Bir İltifat.

Bizim okulda Eylül diye bir kız vardı. Görseniz belki cidden bununla mı ilişki yasadin başka kız mı yoktu diyebilirsiniz. Ama eylülün götü harikaydı. Kimse begenmese de çok buyuk olduğu tartışılmaz bir gerçekti. Bu kızla aslında sohbetimiz yoktu sadece birkaç kez ayaküstü muhabbetimiz olmuştu. Aslında başından beri eylülden etkilensem de sevgilisi olduğu için bir şey diyemiyordum. Bir gün instagram hikayesinde saçını boyattigini gördüm. Maviye boyatmıştı bir tutamını. Gayette güzel olmuştu. Tabi sevgilisi olduğu için yanıt veremiyordum. Belki okulda fırsatım olur ve iltifat ederim diye düşünüyordum. Sonuçta arkadaşça bir iltifat ne olabilir ki.

Sonunda okul günü gelmişti. Sabah söverek geldiğim okula girince direkt eylülle karşılaşmıştım. Ben içeri girerken o da kalorifere o güzel götünü dayamış etrafa bakıyordu. Merdivenlerden çıkıp kata geldim ve göz göze gelmek için an kolluyordum. Kafamı ona çevirdiğimde eylül zaten bana bakıyordu. O tatlı kafasını biraz eğdi ve güzel sesiyle bana günaydın dedi. İçimin yağları erimisti. Günüm sen günaydın diyince aydı diyemeyeceğim için günaydın diyip yoluma devam ettim. Sınıfa çantamı bırakıp tam yanına gidecekken sevgilisi önünden geçiyordu. Bir gariplik vardı. Göz göze bile gelmediler günaydın bile demediler birbirlerine. Sevgililer birbirine günaydın demez mi ya. Hemen hızlı ama aceleci görünmeyecek adımlarla üşümüş gibi yaparak yanına gittim.
“Hava buz gibii.”
“Evett bende çok üşüdüm gotum dondu resmen.”
Kahkaha attık ama içimden keske o göte bir şeyler yapsam diye geciriyordum.
“Bu arada saçların senin gibi şahane olmuşş.”
“Yaa çok teşekkür ederim. Senin kadar mükemmel değil ama.”
Bu iltifat beni resmen kendimden geçirmişti.
“Sevgilinle günaydın bile demediniz noldu bir problem mi var?”
“Artık çıkmıyoruz. Böylesi daha iyi.”
Ve benim için zafer cümlesi gelmişti. Artık sevgilisi yoktu ve adım atmam için hiçbir engel yoktu önümde.

“Neden bitirdiniz çok yakışıyordunuz?”
“Hiç sorma pisliğin teki çıktı.”
“Üzülme ya kafanı dağıtmak için ne yapabilirim?”
“Cok tatlısın ya biz seninle neden konuşmamışız bu zamana kadar.”
“Artık konuşuyoruz birde buradan bakk.”
“Istersen çıkışta bir şeyler yeriz.”
Ben seni yemek istiyorum diyemedim.
“Olurr nereye istersen patron sensin.”
“Patron bensem bu akşam benimlesin.”

O anda zil çaldı veda edip sınıflarımıza ayrıldık. Tüm ders eylülü düşünmüştüm. Acaba akşam ne yapacağız diye düşünmekten aklım çok karışıktı. Bir yanım onu sikmekten sakso cektirmekten bahsederken diğer yanım güzel bir yemek düşünüyordu. Bense iyi bir yemek istiyordum. Teneffüslerde nereye gideceğimizi planladık ve çıkışta evlerimize gittik. Saat 7de buluscaktik ne giyeyim diye düşünürken. Düzgün bir tişört pantolon ve ceket aldim yanıma.

Saat 7de ayarladigimiz yerde buluşmuştuk. Eylül benim gibi guzel bir pantolon bir tisort ve ceket ile gelmişti.

“Pişti olmuşuz.”
“Senin kadar güzel olamadım ben ama.”
Eylülün yanakları kızardı. Hemen sandalyesini çekip oturmasına yardımcı oldum.

Menüye bakarken eylül:”sipariş verelim mi?” Dedi. Bende “olur.” Diye karşılık verdim.
Garsonu çağırdık ve sırayı eylüle bıraktım. Benim siparişimin aynısını verdi hamburgerin içindeki malzeme ve soslara kadar. Icimden dedim ki “Sen benim karım olmalısın.” Yemekler geldi ve güzelce yedik. Yemek boyunca iltifatlar durmadı sürekli iltifat ettim ve eylülde beni övdü. Böylece flört gibi olduk aslında. Ben böyle düşünürken eylül tamda konunun üstüne bastı.

“Biz şimdi neyiz?”
Aslında böyle bir soru beklemiyordum. Ama düzgün cevap vermem lazımdı.
“Sen benim patronumsun.” Diye espri yaptım ama sonradan “Sanırım biz flört olduk.” Dedim ve tatlı bir gülümseme oluştu eylülün yüzünde.
“Hoşuma gitti seninle flört olmak. Daha doğrusu sen hoşuma gittin.” Dedi. Napacagimi bilemedim ve yaklaşarak
“Sende benim hoşuma gidiyorsun.”
Dedim. Eylülün yüzünde ki gülümseme hiç düşmedi yemek boyunca. Yemeğimiz bitince hesabı ödeyip kalktık. Eylül yüzünü asarak
“Veda vakti Sanırım.”
“Yarın tekrar buluşuruz hemde daha güzel bir yere gideriz. İkinci date olur yanii.” dedim. Eylülün yüzünde birden gülümseme oluştu.
“Date ha. Olurr. O zaman yarın sen smokin ben elbise giyeyim ha nasıl olur?”
“Yarın için sabırsızlanıyorum.”

Giderken sarıldık. Sarıldığımız anda Eylülün o güzel kokusunu içime çektim ancak başka bir şey hissettim. Eylülün göğüsleri bana yapışmıştı resmen. Uzaklaşırken elimi poposuna hafif dokundurup uzaklaştım. Yanaktan öpüştükten sonra eylül otobüse bindi bende metroya. Metroda öyle güzel anılar vardı ki aklımda Eylülün o güzel yüzü kokusu ve dudakları. Bir tarafım bunu düşünürken diğer yanım memelerini düşünerek sikimi kaldiriyordu. Eve gidince İnternetimi açtım ve gördüğüm ilk mesaj Eylülün Eve gittin mi mesajiydı. Cevap verdikten sonra geç olduğunu fark edip iyi geceler diledik ve yatağa girdim. Yarın ne giyeceğini düşünüp heyecanli heyecanli uykuya dalmaya çalıştım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir