Türkiyenin En Büyük Hikaye Platformu

Üyeliğinizi tamamlamak için bize ulaşın!

Bir Anlık Hata (1)

Çok küçük yaşta kendimi keşfetmeye başladım. Kadınlığa, cinselliğe ve sekse her zaman büyük bir şehvet ile yaklaştım. Kendimden yaşça büyük bir erkekle daha ergenliğimin başında bekaretimi kaybetmemle beraber daha farklı bir hayatım olmaya başladı.

Ben Ece. Şu an 28 yaşındayım. Ankara’da özel bir şirkette mühendis olarak çalışıyorum. Kendimi bildim bileli hep erkeklerin dikkatini çekmişimdir. 1.60 boyunda 50 kilo minyon bir kadınım. Ama vücuduma oranla büyük göğüslerim, ince belim, neredeyse kalçalarıma uzanan karamel renkli saçlarımdan dolayı ilgi çekmeyi başarmışımdır. Çok açık giyinen biri de değilim üstelik. Bir kot bir t-shirt giyinirim. Sadece boynumu kapatınca çok bunaldığım için genelde V yaka tercih ederim. O da göğüs çatalımın belli olmasına sebep olur ve bu nedense erkeklere hep seksi gelir. En azından etrafımdan böyle duyuyorum. Eski sevgilim her kadın giyinikken seksidir derdi, bende katılıyorum.

Babamın üst düzey devlet görevlisi olmasında kaynaklı sürekli şehir değiştirerek geçti çocukluğum. Kendimi yeni keşfetmeye başladığım bir dönemde doğuda bir ilçede görevli babam yüzünden kapalı devre bir hayatım vardı. Ortaokul son sınıf öğrencisiydim. İnterneti yeni keşfediyor, arkadaşlık sitelerinden tanıştığım insanlarla erotik sohbetler yapıyor, yüzüm görünmeyecek şekilde kamera karşısında soyunup daha yeni öğrenmeye başladığım şekillerde mastürbasyon yapıyordum. Fazla azgın bir bakireydim ama korkaktım da. Babama yakalanmak dünyanın sonu olabilirdi. Bu yüzden dikkat ederdim her adımıma. Babam sadece giyinmeme karışmazdı. Okulda da o yüzden rahattım. Giydiğim etek ve beyaz dar gömlek sayesinde bakışları daha o yaşta göğüslerimin dikkat çekiciliği ile toplardım. O bakışlardan biri sadece dikkate değerdi benim için. Doğunun bilinen büyük ailelerinden birinin çocuğuydu Sergen. 18 yaşında, 1.75 boylarında, zayıf, esmer, dönemin şartları ve bulunduğumuz yere göre şık ve iyi giyinen bir çocuktu. Daha o yaşında çapkınlığı ve çılgınlığıyla meşhurdu. Altında lüks bir araba, tek başına yaşadığı ev, düzenlenen küçük partiler, uyuşturucu ve alkolle yıkanılan geceler…  Tanımadığı neredeyse kimse yok denilebilirdi. Devlet memurları ve bulunduğu yerin insanların tarafından çok sevilen bir aileden olması sebebiyle kimse ona çok yaklaşamazdı. Çok kıskanılan ama bir o kadar da hayranlık beslenen biriydi. İlginç olan böyle bir hayatın içinde babasının işlerini de idare ediyor olmasıydı. Çok kültürlü ve bilgiliydi. Kütüphanesini gördüğümde çenem yere vurmuştu. Ama kötü alışkanlıklarıyla daha çok biliniyordu. Her yanında görülen kişinin adı çıkar ve çoğunun doğru olduğu bilinirdi. Öğretmenler, hemşireler ve hatta evli kadınlar…  Neredeyse elinin değmediği, yatağından geçmeyen kimse yok derlerdi.

Babamın görevi sebebiyle ailelerimiz arkadaştı ve sık sık bir araya gelirdik. Hiç pas vermezdi bana. Zaten hep alkollü olurdu. Çok kısa sürelerde ama sık sık görüşürdük. Yine ailelerin bir arada olduğu bir akşam ilk defa alkolsüz bir şekilde yanımızdaydı. O  ortamda bulunan ailelerin çocukları genelde küçüktü. Yaşı Sergen’e yakın olan ben ve bir arkadaşım daha vardı. O arkadaşımdan da çok haz etmezdi.  Kardeşim ve diğerleri çok küçük olduğu için onlarla da sohbete girmezdi. İlk defa o gece benimle konuşuyor, baştan ayağa süzüyor, konuşurken bazen gözleri göğüslerimde bazen de bacaklarımda takılıyordu. İnce, nazik ve flörtöz olmasının yanında değişik bir aurası vardı. Etkilenmiştim.  O gün çok sohbet etmiş, çok gülmüş eğlenmiştik. Birbirimizin telefonlarını almış ve konuşmaya başlamıştık. Hiç yaşamadığım bir şey yaşıyordum onunla konuşup mesajlaşırken. Normal konuşmalar içinde bile  ellerim bacak arama ve göğüslerime gidiyor, onunla sevişmek için yanıp tutuşuyordum. Ama hem çok küçüktüm hem de kendimi orospu gibi göstermek istemiyordum. Sevişmek nedir onu da bilmiyordum o ayrı. 😊 Zaten o kadar kadın vardı ki etrafında beni bir kadın gibi gördüğünü ve istediğini bile hissetmiyordum. Bu durum beni üzse de katlanıyordum ama deli gibi aşık olmuştum. Başka kadınlarla yattığını bile bile gözünün içine, ağzının içine bakar olmuştum.

Aylarca hiç yalnız bile kalmadan geçti böyle konuşarak. Dönem sonu ben lise sınavlarında Ankara’da önemli bir okulu kazandım.  Bizimde hikayemiz öyle başladı. Çünkü o da Ankara’da üniversite kazanmıştı. Artık aynı şehirde ve başımızda benim babam gibi bir bela olmadan yan yanaydık. Önce küçük yemekler sonra evci çık yurttan gezelimlerle başladı her şey. Yalan söylemeyi çok sevmiyordum aileme ama ateşte beni çağırıyordu, duramıyordum. Binbir yalanla evci iznini aldım ve bir haftasonu beni kaçırdı yurttan. İlk defa baş başa şehirlerarası yolculuğumuzdu. Lüks bir minibüs kiralamış en yakın arkadaşlarıyla beraber yola çıkmıştık. Sevgili değildik ama güzel bir uyumumuz vardı. Minibüsteki diğer kızlar ve çocuklar benden büyüklerdi. Sergen’e hayranlardı. Bu yüzden benim hem yaşımdan hem de onun bana olan ilgisi ve aramızdaki uyumdan etkilenmiş ama öfkelenmişlerdi de. Gözüm o kadar kararmıştı ki aşktan ne yaptığımı sorgulamıyordum bile. Aklım sadece ondaydı ve o da benim olmalıydı.

Bir yanıt yazın

İlgili Hikayeler