Kategori arşivi: Yetişkin Hikayeleri

Liseden evliliğe 3

Uyandım ve balkona geçtim yaşananları ve olanları düşündüm bundan 2-3 hafta önce gayet sıradan hayatı olan sessiz biriydim ama zeynep gelince çoğu şey tersine döndü sanki kişiliğim kendini buluyordu daha çok gülüyodum daha mutlu uyanıyodum normalden fazla konuşuyodum değişmiştim ben bunları düşünürken zeynepte arkadan kalktı bana sarıldı günaydın dedi gitti 5 dakika oturduktan sonra kalktım mutfağa giderken banyo kapısı gözüme çarptı aralıktı gözüme aynadan yansıyan görüntüsü geldi o muhteşem memelerini ilk kez çıplak görmüştüm ve benim sik hemen şaha kalktı bir şekilde saklamaya çalıştım ama mutfağa geldiğinde gördü sanırım daha sonra öğleye doğru eve gittim o memeleri hiç aklımdan çıkmadı her aklıma geldiğinde sikim kalkıyodu en son dayanamadım duşa girdim o muhteşem memelerini hayal edip boşaldım ama ne boşalma 2-3 haftadır yapmamanın etkisiyle bayağı boşaldım etrafı temizledim çıktım 1 hafta aynı şekilde geçti hergün buluştuk dışarda bir şeyler yaptık sinemaya yemek yemeye falan gittik arada yine onun evinde kaldım sonra okula döndük tabi tüm ilgi Zeynepteydi sınıfta herkes bunun yanına geldi ben kalabalıktan bunaldım çıktım dışarı bankta otururken mehmet geldi yavuz iti adına özür diledi gereğini yaptığını söyledi feci dövmüşler kaburgası ve kolu kırılmış. 1-2 ay böyle geçti o sıra selma ile tanıştık biz evdeyken okula nakil olmuş o da benim gibi sessiz takılıyodu ama Zeyneple ilkokulu aynı sınıfta okumuşlar o yüzden samimi oldular sene sonu geldi mezuniyet için Kıbrıs’a gitme fikri gelmiş hocaların aklına 1 hafta kalınıcakmış mezuniyet partisi için düzenlemek ben ilk başta hiç istemedim ailem vefat ettikten sonra pek istanbul dışı bir yere gitmedim zeynep ve selma direkt isim listesine isimlerini yazdırdılar gitmek için ben ismimi yazdırmadım zeynep geldi
Z: çok heycanlıyım acaba hangi otelde kalıcaz
A:sen gidiyo musun
Z:sen gelmiyor musun
A: yok ya ben gitmiyorum
Z: niye ya gel beraber eğleniriz
A: yani yok ya benlik pek okul gezisi falan
S: olm gel işte hem otel masraflarını okul karşılıyor tüm parayı gezmeye tozmaya harcarız 3’ümüz takılırız
Z: evet kız haklı
Aslında Zeynep gideceği için istiyodum Düşündüm Zeynepte çok ısrar edince en son müdürle konuştum ismimi yazdırdı odalar 2 kişilik ama benim oda tek kişilik dedi göz kırptı çıktım odadan Zeynep geliceğimi duyunca çok sevindi sonraki Kıbrıs’a gidenleri topladılar planı anlattılar 1 gün mezuniyet partisi olucakmış sonra serbestmişiz en son kim kimle kalıcak ona karar verilicekti 2 kişili odalar vardı hoca herkese sordu Zeynep’te beni seçti şaşırdım çünkü selma ile kalır diye düşündüm bende Zeynep’i seçtim selam’da Müdür Meryem’le kalıcaktı bi sıkıntı çıkmış tek oda ayarlayamamışlar müdüre. Selmada müdürle konuşmuş aynı odada kalıcaklarmış sınıftan gidilicek gün toplandık ben,Zeynep ve Selma uçakta yan yana oturduk Zeynep uçaktan korkuyomuş elimi tuttu sonra bıraktı ilk başta çekindi ama uçak kalkınca sıkıca elimi tuttu elleri o kadar narin ve yumuşaktı ki tutmaya doyamazdın uçak normal uçuşa geçti biraz sakinleşti sohbet ettik 3’ümüz kafasını omzuma koydu uyudu bizde selma ile konuştuk size selma’dan bahsedeyim selma çok zeki konuşkan ve uyumlu espritüel güzel bir kızdı dışardan göründüğü gibi değildi okulda kafa yapımın uyduğu nadir insanlardan biriydi. Selma’da uyudu bende film izledim uçak indi ben ikisini uyandırdım indik Kıbrıs çok sıcaktı otele yerleştik ilk gün full gezdik kıyafet süs eşyası aldık falan yemek yedik akşam oldu otele döndük otelin lobide takıldık herkes odaya dağıldı biz zeyneple konulurken Selma’dan “casinoya gidelim mi?”diye bir mesaj geldi ben istiyodum ama zeynep bugün olmaz yarın gidelim dedi sözleştik
Z: buraya benim zorumla geldim memnun musun bari?
A: böyle güzel birini kıramazdım ayrıca çok mutluyum
Z: iyi güzel mutlu olmana sevindim
Ertesi gün yine gezdik akşam casinoya gidicektik ama restoranda bugün yer vardı yarın gideriz dedik. Yemeği yedik içki içtik sahilde oturduk birer tane bira içtik zeynep sarhoş oldu tabi otel odasına zor bela taşıdık selma’yla odaya girdik yatağa yatırdım Zeynep yanına oturmamı istedi bir şey konuşucam seninle dedi “sen bana çok iyi geliyorsun senin yanında her şey daha güzel geliyor iyiki tanıştık” dedi ve öptü bende “sende bana iyi geliyorsun sen yanımdayken bambaşka bir insana dönüşüyorum” dedim ve öptüm tekrar her şey spontane gelişti bir anda elini sikime attı “sana bir teşekkür etmek lazım” dedi o sıra şort üstünden sikimi okşuyordu benimki hemen sertleşti şortumu ve baksırımı indirdi önce şaşırdı “büyükmüşsün” dedi ve yalamaya başladı o an aldığım haz muhteşemdi saksoya devam etti 3-4 dakika sonra boşaldım harika bir andı o kızarmış yanaklarını öptüm ve “benim sıram” dedim ve Zeynep’i yatağa yatırdım eteğini ve donunu çıkardım o tatlı amını yalamaya başladım her dil darbesinde inleme sesi artıyordu en son elimle ağzını eliyle kapattı başkalarına ses gitmesin diye arada o koca memelerini okşuyodum 4-5 dakika yalamaya devam ettim ve kendinden geçti “devam et sakın durma” diye sayıklıyodu saçımı okşuyodu arada amına bastırıyodu ve titreyerek boşaldı yanına uzandım ikimizde bi 10 dakika falan sadece sustuk nefes aldık ben olanları düşündüm o sıra bana sarıldı dudağımdan öptü “çok iyidin sevgilim” dedi sarılarak uyuduk.

Yaz Tatilinde Başıma Gelenle(ilk bölüm)

Dostlar başarılı bir okul hayatım olmadığı için ve ilk defa bir hikaye yazdığım için yazım,noktalamalarda yanlışlıklar olabilir kusuruma bakmayın

Herşey okulların tatil olması ve uaz tatilinin gelmesiyle başlamıştı.
Ailem ani bir kararla memlekete gitmek zorunda kalmışlardı.
Yola çıkacaklarını daha önceden haber vermişlerdi ve 1 ay boyunca gelmiceklerini bize demişlerdi.
Ben yaşayacağım olayları tahmin edememiştim ve ailemin memlekete gitmesini fırsat olarak düşünmüştüm.
Ailem çok baskıcı değildi ama eve birilerini almama ve gece geç saatlerde dışarda olmama izin vermiyordu.
Bende bu sebeple aklımdan hayaller kuruyor nasıl eğleneceğimi düsünüyodum.

Babam yola çıkmadan önce evde ben ve ablam kalacağımız için bir miktar para bıraktı ve beni yanına alıp

:Ev ve ablan sana emanet. Ortalığı çok dağıtma, gece dışarı çıkma, ablanı çok zor durumda bırakma gibi nasihatler veriyordu

Arabayı yükledik ve babamları yolcu ettik.

A:Ben dışarı çıkıyorum çok geçe kalmam bizimkilerle pikniğe gidiyoruz.

B:Tamam abla çok geçe kalma babam çok sıkı tembihledi beni, istersen bende geliyim

A:Yok canım kız kıza gidiyoruz yoksa senide alırdım

Ablamıda babamların peşine yolcu ettikten sonra eve çıktım
Ev boşken her erkeğin yaptığı gibi bende ihtiyacımı giderdim ve temizlenmek için duşa girdim.
Duştan çıktıktan sonra yemek ısıtmak için yukarı mutfağa çıktım, yemekleri ısıtırken telefonuma baktım ve instagramdan takip ve mesaj isteği yollayan bir hesabı gördüm.

Biraz tedirgin olmuştum. Yakın zamanda kimseyle tartışmamıştım birşey yapmamıştım
Mesajları biraz bekletip yemekten sonra instagrama girdim.

İsteği atan yeni bir hesaptı ve kimseyi takip etmiyordu. Bu beni daha çok germişti
Mesajlara girip baktığımda;(x o kişi)

X: selam

Merak edip bende selam yazdım

B:selam?

X:naber

B:iyi, iyi olmasınada sen kimsin, neden bana yazıyorsun?

X:merak etme kötü bir niyetim yok. Seninle bir ticaret anlaşması yapmak istiyorum.

Hem rahatlamış hemde meraklanmıştım

B:ne ticareti?

X:belki garibine gidebilir belki sinirlenebilirsin

B:biraz daha lafı dolandırırsan engel yiyebilirsin

X:tamam, tamam dostum lafa gireyim.
Ben insanlarla fotoğraf ticareti yapıyorum
Eğer anlaşabilirsek seninlede ticaret yapmak isterim.

Dahada meraklanmıştım. Fotoğraf ticaretide neydi?

B:anlamdım fotoğraf ticaretide ne?

X:evde kimse varmı

B:şuan evde tekim

X:normalde evde kalan kim var

B:ailecek kalıyoruz ama şuan sadece ben ve ablam

X:bu bizim için daha kolay olacak

B:ne demek istiyosun kimsin sen

Sinirlenmistim, acaba ablamın eski sevgililerinden birimiydi benden yada ablamdan bişeymi istiyodu

X:sakin ol sizden birsey istemiyorum bu arda sana kendimden bahsedemem

B:amacın ne ne istiyorsun?

X:basit ablan kaç yaşında

B:napacaksın lan

X:dostum ben ablama ensestim ve ablamın fotograflarını çekiyorum insanlarla paylasmaktan zevk alıyorum.

Başımdan kaynar sular akmıştı, daha önce ablasına bu gözle bakan birini görmemistim

B:ee benden ne istiyorsun

X:biyerden sonra ablamdan sıkılmaya başladım ve benim gibi daha çok insanın oldugunu ogrendim ve bu tarz insanlarla fotograf takası yapıyorum

İlk defa boyle bir insan görmustum gercekmi bunu bile bilmiyordum ama istemsizce benden ne istedigini merak etmistim

B:benlede böyle bir takasmı yapmayı dusunuyosun

X:evet, daha once hic ablanın fotograflarını cektinmi

Ben daha önce ablama bu gözle bakmamıstım ve bana suan bu yanlıs geliyordu ama icimden bir his bu adamla yapacagım takası cok merak ediyordu

B:ben ablama daha once hic o gozle bakmadım ve hic fotografı yok

X:nasıl yani, ayaklarını götünü südyenini biryerini daha önce hiçmi fotograf çekmedin?

B:hayır

X:ee ne duruyorsun

B:nasıl nasıl yani

X:ablan evde değilse iç çamaşırlarının fotoğraflarını çekip bana yolla, karşılığını alacaksın merak etme

Çok şaşırmıştım yapsammı yapmasammı bilmiyodum.
Daha once hic boyle bisey dusunmemistim ablamı ev hali bazen iç çamaşırlı halini görmüstüm ama hic isteklememistim
Ve bunu yapacaksam çok sürem kalmamıştı ablam her an gelebilirdi

B:bunu yapmalımıyım bilmiyorum bana kalırsa çok dogru birsey degil

X:hadi ama bukadar korkak olma hem istersen sonra galerinden silersin, benim attıgım fotografa bakarsın.

Bu biraz mantıklı gelmisti
Ve sanırım yapıcaktım

B:tamam bekle onları bulup geliyorum

X:bekliyorum dostum

Blamın çekmecesini açıp iç çamaşırlarından 1er çift cıkardım ve yatağın üstüne koydum
Ama elim bir türlü kameraya gitmiyodu.
En sonunda fotografı cekip o kisiye attım

X:merak etme dostum kimseyi dolandırmıcam ne tür bir fotograf istiyorsun

B:nasıl yani

X:bence başlangıc olarak eşit ilerleyelim bende sana ablamın iç çamasırlarını atıcam

Oda bana ablasının iç çamaşırlarını atmıştı.
İçim hiç rahat değildi
Daha yeni tanıstıgım ki tanımadıgım birine ablamın iç çamasırlarını atmıstım.

Akşam oldu ve ablam eve geldi.

Devamı 2.bölümde dostlar yanlışım eksiğim varsa yardımcı olun 2.bölümü bu akşam atmaya çalışıcam

Annem ve Teyzem 17. Bölüm

Parmaklarım annemin pürüzsüz amına kadar ulaşmıştı. Yemek umurumda değildi. Biraz daha oynadıktan sonra elimi çektim. Masamıza bir adam geliyordu. Enişteme selam verdi eniştem ayağa kalktı ve baya samimi bir sarılma ile bize afiyet olsun dedi. Eniştem ile müsade isteyerek masadan ayrıldılar.

A:” Düğmeleri kapatacağım”
B:” Ben ne zaman istersen o zaman kapatacaksın. Bugün ben ne dersem o olacak. Bunun başka bir yolu yok”
A:” Ama oğlum …” Sözünü keserek
B:” Aması yok. Sadece senin amın var şu an. Konuşma bitti hadi yemeği bitirip kalkalım.”

Yemekler bitti kahveler geldi. Eniştem de masa ya dönmüştü. Ayağa kalkacaktık anneme işaret ettim ve düğmlerini kapattı. Ayağa kalktı koluma girdi hesap için enişteme bakarken ben hallettim diye işaret yaptı.

Arabaya doğru geçerken teyzemin götüne takıldı gözüm. Çok davetkardı yine. Eniştem şoför koltuğuna teyzem yanına bende annemle arkaya bindik. Araç hareket edince annemi yanıma doğru çektim. Hiç ikiletmeden geldi ve öpüşmeye başladık.

T:” Çifte kumrular eve kadar sabredin”
E:” Bırak ne güzel işte bize de seyir zevki çıkar”
Annem hem konuşmaları dinliyor hemde eliyle sikimi okşuyordu. Annemin kafasını eğdim ve başını sikimin üsütne getirdim. hemen pantalonumu açtı ve sikimi ortaya çıkarttı. Ağzına almaya başladı. Teyzemin ağzından sonra iyi geliyordu buda. Ellerimle dar şortundan götünü okşuyordum. Teyzem kafasını geriye doğru çevirmiş sahneyi izliyordu. Annemin başını kaldırdım

B:” Çıkart şunu (Şortunu göstererek) üstüme gel”
A:” Ama …”
B:” Uzatma artık ne konuştuk. Gel hemen” Annem hemen şortunun düğmelerini açtı ve bacaklarından yardım alarak şortunu çıkarttı. Üstüme geldi direk. Ben de üstünü çıkartmadan memelerine yumuldum. Annem elimde sikim amına ve götüne sürtmeye başladı. Çok sulanmıştı yine ve tek hamlede amına girdim. Annem kendisiini bana bıraktı ve amından sikmeye başladım.

B:” Annem yanıyorsun deli oluyorum sana. Muhteşemsin”
A:” Bırakma oğlum hep sik beni ben istemesem de zorla sik bırakma beni” Annemi ne kadar siktim hatırlamıyorum ama annem bir anda kendini yukarı kaldırdı ve sikimi kendiliğinden götüne soktu. Hiç zorlanmadan almıştı annem yine. Deli oluyordum. Annemim götünü sikiyordum memelerinin tamamını ağzıma almaya çalışıyordum.
B:” Anne geliyorum. Hem amın hem götün çok dar.”
A:” Gel oğlum gel doldur içimi” Bir kaç kere daha annemin götüne sikimi kökledim ve bütün döllerimi içine bıraktım. Annem derin bir ohh çekti. Oda boşalmıştı zaten. Sikim annemin götünde öpüşmeye başladık tekrar. Sevişme gibi yavaş yavaş öpüşüyorduk. Yavaş yavaş kendimize geldik. Annem kalktı üstümden .

T:” Canım bir yerde durda toparlanalım bence”
E:” Ne gerek var otele az kaldı zaten”
T:” Canım dur diyorsam dur işte. “
E:” Tamam tamam” bunu dedikten 5 6 dakika sonra bir benzinlikte mola verdik. Annem ve teyzem hemen tuvalete gittiler. Bende kasaya uğradım önce içecek bir şeyler aldım sigramı aldım. Sonra poşetleri kasanın kenarına bırakıp bende tuvalete gittim. Annem ve teyzem ile aynı anda çıktık içerden. Teyzem koluma girdi

T:” Bugün annen ile vakit geçir. Yarın bana aitsin bir yere gitmemiz lazım seninle”
B:” Teyze ne bu gizem allah aşkına. Söylesen ne olur”
T:” O zaman tadı kalmaz” gülerek. Tamam diye başımı salladım ve poşetleri alıp arabaya doğru geçtik. Yine aynı düzen oturduk ve hiç ses çıkmıyordu. Bu arada enişteme habire mesaj geliyordu. Enişte bakıp bakıp gülüyordu.
T:” Önüne bak istersen canım. O mesajları otelde görürsün zaten”
E:” Canım öyle deme biliyorsun ne zamandır bunları görmeyi bekliyordum.” Ben yine mal gibi bir şey anlamadan yola bakıyordum. Otelin çevresine gelmiştik. Eniştem arabayı sağa çekti ne oldu diye bakındım ama

E:” Koçum sen arabayı al annen ile villaya geçin bizim teyzenle biraz işimiz var geleceğiz”
B:” Hayırdır enişte bir şey mi oldu”
E:” Yok yok bir şey yok geçin siz.” Ben arabaya bindim annem arkadan hiç inmedi. Villaya girdik. Kapıdan içeri geçip direk odamıza çıktık. Ben odanın balkonuna çıktım sigara içemeye başladım. Annem yanıma geldi.
A:” Bak oğlum bundan sonra başka bir hayat olacak biliyorsun. Ve sende kabul ettin. Herşeyi bilmen lazım ama bu anlatacaklarımdan sonra artık beni yargılamanı istemiyorum. “
B:” Anne ben bir çok şeyi hala çözemiyorum. Evet muhteşem anlar yaşıyorum ama artık ne olduğunu da eksiksiz bilmek istiyorum. “
A:” Şimdi benim durumumu biliyorsun. Ve zaman zaman azdım ettim ama hep oyuncaklarımla idare ettim. Arada teyzen geldi yardımcı oldu. “
B:” Anne yardımcı oldu ne ya. Yemek mi yaptınız hey allahım ya”
A:” Ya tamam oğlum kesme işte sözümü anladın sen.”
B:” Tamam tamam devam et dinliyorum.” Sigaran bir nefes daha çekrim.
A:” O sıra enişten teyzenin onu aldatmasından şüphelenmiş. Ve teyzenden habersiz teyzenin telefonuna bir uygulama yüklemiş. İşte teyzen nerede falan takip için. Hatta o uygulama da kamera açıyormuş. Beni ve teyzeni biliyorsun video çekiyoruz. Farketmişsindir. Enişten yine teyzen bize gelince biz sevişirken kendimizi çekiyorduk eğlencesine. Offf ya açık açık konuşacağım olmuyor böyle. Ben teyzeni straponla sikerken enişten kamerayı açıyor ve bizi görüyor. Ve izliyor. Sonra yer değiştirdik ve teyzen beni sikti. İnanamıyorum bunları seninle nasıl konuşuyorum onu da bilmiyorum ama. Ertesi günü enişten beni evlerine çağırdı. Teyzene ve bana durumu anlattı ben yerin dibine girdim. Videoları silmesi için yalvardım Allah yukarda sildi. Ve bize bunu yaşamakta özgür olduğunuzu ama dışardan birisni almayın dedi. Ben şaşırmıştım açıkçası bende aranızda olacam demesini beklerdim ama. Oda sonradan çıktı. Enişten cuckold takılmayı seven bir adammış aslında. Ama karısına da tapıyor öyle diyeyim sana. Adamın fantazisi gerçek oldu. Eniştenle sevişmedik inan bana ama oral seks yaptık. Enişten teyzenden başkasını istemiyor. Biz bunları konuşurken enişten senden bahsetti. Dedi ki abla bak oğlun geliyor bence onunla bazı şeyleri giderin. Ben buna çok itiraz ettim. Ama aklıma da soktular bunlar. Teyzem bu tarz hikayeleri attı bana filmler attı iyice kafama soktular. Bir çok gece oyuncaklarımı alıp kendimle oynarken seni hayal ederken buldum. Ve şimdi ki durum ortada. Biliyorum bir kaç sene sonra benden sıkılacaksın. Gençsin yakışıklısın evlenmek isteyeceksin. Ama o zamana kadar her şeyi yaşamak istiyorum seninle. “

Annem her şeyi anlatmıştı bana. Gözlerinin içine baktım.
B:” Seni çok seviyorum kadınım” dedim ve dudaklarına öpücük kondurdum. Annem bir çocuk gibi mutlu olmuştu.

A:” Ben şimdi duşa giriyorum bir yere ayrılma ve içeri geçme sana bir hediyem var.” Yine sürpriz yine bir gizem delirmemek elde değildi. 10 15 dakika sonra annem balkona geldi. Jartiyer li mükemmel bir fantazi takımı giymişti. Benim gözlerim yerinden fırlayacak gibi oldu. Topuklu ayakkabısı her detayı mükemmeldi. Kucağıma doğru geldi. Telefonu çıkarttı ve bir video açtı.

Annem Sırt üstü yatmış. Teyzem beline strapon takmış annemi sikiyordu. Annemin sesi çıktıkça kamera annemin yüzüne daha da yaklaşıyordu. Annem konuşuyordu.

A:” Offf sik evet oğlum her yerimi sik. Bu delikler senin. İşte bu daha hızlı”
T:” Anam orospu anam” Tam bir fantazi durumu vardı. Annem kulağıma eğildi.

A:” sen gelmeden bir gün önce çekildi bu video ve şimdi gel beni dilediğin gibi sik.”

Devamı geliyor.

Yasak Duygular 3

İçine düştüğüm bu absürt durumdan kurtulmak için hemen doğruyu söyledim .kekeleyerek
B- Annecim ben anahtarrrr..
A- Ne anahtarı küçük sapik
B- Garaj anahtarııı..
A- Garaj anahtarını mi istiyorsun?
B- Evettt annecim
Benim bu halim annemi keyiflendirmişti. Hem gülüyor hemde saçlarımla oynuyordu . Bundan olacak anahtarları vermeyi kabul etti yatağın kenarındaki çantasına doğru eğildiğinde ince kısa geceliği tekrar yukarı doğru sıyrılmış bembeyaz kalçalarının arasındaki tangası ortaya çıkmıştı. Tekrar doğruluğunda anahtarı uzattı . Öksürürek elimdeki mor tangasını aldı . Kıçıma bi şaplak atarak hadi bakalım dedi ve tekrar yatağa uzandı .
Dünyalar benim olmuştu . Hemen garaja gittim . Babamın yadigarları bakmaya doyamadığı makineler beni bekliyordu . Motorsikleti çıkardım . Ehliyetim vardı . Yola çıktığımda babamın kaskını da taktım. Annem pencereden dikkatli ol birtanem dedi . Tamam anne merak etmeeee diyerek gazladım. Ancak acemilik ve salaklığımdan ilk virajda karşıdan gelen arabayla çarpıştım…
Gözümü açtığımda hastanedeydim. Annem ve kız kardeşim başımda meraklı gözlerle bana bakıyordu . Hastaneye yatalı bir hafta olmuş bilincimi kaybetttikten sonra bizimkiler çok korkmuş neyseki sol bacağımda ve sol kolumda kırıkla kazayı atlatmışım. Kendime gelir gelmez doğrulmaya çalıştım .
Ben – çok özür dilerim anne
A- Dur oğlum bir tanem
B- İsteyer…
Annem – lütfen yorma kendini oğlum senden kıymetli değil sen herseyimizsin .
Annem böyle söyleyince tekrar yattım . Ertesi gün taburcu ettiler. Annem ve kardeşim Tuğçe omuzlarıma girerek arabaya bindirdiler. Eve gelene kadar konuşmadım. Annem cıvıl cıvıl beni konuşturmaya çalışıyordu ben ise hem utanıyor hem de ağrılarımdan dolayı kendimi çok kötü hissediyordum. İkizim eşinin beklediğini söyleyerek hemen gitti . Annem beni yatağıma yatırdı. Tuvalete gitmem gerek dedim . Annem tamam oğlum dedi . Sağ omuzuma girdi . Elimi beline attım annemin üzerinde siyah bir tayt ve benim beyaz tişörtüm vardı . Tuvaletimi zorlada olsa yaptıktan sonra tekrar yatağıma geldim . Bir hafta boyunca annem bütün ihtiyaçlarımı karşıladı . Arada ikizim de geldi . Tuğçede spora gidiyordu.Beyaz tenli altın sarısı saçlarıyla anneme benzerken ben ise esmer uzun boyumla babama benziyordum . Artık iyice iyileşmeye başlamıştım . Ama hastaneden beri banyo etmediğimden leş gibi kokuyordum. Annem bu kokuyu almış olacakki seni banyo ettireyim dedi. Omzuma girerek banyoya götürdü . Üstünde benim beyaz tişörtüm altını ise tişörtüm ona büyük geldiği için göremiyorrdum. Annem eğilince altımdaki şortu çıkardı . Çömelince tişört yukarı kaydı ve bembeyaz kalçalarıyla birlikte mor tangası ortaya çıktı. Boxeri da eliyle indirmeye çalışınca ben sağ elimle engel olmaya çalıştım. Çıkaralım ben senin annenim benden mi utanıyorsun salak giyince mecbur elimi çektim . Annemin karşısında çırılçıplak kalmıştım . Annem önce saçlarımı daha sonra göğsümü bacaklarımı iyice sürtmeye başladı. Sünger apış aramda geziyordu. Nazikçe arkamı döndürdü ve bu sefer sırtımı ,arkamı süngerle ovalamaya başladı. Gerek hastaneden gerekse annemin bu görüntüsü nedeniyle benim alet iyice büyümüştü. Annem arkamı ovarken öne dönmemek için içimden dua ediyordum . Annem önüme dönmemi istediğinde bütün yüzüm köpük icindeydi. Dön yavaşça deyince mecbur döndüm. Hiç bir şey göremiyordum. bir sessizlik olmuştu . Annem aniden kalkan erkekliğimi kavradı ve bu bana mı kalktı sapık ? Dedi . Ne diyeceğimi bilemedim . Özür dileyerek ağlamaya başladım . Hastanede yattığımdan böyle olduğumu söyledim.Annem halimi görünce üzülmüştü ağlamama dayanamamıştı. O da ağlamaya başladı ve bana sarıldı . Sarıldığında tişörtünü çıkarttığını ve sutyeninin göğsüme geldiğini hissettim. Annem tabureye oturttu . Yavaşça ve nazikçe suyu kafamdan dökerken köpüklerimden arınınca hislerimin doğru olduğunu anladım . Annemin altında mor tangası üstünde de mor sütyeni vardı .beyaz ve pürüzsüz göbeği fit vücuduyla bütün ihtişamıyla karşımdaydı.Beyaz teni suyla birleşince ışıltılı bir hal almıştı . Kafamı eğdim annem şampuanı almak için eğildiğinde bütün kalçası önüme gelmişti .Yine o muhteşem görüntü Tekrar gözümün önündeydi. Tekrar önüne döndü ve saçlarımı köpükledi . Duş jelini bütün vücuduma akıttıktan sonra süngerlemeye başladı. Sünger vücudumda gezdikçe aletim iyice uyanmış arada bir annemin koluna ve vücuduna sürtüyordu. Sünger kasıklarıma geldiğinde kalbim yerinden fırlayacaktı. Annem sağ dizime dayanmış bir elinde sünger bir elinde aletime ufak dokunuşlarla kasıklarımı sürtüyordu. Sünger kasıklarım üzerinde gezmeye başladığında diğer eliyle hafif hafif annem aletimi okşamaya başladı. Dayanacak halim kalmamıştı. Az bir süre sonra kesik kesik boşalmaya başladım. Annem refleksle aletimi iyice sıktı . Boşaldıktan sonrada annem eliyle okşamaya devam etti . Daha sonra kalktığını hissettim . Başımdan suları döktü iyice köpüklerimden arındım . Ayağa kalkınca annemin göğüslerinde döllerimi gördüm. Sutyenine kadar döllerimle kaplanmıştı . Annem beni kuruladıktan sonra üstümü giydirdi ve yatağa yatırdı. Uyandığımda akşam olmuştu.

Yasak Duygular 2

Babam vefat edeli iki ay olmuştu. Ateş düştüğü yeri yakar misali yaramız kabuk bağlamaya başlamıştı. Annem bu süreçte daha bir otoriter olmuş üstüme titriyordu. Ölenle ölünmez misali bir yerden başlamak lazım diyerek işe tekrar başlamıştı. Ben ise dört kolla kendimi derslere vermiştim. Hayatım ders – gym ekseninde geçiyordu. Garaj kaderine terk edilmişti. Annem anahtarları saklamıştı. Bir hafta sonu annemin Sesiyle uyandım.

A-     Oğlum ben koleje gidiyorum

B-     Hafta sonu ne koleji anne ?

A-Veliler ile toplantı var. Derslerine başlıyorsun birazdan .

B-Offf tamam anne

A-     Anlamadım ?

B-     Tamam sahip

A-     Kıkırdayarak tamam köleJ

Bu atışmanın üzerine kapı sesini duydum. Annem suvunun kapısını açtı ancak araç sesini duyamadım. Dışarıdan sesler gelmeye başlayınca yatağımdan kalkıp pencereye yöneldim . Annem komşumuz olacak pezevngle tartışıyordu. Altımda şort vardı . Merdivenlerden aşağı koşar adımlarla indim . Terlik bile giyemedim heyacandan . Komşumuz olacak herif güya hatalı park sebebiyle annemle tartışıyordu. Aslında bizi ölçüyordu. Vereceğimiz tepki ilerideki komşuluk ilişkimizi temellendirecekti. Hayırdır bir sıkıntı mı var diyerek herifin önüne dikildim . Annem beni görünce hemen arkama saklandı. Bir park meselesinden bu kadar bağırılır mı diyerek çıkıştım. Sesimizi duyan herifin eşi de gelip olayı yatıştırarak adamı götürdü. Arkamı döndüğümde annem canım oğlum diyerek  sımsıkı sarıldı. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. İçim burulmuştu. Üzülme annem ben hep yanındayım dedim ve  sarıldım. İki dakika öylece kaldık. Daha sonra gel ben sana bir su vereyim dedim. Eve geçtiğimizde annem ağlamaya devam ediyordu. Bir bardak su verdim suyu bile zorla içti . Yanına oturarak kolumu omuzlarına sardım ve başından öptüm . Okulu aradı ve bugün gelemeyeceğini söyledi. Ben biraz sakinleştikten sonra spora gidiyorum diyerek evden ayrıldım.Babam olsa acaba o adam böyle davranabilir miydi ? Annemin iki damla gözyaşı için dünyaları yakardı .Bu düşünceler içinde gym nin yolunu ttum.İki saat antrenman öfkemi dindirmeye anca  yetmişti. Eve gelirken yolda bir buket çiçek aldım. Eve girdiğimde anne diyerek mutfağa baktım ama bulamadım. Salonda da göremeyince merdivenlerden üst kata yatak odasına çıktım. Yatak odasının kapısı aralıktı. İçeriye baktığımda annem yan yatmış üstündeki siyah ince kısa gecelik yukarıya kadar sıyrılmış bembeyaz baldırları ve kalçasına kadar açılmış , siyah dantelli tangası gözüküyordu.Saçlarını at kuyruğu yapmış,Siyah sutyeninden göğsünün yanları görünüyordu. Nutkum tutulmuştu. Yavaş, sessiz adımlarla yanına gittim. İnce yorganı üstüne çekerken gözlerini hafifçe araladı. Tuttuğum yorgandan elimin avuç içini öptü ve tekrar uykuya daldı.

Odama giderken annemin o görüntüsü aklımdan çıkmıyordu . Bir yandan pişmanlık duygusu içime sinerken aklıma garaj kapısının anahtarları geldi . Bütün evi aramaya koyuldum . Ses yapmadan evin altını üstüne getirdim . Ancak yine de o anahtarları bulamadım . Güzelim makineler iki aydır garajda çürümeye terk edilmişti. Bir tek yatak odasına bakmamıştım. Tekrar oraya girmeliydim. Sessiz adımlarla yatak odasına girdim . Annem ağır uykuda yatıyordu . Çekmeceleri karıştırdım . Elbise dolabına baktım ama bulamadım . Aynanın yanınaki çekmecelere baktığımda ikinci şoku yaşadım . Annemin renk renk iç çamaşırları,tangaları , dantelli sutyenleri buradaydı. Mor tangası yumuşacıktı.B Dokunurken sol kolumda bir sıcaklık hissetim .Ben dalıp giderken Annem gizlice uyanmış usulca arkama kadar sokulmuştu. Göğsünün sıcaklığı koluma işlemişti.Kulağıma “ pis sapik ‘ demesiyle Hemen arkama döndüm  . Elimde tanga, annemin yeni uyanmış gözlerle imali bakışlarıyla öylece kalakaldım.

Yasak Duygular

Babam gerek iş hayatında gerekse özel hayatında oldukça disiplinli, otoriter bir adamdı. Yıllarca güvenlik sektöründe çalışmış sivil hayata adaptasyonda zorlanmıştı. Erken emekli olduktan sonra da boş durmamış  emlak ofisi açmıştı. Bizim emekli olduktan sonra da çalışmasına takılmamıza “ evlat küp akarken dolduracaksın. Yoksa yaşlılıkta çok sıkıntı çekersin. “Derdi . Annem ile erken yaşta evlenmişti. Annem erken yaşta evlenmesine rağmen kendisini salmamış lisans eğitimini tamamlayarak babamın hatırlı dostlarının vasıtasıyla özel bir kolejde sınıf öğretmeni olarak çalışmaktaydı. Sporunu asla ihmal etmezdi.Masmavi gözleri simsiyah saçları ve bembayaz teniyle tam bir afeti devrandı. Babam hafta sonlarını evimizin garajındaki klasik arabası ve Harley Davidson motosikletine ayırır birer evlat gibi onlara bakardı. Beni de yanına alır oğlunun yanında olmasından büyük haz duyardı . Annem ikimizin o garaja tıkılmasına kızar söylenir , babamın iki güzel lafıyla da hemen yumuşardı. Lisenin bitmesine rağmen kaliteli ve güzel bir üniversiteye puanımın yetmemesi iki kayıp yılıma sebep olmuştu. Babam ileride sıkıntı çekmemem için bu iki kayıp yıla ses etmemişti . Annemin kızmalarına rağmen bana arka çıkması üstümde baskı oluşturmuştu. Vaktimi ders-gym ve basketbol ekseninde geçiriyordum. Yaşıtlarıma nazaran sporun etkisiyle vücudum serpilip hacimlenmişti. İkizim Tuğçe annemin bütün karşı çıkmalarına rağmen erkenden evlenmişti. Annem onun kendisiyle aynı hataya düşmesine sinirleniyodu ama kadere kim karşı gelebilirdi?

Sıcak bir Haziran akşamında evimizin terasında otururken hayatımızı değiştirecek olan o kara haber geldi. Babam emlak ofisinde gıcık bir müşteriyle tartışırken fenalaşmış ambulans ile hastaneye sevk edilmişti. Biz hastaneye vardığımızda babam çoktan rahmetli olmuştu…

Mezarlıkta annem ile kız kardeşim ağlamaktan helak olurken akrabalarımız taziyede” evin reisi sensin Buğra “diyordu. Ben ise için için ağlarken bize ne olacağını düşünüyordum.

Evimizin Erkeği 25

Sunum bitiminde kokteyl oldu. Tebrikler kabul edildi. Sözlü anlaşmalar yapıldı. Bir müddet sonra ceo yanıma geldi.

C: uras konuşabilir miyiz? Özel olarak.

B: peki patron.

C: az önce bir telefon aldım. Amerikadan. Canlı yayından izlemişler ve tanıtım için bizi amerikaya davet ediyorlar.

B: reddetseydin.

C: uras saçmalama.

B: ne saçmalaması. Satın almak için ürünü tanıtmamızı istiyorlar.

C: satmıycaz ortaklık tekliflerini dinliycez.

B: bak bu olabilir. Tamam 2 gün sonra yola çıkabiliceğimizi söyle.

C: dur. Bu şekilde olmaz. Evi nasıl göndericez.

B: malzeme listesini atıp ve onlara inşaattan anlayan iyi usta lar istediğimizi söyle. Tasarımı orda yaparız. Tekrar. Bu sefer daha kolay olur. Ayrıca yazılımı uzaktan çalıştıracak şekilde yeni bir algoritma oluşturmak gerek. Yazılımı oraya götürmem.

C: peki. Tanıtımı kim istiyor diye sormadın.

B: biliyorum çünkü.

C: hahaha. Büyük işler yapıcaz.

B: bu yeterli olmuştur umarım. Bundan sonra bana güven.

C: bak uras bazı durumlarda kafana göre hareket edemeyiz. Sana güveneceğim ama benden bağımsız gelişen şeyler isteme. Bunları yapamam.

B: sen bana güven yeter.

C: peki

Gece bitip eve dönmüştük. Tanıtım ve sonrasındaki kokteyl ile kafamız da vücudumuzda yorulmuştu. Bi duş alıp hemen uyudum. Sabah sedanın öpücüğü ile uyandım.

S: günaydın aşkım.

B: günaydın. Ne zaman geldin?

S: az önce. Kahvaltı hazır hadi kalk.

B: tamam.

Hep beraber kahvaltıya oturduk. Ortam sessizdi. Annem çayları koyup oturdu ve

A: eee anlatın. Gece nasıl geçti.

Ü: gelseydin annecim. Oğlunla gurur duyardın. Mekanın yıldızı oydu.

Ülkü beni övdükçe seda geriliyor ve gerginlikle o da beni övme çabası içine giriyordu.

S: serpil teyze bütün gece urası ordan oraya çekiştirip tebrik ettiler. İş anlaşmaları yapmaya çalıştılar. Hatta ciddi iş teklifleri de geldi.

A: aslan oğlum benim. Başarılarının devamını dilerim annem. Bu yaşına kadar hiç başarısız görmedim ki zaten seni. Seninle gurur duyuyorum.

B: bu 3 güzel kadın yanımdayken başarısız olmak ne mümkün annecim. Sizlerin sayesinde. Sizin desteğiniz olmasa başaramazdım.

Ü: abartma biz ne yaptık. Her şey senin başarın.

B: siz benim ruhumu gönlümü hep huzur doldurdunuz yetmez mi?

A: oğlum biz aile olmanın gereğini yaptık. Hiç bir zaman bunun için senden teşekkür beklemiyoruz. Biraz başarınla övün.

S: evet uras. Başarılarınla övün.

B: teşekkür ederim ama gerçekten sizin sayenizde. Siz farkında değilsiniz belki ama hayata ve kişiliğime sizin sayenizde ulaştım. Hep yanımda neşeyle durdunuz. Babasızlığa rağmen aile kavramını hiç unutturmadınız bana.

A: benim güzel oğlum duygularını nasıl da saklamış.

Ü: annem ikimizi de gerçekten olması gerektiği gibi bir ailede büyüttü tek başına. Uras bu konuda haklı anne.

B: neyse hadi uzatmayalım. Şu amerika olayı kafamı kurcalıyor. Ceo güvenlik ve siber birim ile tüm önlemleri alacağını söyledi ama tasarımı çok dikkatli şekilde tanıtmalıyız.

O sırada telefon çaldı. Arayan ceoydu

B: efendim patron.

C: uras tvyi aç

B: hayırdır.

C: aç dedim.

Tvyi açtım. Sabah haberlerinin neredeyse hepsinde dün geceki tanıtım vardı. Övgüyle bahsediyorlar türk bir şirketin dünya devlerine meydan okumasını hepsi konuşuyordu.

C: borsada hisselerimiz tavan. Müthiş bir yabancı sermaye girişi var. Tavanda bekleyen milyonlarca emir var. Uras sadece tanıtım bile hepimizi yüzde 10 zengin etti bile. Daha bu başlangıç. En az 10 gün hisselerimiz tavan yapacak.

B: patron hisselerin tavan yapması umurumda bile değil. Ben sadece işle ilgilenmek istiyorum. Güvenlik önlemlerini aldınız mı?

C: biraz sevinmemize ve başarınla gurur duymamıza izin ver bea çocuk.

B: siz gurur duymaya devam ederken bana güvenlik önlemlerinden haber verin.

C: peki tamam. Siber birim yeni bir algoritma oluşturdu. Şifreleme bununla sağlanacak. Uzaktan bağlantı olmayan bir bilgisayar her 10 dakikada bir şifreyi değiştiriyor. Yaklaşık olarak 40 haneli bir şifreleme. Çift katmanlı ve göz taraması kullanılıyor. Yeterli mi senin için.

B: sesle doğrulama da istiyorum.

C: sence tasarım aşamasındaki bir iş için fazla değil mi?

B: değil. Çünkü yapay zeka sınırlandırılmış durumda. Çalınması halinde sınırların kaldırılması pekala mümkün.

C: peki. Sesle tanımlama gerekiyor.

B: çift katman sesle tanıma lazım.

C: abartma uras.

B: abartmıyorum. Ve sesler seda ve ülkünün sesi olacak. Benim değil.

C: bu mantıklı ama tek bir kişi yetmez mi?

B: yetmez.

C: peki sen nasıl istersen.

B: teşekkürler. 1 saate şirketteyim. Görüşürüz.

C: görüşürüz.

Telefonu kapatır kapatmaz seda lafa daldı.

S: hayatım bizi neden kullandın. Ya bişey olursa.

B: bişey olmaz. Her şeyi düşündüm. Tek sorun ikinizde benimle amerikaya geleceksiniz.

Ü: uras salon varken ben nasıl geleyim.

B: ülkü senin müdürün yok mu? Var. Ne diye gerek duyuyorsun gitmeye. Orda en fazla 1 hafta kalıcaz. Hem gezmiş olursunuz. Annem de gelir.

A: ben gelmem oğlum. Hem size yük olurum hem de burda kalıp burayla ilgilenirim. Ülkünün salonu yalnız kalmasın. Hem okullar açılacak az kaldı.

B: anne gel işte napcaksın burda yalnız.

A: yok oğlum gerçekten. Siz gençlere engel olurum ben. Daha sonra kendimiz tatile gideriz olmaz mı?

B: peki madem.

S: vallahi ben seve seve gelirim.

Ü: eee gelicez madem. Burası da annemde zaten. İyi gelir bana da

B: anlaştık o zaman.

Şirkete geçip herşeyi kontrol ettim. Projenin her aşamasını uzak bağlantısı olmayan bir bilgisayara yükledim. Daha sonra amerikaya gönderilecek şekilde herşeye düzen verildi.

Günü gelince Amerika için yola çıktık. Seda ile ülkünün arasındaydım uçakta. İkisi de sanki bir sidik yarışına girmişçesine beni çekiştirip duruyorlardı. En sonunda dayanamadım ve sedayla konuşmak için ülküye arkamı döndüm.

B: seda noluyor?

S: bişey yok hayatım.

B: sedaaaa

S: hayatım gerçekten bişey yok.

B: madem yok neden ablamla sidik yarışına giriyorsun.

S: yok hayatım ne sidik yarışı ya.

B: nedir mesele düzgünce söyle.

S: bilmiyorum ama sanki ablanın sana karşı tavırları farklı

B: nasıl farklı

S: sevgilin olmak ister gibi sanki

B: saçmalama. Ablam o benim ne sevgililiği.

S: uras söyletme beni. Sanki seninle sevişecek gibi bakıyor.

B: bak sen. Kıskandın mı?

S: ablan ile sınırını çizmek istiyorum sadece.

B: o sınır senin değil benim sınırım. Gerekirse ben çizerim. Ayrıca biz ablamla çok yakınız. Eskiden beridir böyle.

S: ama dudaktan öpüşmemişsinizdir heralde.

B: ha şöyle konuya gel. O günkü öpücükten mi bahsediyorsun.

S: evet. Dudaktan öptü seni yaa. İyi ki kimse görmedi.

B: sedacım ablam ile biz çok yakınız benim çocukluğumdan beri bu böyle. Bana karşı ilgisi yeni değil. Sen yeni dikkat etmeye başladın. Hala bile bazen geceleri gelir yanıma kıvrılır yatar.

S: ne demek ya kıvrılır yatar.

B: evet. Yatar işte. Uyur yanımda.

S: bu en son ne zaman oldu.

B: bilmem 2 hafta olmuştur heralde.

S: uras ben bi kere erkenden size geldiğimde annem rica etmişti ablanı uyandırmam için. Odasına girdiğimde nerdeyse çırılçıplaktı. Sonraki konuşmamızda yaz kış farketmez ben hep öyle yatarım dedi.

B: eee ne var bunda

S: ne yani senin yanına da o şekilde mi gelip yatıyor.

B: evet. Genelde.

S: ne demek genelde.

B: yani bazen sadece iç çamaşırları ile yatıyor.

S: uras sen ne dediğin farkında mısın?

B: ne diyorum sence ben hayatım.

S: yani bu normal mi sence.

B: bence normal.

S: tahrik olmuyor musun peki?

B: oluyorum.

Durup düşündüm. Sedayı dahil etmenin yolu ona fazla olmasa da dürüst olmaktı.

B: oluyorum hayatım. Defalarca kez ablamı düşündüm sana yalan söylemeyeceğim ama bu harekete geçtiğim anlamına gelmez. Ablamla sevişmeyi çok istedim. O istese olurdu belki de. Ama ikimizde böyle bişeye kalkışmadık.

S: bunu nasıl normal karşılayabiliyorsun sana inanamıyorum.

B: bak yavrum bunun normal olmadığını kabul ediyorum ama durumun normal olduğunu anlaman lazım. Yanımda yarı çıplak bir kadın yatarsa o an karşındakinin ablan ya da annen olması bi anlam ifade etmez. Bu psikolojik olarak da böyle. Ama ablan olduğun için harekete geçmezsin ya da annen olduğu için. Anlıyormusun? Ben ablam ile sevgililik, aşk, çocuk yapma, yuva kurma düşünmüyorum ki. Sadece seks. Eee bırakta olsun o kadarı. Çünkü çok güzel bir kadın ve çok da seksi. Yaa ben iddaa ediyorum sen bir kadın olarak böyle bir durumla karşılaşsan lezbiyen gibi tahrik olursun. Bu kolay bişey mi zannediyorsun.

S: saçmalama.

B: ne saçmalaması. Ablam gelip senin yanında yarı çıplak uyusa sen de tahrik olursun. Hem de kendi kardeşin değil bak. Senin için çok daha kolay.

S: ben kadınlara ilgi duymuyorum.

B: sedacım anlamıyorsun ilgi duymakla alakalı değil. Sanki ortamda cinselliği çağrıştıran bir koku var. Dokunsal olmayacam şekilde her anlamda uyarılıyorsun. Hislerin, aklın istemsizce sekse gidiyor.

S: ben böyle bişey olacağına inanmıyorum.

B: denemesi bedava. Bu tatilde deneyin isterseniz. Tabi ablam kabul ederse.

S: ben kabul etmişim o niye kabul etmesin ki.

B: hani o, konuyu bilmiyor ya ondan dolayı dedim.

S: bilmiyorum. Sadece anlamaya çalışıyorum. Ama şundan eminim seni öpmesi hiç de abla kardeş ilişkisi gibi değildi. Sanki sevgilisini öpüyor gibiydi. Ateşliydi yani. Sen de karşılık verdin.

B: ben o an ne olduğunu anlamadım. Ayrıca sevgilisi değil ama canı kadar sevdiği biriyim. O yüzden bence bunu çok takma.

S: neyse öyle olsun madem.

B: bence ablamla daha sıkı fıkı ol. Belki onu anlamaya çalışırsan o gün neden öyle yaptığını anlarsın.

S: tamam. Deneyeceğim.

Konuşmamız bittikten sonra biraz uyumak için köşeye geçtim. Ablam seda ve ben sıralamasıyla oturduk. Ben uyurken onlar da sohbete dalmıştı. Gidecekleri gezecekleri yerleri konuşuyorlardı.

Sonunda amerikaya varmıştık. 8 kişilik bir ekiple gidiyorduk. Ablamla seda da vardı. Havalimanı işlemleri bitince otele geçtik. Bizim için ayrılan odalara yerleştirildik. Ben seda ile ablam tek kalıyordu. Ekipte ise herkes tekti. Yerlerimiz ayrılırken en iyi şekilde ağırlanmak için çaba gösterilmişti. Sedanın da odası vardı ama o benle kalmayı tercih ediyordu. Bu yüzden odasını kapattırmadık. Ne olur ne olmaz diye. Yol yorgunluğu ile herkes odasına yerleşti. Biz de seda ile odamıza geçtik. Birlikte duşa girdik. Yorgunduk ama yine de seda ile hızlı bir sekse hayır diyemezdim o yüzden harekete geçip duşun altında onu öpmeye başladım. Göğüslerini okşuyor akan suyun altında göğüs uçlarını emiyordum. Saçlarımı okşuyor diğer eliyle de aletimi sıvazlıyordu. Yeterince öpüşmenin ardından diz çöktü aletimi sıvazlayarak ağzına almaya başladı. Seda çok güzel sakso çekiyordu. Annemden de ülküden de iyiydi bu konuda. Dilini çok iyi kullanıyordu. Ve taşaklarımı ihmal etmiyordu. Sakso çekmeyi de seviyordu. Öğürme refleksi de düşük olunca nerdeyse tamamını ağzı alabilecek kadar gırtlağına sokuyordu. Seda saksoya devam ederken hareketlenmiştim. Ağzını sikmeye başlamıştım. Arada bir ağzından çıkarıp dudaklarını öpüyor sonra tekrar ağzına sokuyordum. Bi süre bu şekilde devam ettik. Sonra onu kaldırdım. Arkasını döndü. Aletimi amına sürtmeye başladım. Derin derin iç çekiyor sokmam için kalçalarını oynatıyordu. Aletimi yavaşça sokmaya başladım. Tamamını sokana kadar ittikçe ağzı açık şekilde her milimin girişine tepki veriyordu. Sonunda tamamı içine girince ohhh sesi çıkarıp rahatladı. Yavaş yavaş git gele başladım. Bi yandan da uzun boyumun avantajı ile sedayı kendime çekip dillerimizi buluşturuyorduk. Hızlanmaya başladığım anda dillerimiz ayrıldı. Seda şimdi fayansları tutuyor elleriyle destek alıyor bi yandan da inliyordu. Arkasındaydım ve sert şekilde girip çıkmaya başlamıştım. Seda ise çığlık atacak derecede zevkteydi. Boşalmak üzereydim. Kulağına, içine mi istersin yüzüne mi diye sordum. İçime istiyorum dediği anda aletimi sert şekilde kökleyip içine boşaldım. Seda benim boşalmamın etkisiyle kasıldı. Benimki bitmişti ama seda kasılmaya devam ediyordu. O yüzden içinden çıkarmadan kökleyerek devam ettim. En sonunda onun da kasılması bitince aletimi içinden çıkardım. Zaten inmeye başlamıştı. Bana yüzünü döndü. Parmak uçlarında kalkıp dudaklarını bana uzattı. Dudaklarından öptüm. temizlenip çıktık. Akşam yemeği için hazırlandık. Bütün ekiple eğlenceli bir yemek geçirdik. Odalara dağılıp erkenden uyuduk. Yarın Maraton başlıyordu.

Yarak Merakı Annemle Beni Tuzağa Düşürdü-3


Babam ölmeden 7-8 sene evvel, bir gece tuvalete diye kalktığımda, istemeden annemle babamın yatak odasında bir tartışmalarına kısaca kulak misafiri olmuştum, anladığım kadarıyla babam annemi götten sikmek istemişti ki, annem, “Ordan olmaz, günah!” deyip babamı terslemişti. Ama şimdi Tahir anneme götten vermesi için şantaj yapıyor, annemse adının çıkmaması için bu iğrenç şantaja boyun eğiyordu. Annem, “Tamam, sana götümü siktireceğim, ama bak söz vereceksin, bu son olacak, ona göre!” dedi. Oysa Tahir şimdiye kadar verdiği sözleri tutmamıştı. Annem çıkışı olmayan bir yola girmiş, nasıl kurtulacağını bilemiyordu

Tahir söz verince, annem masaya tutunup ayağa kalktı, “Canımı acıtma, çünkü bu ilk olacak!” dedi. Tahir de, “Sen merak etme birtanem, seni zevkten havalara uçuracam! Önce eteğini çıkar, sonra da masaya domal!” dedi. Annem eteğini çıkarttı ve az önceki gibi elleri ile masanın kenarlarından tutunarak öne doğru eğildi. Memeleri yine masaya değiyordu. Tahir yarağına tükürerek eliyle sıvazladı. Hafif inik olan yarağı tekrar dikleşmişti. Annem ara ara arkasına dönüp, “Canımı yakma bak Tahir, lütfen!” diyordu. Tahir ise yarağını eliyle tutarak annemin götünün deliğine bastırmaya başladı. Ama yarağı bir türlü annemin götüne girmiyordu. Tahir, “Bu böyle olmayacak!” diyerek orta parmağını annemin götüne sokmaya başladı. Annemin çok canı yanıyordu, “Ahhh! Yapma, lütfen, ahhh!” diye inliyordu. Tahir ise parmağını daha çok sokmaya çalışıyordu…

Annem masadan doğrulur gibi oldu, ama Tahir annemin sırtına bastırarak engel oldu. Annemin acıdan kıvrandığını görüyordum. Tahir parmağını çıkarınca annem derin derin nefes alarak acısını hafifletmeye çalışıyordu. Tahir o sırada mutfak tezgahında duran sıvı bulaşık sabununu avucuna bir miktar dökerek yarağına sürmeye başladı. Yarağı sabunla beraber parlamaya başladı. Sıvı sabundan bir miktar daha alıp annemin göt deliğinin etrafına sürdü ve “Merak etme canım, canını acıtmam!” diyerek tekrar yarağını annemin götüne sokmaya başladı. İlk başta ucu biraz girdi, ama annem bu sefer daha acı bir feryat kopardı. Tahir yavaş yavaş yarağını daha ilerilere doğru sokuyordu. Ama annemin acı feryatları nedeni ile fazla ileri gitmeden yarağını geri çıkardı…

Anneme, halen başında duran türbanını çıkarmasını söyledi. Annem türbanını çıkardı, altında bonesi vardı. Onu da çıkarınca, beline kadar uzanan siyah saçları ortaya çıkmıştı. Bu görüntüsü ile annemin türbanlı hali arasında çok fark vardı. Tahir bile annemi böyle görünce şaşırdı. Annemin saçları uçlarından beyazlamaya başlamıştı. Tahir anneme tekrar, “Domal!” deyince, annem yine ellerini masanın kenarlarına koyarak öne doğru eğildi. Tahir yine yarağını annemin götüne yavaşça sokmaya başladı. Annem acı içinde inliyor, “Ağıhh, yapma, ııığğh!” diye söylenirken, Tahir bastırıyor ve annemin götüne daha çok sokuyordu. Acı içinde kıvranan anneme, “Türbanını ağzına al ve ısır!” dedi. Annem masanın kenarına koyduğu türbanını ağzına sokup ısırmaya başlayınca sesi kısılmış gibiydi. Tahir en sonunda yarağını taşaklarına kadar annemin götüne sokmuştu…

Annemin götünde bir süre bekledikten sonra yarağını ileri geri sokup çıkarmaya başladı. Bu şekilde ilk başta yavaş yavaş annemin götünde hareket ederken, sonra hızlanmaya başladı. Annemin saçlarını uçlarından tutarak sol eline doladı ve yarağını annemin götüne daha sert sokup çıkarmaya başladı. Saçlarını şiddetle çekerken, sağ eliyle de annemin kalçalarına tokat atıyor, annemin kalçalarından şiddetli şap şap şap sesleri geliyordu. Annemin canının çok yandığı belliydi, ağzındaki türbanını inanılmaz şekilde ısırıyor, ne dediği anlaşılmaz şekilde inliyordu. Memeleri de şiddetle bir ileri bir geri şiddetle sallanıyordu…

Tahir bu şekilde annemin götünü bir süre daha siktikten sonra yine kendinden geçmiş gibi oldu ve “Ohhhhh!” diyerek döllerini annemin götüne boşalttı. Bir süre annemin götünde bekleyen Tahir yarağını çıkarınca, annemin götünün içinden dölleri akmaya başladı. Annemin götünün küçücük deliğinin o kadar açılabilmesi doğrusu beni çok şaşırtmıştı…

Annem şimdi biraz rahatlamıştı ama halen gözlerinden yaşlar akıyordu. Tahir ise yine kağıt havluyla yarağını silerken, annem doğruldu, ağzındaki türbanı çıkardı ve Tahir’e, “İstediğini aldın, artık rahat bırak bizi!” dedi. Tahir sadece, “Bana güven!” dedi. Annem Tahir’den resimleri silmesini istediğinde, Tahir, “Merak etme birtanem, hepsini silinmiş bil!” dedi ve üstünü giymeye başladı. Annem de üstünü giymeye başladı. Tahir giyinirken, anneme, “20 yıllık evliyim, ama karım bir kez olsun götten vermedi. Bu benim için de ilk oldu. Karımı sikerken böyle zevk almadım!” dedi.

İkisi de giyinmişlerdi ve mağazadan çıkmak üzerelerdi. Onların beni fark etmemesi için, soyunma kabininde, çıkmalarını beklemeye başladım. Tahir anneme, “Seni evine bırakayım hayatım!” dediyse de, annem oralı olmadı, hiç konuşmadan çıktığını duydum. Tahir ise mağazanın ışıklarını kapatıp, alarmı kurdu ve kapıyı kilitleyip çıktı. Anahtar bende de vardı, o yüzden içerde kilitli kalmak gibi bir korkum yoktu. Beş dakika kadar sonra ben de çıktım ve doğruca eve gittim…

Eve girdiğimde, annem çoktan yatağına girmişti. Bana, “Nerede kaldın kız?” diye sordu. Ben de dedemlere gittiğimi söyledim. Annem uyumak için yatakta yan dönerken, hafifçe inleyince, “Yorgun musun?” diye sordum. “Evet çok yoruldum, işyerinde temizlik vardı, iki saat yerleri sildim!” dedi. Tabii annem, Tahir’in iki saat boyunca onu amından ve götünden siktiğini gördüğümü bilmiyordu ve gözümün içine baka baka yalan söylüyordu…

Yarak Merakı Annemle Beni Tuzağa Düşürdü-2

Tahir, lavaboda bulaşık yıkayan anneme belinden sarılmış, “Beni yanlış anladın, ben seni seviyorum. Hadi ama, yapma böyle!” deyip duruyor, annem de, “Sen kalbimi kırdın. Hem bana hem kızıma yazılıyorsun. Terbiyesizsin sen, ahlaksızsın!” diyordu. Tahir sürekli anneme kur yapıyor, ama annem karşılık vermiyordu. Tahir anneme, baş başa kaldıklarını, kızı gönderdiğini söyleyince, annemin suratı asılır gibi oldu ve “Ben de şimdi çıkacağım!” dedi. Tahir annemin elini tutup, “Nereye gidiyorsun, bırakmam!” dedi. Annem, “Bırak beni! Ne yapıyorsun?” dese de, Tahir, “Gidemezsin!” diyordu. Annem zorla elini çekmeye çalıştı, ama Tahir bir türlü bırakmıyordu. Annem Tahir’in suratına diğer eliyle bir tokat attı, ama Tahir oralı olmadı hiç ve annemi tutmaya devam etti… Sonra Tahir anneme, “Seni de kızını da bir şartla bırakırım!” dedi. Annem, “Ne istiyorsun?” deyince, Tahir, “Bu akşam benimle beraber olacaksın, hepsi bu!” dedi. Annemin suratı kıpkırmızı oldu, “Ne diyorsun sen?” dedi. Ama Tahir, “Kabul etmezsen kayınbabana benimle olduğunu söyler, gelininiz ölmüş kocasını boynuzluyor derim!” dedi. Annemin kendisine yazdığı mesajları da kanıt olarak göstereceğini söyledi. Annem Tahir’e vurmaya çalıştı, ama Tahir elini tutup bükmeye başladı. Annemin canı yanıyordu. Tahir sürekli, “Kabul ediyor musun?” diye soruyordu. Sonunda annem pes edip, “Tamam, yapacağım, bırak kolumu!” dedi. Tahir de, “Ha şöyle, yola gel!” deyip annemin elini bıraktı. Sonra gömleğinin cebinden küçük bir hap çıkarıp kendi ağzına attıktan sonra, kendi üzerindekileri tek tek çıkartıp soyunmaya başladı. Çırılçıplak kalmıştı… Tahir uzun boylu, geniş omuzlu, kaslı bir erkekti. Sürekli spor yaptığını bize anlatır dururdu. Annemse karşısında ayakta duruyordu. Tahir anneme sandalyeye oturmasını söyledi. Annem sandalyeye oturdu. Aynı bana yaptığı gibi anneme, “Yala!” diyerek, yarağını yalamasını söyledi. Annem sesini çıkarmadan Tahir’in yarağını yalamaya başladı. Annem benim gibi amatör değildi, iştahla yalıyordu. Tahir de, “Ohh, ohh, yala, yala!” diyerek inliyordu. Annem de Tahir’in yarağını daha bir iştahla yalıyordu… Sonra Tahir, “Tamam bu kadar yeter!” diyerek yarağını annemin ağzından çıkardı. Annemi ayağa kaldırıp masanın üzerine uzanmasını söyledi. Annem masanın üzerine çıkıp sırt üstü uzandı. Annemin üzerinde renkli, omuzlarını da örten bir türbanı, gün içinde iş yerinde giydiği uzun beyaz bir önlüğü, ayağında ten rengi naylon çorap ile siyah uzun topuklu ayakkabısı vardı. Tahir annemin önlüğünün düğmelerini tek tek açtı. Önlüğün altında siyah bir gömlek ile, siyah uzun ve geniş bir eteği vardı. Tahir annemin bacaklarını kaldırıp omzuna yasladı, annemin eteğini göbeğine doğru sıyırdı. Annemin çorapları dizüstünde baldırına geliyordu ve annemin beyaz külotu görünüyordu. Tahir annemin külotunu tutup aşağı doğru sıyırdı, bacaklarını iyice havaya dikip külotunu bacaklarından çıkarttı. Şimdi annemin hafif kıllı amını aynadan görebiliyordum. Kız çocuğu olmama rağmen, annemin amını bu zamana kadar hiç görmemiştim. Annemin bacakları bembeyaz, güneş yüzü görmemişti… Tahir’in yarağı havaya doğru dimdik dikilmişti. Yarağını eliyle tutup annemin amına yavaşça soktu. Annemin yüzünün değiştiğini gördüm, ama annemden hiç ses çıkmıyordu. Tahir annemin bacaklarını iki yana açarak havaya dikti. Annemin sivri topuklu ayakkabı tabanları şimdi tavana doğru bakıyordu. Önce yavaşça, sonra da hızlanarak yarağını annemin amına sokup çıkarmaya başladı. Annemin kalçalarından tutmuş kendine doğru çekiyordu. Annemse elleriyle masanın iki yanından tutmuştu. Tahir daha da hızlandı. Annemden bu sefer, “Ahh, ahh, ımm, ahh!” diye sesler çıkmaya başladı. Tahir yarağını sonuna kadar annemin amına sokuyor, içinde biraz bekliyor, sonra tekrar sokup çıkarmaya devam ediyordu. Annemden sesler yükselerek gelmeye devam ediyordu, canı yanıyor gibi bir hali vardı… Tahir’in annemin amında gidip gelmeleri hızlanmaya devam ederken, masa şiddetli bir şekilde sallanıyordu. Bu sırada annemin memeleri gömleğinin ve sütyeninin içinde aşağı yukarı sallanıp duruyordu. Tahir’in kasıkları annemin kalçalarına çarptıkça, çıkan sesler mağazanın içinde yankılanıyordu. Bir süre sonra Tahir deli gibi, “Ohh, ohh!” diye inleyerek yarağını annemin amından aniden çıkardı, o sırada annem, “İçime boşalabilirsin!” dedi. Tahir yarağını tekrar annemin amına soktu. Benim ağzıma akan dölleri şimdi annemin amına boşalıyordu. Boşaldıktan sonra bir süre annemin amının içinde bekledi… Tahir sonra yarağını annemin amından çıkarıp, mutfak tezgahından aldığı kağıt havluyla sildi. Annem de elleriyle masadan destek alıp kalktı, eteğini ve üstünü düzeltiyordu, “Tamam artık, istediğini aldın. Beni de kızımı da rahat bırak!” dedi. Tahir ise, “Ne bırakması? Artık sen benimsin!” dedi. Annem, “Sözünde dur Tahir, yoksa karına anlatırım her şeyi!” dedi. Tahir de, “Beni tehdit edemezsin!” diyerek annemin elini sıkıca tuttu. Annemin elini sıkıca tutmuş, parmaklarını büküyordu. Annem acı içinde kıvranıyordu. Derken Tahir annemin elini bıraktı… Tahir’in yarağı halen dimdik duruyordu. Annem elini tutmuş ovalayarak acısını geçirmeye çalışıyordu. Tahir annemin üzerindeki beyaz önlüğü tutup çıkarttı. Annem üzerinde eteği, gömleği ve türbanı ile kalmıştı. Anneme, “Tamam, söz veriyorum, bu akşamdan sonra bir daha sana ve kızına bulaşmayacağım, ama bu akşamı hemen burada bitirmeye niyetli değilim!” dedi. Annem, “Hayvan herif!” dedi sinirle. Tahir ise annemin gömleğinin düğmelerini açmaya başladı. Annem bir şey yapmıyor, sadece ayakta duruyordu. Tahir gömleği de çıkartınca annemin üst tarafı çıplak kaldı. Şimdi üzerinde türbanı ve eteği vardı sadece. Annemin memeleri beyaz sütyeninden taşacakmış gibi duruyordu. Annemin memelerini bu zamana kadar çok görmüştüm, memeleri benimkinden daha büyüktü. Tahir sütyeninin kopçasını açınca annemin memeleri ortaya çıktı. Meme uçları iriydi. Annem meme uçları belli olmasın diye sütyeninin içine pamuk koyardı hep. Şimdi Tahir’in çıkardığı sütyenin içinden iki parça pamuk yere düşmüştü. Annemin bembeyaz vücudunda hafif çil ve benler vardı. Annem 42 yaşındaydı, ama vücudu halen çok güzeldi. Sadece memeleri yaşı nedeniyle biraz sarkıktı, o kadar. Tahir annemin memelerini öpmeye başladı. Sonra da meme uçlarını bebek gibi emmeye, elleriyle de dokunmaya başladı. Annemse öylece ayakta duruyordu. Tahir annemin memelerini daha çok sıkmaya ve meme uçlarını ısırmaya başlayınca, annemin canı yanmıştı, “Uff, ne yapıyorsun!” dedi. Tahir de annemin memelerine dokunmayı ve öpmeyi bıraktı ve anneme “Hadi, şimdi domal!” dedi. Ben mahallede çocuklar kendi aralarında konuşurken Domalmak lafını çok duysam da, Domalmak ne demekti bilmiyordum. Ama annem, “Domal!” lafını duyunca masaya dönüp, ellerini dirseklerinden masaya dayayarak eğildi. Şimdi annemin arkası Tahir’in önüne gelmişti. Annemin memeleri masanın üzerine yayılmıştı adeta. Domalmak buydu demek ki… Tahir annemin arkasında durup, annemin eteğini beline doğru sıyırdı tekrar. Annemin amı yine ortaya çıkmıştı bu şekilde. Aynı zamanda annemin götünü de görebiliyordum şimdi. Küçük siyah bir delikti bu ve etrafı oldukça kıllıydı. Annemin götünü de ilk defa görüyordum böylece. Annemin ayağında yüksek topuklu bir ayakkabı olduğundan götü yukarda kalmıştı. Tahir yine dimdik duran yarağını annemin götünün yanaklarını iyice iki yana açınca ortaya çıkan amına soktu. Annemi kalçalarından tutarak kendine doğru çekiyordu. Yarağını bu sefer deminkinden daha sert sokup çıkarıyordu. Annemden yine, “Ah, ahh, off, ahh, off!” sesleri geliyordu. Ama dikkat ettim, annem bu kez daha çok Off’luyordu. Tahir’in sert yarak vuruşları ile annemin bembeyaz tombul kalçaları yaylanıyordu. Mutfak masası kırılacak gibiydi. Annem masaya iyice yaslanmış, iki büklüm vaziyette acı çekiyordu… Tahir yine yarağını sert sert sokup çıkarıyor, bazen de annemin amında bir süre bekliyor, yarağını amının içinde sağa sola çevirir gibi yapıyordu. Sonra tekrar hızlı hızlı sokup çıkarmaya devam ediyordu. Annemin memeleri masanın üzerinde ileri geri sallanıyordu. Başındaki türbanı da annem ileri geri gidip geldikçe rüzgarda savruluyormuş gibiydi. Bir süre sonra Tahir yine, “Ohh, ohh!” diye inleyerek annemin amına döllerini boşalttı. Döller annemin bacaklarından aşağı doğru akıyordu. Tahir bir süre daha annemin amında bekledi, sonra da yarağını çıkardı. Az önceki gibi kağıt havluyla yarağını tekrar sildi. Annem ise yavaş yavaş doğruldu. Belini tutuyordu. Annemin götü kıpkırmızı olmuştu… Saate baktığımda saat 20:00 olmuş, mağaza kapanalı bir saat olmuştu. O sırada Tahir’in cep telefonu çaldı. Telefon pantolonunun cebindeydi, alıp açtı, “Tamam, siz yiyin yemeğinizi, ben biraz gecikeceğim, merak etme!” diyerek kapattı. Karısı aramıştı. O sırada annem ayakta sessizce durmuş, hafifçe belini ovuyordu. Tahir telefonunu elinde tutuyordu, bu sırada telefonunu annemin üzerine doğru tutup fotoğraf çekmeye başladı. Annem ne olduğunu anlayamamıştı, “Ne yapıyorsun sen?” dedi. Tahir de, “Resim çekiyorum, bu güzel anımızı ölümsüzleştirmek istiyorum!” dedi. Annem, “Hayvan herif!” diyerek elinden telefonunu almak istedi, ama Tahir daha önce davranıp telefonunu pantolonun cebine tekrar koydu, annemin havada kalan elini yakalayıp onu gerisin geri itti… Annem geri geri giderken, ayağı yerde duran su damacanasına takılarak yere düştü. Tahir annemin bu görüntüsüne bakıp gülmeye başladı. Annemse yerden kalkıp onun üzerine atılmak istedi, ama Tahir daha güçlü olduğundan bir şey yapamıyordu. Sonra annem ağlamaya başladı, “Kurban olayım Tahir bırak beni, çocuğum var benim, uğraşma benimle!” diyordu. Ama Tahir oralı değildi, annemin ağlamalarına karşı kayıtsızdı. Annem sandalyeye oturup elleriyle yüzünü kapamış ağlıyordu. Türbanı hala başındaydı. Tahir gömleğinin cebinden yine küçük bir hap çıkarıp ağzına attı. Bunun ne hapı olduğunu bilmiyordum açıkçası. Beş dakika kadar annem ağladı. Gözleri kıpkırmızı olmuştu, başörtüsü gözyaşları ile ıslanmıştı. Tahir ayakta durmuş anneme bakıyordu, sonra da, “Sana bir teklifim olacak, eğer kabul edersen seni de kızını da bırakacağım. Bu fotoğrafları da sileceğim!” dedi. Annem ağlamaya devam ediyordu, “Daha ne istiyorsun hayvan herif?” deyince, Tahir, “Eğer bana götten verirsen, seni bırakırım!” dedi. Annem çıldırmış gibi, “Ne dedin? Hayvan herif!” diye bağırdı. Tahir de, “Götten dedim, götten! Eğer bana götünden verirsen seni bırakırım dedim!” dedi. Bunu duyan annem Tahir’e saldırıp, vurmaya kalkıştı. Ama Tahir daha güçlüydü, annem bir şey yapamıyordu. Annemi gerisin geri sandalyeye oturttu. Annemden ses çıkmıyordu ve Tahir’in bu teklifini kabul edecek gibiydi…

Yarak Merakı Annemle Beni Tuzağa Düşürdü

Adım Sema, 18 yaşında, Lise mezunu bir kızım. Annem Saliha ile beraber yaşıyorum. İki yıl önce babamı kaybettik. Bu iki yılda maddi ve manevi çok sıkıntılarımız oldu. Dedem ve babaannem annemi hiç sevmezlerdi. Babam, kendilerinin bulduğu bir kızla evlenmeyip annemle evlenince, hem babamı hem de annemi dışlamışlardı. Beni bile zaman zaman diğer torunlarından ayırdıkları oluyordu. Annem Saliha ise dünya iyisi bir insandır. Buna rağmen bize böyle dışlayıcı davranmaları bizi çok üzüyordu. İki göz bir gecekonduda babamdan kalan malullük maaşı ile geçinmeye çalışıyorduk. Ben bir giyim mağazasında iş bulup çalışmaya başladım. Tesettür giyim satan, iki katlı büyük bir mağaza idi.

Mağaza sahibi Tahir Bey adında çok efendi, kibar bir beydi. Mağazaya gireli iki ay olmuştu. Mağazanın temizlik, yemek işlerini yapan bir abla vardı. Kendisi işten çıktı. Bir ilan verip eleman aramaya başladılar. Benim aklıma annem gelmişti. Kendisi de çalışmak istiyor, uygun bir iş arıyorduk. Akşam anneme durumu anlatınca, mağaza sahibi ile konuşmamı söyledi. Kendisi uygun bulmuştu. Ertesi gün Tahir Bey ile konuşunca, annemin hemen işe başlamasını söyledi. Görüşmeye bile gerek kalmadan annem işe başladı. Elimiz biraz rahatlamıştı. Ana kız aynı işyerinde çalışıyor, beraber gidip, beraber geliyorduk…

Tahir Bey evli ve bir oğlu, bir kızı olan biriydi. Karısı zaman zaman mağazaya gelirdi, çok hanım bir kadındı. Kızı ilkokula giden çok şeker bir çocuktu, oğlunu ise görmemiştim. Tahir Bey benimle özel olarak ilgileniyor, bana ara sıra iltifatlarda bulunuyordu. Bana karşı bir ilgisi olduğu belliydi. Ben 1.65 boyunda, zayıf, beyaz tenli bir kızım. Pek güzel olduğumu söyleyemem, ama alımlıyımdır. Açıkçası ben de ona karşı boş değildim. Kendisi okumuş, hoş bir beydi. Çok güzel konuşurdu. Birbirimizle bir süre sonra mesajlaşmaya başladık. Akşamları fırsat buldukça telefonla konuşuyorduk.

Bir gün mağazanın üst katında tek başıma raflardaki elbiseleri düzeltiyordum. Akşama doğruydu. Mağazada müşteri de yoktu. İşime dalmış çalışırken, arkamdan bir elin belime dolandığını fark ettim. Çok korkmuştum. Geri dönüp bakınca Tahir bey olduğunu gördüm. Yanağıma bir öpücük kondurdu. Ben çok utanmıştım. Belime sarılmış yanağımdan sürekli öpüyordu. Elini karnımda gezdiriyordu. Ben ise utanmıştım, ama çok da hoşuma gitmişti. Tahir bey kulağıma, beni çok sevdiğini, çok beğendiğini söylüyordu. Yavaşça beni elimden tutup soyunma kabinlerinden birine soktu. Perdeyi çektiğinde daracık alanda tek başımıza kalmıştık…

Tahir bey yanağımı öpüyor, gömleğimin üzerinden memelerimi okşuyor, sıkıyordu. Başımda mor renkli bir türbanım, beyaz bir gömleğim ve altımda geniş ve uzun bir eteğim vardı. Tahir bey çıldırmış gibiydi. Ben sesimi çıkaramıyordum. Elini eteğimin altından sokup bacaklarımı ve popomu okşuyordu. Daha sonra Tahir bey elimi pantolonuna götürüp, kabarmış duran önüne sürtmeye başladı. Nefes alışverişi hızlanmıştı. Tahir beyin sikini hissediyordum. Sanki kalın ve büyük bir patlıcan gibiydi. O sırada Tahir bey fermuarını indirip sikini ortaya çıkardı. Kocaman bir şeydi. “Bak yavrum, buna yarak derler, hadi tut onu, korkma!” diyerek elimi sıkıca tutmuş, sikinin üzerinde götürüp getiriyordu. Elim kocaman sikinin yanında küçücük kalıyordu.

Tahir bey beni omuzlarımdan tutarak çömeltti. Ağzımı açmamı söyledi. Ben çok korkmuş bir haldeydim, o ne derse yapıyordum. Ağzımı açtım. Yarağını ağzıma soktu. Ben başımı çekmek istedim, ama başımı sıkıca tutmuş, yarağını ağzımın içine doğru bastırıyordu. Kocaman yarak ağzıma sığmıyordu. Dondurma yalıyormuş gibi yalamamı istedi. Ben de dediğini yapmaya başladım. Sanki ağzımda bir külah dondurma varmış gibi yarağını yalıyordum. O da başımı okşuyor, kısık sesle, “Ohh yavrum, yala, yala!” deyip duruyordu. O sırada ne olduğunu anlamadan ağzımın içine boşaldı. Daha önce hiç tatmadığım sıcak ve yapışkan dölleri akmaya başladı. Midem bulanmıştı, başımı çekmek istesem de başıma bastırdığı için yapamıyordum…

Daha sonra yarağını ağzımdan çıkardı. Ağzımın içi dölle dolmuştu. Kusacak gibi oldum. Ağzımın içi vıcık vıcıktı. Dölleri başımdaki türbanıma, gömleğime bulaşmıştı. Tahir bey ise cebinden bir paket kağıt mendil çıkarıp, yarağını ve ağzımın kenarını sildi. Beni ayağa kaldırıp, “Seni çok seviyorum aşkım!” dedi ve beni orada bırakıp gitti. Aynada kendime bakarak, yüzümde, türbanımda ve gömleğimdeki dölleri sildim. Ama silsem de iz yapmıştı. Elim yapış yapış olmuştu. Kabinden çıktım. Bir süre daha üst katta kaldım. Daha sonra kimse görmeden lavaboya girip, elimi yüzümü yıkadım. O gün hayatımda ilk defa bir adamın sikine dokunmuştum, ağzıma almıştım ve ağzımla boşaltmıştım. Yaptığıma çok utanmıştım, ama Tahir beyi seviyordum.

Bir süre sonra Tahir beyle aramdaki ilişkiyi annem fark etti. Benimle bu konuda tartışmaya başladı. “Ben Tahir beyi seviyorum!” dediğim zaman suratıma okkalı bir tokat attı. Oysa bu zamana kadar bana en küçük bir fiske bile vurmamıştı. Yaptığımın yanlış olduğunu, onun evli barklı bir adam olduğunu söyleyip, beni caydırmaya çalışıyordu. Tahir beyin göründüğü gibi iyi biri olmadığını, ona dikkat etmem gerektiğini söyledi. Ben bunlara inanmıyordum. Tahir beyin de beni sevdiğini ve benimle evlenmek istediğini anneme söyledim. Ama annem bana Tahir beyi kötülemeye devam etti. Böylece ana kız birbirimize küstük. Annem beni anlamak istemiyordu. Mecbur kalmadıkça konuşmuyorduk birbirimizle…

Bir gün işyerinde mutfağa girecekken, içerde annemle Tahir beyin konuştuğunu duydum. Kısık sesle konuşuyorlardı. Kulak kesilip dinlemeye başladım. Annem Tahir beye, “Kızımın peşini bırak, o daha çocuk. Aklını başından aldın, onu kandırmana izin vermem. Hem bana, hem kızıma iş atıyorsun, pis herif!” dedi. Tahir bey de, “Beni yanlış anlıyorsun, evet o bir hataydı. Tamam, ama lütfen bana bu şekilde davranma!” dedi ve annemin elini tutmaya çalıştı, ama annem elini çekti. Aklım başımdan gitmişti. Tahir bey anneme de ilgi duyuyormuş meğerse. Belki de annem Tahir beyi kaybetmemek için bana sürekli onu kötülüyordu…

Akşam evde fark ettirmeden annemim cep telefonunu karıştırmaya başladım. Tahir beyin bana yazdığı mesajların benzerlerini annemin telefonunda da gördüm. O akşam annemle çok kötü kavga ettim. Anneme Tahir beyle arasında ilişki olup olmadığını söylemesini istedim. Annem ilk başta yok dese de, sonunda aralarında bir ilişki olduğunu kabul etti. Bunu söylerken yüzüme bakamıyordu. Ona nasıl olup da babamı aldattığını sordum. Ağlayarak içeri odaya gitti. Bu zamana kadar Tahir beyle arasındaki ilişkiyi nasıl gizlediğini anlayamıyordum. Ben de odama geçip hıçkırarak ağlamaya başladım. Annemden nefret ediyordum, ilk defa aşık olmuştum, ama annem sevdiğim adamı elimden almaya çalışıyordu…

Açıkçası bunu yapabilirdi de, çünkü annem güzel bir kadındı. Aynı boydaydık, ama annem balık etliydi. Babamı da bu güzelliği ile kendisine aşık etmiş zaten. Tesettür ona çok yakışıyordu. Babam, bu güzelliği yüzünden annemi tek başına sokağa çıkartmazdı. Annemin babam yaşarken başka erkeklere yan gözle bakması mümkün değildi, böyle bir şeyi zaten hayatta yapmazdı. Ama şimdi yalnız ve dul bir kadın olmak, onun da benim gibi duygularına yenilmesine sebep oluyordu anlaşılan.

Ertesi sabah ben işe erkenden tek başıma gittim. Annem benden sonra geldi. Yüzüme bakmıyordu. Saat 10:00 gibi Tahir bey geldi. Bana yine iltifatta bulunuyordu, ama ben yüz vermiyordum. Bu şekilde birkaç gün geçti. Tahir bey bana aynı şekilde davranırken, ben yine yüz vermiyordum.

Birkaç gün sonra Tahir bey akşam mağazada genel bir temizlik yapılacağını söyledi. Annemden kalmasını istiyordu. Kızlardan birine de kalmasını söyledi. Diğer herkes evine gidebilirdi. Ben de mesai bitince çıkacaktım. Bu arada annemle konuşmamaya devam ediyordum. Saat 19:00’da mağazadan herkes çıktı. Ben de çıkıyormuşum gibi yapıp içerdeki kabinlerden birine saklandım. Perdenin kenarından içeriye bakıyordum. Tahir bey kalan kıza, “Herkes gitti mi?” diye sordu. Evet cevabını alınca, kıza, “Tamam, sen de gidebilirsin! Temizlik işi iptal oldu. Ben de birazdan çıkacağım!” dedi. Kız da, “Ozaman Saliha ablaya haber vereyim!” dedi. Ama Tahir bey, “Sen bekleme, ben söylerim!” dedi. Bunun üzerine kız da çıktı gitti, Tahir bey de mağazanın kapısını içerden kilitledi, ön taraftaki ışıkları da söndürdü. Şimdi mağazada annemle tek kalmıştı. Bir de ben vardım tabii, ama benden haberleri yoktu…

Tahir içeriye mutfağa geçti. Annem de oradaydı. Ben kabinden çıkıp yavaşça o tarafa doğru yürüdüm. Kapı açıktı. Tam karşı tarafta duvardaki aynadan mutfak görünüyordu. Aynaya bakarak izlemeye başladım…