yetiskin tarafından yazılmış tüm yazılar

Abimi Aldattı ama Affetmedim

Slm, ben Ankara Demetevler’den Muammer. Size Orospu yengemden bahsetmek istiyorum. Yengem aslında kapalı bir kadın olmasına rağmen Orospu yengem diyorum, çünkü yengem abimi aldatıyor! O haftasonu abimlerde abimle biraz içmiştik. Tam sarhoş olmasam da çakırkeyif olmuştum, Abim de, “Bu halinle araba kullanamazsın, bu gece burda yat.” diye teklif edince kaldım, salonda uyudum. Pazartesi sabah Abim erkenden çalışmaya gitti. Ben uyanmıştım fakat biraz daha yatmak istedim. Abim evden çıktıktan yarım saat sonra yengemin telefonla konuşmasını duydum, çok neşeliydi. Herhalde Abimle konuşuyor, rahatsız etmeyim diye uyuyor gibi yaptım. Yengem elinde telefonla konuşarak, “Evet, çıktı, işe gitti. Fakat şimdi çıkamam, evde kaynım var, içeride uyuyor. O da gidince hemen gelirim. Dilediğin yerinden öpüyorum aşkım!” deyip kapadı.

Bu konuştuğunun kesinlikle Abim olmadığını anladım, ama kimle konuştuğunu çözemedim. Kafama takılmıştı, yoksa yengem Abimi boynuzluyormuydu? 15 dakika daha uyuyormuş gibi yaptım sonra kalktım. Yengem bana kahvaltı hazırlamıştı. Kahvaltımı yaptıktan sonra, “Ben artık gideyim yenge.” dedim ve ayrıldım. Arabama atladım bir arka sokağa parkettim ve Abimlerin evinin karşısındaki kahveye girdim oturdum. Çayımı içerken acaba yengem çıkacak mı diye evlerini gözetliyordum. Aradan yarım saat geçmemişti ki yengem evden çıktı. Gayet hanım hanımcık giyinmişti, başı ötülüydü ve uzun pardesüsü vardı üzerinde. Yengem dolmuş durağına kadar yürüdü ve durakta beklemeye başladı. Ben de çaktırmadan arka sokağa koşar adımlarla yürüdüm ve arabama atlayıp sokağın başında beklemeye başladım. Dolmuş geldi ve yengem bindi. Acaba nereye, daha doğrusu kime gidiyordu. Hemen arabamla dolmuşu takip etmeye başladım.

Dolmuş Yenimahalleye gelince yengem indi ve arkasına bile bakmadan yürümeye başladı. Takip edeceğimi nerden bilebilirdi ki? Arabayı parkedip, yengemin arkasından mesafe bırakarak yürüdüm. Yengem bir ara sokağa girdi. Ben de ardından. Yengem köhne bir apartmana girdi. Biraz bekleyip ben de girdim. Ama yengemin hangi daireye girdiğini bilmediğimden, alt kattan başlayarak kapılara kulağımı dayayıp, belki yengemin sesini duyar da hangi daireye girdiğini anlarım umuduyla, kapıları dinleye dinleye üst kata çıktım. 2. kattaki dairenin kapısına kulağımı dayadığımda Bingo! Şapur şupur öpüşme sesleri, Ahlama Ohlama sesleri geliyordu. Yengemin sesini de duyunca oraya girdiğinden iyice emin oldum. Hemen kapının arkasında, koridorda yiyişiyorlardı. Yengem, “Yavaş ol biraz aşkım, bir yerlerimi çürütüp morartma, sonra kocam farkına varmasın!” diyordu. Erkek te, “Varırsa varsın amına koduğumun dümbüğü! Hadi yatak odasına geçelim de amını götünü dümdüz edeyim, haftasonu sikemediğimin acısını çıkarayım!” dedi ve sesler kesildi. Yatak odasına gitmişlerdi…

Kapının önünde öylece kalakaldım ve ne yapacağımı bilmiyordum. Bir an kapıyı yumruklamak ve açıldığı zaman da zorla içeriye girip yengemi iş üstünde yakalmak geçti kafamdan, ama sonra ne olacaktı, bilmediğimden vaz geçtim bu düşünceden. Ordan ayrılıp arabama bindim ve yengemin apartmandan çıkmasını bekledim. Aşağı yukarı birbuçuk saat sonra yengem çıktı. Ben de arabayı çalıştırıp, yengemin dolmuşa binmesini beklemeden yengemlerin evlerini önündeki kahveye gittim. Kafamdan hep acaba yengemle karşılaştığım zaman diyecekti düşünceleri geçiyordu. Neyse yengem dolmuşla geldi ve eve girdi. Hemen 5 dakika sonra arkasından ben gittim ve zili çaldım…

Yengem kapıyı açtı ve beni görünce hiç bozuntuya vermeden, “Hayırdır?” diye sordu. “Yaa yenge galiba telefonomu burda unutmuşum…” dedim. “Gel içeriye, arayalım!” dedi. Yengem mutfakta ararken, ben sanki telefonumu salonda bulmuşum gibi cebimden çıkardım ve “Buldum yenge, koltuğun arasına düşmüş!” diye seslendim. Yengem de, “İyi, iyi…” diyerek, “Çay yapayım da içelim.” dedi. Mutfağa girdim sandalyeye oturdum. Konuya nerden gireceğimi bilmiyordum, “Yenge çok yorgun görünüyorsun…” diye imalı imalı konuştum. Yengem de hiç renk vermeden, yüzüme bile bakmadan, “Evet yaa çok yoruldum, sabahtan beri evin işleriyle uğraştım, daha şimdi bitti, ama ben de bittim…” dedi. İçimden, ‘Orospu! Amını götünü iyi siktirdin mi?’ demek geldi, ama diyemedim, bunun yerine, “Yenge biliyorum!” diyebildim…

Yengem bir an donup kaldıktan sonra döndü ve “Neyi biliyorsun?” dedi. Yüzü kıpkırmızı olmuştu. “Abimi aldattığını biliyorum! Bugün nereye gittiğini ve ne yaptığını biliyorum! Seni girdiğin dairenin kapısına kadar takip ettim!” dedim. Yengemin eli ayağı titremeye ve kem küm etmeye başladı. Şaşkınlığı geçip te kendine geldikten sonra yalvarmaya başladı, “Sakın abine söyleme, beni keser valla!” dedi. Ben de, “Madem Abimden okadar korkuyorsun, niye gidip elin adamıyla sikişiyorsun? Söyleyecem Abime!” dedim. Yengem hemen yanıma geldi, “Ne olur söyleme, ne istersen yaparım!” dedi ve sanki çocukmuşum gibi yanağımı, sırtımı okşadı, vücudunu bana iyice yapıştırdı. Yengemi itmeye, kendimden uzaklaştırmaya çalıştırdım, ama yengem, “Söylemiyeceksin! Söylemiyeceksin değil mi?” diyerek bana sarıldı, bırakmıyor, “Ne olur söyleme, söylersen ocağım söner!” diye yalvarıyor, yanağıma öpücükler konduruyordu…

Bir an düşündüm, elin adamı yengemi sikiyor, ben neden sikmeyeyim? diye. İşte o anda elimde nasıl bir koz olduğunu ve bu kozu iyi kullanırsam yengeme istediğimi yapabileceğimi ve yaptırabileceğimi anladım. Aslında yengemin bana okadar sıkı sarılmasından, göğüslerinin ve göbeğinin, tüm vücudunun sıcaklığından eriyordum, üstelik elleriyle sırtımı sıvazlamaya devam ediyor ve bana yalvaran gözlerle bakıyordu. Sikimin sertleşmeye ve kalkmaya başladığını hissettim, resmen yengemi arzuluyordum. Yengem olacak Orospu da bunu farketmişti ki, göbeğini sikime daha çok bastırmaya başladı. “Söylemeyeceksin değil mi?” diye tekrar sorduğunda, heyecandan boğazım kurumuştu, cevap vermeyi bırak, yutkunamıyordum bile. Yengem suskunluğumu söylemeyeceğim anlamında kabul ederek, yanda duran ellerimi tuttu ve beline dolattırdı ve kalçalarının üzerine götürdü. Ellerim yengemin kalçalarına dokunduğunda heyecandan ölebilirdim…

Yengem sonra ağır ağır salınmaya başladı, sanki yanak yanağa dans ediyor gibiydik. Yengem yanaklarımı öperek, sonra kulaklarımı ve boynumu öpmeye başladı, sonra da dudaklarını dudaklarıma getirdi. O andan bende filim koptu ve yengemin dudaklarına yumuldum. Yengemin kalçalarını avuçlayarak, dudaklarını deli gibi öpüyordum. Yengem aynı o adama dediği gibi, “Yavaş, bir yerimi morartma, Abin anlamasın!” dedi ve gömleğinin üstten düğmelerini açtı, göğüslerini sütyeninden dışarı çıkardı, ensemden bastırarak göğüslerini öpmemi, yalamamı sağladı. Yengemle resmen sevişiyordum, hem bu yaptığıma inanmıyordum, hem de zevkten uçuyordum. Yengemin göğüslerini uzun bir süre öpüp yalayıp emdikten sonra, yengemle tekrar öpüşmeye devam ettik. Bu arada yengem de elini pantolonumun önüne atmış ve üzerinden kazık gibi olmuş sikimi avuçluyordu. Yengem sarılarak, öpüşerek, elleşerek, (dans edercesine) yatak odasına doğru sürüklüyordu beni…

Yatak odasına geldiğimizde yengem beni kendi elleriyle çırılçıplak soyduktan sonra kendisi de soyundu ve beni yatağın üzerine sırtüstü iterek kendisi de bacakarama yanaştı ve sikimi tutarak yalamaya başladı. Orospu yengem bu işi iyi biliyordu, birden üzerimde dönerek 69 pozisyonunu aldı ve sikimi yalarken amını da benim ağzıma verdi. Kalçalarını suratıma kaldırıp indirerek, ileri geri oynatarak amını ağzıma burnuma sürtüyordu. Ben de götünün yanaklarını ellerimle ayırarak dilimi amına sokuyor, yengemin amını yalıyordum. Yengem elini arkaya atarak sağ elimi yakaladı ve götüne götürerek işaret parmağımı götünün deliğine sokturdu. Yengemin amını yalarken götünü de parmaklamaya başlayınca, yengem de sikimi delirmiş gibi kemirmeye başladı. Ve çok geçmeden, yengem inleyerek benim ağzıma, ben de yengemin ağzına boşaldım.

Yengem sikimi emerken iliklerimi kurutmuştu sanki, döllerimin hepsini yutmuş, sikimi emmeye devam ediyordu. Hayret, herzaman 31 çektikten sonra sikim hemen inerdi, ama sikim bu sefer inmemişti. Yengem bu işi harbiden biliyordu, taşaklarımı sıka sıka, götümü parmaklaya parmaklaya emiyordu sikimi ve yeniden sertleştirdi. Ayaklarımdan tutarak biraz aşağıya kaydı,amı sikimin üstüne gelecek şekilde ve eliyle sikimi amına yerleştirdi, kendisi de ayaklarıma doğru iyice eğilerek, kalçalarını indirip kaldırmaya başladı. Yengemin ıslak ve kaygan amı fırın gibi yanıyordu. Yengem kalçalarını inidirp kaldırdıkça sikimin amına giriş çıkışlarını görmek beni kudurtuyordu. Yengemin kalçalarını kavrayarak, ben de yengemin sikimin üstüne oturup kalkmasına yardım ediyordum. Hele her seferinde sikim yengemin amına girip çıkarken büzüğünün açılıp kapanması çıldırtıyordu beni. Manzara muhteşemdi. Başparmağımı yengemin büzüğüne sokunca, yengem, “Biraz daha sok!” diye bağırarak iyice hızlandı ve ağlıyormuş gibi sesler çıkararak ve titreyerek yeniden boşaldı…

Sakinleşene kadar sikimin üzerinde kaldıktan sonra, “Yoruldum, biraz da sen iş gör!” diyerek üzerimden kalktı ve beni de kaldırarak kendisi yatağa dörtayak domaldı. Hemen yengemin arkasına geçtim ve sikimi arkadan amına soktum. Yengem ileri çekilerek sikimi amından çıkardı ve “Götüme sok!” dedi. Yüzünü yatağa iyice yapıştırarak ellerini arkaya attı ve götünün yanaklarını ayırdı. Yengemin büzüğü nefes alır gibi açılıp kapanıyordu. Sikimin başını yengemin götüne soktum, acıtmamak için çok yavaş sokuyordum, ama yengem götünü birden arkaya ittirince, sikim bir seferde köküne kadar girdi yengemin götüne. O kadar kolay girmesine ilk başta doğrusu hayret ettim, fakat yengemin Abimi boynuzladığı o adamla da götten sikiştiği aklıma gelince, yengemin götten sikilmeye alışık olduğunu anladım ve pompalamaya başladım…

Yengem götünü arkaya sikime daha sert vurdurarak, “Hızlı! Daha hızlı sik!” diye bağırmaya başladı. Yengemin belinden iki elimle kavrayarak götünde hızlandım. Deli gibi sikiyordum yengemin götünü. O kadar hızlı pompalıyordum ki, her götüne giriş çıkışımda, makineli tüfek gibi Şap Şap Şap Şap sesleri çıkıyordu. Birden ne olduğunu anlamadım, ben yengemin götünü sikerken, yengem yine ağlar gibi inlemeye ve amından sular akmaya başladı yatağa. Hayretler içerisindeydim, yengem resmen götten sikilirken amından Orgazm olup boşalıyordu. Bu heyecana ve zevke dayanamadım, ben de bağırarak ve titreyerek yengemin götüne boşaldım. Aradan iki dakika geçmesine rağmen halen sikimden azda olsa döllerim akıyordu yengemin götüne…

Son damlalarımı da akıttıktan sonra, yengem, “Bitirdin beni!” diyerek götünü sikimden çekti, hemen döndü ve sikimi yalamaya başladı. Sikimi yalayıp tertemiz ettikten sonra yengemle yatağa yorgun argın uzandık ve birer sigara yaktık. Sigaramızı içerken yengeme, “Müthişti yenge!” dedim. Yengem de, “İşte bu yüzden abini boynuzluyorum! Abin beni bu şekilde sikemiyor, keşke Abin yerinle seninle evlenseymişim!” dedi

Abim ile İlk

Adım Metin, 33 yaşındayım. Bir minübüsüm var ve İstanbulda büyük bir kuruluşun servisini çekiyorum. Nalan Abla ise benim serviste. Sarıyerde sabah ilk binen ve en son inen, 45 yaşında, hafif balık etinde, 1.65 boylarında, kumral bir bayan. Abim ile İlk Takriben bir senedir servis çekiyorum. Servise ilk o bindiğinden, hep ön tarafa, yani yanıma oturur, dizüstü eteği ile bacak manzarası hep içimi hoplatırdı. Hergün sohbet ede ede gidip geliyorduk, ancak son 4-5 aydır üzerinde bir dalgınlık, yüzünde bir hüzün vardı. Kendisiyle hep günlük olaylardan konuştuğumuzdan, özeline girmek istemiyordum.

Artık Haziran sonlarına gelmiştik. O akşam mesai çıkışında Nalan ablanın yüzü allak bullak servise bindiğinde, “Hayırdır abla, ne oldu? İşyerinde canını sıkan birşey mi oldu?” diye sordum. “Yok Metin, eşimden boşanalı bir yıl oldu, oğlan benimle kalıyordu, geçen ay babamın yanına Antalyaya gidiyorum deyip çıkıp gitti, ev şimdi bomboş geliyor, eve giresim gelmiyor, canım yemek bile istemiyor, napçam bilmem…” dedi. “Ya abla takma kafana diyecem, ama haklısın, kafaya takılmayacak gibi bir durum değil. Bak bu gün Cuma, eğer istersen bu akşam İstinyede sana bir balık ekmek ısmarlarım, belki kafan dağılır, senin için de bir değişiklik olur?” dedim. “Sağol Metin, ama derdimle seni de boğmak istemem.” dedi. Ben israr edince, “Ehh tamam, olur!” dedi. Servis bitince İstinyeye döndük, orada eski bir tekneyi Balık restoranı yapmışlar, çıktık balık söyledik. Garson, “Ne içersiniz?” dediğinde, ben bir duble Rakı söyledim. Nalan abla önce, “Ben almayayım.” dedi, ama ısrar edince bir dublede o aldı. Balık Rakı derken ikinci dubleler de bitti. Sohbet mohbet derken 3. dubleler de bitince, baktım Nalan abla çakır olmuştu…

+18 hikaye oku

Biraz daha oturup kalktık. Nalan ablayı Sarıyere evine bırakacağım. Arabama bindik, herzamanki gibi yanıma oturdu. Ama ne oturuş, o çakır kafa ile zaten kısa olan etek adamakıllı sıyrıldı, bacaklarından baldırlarına kadar görünüyor. Bluzun düğmesi açık, o göğüs dekoltesi meydanda, üstü açık siyah südyen giymiş, neredeyse göğüs uçları görünüyor. Benim yarrak oldu mu kazık! Hiç konuşmadan apartmanlarının önüne geldik. Saat gece 12’yi geçmişti. Arabadan inerken bacak dekoltesi küloda kadar açıldığında, siyah dantelli külodu am dudaklarını kapatamıyordu. Apartmanın dış kapsını açmasına yardım ettim, zaten hafif yalpalıyordu. “Hadi seni merdivenden çıkartayım.” dedim ve koluna girdim. Çıplak kollarımız birbirine temas ediyordu ve parfümü beni iyice tahrik etmişti. Nalan abla da kendini bana adamakıllı yaslayınca, benim yarrak pantolonuma sığmaz olmuştu. Dairenin kapısını açtı, içeri girdik…

İlk konuşan Nalan abla oldu, “Geç içeri otur Metin, sana bir kahve yapayım.” dedi ve kapıyı kapattı. O an Nalan ablaya sarıldığım gibi dudaklarına yapıştım. Önce dudaklarını kaçırmak istedi, ama kollarım vücudunu çoktan sarmış, Nalan ablayı kendime çekmiştim ve vücutlarımız birbirine yapışmıştı. İyice sertleşmiş yarrağım Nalan ablanın hafif çıkık göbeğine baskı yaparken, Nalan ablanın boynunu öpmeye başlamıştım. Dudaklarımın boynuna o teması Nalan ablayı şehvet denizine sürüklemiş, bir anda dudaklarımız ve dillerimiz birbirini bulmuş, şehvet içinde koridorda yiyişmeye başlamıştık. Ellerimiz birbirimizin her yerini okşarken, kendimizi bir yatağın üzerinde bulduk. Bir anda soyunduk, sadece iç çamaşırlarımız kalmıştı. Nalan ablanın iri memelerini bir çırpıda südyeninden kurtardığımda, sağ elimle de külotunu aşağıya çekiyordum. Aynı anda Nalan abla da benim külodumu aşağı çekerek kazık gibi yarrağımı serbest bırakmıştı…

Nalan ablanın bacakları arasındayken aşağı kaydım ve amının dudaklarını emmeye başladım. Nalan abla titrek bir sesle, “Ye beni, bitir beni erkeğim!” diye inlerken, bir anda kendimizi 69 pozisyonunda bulduk ve Nalan ablanın ateş gibi dudaklarını yarrağımın başında hissettim. Nalan abla Ahlaya Ohhlaya yarrağımı yalarken, ben de dilimi amının derinliklerine sokup, amını dilimle sikmeye başlayınca, Nalan abla bacaklarını kasıp, amını yüzüme bastırıyordu. Çok geçmeden derin ve titrek bir sesle, böğürür gibi inleyerek sarsılmaya başladı. Amından sular geliyordu. Anladım ki Nalan abla orgazm oldu, boşalıyordu. Tertemiz amının dudakları nasıl şişmiş kızarmıştı. Boşalması bitince, “Sok artık, sokkkk şunu!” diye inlemeye başladı. Hemen döndüm, bacak arasında yerimi alıp, yarrağımın zonklayan başını Nalan ablanın am dudakları arasına bir iki sürtüp yüklendim. 45 yaşındaki dul Nalan ablanın bir yıldır sikilmemiş amı o kadar daracıktı ki, zorlanarak girdim…

Taşaklarım Nalan ablanın kasıklarına yapıştığında, inceden, “Aağıhhh!” diye bağırdı. Ama yavaş yavaş git gel yapmaya başladığımda, her girişimde Ohhhh çekiyordu. “Artık seni bırakmam Metin, benim kocam sensin, sok, daha hızlı sokk, bitir beni, ohhhh, daha hızlı!” dediğinde birden hızlandım. Ben sert sert dibine vurdukça Nalan ablanın Ohhları daha yüksek çıkıyordu. Bir ara domaltıp amına arkadan seri bir şekilde pompalamaya başladığımda, Nalan abla, “Dağıt beni kocacığım, parçala beni Metinimmm!” diye böğürüyordu. Beş on dakika pompaladıktan sonra, Nalan abla birden kendini bana doğru yaslayıp kasılarak sikimi amında sıkıştırdı. Yeniden boşalıyordu. “Ben de geliyoruumm!” dediğimde, “İçime boşal! İçime fışkır hissedeyimmmmm! İçime patlaaaa!” derdemez ben deli gibi fışkırmaya, boşalmaya başladım. Boşalmam bitmişti ama sikimin daha sertliği geçmemişti. Hızla git gel yapmaya devam ettim. Döllerimden vıcık vıcık olan amında sikim yanıyordu. Dizlerimin bağı çözülmüş gibi hissedince üzerine yığılıp kaldım. İkimiz de bitmiştik, öylece birbirimize sarılıp bir müddet yattık dinlendik.

O gece Nalan ablayı iki kere daha becerdim, artık gün aşırı sikişiyoruz.

Kategorilere Gözat

45 ‘lik Dul Nalan

Adım Metin, 33 yaşındayım. Bir minübüsüm var ve İstanbulda büyük bir kuruluşun servisini çekiyorum. Nalan Abla ise benim serviste. Sarıyerde sabah ilk binen ve en son inen, 45 yaşında, hafif balık etinde, 1.65 boylarında, kumral bir bayan. Takriben bir senedir servis çekiyorum. Servise ilk o bindiğinden, hep ön tarafa, yani yanıma oturur, dizüstü eteği ile bacak manzarası hep içimi hoplatırdı. Hergün sohbet ede ede gidip geliyorduk, ancak son 4-5 aydır üzerinde bir dalgınlık, yüzünde bir hüzün vardı. Kendisiyle hep günlük olaylardan konuştuğumuzdan, özeline girmek istemiyordum.

Artık Haziran sonlarına gelmiştik. O akşam mesai çıkışında Nalan ablanın yüzü allak bullak servise bindiğinde, “Hayırdır abla, ne oldu? İşyerinde canını sıkan birşey mi oldu?” diye sordum. “Yok Metin, eşimden boşanalı bir yıl oldu, oğlan benimle kalıyordu, geçen ay babamın yanına Antalyaya gidiyorum deyip çıkıp gitti, ev şimdi bomboş geliyor, eve giresim gelmiyor, canım yemek bile istemiyor, napçam bilmem…” dedi. “Ya abla takma kafana diyecem, ama haklısın, kafaya takılmayacak gibi bir durum değil. Bak bu gün Cuma, eğer istersen bu akşam İstinyede sana bir balık ekmek ısmarlarım, belki kafan dağılır, senin için de bir değişiklik olur?” dedim. “Sağol Metin, ama derdimle seni de boğmak istemem.” dedi. Ben israr edince, “Ehh tamam, olur!” dedi. Servis bitince İstinyeye döndük, orada eski bir tekneyi Balık restoranı yapmışlar, çıktık balık söyledik. Garson, “Ne içersiniz?” dediğinde, ben bir duble Rakı söyledim. Nalan abla önce, “Ben almayayım.” dedi, ama ısrar edince bir dublede o aldı. Balık Rakı derken ikinci dubleler de bitti. Sohbet mohbet derken 3. dubleler de bitince, baktım Nalan abla çakır olmuştu…

Biraz daha oturup kalktık. Nalan ablayı Sarıyere evine bırakacağım. Arabama bindik, herzamanki gibi yanıma oturdu. Ama ne oturuş, o çakır kafa ile zaten kısa olan etek adamakıllı sıyrıldı, bacaklarından baldırlarına kadar görünüyor. Bluzun düğmesi açık, o göğüs dekoltesi meydanda, üstü açık siyah südyen giymiş, neredeyse göğüs uçları görünüyor. Benim yarrak oldu mu kazık! Hiç konuşmadan apartmanlarının önüne geldik. Saat gece 12’yi geçmişti. Arabadan inerken bacak dekoltesi küloda kadar açıldığında, siyah dantelli külodu am dudaklarını kapatamıyordu. Apartmanın dış kapsını açmasına yardım ettim, zaten hafif yalpalıyordu. “Hadi seni merdivenden çıkartayım.” dedim ve koluna girdim. Çıplak kollarımız birbirine temas ediyordu ve parfümü beni iyice tahrik etmişti. Nalan abla da kendini bana adamakıllı yaslayınca, benim yarrak pantolonuma sığmaz olmuştu. Dairenin kapısını açtı, içeri girdik…

İlk konuşan Nalan abla oldu, “Geç içeri otur Metin, sana bir kahve yapayım.” dedi ve kapıyı kapattı. O an Nalan ablaya sarıldığım gibi dudaklarına yapıştım. Önce dudaklarını kaçırmak istedi, ama kollarım vücudunu çoktan sarmış, Nalan ablayı kendime çekmiştim ve vücutlarımız birbirine yapışmıştı. İyice sertleşmiş yarrağım Nalan ablanın hafif çıkık göbeğine baskı yaparken, Nalan ablanın boynunu öpmeye başlamıştım. Dudaklarımın boynuna o teması Nalan ablayı şehvet denizine sürüklemiş, bir anda dudaklarımız ve dillerimiz birbirini bulmuş, şehvet içinde koridorda yiyişmeye başlamıştık. Ellerimiz birbirimizin her yerini okşarken, kendimizi bir yatağın üzerinde bulduk. Bir anda soyunduk, sadece iç çamaşırlarımız kalmıştı. Nalan ablanın iri memelerini bir çırpıda südyeninden kurtardığımda, sağ elimle de külotunu aşağıya çekiyordum. Aynı anda Nalan abla da benim külodumu aşağı çekerek kazık gibi yarrağımı serbest bırakmıştı…

Nalan ablanın bacakları arasındayken aşağı kaydım ve amının dudaklarını emmeye başladım. Nalan abla titrek bir sesle, “Ye beni, bitir beni erkeğim!” diye inlerken, bir anda kendimizi 69 pozisyonunda bulduk ve Nalan ablanın ateş gibi dudaklarını yarrağımın başında hissettim. Nalan abla Ahlaya Ohhlaya yarrağımı yalarken, ben de dilimi amının derinliklerine sokup, amını dilimle sikmeye başlayınca, Nalan abla bacaklarını kasıp, amını yüzüme bastırıyordu. Çok geçmeden derin ve titrek bir sesle, böğürür gibi inleyerek sarsılmaya başladı. Amından sular geliyordu. Anladım ki Nalan abla orgazm oldu, boşalıyordu. Tertemiz amının dudakları nasıl şişmiş kızarmıştı. Boşalması bitince, “Sok artık, sokkkk şunu!” diye inlemeye başladı. Hemen döndüm, bacak arasında yerimi alıp, yarrağımın zonklayan başını Nalan ablanın am dudakları arasına bir iki sürtüp yüklendim. 45 yaşındaki dul Nalan ablanın bir yıldır sikilmemiş amı o kadar daracıktı ki, zorlanarak girdim…

Taşaklarım Nalan ablanın kasıklarına yapıştığında, inceden, “Aağıhhh!” diye bağırdı. Ama yavaş yavaş git gel yapmaya başladığımda, her girişimde Ohhhh çekiyordu. “Artık seni bırakmam Metin, benim kocam sensin, sok, daha hızlı sokk, bitir beni, ohhhh, daha hızlı!” dediğinde birden hızlandım. Ben sert sert dibine vurdukça Nalan ablanın Ohhları daha yüksek çıkıyordu. Bir ara domaltıp amına arkadan seri bir şekilde pompalamaya başladığımda, Nalan abla, “Dağıt beni kocacığım, parçala beni Metinimmm!” diye böğürüyordu. Beş on dakika pompaladıktan sonra, Nalan abla birden kendini bana doğru yaslayıp kasılarak sikimi amında sıkıştırdı. Yeniden boşalıyordu. “Ben de geliyoruumm!” dediğimde, “İçime boşal! İçime fışkır hissedeyimmmmm! İçime patlaaaa!” derdemez ben deli gibi fışkırmaya, boşalmaya başladım. Boşalmam bitmişti ama sikimin daha sertliği geçmemişti. Hızla git gel yapmaya devam ettim. Döllerimden vıcık vıcık olan amında sikim yanıyordu. Dizlerimin bağı çözülmüş gibi hissedince üzerine yığılıp kaldım. İkimiz de bitmiştik, öylece birbirimize sarılıp bir müddet yattık dinlendik.

O gece Nalan ablayı iki kere daha becerdim, artık gün aşırı sikişiyoruz.

Uzun Zamandır Sevişmiyordum 2

Dudaklarımı yarağının kafasına götürdüm ve ilk başta küçük küçük öpücükler kondurdum. Sonra dilimle yalayarak kafasını ıslattım. Dudaklarımla yarağının boynunu öpe öpe taşaklarına indim. Taşaklarından başladım ağzıma almaya, sonra yarağını hafif aşağıya eeğerek, kafasını aldım ağzıma ve emmeye başladım. Bu arada Zekerya saçlarımı yanlardan ellerine dolayarak, kafamı hafif hafif ileri geri kumanda ediyordu. Az sonra yarağı nerdeyse gırtlağıma kadar girip çıkıyordu. Ağzıma girerken nispeten rahat giriyor, fakat geri çekerken yanaklarımı biraz zorluyordu ve çıkarken de “Plopff” diye ses çıkarıyordu. Ben yalamayı ve ağzıma sokup çıkarmayı biraz hızlandırınca, Zekerya saçlarımı bıraktı ve kafamı sımsıkı birşekilde iki eli arasına alarak beni frenledi, daha doğrusu beni bir film karesi gibi ‘Dondurdu’.

Yarağını ağzımda sanki cançekişir gibi hissediyordum ve hiç kımıldamadan öylece bekliyordum ki, gözlerime bakarak, “Sevgilim sakın kımıldama, yoksa yapacağın en ufak harekette ağzına boşalacak benim oğlan!” dedi. Oysa ben o anda ağzıma boşalmasını herşeyden çok istiyordum, ellerimle bileklerini tuttum ve ellerini yanlara ittirerek ve kafamı serbest bıraktırdım. Zekerya’ya, ‘Ağzıma boşal, çok istiyorum!’ anlamında göz kırptıktan sonra, yarağını ağzıma sokup çıkarmaya devam ettim. 3. kez çıkarıp ağzıma soktuğumda, Zekerya derin bir inlemeyle ağzıma boşaldı…

Sımsıcak spermleri ağzıma büyük bir tazyikle fışkırırken, yarısı direkt boğazımdan aşağıya, mideme iniyordu, kalan yarısı da ağzımı doldurup dudaklarımdan dışarıya, çeneme ve göğüslerime akıyordu. Ben tam bitti diye düşünmeye başlamıştım ve ağzımı açtım, yarağını tam dışarı çıkardım ki, yarağı bir kez daha depreşti ve ilkine nazaran daha az bir miktar spermayı burnumun deliklerine ve üst dudaklarıma püskürttü. Ondan sonra yarağının gözünden bir iki damla daha çok katı sperma çıktı, onları da yarağının kafasını alt dudağıma sürterek çeneme akıttı.

Derin bir, “Ohhh be!” çektikten sonra, kollarımdan tutarak beni ayağa kaldırdı ve koltuğa oturttu. Ben yüzümdeki, çenemdeki ve göğüslerimdeki spermaları parmağımla sıyırıp ağzıma götürüp yalarken, Zekerya önüme diz çöküp, “Kaldır bacaklarını hayatım!” dedi. Ben bacaklarımı yukarı çekince, iki eliye külodumu tuttu ve çekip çıkardı. Amımın suyuyla ıslanmış külodumu yüzüne götürüp kokladıktan sonra yere bıraktı ve benim bu arada indirmiş olduğum bacaklarımı ayak bileklerimden tuttu, tekrar yukarı kaldırarak yanlara ayırdı. Dilini uzatarak, amımdan göt deliğime doğru süzülen sıvılarımı, (göt deliğimden başlayıp yukarıya, klitorisime doğru hareketlerle) yaladı ve yuttu.

Sonra ayağa kalkarak bana, “Arkanı dön sevgilim!” dedi. Ben hiç ikiletmeden oturduğum koltukta ters döndüm, dizlerimi koltuğun oturulacak yerine koyarak, yüzümü koltuğun sırtlığına verdim ve göt deliğim Zekerya’nın tam yüz hızasına gelecek şekilde domaldım ve bacaklarımı yanlara doğru iyice ayırdım. Zekerya’dan “Muhteşem!” dışında bir söz çıkmadı. Yıllardır götüm hakkında duymak istediğim tek söz!

Zekerya beni çıldırtmayı çok iyi biliyordu, dilini ilkönce amıma sokuyor ve amımın içerisinde evirip çevirerek beni orgazm’ın eşiğine getiriyor, ben tam seller sular gibi boşalacağım zaman hemen dilini geri çekiyor ve bu sefer de göt deliğime sokuyordu. Birkaç kez böyle yapınca ben iyice kudurdum ve dayanamaz hale geldim. Tam dilini tekrar amıma sokacağı zaman, doğruldum ve koltuktan indim ve ayağa kalktım. Ardından Zekerya’nın yüzünü iki elimin arasına alarak, “Ne olur yeter, artık sik beni lütfen. Bana daha fazla işkence çektirme, zaten yıllardır azap çekiyorum!” diye yalvarmaya başladım.

Zekerya ayağa kalktı ve beni koltuğa oturtturarak, bu arada yeniden sertleşmiş yarağını ağzıma verdi ve 2-3 dakika kadar yalattırdı. Sonra bana, “Hadi sevgilim, deminki gibi ters dön!” dedi. Ben hemen ters dönüp dizlerimin üzerinde koltuğa çıktım ve domaldım yine. Kafamı mindere yapıştırıp, belimi mümkün olduğu kadar çukurlaştırdım ve göt deliğimin daha da meydana çıkmasını sağladım.

Zekerya iki eliyle belimi kavrayarak beni biraz arkaya çekti ve kendine yaklaştırdı. Pozisyonu öyle bir ayarladı ki, yarağının kafası tam amımın deliğine dokunuyordu. Sağ eli belimdeydi ve sol eliyle yarağını tutarak, yarağının kafasını hafifçe amımın deliğine soktu. Yarağının kafası deliğimde birkaç saniye kaldıktan sonra sol eliyle de belimden kavrayarak, beni yavaş yavaş kendine doğru çekmeye başladı. Sonra biraz daha ve biraz daha derken yarağı yarısına kadar girmişti amıma. Bekaretimi yıllar önce kaybettiğim halde, sanki ilk kez bekaretimi kaybediyormuşum gibi hissediyordum.

Ben tam, yarağının gerisini de sokacak diye beklerken, ellerini belimden çekti ve kalçalarımı kavrayarak beni öne ittirdi. Yarağı amımdan nerdeyse tamamen çıkmak üzereyken durdu ve iki eliyle tekrar belimden tutarak, beni bu sefer biraz daha hızlı ve sert bir şekilde kendine çekti. Bu sefer yarağı tamamen girmişti amıma ve taşakları amımın dudaklarına değiyordu. Yarağını yavaş yavaş çekiyordu ve hızlı bir şekilde geri sokuyordu. Sonra tempoyu değiştirdi ve hızlı çıkarıp hızlı sokmaya başladı. Ve her çıkarıp soktuğunda taşakları amıma çarpıyor ve ‘Şlap, şlop!’ şeklinde ritmik sesler çıkarıyordu. Bu arada sağ elinin başparmağını göt deliğime sokup içinde sağa sola çevirmeye başlayınca, ben zevkten kendimi saldım bıraktım ve titreye titreye boşaldım, ardı ardına orgazmlar yaşamaya başladım.

Zekerya da yaşadığım şiddetli orgazmlar karşısında şaşırdı ve yarağıyla içimde bir süre hareketsiz kaldı. Amım kasılıp kasılıp gevşiyordu ve boşalıyordum. Titremelerim biraz dindikten sonra, elimi arkaya uzattım, Zekerya’nın yarağını tuttum amımdan çıkardım, kafasını götümün deliğine dayayıp, “Hadi sevgilim, ne olursun bir kez de götümü sik!” dedim.

Zekerya yarağını eline aldı, kafasını tükrüğü ile ıslattı ve göt deliğime de tükürdükten sonra, yarağının tümünü, birseferde köküne kadar götümün deliğine daldırdı. Götüm parçalandı, büzüğüm yırtıldı sandım. Yarağının kafası nerdeyse midemin duvarını zorluyordu. Bağırmadım ama dudaklarımı ısırmıştım. Zekerya’ya, “Sevgilim ne olur, içimde bir süre hareketsiz kal, biraz alışmam lazım. Götümü ilk kez sen sikiyorsun!” dedim. “Tamam aşkım!” dedi ve yarağı götümde hareketsiz bir şekilde beklemeye başladı. Duyduğum acı korkunçtu, ama aldığım zevk te tarif edilmez oranda büyüktü ve sonunda götüme bir yarak girmişti! Hemde ne yarak. Nihayetinde yıllardan beri götten sikilme hasretiyle yanıp tutuşuyordum.

Götümün deliği biraz alıştıktan sonra, ben başladım götümü hafif hafif ileri geri oynatmaya. Bir süre sonra hızlandgığımda, Zekerya da bana eşlik etmeye başladı. Birbirimizin tersine hareket ediyorduk, ben ileri hareket edince Zekerya geri çekiliyordu, sonra ben götümü geriye yanaştırırken, Zekerya ileri yapıyordu. Sonra Zekerya kalçalarımı daha sert bir şekilde tutmaya başlayınca ben hareket etmeyi bıraktım ve tüm idareyi Zekerya’ya bıraktım. Zekerya, yarağını kafası nerdeyse götümden çıkana kadar geri çekiyor ve ardından taşaklarına kadar, hızlı ve sert bir şekilde geri sokuyordu. Birkaç kere taşakları sert bir şekilde amıma çarpınca ben yeniden boşaldım ve orgazm oldum. Zekerya durmak bilmiyordu, götüme sokup sokup çıkarıyordu yarağını…

Zekerya’ya, “Sevgilim, ben geldim. Sen de gel hadi. Götüme boşal nolursun!” deyince, Zekerya önce biraz yavaşladı, ardından üç dört kez ard arda, çok hızlı bir şekilde vurdurarak, “Geliyorum!” dedi ve götümün derinliklerine boşaldı ve üzerime yığıldı…

Yarağı sertliğini kaybedene kadar içimde kaldıktan sonra, yarağını yavaş yavaş çekti. Yarağının kafası göt deliğimden çıkarken, götümden garip bir ses geldi ve ardından büzüğümden spermler çıkmaya ve süzülerek amıma akmaya, ordan da koltuğa damlamaya başladı. Zekerya sehpadan bir demet peçete getirdi, birazı ile amımı, göt deliğimi ve koltuğu sildikten sonra, kalanı ile yarağını temizledi. Sonra elimden tutarak beni kaldırdı ve birlikte, el ele banyoya gidip, ılık suyun altında yıkanıp temizlendik.

Salona geri döndüğümüzde, kocam olacak herif horlaya horlaya uyumaya devam ediyordu. Zekerya’ya giymesi için, kocamın pijamalarından bir takım getirdikten sonra, ben de külodumu ve Baby-Doll’umu giydim. Zekerya pijamaları giyerken, ben ortalığı biraz toparladım. Sonra birlikte kocamın kollarına girerek yatak odasına taşıdık, elbiselerini çıkardık ve yatağa yatırdık. Kocam bir an sanki ayılır gibi oldu ve kendi kendine birşeyler mırıldandıktan sonra arkasını döndü ve Kış uykusuna devam etti.

Temiz bir yastık ve çarşaf aldım ve Zekerya ile birlikte salona geçtik. Zekerya’nın yatması için büyük koltuğu açıp yatak haline getirdik. Zekerya yatmak için uzandıktan sonra, ben eğilip dudaklarından uzunca öptüm. Birbirimize iyi geceler diledikten sonra ben de yatakodasına gittim ve yatağa, kocamın yanına uzandım. Gözlerimi kapadım ve biraz önce salonda Zekerya ile sikişmemizin her anını, kafamda tekrar tekrar yaşayarak uykuya daldım…

Uzun zamandır Sevişmiyordum

Selam, ben Münevver, 2 yıldır Almanyada ikamet eden, 28 yaşında evli bir kadınım. 1,69 boyundayım ve 53 kiloda, beyaz tenli, kahverengi uzun saçlı ve oldukça çekiciyim. Eskişehir’in bir köyündenim ve aslen Çerkez’im. Lise mezunuyum, çok istememe rağmen (maddi imkansızlıklar yüzünden) okumaya devam edemedim. Kader işte! Neyse… Umarım hikayemi zevkle okursunuz!

Kocamın ikinci karısıyım. Kocam Veli 49 yaşında, 1,60 boyunda, kel ve göbekli birisi. Türkiyede ailemin durumu pek iyi olmadığından, ve benimde başımdan daha önce bir kısa bir evlilik geçtiğinden dolayı, “Bu adam almancı, zengindir. Hem sen dul bir kadınsın, seni başka kim alır?” diye, iki sene önce beni, bizim köye izine gelen, ‘Güdük Veli’ ile evlendirdiler ve gurbete yolladılar. Kocam Veli’nin, beni kendisine ‘sadece’ evde hizmet ettirmek, yemek yaptırmak, çamaşır yıkatmak gibi işlerde kullanmak için, benle evlendiğini, daha evliliğimizin ilk haftasında anladım. Evde mahkum gibi kocamın fabrikadan eve gelmesini bekliyordum. Ve en kötüsü de, kocamla iki senedir daha doğru düzgün seks yaşamadım.

Evde sürekli, Mezardaki ölü bir erkeğin sikini bile 1 saniyede kaldıracak ve içimi olduğu gibi gösteren gecelikler, jartiyerler ve dantelli seksi külotlar giyiyordum. Asla evde sütyen takmam. Buna rağmen kocam olacak o herifte en ufak istek ve hareket yoktu. Arasıra çok ihtiyacım olduğu zaman, zorlaya zorlaya kocamı seks yapmaya razı ediyordum. Ozaman da, mal gibi sırtüstü uzanıyordu yatağa ve “Hadi, çabuk ol, biran önce hallet ve beni rahat bırakta adam gibi uyuyayım!” diyordu. Ben de binbir uğraşmayla, kocamın sikini kaldırıyordum ve üstüne çıkıp oturuyordum, tabiri caizse ‘Kendi kendimi sikiyordum!’. Herif daha 30. saniyede boşalıyordu ve siki iniyordu. Adi herif ben daha üzerinden inmeden de uykuya dalıyordu hemen. Hemde ne uyku, kulağının dibinde top patlatsan, mümkünatı yok uyandıramazsın. Umudum kalmayınca, belki sabah uyandığında siki kendiliğinden kalkar ve sikmek ister diye, götümü sikine dayayarak yatıyorum ve hayaller kurarak uykuya dalıyordum.

Kocam her sabah erkenden fabrikaya gidiyordu ve akşam yorgun argın eve geliyordu. Her nekadar, “Evde çok bunalıyorum, bir akşam gezmeye veya dans etmeye gidelim, bir iki insan yüzü göreyim, sohbet edeyim, ruhum ferahlasın!” desem de, çok yorgun olduğunu ve keyfinin olmadığını söylüyordu. Birkaç kez, evde iyice usandığımı söyleyince, eve bir bilgisayar aldı ve internet bağlattı. İnternet benim için yeni bir dünya gibiydi ve beni akşama kadar oyalıyordu. Bilgisayar ve internet kullanmasını kendi kendime ve yavaş yavaş öğrenmiştim ve seks siteleri arıyordum. Başka kadınların seks yaşamlarını merak ediyordum. Sonunda Kaymak Gibi Sikilen Amlar sitesini buldum ve burda okuduğum hikayeler beni iyice azdırdı, fantaziler kurmaya başladım. O sikilen kadınların yerine kendimi hayal edip, kendi kendime orgazm oluyordum…

Geçen ay kocamın çalıştığı fabrikaya işbaşı yapmak için, Karlsruhe’den Ankaralı, 30 yaşında bir Türk gelmiş, ismi Zekerya. Kocam cuma günü mesai bitiminde bana telefon açtı ve “Biz Zekerya ile bu akşam Gasthaus’a içmeye gideceğiz, beni yemeğe bekleme.” dedi ve kapattı. Kendi kendime ‘Eyvah!’ dedim, çünkü kocamın sarhoşluğu çok pistir ve hiç çekilmez… Gece saat 23:15 gibi dairenin giriş kapısından homurdanmalar ve anahtar sesleri gelince, Alman komşular gürültüden rahatsız olmasınlar diye, ben hemen yataktan fırladığım gibi kapıya koştum. Üzerimde o an çok seksi ve kısa bir ‘Baby-doll’ vardı ve o şekilde kapıyı açtım. Karşımda ayakta duramayan kocam ve Zekerya!

Zekerya, kocam yere yıkılmasın diye kocamın koluna girmiş, kocamı tutuyordu. Zekerya bana, “Yenge kusura bakma bu saatte rahatsız etmek istemezdim, ama kocanı da kör kütük sarhoş bir vaziyette Gasthaus’da bırakamazdım.” deyince, ben de, “Kocamı getirdiğiniz için size teşekkür ederim. Hem asıl siz benim kıyafetimi mazur görün. Yatıyordum ve yataktan fırladığım gibi kapıya koştum!” diyerek, kocamın öbür koluna da ben girdim ve Zekerya ile birlikte kocamı salona taşıdık ve üçlü koltuğa oturttuk.

Kocam koltukta mayışık bir vaziyette homurdanmaya devam ediyordu. Zekerya, “Yenge artık ben gideyim, gerisini sen halledersin. Allah sana kolaylık versin!” deyip kapıya yöneldi. Ben tam kalkıp Zekerya’yı uğurlayacaktım ki, kocam bana ordan homurdanarak “Yok, biryere göndermem. Zekerya bu gece burda kalacak, daha rakı içeceğiz. Bize rakı getir lan karı!” diye bağırdı. Ben de Zekerya’ya, “Geç otur bari, mecbur bunun istediğini yapacağız, değilse apartmanı ayağa kaldırır valla!” dedim ve mutfağa meze hazırlamaya ve rakı getirmeye gittim.

Gasthaus’da birlikte içmişlerdi ama Zekerya pek sarhoş değildi, ne yaptığını ne dediğini biliyordu, salonda kocamı avutuyordu. Mutfaktan, kocamın homurtularını duyabiliyordum, Zekerya’ya birşeyler anlatıyordu, ve ardından da, “Öyle değil mi aslanım, haksızmıyım koçum?” diye teyid bekliyordu. Tam sarhoş muhabbeti işte. Zekerya da hep alttan alıyordu, “Haklısın Abi, aynen öyle Abi, çok doğru söylüyorsun Abi!” diye kocamı teyid ediyordu…

Ben elimde rakı ve mezelerin olduğu tepsiyle salona girdiğimde, Zekerya’nın beni alıcı bir gözle, tepeden tırnağa süzdüğünü farkettim. Zekerya özellikle Baby-doll’umdan dışarı fırlayacakmış gibi duran büyük göğüslerime ve bacaklarıma bakıyordu. O anda göğüs uçlarımın sertleştiğini hissettim, Zekerya’nın bakışları beni resmen cinsel olarak uyarmıştı.

Sehpaya rakı sofrasını kurdum, iki duble rakı doldurdup ikram ettikten sonra geçtim kocamla Zekerya’nin oturduğu üçlü koltuğun karşısındaki tekli koltuğa oturdum. Kocam rakısını bir dikmede bitirirken, Zekerya yudum yudum içiyordu ve ve her yudumda, dantelli külodumdan bariz bir biçimde belli olan amıma bakıp, “Ohh be, Harika! Nefis!” diyordu. Zekerya’nın her ‘Ohhh!’ çekişinde, amımım derinliklerinde bir kıpırtı oluşuyordu. Amım gittikçe nemleniyordu! Oturduğum koltukta bacak bacak üzerine attım ve elimde olmadan, belli belirsiz hareketlerle, amımın dudaklarını birbirine sürtüyordum.

Bu arada kocam dubleleri (yarısını üstüne başına, yarısını ağzına dökerek) ardı ardına biririyor ve boşalan bardağı Zekerya’ya tekrar doldurtturuyordu. Zekerya ise henüz ilk dublesini tam bitirmemişti bile. Kocam (nerdeyse sızmak üzereydi, her hareketinden belli oluyordu) yinede bana homurdanarak “Bu ne biçim hizmet etmek lan karı, müziksiz içki sofrası mı olur. Kalk lan karı müzik koy!” diye bağırdı. Ben hemen kalktım ve kocama, “Derhal kocacığım, hangi CD’yi koyayım?” diye sordum. Kocam da, “Bana ne soruyon lan karı, misafirimize sorsana!” dedi.

Zekerya’ya döndüm ve göz kırparak, “Zekerya, canım! Nasıl bir müzik açmamı istersin?” diye sordum. Zekerya da bana göz kırparak, “Bu saaten sonra ve bu ortamda… Slow müziğe ne dersin Münevver’ciğim?” dedi. Ben de, “Sen ne istersen açarım hayatım!” dedim. TV dolabının altında bulunan müziksetinin önüne eğilip, CD’lerin olduğu çekmeceden Slow bir CD aramaya başladım. Aslında, aradığım ve içinde çok güzel Slowların bulunduğu ‘Anılar’ CD’sini hemen bulmştum. Ama TV’nin camından, kocamın çoktan sızdığını ve Zekerya’nın götüme kilitlenmiş bakışlarını ve pantolonunun üzerinden eliyle sikiyle oynadığını görünce, kalçalarımı hafif hafif sağa sola oynatarak, aramayı biraz daha sürdürdüm.

Anılar CD’sini müziksetine koydum, sesini hafifçe açıp doğruldum. Gözümü Zekerya’nın yarağına dikerek, hafifçe dudaklarımı ıslattım ve Zekerya’ya doğru yürüdüm. Tam önüne dikilip elimi Zekerya’nın eline uzattım ve “Hadi dans edelim hayatım!” diyerek elinden tuttum, ayağa kaldırdım ve birlikte el ele salonun ortasına yürüdük. Zekerya’nın bir kolunu boynuma doladım, diğer elini tuttum kalçalarımın üzerine bıraktım. Zekerya’yı sıcak basmıştı. Kaygılı kaygılı kafasını kocama doğru çevirince, ben derdini anladım ve “Kocamı merak etme. O sızdı gitti, ayı gibi homurdanarak en az iki gün uyur, dünya yansa uyanmaz!” dedim ve Zekerya’ya sımsıkı sarılıp dans etmeye başladık.

Dans ederken benim göğüsler Zekerya’nın karnına, Zekerya’nın yarağı da benim göbeğime dokunuyordu. Kollarımı boynuna dolayarak, “Her iki elini de kalçalarıma indir!” dedim. Elleri sırtımı yoklayarak aşağıya, kalçalarıma kaydı. Her iki eliyle de ufak ufak daireler yaparak kalçalarımı okşamaya başladı. “Nasıl, böyle iyi mi?” deyince, “Tam istediğim gibi!” deyip dudaklarımı dudaklarına uzattım. Önce dudaklarıma küçük küçük öpücükler kondurdu, sonra da alt dudağımı kaptı ve emmeye başladı. Daha sonra dudakları boynumu yalayarak gerdanıma, ordan da göğüslerimin birleştiği yere geldi.

Askılarını omuzlarımdan sıyırarak, Baby-doll’umu yere düşürerek sadece dantelli külodumla kaldım. Zekerya karşısında birden özgürce duran dimdik göğüslerimi görünce başladı daha da sertleşmiş göğüs uçlarımı yalamaya. Sırayla biraz birini, biraz diğerini yalıyordu. Ben de Zekerya’nın saçlarından tutup kafasını göğüslerime bastırıyordum. Bu arada onun elleri de külodumun içinde boş durmuyordu, bir eliyle (yukarı aşağı – aşağı yukarı) amımın dudaklarını ve klitorisimi okşarken, amımım suyuyla ıslattığı diger elinin orta parmagını da götümün deliğine sokup sokup çıkarıyordu.

Bu zamana kadar ne eski kocam ne de şimdiki kocam, bırak klitorisimi okşamayı, daha klitorisin ne ve nerde olduğunu bilmiyorlardı. Hele önlerinde defalarca domalarak ve adeta ‘Götten sikilmek istiyorum!’ dercesine, göt deliğimi gözlerinin önüne sergileyip sunduğum halde, bırak götümü sikmeyi ve parmaklamayı, bu güne kadar kalçalarıma ellerini bile sürmedi her iki kocam da. Ama Zekerya, hem ilk kocamdan hem de şimdiki kocamdan çok çok farklıydı. Onunla frekanslarımız uyuşmuştu, ben daha ‘Leb’ demeden o Leblebi’yi anlıyordu. Bir bakış, bir gözkırpma, bir hareket veya bir söz veya cümle yetiyordu.

Ben Zekerya’nın gömleginin düğmelerini çözmeye başlayınca, “Bir saniye sevgilim!” dedi, dudaklarıma bir öpücük kondurup, bir iki saniyede hem gömleğini hem de pantolonunu çıkardı. Gördüğüm manzara karşısında amımdan ılık ılık damlalar süzülmeye başladı. Zekerya’nın kocaman ve damarlı yarağının yarısı, boxer şortunun bel lastiğinden dışarı çıkmış, yarağının mantar gibi kafası nerdeyse göbeğine ulaşmıştı ve sanki nefes alıp veriyormuş gibi, capcanlı bir şekilde bana bakıyordu ve sanki bana ‘Beni bu boxer’den kurtar, beni özgürlüğüme kavuştur!’ diyordu.

Hemen Zekerya’nın önüne çömeldim ve boxer’ını sıyırıp aşağıya indirdim, çıkardım. Zekerya’nın yarağı artık serbestti ve yönünü bana doğrultmuştu. Kocalarımın sikleri zaten hiçbir şekilde boy ölçüşemez, ama internette gördüğüm birçok yarak resimlerinden daha iri, daha düzgün ve daha çekici bir yarağı vardı Zekerya’nın. İnternette yarak yalayan kadın resimleri ve filimleri görmüştüm ama kendim şu ana kadar daha hiç yarak yalamamıştım. Önce ellerime aldım ve sanki bir kuş sever gibi okşamaya başladım, kafası, boynu ve taşakları dahil olmak üzere… Sanki okşamıyordum da her cm’sini keşfediyor ve beynime kaydediyordum.

Yengem Özlem

Merhaba ben Volkan. 33 yaşında, Açık tenli, 1.81 boyunda, 76 kg, sportmen ve bekar biriyim. İzmirliyim, yalnız yaşıyorum. Benim iyi anlaştığım bir kuzenimin harika bir karısı var, Özlem. Yaşı benden küçük olduğu için ‘Yenge’ demeyip, sadece ismiyle hitap ediyorum kendisine. Özlem 28 yaşında, minyon tipli, bahar yeşili gözleriyle çok ateşli ve davetkar bakar. Hele bir kalçası var ki, gece rüyalarımdan, gündüz hayallerimden çıkmaz. O kalçalarına bitiyorum. Bazı ortamlarda, kalçasına sert ve taş gibi aletimi dayadığım çok olmuştur, deliriyordum o kalçalar için. Benim kalçalara özel bir zaafım vardır. O da bu huyumu sanki biliyormuş gibi, beni çıldırtmak için sürekli kalçalarını belli eden dar, üstüne tam oturan, bazen de külotunun desenini bile belli eden etekler ve tek parça elbiseler giyer…

Dün öğlen vakti, çocuk parkında karşılaştık Özlemle. Bu defa dar bir kot pantolon vardı üstünde. Büyük çocuğunu okula bırakmış, küçüğünü ise parkta oynasın diye parka getirmiş. Ben de tesadüf ordan geçerken görmüştüm ve selam vermek için yanına gittim. Çocuğu parkta oynarken biz de birer sigara yakıp, sohbet etmeye başladık. Sigaramız bitmişti. Özlem de, “Oofff, şimdi bir kahve olsa, yanında bir sigara daha yaksam!” demişti. Müptelası olanlar bilir, iyi yapılmış bir Türk kahvesinin yanında sigara nasılda keyif verir. Sonra Özlem birden, “Hadi bize gidelim, ikinci sigarayı da kahveyle içelim!” dedi. Ben de, “Kahveyi ben yapacaksam olur!” dedim. “Tamam!” dedi. Evi parkın yakınında zaten, çocuğu da alıp evin yolunu tuttuk…

Eve geldiğimizde, çocuk yorgun olduğu için, Özlem çocuğu uyutmaya gitti. Ben de bu arada kahve yapmak için mutfağa girdim. Özlemin kocası kuzenim olduğu için rahat gelip giderdim evlerine, mutfağının düzenini de biliyordum. Ama bu defa kahve kabının boş olduğunu gördüm. Etrafa paket kahve aramaya başladım. Özlem bu esnada çocuğu uyutmuş, banyoya geçmişti. Çünkü banyodan su sesi geliyordu, belli ki banyoda birşeyler yapıyordu. 5-10 dakika su sesi kesildi, sonra mutfağa geldi. Bu defa kotu çıkarmış, benim deli olduğum, o görünce çıldırdığım beyaz üstüne kırmızı çiçek desenli ince ve dar olan eteği giymiş gelmiş. Onu öyle görünce benim yarak şaha kalktı tabi. Zaten bende de ince keten bir pantolon vardı üstümde. Sikim beton gibi olmuş, kasıklarımdan göbeğime doğru uzanmıştı. Damarları şimiş, patlayacak gibiydi. Sikimi sığdıracak bir yer bulamıyordum…

Özleme, “Kahve nerde kız? dedim. O da, “Ben kız değilim!” dedi ve kıkır kıkır gülmeye başladı. Ben de, “Kızlara taş çıkartırsın!” deyip iltifat ettim ve bu esnada kahve aradığımı söyledim. Buzdolabının yanında plastik çekmeceler vardı, oraya gidip eğilerek, çekmeceleri karıştırmaya başladı. Eğilince eteğin üstünden külotunu rahatlıkla görebiliyordum. Etek ince ve beyaz olunca herşey meydandaydı. Ben de ona yanaşıp, bereber arıyormuşuz gibi arkasından dayandım. Sikim bütün istişamıyla kalçalarına sert baskı yapıyordu. Yosma hiç istifini bozmadı. 1-2 dakika kalçalarına ve göt yanaklarının tam ortasına iyice sürtündüm. Arkasından birden sert bir darbe atınca doğruldu, “İşte!” deyip kahveyi çıkardı. Gözlerini kısıp, “Al!” diyerek kahveyi verdi ve sandalyeye oturdu, bacak bacak üstüne attı. Atınca o bembeyaz süt gibi bacakları ortaya çıktı. Bu arada gözü sürekli önümde geziniyordu…

Neyse, ben kahveyi yaptım, sigaraları da yakıp, beraber içmeye başladık. Ben ona çok şık olduğunu söyledim, zaten kendisini çok beğenirdim. O eteğin kedisine çok yakıştığını ve sexi olduğunu söyledim. “Hadi canım abartma!” dedi. Ben de, “Yemin ederim, çok etkileyicisin, insanı hayal aleminden çıkarmazsın sen!” dedim. “Hmmmm!” deyip, bir parmağını ağzına götürüp, ısırır gibi yapıp, gözlerime öyle ateşli ve dalgın baktı ki, bitirdi beni. O anda dayanamayıp ayağa kalktım, arkasına geçip omuzlarından okşamaya başladım. Yosma hem başını sağa sola yatırıp, kıvranarak, “Ne yapıyorsun volkan? Yapma lütfen!” diyor, hem de bana karşı koyamıyordu…

Sonra ayağa kaldırdım, arkasından sertleşen aletimi kalçalarına dayadım. Bu halde göğüslerini okşamaya başladım. Bir taraftan direnir gibi yapıyor, diğer taraftan da kalçalarını bana daha da yaslıyordu. Yani ‘İstemem, ama yan cebime koy!’ der gibiydi. Ben dinlemiyor, bu esnada boynunu omuzlarını ve kulak memelerini yalıyor, onu ne kadar istediğimi, arzuladığımı, onun için çıldırdığımı, onun rüyalarımdan çıkmadığını kulağına fısıldıyordum. Bir yandan da diğer elimle ön taraflarında eteğinin üstünden kasıklarını okşuyordum. Sonra eteğini parmak uçlarımla yavaş yavaş yukarı doğru çekmeye başladım. Etek beline kadar gelince, iki parmağımla külotunun üstünden klitorisine masaj yapmaya başladım. Arasıra da arzulu bir şekilde amını avuçluyordum. “Yapma, çocuk uyanacak, rezil olacağız!” diyordu. Ben ona aldırmadan okşamalarıma ateşli ve tahrik edici dokunuşlarıma devam ediyordum…

Bir elim kalçalarında, dudaklarım boynunda ve omuzlarında, diğer elim ise kasıklarındaydı. Kasıklarındaki elimin iki parmağını yandan külotunun içine daldırdım. Amı vıcık vıcık olmuştu. Parmaklarım amıyla çamaşır arasında bir sabunun üstünde kayar gibi kayıyordu. Parmaklarımla am dudaklarını iki parmağım arasına alıp sıkıştırıyordum, klitorisine masaj yapıyordum. O da yavaş yavaş gevşemeye başladı ve elini arkaya atıp, parmaklarını kalçasıyla sikimin arasından geçirip aletimi sıkıca kavradı. Deli gibi sıkıyordu aletimi, sanki koparacak gibiydi. Bu da beni ne kadar istediğininin kanıtıydı. Birden bana dönüp, dudaklarıma yapışıp, alt dudağımı kaptı, ateşli bir şekilde öpmeye, emmeye başladı…

Ben de kudurmuştum, ona deli gibi saldırmaya başladım, artık mutfakta birbirimizi yemeye başladık. Ayakta ve ben onun arkasında iken, iki elimle gömleğinin yakalarından tutup sertçe ayırıp yırttım, gömleğin düğmeleri kopup etrafa saçıldı. Göğüsleri jöle misali titriyordu. Kendime döndürüp sütyeni de parçalarcasına çıkardıktan sonra, o harika göğüsleri emmeye, yalamaya başladım. Özlem inlemeye başladı. Göğüsleri vahşice yalıyordum, iri ellerimle portakal büyüklüğündeki göğüslerini avuçlayıp, uçlarını dilliyor, ısırıklar atıyordum…

Eteğini beline sıyırıp külotunun üstünden amını okşamaya başladım. Özlem kudurmuştu artık. Göğüslerinin etrafında dilimle daireler çizerek göğüs uçlarına kadar geldim, sonra Özlemi tutup masaya yatırdım. O dantelli külotunu ortasından parmaklarımı geçirip, Caaarrttt diye yırttım. Kalçalarından iki elimle kavrayıp, külotun yırtılan yerinden dilimi içeri sokup amını yalamaya başladım. Biraz önce banyoda ne yaptığını şimdi anlamıştım, amını traşlayıp tertemiz yapmıştı. Amcığı mis gibi kokuyordu. Dilimi amının dudaklarında gezdirmeye başladım, sert sevdiğim için, dilimi amında kazıttıra kazıttıra sürtüyordum. Amının dudaklarını dudaklarımın arasına alıp, bir mengene gibi sıkıştırarak, somurmaya başladım. Şapır şupur yalıyordum. Amının suyu kuyudan çıkar gibi çıkmıştı dışarı. Am suyunu dilimle kepçe gibi amının içinden çıkarıp kasıklarına yayıyordum. Dilimi amına gömüp, am dudaklarını iki parmağımla aralayıp, klitorisine dil darbeleri atmaya başladım. Özlem inliyor, “Hadi sik artık!” diyordu.

Bu esnada Özlem sert ve kalın aletimi dışarı çıkarmış, sündüre sündüre çekerek ve sıkarak okşuyordu. Bu arada aletim uzun ve kalındır, ayrıca damarlı ve yay gibidir. Ben durmadan amını yalamaya devam ediyordum. Dilimi bızırında bir kuşun kanat çırpması gibi çırpmaya başladım, Özlem delirmeye başladı o an. Daha sonra demir gibi sertleşmiş ve kızgın demir gibi yanan aletimi gövdesinden kavrayıp, başını Özlemin amının dudaklarında gezdirmeye başladım. Mantar gibi olan başı am suyu ile parlamaya başladı. Am suyunu yarrağıma iyice yaydıktan sonra, var gücümle Özlemin amına doğru bastırdım. Aletim sanki bir yanardağın içinde ilerliyordu. Özlem çığlık atacaktı, ama ben müsaade etmedim, hemen dudaklarına yumuldum ve ağzımın içine bağırdı…

En sonunda dibine dayandığında Özlemin titrediğini farkettim. Özlem bitmişti, ama ben daha yeni başlıyordum. Amına seri darbelerle girip çıkmaya başladım. Kasıklarım özlemin kasıklarına çarptıkça Şlappp şlapp sesler çıkartıyor ve kalçaları, göğüsleri Lapp lapp sallanıyordu. İnanın sikimden süzülen amının suyu masayı göl gibi yapmıştı. Yaklaşık 10 dakika böyle girip çıktıktan sonra, bu defa Özlemi masaya domalttım. Yüzü masaya yapışmış, göğüsleri yanlardan taşıyordu. Bir elimle ellerini arkadan kilitleyip, kalçalarını havaya dikip, belini aşağı çökerttim, diğer elimle de saçlarından sertçe çekip, sert ve hızlı darbelerle, vahşice sikmeye başladım amını. Sikim amında bir görünüp bir kayboluyordu. Sikimin damarları nerdeyse patlayacak konuma geldi…

Ara ara göğüslerini ve alttan kasıklarını okşuyordum, parmağımı klitorisinde gezdirip sertçe sıkıyordum. Bu esnada Özlem ikinci Orgazmını yaşadı. Tam anlamıyla pestili çıkmıştı, ama ben daha devam diyordum. Havaya dikilmiş kalçalarına her vuruşumda Şlapp şlappp sesler çıkıyordu ve kalçaları öyle titriyordu ki, ben bitmek üzereydim. Yaklaşık 10-15 dakika bu pozisyonda becerdikten sonra sikimi çıkartıp, amını tekrardan yalamaya başladım. Amını somura somura yaladıktan sonra, am suyunu dilimle göt deliğine yayıp, götünü dillemeye başladım. Dilimi yuvarlak yapıp ucunu sivrelttim ve göt deliğine baskı yapıyordum. Niyetim belliydi, onu bağırta bağırta götünden de sikecektim. Niyetimi anlayan Özlem, “Hayır, lütfen ordan asla olmaz!” dedi, ben de üstelemedim, dilimi götünden çektim ve sikimi tekrar amına dayayıp sertçe dibine kadar dayandım. O esnada derin bir ‘Ooohhh!’ çekti ve ben yine vurmaya başladım…

Özlemi kanırta kanırta düzüyordum, artık pestili çıkmıştı. Birden içeriden çocuğun ağlama sesleri duyuldu ve panikledi, “Çabuk bitirelim!” dedi. Ben de zaten artık bitmek üzere idim, sikimin Özlemin amının içinde iyice şiştiğini ve kasıldığını hissettim ve müsaade bile istemeden içine fışkırmaya başladım. Abartısız bir fincan dolusu boşalmışımdır. Halen amında idim ve taşaklarıma kadar içinde ve kesik kesik böğürerek boşalıyordum. Aslında bu pozisyonda 5-6 dakika amının içinde beklemek ve oynaşmak isterdim, ama durum buna müsait olmadığından içinden çıktım. Çıkarken yarrağımın başı halen mantar gibi olduğundan, amının deliğinden çıkarken ‘Corkkk!’ diye ses çıkardı ve sikimde kalan döller de yere sıçradı. Sonra toparlandık. Özlem saatine baktı ve “Senin hemen gitmen gerekiyor!” dedi. Ben de, “Tamam!” deyip, evden uzaklaştım…

İyiki de uzaklaşmışım, çünkü yolda kuzenimi arabayla gördüm, eve gidiyordu, korna çaldı geçti. Kuzenimin karısı Özlemle, cilvesi ve nazıyla, ihtiraslı bir şekilde yaşanmış, şehvetli ve ateşli bir anıydı.

Özel Ders Hocası

Merhaba ben Mehmet. 19 yaşında lise sona gidiyorum. Normalde derslerim iyidir fakat yetiskinhikayeleri.net‘i keşfedince biraz saldım dersleri. Bunu annem de farkedince derhal toparlanmamı ve bana özel matematik hocası tuttuğunu haftada 1 onunla ders yapacağımı söyledi. Annem haklıydı fakat ben özel hoca pek istemiyordum çünkü onsuz da yapabiliyordum fakat yine de itiraz etmedim.

Aradan birkaç gün geçince annemin bahsettiği hoca geldi fakat hoca da ne hoca. 1.64 boyunda fiziği yerinde güzel mi güzel birisiydi. Ona bakakalmışken annem evden çıkacağını , parayı zarfa koyduğunu söyledi. Ben de tamam diyip geçiştirdikten sonra hoca ile ben evde yalnız kaldık. Hoca ile tanıştık ismi Öykü’ymüş hangi okulda çalıştığını şu anki durumumdan falan filan bahsettik. Sonra derse başladık fakat ben derse odaklanamıyorum. Hoca göbeği açık bırakan kısa dar bir tişört ve mini bir etek giymişti. Zaten onu görür görmez kalkan sikim daha da azmıştı. Ders sırasında sürekli bana frikik veriyor göğsünün birazını görme şansım oluyordu fakat korktuğum başıma geldi ve kalkan sikimi gördü. İlk başta bişi demedi fakat tuvalete gideceğini söyledi. Ben de ona yerini söyledikten sonra eteğini düzeltirmiş gibi yapıp tüm götünü bana gösterdi tuvalete giderken. Tabi ben hala anlamadım olayı yanlışlıkla yaptı zannettim. O tuvalete gidince ben de sikimi sıvazlamaya başladım ve hemen boşaldım peçeteme.

Aradan 10 dakika geçmesine rağmen hoca tuvaletten çıkmadı. Neden çıkmadığına bir bakmak istedim fakat kapıyı tam kapatmaması dikkatimi çekti. Tuvalete bakınca gözlerime inanamadım hoca amını parmaklıyordu ve inliyordu ben bu sesi nasıl duyamamışım amk dedim içimden. Sonra hocayı görmemiş gibi tuvalete hızlıca girdim ve hocam napıyorsunuz dedim. Hocam biraz kekeledi fakat sonra yaşadığı şeyleri anlatmaya başladı. Genç sayılır bir yaşta evlenmiş. Fakat kocası kendisini hiçbir zaman tatmin edememiş hep mastürbasyonla geçirmiş. Benimkini görünce amının sulandığını ve tuvalete gidip mastürbasyon yaptığını söyledi. Ben tam bir şey söylecektim ki hızlıca kalkıp dudaklarıma yapışması bir oldu. Bunu beklemiyordum fakat ben de karşılık verdim. Yaklaşık 5 dk öpüştükten sonra soyunmaya başladık fakat burda olmaz diyip onu kucağıma aldım. Kucağımda da öpüşürken odama geçtik ve sikimi eline aldı ve baya şaşırdı. Normalde sikim büyük denemez ama anlaşılan çoğu erkeğe göre büyüktü ki hoca şaşırdı ve beni yatağa itti ve sikimi ağzına almaya başladı. Çok amatörce yalıyordu ama ısırmıyordu da fakat hepsini alamıyordu ve ben zorlayınca hepsini aldı fakat hemen ağzından çıkardı çünkü boşalmaya başlamıştım. (Çünkü benim de ilkim oluyordu.) Hocanın yüzüne saçına boşaldım fakat biraz iğrenince tuvalete gidip hemen elini yüzünü yıkadı. Sonra odama geldi ve öpüşmeye devam ettik ve ben bu sefer göğsünü de yalamaya başladım. Hoca anlaşılan hiç böyle bir şey yaşamamış ki hemen boşalmaya başladı. Boşalınca bu sefer amını yalamaya başladım ve hocayı 5 dkda yine boşalttım. Sonra böyle rahat olmuyor yüzüme otur deyince oturdu ve burdan öğrendiğim şekilde yalamaya başladım. Hoca yalamama izin vermiyor sürekli boşalıyordu. Yarım saatte 5 kez boşaldı amını yalarken. En sonunda sok artık dayanamıyorum diye inlemeye başlayınca benim ufaklığı yavaş yavaş amına sokmaya başladım. Daha bir kısmını sokmuşken hoca bağırmaya başladı. Ben biraz daha yavaşladım ve artık hızlanmanın zamanı gelince hızlanmaya başladım. Hocanın ahlaması tüm evi yankılatıyordu. Erken boşalmayınca şaşırdım gerçekten 31 çekerken kullandığım kayganlaştırıcılar işe yaramıştı. Fakat 10 dk sonra dayanamadım ve hocanın memelerine attırdım. Fakat hocam doymamış olacakki ben boşalır boşalmaz sikimi yalamaya onu kaldırmaya başladı. Bi 10 dakika yaladıktan sonra bu sefer yüzüstü yattım ve hoca sikimde zıplamaya başladı. Yaklaşık 15 dakika boyunca böyle sikiştik ve ikimiz de aynı anda geldik ve banyoya geçtik. Banyoda birbirimizi öpe öpe her yerimizi temizledik. Ben artık derse geçicez zannettim ki hoca götten de sikilmek istediğini söyledi fakat derse geç kaldığımızı ve annemin de gelmesinin yakın olduğunu söyleyince derse geçtik. Fakat hoca dersi üstünü giymeden yapıyordu ve benim sürekli gözüm vücuduna kayıyordu. Bu da yetmezmiş gibi ders esnasında sürekli eli sikimdeydi. 1 saat sonra dersimiz bitince ben bir kez daha boşaldım ve dölleri hocanın eline akıttım o da tadına baktı ve sevdiğini söyledi.

Evden çıkarken ona zarfı verdim yok kalsın sen beni yeterince doyurdun dedi ve beni öptü ardından ise gitti. Annem evde olmadığı sürece onu eve çağırdım , bazen onun evine gittim ve sikiştik doyasıya. Götten yaptığımız seksi belki başka bir zaman anlatırım herkese iyi günler.

Beste’ye Golü Attım

Arkadşım Ahmet ile herzamanki gibi internet kafeye gittik. Bizim tüm grup ordaydı. Anlaştığımız gibi birlikte fifa oynayacaktık hemen pc nin başına oturdum açtım hesabı. Ahmet yanıma geldi

-her zamanki gibi

dedi tamam dedim. 9 kişi olduk bi baktık piç Mete yok annenin tombul götünü sikeyim bu mete kesin 31’e dalmıştır dedim içimden.Sonra bir kız internet kafede masanın arasından kafasını çıkartdı

-arkadaşınız gelmediyse ben size katılabilir miyim

Dedi. Ulan dedim sen ne anlarsın fifadan. Ahmet bi bok varmış gibi kafayı kaldırıp gel gel sen de gel oynayalım dedi.

Neyse ekleştik aldık lobiye girdi bizim tarafa geçti dedim ki

-sen hangi pozisyonda oynuyosun

+ben ofansif orta saha oynarım dedi

İçimden dedim ki sıçtın oğlum murat, siki tuttun. Siksen gol atamazsın. Bu kız ara pası atabilir mi ki aq.

Tamam dedim hemen başladık maça normal bi şekilde oynuyoruz derken bu bir çalımlara girdi acemi şansı mıdır nedir bilmem ama geçti hepsini topu bana mükemmel çıkardı soktum topu doksana

-çok iyi attın

+evet evet teşekkür ederim

Diyebildim sadece mükemmel bi ara pası çıkarmıştı çalımları efsaneydi benden daha iyi oynuyordu kesinlikle

Ahmet kafayı kaldırıp

-O ne pastı öyle be helal olsun

+ah ben bir şey yapmadım ya

Dedi kız amk Ahmeti kız gördü ya içine düşmek zorunda

Maça devam ettik 2 tane daha attım ardından takım salınca 3 tane yedik maç uzatmalara gitti artık dakika 110 da bi tane daha fırsat buldum topa vurdum ama kaleci tuttu kaleciden seken topu kız attı biz bir anda koptuk

-OHAAA(tüm takım)

Kız kıkırdıyordu sadece aklımda onunla tanışmak vardı adını öğrenmeliydim hayatımda hiç böyle birini görmemiştim o farklıydı bambaşkaydı maça olan odağımı o an tamamen kaybettim

Dakika 115 de gol yedik tüm takım yıkılmıştık penaltılara gidiyorduk kazanmalıydık en önce ben vurucaktım topa en sona ise o kız geçti penaltılarda kötü olduğunu söyleyip

Ahmet yanıma geldi ama benim hiç sikimde değil artık salmışım sola götürdüm işareti bastım şuta hafifçe oyuncum sola bakınca hemen yavaşca sağa çekeyim dedim ama sıçtım kaleci tuzağımı yemişti ama ben topu dağa taşa vurdum

-LAAAN (tüm takım)

Evet kaçırmıştım rakiptekilerin hepsi attı sadece sondan önceki kaçırdı bir şansımız olabilirdi artık kız vardı topun başında ama bu sefer ona güveniyordum topa vurdu ve attı rakip kaçırdı biz coştuk o an herkes birbirine sarılıyordu kız da eğlencemiz hoşuna gitmiş olacak ki gayet keyifliydi

Herkes helal olsun senin sayende kazandık dedi tek tek kendimizi tanıttık Adının Beste olduğunu öğrendim aslında bu durum canımı sıkmadı da değildi herkes onun benden daha iyi olduğunu düşünmeye başlamıştı bile Ahmet dedi ki

-hayatımda gördüğüm en iyi oyuncusun

+ee şey ben sadece arada sırada evde oynuyorum dedi

Ulan dedim amınakoyum ben senelerimi verdim neyse diye geçirdim içimden.

-Bana döndü ve dedi ki çok iyi oynadın asıl sen olamsan kazanamazdık

+eeh ben teşekkür ederim Beste bir ara maç yapalım olur mu

-aaa evet yapalım

Dedi. sanırım ona karşı bir şeyler hissediyordum. O çok tatlıydı ve çok acımasızdı, çok iyi oynuyordu. Ama çok önemli bir şeyi unutmuştum bir daha nasıl görüşecektik ki hemen

Çok aptalım numarasını istemeliydim kafamı duvara vurdum eve giderken siksen bulamazdım onu bir daha eve girdim üzerimi çıkartıyordumki elimi cebime attım bir kağıt buldum katlanmıştı hemen açtım içinde Beste’nin numarası yazıyor olmalıydı altında hiçbir not yoktu önce bizim ibneler beni mi kandırıyor diye içimden geçirdim ama numarayı rehberimde aratınca ibnelerin hiçbirinin numarası çıkmıyordu acaba piç ahmet sahte numara felan mı koymuştu dedim içimden ama mesaj atmadan bilemezdim numaraya whatsappdan merhaba yazdım bana merhaba Murat bu senin numaran mı yazdı ben evet dedim beste bu sen misin yazdım evet ben beste dedi ANNENI SIKEYIM HARBIDEN O OLMALIYDI

Beste ben numaranı isteyecektim de unuttum özür dilerim dedim bana ben de son anda hatırladım hemen kağıda yazıp cebine koydum söylemedim bilerek

Uzun bir süre muhabbet ettik bana maç yapmak ister misin dedi birlikte. ben pcemin bozuk olduğunu söyledim. Bana bize gelsene bende iki tane kol var birlikte oynarız kim daha iyi anlamış oluruz dedi. ulan dedim beni evine mi davet ediyor o da benden gerçekten hoşlanıyor olmalı ben kabul ettim tamam dedim ne zaman diye sordum 3 gün sonra annemle babam evde olmayacak o zaman yapalım dedi. Anlaştık ve saat gecenin 3 ü olmuştu Ahmeti aradım

-Ulan ahmet beste numarasını cebime koymuş ben ilk başta siz şaka yaptınız sandım ama yazdım merhaba diye bu da cevap verdi muhabbet ettik bana maç yapalım dedi bilgisayarım bozuk dedim bana bize gel bende 2 kol var dedi.

+LAAN OLUM NASIL LAN BI DAKKA OLUM KIZ SANA YÜRÜMÜŞ LAN OLUM ÇABUK PREZERVATIF LAZIM SANA BU İŞ SİKİŞ OLMADAN BİTMEZ

-La olm saçmalama aq kız eve davet etti de bi dakka lan 3 gün sonra gitçem annesiyle babası evde olmuyacakmı…

+LAAN OLUM KIZ SANA DÜŞMÜŞ AMINAKOYUM olum bak sakın prezervatif olmadan gitme oyundan yavaş yavaş sekse geçersiniz

-Abart amınakoyum Ahmet abart

+la olum görürsün bak içki al eve gitmeden önce haa sakın unutma dedi

Ben çıldırıyordum kız harbiden benden hoşlanıyor muydu emin değildim gece doğru düzgün uyuyamadım saat öğlen 12 de uyandım beste den mesaj gelmiş hemen açtım baktım yazdım bi kaç dakika sonra muhabbet ettik gine bir kere aradım sesini duydum çok mutlu gibiydi fifa veya günlük hayattan konuştuk sonra yemek yedim dışarı çıktım ahmetle buluştuk deliye dönmüştü olum bak güzelim kızı kaptın lan dedi bana gel gel bak bende ne var dedi gösterdi al şu kondomları koy cüzdanına lazım olur 2 tane verdi vay anasını dedim içimden ahmetle biraz takıldık o da kendine göre bana taktik veriyodu kendisinin bol bol ilişkisi olduğu için ne yaparsam geç boşalırım kadını nasıl tatmin ederim onu anlatıyordu ama benim aklım hâlâ kızla gerçekten o kadar ileri gidecek miydik ondaydı ahmetle ayrıldık orada

Besteyle muhabbet ettik flörtleşiyorduk hâlâ arada Ahmetle konuşuyordum sağolsun arıyodu taktik veriyodu günlerim böyle geçti ve kız buluşmamızdan önceki gün bana tekrar hatırlattı ben unutmadığımı söyledim sabırsızlanıyordum erkenden yattım stresliydim ama yastığa başımı koyduğum gibi uyudum.

Sabah 9 da kalktım kahvaltımı ettim saat 12 de yola çıktım ulan dedim içki alıcaktım dedim artık neyse otobüsten bir indim bir anda biri bana sarıldı sıpsıcak hissettim kafamı çevirdiğimde sarılan kişinin Beste olduğunu gördüm ben de ona sarıldım

-Ahh Beste beni burda mı bekledin

Dedim. Beste biraz utandı kafasını salladı şimdi internet kafedekinden daha güzel görebiliyordum onu çok güzeldi. Evine doğru yürüdük koluma girmişti biracık ben

-İçecek içki bir şeyler alalım mı

+aahh bizde var zaten gerek yok almamıza

Oha içkiler bile hazırdı Ahmetin dedikleri çıkıyordu Ahmet artık gözümde o an o kadar büyüdü ki benim için bir seks tanrısı olmuştu kulağımın arkasına üflüyordu adeta kızın evine geldik müstakil büyük bir evdi içeri geçirdi beni. Üst kata çıktık

-sen içeri geç ben üstüme rahat bir şeyler giyinip geliyorum dedi.

İçeri geçtim bir kaç dakika geçemden Beste geldi üzerinde tişört ve şortu vardı ama bir şey farkettim sütyen giymemişti göğüslerini görebiliyordum neredeyse kocamanlardı bir anda içkileri getirdi açtı

-Biraz içki içelim sonra oyun oynarız

dedi. Başımı salladım gülümsedi yanıma sokuldu içki içiyorduk gözümle onu kesiyordum her an nefesini daha çok vucudumda hissediyordum içkileri içtik hafif kafaya geliyorduk kendini hazırlamak istiyordu belki de sevişmeye hak verdim saygı duydum her neyse

Oyuna başlıyacaktık ki tam bana dedi ki her golde üzerimizdeki bir şeyi çıkaracağız tamam mı

Ben şok oldum ama içkinin verdiği etkilyle kabul ettim maça başladık ama 3 4 gün onceki oyunundan eser yoktu dikkatlice oynayarak hemen ilk golü attım belki de o atmamı istedi üzerindeki tişörtü çıkarttı göğüslerini görebiliyordum mükemmel pespembe uçları vardı bana utançlı bir şekilde baktı

-hı hı şey güzel gözüküyorlar mı

+şey çok güzeller…

-dokunmak ister misin

+gerçekten dokunabilir miyim

Yanıma sokuldu yavaşça göğüslerini ellemeye başladım sıcacıktı inlemeye başladı hafiften öpüşmeye başladık delilerce öpüşüyorduk her yerini hissediyordum göğüslerini yalamaya başladım iyice inlemeye başladı yarrağım dimdik olmuştu elini pantolonuma attı fermuarı açtı pantolonumu indirdim eliyle ileri geri yapmaya başladı sıcacıktı eli yavaşça ağzına soktu yavaş yavaş git gel yapmaya başladı hafif hafif ağzına alıyordu mükemmel hissediyordum hızlanmaya başladı artık o kadar güzel hissediyordum ki ama seks tanrısı Ahmet in taktiklerini hatırladım ağzından çıkardım hemen onu tamamen soydum bu arada deliler gibi sevişiyorduk vajinası önümdeydi mükemmel gözüküyordu yalamaya başladım iyice inlemeye başladı 3 4 dakika boyunca yaladım en son ahlamaları arttı ve boşaldı nefes nefese kalmıştı yatağından kaldırdım onu yavaşça

-Nasıl hissediyorsun aşkım

+ben… bu çok güzel

-biraz daha ileri gitmek ister misin

+ama kondomumuz yok ki

-bende var

Dedim ve cebimden çıkardığım kondomu gösterdim. Bana gülümsedi kondomu Ahmettin anlattığı şekilde sikime geçirdim yavaşça vajinasına girdim ahlamaları tavan noktasına ulaşmıştı.

-Acıyor mu aşkım

+ah ah hayır aşkım devam et tamamını sok lütfen

Ben biracık daha zorlayıp hepsini soktum beste zevkten geçiyordu bir süre git gel yaptım, yavaşça. ah lamaları tüm evi inletiyordu. Gözleri tam gözlerimin içine bakıyordu keyif aldığı her hâlinden belliydi dudaklarına yumuldum içindeyken dillerimiz adeta dans ediyordu geri çekildim birazcık. Git gel yapmaya devam ettim

-Beste ben geliyorum

dedim

+ben de geliyorum aşkımm

Dedi biraz tempomu besteye göre uydurdum devam ettim git gellerime beste artık kendinden geçmişti

-beste geliyorum benn

+ahhh

Boşalmıştım… Mükemmel hissediyordum Bestenin içinden çıkıp yanına yığıldim kondomu yavaşça çıkardım Beste bana gülümsüyerek bakıyordu

-Beste

Evet beste dedim

-Seni gördüğüm an aşık oldum

+Ahh murat ben de sana aşığım

-Beste…

Dedim ve dudaklarımız tekrar buluştu.

Aldatılmak Hem Acı Hem Zevkli 2

Melek’e de güzel bir sürpriz olacaktı. Kapıyı açıp içeri girdiğimde bir gariplik hissettim. Salona girdiğimde şaşkınlıktan dona kaldım. Hasan kanepede televizyonun karşısına kurulmuş ayaklarıni ortadaki sehpaya dayamıştı. Üzerinde boxer’ından başka bir şey yoktu. Beni görünce, “Hoş geldin ya. Seni beklemiyorduk.” dedi şen bir sesle. Ben hala şaşkın şaşkın bakınırken yatak odasından karım çıktı. Üstünde bir t-shirt dışında bir şey yoktu. Poposunun altı açıktaydı. Güzel bacakları ojeli ayakları ile muhteşem görünüyordu. Oturduğunda her tarafının ortaya çıkacağı bes belliydi. “Aaaa! Kocacığım nerden çıktın sen? Hiç beklemiyordum.” dedi tutuk bir şekilde. Utanmıştı nedense.

Daha önce ki rahat ve meydan okuyan tavırlarının tersine, benim birlikteliklerine şahit olmamdan rahatsız olmuştu. Hasan, “Yahu adam evine gelmiş. Bir hoş geldin demez misin sen?” diye karıma takıldı. Karım “İşim çok deyip duruyordu da.” diye kendini açıkladı. Bana da zoraki bir gülümsemeyle” Hoş geldin kocacığım” dedi. Hasan, “Gel, gel. Otur! heyecanlı olacak maç” dedi. Sanki çok normalmiş gibi oturmak için kanepeye doğru yürüdüm. Karıma dönüp “Hadi güzelim bana ve kocana soğuk birer bira getir” dedi. Ben karımdan böyle bir şey istesem “Kendin alsana!” derdi. Ama ona “Tamam canım” deyip mutfağa giti. Arkasından baktık. Poposun üniformadan açıkta kalan kısmı çok güzel görünüyordu. Yürüyüşü biraz garipti. küçük adımlar atıyordu. Yanına oturduğumda Hasan kulağıma yaklaşıp “Yürüyüşünü görüyor musun?” diye sordu. “Öğlenden beri 3 posta… Sadece Götten siktim…Ondan kaportası kaydı”. Nasıl bir adamdı bu ya? Bana nasıl söylerdi bunları? Karıma nasıl yapardı bunları? Karım bu adamdan nasıl hoşlanırdı? İyice bozuluyordum duruma. Ama tahrik olduğumu da farkettim. Sikim kalkıyordu.

Karım elinde biralarla geldi. Bize uzatırken “ Kötü haber” dedi. “Başka bira yok”. Hasan “Aaaa olmaz öyle! Tarık şimdi gidip bize alıp gelir. Değil mi Tarık’cığım? Sen hala giyiniksin” “Tabii” deyip kalktım. Karıma, ”Yanındaki ceketimin cebimden cüzdanımı veriver bakim. ”Karım cüzdanı Hasan’a getirdi. Hasan da içinden çıkardığı paraları salkım saçak bana uzattı. Bir şey demeden alıp çıktım.

Elimde biralarla döndüğümde Hasan beni bir kahraman gibi karşıladı. Biraları buzdolabına koyup geldim. Karım Hasan’ın bir yanında oturuyordu. Ben de öteki yanına yerleştim. Maç başlamak üzereydi. Hasan “Bu gece size fena geçireceğiz” dedi. Karım, “ Hasan koyu Fenerli” deyince ne demek istediğini anladım. “Hadi kocacığım sende çıkart iş kıyafetini” dedi Karım. Hala tam olarak olup bitenin şaşkınlığını atamadığım için söylenenleri yapmakla durumu kurtarmaya çalışıyordum. Değişmek için içeri giderken. Hasan Karıma saldırırmış numarası yapıp. Her gol için o güzel götüne bi kere daha koyacağın senin” diyordu. Karım, “Sen bir hayvansın biliyor musun? Otururken bile zonkluyor oram” dedi. “Yok bu akşam sana başka” -Ben azarsam Yok mok dinlemem biliyorsun. O delik sikilir. Bi daha istersem bir daha sikilir. Sen istesen de sikilir istmesen de. -Ay, Hasan lütfen şu maçın keyfini kaçırma n’olur.

Üstümde eşofman ve t-shirt le döndüm. Birazdan maç başladı. Gittikçe heyecanlanıyordu. Biz de bağırıp duruyorduk. Odada gerilim artıyordu. Hele aleyhine faul olduğunda Hasan çok sinirlendi. Bas bas bağırıyordu. Pezevenk hakem diye kükredi.

Maç istediği gibi bitmeyince Hasan çok çok kızmıştı. Öfkesini karımdan alacağı besbelliydi. Kazansa da kaybetse de sikeceği belliydi ama şimdi karım adına korkuyordum. Hasan yerinden kalktı karıma döndü kolundan yakalayıp divana yatırmaya çalıştı. Melek elinden kurtulmak için bir hareket yaptı. “İstemiyorum Hasan!” Diye öfkeli ve kararlı bir sesle bağırdı. “Acıyor artık ya. Yeter valla!” “Kocandan mı utanıyorsun kaltak? Gel buraya. Azdım yine. Dön arkanı. Domal!” Karım direniyordu. Melek’in yakaladığı kolunu bükerek domaltmaya çalışıyordu. Bunu yaparken de ”Resmen senden çekiniyor kaltak” dedi bana, “Kendisi yalvarır ha normalde, sik beni diye” dedi. Dayanamadım, “Hasan zorlama istersen. Kolunu kıracaksın” dedim, “Zevk almayacak baksana”

“Eee! Benim zevkim nolacak hıyar? Bu siki nereye sokacağım ben? Bak bir sokayım, orospu iki dakika sonra eşek gibi anırmaya başlamazsa bana da Hasan demesinler” Nasıl konuşuyordu karım hakkında bu adam benim yanımda. Ne sesinden bahsettiğini de anlamamıştım. Melek hiç öyle sesler çıkartmazdı.

Bütün direnmelerine rağmen Hasan karımı yüzükoyun yatırmayı başardı kanepeye. Üstüne çıktı. Kendi t-shirt ünü çıkarmıştı zaten karımınki de yukarı kadar sıyrılmıştı. Dolgun yuvarlacık kalçaları her zamanki gibi çok davetkar görünüyordu. Hasan Karımın bacaklarını bacaklarının arasında sıkıştırıp Melek’in ellerini arkada birleştirdi, sıkıca tuttu. Diğer eliyle yarağını tutup ustaca tükürükledi. Karımın kalçalarının arasına dayadı. Tek kasık hareketiyle soktu karıma anladığım kadarıyla. Karımdan kesik bir “AH!” sesi çıktı. Bir hareket daha yapıp iyice geçirdi. “Hasan yavaş!” dedi.

Biraz kızgınlık vardı sesinde. Hasan karımın üstünde ileri geri oynamaya başladığında ben de kendimden geçmeye başlamıştı. Elim eşofmanımın üstünden sikime gitmişti. O sırada Hasan bana, ”Şurdan benim telefonumu al da videomuzu çek bakim” dedi. Dediğini yapıp çekmeye başladım. Karıma “Başını öteki tarafa çevir tanınmak istemiyorsan, bunu bizim çocuklara göstereceğim” dedi. Bir elimde Hasan’ın telefonu öteki elim sikimde onları seyrediyordum şimdi. Hasan hızlandıkça karım inlemeye, ahlayıp oylamaya başladı. Biraz daha sert sokmaya başladığında ise sesi iyice garipleşti. “AH İ AH İ AH İ” diye bağırıyordu. Resmen Hasan’ın dediği gibi anırıyordu karım.

“Çekiyorsun değilmi amına koduğum? Anırması çıkıyor değil mi?“ Hiç olmazsa benim sesim tanınmasın diye evet anlamında başımı salladım. Yaklaştım. Üstten Hasan’ın sikinin karımın götüne girip çıkışını çekmeye başladım. gerçekten genişlemişti karımın götü. Ne kadar rahat girip çıkıyordu. Am gibi olmuştu. Dakikalar geçmişti karım çırpınıyordu şimdi. Hasan çok seri sokuyordu artık. Bu sırada karım anıra anıra gelmeye başladı. O kadar çok bağırıyordu ki yakında eşekler olsa kapıya dayanırdı resmen.

Hasan’ın boşalması da hemen arkasından geldi. İkisi de nefes nefeseydi. Ama karım hiç görmediğim halde soluyordu. Birazdan videoyu durdurmayı akıl ettim. Hala onlara bakıyordum şaşkınlıkla. Hasan doğruldu. Kanepede Melek’in ayaklarını irttirip oturur duruma geçti. Sigaraya uzandı ama yetişemeyince bana “ Versene lan şunu” diye çıkıştı. “Misafir gelmişiz evine amına kodumun… “ bozuldum ama sigarasını verdim. Çakmak için de tekrar laf işitmek istemediğimden hemen bulup yaktım sigarasını.

“Hasan aslında biz evde sigara içtirmiyoruz ev sigara kokmasın diye. Bunu iç de başka içme lütfen” dedim. O cesareti nerden bulduğuma da şaşırdım cümlem bittiğinde. Bana öyle bir baktı ki o an farkettiğim hatamı. “Göt! Sana mı soracağım ne nerde sigara içeceğimi? Karını sikmek için sana mı sordum gavat?” Hiç bir şey demedim. Karımın yanında daha fazla rezil olmaktan korktum.

Karım tamamıyla ayılmadan Hasan’ın gönlünü almalıydım. Kültablası getirdim. Önüne koydum. Özür diler bir sesle, “Kusura bakma Hasan yaaa, aklım başımdan gitti sizi seyrederken de. Ne dediğimi bilemedim. Gerçekten çok iyiydin. Neydi o çıkarttığın sesler karımdan yaaa? “ biraz pohpohlarsam kızgınlığı geçer diye düşündüm. “Senin karı çok iyi, amına kodumun. Sitede siktiğim en iyi bu valla.” işe yaramıştı. Kızgınlığı geçmiş hatta biraz gülümsemişti bile. “Gel bak gel!” Dedi sigarayı tutmayan eliyle karımın kalçasını araladı. “Görüyomusun deliği? Nasıl açıldı. Resimlerdekinin gerçeğini gör işte. Karımla ne kadar iftahar etsen yeridir.” Elim farkında olmadan sikime gitti.

Utanıp çektim. “Kalktı mı lan senin ki?” dedi gülerek. Ben de gülerek evet dedim. “Asılmak istermisin pezevenk?” “İsterim” dedim. “Dışarı çıkartmadan asıl ordan “ Elimi tükürükleyip eşofmanımın içine soktum. 31 çekmeye başladım. Gözlerimi karımın genişlemiş göt deliğine dikip kendimden geçiyordum. Biraz kapanır gibi oldukça beyaz beyaz döl çıkıyordu dışarı. O kadar çok azmıştım ki hemen geliverdim. Hasan bana bakıp gülüp, “Ne gavatsın lan oğlum sen?” Boşalıp cinsel dürtülerim tatmin olduğu için aklım başıma gelmişti. Ağır bir utanç duygusu sarmaya başladı benliğimi.

Karımın hala döl sızan göt deliğine son bir bakış atıp, “Temizleneyim ben.” Dedim. Hızlı adımlarla banyoya kaçtım resmen.

Aldatılmak Hem Acı Hem Zevkli

Yeni siteye daha taşındığımız gün karım arkadaş yapmaya başlamıştı bile. Melek sıcak, cana yakın kişiliğiyle hep bize iyi bir arkadaş çevresi yaratmıştı. Burada da öyle olacak gibiydi. Bizim bloktan Belgin isminde biriyle çok iyi anlaşmıştı. Bir kaç gün sonra eşini de benimle tanıştırdı. Biz de uyuştuk. Metin de benim gibi bir şirkette yöneticiydi. Ardından onların arkadaşları iki çiftle daha tanıştık. Hasan ile Ceyda ve Mehmet ile Leyla.

Hasan büyük projeler yapan bir müteahhitti diğerlerine göre oldukça varlıklıydı. Mehmet’in de bir araba galerisi vardı. Eşlerimizin hepsi ev kadınıydı. Sadece bizim çocuğumuz yoktu. Melek bazan çalışmak istediğini söyler ama rahat hayata alıştığı için bir girişimde de bulunmazdı. “Neredeyse 30 oluyorum artık bu yaştan sonra iş hayatına falan alışamam” derdi.

Kısa zamanda birlikte gezip eğlenen bir gurup olduk. Çift olarak bir şey yapmadığımız zamanlarda da erkekler toplanıp maç seyrediyor ya da poker oynuyorduk. Kadınlar da kendi aralarında yapacak şeyler bulmakta zorlanmıyorlardı.

Çift olarak Belgin ve Metin’le daha yakınlaşmıştık. Metin bana Hasan ve Mehmet’in başka kadınlarla beraber olduklarını hatta rus kadınlarla yaptıklarını ve ballandıra ballandıra anlattıklarını söyledi. Kendisinin de bir kere denediğini ama suçlu hissettiği için bir daha yapmadığını ekledi. Ben de “Karıma yapamam böyle bir şey dedim. Ama onlara da karışmam. Kendi hayatları tabii” dedim. Güldük. “Merak etme yakın da sana da anlatmaya başlarlar” dedi.

Dediği gibi de oldu. Samimiyetimiz arttıkça poker partilerimizde evde eşlerimiz yokken belden aşağı hikayeler gırla gitmeye başladı. Becerdikleri kadınlardan orospu gibi bahsetiyorlardı. Özellikle Hasan sitede, kimisi evli bir sürü kadını becermiş olmakla övünüyordu. Çok güzel olanlarını özellikle bana da hava atmak için tanıyıp tanımadığımı soruyor, tanımıyorsam ötekilere kadının ne kadar güzel olduğunu tasdiklettiriyordu. Zenginliğinden de artan bir güveni vardı kendine. Hatta karısı bir kere başka bir kadınla bastığında bile karısını sakinleştirmesini hatta zeytinyağı gibi üste çıkmayı bile becermişti. Ceyda Yaşadığı güzel hayatı kaybetmektense azgın kocasının çapkınlıklarına göz yummayı kabullenmişti. Hasan’ın yakışıklı olduğu söylenemezdi ama bir şeytan tüyü olduğu belliydi. Hikayeleri ve tavrı eğlenceli olduğu için zevkle dinliyorduk. Kadınları neresinden nasıl siktigini detaylarıyla anlattıkça hem gülüyor hem de tahrik oluyorduk.

Karımla aramızda gizli bir şey olmazdı. Bunları karıma söylediğimde Melek’in de Hasan hakkında benzeri şeyleri ona anlattığını söyledi. Kocası bahsetmişti ona da. Karısını düşünüp üzüldük ama kendi seçimiyse hakediyor dedik. Hasan da eğlenceli biri olduğu için ona da kızamadık.

Taşınalı bir kaç ay olmuştu. Yazın kendini hissettirmesiyle birlikte hafta sonu plaja gitme fikri atıldı. Toplandığımızda eşlerimiz bir birleriyle yarışacak kadar güzel ve seksi giyiniyorlardı. Bunun plajda kendini daha da belli edeceği düşüncesi beni heyecanlandırmıştı. Hepsi güzel kadınlardı. Melek’in en çekici olması bana gurur hep verirdi.

Hafta sonu gerçekten kadınlar için gövde gösterisi gibi olmuştu. Kadınlar bir birine iltifatlar ediyordu ama biz de kaçamak bakışlarımızla diğer eşleri süzüyorduk. Minicik bikinilerle ortada dolaşırlarken en çok karimin ilgi çektiği hissine kapıldım. Hasan neredeyse karıma bakışlarını gizlemeye bile çalışmıyordu. Karımda böyle çapkın birinin ilgisini çekmekten hoşlanmış görünüyordu. Keyifli bir gün geçirmiştik. O gece, gündüz plajdaki psikolojimizin de etkisiyle azmış bir şekilde seviştik karımda.

Hafta sonları plaja gitmezsek biz erkekler mac seyrediyor, hafta arasında da poker için bir gece buluşuyorduk. O gecelerde yine Hasan bize çapkınlık maceralarını anlatıyor eğlendiriyordu. Yeni takıldığı evli bir kadın vardı. En çok onu anlatıyordu. Anlaşılan tam bir maldı kadın. Her istediğimi yapıyor diyordu. Kocası işe gidince kadın arıyormuş. Hasan da daha kadın yataktan kalkmamışken kendi anahtarıyla giriyormuş yatak odalarına. Kadını öyle terbiye etmişki yatağın ortasında domalıp bekliyormuş Hasan’ı. “WOW!” deyip Tebrik ettik. Sanki biz yapıyormuşuz gibi heyecanlandık. Oyle güzel bir götü varki amından çok götünden sikiyorum diyordu. Kadının alırken acıdan kıvranmasını bağırmasını öyle güzel anlattık ki kendimizden geçtik. Bir dahaki sefere bize göt deliğinin resmini getircekti. Poker de kazanana göstereceğini söyledi. “Çok adisin Hasan” dedi Mehmet. Hepimiz Güldük.

Bir sonraki hafta gerçekten telefonunda resmin olduğunu söyledi. Oyunda para yerine resmin olduğu telefonu koydu. Hepimiz heyecanlanmıştık. Pezevenk o eli kazandı. Hevesimiz kursağımızda kaldı. Ondan sonra ki ellerde de para yerine resmi yatırdı. Kendisi de göstermek istiyordu belli ki. Mehmet bir eli kazanınca, Hasan telefonu eline aldı. Resimleri açtı. “Bak ilk resim sikilmeden önceki hali “ dedi. Mehmet “ OFFF Nefis. Daracık” dedi. Bak bu da yarım saat sikildikten sonra ki hali” diye gülerek tekrar uzattı. Mehmet “ OHHHHHAAA! Naapmışsın karıyı sen böyle ya? “ dedi şaşkınlıkla. Metinle ben meraktan ölüyorduk ama bize göstermiyorlardı. “Tünel olmuş bu ulan” dedi mehmet yine.

Hasan gururla gülümsüyordu. “Bunu bana gondersene nolur 31 çekmek isterim buna” diye itiraf etti Mehmet. Hasan “Olmaz” dedi “Değeri düşer. Kazandıkca bakabilirsiniz sadece”. Mehmet “ çok adisin abi yaa dedi ama gecenin sonuna doğru Hasan hepimizin resmi görmesini sağladı. Bu çok yakın çekimler çıldırtıcıydı. Gerçekten de deliğin geçirdiği değişiklik inanılmazda. Bu daracık şey nasıl böyle kocaman bir delik olabilirdi? Kadına acımak mi lazım sevinmek mi bilemedim. Benim pek tecrübem yoktu bu konuda. Melek hoşlanmadığı için biz yapmazdık. Çok ısrar etmeme rağmen ucunu bile sokturtmamıştı bana. Acıyor deyip kestirip atardı. Tabii bunu onlarla paylaşacak değildim.

İşler ve arkadaşlıklar arasında yaz güzel geçiyordu. İşte terfi etmem söz konusuydu. Daha çok çalışıyordum. Bir sabah Tabletime mesaj geldi. Hasan’dandı. “Sabah işim var. Öğleden sonra Saat 2 de gelebilecegim. Hazır ol” diyordu. Şaşırdım onu beklemiyordum. “Anlamadım?” diye yazmak üzereydim ki sabah aceleden yanlışlıkla Melek’in tabletini aldığımı fark ettim. Mesaj Karımaydı. Birden kafamda bir şimşek çaktı. Hasan Melek’le buluşuyordu. Ne olabilirdi? Benim biricik karım, tek aşkım, herkesten çok güvendiğim kişi beni aldatıyor muydu? Hem de hasan’la. Yoksa o evli kadın benim karım mıydı? Çalışabilecek durumda değildim. Eve gidip karımla konuşmam lazımdı.

Eve geldiğimde kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Melek mutfaktaydı. Çantamdan çıkarttığım tableti titreyen ellerimle ona doğru uzattım. Mesajı gösterdim. Yüzü kıp kırmızı oldu. Bu her şeyi itiraf etmek demekti. Gözleri doldu. konuşamıyordum. O daha önce kendini toparladı. “Evet” dedi. “iki aydır Hasan’layım” Sesim titreyerek “ “Peki ne yapacağız ?” diye sordum. “Ondan ayrılmak istemiyorum. Ona çok bağlandım. Seni seviyorum ama onsuz olamam. Bunu böyle kabul etmen lazım” Bir şey diyemedim. Halbuki Hasan’ın ne adi biri olduğunu. Onu sadece kullandığını söylemek istiyordum. Evden çıktım. Sokaklarda dolaştım Konuşacak birine ihtiyacım vardı. Metin’i aradım. Utanıyordum ama konuşmam lazımdı biriyle.

Metin’le bir cafe de oturduk. Hepsini anlattım. Sonunda “Ayrılmak istiyor musun?” diye sordu. “Hayır, seviyorum Melek’i dedim” O zaman, zamana bırakacaksın katlanacaksın “ dedi. Benim de eğilimim o yöndeydi aslında. Kimseye söylememesi için uzun uzun rica edip ayrıldım. Biraz daha sokaklarda dolaşıp eve döndüm. Saat 1 gibiydi.

Melek beni bekliyordu. Sessiz halimden bir şeyler anlamıştı her halde. Boşanmak istemediğimi söyledim. Biraz rahatladı. Duruma razı olduğumu söyleyince yüzü gülmeye başladı. Bunun çok gizli kalması gerektiğini söyledim. Hasan’a söylemesi gerektiğini söyledi. “Daha çok zevk alır” dedi. Hoşuna gidiyormuş boynuz takmak. “Saat 2 de gelecek biliyorsun” dedi. Buna hazır değildim. Bu kadar büyük bir sorunumuz varken telefon edip gelme demiştir diye düşünmüştüm. Bana“ İstersen sen çık dolaş dışarda Hasan gelmeden. Ona hazırlanmam lazım. Gidince ben seni çağırırım” dedi. Bu duyarsızlığına inanamadım. Çok kızdım ama çarem yoktu galiba. Kös kös çıktım evden.

İşe gittim bir kaç saat orada kendimi oyamaya çalıştım. Mesai bitimine yakın Melek aradı. “Gelebilirsin aşkım” dedi. Kendi evime gitmek için izin gelmişti. Bozuk bir halde eve gittim. O gece pek konuşmadık. Melek yatak takımlarını bile değiştirmek gereğini duymamıştı. Hasan’ın terinin buram buram koktuğu, üstüme bulaştığı yatakta sesimi çıkartmadan uyumaya çalıştım.

İki gece sonra poker gecemizdi. Hasan’ın yüzüne nasıl bakacağımı düşünüyordum. O resimleri yine para yerine sürecekti. Nasıl katlanacaktım bu duruma. Bu defa Metin de biliyordu o kadının karım olduğunu. Belki Mehmet de biliyordu. Rezil olmuştum. Tam bir rezaletti.

Poker gecesine ayaklarım geri geri giderek ayrıldım evden. Herkes normal davranıyordu. Hasan hikayelerini anlanlatmaya başladığında ben rahatsızlığımı gizlemeye çalışıyordum. Bana ara sıra bakışlar atıp, bozulmamdan keyif çıkartmaya çalışıyordu. Karımın resmine tekrar bakma fırsatı olduğunda Metin de heyecanlandığını ama bana belli etmemeye çalıştığını hissettim. O gece Hasan sırf bana karimin sikilmiş resmini göstermek için bir el bana yenildi. Zor bir duyguydu karımın arka deliğinin öyle bollaşmış halini görmek. Özellikle ötekiler anlamasın diye sanki başka biriymiş gibi Hasana yaptığından dolayı iltifat etmek çok ağırdı.

Hasan her saniyesinin zevkini çıkartı. O gece eve döndüğüm de Melek beni gülerek karşıladı. Hasan ona mesaj atarak olayı anlatmış. Çok Keyif almış yaptığından. Karım da hoşlanmıştı bundan. “Gerçeğini görmek istermisin? “ dedi şımarık bir şekilde. Kendime engel olamadım. Heyecanla “Evet! “ dedim. “O zaman Hasan’dan rica et bir dahaki sefere senin yanında yapsın. Hahahaha! “ diye gülüp gitti. Ben de gidip yanına yattım. Uyuduk.

Gündüzleri ben işte çalışırken, Hasan’ın gelip karımı becerdiğini düşünmek artık normaldi benim için. Karım akşamları bana birlikte yaptıklarını anlatmaktan özel bir zevk alıyordu. Bu belliydi. İşlerim yoğunlaşmıştı. Yetiştirmemiz gereken bir iş dolayısıyla hafta sonu da dahil geç saatlere kadar çalışmam gerekiyordu. Pazar akşamı derbi maçını kaçıracağım için canım sıkkındı. Karımla maçı seyredemiyeceğim için üzgündüm. Önemli bir evrak eksikliği yüzünden o gece çalışmayacağım ortaya çıktı. Kimse neden eve gidiyorsun diyemezdi. Çok sevinmiştim. Maç başlamadan eve yetişebilecektim. Hemen fırladım.