yetiskin tarafından yazılmış tüm yazılar

GERÇEKLER 5.BÖLÜM EVE DÖNÜŞ

Yolculukta kimseden bir ses çıkmadı demek isterdim ama annem herzamanki modundaydı. Hatta elimdeki telefonla istediği şarkıları açtığımda ön koltukta el hareketleri ile dans ediyor, şarkıya eşlik ederek eğleniyordu. Bu olanların benim planlarım ile olduğunu düşünüyor ondan dolayı benim rahatsız olmadığımı ve bir sorun çıkmayacığını düşünüyordu. Ben rahatsız oluyor muydumki?

Bedirhan annemin içinde gidip gelirken , gözlerim kaymış , penisimde bir hareketlenme olmuş ama o anki durumda kendime hakim olamyı başarmıştım. Yıllardır evde bana anne şefkati gösteren , korktuğumda yanına sığındığım. Her anında birlikte olduğum annemi , bir almancı piçi resmen gözümün önünde genişletmiş , bende buna göz yummuştum.

Size biraz eski zamanalrdan bahsetmeliyim. Özellikle benim doğduğum zamanlardan. Evet o zamanlar annem ve babam yeni evlenmiş ve babam ,annemin kapanması için ısrar etmişti. Annem sırf dini bir aileden yetişme ve kocasından ayrılma korkusundan dolayı istemeyerek de olsa bunu kabul etmiş ve evliliğin 5 senesi kapalı kalmıştı. Her şey normal gibi değil mi? Ama buradaki olay , annemin kapalı iken uygun giymemesi ve bunu bir modaya çevirmesiydi. Babam , annemi dikkat çekmesin diye kapatmışken annem daha dar , daha dikkat çekici renklerde giyiyor ve makyajdan da uzak durmuyordu. Bu olanlar babamı çileden çıkarıyor ve evde kavgaların ardı arkası kesilmiyordu. En sonki olayda ise annemin giydiği dizlerinin hafif altında biten kırmızı dar elbise babamı çıldrıtmış , dolaptaki tüm elbiseleri yırtmasına sebep olmuştu. O zaman işte babam , böyle olacağını anneme açılmasını söylemiş , evlilikleri de ilk o zaman tehlikeye girmişti. Bu olaylar olurken , annem benimle üzüntsünü dinidirmiş ve her şeyi bana anlatarak kendini rahatlatmaya çalışmıştı. Tabi o zaman ben sadece 5 6 yaşlarındaydım ve kavgalar hariç diğer şeyleri anlamıyordum bile.

Babam ile annem doğrusunu söylemek gerekirse birbirlerine aşırı yakışan bir çiftte değildi. Annem , vücuduna dikkat eden, spor yapan , gençleri ve esprileri anlayan bir yapıda iken babam biraz daha kenidisini evlilikten dolayı salmış ve birazda geri kafalı diyebilieceğim tarzdaydı. Onu bu tatillere alıştırmak gerçekten zor olmuştu. Çünkü normalde annem , yaşadığımız mahallede tayt giyse orospu ilan edilecek bir potansiyele sahipken , tatilde giydiği şeyler gerçekten çıldırtıcıydı. Babam yavaş yavaş iki ayrı bölgenin farkını anlamış , normalde birlikte olduğu kişilerden uzak olduğu tatillerde annemi rahat bırakıyor ve yılın geri kalanında tekrar kontrolü altına alıyordu. Bundan önce anlattıklarımda , bu kontrolden çıkmanın ilk basamaklarıydı. Babam ne zmana anneme karışsa , hep savunucusu ben olduğum için annemle ilişkim her zaman babamdan daha iyiydi. Onunla o kadar samımiydikki , konuştuğum kızları , arkadaşlarımla ilişkilerimi , okuldaki olnları ve her şeyi anlatırdım fakat babama bunların onda birini ancak söylerdim. Babam annemle giydiği bir şey yüzünden büyük bir kavga etse yine annemin tarafındao olurdum. Evet bazen babam haklı olurdu ama annemin bu güzel vücudu sergilemesi nedense hoşuma gidiyordu. Bir hazine gibi saklı kalması bana hep saçma gelirdi. Veli toplantısına gittiğinde bile giydiği şeyler ile en dıkkat çekici kadın olurdu. Arkadaşlarım bana karşı hep saygıldırlar. Ondan dolayı annem hakkımda aşırıya kaçan sadece 1 2 tane piç ruhlu olan vardı. Onlarında götünü tabiki annem kaldırıyordu. Spor yapan o iki arkadaş ile durmadan beni kıyaslıyor , onların götlerinin kalkmasına ve kendilerini bir şey zannetmelerine sebep oluyordu. Babam arkadaşlarımın eve çok gelmesini istemezdi.

Annem genelde ev hali ile olur ve evde gerçekten rahat giyerdi. Tül bir gecelik ile dolaştığı akşam vakitlerinde arkadaşlarımla FIFA oynamak gerçekten çok kolay oluyordu . Çünkü ne zmaan annem koridordan geçse ben bir gol atma fırsatı yakalıyordum. Onların annemi gözleri ile yediklerini farkediyordum ama zararları olamdığı için kendi kendime eğleniyor ve umursamıyordum. Bu rahatalığımı annemde farkediyor , o da aynı şekilde bazı yaptığı şeyler ile eğleniyordu. Babam evde yokken askılı bodyi sütyensiz giymesi bu yaramazlıklardan birtanesi mesela. Çok susamış gençlere limonata verirken eğilmesi o süt fabirkalrıın azda olsa gözler önüne seriyor ve alttaki uzun zevk çubuklarının hazırola geçmesine sebep oluyordu. Bu yaşta , gençler tarafından arzulanmak annemi gerçekten delirtiyordu. Benim de bu zevklerini yaşamamda yardımcı olmam , onu bana karşı iyice yakınlaşltırmış ve ilişkimizi farklı bir boyuta taşımıştı. Hele olan son olay sonucunda onu babamdan saklamam ve yiyebileceği en genç yarrağı yemesıne izin vermem , gözündeki seviyemi en üste çıkarmış , bana karşı olan rahatlığı katbekat artmıştı. Eve döndüğümüzde uzun bir süre bu olaydan bahsetmemiştik. Okulların başlaması ile de ben yurtta kalmaya başlamış ve eve sadece haftasnoları gelir hale gelmiştim. Bir süre her şey normal gitmişti. Ama içimdeki annemi paylaşma isteğim her annemi gördğümde tavan yapıyordu.

Haftasonu eve vardığımda ve onunla herhangi bir etkinlik yaptığımda tüm bu olanlar aklıma geliyor , tekrar bir şeyler olmasını istiyordum. Bunun en büyük sebeplerinden biri babamla annemin eski kavgalarının geri gelmesiydi. Annem ve babam artık yanyana bile yatmıyordu. Annem horlamayı bahane ederek salonda yatıyor ve babamda yatak odasında uyuyup işe gidiyordu. Yine bir haftasonu eve geldiğim günün sabahı , erken kalkmış ve banyoya doğru gitmiştim. Uykulu bir halde iken gelen sesleri duyduğumda gözlerim faltaşı gibi açılmıştı. Babam sabah birinin araması sonucu yine dükkana gitmişti ve annem banyoda bu yokluğu çekerek mastürbasyon yapıyordu. Sesler boğuk boğuk bir inleme gibidiydi resmen. Sabah ereksiyonum şortumu zorluyordu. Bu sesler beni hayallere daldırmış ve elimi istemsiz sikime atmama sebep olmuştu. Kulağımı dayamış inleme seslerini dinlerken yavaş yavaş kendimi okşuyordum. Bir an durup

“ Ben napıyorum ya, o benim annem , bunu yapamam “ diyerek yine vicdan azabı yaşamıştım fakat içimdeki ateş elimi sikimden çekmeme rağmen sönmüyordu. Dinlemeyi bırakıp odama gittim , çekmecemden jeli çıkararak hayaller kurmaya başladım. Kendimi rahatlatmalıydım ama aklıma ne bir öğretmen ne de sevidiğim bir kız geliyodu. Hayallerimi seçmeye çalışırken derinlerde gizli bir şeyi arzuladığımı farkettim. Okulun başındasırf taraftar gurubuna bizi almak için tehdit eden Volkan abi bir anda hayallerimde , benim odamda hem de benim yatağımda annem ile birlikteydi. Kafamadan atmaya çalışltıkça daha çok yoğunlaşıyor ve düşüncelerden kurtulamıyordum. O kadar odaklanmıştımki bir ses ile irkildim

A: “ M-mert, iyi misin oğlum?”

Annemin bu sesini duyduğumda altımdaki şort dizlerimde tişörtüm ise göğsüme kadar çekilmiş şekilde, tek elimle sikimi okşuyordum. İrkilerek hemen tişörtümle sikimi kapamaya çalıştım fakat annem bana doğru yaklaşarak

A:” Sakin ol, bir şeyler sayılıyordun. Bir isim, Volkan mıydı, evet evet volkan. İyi misin oğlum benden utanmana gerek yok.” Derken yatağımın ucuna kadar gelmişti. Ben Volkan abinin ismini söylerken beni yanlış anlamasından korktum ve saçma sapan bir şekilde düşünmeden

M: “ Yo- yok anne , volkan mı? Öyle birini neden sayıklayım , saçmalama . Özür dilerim , kapıyı kapatmadığım için. Biraz izin verir misin?”

Annem beni hiç dinlememiş yanıma oturmuştu, sikim tişörtün altında çadır kurmuş şekilde duruyor ve dimdik kalmaya devam ediyordu. Üstündeki bornoz ile yanıma oturduğunda , hafif meme ucunu yandan görebiliyordum. Bacakları iyice açılmış ve tek elini saçlarıma atmıştı.

A: “ Zor bir dönemden geçiyorsun , biliyorum ama bu haline gerçekten üzülüyorum. Seni her seferinde böyle görmek beni gerçekten mahvediyor.”

Bu cümleler nedense beni kızdırmış , ne varmış halimde diye sinirlenmeme sebep olmuştu , aynı şeyleri asıl ben onun için düşünüyordum. Bir sinirle

M: “ Asıl ben sana üzülüyorum anne . bu bedenin , bu güzelliğin hakkını veren biri yok. Banyoda , sende benim gibi kendini tatmin etmeye çalşıyorsun. Seni düşündüğüm için sadece hayallere dalmıştım. Çok seviyorum seni, hemde çok.” Bu cümleleri hiçbir cinsel istek duyarak söylememiştim fakat annem sikimin inmediğini farketmiş ve tişörtümü üste doğru çekerken sikimi serbest bırakmıştı. Üstündeki az bir bir ıslaklıklığa temas ettiğinde tüm vücuduma bir elektrik dalgası yayılmış ve kalbimin atış hızı inanılmaz artmıştı. Annem , sikimi kavrayıp hafif okşarken saçlarımı okşamaya devam ediyor ve gözlerime bakıyordu.

A: “ Düşünceli , iyi kalpli oğluşum benim. Beni ne kadar sevdiğini ve mutlu olmam için elinden geleni yaptığını biliyorum. Sadece artık birbirimize her konuda dürüst olmamızın vakti gelmedi mi sence?” bunları öyle yavaş öyle tatlı söylüyorduki sikimde sanki kalbim atıyormuş gibi damarlarımı hissediyordum. Narin elleri her sıvazladığında göz bebeklerim büyüyor nefesimin ritmi değişiyordu.

M: “ hı hı , e-evet anne , yemin ederim, h-her şeyde mmhh sana karşı çok dürüstüm” bunları söylerken bulunduğum durum bir rüya gibiydi , acaba gerçekten rüya mı görüyordum . Tekrar uykuya dalmış olamaz mıydım? Belki de yatağımda sikim açık öylece uyuyakalmıştım ama bu narin eller, bu tatlı sesin rüya olması imkansızdı. Annem yüzüme biraz daha yaklaşıp

A: “ Şimdii, bana Volkan kim söyler misin mert? Neden onun ismini sayıklıyordun? Yoksa oğluşumu üzen birisi mi?”

Bunları söylerken resmen bir memesi ağzımın dibindeydi , biraz yutkunup dürüst olmaya karar verdim.

M: “ Taraftar grubu maskotu Volkan abi anne, mmhhh, sadece onunla seni , yani sadece bir hayaldi, gerçekten mmhhh sadece hayal ediyordum”

Bu cümleleri kurarken annem biraz daha hızlanmış ve resmen elleri kasıklarıma çarpar şekilde sikimi sıvazlıyrodu.

A: “ Bu halde iken bile anneciğini düşünüyordun demek. Nasıl biri bu volkan abin?”

Artık dayanacak halim kalmamıştı, vücudum öyle bir kasılmıştıki resmen felçli gibi hissetmiştim. Annemin bu sorusuna cevap veremeden son sıvazlaması ile döllerim tişörtüme ve karnıma doğru fışkırmaya başladı. Benim kasıldığımı gören annem kafamı göğüsüne yaklaştırıp

A: “ mmhh işte böyleee, sakin oll bitanem. Annen her zaman yanında, sakin ol” diyordu ve ben resmen beynim erimiş bir şekilde yatakta anlamsız bir şekilde öylece ona bakıyordum. Elinde benim akıttığım döller varken alnımı öpüp

“ Akşam bunu konuşacağız tamam mı Mert? Volkan abinin kim olduğunu öğrenmek istiyorum. Şimdi güzelce uyu ve dinlen. Bunların her zaman aramızda kalacağını da unutma”

Annem bunları söylediğinde , kulaklarımda bir uğultu vardı resmen. Neler olmuştu. Annem resmen beni elleri ile boşaltmış ve ağzımdan söz almıştı. Bu bir rüya değildi , evet daha yani yüzümün dibindeki memeler , annemin Hindistan cevizli duş jelinin kokusu, o narin elleri hepsi gerçekti, üstüme baktığımda kurumakta olan dölleri görüp hemen dolabımdan çıkardığım ıslak mendille ve kuru peçete ile kendimi temizleyip yatağıma yattım ve olanların şokunda düşüncelere dalmışken , tekrar uykuya daldım.

5. BÖLÜM SONU

GERÇEKLER 4. BÖLÜM HAMAM

Annem benim orada öylece durduğumu farkedince , bana dönüp

A: “Hadi geçelim içeri , şu deniz tuzunu atıp rahatlamak istiyorum” diyip önden içeri girdi. Bedirhan direk annemin götüne bakarak yumruk yaptığı elini sıktı ve işte tam o sırada onun şortundaki kabarıklığı fark etmiştim. O gecekinden daha net bir şekilde gözümün önünde idi kabarıklık. Gerçekten şaşırtcı derecede büyüktü. Yoksa benim penisim mi küçüktü? Bunu düşünürken Bedirhan koluma girip

B: “ Şu an tam kıvamında , sana dediğim zaman babanlara bakmaya gidecek gibi erkenden çık. İşaret edeceğim. Gözlerimle temasta ol.” Diyerek içeri girdi ve annemin yanına geçti direk. Benim gördüğüm o şeyi annemde görmüştü ve bir süre gözünü alamamıştı. Bunu yüz ifadesinden resmen okuyordum. Bana bakıp

A: “ Mert , bu sene kesinlikle spora başlamlısın. Baksana yaşıtların almış başını gidiyor” derken bedrihanın vücudunu işaret ediyordu. Bu cümleler iyice beni gömmeye ve sinirlendirmeye başlamıştı.

M: “ Benden 2 yaş büyük ve bunu yapmak çokta zor değil anne “ yüzümü buruşturarak söylediğimde annem ayağa kalkıp yanıma geldi yanaklarımı sıkarak

A: “ Oğluşum daha minnak benim. Böyle olması için zaman lazım.” Diyerek resmen beni çocuk yerine koymuştu. Tabi benim yanaklarımı sıkarken bedirhana inanılmaz bir manzara çıkmıştı. Annem tam oturmak için yerine doğru geri geri bakmadan hamle yaptığına Bedirhan uyanıklık yaparak oraya geçmişti. Annem tam oturduğunda , onun kucağına gelmiş oldu ve bir anda irkilerek ayağa kalktı. Eminim o büyük şeyi hissetmişti ve bedirhana bakarak “ Ayyhh , pardon görmedim seni” dediğinde o hiç şikayetçi olmadan

B: “ Suyun sıcaklığını ayarlıyordum, onun için geçtim bu tarafa . Hem hiçbir sorun yok , rahat ettiğin yere oturabilrisin Berna abla” diyip resmen yılışıklığı üst seviyeye çıkarmıştı. Benim ses edip etmeyecğime annem yan gözle bakıyordu fakat ben hiçbir şey demiyor üstelik onlara bakmamaya özen gösteriyordum.

A: Yan taraftaki yere oturup “ Böyle daha rahatım , sorun yok “ diyerek biraz mesafe koymuştu annem. Aşırı derecede yılışıklık sanırım onu da irite etmişti . Bunu anlayan Bedirhan ayağa kalkıp.

B: “ Berna abla , istersen hamam taşına geç. Son gün yorgunluğunu benim masajım ile at. Almanyada özel masaj eğitimi aldım . Kesinlikle pişman olmayaksın.” Diyerek annemi elinden tutarak kaldırdı.

Annem bana bakarken onay bekler gibiydi , yoluna taş koymayacğımı söylediğim için

M:” İyi bir masaj lazım kesinlikle hepimize , bana da yapsan iyi olurdu aslında” diyerek anneme özel olmamasını sağlamaya çalıştım. Bedirhan koca bedeni ile yanıma gelip benim omuzlarımı sıkmaya başladı.

B: “ Sen yumuşacıksın kanka, tatili yaptın tabi sen rahat rahat . Ama Berna abla peşinde koşmaktan tatilde bile yoruldu “ derken omuzlarımı sert sert sıkıyordu , yüzümdeki acı dolu ifade annemin dikkatini çekti.

A: “ Yavaş ol koca oğlan. Oğluşumu ağlatacaksın şimdi. “ diyince annem , dalga mı geçiyor bana acıyor mu anlam veremedim. Annem normalde olduğundan farklı davranıyordu. Bana karşı gereksiz bir sert tavrı vardı. Bedirhanı annemin sözleri üzerine beni bıraktı ve ona doğru yürüdü. Ben omzumu ovuştururken annem hamamdaki taşın üstüne yattı ve kollarını yana salarak masajı beklemeye koyuldu “ Hünerlerini görelim” diyerek de meydan okuma cümlesi kurmuştu. Bedirhan sabırsızlanarak getirdği şampuanı annemin vücuduna dökmeye başlamıştı bile. Annemin arkası bana dönüktü. Beni görmüyordu. O sırada Bedirhan döktüğü şampuanı öncelikle ayaklarından başlayarak bacaklarına yedirmeye başlamıştı. Annemin 37 numara ayakları , bedirhanın eli deydiği an kasılmaya başlamıştı. İki gün öncesini düşündüğüne emindim. Yabancı bir erkeğin elleri annemin vücudunda dolaştığında , reaksiyonların hepsi sanki ayak parmaklarına toplanıyordu. Elleri kalçalara çıktıkça , o minik ayaklarda sağa sola istemsiz hareketleniyordu. Bedirhanın siki ise resmen bir çadır oluşturmuş , deniz şortunu delmek için çaba gösterir haldeydi. Kalçasını yavaş yavaş ovarken elleri ile yukarılara tırmanmaya başladı. Bikini üstünden rahartsız olarak

B: “ Berna abla, şunu çıkarsan hem daha rahat sürerim “ diyerek bunu söylerken arkadaki ipi çözmüştü. Yanlara doğru düşen ipler , memelerini bir arada tutma görevini bitirmiş olduğundan , o güzel görüntüyü oluşturmuştu. Yanlara doğru yayılan memeleri gören bedirhanda aynı benim gibi kendinden geçmiş daha narin hamleler ile sırtının yanından parmakları ile hafif hafif göğüslerine dokunarak masaja devam ediyordu. Bedirhan elini ne zaman aşağı atsa biraz daha annemin vajinasına yaklaşıyor ve tepkisini ölçüyordu. Elini tam oraya denk getirip hafif hafif masaj yaparken bana kaş göz işareti yaptı. O zaman anladımki benim gitmemi istiyor. O şekilde annemi rahatlatırken

M:” Anne , şimdi hatırladım . babam beni aramıştı . İki dk yanıma gel , yardım lazım diye. Onu unuttum ben, hemen gidip bir bakıp geleyim. Kızar şimdi . “ dediğimde annem amına temas eden elden dolayı ıslanmaya başlamıştı bile . Sesini kontrol etmeye çalışarak

A: “ mmmhh , tamam mert. Biz burdayız zaten. Bişi olursa haber verirsin” diyerek kısa bir cevap vermiş , yüzüme bile bakmamıştı. Kapıdan çıktığımda , dışarda öylece durup nöbet tutmaya başladım. İçeriye birinin girmesi benim için facia olurdu. Olacakları aşırı merak ediyordum ve kulağımda içerideydi. Hamamın boş olması seslerin yankısın arttıyordu. Kapının yanında havlu alınan yerdeki tahta tabureye oturup beklemeye başladım. Yaklaşık 5 dk geçmişti ve net bir ses gelmiyordu. Tam ayağa kalktığımda içerden inlemeye benzer bir ses duydum. Pür dikkat kesilerek kulağımı kapıya dayadım. Bedirhan bir şeyler söylüyor annemden ise belli belirsiz bir inleme sesi geliyordu. Nefesimi tutup daha iyi dinlemeye çalışırken sadece 2 dk sonra sesler artmaya başladı. Bu sefer içerden resmen alkış sesi geliyordu. Seslerin ritmini anlayabiliyordum. Annem tam “mmmmhh” dediğinde “şak şak şak” sesleri geliyordu. Artık tamamen emindim. İçerde Bedirhan o taşın üsttünde annemin içinde gidip geliyor ve kasıkları o popoya çarparken elleri ile daha yeni sabunladığı memeleri avuçluyordu. Ritmin sesi biraz daha azalmıştı. Daha çok çivi saplama gibi, her sokuşta 2 sn duraklama var gibiydi. Bu sesi dinlerken arkamda görevli ile konuşan birinin sesini duydum. Bu sesin bana tanıdık gelmesi ile başımdan aşağı kaynar sular döküşmüştü. Evet gelen babamdı ve benim burada nöbet tutar gibi beklediğimi görürse neler olurdu? Elim ayağıma dolaştı ve ne yapacağımı bilemeden hemen babamın yanına gittim ona bakıp

M: “ Baba , iş erken bitmiş. Biz yeni geldik daha . İçerde temizlik mi ne varmış , onu bekliyordum anneme haber vereceğim. İstersen sen bi duş al soyunma odasında. Hemen açılır zaten.” Derken telaşlı olduğum halimden belliydi. Babam anlamsız bir şeklilde bana bakıp

O:” Daha yeni görevli öyle bir şey söylemedi. Emin misin kapalı olduğuna?” dediğinde

M:” Aslında kapalı değil zaten , sadece ben temizlemelerini istedim. Biliyorsun annem temizlik hastası , herkesin girdiği bir yerde oturmak istemez “ derken annem içeride büyük bir yarrağı santim santim , bir zamanlar bulunduğum yerin duvarlarına deyidirmek ile meşguldü. Babam zaten yorgun ve terliydi . Beni dinleyip soyunma odasındaki duşa kabine girdi. O sırada hızlıca hamama doğru koşup annemi uyarmam gerektiğini düşündüm ama niçin uyaracktım? Onu başkalarının siktiğini biliyordum ve hatta ona arkaşadımı ayarlayıp rahat etmesi için bir ortam oluşturmuş , bununla ilgili rahatı bozulmasın diye onu uyaracak mıydım? O sırada stresli bir anımda olduğum için kapıyı direk açıp içeri daldım.

Gördüğüm manzara gerçekten inanılmazdı. Üst bikinisi memelerinin altına sıkıştırılmış , alt bikinisi ise kenara sıyrılmış bir şekilde Bedirhanın sikinin altında , ayakları onun omuzunda, hunharca sikilen annemi gördüğümde anlık durakasmıştım. Bedirhan zaten umurasmaz biriydi. Beni gördğünde resmen sikine takmamış annemin dibine dibine girerken

B: “ Noluyor amınakoyuyum , bu nasıl giriş” diye kızmıştı.

Annem beni görünce Bedirhanı itip kurtulmaya çalışıyordu, üstündeki bikiniyi düzeltmiş ama içine giren koca siki durdurmayı başaramamıştı. Bedirhan sikini tam olarak dibine sokup öylece durduğunda ben telaşlı bir şekilde

M: “ Babam geldi, şu an soyunma odasında. Toparlanmanız lazım” dedim. Bu cümlelerden annem , bu olaydan haberim olduğunu ve benim ayarladağımı anlamıştı fakat şantajdan haberi olmadığı için bunu benim özellikle ve zevkle yaptığımı düşünmüştü. İçindeki koca sik yavaş yavaş çıkarken kafasını yan çevirip bana baktı ve

A: “ Tüm bunları biliyor muydun?” dediğinde ne diyeceğimi bilemeden

M:” Anne şimdi bunun sırası değil lütfen toparlanın “ diye tekrar ettim ve Bedirhan sikini tamamen çıkarıp öylece ayakta dururken anneme bakarak “ Hadi anne lütfen, babam her an gelebilir. Özür dilerim.” Diye saçma bir şekilde özür dilemiştim. Bu aile meselesini ilgilendirmeyen tek kişi Bedirhandı ve o boşlamaya yakınken annemi hiç bırakacak gibi durmuyordu. Annem ayağa kalkıtğında onu taşa doğru domaltarak

B: “ Madem bu süre boyunca oyaladın biraz daha oyala , çünkü patlamak üzereyim” diyerek annemi saçından tutarak sikine tükürdü ve sabitleyip içine girdi. İntıkam alır gibi sikiyordu resmen. İki eli annemi omuzlarından kavramış , sikini her soktuğünda annemin alelacele düzelttiği bikini üstü yavaş yavaş meme ucunu gösterecek şekilde açılıyordu. Annemin gözlerinde hem bir acı hemde bir zevk vardı. Resmen koca bir yarrağı yerken gözlerime bakıyor , gördüğüm manzara karşısında tepkimi bekliyordu. Ağzımdan sadece şunlar çıktı

M:” A-Anne iyi misin?” bunu söylerken çocukluğumdaki masumluğum ile sormuştum. Annemi videoda gördükten sonra şimdi de canlı bir şekilde , üstelik arkadaşımın sikini yerken görüyordum. Darbeler hızlandıkça annem kafasını aşağı indirip kenidini zevke bırakmış ve bacakları kontrolü kaybetmeye başlamıştı. Bedirhan ellerini annemin omuzlarından çekip sadece bel hareketi ile sikini sokup çıkarırken hamamda inanılmaz bir ses yankılanuıyordu. Sanki usb girişine tekte kabloyu sokmak gibi bir uyum vardı. Her soktuğunda çıkan ses resmen tok bir sese dönmüş , annemin amının tüm duvarlarını kapladığını hissettiren bir hale bürünmüştü. Bedirhan bana intikam alır gibi bakarak

B:” Ohhh , bu deliğin bu kadar tatlı olduğunu sana söylemiştim. Bernanın nasıl bir kaşar olduğunu söylediğimde de boş konuşmuştun. Mmmmh şimdi sikim çıktığın delikte Mert ahhh geliyorum” diyerek inlemeye başlayınca annem tedirgin olmuştu. Kafasını ani kaldırışından ve inleme ile karışık

A: “ Sakın içime patlama , tehlikeli günümdeyim , sakınn” dediğni duymuştum ama bu nafileydi. Bedirhan sikini en sona ittirmiş , rahim duvarına doğru genç spermlerini oluk oluk annemin içine dolduruyordu. Yüzündeki ifade zevk sarhoşluğuydu. Annem ise kızmasına rağmen sanki bunu istiyor gibi bir haldeydi. Yüzünde hınzır bir gülümseme vardı resmen. Bedirhan son kalan dölleri de akıttıktan sonra içinden çıkarak arkasındaki taşa oturdu. Koca sikinden hala damla damla gelen döller vardı ve yerçekimine yenik düşmüş halde olan siki tüm ihtişamı ile duruyordu. Annem kendisi hamamın ortasındaki taşa bırakmıştı. Ben hala tedirgin bir halde

M:” Lütfen üstünüzü giyin. Her an gelebilir babam.” Dediğimde Bedirhan gülerek

B:” Tamam amınakoyayım ya , bir tane şort giycez al bak giydim” diyerek yerdeki ıslak şortu üsrüne geçirdi. Annem ise yorgunluktan kalkamıyordu bile. Defalarca boşalmıştı ve amından döller bacaklarına doğru süzülüyor , bazıları ise hamam taşına doğru düşüyordu. Tek eli üst bikinisi düzeltip , diğer eli ile sıyrılmış olan alt bikinisi ile genişlemiş amını kapattı. Dellilerin gitmesi için tasa iyice su alıp annemin üzerine su dökmeye başladım. Annem pişman bir halde gibiydi. Taşta öylece yatmış dururken onun kendini kötü hissetmemesi adına onu sabunla yıkamaya başlamıştım. Bedirhan ise babam gelmeden yanımza gelip annemin götüne bir şaplak atarak

B: “ Siktiğim en güzel anneydi. Şu göte bak. Gelecek sene görüşürüz kanka.” Diyerek umursamadan dışarı çıktı ve çıkarken içeri babam girdi. Utanmadan babama selam verip , iyi yolcuklar dilemişti. Halbuki daha 5 dk önce babamın sahip olduğu bir kadını darmaduman etmiş , şu andaki haline sokmuştu. Annem, kafasını kaldırıp babama bakarkak gülümsedi ve dönüp göz kırptı. Bu hareketi beni çok değişik bir ruh haline soktu. Acaba benim hakkımda ne düşünoyrdu. Bu konuyu onunla daha sonra konuşacak mıydım? Her şeyi babamdan gizleyecek miydik yoksa? Annemin arkasına geçtiğimde , annemin eli ile bikinisi sıyırıp elini amını sokup çıkardığında biraz daha döl gelmişti. Ve bunu bir işaret olduğunu anlayıp hemen oraya doğru su döktüm. Resmen yardım ve yataklık ediyordum. Babam hamamın keyfini çıkarmaya başladığında artık dayanamaz hale gelmitşim ve

M:” Benim işim bitti , sizi bekliyorum dışarda “ diyerek çıktım. Eve dönerken yolculuk boyunca bunları düşünecek ve nasıl davranmam gerketiğini kararlaştırmak zorunda kalcaktım.

GERÇEKLER 3.BÖLÜM KAHVALTI

Otel odasına döndüğümde afallamış haldeydim. Resmen , anneme yürüyen Almancı bir piçle birlikte iki tane animatörün annemi günbirilik tatilci gibi odalarında kullanmalarını bile isteye izlemiştim. Ne bekliyordumki? Odada sohbet etmelerini mi? Tabiki de annemi kucaklarında zıplatıp , bir zamanlar içinde bulunduğum yeri yerle bir edeceklerdi. Bunu bile bile izlemeye gitmiştim , çünkü inanılmaz derecede merak etmiştim. Yatağıma oturdum ve komidinin üstünde makyaj malzemelerini gördüm. Evet dün gece bu sürdğü rimel akmıştı. Ağzı yüzü salya içinde bir anneydi o. Neden bunu kendine yapmıştı? Babamı sevmiyor muydu? Bu ilk miydi? Aklımdan yüzlerce şey geçerken aklıma Bedirhanın dediği geldi. ” Olum o memeler ne öyle” demişti ve kafamda durmadan bu sözler yankılanıyordu. Annemle küçüklütken beri hep seviyeli bir ilişkimiz oldu. Yanımda üstünü değiştirir , iç çamaşırı ve bikini ile dolaşırdı ama bazı zamanlar hariç hiç yan gözle bakmazdım. O bazı zamanlar ise etekle eğildiğinde gözüken tangası veya banyoda havlu verirken gördüğüm o pürüzsüz memeleriydi örneğin. Evet çocukken jork jork emdiğim , içindeki sütü tamamen mideme indirirken ellerimke okşadığım memeleri özlediğimi hissetmiştim fakat kafamdan bu düşünceyi atmalıydım. Böyle biri değildim ve olamazdım da. O gün odada bunları düşürken uyudum ve sabah erkenden kalktım. Yanımda yine horalyan babam ve onun yanında da annem vardı. Üstlerindeki pikeyi sıyırıp atmışlardı. Annemin ayakları yan yana duruyor , cenin pozisyonunda yatarken yine sütyensiz şekilde giydiği askılı bodyden süt fabirkası gözüküyordu. Bir süre öylece baktım ama içimdeki ateşi söndürmem lazımdı. Bu şekilde davranmam kötü sonuçlar doğurabilirdi. Bu enerjiyi bir şekilde atmalıyım diye düşünüp otelin son etkinliklerine gitmeye karar verdim. En azından kafa dağıtabilirdim. Odadan şortumu giyip çıktım ve bedirhanı arayıp kahvaltıya gittiğimi haber verdim. Otelden çıkış saat 13.15 ydeydi. Odayı o sürede boşaltıp akşama kadar otelde takılırdık. Bizim klasık tatil anlaşıyışı. Babamla valizleri arabaya koyar , yedek kıyafetleri alır, o gün de tatile devam eder ve akşam hamamda yıkanıp , üstümüzü giyip akşam yemeğinden sonra eve yol alırdık. Bu aşamalarda ben yine otelde vakit geçirirdim ve valizleri taşıma aşamasına kadar bana ihtiyaç da olmazdı. Kahvaltıya gittim ve bedirhanı orada gördüm. Birilikte açık büfeden yiyecekleri tabağa koyarken bişi dyiecek ama diyemiyor ifadesi verdi yüzünde. Bunu farkedince elimdeki tabağa salam koyarken

Ben: Bişi mi diyeceksin , bakip duruyosun.

Bedirhan: B-ben mi , yoo, bişi demicem , annenler şey yani sizinkiler nerde ? uyuyor mu?

Ben: “Bir saaate kalkarlar , ben biraz erken yattım , ondan geldim bu saate ” belliki gece boyunca o da bunları düşünmüştü ama eminimki benim gibi iç hesaplaşma değilde , Berna kaşarını nasıl bende zıplatabilirim hissi ile bunları hayal etmişti. Taviz vermek pek istemedim.

Bedirhan: “Anladım. Gelirlerse onların yanına geçeriz olmazsa , acelemiz yok.”

Ben: Belliki annemi görmek ve onunla rahat bir sohbet döndürmek istiyordu ama bunu ben istemiyordum. ” Dün hiçbir etkinliğe katılamadım, son günüm , her şeyi yapacağım. Bana katılmanı istiyorum” diyerek masalardan birine yöneldim.

İkimizde yavaş yavaş yerken , çayımı tazelemek için makinenin başına gittiğimdi , Koray ve arkadaşı yanyana yürüyerek bana doğru geldiler. İçimde bir kıskançlık ve öfke vardı ama nedenini saptayamıyordum. Koray bana bakarak

Koray:” Mert bey, tek başınıza mı kahvaltı yapıyorsunuz? Annenler nerede?”

diye sorduğundan neden herkes sizinkiler değilde, annenler nerede diye soruyor diye düşündüm. Yanındakinin piç bir sırıtışı vardı resmen. Annesini kucakta zıplattıkları biri ile konuşmak nasıl hissetiriyordu acaba.

Ben: ” Odada yatıyorlar , gelirler az sonra ” derken arkada annemi gördüm. Üstünde tranparan bir sahil kıyafeti ve altındaki mavi bikisi vardı. Parmak arası terlik ile bize doğru geliyordu ve yanında babam yoktu. Bana el sallayarak yanıma geldi. Koray abi onu görünce çok abartmadan

Koray:” Son gün değil mi? Çok üzücü , sizi uzun süre göremeyecek olmak cidden beni üzdü. ” o sırada elini annemin beline atmış yakın bir şekilde konuşuyordu. Diğer adamın isminin Ercan olduğunu öğrendim. O da bana bakıp anneme döndü ve.

Ercan: ” Bu minyon kadında , bu koca oğlanın olduğuna inanmak güç , gerçekten ayrı bir gençlik var sende. Neye borçlusun?” diyerek resmen yalakalık yapıyor , acaba gitmeden önce ekmek çıkar mı diye yokluyordu. Annem her zamanki gülüşünü yaparak

Annem:” ya abartmayın sizde, oğluşum çabuk büyüyor sadece ve bu gençliğimi sizin gibi beni övenlere borçluyum ” diyerek resmen ikisinin siklerini yemekten memnun olduğunu belli ediyordu. Ben çayımı alıp masayı göstererek.

Ben:” Anne , bizim masa şurası. Yemeğini alınca gelirsin” diyerek hafif kaşım çatık Bedirhanın yanına geldim. Daha otururken

Bedirhan: ” Ne diyo lavuklar? Boş konuşurlarsa söyle , hem anneni sikiyolar hemde yanında sohbet ediyorlar. Aynısını ben yapacak olsam önce senden izin alırdım, bunlar bir boktan anlamıyor” diyerek saçma sapan şeyler söylemeye başladı. Bu nedemekti? Ben sana haber verirdim demek ne kadar mantıksız. Böyle bişiyin haberi nasıl olurki? 5 dk sonra annem tabağı ile yanımıza geldi. Bedirhan anneme bakarak

Bedirhan: ” Berna abla, yine çok şık olmuşsun. Keşke gitmeseniz ya, bizim de 3 günümüz var daha. Bizle daha kalsaydınız çok iyi olurdu , bir planınız var mı bugün için? Ne zaman çıkacaksınız?”

Annem : ” Orhan amcan kalksın, valizleri toplarız, Akşamda hamamdan sonra çıkarız muhtemelen.”

Bu sözleri duyunca Bedirhanın gözleri parladı. Hamamı ikimizde biliyorduk. Ortak bir hamam vardı ve orası genelde akşam saatleri boş olurdu. Sadece masaj yapan görevliler ve hamama hasta olan taş rus kadınlar olurdu. Genelde gözümüz bayram etsin diye özel gittiğimiz mekan gibiydi.

Bedirhan: ” Aaaa, süper , bende gelirim olmazsa. Kaç gündür gitmedim zaten. Son zamanları birlikte geçiririz.” derken hafif göz ucu ile bana bakıyordu. Annem gayet samimi bir şekilde

Annem: ” Zaten mertin son günü, bencede onu yalnız bırakma. Gel sende , Mert sana söyler zaten kaçta olduğunu” derken yemeğini yavaş yavaş yiyordu. O ne zaman ağzına çatalı götürse , Bedirhanın gözü diğer çatala kayıyordu. Bedirhan ani bir hamle ile elini annemin bacağına atıp

Bedirhan: ” Evet hem merti hemde sizi yalnız bırakmak istemem son gün. Kesinlikle geleceğim. ” dediğinde annem biraz şaşırdı. Bedirhanın eline bakarak zoraki bir gülümseme yaptı. Tam o sırada eminim bedirhana benim arkadaşım değilde , bir erkek gözüyle bakmasına sebep olmuştu bu hamle. 190 boyunda, tam bir alman keko traşı olan, kolları dövmeli , kaşı çizik , yapılı bir gençti Bedirhan. Bir süre onu süzdüğünü farkettim ve elini çektiğinde ” Neyse biz gidelim, Mert’i biraz eğlendireyim. Son gününü güzel geçirsin, size afiyet olsun” diyerek beni de masadan kaldırdı. Resmen mal gibi kalmıştım. Bir anda öyle şeyler olduki , sanki Bedirhan benim abimmiş gibi davranıp , o şekilde şeyler demişti. Yanında yürürken sesim pek çıkmadı fakat bir an dönüp

Ben: ” Sen hamamı hani sevmiyodun? Her gittiğimize bunaldığını söylüyordun? “

Bedirhan: Havuza giderkenki yolda bir anda durup kolumdan tuttu beni. ” Bana bak Mert, beni iyi dinle” cebinden hışımla telefonu çıkardı ve o günkü güvenlik kameralarının görüntülerini , telefonu ile çektiği videoyu bana açıp ” Sakın beni yanlış anlama , bunu çekmemin sebebi sana bir şeyleri zorla yaptırmak falan değil. Ama bak görüyor musun ? 36 yaşında , bir çocuğu olan kadın tek ayağı havada sikiliyor , eminim o an inanılmaz şekilde inliyordur. Tek istediğim o koray piçi ve arkadaşının sahip olduğu zevke sahip olmak. Bana baksana amk. Onlardan daha iri daha yakışıklı ve daha gencim. Annen emin ol benim gibisin fazlası ile hakediyor , Hemde alttakini gördüğünde eminim sırılsıklam olur. Bugün görmedin mi, elini bacağına attığımda titriyordu resmen. Onun içinde bu şey var Mert. Ben gördüğümü anlarım. Almanya da çok milf siktim ama annen başka. Onu istiyorum. Senden tek istediğim bana yardımcı olman ve yoluma taş koymaman , heee , eğer yok böyle bir şeye izin vermem dersen , babama bu olayı söylerim ve havuzun oradaki projeksiyonda daha yeni gördüğün video tüm otele yayınlanır. Senin için unutlmaz bir an olur?”

Bunları hızlı hızlı söylerken ben her cümle sonrası terliyordum. Nasıl bir şeyin içine düşmüştüm. Benden istenen çok anormal bir şeydi, Öncelikle kolumu bırakması için ondan kurtulup bir süre düşündüm ve ona dönüp.

Ben: ” Bunu kabul etsem dahi babam hep yanımızda olacak. Bu imkansız. Benden istediğin şey çok saçma”

Bedirhan: Başta hayır , olmaz demediğim için iyice cesaretlenmişti. ” Orası bende, babamla senin babanı konuşturup annenle yalnız kalacağım. Lastiklerinizin havası inik olacak ve onun için baban işlerini erken halletmek zorunda kalacak, tabi bir tane inik lastık ( cebinden bir çakı çıkarıp) bununla parçalanmış olduğu için yedek lastiğe ihtiyacı olacak. Bununla uğraşırekn bizde hamam keyfi yapacağız. Şimdi seninle takılamam , hazırlık yapmam lazım, odaya gitcem. Hamama gitmeden ara beni” tam arkasını dönüp giderken ” aramazsan neler olacağını biliyosun” diyerek gitti.

Kendimi bok gibi hissediyordum. Ama bunun olacağı belliydi , sadece bedirhanın bu kadar planlaması beni aşırı şaşırtmıştı. Gece 31 çektiğini düşündğüm tüm fikirler silinip gitti. Resmen tüm gece bu anı hayal etmişti ve beni de bir parçası yapmak için daha o an bunun için şantaj malzemesi eline almıştı. Oyun oynacayacak bir halim yoktu. Bu sefer denize gidip kuma oturdum ve manzarayı izleyekrek olacakları düşündüm. Vakit geçirmeye çalışırken saat 4 olmuştu. Her zaman oturduğumuz yere gittiğimde Bedirhanın babası ile babam hararetli bir sohbet içindeydi. Planı işliyordu. Babam erkenden hamama gitmiş , benim ve annemin eğlenmesini ve onun için erkenden eğlencemizi bölmemeizi istemişti. Annemin yanında oturup

Ben: ” Gitmeden önce bana söylersin anne, havuzun oraya gideceğim” dedim. Bunu söylerken annem bana karşılık verip

Annem:” Bedirhana söyledin değil mi? O nerede hani seninle olacaktı ?” diyince bu merakını saçma buldum.

Ben: ” Küçük bir işi çıkmış , kesin gelecek , benden haber bekliyor, neyse ben gidiyorum” diyerek havuza gittim. Vakit geldiğinde hamama doğru gitmeye koyulduk. Bende telefondan tabiki aradım bedirhanı. Tahmin ettiğimiz gibi hamamda sadece 3 ümüz vardık ve aşırı sakindi. Annem sadece mavi bikinisi ile duruyordu. O iki küçük parça çıksa , bütün cevhere ulaşılmış olacaktı. Bedrihan geldiğinde yüzüne bir açıklık gelmişti. Belliki sikini bile tıraş etmiş losyonlar sürmüştü. Ayakta iken annemin yanında dev gibi duruyordu. 165 bir kadın ve 190 bir erkek. Arada koskoca 25 cm vardı. Uzaktan bakarken değişik bir görüntü vardı. Anneme belinden sarlıp , yanağından öptü.

Annem: Kokuyu içine çekerek ” Çok güzel kokuyosun. Hamama gelmeden temizlenmişsin sen ” diyerek güldü.

Bedirhan: ” Sabah sürmüştüm parfümü , etkisi devam ediyor demek. Ama merak etme senin de böyle kokman için , özel şampuanımı getirdim” diyerek arka cebinden şampuan çıkardı. Resmen gözümün önünde flörleşiyorlardı ve ben hiçbir şey yapamıyordum.

GERÇEKLER 2.BÖLÜM

Biraz sinirli bir şekilde , havuzun kenarına doğru yürüdüm. Bacaklarımı havuz suyuna soktuktan sonra , düşünmeye başladım. Koray abi animatör şefiydi. 30-35 yaşlarında , uzun boylu , buradaki rusları düşürmek için özel bir vücuda sahip bir dış görünüşü vardı. Önceki tatillerimizde , aynı yerde akşamları sohbet için gelir , bir arkadaş gibi bizimkilerle sohbet eder , hep onların tatillerinin iyi olması için uğraşırdı. Artık bunun masum bir olay olmadığını , sırf annemi elde etmek için yaptığı planlar olduğunu düşünmeye başlamıştım. Onun için ruslar ile bir çocuğu olan , ailesi ile hep vakit geçiren , denizi sadece tatillerde gören bir Türk Milf aynı şey değildi tabiki. İkinci seçenekte onu daha tahrik eden şeyler vardı. Bunlar aklımdan geçerken annemlerin masasına göz attım. Masada sadece havlular ve çanta vardı. Denize gitmişlerdi. Biraz sonra yanıma arkadaşım Bedirhan geldi. Bedirhan almanyadan gelen bir gurbetçi idi. Konuşması tatlıydı ve onunla 2 senedir aynı zamana denk gelen tatilden dolayı 1 haftalık takılıyorduk. Ben o zaman lise 3 tüm ve o benden 2 yaş büyüktü. Yanıma oturup

Bedirhan: Noldu kanka , niye gelmedin su topuna. Sen çok severdin bunu

M: Canım istemedi ve biraz yorgunum sanırım.

Acaba bu şeyleri anlatsam nasıl karşılardı beni. Yardımcı mı olurdu yoksa anneme bakışı değişir miydi? Çünkü Almanya da yaşaması onun rahat yetişemsine sebep olmuştu. Şaka ile dahi olsa annemle sohbet ettikten sonra bana ” Kanka sen şimdi bu memeleri çocukken emdin he , baya şanslısın” demişti ve ilk kez bir arkadaşımdan böyle bir cümleye maruz kalmam beni şaşırtmış , tepkisiz kalmama sebep olmuştu. Bu şeyleri anlatmam bir intihar olabilirdi ama normalde davranamazdım. Aşırı merak etmiştim videoyu ve olanları. Bedirhanın babası Selim abiyi tanıyordum. Herkesle sohbeti olan biriydi ve otelde çoğu kişi aynı bizim gibi onu da tanıyrodu. Acaba babası bize yardımcı olabilir mi diye düşünerek bir yalan uydurmaya çalıştım.

M: Bedirhan , güvenlikteki Recep abiyi biliyosun demi. Hani geçen sene bize 2 tane rus bulaşmıştı da , baban onları lunaparkın yakınındaki yerde tokatlamıştı. Sırf güvenlik kamerından gösteripte problem çıkarmasınlar diye baban recep abi ile konuşup kayıtları sildirmişti.

Bedirhan: Evet , evet hatırladım da ne alaka o şimdi , yine bişi mi oldu?

M: Evet , yani bişi oldu ama çokta büyük değil. Ben dün şu animatörlerin kaldığı blok varya , otelden çıkınca hemen yandaki. Oraya Batur abi ile gitmiştim. Bana şu geçen oyundaki madalyalardan vereceğini söylemişti. İşte o zaman cüzdanımı düşürdüm veya biri aldı. Gittiğmide bir türlü bulamadım. Annemlere de söyleyemem. Baban konuşsa bize o anın kayıtlarını gösterme ihtimali olur mu acaba recep abinin.

Bedirhan: Söylerim olum, bulunur her türlü. Buna sıkıldı canın.

Ben: Tamam o zaman bana söylersin gelişmeyi ama lütfen kimse duymasın. Bana çok kızarlar . Hatta Selim amcaya da cüzdandan falan bahsetme , sadece bir şeye bakmak istediğmizi söyle o kadar olur mu?

Bedirhn: Ayarlarım , dert etme sen .

Bunu söyledikten bu sefer içimi başka bir şüphe kapladı. Videoyu mecbur güvenlik ile izleyecektik ve o odanın içini bize asla göstermezdi. Ondan dolayı özel bir an yakalamalıydım. Bunun içinde Selim amcayı kullanıp Güvenliği oyalayacaktım.

AKŞAM VAKTİ

Saat 20.00 da her zamanki gibi lunaparkın orada Bedirhan ile buluştum ve yüzü gülerek geliyordu.

Bedirhan: Olum çok kolay oldu lan. Bir kız gördüğümü onu bulmak istedğimi söyledim babama. Babam başta şaka sandı ama ısrar edince tamam iki dk hallederiz dedi ve daha yeni recep abi ile konuştu. Bizi bekliyolar.

Ben: Ya kanka bişi dicem. Kayıtlara yalnız bakabilir miyim? Yani babandan istesek , Recep abiyi lafa tutsa varya efsane olur. Mühim bir olay. Çünkü önemli birinden şüphe ediyorum da, onu görmesini istemiyorum Recep abinin.

Bedirhan: Olur ama bende yanında olacağım. Tek sen olursan dikkat çeker , hem merak ettim:

İçimden , ya olm sende bi siktir git , ucuna geldim olayın zaten burada sıçmak istemiyorum diye geçririken , zaten tatilin sonu günü ya. Ne olabilriki , açıklama yaparım sonra zaten unutur diye düşündüm fakat göreceklerimin nasıl bişi olduğunu tahmin etmiyordum.

Ben: Tamam tamam, sen ve ben sadece hadi gidelim.

Bu dediğimiz planı tıkır tıkır işletmeden önce Recep abiden nasıl ileri geri alındığını, kamera geçmeyi ve durdumayı öğrendik. Ben animtörlerin olduğu binanın ön tarafını açması için ayarlatmışken o sırada işte Selim Amca Recep Abiyi çağırıp lafa tutmuştu. Kalbim yerinden çıkcak gibiydi, hala saat 16.30 u gösteriyodu kamera ve ben bedirhana bakıp.

Ben: “Şöyle ilerliyordu demi.” diyerek tuşa bastım ve bir anda saat akmaya başladı. Yaklaşık 1.30 a hızla gelince hemen durmaya bastım. Bedirhanda biraz şaşkın bir şekilde.

Bedirhan: Olum bu saate mi verdi madalyayı. Başka zaman mı yoktu?

Ben: Biraz stresli ve kalbimin çarpıntısını düşnümemeye çalışarak ” Bak, kimseye söylemek yok. Ben götten uydurdum cüzdan olayını başka bir şey için burdayız . Sadece sessiz ol ve lütfen burada gördüğün hiçbir şeyi kimseye ama kimseye söyleme.”

Bedirhan: Şaşkın bir şekilde ” ne oldu olm adam gibi anlat şunu”

Ben: Ses etmeden saati yavaş yavaş ilerlettim ve annemin bizim odadan çıktığı saatin 15 dakika sonrasında annem ve Koray abi yanyana belirdiler. Koray abinin eli annemin belindeydi ve birlikte binaya doğru girdiler. O sırada bedirhanda annemin olduğunu anlayarak sessizce izlemeye başlamıştı bile. Ben ona dönüp ” İç kameraya geçmemeiz lazım , oda numarasını bilmiyorum. Aratsana şunlardan tek tek “

O sırada Bedirhanda heyecanlanmıştı , bana itiraz etmeden merakla dediğimi yapıyordu. İç kameryı bulmak için kanal değiştirip durdu ve o sırada boş odalar tek tek kamerada gözükürken , annemle Korayın içine girdiği oda denk geldi. Bir an ikimizde durduk ve normalden bir tık hızlıya aldık. İçeride animatör odasında konuşan kişi de vardı. Koltukta üstü çıplak şekilde televizyon izlerken annemler gelince toparlanıp onlara baktı. Koray abi annemi arkadan okşarken bir şeyler konuşuyorlardı fakat güvenlik kamerası kaydı olduğu için bir şey duyulmuyodu. Biraz konuşmadan sonra oda ayağa kalkıp anneme dokunmaya başladı. Ortamın amacı belliydi . Annem sadece onlara kendini bırakmak ve büyük bir zevk yaşamak istiyordu. Amacı Koray abi falan değil sadece iki genç tarafından hunharca becerilmekti. İkisinin de saçlarını okşarken onlar yavaş yavaş annemi soyuyorlardı. Üstünde elbisenin askılarını yana indirince sırtını görmüştük. O sırada her an Recep abi gil içeri girer korkusu ile Bedirhana dönüp

Ben:” Şunu bir tık daha hızlandıramyıor musun?” dedim fakat bedirhan resmen hipnotize olmuştu. Önündeki kabarıklığı görüyordum resmen. Porno izleme moduna geçmiş , arada eliyle şortunu düzeltirken ” ŞŞŞ , olum şunu hızlandırsanaa” dedim ve kendine gelip 1.5x e aldı.

O sırada annemi soyundurma işine çok odaklanmadan elbiseyi alt taraftanda yukarı çekerek , kıyafeti üstünde iken okşamaya devam ediyorlardı. Koray abi annemin götünü hamur gibi yoğuruyordu resmen ve diğeride annemin memelerine yumulmuştu. Koray abi altındaki şortu bir çırpı çıkardı ve boxerı kenara attı. Annemi omuzlarında bastırdığına annem bir şey söyler gibi oldu ve o konuşurken diğeri annemi bir anda kucağına aldı. Koray abi ayağındakı kırmızı topukluları çıkarıp kenara attı ve tekrar annemi yere koyup , dizlerinin üstüne getirdiler. Kamera sağ üst köşeden çektiği için durdukları pozisyonda annem sırtı dönüktü. İkisin sikleri onun suratına doğru dimdik dururken annem iştahla yalamaya başlamıştı. Ara sıra koray abi annemi kafasından tutup ağzında ileri geri yapıyordu. Küçükken annem ve babamın sevişmelerini bazen gizlice anahtar deliğinden izleridm. Hep kısa sürerdi ve asla böyle bir blowjoba denk gelmemiştim. Koray abi resmen annemin ağzını sikiyor, sonradan eline verip diğeri aynı şeyi yapıyordu. Hızlı olduğu için video bir süre sonra tekrar annemi ayağa kaldırıp , odadakı iki koltuktan daha uzun olana annemi getirdiler. Bu sefer dizlerini koltuğa koymuştu ve domalmış bir halde bekliyordu. Keşke ne dediklerini duysaydım diye düşünürken bir ses geldi.

Bedirhan: ” olum , annen cidden tam kaşarmış. Biliyordum böyle olduğunu ve sana dediğimde inanmadın. Şuna bak amk. “

Bedirhan bunları söylerken kendimi çok değişik hisseti. Resmen porno izliyorduk ve bu pornodaki başrol annemdi. Ben bedirhana bakarken o çoktan elini sikine atmıştı. Kameraya tekrar döndüğümde oradaki pompa da başlamıştı. Koray abi sikini fırça sürer gibi annemin amına sürüyodu ve yavaşça ittirdiğinde resmen bir sihirbaz gösterisi gibi tamamının kaybolduğunu görüyorduk. Diğeri koltuğun yanına oturmuş annemin elini tutup sikini okşatmaya çalışırken , Koray abi iki eli ile annemi belinden kavrayıp düzenli çakmaya başlamıştı. Ses gelmesede de çakmanın şiddeti dalgalanan kalçadan ve annemin ileri gidiş geliş şiddetinden belli oluyorud. Bir süre geçtiğinde annem eliyle tuttuğu siki bırakmış ve koltuğu sıkıcıa tutmaya başlamıştı. Eminim o an orgazm oluyordu ve bu hissi uzun süredir bu şekilde yaşatan olmamıştı. Yorulduğu belli olan koray abi ile diğeri yer değiştirdi fakat domalmış şekilde duran annemi başka bir şekilde sikmek istediği için karşı koltuğa yatıp , el işareti yaptı. Annem resmen söz dinleyen bir kaşar gibi karşı koltuğa geçip onun sikine oturdu. Başta iki elini göğüne koymuş yavaş yavaş zıplarken , belliki alttaki tatmin olmuyordu. İki elini annemin belinde birleştirip var gücü ile sikmeye başlayınca annem onun üstüne doğru yattı ve o sırada ağzına verdiği memeleri yalarken , içinde gidip gelen genç yarrağın tadını çıkarmaya başladı. Koray abi yanlarına gelsede annem grup tecrübesizliğinden ikisi ile aynı anda ilgilenemiyordu. Eline vermeye çalışıyor fakat orgazm halinde iken annem kasıldığında parmaklarıda açılıyordu. Hızı arttırdığımız için resmen annemin içinde saniyede 3 defa gidip gelen ve çarpan taşşakların, kalçayı dalgalandırmasını görüyorduk. Bedirhan bana dönüp

Bedirhan: ” Babamlar az sonra gelir , hızlandırıyorum ve gidiyoruz az sonra ” derken bile tek eli sikindeydi. Ben mi? Nedense benim sikim o ana kadar kalkmamıştı fakat videoyu hızlandırdığımızda annemin tek ayağını tüplü televizyonun üstüne koyup alttan çaktıktan sonra beline boşalan koray abiyi görünce , biraz hareketlenme oldu. Annemin beline boşaldıktan sonra halen üstünde olan ve yana sıyrılmış kilota doğru döller akıyordu ve diğeri de annemi oradan alıp , benim bu sabah gördüğüm kilota, misyoner pozisyonunda iken oluk oluk boşaldı ve koray abinin yorgun bir şekilde oturduğu koltuğa kendini attı. Annem aynı şekilde yorgun gibiydi ama video çok hızlı devam ettiği için yerden tek tek eşylarını topladığını ve giydiğini görmüştüm. İki tane çıplak erkek karşı koltukta inmekte olan sikleri ile onu izlerken o telaşla , oğluna yani bana söyledği hemen geleceğim yalanını daha fazla zora sokmamak için giyinmeye çalışıyordu. Sehpanın üstündeki selpakla belindeki genç spermleri silmeyi başarmıştı ama o gördğüm lekeler sabaha kadar kuruyup orada kalacaklardı. Annem odadan apar topar çıktığında ikisi sohbet ediyordu ve içimi bir öfke kaplamıştı. Hemen başka kamera açısına basıp

Ben: ” Bunu kimseye söyleme Bedrihan . Sadece sen ve ben bileceğiz.”

Bedirhan: Bana döndüğünde siki resmen şortu delecek halde ” Sen ve ben değilde , bide diğerleri desen daha doğru olur. Olum neye sinirileniyosun . Annen bir kaçamak yapmış, gayet normal, şuna baksana iki kişi sikmiş bide. Gurur duy amk. Almanyada böyle kadınları bulmak için gençler yarışıyor”

Ben: ” Saçma sapan konuşma. Bu kadın benim annem farkında mısın? Onu bu kadar açık halde ilk kez göüryorum. Sana açıklama yapacak durumda değilim. Tek isteğim sessiz olman”

Bedirhan: ” Tamam tamam. Aramızda ama artık bana artislik yapma , özel bir sırrı palyaşıyoruz.” bunu söylerken yavşak yavşak gülüyordu.

Bu konuşmadan sonra , içeri Selim Amcalar girdi ve bir şey olmamış gibi davranrak odamıza doğru yola koyulduk. Kafamda o sahneler tekrar tekrar canlanıyrodu. Hele annemin içine her girip çıktılarında dalgalanan kalçası ve emdikleri memeleri. Nedense kendimi tuhaf hissediyorum. Babamın bundan haberi var mıydı? Söylemeli miydim? Ya da annemle mi konuşmalıydım? Aklıma sağlıklı şeyler gelmiyordu. Bedirhana dönüp

Ben: ” Benim biraz sakin kafaya ihtiyacım var yarın biz akşam otelden çıkacağız. Sabah konuşutu tamam mı?” diyerek onu bıraktım ve odaya doğru yola koyuldum.

GERÇEKLER 1.BÖLÜM

Öncelikle merhaba. Adım Mert. Hikayem 11. sınıfın yazında başıma gelen şeyleri ve bazı gerçekleri anlatmam ile başlayacak. Biraz kabataslak ailemden bahsedeyim. Ben tek çocuğum. Annem Berna , 165 boyunda 61 kilo , 85/B gögüs bedeni olan , 37 numara ayaklara sahip , siyah uzun saçlı bir kadın. Babam Orhan da aynı şekilde öğretmen. Küçüklükten beri her zaman akdenizde otellerde tatil yapan , yaşadığı yerde ise anormal bir yaşama sahip olmayan 3 kişilik bir aileyiz. Gerçekler Küçüklükten beri ailemle gerçekten çok iyi anlaşan ve tek çocuk olmanın verdiği özgüvenle çoğu şeyi elde eden bir çocukluğa sahiptim. Ondan dolayı hemen hemen hiçbir zaman annemin davranışlarını vs yadırgamadım. Hep onunla büyüdüğüm için ve her an onunla olduğum için resmen aramazıdaki mahrem bile kalkmıştı.

Annem evde iç çamaşırı ile dolaştığında bana anormal gelmezdi veya en evde boxersız bir şekilde şort giydiğimde de annem bana laf etmezdi. Tatile gittiğimiz oteller annem için bir kaçış alanıydı. Çünkü normalde yaşadığımız yer diğer yerlere nazaran muhafazakar sayılacak bir yer olduğu için istediği gibi giyinemezdi. Birlikte eve dönerken birkaç kere taciz vakasıyla bile karşılaşmıştık. Düşünün , sadece ispanyol paça , basenlere doğru daralan bir eşofman gerçekler ve tişört giydiği için bir şahin tarafından uzun süre takip edildiğimiz olmuştu. O zamanlar tabi kendimi evin erkeği oalrak düşündğüm için hep korumacı bir tavrım vardı. Mesela sahilde annemin arkasında yürürken başkalarının onun dolgun kalçasına bakmasını engellediğimi düşünürdüm. Tatillerden önce bazı olan şeyleri anlatmam biraz daha annemi anlamanıza eminim yardımcı olacak.

Hepimiz annemizle ayakkabı alişverişine çıkmışızdır ama benimki hep biraz abartı geçti. Annem genelde alişverişe gitmeden önce açık giyerdi. Sonuçta arabaya binip uzak bir AVM ye gideceğiz ve orada bizi kimse tanımayacak. Gittiğimiz yerde de giydği kıyafet ile ayakkabı denerken oturduğu ve frikik verdiği için mağazada çalışan görevliler her zaman peşimizde fır dönerdi. Başka bir şey ise benzikliklerde ypaılan alişverişti. Babam benzin aldığında ödemeye annem giderdi ve gerçekler ben ne zaman camdan gittiği yere baksam alışveriş yaparken kasadaki görevlinin göreceği şekilde eğilir ve bazı abur cuburlar alip , parayı ödeyip öyle gelirdi. Bunlar ben çocukken masum şeylerdi. Ben çok anlamadığım için rahatsız olmaz ve pek takmazdım.

Tatiller ise benim için hep aşırı eğlenceli geçti. Ortaokul ve lisede tatillere hep otele giderdik. 5 yıldzılı oteller benim için cennet gibiydi , tabiki annem içinde öyle. İnanılmaz şeyler giydiği, aşırı rahat olduğu özel bir alandı sanki otel. Ultra miniler, aşırı makyaj , değişik tarz mayo ve bikininler gerçekten benim dahi gözlerimin kaymasına sebep olurdu. O zamanlar kendi eğlenceme bakar ve hiç karışmazdım onlara. Ama otellere gitmeyi bırakıp , apart otele gitmeye başladığımız zamandan hemen önceki sene bir olay yaşamıştık. Otelin içinde kendine ait lunapark ve disco vardı.

Ben zaten o lunaparka bayılırdım , bizimkiler ise genelde discoda takılırdı. Benim lunapark kapanınca , disconun yakınlarında dolaşıp bazen içeriye göz atmaya çalışırıdım. Tatilin son gününden bir gün önce yine disconun orada arkadaşlarım ile takılırken içerden annem ile animatör Koray abinin kollarında babamın kötü bir şekilde dışarı çıktığını gördüm. Gerçekler Hemen yanlarına gittim. Babam da annemde çok alkol alan kişiler değilidir fakat babam ilk kez bu kadar sarhoş olmuştu. O gün annemin üzerinde kırmızı bir mini vardı. Altında aynı renk bir topuklu ayakkabı ve müthiş bir parfüm kokusu , kırmızı ojeler. Ben yardımcı olmaya çalıştım ve babamı otel odasına kadar götürüp yatağa bıraktık. O sırada Koray abi bizi dışarda beklerken annem bana dönüp

Kategorileri İncele

A: Mert , baban biraz kötü durumda. Ben gelene kadar babana göz kulak olmanı istiyorum. Eğer acil bir durum olursa beni aramanı istiyorum. Çantamı unuttum onu almaya gideceğim.

M: Nasıl yani , kötü bir şey mi oldu anne? Babama bişi olmaz demi.

A: (yanaklarımdan tutarak) Hiçbir şey olmaz. Sadece biraz fazla alkol aldı o kadar. Hemen döneceğim.

Bu konuşmadan sonra annem dışarı çıktı. Saate baktığımda gece 1.30 a geliyordu. O dönemde Dünya kupası veya euro bilmem ne elemeleri vardı. Televizyonda o maçı izlemeye koyuldum bende. Babam üstünu çıkarmadan o şekilde horlayarak uyumuştu. Gerçekler Yaklaşık 1 saat geçmesine rağmen annem hala ortalıkta yoktu ve ben meraklanmaya başlamıştım. Bir kere aradım fakat çalmasına rağmen açmamıştı. Hafif uyuklarken kapının açıldığını duydum. Ayakta olduğumu görürse kızar diye hemen gözümü kapatıp uyuyıor numarası yaptım. Ayağındaki topukluluarı adım atarken çıkardı ve kenara doğru iterek direk duşa girdi. Suyun sesleri gelirken saate göz ucu ile baktığımda saat 2.50 yi bulmuştu. Bir süre sonra duştan havlu ile çıkıp, küpelerini kuağından çıkardı. Üstüne bir askılı body ve altına şort giyerek kendini yatağa attı. Göz ucu ile izlerken acaba sorsam mı diye düşünceler aklından geçiyrodu ama cesaret edemiyordum. Derin düşüncelere dalmışken uyuya kaldım. Kalktığımda odada kimse yoktu, İkiside erkenden kalkmış kahvaltıya gitmiş ve bana not bırakmışlardı.

Gerçekler yetişkin hikayeleri oku. sex hikayeleri porno

“Kahvaltıdayız. Geç kalkarsan direk havuz kenarına gel” yazan bir nottu. Gözlerimi ovuşturup saate baktım. saat 12 yi bulmuştu. Bu saate zaten kahvaltı falan kalmamıştır diyip altıma deniz şortumu giymek için valize eğildiğimde yerdeki kırmızı topukluları gördüm. Aklıma dün gece olanlar geldi ve hafif kalbim hızlandı. Otel odasında herhangi bir çamaşır makinesi bulunmadığı için annem kirli olan şeyleri hep küçük olan valize tıkar ve eve gidince yıkardı. Bende hemen o valize ilerleyip içini açtım. Karşıma dün veya ondan önce giyilen şeyler ve annemin kırmızı elbisesi çıktı. Elbise kırış kırıştı ve anoraml bir şey yoktu fakat benim aradığım bu değildi. Hemen çorap ve iç çamaşaırlarının atıldığı bölmeyi açtım ve karşımda bir mücevher gibi parlayan kırmızı dantelli kilotu buldum. İki elimle yanlara gerdirdim ve incelemeye başladım.

Tam vajinaya temas eden

Tam vajinaya temas eden bölgede belli belirsiz lekeler vardı ve ben bunları kendimden tanıyordum. Ne zaman evde mastübasyon ypasam , peçete bulamadığımda yatağıma boşalırdım ve annemde bu izleri görünce beni rencide etmemek için bu şey ne ya diye bilmemzilikten gelir , temiz olmam için beni uyarırdı. O lekeler ile bu leke birebir uyuşuyordu. Hemen kiotu yerine koyup , valizi kapadım ve üstümü giyip aklımda yine düşünceler ile bizimkilerin yanına doğru yola koyuldum. Genelde aşırı erken kalkmadığımız için tüm şezlonglar , sabahın köründe kalkan hasta tatilciler tarafından kapıldığı için biz animatörülerin şarkıyı ayarladığı i eşyalarının bulunduğu yerin yanındakı , masaların orada olurduk. Orada 6 7 tane masa ve etrafında sandalyeler olurdu ve annemler oraya eşyaları koyup hemde üstü kapalı diye gölgenin keyfini yaşarlardı.

Oraya vardığımda herzmankı yerlerinde onları buldum ve yanlarına oturup , otelin öğlen verdiği benim için aldıkları tantuniyi yedim. Bu arada şunu da söyleyim. Bu dediğim otele yaklaşık 4 senedir geliyoduk ve bizi tanıamyan personel resmen kalmamıştı. Bende çocuk animtörlerinden , Batur abiyi yakınan tanıyordum. Otelde full rus olduğu için birkaç türk olarak bizimle daha iyi anlşıyordu Batur abi. Bende kimsenin giremediği o animtör odasına o samimiyet sayesinde giriyordum. Öğlene doğru otel etkinlikleri başlayacağı için yemeği yiyip hemen o odaya doğru gittim ve kapının aralık olduğunu ve batur abi ile diğer animatörün konuştuğunu duydum. Başta içeri girmedim çünkü tam ben annemlerin yanından kalktığıma annemler de üstünü çıkarıp denize gitmeye hazırlık yapmaya başlamıştı ve içerden şu cümlyi duydum

Animatör: Şurdaki kadını tanıyor musun?

gerçkler damat kaynana sex hikayeleri porno hikayeleri oku

Batur: Hangisi, orada dolu kadın var.

Animator: Şurda üstünü çıkaran kafasında güneş gözlüğü olan , siyah bikinli hatun.

Batur: Berna abla gilmi. Biliyorum tabi yıllardır geliyorlar , sen yeni olduğun için ilk kez gördün heralde. bende başkasını diyorsun sandım , nolmuş ona

Animatör: Yıllardır geldiklerini biliyorum amk. Dün o hatun Korayla bizim odadaydı. Abla derken dikkat ederdim yerinde olsam

Bunları duyduğumda başımdan aşağı kaynar sular döküldü resmen. gerçekler hafif arkadaki sörf tahtlarının oraya bir şey düşmüş gibi yaparak dinlemeye çalışıyordum.

Batur: Saçmala amk , götünden uydurma.

Animatör: Kamera kayıtlarında her şey var. Akşam gel gösteriyim. Bizim kaldığımız ucube yerin tek güzel özelliği bizi gözetlemek için odalara kamere koyması. Bütün her şeyi sonradan izleyebiliyosun.

Batur: Vay amk ya, Korayla demek he.

Animatör: Bende vardım olum , nerden bilecem yoksa, karının zamanı yoktu. 1 saate gitmese o gece dümdüz olurdu da , gitmem lazım diyip durdu.

Batur : Akşama göster , merak ettim, bize de malzeme çıkar belki. Benim su topu başlıyor gidiyorum . Az piç değilsiniz olum siz.

Bunu söyledikten sonra çıkacağını anlayıp hemen kapının diğer tarafına geçtim ve yeni geliyor izlenimi yaratarak yürüdüm. Beni görüp

Batur: OOOO , milli gurur gelmiş , geliyoruz demi su topuna.

Ben: ( hafif yüzüm asıktı duyduklarımdan) Çok tadım yok gibi batur abi. Biraz kendim takılacağım , sonra gelirim belki.

Batur: Noldu , biri canını mı sıktı , gel ya kafa dağıtırsın.

Ben: Yok yok sagol abi , görüşürüz.

Oradan ayrılırken aklımda bu videoyu nasıl ele geçireblirim ve en azından sildirebilirim , aklımda bu vardı. Eminim annem oradaki kameradan haberdar değilidi ve kaçamak yapacak zamanı da yanlış seçmişti. Fakat o kadar da tedirgin değildi. Rahat bir şekilde oturup aynı tavırlarına devam ediyordu ve işte beni şaşırtan şey de buydu.

Gerçekler 1.BÖLÜM SONU

En Çok Okunan Hikaye Kadın Ruhu

Annemle Komşum Arasında – 12

Aynı soru içeriden, annemden de gelmişti: ‘’Nerede kaldın sen oğlum?’’

Serpil ablayla sikişiyordum diyemezdim elbet, aklıma ilk gelen cevabı verdim: ‘’Gelirken Muhsin abiyi (hikayenin gidişatına etki etmeyen, bölge halkının kıraathanesini işleten bir abi) gördüm, yolda lafladık biraz.’’ dedim. ‘’Ha, iyi iyi. Pandemiden ötürü onu görmeyeli çok oldu. İyidir inşallah.’’ diyen anneme ‘’İyi, iyi. Yaşlanır mı ya o..’’ diyerek cevap verdim. Yasemin abla bu konuşmaya yanımda kulak vermiş, yüzünde soru işareti varmışcasına bana bakıyordu. Göz temasını uzatmamak için ‘’Ee, siz naptınız? Nasıl bir düzen olacak evde, karar verebildiniz mi?’’ diye sordum. Annem açıklamaya başladı: ‘’Makineleri salona kurduk. Odandaki uzatma kablosunu aldım, haberin olsun. Ayrıca en çok kullanacağımız malzeme kumaş olacağı için elimizin altında olsun, dedim. Bu yüzden kumaşların yarısını senin odana, yarısını da salona koydum. Hâli hazırda bir o kadar da dükkanda var zaten, bittikçe alırız. Senin odanı biraz depoya çevirmemiz gerekti, maske filtrelerini ve lastikleri de senin odana koyduk. Biraz el altında olsun diye de salondaki çekyatları yatırıp üzerine koyduk. Son olarak da hazırladığımız maskelerin tek tek paketlenmesi gerekiyor. Onun siparişini de sen gelince verelim dedik’’ diyerek özetlemiş oldu annem. Bütün bunları duyduktan sonra koşarak odama gittim. Odamda adım atılacak yer yoktu, yatağımın üstünü bile dolmuş; bana yatacak yer kalmamıştı. Odamdan bağırdım: ‘’Anneee! Ben nerede yatacağım?’’

Cevap gelmeyince mutfağa doğru koştum. Annemle Yasemin abla kıkırdaşıyor, annem Yasemin ablaya ‘’Ben sana demedim mi?’’ diyerek benimle dalga geçiyordu. Ellerimi belime atıp sorumun cevaplanmasını bekledim. ‘’Benimle yatarsın oğlum, sorun mu var?’’ cevabı gelince yüzümde bir gülümseme oluştu, uzunca bir ‘yooo’ cevabı verip yanlarına oturdum.

Biraz sohbet ettikten sonra, salona geçip son eksiklerimize karar vermeyi düşünerek salona yöneldik. İki mükemmel kadın önümde salona girdik ve kontrollere başladık.

Eksiklerimize siparişler dışında bir şey daha eklenmişti, ipimiz yoktu. Daha doğrusu sipariş edilen ipler dükkanda kalmıştı. Bu eksikliğimizin farkındalığını yaşadıktan sonra gözler yine bana dönmüştü. ‘’Sizce de yeterince taşımadım mı bugün?’’ diyerek üzerimden bu yükü atmaya çalışsam da Yasemin abla ‘’İyi hadi yürü, beraber gidelim.’’ diyip imalı şekilde baktı. Bir sebebi olduğunu düşünerek kabul ettim. Yasemin abla üzerini değiştirmeye gitmiş, annemle başbaşa kalmıştık. Sessizliğimizi bozan annem oldu.

A: Oğlum emrivaki yaptım ama sorun olmaz değil mi? Bu işe ihtiyacımız var biliyorsun.

B: Ya anne olur mu, ne emrivakisi? Hem benim de işime geliyor eheheh.

A: Pislik yaaaa. Gel bi öpeyim seni.

Sarıldı ve boy farkını kapatmak için ayaklarını yükseltti. Mesafenin kapanmasını sağlamak için belinden tutup kendime çektim. Yanağımı öpecekti ki, hızlı davranıp dudağını öptüm. Ani gelen öpücükle kafasını geriye çekse de birkaç saniye sonra karşılık verdi. Ufak bir öpüşme seansından sonra dudaklarımız ayrılmış, iki aşık gibi birbirimize bakarken Yasemin abla giyinmiş, salon kapısında bizi izliyordu. ‘’Aman çok da severmiş oğlunu, oğlu da bişiye benzese..’’ diyip takılmıştı. Annem kafasını çevirip ‘’Kıskanıyorsun tabi, seni böyle seven olmadığı iç…’’ demeye çalıştı annem ama cümlesini bitirememiş, pot kırdığını farketmişti. Yasemin abla buruk bir gülümseme atmış, öylece bakakalmıştı. Annemi bırakıp ‘’Hadi hadi, gidelim Yaseminciğim.’’ diyip ortamı yumuşatmaya çalışsam da ufak bir buruklukla ayrıldık evden.

Apartmanın dış kapısını kapattıktan sonra sessizliği bozmak istedim, Yasemin ablaya dönüp şebeklikler yapmaya çalıştım. Buz gibiydi Yasemin abla. Dükkana kadar hiç konuşmadan yürümüş, beni salaklıklarımla başbaşa bırakmıştı.

Dükkana girdiğimizde Yasemin abla kolumdan çekti. Aniden durdum ve arkamı döndüm. Kısık bir sesle ‘’Buğra, sence ben sevilmeyi haketmiyor muyum?’’ diye sordu. Yutkundum ve annemin şaka yapmaya çalıştığını, söylediği şeyde ciddi olmadığını anlatmaya çalıştım ama beni durdurup ‘’Annenin niyetinin bu olmadığını ben de biliyorum ama soruyorum, ben yeterli değil miyim sevilmek için?’’ dedi ağlamaya yakın bir sesle. Dudakları hafiften titriyor, vereceğim cevabı bekliyordu. Onu tanıdığım günden beri ilk kez bu kadar zayıf gözükmüştü gözüme. Tavırları umursamaz ve sevecen olurdu genellikle. Ailesinin baskısıyla evlenmiş biri olmasına rağmen rahat bir insan izlenimi verirdi.

Şimdi ise ayakta kırılgan bir şekilde vereceğim cevabı bekliyordu. Konuşmam gerekliydi ama ne diyebilirdim ki? ‘Hayır, öyle değilsin’ her şeyi çözmeyecekti. Evliliği, belki de öncesi, yaşamayı istemediği onca şeye katlanmıştı. Yasemin ablaya doğru yaklaştım ve aniden sarıldım. Öncesinde hareketsiz kalsa da, sarılmamla ağırlığını üzerime verip ellerini belime sarmaladı. Elini saçlarına götürüp kafasını göğsüme bastırdım. Kulağına yaklaşıp ‘’Yaşadıklarını anlayamayacağımı biliyorum ama şuan güçlü olmak ya da gözükmek zorunda değilsin. Faydası olur mu bilmiyorum ama ben seni seviyorum ve değer veriyorum.’’ dememle birlikte kafasını göğsüme daha da bastırıp ağlamaya başladı.

Bir süre sonra ağlaması kesilmiş ama sarılmayı bırakmamıştı Yasemin abla. Buna ihtiyacı olduğunu düşünerek ben de bırakmadım ve ağladığı her saniye sakince saçlarını okşadım. Kafasını bastırdığı her saniye daha da ağırlığını veriyor, bırakmak istemiyor gibi sarılıyordu. Uzun süre kas geliştirici olarak çalışmasının eseri olarak da canımı acıtıyordu. Nefesim daralmaya başladı ki sarılmayı bıraktı yavaş yavaş. Doğrulduğunda gözleri şişmiş, yapmış olduğu makyajı akmıştı. Elimle göz altlarını sildim, bunu yaparken geri çekilmeye çalışsa da belinden tutup çekilmesini engelledim. Bu hareketimle yanakları kızarmış ve gözlerini kaçırmıştı. Göz yaşlarını silmeyi bitirdiğimde eğilip yanağına ufak bir buse kondurdum. Tam geri çekiliyordum ki karın boşluğuma bir yumruk attı. ‘ıh’ diye bir ses çıkarıp geri çekilecekken tekrar sarıldı ve ‘’Teşekkür ederim.’’ dedi Yasemin abla.

Ağlama sekansımız bittikten sonra dükkandaki tüm ihtiyaçlarımızı topladık ve çıkmaya hazırlanıyorduk. Yasemin abla dağılan makyajıyla eve gitmenin hoş olmayacağını, bu yüzden elini yüzünü yıkamak için dükkanın lavabosuna kadar gideceğini söyledi. Kafamla onayladım ve beklemeye koyuldum.

Şimdi makyajsız, doğal haliyle karşımda duruyordu. Ne kadar ağlamış olsa da, dik omuzlarıyla ‘güçlü kadın’ imajını koruyabiliyordu. Hayranlıkla baktım. Bakmam dikkatini çekmiş olacak ki:

Y: Noldu, neye bakıyorsun?

B: Bu sefer de benim manzaram güzel, ona bakıyorum.

Geçen sefer yatan annemi izlemesine atıfta bulunmamı anlamış, buna tepki olarak yumruk atacakken geri çekilmiştim.

Y: Kaşınıyosun, biliyosun dimi?

B: Sen kaşıma ya, acıtıyo.

Y: Öyle mi diyosun, gel bakayım sen.

Dükkandan çıkardığımız eşyaları bir kenarda bırakıp, mahallede çocukça koşuşturmaya başladık. Daha doğrusu ben kaçıyordum, Yasemin abla da beni kovalıyordu. Arada arkama dönüp onu kışkırtmak için ‘’Koşarken de çok güzelsin.’’ diyordum. ‘’Ulan seni bi yakalarsam’’ diyip arkamdan beni yakalamaya çalışmaya devam ediyordu. Bir süre devam ettikten sonra pes edip yoruldu. ‘’Sen kazandın tamam.’’ diyip elleri dizinde yere çöktü. ‘Kazanmaya alışmaya başlıyorum’ diye içimden geçirip yanına yaklaştım.

Yanına yaklaşmamla birlikte aniden kalktı ve boğazımı kollarının arasına aldı. Şimdi yolun ortasında beni boyun kilidine almış, ‘’Öyle ağladık diye hemen gardımızı indireceğiz mi sandın yavrum?’’ diyerek gülüyordu. Şimdi kafam, Yasemin ablanın kolları arasında kalmış, memelerini üzerine giydiği ince kumaştan net bir şekilde hissedebiliyordum. Bir süre memelerini hissederek bu pozisyonda kaldık. Nefes almakta zorlanmaya başlamıştım ki kurtulmak için kıçıma atılan şaplağın intikamını alırcasına götünü sıktım. Sıkmamla birlikte aniden beni bıraktı ve bırakırken ufak bir ‘’aıh’’ sesi çıkardı. ‘’Napıyosun lan?’’ diyip bana döndü. Ben de geçmişe atıfta bulunup ‘’Seninki de iyiymiş hee’’ dedim ve karşılıklı gülmeye başladık.

Dükkanla aramızdaki mesafeyi çokça aşmıştık. Yavaş adımlarla geri dönerken Yasemin abla döndü ve ‘’Az önce söylediklerinde ciddi miydin’’ diye sordu.

B: Hangi konuda ciddi miydim, anlamadım.

Y: Dedin ya, iyiymiş diye.

B: Ne iyi.. Heeee, evet niye sordun?

Y: Sordum öyle, illa sebebi mi olması lazım?

B: Söyle hadiii, niye sordun?

Y: Hamit abin beğenmiyor, çok erkeksiymiş. (*hatırlatma: Hamit, Yasemin ablanın ailesinin isteğiyle istemeyek evlendiği kocası)

B: Demek ki maldan anlamıyormuş. (Bunu derken ona dönmüş ve göz kırpmıştım.)

Bunu söylememle birlikte gülüp omzuma hafifçe bir yumruk atmıştı. Diğerlerine kıyasla yumuşak bir yumruktu.

Y: Tavırlarım da öyleymiş, benden daha erkeksin sen diyor bana hep. Öyle miyim sence de?

B: Hâlâ düşüncem aynı.

Y: Sırf ağladım diye böyle söylemiyorsun dimi?

B: Hayır, ayrıca benim söylemlerime ihtiyaç duyacak biri değilsin. Tanıdığım günden beri hayranlıkla baktığım kadınlardan bir tanesisin.

Y: Aptalsın, biliyosun dimi?

Yüzünü güldürebilmiştim. Mutlu oldum ve kolumu omzuna attım. Kafasını bana çevirip yorgun ama mutlu gözlerle bana baktı. Elim omzunda dükkana kadar yürüdük.

Arkamıza bakmadan bıraktığımız eşyalar sağa sola dağılmış, bizi bekliyorlardı. Bu manzarayı görür görmez birbirimize baktık ve güldük. Eşyaları toparladık ve eve yürümeye başladık.

Gülerek eve gidiyorduk ki Yasemin abla yavaşlamaya başladı. Döndü ve

Y: Buğra bir şey diyeceğim, Muhsin abiyi gördüm demiştin de Muhsin abi pandeminin çıkmasıyla köyüne gitti. Neden yalan söyledin?

B: Iğ, şey, abla..

Y: Bak, işine karışmam. Sebeplerin olabilir ama biraz daha dikkatli ol, hele de yalan söyleyecek iken.

B: Şey, tamam abla. Teşekkür ederim.

Y: Ne demek sıpa, rica ederim. Ama bana yalan söylediğini yakalarsam canını okurum.

B: Hiç şüphem yok abla.

Y: Zaten olmasın.

Eve vardık ve kapıyı çaldık. Annem üzerinde mutfak önlüğüyle bizi karşılamış, elimizdeki eşyaları almak için yaklaşmıştı. Yasemin abla içeri geçerken annem kulağıma yaklaşıp ‘’Yine Muhsin abinle mi karşılaştınız? Neyse, yüzü gülüyor. Bişi dedi mi söylediğim şeye, kırdım kızı ya..’’ dedi. ‘’Sorun yok annecim, hallettim.’’ dedim ve bunu dememle birlikte annemin yüzünü kıskanç bir ifade bürüdü. Yanağından öpüp içeriye geçtim.

Mutfaktan gelen kokuları içime çekip elimdekileri bırakmak için salona geçtim. Eşyaları bıraktıktan sonra Yasemin ablaya baktım. Eşyaları hızlıca bırakıp evde bıraktığı telefonunu aldı bir hışımla. Kilit ekranını açtı ve yarı kahrolmuş bir sesle ‘’Aramamış bile.. Neyse..’’ diyip tekrar yerine bıraktı. Arkasına dönüp ona baktığımı görünce sırıtıp ‘’Koş banyoya. Ellerimizi yıkayalım.’’ dedi ve banyoya yürüdük.

Ben önde, o arkada banyoya girdik. Ellerimi yıkamak için suyu açtım ve yıkamaya başladım. Yüzümü yıkamak için lavaboya eğildiğimde kıçıma sert bir şaplak geldi. İrkilerek arkama döndüm, yüzünde güller açan Yasemin abla ‘’Bugün için. Hem teşekkür hem de intikam.’’ dedi. Güldüm ve ellerimi kurulayıp mutfağa geçtim.

Mutfakta kayda değer bir olay olmadı, yemeğimizi yerken sohbet ettik ve anneme mutfakta yardım ettik. Annemin bizim için yaptığı kahveleri alıp salona geçtik.

Güneş batmış, hava kararmıştı. Yorucu bir günün ardından kendimi atacak bir yer arıyordum ama evdeki her yer tıka basa dolmuş, oturacak yer bırakmamıştı. Tekli koltuklardan birinin üzerindeki eşyaları alıp başka bir koltuğa attım. Kendimi koltuğa bırakıp derin bir oh çektim.

Ardımdan annem ve Yasemin abla gelmişti. Aynı kahroluşu yüzlerinde görebiliyordum, ikisine zafer almışcasına baktım. Yasemin abla kumaş çuvallarından birini alıp karşıma geçti ve üzerine oturdu. Annem elinde kahve, ayakta kalakalmıştı. Ne yapacağını merak ederken üzerime doğru yürüdü ve dizlerime oturdu. Yasemin abla bu hareketine gülmüştü annemin, ben ise şaşırmıştım. Rahat bir kişiliği vardı, evet ama genellikle baş başa iken bu yönünü görürdüm. Şimdi ise Yasemin ablayı yoksayıp kuçağıma doğru sürükledi kendini. Elinde kahvesiyle umarsızca hareket ederken sırtını bana dayamış, bacak arasını tam sikime denk getirecek şekilde oturmuştu. ‘’Anneee, terliyim. Bütün gün eşek gibi çalıştırdınız zaten beni.’’ diyerek hâlimden memnun değilmişim gibi hayıflanmıştım. ‘’Ben senin terini de yerim, bir şey olmaz. Birazdan duşa girersiniz zaten birazdan. İkiniz de leş gibisiniz. Ha, bir de Yasemin bugün bizde kalıyorsun.’’ dedi annem.

Y: Aa abla gerek yok, içer dönerim birazdan.

A: Aması maması yok, saat geç oldu. Yorgunsun zaten. Giyersin Buğranın kıyafetlerinden, benim çocuk kıyafetleri olmaz sana.

Y: Ya ama abla, zaten yer yok. Boşver g…

A: Aaaa… Kızıyorum ama. Lafım hiç dinlenmiyor benim bu evde.

B: Ben naptım yaaaa…

Benim tepkime ikisi de gülmüş, Yasemin ablanın bizde kalması kesinleşmişti. Şimdi sırada duşa girmek vardı. Annem ayağa kalkıp ‘’Hadi gidin de temizlenin sırayla. Yasemin gir sen, ben sana havluyla kıyafet ayarlarım. Kıyafetlerini kirli sepetine at, yarın makineyi çalıştırırız.’’ dedi ve ayağa kalktı. Kafasıyla onaylayan Yasemin abla ayağa kalkıp banyoya gitti.

Annem bana dönüp ‘’Yasemin ablana rahat bir tişörtle varsa kısa bir şort ayarla. Ben de havlu götüreyim.’’ dedi. Kafamla onaylayıp odama geçtim. Oversize giymeyi tercih ettiğim için kıyafetlerim genelde rahat olur, bulabildiğim en uygun kıyafetleri bulup anneme götürdüm.

Ufak ayarlamalardan sonra salona geçip oturduk annemle. Biz konuşurken Yasemin abla çıktı. Üzerinde ufak bir havlu, kumral saçları boynundan omuzlarına dökülüyordu. Havlu üzerinden belli çıkıntı şeklinde belli olan memeleri ve uzun bacaklarıyla manken gibiydi. Annemle birlikte uzunca kestikten sonra ‘’Ay ne bakıyosunuz, sapık mısınız?’’ diyerek dalga geçti. Annem de iç geçirip ‘’Güzele bakılırmış güzelim, çıtırsın çıtır. Odaya bıraktık kıyafetleri. İç çamaşırı da vereyim ben sana bir tane, o olur bak.’’ diyip geniş götüne dikkat çekmişti. İkisi gülerek yatak odasına geçtiler, ben de banyoya..

Banyoya girip odama geçtim. Alışık olduğum üzere boxer giyip çıkmayı düşünüyordum ki, evimizde biri daha vardı. Altıma alışılmışın dışına çıkmadan boxer giydim, üzerime de bir tişört geçirip odadan çıktım.

Salondaki gülüşmelere doğru yöneldim. Elimde havlumla saçlarımı kurularken ‘’Oh sonunda evimden ölü kokusu çıktı’’ dedi annem. Güldüm ve oturduğu tekli koltuğun önüne oturdum. Bacaklarının arasına yaslanıp kafamı bacak arasına bastırdım birkaç saniye.

Karşımda Yasemin abla dizlerini kırarak oturmuş, verdiğim şorttan içindeki kırmızı çamaşır görünüyordu. Kaçamak bakışlar atarak incelemeye başladım. Islak saçlarını gelişigüzel topuz yapmış, yarı ıslak bedenine verdiğim tişört yapışmıştı. İçine sütyen giymediğini anlayabiliyordum, memelerinden biri tişörtüme sıkı sıkı sarılmıştı. Sikimin hareketlemnmeye başlamasıyla bakmayı bırakıp sohbetlerine dahil oldum.

Birkaç saat sohbetten sonra Yasemin abla ve benim esnemelerim artmış, uyku saatine yaklaştığımızı belli ediyorduk. Annem buna tepkki olarak ‘’Arkadaşlar bugün ikinizi de yordum, teşekkür ederim. İkinizi de çok seviyorum.’’ diyip bacak arasında duran kafamı tutup saçlarımdan öptü. Yasemin ablayla birbirimize bakıp gülümsedik bu durum karşısında. Ufak birkaç diyalogtan sonra ayağa kalktık.

Ayağa kalkmamla bütün sohbet boyunca sert kesilmiş sikim boxerımı zorluyordu. Tişörtümün etkisiyle dışarı çıkmış kafasını saklayabiliyordum ama yana yatmış bir şekilde dikkat çekmeyi başarıyordu. Yasemin abla bu halimi görmüş, uzun uzun bakmıştı. Daha önce de benzerini yaşamış olmamız, olayı daha komik hâle getiriyordu. Geçen sefer yaptığım gibi elimle kapatmadım ve izlemesine izin verdim.

Annem odamdaki eşyaların bazılarına salona atıp yatağımı Yasemin ablaya hazır etmek için odama gitmişti. Ben de annemin yatak odasına girip kapıyı kapattım. Üzerimdeki tişörtü çıkarıp yatağa girdim. Şimdi sikim dik bir şekilde yatmış, boxer üzerinden sikimi okşuyordum. Sonra aklıma bir fikir geldi, boxerımı çıkardım ve yatağın üzerindeki pikeyi kaldırıp içine girdim. Sikim pikeyi kaldırmış, kendince bir çadır kurmuştu. Duruma gülüp gözlerimi kapattım. Uyumuş taklidi yapıp annemin tepkisini ölçmek istiyordum.

Derken uyuyakalmışım. Ne kadar geçti bilmiyorum, annem odaya gelmiş, yanıma yatmıştı. Sikimde bir el hissetmemle irkilerek uyandım. Annem yanımda ince geceliğiyle yatıyor, karanlıktan silüetini görebiliyordum. Sağ elini kafamın arkasına atmış, solumda yatarken sol eliyle sikimi sıvazlıyordu. İrkilmemle ‘şş’ diyerek sakinleştirmeye çalışmış, eğilip alnımı öpmüştü. Nefesim hızlanıyor ve durumu algılamaya başlıyordum. Hafifçe anneme döndüm ve elimin birisini memesine attım. Dokunmamla birlikte sesinin duyulmasını istemeyerek tiz bir ‘ah’ sesi çıkardı. Meme ucunu sıkıp memesini kavramaya, okşamaya başladım. Bu hareketim onu da heyecanlandırmış, sikimi okşayan eli hızlanmaya başlamıştı. Ritmik bir şekilde buna devam ettik. Çok fazla dayanamadım ve eline, geceliğine boşalmaya başladım.

‘’Bugün için ödülün, teşekkür ederim oğlum’’ diyip alnımı öptü. Sikimi bıraktı ve elindeki spermleri yaladı. Üzerindeki geceliği çıkarıp ayağa kalkacaktı ki elinden tutup yatağa çektim. Şaşırmış bir şekilde bakıyordu,karanlıktan bakışlarını göremiyordum ama hareketlerini okumak zor değildi. ‘’Ben ödülümü daha almadım’’ diyip üzerine çıktım.

‘’Sen yorulmadın mı?’’ demesine kalmadan elimi geceliğini yoksayarak bacak arasına attım. Elim bir kumaş arıyordu ama annem altına bir şey giymemişti. Bu durum beni daha da azdırdı, belini tutup kendime çektim. Karanlığın verdiği dezavantajı ellerimle yoksayıp amını aradım, bulduğumda baş ve orta parmağımı yalayıp içine soktum. İleri-geri yapmaya başladım. Bu hareketimle annem ellerini ağzını kapatmak için kullanıyor, aldığı zevkten kafasını geriye atıyordu. Boşalmamdan ötürü yarı kalkık kalan sikim bu azdırıcı durum karşısında kalkmaya başlamış, biraz daha süreye ihtiyacı olduğunun sinyallerini veriyordu.

Elimle annemin amında çalışırken eğilip vücudunu yalamaya başladım. Karanlıktan ötürü tam bir hedef belirleyemesem de agresif bir şekilde değdiğim her yeri yalayıp emiyor, annemi daha da delirtiyordum. Artık ellerinden birini ağzını kapatmak için kullanmaktansa saçlarıma atıp aldığı kontrol edilemez zevki yönlendirmeye çalışıyordu. Saçlarımdan hafifçe çekerek memelerini bulmamı sağladı, ben de ödüllendirircesine yalamaya başladım.

Şimdi bir elim amında, diğer elimle de memesinin birini kavrayıp ısırarak emiyordum. Annemin ağzını kapatmakla meşgul olan eli artık işe yaramamaya başlamış, annemin inlemeleri odayı doldurmaya başlamıştı.

Sikimin tamamen kalkmasıyla tüm hareketlerimi bir anda durdurdum ve doğruldum. Şimdi annem önümde sırtüstü yatıyor, yapacağım hamleyi bekliyordu. Elimle tekrar amını aradım. Annem öylece bekliyor, kontrolden çıkan nefesini düzeltmeye çalışıyordu. Amını bulduğumda elime tükürüp sikime sürdüm. Biraz sıvazladıktan sonra annemin üzerine çıkıp sikimle annemin amını aramaya başladım. Annem beklemediğim bir hareket yaptı ve sikimi tutup amına hizaladı. İkimiz de konuşmuyor, odayı hızlı nefeslerimizin verdiği seslerle dolduruyorduk.

Annemin de yardımıyla amına girmeye başladım. Aman allahım, içi yanıyordu annemin. Daha başı girmeye başlarken annem sesini tutamamış, tiz bir çığlık atmıştı. Sikim kapana kısılmış, ilerlemekte zorluk çekiyordum. Annemin darmadağın olmuş cinsel hayatını toparlamaya çalışırcasına girmeye çalışıyordum.

Yavaş yavaş ilerlemeye başladım. İki parmağımla genişlettiğimi düşündüğüm amına girmekte zorlanıyordum, bu da aldığım zevki iki katına çıkarıyordu. Üzerine verdiğim ağırlığı biraz daha arttırdım ve göğüslerinden birini elimle yakalayıp emmeye başladım. Şimdi sikim içinde, ellerim de memelerindeydi. Ben yalamaya, emmeye devam ettikçe sikim ilerliyordu. Yarısını sokmuştum, hareket etmek için yeterli gelmese de yavaşça git-gel yapmaya başladım.

Annem aldığı zevk/acı arasında kalmış, daha önce hiç duymadığım şekilde inliyordu. Ağzını kapatmaya çalışırken vücudu terlemiş, etrafa kokusunu yayıyordu. Emmeyi bırakıp ellerimi kafasının arkasına attım. Eğildim ve dudağına ufak bir öpücük bıraktım.

Öpmemle birlikte annem daha fevri davranmış, ağzını kapatmak için kullandığı ellerini boynuma dolamıştı. Benim ufak öpücüğüme kendi kaybetmiş bir şekilde öpüşerek karşılık veriyordu. Biz öpüştükçe sikim daha fazla ilerleyebiliyordu. Bunu fırsat bilip birden tamamını içine soktum.

İçine girmemle derin bir oh çekip öpüşmeyi bırakmıştı. Şimdi kollarımız birbirine kenetlenmiş, bu da hareket edebilmem için yer tanımıştı. Yavaşça hızlanmayı düşünürken annem titremeye başladı. Boşalmaya yakın olduğunu hissedip içinden çıktım. Parmaklarımı içine sokup hızlıca git-gel yapmaya başladım. Bir elimle sikimi okşuyor, diğer elimle annemi boşaltmaya çalışıyordum. Odanın içi annemin ıslak amının sesleri ve annemin çıkardığı türdaşı olmayan inlemeleriyle dolmuştu.

İvmemi hızlandırmayı düşünürken elime basınçlı bir sıvı gelmişti ve durmak bilmiyordu, annem boşalıyordu. Boşalmasını bitirene kadar ellerimle klitorisini ovdum ve annemin yığılışını izledim.

Bitirmesini fırsat bilip tekrar üstüne çullandım, bu sefer koyduğum bir eşyayı bulurcasına bulmuştum amını. Tek seferde tamamını sokup hareket etmeye başladım.

Annemin boşaldıktan sonra sağa sola fırlattığı kolları sırtıma geçmiş, aldığı zevkle sırtımı tırnaklıyordu. Verdiği acının yanında, annemin bu isteği daha da hızlanmama neden oluyordu.

10 dakikaya yakın hızlıca sikmiştim ki günün tüm yorgunluğunu hissetmeye başlamış, iyice yavaşlamıştım. Devam etmek için kendime gaz vermeye başlamıştım ki annem göğsüme baskı yaparak beni itti.

Bu hareketini yorumlamaya çalışırken annem bacak arama oturmuş, vücudunu ellerimde gezdiriyordu. Karanlığı yenmeye çalışırken ellerini tutup sikime götürdüm. Okşayıp boşalmamı sağlamasını beklerken birden üstüme oturdu. Kendini yükseltip sikini amına hizaladı ve üzerime oturdu.

Aniden tamamını içine almasıyla derin bir oh çektim. Sesimi bastırmak elini yüzüme atıp ağzımı bastırmıştı. Ağırlığının tamamını verip hareket etmeye başladı.

Üzerimde annem ağzımı kapatarak hareket ediyordu. Kontrolü eline almış olan annem hızı kendine göre ayarlıyor, bazen ileri geri yaparken bazen oturup kalkıyordu.

15 dakikaya yakın sikiştikten sonra aldığım zevkle ‘’G-geliyorum..’’ dedim. Annem hareket etmeyi bırakmadı ve hızlandı. Daha fazla dayanamadım ve boşalmaya başladım. Annem ben boşalırken titriyor ve hareket etmeye devam ediyordu, sanırım o da benimle birlikte boşalıyordu.

Boşalmamız bittikten sonra eğilip bir öpücük kondurdu. Bu sefer ıskalamamış, tam isabet dudaklarımı bulabilmişti. Sikim amının içinde birbirimize sarılmıştık. Bir süre böyle kalma düşüncesiyle yatarken uyumuşuz.

Annemle Komşum Arasında – 11

Yorulmuştum ama kazanmıştım. Karşımdaki annem de olsa kontrolü vermek istemiyordum. Karşımda domalmış, yenilgisini kabul etmenin ödülünü bekliyordu. Götüne bir şaplak attım ve yataktan kalkıp doğruldum. Sikim yalvarırcasına seyiriyor, başından akan sularla parıldıyordu. Elimle başını sıktım sesini kesmek ister gibi ve odadan ayrıldım yavaşça.

Neden hükmetmek istiyordum, bilmiyorum. Oysa bir süre önce annemin kontrolü alması hoşuma gitmiş, Serpil ablayı sikebilmekten bile vazgeçirmişti beni. Kafamdaki soru işaretleriyle odama geçip kapıyı kapattım.

Annemle o akşam hiç konuşmadık. Odama uğramamış, yemeği bile çağırmamıştı. Acaba fazla mıydı bu son yaptığım? Cezalandırılmayı hakediyor muydu annem? Bilmiyordum ama yaptığım şeyden pişman da değildim. Bu düşüncelerle başbaşa bir şekilde uyuyakalmışım.
Sabah saatlerinde kapının çalmasıyla uyandım. Annemin kapıyı açmasını umut ederek bekledim ama herhangi bir girişim yoktu. Hayıflanarak kalktım, slip bir külot geçirdim altıma ve kapıya koştum.

Serpil abla olduğunu düşünerek kapıyı açtım, aslında slip giyecek rahatlığı bulmamın sebebi bu tahminimdi ama kapıda beni Yasemin abla karşıladı. Altında ince bir spor taytı, üzerindeyse basit ama göğüslerini kaslı omuzlarıyla birlikte öne çıkaran bir crop. Bir süre süzdüm ve “Buğraaa, aloo” sesiyle irkilip kendime geldim.

B: Yeni uyandım abla kusura bakma, noldu?
Yasemin abla bacak aramdaki sikime gözlerini dikmiş bakıyordu.

Y: Belli yeni uyandığın, neyse. Üzerine bir şeyler giy de siparişler geldi dükkana. Annen uyuyor mu daha?

B: Pardon uyku sersemiyle çıkıp açtım kapıyı.

Ellerim refleks olarak bacak aramı kapatmaya gitti.

B: Annem uyuyor daha, ben bir seyler giyip geliyorum.

Y: Göreceğimi gördüm oğlum hahahaha. Bir de kapatıyor. Neyse tamam bekliyorum içeride.

Kapıyı açık bırakıp odama geçtim, arkamdan Yasemin abla girip kapıyı kapatmıştı yavaşça. Odama geçip şort+tişört giyip çıktım hızlıca. Çıktığımda Yasemin abla annemin odasının önünde ayakta dikilmiş, nefesini tutarcasına annemi izliyordu.

Beni farketmemesini fırsat bilip arkasına geçtim sinsice. Ellerimi karın boşluğuna denk gelecek şekilde hizaladım ve aniden dokundum. Dokunmamla birlikte “hiiiih” diyerek yerinden fırladı ve kalçasını dışarıya verdi. Bacak aramda birkaç saniye de olsa Yasemin ablanın kalçalarını hissetmiş ve bu durum hoşuma gitmişti. “Manzarayı sevdin galiba? Bozmak istemedim, sürpriz yapayım dedim” dedim. Annem içeride üstü çıplak şekilde, üzerindeki pikeyi bacak arasına sarmalamış, yana domalmış şekilde yatıyordu. İnce siyah külodu beyaz teninin üzerinde dikkat çekiyor, izlenesi bir manzara sunuyordu.

“Oğlum ödümü kopardın, ben anneni uyandırsam mı diye bakıyordum.” dedi gözlerini kaçırarak. Güldüm ve “Dakikalarca düşünmene neden olacak bir soruymuş, hak verdim.” diyip güldüm. Karnıma sertçe bir dirsek attı ve “Hadi acelemiz var.” diyip dış kapıya yöneldi. Yediğim dirseği sindirdikten sonra arkasından yürüdüm.
Dükkana doğru giderken havadan sudan konuşmuş, konu evliliklerine gelince konuyu duymamış gibi yapıp değiştirmişti. Bu konuyu kafamın içindeki rafların birine kaldırıp üzerine gitmemeye, en azından şimdilik gitmemeye karar vererek yürümeye devam ettim. Konu benim ilişki hayatıma gelince pandemiyle birlikte bittiğini, bir süre depresyona girer gibi olsam da toparlamaya başladığımı söyledim. Bunu duyunca yürümeyi bırakmış, yolun ortasinda sarılmıştı. “Boşver seni haketmemiş demek ki” diyerek motivasyon bile vermişti. Gülümsedim ve sıkıca sarıldım.

Dükkana geldiğimizde kapının önünde uzunca bir kamyon, malları indirmek için bekleyen 3 göbekli adam gelişimizi izliyordu. Adamlardan kel ve kısa olan uzunca bir süre Yasemin ablayı kesmiş, elini cebine atıp sikiyle uğraşıyordu. Yasemin abla bunu farketmemiş, spontane tavırlarına devam ediyordu. Durumu söylemek yerine kontrolüm altına almak istedim ve konuşmaya ben başladım.

( Diyalog sahipleri olan adamları A1-A2-A3 şeklinde kullanacağım.)

B: Beklettik kusura bakmayın, bütün siparişler geldi mi, yoksa parça parça mi gelecek?

A1: Önemli değil kardeşim. Dikiş makineleri gelecek başka bir kamyonla.

Sesi, taktığı maskeden dolayı çok net gelmiyordu.

A2: Şöyle vereyim kontrol kağıdını.

Elime aldım ve incelemeye başladım. Yasemin abla kolunu belime attı ve benimle birlikte bakmaya başladı. Elimdeki kağıda bakarken biraz eğilmiş, göz ucumla memelerini net bir şekilde görebiliyordum. Kafamı biraz kaldırdım ve az önce Yasemin ablayı kesen adamın daha net bir şekilde sikini ellediğini gördüm. Yasemin ablanın omzuna kolumu atıp kendime çektim. Bu hareketime gülerek tepki verip kağıda bakmaya devam etti Yasemin abla. İzlediğimi anlasın diye daha net bir şekilde baktım karşımdaki herife. Birkaç saniye sonra bakışlarımı farketti ve Yasemin ablaya bakmayı bıraktı.

Yasemin abla kağıdı incelemeyi bıraktıktan sonra “Kağıt tamam, malları indirip kontrol ettikten sonra bu iş tamamdır.” diyip kağıdı adamlara uzattı. Onu kesen herif, kağıdı almak için öne çıkar gibi oldu ki kağıdı ben yakaladım ve diğer adama verdim. Bu hareketime de gülen Yasemin abla belindeki elimi kalçama indirdi ve avuçladı. Bu hareketi beklenmedikti, tepki olarak biraz ona çıktım. Kafamı aniden ona çevirdim ve baktım, yüzüme şirin şirin gülüyordu. Güldüm ve omzundaki elimle kolunu okşayıp aynı şekilde gülümsedim.
Adamlar malları indirmiş, kontroller yapılmıştı. Yasemin abla içecek bir şeyler ikram etmiş, onları içiyorlardı. Son kızışmamızdan sonra Yasemin ablayı kesmeyi bırakan adam yanıma geldi ve bir konuda konuşmak istediğini söyledi.

A3: Kardeşim kusura bakma, ben bilmiyordum. Pandemiden dolayı eve çok gidemez oldum, gözüm kaldı. Maşallah senin kız da..

Bizi sevgili sanmıştı. Bozuntuya vermedim, son söylediğine canım sıkılsa da ses çıkarmadan söyleyeceklerini bitirmesini bekledim.

A3: Bana düşmez kardeşim ama kontroller artacak. Geçmiş işlerden dolayı biliyorum, sizde üretim belgesi yok. Size tavsiyem bunu evde yapmaya çalışın. Burası sakin belde gelen olmaz demeyin, size tavsiyem.

B: Sağol.

Bunu söyledim ve ayrıldım. Yasemin abla uzaktan merakla bakıyor, eliyle bunu sorgular şekilde hareketler yapıyordu. Göz kırptım adamları göstererek. Başını salladı ve adamlara döndü.

Bütün ödemeler yapılmış, annemin dükkanının içinde hareket edilecek yer kalmamıştı. Adamın söylediklerini düşünürken telefonum çaldı. Arayan annemdi.

A: Oğlum nerdesin?

Sesinde korku hissetmiştim.

Teslimatın ve ödemenin bittiğini, bunun için buraya geldiğimizi söyleyince rahatlamış, duş alıp bize katılacağını söylemişti annem. Onayladım ve telefonu kapattım.

Telefonu kapatmamla birlikte Yasemin abla merakla sordu:
Y: Ne konuştunuz o herifle?

B: Sen de iyice meraklıymışsın abla he. Sabah annem, şimdi adam.

Bunu söylerken dilini ısırdığını, sinirlendiğini anlayabiliyordum.

Y: Benim yüzümden adamı mı azarladın Buğra?

B: Senin yüzünden derken?

Y: Bilmemezlikten mi geliyorsun. Adamın yanında beni sahiplendin resmen.

B: Ne alaka abla ya?

Y: Yeme lan beni, adamı dövecektin neredeyse.

B: Yok öyle bir şey. Konuştuğumuz şeyi de annem gelince anlatırım.

Y: Ne inatçı adamsın sen ya. Ama götün güzelmiş, beğendim.

Gözlerini kısmış, salak bir gülümsemeyle bakıyordu. Umursamadım ve malları incelemeye başladım.
Günün devamında iki tane dikiş makinesi gelmiş, ihtiyacımız olan tüm malzemelere kavuşmuştuk. Tüm bunlar hallolduktan ve annem geldikten sonra adamın açtığı konuyu anlattım.

B: Bugün teslimatçıyla konuştuğumda bu işi evde yapmamızın daha iyi olacağını söyledi. Dükkanın riske girmemesi için evlerde yapmak en mantıklısı bana sorarsanız. Ayrıca ilk siparişimizden sonra seri üretime geçeceksek bu işimizi kolaylaştırır. Dükkanı depo gibi kullanabiliriz. Hem gelen siparişe civardaki komşulara da iş imkanı sunup ucuz iş yaptırabiliriz.

Üzerine tartışmış ve bu fikrin en iyisi olduğuna kanaat getirmiştik. Annem ve Yasemin abladan aferin öpücükleri alırken bir pürüz çıktı.

Yasemin abla evinde yapmak istemediğini, eğer uygun olursa bizim evde yapmak istediğini söyledi. Sanırım evliliğinden biraz olsun uzaklaşmak istiyordu. Annemle göz göze geldik, ‘sana uyar mı’ anlamına gelen bir bakış atıyordu. Gözlerimi onaylarcasına kırptım ve bu işi bizim evimizde yapma kararımızı almış olduk.

Tüm bu kararlardan sonra işin zor kısmı bana kalmıştı. Teslimatçıların gitmesiyle birlikte malzemelerin bir kısmının ve iki dikiş makinesinin evimize taşınması gerekiyordu. Tek başıma halledebileceğimden fazlası olsa da bütün günümü nakliyat yaparak harcadım.
Son kumaş çuvalını eve taşıdım ve kapıyı tıkladım. Kapı kapalı olmasına rağmen mutfaktan gülüşme sesleri geliyordu. Hâlime acıdım ve kapıya daha sert vurmaya başladım. Herhangi bir cevap yoktu.

Telefonumu içeride bıraktığım için arayamiyordum ve kapıda beklemekten sıkılmaya başlamıştım. Son çare olarak arkama döndüm ve Serpil ablanın kapısını çaldım.
Serpil abla kapıyı açmış, şok içerisinde “Ne oldu oğlum, bu hâlin ne böyle? Bir şey mi oldu?” diyebilmişti. Annemin kapıyı açmadığını mümkünse telefondan onu arayıp arayamayacağını sormuştum. Sorusunu cevaplamam onu germiş, zorla içeriye sokmuştu beni.

Şimdi bir yanımda kumaş çuvalı, diğer yanımda Serpil abla oturmuş; olayları anlatıyordum. “Ah oğlum desene, ben de başına bir şey geldi sandım.” diyip sarılmıştı. “Abla terliyim, çok şey yapma.” desem de umursamamış büyük bedeniyle sıkı sıkı sarılmıştı.

Bir süre sonra “Aç mısın, bir şeyler hazırlayayım sana.” teklifi gelmişti Serpil abladan. Birkaç dakikalık ısrarın ardından kabul ettim ve mutfağa geçtik.
O ana kadar pek dikkat etmemiştim ama Serpil abla sütyensiz tişört giymiş, kocaman memelerinin silüetini görebiliyordum. Terlemiş olan bana sarılmasıyla birlikte iyice görünür olan memelerini de görünce sikimin kalkmaya başladığını hissetmiştim. Annemle olan anlaşmamızı düşünürken mutfağa gelmiştik.

“Dünden kalma sarma var, yer misin? Yoksa başka bir şey de hazırlayabilirim oğlum.” diyerek dağılmış dikkatimi üzerine çekti Serpil abla. “Yerim abla, elinden ne olsa yerim.” diyip sevimlilik yapmaya çalıştım. İşe yaramış olacak ki sıkıca sarılıp “Ben ısıtayım, sen de git bir duşa gir. Sırılsıklam olmuşsun.” demişti.

Aslında çok makul bir teklifti bu. Ama bu olayın devamı bana ters dönebilirdi. Kontrolü elime almaya başlamışken duşa girip eve dönmek olayları değiştirebilirdi. Annem noktasında bu kadar ilerleme katetmişken bunu riske atmak istemedim. “Yok abla, gerek yok. Aslında direkt eve de gitsem olurdu da, seni kırmak istemedim.” diyip isteksizce reddettim duş teklifini. Kafasıyla onayladı ve sarma yaptığı tencereyle uğraşmaya başladı.

Ocağın altını kısık ateşte bırakıp yanıma oturdu Serpil abla. İşle, benimle, annemle alakalı sorular sormuş, beni dinliyordu. Bir süre konuşmaya devam ettik. Konuşmaya devam ediyordum ki lafımı kesip “Buğra yanlış bir şey mi yaptım?” diye sordu Serpil abla. Cevapladığım soruların yanında bu soruya yutkunmuş, cevap verememiştim. Bir süre sessiz kaldıktan sonra “Anlıyorum, ben yaşlıyım. Beni istemiyor olabilirsin ama madem istemiyordun, neden yaptın oğlum? Neden bana böyle bir zevk olduğunu hatırlattın? Ned…”

Son cümlesini kuramadan ağlamaya başlamıştı. Elleriyle yüzünü kapatmış, bacaklarına kafasını gömmüştü. Ne yapmıştım ben? Ben merkezci biriydim evet ama etrafımı da gözetirdim hep. Annemin sahip çık isteğinden sonra ondan uzak dur emrine uymuş, Serpil ablayı olduğundan daha kötü duruma sokmuştum. Sorusuna bir cevabım yoktu, ‘annem seni sikmemi istemiyor’ diyemezdim. Ne yapacaktım? Bu kadını üzmek istediğim en son şeylerden biriydi. Çaresizce diz çöktüm ve kafasını kaldırmasını istedim. Çocuk gibi kafasını bastırdı. Elimle kafasında duran tülbenti tutup çıkardım. Uçları beyazlayan saçları serbest kalmıştı. Kulağına yaklaştım ve “Kaldır o güzel kafanı.” dedim fısıldayarak.

İstemeyerek de olsa yavaşça kaldırdı kafasını. Gözleri ağlamasıyla birlikte kızarmış, dolu gözlerle bana bakıyordu. Çenesinden tutup kafasını biraz daha kaldırdım ve bir öpücük kondurdum.

Dudaklarını dudaklarımla okşarken tepki vermeden bekliyor, gözlerini sıkıca kapatmış, hiçbir şey yapmıyordu. Öpmeyi bıraktım ve çekildim geriye doğru. Saçlarını acemice tutan lastik tokayı tutup çektim ve saçlarını serbest bıraktım.

Şimdi saçları serbest kalmış ve gözlerini açmıştı. İki elimle saçlarını topladım ve “Çok güzelsin, bunu biliyor muydun?” dedim kesik bir sesle. Utanmış ve kafasını biraz yana çevirmişti. Şimdi dudakları biraz büzülmüş, iltifatıma ne tepki vereceğini şaşırmıştı. Ellerimi saçlarını geriye atmak için kullanıp kendime doğru çektim ve tekrardan öpmeye başladım.

Bu sefer karşılık vermiş, öpüşmeye başlamıştık. Kafasını kaldırmış bana yetişmeye çalışıyordu. Yeterince öpüştüğümüzü düşünerek bıraktım ve kollarından tutup sandalyeden kaldırdım.

Şaşırmış bir şekilde hareket etmemi bekliyor, ellerini arkasına bağlayıp sağa sola sallanıyordu. Hayatı boyunca istekleri sorulmamış bir kadının hareketleriydi bunlar. Kolundan çekip elinden tuttum ve yatak odasına götürdüm Serpil ablamı.

Yatağın başına geldiğimizde elimi bacak arasına atmış, biraz okşamıştım. Dokunmamla birlikte titredi ve “Beni daha fazla bekletme.” dedi utanarak.

Tişörtünü çekip çıkardı ve çıplak memeleriyle başbaşa bıraktı beni. Gördüğüm gibi ellerimle tutup kavradım, eğilip meme uçlarını dişlemeye başladım.

Şimdi bir eliyle kafamdan bastırıyor, diğer eliyle tişörtümü çıkarmaya çalışıyordu. Yardım etmek için geri çekildim ve beraber beni soymaya başladık. Yasemin ablanın da şahit olduğu slip külodumu çıkardık beraber.

Külodumdan kurtulan sikim Serpil ablanın eline çarpmış, birkaç saniyelik duraklamanın ardından sikimin kökünü tutmuştu. Kafasını kaldırıp “Bunu kaybetmek istemiyorum, o yüzden bırak hakedeyim.” dedi ve beni yatağa itti.

Cinsellik konusunda daha pasif kalan Serpil abla, şimdi önümde diz çökmüş sikimin başını emiyordu. Aldığım zevkle ellerimi saçlarına attım ve saçlarıyla oynamaya başladım.

Şimdi sikimin yarısı Serpil ağzında, tamamını almaya çalışıyordu. ‘Zorlama’ demek istemiştim ama kendini kanıtlamaya çalışan bir kadın vardı karşımda. Önüne engel olmak istemedim, bunun yerine “Ablam, aşkım, güzelim..” gibi şeyler söylüyor, gaza getirmeye çalışıyordum. Bir süre denemeden sonra hiç beklemediğim bir anda tamamını ağzına almış, boğazında sikimi hissedebiliyordum.

Yüzüne baktığımda hırsı görebiliyordum. Aldığım zevkle ellerimle boynunu tutup hareket etmeye başladım. ‘cork,cork’ sesleriyle oda inlerken böğürerek ağzından sikimi çıkardı.

Bir şey mi oldu diye düşünürken yüzüme bakıp “Oldu mu aşkım?” diye sordu. Gözleri dolmuş, nefes nefese kalmıştı. Bu çabası beni daha da azdırdı, kollarından tutup yatağa attım Serpil ablayı.

“Oğlum yavaş, yatağı kıracaksın.” dedi Serpil abla. Elimle ağzını kapattım, “Oğlum yok, aşkım daha iyi.” diyip altındaki eşofmanı çıkarmaya başladım. Tamamen çıplak kaldığında bacaklarını tutup araladım ve amına gömüldüm.

Derin bir oh çekti Serpil abla. “Aşkım oh, aşkım daha hızlı.” diyor, beni gaza getirmeye çalışıyordu. Bir elimle memesini tuttum, diğer elimle parmaklamaya başladım.
Odadaki sesler yükselmeye başlamış, “Aşkım yeter, hadi artık.” diyip asıl kısma geçmek istediğini belli ediyordu. Devam etmek istesem de bugün onun emirleri altındaydım. Belinden tutup yüzüstü yatağa bıraktım. Yatağa düşmesiyle birlikte büyük götü sallanmış, hazırolda bekliyordu.

Sikimi ıslanmış amına fırçaladım ve aniden içine soktum. Derin bir oh çekmişti. Şınav pozisyonuna geçip hareket etmeye başladım.

Yüzüstü yatan Serpil abla güç aldığım kollarımı tutmuş, ohlamalarının eşliğinde sikilmenin keyfini çıkarıyordu. “Hadi aslanım daha hızlı, daha hızlı” diyip ivmemi artırmamı istemişti. Üzerinden kalkıp belinden kaldırdım. Karnına yastık koydum ve tekrardan içine girdim.
İçine tekrar girmemle amından yoğun bir ses gelmiş, hareket etmeye başlamıştım. Aniden hızımı arttırdım ve Serpil ablayı son hız sikmeye başladım.

“Yavaş, boşalıyorum oğlum, yavaş.” derken boşalmaya başlamış, altımdan kalkmaya çalışmıştı. Uzunca bir süre titremiş, boşalmaya devam ederken sikmeye devam etmiştim.

Bir süre daha bu pozisyonda devam ettikten sonra içinden çıktım ve yatağa oturdum.

Ne istediğimi anlayan Serpil abla sikimi ağzına almış, bir süre sakso çekmişti. Sonrasında sikimi eliyle sağmaya başladı ve meme uçlarımı ısırmaya başladı.
Önümdeki kadının dönüşümünü izlemek beni daha da azdırıyordu. Saçlarından tutup çektim ve dudaklarına yapıştım. Beklemiyordu ama sikimi bırakıp boynuma yapıştı. Ellerimle kucağıma oturmasını sağladım ve sikimi içine soktum.

Şimdi sıkı sıkıya sarılmış, kucağımda ritim tutturmaya çalışarak sikişiyorduk. Arada nefesleniyor, yarışır gibi devam ediyorduk. Boşalmaya yaklaşmıştım, kulağına eğilip boşalacağımı söyledim. “Seni bekliyordum, beraber boşalalım aşkım.” dedi ve birlikte boşalmaya başladık. Boşalırken saçlarımın arkasından çekip bağırmaya başlamıştı. Canım yanmıştı ama bir o kadar zevk almıştım. Boşalmalarımızın bitmesiyle Serpil ablanın içinden çıkmadan yatağa yığıldım.

Bir süre sarılı bir şekilde bekledik. Saati unutmuş, kendimden geçmiştim. Serpil abla yüzüme baktı ve “Teşekkür ederim, 3 kez getirdin beni oğlum.” diyip öptü dudağımdan.

İki kez boşalttığımı sanıyorken üç olması gururlandırmıştı beni. Bu mental yükselişimin ardından tüm olayları algılamış, aniden ayağa kalkmıştım.

Üzerimi giyindim aniden. Serpil abla yatakta yatıyor, dışarı taşan spermlerimi vücuduna yayıyordu. Yatağa eğilip dudağından öpüp “Ben çıkıyorum canım.” diyip çıktım odadan.

Benimle birlikte gelen çuvalımı aldım ve kapıyı kapattım. Karşı kapıya, kapımıza, geldim ve tıkladım kapıyı. Kapı yavaşça açıldı ve karşımda Yasemin abla vardı. Altında benim olduğunu düşündüğüm bir boxer ve üzerinde yine bana ait olduğunu düşündüğüm bir tişörtle beni karşılamıştı. “Nerede kaldın sen yaaaa?” diyip beni içeriye aldı.

Annemle Komşum Arasında – 10

Yerde hedefime ulaşmış bir şekilde yatıyordum, annem tekrarladı ‘’Buğra kalk, Serpil ablan.’’

Annemin yüzünde spermlerim, akmış makyajı ve dağılmış elbisesiyle karşımda beni sarsarak kendime getirmeye çalışıyordu. ‘’Giy altına bir şeyler de kapıyı aç.’’ diyip banyoya koştu. Şimdi çıplak bedenimle başbaşa kalmış, olanları toparlamaya çalışıyordum.

Sonunda refleks gösterip ayağa kalktım ve altıma giydiğim şortu geçirip geri kalanları odaya fırlattım. Saçlarımı elimle geri atıp kapıyı açmak için elimi kapı koluna uzattım. Boşalmama rağmen sikim şortumdan belli oluyordu, üzerine boxer da giymeyince serbestliğini ilan edercesine bekliyordu. Umursamadım ve kapıyı açtım.

‘’Sonunda açabildiniz kapıyı, müsait değildiniz herhalde.’’

Bunu söylerken imalı bir şekilde bakıyordu. Gözleri vücudumu süzüyor, kendince anlam çıkarmaya çalışıyordu. ‘’Annem banyoda, dükkana kadar gidip geldik. Ben de kendimi odaya atmıştım, duymamışım.’’ diye cevap verdim. Şüpheli bir bakış attı ve ‘’Müsait değilseniz sonra gelirim’’ dedi. Sesinde kırgınlık var gibiydi. ‘’Olur mu öyle şey sultanım, sen geç salona. Ben de çay koyup geleyim. Zaten annem de çıkar şimdi banyodan.’’ diyerek içeri buyur ettim Serpil ablayı.

Serpil ablaya salona kadar eşlik edip odama geçtim hızlıca. Fırlattığım çamaşırları hızlıca toparlayıp elime bir banyo havlusu alıp banyoya girdim sessizce. Banyoya girdiğim gibi annemin muntazam memeleri beni karşılamış, istemeden de olsa elim sikime gitmişti. İşini bitirmiş olacak ki arkasını döndü ve beni görünce ses çıkarmamaya çalışarak irkildi. Sevimli bir ‘’hih’’ sesi çıkmıştı. Güldüm ve havluyu gösterip sinsice geliş nedenimi açıkladım. Nabzının hızı vücudunda görülüyordu. ‘’Ya ben bu çocuğu boşuna sevmiyorum, birtanesin sen.’’ diyip havluya doğru atıldı. Elimde havluyla geri çekildim. ‘’Oyun sırası değil Buğra, Serpil ablan yanlış anlayacak bak.’’ dedi annem fevri bir şekilde. Demek ki biz banyodayken bizi izliyordu. Bu da anlaşmada ne kadar ciddi olduğunu gösteriyordu. Elimle yanağımı gösterip ‘’Ee, ödül yok mu?’’ diyince kollarını boğazıma sarıp emercesine bir öpücük bıraktı ve ‘’Oldu mu oğluşum, bu durumdan bile yararlanıyorsun ya ne diyim ben sana.’’ elimden havluyu çekip aldı. ‘’Önden çık, git su koy çaydanlığın altına. Sonra da ben çıkarım.’’ emrini verdikten sonra kıçıma bir tokat atıp havluya sarılmaya başladı.

Keyifli ama bir o kadar sessiz bir şekilde banyodan çıkıp mutfağa geçtim. Suyu doldururken Serpil abla salondan ‘’Bir şeyler hazırlamana gerek yok oğlum, sen gel yeter. Çayın suyunu doldur, gerisini annen halleder zaten.’’ diye seslendi. Dediği gibi yapıp salona geçtim.

Serpil ablanın karşısına geçip oturdum, tam konuşacaktım ki Serpil abla ayaklandı ve yanıma oturdu. Bu ani hareketle kelimeler boğazıma dizilmiş, dimdik kesilmiştim. Hareketsiz bir dildo gibi Serpil ablanın yanında otururken ‘’Annen daha çıkmaz gibi banyodan.’’ diyip elini yarı dik sikime attı. İçimde boxer olmadığını farketmemiş olacak ki, elini atar atmaz sikime değdiğinde vücudu garip bir tepki vermişti. O an kilitlenmiş, nefesimi tutup ses çıkarmamaya çalışmıştım. İlk kez girişkenliği tutan Serpil ablayı banyo kapısının açılma sesi durdurdu. Hızlıca elini çekip elini omzuma atıp oturmaya çalıştı. Porno izlerken yakalandığımda girdiğim konumda gibiydi, bu hâli komik gelmişti.

Annem odasına geçerken salon kapısına geldi ve

A: Aa, Serpil abla sen mi geldin?

Bunu söylerken bana şüpheyle bakıyordu.

S: Özledim canım sizi ya, biliyosun bizim ev sessiz. Müsaitsiniz değil mi, yorgunsanız geçebilirim eve. Gelirim sonra da.

A: Abla olur mu öyle şey yaa, ben üzerime bir şeyler geçirip geliyorum. Buğra su falan koydun mu oğlum?

B: Koydum küçük çaydanlığa anne.

A: Aferin oğlum, ben çayı koyup gelirim birazdan.

Günün devamında ufak kızışmalar olsa da çaylarımızı içtik ve sohbet ettik. Birkaç kez sohbet esnasında Serpil abla kafamı alıp göğsüne bastırmış, bu da annemin dikkatini çekmişti.

Birkaç saat sonra Serpil abla evine geçmek için ayağa kalmış, öncesinde sıkıca bana sarılıp ‘’Arada bize de gel, olmuyo ama böyle’’ demişti. ‘’Olur ya gelirim.’’ diyerek pasif bir cevap versem de annemin sert bakışlarından kaçınamamıştım.

Serpil ablanın evden ayrılmasıyla birlikte annemle salona geçtik ve konuşmaya başladık.

A: Kadına ne yaptıysan, utanmasa kafanı alıp sokacak.

B: Anneee… Biraz abarttın sanki ya. Normal Serpil abla işte.

A: Aynen normalini görmesek doğru söylüyorsun sanacağız.

B: Sen kıskandın mı ya beni yoksa ?

A: Ay ne kıskanıcam onu. Azmış işte yaşlı, hıh.

B: Serpil abla gelene kadar sen değildin sanki.

Bunu söylerken bütün dişlerimi göstermeye çalışırcasına anneme gülümsedim. Sahte kızgın bir suratla ayağa kalktı ve ‘’Görürsün sen.’’ diyerek üzerime atıldı.

Güreşmeye başlamıştık. Çokça avans verdiğim vücutlarımızın boyutlarına rağmen beni alaşağı ediyormuş gibi görünmesiyle kanıtlanabilirdi. Boynumu kollarıyla kilitlemiş, bacaklarını da vücuduma sarmalamıştı. Bu pozisyonda kafam annemin memelerinin arasında kalmış, ellerimle ise sırtını kucaklamıştım. ‘’Nasılmış he, nasılmış? Benimle uğraşamazsın oğlum sen.’’ diyip kahkaha atıyordu annem. Memelerinin yüzümde olması beni azdırmaya yetmiş, sikim ayaklanmıştı. Bir süre daha boynumu sıktıktan sonra annemden hırslı bir ses tonuyla: ‘’Pes mi? Pes demezsen bırakmam.’’

Boynumdaki kolları daha da sıkıca sarılmış, bu da memelerini daha net hissetmeme neden olmuştu. Artık kontrolü almam gerektiğine karar verdim, boynumdaki kollarından tutup üzerimden kaldırdım ve ayağa kalkıp koltuğa fırlattım. Az önceki ifadesi gitmiş, kendini savunma pozsyonuna alırcasına yüzünü kapatıyordu. Bunca hareket onu terletmiş, üzerine giydiği tişörtün içinden sertleşmiş meme uçlarını görebiliyordum. Ellerini yüzünü kapatmak için kullanan annem hareketlerimi, havaya attığı rastgele tekmelerle savunmaya çalışıyordu. 18 yaşlarındaki biri var gibiydi karşımda. Rastgele savurduğu tekmelerden birini yakalayıp üzerine ağırlığımı verdim.

Artık ellerini üzerindeki oğlunu kaldırmak için kullanıyor, sıkıca tuttuğum bacağını sallayarak kurtulmaya çalışıyordu. Şimdi karşımda tayt engeliyle birlikte amı duruyordu. Boştaki elimi amına bastırdım ve annemden derin bir oh sesi geldi. İşaret parmağımla taytını çekiştirdim ve hızlıca çektim. Bir parça delik oluştu, parmağımı kanca haline getirip annemin taytını yırttım. ‘’Buğra, ne yaptın s..’’ cümlesini tamamlamaya çalışırken bacağını tuttuğum elimle ağzını kapattım.

Şimdi bacak arasında bir boşluk oluşmuş, beni karşımda kırmızı, dantelli bir külot karşılıyordu. Aniden kafamı bastırdım ve derin bir nefes aldım. Bu hareketimle birlikte annemin çırpınmaları sahteleşmiş, kurtulmaya çalışmaktansa kurtulmaya çalışır gibi yapıyordu. Kumaş üzerinden yalamaya başladım.

Annem zevkten bağırıyor ama ağzım elini kapadığı için ses net bir şekilde çıkmıyordu. Boşta kalan elleri omzumdan itmeye çalışıyor, bacakları ise açık bir şekilde artık çırpınmadan havada beni bekliyordu. Boşta kalan elimi çamaşırını sıyırmak için kullandım ve dilimi dudaklarından içeriye soktum. Çoktan ıslanan annemin amını yalamaya başladım.

Ağzını kapatmayı bıraktım ve elimi klitorisini okşamak için kullandım. Artık tüm hareketlerim ritimli ve annemi boşaltmak üzerineydi. Bir elim kumaşını tutuyor, diğeri ise klitorisini okşuyordu. Omuzlarında beni itmek için kullandığı elleri koltuğa yığılmış, ter içinde beni izliyordu annem. Boşalmaya yaklaşmıştı ki, üzerinden kalktım. Annem şaşırmış, suratıma soru sorarcasına bakıyordu. Yüzüne sinsice gülüp şortumu çıkardım. Kafasını tutup kendime çektim. Sikimle annem arasında birkaç santim vardı ki ‘’Pes mi anne?’’ dedim gülümseyerek.

Kafasını reddedercesine sağa sola salladı ve ayağa kalktı. Bu hareketi beklemiyordum. ‘’Otur bakayım, benim sıram.’’ dedi ve beni koltuğa itti.

Bacaklarım açık, sikim dik bir şekilde annemi izliyordum. Üzerindeki ıslanmış tişörtüyle oynamaya başladı. Dans ediyor, çıkarıyor gibi yapıp yırtılmış taytıyla önümde domalıyordu. Kırmızı iç çamaşırına elini atıp amını okşuyor, arada bir saçlarını arkaya atıyordu. Elim sikime gitti annemin bu showu karşısında. Dibinden kavradım ve okşamaya başladım. Annem arkasını döndü ve parçaladığım taytını çıkardı yavaşça, arkasından diğerleri takip etti: tişörtü ve kırmızı külotu.

Gözlerimi sonuna kadar açmış, annemin her saniyesini algılamaya çalışıyordum. Dişiliğini her saniye daha fazla öne çıkarıyor, tanıdığım annem olmaktan uzaklaşıyordu. Ben onu izleyip sikimi okşarken annem bana doğru yürümeye başladı. Dizlerimden tutup birleştirdi ve sikimde olan elimi tutup memesine uzattı. Her saniye daha da yaklaştı ve üzerime oturdu.

Sikimin üzerine oturmuş, am dudaklarını hissedebiliyordum. Şimdi elimde memesi, sikimin üstünde de kendisi vardı. İçine sokup sokmayacağını düşünürken eğildi ve kulağımı emmeye başladı. Dilini hissetmemle birlikte derin bir oh çektim. Kulağımı emerken sikimin üzerinde hareket etmeye başladı. Memesini tutan elimi bıraktım ve iki elimle beline sarıldım. Bu kadar uyarılma çok fazlaydı. İçine girmemek beni delirtmiş, çileden çıkmaya başlamıştım.

Artık daha fazla dayanamadım ve kalçalarından tutup havaya kaldırdım. Annem niyetimi anlamıştı, kulağımdan uzaklaştı ve yüzüme bakarak ‘’Pes ediyorsun yani Buğracım’’ dedi titrek bir sesle. O da heyecanlanmış ama kontrolünü kaybetmemişti. Bu küçük oyunumuzu unutmuş, annemi sikmeye odaklanmıştım. Üzerimde kontrol sahibi olmasını kabullenmek istemedim ve kalçalarını bıraktım. Bugün değildi, bugün amacım daha farklıydı. Anneme söz sahibinin ben olduğunu göstermeliydim. ‘’Hmm, ben pes edersin diye düşünmüştüm. Demek birileri gerçekten büyümüş.’’ dedi küçümseyerek. Umursamadım ve kucağımda oturan annemle birlikte ayağa kalktım. Aniden kalkmamla ellerini boynuma dolamıştı annem. Götünden kavradım ve odasını doğru yürümeye başladım.

Sırtüstü bir şekilde yatağa attım annemi. Şimdi bacakları açılmış, önümde amı beni bekliyorİdu. Bu sefer kudurtmak istedim, yalvarmasını istedim. O yüzden amını atlayıp memelerine saldırdım.

Şimdi ellerim memelerini tutmuş, uçlarını sıkıyorlardı. Kontrol bende değildi sanki, parmaklarım annemin vücudunu ezberlemiş gibi hareket ediyorlardı. Üzerine ağırlığımı vermeden çıktım ve boynunu yalamaya, emmeye başladım. Ben onu emerken ellerim göğüslerinde, sikim ise amına baskı yapıyordu. Bir süre yaladıktan sonra kafamı kaldırdığımda annem gözlerini kapatmış, aldığı zevkin tadına varıyordu. Kafamı aşağıya doğru indirdim ve annemin bacaklarını hareket ettirdiğini, sikime fırça çektiğini gördüm. İçine sokmamak büyük işkenceydi ama bu saavaşı kazanmalıydım.

Üzerinden kalktım ve annemi yüzüstü döndürdüm. Artık kafası yastığa gömülmüş, düz bir biçimde yatıyordu. Belini tuttum ve kalçasını ortaya çıkartmak için eğdim. Kafasını kaldırmaya çalışsa da elimle kafasını yastığa bastırdım.

Artık amı kabak gibi ortaya çıkmış, yenilmeyi bekliyordu. Parmaklarımı yaladım ve annemin am dudaklarında gezdirmeye başladım. Amı sulanmış, bu sayede parmaklarım özgürce hareket edebiliyordu. Bir süre dudaklarıyla oynadıktan sonra yaklaştım ve acıtmayacak şekilde dudaklarından ısırdım. Bunu yapmamla birlikte annem kafasını kaldırdı ama elimle kafasını tekrar yastığa bastırdım. Karşımda domalmış, ohlayarak aldığı zevki yastığına gömülmüş bir şekilde yaşıyordu annem. Isırmayı bıraktığım gibi hızlı alışverişi düzelmeye başlıyordu ki dilimi amının içine kaydırdım.

Şimdi dilim amının içine girmiş, iç duvarlarını yalamakla meşguldü. Ellerimden birini annemin kafasını bastırmak için kullanıyor, diğeriyle klitorisini uyarıyordum. Bir süre böyle devam ettikten sonra annem titremeye başladı. Dilimi amından çıkarıp doğruldum, sonra annemin kafasını kaldırıp sordum: ‘’Anne pes mi?’’

‘’Pes.’’ diyebildi zayıf bir sesle. Kafamda zafer naraları yankılanıyordu. Annem domalmış, yenilgisini kabul etmişti. O an sikimi amına sokmak istedim, ganimet alırcasına. Ama yapmadım çünkü savaş yeni başlamıştı…

Annemle Komşum Arasında – 9

Ertesi gün, sabah saatlerinde uyandım. Kafamda çekilmez bir ağrı vardı. Odamın camından giren ışık gözlerimi acıtıyordu. Dayanılmaz bir acı hissediyordum, kafamı kaldırdım ve sargılı dizimi gördüm. Dünün eseriydi tüm bunlar.

Her şey film şeridi gibi gözlerimin önüne gelmiş, annemin bana sakso çektiğini hatırlamıştım. Gerçi bacak aramdaki, pek unutmamış gibi dikili şekilde bekliyordu. Hâlime güldüm ve acı içinde inleyerek yatağımdan çıktım.
Altıma bir şey giymek için dolabımı açtım ama bunun gerekli olmadığına kanaat getirdim. Dizimdeki ağrıyla topallayarak odamdan çıktım.

Uzun süre uyumuş olmalıydım, aynadaki yüzümde bunun izlerini görebiliyordum. Yüzümü isteksizce yıkadım ve banyodan da çıktım.

Günün en heyecanlı kısmına geçmek için mutfaktaki seslere yöneldim, annem yine bir şeylerle uğraşıyordu mutfakta. Mutfak kapısına geldiğimde beni karşılayan manzara bunu kanıtlar nitelikteydi.

Annem önüne mutfak önlüğü takmış, içine ise hiçbir şey giymemişti, götünü zor kapatan dantelli bir tanga haricinde. Geniş ama toplu götü, siyah bir kumaş parçasıyla daha da çekici gözüküyordu.

Farkedilmek için ses çıkarmaya çalıştım ama annem odaklı bir şekilde tezgahta bir şeylerle uğraşıyordu. Bunu fırsat bilip arkasına yürüdüm ve yaslandım. Sikimi kalçalarının arasına denk getirdim ve arkasından sarıldım. “Günaydın anne.” diyip dikkatinin tamamına sahip olmaya çalıştım. Arkasına bile bakmadan “Günaydın oğlum, sonunda uyanabildin demek. Otur sana kahvaltı hazırlayayım.” diyip kalçasıyla beni iter gibi yaptı, belindeki ellerim benden kurtulmasına engel olmuş, sikimle götüne baskı yapmama neden olmuştu. Kafamdaki bütün ağrı gitmiş, vücudumdaki bütün kan bacak arama akmaya başlamıştı.

Çiftleşme ayındaki sokak köpekleri gibi annemin arkasında bekliyor, annem nereye giderse arkasından gidiyordum. Bu duruma tepkisiz bir şekilde kalan annem arada sırada pozisyon değiştiriyor ve beni daha çok azdırıyordu. Bir süre mutfakta böyle hareket ettikten sonra dizimdeki ağrı es verdi ve bırakmak zorunda kaldım. Belinden tutmayı bıraktım ve yemek masasındaki sandalyelerden birine oturdum.

Bu hareketimle annemin tangalı götü ve onun sebep olduğu ereksiyon halindeki sikim aynı karedeydi. Annem nihayet bana hazırladığı yemeği hazırlamış ve servis etmişti. Elimin biri refleks olarak sikimde kalmış, annemin sofrayı hazırlamasını izliyordum. Bir süre sonra annemin “Sofrada bari yapma, git ellerini yıka” demesiyle irkildim. Oflayarak ayağa kalktım ve ellerimi yıkamaya başladım.
Annemin kendine bir sandalye çekmesini ve oturmasını duyabiliyordum. Ellerimi yıkamayı bitirdiğimde arkamı döndüm ve yeni bir manzarayla karşılaştım. Annem önlüğünü çıkarmış ve memelerini bana sunarcasına serbest bırakmıştı. Ellerimi kurulamaya fırsat bulamadan sofraya oturdum.

Annemin göğüslerini izleyerek yemeğimi yemeye çalışıyordum. Annem arada ona baktığımı görüp umursamaz bir bakış atıp yemeğine devam ediyordu. Her hareketini daha detaylı izlemeye çalışırken masada duran meyve suyuna çarptım ve üzerime döktüm. Annem sinirli bir şekilde ayağa kalkıp “Ya sanki görmediğin bir şey, biraz dikkatli ol ama tatlım” dedi. Ayağa kalktı ve bir bez alırım dizlerinin üstüne çöktü. Kendimi bakıma muhtaç biri gibi hissetsem de bu durum hoşuma gitmişti.
Bezle üzerimi silmeye başladı annem. Eliyle arasında bez olsa da annemin bana temas ediyor olması bile beni azdırıyordu. En son sikimi bir eliyle tuttu ve diğer elindeki bezle silmeye başladı. Nabzımın hızlanmaya başladığını hissedebiliyordum. En son bitirdi ve “Yemekten sonra bir duşa gir, daha sonra bir işimiz var senin” diyince heyecanlandım. Acaba yine sakso mu çekerdi, yoksa daha fazlası mı? Heyecanla yemeğimi yemeye devam ettim.

Daha fazlasını yiyebilirdim ama üzerimdeki heyecanla banyoya gitmek için ayağa kalktım. Annem heyecanımı anlamış, gülmüştü. Üzerimde herhangi bir şey olmadığı için direkt banyoya girdim.

Geçen sefer aldığım pozisyonu aldım küvet içerisinde ve suyu açıp beklemeye başladım. Bir süre bekledikten sonra annemin gelmeyişine “Anne gelmeyecek misin?” diyerek tepki verdim. Annemden, “İşimiz var, acele et. Odaya gidince üstünü giyin, dışarı çıkacağız.” cevabını alınca kahrolarak suyu kapattım.

Demek bugün banyo eğlencesi yoktu, çocuk gibi üzülmüştüm. Odama girdim ve benim için çıkardığı kıyafetleri giymeye başladım.

Annemin “Hazır mısın” sesiyle odamdan çıktım. Annem evin koridorunda giyinmiş hâlde beni bekliyordu. Üzerindeki ince yaz elbisesiyle çıtır görünüyordu. Meraklı gözlerle “Anne, ne işimiz var?” diye sordum. Annem “Gidince görürsün” diyip göz kırptı. Heyecanlanmıştım.
Evden çıktık ve yan yana yürümeye başladık.

Bulunduğumuz belde genellikle bu zamanlarda turistlerle dolu olurdu. Pandeminin etkisiyle birlikte bu yıl, belde yerel halka kalmıştı. Annemin dükkanına doğru yürüyorduk.

Annem genel tatil bölgesi satıcılarındandı. Hani şu hediyelik eşya, mayo, elbise vs. satan cinsten. Tabi bu yıl müşteri kitlesinin olmaması annemin işlerini de aksatmıştı. Köşeyi döndük ve dükkanın önünde bir yığın kumaş vardı.

Olayı kısaca özetlemek gerekirse Serpil ablayla ilk sikiştiğimiz gün, annemin sipariş ettiği kumaşların geldiği gündü. Annem iade etmeye çalışmış, ama sipariş ettiği ülkenin dış ticareti kapatmasıyla kumaşlar annemin elinde kalmıştı. Bunun karşılığında şirket mağduriyet olmaması açısından bütün masrafları karşılamıştı. Üstelik bunu dolar kuru üzerinden yapınca elimize yüklü miktarda para ve kumaş olmuştu.

Dükkana girdiğimizde bizi Yasemin abla karşıladı. Yasemin abla 20li yaşların sonunda yeni evlenmiş, annemin yardımcısı olarak çalışan bir kadındı. Annem ve Serpil ablanın aksine buranın yerli halkındandı. Kumral saçları ve buğday teni dışarıdan baktığınızda ilk dikkatinizi çeken noktası değildi, uzun süre yapmış olduğu personal trainerlık sayesindeki kaslı vücudu ama ona rağmen hiçbir zaman kaybetmediği dişiliği.. Ayrıca anneme de spor konusunda yardımcı olmuş, annemin bedeninin mimariydı Yasemin abla.

Kendinden birkaç yaş büyük, beldenin internet kafe işletmecisiyle evliydi. Görücü usulü olduğunu bu çiftin yan yana gelmesi ile anlayabilirdiniz. Annem evlenmesini engellemeye çalışmış ama Yasemin abla ebeveynlerini kırmak istememişti. Çelimsiz ve itici kocasının yanında daha da öne çıkan Yasemin abla 1.75 boylarındaydı.
Annemin yanında 5 yıla yakın bir süredir çalışıyordu ve benim ergenlikteki 31 malzemelerimin başını çekiyordu. Ne zaman okuldan çıkıp anneme yardım için dükkana gelsem asıl sebebim Yasemin abla oluyordu. Aslında o da farkederdi ama bunu umursamaz, kendinden yaşça küçük erkek kardeşi gibi görürdü beni.

Dükkandan içeri girdiğimizde koşarak geldi ve sarıldı. ( Yasemin abla : Y )
Y: Lan noldu sana, kocaman olmuşsun.
B: Abartma abla, topu topuna 1 yıldır görmedin.
Y: Çok konuşma, hem sen geleli baya oldu, ne diye uğramadın bize? Hem Hamit abin de soruyor seni.
B: Beni nereden tanıyor da soruyor? Ayrıca annemle ilgileniyordum ya da o benimle mi demeliyim?
Bunu söylerken yüzümde piç gülüşü vardı. Anneme bu sırıtışla döndüm ve daha fazla sırıtmaya çalıştım. Annemse bu hareketime kıçımı tokatlayarak cevapladı. Ufak birkaç gülüşmeden sonra oturup konuşmaya başladık.

Y: Abla ne yapacağız bu kadar kumaşı? Toptan satsak mı?
A: Valla bilemedim ya. Ha Yasemin kumaş demişken, bunları aldığımız şirket parasını yolladı. Kumaşları da bize bıraktı. Paranın yarısı senin.
Y: Ya abla öyle olur mu, saçmalama. Senin paran o.
A: Yasemincim seni, beni mi var? Beraber büyütmedik mi işleri?

Aslında dükkan annemindi ama Yasemin ablanın turist/müşteri çektiği su götürmez bir gerçekti.

B: Yasemin abla sen olmasan buraya müşteri mi gelirdi sence? Bence o para da senin de hakkın var.
Kahkaha atmaya başladılar. Ortamın ısınmasına sebep olmuş olmak beni mutlu etmişti. Yasemin abla zorla da olsa parayı kabul etti ama ortada hâlâ bir sorun vardı: kumaşlar…

B: Ya bir şey diyeceğim. Toptan fiyatına satmak yerine işlesek bu kumaşları. Evet elbise yapmak artık mantıklı değil ama elinizde böyle kaliteli kumaşlar varken ucuzdan vermek saçma olmaz mı?
İkisine de mantıklı gelmişti bu söylediğim.
A: Aklında bir şey mi var aşkım?
B: Ya şey, haberlerde sürekli maske yetersizliği ile alakalı bir şeyler söyleniyor. Deneyimimiz yok ama maske yapamaz mıyız bunları?

İkisi de birbirine baktı bu söylediklerimden sonra. Fikir hoşlarına gitmişti, gözlerinden okunuyordu bu. İkisi birden sarılıp yanaklarımdan öpmeye başladılar. “Sen bugün bir ödülü hakettin.” dedi annem. Evden çıkış sebebim nihayet sonuca mı varıyordu? Sevinçle gülümsedim.

Dükkanların açık kalması yasak olduğu için bizim evde yapılmasına karar kıldık. Birkaç arama yapmış ve eksik malzemeleri sipariş vermiştik. Projenin fikir kısmını bulduktan sonra alıcı arayışına koyulduk ki gerçekten piyasada eksiklik vardı. Teslim tarihi, fiyatlandırma gibi şeyleri de hallettikten sonra artık hazırdık.

Kumaşları geçici olarak dükkana taşıdık ve ayrıldık. Annem sevinçli şekilde yürüyor, suratıma bütün dişlerini göstererek sırıtıyordu. Aniden sarılıp öpüyor, benimle gurur duyduğunu söylüyordu. Evimize yaklaşırken elimden tutup çekiştirmeye başladı: “Ödülünü vermek için sabırsızlanıyorum” dedi ve eve girdik.

Annem kapıyı açar açmaz içeri daldım ve soyunmaya başladım. Günün kahramanı olmak bir yana ödül alacak olmak eksta motive ediciydi. Diz ağrımı unutmuş, kıyafetlerimi çıkarıp etrafa atıyordum. Boxerım üzerimde arkama döndüm.

“Demek sabırsız olan bir ben değilmişim” diyen annem üzerindeki elbiseyi çıkaracaktı ki ellerini tutup engelledim. Üzerinde o kadar güzel duruyordu ki, ben çıkarmak istedim. “Arkanı dön anne.” dedim ve emrine uymasını diledim içimden. “Demek sıra sende” diyip hınzır bir bakış attı ve arkasını döndü kıvırtarak.

Dizlerimin üstüne çökemediğim için bağdaş kurup yere oturdum. Bu hareketime annem “Ahahah evin ağasına bak.” diyip dalga geçmeye çalışmıştı ki, elimle elbisesini kaldırıp çıplak kalan kalçasına bir şaplak attım. Annemin gülüşü yarıda kesilmiş, tepkisiz bir şekilde bekliyordu. Elbisesi üzerinde olan annemin bacaklarından başlayarak yavaşça yukarıya çıkmaya başladım.

Ellerimi bir kumaş parçası karşılar diye bekliyordum ama o da ne, annem içine bir şey giymemişti. “Aanne, sen içine bir şey giymeden mi çıktın?” diye sordum. Arkası dönük ve sessizce bekleyen annem, önünü döndü ve elbisesini kaldırdı çıkarmadan. Havanın sıcaklığıyla nemlenmiş, kılsız bir şekilde bana gösteriyordu amını. Sikim fora olmuş, boxerımı zorluyordu. Annem gözleriyle işaret ederek “Seninki biraz daha kalırsa çatlayacak.” dedi.

Hak verdim ve elimle başını çıkardım sikimin. Artık kendimi bırakıp anneme geçebilirdim. Elbisesini ellerimle kaldırdım ve amını izlemeye başladım. Bir süre baktıktan sonra kafamı kaldırdığımda annemin kızarmış yanaklarını gördüm. Beni kontrolü altına alan kadın gitmiş, yerine bu kadın gelmişti. Bu görüntüye daha fazla dayanamadım ve kafamı annemin bacak arasına gömdüm. Annemden gelen ‘ıh’ sesiyle birlikte yalamaya başladım.

Elbisesini tutan ellerim annemin am dudaklarını ayırmak için kullanılıyordu artık. Elbise içinde kaybolmuş, neyi yaladığımı görmeden yalıyordum. Annemin tepkileri ise bu bilgisizliğimin yersiz yere olduğunu kanıtlıyordu.
Yaklaşık 15 dakika kadar sonra annem ayakta durma yetisini kaybedip yükünü kafama vermeye başladı. Artık annem bütün ağırlığını kafama vermiş, iki eliyle omuzlarımdan destek alıyordu ama bir sorun vardı. Bana ağır geliyordu.

Kafamı elbisesinin altından çıkardım ve anneme baktım. Zevkten kıpkırmızı olmuş, elbisenin bir kısmını indirip memelerinden birini serbest bırakmıştı. Kafamı kaldırmamla birlikte omuzlarımdaki elleri kaymış ve annem üzerime çullanmıştı. Bu durumu fırsat bilip annemin bacaklarından çekerek üzerime çektim ve kendimi yere bıraktım. Ben yere sırtüstü yatmıştım; annem ise yüzüme oturmuş, öylece kalmıştı.

Yüzüme oturan annemin amını yalarken annem çırpınıyor, çıkarabildiği en tiz seslerden birini çıkarıyordu. Annemi bacaklarından tutup ters çevirdim ve sikimle yüz yüze kalmıştı.

Aniden çevirmemle bacaklarıma kapanmış, elleriyle destek almaya çalışmıştı. Doğruldu ve hareketsiz bir şekilde beklemeye başladı.

Elimle kafasını bacak arama doğru bastırdım ve amını daha hızlı yalamaya başladım. Annem mesajımı almıştı, sikimi eline aldı ve şaftını ileri geri hareket ettirmeye başladı.

Aldığım zevkle daha hızlı yalıyor ve annemin daha çok ses çıkarmasına neden oluyordum. Bir süre daha böyle devam ettikten sonra işleri ilginç hâle getirmeye karar verdim.

Annem üzerimde ters bir şekilde yatıyor ve ellerini kullanarak sikimle oynuyordu. Beline sıkıca sarıldım ve ayağa kalktım.

Ayağa kalkmamla birlikte ellerini sikimde tutmayı bırakmış, tutunmak için bacaklarıma sarılmıştı. Bu hareketiyle birlikte yüzü sikime değiyor ve daha fazla azmama neden oluyordu.

Küçük bedenini hareket ettirmek oldukça kolaydı. Belinden sıkıca sarılmış, bir yandan amını yalıyordum. Aldığı zevkin karşılığını vermeyen anneme kızmaya başlıyordum. Ayaklarımı açtım ve annemin ağzını sikime hizalayarak hareket etmeye başladım.

Artık sikim annemin yüzünde dolaşıyordu. Annem düşmemek için bacaklarıma tutunmuş hareket edemediği için bundan kaçınamıyordu. Bir süre daha sikimle tokatladıktan sonra nihayet o his gelmişti, annem sikimi ağzına almıştı.

Bunu hissettiğim gibi derin bir oh çekmiş, annemi sallamayı bırakmıştım. Artık havada annemin ağzını sikiyordum ve önümde annemin amı duruyordu. Karşılıklı yarışa girercesine tempomuzu arttırdık ve evde yankılanan sesin daha da yankılanmasına neden olduk.
Annem eve geldiğimizden bu yana iki kez boşalmış, yenisine hazırlanıyordu. Ben ise boşalmaya yaklaşmıştım.
Bir süre sonra ayaklarımın bağı çözülmeye başladı ve anneme boşalacağımı söyledim. Bu söylemimi umursamadı ve ağzına boşalmaya başladım. Fazla gelmiş olacak ki ağzından taşmış, baş aşağı olan kafasından aşağıya damlamaya başlamıştı. Ağrıyan dizime rağmen zevk içinde boşalmış, uzunca bir süre ayakta kalabilmiştim.

Boşalmamın bitmesiyle annemi havada döndürdüm ve yere yattım. Şimdi annem üzerimde birlikte yere yatıyorduk. Birbirimize sarılmış, yüzünde akıttığım spermlerimle göğsümde yatıyordu. Bu anın sonsuza kadar süreceğini düşünürken kapı çalmaya başladı.
Annem korkuyla üzerimden kalktı ve kapıya yöneldi. Kapı deliğinden baktı ve arkasını dönüp sessizce “Serpil ablan.” dedi.

Annemle Komşum Arasında – 8

Banyoya kadar beni taşıyan annem, eliyle dur emri verdi ve küvetin çeşmesini açtı. Üzerinde göğüslerini zor kapatan bir crop altındaysa her zaman giydiği yırtmaçlı şortlardan bir tanesi vardı. Küvetteki su seviyesi yükselirken annem üzerindeki kıyafetleri çıkarmaya başladı. “Annnne n…” dememe kalmadan “Şşş” diyerek susturmuştu beni. Üzerini çıkarmasıyla serbest kalmıştı memeleri. Serpil ablanın büyük memelerini defalarca görmeme ve ellememe rağmen annemin şekillenmiş memelerini görmek ayrı bir haz veriyordu. Bana arkasını döndü ve altındaki şortu yavaşça sıyırdı. Aman Allahım altında kırmızı bir string, göt yanaklarının ortasına sıkışmış, çıkmak için yalvarıyordu. Şortunu tamamen çıkardıktan sonra arkasını döndü ve suratıma baktı. Gözlerinde kontrolü alan birisinin bakışları vardı, yutkundum. Geçen sefer kontrolün bende olmasının tamamen annemin isteğiyle olduğunun farkına varıyordum. Bana bakarak altındaki son parçayı da çıkardı. Şimdi karşımda bana her şeyi yaptırabilecek bir kadın vardı. Yüzüme baktı ve o can alıcı hareketi yaptı: çıkardığı stringi saçlarını toplamak için kullanmıştı. Harekete geçmemek imkansızdı ama kendimi güçsüz hissettim bu kadın karşısında.

Az önce ağlayan kadın gitmiş, yerine itaat edilesi bir kadın gelmişti. Saniyeler içerisindeki bu değişim beni de değiştirmiş baskınlığımı kaybetmiştim. Küvet tamamen dolmadan “Su seviyesi dizine gelmeden otur, bacağını küvetin mermerine uzat” dedi annem. Koluma tekrar girdi ve ona dayanamamı sağladı. Çıplak vücuduna yaslanmak bile boşalmamı sağlayacak kadar tahrik etmişti beni. Serpil ablayı, annemi boşalttığım o oturağa şimdi annem beni oturttu. Bacağımdan başlayarak ovalamaya başladı. Bacak arama giden kan artık beni rahatsız ediyordu. Elimi sikime götürdüm. Kökünden kavradım ve sıvazlayacaktım ki annem koluma vurdu. “Çek elini.”

Susmuş, ne derse onu yapıyordum. Ellerimi yana indirdim, put gibi beni temizlemesini izliyordum. Her keseleme hareketinde memeleri sallanıyor, benim de daha çok zorlanmama neden oluyordu. Yıllarca yanımda çıplak kalan annemi neden bu kadar arzuluyordum? Her dokunuşunda daha çok tahrik oluyor, kendimi kaybetmeye bir adım daha yaklaşıyorum. Boşalmayı bu kadar arzuladığım bir anı daha hatırlamıyordum. Ağzımdan “Anne lütfen.” çıkmıştı yalvarırcasına.
Umursamaz bir bakış atıp “Şşş” demişti yine. Bunu yaparken işaret parmağını dudağına götürmüş, beni daha da azdırmıştı. Tekrar yutkundum ve ellerimi bacaklarımın üstüne koydum. İtaatkâr bir biçimde emir almayı bekliyordum artık.

Annem bacaklarıma ilgilenmeyi bitirince ayağa kalktı. Kollarımı göstererek havaya kaldırmamı istedi, dediğini saniyesinde yaptım. Üst vücudumu sabunluyor, lifliyordu. Yüzümdeki ifade değişimlerinden keyif aldığını belli edercesine daha kıvrımlı hareketlerle vücudumu keseliyordu. Bir süre sonra kötü bir oyunculukla elindeki lifi düşürdü ve üstüne ekledi: “Ayyy”

Sesindeki sahteliği anlamıştım. Yüzüme sinsice güldü, lifi almak için arkasına döndü ve yavaşça domaldı. Karşımda am dudakları ve küçük göt deliği vardı. Ayağa kalkıp sokmamak o denli zordu ki. Ellerim direkt sikime gitti. Bir elimle kökünü kavramış, diğeriyle sikimin şaftıyla (dış katmandaki deri) oynamaya başladım. Arkasını döner dönmez “Çek elini” diyip elime vurmuştu. Üzülerek sikimi bıraktım ve ellerimi tekrar bacaklarımın üzerine koydum.
Üst vücudumu da keseledikten sonra küvetin içine yan bir şekilde oturmamı istedi. Yavaşça oturdum ve bacaklarımı açıp dizimi küvetin yan mermerine koydum. Şimdi sikim bacaklarımın ortasında dimdik ve zor bir şekilde bekliyordu.

Annem elindeki lifi kenara bırakıp ayağa kalktı. Ellerimi mahcup bir şekilde karnımda bağlamış, annemi ve yaptığı her hareketi izliyordum. Bana döndü ve bir ayağını küvetin içine soktu yavaşça. Heyecanlanmış ve bir o kadar gerilmiştim.

Hiç acele etmeden diğer bacağını da küvetin içine attı. Aramızdaki boy farkı yüzünden genelde oğlu gibi hissetmezdim. Sanki bir arkadaş, bir abla, bir kızkardeş ve hatta bir sevgili. Ama şimdi karşımdaki kişiden küçük hissediyordum. Kafamı yukarı kaldırdım ve merakla gözlerine baktım. Ellerini küvetteki suya daldırdı ve yavaşça diz çöktü.

Heyecandan ölmek üzereydim. Bir eline sabun aldı ve üzerime doğru hareket etti. Boş olan elini bana yaklaşırken bacağıma koymuştu. Eli ile sikim arasında birkaç santim vardı, bunu umursamadan göğsümü sabunlamaya başlamıştı.

Yavaş yavaş yapıyor, nefesini vücudumda hissedebiliyordum. Memelerine birkaç santim uzaklıktaydım. Nabzım boğazımda atıyordu ya da ben öyle hissediyordum.

Bir süre göğsümü sabunladıktan sonra yüzüme baktı ve
A: Buğracım.
B: E-efendim anne.

Sesim detone çıkmıştı.

A: Şimdi seninle bir anlaşma yapacağız.
B: Ne anlaşması?

Bunu sorduğum gibi elinin birini sikimin köküne atmıştı. Göz temasını kesmemişti, inatla yüzüme bakıyordu. Yine yutkundum.

A: Tayfun abine bunu yapmanı istemiyorum.
Tam konuşacaktım ki diğer elini de sikime attı. Kelimeler boğazıma dizilmiş, bütün kontrolü kaybetmeye başlamıştım.

A: Bunun karşılığında.

Bunu der demez sikimin kökünü tuttuğu eliyle sikimi biraz daha kavramıştı. Zevkten yerimde durmakta zorlanıyor, kafamı geriye atıyordum. Diğer eliyle sikimin başını okşamaya başladı annem. Pozisyondan ötürü bacağım ağrımaya başlamıştı.

B: Anne bacağım ağrımaya baş..

Cümlemi tamamlayamadan annem sikimde git-gel yapmaya başlamıştı o minik elleriyle.

A: O zaman anlaşmayı kabul ettiğini düşünüyorum. Ne zaman ihtiyacın olursa ben gidereceğim ama bir daha Serpil ablan olmayacak.

B: Anne bacağım.

Konuyu değiştirmeye ve bana olan düşkünlüğünü kullanmaya çalışıyordum ama nafile. Ne zaman başka bir şey söylemeye çalışsam daha farklı bir cevap alıyor ve aklımı kaybediyordum.

Belirli bir süre annemin git-gelleri ve benim sessizliğim devam etti. Annem için savaş yeni başlamıştı. Ayağa kalktı ve küvetten çıktı. “Otur bakayım sen şuraya tekrar.” diyip kolumdan kaldırmaya çalıştı. Zorla da olsa tekrar oturmuş, bacağımı tekrar eski konumuna koymuştum. “Bana yer aç bakayım.” diyerek bacaklarımı açtı annem. Yine yavaş bir şekilde küvete girdi ve önümde diz çöktü.
“Şimdi anlaşmanın benimle olan kısmını halledelim Buğra bey.” dedi kendinden emin bir sesle. Heyecanla ne yapacağını izliyordum. Dizlerinin üstüne çıkmış, memelerini eliyle toplamıştı. Saçındaki çamaşır gevşemiş, saçlarının şekli bozulmuştu. Bir hışımla kafasındaki stringi çıkardı ve saçlarını serbest bıraktı.
Toparladığı memeleriyle bana yaklaştı ve sikimi esaretten kurtarmaya yönelik o harekete başladı. Ufak git-gellerle başlamıştı. “Eğer dediğimi yaparsan.” diyip memelerinin arasından çıkan sikimin başına tükürmüştü. Aldığım zevkle derince bir oh çektim.

Annem git gide hızlanmış ve hırslanmıştı. Yaptığı şey, verdiği görüntü ve tüm bu olaylar. Boşalmaya yakınlaşmaya başlamıştım. Sikim annemin tükürükleriyle kaplanmış, her bir saniye daha fazla annemin memeleriyle bir araya geliyordu. Hafif hafif titremeye başladım ki annem geri çekildi. Şok olmuştum.

“Buğracım.”
“Eğer dediğimi yaparsan.”

Elleriyle saçlarını tekrar atkuyruğu hâline getirip tek eliyle havada tuttu. Diğer eliyle sağ elimi tutup saçlarını topladığı elinin üstüne koydu ve

“Serpil ablanla sikişmeyi bırakırsan”

Sikimi ağzına almıştı. Tekrardan derin bir oh çektim. Kafasını saçlarından tutmuş, sikimi ağzına almasını izliyordum. Yavaş yavaş hareket ediyor, başını ağzına alıp vakumluyordu. Kafasını kaldırdı ve yoğun bir şekilde üzerine tükürdü. Sonrasında yüzüme baktı ve

A: Reddetmek gibi bir seçeneğin yok.
B: T-tamam, tamam anne. Nasıl istersen.
A: Aferin benim oğluma.

Bunu der demez ağzına tekrar aldı. Ama bu sefer daha farklı bir his vardı. Boğazına kadar sokuyor, birkaç saniye nefessiz kalıyor ve kendini birden çekiyordu. Eliyle kökünden tutuyor, diliyle başını yalıyordu.

Diğer elimi kafasının arkasına atacaktım ki elimi aldı ve memesinin üzerine koydu. Cennetteydim o an. Daha önce hiç tatmadığım bir his içerisinde gibiydim. Meme ucunu alıp sıkmaya başladım. Bunu yapmamla birlikte annem daha da hızlandı. “A-anne, geliyorum.” dememle kafasını sikime daha da bastırdı ve ellerimi kalçama attı. Kendini birkaç saniye boyunca sikime kenetlercesine tuttuktan sonra spermlerim boğazına akmaya başladı. Nefessiz kalmasına rağmen çekilmemiş, inatla bekliyordu. Gözleri dolmaya başlamıştı ki geri çekildi. Spermlerim ağzını da doldurmuş, hafif taşımıştı bile. Kafasını yukarıya doğru kaldırdı ve dudağında kalan son parçayı da parmağıyla ağzına ittirdi. Derin bir yutkunmadan sonra mazlum bir şekilde yüzüme bakıyordu. Bir süre bacaklarımın üzerinde kaldı ve sonra kalan spermleri temizlemek için tekrar sikime yumuldu.

Banyodan çıktığımızda yere çarptığım dizim daha da sızlamaya başlamış, ayakta durmakta zorlanıyordum. Anneme dayanarak odama kadar yürüdüm. Üzerime bir şey giymeden yatağıma yattım. Annem alnımdan öptü ve saçlarımı geriye doğru attı. “Anlaşmaya uymanı bekliyorum.” diyip inmiş sikimi avuçladı. İçinde pek bir şey kalmayan sikim bu sefer cevapsız kaldı. Dudağıma da bir öpücük kondurup çıplak kıçını sallaya sallaya odadan çıktı.