Babam Yüzünden Köyün Orospusu Oldum – 1

Merhaba, Adım Müge. Hikayenin en başına gidelim. Daha 17-18 yaşlarındaydım o zamanlar. Köyde okuma yazma bilen ve okula giden tek kız bendim. Babam köyün muhtarı olduğu için köydeki diğer kızlarda bulunmayan pek çok imkan bende vardı. Diğer kızları çalıştırır bir şeyler öğrenmelerini sağladım hafta sonları. Beni okula özel araçla Murat abi götürürdü. Murat abi evli, 2 çocuk babası ve zengin sayılabilecek bir adamdı. Beni okula o götürür o getirirdi. Eşi Zeynep Hanım da beni çok sever, kızı gibi görürdü.

Bir gün yine sabah uyandım. Duş aldım, dişimi fırçaladım. Giyindim ve Murat abiyi beklemeye başladım. Murat abi geldi. Çok sinirli bir hali vardı. “Murat abi n’oldu?” diye sordum ama sert şekilde “Müge bin arabaya gidelim hadi” dedi. Uzatmadım ve arabaya bindim. Murat abi sürmeye başladı. Ama bir tuhaflık vardı. Her zaman gittiğimiz yolda değildik. Nereye gidiyoruz diye sordum Murat abiye. Önce cevap vermedi. Sonra “gidince görürsün” dedi ve sustu. Ben de daha soru sormadım. 20 dakika gittikten sonra bir evin önünde durduk. Murat abi arabadan indi, beni de indirdi. Gel dedi. Gittim. Eve girdik ve Murat abi kapıyı kilitledi, perdeleri çekti. Sana hediyelerim var dedi. Salak kafam, küçük bir kızın aklı ile neden kapıyı kilitlediğini sormak yerine ne hediye aldığını sordum. Hediyeleri getirdi. İlk poşetten güzel beyaz bir elbise çıktı. Diğer poşetten de farklı renkte bir elbise çıktı. 3. poşetten ise… 3. poşetten kırmızı dantelli bir tanga çıktı. Ben daha tanganın ne olduğunu bile bilmiyorum. Hayatımda cinselliğe dair hiçbir şey yok. “Abi bu ne?” diye sordum. İç çamaşırı güzelim dedi. Elbiseleri denememi istedi. İlk elbiseyi denedim. “Harika oldun kız!” dedi. 2. elbiseyi de denedim. Yine çok beğendi. Sıra tangaya geldi. “Hadi şimdi bunu giy” dedi. Gittim ve giydim…

Geldiğimde gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Beni tek hamlede dizine oturttu. “Müge sen harika bir kızsın” diyordu bana. Ben de o an ölümcül bir hata yaptım. Murat abi çok teşekkür ederim diyip yanağından öpüp sarıldım ona. Üstümde tanga varken! Bu Murat abiyi öyle bir gaza getirdi ki. Ayağa kalktı beni kucağına aldı. Havaya atıp tutuyordu hafifçe. Burnunu küçük memelerimin arasına daldırıp kafasını sallıyordu. Arada dili de değiyordu. Koltuğa oturdu. Hala kucağındaydım. Memelerimi açtı. Ağzına alıp yalamaya başladı. “Abi ben çok tuhaf hissediyorum” dedim. “Azıyorsun minik yosmam, alışacaksın” dedi. Azmak ne demekti, yosma ne demek. Hiçbirini bilmeyecek kadar cahildim cinsellik konusunda. Beni kucağına oturttu. “Bak şimdi Müge’cim. Sana sevişmeyi öğreteceğim.” dedi. Nasıl oluyor diye sordum. Dudaklarından öpmemi, dilimi diline değdirmemi ve boynundan bolca öpmemi söyledi. Dediği gibi başladım. Murat abi her anlamda ilkim oluyordu. Ama farkında değildim. Murat abi 5 dakika içinde beni seri şekilde sevişecek kıvama getirmişti. Resmen sevişiyorduk artık. Sonrasında koltuğa oturtu. Amımdan tangayı sıyırdı. Yalamaya başladı. Deli gibi azmıştım. Gözlerim kayıyor, titreye titreye boşalıyordum. Yalamayı bitirdi. Gel bakalım miniğim dedi. Sikini bi anda önüme serdi. Kocaman, kökü kıllı, gövdesi damarlı, başı yumuşacık mükemmel bir sik vardı karşımda. Ama hayatımda gördüğüm ilk sikti. Yalayacağımı bilmeden dokundum. “Hadi bakalım yalayacaksın şimdi” dedi Murat abi. Nasıl diye sordum. Dondurma gibi dedi. Elime aldım siki. Tuttum gövdesinden. Başını dondurma yalar gibi yaladım. “Ağzının içine alıp öyle yala” dedi. Aldım ağzıma. Siki çok damarlı süper bir sikti. Benim biraz midem bulanmaya başlayınca mutfağa gitti. Çikolata dolu paketi atıp sikine sürdü. “Şimdi yala güzelim” dedi. Şapur şupur yaladım o zaman. Sonra kalk dedi. Kalktım. Uzan sırt üstü dedi uzandım. Tangamı yırttı. “Abi yeni almıştın” diye üzüldüm. “Ben sana yenisini alırım aşkım” dedi. Aşkım diyince ben bi’ güldüm. “Niye güldün aşkım değil misin minik yosmam” dedi. Öyleyim galiba Murat abi dedim. “Abi mabi yok artık. Ya Murat diyeceksin ya da aşkım!” dedi. “Tamam aşkımm” dedim. Kucağına alıp duşa götürdü beni. Kucağında duşun altına girdik. “Bak güzelim, şimdi bunu senin amına sokucam. Biraz kan gelecek. Ama bu kötü bir şey değil korkma.” dedi. Kızlığım bozuluyor ama cahilliğimden hiçbir şey anlamıyordum. Soktu yarrağı içime. Bütün vücudum buz kesti. İçimde bir şeyin yırtıldığını hissettim. Muazzam bir zevk ve acı vardı. Sonra içimde gidip gelmeye başladı. Ben kucağında boynuna sımsıkı sarılmış ağlıyordum. Kulağıma “ağlama bebeğim” diye fısıldıyordu. Beni kucağında bozup salona götürdü. Salonda bir anda sevgiyle dolmuş azmış gibiydim. Boynuna sarılıp kıllı vücudunu öpüyordum. Amımı ağzına dayıyordum sürekli. Kenara oturdum. Saçımı kurularken ve biz çırılçıplakken içeriye biri girdi…

İyi Upvote gelirse devamı gelecek…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir