Kategori arşivi: Yetişkin Hikayeleri

KonK Kıtası 8.Bölüm-Final

Yaklaşık 4 gün kadar geçmişti, çıplak ve Farayı durmadan siktiğim 4 gün, bu sürede Fara ile insanlara yeni durumu nasıl duyurabileceğimizi ve nasıl sorunsuz bir şekilde yapacağımızı düşünmüştük ancak bu kabul edilmez ve isyan çıkardı, kıta tamamen yok olabilirdi. Bu yüzden farklı bir yol izlemeye karar verdik. İlk olarak çiftleşme dönemi tamamlanacaktı, ben ve Hamo cezamızı çekmiş bir şekilde geri dönecektik. Süreç tamamlanıp herkes geri dönünce Fara yaşlı temsilciyi öldürecek ve yeni temsilci olarak benim seçilmemi sağlayacaktı. Ben erkeklerin temsilcisi olup tüm görevleri üstlenince kadınlar ve erkeklerin yeniden bir araya gelmesini sağlayacaktık tabii yeni kurallarla. Bir süre sonra da Fara yerini yeni kadın temsilciye Nova ya bırakıp ikimizin evlenmesini sağlayacaktı böylece iki temsilcinin çocuğu tek temsilci olacak ve meclisle birlikte kıtaya hükmedecekti. Bu yeni ve tek temsilci aynı zamanda öz soyun yeni XeX i doğurmakla veya yapmakla görevli olacaktı. Yeni XeX’in ilk tohumu ben ve Theradan olacaktı, benim kanım bu şekilde ağır basacaktı. Daha sonra Nova ile Theranın çocukları 18 yaşını geçince çiftleşecek ve doğan çocuk yeni XeX olacaktı. Bu şekilde öz soy korunarak XeX tamamıyla ben ve soyumdan olacaktı.

Mağaradan çıkıp Kızların ve orionun yanında döndüğümde hepsinin yüzünde korku ve merak vardı, beni görünce heyecandan ve sevinçten kucağıma atlayıp sarılmışlardı. Bende hepsini çok özlemiştim ki gün ortasında olmamıza rağmen odaya çekip hepsini bir güzel sikmiştim. Thera ilk başta çok istekli olmasa da bana fazla dayanamamıştı sadece içine boşalmama izin vermemişti ki bu zaten sorun değildi. Zaman geçmiş ve bir aylık süreç tamamlanmıştı. Kızlar son gün devamlı ağlıyor ve ayrılmak istemiyorlardı ancak haberleri yok ki bu ayrılık kısa sürecek…

Eve döndüğümüzde Babalarım şaşkınlık ve merakla beni karşıladılar, o gecenin bir ceza olduğunu falan söyleyerek gerçekleri tam söylemeden onları inandırdım. Fara dediğini yapmıştı, eve gelmemden yaklaşık 1 hafta sonra temsilcinin ölüm haberi gelmiş ve 1 hafta sürecek olan seçim süreci başlamıştı. Elbette gidip oy kullanmıyorduk, temsil heyeti kendi arasında bir karar süreci işletiyor ve yeni temsilci seçiliyordu. Süre dolduğunda ellerin kutsal yetki ile temsil heyeti gelip önümde diz çökerek benim yeni temsilci olarak seçildiğimi duyurdular, babalarım ve Orion şaşkınlıktan küçük dillerini yutmuş bir şekilde önümde eğildiklerinde gücün elime geçtiğini hissetmiştim.

Yetkiyi elime alır almaz işe temsil heyetini kadınlarla birleşme konusunda ikna etmeye çabaladım “Unuttunuz mu kadınların o güzel kokusun tadını, hasret kalmadınız mı? Söyleyin kuru erkek götü sikmek gerçekten zevk veriyor mu size?” Çokta uzun olmayan bir sürenin sonunda heyeti ikna etmeyi başarmıştım. Bir gece gizli tünelden geçerek Fara ile buluştum, görüşmeyeli neredeyse iki ay olmuştu, hasret kalmış iki aşık gibi deli gibi seviştik. Daha sonra ona heyeti ikna ettiğimi söyledim, o da aynı şekilde kadınların temsil heyetini ikna etmiştik. İkimiz bir tarih belirleyerek birleşmeyi ve yeni kuralları duyurma kararı aldık.

Duyuru günü bütün erkekler bir araya toplandılar ve duyuruya başladım, “Ben Beyol oğlu Theron XeX ‘in ve sizlerin temsilcisi. Uzun bir toplanma ve çalışmanın ardından, Togun ve Akay’ın aldığı kararla ayırmaya karar verdiği erkek ve kadın gruplarını birleştirmeye karar verdik…” Konuşmanın tamamlanmasıyla yeni kuralları açıklamaya başladım;

1.      Çiftleşme törenleri devam edecek

2.      Bundan sonra çocuğu olacak olan erkekler ve kadınlar evlenecek

3.      Evlenen çiftlerde, eşlerin izni olmadan başkasıyla ilişki olmayacak

4.      Çocukları 18ini geçmiş ve çiftleşme töreni gerçekleşmiş olan çiftler birbirine bağlı kalmak zorunda olmayacak

5.      Herkes XeX’in atadığı vazifelerine devam edecek, Vazifesini tamamlamayan herkes kadim kitapta yazanlara göre ceza alacak.

6.      Birleşme 3 ay içinde tamamlanacak ve Yeni başkent iki bölge arasında bulunan çiftleşme bölgesi olacak yeni çiftleşme bölgesi ise sonra kararlaştırılacak

Gibi uzun kurallar duyurularak birleşme başladı. Nova ve Thera’yı görmeyeli uzun zaman olmuştu ve onları özlemiştim. O yüzden duyurunun yapıldığı gece tünelden geçerek ağacın oraya gitmiştim. Fara ya onları buraya getirmesi söyledim ve beklemeye başladım, Fara giderken “çok sevineceğin bir sürpriz var” demişti, ne olduğunu merak ediyordum. Kısa süre sonra kadınlarım gelmişti, onları o kadar özlemiştim ki dayanamayıp sarılıp doya doya öptüm. Kızlar merakla ne olduğunu nasıl olduğunu sorguluyorlardı, her şeyi anlatmıştım onlara planlarım dâhil.

Nova şaşkınlıktan donmuş ve sessizce düşünürken Thera’nın gözlerinin içi gülüyor, heyecanlı duruyordu.

T: İşte benim ikiz kardeşim, benim aklımdaki ve kalbimden geçenleri anladın değil mi?

Tr: Anladım ve bayıldım. (Dudaklarımdan sertçe öperek) O halde içime çocuk yerleştirmen ve beni yeni XeX’in annesi ve bir diğer XeX’in büyük annesi yapman lazım. (elini kamışıma atmıştı)

T: Merak Etme ikinizi de anne yapacağım.

F: (Gülerek) Sürprizi söylemeyecek misin Nova?

N: Ş-şey The- pardon XeX… Ben hamileyim!

T: (Büyük bir kahkaha patlamıştım) Mükemmel! İlk tek temsilci yolda bile. Teşekkür ederim karıcım beni çok mutlu ettin.

Ona karıcım demem onu çok mutlu etmişti. Kısa bir süre sonra İki bölge tamamen birleşmişti, Fara temsilcilikten çekilerek yerini Novaya bırakmış ve ikimizin evliliğini ilan etmişti. Novanın karnında ki çocuk cinsiyeti her ne olursa olsun, yeni ve tek temsilci olacaktı. Nova ile düğünümüzün olduğu gece odamızda birkaç gün önce Orion ile göstermelik olarak evlenmiş kız kardeşim ve ikinci karım olan Thera yatakta bizi bekliyordu. Nova bir sandalyeye oturarak hamile karnını okşayarak bizi izlemeye başladı.

Thera gelerek ilk önce pantolonumu çıkardı ve kamışımı emerek kaldırdı daha sonra kamışımı bacaklarının arasına sıkıştırarak sürtmeye bir yandan da üstümdekileri çıkartmaya başladı. Tamamen çıplak kalınca Therayı yatağa iterek bacaklarının arasına girdim ve çocuğumun çıkacağı ama yapışarak emmeye başladım, elimin biri memelerde diğeri götünün içindeydi. Thera ilk boşalmasını yapana kadar devam ettim. Deliğini incisini, amından akan şerbetini yalayıp yuttum… Daha sonra geri gelerek kamışımı deliğe dayadım ve sertçe içine soktum. Şak şuk ve inleme sesleri eşliğinde misyoner halinde sikmeye başladım. Bir süre sonra yatağa uzanarak Therayı üstüme aldım sırtı bana bakacak şekilde üstüme oturtup göğüslerinin altından ve üstünden sıkıca sarılarak sertçe sikmeye devam ettim. Kasılmalarım geldiğinde Therayı tekrar sırt üstü alıp belini dikleştirerek sertçe vura vura sikerek içine tüm döllerimi akıttım. Terden ıpıslak olmuş bir halde çiftleşmemizi tamamlamıştık…

Güzel haber çok geçmeden geldi Thera hamileydi, süreç sonunda Novadan bir kızım ve Theradan bir oğlum olmuştu. Oğlum çok özel şartlarda yetişerek yeni tanrı olacaktı kızım ise ayrı ve yine çok özel şartlarda yetişerek yeni temsilci ve ikisinin çocukları ise yeni XeX olarak devam edecekti…

Bu süreçte olan bazı kötü olaylarda vardı elbet, Orion Kamışını kaldırabilmek için götüne çok büyük bir tahta kamış sokmuş ve kendini ağır yaralayarak ölmüştü. Bir diğer kötü olay ise ikizlerdi. O için boşaldığım ikiz hamile kalmış ancak Fara “kutsal kan senin gibi bir düşük varlıkta olamaz” diyerek ikizleri katlettirmişti…

İyi olaylar ise babamlar ve annem bir arada yaşamaya başlamıştı, babam (Beyol) ikisine de kocalık yapıyordu araları gayet iyiydi. İkisi de Thera ile olan ilişkimizi bilmiyordu, Hamo tek seferde kaldı diye düşünüyordu. Ben ise kadınlarım ve çocuklarım ile mutlu bir şekilde yaşamımı sürdürüyordum. Benim yaşamım son bulduğunda neslim bu kıtanın yüce koruyucu olarak var olmaya devam edecekti…

(Son)

KonK Kıtası 7.Bölüm

Kadın Temsilci, Fara, 40’lı yaşlarda, uzun kızıl saçları, 1.65 civarlarında boyu, kavun büyüklüğünde göğüsleri yanık teni olan bir kadındı. Yanına gitmiş ve önünde eğilerek selam verip ayağa kalkmıştım. Beni süzüyor ve gülüyordu.

Fara (F): Demek Annesini ve kardeşini siken sendin

T: B-bilmiyordum yüce temsilci, L-lütfen bağışlayıcı olun

F: Bilmiyordun (Kahkaha attı ve durdu ardından ciddileşerek). Kuralları bilmiyor musun peki, sadece kendi partnerinle ilişki yaşayabilirsin. Bunu bile bile mi gidip siktin kardeşini ve o oğlanı.

T: Biliyordum… A-ama yapmam gerekti!

F: Diğer oğlanın kamışı kalkmıyor diye mi? Uydurma sadece istedin bahane etme. Ayrıca baksana şu ikizlere zıplayarak yürüyorlar, onları da siktin dimi! Cezanı çekeceksin…

“Götürün” diye bağırmasıyla iki tane silahlı gardiyan gelip beni zindana götürdüler, burada yalnız başıma duruyordum. Ne kadar zaman geçti bilmem birileri gelip yemek ve su verip gitti. Çok daralmıştım buradan kurtulmam gerekiyordu ancak bu imkansız gibiydi. Kafamı yavaş yavaş sırtımı dayadığım duvara vuruyordum ki bir şey fark ettim. Duvarın bir bölümü ile diğer bölümü vurulunca farklı ses çıkarıyordu, sanki alt tarafta olan yerin arkası boşmuş gibiydi. Yemek getirdikleri kap ve kaşıkla duvarın o kısmına vurmaya başladım. Bir müddet sonra ufak ufak dökülmeye ve açılmaya başladı, açılan yerden ise ışık gelmeye. Işığa doğru baktığımda arkada bir oda olduğunu gördüm, vurduğum kısım ise 1 parmak kalınlığında bir şeydi o yüzden ayağımla tekme atarak sürünerek geçebileceğim bir delik oluşturup içeri girdim. İçeride oldukça genişti, merkezde bir salkım söğüt ağacı önünde ise Rahlenin üstünde bir kitap vardı, “KonK Kıtasının Kadim Kitabı”…

Kadim Kitap, KonK kıtasının kanunlarını ve inancı belirten kutsal kitaptı. Kitabın sadece belli kısımlarını okumuştum, geri kalan kısımları ise gizli, yalnızca temsilcilerin bileceği şeylerdi. Kitabı açıp okumaya başladım. İlk Cümle “Bu kitap Togun ve Akay tarafından yazılmıştır.” Kadim kitabı yazan ilk temsilcilerdi nasıl olabilirdi ki, bu kitap kutsaldı bize XeX tarafından gönderilmiş olmalıydı…

Kitabı okumuş bitirmiş ve şaşkınlık içinde donup kalmıştım, meğerse her şey bencilce bir oyunmuş. Togun ve Akay insanların başına buyruk ve kontrol edilemez hallerinden kurtulmak ve herkesi idare edebilmek için kendilerinin tanrının elçisi ilan edip, insanları manipüle etmişler. Gelecekteki temsilcileri inandırmak içinde bu ağacı XeX olarak ilan etmişler, peki temsilciler bu kitabı okumamış mı? Saçma çok saçma ama okumamış çünkü halefleri oldukları temsilciler kitabı okumanın yasak olduğunu söylemiş, kitapta öyle yazıyordu. İçim kin ve nefret doluydu, bizleri bu şekilde ayırarak kendileri istediklerini yapmış, sahte bir din oluşturarak herkesi kontrol etmiş olan ilk temsilcilere karşı nefret kusuyordum. O an aklımdan “Eğer bir ağaç bile XeX olabiliyorsa bende olabilirim.” Diye bir düşünce geçmişti…

Kitapta yazana göre buraya erkeklerin tarafının da bağlı olduğu gizli bir yol vardı, oradan geçip eve gitmeye karar verdim. Uzun ve karanlık bir yolun ardından aydınlığa kavuşmuş ve erkek tarafına geçmiştim, inleme sesleri geliyordu, sese doğru gittiğimde bizim ihtiyar temsilcinin odasına denk geldim. Kadınlar ve erkeklerin olduğu buram buram seks kokan bir ortam vardı, elçi ise artık ölmüş kamışını sıvazlıyordu, neyi zorluyorsun be adam? Sessizce oradan sıyrılarak eve gittim ve kapıyı çaldım.

Beyol (B): XeX aşkına senin burada ne işin var?

T: Bu onu sen baltan nerede?

B: Ne diyorsun oğlum sen anlat bir ne oluyor ne baltası?

T: Uzun hikaye baba, özet geçeyim. Annemle tanıştım, kardeşimle tanıştım hatta fazlasını yaptım. Zindana atıldım, XeX in aslında bir ağaç olduğunu öğrendim bende onu kesmeye karar verdim…

Babam donup kalmıştı, o kendine gelene kadar hızlıca gidip baltasını almış ve ona Hoşçakal diyerek mağaraya ve tüneli geçerek XeX in başına gelmiştim. Üstümü çıkartarak baltamı sallamayarak ağacı pardon XeX i kesmeye başladım. Ne kadar geçti bilmiyorum, birkaç kere uyuyup uyandım oldukça kalın bir gövdesi olan bir ağaçtı ancak en sonunda devirmeyi başarmıştım. Ağacın üstüne oturup mutluluktan kahkaha atarken, Fara geldi;

F: HAYIR! Yüce XeX! Ne yaptın SEN! Hain Theron.

T: Yanlış, bana Theron değil XeX olarak hitap edeceksin!

F: Ne saçmalıyorsun sen. Lanetleneceksin!

T: Ne laneti be! (Diye bağırarak kadim kitabı önüne fırlatmıştım) Al oku!

Fara okuduklarının etkisiyle donup kalmıştı, dizlerinin üstüne çökmüş öylece ağaca bakıyordu, üstünde yine bornoz gibi olan o giysi vardı göğüsleri tamamen gözüküyordu, oldukça iri olan o memeleri görmek beni sertleştirmişti. Hızlıca soyundum ve Fara’nın önüne geçerek kamışımı hafif aralık olan ağzına zorda olsa soktum, kafasını iki elimin arasına alıp ağzını sikmeye başladım. İlk başta tepkisiz olsa da kamışımı dibi kadar sokup çıkardığım için nefessiz kalmaya ve yumruklamaya başladım daha sonra kamışımı çıkartarak yakasından “beni bırak” dese de sürükleyerek ağacın üstüne domaltarak çıplak olan amına sert bir şekilde soktum. “Seni şanslı kadın tanrının yeni vücut bulmuş hali tarafından kutsanıyorsun” diye kulağına fısıldayıp kıçını tokatlayarak sikmeye başladım. İlk başta istemiyor gibi yapsa da bir süre inlemeler başladı. “Söyle kutsanmak ister misin?” diye bağırarak boğazına sarılmış ve sertçe pompalamaya devam ediyorum, Yüzü iyice kızarana kadar sıktıktan sonra bıraktım, öksürerek zorla da olsa “ku-kutsa beni, Lütfen beni kutsa yüce Theron” olduğu yerde ters çevirip sırt üstü ağacın üstüne yatırdım, içine girmedim “Yalvar!”.

F: Lütfen Yüce Theron sikin beni!

T: Theron Değil! Tekrar söyle

F: Lütfen Yüce X-XeX yüce döllerinizle kutsayın bu kulunuzu! Sikin beni lütfen!

“Aferin temsilcim!” diyerek kamışımı tekrar içine sokmuş ve hızlıca sikmeye devam ettim, sikerken o hayran kaldığım memelerin sallanması beni mest etmişti. Dayanamayıp birini ısırıp emmeye öbürünü ise sıkıp tokatmaya başladım. Derin bir kasılma hissetmeye başladığım da “Seni kutsuyorum” diye bağırarak döllerimin tamamını Fara’nın içine boşaltmıştım.

F: Minnettarım Y-Yüce Efendim…

KonK Kıtası 6.Bölüm

Gülmemiz aniden kesip yüzlerimiz korku ve panik moduna geçti, Hamo şaşkınlıkla bize bakarken aniden Thera ya sabitlendi ve “Olamaz!” diye bağırarak;

Hamo(H): Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz? (Yanında ki iki kadın, ikizler, Hamonun sesini duyunca içeri girip bizi gördüler)

İkizler (!!): XeX aşkına, vaaaaaay be (Aynı anda konuşuyorlardı). Aaa Thera da burada!

H: Bunun suç olduğunu bilmiyor musunuz?

Tr: Anne lütfen, affet! (Şaşırmıştık, meğer Hamo Thera’nın annesiymiş)

H: Ne lütfen, NE! Bu ortaya çıkarsa hepiniz sürülürsünüz. (Hamo biraz durup sakinleşmişti, İkizlere dönerek) Bebeklerim (ikisinin de dudaklarından öpücük alarak) Bu tamamen sır olarak kalacak anlaşıldı mı?

!!: Anlaşıldı Hanımım! (Diyerek kahkahalar eşliğinde çıkmışlardı)

H: Tek bir şey soracağım Thera, Theon ile yattın mı?

Tr: (Ellerini karnı üstünde birleştirerek) Eğer çocuğum olursa ondan olacak! (Hamo sarsılarak yere düşmüştü bizde heyecanla koşarak onu kaldırıp yatağa oturttuk)

H: XeX aşkına lanetleneceğiz. Hepimiz lanetleneceğiz. Siz ikinizin asla birlikte olmamanız lazımdı.

T: Neden ne varmış bizde, yoksa ilk geceki muamelen yüzünden mi? (Herkes şaşkınlıkla bize bakıyordu) Nova uyuduktan sonra küçük bir ziyareti olmuştu!

H: Bende hata yaptım bilmiyordum. Bak sende Thera da Beyol ile Hamo nun çocuklarısınız yani kardeşsiniz.

Şu olana bak, geldiğim gece annemin ağzına, ertesi gece de kız kardeşimin amına boşalmıştım. Olanlar o kadar saçmaydı ki katılarak gülmeye başladım, kendimi durduramıyordum. Novanın beni sarsmasıyla durmuş ve sakinleşmiştim.

H: Bir daha olmasın, temizlenin dışarı çıkın ve hiçbir şey olmamış gibi davranın. Ben ikizleri susturacağım.

Konuşma burada bitmişti. Thera nın yüzüne bakamıyordum keza o da benim, Orionla beraber yukarı çıkmışlardı, biz de Nova ile aşağıda kalmıştık. Yıkanıp, temizlenmiş bir şeyler yemiş ve dışarı çıkmıştık. Orion ve Thera ile tekrar bir araya geldiğimizde benim için yine değişen bir şey yok gibiydi. Komikti benim için bu durum aslında çünkü Theranın kardeşim olduğunu öğrenmem beni nedense daha çok ona şehvet duyar hale getirmişti, öncesinde nedense hiç öyle bir hissim yokken hem de. Sessiz kimsenin olmadığı bir yerde otururken Nova ve Orion bizi konuşmamız için bırakıp gittiler;

T: Pişman mı oldun dün gece için yoksa?

Tr: Elbette! Kadim kitapta yasaklıdır bu durum. Sen olmadın mı sanki? Kendi kız kardeşinle ilişki yaşadın ve hatta belki de çocuk yaptın.

T: Evet öyle oldu (İstemsizce sırıtıyordum). Ama pişman olmadım aksine daha çok istiyorum seni!

Tr: N-Ne saçmalıyorsunuz annemiz ne dedi hatırla, bir daha olmaz

Etrafı bir kolaçan edip, Theranın yanına oturdum. Elimi eteğinin altından amına getirip parmağımı soktum. Beni ittirmeye çalıştı ama başaramadı daha doğrusu denemedi bile denebilir

Tr: Y-yapma!

T: Bu gece sabaha kadar sadece seni sikecem, sakın benden kaçmaya çalışma. Bu abinden gelen bir emir!

Thera sessizce kafasını sallamış ve beni onaylamıştı. Amından elimi çekerek parmağımdaki ıslaklığı ona yalatmış ve Orion ile Nova nın yanına geçmiştik ancak yalnız değillerdi. Yanlarında ikizler vardı ve bizi görünce koşarak yanımıza gelip ikiside birer koluma girdi ve yine bir ağızdan “Beyol oğlu Theron, suç işlediğin için Temsilci hazretleri seni yargıya çağırıyor bizimle geleceksin. Hamo kızı Thera annen suçlu bulundu bu yüzde zindanda ama sizlerin suçu affedildi!” diyerek benim yarım kadar iki kız beni sürükleyerek götürdüler.

Etrafı güvenlikle çevrili, içi oldukça karanlık olan bir mağaranın içine girdik, biraz ilerleyince etraf meşalelerin yanmasıyla ışımaya başladı. İçinde gölet olan bir kısma gelmiştik, “Temizlen” diyerek ikizler tarafından aniden soyunmaya başlandım ve soyununca da gölete itildim. Çırılçıplak göletteyken ikizleri süzmüştüm. Saçları iki yandan bağlı yaklaşık 1,50 boylarında tahta diyebileceğim tip göğüslere sahip kızlardı. İsimlerini söylememişlerdi sadece “ikizler” di ve sinir bozucu bir şekilde hep eşdeğer şekilde ve zamanda konuşuyorlardı.

Suyun içinde yeterince durmuştum bu yüzden çıktım, ben çıkınca ikizlerden bezlerle gelip beni kurulamaya başladı. Biri diz çökmüş bel altımı temizliyordu, ağzı hemen kamışımın yanındaydı nefes alıp verdikçe sıcak nefesinden dolayı kamışım hareketlenmeye başlamıştı. Dizlerinin üstünde ki aniden sikimi tutarak “Bu azdı!” diye bağırdı ve ikizine bakarak beni ittirerek yere düşürdüler.

“Yardım edelim” diyerek yine eşdeğer zamanda altlarında ki kısa pantolonu çıkartarak geldiler. Biri ağzıma oturarak “yala” diyerek beni amında bastırdı, diğeri ise “Büyük bu” diyerek kamışıma oturmaya çalıştı ama kamışım ona büyük geldiği ve kuru olduğu için girmiyordu. Ağzıma oturan ben ıslandım diyerek diğeriyle yer değiştirdi ve kamışımın başını içine aldı diğeri de gelip ağzıma oturup amını yalatmaya başladı. Amının içi o kadar dardı ki kafasını girmiş olmasına rağmen sanki içine kolumu sokmuşum gibi çığlık atarak üstümde zıplamaya başladı, zannediyorum hayatımın en hızlı boşalmasını yaşayarak ikizlerden birini döllemiş oldum. Ağzıma oturan “sıra bende” diyerek henüz inmemiş olan kamışımı içine aldı, bununki diğerine göre daha boldu ama bu da ancak yarısına kadar alabiliyordu. Üstümde bağırarak zıplarken diğer ikiz geldi ve omuzlardın bastırarak kamışımın tamamını içine almasını sağladı. O kadar dar olmuştu ki bir anda dayanamayarak doğruldum ve kıza sarılarak en derinlerine kadar boşaldım.

Sarıldığım ikizi bırakarak sırt üsttü uzandım ancak o da üstüme düştü, bayılmış… Bir müddet sonra ayıldı ve hiçbir şey yokmuş gibi “geç kalacağız hadi” diyerek yeniden temizlenip yürümeye başladık, içine tam alan ikiz penguen gibi yürüyordu :D.

Kısa bir yürüyüşün ardından, önünde iki korumanın olduğu bir kapıya geldik, kapı açılıp içeri girdiğimde ortada bir gölet ve etrafında 7 8 tane güzel kadının olduğu bir yere girdik. Odanın en ucunda ise tek büyük bir yatak ve onun üstünde oturan, bana parmağıyla gel işareti yapan Kadın Temsilci vardı…

KonK Kıtası 5.Bölüm

Thera ve Orion’un gelmesiyle eğlence başlamıştı, şarap içip ağzımızla sesler çıkartarak dansla edip eğleniyorduk. Şarabın etkisini göstermesiyle artık başlar dönmeye başlamıştı ve oturmuştuk, Nova hemen yanımda oturuyordu o an kokusu o kadar cazip geldi ki dayanamayıp dudaklarına yapıştım, Nova ilk başta çekinse de o da işin heyecanına kapılarak kucağıma oturdu. Thera ve Orion yanımızda değilmiş gibi sevişmeye başlamıştık.

Öpüşme esnasında bir an onlara göz attığımda, sevişmeye başladıklarını fark ettim ve işi ilerletmeye karar verdim. Nova yı üzerimden indirerek altındakileri çıkarttım ve yüzü onlara dönük olacak şekilde domaltıp amını ve götünü yalamaya başladım. Nova zevkten çığlık atmaya başladığında Orionda aynı şekilde Theranın yüzü bize gelecek şekilde ve oldukça yakınımıza domaltarak arkadan Theranı yalamaya başladı. İkiside zevk çığlıkları atarken Thera bir hamle yaptı, Novanın yüzünü kaldırarak onunlar öpüşmeye başladı, kızlar öpüşürken bizde onları yalıyorduk.

Üstümdekiler artık bana dar gelmeye başlamıştı, tamamen soyunup Novanın arkasına geri geçtim ve kamışımı içine soktum. İçine girince Nova inanılmaz bir zevk çığlığı attı, oldukça sertçe içine girip çıkıyordum, üstündekinin altından bir elimi sokup göğüsleriyle oynamaya başlamış bir elimde götünü parmaklıyordum. Thera şaşkınlıkla bizi izlerken bir dönüp Oriona baktı ve onun sertleşmemiş kamışını görünce ince ince gözlerinden yaşlar dökülerek ağlamaya başladı. Onu görünce üzülüp durdum, Nova ne oluyor diye sorgularken Thera’nın ağladığını görünce kamışımı çıkartıp onun yanına gitti.

N: Ne oldu neden ağlıyorsun? Arkadaşıma bir şey mi yaptın! (Novanın daha önce hiç görmediğim sinirli bir bakışı vardı Oriona karşı)

O: H-Hayır… Ben… Kalkmıyor, XeX aşkına kamışım sertleşmiyor Nova!

N: Ne, nasıl olabilir bu?

O: Bilmiyorum, Therayı mutlu edemiyorum ben. (Derin bir sessizlik oluştu) Bana yardım et Nova, izin ver Theon onunla da ilgilensin.

Thera (Tr): A-ama, olmaz hayır. Ne saçmalıyorsun yasak bu olmaz!

N: Olur, Thera sen benim arkadaşım ve partnerimsin o yüzden olur. Kimse bilmezse suç sayılmaz değil mi? (Parlayan gözleriyle yüzünü bana çevirerek)

Hiçbir şey demeden ayağa kalkarak yanlarına gittim ve kalkık olan kamışımı Nova ile Theranın arasına yaklaştırdım. Nova Kamışımı tutarak ucuna bir öpücük kondurdu ve Theranın ağzına yaklaştır, onun kafasından tutarak ittirdi ve kamışım Thera nın ağzına girdi. Nova yavaş bir ritimle Thera ileri geri yaptırarak kamışımı yalatmaya başladı, daha sonra ise elini çekti ve yatağa geçip bizi izlemeye başladı. Thera bir müddet daha beni yaladıktan sonra onu kaldırıp aniden iterek yatağa fırlattım, saçlarından tutarak ağzını Novanın amına yapıştırdım ve arkadan aniden ve sert bir şekilde amına soktum. Orion patlaşmıştı ama halen daha çok dardı Theranın içi ve ben aniden soktuğumdan acı dolu bir çığlık attı.

Nova hiç bozuntuya vermeden kafasını amına bastırarak “alışırsın erkeğimiz biraz serttir” diyerek saçlarını okşamaya başladı ve eliyle bana devam işareti yaptı. Geri çektiğimde kamışım kanlanmıştı, hızlı bir şekilde sikmeye başladım, sikerken arada kalçalarını tokatlıyor, götünü parmaklıyordum. Nova parmağı ile bizi izleyen Orionu yanına çağırarak memelerini emdirmeye başladı. Bir süre sonra ise Titreyerek boşaldı. Therayı ters çevirip kucağıma aldım ve ayağa kalkarak zıplatmaya başladım, saçlarından ve belinden kavrayarak kucağımda iken hafif geri yatırarak memelerini yalamaya başladım. Ayakta durmakta yorulduğum için yatağa uzandım, Thera üstüme oturdu ve zıplamaya başladı ancak yavaştı, onu döndürüp altıma aldım ve sertçe amına girip çıkarak şak şak şak sesleri altında büyük bir hışımda döllerimi içine doldurdum. Theranın nefesi kesilerek hah gak guk gibi sesler eşliğinde büyük bir kasılma yaşayarak ölü gibi saldı kendini. Nova Theranın yanına ben Novanın yanına ve Orionda benim yanıma uzandı, iki kişilik yatakta 4 kişi uyuyakaldık.

Gözümü açtığımda herkes uyuyordu bir tarafımda her zaman siktiğim Orion öbür tarafımda ise birbirine çıplak bedenleri ile sarılmış halde olan olan kadınlarım vardı. Ben yataktan kalkarken Hareketlenmemden dolayı Thera da uyanmıştı. Uyumaları için onları aşağıda bırakıp biz ikimiz yukarı çıkıp konuşmaya başladık;

Tr: Sana çok teşekkür ederim, bana muhteşem bir zevk yaşattın.

T: Bu teşekkürü bana etme, Novaya et. Benim için de zevkti ama o istemeseydi asla olmazdı.

Tr: Biliyorum, ömrümün sonuna kadar onunla olacağım.

Thera lafını bitirince gelip beni tekrar öpmüş ve geri çekilmişti, gidip Orionun bahsettiği tahta kamışı, daha doğrusu kamışları (iki tane vardı) almış ve elimden tutarak beni aşağıya götürmüştü. İçeri girdiğimizde kapı sesinden ikisi de uyandı. Thera büyük bir heyecanla üstünü çıkartarak yatağa ikisinin arasına atladı ve sırayla ikisiyle de öpüşmeye başladı. Önce Novayı kendine çekerek bacaklarının arasına aldı, daha sonra da dönerek Orionun sarkık haldeki kamışına saçından çıkardığı toka ile sıkıştı ve götünü tokatlamaya başladı. Bu kız tam bir seks çılgınıymış… Thera, Novayı sırt üsttü yatırdı ve amı ağzına gelecek şekilde yüzüne oturdu, Orionu önüne domaltarak götünü yalamaya başladı ve bana “katıl” diyerek çağırdı.

Soyunarak aralarına katıldım, Novanın amını yalayarak işe başladım ama bu sefer hedefim götünü sikmekti. Dizlerini dikerek göt deliğine ulaştım ve yalamaya başladım, iyice ıslanınca kamışımı götüne yavaşça soktum, amından daha boldu ve rahatça dibine kadar sokabilmiştim. Yine incitmek istemediğimden yavaş yavaş sikiyordum ki Orionun inlemesini duydum, Thera onun götüne kamışlardan birini sokmuş ve eliyle sikiyordu. Diğer tahta kamışı da ben aldım ve Novanın boşta olan amına soktum, Onu içine sokar sokmaz Nova inanılmaz kasıldı, götü amından bile daha dar bir hale geldi. Bu sefer hem götünü hemde amını birlikte sikiyordum ki nasıl zevk aldıysa heyecandan Theranın amını ısırmış ve hızlıca boşalmıştı.

İçinden çıktım ve geri çekildiğimde hem Nova hem de Thera boşalmış ve rahatlamışlardı ama Orion ve ben halen daha boşalmamıştık, o esnada Thera “erkeklerin nasıl yaptığını görmek istiyorum” diyerek beni Oriona itti. Orion götünde saplı olan tahta kamışı çıkartıp atarak iyice domaldı, gidip tek hamlede götüne sapladım, ileri geri ve hızlıca sikerken Thera gelip onun zorla kalkmış kamışını ağzına aldı Orion iyice kasılmaya başladı o kasılda götüde darlaştıkça darlaştı ve o Theranın ağzına bende Orionun götüne döllerimi bıraktım.

Dördümüzde yine bir köşeye sinmiş kelimenin tam anlamıyla dal daşak yatarken aniden gelen gülme arzusu ile haykırarak gülmeye başlamıştık ta ki kapı açılıp Hamo ve yanında iki kadın içeri girene kadar…

KonK Kıtası 4.Bölüm

Orion ile olan ilişkilerimde boşaldıktan sonra hep kamışım hep küçülürdü ama bu sefer halen daha dik ver bir şekilde duruyordu. Nova uyuyakalmıştı, amına baktığımda içinden saydamlaşmaya başlamış olan döllerim süzülerek akıyordu bu manzara hâlihazırda sert olan kamışımı daha da sertleştirdi. Novanın yanına uzanarak amının üstünden parmağımın ucunu yavaş yavaş sürterek ağzına getirdim ve çenesini yavaşça açtım. Doğrulara göğüslerinin az üstüne geldim ve kamışımı ağzına sürtmeye başladım, ağzına sokmak üzereyken kapı açıldı ve içeri resmi giyinmiş, kafasında kep ile saçlarını kapatmış, oldukça iri kavun gibi göğüsleri olan 1.70 boylarında esmer bir kadın girdi.

Kadın: Anlaşılan bitmiş bile, güzel! (Elindeki deftere bir şeyler yazdı) Cahilliğine vererek bunu not almıyorum ancak partnerin uyurken ona bir şey yaparsan bu suçtur!

T: Ö-Özür dilerim bilmiyordum, sadece…. (Sadece NE?) Yetmedi, yine istedim…

Kadın beni bir süzdü ve gözlerinin kamışıma odaklayıp dudaklarını yaladı. “Normalde bunu yapmamam lazım ama…” diyerek yanıma geldi ve kamışımın gövdesinden tutarak okşamaya başladı. “Büyük ve güzel, hmm…” Dedi kamışımın başını ağzına alarak beni yalamaya başladı. Çok iyiydi, dilini her yerde hissediyordum, kamışımın tamamını ağzına aldı ve eliyle taşaklarımla oynamaya başladı, Bunu yaparken refleks olarak elimi kafasına attım, kepi düştü Siyah saçları ortaya çıktı, o esnada daha fazla dayanamayarak boğazında boşaldım.

Boşalınca elimi çekmiştim ancak kadın sikim küçülünceye kadar kalkmadı, işi bitince saçlarını toplayıp kepin içine koydu ve dudaklarını tekrar yalayarak “lezzetliydi.” Dedi ve çıkışa yöneldi. Son bir hareketle ismini sordum, “Hamo…”. Hamo nun odadan çıkmasıyla yatağa uzandım ve Novayı kendime döndürüp ona sarılarak uyudum.

Sabah saçlarımın okşanmasıyla gözümü açtım, gördüğüm ilk manzara ise sarı saçlarının arasından yüzüme muhteşem gülümsemesiyle beni kendine hayran bırakan, aşık eden Nova’yı gördüm. O an gelen bir arzu ile belinden tutarak, onu döndürerek altıma aldım ve en tutkulu şekilde onu öpmeye başladım, öpüşürken elimi halen daha çıplak olan bacaklarına attım ve okşamaya başladım, dudaklarından çekilerek boynunu, çenesini yüzünün her yerinin öpüyordum. Nova iyice azmaya başlamıştı nefesi sıklaşmış yüzü kızarmıştı, elleriyle attan çoktan sertleşmiş olan kamışımı tutmuş ve amına hizalamıştı, sadece hafif bir hareketle sikimin başını içine soktum ve sonra kökleyerek içine tamamen girdim. Kolları ile ensemden ve bacakları ile de belimden sararak inlemeler eşliğinde içine girip çıkıyordum. Elimi tam bacağı ile belinin birleştiği kıvrımına koymuş sıkarken, sikmeye devam ettim o kadar bağıryordu ki biri duysa cinayet işleniyor sanabilirdi o yüzden elimle ağzını kapattım ve son bir hareketler içine dölllerimi doldurdum. Bu iki olmuştu, ikidir içine boşalıyordum…

İçinden çıkıp soluklanırken kapıya vuruldu Nova korkarak yatağın içine saklandı, kapı açıldığına Hamo ve yanında iki kadın içeri girdi, bir küvet, su ve yiyecek bırakıp, “İşlerinizi bitirip dışarı çıkın, öğlen yüce XeX’in elçileri konuşacak” diyerek gittiler. Önce küvette birbirimizi yıkadık ve ardından bir şeyler yiyerek dışarı çıkmaya karar verdik. Odadan çıkar çıkmaz karşımıza üst kattan inen Orion ve kadını vardı. Şaşırmıştım, bu kadar yakınımda olmasını beklemiyordum, yanında ki kız Hamo’ya çok benziyordu esmer, siyah saçlı yaklaşık 1.70 boylarına ince ama Novaya göre daha kaslı, portakal gibi göğüsleri olan bir afetti. Nova kıza doğru “Thera” diyerek koşmuş ve sarılmıştı. Daha sonra Thera ile bende tanışmıştım, bu kıza nedense çabuk ısındım ancak ona karşı Nova hissettiğim gibi şehvet hissetmemiştim.

Kızlar önden giderken arkadan Orion ile ben kalmış sohbet etmeye başlamıştık;

T: Gecen nasıl geçti dostum?

O: Berbat, yine aynı şey oldu sana söylediğim gibi

T: Kalkmadı mı? Ne yaptın beri, Thera ne dedi?

O: Kalkmadı, kız şaşırdı ama bir şey demedi. (Durup biraz düşündükten sonra) Sonra bir şey yaptı…

T: Ne yaptı? (Orion heyecanlandı ve sesi titreyerek anlattı)

O: Konuştuk önce olanı anlattım kalkmadığını sonra senin kaldırdığını falan. Sonra kalktı ve çantasından bir şey çıkardı. Aynı bizimkine benzeyen, benimkinden büyük, seninkinden küçük bir kamış… Thera domalmamı istedi bende yaptım, gelip götümü yalamaya başladı, çok zevk aldım ve hafifçe sertleşmeye başladım. Daha sonra o kamışı götüme sokup çıkarmaya başladı, tamamen sertleştiğimi görünce kamışı dibine kadar sokup bıraktı ve beni sırt üstü çevirdi. İçimde kamışla yatakta sırt üstü yatarken sikimi amına soktu… O üstümde zıpladıkça altımdaki kamışta titreyip durdu, hem önden hem de arkadan zevk aldım, çok güzeldi… Ama erkenden boşaldım o yüzden thera tekrar istedi ancak bu sefer hiç kalkmadı…

T: Vay be! Ne yaşamışsın sen.

O: Seni de duydum hem dün gece hem de sabah sesininiz çok geldi hatta Thera sabah sizi dinleyerek dün bana soktuğu kamışı kendine sokarak boşaldı… Bana yardım et Theron, Therayı mutlu etmemde bana yardım et!

T: Ne istiyorsan yaparım, merak etme!

Konuşmamız kızların yanımıza gelmesiyle kesildi, Orionla sonra konuşuruz diye işaretleştikten sonra diğerlerine katıldık. Çok kalabalıktı genç ve güzel kızlar, çirkin kızlar, şişmanlar, aşırı zayıflar, fitler… Ama enteresan olan hepsi kendi gibi olanlarla eşleşmişti. Hiçbir zaman inancı yüksek olan biri olmamıştım ama artık şüphelenmeye başlamıştım. Gerçekten her şeyi planlayan XeX miydi? Neden Hamo bizim hakkımızda not almıştı, bu notlar nereye gidiyordu, kızlar ve erkeklerin ayrı olması nedendi? Bu tip sorular aklımdan dönerken zaman iyice geçmiş ve biz dörtlü olarak iyice kaynaşmışken bizleri duyuru alanına çağırdılar.

Hepimiz toplanmış beklerken etrafa bakındım bir sürü kadın koruma, ellerinde ok kimisinin kılıç, ilginç bir ortamdı. Kendi köyümüzde iken silahlı korumalar köyün içinde değil sınırında beklerlerdi. Kısa bir süre sonra önce XeX’in erkek temsilci elinde bastonunu sürükleyerek geldi ve ardından kadın temsilci geldi. Gelen Kadın temsil üstünde bornozu aldıran bir giysiyle geldi, bizim temsilcimizin aksine gençti yani temsilciye göre gençti 40’lı yaşlarda gibi duruyordu ama dinçti, uzun kızıl saçları, 1.65 civarlarında boyu, kavun büyüklüğünde göğüsleri yanık teni vardı. Bu kadını görmek bile kamışımı hareketlendirmişti. İkiside sıra ile konuşmalarını yapmıştı, sırayla çıkarlarken Kadın temsilci ile göz göze gelmiştim, bana bakarak gülmüş ve çıkmıştı. Orionun beni dürtmesiyle kendime geldim;

O: Yardım edeceksin değil mi?

T: Y-yardım? Ha, evet edeceğim merak etme.

O: Aynı binadayız gece Thera’ya bunu (Üstündeki giysinin altından Bir şişe şarap çıkartarak) bahane ederek yanına geleceğiz. Thera ile de ilgilenmeni istiyorum.

T: Benim için sorun değil ama eğer Nova istemezse yapamam.

O: Tamamdır!

Biraz daha eğlendikten sonra Binaya geçtik, içeri girer girmez Orion şarabı çıkardı ve hava kararınca buluşmaya karar verip içeri geçtik. Odamızın için tamamen temizlenmişti, yatak toplanmış, küvetin suyu değişmiş yeni yemek gelmiş. Hava kararana kadar Nova ile sohbet ettik ve bizimkiler geldi.

KonK Kıtası 3.Bölüm

Sonunda uzun zamandır hazırlandığım gün gelmişti, bu gün ortak buluşmaya gidecektik. Sabah henüz gün ışımadan kalkmış ve temizlenmiştim, ilk defa vücut kıllarımı bıçakla temizlemiş tam bir erkek haline gelmiştim. Banyoda ki aynada kendimi bir süzmüştüm, tıpkı babalarım gibi bacaklarım, göğüslerim ve karnım kaslanmıştı, bacaklarımın arasından sarkan kamışım ise Gurt babam ilk ellediğinden bu yana büyümüş ve güçlenmişti. Artık eskisi kadar kolay boşalmıyordum, e tabii bu durum içinde Orion’un o güzel götüne teşekkür etmeliyim.

Yola çıkmadan evvel babalarımla vedalaşarak, Temsil salonuna geçtim ve temsilci hazretlerini beklemeye başladım, bekleme esnasında Orion yanıma geldi;

T: Heyecanlı mısın Orion? Ben çok heyecanlıyım, sonunda bir kadınla birlikte olabileceğim.

O: (Hafif gergin ve titrek bir ses tonuyla) E-evet bende heyecanlıyım

T: Neyin var, canın sıkkın gibi?

O: (Etrafı süzerek, kimsenin bizi dinlemediğinden emin olunca biraz daha yaklaşarak) Bir sorunum var, kalkmıyor!

T: Nasıl yani?

O: Bildiğin kalkmıyor, Arka deliğimi okşayınca hareketleniyor ama kamışımı okşayınca olmuyor!

T: Doktora göründün mü?

O: XeX adına, Hayır! Babama söyledim, eğer doktora gidersem temsil kurulu öğrenir ve seni göndermezler dedi. Gitmek istiyorum!

T: Belki orada kadın görünce düzelir, heyecandan olabilir!

O: Umarım öyledir, değilse ne yaparım?

T: Merak etme gerekirse seni orada da siker o kamışı kaldırırım ben…

Anlaşılan zevk için Orion’un kamışı sakat bırakmıştım ama nedense umurumda bile değildi, Netice de Orion her zaman bana aitti. Bizim konuşmamızın bittiği sıralarda yaşlı temsilci hazretleri elindeki bastonu yere sürüye sürüye gelmişti, bu adamı her gördüğümde yaşlanıyordu…

Temsilci hazretlerinin konuşması tamamlandıktan sonra hepimiz temsil salonundan çıkıp sırayla 4 kişilik at arabalarına binip toplam 80 kişi Ortak alana geçtik, yaklaşık 3 saat süren bir yolculuğun sonunda varmıştık. Araçlardan inmeden önce hepimizin gözleri bağlandı, bunun sebebi görmemiz gereken ilk kadınının XeX in seçtiği partnerimiz olması gerektiğindenmiş. Başka kadında göreceğiz elbette… Onları görmüyorduk ancak bizimle yan yana giderken, seslerini duyuyordum, bizlerin ses tonuna göre çok daha yumuşak ve inceydi sesleri, çok tatlı bir tona sahiplerdi.

Bizleri bir orman yolu üzerinden yürütmüşlerdi bir süre sonra beni ve bir kişiyi daha kolumuzdan tutarak, bir yere sokmuşlardı “gözlerinizi açabilirsiniz” diyen bir kadın duyulmuştu. Gözlerimi açtığımda bir odanın içinde olduğumu fark ettim, pencereden dışarı baktığımda oldukça geniş yeşil bir alanda kurulu evler vardı, her ev iki katlıydı yani iki kişi gelmemizin sebebi buydu, alt katta ben üst katta ise bir başkası vardı acaba kim?

Çok uzun olmayan bir süre sonra kapı açıldı ve içeri sarı saçları olan bulut gibi beyaz bir tene sahip bir kız içeri girdi. Boyu hemen hemen bana yakındı, güzel mavi gözleri ve küçük bir burnu vardı. Bizden farklıydı, göğüsleri büyüktü ama kas değildi, vücudu inceydi, bizim kuklalar gibiydi ama çok önemli bir fark vardı, koku! Nedense inanılmaz güzel kokuyordu… Ben düşüncelere dalmışken o söze girdi;

N: M-merhaba, Ben Nova!

T: Merhaba, ben de Theron. Sen çok…

N: Çok ne?

T: Güzelsin. Ş-şey yani bize kadınları anlattılar, kuklalar vardı o yüzden az çok biliyorum ama sen gerçekten çok güzelsin…

N: Öyleyim… Özür dilerim heyecandan saçmaladım. Bizimde erkek kuklalarımız var yani bende sizi biliyorum ama farklısın.

T: Mesela, nasıl bir fark?

N: Hmm, göğüslerin (ellerini göğüslerime atmıştı) kuklanın ki düzdü ama seninki şişkin ve sert benim ki gibi değil, sonra kolların ve hatta vücudun tamamen iri, saçların var, ben sizi kel zannederdim (ikimizde gülmüştük). Sonra gözlerin, bakışların çok keskin…

Bu konuşma olurken Nova dibime kadar girmişti, kafamı elleri arasına almış ve gözlerime bakıyordu. Daha fazla dayanamadım ve güzel ince dudaklarına bir öpücük kondurdum. Nova, önce şaşırarak kendini geri çekti, daha sonra gözlerini gözlerime dikip beni öpmeye başladı. Eğitimde öğrendiğimiz gibi dillerimiz ağzımızda dans ediyordu, onun sıvısı ile benim ki tamamen karışmıştı, artık öpüşmüyorduk birbirimizi yiyorduk, uzun bir öpüşmenin ardından ikimizde soluk soluğa kalarak ayrıldık ve kendimizi yatağa attık. Bir müddet sessizlikten sonra;

N: Demek bir erkekle öpüşmek böyle oluyormuş

T: Kadınlar kendi arasında öpüşmez mi?

N: Öpüşürüz ama kadın kadına farklı, böyle farklı… Siz?

T: Her şeyi yaparız.

N: Daha önce hiçbir erkekle ile seviştin mi?

T: Evet, sen daha doğrusu siz ne yaparsınız?

N: Bizlerinde ağaçtan yapılma kamışları var, Büyükler onu kullanır, bazen bizlerde ama önden sokmamız yasak orayı sizin, senin açman lazım…

Yattığı yerden yine şehvetli gözlerle bana bakıyordu, hem öpüşmekten hem konuşmadan hem de o bakıştan artık sertleşmiştim. Yataktan ayağa kalkarak, önce üstümde ki tişörtü, ardından altımdan pantolonumu ve son olarak ta altımdan donumu çıkartarak, yatağın ucuna geldim. Nova yattığı yerden kalkarak yatağın ucuna oturdu ve kamışımı okşamaya başladı.

“Bizim ağaçtan kamışlarımız bu kadar değil” diyerek kamışımın ucuna bir öpücük kondurdu sonra diliyle gövdesini yalamaya başladı. Sonra ucuna tekrar bir öpücük kondurarak ağzını açtı ve kamışımın kafasını ağzına aldı, yavaşça ileri geri yaparak kamışımı emmeye başladı. Acemi olduğu belliydi, dişleri zaman zaman kamışıma değiyor ve canımı acıtıyordu, bir müddet sonra alışmıştı ve elim ile kafasını desteklemeye başlamıştım. Git gide daha fazlasını ağzına sokuyordum, öğürmeye başlamıştı incitmek istemediğimden kamışımı ağzından çıkardım, nefes nefeseydi…

Novanın ağzından salyası akarken, yüzü kıpkırmızı olmuştu, durmam lazım mıydı emin değilim ama kamışım durmamamı söylüyordu. Novanın ucu belinde olan tişörtünden tutarak üstünü çıkarttım, memelerini ilk defa çıplak görüyordum, onu kibarca yatırarak, göğüslerini okşamaya başladım. Özellikle irileşmiş uçlarına her dokunduğumda ağzından çıkan inleme sesleri artıyordu, göğüslerini ağzıma alıp emmeye başladım da ise çığlık atarmışçasına inlemeye başladı. Biraz bu şekilde devam ettikten sonra geri çekilerek, altında ki pantolonu ve içinde ki donu çıkarttım.

Kadınlık organı, amı ıpıslaktı, önce işedi sandım ama sonra derslerimiz aklıma geldi, bu ıslaklık zevk aldığını gösteriyordu. Eğilerek derste öğrettikleri gibi amını yalamaya başladım, inlemeler yine giderek arttı, kendimi amından çekerek yukarı süzüldüm, dudaklarından öperek kamışımı amına hedefledim, ucunu bir anda içine soktum. İnanılmaz gür bir çığlık attı, kulağım patlayacaktı… Geri çekildiğimde kamışımın ucunun kan olduğu gördüm. O esnada kapı açıldı ve içeri bir kadın girerek ucu kanlı kamışımı tuttu ve kanı kontrol ederek dışarı çıktı. O esnada Nova yavaş yavaş kendine gelmiş ve titrek bir sesle “d-devam et…” demişti. Kamışımı tekrar ama bu sefer daha yavaş olacak bir şekilde içine soktum, sadece kafası girdiğinde bile inanılmaz gerilmiş ve kasılmıştı. Derste anlatılanları yapmaya başladım, Kulaklarını boynunu, göğüsleri öpüp yalamaya başladım. Bunu yaparken hafif hafif gir çık yapıyordum ki ben fark etmeden kamışım dibi bulmuştu. Nova yüzü domates misaliydi, göğüsleri hem an şişip küçülüyordu. Hareketlerimi artırmaya ve git gide gide hızlanmaya başladım. Her vuruşumda çığlıklar artıyordu, Nova ellerini boynuma sarmış ve mis kokusunu iyice burnuma dayamıştı, boynundan akan terler yüzüme sürüldükçe afrodizyak etkisi yapar gibi beni daha da çok gaza getiriyordu. Ne kadar oldu bilmiyorum ama o kadar dolmuşum ben ne olduğunu anlamadan boşalmaya başladım…

Nova’yı yani ilk kadınımı döllemeyi başardım, yatakta sırt üstü amından akan beyaz döllerim ve kızarmış bir suratla kafası düştü ve derin bir uykuya daldı ama ben bitmedim…

KonK Kıtası 2.Bölüm

Artık günlerim bu şekilde geçiyordu, gündüzleri Beyol babamla vücut çalışması yapıyordum oldukça işe yaramıştı kilo almış ve kas yapmıştım. O zargana tipimden eser kalmamıştı, eskiye nazaran oldukça yakışıklı ve çekici hale gelmiştim. Daha sonrasında Gurt babamla sik güçlendirme çalışmaları yapıyordum, bu sürede sikim biraz daha gelişmiş ve etrafında damarlar çıkmaya başlamıştı. Gurt babam bir kere sikimi ağzına almış ve sikimi boğazına sokup çıkartarak benim boşalmamı sağlamıştı. Çok zevk almıştım. Temsil okulunda ise işler çok eğlenceli ilerliyordu, kadın amının anlatmışlardı, bebek nerede olur, kadın nasıl zevk alır, kadın size nasıl zevk verir ama en önemlisi çocuk nasıl yapılır? Am nasıl sikilir? Bunları anlatmışlardı ve hatta birer kukla kadın getirip sikimizi içine sokup çıkarmamızı istemişlerdi, gerçek değildi ama çok iyiydi.

Okulun en eğlenceli yanı yarışlardı, sıra arkadaşınla yarışırsın ve eğer kazanırsan kadınların sana yapacağı şeyi o sana yapardı. Orion’la biz defalarca kere yarıştık ve her zaman ben kazandım. Çok şey yaptık, eline verdim, ağzına verdim, öpüştük ve hatta götümü bile yalattım, hepsi çok iyiydi ama ben tıpkı Beyol babamın, Gurt babama yaptığı gibi Orion’un götüne girmek istiyordum. Orion ile yaptığımız son yarışı kazanınca öğretmenimin yanına gidip bu isteğimi ona anlattım ve eğer Orion da isterse bunu yapabileceğimi söyledi ancak yaparken okulda öğrendiğimiz her şeyi eksizsiz yapmam konusunda ise ikaz etti.

Asıl mesele Orion’u ikna etmekti, kendisi katır gibi inatçıydı ama ben bununda yolunu biliyordum. O eşsiz lezzet, çikolata… Kadın bölümünde yetişen bir meyveden yapılan bir çeşit tatlı, Orion buna bayılırdı ancak kadın bölümünden geldiği için bir hayli pahalıydı ve alamazdı ancak bizim evde vardı. Eve geçip Gurt babama olanı anlatıp çikolata istedim, oğluyla gurur duyan her baba gibi göğsünü kabartarak çikolatayı ve yanında bir şişenin içinde sabuna benzer bir sıvı verdi, “deliğine iyice bundan sür ondan sonra sik onu” dedi.

Ertesi gün temsil okulunda, Orion’u bizim eve davet ettim, bu gün Beyol Babam odun kesmeye, Gurt Babam ise temsilci hazretlerinin konuşmasına gidecekti yani ev boştu. Okulda yine işler tıkırında gitmiş ve akşama hazırlık olarak Orion’un eline vermiş bir posta boşalmıştım. Eve geçip biraz oturduk, ardından dün koyduğum yerden çikolatayı alarak Orion’un yanına geçtim;

T: Bak sana ne vereceğim (Çikolatadan küçük bir parça alarak)

O: Çikolata mı o? XeX aşkına sen en iyi arkadaşsın Theron. (Ağzına attığı çikolatayı yavaşça emerek kendinden geçmişti. Hareketleri o kadar azdırıcıydı, hafif hafif sertleşmeye başlamıştım.)

T: Çok lezzetli değil mi? (Kafasıyla onayladı) Yine yemek ister misin?

O: Yiyebilir miyim? Çok isterim, lütfen… (Yalvaran gözlerle bakıyordu)

T: Tabii ki yiyebilirsin ama öncelikle şu geçen ki yarışın ödülü alayım

Lafımı bitirir bitirmez altımı tamamen çıkartıp yatağın kenarında ki sandalyeye oturdum, Orion yanıma gelerek yarı kalkık olan sikimi hafifçe okşayarak tamamen sertleşmemi sağladı ve ağzına aldı. Artık beni yalamaya alışmıştı, okulda bunu defalarca kez yapmıştı zaten, ilk yaptığımız zamanı hatırlıyorum, ağzının içine alıyor çıkıp kenarda öğürüyordu şimdiyse kökünden başına kadar dilinin ucuyla yaladı ve ucuyla öpüşürmüşçesine yaparak sikimi köküne kadar ağzının içine aldı. Yaptığım antrenmanlar işe yaramıştı, artık kolay kolay boşalmıyordum. Orion sikimi hızlı hızlı ve her yerini diliyle okşayarak yalıyordu, artık bu işte profesyonel hale gelmişti. Onu sikme kıvamına getirmeliydim o yüzden onu durdurarak yatağa uzanmasını istedim.

Orion dediğimi yaparak yatağa sırt üstü uzandı, göğüslerinin hafif üstüne gelecek şekilde yerleştim ve sikimi o şekildeyken ağzına soktum. Sanki okulda ki kukla kadınları sikiyormuş gibi, Orion’un ağzını sikmeye başladım, çok güzeldi, sıcak ve ıslak… O an acaba bir amın içi de böyle mi olur diye düşüncelere dalmıştım ki Orion’un bacaklarımı tepiklemesiyle kendime geldim. Gözleri yaşarmış ve yüzü kıpkırmızı olmuş bir şekilde bana bakıyordu, o an öyle yoğun bir his geldi ki sikimi ağzından çıkartamadan bir anda boşalmaya başladım.

Canını yakmış ve biraz da korkutmuştum daha doğrusu ben öyle sanmıştım geri çekildiğimde pantolonunun üstünde ki ıslaklığı fark ettiğimde, onun da zevk aldığını anlamıştım. Gidip bir parça daha çikolata alıp Orion’un ağzına koymuştum, O da yine çikolatayı emerek yine aynı o azdırıcı şekilde yemeye başlamıştı. Sertleşmeye başlamamla Orion’un bacağına ufak ufak sürtmeye başlamıştım, Orion çikolatanın zevkine kendini kaptırmışken yavaşça pantolonunu ve donunu çıkartmış kenara atmıştım. Elimi Sikine atıp hafif okşarken olanın farkına vardı. İlk başta irkildi ama elimle sikini okşadıkça sakinleşti, siki avucum içinde kayboluyordu. Pek sevmezdim ama ortamı zevke getirmek için sikini ağzıma aldım ve biraz emdim, zaten kısa sürede boşaldı.

Çok konuşmuyorduk ama ortamın yumuşaması için “çok güzelsin, vücudun çok çekici, kadınlarda erkeklerde seni çok beğenecek” diye övgüler atarak sikmek istediğim götünü iyice kaldırmıştım. O esnada Gurt Babamın verdiği sabunumsu sıvı ile elimi iyice ıslatmıştım. Orion’un götünü ufak ufak okşamaya başlamış ve parmağımı deliğine sokmaya başlamıştım. Okulda bunu zaman zaman yaptıkları için deliklerimiz tek parmağa alışkındı, lakin 2.ye değil, işaret parmağımın yanına orta parmağımı sokunca Orion niyetimi anladı. Korkup tepki verecek ve kaçacak derken o sadece götünü daha da kaldırarak işimi kolaylaştırdı. Parmaklarım hızlanarak içine girip çıkmaya başladı, her ileri geri yaptığımda daha çok inliyordu, o esnada fark ettim ki siki kalkmıştı hatta öncekine göre biraz daha büyük gibiydi.

Sıra artık sikime gelmişti boşta olan elimle o sıvıdan biraz alarak sikime sürdüm, parmaklarımı delikten çıkartarak, o elimle kalçasından tuttum ve sikimi deliğe hizalayarak sokmaya çalıştım, ilişkiye başladığımızdan beri ilk defa ses çıkartmıştı, “yavaş ol lütfen”… Delik çok dardı biraz uğraş ve Orion’un bağırmalarıyla sikimin başını sokmayı başarmıştım. İçi çok sıcak ve keyifliydi, gevşemesi için elimin biriyle Orion’un sikini tutarak hafifçe okşamaya başladım, bir süre sonra gevşemiş olsa gerek ki deliği biraz açılır gibi oldu. Bundan faydalanarak sikimi yavaş yavaş hareket ettirmeye başladım, çok dardı bu yüzden sikimi tamamen sokamıyordum sadece yarısına kadara sokmuştum, çok fazla içimde tutamadan Orion’un içine boşalmaya başladım. Benim boşalmamla Orion inleyerek boşalmaya başladı.

Aşırı keyif almıştım, sırt üstü yatarak soluklanıyordum, o esnada az evvel bana götünü vermiş olan yakın arkadaşım Orion, kalçaları havada kalacak şekilde yüz üstü yatıyordu. Şöyle bir süzdüm de, vücudu neredeyse tamamen kılsız ve bembeyazdı, kısa siyah saçları vardı ve boyu da bana göre kısaydı, daha önce görmemiştim ama sanırım doğru tabir “kız gibi oğlan”…

O günden sonra Orion’la bunu alışkanlık haline getirmiş ve sık sık birlikte olmaya başlamıştık. Çevremizde bunu yaptığımızı açık açık anlatmıyorduk ancak insanlar tahmin edebiliyordu. Öğretmenimiz bunun farkındaydı öyle ki haftalık muayenelerde Orion’un deliğini kontrol edince bana dönerek, “biraz ara verin daralsın” gibi imalarla bizimle eğleniyordu.

Ortak buluşmaya sadece 1 hafta kalmıştı, bütün dersler bitmiş ve öğrenciler arasında ilişki yasaklanmıştı. Bu yasak sadece üreme neslinde olanlar içindir, ortak buluşmada duracak ve 1 hafta sonunda herkes yerine dönünce yeniden başlayacaktı, doğum sezonundan sonra da ilişki yasağı bizler içinde sonsuza kadar bitecekti.

KonK Kıtası 1.Bölüm

Konk Kıtası, insanlığın henüz çok başında var olan bir kıtadır. Bu kıtanın ilginç yanı insanların ayrımıdır. Kast sistemi gibi bir ayrımdan bahsetmiyorum, cinsiyetlerin ayrımından bahsediyorum. İnsanlığın kendini, bedenini ve en önemlisi cinsel arzularını keşfettiği zaman ve bunun iki cinsiyeti, yani kadını ve erkeği birbirine kontrolsüz bir şekilde yaklaşıp işlerinin hiçbirini yerine getirmeyip sadece tatmin için yaşadıklarını fark edilmiş. Bu sebeple kadınların temsilcisi olan Akay ve Erkeklerin temsilcisi olan Togun’un aldığı bir karar ile kıta ikiye bölünmüştür. Kıtanın bir tarafı erkeklere öbür tarafı ise kadınlara ait olmuş ve Konk kıtasında hayat bu şekilde akmaya başlamış.

Her erkek ve kadın, 18 yaşına girince sadece ömürleri boyunca bir defaya mahsus yılın son haftası kıtanın orta noktasında bir araya gelir ve 1 hafta boyunca XeX in yani Kıtanın tanrısının birleştirdiği eşlerle ilk sexini yapar. Bu buluşmaların tek sebebi “Üremekmiş” ancak acaba herkes böyle mi düşünüyor? Bu süreçte kız hamile kalır ve doğan çocuk erkek olursa babaya, kadın olursa ise anneye kalırmış.

Hayat Konk Kıtasında bu şekilde kıtanın 588.yılına kadar sorunsuz bir şekilde akmış lakin her zaman bu böyle kalmaz, kalmayacak!

Kıta takviminin 570.yılı bir önceki yılın sonunda olan birleşmeden, Erkek bölgesinden Beyol’un oğlu Theron olarak doğdum. Annemi tabii ki hiç tanımadım… Bu kıta da bütün birleşmeler aynı zamanda olur yani doğan çocukların hepsi hemen hemen aynı zamanda doğar ve beraber büyürler. Bu gün yani kıta takviminin 588.yılı, akrep ayının 18. Günü ve bu günün ‘18’ olmasına özel, bölgenin 18’ine giren erkekler için yapılan toplu doğum günü şenliğindeyim. 18 bu kıtada kutsal bir sayısıdır, bu yaşa gelene kadar insanlar çocuktur. Hani derler ya “el bebek gül bebek” tam olarak öyle. Merkezde yaktığımız ateşin etrafında arkadaşlarım ile oyunlar oynayıp, genç olmamızı kutluyorduk, tabii ki sadece biz değil herkes, babamlarda.

Babamlar yani babam ve babam? Anlamadınız değil mi? Kıtanın kuralı gereği, yeni doğan bebeği sadece tek bir baba veya anne büyütmez, oğlu olan erkeğin yanına XeX tarafından kızı olan veya hiç çocuğu olmayan bir erkek verilir, bu erkek bir nevi anne vazifesi görür. Sadece çocuk için değil anne vazifesini evin erkeği içinde görür…

Ateşin başında eğlenirken bir anda omzuma değen bir elle irkildim;

B (Beyol) : Oğlum, iyi dalmışsınız, keyfin iyi midir?

G (Gurt, anne olan babam) : Tabii iyi olacak, artık erkek olma zamanı geldi neredeyse, değil mi?

T (Theron) : Öyle tabii ki! Artık erkek olma zamanım geldi ama nasıl olacak, hiç anlatmıyorsunuz babalarım?

B: Birazdan herkese anlatılacak o zaman öğrenirsin, şimdi duyuru alanına geç, birazdan temsilci hazretleri gelir zaten.

Babamın dediği ile beraber arkadaşlarımı da alıp duyuru alanına geçtim, bu alana sadece 18’ini aşmış olanlar alınırdı. İçeride de yine aynı eğlence havası sürerken yaşlı temsilcinin içeri gelmesiyle ortam bir anda ciddileşti ve sloganlar atıldı “Erkeklerin temsilcisi, XeX in gölgesi, Yüce olana selam olsun!”.

“Size de selam olsun, Yüce XeX in aciz kulları. Kıtamızın yaratıcının bizlerden seçtiği ilk temsilci Yüce Togun’un kararı ile, Her yılın Yılan ayının son haftasında 18 yaşına girmiş oğlanlarımız ortak alana giderler, orada XeX in lütfettiği partnerlerle ilişkiye girer ve yeni neslimizin oluşumuna katkıda bulunurlar. Sizler kıtamızın ve biz kulların geleceğisiniz. O yüzden bu günden itibaren eğitiminiz başlayacak. Başta aileleriniz ve büyükleriniz sonrasında da temsilci kurulunun öğretmenleri size bildiklerini öğretecekler, deneyim katacaklar. Sizler de eşlerinizle bildiklerinizi yapacaksınız. Bu gece yiyin, için ama yarın ÇALIŞIN!”

Konuşmasını tamamladıktan sonra yaşlı temsilci elinde ki bastonunu yere sürüye sürüye gitmişti, onun gitmesiyle sanki az evvel hiçbir şey anlatılmamış gibi bir anda ortalık yeniden şenliğe dönmüştü ancak benim aklım karışmıştı, ne öğrenecektik ve eşlerimiz, onlar kim olacaktı? O gece bu düşünceler ve şarkılar eşliğinde tamamlanmıştı.

Sabahın erken vaktinde Gurt babam tarafından uyandırılmıştım ve daha afyonum patlamadan evimizin önünde ki bahçede kendimi bulmuştum. Bahçede elinde tahta bir kılıçla Beyol babam bekliyordu. Evet, çalışmalar başlamıştı, “Güçsüz vücutla kadınını tatmin edemezsin, işin çabuk biter koş” gibi tempolarla sabah sabah bahçenin etrafında 20 turdan fazla koşmuştum. Sanırım burada artık kendimi anlatmalıyım, ben tahmini 178 cm boylarında, 59 kiloluk biriydim. Zayıftım ancak bu anormal değildi çünkü dedim ya hiç çalışmamıştım ve akranlarım tamamen böyleydi. Esmerdim ve kahverengi gözlerim vardı yani anlayacağınız çekici bir insan değildim. Koşunun ardından kısa bir kahvaltı yapmıştım sonra babamla kılıç talimi yapmıştım ve anam ağlamış bir şekilde banyoya girmiştim. Tahtadan olan küvetin içine suyu doldurmuş ve içinde dinleniyorken kapı açıldı ve içeri Gurt babam girdi.

Gurt babam, hafif kaslı şişkin göğüslere sahip 180 boylarında 80 kiloluk bir adamdı. Kısa sarı saçları vardı. İçeri girer girmez, “sabahtan beri Beyolla çalıştın şimdi sıra bende” diyerek kollarımın altından tuttuğu gibi beni kaldırmış ve yanda duran taburenin üstüne oturtmuştu.

T: Ne oluyor ba- (Lafımı kesmişti)

G: Sen daha önce hiç bunula oynamadın mı bakıyım? (Penisimi ölü haldeyken eline almış ve okşamaya başlamıştı)

T: Ha-hayır…

Yavaş yavaş sertleşiyordum, daha önce elbette sertleşmiştim ancak ilk defa bundan oldukça fazla zevk alıyordum. Babam eliyle sikimi en kökten en başa kadar sıvazlayarak bana hayatımın en zevkli anlarını yaşatıyordu, öyle güzeldi ki sertleşmemin üzerinden bir dakika bile geçmeden vanası açılmış çeşme misali haykırarak boşalmıştım. Kendime geldiğimde babamın yüzünün dölle kaplı olduğunu fark edip çok utanmıştım ki;

G: Utanmana gerek yok oğlum, daha ilk seferindi. Bundan sonra babandan vücudunu güçlendirmeyi benden de sikini güçlendirmeyi öğreneceksin gerçi bu boyda ki bir siki çok geliştirmeye gerek yokta neyse. Şimdi temizlen ve temsil okuluna git, orada ki dersi kaçırma.

Gurt Babam çıkmış ve bende tekrar küvete girmiştim. Az evvel o kadar güzel bir şey yaşamıştım ki onları düşünürken yine sertleşmiş bulundum ve bu seferde kendimi tıpkı babamın yaptığı gibi okşayarak yine kısa bir süre de boşaldım.

Temizlenmem bittikten sonra evden ayrılarak, temsil okuluna geçtim. Oraya vardığımda muhtemelen sabah benimle aynı şeyleri yaşamış olan, yakın arkadaşım Orion ile buluştum, halen daha zevkten dört köşeydi. Temsil okulunda sıralar ikili şekildeydi, içeri girerken öğretmen herkesin soyunmasını istemişti ve haliyle herkes heyecanın ve belki de diğerlerinin çıplak vücudunu ilk defa görmesinden olsa gerek sertleşmişti. Herkesin siki birbirinden farklıydı, kalını, kıllısı, incesi, temizi farklı farklıydı, Orion’un ki bir hayli küçüktü, benimkinin yarısı kadar…

Öğretmen oturarak eline bir ölçü aleti aldı ve tek tek bizleri çağırarak penislerimizin boyunu ölçtü ardından dizlerimizin üstüne domalmamızı isteyip eline bir sıvı sürüp işaret parmağını göt deliğimize sokup, sanki hazine arıyormuşçasına kurcalamıştı. Bundan aşırı rahatsız olmuş ve bunu belli etmiştim, bu tavrımı not almıştı. Kimisi ise bundan aşırı derecede memnun olmuştu ve zevk alıyormuşçasına sesler çıkartmıştı tıpkı Orion gibi, öğretmen böyle olanları da not almıştı. Sonradan öğrendim ki XeX partnerini bu tavırlarına göre seçermiş… Öğretmen bize ölçüm sonrasında kamış okşama adını verdiğimiz yolu anlattı, bu benim banyoda yaptığım şeydi. Uygulamalı olarak göstermek için altında ki pantolunu indirdi ve kalkık haldeki sikini okşamaya başladı ancak benim o halimden farklı olarak onun boşalması oldukça uzun sürmüştü, sıra sizde deyince hepimiz ellerimizi sikimize attık ve çok geçmeden hızlıca boşaldık.

Yeni Ev-Bölüm Üç: ‘Baş başa İkinci Gün’

(T) Evet baba…Dikkat ederim baba.. Tamam baba..

Babası yaklaşık yarım saattir evle ilgili tüm detayları soruyordu Tunç’a telefonda. Gittikleri tatilin henüz ikinci günü idi ama şimdiden 5 kere aramış sürekli kontrol etmişti. Sadece onun araması da yetmemişti Mine de Özgeyi arayıp aynı şekilde tek tek her şeyi tembihlemişti. “Ocağın altını kontrol edin ..kapıyı kilitleyin uyuyun ..dışarı çıkarsanız ikinizde salonun ışığını açık bırakın” bitmek bilmeyen bir nasihatler dizisinin ortasında bulmuşlardı kendilerini. Onlar evdeyken daha az müdahale ediyorlardı hayatlarına bundan emindi. “Ebeveynler ve onların içgüdüsel telaşları” diye geçirdi içinden.

Geçen yaşananlar ve beraber uyudukları an hala aklındaydı üzerine pek konuşmamışlardı ve açıkçası bu daha hoştu. Evde sadece ikisi varken sanki uzun yıllardır birbirlerini tanıyan ve aynı evi paylaşan sevgili gibilerdi. Beraber vakit geçirip ucuz Türk dizileri izliyorlar birbirlerine Twitter’da gördükleri komik kedi videolarını gösteriyorlardı . Her şey çok hoştu her ne kadar Tunç hala gözünü Özge’nin vücudundan alamasa da hatta her saniye onla sevişmek istese de aceleci olmamalıydı ve her şeyi oluruna bırakıp Özge’nin mutlu olacağı şekilde olmalıydı .Ama Tunç’un kafasını karıştıran hala bazı şeyler vardı. İlk yakınlaştıklarından sonra neden bir hafta boyunca onunla sohbeti kesmişti ve soğuk davranmıştı. Ya da Tunç mu ona istemeyerek soğuk davranmıştı. “Zamanı gelince konuşulur şu an mutluluğuna odaklan aptal herif” diye geçirdi içinden. Öyle de olmalıydı normalde kendini hayal bile edmeyeceği bir güzellikte bir

kadınla yakınlaşma fırsatı bulmuştu bazı etik sorunlar vardı “Üvey kardeşim olması gibi” bunu şimdilik görmezden gelebilirdi. Şimdilik bunları düşünmek istemiyordu. Özge’nin mutfaktan ona seslendiğini duydu

(Ö)-Tuuuuuuuuunç baksana bi!

Tunç yattığı kanepeden fırladığı gibi mutfağa gitti. Özge’nin suratında memnuniyetsiz bir yüz ifadesi vardı ve dolaba boş boş bakıyordu.

(Ö)- Ne yiyeceğiz biz saat akşamın sekizi oldu neredeyse! Sen yemek yapmayı biliyor musun? Çünkü ben hiç bilmiyorum ikimizi de zehirlerim. dedi sonuna ufak bir kikirdeme ekleyerek.

“Gülümserken ne kadar güzel oluyorsun ..gamzen ..dudakların” bir an Özge’nin suratına daldı. Özge sorduğu soruya karşılık suratına boş boş bakan Tunç’un hayal aleminden çekip gerçek dünyaya döndürdü

(Ö)- Kime diyorum beyefendi!

(T)- Ha..şey.. Ya bizimkiler para bırakmıştı yetecek kadar pizza seversen onu söyleyelim.

(Ö)-Biliyor musun? Hariiiiiika olur. Buzdolabını kapatıp koşar adımlarla gelip Tunç’un yanağına bir öpücük kondurdu Özge. Kalbi birden sanki kısa mesafede yüz metre koşuyormuşçasına küt küt atmaya başladı Tunç’un.

(Ö)- Sen halledersin dimi? Ben bir duş alayım çıkana kadar gelmiş olur hem!

Tunç hala yanağına kondurduğu öpücüğün kalbine bıraktığı etkisiyle yarım yamalak bir cevap verdi Özge merdivenlerden üst kata çıkarken

(T)-O-olur..

Pizza’yı telefonda ki bir uygulamadan söyledi. İndirim de denk getirmişti iki orta boy pizzayı uygun bir fiyata söyleyecekti. Ama Özge neyli seviyordu bilmiyordu söylemeden direk çıkmıştı. “Bu kız ne sever ne yer bilmiyorum ki”

O da yukarıya çıktı belki duşa henüz girmemiştir diye ama odası boştu kirli kıyafetlerini yatağın üzerine atmış ve banyoya girmişti. “Banyonun kapısından seslensem duyar mı” diye düşündü ve aynı katta bulunan koridorun sonunda ki banyoya doğru yöneldi banyonun kapısı hafifte olsa aralıktı. Kalbinin ritmi tekrar atmaya başlamıştı banyonun içinde Özge çırılçıplaktı. Dağılan düşüncelerini birden toparladı ve kapıyı tıklattı. Ses gelmemişti sadece akan suyun sesi geliyordu Özge hafifçe bir şarkı mırıldanıyordu. Tekrar tıklattı kapıyı ve Özge’ye seslendi. Özge duymamıştı. Tekrar Özge’ye seslendi ama yüksek sesle. Hala kapı ardındaydın bir adım atsa belki onu tamamen çırılçıplak görecekti .Amını yaladığı anlar gözüne geliyordu birden. Özge şarkı mırıldanmayı kesti ve suyun sesi birden kesildi. “Sanırım duydu beni” diye düşündü Tunç.

(Ö)-Tunç? Sen misin?

(T)- E-evet benim Özge. “başka kim olabilirdi zaten” diye geçirdi içinden

(T)- Şey diyecektim pizzayı neyli seversin? Sevmediğin bir şey söylemek istemedim

(Ö)- Ne dediğini anlamıyorum gelsene içeri.

Tunç’un kalbi daha da hızlı atmaya başlamıştı. Cesaretini topladı ve adımını attı banyonun içine. Duşa kabinin buğulu camından Özge’nin çıplak bedeni seçilebiliyordu. Özge duşa kabinin kapısını aralayıp kafasını uzattı. Banyoda her taraf buğuluydu ve çok sıcaktı. Tunç zar zorda seçebilse Özge’nin ıslak vücuduna odaklanmıştı ve gördüğü her kıvrım onu çok azdırıyordu .Özge, Tunç’un suratına bakıyordu ne bir şeyler söylemesini bekliyordu

(Ö)- Ne dedin duyamadım? Özge hemen yanı başında olan havluyu alıp çıplak vücudunu kapattı ama acele etmemişti sanki Tunç’a göstermek istermişçesine yavaşça yapmıştı bunu.

(T)- Şey..pizza.. Neyli yersin diye soracaktım sevmediğin bir şey söylemek istemedim.

Tunç hala gördüklerinin etkisindeydi. “Mükemmel bir vücudu var” diye düşündü. Göğüsleri, kalçaları.. vücudunu daha öncede görmüştü ama tamamen böyle her şeyi tüm detayına kadar inceleyebileceği kadar görmemişti.

(Ö)- İşim bitti zaten saçlarımı kurutup geliyorum sen söyle yemek seçmem pek ben.

Tunç tek kelime dahi edememiş sadece başını onaylar şekilde sallayıp banyodan çıktı. Attığı her adım daha da ağır geliyordu artık ona düşünceleri Özge’ye olan isteği arzusu sanki her nefesinde daha fazla artıyordu. Hayatına bir kaç hafta önce girmiş bir kadına henüz sadece bir kaç kez tenine dokunabildiği birine düşüncelerinin bu denli fazla bağlanması hem kendini şaşırtıyor hem de az da olsa ürkütüyordu. Kafasının içinde ki düşünceleri toparlayıp cebinden telefonunu çıkardı daha önce sipariş sepetine attığı pizza siparişini verdi ve salonda televizyonun karşısında ki kanepeye kendini attı. Televizyon açıktı ama ne görüntüye ne sese odaklanabiliyordu aklında sadece Özge ve onun tenine dokunabilmek vardı. Televizyondan çıkan sesler kafasının içinde ki gürültüye sanki kıyıya çarpan dalgalar gibi çarpıp geri gidiyordu kafasının içinde birden fazla kişinin konuştuğu odağının tek bir nokta olduğu bir gürültü vardı kaotik bir şekilde tüm sesler tüm düşünceler tek bir kapıya çıkıyordu “Özgeye”..

Tunç düşüncelere dalmışken kapının zili çaldı, Özge henüz aşağı inmemişti “Üstünü giyiniyor hala” diye düşündü ve salonda oturduğu koltuktan kalkıp kapıya doğru yöneldi. Sipariş gelmişti nazikçe getiren kuryeye teşekkür edip pizzaları aldı ve mutfak masasının üstüne koyup Özge’ye seslendi .Özge çocuksu adımlarla merdivenlerden hızlı hızlı indi .Siyah saçlarını at kuyruğu yapmış yine siyah çerçeveli gözlüklerini takmış bembeyaz teni duş sonrası biraz pembeleşmiş gibiydi. Tunç masanın bir köşesine Özge ise diğer köşesine oturup tek kelime dahi etmeden pizzalarını yemeye başladı. Tunç’un gözü sürekli Özge’ye kayıyor bir kelime etse de konuşsak diye can atıyordu. Özge ise elinde ki telefonunda İnstagram ana sayfasını durmaksızın kaydırıp bir yandan da diğer eliyle pizzasından kopardığı diğer parçayı yiyordu. Tunç’un gözü Özge’nin telefonun ekranına odaklandı bir an. Bir başka çocuğun fotoğrafını beğenip telefonun ekranını kilitledi Özge. Kafasını kaldırıp Tunç’a baktı, Tunç bakarken yakalanmıştı apar topar gözlerini hemen önüne eğdi hafifte olsa utanmıştı. Ama aklı o beğendiği fotoğrafta kalmıştı. Sanki karnına sivri bir cisim saplanmış gibi hissetmişti. İçinde bir boşluk oluştu bir an Özge’ye karşı hislerinin sadece seks merkezli olmadığını belki de ilk fark ettiği andı. Kafasında ki düşünceleri dağıtıp yemek yemeye odaklandı. Özge bir süre sonra sessizliği bozan olmuştu;

(Ö)- Akşam film izlemek yerine yerine bir diziye başlayalım diyorum seninle bizim dizimiz olsun ne dersin? Beraber takip ederiz. Ama söz ver bensiz izleyemeyeceksin!

Tunç cümlenin tamamını duymuştu ama aklının ve kalbinin takıldığı tek kelime “Bizim” olmuştu. “Seninle biz olacağımız her şey benim için bir hediye” diye geçirdi içinden. Özge’nin cevap beklediğini fark edip kafasını kaldırdı

(T)- Söz sensiz tek bir dakika bile izlemem. Diziyi sen mi seçeceksin yoksa beraber mi bulalım?

(Ö)- Şu instagramda denk geldiğim bir dizi var ara ara shortslarına denk geliyorum “Succesion” diye onu izleyebiliriz. dedi ve telefonunun kilidini açıp bir şeyler aramaya başladı sonra ekranı kaldırıp Tunç’un görebileceği şekilde suratına

doğru çevirdi

(Ö)- Bak 8.8 almış İmdb’de dedi

Tunç çoktan bitirmişti Succesion’ı harika bir dizi olduğunu biliyordu. Özge’nin hevesini kırmamak için başını onaylar şekilde salladı. Hem sevdiği bir diziyi tekrar izlemekten ne zarar gelirdi ki? Pizzalarını yediler ve sofrayı beraber topladılar yemek sırasında ki garip sessizlik yerini aralarında şakalaşmaya ve gülüşmeye bırakmıştı. Tunç bu anları çok sevmişti özellikle beraber bulaşığı yıkadıkları o 15 dakika bir an hiç bitsin istemişti .Tunç bu samimi havadan istifade edip cesaretini topladı ve yaklaşık on gündür kafasını kurcalayan bir soruyu Özge’ye sormaya niyetlendi ve konuşmaya başladı

(T)- Yanlış anlamazsan sana bir şey soracağım.

(Ö)- Tabii canım sor. Ama zor olmasın bak! elini Tunç’un omzuna koyup çocuksu bir gülümseme ile ona baktı. Tunç bir an duraksadı ” Canım mı?” duyduğu kelimenin verdiği mutluluğu bir kenara bırakıp sorusuna döndü

(T)- Seninle..hani..ilk film izleyişimizden sonra benimle neredeyse bir hafta boyunca konuşmadın. Onu sormak istemiştim? Ters bir şey mi yapmıştım?

Özge’nin suratında ki gülümseme birden silindi ve kaşları hafifte olsa çatık bir hal aldı. Yüzünü Tunç’tan çevirip önüne doğru eğildi cevap vermek istemediği bir soru sormuştu Tunç bu belliydi ama Özge derin bir nefes alıp uzun bir cevap verecek gibi konuşmaya başladı;

(Ö)- Yani yanlış anlamanı istemem ama o sıralar sevgilimle- yani eski sevgilimle aramız çok kötüydü ve.. seninle o olayı yaşamıştık kendimi kötü hissetmiştim. Sanki ona ihanet ediyormuşum gibi. Gerçi ayrıldık ama o zamanlar henüz adı konmasa da hala beraberdik. Bu yüzden senden uzak durmak istedim çünkü tekrar yaşanmasını istemedim.

Tunç duyduklarını teker teker sindirmeye çalışıyordu. Ne diyeceğini bilememişti. Özge’nin bir eski ama yine de sevgilisi olduğunu mu? Özge’nin yaşadıklarını tekrar yaşanabileceğini düşünmesini mi? Bir çok şey vardı sindirmesi gereken. Tunç biraz duraksadı duydukları sanki çok önemli bir şey değilmiş gibi suratına sahte bir gülücük kondurdu ve Özge’nin suratına bakıp cevap verdi

(T)- Sadece merak etmiştim.. Önemli değil. dedi ve omuzlarını silkti. Özge duyduğu cevabın sadeliği karşısında fazla üstelemedi ve hemen konuyu değiştirdi.

(Ö)- Yemek yedik ya ağırlık çöktü biraz uzanalım mı? Sonra kalkar diziye başlarız dedi

“Seninle aynı yatağa girmeyi reddedersem kafama sık” diye geçirdi içinden hafifte gülümsedi bu tepkisine

(T)- Aynen bana da bir ağırlık çöktü yatmak iyi gelir dedi.

(Ö)- Özge son tabağı da durulayıp yerleştirdi ve beraber yukarıya çıktılar. Özge önde Tunç arkada merdivenlerden çıkıyordu. Tunç gözlerini Özge’nin kaçlarından ayıramıyordu. Bir an önce yatağa varmak ve ona sarılmak tenine dokunmak istiyordu zamanın o ana kadar hızlıca akmasını ama o anda durmasını istiyordu içinden. Yatağa vardılar Özge gözlüklerini çıkarıp komidinin üstüne koydu ve ince yorganı kaldırıp altına girdi. Tunç ayağında ki çorapları çıkarıp yatağa girdi

“Çorapla yatmaktan nefret ederdi”.

Özge hiç bir şey demeden direk ona sarıldı ve omzuna yattı. Tunç, Özge’nin bu hamlesine hem şaşırmış hem çok sevinmişti. Kendini ona yakın hissetmesi en çok isteyeceği şeydi. Özgenin aldığı nefes Tunç’un boynuna vuruyordu hissedebiliyordu. Özge rahat edememiş olacaktı ki bir bacağını Tunç’un üzerine atıp boynunun altından hafifçe bir gülümseme sesi geldi. Bir kaç dakika bu pozisyonda yattılar. Tunç’un kesinlikle bir damla bir uykusu bile yoktu. Sadece Özge ile aynı yatağa girmek istemişti bir eli Özgenin saçlarında diğer elini ise üstüne attığı bacağına koymuştu. Özge sürekli kıpırdanıp duruyordu. İlk kurşunu Özge atmıştı Tunç’un boynuna ufak bir öpücük kondurup bacağını daha ileri doğru atmıştı. Tunç ilk başta tepki vermedi. Özge’nin saçlarıyla oynamaya devam etti. Özge ikinci kere boynuna bir öpücük kondurdu bu seferki daha ıslak ve daha uzundu. Tunç, Özge’nin saçlarında olan elini beline doğru indirip okşamaya başladı.

Özge’nin öpücükleri giderek sıklaşıyordu. Tunç, Özge’nin tenine dokunmak için can atıyordu hafif ürkekçe elini bluzunun altına soktu belinden Özge’nin ve tenine sırtında gezinmeye başladı. Sutyen gitmemişti Özge. Belki de neler olacağını biliyordu hatta istiyordu. Özge’nin eli Tunç’un göğsünde geziniyordu ve boynunu öpmeye devam ediyordu. Tunç artık dayanamayacaktı sertleşmeye başlamıştı ve daha önce yaşadıkları her şey aklına geliyor ve onları tekrar yaşamak istemesinin

önüne geçemiyordu. Kafasını Özge’ye doğru çevirdi, Özge’nin gözleri bir anlığına da olsa onunkilerle kesişti. Tunç’un gözleri daha sonra Özge’nin dudaklarına doğru indi ve başını öne doğru itip onun dudaklarıyla birleştirdi. Kalbi yerinden çıkacak gibiydi. Bir çok şey yaşamışlardı ama ilk kez öpüşüyorlardı. Sanki boğazının içinden ılık bir su vücuduna dökülüyor ve her yerine yayılıyormuş gibiydi. Hissettiği ne haz ne de arzuydu bu bambaşka bir şeydi. Nefes alış verişleri hızlanıyordu giderek. Dudaklarını onun dudaklarıyla iç içe geçişini hissetmesi sanki tüm dünyayı durdurmuş gibiydi. “Zaman ilerlemiyor gibi” diye geçirdi içinden isteği gerçek olmuştu zaman Özge’nin yumuşak teninde ve o ince dudaklarınla kaybolmuş ve durmuştu. Aklında ne bir sorun ne bir tasa ne bir telaş kalmıştı. Geleceğe dair tüm endişelerini sanki bir uzay mekiğinin atmosfere yükselirken bıraktığı yükler gibi teker teker bırakmıştı. “Gökyüzündeyim..” Özge ise onu daha şehvetli öpmeye alt dudağını ısırmaya başlamıştı. Tunç, Özge’nin belinde olan elinden onu sert bir hamleyle kendine doğru çekip altına aldı. Yüzüne düşen saçlarını kenara ayırıp dudaklarını öpmeye devam etti. Özge iki bacağının arasına Tunç’u sıkıştırdı ve kendine doğru baskılamaya başladı. Tunç’un siki eşofmanın altında dimdik ve sepsert olmuştu. Bir yandan Özge’nin dudaklarını öpüyor diğer yandan eliyle kavradığı kalçasını kendine doğru çekiyordu. Özge ise şortunun üstünden amını Tunç’a doğru sürtüyordu. Bir kaç dakika boyunca devam etti bu Tunç dayanamayacak gibiydi. Hafifçe Özge’nin kalçasında olan eliyle şortunu sıyırmayı denedi. Özge ses çıkarmamıştı. Özge’nin şortunu iç çamaşırıyla tamamen çıkardı. Özge bir an duraksayıp öpüşmeyi kesti Tunç’la nefes nefese bir şekilde Tunç’un gözlerine bakarak;

(Ö)-Favorimden istiyorum.. dedi

“Favorisi..” hemen geçen sevişmelerinde olan porno gelmişti aklına. Ne demek istediğini çok iyi anlamıştı Tunç. Bu onların belki de uzun süre baş başa geçirebilecekleri ender zamanlardan biriydi. Bu yüzden Tunç aceleci davranmayacak her saniyenin tadını çıkaracaktı. Özge’nin kelimelerine kafasını onaylar şekilde sallayarak cevap verdi .Özge’nin önce dudaklarını sonra boynunu öperek aşağı doğru indi vücudunun her santiminde saatlerini geçirmek istiyordu Tunç. Öperek Özge’nin göğüslerine kadar indi. Ne büyük ne de ufak denilebilecek göğüsleri vardı tam avcuna kadar sığabiliyordu. Bluzunu üstünden çıkardı ve göğüslerinin uçlarını emmeye başladı. Göğüslerini her emdiğinde Özge kıvranıp hafif bir inleme sesi çıkarıyordu. Bunları duydukça Tunç daha sert sıkmaya uçlarını ısırıp sündürmeye başlamıştı. Özge ise bir eliyle Tunç’un saçlarını okşuyor hatta bazen sündürüyordu diğer eliyle de amıyla oynuyordu. Özge’nin zevk aldığı çok belliydi belki bunları yaşamayı Tunç’tan daha çok istiyordu. Tunç, Özge’nin memelerini yalarken bir yandan da Özge’nin kendi eliyle amıyla oynayışını izliyordu. Tunç bunları gördükçe daha çok sertleşiyor hatta sikinin ucu hafifte olsa ıslanmıştı. Özge’nin göğüslerinden yavaşça göbeğine ve daha sonra amına indi. Özge iki bacağının arasına direk Tunç’un kafasını sıkıştırdı. Tunç elleriyle Özge’nin göbeğini kavrayıp yüzünü Özge’nin amına gömdü. Nefes nefese kalana kadar yalıyordu Özge’yi amının ucunu, dudaklarını deliğini.. Dilini deliğinin içine soktukça Özge’nin boynunu kavrayan bacakları daha da sıkıyor Özge’nin saçlarında ki elleri daha da bastırıyordu onu amına. Tunç dakikalar boyunca yalamıştı amını Özge’nin ıpıslak olmuştu kızın amı dudakları ve suratının bölümü de Özge’nin ıslaklığından pay almıştı. Tunç kafasını kaldırıp zevkten kıvranan Özge’ye baktı. Onu yalarken artık direk gözleri suratına bakıyordu. Özge ile bir an gözleri kesişti ve Özge zevkten kaşlarını çatıp kafasını geriye doğru atıp ince bir inleme sesi çıkardı “Ahhh..çok güzeeel..” Tunç artık dayanamıyordu. Kafasını Özge’nin bacaklarından kurtardı ve yatakta dizlerinin üstünde durup önce üzerinde ki t-shirtü ardından eşofmanını çıkardı. Özge onu soyunurken izliyor bir yandan da amıyla onuyordu. Tunç sikini eliyle okşayıp Özge’ye baktı

(T)- Sıra benim favorimde..

Özge hınzır bir gülümseme yerleştirip sıratına hemen yattığı yerden kalkıp hafifçe domaldı ve dizlerinin üzerinde duran Tunç’un sikini yalamaya başladı. Özge Önce eline alıp ufacık bir öpücük kondurdu sikinin başına adından hafifçe ıslatıp yavaş yavaş tamamen ağzının içine almaya başladı. “Ohhh..” diye bir ses çıkardı Tunç. Harika hissettiriyordu Özge’nin ağzı ona. Özge yavaş yavaş sikini yalayıp sıcacık ağzıyla emmeye devam ettikçe Tunç’un gözleri kapanıyor istemsizce Özge’nin kafasını sikine bastırıyordu. Tunç gözlerini açıp birden Özge’nin domalmış şekilde duran kalçasına odakladı. “Harika bir götü var” diye düşündü ve Özge onu yalarken bir eliyle kaçlasınız kavradı. Uzanabildiği kadar eliyle iki kalçasının arasına uzandı ve amına dokundu. Dokur dokunmaz sikini tamamen ağzına almış Özge’den bir inleme sesi geldi. Tunç inleme sesini duyar duymaz zaten ıslak olan amının deliyle hafifçe oynamaya ve parmağının başını sokmaya başladı. Parmağının başı girdikçe Özge daha çok inliyordu daha çok inledikçe Tunç sikini daha çok bastırıyordu kızın ağzına..boğazına. Hafifçe kaçlarını tokatlayarak ayırıyor bazen amının deliğine bazen ise götünün deliğine bastırıyordu . Özge hiç bir şekilde itiraz etmiyor bundan zevk aldığı belli oluyordu. O da sikini yalarken diğer ucuyla amının ucunu okşayama başlamıştı. Amının deliğini ufak ufak Tunç parmaklıyor ucuyla Özge oynuyor Özge aynı zamanda sikini şehvetle yalıyordu .Özge birden yalamayı bıraktı ve yavaşça doğruldu. Tunç ne olduğunu anlamadan dudaklarına bir öpücük kondurup gözlerine baktı Özge ve;

(Ö)- Uzan şimdi. dedi

Tunç bunu duyar duymaz hemen uzandı yatağa “Bel ki de beklediğim an geldi” diye düşündü .Özge yavaşça Tunç’un üzerine çıkıp dizlerinin üstünde durdu ve Tunç’un sikini eliyle sıvazlamaya başladı. Gözleri Tunç’a bakıyordu. Tunç gördüğü tablo karşısında hayranlıkla izlemekten başka bir şey yapamıyordu. Simsiyah saçları omzundan vücudunun üzerine dökülen tamamen çırılçıplak bir kadın o renkli gözleriyle onu isteyerek Tunç’a bakıyordu. Özge bir elini ağzına götürdü ve tükürüp ıslattı daha sonra bir kaç santim daha yaklaştırarak amını Tunç’un sikinin üstüne getirdi ve Tunç’un sikinin başını amının arasında gezdirmeye başladı..yavaşça ve sakince. Tunç çok fazla zevk alıyordu gözlerini Özge’den bir saniye olsa bile ayıramıyordu Özge ise sanki bu anı daha önce yaşamışlar gibi Tunç’un nasıl zevk alacağını biliyormuş gibi an ve an kontrolü eline alıyordu. Sikinin başını amına sürdükçe Özge daha da ıslanıyordu. Özellikle deliğe doğru getirdikçe amının sıcaklığını sikinin başında hissedebiliyordu. O ıslaklığı o sıcaklığı.. “Acaba içine girmek nasıl bir his?” diye düşünmeden edemiyordu. Özge, Tunç’un sikinin başını amına daha hızla sürtmeye başlamıştı giderek hızlanıyor amına siki değdikçe beraber inliyorlardı. İnlemeler sadece oda da değil tüm evin içinde yankılanıyordu .Özge giderek ritmi arttırmış artık Tunç’un sikini sabit tutup kendi amını ileri gelir sürtüyordu. Tunç boşalmaya an be an yaklaşıyordu

İnlemelerden anladığı kadarıyla Özge’de çok yakındı. Özge artık daha sert bastırıyordu amını Tunç’un sikine zevkten inliyordu bir eliyle Tunç’un sikini tutarken diğeri ile kedi göğsünü sıkıyordu. Tunç ise kendini tamamen Özge’ye bırakmış aldığı hazza kendini kaptırmış Özge’yi izliyordu. Özge artık çok hızla gidip geliyordu amı sırılsıklam olmuş sikinin üstüne akmaya başlamıştı. Özge ritmi artırarak devam etti ve bacaklarının titrediğini gördü Tunç. Özge boşalmıştı.. hem de tam onun sikinin üstüne. Kız nefes nefes kalmış bir şekilde başını önüne eğdi uzun saçları yüzünü kapatıyordu ama alıp verdiği nefesi duyabiliyordu Tunç. Amının sıcaklığı ve ıslaklığı hala sikinin üstündeydi. Özge bir bacağını kaldırıp Tunç’un üzerinden kalkıp yanına yattı. Hızlı nefes alıp verişleri ile yanında uzanıyordu. Özge tavanı izliyordu. Tunç’un siki ise hala dik ve sertti boşalamamıştı. “Beni böyle mi bırakacak bu ya?” diye geçirdi içinden Özge tavana bakmayı bırakıp ona doğru dönüp yanağına bir öpücük kondurdu. Omzuna yatıp boynunu öpmeye başladı bir eli de sikine gidip. Kulağının tam dibinde nefes almaya başladı ve kulak memesini emmeye başladı. Tunç adeta kendin geçmiş gibiydi gözlerini refleks olarak kapatıp inlemeye başladı Özge’nin eli giderek daha hızlı gidip geliyordu sikinde. Amı zaten sikinin başını ıslatmıştı yeterince bir de kulağını emmesi artık Tunç’u zevkin en tepesine getirmişti. Tunç dayanamıyordu artık ve vücudu komple titreyerek ve sesli bir inleme eşliğinde Özge’nin eline boşalmıştı. Bir kısmı da kendi göbeğine kadar sıçramıştı. Nefes nefeseydi. Özge’nin gülümsediği görebiliyordu. Özge gözlerini kapatıp yanağına bir öpücük kondurdu ve ince ve alaycı bir sesle;

(Ö)- Şimdi ödeştik delikanlı…

Okuduğunuz için teşekkürler yorumlarınızı ve hikayenin gidişatı hakkında görüşlerinizi belirtirseniz memnun olurum!

Annem ve Teyzem 12. Bölüm

Kucağıma gelen teyzem sikimin üstüne doğru oturdu. Yarı inmiş sikime amıyla sürtünmeye başladı.
T:” Bu hali bile bizimkinin 2 katı. Abla bunu nasıl aldın götüne? “
A:” Zamanında aldığım oyuncaklar sağolsun ama hiç bu kadar büyüğü girmedi”
T:” Bugün bende alacağım bunu”

Sanki ben yokmuşum gibi konuşuyorladı. Teyzemin memelerine saldırınca teyzem inlemeye başladı. Sikim yavaş yavaş kalkıyordu. Teyzemin memelerini yalarken elimle götünü okşuyordum. Parmağımı götünün deliğine yavaş yavaş sokuyordum. Bir anda sikimde bir hareketlenme oldu. TEyzem biraz kalkmış annem sikimi teyzemin göt yarığına doğru çekmiş ve yalamaya başlamıştı. Allahım böyle bir zevk yoktu. TEyzem bu sefer karnıma doğru sulanmış amını sürtüyor bende daha çok emmeye başlıyordum memelerini. Annem sikimi tuttu ve teyzemin götüne sürtmeye başladı.

A” Durun 1 dakika geliyorum”
B:” Ne durması anne”
A:” Tamam geldim geldim”

Sikim teyzemin dar göt deliğine baskı yapıyordu. Ben ellerimle iyice açmıştım teyzemin götünü. Oda başını omzuma doğru eğmiş derin derin nefes alıyordum.

A:” Oğlum bak yavaş yavaş. Teyzen götünden bakire sayılır.”
B:” Tamam annem” Ben sikimin başını göt deliğine bastırmamla teyzem de yavaşça sikimin üstüne oturmaya başladı. İkimizde bir ohh çektik. Ben zevkten teyzem acıdan. Başı girmişti. Teyzem yavaş yavaş oturuyordu. Acısını dindirmek için bekliyordu. Ben delirmek üzereydim sıcacık ve daracık bir delik sikimi vakumluyordu sanki. Yarsını almıştı teyzem yavaş yavaş acıyla karışık kalkıp oturmaya başladı.
T:” Abla böyle bir şey yok. Yardı eminim damarlarım çatladı ama zevki de muhteşem”
A:” Alışınca daha çok zevk alacaksın. Oğlum sen biraz sok çıkar”
Annemim komutu ile ben yavaş yavaş sokup çıkartmaya başladım. bir kaç dakika daha böyle devam ettik ve artık daha derinlere girmeye başlamıştım. En sonunda teyzem bir anda oturdu sikimin üstüne. Ama bir titreme başladı teyzemde sıtma tutmuş gibi. Kasılıyordu. Korktum tam kalkacaktım. Teyzem çığlıklar atıyordu
T:” Sanırım hayatımda ilk kez orgazm oldum” nefes nefese bunları söylüyordu. Amından o kadar çok su aktı ki çeşme gibiydi. Artık sikim amından gelen sularla ıslandı ve ben teyzeme kökleye kökleye sikimi sokmaya başladım. ARtık benim de dayanacak gücüm kalmamıştı. TEyzemin içine boşalmaya başladım. Boşalmanın ardından teyzem sikim götünden çıkana kadar durdu kucağımda. Sadece derin derin nefes alıyorduk ikimizde. Annemin sesi bozdu ortamı.
A:” Canım bak nasıl açıldı götün gördün mü ?” diyerek telefondan çektiği videoyu izletiyordu. Bende bakayım dedim ve gerçekten sikim teyzemin götünü resmen yarmıştı. Ve ben orada cidden büyük ve kalın sikim varmış be diyerek içimden geçirdim.

Teyzem kucağımdan kalktı götünden akan döller bacağında kurumaya başlamıştı. Ben mayıştım iyice. Duşa girelim dedim. Hep beraber duşa girdik. Orada annemi götten bir kere daha siktim. Sonra çıktık ve yola çıkmasan önce dinlenmek için yataklarımıza gidecektik ama ben kızlar bugün benim yatağımda yatacaksınız ben aranıda olacağım dedim.

Sol yanımda teyzem sağ yanımda annem bana doğru sarılarak yattılar.

Arkadaşlar tatil ve maceralar geliyor. Kusura bakmayın biraz geç geliyor ama işler ve yazmada sizleri sıkmamak için ayrıntılı ve dikkatli davranmaya çalışıyorum.