Türkiyenin En Büyük Hikaye Platformu

admin@yetiskinhikayeleri.net

Üyeliğinizi tamamlamak için bize ulaşın!

Bir Gölge, Bir Fısıltı – Bölüm 11: Adaletin Kürsüsü

Murat Sağlam’ın kaçışı sona ermişti. Ela ve Gabriel’in başarılı operasyonuyla Murat, Madrid’deki bir Interpol merkezine götürülmüş ve yoğun güvenlik altında sorguya alınmıştı. Murat’ın suçlarını itiraf etmesi için ellerinde yeterince delil vardı, ama Ela için mesele bundan daha derindi. Bu, sadece bir cinayetler zincirini sonlandırmak değil, aynı zamanda Murat’ın neden bu kadar ileri gittiğini öğrenmek anlamına geliyordu.

Mahkeme Günü

Bir hafta sonra Murat, Madrid’de bir ceza mahkemesine çıkarıldı. Ela, Gabriel’le birlikte salondaki ilk sıralarda oturuyordu. Hakim, dosyayı incelerken salon derin bir sessizliğe bürünmüştü. Murat’ın duruşu hâlâ soğukkanlıydı, ama Ela onun gözlerinde artık eski gücünün kalmadığını görebiliyordu.

Hakim dosyayı eline alıp konuşmaya başladı:
“Murat Sağlam, uluslararası kaçakçılık, kara para aklama, cinayet ve cinayete teşvik suçlarından yargılanıyorsunuz. Suçlamaları kabul ediyor musunuz?”

Murat, başını dik tutarak ve hiçbir pişmanlık belirtisi göstermeden cevap verdi:
“Hayır, suçlamaları kabul etmiyorum.”

Bu sözler salonda bir uğultuya neden oldu. Ela, dişlerini sıkarak yerinde durdu. Hakimin bir kez daha Murat’a döndüğünü gördü.

“Elimizde size ait deliller ve tanık ifadeleri var. Size son bir fırsat veriyorum: İtiraf etmek istiyor musunuz?”

Murat, başını iki yana sallayarak gülümsedi. “Deliller neyi gösterirse göstersin, ben masumum.”

Ela’nın Hesap Sorması

Hakim, Ela’nın sorgu sırasında önemli bir tanık olarak ifade vermesi için kürsüye çağrılmasını istedi. Ela, kendinden emin bir şekilde ayağa kalktı ve kürsüye ilerledi. Bu an, Murat’la son kez yüzleşme fırsatıydı.

Hakim, Ela’ya döndü:
“Dedektif Karahan, bu davayla ilgili tespitlerinizi ve elde ettiğiniz delilleri paylaşmanızı rica ediyorum.”

Ela, duraksamadan konuşmaya başladı:
“Sanık, Cemal Yıldırım’ı kişisel çıkarları nedeniyle öldürmüş, ardından ortağı Halil Yılmaz’ı susturarak kaçışını kolaylaştırmak istemiştir. Tüm deliller ve tanık ifadeleri, sanığın bu cinayetler zincirindeki sorumluluğunu açıkça ortaya koymaktadır.”

Ela, konuşmasını bitirdikten sonra Murat’a döndü. İlk defa doğrudan gözlerinin içine bakarak alçak bir sesle konuştu:
“Murat Sağlam, adalet her zaman gecikir ama er ya da geç yerini bulur. Yaptıklarınız, sadece ölenlerin değil, hayatta kalanların da hayatını mahvetti. Bu son sahte maskenizi artık kimse yemiyor.”

Murat, Ela’nın bu sözleri karşısında soğukkanlılığını korumaya çalışsa da, gözlerindeki huzursuzluk Ela’nın dikkatinden kaçmadı.

Hüküm

Mahkeme, Murat’ı tüm suçlamalardan dolayı suçlu buldu ve müebbet hapis cezasına çarptırdı. Karar açıklandığında, salonda büyük bir rahatlama hissi yayıldı. Ela, adaletin yerini bulduğunu hissettiği an derin bir nefes aldı. Ama bu zafer, ona tatmin değil, yalnızca bir boşluk bırakmıştı.

Murat, cezaevine götürülürken Ela’ya bir kez daha döndü ve alaycı bir şekilde konuştu:
“Bu hikaye burada bitmiyor, dedektif. Bu daha başlangıç.”

Ela, ona hiç cevap vermedi. Murat’ın hayatı artık demir parmaklıkların ardında sona erecekti ve bu Ela’nın ilgilenmesi gereken son şeydi.

Kutlama Gecesi

Ela, mahkeme sonrası Gabriel’le bir kutlama yapmaya karar verdi. Gabriel, ona Madrid’in en güzel restoranlarından birini seçmişti. Şehrin yüksek bir noktasında yer alan bu restoran, gece boyunca parıldayan ışıklarıyla ünlüydü.

Ela, masaya oturduğunda Gabriel ona bir şarap kadehi uzattı. “Bu bir son değil, biliyorsun değil mi?” diye sordu Gabriel, hafif bir tebessümle.

Ela gülerek “Biliyorum ve bu gece sarhoş olup tüm bu koşturmayi unutup başka bir heyecanla bitsin istiyorum” dedi.Gabriel güldü ve yemekleri söylediler.Gece daha erken olmasına rağmen Ela ile birlikte ikinci şişeyi yariladilar.Saat 12 ye yaklaşırken Gabriel onu kendi oteline gitmeyi teklif etti. Ela dili donmeyerek teklif etmeyeceksin sanmıştım dedi ve yakında bulunan otele adeta uçarak gittiler. Odaya girer girmez Gabriel’in elleri Ela’yi soymaya başladı bu sefer Ela ozguvenliydi. Çünkü tüm bu kosturma sırasında kadınlığını hatırlatan Gabriel ile bir gece daha geçireceklerini düşündüğünden vajinasindaki kıllardan kurtulacak vakit bulmuştu.Gabriel iç çamaşırıni çıkardığında tertemiz olan Ela’yi görünce Ela’ya dönüp güldü ama birşey demedi ve çölde su bulmus gibi Ela’nin vajinasına kafasını gömdü. İlk dil darbesini alan Ela elektrik carpmisa döndü uzun süredir seks hayatı yoktu ve kısa zamanda ikinci kez birlikte oluyordu. Ela Gabriel’in omuzlarından tutup erkeğini çırılçıplak bıraktı ve onu sırt üstü yatağa ittirdi. Çabucak 69 pozisyonuna girdiklerinde Gabriel ne olduğunu anlamamıştı bile ama Ela’nin hafif bedeni onu hiç rahatsız etmedi. Dili amiyla buluştuğunda Ela çoktan Gabriel’i ağzına almisti bile. Bir süre sonra Ela doğruldu ve eliyle Gabriel’i içine aldı. yaklaşık 5 dakika adeta ata binen bir jokey gibi zipliyordu. Gabriel’in ellerini aldı goguslerine götürdü Gabriel ne yapmasını gerektiğini anladı. Ela’nin ufacık göğüs uçlarını sıkarak ve arada tokatlamaya basladi. Ela kafasininda güzel olmasindan adeta uçmaya başlamış yarın yokmuscasina zıplamaya devam ediyordu. Gabriel’in üzerine doğru eğildiğinde Gabriel birşey denemek istedi ve parmaklarından birini Ela’nin arka kapısına degdirdi.Bunu beklemeyen Ela güldü ama şimdi degil ama yakın zamanda diyerek dudaklarını öptü Gabriel’in. Bu sırada Gabriel boşalmaya başladı. Ela ise bu sırada 3. Orgazmini yaşıyordu. Harikaydı dedi Gabriel arka kapının tadını almak için sabırsızlanıyorum derken elinden tuttu ve onu duşa soktu. Çocuğunu yıkar gibi ilgilendi.

Bir yanıt yazın

İlgili Hikayeler