Ayşen ile Ahırda 5- Esra

Ayşen ile Ahırda 5- Esra

“Ne, nasıl…,” diye kekeleyen Esra’ya Selim yardımcı oldu. “Kilodun diyorum, bulabildin mi? Yoksa benim kontrol etmemi ister misin?”

Devam…

“Selim abi, ne diyorsun ? Senin kötü şakalarından biri mi yoksa ? Hiç komik değil ama ” dedi Esra ve kaynayan suyu çaydanliğa dökmeye başladı.

Selim, ciddileşerek uzun boyunun ve iri gövdesininde verdiği kuvvetle Esra’yı tezgaha yüzü dönük şekilde sıkıştırmaya başladı. Esra Selim’in preslemesiyle nefes alışverişi hızlanmıştı.

“Şaka yapmıyorum Esracım,” dedi Selim. “Eteğini kaldır, ver göster bakalım,” diye ekledi.

“Haddini bil Selim , yoksa sana gününu gösteririm “ dedi Esra kararlı bir şekilde.

“Muhtarın altına yattıktan sonra yapabileceğin tek şey eteğini kaldırıp bana kilodunu göstermek, tabii eğer giyiyorsan?” dedi Selim.

Esra’nın sesi titreyerek ve cesaretini yitirmiş bir şekilde, “Gösteremem çünkü bugün giymedim, git başımdan, şimdi” dedi.

“Neden acaba ? ” der demez biraz geri çekilip Esranin dizlerinin biraz altına gelen düz ve bol olan yeşil eteğini yukarı kaldırdı.

Esra hızla elleriyle eteğini aşağıya indirerek çıplak olan büyük götünü kapamak istedi, ancak Selim daha hızlı davranarak sağ elini poposunun yanakları üzerine dayadı bile. Şimdi Selim’in eli, Esra’nın eteğinin altında poposunu sıkıyordu.

“Sakın bağırma Esra,” dedi Selim, büyük eliyle sıkıca poposunu sıkarken. “Abi lütfen, bırak gideyim,” diye yalvardı Esra. “Baban çayı bekliyor,” dedi.

“Kilodunu bulamamışsın desene, nereden kaybettiğini anlatmadan bırakmam” dedi Selim ve elini Esra’nın götünden aşağıya indirerek arkadan amının dudakları arasında dolaştırmaya başladı.

Selim’in eli yapışkan vıcık vıcık bir madde ile ıslanmaya başladı. Görünüşe göre Babasi, Esra’nın dar amına spermlerini bırakmış ve Selim’in gelişiyle Esra’nın temizlenmeye fırsatı olmamıştı.

“Bu yapışkanlıkda ne kız? Yoksa Babam?” dedi Selim.

Esra, “Abi, evet, muhtar baban beni becerdi, biliyorsun işte. Nefsimize yenildik. Sonrasında kilodumu da bulamadım. Sadece bir kere oldu” dedi. Selim, “Hmm, anlat bakalım nasıl oldu” diye sordu ve aynı anda Esra’nın amini yavaşça parmaklıyordu.

Çocukların “Çay ne oldu?” diye Muhtar’a içeriden seslenmeleriyle, Selim son bir hamleyle Esra’nın ıslanmaya başlamış olan amına parmağını sokup çıkardı.

“Seninle bu konuyu detaylı konuşacağız Esra Hanım,” dedi Selim ve babasının odasına geçti.

Selim çıktıktan sonra Esra eteğini duzeltip amindaki islakligi umursamadan çayları koydu.

Babası gülerek, “Ne haber, işe yaramaz?” dedi. “Ne olsun Baba, geziyoruz. Biliyorsun, bizimki hamile ve çok fazla iş yapamıyor.” Tam o sırada Esra, çaylarla kapıdan göründü.

Esra çayları masaya bıraktı ve gülerek, “Biraz geç oldu, kusura bakmayın amcacığım, su ancak kaynadı,” dedi. Sanki az önce ‘muhtar beni sik’ diyen kendisi değilmiş gibi.

“Teşekkürler kızım, sana verdiğim dosyaya çalışmaya devam et, akşam çıkmadan bir daha bakarız.” dedi ve Esra çıktı.

Selim pis pis sırıtarak, “Ne oluyor Baba, Esra’yı buraya almışsın? Çok mu iş var?” dedi.

Eliyle pompa işareti yaparak, “Çok çalışkan kız. Çok iş var, yetişemiyorum.” dedi.

Selim ve babası çocuk gibi gülmeye başladılar.

Çayları içerken “ Ehh anlat bakalım, senin karı diyodun?”

“İşde bizimki yüklü , evde yardıma ihtiyacı vardı garibimin Bende bizim var ya Halam gillerin Kız aldığı Zaferler varya , onların ortanca kızı Zeynoya gittim”

“Mehmet Ağa’nın kısır karısimi ? “ Diye sordu. “ Heee, o işde, onların bir kızı var, o yardıma gelecek arada sırada toparlayacak etrafi falan. “ Dedi selim.

“Oğlum sen manyakmisin ? Bilmiyonmu mehmet Ağa dengesizin biridir, onlardan yardım mı istenir ?”

“İstenmez mi ? Niye istenmesinki ? Ben hem Zeyno dan istedim o da bana bırak hallederim dedi.”

“Senin baldizlar vardı , onlara niye sormadin ? Elin kızıni getiriyon.”

“Babacığım dinlemiyorsun ama ,.akrabamız diyorum”

“Siktir git pezevenk, sen onu sikime anlat.Kizi bozmadın değil mi ?”

“Yok Baba ne alaka ya”

“Ne halt yersen ye “ dedi.

Selim ve babası biraz daha konuştuktan sonra Selim gitmek icin ayağa kalktı.

“Eve geçecemde çarşıdan da almam gerekenler var Arabayı alabilirmiyim ” diye sordu. Babası birşey demeden anahtarı verdi.

Çıkarken Esranin da hazırlanıp çıkmak üzere olduğunu görünce.

“Esra , gel seni Arabayla bırakayım”

“Tmm olur “ dedi urkekce.

Arabada

“Bugün gördüklerini kimseye soylemesen olur mu ? “ Diye sordu Esma.

“Düşünmem lazım , sen şu telefonunu versene “ diyip elinde aldı ve kendi numarasini girdi.

“Mesaj atarsin arasıra konuşuruz” dedi selim Arabayı sürmeye devam ederken.

“Benim ev bu tarafta değil ama nereye gidiyoruz?”

Selim Arabayı hızlı bir şekilde sürmeye devam ederken köyün dışına doğru bahçelerinin olduğu tarafa gidiyordu.

“Bizim bu tarafta bağ evi var sen oralari gormemissindir , görmüş olursun ? Hem anlat bakalım babamla nasıl oldu ? “

“İşe ihtiyacım vardı. Muhtarın bir yardımcı aradığını duyunca babam haber verdi. Köy yerinden böyle başka bir iş bulamazdım. Sonra muhtarın, nasıl söylesem,…” sustu Esra.

“İşe başladıktan sonra bana hediyeler verdi, giysiler aldı ve bir gün akşam çıkmadan önce sikini emersem bana para vereceğini söyledi. Ben de tabii ki hayır dedim.”

“Öylece teklif mi etti yani, vay hayvan,” dedi Selim gülerek.

Esra utangaç bir şekilde devam etti, “Ama sonra bir gün, okula devam edebilmek için para kazanmam gerekiyordu ve istedigi şey sadece birkaç dakika surecekti”

Selim, “Daha sonra ne oldu?” diye sordu.

Esra devam etti ” Babanın nasıl desem siki ” durdu ” çok büyük ” yanakları iyice kızarmıştı. “İlk başta hoşlanmadım ama sonrasında yavaş yavaş çok hoşuma gitmeye başladı. O kadar güzel sikiyorduki çok zevk alıyordum.”

“Ne kadar büyük yani?” diye üsteledi Selim. “Vites kadar mı nerdeyse?” “Ne bileyim, arabanın vitesi kadar yaklaşık olarak o kadar büyük” dedi Esra kıkırdayarak.

“Vites kadar mı, bu çok büyük ama” dedi Selim şaşkınlıkla.

Selim, Esra’nın bacaklarını okşayarak “Benim de sikim o kadar büyük sayılır, denemek ister misin?” diye sırıttı.

Esra “Burada mı yani?” diye sordu.

Esra’nın sikişmek için bu kadar istekli olması Selim’in hoşuna gitti.

“Gülerek, ‘Az kaldı, geldik,’ dedi” Kısa boylu ve iri kalçalı kızların böyle istekli olması Selim’in aklını başından alıyordu.

“Işde geldik bak dedi “ selim. “ Çok güzel biryerdir burası, hele bu mevsimde heryer yeşilken”

Arabadan inip bağ evine doğru yürüdüler, ancak kapı kilitliydi ve Selim’de anahtar yoktu. Selim, biraz yürümeyi teklif etti.

Esra ile beraber yürümeye başladılar.

“Babamın sikini para karşılığında yaladın demek. Daha önce yapmış mıydın?” diye sordu.

Esra yürümeye devam ederken “ Evet, yaptım tabi. Benim gibi bir köylü kızının bunlardan anlamayacagınımı sanıyorsun ?”

“Yani evet, açıkçası, bunu beklemiyordum”

Esra Kafasını iki yana sallayıp “ Siz erkekler yapınca iyi biz kızlar yapınca tuh kaka mı oluyor diyorsun ? “

Selim Esra nın anlatmak istedigin anlayacak seviyede degildi. Kendisi karısını aldatan, akrabalarına sarkan şehvet düşkünü biriydi arasıra vicdanı sızladıgında durumu toplamaya çalışırdı ama daha çok şimdi oldugu gibi daha bom bok edip bırakırdı.

“Sen beni babanla yattıgım için çay ocagında tecavüz etmeye yeltenmiş birisisin.” dedi Esra ve arkasını dönüp arabaya doğru yürümeye başladı.

“Heyy nereye gidiyorsun Esraaa” diye bağırdı Selim.

“Seninle sevişmek istemiyorum şuanda, 2 saat önce baban sikti beni, şimdi de senmi becermek istiyorsun ? çok ahlaksızca bu. Halen babanın spermleri içimdeyken ?”

“Kim sevişmekten bahsetti ki, Ben seni sikecem, sen de zevk almaya bakacaksın.” diye karşılık verdi ama Esra bunu duymamıştı.

Selim, eğer bir şeyler yapmazsa, eve eli boş döneceğini anlayınca, koşar adımlarla Esra’ya yetişip omuzundan tuttu. Esra’nın götünü sikmek istiyorsa istiyorsa farklı bir yöntem denemesi gerektiğini anladı. “Ahh, bu okumuş kadınlar!” dedi kendi kendine.

“Tamam, tamam, sen kazandın. Duygusuz ve anlayışsız biriyim, ve evet, seni sikmek istiyorum.”

“Sorun senin beni sikmek istemen degil, bende sikilmek istiyorum ama bunu biraz daha kibar yapabiliriz.” dedi.

“Babam seni sert bir şekilde becerirken, zevkten çığlık atıyordun, öyle değil mi?”

Esra umutsuzca başını iki yana salladı” Sen tam bir gerizekalısın” dedi.

Selim elindeki son kozu olan kibarlığıda diline hakim olamayarak harcayınca. Geriye yapılacak tek şeyin, Esrayı bagın ortasında domaltıp becermekti. Bu orospunun başka bir laftan anlamayacagını kanaat getirdi.

Biraz daha sessizce yürüdükten sonra, ücra bir yerde Esra’ya çelme takıp onun otların içine yuvarlanmasına sebep oldu. Dengesini kaybedip otların içine yüz üstü düşen Esra, neye uğradığını anlamadan Selim arkasına geçti. Saçlarından çekerek onu elleri ve dizleri üzerinde köpek pozisyonunda durmaya zorladı. Acıyla çığlık atan Esra, “Hayvan herif, beni bırak gideyim” dedi.

“Gördüğün gibi, kibarlıkla işimiz olmayacak.” dedi Selim.

Selim, bir harekette Esra’nın eteğini yukarı doğru sıyırdı, bu sayede onun çıplak götü tamamen açığa çıktı.
Esra, sabahleyin yaşadığı maceradan ötürü bir şekilde kilodunu kaybetmişti ve bu durum Selim in işini kolaylaştırıyordu. Selim durkasamadan, Esra’nın şişman fakat son derece güzel ve pürüzsüz kalçalarına ve bacaklarına birkaç kez tokat attı. Selimin mazoşist yanı ortaya çıkıyordu, Ancak Esra rahat durmuyordu, sürekli saga sola hareket ediyordu. Bu durum, Selim’in Esra’yı daha iyi kontrol etmesini gerektiriyordu.

Selim Esranın poposuna attıgı tokatları hızlandırdı.

“Rahat dur Esra, yoksa seni çok kötü döverim” dedi ve bir kaç tokattan sonra canı iyi yanip aglamaya başlayan Esra nın hareketlerı yavaşlamıştı.

“İşde böyle canım, vahşi bir kısrak gibisin, harika bir popon var, amın çok sulu duruyor ” diye iltifatlar ederek Esranın sakinleşmesini saglamaya çalışıyordu.

“Hadi canım puruzsuz şeftalimsi, amını yalamak istiyorum” dedi ve Esra’nın poposunu iki eliyle aralayarak amını hızlı bir şekilde yalamaya ve emmeye başladı.

Esranın o an yaşadığı duygu çok garip ve değişikti, öfke ve şiddetin ardından bir anda hazzın ve zevkin doruklarına çıktığını hissediyordu. Selimin dilinin ve dudaklarının amının derinliklerine kadar girdiğini hissederken, giderek daha fazla ıslandığının ve orgazm olmaya başladığının farkındaydı. Selimse amını yalarken parmaklarını da içine sokup çıkarmaya başlamıştı, Esra bacaklarını kıvranarak hoş bir şekilde keyif almaya başlamıştı.

“Tamam, dur lütfen daha fazla dayanamıyorum. Ahhhhhh” diyerek inledi.

Selim Esranın lütfenlerini duymuyordu bile.

Selim, dilini amının içinde hızlı bir şekilde gezdirmeye devam ederken bir yandan da hızını arttırmaya başladı. Esranın orgazm olmaya başladığını hissedince hızlı bir şekilde içindeki parmaklarını da ince ve yumuşak dudakları arasından çıkarıp amını yalamaya devam etti. Esra inledikçe Selim daha da hızlandı ve onun orgazmının doruklarına çıkmasına yardım etti.

“Evet, evet, mhhhhhh, geliyorum, ahhhh”

Esra büyük bir çığlıkla amından işiyormuşçasına tatlı suları Selimin yüzüne fışkırtarak boşaldı.

Selim hayatında daha önce böyle fışkırtarak boşalan bir kızla tanışmamışdı.

Selim artık tamamen zevke gelmiş ve hazırlanmış olan Esra’yı yüz üstü yere bırakarak elini onun üzerinden çekti. Sonra kemerini açıp fermuarını indirerek kazık gibi olmuş sikini dışarı çıkardı. Orgazm olduktan sonra yüz üstü yere çöken Esra’ya

“Ellerinin üstüne gel ve tamamen domal, artık benim sıram. Seni çatır çatır becereceğim Esra” diye kükredi.

Mesaj atıp fikir veren herkese teşekkürler. Mesaj atıp fikir vermeye devam edin lütfen. Selim Esranın amını mı yoksa götünü mü siksin ne dersiniz ? Yorum yazın lütfen.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir