdı. Ayşe nin kokudan rahatsız olduğu belliydi. Gözlerime baktı gözleriyle yapmamak için bana yalvarıyordu. Taşakları emerek başla dedim. Bi süre durdu ve sonra Taşaklarımı emmeye başladı. İnanılmaz bir zevkti sikim onca yorgunluğa rağmen dimdik oldu. Sikime tükürüp eliyle 31 çekmeye başladı. Bir yandanda taşaklarımı yalıyordu daha fazla bu zevke dayanamadım .saçlarından tutup sikime ortaladım ve yüzüne boşaldım. Ayşe kusucak gibi oldu ama kendini tuttu. Telefonu alıp döllenmiş yüzünü çektim. Bunu fark edince telefonu almaya çalışsada izin vermedim. -Öf be rahatladım sen şimdi bana yemek yapta biraz enerji toplayım +Dalgamı geçiyorsun sen benle testislerini emdiğim yetmedi bide yemek mi yapıcam sana -Heee evet yemek yapcan. Hadi acele et çok açım. Bide mutfakta peçete var yüzünü onla silersin +Ne istiyosun -Şimdi çok malzeme yok evde bi menemen yap

Ayşe sinirli bir şekilde mutfağa gitti. Bir süre sonra gel yemek hazır diye beni çağırdı. Buraya getir dedim tepsiyle bana menemeni getirdi. Yemeği yiyip bir süre oturdum. Sonra elinden tutup içeri götürdüm. Yataktaki örtüleri bir süredir değiştirmemiştim çarşaf oldukça sararmıştı. -Örtüler kirlenmiş değiştirelim bari sevişmeden +işimiz bitince değiştirirsin zaten kirlenecek. Hadi konuşmada soyun.

Üstündekileri çıkardı Koca memelerini ve amını eliyle kapatmış utangaç bir ifadeyle bana bakıyordu bir kaç saniye hiç bir şey yapmdan onu izlediğim Ergenliğimden beri uzaktan hayal ettiğim kadınlardan biri karşımda çırılçıplak duruyordu. Hiç böyle birini elde edebiliceğimi düşünmemiştim hep uzaktan kıskançlıkla bunun gibi kadınlara sahip olan erkeklere küfür edip iç geçiriyordum. Aniden kızın üzerine doğru yürüyüp saçlarından tuttum. Elimle çekerek balkona çıkardım korkuluklara dayayıp bacaklarını araladım. “Ne yapıyorsun sen, birileri görücek” gibi laflar etsene umrumda değildi. Saçlarını elimle tututup Amına olabildiğince sert girip çıkmaya başladım. Gece saat 11 i geçmişti mahallede bir çok kişinin ışığı kapalı olsada birilerinin bizi gizlice izleme düşüncesi beni daha da azdırıyordu. Soluk soluğa bir nefesle “Sen benimsin artık” dedim. Ayşeyide yakalanma korkusunun getirdiği heyecan azdırmıştı. “Hadi Boşal artık içime” diyordu. Yaklaşık 2 3 dakika ponpanın ardında sikimi olabildiğince saplayıp boşalmaya başladım. Bir kaç saniye içinde bekledim ve bir şey demeden yatağıma gidip uzandım. İçeri gelip bana baktı. “Yarın akşam 8 gibi gel” dedim. Tamam dedi kısık bir sesle. Artık olanları kabullenmiş gibiydi. üstünü giyindi. Odamdan çıkarken “Hizmetçi kostümünü de getir” dedim. Kafasını hafifçe salladı ve çıktı.

Yaklaşık 6 ay geçti. Ayşe ve Akın barıştı ve nişanlandılar. Ayşe 3 aydır hamile Akın çocuğu kendinden sanıyor. Haftanın 2-3 günü Ayşe’yle beraber oluyoruz. Kaşar karı benden daha istekli artık. Arada arkadaşlarına özel ders veriyorum ve ayarta bildiklerimi de sikiyorum bi gün beraber grup yapma planım var. Onun dışında işten ayrıldım Ayşe’nin Akından alıp bana verdiği parayla yaşıyorum. Kısacası güzel gibi bir hayatım var.

Sahte Hoca 2

Apartmandan çıkarken Akını gördüm elinde bir demet çiçek vardı ve perişan gözüküyordu. Beni sabah vakti apartmanda görünce şaşırdığı belliydi. Gülümseyip çıktım. Şantiye de yorgunluktan gözüm karardı düşecek gibi oldum. Şantiyedeki Hasan usta beni bi köşeye oturttu

-Hasta mısın bu ne hal

  • Dün gece çok yorucu geçti 😉 -Allah iyiliğini versin hastasın sandım ben de

Hasan abiye videoyu gösterdim. Gözleri fal taşı gibi açıldı.

-Oğlum kim bu karı numarasını Verde biz de gidelim. +Yok be abi escort değil ayartıp siktim -Yeme bizi oğlum böyle kız sana vermeyi bırak yanında durmaz. +Az uğraşmadım versin diye orospu Bide bunun kıl kuyruk bi sevgilisi var İşim bitsin kızla ona atıcam videoları. -Oğlum biz de seni efendi biri sanıyoduk neymişsin sen öyle -Kız harikaymış yalnız işin bitince beni de tanıştırsana +Abi yengen sayılır ayıp oluyo dölledim karıyı dün Bakarsın çocuğumu doğurur -Ne biliyim sen öyle değince takılıyorsun sandım +abi ben böyle karıyı bi daha nerde bulayım bırakmam bundan sonra peşini

Bir süre daha muhabbet edip işe geri döndük herkese siktiğim karıyı gösterip böbürlenmek istiyordum ama Hasan abiden sonra vazgeçtim karıda gözünün kaldığı belliydi başkalarında anlatırsam tanıştırmam için beni rahat bırakmazlardı hatta tanışmak için bütün maaşalarını verebilecek abazalar vardı. Mesai bitince eve gittim. Evim Ayşe’nin evine göre oldukça eski rutubetli ve küçüktü mobilyalar da ne onunkiler kadar rahat ve kaliteliydi. Bir Şekilde Ayşe’nin evine yerleşmem gerekiyordu. Ben bunları düşünürken kapı çaldı. Gelen ev sahibiydi faiş bir zam yapmak istiyordu. Ona daha bir yıl dolmadığı söylesem de piyasanın çok arttığını ödemeyi kabul etmezsem 1 aya beni atıcağını söyledi. Zengin ve eli kolu uzun bir adamdı. Param buna yetmezdi hem artık güreşten gelen parada yoktu. Ayşe’den istesem de o da çalışmıyor her şeyini akın karşılatıyordu.Biraz moralim bozulmuştu. Ayşe’yi aramaya karar verdim bir kaç kere arasmda açmadı. Acaba akın ona bir şey yapmış olabilir mi diye Alel acele evine gittim. Kapıyı çalsam da başta kimse açmadı durmaksızın bi 2 dk daha zile bastım en sonunda açıldı . Yukarı çıkıp kapıyı çaldım. Kapıyı Ayşe değil başka bir kız açtı. Daha önce görmediğim bi kızdı yuvarlak yüzü ve kocamam kahve rengi gözleri, İnce kaşları, küçük bir ağzı vardı. Göğüsleri çok büyük değildi ama sıkı bir kalçası vardı. Ayşe’nin tatlı güzelliğinin yanında bu kız çok sexy bi kaşara benziyordu. Beni baştan aşağı süzüyordu. Ayşe burda mı diye içeri daldım. İçeride oturuyordu. Boynunda beklediğimden daha çok morluk oluşmuştu. Neden açmıyorsun merak ettim diye bağırdım. Akın sandık sabah gelmişti bu halde kapıyı açamazdım dedi. Alel acele gelmiştim her yerim ter içindeydi kurulanmaya tuvalete gittim. İçeriden fısıldı sesleri geliyordu

-ay bu ne ayşe daha çirkin birini bulamadın mı güreşçi falan değince bende bir şey sandım bu ne böyle çiroz bir şey bu +Biliyosun duygusal olarak iyi değildim bi de sarhoşluk çokta hatırlamıyorum zaten olanları. -cidden pes akını bunun gibi biriyle aldatman senden hiç beklemezdim -Neyse nasıldı bari

  • çok sertti sanki 40 yıldır kadın görmemiş gibiydi -Gerçekten öylese şaşırmam hahahahaa -Bayır domuzu gibi sikmiştir seni +Damla şakayı abartma -Tamam tamam sen de
  • eee ne yapacaksın şimdi -çıkınca konuşucaz artık sen de destek olursun

Damla kaşarının sözleri beni kızdırmış bi yandan da azdırmıştı. Tuvaletten çıkıp salona girdim. Ayşe beni görünce ayağa kalkıp konuşmamız lazım dedi. İşim bitince konuşuruz deyip saçlarından tutup masaya yatırdım. Dursana ne yapıyorsun dedi. Duymazlıktan gelip bacaklarını aralayıp eşortmanı indirdim. Damla bana doğru gelip bıraksana kızı dedi. Kızı koltuğa itip bir daha Ayşe’yle arama girersen o ağzını konuşamayana kadar sikerim deyip sikimi Ayşe’ye geçirdim. Derin bir oh çekip 1 2 saniye bekledim ve hızlı hızlı pompalamaya başladım. Ayşe’nin zevk aldığı belli olsada durmaya çalışıyordu.

-Hocam durun bunu akına yapamam

Akın lafı beni daha da kızdırmıştı saçından tutup kendime çektim -O gavatı bi daha ağzına alma dünden itibaren benimsin bunun dönüşü yok +Hocam lütfen sarhoştum

Kendime iyice çekip kokusunu içime çekerek -Onu o zaman düşünecektin artık benim orospumsun

Damlaya doğru kafamı çevirdim. Damla hafif gergin bir şekilde bizi izlesede sertliğimin onu azdırdığını fark ettim. Sorunlu bir kız olduğu giyinişinden belliydi zaten. Mini bir etek ve dar bir kazak gitmişti. Onun azgın bir şekilde izlemesi beni daha da azdırdı. Göz temesanı kesmeden bütün gücümle pompalamaya başladım. Gözümü damladan ayırmadan hırlayarak ayşenin içine boşaldım. Ayaklarım titriyordu. Üst vücudumla ayşenin üzerine yattım. Sonra doğruldum yoruldum sabah kalkınca konuşuruz değip ayşenin odasına gidip yattım.

Sahte Hoca

İnşaattan eve dönüyordum otobüs durağında beklerken bir sigara yaktım ve içmeye başladım o sırada yanıma bir çift yanaştı ve yanımda beklemeye başladılar. çok geçmeden Yanındaki erkek sigara dumanından rahatsız olup söndürmemi oldukça kibar bir dille söyledi. ona doğru yüzümü çevirdim 180 boylarında, yakışıklı, şık giyimli bir adamdı muhtemelen fitness yapıyordu. hemen ardından yanındaki kadın dikkatimi çekti. Hemen hemen 170 boylarında oldukça güzel kumral saçlı, beyaz tenli, dik göğüslü bir kadındı. Adamın böyle bir lafınla birlikte olması beni kinlendirmişti adama nispet yapar gibi suratına dumanı üfleyip önüme döndüm. Adam dağ ayısı diye mırıldandı. Sinirle ona baktım. Adam korkusunu bozuntuya vermeden aşkım şurdan bekleyelim duman biliyorsun beni tıkıyor diyip uzaklaştı. Uzaklaştıklarında kadının vücudunu daha iyi bir şekilde gördüm yuvarlak kalçaları, uzun süt gibi bacakları, dik göğüsleri vardı. Kıyafetleriyle bütün vücudunu sergilemesine olanak sağlıyordu mini kareli bir etek ve siyah dekolteli bir crop giymişti. Gözümü ondan alamadım bir süre sonra adam kıza baktığımı fark edip kıza belli etmeden önüne geçti ve bütün görüş alanımı kapattı. Çok geçmeden otobüs geldi tıklım tıklımdı. Kız hemen önümde yanında da sevgilisi duruyordu. Kızın parfümü öyle güzel kokuyorduki kokusu bile onca yorgunluğuma rağmen sikimi dimdik etmişti. Bir süre sonra ani bir fren sonrası kızın kalçası benim kasığıma çarptı. O an sanki vücudumdaki bütün kan sikime gitti patlıcak gibiydi.Daha fazla dayanamazdım kendimi çok zor tutuyordum dikkatimi başka yere çekmek için etrafa baktım. 3 tane 20 li yaşlarda genç kıza bakıp kendi aralarında konuşup gülüyolardı. Az çok ne konuştuklarını tahmin edebiliyordum. Bir süre sonra önümdeki çift hareketlendi ve indiler derken o an kendime hakim olamayıp ben de indim o inmesem kadını muhtemelen bir daha göremeyecektim. İnip çaktırmadan onların Peşin’den gitmeye başladım. Bir süre sonra fark ettim ki o 3 genç de inmişti ve onları takip ediyordu çok geçmeden tenha bir sokakta kıza laf atmaya başladılar. “Şu kalçalara bak!”, ”öf bu şimdi ne sikilir!”, “şöyle bir orospum olucak varya” gibi sözler söylüyorlardı adam duyamazlıktan gelip devam etti derken arkadan adamı tutup çektiler. -Oğlum sen nasıl bir gavatsın iki saattir kadına demediğimizi bırakmadık hala gitme derdindesin Yanındaki çocuk gülerek: -ulan bu gavat kızı siksekde bir şey demez oturur izler Adam korkudan donmuştu tepki vermiyordu kız ise yanındaki heriften bi hamle bekliyordu. Derken yerde bir sopa gördüm alıp piçler diye bi tanesine geçirdim. O anki şokla korkup kaçıştılar.

+iyi misisiniz bayan? -iyiyim

Sesi hafif ağlamaklı ve korkumuş geliyordu. Köşeyi gösterip buyrun biraz oturalım dedim.

+Böyle geç saatlerde bu tür sokaklara girmemek lazım -Normalde arabayla gidip geliyoruz buraları. Akının arabası sanayide şuan o yüzden böyle oldu.

Bi süre bir şey demeden oturduk. Bir şekilde muhabbetti devam ettirmeli ve kızın numarasını almalıydım derken aklıma bir fikir geldi.

+Savunma sporları eğitmeniyim aslında bu tür durumlar için öğrenmek şart. Hiç gitmeyi düşündünüz mü? -Fitness yapıyorum sadece pek alakam yok

Akın araya girdi “Siz de hiç dövüşçü tipi yok aslında”. 170 boylarında, sıska, kel bir heriftim. Hiddetle dönerek “siz de adama benziyorsunuz ama her şey görüntü değilmiş” dedim. Yüzü sinir ve utançla kıpkırmızı oldu. Kız konuyu dağıtmak için hemen araya girdi.

-salonunuz nerde? +Evlerde özel eğitim veriyorum

Bir ikitane ünlü ismi söyleyip. Birkaç tanede yalandan hikaye anlattım. Kızın gözleri faltaşı gibi açıldı dönüp akına “Aşkım ben de yazılıyım mı” dedi. Akının bir bahaneyle kabul etmeyeceğini veya geçiştireceği belliydi. Hemen konuya girip

+şu sıralar biraz yoğunum sizin numaranızı alayım programa bakıp size dönüş yapıyım.

Kız hemen numarasını verdi. İsmi Ayşeymiş. Evine kadar eşlik ettim. Oldukça lüks bir apartmandı. Ondan sonra eve döndüm. Döner dönmez kızın whatsapp profiline baktım oldukça seksi bir resim koymuştu o bana bakarken o kalın ve kırmızı dudaklarını siktiğimi hayal ettim. saniyeler içinde inanılmaz bir zevkle boşaldım. Sonra kalkıp youtube dan güreş hareketlerini izleyip öğrenmeye çalıştım. Ertesi gün Ayşe’yi arayıp bu akşam müsaitim ders yapabiliriz dedim. Akşamı beklerken vakit resmen geçmedi. En sonunda mesaim bitti ve Ayşe’nin evinin yolunu tuttum aslında ter içindeydim eve gidip banyo yapmayı düşündüm ama daha fazla beklemek istemedim. Eve vardım. Apartman kapısı açıktı direkt dairenin katına çıktım tam kapıyı çalacakken içeriden konuşma sesleri duydum

-Başka birini bulalım

  • ya akın kıskanıyor musun sen
  • Adam maymundan hallice bi herif bunu mu kıskanıcam ama bu adamın sana bakışları hoşuma gitmedi. Hayatında kız görmemiş gibi bakıyor. Tam bir abaza. +Akın saçmalama işinde profesyonel bir adam sen de vardın anlatırken kimlerle çalışıyormuş. Hem bugün bir deneyelim beğenmezsem devanm etmem.

Kapıyı çaldım. İçeri girdiğimde Ayşe kalçasını saran ince bir tayt ve siyah bir atlet giymişti. Akın bizi izlerse sorun olur muymuş diye sordu. Bir tık yüzüm düştü ama kabul ettim. Üzerime spor kıyafetleri giymek için banyoyu sordum. İçeri girdiğimde kirli sepetini gördüm Ayşenin sütyen ve donları oradaydı sütyeni alıp koklamaya başladım. Sikim yine taş gibi olmuştu. Klozete oturup 31 çekmeye başladım. Bütün gücümle asılıyodum. 1 dakika sonra sütyenin içine doğru boşaldım ve geri kirli sepetine attım. Kıyafetlerimi giyip salona geçtim. Bir süre ısınma hareketleri yaptık. Daha sonra internete gördüğüm bazı temel hareketleri gösterdim. Yaklaşık 1 saat olmak üzereydi. Akının gözlerinden siniri belli oluyordu en sonunda dayanamayıp başka odaya geçti. “Hadi öğrendiğiniz hareketleri bir de güreşerek deneyelim” dedim. Güreşe başladık hemen kolunu arkaya atıp arkasına geçtim ve kalçasını kendime bastırdım. Sikim yine taş gibi olmuştu. Kız sikimi hissedince ani bir refleks kalçaşını öne doğru çekmeye çalıştı ama bense sanki önemsiz bir şeymiş gibi davranarak yine çektim. Belinden kavrayıp yüz üstü yere yatırdım. Resmen prone bone poziyonundaydık altımda kurtulmak için debeleniyordu. Kalçası penisime sürtüyordu. Dayanamayıp belinden kenetlediğim kollarımı yukarıya göğüslerine doğru kaydırdım. Boşta olan elimle kızın sağ memesini hafifçe sıktım yumuşacıktı. Bir süre bu pozisyonda debelenmeye devam etti en sonunda sürtünmeler sonucu aniden boşalmaya başladım. Sikimi iyice kalçalına bastırarak. Derin bir ohhh çektim. Sonra sanırım bu durumdan kurtulamayacaksın diyip. Üzerinden kalktım ve ilk dersi bitirdim. Akın yan odadayken sevgilisine sürtünerek boşalmıştım. Bu gavata iyi oldu diye iç geçirdim. Bana ilk kurs ücretini verdiler 1 aylık maaşımın yarısıydı. Akın çıkarken benim kasığımdaki ıslaklığı gördü ona bir piç sırıtısı atıp Sonraki hafta yine aynı saate diyip çıktım ve bi süre kapıda bekledim.

Öfkeli bir sesle -Bu adamın kasığındaki ıslaklık ne? +Ne olucak aşkım güreştik o kadar her yeri ıslakdı zaten terlemiştir. -saf olma Ayşe boşalmış herif +aşkım sen iyice abarttın adamın işi bu kaç tane benim gibi öğrencisi vardır. Hem sen de izledin bütün seansı her hangi bir taciz olsa durdururdun herhalde. Hem Geldiğinde ter kokuyordu muhtemelen başka bi öğrencideydi bizim için zaman ayırdı senin dediklerine bak.

Bu akın beni iyice rahatsız etmeye başlamıştı İşi heran bozabilirdi. Onla iyi geçinip güvenini kazanmaya çalışmalıydım. Derken 1 ay geçti. Güreş bahanesiyle kızın her yerine elleyip okşasamda daha ileri gitmiyordu. O kadını sikip Akına göstermeyi çok istiyordum beni aşağı gören bakışları ve konuşma tarzı iyice canımı sıkmaya başlamıştı. Sevdiği kadını altımda inletirken görmesini istiyordum. Tabii onun bunlardan haberi yoktu aramızı iyileştirmeye ve hakklarında bilgi toplamaya çalıştım. Bu böyle giderken haftaya dersi iptal ettiklerini yıl dönümleri olduğunu söylediler. Dediklerine göre çocukluktan beri birliktelermiş. Üzerine de zaten iş yerinde elimi çatlamıştım iptal etmeselerdi de gidemezdim zaten. Bir kaç gün sonrada Akından evlenme teklifi ediceğini öğrendim. Bunu bir şekilde engellemeliydim yoksa kız elimden temelli gidebilirdi. Eşyamı unutmuşum bahanesiyle gidip. Yatağın köşesine bir tanga ve Akının bazı gömleklerine kadın parfümü sürdüm. 1 kaç gün sonra akını arayıp durumu kolaçan ettim. Düşündüğüm gibi akının iş yerinde çalışan o kaşarla aldattığını düşünüp büyük bir kavga etmişler. İşte aradığım fırsatı yakalamıştım. Yanlışlıkla Ayşe’yi aramış numarası yaptım ve halini hatrını sorduğumda iyi olmadığını akının onu aldattığını anlattı. Kafası dağılması için gelip ders vermeyi teklif ettim. Başta kabul etmese ısrarıma dayanamadı. Eve girdiğimde. Masada 2 şişe şarap gördüm biri bitmişti. Elimi fark edip ne olduğunu sordu barda bi kıza sarkıntılık yapan bi herifi dövdüğünü söyledim. Etkilendiği yüzünden belliydi. Siz gerçekten kahramansınız önce ben sonra bu kız anlatmadığınız onca diğer insanlar. Gelip sarılıp yanağımdan öptü. Alkolün etksiyle fazla samimi davranıyordu. Haydi antremana başlayalım dedim. Antremana bir süre devam etmeye çalıştık ama oldukça sarhoştu hareketleri yapmayı bırak ayakta dengesini zor koruyordu. Elimle kalçasına sert bir şaplak atıp kendine gel dedim. Ayşe gülerek hocam elinizde sertmiş popişim acıdı diyerek güldü. Ayağından girerek yere yatırdım bir süre yerde güreştik O sıcak ve yumuşak vücuduna dokunup okşamak harika hissetiriyordu. O memelerine yumulmamak için her derste inanılmaz çaba sarf ediyordum. Ayağa kalktım Kıyafetler güreş olmaz çok terliyorum deyip ilk kıyafetimi sonra Eşofmanı çıkaradım. Ayşe oturu pozisyona geçip. beni süzdü ve dudak büzüştürdü. Vücudumu beğenmemiş olmalıydın içimden keske kıllarımı kesseydim diye geçirdim. Oldukça kıllı bir vücudum vardı. Ayşe Hocam donunuzuda çıkarsaydınız bari dedi. Ses tonu ve yüzündeki mimiklerden şaka yaptığı anlaşılıyordu. Peki deyip aşağa indirdim. yaklaşık 2 3 saniye dona kalıp sikime baktı ve aniden çok yüksek sesle gülmeye başladı. Sikime gülmesi başta utandırsada aniden öfkelendirdi. Kahkaha krizine girmişti yerde dönüp duruyordu gülerek. Kafasının iki yanından tutarak. vücudunu doğrulttum ve sikimi öfkeyle ağzına koydum. Al buna gül dedim. Durmaksızın pompalamaya başladım. kız şaşkınlıkla bana baktı ve bir refleksle elleriyle itmeye çalıştı ama burdan dönüş yoktu. İlk gece kurduğum hayal gerçek oluyordu gözlerini bana dikmiş O narin ağzını kıllı yararağımla sikiyordum. Dayanamayıp kısa süre sonra ağzına boşaldım. sikimi çıkarıp elini ağzımla kapatıp bütün sperlerimi yutturdum. yere yatırıp üstüne uzandım boynunu ve dudaklarını emmeye başladım ellerimle göğüslerini yoğuruyordum. penisimlede taytın üstündeki vajinasına sürttürüyordum. Derken doğrulup Üzerindeki spor sütyenini yırttım Ayşe ufak bir çığlık attı. Ardından göğüşlerine yumuldum öyle emiyordum ki yarın sabah her yerinin mosmor olucağı belliydi. Taytını kavrayıp çıkardım. Sikime tükürüp sıvazladım. Ayşe hafif doğrulup hocam daha ileri gitmeyelim dedi. Kafamı kafasına dayadım içine girerken gözlerine bakmak istiyordum. Tek seferde soktum. Hafif bir çığlık attı. Durmaksızın pompalamaya başladım. iniltileri beni daha çok azdırıyor daha sert pompalıyordum. bacaklarını omzuma alıp. o baldırlarını emerek sikmeye devam ettim. Ayşe kendinden geçmek üzereydi. -Beni akın’ın o orospuyu siktii gibi sik. +akın benim gibi sikemez +akın seni benim gibi sikebiliyor mu? Cevap vermedi. Yüzüne tokat atıp birdaha sordum. -Hayır. +Artık kimi orospususun? -Senin küçük orospunum. +Aferin orospum hangimiz daha erkek -sen +Erkeğim de bana -Erkeğimmm

Konuşmalar beni iyice azdırmıştı. Gelmek üzereydim geliyorum dedim. Ayşe telaşla Tehlikeli dönemdeyim içime boşalma dedi. umursamayıp pompalamayap devam ettim ve hırlayarak içine boşaldım. sikimi içinden çıkarmadan kendimi üzerine bırakıp bir süre dinlendim. Bir posta daha atacak mecalim kalmamıştı hatta kalkacak halim dahi yoktu ama böyle fırsat elime bir daha geçmeye bilirdi. zorla kalktım pantalunun cebinden ilacı çıkarıp içtim. Ayşenin yanında gidip.

+Seni yatağınızda sikmek istiyorum. -2 kez boşaldın daha yetmedi mi? +Beni gavat gibi iktidarsız mı sandın sabaha kadar sikicem seni

Ayşeyle yatağa geçtik. Boyunundan başlayıp topuklarına kadar her yerini öpüp yaladım. Ayşe iyice azmıştı. Sik beni artık dedi. İlaç etkisini göstermeye başlamış sikim yine kalkmıştı. Sağ bileğinden tutup. onu çevirdim ve doggy pozisyonuna getirdim. kayganlaştırıcı var mı diye sordum. Neden dediğinde götüne giricem dedim. Daha önce hiç yapmadığını söyledi. Bunu duyunca daha da heyecanlandım. sikime tükürüp avuşturdum ve yavaş yavaş girmeye başladım. Acıyla çıkan çığlıklar bir süre sonra zevk inlemelerine dönüştü. onu sikerken telefonum aklıma geldi uzanıp aldım ve çekmeye başladım. bi yandan pompalıyo bi yandan kalçasını tokatlarken bi yandan video çekiyordum. Götünde elimin izi oluşturuna kadar vurdum. en sonunda telefonu yatağa atıp saçlarında kavradım ve bütün enerjimle gidip gelmeye başladım. zevk çığlıkları artıkça daha da hızlanıyordum en sonunda derin bir ohhh çekerek boşaldım. O narin asil kızı resmen bir sokak fahişesi gibi sikiyordum. Güneş doğana kadar onu bildiğim bütün şekillerde siktim. Artık dermanım kalmamıştı gözümü zor açıyordum 38 yıllık hayatım boyunca bu kadar yorulmamıştım. Böyle genç ve güzel bir kızı siktiğime inamıyordum gözümü kapar kapamaz uyuya kaldım. Sabah kalktığımda ayşe hala uyuyyordu. onu sikerek uyandırmak aklıma gelsede bir süre sikimin kalkmıyacağı aşikardı kalkıp saate baktım mesai çoktan başlamıştım hemen giyinip çıktım.

Devam edecek…

Kurulan Yeni Düzen – 7

Annemin yanından öfkeyle ayrıldım. Şu an sakinleşmek ve kendime gelmek için tek ihtiyacım olan şey İrem’in yanına ulaşmaktı.

Vicdan azabı ve korku üstümden uçmuş, hırsa dönüşmüştü. İrem’i aradım, dinamit gibiydim.

M: Nerdesin canım

İ: Evdeyim bıraktığın gibi

M: Bıraktığım gibiysen çok iyi haber, yoldayım geliyorum.

İ: Tamam ama annem evde, sabahta durdurdun kadını gidiyordu, çok özgür olamayız.

Sessiz kaldım

İ: Tamam be, bugün istisna gel bekliyorum.

Doğrudan otobana çıktım, ankarayı bilenler bilir şehir içinden yollar daha kısadır ama 200e basınca iş değişti, hıncımı yollardan alıyordum.

20 dakika sonra merdivenleri çıkıyordum bile. Çıkarken sabah İremi nasıl elden geçirmeden gidebildiğime anlam veremiyordum, kız resmen üstüne çıkmam için giyinmişti. Kapıyı İrem açtı, aynı kırmızı minik şort, aynı ufacık siyah straplez. Çıplak hali bile bu kadar çıplak değildir diye düşündüm. “Annen nerde” diye sordum “odasında” dediği an küçük parmağımla üstündeki minicik straplezi aşağı çektim. Hiç çaba göstermeme gerek kalmadan esmer Göğüsleri dışarı fırladı, avuç içi kadar, çok dik ve gençlerdi.

Çoğu kadın annesi içerideyken dur yapma tribine girerdi. İrem çoğu kadından biri değildi, beni elimden tuttuğu gibi önümde kırıta kırıta odasına yürümeye başladı. Uzun esmer bacaklarıyla acele etmeden yürüyor, bana sıkı kalçasını ve pürüzsüz esmer sırtını izletiyordu. Göğüslerini kapatma gereği bile duymamıştı. Annesi karşı odadan çıksa kızını üstsüz şekilde bir erkeği odasına çekerken görürdü. Odasına girip kapıyı kapattık, beni kapıya yaslayarak memelerini göğsüme dayadı ve kulağıma pembe ıslak dudaklarını yaklaştırarak fısıldadı “aklında ne var”. Normalde önden konuşmaz, sevişme esnasında yönümüzü bulurduk. Bu gün sürkeli suyuma gidiyor, beni mutlu ederse karşılığını alacağını biliyordu, akıllı kız. Sabah başlattığı oyunu oynamak istiyordum. Ne de olsa o başlatmıştı ve bir daha bu şans kapıma gelmeyebilirdi.

M: Sabah oynadığın oyuna devam edelim

Kalçasını tutmuş, kendime bastırıyordum. Şortunun üstünden okşuyordum, çok ince bir kumaştı, dışarıdan ellemek hoşuma gitmişti elimi içeri daldırmak istesemde biraz götünü kumaşın üstünden mıncıklayarak ağırdan almaya karar verdim.

İ: Hangi oyun o?

Kulağıma fısıldıyor, konuşması bitince kulak mememi dudakları ile ıslatıp bırakıyordu. Rujunun dokusunu hissediyordum.

M: Annenin Masaya koymasını istediğin.

Bir an durdu, yüzünü biraz geri çekip bana baktı ve “Sadece bu seferlik” dedi. Kabul etmişti.

“Elbette” dedim.

Bir önceki sevgilimin arkadan “sadece bir seferlik” diyerek vermesi aklıma geldi. Bir kaç hafta sonra ayrıldığımızda götünü kayganlaştırıcı kullanmadan sikebiliyordum. Asla bir seferlik olmazdı.

İstediğim olacaktı. Kafasını boynuma doğru yönlendirdim, boynumu yalamaya başladı.

İ: Özür dilerim, benim yüzünden manzarandan oldun sabah.

Oyun başlamıştı.

Elini sikime attı, benim gibi dışarıdan okşamakla vakit kaybetmedi, doğrudan avuçlamıştı. Orta kalınlıkta ve tatmin edici uzunlukta olan aletimi içeriden sıvazlamaya başlamısıyla tüm dertlerim uçtu gitti.

İ: Anneme sen gidince kızdım, göstereceksen tam göster, kaşarlık yapma dedim.

Lafları beni havaya sokuyordu. Aletimi dışarı çıkardı, demir gibi olmuştu, annesinden bahsetmesi kurgu da olsa beni çıldırtıyordu ama biraz yavaştan alıyordu. Çok sevmediği belliydi, zamanla alışır diye düşündüm.

Altındaki şortu tutup aşağı çektim, harika bir göt, sıkı, yuvarlak ve dışa çıkık. Hiç bir fazlası yoktu. Götünü okşamaya başladığımda tekrar sesini duydum:

İ: Parmaklar mısın beni.

“Bilmem” diyerek naza çekecektim.

İ: Yapmayacaksan anneme parmaklatalım.

Gözüm döndü, sözleri beni kör etti bir anda. Parmaklarımı içine daldırdığım gibi yatağa doğru itmeye başladım, bir yandan parmaklıyor bir yandan geri geri yürütüyordum. Sırtı üstü yatırdım, iki parmağımla çok hızlı gir çık yapıyordum, diğer elimle de boynunu sıkıyordum. Beni yanına doğru çekip zonklayan aletimi ağzına aldı, biraz yaladıktan etrafına son dil darbelerini attı. Dudağındaki rujların çoğu çenesine yayılmıştı. Sikimi bıraktı ve “İçeri gel” dedi.

Yüzü bana dönük şekilde altıma aldım. Memelerinden aşağı indirdiğim straplezi hala belinde duruyordu, kıyafeti iki elimle kement tutar gibi tuttum ve İrem’i sabitleyerek içine girerek pompalamaya başladım. Kadınlığından sular akıyordu, memeleri dim dik yerçekimine karşı koyarcasına sallanırken gözlerini kapatmış kendi dudaklarını yalıyordu.

“Sik beni, annemi de unutma, ona da bırak, ikimizi de doyur” demesiyle daha da hızlandım. Analar ne kızlar doğuruyor. Bacakları titremeye başladı, belini yukarı aşşağı ufak ufak hareker ettirdi, ardından uzunca kasıldı ve gevşeyerek kendini bıraktı. İrem’in doyuma tamamen ulaştığını anladım. Bu işaretten sonra bir kadını yormanın anlamı yok, bende boşalmaya yakındım.

“Hadi daha sert”, “Bitir işini” diyerek beni boşalmaya zorlarken “Aletini anneme temizletiriz gel artık” demesiyle beynim kilitlendi. Tertemiz amından aletimi çıkarttığım gibi boşalmaya başladım. İp gibi arka arkaya fışkırtıyordum, yüzüne,memelerine, göbek deliğine döllerim saçılıyordu. İrem sırt üstü sere serpe yatağa yayılmıştı, gelen her şeyi kabul ediyor, kadınlığından sıvıların yatağa sızmasına izin veriyordu.

Yanına uzandım, bir süre birbirimize dolandıktan sonra boxer ve atletimi giydim. bana bir havlu verdi, annesini görme ihtimaline karşı onu da belime dolayıp odadan çıktım. Rahatça duşumu alıp yanına geri geldim.

İrem toparlanmış, daha rahat kıyafetler giymişti “Bu bugünlüktü” dedi. İçimden “Asla bir seferlik olmaz” dedim ve İrem’i anlından öptüm.