Selim Ahirdan ciktiktan sonra hizlica evine dogru yurumeye basladi.

Yolda yürürken rahatlamış olmanın verdiği gevşeklikle bir sigara yaktı. Derin bir nefes çektikten sonra içine bir korku düşmüştü. “Ya Ayşen bunu birisine anlatırsa?” diye düşündü. Ayşen onun uzaktan akrabasının kızıydı ve evlerine bayramdan bayramada giderdi.

“Anlatmaz, anlatamaz” dedi kendi kendine. Bu düşünceyle birlikte adımlarını hızlandırdı ve evine daha çabuk varıp yıkanmak istedi. Her adımda Ayşen’in olayı başkalarına anlatma ihtimali onu daha da endişelendiriyordu. Kendi kendine sürekli “Her şey yolunda olacak.” diye tekrarladı ancak içindeki bu huzursuzluk bir türlü geçmiyordu.

Ertesi sabah uyandığında, karısı Selim’in düşünceli halini gördü. “Ne oldu sana, kuş gibi düşünüyorsun?” dedi. Karısı, onu daha çok akbabaya benzetiyordu ama bunu söylemeye cesaret edemedi.

Selim, karısına aldiris etmeden hızla kahvaltısını yaptı ve evden çıktı. Yine aynı korku, aynı endişe… Ayşen’in olayı anlatma ihtimali Selim’in tüm düşüncelerini ele geçirmişti.

Ayşen’i bulmalı ve ne yaptığını öğrenmeliydi. Bu amaçla Ayşenlerin evinin o tarafa yollandı. Selim köyde itibarlı bir aileden gelmenin ve nede olsa akraba olduklarının verdiği rahatlıkla kapılarını çaldı. “Mehmet ağa” diye seslendi ama kapıyı Mehmetin 2. Karısı Zeyno açtı. Mehmet ağa karısı yaşlanıp elden ayaktan düşünce Selimin uzaktan bir akrabasının kızıyla evlenmişti.

Zeyno genç ve diri bir kadındı ve Selimden de 10 yaş daha gençti ama çocuk verememişti Mehmet Aga ya. Adı köyde kısıra çıkmıştı ama yaşıtları çocuk dogurup şişmanlarken, Zeyno genç bir kız gibiydi. Büyük geniş kalçaları ve iri gögüsleriyle, Selimin çapkın bakışlarını üzerinden topluyordu.

Selim utanmazca Zeyno’yu süzdükten sonra “Mehmet ağa yok mu?” diye sordu. Zeyno kıkırdeyerek “Şehre kadar gitti, akşama gelir” dedi. Selim “Ya Ayşen?” diye sordu, heyecanla yaptığı hatanın farkına vararak.

Bekar bir kızın nerede olduğunu sormak doğru bir şey olmasada dayanamamışdı. “Ne yapacan Ayşen’i?” diye sordu merakla ve niyetinin ne oldugunu anlamaya çalışarak. “Biliyorsun bizimkinin ağzı burnunda, evde yardıma ihtiyaç var” diye bir yalan uydurdu çabucak.

“Komşuya kadar gitti, gelir birazdan, gel bir kahvemi iç, laflarız o gelene kadar” dedi. Selim “Laf olmasın Zeyno, kocanda yok evde” dedi. Zeyno, “Gel gel, birşey olmaz, insan akrabasınıda evine alamayacak mı ?Canım sıkılıyor zaten.” dedi.

Selim Zeynonun şikayetlerini çok dinlemek istemesede istemsizce “ İyi madem bir kahveni içerim Zeyno, akrabayız şunun şurasında” , Zeynonun yürüdükçe sağa sola sallanan kalçalarına bakarak peşinden kapıyı kapattı ve içeri girdi. Uzun uzun Zeynonun götüne bakınca siki rahatsız bir şekilde pantolonun içinde hareketlendi. “Umarım kendimi kaybetmem “ diye içinden geçirirken, Zeynonun işaret ettigi yere oturdu.

Zeyno kahveleri getirdikden sonra Selimin yanına oturup “Eee anlat bakalım Selim, Karın doguracak demek, ne kadar kaldı ?” Selim, karısının ne zaman doğuracağını bilmiyordu, umursamıyordu da. “Az kaldı az.” diyip geçiştirdi. Lafı dolandırıp Ayşen’e getirmek istiyordu ama Zeyno konuşmaya başladı “ Ahh ahh, keşke bende gebe kalaydım ama nasip olmuyor , kısırsın diyorlar bana “

Köydeki herkes gibi Zeyno hakkında yapılan dedikoduları oda duymuştu.

“ Nasip Zeyno, olur inşallah, Hem Ayşen var ? Ayşen nasıl? Memnun musunuz, iyi iş yapıyor mu?” diye sordu.

Zeyno, Selim’in bu sorusunu bekliyormus gibi hemen konusmaya basladi,

“Ugursuz kizin teki, evede bir faydasi yok anca bela getiriyor, köyün iti çakalı ha bire peşinde.” dedi.

“Nasil yani erkek arkadasi falan mi var ? ” Diye merakla sordu. Zeyno biraz daha yaklaşıp ” Bilmiyorum ama, surekli elinde telefonla, yazisiyor birileriyle, ama bana sorarsan kesin vardir” dedi.

” Tam bir orospu bence ” diye ekledi zevkle.

“Ahhh, gençliğim gidiyor Selim bey Ayşen kadar genç olmasamda halen güzelim, ömür geçiyor, bazen oluyor bazen olmuyor.” diye bitirdi ve Selim’in anlayacağına inanarak umutla ona baktı.

Selim ise başının belaya girmesinden endişe duyarak.

“Bazen olup olmayan şeyde ne ?” deyip Zeyno’ya süzdü.

Zeyno’nun imali bakışları ve Selim’in yüksek libido su daha fazla dayanamayacak gibiydi. Kendi kendine ne için geldik ne oluyor lan dedi. Normal şartlar altında Selim hemen Zeynonun üstüne atlardı ama aklı Ayşendeydi halen.

Zeyno, Selime bakıp “Şey…Kocamın ki kalkmıyor, ” Neyi ima ettigi açıkca belliydi artık.

Selim bıyıklarını burup kahvesinde bir yudum aldı “ Mehmet aga tabi yaşlandı, sende gençsin halen” dedi.

“Ayşen ne zaman gelir ? Gelmeyecekse ben kalkayim” dedi Selim.

“Ayşeni ne çokda soruyorsun , gözün ondamı yoksa “ diye sordu.

Selim, yüzü kızararak, “Ayşen mi?” dedi.

Zeyno, Selim’in şaşkınlığını görünce gülerek, “Evet, Ayşen. Becermek istermisin o orospuyu?” diye sordu. Selim yutkunarak ve “Hayır, hayır….” dedi. “Ayşen Kız değilmi halen”.

Zeyno, cesaretlenerek elini Selim’in bacağına koyup fermuarına doğru yaklaştırdı. “Tabi ki kız hâlâ, dün ona ne yaptığını gördüm. Kocaman sikini kızın ağzına sokarken kız olup olmadığını düşünmedin pek,” dedi.

Selim itiraz etmek istedi ama Zeyno sikini pantolonun üstünden yakaladı ve sıktı, Selim hafifçe inledi. “Ahh, nasıl, bizi gördün mü? O kendi istedi ama,” diye çabucak ekledi. Zeyno elini Selim’in siki üzerinde aşağı yukarı gezdirirken sikinin büyüme başladığını gördü.

Zeyno, Selim’in fermuarını indirerek taş gibi olmuş sikini kavrayip dışarı çıkardı. Kırmızımsı ve damarlı kalın sik, onu şaşırtmıştı. Zeyno, elleriyle Selim’in sikini kavradı ve “Uff, çok büyük ve sıcak, mhhh çok sert” dedi gülümseyerek.

“Ayşene agzını siktigini kimseye anlatmamamı istiyorsan, benide sikeceksin tamam mı ?” dedi Zeyno.

Sağ ve sol elini kullanarak kocaman sikini tutan Zeyno, hafifçe yukarı ve aşağı hareket ettirmeye başladı. Selim, tedbirli olmak istese de Zeyno’nun azgın görünüşü onu da azdırıyordu. Selim birilerinin gelmesinden korkuyordu. Zeyno, hızını arttırdıkça Selim in agzından salyalar akıyordu.

Zeyno kafasını eğerek agzını açtı ve Selim’in yarrağını yalamaya başladı. Selim’in 20 santimlik yarrağını agzına almaya çalışıyor ama küçük agzı zorlanıyordu. “Biri gelirse yakalanırız, ne yapıyorsun Zeyno” diye sordu Selim.

Yalamayı bırakıp Selime ” Kimse gelmez istiyorum seni, sik beni şimdi, sikmezsen herkese Ayşene ne yaptığın anlatırım,” deyip şalvarını aşşagıya çekti ve ellerini kanepeye dayayıp domaldı.

Selim kocaman sikiyle ayaga kalkıp, Zeynonun kocam poposuna bakıp bu popoyu sikmek lazım dedi.”

Hikaye nasıl ilerliyor ? Nasıl devam edelim ? Yorum ve upvote yapmayı unutmayın.