yetiskin tarafından yazılmış tüm yazılar

Kendimi Keşfedişim- Bölüm 10

Selinin evine gelmiş sabırsızlıkla salonda bekliyordum daha geçen günlerde burada bana elleriyle dokunmuştu. En sonunda salona geldiğinde üzerinde ev sabahlığı vardı sabahlığın üstünü bağlamıştı altında gene sabahlığın altı vardı. Tüm heyecanım kaçmıştı ne yapmaya çalışıyordu? Sabahlığın bağını çözdü ve o enfes sahne yaşandı göğüslerine tam oturmuş bir büstiyer takımı vardı ki göbeği aşırı fit ve yatırıp yala beni diye bağırıyordu.

-Selin: Hayatım çıkar şunu, iyice yaslan bunlar senin en rahat ve özel zamanların.

-Ben: Sen çok iyi bir motivasyon koçusun, çok istiyorum yeni işinizin gerçekleşmesini. Yalnız düşündüm de acaba telefonla kayıt alsam tabi ki sen görünmeyeceksin sadece bu anların ölümsüz olmasını seni tekrar hatırlayabilmek istiyorum lütfen.

Önce garipsedi bu işi sonra akşamki yaptığımız motivasyon konuşmaları gibi düşünerek kabul etti. Telefonumdan kaydı başlattım. İlk başta eline kayganlaştırıcı döküp hafiften masaja başladı sikime, sanki elleriyle hamur yoğuruyordu. Kayıtta mı olduğumuzu sordu, ve beni şaşırtarak;

-Selin: “Çınarın evine gelim annesini mi becereceksin? En yakın arkadaşının! “ (Bu esnada aha sıçtım dedim içimden! Sözleri bitince çantasında “MOMMY” yazılığı boyunluğu alı bağladı bu esnada kamerada açıkça yüzü görünmeye başlamıştı) “Sen tam bir ANNNEE SİKİCİSİN, beni kendi evimde kocama ve oğluma karşı küçük düşürüp kullanıyorsun, çok acımasız bir boğasınnn ohh sik elim daha serttt”

Bütün bunları bir anda duymam beni saatli bir bombaya çevirmişti, en son hareketi ile de pimi çekmiş oldu. Ben bacaklarım sonuna kadar açık iyice kanepeye kurulmuşken o yanımdan yere dizlerimin arsına yerleşip alnını sikim ve taşaklarıma bırakınca bende tüm gücümle attırmaya başlamıştım, salonda halı berbat olmuştu. Alnıyla bana artık bana teslim olmuş benim kontrolümün altına girmişti madalyonun bir yüzünde, madalyonun diğer yüzündeyse beni eğitilecek şirin bir varlık olarak görüyor sigarasını yakıp keyifle çekerken “ağzına getirecektin söz vermiştin” dememle elleriyle dudaklarımı iyice sıkıp burun buruna geldikten sonra “söz dedim sana, seni tam bir erkek yapacağım” deyince gülmeye başladık.   

Saat gelmişti yavaştan toparlanmaya başladım, video kaydını gösterip sorun olup olmadığını sordum. Bana tam bir teslimiyet ve güvenle kendisi için okey olduğunu söyledi. Hatta daha iyi hissettiğini vurguladı. Gece motivasyon konuşmasının olup olmayacağını sorduğumda uygun olmadığını ama sabah erkenden evden çıkabileceğini okula yakın sakin bir park olduğunu orda motivasyon seansının telafisini yapacağımız üzerine sözleştik. Eve gidip sıkıcı bir yemek ve biraz vakit harcayıp yarın erken gitmem gerektiğini anneme anlatarak yatmak üzere odama geçtim.

Hayatımı Değiştiren Teklif 2

Evet teklifi kabul ettim , ama kendim için değil Feyza ablaya borcumu ödemem lazım onu tek başına bırakamam onu bu halde bırakamazdım bu yüzden hayatımı değiştirmem gerekiyorsa bile değiştirecektim . Çünkü o bana annelik yaptı her konu da yanımda oldular ona olan sevgim saygım çok fazla onun için herşeyi yaparım . Yapmaya da hazırım ve yaptım da zaten . Ertesi gün o gürkanın attığı konuma gittim bir dağ eviydi . Bu işi yapacağımı ama tek şartımın 5 milyon olduğunu söyledim ben bu işi kabul ettiğimde 5 milyon gibi bir paranın çok düşük kalacağını söyledi . Ve hemen parayı bana transfer yaparak bende Feyza ablaya atarak herşeyi anlatacağımı bana biraz zaman vermesini söyleyerek onu tefecilerden kurtarmıştım . 1 ay Gürkan’la dağ evinde herşeyi planladık bütün gün çalıştık herşeyi ama herşeyi konuştuk notlar aldık , hareketlerini ses tonunu gülüşünü sinirlenmesini uyumasına kadar artık kendimi hazır hissediyordum . Artık ben gürkandım . Onun gibi olmuştum bile O gün geldiğinde tek şey kalmıştı onun gibi traş oldum onun gibi giyindim. Kimliklerimizi herşeyimizi değiştirdik artık ben gürkandım . O ise Furkan görünümlü emir olmuştu . Buraları terkedeceğini bir daha zor bir araya geleceğimizi söyledi . Yine de sıkıştığımda arayacağım bir numara verdi ve vedalaştık .Neden bu kadar hızlı gittiğine dair hiçbir ipucu vermemişti . Bana verdiği defterde herşeyi yazıyordu evin konumunu girdim ve eve doğru yola çıktım . Kendime inanamıyordum bunu nasıl yapabilirdim ? Aynaya baktığımda kendimi tanıyamıyordum ama bunu yapmak zorundaydım zorunda hissediyordum belki de beni motive eden şey buydu . Eve geldiğimde arabayı garaja park ettim ve indim şöyle bir eve baktığımda cidden tahminlerinden daha büyük bir havuz daha büyük bir evdi . Kapıyı çaldığım da evin hizmetlisi Canan hanım kapıyı açtı

C:Gürkan bey hoşgeldiniz

B:Merhabalar Canan hanım

C:Esin hanım yukarıda sizi bekliyordu .

Yavaş yavaş odaya doğru geçiyordum ama bir yandan da titriyordum ya o anlarsa ? İnsan kocasını tanır yani belki de bizim planımızı ortaya çıkaracak tek kişi o dur . O kadar heyecanlı ve tedirgin bir şekilde kapıyı açıp girmemle eşini görünce yaşadığım duygu değişimi çok değişikti . İnanılmaz bir fizik silikon göğüsler , sıkı bir kalça , sert be ağır bir parfüm kokusu , platin saçlar giydiği topuklu ayakkabının kalçasına vermiş olduğu çıkıntı . Tam bir zengin aşko kuşko tarzı dediğimiz bir hatuna benziyordu . Bana sadece resimini göstermişti Gürkan. Ama böyle canlı şekilde görünce inanılmaz bir duygu yaşamıştım .

E:Ooo beyfendi sonunda geldiniz günlerdir nerdeydiniz acaba ? 1 aydır yoksun ?!

B:Dedim ki sana iş görüşmem var niye şimdi böyle yapıyorsun ?

E:Tamam sakin Kocacım bişey demedik akşam için hazır mısın ?

B:Akşam mı ? Ne var akşam ?

E:Hadi ama günlerdir bunu bekliyorduk bunun için gelmedin mi zaten ?

B:Hı evet çok heyecanlıyım cidden bebeğim

O sırada koyafetini değiştirmek için odanın içinde olan giyinme odasına doğru girdi bir yandan da benimle konuşuyordu . Bende arkasından gittim ve onu izliyordum bir yandan . Müthiş bir sıkı kalça ve onun içinde kaybolan incecik boncuklu bir tanga o kalçalarının arasında kaybolan boncuklar pembe transparan bir sütyen o sarı saçları ile uyumu . İster istemez aletim kalkmıştı . Esin bana doğru döndüğünde aletimin kalkmış olmasına şaşırdı . Tepkisi çok şaşkındı . Bende gülümsedim .

E:Hayret senin aletin bana kalkar mıydı ?

B:Böyle bir hanımefendiye nasıl kalkmasın ?

E:Beni şaşırtıyorsun gürkancım diyerek gülümsedi ve hoş bir tulum giyerek odadan çıktı. Çok şaşırmıştım kocasının aletinin kalkmasına niye şaşırsın ki ? Gürkan acaba eşini sevmiyor muydu bu yüzden mı böyleydi . O bir ay herşeyi konuştuk fakat cinsel hayatına hiç anlatmadı yani her detayı verip yatakta nasıl olduğunu söylememiş olması bir garip . Bende çekindiği için diye düşünüp üzerinde durmadım açıkçası . Esin tekrar odaya girip ,

E:Büyük bir parti olucak kıyaferlerini Canan’a söyledim hazırlayacak ben şimdi gidip bişeyler alıcam kendime gelince hazırlanıp çıkarız tamam mı ?

Gürkan bana hiç bu günden bahsetmemişti Herşeyi not ettik ama bu günü cidden Gürkan bana niye söylemedi ki ? Sanırım unuttu veya esin emri vaki şekilde yaparak unutma numarası yapıyordu . Esin çıkar çıkmaz yedek telefonla gürkanı aradım ama kapalıydı sanırım uçaktaydı yurt dışına çıkacağını söylemişti . Telaş yapmıştım ama sıkıntı yok diyerek kendimi rahatlatıyordum . Ne olabilir ki sadece bir parti . Durgun ve sessiz olurım olur biter . Güzel bir duş aldım ve yatağa uzandım . Evet ben artık zengindim bu yatak o duş aldığım küvet herşey benimdi . Bunları düşünürken uyuyakaldım . Esinin sesiyle uyandım.

E:Hadi hazırlan geç kalmayalım önemli insanlar var .

B:Tamam kıyafetlerim Canan hanımda mı ?

E:Giyinme odasına astılar orda duruyor ben de giyinicem şimdi .

İçeri girdiğimde bir pelerin onun içinde siyah bir t shirt siyah bir pantolon ve altın sarısı renginde bir maske . Bunları alıp odaya tekrar döndüm .

B:Bunlar ne acaba ?

E:Kocacım partinin konsepti böyle ya hani ? İlk kez giyiyor gibi hep aynı tepkiler hadi bende giyiniyorum .

Şaşkın bir şekilde kıyafetleri giydim maskeyi de yanıma alarak esini bekliyordum . Esin de aynı kıyafet konseptinde giyinmiş sadece kısa bir eteği vardı ve maskesi de pembeydi . Arabaya bindiğimizde şoför bizi gideceğimiz yere kadar bırakıp uzaklaştı . Bizde maskelerimiz takıp yavaşça evin bahçesine girdik . Ama ev dediğime bakmayın. İnanılmaz büyüklükte bir malikane . İçeri girer girmez garsonlar çalışanlar . Herkesin yüzünde maske ama sınıfsal sınıfsal maskeler . Garsonlar beyaz maske kadın misafirler pembe maske erkekler altın renginde maske . İçeri girdikçe daha da heyecanım artıyordu . İlk günüm de böyle bir partı böyle bir yere girmek istemezdim . Sanırım heyecanımı anlayan esin bana dönüp

E:Sen bugün bir garipsin kendine gel niye heyecanlısın ?

B:Bilmiyorum çok değişik bir ortam değil mi ?

E:Yılda 1 kere geliyoruz yani alış artık bence .

Yürümeye devam ettik ve bir odaya girdik büyük baya bir büyük oda misafirlerin çoğu burdaydı . Kalabalık bir ortamdı esinin yanından ayrılmamaya çalışırken bi ara onu kaybettim . Ve herkes aynı tip aynı tarz olduğu için bulamadım . Onu aramaya çalışıyordum bir odaya girdiğim de bembeyaz bomboş bir odaydı . Odanın için de bir kapı vardı . Kapıyı açmaya çalışırken arkamdan esinin sesi belirdi .

E:Senin ne işin var burda ?

B:Seni arıyordum ben .

E:Tamam da niye ? Gitsene sana ait odalara .

B:Anlamadım bana ait derken ?

E:Ya Gürkan bugün niye böyle mal gibisin . Gelecekler birazdan bak çıkamazsın sana söylüyorum rezil olursun kimliğin anlaşılırsa .

B:Hayır yanında kalıcam .

E:Riske atma lütfen bugün kendinde değilsin yine kullandın mı bişeyler bilmiyorum ama çık hadi .

Esinle kendi aramızda tartışırken bir anda kapı açıldı ve 8-9 kişilik bir ekip geldi. Yarısı pembe maskeli yarısı benim rengimde . Erkekler ve kadınlar karşı karşıya geçti . Esin benim karşımdaydı. Ne olduğunu anlamıyordum . Neyin işine düştüm ben ? Nerdeydim napıyorum? Gürkan bunları bana hiç anlatmadı ve mal gibiydim . Sadece karıma yanı gürkanın karısına bakıyordum.Sonra ben hariç herkes kendi arasında değişmeye başladı. Benim gözlerim sadece esini arıyordu. 2-3 tane daha platin saçlı kadın olduğu için karıştırmıştım hepsi aynı gibiydi . Beni de ittirerek yerimi değiştirdiler . Ve benim karşıma siyah saçlı hafif dolgun kalçası ve göğüsleri iri ama vücut hatları gayet iyi durumda olan bir kadın vardı . Kimse konuşmuyordu . Kadınlar erkeklerin ellerinden tutup hepsi odanın içinde oda olan kapılara giriyorlardı . Esin yoktu gitmişti biriyle . O kadında benim elimi tutarak bir odaya soktu . Oda diğer odanın aynısı gibiydi beyaz ama daha küçüktü tabi . Sadece bir tane yatak ve bizi gösteren bir televizyon . öylece etrafa bakıyordum ki o kadının diz çöktüğünü gördüm . Tam konuşmaya başlamayacaktım ki dudaklarıyla sus işareti yaptı. Ve pantolumu indirerek elleriyle taşşaklarımı okşuyordu toplarını ağzına almaya başladı hafif hafif inlemeye başladım .Bilmediğim bir yerde bir kadın bana sakso çekiyordu ve maskeliydi. Öyle tecrübeli bir saksoydu ki boşalmamak için kendimi zor tutuyordum . Ağzının içinde diliyle ucunu değdirip gırtlağına kadar sokuyordu öyle sert yapıyordu ki tek duyduğum ses onun gırtlak sesiydi . Televizyondan bize baktığımda ise kadının götünün ne kadar güzel olduğunu farkettim . Daha sonra ayağa kalkıp soyunmaya başladı ama öyle bir cilveyle soyunuyordu ki bende hemen karşılık vererek onunla beraber soyunmuştım . Yatağa oturdum o ise sırt üstü oturdu ve direk ellerini ağzıyla ıslatıp yarrağımı tutarak aletime sokarak oturmaya başladı öyle sert zıplıyordu ki amının ıslak olmaması ve aletimin onun amına zar zor girmesi beni delirtiyordı . Yavaş yavaş ıslanmaya başladı ve daha sert daha derin sokuyordum sadece inliyordu . Konuşmuyorduk tek yaptığı inim inim inlemekti . Nefes alış verişlerinden boşalacağını anlıyordum daha sert sokup pompalıyordum kalçalarını okşayıp sert bir şekilde tokatlıyordum. O inmedikçe daha sert daha sert ve daha sert vuruyordum . Bembeyaz götünde Tokat izlerim çıkmıştı resmen ve o götünün tam arasında bir et beni dikkatimi çekmişti ama umrumda değildi şuan tek istediğim bu hatunu delice sikmekti . Ve öyle de yapıyordum şuan…

Kuzenim Ve Özlem Ablam Eşliğinde Köy Gerçekleri Part : 3 Bölüm : 2 ve 3 (a)

Kuduz köpek misiniz lan siz? Eniği abisiyle tartışır, abisi amcasının oğluyla, öbür enik diğer eniğin saçını yolar. Hadi kendinizden utanmanız yok, analarınızdan utanmıyonuz mu lan itler? İki elti anlaşıyor da bizim enikler akreple yılan gibi bir çuvalın içinde birbirini sokuyor. Gelsin o it ona da lafım var. +Ba…ba -İti an çomağı hazırla. Bundan sonra Perihan aşağıya inip Rabia’nın odasına yerleşecek. Bizim evin kızı olacak. Rabia da çıksın Şehriban Yengesinin işini tutsun. Bir kusuru olursa abisini üzerine salarım. Şehriban Yengem, babamın sözünü bıçak gibi kesti : Gazanfer ne der? Uygun düşmez bu iş Hasan Abi!

Şehriban Yengemle babam hemen hemen aynı yaştaydı ama yengem saygıdan abi diye hitap ederdi babama. -Ağamın haberi var bacım. Zaten yemekleri de beraber yiyoruz. Odaları da ayrı. Oğlan da siktir olur gider bir yıla üniversiteye kurtuluruz. Küfürler, hakaretler… Zoruma gidiyordu. +Baba… -Kes konuşma -Anasını avradını sikerim kavganızın da babanızın da. Hep senin altından çıktı zaten bunlar. Kızın yüzüne bak. Bütün bu konuşmaların esnasında Perihan iki avucuyla yüzünü kapatmış sessiz sessiz ağlıyordu. Yüzünü görememiştim. Rabia’nın da saçları yolunmuş haldeydi. Tomar tomar yolunmuşdu hem de. Sıfır yaka üstünün de dikiş izleri belli olacak seviyede ayrıldığını, biraz daha zorlansa kumaşın iki parça olacağını fark ettim. Anlaşılan Perihan bacım Rabia’nın saçlarına ve kıyafetine girişmiş, Rabia da Perihan’ımın yüzünü çizmişti.

Perihan’a doğru dönüp ‘’Aç bacım yüzünü hadi neyin var?’’ diye sorduğumda Perihan artık ağlamasının sesini kısamaz oldu ve bana sarılıverdi. Yüzünü omzuma gömdü ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Ağzından ‘’Abi ben buğhnğnnu hak etmediğmğ’’ gibi sesler çıkıyordu. Bu abi-bacı muhabbeti aynı evde yaşayacağımızdan diğer aile üyelerine karşı meşruiyet kazandırsa da hoşuma gitmemişti. Elden ne gelir? Abim noldu niye dövüştünüz? diye sordum. Lafı gözüme gözüme vermek için kafasını kaldırınca fark ettim ki yüzünün tamamına yakını tırnak izi olmuş, morarmıştı.

Babam ‘’Kendisini düşünmeyeni, hele hele mahpustaki ağamı düşünmeyeni ben hiç düşünmem.’’ dedi ve çekti gitti.

+Anne noldu? Neden kavga etmiş bunlar? -Bilmiyoruz ki oğlum, iki bacının kavga ettiğini görmedim de işitmedim de. -Perihan bacım macım değil anne -Kız sus alacam şimdi ayağımın altına -Abim Berker’i kardaş kabul ettiği ana kadar Perihan bacım değil anne

Annem aldığı terliği orta şiddette dayağa başladı. Yukarıya kovdu. Bu arada Perihan biraz kendine geldi ve sırtını duvara yaslayıp köşeye çekildi.

Dönünce Şehriban Yengeme ‘Senin kızın benim kızım, oğlun benim oğlum bacım. Perihan biraz bizde kalsın. Elini sıcak sudan soğuk suya vurdurmam merak etme. Abisiyle de iyi anlaşıyorlar.’’ dedi. Yengem teskin olmuşa benziyordu. Aylardır kocasız yaşayan kadının çocuklarını bir kardeş tehtid etmiş diğer kardeş dövmüştü. Bize mesafeli olması doğaldı, hele hele eltilik yapmayıp annemle iki bacının anlaştığından daha iyi anlaşması kalbinin ne kadar arı, ne kadar pisten, küften ve pastan uzak olduğunun kanıtıydı.

Olaylar duruldu. Hamza Abi’nin berber dükkanı dinleniyordu. Aynı evin içindeyse Rabia ve Berker’i olabildiğince az, Perihan’ı ise ruhuma iyi gelecek kadar fazla görmek yüreğimi dinlendiriyordu. Zaman gelip geçse de olaylar hakkında Allah’ın hiçbir kuluna tek soru sormamıştım. Gecenin biri kapım çaldı, gelebilir miyim diye soruyor Perihan’ım. Geeel dedim, gel. -Niye kim olduğunu bilmeden gel diyorsun hemen? +Perihan bu evde benim odama senden başka kim gelebilir miyim diyerek giriyor sence? Babam şafak operasyonu yapar gibi giriyor anasını satayım. Gülüverdi. Gülünce güzelleşiyordu. Gül buketine aşık oluveren kızların ne kadar aptal olduğunu düşünürken Perihan’ın gülümsemesine sulu sepken karın eridiği gibi eriyordum. -Tamam tamam bir şey demiyorum. Nasılsın iyi misin? +İyiyim be Perihan; sen nasılsın? -Yüzümdeki izler için fondoten sürmeye gerek kalmasa daha iyi olacak ama +Gel öpeyim bakayım iyileşecek mi? Sağ ve sol yanaklarından birer kez öptüm. +Geçmedi kız. Bu sefer defalarca kez öptüm. -Oynaşma beee yeter hadi. Sen de fırsat biliyorsun yanına gelmemi heee. +Horozların uyuduğu saatte, altında donu olmayan fistanla odama gelirsen yanağını da yerim seni de yerim güzelim Utandı. Utanınca Sicilya Domatesi gibi oluyordu. -Ali Abi, şey, Ali +Milletin yanında bana sarılır, kimse yokken abi der… Ben napcam seninle -Tamam dur oraları karıştırma şimdi sana bir şey anlatıcam. Sakin durcan ama söz mü? +Ben? Sükunet? Sakinlik? -Benim üzerime söz verecen yoksa anlatmam. Sakin kalırsan bir hediyem olacak hem de. +Ne hediyesi kız? Lan böyle bilmece bilmece konuşma almayayım ayağımın altına he Atladı üzerime manyak kız eliyle ağzımı kapatıverdi. -Beni Rabia’yla karıştırma. Ben anlatacağım, sen dinleyeceksin! Tamam mı?

Rabia’dan dayak yiyen saftirik kızın bana haddimi bildirmesinden hem hoşlanmış hem korkmuştum. +Tamam lan ne saldırıyorsun manyak -Ben Rabiaya da Özlem Ablaya da hiçbir şey söylemedim. Gittim yanına Rabia’nın. Neden orospu ağızlılık yapıyorsun dedim. Şok oldu. Evde kimseye yakalanmadığımdan emindim. Rabia’nın Domuzçıkmaz’da olduğundan şüphe yok. Tam cevap verecekken atladım. -Sen Domuzçıkmaz’da abimle ne yapıyorsan ben de onu yapıyordum. Üstelik bizim aramızda 5 ay varken sizin aranızda 2 yıl var. Kendinize gelin. Yaptığınızı Özlem Ablam’a söylesem size ne derler? Niye laf çıkartıyorsun? Ben böyle saydırırken Rabia lafa atladı. Domuzçıkmaz’da değildim, sesinizi duydum dedi. -Sus, Özlem Ablaya neler anlattığını bilmiyoruz sanki. Hadi onu geçtim sabaha karşı geldiniz be. Şimdi cevap ver bana. Sadece sen mi gördün yoksa abim olacak gavat da yüzünü döndürdü mü?

Ben tüm anlatılanlar karşısında öfke doluysam da Perihan bütün statik elektiriğimi bileğimden tutarak aldı ve lafa devam etti. -Ali, abim bizi öyle görünce çok sinirlenmiş. Sövüp durmuş ikimize. Aşağı inip herkesi uyandırıp yaptığımızı söylemek istemiş ama kendisi de Rabia’yla orada olunca… +Anasına sövsem yengem olur bacısına sövsem güzelim olur ben bu Berker’in nesine sövecem şimdi Perihan -Ali dur sakin ol. Sen hiçbir şey yapmayacaksın dinle. -Rabia’nın anlattığına göre Berker’i sıkılıyorum diyerek o çıkarmış dışarıya. Berker’in sanmıyorum Rabia’da gönlü olduğunu. Bizi o halde görünce de Rabia, yanaşmış abime ‘’intikamını almak istemiyor musun’’ tarzında. Abim de kız görsün yeter ki çalar sikini kilise çanı gibi biliyorsun. -Ali rahat dur valla rahat dur bak hem ödülünü vereceğim sakin ol. +Lan köpekmişim gibi konuşma sen de hepinizi ayağıma altıma alacam şimdi

Perihan, tekrar beni susturmak istiyordu ama bu sefer ne yaparsa yapsın ikna olmuyordum. +Lan bu kadar şey konuştunuz kavga etmediniz de mezhebiniz geniş geniş durdunuz neye kavga ettiniz anlat lan. -En son ‘‘abimin sende gönlü yok, kullandırtma kendini, sevdanı içine at Rabia.’’ diyince sanki Ali’nin sende gönlü var dedi. -Ali’nin gönlü seni affedecek kadar da beni sevecek kadar da geniş. Bırak Berker’in peşini.

Ne sen bana ne ben sana Rabia’nın Berker’e bağlandığı kadar bağlanmadık biliyorum Ali. Gözü dönmüş, Nuh diyor peygamber demiyor. +Gösterecem ben ona gemiyi, peygamberi. -Kurbanın olayım bir şey yapma. Hasan Abi diken üstünde, laf babama giderse çok üzülür. +Bitir lafını da hadi dağıl uyanan olacak şimdi Perihan -En son ben blöf attım. Ali’yle bizi istediğine söyle bizim için sıkıntı yok da sizi bir Allah’ın kulu bilirse yer yerinden oynar Rabia diyerek. -Tehtid edilince köşeye sıkışmış kuduz köpek gibi saldırdı. Saçından tuttum ama nafile. Beygir gibi çıktı am biti. +Ağzını bozma lan, ağzını bozma. Bir tane iyi konuşan yok ki bok çukurunda. Biz bize bunu yapıyorsak el bize ne yapar, Allah bilir. -Ali bak biz onlara karışmayacaz onlar da bize. Berker de hiç rahat değil bu durumdan biliyorum ama inadına yapıyor. Ben konuşucam abimle. Bitti diyecem, yanlıştı diyecem. Abim de bitirir zaten. Biz sonra yakalansak da iş işten geçer, kervanları kalplerinden göçer. Anladın mı? +Ne desem yalan olur Perihan. Ali de yalan söylemez. Bakacağız, şu gece bir uyuyayım bakacağız. -Tamam hadi ben de gidecem zaten. Beni seviyorsan dokunma Rabia’ya Ali. Dokunma. +Kime dokunup dokunmayacağıma karışma da ödülün neydi kız onu söyle.

Öptü dudağımın kenarından, kapıya doğru yol aldı. Odamın kapısını gıynaşık bırakmıştık ses çıkmasın diye. Kapıyı açtı, odamdan çıkarken fistanını yukarıya kaldırdı, götüne kadar hatta beline kadar çekti; bir saniyecik de olsa o eşsiz, o kıvrımlı kalçalarına hayran bıraktı ve her güzel olayın çabuk bittiği tezi kanıtlanmış oldu…

Cümle dert tasa silindi kafamdan. Duyduklarım sıfırlandı. Hızlı adımlarla arkasından koştum, yakaladım. Seslice konuşmaya çalışsa da mimiklerimle yaptığım sus işaretini anlayınca dudaklarını kapattı. Duvara sırtını verdim, karşımdayken dolunayın parlaklığıyla beyaz teni daha da beyazlaşıp gümüşten yoğruldu. İtaatkar bakışlarıyla dudaklarına eğilmemi ve duvarla benim aramda sıkışmayı bekliyordu. Zamanın verdiği izin kadar doydum gözlerine. Dudaklarının tadı tensel temastan daha güzeldi. Mideperest insanların yemek yerken aldığı hazzı Perihan’ımın dudaklarından alıyordum. Ellerimse Perihan’ın muhtelif yerlerinin arasında mekik dokuyordu. Hızımız aynı, şiddetimiz aynı, frekansımız aynıydı. Kimin arzusu galip gelip de hızlansa diğer taraf eşini yalnız bırakmıyor, sıcaklık dereceleri eşitleniveriyordu.

Gece yıldızlarla yönünü bulan Bedevi’nin temastan korkan saf aşkı yavaş yavaş erimiş, koçuşulmuş, öpüşülmüştü. Şimdi sıra 21. yüzyılın sapkınlığında, doyamayan, sınırsız insanların yapacaklarındaydı. Perihan’ın fistanını yukarıya çekip aşağı düşmemesi için elleriyle tutmasını sağladım. Eğildim, bacaklarından yukarıya doğru öpmeye başladım. Kalçalarını öperken ne kadar zevk aldığını fark ettim. Dizleri parkinson hastalarının eli gibi titremeye başlamıştı. Bacaklarını ayırıp dudağımı yaklaştırdığım anda Perihan bütün olan bitene dayanamıyor, tir tir titreyerek orgazmın derinliklerini yaşıyordu. Fistanını bıraktı. Düşmezdi ama düşecek gibi olduğu için tutuverdim. Tam bu esnada annemle babamın yatak odasının kapısı açıldı, hızlı ayak sesleri odamın yakınındaki tuvalete doğru geliyordu…

İnsan Kaynakları – Part 1-

Yavaş yavaş ilerliyor, sabredip hikâyeyi hayal ederek okursanız, diğer bölümlerde hızlandıkça daha çok keyif alırsınız. Keyifli okumalar.

Sabah telefonun sesi ile erkenden uyandım. Arayan Necati Beydi, daha gün bile ağarmamıştı. Alelacele üzerimi giyindim ve beni bekleyen aracın içine girdim. Necati bey meraklı gözlerle beni bekliyordu.

Necati- Günaydın Kaan, seni erkenden kaldırdığımın farkındayım ama ben hep güne erken başlarım. Hem ilk iş gününde neler oldu merak ediyorum açıkçası..

Ben- Önemli değil Necati bey, erken kalkmaya alışkınım. Açıkçası herkesin dilinde sizin beni neden işi soktuğunuz sorusu var. Herkes bunu konuşuyor. Çocuklarınız ile de görüştüm ikisi de beni çağırdı ve hesap sordu diyebiliri.

Necati- Rahatsız olacaklarının farkındaydım, peki ilk izlenimin neler oldu söyler misin *

Ben- Türkan hanım çok hırslı ve şirketin başına geçeceğini dillendirmekten de çekinmiyor ama Tugay beyde istekli gördüm ama tüm kontrol kendisinde olmasını istiyor. Torunlarınız ile karşılaşmadım henüz onlar ile ilgili bir fikrim yok.

Necati- Peki ilk yapacağın şey ne olacak, bir karar alabildin mi ?

Ben- İlk önce bir kaç kişiyi kovacağım ve onlardan korkmadığımı göstereceğim. Ayrıca bazı çalışmalardan da haberdar etmek isterim sizi.. Son olarak ta izniniz olursa Türkan hanımı biraz kızdırmak, hatta üstüme çekmek istiyorum..

Necati- İstediğin kim varsa kovabilirsin ama Türkan’ı neden üzerine çekmek istediğini anlamadım..

Ben- Çocukluğundan beri ne istediyse olmuş ve herhangi bir başarısızlık ve itaatsizlik başına gelmemiş. Bunu yapıp, neler yapacağını görmek istiyorum açıkçası..

Necati- Biliyordum bu kadar iyi bir gözlem yeteneğine sahip olduğunu.. Rahmetli eşimde aynı şeyleri söylerdi… Ahh belki o olsaydı bunlar başıma gelmezdi.. Neyse… Tam yetkiyi verdim zaten gerisi sende. Sakın korkma seni kimse atamaz. Zaten Tugay delirdi seni işe aldığım için ama merak etme tüm yetki bende…

Ben- Pekala çok teşekkür ederim, ben şimdi gideyim daha sonra ne zaman isterseniz size gerekli bilgileri veririm Necati bey.

Necati- Teşekkür ederim Kaan. Ben seni yine ara ara rahatsız edeceğim.. İyi çalışmalar…

Ayrılır ayılmaz erkenden şirkete gittim, sabah kahvaltısı bile vardı, bende vakit kaybetmeden kahvaltı yapıp odama geçtim.. Gözüme batan 2 kişi vardı. Birisi üretim departmanında diğeri ise Arge departmanında. İlk önce oranın müdürleri ile iletişime geçip, performanslarının yetersizliğinin bir sebebi var mı onu öğrendim. Daha sonra onların işten çıkmasının gerektiğini söyledim ve herhangi bir zorluk çıkarmadan hay hay dediler. Onları yanıma çağırıp işten çıkardım ve muhasebeye çıkışları için yönlendirdim.. Öğle yemeğinde herkes bu sefer bana korku için bakıyordu, sanki her an aralarından birisi de işten çıkartma ihtimalim üzerinde konuşuyorlardı.. 2. günden hepsi bana selam veriyor, sohbet etmeye çalışıyordu…

Öğle yemeğim biter bitmez odama geçip Emre’nin iletişim bilgilerini öğrendim ve onu aradım. İşten çıkarıldığını artık çalışmadığın söyledi. Bende onun yanıma gelmesini, onunla konuşmak istediğim bir konu olduğunu söyledim.. Muhasebeden çıkışın almak için gelmişti, ve beni isteğimi geri çevirmeyip yanıma odama geldi..

Ben- Davetimi geri çekmediğin için teşekkür ederim.. Neden işten çıkarıldığını merak ediyorum açıkçası.

Emre- Yani performansım yeterli bulunmadı sanırım ve bu yüzden Türkan Hanım beni işten çıkardı.

Ben- Seni Cv’ne baktığımda açıkçası, bu yaşta 2 yabancı dil biliyor olman ve şu anda aldığın seminerler ve okuduğun bölüm gayet yeterli.. Performansında ki sıkıntı neydi ?

Emre- Yeterli değildi işte detaya gerek yok..

Ben- 2. postadan sonra enerjinin bitmesi bir sebep olabilir mi ?

Emre- Ne… Sen nerden biliyorsun..

Ben- Dün bazı seslere şahit oldum.. Gece yarısına kadar çalıştığımı kimse bilmediği için sizde benim varlığımdan habersizdiniz…

Emre- Olan oldu.. Kadın azgın bir kancık… Başlarda cennete gibi hissettim ama kadın resmen beni seks objesi gibi görüyordu. 0 duygusallık ve sadece seks. Seks esnasında bile dominant bir karakter. Bu şimdi böyleyse gençliğinde neler yapıyordu tahmin bile edemiyorum..

Ben-Bana bu kadını anlat, eğer bana dip bilgiler verirsen sana bir kıyak yapabilirim…

Emre- Nasıl yapacaksın ki, o patronun kızı.. Beni tekrar işe alamazsın..

Ben- Emin ol alırım.. Sadece sen benim dediğimi yap…

Emre- Pekala anlatayım o zaman.. Üniversiteyi kazanır kazanmaz ben yazları çalışmak için başvurdum ama Türkan hanım beni çok beğendi ve yanına asistan olarak aldı. İlk başlarda çok sevecendi ama ilk defa seks yaptıktan sonra artık resmen beni kölesi gibi görüyordu. Olur olmadık yerlerde seks yapmak istiyordu. Dirty talk kavramının vücut bulmuş hali resmen.. Kocası uzun zaman önce boşamış zaten. Şirketten bir kaç kişi ile de yattığını düşünüyorum.

Ben- Bunlara zaten şahit oldum bana detay ver. Kimsenin bilmediği şeyler….

Emre- Şöyle söyleyeyim, asla ayık gezmiyor. Alkol ve bence yasadışı madde sorunu var. Çantasında silah ve dildo taşır, asla yanından ayırmaz. Tugay bey ile yıllar evvel kavga etmiş ama nedenini hiç kimse bilmiyor. Oğlu Bartu anasından beter, aralarında su sızmaz… Playboy gibi takılır zaten sınırsız para.

Ben- Hala derin bilgiler yok. Bende uzaktan izlesem bu bilgilere ulaşabilirim..

Emre- Emin olmadığım ama şüphelendiğim bir konu var. Babası Necati beyden nefret ediyor ama öyle böyle değil.. Necati beyin evindeki tüm çalışanları o yerleştirdi oraya ama haberi yok babasının. Ve her gün buna rapor verirler.. Çok gizli konuşur yanında tutmaz beni ama bir kere şahit oldum.. İstediğim menüyü hazırlıyorsunuz değil mi ? Tam zamanında vermeyi ihmal etmeyin ve son olarak şok olacaksın.. Getirdiğim ilaçları verin, fark etmez vs demişti…

Ben- Şimdi oldu işte, seni onun yanında asistan olarak alıyorum. Unutma benle sohbet etmedin.. Ve bana öğrendiğin her şeyi anlatmayı unutma.. Haftalık rapor istiyorum..

Emre- Emin misin kabul etmez asla..

Ben- Bana bırak… He paraya ihtiyacın yoksa sen bilirsin

Emre- Olmaz olur mu, iş olmazsa bu şehirde ne kira ödeyebilirim ne de yaşayabilirim. Aileme yük olmuyorum..

Ben- O halde bana bırak ve sözümden çıkma…

Emre’yi gönderdikten sonra Türkan hanımı arayıp odama davet ettim… Kendisi bir hışımla odama geldi..

Türkan- Sen daha hiyerarşiyi öğrenemedim sanırım, ben buranın patronuyum ve sen beni odana çağıramazsın…

Ben- Sakin olun Türkan hanım zamanla öğreneceğim…

Türkan- Neyse tamam ne istiyorsun…

Ben- Emre’yi işten çıkartmışsınız ama onun yerine birini bulmak şuan mümkün değil. 2 dil biliyor ve aldığı maaş çok cüzi bir miktar. Ayrıca onun kadar donanımlı birini bulmak da zor. O yüzden yerine birini bulana kadar sizin yanınızda devam etmesine karar verdim. Siz yalnız çalışamayacak kadar yoğun ve kıymetlisiniz…

Türkan- Sen kimsin ulan küçük piç, kendini ne sanıyorsun.Almışsın babamı arkana, ona mi güveniyorsun. Seni de siktir etmesini bilirim yavşak. Haddini bil..

Bağırmaya devam ediyordu, tüm şirketin bizi dilediğine emindim. Sakinligimi korumam gerekiyordu. Sessizce ayağa kalktım ve yanına yaklaştım. Bu halime şaşırmış olacaktı ki bir anda durdu sessizlesti. Ne yaptığımı merak eder halde beni izliyordu. Yanina sessizce yaklaştım ve gözlerimi ona diktim.

Ben- Türkan hanım, Türkan hanıım… Fazla sesiniz yükseldi unutmayın ben görevimi yapıyorum. Size karşı çıkmak istemezdim ama durum bu…

Elimi ile çenesini tuttum.. Fazla cesaretliydim açıkçası biraz da korkuyordum ama taviz vermemem gerekiyordu.

Ben- Sizin despot halleriniz bana sökmez, burada beraber şirketin iyiliği için çalışıyoruz.

Elimi boğazına götürdüm, hala hareketsiz bir şekilde beni izliyordu. Hipnoz olmuştu sanki. Yavaşca elimi biraz daha aşağıya goturmeye başladım..

Ben- Eğer bir daha bana böyle saygısızlık yaparsanız aramız bir daha düzelemeyecek şekilde mahvolur. Bunu istemeyiz değil mi ? O zaman işte bazı şeylerin yaşanması kaçınılmaz olur.

Bunları söylerken gömleğinde ki iki düğmeyi de kopardım..

Ben- Bu düğmeler de fazla… Demek istediğimi anlıyorsunuz değil mi.. Şimdi lütfen şirketin bekasi için çalışmalarınıza devam edin… Emre’yi de düşünmeyin.. Ondan daha iyisini bulduğumda yine sizin isteğiniz olacak…

Türkan hanım sessizce başı ile onayladı, kopan düğmeleri almak için eğildi, onunla beraber bende eğildim ve aldığı düğmeleri elinden aldım..Yerde çömelmiş bir şekilde, göğüs dekoltesi tamamen ortadaydı. Göğüslerine baktığımı fark etmisti..

Ben- Bende kalsın bunlar, düğmelere ayrı bir ilgim var.. Hem dediğim gibi bunlar fazla…

Aramızda inanılmaz bir elektriklenme olmuştu, karşımda ki despot kadın gitmiş yerine bambaşka birisi gelmişti sanki..

Kafası ile onaylayıp hızlıca odadan çıktı..

4-5 saniye sonra ancak derin bir nefes alabilmişim.. Kendime bile hayret etmiştim. Kimsin be Kaan sen… Kadın resmen dize geldi ama henüz hala yabani bir at.. Evcilleşmesi zaman alacaktı belli ki…

Bir müddet geçmişti ki bir anda içeriye Tugay bey girdi, elinde pahalı olduğunu düşündüğüm şarap şişesi vardı…

Tugay- İşte bu.. Sonunda şımarık kardeşime birisi haddini bildirmiş.. Açıkçası olaylardan haberim var ve biraz da olsa canımı sıkmadı değil. Neticede babam sana bu kadar yetki vermiş olması benim için de kötü ama umrumda değil. O manyak karıya haddini bildirdin ya ben daha ne isterim…

Ben- Efendim ona had bildirmek istemedim sadece şirket bekası için hareket ettim. Konu kişisel değil kesinlikle…

Tugay- Bla bla bla… Hey dedim ya umrumda değil. Sadece al şu şarabı ve keyfine bak. Türkan’dan yana olmadığını öğrenmek bile keyif verici. Böyle devam et evlat.

Aynı enerji ile şarabı bırakıp gitti…

Öğle yemeğine indiğimde yine tüm gözler bendeydi ve herkes benim yaptığım şeylerden bahsediyordu. Alışmaya başlamıştım. İnsanların gözü korkmuştu, yemeği yedikten sonra dışarıya çıkıp sigara içmeye başladım. Harun abi ile sohbet etmeye başladık.

Harun- Kaan bey, 2 gün içinde şirket birbirine girdi, herkes sizden bahsediyor.

Ben- Olacak o kadar… Herkes kendine çeki düzen vermiş olur hem.

Harun- Öyle ama kuyunuzu kazmaya başladılar bile… Moda bölümünde Bartu bey rahatsız olduğunu dile getirmiş zaten…

Ben- Anası birşey yapamadı, kendisi hiç birsey yapamaz..

Harun- Emin olmayın derim.. Bunlarda hainlik bitmez..

Biraz daha sohbet edip odama geçtim, önemli bir toplantı vardı. Dosyalarımı hazırlayıp toplantı odasına geçtim.Her departmanın sorumluları oradaydı. Necati bey de gelince toplantı başladı. Hararetli bir şekilde herkes fikrini söylüyordu. Türkan hanım ise bana gözünü dikmiş bir şekilde bakiyordu. Tam lafa girecekken Bartu lafima girdi ve bana ‘ daha fikir belirtecek kadar burada çalışmadın’ diyerek susturdu…

Ben- Haklısınız, yurtdışında buluşmaniz gereken 3 iş insanı ile bulunmadığınızı. Bizim için elzem olan o networklerde başarısız olduğunuzu bilmeyecek kadar çalışmadım..

Bartu- Ne demek istiyorsun sen, hepsi son anda iptal oldu biz ne yapabiliriz…

Ben- Onların birer Hint kumaşı olmadığını gösterebilirdiniz… Yurtdışına ihracat yapmak ve marka değerimizi arttırmak istiyorsak, ilk başta kendimize guvenmemiz gerekir…

Necati- Haklı… Bana güvenen insanlarla çalıştım yıllarca,beni küçük görenler daima kaybetti. Onlarla toplantı olmadıysa bizi küçük görmeleriden… Kaan peki şimdi ne öneriyorsun?

Ben- Daha detaylı inceleme fırsatı bulamadım ama zaten en başta Çinliler ile iş birligi yapmak marka değerimize zarar getirirdi. Kalite ve marka değerini yükseltmek olmalı amacımız, ucuz mal üretip marka değerimizi düşürmek değil… O yüzden en tepedeki insanlara ulaşmalı, reklam maliyetlerini arttırmalı hatta büyük bir organizasyon düzenleyip tüm Avrupa’nın gözünü buraya cekmeliyiz…

Necati- Harika, istediğim şeyde bu benim. Benim ürünlerimi her yerde görmek zorunda değiliz, elit insanlar giymeli… Bunun için planlama çalışmasına başlayalım… Tugay sen maliyetleri ile ilgilen, Türkan sen de organizasyon için çalışmalara başla. Bartu ve Nihal siz de göz alıcı kreasyonlar için çalışmalara başlayın. Bu yaza bomba gibi girmek istiyorum. Kaan sende hepsi ile beraber koordineli çalış..

Herkes kabul etmek zorunda kaldı..

Bartu ve Nihal gücümün farkına varmışlardı.. Tugay bey ise olanlardan memnundu.. Türkan hanım bana dik dik bakmaya devam etti, bende cebimden iki düğme çıkartıp onun görmesini sağladım. Gömleğini değiştirmişti… Toplantı bittikten sonra odama geçtim… Biraz daha çalıştıktan sonra işten çıktım. Dışarıda biraz vakit geçirdim ve eve döndüm. Ablam oğlanı uyutmuş, TV izliyordu. Eniştem ortalıkta yoktu ve ablamın canı sıkkın gibiydi…

Elimdeki şişeyi gösterdim, ablam şarap severdi ve anlardı da..

Ablam- Ohaa nerden buldun bunu… Servet degerinde bu.

Ben- Hediye geldi diyelim..

Ablam- Oğlum nasıl hediye bu, nasıl sevdirdin bir anda kendini..

Ben- oldu işte abla, hadi boşver şimdi gel 2 kadeh içelim..

Ablam hemen bardakları getirdi, kanepeye oturduk ve içmeye başladık, sohbet ediyorduk ve bir yandan da iş de neler olup bittiğini anlatıyordum.Psikolog olduğu için insanları değerlendiriyordu.. Türkan ilginç gelmişti ona. Düğme olayını da abartı bulmuştu..

Ablam- Neden böyle erotik bir mesaja neden olabilecek birşey yaptın…

Ben- Kendini dokunulmaz hissettiğini düşündüm.. Spontane gelişti zaten.. Ona dokunmanın tabu olduğunu, bu hareket ile ulaşılabilir olduğu hissini vermek istedim…

Ablam- Haklısın, hayatında dominant karakter yok, hep o dominant olmuş. Eminim ilgisini çekmişsindir. Tüm fabrika ayarları bozulmuştur. Babası ile sevgi nefret ilişkisi olduğuna da eminim..

Ben- Evet öyle düşünüyorum bende ama orada sinmem demek, gelecekteki savaşları kaybetmem demek olacaktı..

Ablam- Gardını düşürme o halde…

Biraz içtikten sonra şarap etkisini göstermiş ve çakır olmuştuk. Ablam eniştem ile aralarındaki sorunlardan bahsediyordu.

Ben- Galiba senin de hayatında dominasyon eksik… Eniştem de naif bir adam..

Ablam- Açıkçası bende öyle düşünüyorum, eskisi gibi sahiplenmiyor ve psikolog olmak, herşeyi konuşarak halletmeye çalışmak yetersiz geliyor.. Eksik hissediyorum yanında…

Ben- Hiç birşeyin eksik değil, Dünya güzelisin sen… Alfa karakter istiyorsun ama bunu da sen seçtin..

Biraz daha lafladik ablam duygusallismis ve sarhoş olmuştu.. bana sarıldı ve yanağımdan öptü..

Ablam- Gitmeni istemiyorum.. Taşınma…

Ben- Sonra konuşuruz gel seni yatirayim…

Kucağıma alıp odaya götürdüm, yatağına yatırdım üstünü örttüm..

Ablam- Çok sıcak üstümü cikartmama yardim et..

Üstündeki pijamaları çıkardım, ablam kendime bakmayı ihmal etmişti. İç çamaşırları eski ve hiç seksi değildi. Ama dolgun göğüsleri ve kalın bacakları hala yerindeydi.. Bir anda kendimi toparlayıp üzerini örtüp odadan çıktım…

Günler geçiyor çalışmalar devam ediyordu… İş hakikaten düşündüğümden yorucuydu, 25 gün olmuştu gireli… Türkan hanım Emre ile seks yapmaya devam ediyordu, hatta Emre’nin dediğine göre artık performansı bile yükseldiği için Türkan hanım hiç şikayetçi değildi… Türkan hanım olanları unutmuş,eski haline dönmeye başlamıştı.

Onu ve Tugay beyi kışkırtıp neler yapacağını öğrenmem gerekiyordu. Necati bey ile son konuşmamızda böyle bir karar almıştık. Beni rakip olarak gösterecek, onları motive etmesini sağlayacaktı. İşe alımlarda üst düzey insanlar alınacak ve kendi kendini yöneten bir ekosistem oluşacaktı şirkette.

Şirkete gidip Emre’yi yanıma çağırdım, artık Türkan hanımın yanında çalışmayacagini, pazarlama departmanında daha iyi bir görev verileceğini söyledim. Emre her ne kadar halinden memnun olsa da, ona yaptığım iyiliğin farkındaydı ve sorun çıkarmadı. Türkan hanıma gidip durumu anlattı… Sabahın erken saatleriydi. Organizasyon için yapılacak ikinci toplantı öncesi erken gelmiştim. Türkan Hanım da erken gelmişti. Şirkette pek insan yoktu.. Yine bir hışımla odama girdi…

Türkan- Artık yeter, haddini aştın. Çocuk oyuncağımı bu, işten çıkartıyorum alıyorsun, tam memnun kalıyorum geri gönderiyorsun. Dalga mı geçiyorsun sen benimle…

Ben- Lütfen sesinizi alçaltın, size söylemiştim daha verimli birini bulur bulmaz değişeceğini. Hem pazarlama departmanında işimize yarayacak özellikleri var. Önceden de dedigim gibi şirket iyiliği için yapıyorum.

Türkan- Sokarım şirkete, bana bilerek yapıyorsun. Tugay ile iş birliği içinde mısın lan sen. Elin varoşu gelmiş bana burda patronluk taslıyor. Babamı bile tanımam seni rezil ederim yakarım seni!!

Yine ayağa kalktım, ama bu sefer hazırlık gibiydi kendisini duvara yasladı…

Türkan- Otur oturduğun yerde yoksa avazım çıktığı kadar bağırırım…

Hiç göz temasını kesmeden sadece hafif bir tebessüm edip yanina yaklastim. Yine çenesinden tuttum ve bir şey soylemeden gözünün içine baktım.Bir kaç saniyeden fazla sürdü.

Ben- Sen fazla yaramaz, şımarık ve kibirli bir kadınsın. Senin yerinde olmak isteyen bir sürü insan var ve sen ahmakça hala şikayet ediyorsun..

Boynunu hafif sıktım, daha sonra ceketinin altına giymis olduğu gömleği gözüme çarptı. Bu sefer saten bir gömlek vardı üstünde, düğmeleri desenliydi.. Gözleri ile elime baktı, beklenti içine girmişti. Heyecanını gizleyemiyordu sanki bir an evvel kopartmami istiyor gibiydi. Beklentisini boşa cikartmak istemedim.

İlk önce ilk düğmesini kopardım. ‘Ihh’ diye ses çıkardı.

Ardından ikinci dügmesini kopardım, dudağını ısırdı ve yine ‘Ihh’ diye ses çıkardı..

Tam yere eğilmiş düğmeleri alacakken, sol elimle boğazından tutup, 3. Düğmesini kopardım. Şaşkına dönmüştü, telaşlanmıştı… 3. Düğmenin de kopmasıyla, dik göğüsleri boşa çıktı ve sallandı. İçine transparan seksi bir sütyen vardı. Meme uçları belirgin bir şekilde gözüküyordu. Meme uçları dimdik ve sertti.

Gözlerimle düğmeleri toplamasını istedim. Sessizce itaat etti ve düğmeleri aldı, eğildiğinde iyice göğüsleri gözüktü. Ayağa kalktı ve elinden düğmeleri aldım. Hala gitmemişti.Önceki düğmeleri küçük bir cam fanusun icine koymuştum. Bunları da onun içine attım. Koleksiyonuma yeni düğmeler eklenmişti..

Arkamı döndüm,hala duvara yaslanmış beni izliyordu. Göğüsleri hala ortadaydı.

Ben- Sizinle sonra konuşmamıza devam ederiz. Şimdi gidin. Bir dahaki ziyaretinizi dört gözle bekliyorum.

Hiç birşey diyemeden odadan çıktı. Kadın resmen domine edilmek istiyordu.. İtaat oranı da artmıştı..

Biraz vakit geçmişti toplantı odasına gitim. Hazırlıklar sorunsuz bir şekilde devam ediyordu. Organizasyon çok gorkemli olması için ne gerekiyorsa yapıyorduk. Ünlüler ile temasa gecilmeye başlanmış, ünlü modacilar vasıtasıyla beklentiler yukselmele başlamıştı. Büyük bir defile ve ardından büyük bir eğlence organize ediliyordu.

2 saat sürmüştü toplanti, toplantıdan sonra Necati beyin odasına konuşmak için gittim.

Necati- hoşgeldin, dinliyorum seni Kaan.

Ben- Herşey sorunsuz gidiyor efendim ayrıca şirkette performanslar artmaya başladı, insanlar bende çekiniyorlar ve atilmamak için var güçleri ile çalışıyorlar. Şirket kostebeklerini de araştırıyorum.

Necati- Harika, peki benim çocuklar ?

Ben- Tugay bey son derece soğuk ve mesafeli. Hala olduğu konumdan son derece memnun. Asla başına birşey gelmeyeceğini düşünüyor. Ayrıca Türkan hanım da itaat etmek ne demek onu ogrenmeye başladı. İşlerinde son zamanla ciddiyetinin arttığını düşünüyorum ama bir fikrim var.

Necati- Dinliyorum..

Ben- Şirkete bir psikolog alıp, insanların sorunlarını çözmesine yardım edebiliriz. Hem verimleri artacaktır.

Necati- Modern bir fikir ama olur. Gerekeni yap ve istediğin kişiyi işe al.

Konuşmalarımız bittikten sonra biraz daha çalıştım ve eve gittim. Ablam ve eniştem ile beraber yemek yedik ve düşüncelerimi paylaştım. Ablam zaten memnun değildi işinden, hemen kabul etti

.Bir cv hazırlamasını ve bana vermesini istedim. Ve anlaşma yaptık. Hiç kimse bilmeyecekti abla kardeş olduğumuzu. Şirkette dedikodu çıkabilirdi.

Bazı şeyler değişmeye başlamıştı bile…

Eşimla Kaçamak – 5

Artık şakalaşmalarımız özellikle eşim zeynep ile dozunu aşıyor, sevişmeye yiyişmeye başlıyorduk. Tepeden vuran güneşin sıcağı, biralarımızın sanki alkol oranını arttırıyordu çünkü iyice sarhoş olmuştuk. Hakan ve seda’da aynı şekildeydi, seda özellikle sürekli sırtını hakana dönüp yaslıyor, dolgun ve kahverengi uçlu göğüslerini bize sergiliyordu. Yaşadığı zevktenmi yoksa havuzun serin suyundamı bilmiyorum ama uçları dimdik ve sertleşmişti.

Zeynep’le şakalaşmalarımız devam ederken bikinisini açarmış gibi yaptı ve benden onay istedi. “Nasıl istersen aşkım” dedim. Zeynep bu onayın ardından zaten ipleri yarı çözülü olan üst bikinisini bir çırpıda çıkardı. Zeynep’in göğüsleri sedanınkinden daha ufaktı fakat dipdiriydi, hiçbir sarkma yoktu.Onu öyle görünce sikim resmen zonkluyordu, dokunsam boşalcak gibiydim.

Hakan: oo herkes eşit

Zeynep: yoo siz değil

Hakan: yok yok biz böyle iyiyiz (gülerek)

Seda ve hakan havuzun sığ yerindeydi, hakan yere oturmuş, sedada onun tek bacağının üstüne oturup kolunu boynuna dolamıştı. Zeynep’te rahat durmayarak sürekli bacaklarını belime doluyor, bacak arasını sürekli sikime sürtüyordu. Bizi izleyen hakanlar ise ufak ufak öpüşmelerine devam ediyordu. Bu durum yaklaşık 10dk sürdükten sonra,

Hakan: karınınız acıkmadımı?

Ben: hadi birşeyler yiyelim.

Acaba üstlerini giyeceklermi diye düşünmeme fırsat vermeden kızlar bi çırpıda sudan çıktı. Hakan’da sedanın arkasından çıkarken birşey farkettim. Tamam hakanın sikinin kalkması normaldi ama bu kadar belli olacağını ve büyük olacağını inanın hiç tahmin etmemiştim. Tam dik değildi ama şortundan aşırı belli oluyordu. Resmen sallaya sallaya yürüyordu. Göz ucumla zeynep’e baktığımdan arkasını dönüp konuşurken göz ucuyla sürekli hakanın sallanan sikine baktığını gördüm. Bu durum nedense beni fena azdırıyordu. Yıllar önce bekarken izlediğim swinger pornoları sanki şuan gerçek oluyordu, ve ben şaşkınlık içerisinde bu durumdan çok zevk alıyordum. Eşlerimizin üstsüz bir şekilde yemek hazırlaması, hakanın ve benim erkekliklerimizin şortlardan fırlarcasına dimdik durması bana aşırı zevk veriyordu. Yemeğe oturduk,

Hakan: biz baya genişmişiz ya

Ben: Valla öyle ama biz sorun etmiyoruz

Kızlar söze atlayarak,

Zeynep: Ya görsen nolcak görmesen nolcak aynısı hatta daha büyüğü karında var (gülerek)

Ben: Aynı şekilde bende düşünüyorum rahat olun, hatta şimdi çıkartıcam masaya koyucam (kahkaha attım)

Gülüşmelerden sonra tekrar havuz planı yaparak yemeklerimizi yedik. Şezlonglarda sigara keyfinden sonra tekrar havuza girdik. Havuzdaki şakalaşmalar iyice dozunu arttırıyordu artık. Eşleri değişerek güreşmeler, su şakaları iyice haddini aşmıştı.

Hakan bi ara tekrar içeri girerek bira getirdi. Biralarımızı içerek havuzda takılmak, güneşlenmek bizi iyice gevşetmiş olacakki artık birbirimizden hiç çekinmiyor, hatta eşleri değiştirip deve güreşi falan oynuyorduk.

Akşamüstü saat 5, 5buçuk gibi artık yorulmuş ve şezlonglara çekilmiştik. Alkolun ve sıcağın verdiği etki ile ben biraz uyuya kalmışım. Gözümü açtığımda zeynep alt bikinisi çıkartmış yüz üstü uzanmış güneşleniyordu, belkide oda biraz uyumuştu ama beni şaşırtan seda ve hakandı. Seda hakanın kalın ve büyük sikini eline almış çok hızlı bir şekilde boşaltmaya çalışıyordu, hakan karısının aksine zeynep’e kitlenmişti. Artık ok yaydan çıkmıştı, hiçbir çekingenlik, utanma sıkılma kımsede kalmamıştı. Ayağa kalktım, başım biraz döndü, yanlarına gidip sedanın arkasına oturdum. Zeynepe doğru baktıgımda pespembe amcığı hakannın tam önündeydi. Hakan karımı izliyor, seda ise ufak ufak inlemelerle kocasını boşaltmaya çalışıyordu. Seda elini arkaya atarken benımkını tutacağını zannettim ama alt bikinisini kenara sıyırıp kalçalarını bana gösteriyordu, deliğine kadar görüyordum, dayanamadım ve sedayı parmaklamaya başladım. Acayip zevkler alıyorduk.

Seda bana domalıp hakanın sikini ağzına alınca onu sikmemi istiyordu diye düşünüyordum tam sikimi çıkarıp am dudaklarına dayadığımda hafifçe irkildi, o an anladımki hakan sedanın ağzına boşalmıştı. Sikimin kafasını azcık sokup oyle kalmıştım ama seda tüm dölleri büyük bir afiyetle yuttuktan sonra geri döndü ve oturdu, bana bakarak ağzının kenarında olan dölleri parmağıyla itip ağzına soktu.

Hakan kendine geldikten sonra,

Hakan: hepsi karının suçu, öyle yatmıyacaktı karşımda (gülerek)

Ben: ben olsam bende boşalırdım

Hakan: seda yardımcı ol arkadaşa (gülerek)

Ben: ya suan baya heyecanlıyım bide zeynep neder bilmiyorum, odada yapsak?

Seda: tamam nasıl istersen

Biz odaya geçerken hakanda şortunu geri giydi ve tekrar şezlonga uzanıp sigarasını yaktı. Benim kalbim gümbür gümbür atıyordu. Yukarı çıktıtan sonra hangi odaya dermişçesine sedaya baktım. Seda direk beni kendi odalarına çekip bikinisini çıkardı. Seda ile çırılçıplak 10dk seviştikten sonra anladımki sedanın niyeti beni sadece boşaltmak değil, sikişmekti. Olaylar çok çabuk gelişiyor, sanki kırk yıllık karımmış gibi birbirimizi çok iyi anlıyorduk. Seda sürekli beni yönetiyordu, 2-3 pozisyonda yaklaşık yarım saat seks yaptıktan sonra ikimizde aynı anda boşaldık. Tabi ben kendimi çekip biraz sedanın üstüne birazda bacaklarına boşalmıştım. Biraz dinlendikten sonra hadi inelim dedik, üstümüzü giyinirken bile ufak ufak öpüştükten sonra aşağı indik, daha dışarı çıkmadan gördükki hakan sedanın şezlongunun kenarına oturmuş, konuşuyolardı, konuşurkende zeynepin bacak arasını elliyordu. Seda ile birbirimize bakarak biraz bekleyelim dercesine kafa salladık ve gizlice izlemeye başladık.

Hakan zeynepin amını hızlıca parmaklamaya başladı. Zeynep göğüslerini sıkıyor, fırsat buldukça hakanın sikini elliyordu. Sedada bu durumdan zevk alıyorduki kendini yine ellemeye başladı. Sikim tekrar havalanıyordu. Ama çişimde gelmişti. Yukarı çıkıp lavaboya gidip geldim ve tekrar sedanın yanına oturup boynunu öpmeye başladım. Seda kendini biraz çekerek zeynepleri gösterdi. Zeynep hakanın kucağındaydı ve hakan onu o kadar sert sikiyorduki şap şap şap sesler içeri kadar geliyordu.

Seda hala kendiyle oynaıp dört gözle kocasının zeynepi sikmesini izliyor, arada bi bana bakarak sikimle oynuyordu. Hakan hala boşalmamıştı ama boşalmak üzereydi artık hallerinden anlıyorduk. Seda ile kısa bir konuşmadan sonra rahatsız etmeyelim belki utanırlar diye düşündük. O esnada hakan ve zeynep zaten boşalmıştı. Üstlerini giyindikten sonra tekrar şezlonglarına geçtiler. Biz ise evden çıkıp yanlarına gittik.

Ben: iyi uyumuşum ya

Zeynep: (şaşırarak) ne yaptığınızı biliyorum

Ben biraz utandım çekindim, seda söze atlayarak

Seda: yaşandı bitti herkes zevkıne baktı, noldu yanı yaptıysak gizlimiz saklımız yok herkes mutlu, öyle değilmi?

Hepimiz aynı ağızdan evet, doğru, çok iyiydi gibi şeyler söyleyerek birbirmizi motive ediyor, eşlerimize sarılıyorduk. Ve hepimiz aynı ağızdan konuşarak konuyu kapadık, akşam yemeği, yemek sonrası sohbette vs seks ile alakalı birşey konuşmadık.

Hikayenin geri kalan yani son bölümünde tabiki grup seks olacak, bu seks esnasında biraz şaşıracağınız şeyler yaşanacaktır. Takipte kalın, yorum yapmayı unutmayın…

Kendimi Keşfedişim- Bölüm 9

Son görüşmemizin arasından üç gün geçmiş güç toplama ve dinlenme süresi elde etmiştim. Bu sürede Selin iş yoğunluğu sebebiyle okula babam ve Mert amca ile gidip gelmiştim, Çınarla geçirdiğimiz vakitte ters gelecek bir şey yaşamamıştık ama aklımda sürekli motivasyon konuşması vardı.  Konuşmalar devam etmemişti. Çok sıkılmış yaşadığım boşluğu belirten yarın okula kim tarafından götürüleceğimi belirtne bir mesaj atmayı düşünüyordum. Selin kendini geri çekmiş belki de benden bir hamle bekliyordu bu hamle benim elimi zayıflatabilirdi. Akşam yemeğimiz sırasında Selin annemi aramış yarın beni okula bırakabileceğini belertince evet o hamleyi yapmama gerek kalmamıştı. Yarın için olacakları akışını bırakmak istemediğimden bir mesaj hazırladım ve gönderdim. Yaşadığım boşluğu, kendimi iyi hissetmediğimi, onun haklı oluşunu bu sürecin önemini anladığımı belirttim ve bir bahane ile erken evden ayrılabileceğimizi ima ettim. Sabah ona uymuyordu ama okuldan gene velim rolü ile benim için öğlen sonrası izin isteyecekti, bunu yapabilirdi kayıtta annem kendisine güvendiği için velim olmuştu.

Sabah beraber okula gittik, plan tıkır tıkır işiyordu. Motivasyon konuşmalarımız ve yaşadığımız seansların gelişimimdeki olumlu etkisi ve Selinin bundaki üstün başarısını konuştuk. Öğlen arası okula gelip müdürümüzü ikna etti ve garajda beni beklediğini söyledi. Eşyalarımı toplayıp garaja yöneldim, arabayı görüm yanına yaklaştım ama içerideki sanki o değil gibiydi. Aracın kapısı açmamla ağzımın açık kalması bir olmuştu. Selin spor ayakkabı, siyah çoraplar turuncu mini etek ve beyaz gömleğin üzerine bordo polar giymişti.  Bunlar benim okulumun kız kıyafet seçim hiçbir okul kızına yakışmayan boktan bir kombinde ama bu kadının özellikle bacak ve göğüs ve elbette sıfır göbeğiyle sanki canlı defile izliyormuş etkisi yarattı bende. Elleriyle ağzımı kapatıp oturmamı istedi. Ağzım hafif ayrı oturdum sanki burnumdan nefes alamıyor gibiydim.

İzni telefonda hallettiğini arabadan hiç çıkmadığını anlatırken hiç dinlemiyor gömleği arasında sızana görüntüdeki turuncu sütyenlerine üste doğru transparanlaşan bir modeldi. Konuşması bitince aradaki kaybedilen sürenin bizim adımıza üzücü olduğunu, bu sürelerin şu anki işeri sebebiyle tekrar yaşana bileceğini telafi için birkaç şey aldığını söyleyerek elini çantasına attı. İki kolye vardı elinde bir tanesinde çok büyük neredeyse boğazını kaplayacak şekilde “SLUT” diğeride gene aynı büyüklükte “MOMMY” yazılıydı, aklıma kan gidince daha sonra fark ettim bunlar kolyeden çok boğaza tam oturuyorlardı, kemer kadar kalın siyah kahverengi arasında bir derinin üzerinde kocaman parlak altın harflerle yazmaktaydılar.

-Selin: Kaancığım bu dersini vermek istediğin sürtük, buda arkadaşının anneciği.

Hiçbir şey diyemedim şaşkınlıkla o da üstelemedi, yemek yemek için AVM’ ye doğru gitmeye başladık. Tam öğlen yemeği sırasıydı her katta ya da alış veriş yerlerindeki okulu kıran öğrenciler, öğlen arasında gezen insanlar hatta ailesinin yanında olanlar bile pür dikkat seline kitlenmişti. Eskiden burgerleri çok sevdiğini fit kalmak için uzun süredir uzak durduğunu düzenli spor yaptığını anlatıyordu bu esnada. Butik özel lezzetleri olan bir yeri seçtik siparşimizi verip boş bir köşeye oturduk. Siparişlerimizi aldıktan sonra bizim burgercinin içindeki boş masa hemen dolmuştu mecburen tıklım tıklım olan yemek katının ortalarına ilerledik. Herkesin gözünü Selindeydi, canımı aşırı sıkmıştı. Bir iki patates yedikten sonra burgerin çok soslu üzerime dökebilirim bahanesiyle paket yaptırıp arabaya ilerledik. Anlayışla karşıladığı için teşekkür ettim. Arabada koltukları geri attık. Yalan söylememiştim ilk ısırığımda koca bir parça sos pantolonumun fermuar kısmına aktı. Ağzımın kenarları hep burger sosu olmuş ağzım da koca bir ısırık vardı. Selin elindeki burgeri kenara bırakıp kıpırdamamı söyledi. Önce bana doğru yanaşıp ağzımın kenarlarını yaladı daha sonra pantolonuma eğilim diliyle güzelce yalayıp süpürdü, o yaladıkça bende hareketlilik artışı oldu ve beni en zirveye çıkarıp henüz değil diyerek yemeğe devam etti. Bu kadının iğrenme duygusu yok muydu, bu yaptıklarını benden istese yapamazdım.

Eksendeki Değişim Final

Gerçekler birbir ortaya çıkmıştı ben ve Leyla bu yolda beraber yürüyecektik, Leyla Bartudan boşanmıştı artık özgürdü onu bekliyen sevgilisinin yanına gitti.

L: Faruk kurtuldum

F: Evet kurtuldun güzelim

L: Faruk

F: Efendim

L: Şimdi biz neyiz ?

F: Sevgili ama ben sevgiliden fazlası olmak isterim yavrum

L: Şöyle deme ya

F: Hmmm öyle mi yavrum

L: Sen var ya çok tatlısın

F: Teşekkür ederim senin kadar olmasa da var

Leyla kendine iltifat edilince daha da mutlu oluyordu en sonunda zamanın durduğunu hissettiği bir an oldu Faruk onu öpmeye başladı o kadar mutluydu ki artık geçmişi değil geleceği düşüneceği an artık gelmişti.

1 Yıl sonra

Bazı anlar vardır olmaz dersin ama ben yapmıştım arkadaş olarak başlamıştık bu yolda ama şuan da evliydik evet zordu ama sonu güzel oldu kitapta ki son satırları yazarken altına imzamı attım artık biz ayrı değildik biz bir bütündük Leyla ve ben bu yolculuk bize ne kazandırdı derseniz aşkı cidden paravan malzemsi olarak değil duygu olarak hissettik ve bu bize iyi hissettirdi, doktorun dediğini yapmıştık hatıralarımızı bir günlüğe yazmıştık son sayfa da ise üçümüzün el izi vardı aramıza katılan bebeğimiz bize daha da çok şans getirdi ve biz tekrar birbirimize aşık olduğumuzu fark ettik ve bu da günlüğü kapatmadan ki son cümleydi.

L: Bitti mi Faruk ?

F: Bitti güzelim bitti

Türbanlı Karım Otobüste

Ben 48 karımsa 39 yaşında. Mütevazı bir yaşantımız var eşim tesettürlü. Ben öyle olmasını istediğim için. Etine dolgun tipik bir Türk kadını. Bayramın ikinci günü akraba ziyaretine gittik velhasıl akşam oldu eve dönme vakti gelmişti. Tuzladan Topkapı otobüsüne bindik bayram olduğundan otobüs tıklım tıklımdı. İnsanlarda saygı kalmamış yer veren bile yok. Otobüsün orta tarafındayız. Ben yukarıya doğru elimi uzattım tutunuyorum eşimde beni tutuyor düşmemek için artık. Ön taraftan yolcu alamayan şoför orta kapıyı açtı ve ne olduysa o anda oldu zaten bizim bulunduğumuz bölüm bir anda aşırı bir şekilde kalabalıklaştı. Karım bana iyice sokuldu tek vücut olmuştuk.

Karımın arkasında 17 yaşlarında bir çocuk vardı. Ama insanın öyle bir durumda diyeceği pek bir şey olmuyor. Otobüs ilerlemeye devam ediyor. Karımın arkasındaki çocukta karıma çalışmaya devam ediyordu. Karıma bakıyorum gözlerinden hiç sıkıntılı bir hali yok. Bir durak sonra orta kapıdan son bir grup bindikten sonra artık hepimiz tek vücut olmuştuk. Otobüsteki herkes birbirinle tek vücut olmuştu. Çocuk kıpkırmızı olmuş aldığı zevkin tadını çıkartmaya devam ediyordu. Ben daha fazla dayanamadım ve eşimi yana doğru çektim ve çocuğa sert bir bakış attıktan sonra çocuk arkasını döndü ve velhasıl fazla bir olay olmadan geleceğim yere uzatmalı da olsa vardık.

Eve gittiğimizde bu olay benim aklımdaydı ve sikimin bu olay karşısında kazık gibi olmasına bir anlam veremiyordum. Akşam yatağa girdiğimizde karımla çok güzel bir sikiş yaşadık karımda çok istekliydi. Sikişten sonra banyomuzu yaptık ve yatakta ona otobüste çocuğun ona sürtünmesinden zevk aldın mı? diye sorunca, ne çocuğu ne sürtünmesi tövbe tövbe diyerek başını salladı. Bende genç çocuk sikini kalçalarına sürttürüyordu, belki de sürtünerek boşalmıştır. Nasıl hissetmedin hayret dedim. Biraz daha bastırınca hissettim ama sen kavga edip başın belaya girmesin diye bir şey çaktırmamaya çalıştım. Çocukta sana bir şey söylemediğimi görünce epey bir sürtündü kalçalarıma hatta eliyle mantomun üzerinden kalçalarımı bile okşayarak sıktı dedi. Bunları söylerken ben neredeyse boşalacaktım ve onun dudaklarından emmeye başladım. Elimi amına attığımda sırılsıklam olduğunu gördüm demek ki deminki sikişimiz ona yetmemiş ve otobüsteydi olay onu tekrar azdırmıştı. Sevişirken o anı ona yaşatmaya çalışarak zevk aldın mı ,hoşuna gitti mi? sana sokmasını istermiydin diye sormaya başladım.

Karımda böyle konuşmayalım günah diyordu. Ben tekrar tekrar sorunca evet çok hoşuma gitti yabancı bir sikin kalçalarıma değmesi çok hoşuma gitti utanmasan ona oracıkta beni sik diyebilirdim deyince ben hadi fantezi yapalım dedim. Nasıl diye sorunca, gündüz ki gibi giyinmesini istedim. Karım uzun şifon etek ve beyaz gömleğini giydi. Aynı şekilde mavi çiçekli türbanını da başına bağladı. Mantosunu giydirmedim. Yüzü makyaj masasına gelecek şekilde arkasına geçtim, beni o genç zannet diyerek onu sıkıştırmaya kalçalarına sikimi sürtmeye başladım. sikim kazık gibi olmuştu. şifon eteğinin fermuarını açtım altında beyaz külotu görünüyordu. Aynada kendimizi görebiliyorduk. Mavi türbanını öpüyor kokluyordum. Yumuşacıktı yüzüme değdikçe karımın ipek türbanı içim bir tuhaf oluyor sikim dahada kalkıyordu. Bir süre bu şekilde devam ettik ve sonunda karımın şifon eteğine attırmaya başladım.

Ertesi gün bayramın 3 üncü günü. Sabah kahvaltımı yaptık ve karıma bugün varmısın seninle bir delilik yapalım dedim. Karımda hayırdır efendi ne deliliği dedi. Bende dünkü olay seninde benimde hoşumuza gitti. Bugün bayram otobüsler gene kalabalıktır. Havanın kararmasını bekleyip akşam üstü kalabalık bir otobüse binelim ve dünkü gibi bir olay yaşayalım. Karımda her şeyi konuştuk artık senden utanmam, ama beni yapmak isterse birisi deyince, o kadar da değil sadece kendimizi eğlendirelim akşamda bunu düşünüp sikişiriz dedim. Akşam üstü evden dışarı çıktık kalabalık bir otobüs bekledik zaten hepsi kalabalık ama biz orta kapıdan binmek için uğraşıyoruz. Nihayet istediğimiz gibi bir otobüs geldi ve orta kapıyı açınca önden karım arkasından ben bindik aşırı kalabalıktı. Eşimin arkasında benim yaşlarımda bir adam vardı ve daha 20 metre bile gitmeden adam karımın kalçalarına çalışıyordu.

Karım aldığı zevki artık belli ediyor kalçasını adama doğru ittiriyordu, ben karımın hemen önündeydim. Yani karımla yüz yüzeydik. Karımın kalçalarını kasması doğal olarak önünü de etkiliyor bende onu hissediyordum. Trafik aşırı yoğun otobüsün içi karanlık lambalarında çoğunun bozuk olmasından dolayı kimse birbirini görmüyor.Karımın nefesinin sıklaştığını hissettim ve ona ne var gibilerinden kafa salladım. Oda elimi tutarak eteğinin üstünden elini amına götürdüğünde arkasındaki adamın sikinin amının içinde gidip geldiğini anladım. Karım sanki kendi eliymiş gibi birde adamın sikine değdirmişti elimi. Adam resmen benim önümde hemde kalabalık bir otobüste karımı sikiyordu. Karım hafifçe bana doğru eğildi amacı kalçalarını biraz daha yükselterek adamın daha rahat girmesini sağlamaktı. Bu olay karşısında ben hiçbir şey yapamadım bile ama karım elinle pantolonumun üzerinden benim sikimide okşamaya başladı. Zaten ben o kadar tahrik olmuştum ki karımın sikimi bir kaç sıvazlamasından sonra şiddetle boşaldım. Benden bir kaç dakika sonra adamda karımın içine boşalmıştı. Karım tekrar elimi amına götürdüğünden bacak arasından adamın döllerinin aktığını hissettim. Artık otobüste durmamız için bir neden kalmamıştı. İlk müsait durakta indik. Bir taksiye bindik ve eve geldik. Hani ona siktirmicektin kendini, oyun oynayacaktık dedim

Oda olayı anlatmaya başladı;adam önce kalçalarıma sürttürüyordu sonra elinle kalçalarıma ellemeye başladı benden ses çıkmadığını görünce eteğimde bir delik açtı ve çıkarmış olduğu sikini çıplak tenime sürtmeye başladı benimde kalçalarımı oynattığımı göründe elinle benim ensemden iterek domalmamı istedi bende hafifçe öne doğru domaldım ve bu arada zaten ıslanmış olan amıma rahatça soktu dedi. Ne yapmamı istiyordun kendin istemiştin dedi. O bunları anlatırken elimde sikim o anlattıkça ben otuzbir çekiyorum ve bu güne hiç yapmadığımız bir şeyi yaptım tam gelmek üzereyken karıma ağzını açmasını söyledim ve tüm döllerimi ağzına boşalttım senin cezan bu dedim. Karımda gülerek yarın da gezmeye gidelim mi canım kocacım dedi.

Kendimi Keşfedişim- Bölüm 8

Eve geçince anneme çok yorulduğumu biraz dinlenmek istediğimi söyledim, benim için oldukça yorucu bir gün olmuştu. Aklımdaki tek soru şu motivasyon işiydi, kapsamı nasıl olacaktı, sıkıcı saçma şeyler miydi? Erkenden uykuya daldım yarın sabah uykumu rahat alabilmek ve şu konuşma gece yapılacağı için uyuklamak veya uykumu kaçırmak istemiyordum. Yatmadan mesaj attım saat 01:00 de beni arayacaktı. Yaşadıklarımdan ötürü rüyalarımda garipleşti. Bu bir rüyaydı emindim artık. Çınarın odasındaydım onun yatağında Selini ağzından sikiyordum, yalama gibi değildi hırsla ben ileri geri yapıyordum. Halbuki kadının daha ağzına bile verememiştim, nelerden bahsediyordum ben ne hallere düşmüştüm, insan rüyasında pişmanlık yaşamıydı, kalp atağı geçirir gibi göğsümde sallantı hissettim. Selin bana önce mesaj atmış, daha sonrada doğrudan aramıştı. Telefonu açtım evi kontrol edip ben onu tekrar görüntülü arayacaktım. Odadan dışarı yavaş adımlarla çıktım annemler çoktan uykuya dalmışlardı. Geri döndüm aramadan önce telefondan ekran kaydı başlattım, bu görüşmeler ve daha nicelerini elimde kanıt olarak kullanabilir hatta piç Çınara eziyet bile edebilirdim. Konuşmalar ilerledi önce ne yapacağımız bilemedik daha sonra bugünün değerlendirmesine odaklandık.

-Selin: Hayatım bence iki katagoride ilerlemeliyiz. Fiziksel ve psikolojik! Bu günkü boşalman harikaydı ve süren inanılmazdı! Yaşıtlarına göre çok iyisin! (İç sesim: Yaşıtlarımın durumunu nereden biliyordu ki!) Bebeğim bence psikolojik olarak erişkinliğe geçiş sürecinde de aynı sağlın olmalı! Bunun için, biliyorsun seni hep oğlum gibi görmüşümdür bitanem, sana yol göstermesi açısından bildiklerimi seninle paylaşacağım. Eski medeniyetlerde cinsel eğitimde hep usta çırak veya yol arkadaşlığı boşuna değil hem yol arayana hem de yol gösterene etkili birer tecrübe olmuştur. İlk sorumu sormak istiyorum sana fantezilerin nelerdir? Düşlerin, isteklerin, arzuların bir kadına karşı?    

-Ben: Belirgin bir düşüncem yok şu an için yani sende biliyorsun kendime pek fazla dokunmayı sevmiyorum şimdilik fark ettiğim o kadar.

-Selin: Tamam o halde, bana karşı düşüncelerin neler? Arkadaşının annesiyim ki buda bir fantezidir, karakterlerle ilgili. Veya bazı objeler olabilir herkes için değişir bu, davranış şekilleri olabilir evet baskın karakter ya da daha çekinik karakter üzerine. Şu an basitten başlayalım ekranda bana bakarken ne görüyorsun mesela gündüz giydiğim kombinim sana ne hissettirdi şu anki giyimim sana ne düşündürüyor. Açıkça söyle lütfen hiçbir kelimeyi hakaret olarak algılamayacağım şu an tamamı ile mental bir süreçteyiz.  

Sesi asmr tarzındaydı ve çok yumuşaktı, bir kadının hem fiziken güzel hem de sesinin güzel olması eşsiz bir durumdu Mert amca çok şanslıydı. Görüşmeyi giyinme odasından yapıyordu, Sabahki kıyafetlerinin aksine ip askılı bir bluz vardı iri göğüsleri hatta meme uçları belirgindi, sütyen benzeri bir şey kesinlikle olamazdı. Ben bunları incelerken o birden telefonu uzak bir yere sabitledi ve ayağa kalkıp arkasının döndü daha sonra bluzunu çıkarttı. Çıpla bedeni ve yanlardan belirginleşen memeleri, görüş alanıma yeni gelen altındaki yoga taytını indirirken iyice kalçalarını sallayarak eğildi. Yavaş adımlarla ilerleyip iç çamaşırı setini alıp giydi, siyah transparan mini geceliğini üzerine geçirip karşıma oturdu.

-Selin: Eee tanımla beni seni gidi arkadaş ANNNNESİ sikici BOĞAA seni!! Bunun gibi..

Evet bu kadın daha önce de söylediği gibi dirty talktan oldukça hoşlanıyordu. Şimdi tam sırasıydı ama hep çekingen kapalı ilerlediğim için sanki gözlerine bakarak söyleyemeyecekmiş gibi ellerimle gözlerimi kapattım ve haykırdım ona içimdekileri.

-Ben: “Sabah harika bir ofis sürtüğüydün, patronun olup sana dersini bildirmek istedim seni asnasörde görünce, ekranı ilk açtığında Çınarım tüm arkadaşları gibi bende seni arzuladım, şimdiyse tam bir ateşli ANNNESİN SENN!” Cevabını bile beklemeden kapattım, hemen almış olduğum kaydı ileri sardım beni koşmalarım sırasın iştahla bana bakıyordu, görev tamamdı. Mesajı çok gecikmedi, görüşmemizin harika geçtiğini rüyamda onu görmemi söyledi.