Kategori arşivi: Yetişkin Hikayeleri

Aile İlişkisi

Ben Mete 24 yaşında yeni mezun bir erkeğim. Annem babam ve 2 ablam olmak üzere 4 kişilik bir çekirdek aileyiz. Annem 50 yaşlarında kapalı ve aşırı muhafazakar babam ise tam bir patavatsız. Ablalarımdan biri Melis 30 yaşında dul kalmış bir fıstık. Tabiri caizse ömrümü adardım ablam olmasa benimle evlenmesi için. Dolgun bir fizik el sürülmemiş gibi duran memeler bacakları kalın ama ne selülit nede çatlak var. Götü tam 2 avuca sığacak kadar büyüklükte. Diğer ablam İrem 25 yaşında normal şartlarda abla demem ama 2 seneye sebep bile büyük olduğunu söyleyip hayatı bana zindan eden bir egoist. Minyon kısa boylu zayıf ama çok seksi bir şey. Yüzünde belli belirsiz bir çil ve bacak arası ayrık bir kız. Tayt falan giydiği zaman eminim sokaktaki 10 erkekten 9unun gece mezesi oluyor zihinlerinde.

Hayatımın hiçbir noktasında ablalarıma karşı cinsel istek olmamıştı ta ki o güne kadar. Bir cumartesi günü ve yine iş başvurularım cevapsız kalmıştı. Annem temizliğe gidiyor babam ise meyve sebze halinde çalışıyordu. Ev o gün boştu ablalarım dışarıda annem ve babam ise işteydi. Artık o kadar sıkılmıştım ki işsizlikten laptopu kapatıp yattım yatağıma. Çok fazla mastürbasyon yapan biri değildim ama sıkıldığımda yada çok fazla tahrik olduğumda bulunduğum yeri ve zamanı önemsemeden asılırdım. Tam sırası kimse gelmeden 1 posta atayım ve duş alayım dedim. İçimden bir ses odanda çekme aniden ablaların gelebilir demişti. Bu arada evimiz küçük olduğu için aynı odada kalıyorduk üçümüz. Ben telefondan bir ifşa videosu buldum ve bulduğum video ensest bir içerikti. Asılmaya başladım ve 2 3 dakikaya zirveme ulaşmıştım. O an sikimin beynime kan gitmesini engellemesiyle telefonu yatağın üstünde açık bırakıp tuvalete koştum patlamaya. Hafif gözlerim arkaya kaya şekilde patladım ve klozete oturup bir zevk sigarası yaktım sanki ilişkiye girmişim gibi patlamıştım. Tam o sırada “BU NE AMINA KOYAYIM” diye bir bağırış duydum. Ben zevkle patlarken kapının açıldığını duymamıştım. İlkte bir bok anlamadım sonra ensemden kasıklarıma soğuk bir su akarcasına titreyerek “hassiktir aq” dedim ve anlamıştım olayı. Kapıyı bam bam bam çalmaya başladı İrem ablam.

İ: Mete çabuk çık ağzına sıçacağım senin çabuk dedim.

M: Abla ne diyorsun tuvaletteyim bir sakin ya.

İ: Mete amına koyduğumun odasında telefonunu açık bırakmışsın porno oynuyor adı ise “Ablama nasıl bastım”

M: Abla ben öyle bir şey izlemiyorum izlesem yanımda olur reklamdır o saçmalama istersen.

İ: Pislik sapık bir daha seni yada telefonunu bu şekilde yakalarsam babama hesap verirsin bir bok yiyorsan düzgün ye hastalıklı sapık. Dedi ve telefonu yere attığını duydum ardından evin kapısı sert bir şekilde kapandı.

Ne yapacağım ben diye düşünürken çıkayım ve telefonu bari alayım dedim. Odada asıldığım için altımda boxer yoktu ve bu şekilde çıkmak zorundaydım. Çıktım telefonumu aldım odaya girdiğimde bir şey fark ettim benim boxerım yatağımın yanında olması gerekirken yerinde değildi. Aradım taradım ama bulamadım evin içinde kaybolması garipti ama asıl garip olan ablam odaya girdikten sonra kaybolmasıydı. Bir anlık izlediğim pornonun etkisinde kalarak kafamda birkaç senaryo kurduktan sonra saçmalama ablan ne yapacak senin donunu götüne mi sokacak dedim ve bornozumu alarak banyoya girdim. Yıkanırken 2 ablamın eve geldiğinden haberim yoktu. Çıktığımda odada oldukları fark edip annemlerin odasında giyindim. Çıktığımı duymamış olacaklar ki aralarında öğlen olan durumdan bahsediyorlardı.

İ: Yakaladım diyorum neden inanmıyorsun internetten ablasını siken videoları izliyordu.

M: Saçmalama İrem başka bir şey izliyordur ve sırayla oynat seçeneği varsa ona geçmiştir hem izlerken yakalamadığını söyledin yatağının üstündeymiş.

İ: Sen bu kadar saf olarak çok kandırılırsın benden demesi abla istersen test edelim onu.

M: Saçma sapan fikirlerinle kafamı açma İrem çocuk biz yokken fırsat bulup bir ihtiyacını karşılamış erkek o da ve zor bir dönemdeki erkek üstüne gitme kapat konuyu.

İ: Öyle olsun ama ben uyardım seni abla, o zaman donunu bırakayım çocuğun.

M: İrem ne bok yemeye aldın çocuğun donunu bana anlatır mısın ablam.

İ: Yatağımın üstüne atmış bende ceza verecektim ona.

Bunu duyduğumda kafam iyice karışmıştı çünkü böyle bir şey yaşanmamıştı yatağın kenarına sıyırdığım gibi bırakmıştım boxerımı. Neyse diyerek öhöm öhöm diye saçma bir sesle odaya girdim. Odaya girmemle sikimin ayağa kalkması bir oldu. Melis kısa bir sporcu taytı giymiş ve yatağında yüzü koyun yatıyordu götü ile karşılaşmam bir oldu odaya girer girmez. Bahtsız ben ise altıma mavi bir şort içine ise hiçbir şey giymemiştim. İşte şimdi o test gerçekleşecek ve ben sıçacağım derken İrem’i gördüğüm an odadan kaçmam gerektiğini anladım. Altından siyah sütyeninin belli olduğu kısa beyaz bir crop giymişti altında ise gri bir kısa şort vardı. Ablalarına 1 gün bile azmayan ben birazdan odanın ortasına etten bir kule dikecektim.

Ben Beyza 2

Bağırsam veya ittirsem sonuçlarının ne olacağını bilmiyordum. Daha önce çok taciz edildim her kadın gibi. Fakat onlar basit şeylerdi. Ufak dokunuşlar, sanki ben salakmışım da fark etmemişim gibi fotoğraflarımın çekilmesi(birgün liseli bir çocuk baya büyük bir cesaret ile eteğimin altından video/fotoğraf çekmişti cesaretini takdir edip karışmamıştım ki göreceği bir şey de yoktu). Korkudan bi şekilde tekrardan arkamı dönüp kocamın koluna arkadan sarıldım. Amca bundan cesaret buldu heralde ve götümde bir el hissettim. Titredim bi an eşim ne olduğunu sordu. Bugünkü yaşananları hatırlattım ve daha ne olacak diye hafif tersledim. İkimiz de yorgunduk eşimin gözlerinin ara ara kapandığını görebiliyordum. Götümdeki el bu sıra daha da cesarerlendi daha sıkı okşamaya başladı. Eşime “inmemiz lazım çok kötü oldum” dedim. Eşimde “Hayır inersek çok bekleriz sonraki otobüs de aşırı kalabalık gelecek sık biraz dişini” dedi.

Adam götümün arasına yavaş yavaş sıka sıka yaklaşıyordu. Biraz sonra elini pançomun yırmacından içeri soktu bu sefer elbisemin üzerinden dokunmaya başladı. Birkaç parmağı götünün arasına yavaş yavaş iniyor arada canımı yakacak seviyede sıkıyordu. Dişimi baya sıktım derken götümün diğer yanında da bir el hissettim. Bu da gündüz gelen diğer amcaydı. Benim çıkışımı beklemişler takip etmişler. İstediklerini almadan kurtulamayacağımı anladım gözlerim doldu.

İki el götümün üzerinde arasında gezip dokunup sıkıp duruyordu. Sonra solumdaki elini çekti bi an olsun rahatladım derken elini bu sefer tenimde hissettim. Şerefsiz elbisemi kaldırıp dokunmaya başladı diğer el de aynı şekilde dokunuyordu. Bir ara elini götümün arasından kadınlığıma doğru getirdi dediğim gibi kısa ve zayıf olduğum için hiç zorlanmadı bunun için. Sabah aceleyle çıktığımdan dolayı külotlu çorap tayt gibi bir şey giymemiştim sadece içimde külot vardı. İstemsizce ıslandım. Otobüs bir anda fren yapınca adamın parmağı kadınlığıma daha çok baskı yaptı ve ıslaklığımı hissetti. Kulağıma eğilip “OROSPUU” dedi. İneceğimiz yere çok bir şey kalmamıştı bir köprü altına girecek oradan çıktıktan 2 3 dk sonra inecektik. Yani maksimum 10 dakikalık mesafemiz vardı fakat trafik hiç izin vermiyor benim işimi de zorlaştırıyordu.

Şerefsiz elini tekrardan çekti ben yine masumca düşünüp bıraktığını başka insanların göreceğini düşünüp korktuğunu düşündüm. Fakat yanıldım eli tekrardan külodumun üzerindeydi ve kadınlığının geldiği yeri kenara çekti. Gözlerim fal taşı gibi açıldı. Göz ucuyla kocama baktım halen ayakta uyukluyordu. Götümün arasında tekrardan elini hissettiğimi sanmıştım ki ıslak bir parmak gibi hissettiğim şey adamın sikiydi. Şerefsiz tükürüp ıslatıp külodumla kadınlığımın arasına koymuştu. Hissettiğim kadarıyla küçüktü içime girmeye çalışıyor ama giremiyordu. Şerefsiz. O da olmayacağını anladı kadınlığıma sürtmeye başladı. Birkaç dakika sürttü ve kadınlığımda sıcak bir ıslaklık hissettim. Boşalmıştı. Sonra çekildi kurtulduğumu yine düşünmeye başladığımda bu sefer sağımdaki külodumu kenara çekti ve sikini kadınlığıma dayadı. İnmemiz an meselesiydi insanlar yavaş yavaş kıpırdanmaya başlamıştı. Bu diğer şerefizde korku adına hiç bir şey yoktu. Bu adamın da siki küçüktü o da girmeyi deneyip giremedi. Birkaç kez götüme girmeye de çalıştı ama başaramadı. Hem kendimi sıktığımdan hem pozisyondan hem de daha önce götümden sikilmediğim için yapamadı. Birkaç git gel yapıp o şerefsiz de boşaldı. Geri çekildi ben hızlıca üstümü düzeltip inmeyi bekledim biraz sonra indik.

Kocam burada taksi buluruz metroyla uğraşmayalım diyip taksi çevirdi adamlar arkamızdan inmemişti bakmıştım. Taksiye bindik ama kadınlığımda ve bacaklarımda tanımadığım 2 adamın döllerini hissediyordum. Tahrik de olmuştum yalan yok ama bu benim için bir travmaydı. Eve vardığımızda ben hemen duşa girmek için banyoya yöneldim. İçeri girip üstümü çıkarıp kendime baktım. Külodum sırılsıklamdı. Beyaz bir külottu ama sanki bir suya girmiş çıkmışım gibi şeffaflaşmıştı. Bacaklarımın iç kısmından parça parça topuklarıma kadar şerit halindeki döllerini görüyordum. Külodumu çıkardım ama yapış yapışdı. Hemen duşa girdim kendimi yıkadım. Derim soyulana kadar kendimi keseledim ama sanki hala o şerefsizlerin dölleri varmış gibi hissediyordum. Tazyikli suyla kendimi temizlerken kadınlığıma geldiğim sırada çok keyif aldım. Biraz da duş başlığı ile kendimi iyi hissettirdikten sonra yatağa girdim. Kocam uyumuştu. Ona sarılıp onu ne kadar sevdiğimi tek erkeğim olduğunu fısıldayıp kafasından öpüp ben de yattım. Sabah olduğunda kadınlığımdan içeri bir şeyin girdiğini anladığımda korkuyla uyandım. “HAYIR!” diye bağırdım.

Bir Aile Olmak 4

Yarım saat sonra sehir merkezindeydik. Once bayiilige gdip degistirmeyi planladigim parcalari ve iyi durumda olmasina ragmen dhaa da iyi durumda olmasini istedigim fren kablosunu satin aldim.

Ordan yakindaki avmye ve tornaciya gectik neredeyse 1 saatte tum isimizi tamamlamistik bile.

Eve gitsek henuz erken olacakti, -hadi orkidecim gezelim biraz gezdir beni dedimm

-tamam abi diye neseyle koluma girdi.

Birlikte avmyi turladik magazalarda kiyafetler denedik, telefonumla onun fotograflarini cektim sonrasinda da bol bol selfieler cekindik.. yanimda para getirmistim baya, avustralyaya gelmek icin izin alamadigim icin isten cikmistim ama benim konumumda is bulmak kolaydi genelde, kenarda param boldu kiracilar kirayi zamaninda yatiriyordu zaten ihtiyacim yoktu en kotu yine dukkan acardim kendime. Ama ona ragmen avustralyaya gelmek bana pahaliya patlamisti… yine de para harcamaktan kacmiyordum. Orkide neyi begendiyse satin aldim ona. Orkide basta cok utansa da ben -guzelligim benim cok yakisti sana hediyem olsun dedikce hosuna gidiyor utanarak kabul ediyordu.

Bir sure sonra elimiz cantalar dolu bir sekilde gezmekten yorulmus bir dondurmaciya oturmustuk. Orkide cok ama cok mutlu gorunuyordu. Onu oyle gordukce ben de mutlu oluyordum. Hissettigim duygular o kadar karmasikti ki…

Asya ablam ve orkideye resmen asik olmustum… butun o pisligine ragmen yildiz ablama bile yakinlik hissediyordum. Hem sehvetten geberiyor onlari hicbirseyi arzulamadigim kadar arzuluyor hem de gercekten delicesine yuregimin en derin yerinde seviyordum. Hayatim boyuncs kimseye karsi boyle yogun duygular hissetmemistim. Orkideye bir sey olacak olsa onun yolunda ölür ve gözümü kirpmazdim.. o kadar emindim ki bundan. Cekik gozleri, sut beyazi teni, kiraz renkli dolgun dudaklari ve mukkemel gulusuyle bu kiza omrumu feda eder basina birsey gelmesin diye birlierini elimle katlederdim o derece…

Bir saat kadar da dondurmacida oturduk. Tam kalkmak uzereyken

-orkydee diye hayatimda duydugum en aksanli telafuzu duydum

Orkide sasirarak arkasini dondu. Iki kiz yanimiza gelip orkideye selam verdiler ve hararetli bi sohbete giristiler.. kizlardan biri esmer iri memeliydi. Digeri ise daha oturakli bir vucuda sahip mavi gozlu sarisin bir kizdi. Baya guzel kiz olmasina ragmen oek dikkatimi crkemedi. Orkidenin guzelligiyle kor olmustum bile.

Sarisin kiz ara ara beni keserek konustu, orkide de cok da gonullu olmadigini hissetirerek kizararak bozararak yanit verdi ona. Aralari pek iyi drgil miydi acaba. Sarisin kiz beni saglam kesse de hic laf atmadi. Orkide ingilizce bilmedigimi soylemis olmaliydi…

Kizlar bir sure sonra gitti ama sarisin giderken bile donup donup bana bakti. Orkide de bunu fark edip iyice kizardi ama bu utanc kizarmasi degil ofkeydi daha cok. Minik guzelligimin kaslarini cstik goruyordum ilk kez

-kim bunlar?

-isten arkadaslar ya onemli degil abi

-baya konustunuz ne sordular?

-ya iste napiyon ne ediyon neler aldin?

-ee?

-bi de seni sordular iste ben de abim dedim yurt disinda yasiyo dedim cok yakin degiliz zaten bunlarla benim asil arkadas grubum degil isten oyle kizlar pek sevmiyorum

-onu anladim orkidem bakislarindan. Adlari ne?

Orkidem deyince bakislari yumusadi yine. -Esmer olan Alice abi, sarisin kasa- pardon kizin adi da Claudia

-aa tamam ilginc isimlermis diyip kapadim konuyu. -hadi ufaklik gidelim gec oluyo.

Ordan kalkip yuruduk ama orkidenin tadi baya kacmis gibiydi ne oldugunu sorsam da soylemedi… tam avm cikisinda bi pub gordum. Orkideyi yumusatma acisindan oyi olabilirdi. Bu guzel gun boyle bitsin istemiyordum.

Orkide basta -araba kullancam abi icmeyelimmm dedi ama bir tane biranin promile etki etmedigini soyleyince ikna oldu.

Oturup birer 50ccye basladik ben ilkini bitirene kadar 3 5 yudum anca almisti. Hala kipkirmizi surati vardi.

-Orkide biz cok yeni tanistik biliyorum ama… ben seni gercekten kardesim olarak goruyorum yabanci gibi degil. Sen de ayni etkiyi yarstamamis olabilirim hala yabanciyim ama mutsuz oldugun bir sey varsa bana hep soylebilirsin abicim

-ya abi yok… ne yabancisi abi ben de seni cok… yani kabullendim diyelim. Abimsin cidden sadece ne bileyim..

-anlat bakalim noldu abine canini sıkan biri varsa gider ayak bi guzel döveyim..

-Ya yok oyle degil… abi soylicem ama kizmican..

-soyle orkidem niye kizayim?

-ya abi ben bu claudiayi hic sevmiyorum cok egolu kiz ve isyerinde hep beni disliyo arkamdan is ceviriyo benim oyun oynattigim cocuklarin annelerine falan beni kotuluyo

-ee dovelim?

Guldu baya – ya yok iste bizi gorunce geldi ya sasirdim ben selam vermez normalde ama seni sordu. Sirf beni gicik etmek icin, yani bilmiyorum senin cok yakisikli oldugunu soyledi kim bu dedi ben de dalginlikla arkadasim dedim. Sonra arkadasinsa numarasini alabilir miyim dedi ben de ingilizce bilmedigini soyledim o da ogretirim ben falan diye saka yaoti gicik oldum ben de cok israr edince..

-ee

Orkide iyice kizardi. -ben de gitsin diye sevgilim o benim dedim.

-ahahaha orkide buna niye kizayim?

-ne bileyim abi ya utandim kizarsin falan diye. Bir de oyle dememe ragmen giderken sana bakiyodu hala kasarrr. Claudia guzel kiz bi de sen de bekarmissin ablam oyle dedi. Belki sen de ondan hoslanmissindir diye dusundum ama yalan soyledim istemedim onla olmani abi ozur dilerimm.

-sorun degil orkidecim, yanimda sen gibi bi guzellik varken ona okay desem gunah olurdu zaten. Iyi demissinnn, sevgilim orkide benim derim bi daha gorursem. Sen ogret bana o nasil deniyo…

Orkide aptal aptal siritti oyle dryince, flort etmem cok hosuna gidiyordu. Ablamin dedigi gibi cok duskun yapili kiskanc bir kizdi ama beni kiskanmasi hosuma gitmisti.

-claudiayi begenmedim onla cikmam ama esmer kiz guzeldi alice miydi adi?

-evet dedi orkide ama direkt yuzu dusmustu siniri bozuldu hemen.

-hmm sen onu da sevmiyorsun sanirim

-pek degil abi ama sen istersen ayarlamaya calisirim…

-hmm sen istemiyorsan olmam onla ama bir sartim da var

-ne sarti? Diye sordu orkide kscirdigi gozlerini bana dikerek.

Elimi uzatip cenesini tuttum. Yuzunun guzelligi mest etti yine. -orkide hanim sizin istemediginiz kimseyle cikmam ama sartimi kabul ederseniz… sizin brnim kasarlarla cikmami istemediginiz gibi ben de kardeslerimi cok kiskanan biriyim. Yildiz ablamin sevgilisi mesela hic ama hic begenmedim. Karismam ona ama seni de oylr heriflerin yaninda gormek istemiyorum. Eger sen bana sormadan oglanlarla cikmaz isen ben de senin onayin olmadan kimseyle cikmam nasil teklif?

-guzellll

-olur mu?

-olur abicim soz sana sen istemezsen kimseyle olmam ben zaten cok konusmuyorum oglanlarla

-hoslandigin biri yok mu?

-yook

-iyi aferim benim guzelime diyip, alkolun de etkisiyle yanagina sulu bi opucuk kondurdum. Opucuk birkac saniye surunce orkide direk pancsr gibi kirmiizi oldu ve benim sikim tekrar inmemek uzere kule gibi dikildi tekrsr. Orkide birasini bitirene kadar 4 bira daha ictim hizli hizli ama cakir kryf olsam da sikime giden kan geri gelmedi.

Hava iyice kararinca asya ablami da endiselendirmemek adina eve donduk. Garajdan eve girdigimizde yildiz abla evde drgildi. Ablam acil bir kopek ameliyatina gittini soyledi. Asya abla da aksam yemegini coktan yemisti ama bizim icin ayirdiklarini tekrar isitti. Ablam orkideye aldiklarima bakip -ne guzel dusunmussun abisi, orkide tesekkur ettin mi abine? Diye sordu neseyle

-ettim ablacim merak etme. Cok guzel bi gun gecirdik abimle iyi ki gelmis buraya dedi.

Onlar sicak bir gulumsemeyle boyle sozler soyledikce icten ice eriyordum ama bir yandan da disariya erimem gereken meseleler vardi. Biraz daha bosalmaz isem kardeslerimden birini tutup şaplata şaplata sikerim diye korkmaya baslamistim ciddi ciddi. Boku cikmadan bu olayi bitirmem gerekiyordu.

-Orkidecim sen aldigim parcalari garaja koy sonra uyumaya git, yarin is var yine. Yarin uyaninca motorunu tamir ederim tamam mi guzelim?

-tamam abi uykum var zaten diyip, yanagima bir opucuk kondurup odasina gecti orkide.

Ben de odaya grcip kendime temiz kiyafetler hazirladim. Tam ablamin odasindaki ebevyn banyosuna yoneliyordum ki aklima ablamin sabahki coraplari gelip beni iyice kudurttu. Mutlaka onlari koklaya koklaya bosalmaliydim bugun. Hem onun heyecanindan hem de alkolun etkisiyle banyo kapisinda sendeledim biraz tam o anda sofrayi toplamis olan ablam pijamalariyla iceri girdi.

-iyi misin askim?

-iyiyim abla dusa giricem

-hayatim gir tabiki istedigin gibi de bak pek ayakta duramiyorsunn istiyorsan sabah gir.

-yok abla ya sart girmem, sicak su ya ihtiyacim var hem koktum tum gun.

Ablam dibime girip kokladi beni biraz. Koklarken kizsrdigini hafif hafif gozlerinin kaydigini farkettim.

-mis gibi kokuyorsun sorun yok bence

-yok abla ya gireyim

-cok mu yorgunsun

-biraz abla

-tamam gir ben de geliyorum seni bi keseleyim masaj da yaparim cok iyi gelir.

Hay amina koyim ya bosalmak haram oldu diye gecirdim icimden biraz daha bosalamazsam cidden tehlike teskil edecektim artik..

Ablam itirazlarimi pek dinlemeyip girdi banyoya ardimdan. Dusa kabine girdim, baksırıma kadar soyundum.

-askim bu ne kicindaki cikar onu… seni nasil keselicem su dokcem uzerine boyle?

-abla ayip olmasin

-ya kenan askim sacmalamaaa hadi ablacim cikar ver onu ablana.

Nasil olsa arkam donuk diye cikardim verdim ama sikim artik zirvesindeydi. 17 santim dumduz cok da kalin olmayan bir sikim vardi ama son iki gunun etkisiyle sanki iki kati gibi hissettiriyordu. Tasaklarim resmen döl doluydu ve agirliktan sarkmisti ddsem yeriydi. Goz ucuyla bakinca ablamin tisortunu de vikarip kirliye attigini gordum. Banyonun los isiginda sudyenli minik memeleri benim sabrimin son zerrelerini zorluyordu artik.

Sicak suyu acip, dus basligiyla sirtimi bir guzel yjikadi ablam. Sonra lifi alip iyice kopukledi. Sirtimi ve gotumu lifle guzelce bastira bastira kopukledi. Bastirirken de kendi kendine soylenip duruyordu. -ne genis omuzlu cocuksun sen ya cidden annenin genleri guzelmis hayatim babam tifil sayilirdi

-bilmiyorum abla annemin tarafini yani annemi cok gormedim ama dedem iriydi tabi

Asya ablam annemle iliskime cok uzuluyordu. Ona annemin benimle cok ilgilenmedigini soyleyince sok olmustu. Mektublarda annemin babama surekli beni anlattigini soyleyip beni sasirtmisti. Ablam bir yandan da kendisi annesiyle buyumusken babalari kotu de olsa varken benim ikisindrn de yoksun buyumeme ekstrs uzuluyordu. Belki de ondan boylr annemmiscesine ilgileniyordu benimle. Hic basimda olmamis annem olmaya cslisiyordu sanki.

Ablam bir sure daha masaj esliginde ovdu sirtimi. Ikimiz de nefes nefese kalmistik, banyo sicak suyun dumaniyla kaplanmisti ve ter icindeydik. Pek konusmuyordukda sadece nefes ve kopuk sesi akiyordu. Bir anda -hadi onunu de yapiyim askim dedi.

Onumu donersem benim yaragimi ablamin suratina sak diye carpmak disinda sansim kalmayacakti artik. Dusa kabinin kenarjnda sabit seramik bir oturak vardi. Itiraz etsem de ablam ittire kaktira beni oraya oturttu. Onumde diz coktu, ellerim sikimi zar zor kapatiyordu. Kirmizi ve sismis basini mutlaka goruyor olmaliydi ama bakmiyor gibi yapiyordu. O da iyice terlemisti ve beni yikamaya devam edecekse, islanmamasinin imkani yoktu dusa kabinin icinde…

Bir sure ne yapacagini dusunur gibi oldu. Sonra, -amann ablacim cok ozur dilerim ama sen yabanci degilsin geberdim burds bisey olmaz yikaniriz karde kardes diyip, sudyrnini cikarip kirliyr firlatti. Sonra da sortubu bir cirpda kilotuyla birlikte cikarip firlstti.

Kafayi cidden yiyecektim. Yani boylr bir sey mumkun olamazdi. Pespembe meme uclari vardi bu kadinin oglu olmak dunyada cennegi yasamak olurdu herhalde su memelerden sut icin birinin saglikli olmama olasiligi yoktu. Iki memeye kafayi yaslayip koklayan adam 3 yil hastalik yuzu gormezdi. Amcigini ucundan gordum cunku hemen oturdugum yerin onune diz cokup gorus acimi bozdu. Abla domal lutfen o guzel amini gotunu saatlerce izlemek istiyorum diyemeyecegim icin tum dikkatimi memelere verdim. Ablam kizar mi diye korktum ama o fark edince sevkatle gulumsedi sadece. Yaklasip ellerini kopukledi. Sonra yuzumden, boynumdan, omuzlarimdan ve gogusumden kopukleye kopukleye masaj yapmaya basladi. Bir yandan duvardan sirtima dokulen su sirtimdan asagi yayiliyor ara sira ablamin vudunu da bi guzel islatiyordu.

Ablam kopukleyip masajlasikca -ohh bak mis gibi oldukk diye diye opuyordu beni, yanaklarimi dudagimin kenarini gogsumu, kollarimi falan yikadikca opmustu. -bir de istemiyordun beni bak ben ne guzel yikadim seniii kucukken elimde buyusen hep yikardim var ya orkideyi az yikamadim. Ama masallahin var askim benim cok irisin aslan kardesim benim…

Yavas yavas bacaklarima indi, ayaklarimi ve bacaklarimi da kopukleyip masaj yaparak kasiklarima yaklasti. Sonra bir anda ellerimi tutup cdkti sikimden. Direnecek gucum kalmamisti artik masajin etkisiyle.

Ablam bir an dondu kaldi. Sikimi benim onun memelerini kestigim gibi dudaklarini isirarak saskinlik kesti bir sure. -Orasi da iri geldi sanirim ablacim… diye agzimdan kacirdim

Suratima bakti utanarak, sonra basini sallayarak kasiklarimdan devam etti yikamaya, kasik killarim bacak aralarim falan derken eli sikime degio duruyordu. Kafamda bir mahkeme vardi ve resmen savas veriyordum bu siralarda. Masum iliskimize dokunmamali miydim yoksa yoldan cikip yillar sonra tanistigim tek ailemi, kardeslerimi sikmek icin her seyi riske mi atmaliydim?

Ablam isimi hic kolaylastirmayarak kopuklu lifi sikime sikti. Sonra sag eliyle sikimi sol eliyle tassaklarimi kopuklemeye basladi.

Kalbim ve beynim durdu o an. Kafami arkaya atip tavana kitlendim. Ablam hafif hafif sikimi bastan sonra oksuyor, arada sivazliyordu. Diger eliyle hem tasaklarima masaj yapiyor, hem de arada olcer gibi eliyle tartip kaldiriyordu. Tassaklarimi soyle bir eline alio minik avcundan tasinca -hey masallah diye mirildandi.

Ablamin elleri harbiden sikimi oldugundan buyuk gostefiyordu. Ama o kadar marifetliydi kii

Ablam yikadigi her yerime yaptigi gibi kopukledigi sikime de, tam da tasaklarimin ve sikimin birlestigi nokataya dolu dolu bir opucuk kondurdu. -canim kardesim benim mis gibi oldunnn

Elleri iyice hizlanmis sikimi bildigin deli gibi sivazlar olmustu. Cok ama cok doluydum. Beynim ve kalbim allak bullakti. Tasaklarim oyle bir doluydu ki vucudumdaki tum sivi orda gibi hissediyordum.

Dur kenan dur lutfen diye zorluyordum kendimi. Ya kardesslerini kaybedersen ya ablanin masum bakislarini ilskini bozarsan? Ya onu hayal kirikligina ugratirsan?

Sonra masumun kim oldugunu dusundum. Beynimde yankilandi. Ne masumu amkkk diyerek. Masum dedigim asya ablam cirilciplak karsima cokmus yarragima hayranlikla kitlenmis sivazliyordu. Sorsan masaj yapiyordu tabi…

Yarragim git gide ablamin ellerinde kasilmaya baslamisti. Savasi siktir ettim. Kendimi tutmayacaktim. Hayat boyu hep tutmus hicbirsey istememistim. Simdi istiyordum hatta hak ediyordum amkk. Bu benim ailemdi ve bana ait olmaliydi. Bana ait olacakti!

Istiyordum amk. Ilk drfa bir seyi deli gibi istiyordum. Kardeslerimi istiyordum. Hepsini alip sikime oturtmak sabahlara kadar becerip amlarina bosalmak istiyordum. Bu ailenin tek sahibi ben olmak istiyordum! Olacaktim da!

Sikim iyice kasilmaya baslayinca -benden gunah gitti! Diyerek iki taraftan ablamin kafasini kavrayip sikime yaklastirdim. Ablam gozlerini saskinlikla kaldirsa da ne itiraz etti ne de sivazlamayi birakti.

-ohh ahhh oyssshh diye diye kitlendim guzel ve bebeksi suratina. -al bakalim ablacimm sozleri kacti dudaklarimdan…

Sonra da hayat boyu hic bosalmadigim miktarda dölü ablamin guzeller guzeli suratina fiskirtmaya basladim. Boşalmıyor işiyor gibiydim resmen, bir döl ipliği bitmeden ötekisi fışkırıyor ablamın suratina mermi gibi carpip onu titretiyordu. Ilk dalga cenesine geldi, sonraki burnuna sonra sol yanagina sonra anlina, sonra gözlerini acamayacsgi yogunlukta bir gölcük olustu gözlerinde. Bosaldikca titriyor, böğürme sesleri cıkarıyordum resmen. Ablam hala sikimi sivazlamayi birakmiyordu. Döllerimin bitmedigini saclarina da fiskirtmaya devam ettikce anladi. Bir sey soylemek icin agzini acinca firlayan iki serit döl daha damagına ve diline şlappp diye yapışınca şaşkınlıkla kapadı ağzını.

-oysş ohh ahhh diye diye son damlalari firlattigimda, resmen ruhum crkilmis gibi devrildim arkamdaki duvara, ablamin kafasini hala simsiki tutyor oldugumu fsrk edip saldim.

Banyoda sadece su ve ikimizin hayvan gibi nefes alip verme sesi geliyordu, ablam bir iki kez oksurdu ve dudsklsrindan dol artiklarim firladi yere. Zevk beni terk edince ne yapacsgimi bilemez sekilde kaldim oylece, ablam hafiften yumusamis sikimi hala yavas yavas sivazlamaya devam ediyordu. Yanlis karari mi verdim diye korkuyla sorguladim kendimi… sonra ablam bozdu sessizligi, dogru karari verdigimi kafama kazimak istercesine yankilandi sozleri banyoda…

-Afferim benim kocaman yaraklı kardeşimeee oh…

Ben Beyza

Senelerdir hikaye okurum bir çok kez de yazdım paylaştım sildim fakat ayda yılda 1 güzel hikaye çıkıyor. Muhtemelen uzun soluklu bazen hızlı bazen yavaş gideceğimiz bir hikayeye başlıyoruz. Aslında bu remastered bir hikaye olacak. Yazım hataları noktalama hataları olacaktır. Keyfimin istediği gibi devam edebilirim fakat tavsiyeleriniz olursa dilerseniz alttan dilerseniz dmden görmek istediklerinizin fikrini verebilirsiniz. Baştan söyleyeyim bu maratonumuzda teşhşrcilik, aldatma ve ensest bir yerde olacak. Kimi yerlerde zamanda ileri geri gidip geleceğiz.

Bölüm 1

Selamlar ben beyza. Tesettürlüyüm. 4 kardeşiz 2 kız 1 erkek kardeşim var. 25 yaşındayım, evliyim. Kocamın adı Ahmet doktordur. Aslında pratisyen hekim. Ben de bankacıyım. Ankarada yaşıyoruz. 150 cm boyunda 45 kiloyum. Asla yaşımı göstermem gören halen beni 18 19 sanar. Şarap rengi omuzlarımın biraz altında saçlarım (boya tabii ki) kahverengi gözlerim, buğday rengi tenim, hafif çekik gözlerim,75b gögüslerim var. Aslen yozgatlıyım kocam da amasyalı. Arada yazları birbirimizin köylerine gideriz. Kocam benim ilk aşkım lise döneminde tanıştık aynı liseye gidiyorduk saygılı güzel bir ilişkimiz oldu üniversitemiz bitince de evlendik. Çocuk yapmak istemedik ilişkilerimizde korunuruz. Çevremde hep gözler üzerimdedir bundan kimi zaman nefret eder kimi zaman bayılırım hormonal değişiklikler diyelim buna.

Hayatımın dönüm noktaları oldu bunlardan birisi pandemi zamanında yaşandı, birisi üniversite bitince diğeri de 2022de birazdan anlatacağım durum yaşandığında.

Mevsim kıştı. Eşimle birlikte güzel bir akşam geçirdik evlilik yıldönümümüzdü. Çılgınlar gibi dans ettik, içtik, sızdık, seks yaptık. Sabah kalktığımda eşimin çıktığını fark ettim ve işe neredeyse geç kalacağımı. Başım ağrıyor ve acele ediyordum geceliğimi falan çıkarıp dolabımı açtığımda giyecek doğru dürüst bir şey bulamadım ben de elime gelen ilk elbiseyi giydim. Diz hizamda sarı renkli daha önce hiç giymediğim tatlı bir elbiseydi olur diyip giydim. Hemen saçlarımı yıkayıp biraz makyaj yapıp türbanımı bağlayıp, yanlardan bel kısmına kadar kesik pançomu giydiğim gibi çıktım dışarı. Ankaralı olanlar bilir ankaray diye bir tren var sanki sovyetlerden kalma çürük kokan leş bir trendir. Ona binip bir yerden aktarma yapıp otobüsle bankama geçtim. Birtakım işlerle uğraşıp bana işe girdiğimden beri sarkıntılık yapan bir çok kez başımdan savdığım müdürüm gelip beni darladı. Amacını hep biliyordum ama bir şey yapamazdım. Malum bu ekonomide müdürünüzü karşınıza alırsanız işsiz kalmayı geçtim başka bankalarda da iş bulamazsınız. Çoğu banka müdürleri birbirini tanır. O sıralar gelen giden herkes kredi çekip ya araba ya ev alırdı. Çoğuna da çıkardı krediler. Saat 4 gibi 2 tane taşralı olduğu 3 kilometreden belli olan 2 amca geldi. Kızım şöyle kızım böyle derken onlara kredi çıkmadı. Sinirlendiler küfrettiler içlerinden birisi “ben 10 yıl hapis yattım seni de siker bi 10 sene daha yatarım” diyip üzerime de yürüdü. Tabii araya güvenlikler girdi adamları tekme tokat dışarı çıkardı. Eşimi aradım durumu ona da anlattım çok korkmuştum. Çıkış saatimde geleceğini beni alacağını her şeyin geçtiğini söyledi. Sonrasında gün boyu stresli bir şekilde geçirip çıkış saatimi bekledim. Müdürüm tabii ki onlarca kez beni eve bırakmayı, yanımda olduğunu, onlara gününü göstereceğini falan söyleyip durdu.

Nihayet çıkış vaktim geldi ama kocam ortalıkta yoktu. Banka kapanmış olabilir ama içeride halen sayımlar ve başka işler olduğundan oturup bekledim. Güvenlik çay getirdi içtim bekledim derken kocam gelmek bilmedi aradım açmadı. En son tam çıkacakken kocamın koşarak geldiğini gördüm.

B: sevgilim nerede kaldın bekliyorum ne zamandır A: hayatım zincirleme trafik kazası olmuş acile çektiler beni tüm ankarada trafik kilit. Hem trafikten hem de bu durumdan geç kaldım. B: tamamdır sevgilim çok yoruldum eve geçelim mi başım çatlıyor ayakta duracak halim yok A: geçelim hayatım

Bir süre trafikte taksi bekledik fakat tüm taksiler doluydu. Biz de artık son çareyi otobüse binmekte bulduk. Durak kalabalıktı otobüsler de tıklım tıklım. Orta kapıdan zar zor bindik arkamızdan da birileri zar zor bizi ittire ittire bindi otobüse. Akşam vaktiydi içerisi havasızlıktan çok kötü kokuyordu. Camlar nefeslerden dolayı boncuk boncuk olmuş dışarısı veya içerisi belli olmuyordu. Arkamdan birisi “kızım bizim şu kartları da uzatır mısın?” dedi. Arkama dönüp kartları almak istedim fakat sağım ve solumdaki öğrencilerin çantasından dolayı kımıldamak neredeyse imkansızdı. Zar zor kolumu uzatıp kartları aldım kocamın arkası bana dönüktü ona verdim o da öndekilere uzattı basıldı kartlar ve geri geldi kocam da arkasını dönemedi koluyla uzattı bana ben de arkamdaki amcalara bir fırsat bulup dönüp verdim kartı ama o sıra arkamdakilerin kim olduğunu tanıdım. Bunlar gündüz problem çıkartan amcalardı.

Sol eliyle kartları elimden yavaşca alırken sağ elindeki bıçağı belime doğru dayadı. Ne diyeceğimi bilemedim. Yavaşca kulağıma yaklaşıp “bankada orospuluk yaptın şimdi de orospuluk yapacaksın ani bir harekette seni de yanındaki adamı da delik deşik ederim” dedi. Gözlerim doldu nutkum tutuldu. “Ne istiyorsun benden” diyebildim zar zor. “Seni” dedi.

Karaya Dönüş 5

Bu sefer sabah ilk gözünü açan Lale oldu. Yataktan çıkmadan önce oğlunun yüzüne baktı. Dünün aksine bu sabah aklında hiçbir olumsuz düşünce ve his yoktu. Oğlunun kadınsı hatlarıyla çok çekici olduğunun da farkına varmış oldu. Bütün bunlar her ne kadar onun için yeni olsada, kabullenmiş bir şekilde huzurla oğlunun yanağından bir öpücük aldı ve yataktan çıktı. Banyoya girip sıcak suyun altında kendini temizledi. Banyo sonrası nemlendirici kremlerini sürüp, giyinmeden mutfağa geçti. Oğluna en sevdiklerini pişirip güzel bir kahvaltı masası hazırladı. Yatak odasına gidip oğlunu uyandırdı. Ona duşa girmesini söyleyip mutfağa geçti tekrardan.

Lale masada oğlunu beklerken, Onur duşunu aldı. Bu sefer kendi kıyafetlerini giyerek mutfağa yöneldi. Lale oğlunu normal kıyafetleriyle görünce öne bir buruldu. Ama doğal olan buydu. Her zaman kadın kıyafetleri ile gezemezdi oğlu. Onur annesini masanın başında çıplak görünce kısa süreli afalladı. Ama bu manzara hoşuna gitmiş, annesinin dudaklarından ve göğüslerinden büyük bir öpücük aldı kahvaltı öncesi.

Anne oğul yeni hayatlarının ilk sabahında bol sohbetli bir kahvaltı yapıp, keyfini sürdüler durumun. Kahvaltıları bittiğinde ikisi birlikte masayı ve mutfağı toplamaya başladı. Bir yandan da sohbetleri devam ediyor, yeni hayatlarını nasıl yaşamaları gerektiğini konuşuyorlardı.

O: Anne senin kıyafetlerin çok güzeller ama üzerime oturmuyor hiç biri, bana alışveriş mi yapsak bugün çıkıp.

L: Nasıl olacak oğlum o, mağazaları birlikte gezip, oğluma kadın kıyafetleri mi bakıyoruz diyecez.

O: Tiyatro gösterisi için alıyoruz desek olmaz mı?

L: Gündelik kıyafetler için evet olabilir. Ama iç çamaşırlarında vs. tutmaz bu yalan.

O: Onları da sen tek alırsın benim için. Ben seni alışveriş merkezinde bir kafede beklerim.

L: Tamam o zaman önce evi temizleyelim, sonra da alışverişe çıkarız anne oğul birlikte.

O: Sen bir tanesin annem, muckk

L: Dur bak temizlik derken daha fazla dağıtıcaz evi, hadi işe koyul. Sen salonu süpürmeye başla bende burayı halledeyim.

Onur eline süpürgeyi alıp salona süpürmeye başladı. Lale de mutfakta bulaşıkları ve lavaboyu hallediyordu. Onur salonu süpürürken götünün seğirmesine neden olan bir hatıra geçti gözünün önünden. Duraksayıp kalçasını avuçladı bir süre, sonra kaldığı yerden devam etti temizliğe. İkisi de işlerini bitirmişti. Lale dünkü buhranlarında Aynur’dan birkaç gün daha izin istemişti. Bugünde işe gitmeyecekti. Onur’la birlikte alışverişe çıkmak için hazırlanmaya başladılar.

Lale akşam ki hediyesi için Onur’a teşekkür etmek istediğini söyleyip oğlunun önünde dizlerinin üzerine çöktü. Onur ‘un ufak sikine bakıp bir öpücük kondurdu başına. Sonra tamamını ağzının içine alıp emmeye diliyle darbeler atmaya başladı. Ama Onur’da bir teslik var gibiydi. Her ne kadar çok zevkli dese de sertleşmeye başlamamıştı. O anda Lale’nin aklına oğlunun götü geldi ve oğlunun ufaklığını ağzından çıkararak kendini oğlunun götüne kaydırdı. Dilini deliğin etrafında gezdiriyor, eliyle de taşaklarını okşuyordu.

O: Anne şu an çok harikasın, ihtiyacım olan teşekkür buydu.

Lale hiç bozmadan işine devam etti. Boşta kalan elinin işaret parmağını oğlunun götüne götürüp, parmağıyla zorlanmadan içine girdi. Onur kısık sesle inleyip annesine övgüler yağdırıyordu. Bu sırada Onur sertleşmiş eliyle kendi sikini okşuyordu. Lale oğlundaki bu değişimden hem şaşkınlık hem de hayranlık duyuyordu. Parmağını ikiye çıkarıp oğlunun parmaklamaya devam etti.

Birkaç dakika sonra Onur geleceğini söyleyince parmaklarını hızlandırarak oğlunun sikini ağzına aldı. Onur’u ağzına boşalttı. Tam tüm dölleri yutacakken aklına oğlu geldi. Ayağa kalkıp Onur’la öpüşmeye, ağzındaki döllerin bir kısmını ona yedirmeye başladı. Son damlalarda tükendiğinde dudakları birbirinden ayrıldı.

L: Umarım hoşuna gitmiştir oğlum.

O: Anne seninle olan herşey mükemmel.

L: Seni çok seviyorum, hadi üzerine topla da çıkalım evden.

O: Ben de seni seviyorum anne, 2 dakikaya hazır olurum.

Evden çıkıp şehrin diğer ucundaki bir alışveriş merkezine gitmeye karar verdiler. Böyle orada tanıdık biriyle karşılaşma ihtimali daha az olurdu. Taksiye binip el ele yola koyuldular. Alışveriş merkezine geldiklerinde birkaç mağaza gezip, reyonlarda bakındılar sadece. Sonra içlerinden birine dönüp Onur için birkaç gece elbisesi, gündelik hayatta giyebileceği birkaç kot pantolon, tayt, etek, t-shirt ve gömlek aldılar. Ödemeyi yaptıktan sonra, bir kafeye oturup birer kahve içtiler. Daha sonra Lale ayrılıp iç çamaşırı satan bir mağazaya girdi. Oğlu için saten fantezi gecelikler, külot sütyen takımları, birkaç jartiyer takımı ve külotlu çorap alıp mağazadan çıktı.

 Kafeye dönüp Onur’un yanına oturdu. Burada biraz sohbet edip, eve varmak için ayaklandılar. Yine taksiye binip eve geldiler. O kadar çok alışveriş yapılmıştı ki Onur’un dolabının yarısından çoğunu boşaltıp bir valize koydular. Onur aldıklarını tek tek üstünde denemeye başladı. Mor bir jartiyer takımını giydiğinde annesi poz vermesini istedi. Oğlunun birkaç fotoğrafını çekti. En çok seksi olduğunu düşündüğü diğer kıyafetlerde de durumu tekrarladılar.

Alınan kıyafetleri Lale temizlenmesi için makineye atmıştı. Onur eski kıyafetlerini giymektense çıplak olarak kalmayı seçip, yatağın bir tarafında yüz üstü uzanıyordu. Lale odaya girince oğlunun bu şekilde bir fotoğrafını çekti ve o da soyunup oğlunun yanına uzandı. Şimdi anne oğul çektikleri fotoğrafları inceliyor. Kötü olanları siliyorlardı. En güzel olduklarını düşündüklerini ise bana göndermişlerdi.

Bir Aile Olmak 3

Gözlerimi öğlen ışıklarına açtım. Gece benim için cidden karmaşık gecmisti. Ablam biraz deli yatiyordu ve yatakta ustume ustume gelip durmustu.

Normalde bu sorun olmazdi ama tam o anlarda dun gece gorduklerimin ve bosalmamanin etkisiyle bomba haline gelmis sikim beni korkutuyordu. Yanlis bir temas halinde ablamin penye sortunu ve kendi sortumu bembeyaz yapabilirdim

Neyse ki yorgunlugun da etkisiyle bayilip kalmisim. Bir sure yatakta uzanip tavani seyrettim, vucudum hala oldukca yorgun oldugumu belli edercesine sizliyordu. Ama yine de kalkip yanlarina gitmem gerektigini dusundum. Ogle saatleri yaklasiyordu ve beni tembel biri olarak gormelerini istemiyordum. Ablamdan eser yoktu o yuzden kahvalti hazirladigini tahmin ederek ayaklanip kapiya yoneldim. Kapiya yaklastikca hsraretli bir tartismanin seslerini ayirt edebiliyordum artik.

-yeter artik yildiz cidden yeter… dedi asya ablam. Bir yandan ocagin ve kizarmis tavada catirdayan yagin sesi bana kahvaltiyi hazirlamakta oldugunu gosteriyordu.

-ya abla nasil yaparsin ya en guzel elbisem paramparca olmus

-uzerinden cikarabildigime sukret… sinirlerim cok bozuk yildiz cidden sinirlerimi zorlama… dun gece yaptigin sey ilk degil ama bari dun yapmasaydin, kardesini uykusundan kaldirdin yatagini kirdin, cocugun karsina ustun basin ne halde cikmissin…

-ay aman abla ya cok da umrumda o nasil gormus. Banane elin yavsagindan

-su sekilde konusmaya devam edersen cakicam bi tane agzina, o cocuk kibar akilli merhametli biri dun senin butun zorbaliklarina aldirmadi tuvallette seni toparladi iceri aldi. Dun tanidigi ablasini o halde gormesine ragmen hic kabalik etmedi.

-napim abla allah allah banane ya ondan… Francis birakti beni eve, elbiseyi de o hdiye etmisti abla ya nasil aciklicam kac bin dolar o yaaa

-bak yildiz… dellenicem simdi once francis ibnesi dusunseymis elbiseyi, dun gece sirtin döl doluydu. Elbisenin etegini cekistirmekten sundurmus, madem o kadar degerli o elbiseye o iyi davransaymis senin ayri elbisenin ayri irzindan gecmis gotun mosmor hala sortundan belli oluyo.

-o oyle seviyor abla biliyosun hem bizim iliski dinamigimiz bu karistirma.

-ya siktir ordan off. Elin ayisi cidden acma sunun konusunu

Bir sure sessizlik oldu ben de tam cikmaya yeltenecektim ki kapinin onunden citirtilar geldi.

-koltuk cok fena kirilmis harbi ya buna yazik oldu diye konustu yildiz ablam… ee naptin yere yorgan mi serdin, kisliklar depoda degil miydi bizim nasil cikardin?

-ne diyon kiz? Diye bir seyleri dilimleme sesi gelirken sordu asya ablam

-ya abla senin kekoyu nerde yatirdin onu soruyorum yorganlar evde degildi ki yer yatagi sermedin mi?

-ne yer yatagi kizim yattik iste birlikte…

-ne??

-ne ne?

-abla sacmalama dun tanistigin elin adamiyla ayni yatagi mi girdin ya bilmiyorsun sapik mi katil mi manyak mi nasil yaparsin boyle bir sey?

-yildiz cenene sokayim sus artik duycak cocuk ne yabancisi be kardesim o benim 5 aydir her gun konusuyorum ben o cocukla her gun nesi yabanci ya

-abla konustuk bunu bitti o is aile olmak kardeslik falan gecmis gitmis 20 kusur yaslarinda adamdan kardes mi olur kucaginda mi buyuttun bunu yabanci bu adam… mis gibi hayatimiza zorla soktunuz zaten gecmiste bok heriften cekmemisiz gibi bi de oglunu getirdin basimiza ya! Orkideyi de kandirdin zaten yok abin iyi insan yok tatli insan… o kizda bu kekoyla gorusmek istemiyordu sen soktun kafasina.

-ay sus artik yildiz ya gel yardim et banaa

-abla susamicam valla delirtrceksin beni gozum tutmadi zaten ya gece sana bisey yaptiysa ellese videoya alsa nerden bilceksin

-Dun cocugun onune yari ciplak, gotun basin acik ve uzerin o yavsagin dölleri kapli halde geldin, o sirada sana hicbir sey yapmayan bana da yapmaz.

-ya offf hatirlatma sikicemm zaten gicik oldum

-afferim boyle sinir ol ki bi daha yapma, yapacaksan da o francis ibnesi seni evine alsin sikip sikip buraya atmasin ertesi sabah dusunu alip gel.

-musait olmuyo anneyle babasi biliyosun

-35 yasinda adam anasiyla babasiyla yasiyo sen benim gul gibi kardesime laf et daha yok sapik mi degil mi ulan asil senin gavat sevgilin orkideme bile ayi gibi bakiyor kiz o varken sort giyemiyor hic onlari gorme.

-bokunu cikarma abla francisin yapisi sert diye oyle algiliyosunuz oyle biri degil o. Hem oteki konu da kapanmadi.. cocuga hostel falan tutalim ben burda kalmasini en azindan senle yatmasini istemiyorum

-sen kim oluyosun yildiz? Bunu sakin Kenanin yaninda soyleme cidden agzinin uzrerine bi tane oturtmak uzereyim suan… asya ablamin sesi gercekten sertlesmisti.

-ya sapiksa? Ne bu inat? Diye sesinin tonunu biraz dusurerek israr etti yildiz ablam

-ayyy yeterrr yeterrr sapiksa da sapik yildiz sanane yaa ben senin sikisine karisiyor muyum? Kardesim degil mi o cocuk ister yanimda yatiririm, ister kucagimda uyuturum istersem de altina yatar catir catir amimi siktiririm sanane! Sana mi kaldi ya?

-oha ablaaa

-oha tabi serefsiz catlatiyorsun insani sinirden, gel sunlara yardim et kapa ceneni

Duyduklarim karsinda donmus bir sekilde elim kapinin kulpunda kalakaldim. Duydugumu anlamalarini istemiyordum bu yuzden ebevyn banyosuna girip ellerimi yikadim, tam o sirada kirli sepetinin ustunde iki beyaz spor corabi dikkatimi cekti, tabanlari hafif kirliydi. Sikim yine dimdik oldu… hem duyduklarim hem dun olanlar hem ablamin o purussuz melek gibi ayaklari beynimde propaganda yapiyor beni zorluyordu ama kendimi tuttum. 31 cekmeye vaktim de rahat ortamim da yoktu. Kirli sepetinin kapagini kapayip salona gectim yeni uyanmis taklidiyle..

-gunaydinn ablacimmm diye neseyle karsiladi beni asya ablam.

Bu tabiki yildizin sinirli sekilde goz devirmesine neden oldu. Benimle hic konusmadan masaya oturuo telefonuyla ilgilenmeye basladi.

-uykunu alabildin mi tatlim benim?

-Aldim abla yatak cok rahatmis cidden, portatif yatak bakmaya cikarim ben bugun ama merak etme.

Ablam gozunun ucuyla yildiza bakip, bi pic gulusu atti. -ne gerek var kenan rahatiz iste ablacim sen hep benle yat burdayken ben senin kokunla uyumayi cok sevdim. Erkek agirliyla dolunca yatakta insan daha guvende uyuyor aslan kardesim benimm

Yildiz sinirle kafasini kaldirip ablama oldurucu bakislar atti ama bir sey demedi.

Itiraz etmdk istedim ama yildizin sinir olmasi hosuma gitmisti sustum o yuzden

-orkide yok mu?

-bugun yarim gun shifti var askim. Birazdan gelir, cok heyecanliydi motorunu yapacaksiniz diye.

-aa dogruu tamam gelsin de hallederiz.

-demek tamircisin? Diye ilk defa benle konusma emaresi gosterdi yildiz.

-evet ab- sey yildiz hanim… motor, alt takim, yuruyen vs anliyorum.

-hmm bi ara benim arabama da bak madem… francis goturecekti tamire ama yogun oldugu icin olmuyor surekli bariyla ugrasiyor… tamircilik gibi alt islerden anlamaz mesgul adam

-öhö öhö diye uyardi onu ablam. Bariymis kapida korumalik yapiyo ne bari sanki babasinin mali.

-sahibi onu cok seviyor ilerde ona devredecek abla soyledim ya gecen

-aynen yildizcim devreder kesin senin ayiya seninki de cok anlar ya

-abla bulasma sevgilime isini duzene sokacak yakinda biliyorsun caliskan biri o evlenicez zaten bari alinca

-diger kizlarin ustunden kalkarsa evlenirsin yildiz

-ablaaa cidden kalbini kiricam

-sen de kardesime bulasma o zaman anlastik mi?

-sanki bi tek o kardesin, elin ada- neyse abla tamam sustum sen de suss

Bir sure sessizce yemek yedik. Gunluk sohbetimizi surdurduk ablamla ama dikkatimi toplamak cok zordu..

Iki ablam da cok guzeldi, ikisinin de kucuk memeleri tisortlerinden belli oluyor, ciplak ve bembeyaz bacaklari ojeli sut gibi ayaklari gozumden kacmiyordu baska seyler dusunmek icin cok zorluyordum ama asla olmuyordu. Ikisini ayni anda kaldirabilirim diye geciriyordum icimden ikisini ayni anda havada zipatabilirim oyuncak gibi oynayabilirim bunlarla… ama boyle dusunmemeliyimm.

Aklimda surekli bir goruntu donup duruyordu. Ablamin soyledigi laf yanki yapiyordu beynimde: istersem altina yatar catir catir amimi siktiririmm

Ya olsaydi oylr bisey? Onu yatakta hayal ediyorum… ablamin ufak bedeni altimda eziliyor, sicacik amcigini vura vura sikiyor, bogazina sarilip bogurrerek icine fiskirtiyorumm..

Sucluluk duygusuyla dagittim kafami, kendimi sohbete zorlayinca tekrar indi sikim.. ama hala riskli bir konumdaydik.

Kahvaltidan yarim saat sonra orkide geldi. Ustunu degistirip, plastik terlikler ve ince bir tayla geldi yanimiza ablam zorla onu yemege oturttu ama onun akli bendeydi…

Yemek biter bitmez yanimda bitti. -hadi abi diyerek cekti beni garaja

-tamam orkidecim dur diye diye gittim arkasindan. Takim cantasi getirdi. Baya guzel bir takim cantasiydi ama pek kullanilmamisti tabi, orkideyi yanima oturtup, scootrrinin panelini soktum bir cirpida, buyuk ihtimalle cok ciddi bir sey yoktu ama birkac yedek parcaya ihtiyacimiz olacakti. Yaptigim her seyi orkideye anlayacagi sekilde aciklayarak ilerledim. Kucuk bir vespasi vardi. Burda her seyin ucuz olmasi alisildik bir seydi ama motorunun kondisyonu cok kotuydu gercekten hor kullanmisti. Dediklerimi pur dikkat dinleyerek izliyordu beni kucuk kardesim

Ne guzel dikkatim dagildi diye seviniyordum. Is benim icin cok iyi bir odaklanma sansiydi ama som agzima sicayim tam o anda bir sey oldu…

-Orkide yildiz tornavidayi uzatir misin abicim? Dememle orkide takim cantasina uzandi ama eli carpinca ince cida kutusu yere dagildi.. orkide uzanarak toplamaya calissa da basaramadi ve yerde bagdas kuran pozisyonunu bozup dizlerinin uzerinde vidalari toplamaya basladi. Kafamin 30 santim solunda domalinca tayti araya girip mukemmel bir sahne yaratti bana, gozlerimi alamayip kitlendim oraya, elimseki pense dusecekti neredeyse..

Siyah taytin seklini belli ettigi ami o kadar guzel gozukuyordu ki oraya kafami yapistirim ami ve gotunun karismis kokusunu icime cekmek, orayi paspas gibi saatlerce yalamak icin omrumden bi 5 yil verirdim o an, kalan yillari da herhalde guzel kardesimin deliklerini parcalamaya harcardim…

Kafami sallayip dikkatimi topladim iyice yoldan cikiyordum artik. Kendimi tutmam gerekiyordu.

-Orkide bos ver abicim onlari

-Topladim abiii merak etme dyip tum tstliligiyla guldu suratima. Kendimden hem utaniyor hem de tatligi karsinda bayilma krizleri geciriyordum. Amina koyim bi insan nasil bu kadsr tatli guler diye grcirdim icimden O genis agzina ve dolgun duaklarina yapismamak icin zorluyordum kendimi

-Orkide abicim yedek bir iki parca lazim bana torna satisi yapan bir biliyor musun?

-hmmm sehir merkezinde bi mall var yani sey avm iste… orda torna var yakinda tamirciler de var motorumu orda bi bayiden almistimm

-tamam o zaman git asya ablandan anahtar kap gel onun arabasiyla ihtiyaclarimizi alalimm soforluk var di mi sende?

-tamam abicim diye kostu onumden

Ortaligi biraz toparlayip guzel kiz kardesimi ve iceri yururken purussuzce ssrsilan gotunu izleyerek mest oldum. Bugun kolah kolay bitmeyecek gibiydi…

Sorumluluk Zamanı – 3

Arabamı uzun bir süre kullanmayacağım için evimin garajında bıraktık. Havaalanına taksiyle gitme kararı aldık. Eşyalarımızı alıp havaalanına gelmiştik. Havaalanı, oldukça gösterişsiz ve küçük bir yerdi. Ancak oldukça az nüfusa sahip olan New Haven şehrine hayli hayli yetmekteydi. Normalde First Class, Business Class veya Economy Class gibi takıntılarım yoktur. Ancak ablamın Business Class’tan bilet alması rahat bir 10 saat geçireceğimiz anlamına geliyordu. Zaten uçakta First Class seçeneği de yoktu. Ne kadar yorgun olursam olayım, tek başıma uçsaydım bunu önemsemezdim ancak yanımda Klara vardı. Gözlerinden uyku ve yorgunluk akıyordu. Onun rahatsız bir yolculuk geçirmesini istemezdim. O yüzden ablamın bunu düşünmesi hoşuma gitmişti. Valizlerimizi bagaja verdik ve popüler bir zincir kahve dükkanında oturup boarding time’ı beklemeye başladık. Klara solumda, Meltem sağımda, Can ise karşımızda oturuyordu. Meltem ile Can’ın tartışması, kötü olan ilişkilerini daha da gerginleştirmişti.

Meltem: (bana bakarak) Basil, koltuğumu sizin yanınıza aldım.

Basil: İyi yaptın. Can sen hangi koltuktasın ?

Can: Yanınızda daha yer yoktu abi. Ben ekonomi kısmındayım. Zaten yanınızda oturamayacaktım, ekstra para vermeyeyim dedim.

Başımı “anladım” anlamına gelecek şekilde yukarı aşağı salladım.

Klara gözlerini açık tutmakta zorlanıyordu. Anlaşılan çok uykusu vardı ve uçuşu uyuyarak geçirecekti. Uçuş sırasında uykusu olmadığı zamanlarda bile uyumak onun bir özelliğiydi.

Uçağı beklerken, bazen Klara ve benim babam ile yaşadığımız anılardan, bazen ise havadan sudan konuşarak zaman geçirdik. Sonunda bizim uçağımız için ekranda “boarding time” uyarısı belirmişti. Kafeden kalkıp uçağa doğru yol aldık.

New Haven ile İstanbul arasında 7 saatlik bir zaman dilimi farkı vardı. Yani saat burada 10:00’ken İstanbul’da saat 19:00’dı. 10 saatlik süren bir uçuşun ardından New Haven saati ile 20:00’da İstanbul’a inecektik. Bu saatte, Türkiye saati ile 03:00’a denk gelecekti.

Uçağa binip yerlerimize geçtik. Kabin bagajımda 2 tane seyahat yastığı getirmiştim. Birisini Klara’ya diğerini ise Meltem’e verdim. Uçak kalkmadan önce Açelya’ya uçağın rötarsız bir şekilde zamanında kalkacağına dair mesaj attım ve ardından telefonumu uçak moduna aldım. Uçak kalktı, uçuş rotasına girdi ve sabit bir şekilde gitmeye başladı. Bunun ardından Klara bana uyuyacağını söyledi ve ona uyku öpücüğünü vermemin ardından gülümsedi. Sonrasında ise kulak tıkaçlarını ve göz bandını takarak uyku moduna geçti.

Meltem ile bir süre daha sohbet ettikten sonra bende uyumaya karar verdim. Birkaç saatin geçmesinin ardından kasıklarımda ve penisimin üstünde hissettiğim bir baskı sebebiyle uyandım fakat tahmin ettiğim bir şeyden dolayı uyanmamış taklidi yapmaya karar verdim. Gözlerimi fark ettirmeden kısık bir şekilde açtım ve tahminlerimin doğru olduğunu fark ettim. En arka köşede, uçağın en sessiz ve sakin sayılabilecek yerinde oturmuştuk ve Meltem de bunun farkındaydı. Güzel elleriyle pantolonumdan gördüğü kabarıklığımı okşuyordu. Fark ettirmeden Meltem’in yüzüne de bakmıştım ve beni ellerken dolgun dudaklarını ısırdığını fark ettim. Beni taciz etmekten zevk alıyor gibiydi.  Açıkçası Meltem gibi kızıl bir afetin bunu yapmasından şikayetçi değildim. Şikayetçi olmamamın ahlaksızlık olduğunun farkındaydım ancak kendimi böyle kabul etmeyi öğrenmiştim. Klara hala uyuyor gibi gözüküyordu. Benim ve Klara’nın tepki vermemesinden cesaret almış olacak ki Meltem daha da ileriye gitmeye karar verdi. Pantolonumun fermuarını yavaşça açtı ve iç çamaşırımın içinden elini soktu. Ellerinin sıcaklığını penisimin üzerinde hissedebiliyordum. Oldukça tahrik olmuştum ve bunun sonucunda taş gibi sertleşmiştim. Penisim ortalamaya göre oldukça kalın ve uzundur. Bu durumun Meltem’in hoşuna gittiğini, onun verdiği reaksiyonlardan anlamıştım. Penisim Meltem’in elinde bir kalp gibi atıyordu. Sevgilisi uçağın arkasında otururken o beni elliyordu. Düşmanımın bile Can’ın yerinde olmasını istemezdim.

Oturduğumuz sırada altı koltuk vardı. Biz en arka sol üçlü koltukta oturuyorduk ve ortada bulunan koridorun sağındaki en arka üçlü koltuk boştu. Yani bizim sıramızda bizden başka kimse oturmuyordu. Business Class’ın tuvalet bölüm ise ön taraftaydı. Kısacası bizim kısma hosteslerden başka kimse gelmiyordu. Hosteslerin bile gelmesi için bizim onları düğme ile çağırmamız gerekiyordu. Şu anda ise uçak istirahat modundaydı. Işıklar olabildiğince azaltılmıştı. Işığa ihtiyacı olan kendi koltuğunun ışığını açıyordu ancak görünen o ki koltuğumdan görebildiğim herkes uyumayı seçmişti. Meltem bu gelişmelerden cesaret alarak daha da ileri gitti. Penisimi pantolonumdan dışarıya çıkarttı ve ağzını penisime yaklaştırmaya başladı. Nefes alışverişlerini penisimde hissedebiliyordum. İlk başta ucuna ıslak ama sessiz bir öpücük kondurdu. Ardından ise oral yapmaya başladı. Ağzının tüm sıcaklığını penisimde hissedebiliyordum. Artık gözlerimi daha rahat açabiliyordum çünkü tamamen penisim ile ilgileniyordu. Kıyafetlerimizi uçağa binmeden önce değiştirip rahat bir şeyler giymiştik o yüzden Meltem’in üstünde, gece giydiği seksi elbise yoktu. Ama şu an giydiği şeyler de gayet dardı ve vücudunun tüm seksiliği belli oluyordu. Beyaz ten, kızıl saçlar, ince bir bel, koca bir popo, büyük göğüsler ve uzun bacaklar. Meltem tam anlamıyla harika bir kadındı. Oral sekste de tecrübeli olduğu belliydi. Dişlerini hiçbir şekilde hissettirmiyordu. Belki de bu iş için ekstra çaba harcıyordu çünkü dişlerinin verdiği acıyla uyanabilirdim. Meltem penisimi yalarken hafif hafif sessizce inliyordu. Birkaç dakika böyle geçtikten sonra uyanmış gibi yapıp Meltem’in kafasını penisime doğru bastırdım. Gırtlağına kadar girdiğim için birkaç saniye boğulma seslerinin gelmesinin ardından kafasını bıraktım ve Meltem, aniden doğrulup bana doğru bakmaya başladı. Gözleri yaşarmıştı.

Basil: (sessizce ve şaşırmış bir şekilde) Meltem ne yapıyorsun !? Ne yaptığını sanıyorsun sen !!? Bu yaptığının taciz olduğunun farkında mısın ?

Meltem: (korkarak) Farkındayım Basil. Çok çok özür dilerim. Lütfen affet ama kendimi tutamadım. Sana yıllardır hayranım. Seni tanıdığım günden beri yavaşça Can’dan soğudum. Seni ilk gördüğüm günden beri çok seviyorum. Arkadaşça bir sevgiden bahsetmiyorum. Tabi ki seni arkadaşça da seviyorum ama sadece bunla sınırlı değil. Sana senelerdir aşığım.

Masumu oynamalıydım.

Basil: Meltem ben de seni arkadaşça çok seviyorum ama bunu nasıl yaparsın ? Klara’ya hiç mi acımıyorsun ? En yakın arkadaşının sevgilisine bunu nasıl yaparsın ?

Meltem: Yıllardır bir umut Klara’dan ayrılırsın diye bekledim ! Sana ne diye sürekli kur yaptım, seninle flört ettim sanıyorsun. Belki benden hoşlanmaya başlarsın da Klara’dan ayrılırsın diye umut ettim. Klara en yakın arkadaşım evet ama ondan ayrılıp benle birlikte olsaydın ben onu ikna ederdim. Eminim ikna olurdu ! Bizi öylece bırakamazdı ! Mecbur kabul ederdi !

Yok artık. Bu kadarını da beklemiyordum. Masumu oynadığım iyi olmuştu. Klara’dan ayrılmayı düşüneceğim zaman hiçbir şekilde gelmeyecekti. Ancak Meltem’i kıvama getirip Klara’dan gizli bir şekilde sevgilim yapabilirdim. Bana kafayı bu kadar takmış birisi eminim bunu kabul ederdi.

Basil: Meltem kurların ve flörtleşmelerin her zaman hoşuma gitti. Senin gibi seksi bir kadından bu davranışları görmek herkesin hoşuna gider. Ancak Klara’dan ayrılacağım bir senaryo asla gerçekleşmeyecek. O benim her şeyim. Seni de çok seviyorum ama Klara’yı üzecek bir şeyin yaşanmasına asla izin vermem.

Onun yaptığı kurların ve flörtleşmelerin hoşuma gittiğini söylememin ardından Meltem’in yüzüne bir gülümseme yerleşti. Yüzümü kendisine çevirip dudaklarımdan uzun bir öpücük aldı.

Meltem: Hımm demek öyle. Kafamı penisine bastırmanın sebebi de buymuş demek.

Basil: (Meltem’in buna inanmayacağının farkında olarak) O anlık bir şok ile oldu. Bir anda bu his ile uyanınca ani bir tepki verdim.

Penisim hala dışarıdaydı ve Meltem’in ağız sıvısından fazlaca ıslanmış haldeydi. Meltem şortunun cebinden bir peçete çıkarttı ve penisimin ıslaklığını giderdi. Ardından iç çamaşırımın içerisine geri sokup fermuarımı kapattı.

Basil: Bu konuyu konuşacağız Meltem.

Meltem’in kulağına yaklaşarak konuşmaya devam ettim.

Basil: (fısıldayarak) Senin gibi güzel bir kadını sikmeye ve sevgilim yapmaya hayır demem. Hem yıllardır süren uzun bir dostluğumuz var. Yaptığın bu hareketten dolayı bozulmasını istemeyiz değil mi ?

Meltem, kurduğum ilk cümleden sonra yutkunmuş ve gergince gülümsemişti.

Meltem: Evet.. Bence de hayır dememelisin. Sonuçta senelerdir devam eden arkadaşlığımızı benim sorumsuzca bir hareketimden dolayı bitirmek istemeyiz.

Basil: Evet istemeyiz. Can meselesini de ne yapacağımızı konuşacağız en müsait vakitte. Madem benim kadınım olmaya bu kadar heveslisin, bu meseleyi en kısa sürede çözmeliyiz.

Meltem: Can bir mesele değil. İstersen şu an şimdi kalkar, yanına gider ve ayrılırım.

Basil: Hayır şu an değil. Ben sana doğru zamanı söyleyeceğim. Şimdi sessiz ol. Klara’nın yanında yeteri kadar riskli hareket yaptın. Klara’ya ikimiz de çok değer veriyoruz. Onu üzecek hareketler yapmayacağız. Bizim mutlu olacağımız ancak onun üzüleceği hareketleri ise ondan gizleyeceğiz. Hepimizin yararına olacak.

Cümlemi bitirmemin ardından Meltem’in çenesini tutup dudaklarıma yaklaştırdım ve tutkulu bir şekilde öpüştük.

Meltem: Tamam Basil. Haklısın.

Basil: Şimdi sana verdiğim seyahat yastığını kullan. Göz bandını ve kulak tıkaçlarını tak ve uyu. Sessiz ve sakince, huzurlu huzurlu gidelim.

Bunu dememin ardından Meltem hazırlıklarını yapıp uyumaya başladı. Uçuş sırasında daha fazla riskli hareket istemiyordum. Yanımda iki tane dünya harikası kadın ile İstanbul’a yaklaşmaya devam ediyorduk.

Meltem ile yaşadığımız bu olay babamın kaybını bir süreliğine unutturmuştu. Restorandın bahçesinde yaşadığım duygu patlaması iyice geçmiş gibiydi. Babamın ölümüne aylardır kendimi hazırlamıştım. Yaşadığım duygu patlamasından sonra, kendimi ve duygularımı kontrol edebilmeyi başarabiliyordum. Ailemin ve yakınlarımın sorumluluğunu sağlıklı bir şekilde yönetebilmem açısından bu güzeldi.

Uçağın inmesine 1 saat kala pilotun anonsuyla uyandım. Klara ve Meltem hala uyuyor gibi gözüküyorlardı. Onları kaldırmanın vakti gelmişti. Klara’nın göz bandını kaldırdım ve yüzünü hızlı hızlı öpmeye başladım. Gözlerini yavaşça açmaya başlamıştı.

Klara: (gülümseyerek) Bu harika bir uyandırma servisi için teşekkür ederim.

Cümlesinin ardından dudağımdan uzun bir öpücük aldı.

Klara: Meltem de mi uyuyor ? Sen ne yaptın tüm vakti ortamızda uyanık uyanık mı geçirdin ?

Basil: Yok ya bana da uyku bastırmıştı uyudum. Yeni kalktım daha pilotun anonsuyla. Siz hiç duymadınız. Hala uyuyordunuz.

Bu cümlemin ardından Meltem’i de kolunu yavaşça dürterek uyandırdım.

Basil: Kalk hadi, az kaldı ineceğiz birazdan.

Meltem: (kulağıma yaklaşıp fısıldayarak) Ben de öpülerek uyandırılmak istiyordum. (muzip bir şekilde) Nedir bu ayrımcılık ?

Demek çoktan uyanmıştı.

Basil: (fısıldayarak) Ölüm fermanımızı imzalamamızı istiyorsun herhalde.

Meltem: (fısıldayarak) Senin için her şeye değer.

Klara ne konuştuğumuzu merak eder bir şekilde bize bakıyordu.

Klara: Ne konuşuyorsunuz ya siz öyle fısır fısır ?

Basil: Meltem fısıldayarak konuşalım da Klara merak etsin dedi. (gülümseyerek) Beni çocukça şakasına dahil etti aşkım.

Klara: Yaa demek öyle. (anlamlı bir şekilde gülümseyerek) Sorarım sana bu “dahil olma” işinin hesabını.

“En kısa sürede sor bebeğim” diyerek Klara’nın dudağını uzunca bir süre öptüm.

Uçak havaalanına indiği gibi telefonumu uçak modundan çıkarttım ve Açelya’yı aradım.

Basil: Güzelim indik biz.

Açelya: Tamam, biz de zaten havaalanındayız sizi bekliyoruz. Valizlerinizi alın gelin.

Telefonu kapattıktan sonra uçakların kapısının açılmasını bekledik ve inerek valizlerimizi almaya doğru gittik. Valizlerimizi beklerken Can’da yanımıza geldi.

Can: Basil, kızlar, nasıl geçti yolculuk ?

Basil: İyiydi iyiydi. Rahattı çok şükür. Senin nasıl geçti ?

Kızlar cevap vermektense benim cümlemin ardından kafalarını olumlu şekilde sallamakla yetindiler.

Can: Fena değildi ya. 10 saat oturmak biraz yordu ama güzeldi, rahattı.

Valizlerimizi alıp çıkış kapısına doğru yöneldik. Kapıdan çıktığımızda bizi Annem, küçük kardeşim Lidya ve ablam Açelya karşıladı. Yanlarında ise çocukluğumda benim dadılığımı yapan ve ardından ailemizin bir üyesi olarak gördüğümüz Yeliz abla vardı. Yaş olarak annemden 1-2 yaş küçüktü ve çok güzel bir kadındı. Klara kadar olmasa da uzun bir boyu vardı. Göğüsleri ve kalçaları Melteminkiler kadar olmasa da dolgun sayılırlardı. Meltem seksi bir kadınken, Yeliz zarif bir kadındı.   

Annemle, Lidya ile, Açelya ve Yeliz ile sıkıca sarılıp öpüştük. Bu kişiler Klara ile de yakınlardı. Onlar da hasret giderdiler ve onları Meltem ve Can ile tanıştırdım. Annem hepimizin bir arabaya sığabilmesi için lüks bir van araçla gelmişti. Bu arabayı daha önce hiç görmemiştim. Babam yeni almış olmalıydı. Hepimiz birlikte arabaya bindik ve yol almaya başladık

Meltem: Ayla Hanım, (annemin adı Ayla’dır ve zarif bir kadındır.) Biz Can ile yolunuzu uzatmayalım. Hemen ileride bir metro istasyonu var, bizi orada bırakabilirseniz biz yolumuza kendimiz devam edelim.

Ayla: Olur mu öyle şey ? Buraya kadar Basil için gelmişsiniz. Sizi biz misafir edelim. Ailenize geleceğinizi söylemediyseniz şimdi de söylemeyin. Bir süre bizde kalın sonra onlara da sürpriz yaparsınız.

Meltem: (bana bakarak) Aileme söylemedim geleceğimi ama bilmiyorum. Olur mu ki böyle ? Basil daha yeni geldi. Belki aile arasında birlikte vakit geçirmek istersiniz.

Basil: Olur canım. Neden olmasın ? Senden çekineceğimiz bir şeyimiz yok bizim.

Can: Ben aileme geldiğimi söyledim bile. Misafir olmayı çok isterdim ama gitmek zorundayım.

Ayla: Tamam o zaman. Meltem’i misafir edelim. Can’ı da evine kadar bırakalım.

Can: Hiç gerek yok gerçekten.

Ayla: İtiraz istemiyorum. Basil için buraya kadar geldiniz. En azından bunu yapalım.

Can’a bakarak annemi onaylar şekilde kafa salladım. Can’ı evine bıraktıktan sonra kendi evimize geldik ve araçla bahçe kapısından içeriye girdik. Araçtan indik ve tüm eşyalarımızı odalarımıza taşımaları için evde çalışan görevlilere teslim ettik. Odalarımıza çıkmadan önce salonda hep birlikte oturduk ve sohbet etmeye başladık.

Merhaba, Ben Melisa – Part 6

-Part 6-

Üniversiteme ve şehre güzelce alışmışken kuzenimin düğünü için annemlerin beni memlekete çağırmasıyla keyfim kaçmıştı. Eşyalarımı toplayıp yola koyuldum. Otobüsle uzun bir yolculuk beni bekliyordu. Kulaklığımı takıp müzik dinlemeye başladım, bir yandan da Cenk ile mesajlaşıyordum. Ankara’ya vardığımızda benim yaşlarımda bi genç bindi otobüse. başka yer kalmadığı için muavin benim yanıma oturması için izin istedi. Ben de sorun yok dediğimde oğlan yanıma geçip oturdu.

Tam kulaklığımı takacakken Merhaba ben Hüseyin dedi. Kafamı çevirip baktığımda gülümseyen pozitif birisi vardı karşımda. Merhaba ben de Melisa diyerek elimi uzattım. ne okuyorsun napıyosun gibi sorular soruyordu ben de sorularını cevaplıyordum. Hoş birisiydi kanım hemen ısınmıştı Hüseyin’e. Sohbet ede ede geceyi bulduk. Havanın da kararmasıyla yorgunluk çökmüştü üstümüze. Koltuğumu biraz yatırıp uykuya daldım. Uyurken bi ara bacaklarımda bi el olduğunu hissettim, gözümü hafif aralayıp baktığımda Hüseyin bacaklarımı okşuyordu. Uyandığımı fark etmemişti bile. Orospuluk damarım tutmuştu tam, bacaklarımı açıp iyice arkama yatmıştım. Hüseyin ellerini beyaz eşofmanımda hafif hafif gezdiriyordu eli ara sıra amcığıma gelse de cesaret edemiyordu. sonunda cesaretini toplayıp elini amıma atıp hafif hafif okşamaya başladı. İnlememek için kendimi zor tutuyordum.

Bi çılgınlık yapıp Hüseyinin elini tuttuğum gibi eşofmanımdan içeri soktum. Hüseyin çok korkmuştu. garibim, kimle uğraştığından haberi yoktu. Korkusunu yenmesiyle amımla oynamaya başladı. Klitorisimi parmaklarının arasına alıp eziyordu. Gece otobüste ışık da kapalı olduğu için birinin anlaması imkansızdı. Kulağına eğilip, götümü parmakla dememle parmağının yarısını götüme sokması bir olmuştu. Bağırmamak için kendimi zor tuttum. Azgınlıktan ölmek üzereydim. Yaklaşık 15 dakika amımla oynaması ve götümü parmaklaması yetmişti orgazm olmam için.

Orgazm olmamla elini çekmişti amımdan. Yaklaşık yarım saat sonra otobüs mola için durmuştu. Yarım saat süremiz vardı ve benim bu sürede sikilmem şarttı. Hüseyinin elini tuttuğum gibi çıkardım otobüsten. İkimiz de bi yerler arıyorduk ki Hüseyinin gözüne mola tesisinin yanındaki ağaçlık bölge geldi. ikimiz de ayrı ayrı gittik ağaçların arasına. Hüseyinin gelmesiyle öpüşmeye başladık bir anda. Fazla vaktimiz yoktu o yüzden çömelip Hüseyinin pantolonunu çözerek sikini dışarı çıkardım. O ana kadar gördüğüm en büyük sik buydu. Alp’in ince sikinin yanında bu güzel damarlı bi sikti.

İştahla yalamaya başladım sikicimin yarrağını. İyice sertleşip ıslandıktan sonra ağaca domalıp eşofmanımı sıyırdım. Hüseyin diliyle göt deliğimi biraz ıslattıktan sonra sikini göt deliğime değdirmesiyle ürperdim. O kadar kalın bi siki almak kolay olmayacaktı.

Arkamdan yavaş yavaş bastırmasıyla önce başı sonra da gövdesinin yarısı girmişti o küçük göt deliğime. Yavaş yavaş git gellere başladı sikicim. Götümün alışmasıyla ben de zevk almaya başlamıştım. Yaklaşık 10 dakika siktikten sonra nereye boşalıyım diye sordu Hüseyin. Götüme boşal sevgilim dölle beni dememle içime oluk oluk akıttı döllerini. İkimiz de toparlanıp teker teker çıktık ağaçların arasından. Yakalanmadan yine güzel sikişmiştim açık havada.

Oturduğumda Hüseyin uyudu. Ben de Cenk’le konuşmaya devam ettim. Beni özlediğini gelince birlikte zaman geçirmek istediğini yazıyordu. Ben de göt deliğimde bi yabancının dölleriyle ben de seni özledim diye cevap veriyordum. Orospuluğun kitabını yazmıştım resmen ama işin garip yanı bundan hiç rahatsız olmamamdı.

Hüseyin benim ineceğim yere gelmeden önceki ilçede dudaklarımdan gizlice öpüp indi. Onun haberi olmasa da aynı şehirden çıkmıştık. İnmeden numaralarımızı almıştık o yüzden mesaj atacağını düşünüyordum. Ben de yarım saate kalmadan türbanımı takıp otobüsten indim. Bu şehirde beni başka maceralar bekliyordu.

Annem ve Teyzem 3. Bölüm

Yola çıkmıştık artık. Teyzeme nereye gideceğimizi söyledim bana konum bilgilerini attı. Ben konum bilgisini Aracın ekranına aktarırken teyzem camın önündeki kilodu gördü.

T:”Bunun burada ne işi var canım?”
B:” Teyzem ben bardağı atacaktım ama ben onu bez sandım. Sonra iç çamaşırı olduğunu anlayınca çıkartıp kurutayım dedim.”
T:” Bunun başına da gelmeyen kalmadı. Geçen gün sizde unutmuştum yanıma aldım o an aklıma geldi. Ayıp oldu sana da”

Ben yine şok olmuştum annemin sandığım 31 çekip döllerimi attırdığım kilot teyzemin kiloduydu. Bizde neden çıkarttı ne oluyordu. Çözemedim olayı.
Yol baya şehir dışında bir yere doğru gidiyordu.
B:”Teyze gittiğimiz yer doğru mu eminmisin ?”
T:” Evet canım doğru merak etme”
B:” Tamam”

Konum tam olarak büyük duvarlı bir evin ya da çiflik gibi bir yerin önüne getirdi. Ben sağa sola bakarken teyzem hemen indi arabadan eliyle gel dedi. Ben arabayı park etmeye çalışırken teyzem kapıdaki duran tuşlara bastı ve o an büyük kapı açılmaya başladı. Eliyle içeri geçmemi söyledi. Arabayı yavaşça içeri soktum. Teyzem de arkamdan gelmişti. Ben eve bakarken şaşkınlıktan olsa gerek arabanın kapısı açık bekliyordum.

T:” Canım gelsene ne bekliyorsun ?”
B:” Teyzem burası neresi ben anlamadım”
T:” Gel gel korkma”
Arabayı kapattım teyzemin kilodunu cebime aldım poşetleri alacaktım teyzem kalsın diye eliyle işaret yaptı. Koluma girdi ve evin yan tarafından evin arkada tarafına doğru yürümeye başladık. O an havuzu gördüm ve köşede eniştem Mangal alanında bir şeylerle uğraşıyordu. Annem elinde tabaklar ile kapıdan çıktı. Bizi görünce hemen tabakları bırakıp hızlı adımlarla gelmeye başladı. Önce teyzeme bir öpücük verdi sonra bana sarıldı. Üstünde ip askılı bir body ve altında kısa olmasa da bir şort vardı. Sarılmasıyla saçlarının ıslak olduğunu ve kokusunun başımı döndürmesiyle aklım gitmeye başladı. Küçücük memeleri göğsümün alt tarafına yapışmıken benim mal yine kalkmaya başladı. Burası neresi annem neden banyo yapmış neler oluyor burada diye düşünmeden kendimi alamadım.

Annem ile teyzem içeri geçtiler bende eniştemin yanına gittim. Selam verdim hemen bir rakı koydu bana ve anlatmaya başladı.

E:”Koçum beğendin mi sürprizimizi. Bugün yarın burada kalacağız ben sabah döneceğim işleri toplamam lazım sonra da hafta sonu tatile çıkacağız. Ben herşeyi ayarladım sen merak etme. Ayrıca bugün senin günün hep senin istediklerin olacak”

B:”Tamam enişte sağolasın”
Teyzemin bana seslenmesi ile arkamı döndüm. Kısacık bir şort ile dar bir crop giymişti. Allahım kadın muhteşem gözüküyordu. Memeleri kocama ortada bacakları tertemiz. Gözümü alamadım. Hemen yanına gittim.

T:” Canım biz yemekleri hazırlarken sende rahat bir şeyler giy istersen.”
B:” Teyze benim bir şeyim yok ki burada”
T:” Eminmisin.? Üst kata çık soldan ilk oda senin odan orada bir çanta var bak bakalım beğenecekmisin.”
Koşar adımlarla içeri girdim amerikan mutfak tarzı olan bir evdi. Annem eğilmiş bir şeylere bakıyordu. O sıra götünün arsına kaçan şortu görünce biraz izledim. Annem kalkınca bana baktı bir şey demesine fırsat vermeden odada kıyafetler varmış onlara bakaym dedim ve çıktım.

Odaya girdiğim de yatağın üstünde bir spor çanta vardı. İçinde şortlar vardı. Ama tişört bulamadım derken teyzem geldi odaya.

T:” Beğenmişsindir umarım”
B:” Teyzem bakmadım ama güzeller tişört bulamadım”
T:” Onlar dolapta olması lazım canım benim”
B:” Sağol teyzem”
Hemen dolaba baktım 4 tane tişört vardı. Siyah güzel bir tişörtü seçtim ve giyinecektim ki teyzemin hala oda da olduğunu farkettim.

B:”Teyze bu nasıl ?” Elimdeki tişçrtü göstererek.
T:” Güzel canım ben seçtim zaten ama üstünde görmek lazım” Teyzem bir şey demeden hemen gömleğimi çıkartıp tişörtüm üstüme giydim. Aynada kendime bakarken teyzemin de beni izlediğini görüyordum.
B:” Teyze şort da siyah giyeyim takım olsun”
T:” Iıı şey tamam canım giy gel”
B:” Tamam teyzem”

Teyzem odadan çıktı ama merdivenlerden iniş sesleri gelmedi. O an aklıma anneme yaptığım gibi teyzeme de bir şov yapma fikri geldi. Aynanın karşısına geçtim. Giydiğim tişörtü çıkarttım tekrardan. Pantolonu da çıkarttım sadece boxer ile ayna da kendime bakarken kapının kenarından duvara çarpan bir gölge gördüm aynadan. Zaten sikim sürekli kalkık vaziyetteydi. Boxer ı da çıkarttım. Sikim anında kendini dışarı attı. Biraz sikimle oynadım. Aslında biraz daha oynasam boşalabilirdim ama teyzeme manzara sunmak istiyordum. 1 2 dakikalık izlemenin ardından gölge kayboldu. Bende boxer giymeden şortu giydim. Sonra da tişörtü giyip aşağıya indim.

Masa hazırlanmıştı. Etler çok güzeldi. Rakılar içildi. Sohbetler planlar yapıldı. Tatilde kalacağımız evi gösterdiler. 1 hafta kalacaktık. Gece baya ilerledi. Ben uzun zamandır içmediğim için çakır keyf olmuştum. Enişte zaten zurnaydı. Sürekli gülüyordu. Teyzem ve annem sürekli bir konuşma içindeydi. Annem kalktı birer kahve içip yatalım artık dedi. Hepimiz onay verdik kahveler geldi. Masalar toplandı. Sırayla herkes odalarına çekildi. Annem üst katta en sağdaki odada. Ben ilk soldaki odada. Teyzem ve eniştem benim yan odamda kalıyorlardı. Banyo annemin tarafıında kalıyordu. Gece çok uyku tutmaz beni ama içkinin verdiği etki yorgunluk falan ben dalmıştım. Bazı sesler geldi ona uyandım. Yan odadan sanki bir tartışma sesleri geliyordu. Kendime geldim ve kulaklarımı iyice açtım.

T:” Ya ben gördüm tabiki seninkinden büyük”
E:” Bak kızım bu iş olacak tamam ama pat diye olmaz ki”
T:” Niye ablamı pat diye aldın ama”
E:” Kızım sizde istemediniz mi ? Ben almayalım demiyorum bugün olmasın yarın ben yokum zaten birlikte olsun diyorum”
T:” Ya belki çocuk kabul etmeyecek”
O sıra bir 3. ses geldi
A:” Ben hala bir hata yapacağız diye korkuyorum. Zaten bir hata yaptık ama ya başka gözle bakarsa bana. Yıkılırım ben.”
E:” Sen merak etme o senin tadını alsın aklı sende kalır.”
T:” Abla bunca boktan sonra bunu mu düşünüyorsun. Valla gider uyandırır siktiririm kendimi ona.”
E:” Yavaş biraz ne bu acele. Ben yetmiyormuyum size”
T:” Tamam ama onda da baya kalın bir yarak var”

Bu sözleri duydukça beynim yanıyordu. Annem Teyzem eniştem neler konuşuyorlardı. İçeri girip hepsini rezil etmek geçti aklımdan. Ama sikim ve beynim arasında kalmıştım. Sikim yine şahlanmıştı. Kapı sesini duyunca hemen yatağa attım kendimi. Sırt üstü yattım ve sikimi belli edecek şekilde düzelttim. Odanın kapısı açıldı dönemiyordum. Sadece başımda bir gölge hissettim ama bakamıyordum. Sanki uykuda yapmış gibi elimi sikime attım ve düzeltmeye çalıştım. Sadece gelen kişiye sikimi belli etmek istiyordum.

Gölge uzaklaştı ve gitti. Sabah olmuştu ben geç uyandım. Duşa girdim. üstümü değiştirdim. Mutfakta kimse yoktu. Salonda da kimse yoktu. Havuz tarafındaki bahçeye çıktım. Annem ve teyzem uzanmışlar mayoları ile güneşleniyorlardı. Onlara günaydın dedim ve yanlarına gittim. Hoş sohbetten sonra annem kahvaltımı hazırlamak için içeri geçti.

B:” Teyzem dikkat et çok yanma acır sonra dedim”
T:” O zaman bilmiş bey şu omuzlarıma güneş kremi sürde yanmasın”
B:”Hay hay kraliçem”

Şezlongu teyzemin yanına doğru çektim çanta içinde ki kremi gösterdi teyzem ve omuzlarına sıktım kremi. Askılara den gelen yerlere özenle dikkat ettim. Ve sırtının belli bir kısmı açıktı oralara dikkatlice sürdüm.

B:” Teyze askıların altına süremedim haberin olsun”
T:” Biraz indirebilirsin canım”
Askıları iki yandan tutarak indirdim ve omuzları tamamen elimin altındaydı. Yandan sürerken çok zorlanıyordum tam yanına oturayım derken annem seslendi.

A:” Oğlum pantalonunu makineye atacağım gömleğinle başka kirli var mı ?”
Eyvah dedim çünkü teyzemin donu hala benim cebimdeydi. Ben onu unutmuştum. Tam heyecanla anne dur bekle falan demeye kalmadı teyzem sol eliyle bacağımdan tuttu.

T:” Bekle bekle gitme ben aldım cebindeki ni”
B:” Nasıl yani teyzem ben unuttum acele ile kusura bakma. Ayrıca benim cebimi mi karıştırıyorsun ? ” Gülerek söyledim
T:” Ne alakası var benim gece aklıma geldi arabaya bakacaktım anahtarı almak için girdim odana uyandırmak ta istemedim anahtar yerine aradığım şeyi buldum.”
B:” Tüh ya dedim” Fakat bunu içimden söylemem gerekirdi ama sesli söyledim
T:” Ne tüh anlamadım canım”
B:” Yok bir şey teyzem şey e ben devam edeyim”
T:” Peki sen bilirsin. O zaman spor çantana koyduğum şeyi geri alayım ben”
Neler oluyordu teyzem kilodunu benim cebimden almış ve çantama koymuştu. Hep bir sinyaller geliyordu ama cesareetimi toplayamıyordum.

Diğer bölümler geliyor arkadaşlar. Biliyorum sikişe başlamadık ama oda geliyor.

Amaçlaşan hayalim 9/4

Üzerinde iken ıkınma sesleri nezdinde ben daha fazla içine girmeye çalışırken, annem altımda iyicene küçükmüş, yastığın üzerindeki kafasını yana çevirmiş, dudak dudağa öğüşürken, derince soluyorduk. Adeta yatağa gömmüş, altımda kaybolmuşken, onun karnına doğru ellerimi sokarak yana, kaşık pozisyonuna döndüğümüzden sonra, uykuya daldığımızı ikimizde hatırlamıyorduk..

Sabah olduğunda içeriye dolan ışıkla beraber, üzerim çıplaktı. Su sesi geliyordu ayrıca, ince ince mırıltılarla beraber. Ama bir şey vardı, kafam adeta zonluyordu. Sanki nükleer bomba atılmış gibi beynim zonklarken, ince yorganın altında dal taşak durduğumu farkettim. Sonrasında su sesi durmuş, annemin mırıltılarından ne dediğini anımsamadığım seslerle banyoda olduğunu anladım. Yüz üstü döndüm yatağa, kafamı cam tarafına çevirdiğimde, gece yaptığımın annemle mi olduğunu düşündüğümde, içimde bir korku belirdi. Adını aklıma getirmek istemediğim yasak seksi mi yapmıştım? Ne olacaktı şimdi? Annem ne düşünüyordu ve ne diyecekti? Korkacak mıydı, utanacak, ya da pişmanlık mı duyacaktı bilemiyordum. Peki ama ben ne düşünüyordum? Ne düşünmeliydim. Gece adeta perişan etmiştim bir anda. Ama diğer yandan bu ağrıların ince ince kafamın bir sağ, bir sol, bir tepe, bir anlıma, bir şakaklarımda şimşek çakar gibi zonklaması, ardından midemin yukarı doğru ekşimesi ile adeta huzursuzlaşırken, annemin ayak seslerini duydum. Anında uyuyormuş gibi yaparak gözlerimi kapadım. Annem mırıltıyı kesmiş, etrafa baktığını, beni izlediğinii hissederken, hızla havlunun onun tenine sürtmesiyle çıkan hışırtıyı duydum, ardından sessizlik, sonrasında pat put lastik seslerini. Üzerini giymişti. Sonra bir adım ses daha ve yatağın üzerine çıkmasıyla oluşan çöküntü. Kafama yanaşıp, ellerini kafamın yanına koyarak eğildi;

-Küçük prens, uyan bakalım, saat öğlen iki oldu” demesiyle gözlerimi yavaşça açtım.

-Ne? İki mi?” diye gözlerimi numaradan açarken, birden midem yukarı geldi ve tam kusacakken anında yataktan fırlayıp tuvalete koştum çırıl çıplak. Akşamdan kalan her şeyi çıkartırken, annem arkamdan gelip belimden tutmaya, bana destek olmaya çalıştı. On beş yirmi saniye sonra durulduğumda, içimden sanki on kilo, üzerimden de elli kilo kalkmış gibi rahatlamışken, bedenimde de bir soğuk ter akmaya başladı. Annem beni tuttuğu gibi küvete attı, soğuk su bacaklarıma çarparak ürpertse de beni, hızla ısındı su. Ayakta kendime gelmeye çalışırken, annem başımdan aşağıya tutmaya başladı suyu ve bedenime gelen su, ardından sabunlama ile gözlerimi kapadım ve kendime geliyordum. Her yerim köpük olunca gözlerimi kapadım, sırtımda annemin elleri gezmeye başladı. Sonra göt yarığımı aşağıya yukarı köpürtürken, arkadan taşaklarımı avuçladı. Sanki tartar gibi tutarken, avucunun yumuşaklığı ve sıcaklığı anında harekete geçirirken, okşamaya başladı.

-Prensim benim, daha iyi misin” derken, alttan taşaklarımı avuçlamıştı annem. Diğer eliyle hala sırtımı sağdan sola ovalarken, sadece “-Hı-Hı” dedim. Döndüm geri. Ona doğru dönmüşken gözlerim kapalıydı. Kafamda, yüzümde sabundan gözlerimi açamıyordum. Annem eliyle bu sefer sikimi tuttu ve sıvazlamaya başladı. “-Ohh” dedim sadece. Kafamdaki köpükleri attım, annem eli ile sikimi tutmuşken, sol eliyle de avuçladığı taşaklarımla meşgulken;

-Anne?”dedim.

-Efendim canım.

-Her şey yolunda değil mi?

Sustu. Bir şey diyecek oldu ama demediç Yüzünü bana çevirdi. Kumral saçları ıslaklıktan koyu renk duruyor, gözlerinin altı onunda geceden kalmadan morarmış dururken, balıketi bedeni pırıl pırıldı. Memeleri üstten iki dağ gibiydi. Gözleri kocamandı ama. Ne diyeceğini düşündüğü belli oluyordu. Kararsızlığını ben bozmak istedim. Ellerimi kafasına attım ve keser sapı gibi olmuş sikimi dudaklarına dayadığım anda açtı ağzını. Lop diye itince yarısına kadar ağzına almaya başlamıştı. Ayık kafa ile annemin ağzına vermeye başlamışken, daha ilk geceden, ardındaki sabahtan annemi sikmeye başlamış olmam inanılır gibi değilken, seri seri ağzına girmeye başladım. Gurk gurk sesler eşliğinde bir müddet emip, diliyle tadına bakınca, saçını çekerek sikimden uzaklaştırdım, bir ayağımı küvetin kenarına attım. Bacaklarım ayrık, taşaklarımın altında kaldı bedeni,, mesajı almıştı. Şimdi toplarımı ağzına almak için önce yalamaya, dilini sabunlanmış göt deliğimden, taşaklarıma sürmeye başlamıştı. Dilini iyi kullanıyordu.

-Baban kıllı götünü zorla bir kere yalatmıştı. Ama ben bunu, yerim” dedi birden, ve dilini götüme sokmaya çalışır gibi itmeye başlayınca refleks ile sıktım götümü. Ellerini iki yanağıma attı, zorla ayırmaya çalışır gibi uğraşırken şaplak attı.

-Rahatla oğluşum benim” dediyse de, izin vermedim. Kaldırdım, ayakta yüz yüze geldik, göz göze. Kapattı gözlerini. Ben ise baka baka ona yapıştım dudaklarına…

Ne kadar seviştik bilmiyorum ama, sütyenini çıkardı, ben de boynunu eme eme indim aralarına ve bir zamanlar mecbur kaldığım bu beslenme organına, oedipus karmaşasının farklı versiyonuna geçmiş olmanın içten yarattığı nevroz ile, öyle sıkmaya, emmeye ve dişlemeye başladım ki, annem “-IHHHHH” diye kafasını geri atmış, adeta ıkındı. Karnına öpücük ile indim amına. Işık ile ilk kez görecektim. Külotunu yana çektim, dilimi dayadım deliğine. Amının dudak kısımlarının ucunda biraz çıkıntı varken, diğer yerleri toplu ve sıkı duruyordu. Ayırıp emmeye başlamamla ayrıldı amı, dilimi G noktasına ittim. Sabaha kadar girip çıkmamdan delik ayrıktı. Amının içindeki o büzük gibi yeri emmeye, adeta yutarcasına vakumlamaya başlayınca annem ellerini kafama attı. Şaplak mı attı, okşadı mı bilmiyordum ama ıslaklıktan şak şak sesler çıkınca döndürdüm onu, belini kırdırdım, külotunu tek seferde indirdim. Göt yanakları karpuz gibiydi. Eğilince basenden şişince, yumurta gibi olmuştu. Şaplak attım.

-Yavaş” dedi ince sesiyle. Bir daha attım ve dilimi götüne sokarcasına itince, ön taraftan da amına elimi attım. Ikınıyor, belini oynatıyor, bir şeyler derken ayağa kalktım ve götüne dayadım sikimi.

-Babam sikti mi götünü anne?” dedim.

-Hı Hı” dedi nefes nefese.

Tuttum sikimi ve bir seferde sokmaya çalışır gibi itince, annem önümden duvara kaçtı.

-Yavaş oğlum, büyük seninki. Öyle hemen girer mi! Manyak mısın” diye kızdı. Kaşlarını çattı.

-Bir şey olmaz anneciğim, alanlar aldı” dedim. Şampuanı ucuna döktüm ve bir seferde bu sefer soktum. Acı bir feryat koptu.

-Allahhhh kahretsin! Yandım……” diye bağırınca köküne kadar ittim durmadım. Arkadan iyice dayanana kadar soktum sikimi, sonra ona iyice arkadan sarıldım. Ensesini, boynunu öperken annem söyleniyordu.

-Metee! Piç kurusu.. Ahhh, naptın! Manyak mısın beeee! diye bağırırken, kulağını emmem ile kalçalarından tutut ileri geri yapmaya başladım. Birkaç git gelden sonra hızlandım..

Annemi feyat figen sikerken aldım onu ve hemen birkaç adım ötedeki yatağa doğru çekiştirdim. Sikim hala götündeydi.

-Annem benimmm.

-Şerefsiz…” dedi sadece, götünü sıkıyordu.

-Oğlunun siki güzel mi?” diye sordum cevap vermedi. Yatağın ucuna gelince yatırdım onu, ben de çıktım götünün üzerine. Şak Şak vurup içine girmeye başladığımda, annem yatağa yüzünü gömmüş, sikilmenin tadını “- AHhhh- uhhh, ahhhhh- ıhhhhh. Sert, daha sert oğlum. Sik ananı” demeye başlaması yaklaşık 10 dakika almıştı ama, benim gelmemi hızlandırmıştı. Üzerine tüm bedenimi dayayıp göt deliğine sikimi öyle ittirerek boşalmaya başlamıştım ki, zevk heyecanı beni benden alırken altımdaki kadının annem olduğu bile aklımdan çıkmıştı. İnanılmaz bir duygu seli altında kerkine kerkine sikim atar damar gibi attırıyordu götüne. SOluk soluğa ellerime omuz başlarından tutmuş, nefesimi annemin kulağına verirken ince küpeli kulak memesini ağzıma alarak emdim.

Annem bir şey demeden kıpırdamaya kalkınca ben de bedenimi üzerinden çekmiştim ve yana uzanınca, annem bir müddet daha öylece uzanıverdi yatakta. Götünden döllerim amına akıyorken, bir elimi kalçasına atarak okşadım.

-Anne, teşekkür ederim” dedim. Neden dediğim manasında en ufak fikrim yoktu ama, bir şeyler deme ihtiyacı duydum. Dünyada kaç insan öz annesini sikmişti bilmiyordum. İçim bir tuhaf, bu hayattaki tek en değerli insan ile aramdaki ilişki böyle evrelince, ben de ne diyeciğimi bilmiyordum.

-Yanlış bir şey var ise, ben, ben çok özür dilerim.” dedim yine. ama hem az evvelki seksten, hem de nefes nefese kalmaktan boğazım kurumuş, sesim çatallaşmıştı. Annem ise hala uzanmış dururken, sırtını bana yaslayarak yan döndü, bir kolum başının altında kalmış, bicepsime öpücük kondurdu.

-Asıl ben, ben özür dilerim. Gece, gece inanılmaz bir arzu doldum. Affet ama, başkası olsa bile olurdu” dedi, sonra bana döndü. “-Bir an ateş doldu içim, sanki, sanki son yaşanan olaylar yetmezmiş gibi” derken, babamdan bahsediyordu ve eve girip çıkan polisler vs epey hengame yaşanmıştı, “-Kadınlığımı unuttum.”

Sıkıca sarıldım arkasından.

-Ben her zaman seninleyim” dedim. sikimi göt arasına dayamıştım ama inikti. Yorgunluktan kalkacak hali olduğunu da düşünmüyordum.

O andan sonra çok güzel bir üç gün geçirdik. Annem aramızdaki bu ilişki üzerine konuşmak istemediğini söylemese de, laf dahi açılmamış olmasından ben de öyle anlamış bulundum. 3 gün hep dolaştık ormanda, sağa sola gittik, yemek yedik ve her gece ve sabah sikiştik. Annemin rengi yerine gelmişti. Hatta televizyonda film izlerken bile akşam üzeri bungalovumuzda, battaniyeyi yere atıp, şömineye doğru yastıkları dizip, bacaklarımız o yana tvye alttan bakarken, gelip göğsüme yattı. Dilinin ucuna bir takım şeyler geliyordu, filmlerdeki sevişme erotik sahnelerden ama sormuyordu. Fakat en sonunda gideceğimiz günden önceki gece onu yarım saat bacak omuza, doggy ve memelerinin arasına sikimi sokup ağzına attırınca, ağzından da baklayı çıkarıverdi;

-Sen benim yatağımda kiminleydin” diye sordu.

-Ahh, biliyorum gördün. Kamera kayıt etmiş seni” deyince inanmadı. Sonra gösterince telefondaki buluta kaydettiğim görüntüyü, yüzü kıpkırmızı oldu.

-Kamera ne alaka sapık evladım” diye sordu.

Hiç ikiletmeden, her yediğim haltı, Hande Teyzeyi, Fatma teyzeyi anlattım. Hatta nasıl başladığını bile. Kocaman gözlerle beni izlerken, saçındaki döllerim kurumuştu bile. anlatırken sikimde kalkmış, yana doğru uzanmıştı. Gözünden kaçmamıştı. Elini tuttum, taşaklarımı verdim avucuma, onu aldım iyice kucağıma, sonra tekrar başlaadım kaldığım yerden anlatmaya ve neler planladığımı.

-Oğlum sen deli misin? Sıyırdın mı? Vurur öldürürler seni! Manyak mısın?” diye itiraz etti. Gözleri sinirliydi. Alttan sikimi amına sokup, yavaşça pompalamaya başladığımda;

-Ah anneciğim, oğlun büyüdü” dedim.

-Belli belli, epey büyümüş” derken gözlerini kapattı ve içten bir “-Ihh” çekti. Kalçalarını yoğurur gibi tutup seri seri birkaç dakika girip çıkarken, elleri ile göğüs kaslarımı tutmuş, adeta benim onunkileri avuçlayıp sıktığım gibi şimdi aynısını o yapıyordu.

-Vur, vur aslan oğlum benim!

-Ihhhh” diye nefesimi tuttum ve iyice altına kayarak çok seri çakmaya başlamışken, ayaklarımdan da destek alıp şak şak girip çıkıyordum.

-Ohhhh. Ahhhh. Sikicim benim. Oğlum büyümüşte karıları düzmeye başlamış.. Vurrr, vur aslanım benim. Ananın amı da feda olsun sana yiğidim” dediğin de annemin kayış koptuğunu sandım.

-Çatlak karı! al bakalım oğlunun yarrağını” diyerek bir elimi ensesine attım ve kafasını omuzuma bastım. Diğer sağ elimle götüne şaplak atıp, belimi havaya kaldırmış pompalarken, annemin am sularının taşaklarıma aktığını hissediyordum. “-Seni artık hergün sikeceğim anne” diyerek olağan gücümle sikimi itiyordum amına.

-Ayyhhh -ayhhhhh- ıhhhhhh” diye inlerken, ben de birden saldım içine kendimi…

 1 ay sonra…

Annemle hayatımız rutine girmişti. Evin her yerinde hunharca onu sikmeye başlamıştım. Evde her an ona dayıyor, giydiği taytları deliyordum. Onu sikmeye başlamam, sekse daha fazla açlık duymama sebep olduğumu anladım. Eylül ayının son günlerinde, hava hala sıcak ama akşamları serinlemişti. Hande ve Fatma Teyze ile de görüşmelerim daha sık devam etmeye başlamıştı. Azgınlığım hoşlarına gidiyordu.Fakat Fatma teyze de bir takım sorunlar oluşmuştu. Orayı anlatmadan önce, Hande teyze, Mert’in okul kaydını yaptırmakla meşgul iken, benim okulum ne olacaktı hiç düşünmemiştim. Hande Teyze bana sorduğun da, bilmediğimi söyleyince kızdı. Annem de o günden bir gün sonra konuyu açtı. Haberlerde kayıtları görünce fark etmiş ve telaşa kapıldı. Bu telaşlı olmaları beni de gerdi. Ama sakin kalmak için dışarı çıktım o öğlen. Onlyfansa girdim, ay sonu olduğundan girdilere çıktılara bakmak için kafedeki her zamanki sote yerime geçtim. Kör noktada kahvemi içerken, gelen kutusunda, eşini siktirmek isteyen adamın tekrar mesajıyla karşılaştım. “-Genç adam, son videondaki performansın adeta epic olmuş. Karım seni istiyor” diyerek götünde yanıp sönen bir tıkaç ile foto atmıştı. Durdum, etrafıma bakarken sikim kalkmaya başlamıştı bu resme. Telefon numaramı yazdım ve attım. Doğru mu yanlış mı bilmiyordum ama, 5bin dolar isteyecektim. Tamam derse, en yakın zamanda sikecektim. Sonuçta işim bu olmuştu artık.

Sonra spora geçtim. Hande teyze erken geldi. Ona durumu anlattım, yüzünde kıskanç bir sima belirse de, götünü mıncıkladıktan sonra dudağına hızlı bir buse kondurdum salona girmeden önceki koridorda. “-Deli çocuk. Sıyırdı iyice” diyerek kur yaptı. Artık onunda vücudu kaslanmaya başlamıştı. Kalçası sıkı, beli incelmişti. Kollarında ise damarlar belli olmaya başlamıştı. Onunla saatlerce öpüşüyorduk. Dudaklarının tadını onu her gördüğümde zihnimce canlanıyordu. onunla adeta aşk yaşıyorduk. Baş başa bir yere gittiğimizde, aşkım karımlı, kocamlı konuşuyorduk. Aile konusuna girince beti benzi atıyordu ama bir şeyler olduğunu söylemişti, daha da bir şey demedi. Mert’in okulunu düşünüyordu. Mert üzerinden bana da laf çakıyordu (eğitim konusunda) ama, en azından iş hayatına atılımımı örnek verince, kafasını sallıyordu. Her yerini her seferinde onlarca kez çekiyordum. Her gün düzenli iki post atarken, onu siktiğim günlerde de çektiğim otuzar saniyelik seksi yürüyüş ve duruşları da farklı efektler ile uzatıp, kesip yapıştırıp çeşitlendiriyordum. En son iki götü yan yana sikerken ki videomdan bahseden o adamın bahsettiği video, iki harika anne götü vardı. Annemin de götünün deliğini paylaşmıştım. Onun deliği ne Hande Teyzeninki gibi pembeydi, ne de Fatma teyzeninki gibi karaydı. Kahverengi denecek düzeydeydi. üç ayrı göt sikiyordum. İnanılmaz bir erkeklik gururum oluşmuşken, daha evvelden size bahsetmiş olduğum salondaki dövüşçü abiden, özel ders almaya da başlamıştım. Parayı biraz yükseltince, hafta da 3 gün 1er saat olan ders, 2er e çıkınca, ben de hem iyice taktiksel( ama yine de beginner sayılır) gelişim yaşamış, hem de daha hızlı kaslanmaya başlamıştım. Kondisyon olarak ciddi bir fark olmuştu. Bunu en son Hande teyzeyi sikerken, “-Ahh Mete! Lanet olsun, yavaş yavaş dur! oğlum boşalsana!” diye feryat figan gözünden yaş getirtmiştim. Fakat anlam veremediğim, annemi sikerken daha hızlı boşalıyor oluşumdu. Büyük ihtimal psikolojik nedenden olmalıydı. Hande teyze saçlarını kısa, ense boyutunda fönlü kestirmişti. Adeta 10 yaş gençleşmişti. Bunu benim için yapmıştı. Onu pembe perukla sikerken ki saçının boyutundan hoşlandığımı söyledikten bir gün sonra spora bana sürpriz yapmıştı. İşin ilginci, Fatma teyze de, koyu kestane tarzında, bordoya yakın boyatmıştı. İki kanka bana kendilerini sunmakta son derece histeriklerken, ben de onları mutlu etmek için elimden gelen şefkati, ilgiyi gösteriyordum. Ama Fatma Teyze tutuktu. Sebebini Hande de bilmiyordu..

Spor yaparken telefon çalınca, Hande teyze dumbell ile çalışıyordu.

-Evet benim, MatureAssLicker. Siz kimsiniz?” diyince, fansdaki adam olduğunu söyledi. iyice sakin ve enerjik konuşuyor olsa da üslubu bana ciddiyetli gelmişti. Bir gün sonra, Beşiktaş’taki en pahalı otelde buluşmaya anlaştık.

Geriye döndüğümde, iki kadın da bana bakıyordu. Sözleşmeyi anlattım, ikisi de birbirine baktı.

-Adamımız elden uçuyor aşkım” dedi Fatma. Bozulmuştu Hande.

Etrafıma baktım, müzik yüksekti, yakınlardaki elemanlarda kulaklık takıyordu;

-Aşk olsun, sizler benim ilk göz ağrım, papatyalarımsınız. Sizsiz ben eşşeğim” diyince, Hande Teyze bu pası gole çevirdi;

-Zaten eşeksin” dedi.

-Eşek sikli” dedi fısıltı ile Fatma teyze ve hepimiz gülsek de, ben utandım.

-Bu da iyice kaşarlaştı” diye omuzuna vurdu Hande Teyze. Etraftakiler bizim kahkahımıza bakarken, birkaç adamın beni sert, ksıkanç bakışlarla süzdüğünü, yoga dersi veren Meltem Hoca ise (ki kendisi ayrıca Personel Trainer’lık yapmakta salonda) kadınları süzüp, beni de incelemekteydi.