yetiskin tarafından yazılmış tüm yazılar

Yengemle Ateşli 2 Gün 1-Bölüm

merhabalar ben alp 20 yaşında 195cm 94kilo dalgalı sarı saçlı mavi gözlü anlıycağınız yakışıklı bir erkeğim size yengemle aramda geçen sex hikayesini anlatıcam iyi okumalarr

sıcak bir yaz akşamıydı her zamanki gibi odamda oyun oynuyordum babam odaya geldi bilgisayarı kapatıp ders çalışmamı söyler diye içimden geçirirken bir aile dostumuzun vefat ettiğini ve cenaze için Artvin e gideceklerini abimin de onlarla gideceğini söyledi yapmam gereken bişey olup olmadığını sorunca

(B-Babam A-Alp )

B- yengen gece tek başına korkar bi kaç parça eşya al giderken seni abinlere bırakıyım

A- baba ben 2 gün sıkılırım annesine falan gitsin ben niye gidiyorum

B- lafımı ikiletme alp gidilecek dediysem gidilecek

somurta somurta bir kaç kıyafet aldım ve çantama yerleştirdim sonrasında yola çıktık abimlerin binanın önüne gelmiştik abim kapıda bekliyordu arabadan indim ve abimin yanına gittim

(abimin ismi Cenk )

C- alp abim teşekkür ederim yengen tek başına korkar 2 günde oyunların yerine yengenle vakit geçir ( elime kredi kartını verdi ) bi kaç alınacak bişey var yarın onları alırsın paraya ihtiyacın olursada burdan kullanırsın

A-tamam abi merak etme (tokalaştık ve abim arabaya bindi)

binaya girdim ve eve çıktım kapıyı çaldım yengem kapıyı açtı gözlerime inanamadım incecik bir gecelik beyaz renkte şeffaf denecek kadar ince bir gecelik içindeki dantelli südyenini bile rahatlıkla görebiliyorum

(yengemin ismi irem )

İ- hoş geldin alp buyur içeri geç

A- hoş buldum yenge

İ- ver çantanı misafir odasına koyup geliyorum sende salona geç dedi

bu arada yengem 29 yaşında 155 boylarında 50 li kilolarda sarışın mavi gözlü kelimenin tek anlamıyla affet gibi bir kadın

biraz sonra yengem salona geldi ben l koltuğun tam ortasına oturmuştum oda diğer ucuna oturdu oturunca gecelik iyice açıldı benim gözüm devamlı gögüslerine kayıyordu bir süre sessizlikten sonra

İ- hayırdır nereye daldın öyle

A- bi yere dalmadım yenge ne oldu

İ- ne biliyim bana öyle geldi herhalde amann sende haklısın beni hiç böyle görmedin sonuçta

yengem açıktı ama çok da dekolteli giyinen bir kadın değildi bi kaç kere aileni olmadığı ortamlarda dekolteli giyindiğini görmüştüm ama hiç bu kadar açığını da görmemiştim haliyle benim alet tetiklendi elimle kamufüle etmeye çalışıyordum

A- yani evet biraz şaşırdım ilk defa seni bu kadar açık giyinirken gördüm

İ- sizinkiler yüzünden açık giyinince laf ediyor bende mecburen dekoltesiz giyiniyorum sende laf etmezsin herhalde

A- yok yenge niye laf ediyim sen nasıl istersen

( gülümseyerek öpücük attı )

İ- teşekkür ederim bu arada ben gece tek kalmaktan korkuyorum iyi oldu gelmen hem de 2 gün yengenle vakit geçirmiş olursun merak etme sıkılmazsın

A- ne demek yenge alt tarafı 2 gün ne olacak

İ- soğuk bişeyler içelim yoksa sıcaktan yanarız ne istersin ne yapıyım soğuk kahve kola enerji içeceği

A- soğuk kahve çok iyi olur yenge ya tabi sana zahmet olmazsa

İ- duymamış olayım ne zahmeti alp gel mutfağa hem hazırlar hem sohbet ederiz dedi

mutfağa geçtik ama ben terlemeye başladım çünkü yengemin bu hali beni çok tahrik ediyor aklıma olur olmadık şeyler geliyordu havadan sudan sohbet ederek kahveleri hazırladık ve balkona geçip içtik geç saatlere kadar sohbet ettik saat gece 2 olmuştu

İ- (esneyerek telefona baktı ) ooo saat 2 olmuş yatalım artık misafir odasındaki çarşafları değiştirdim tertemizler

A- teşekkürler yenge biraz daha oturur bende yatarım

İ- tamam alp cim kendi evin gibi istediğini yapabilirisin ( yanıma yaklaştı ve yanağıma bir öpücük kondurarak ) iyi gecelerr alp çim

A- sana da iyi geceler yenge

yengem gitmişti ama ben çok kötü durumdaydım hele öperken nefesini hissetmek beni iyice tahrik etmişti aradan 15 20 dk geçti geçmedi kavga sesleri gelmeye başladı merakla içeri girince sesin üst kattan geldiğini anladım umursamadım tekrar balkona geçtim ama sesler devam etti gittikçe sesler yükseliyordu tam o esnada yengem yatak odalarından çıkmış balkona doğru gelirken silah sesi geldi yengem çığlık attı koşarak yanına gittim çok korkmuştu ben yanına gelince hemen bana sarıldı olayın şokuyla ne olduğunu anlamadım yengemi mutfağa götürdüm ve bir bardak su verdim çok korkmuştu tir tir titriyordu ben suyu doldururken bile beni bırakmadı silah sesinden sonra sesler kesilmişti yengem biraz sakinleştikten sonra odasına götürdüm telefonuna mesaj geldi mesaj bina gurubundan dı annesi ve babasının kavgasından ötürü babasın silahını alıp babasını vurmaya çalışmış ney seki yaralanan olmamış

A- yenge daha iyi misin

İ- nasıl iyi olurum alp görmedin mi mesajı

A- valla bende çok korktum ama yapacak bişey yok uyuyalım artık

İ- ben asla uyuyamam hala korkuyorum

A- e nabcaz o zaman yenge sabaha kadar oturcazmı

İ- sende benle yatsan yani yanlış anlama kocaman yatak tek başıma kalamam sen bi tarafta ben bir tarafta yatarız

A- yenge olur mu bilemedim

İ- alp çok uykum var lütfen hem ne var yabancımı sın sen eşimin kardeşisin hiç bişey olmaz git geceliklerini giy gel

diğer odaya gittim bir yandan yengemle aynı yatakta olacağım için çok mutluyken bir yandan da tereddüt ediyordum ya biri görür yanlış anlarsa diye ama evde yalnızdık kimse göremezdi şortumu ve tişörtümü giyip tekrar odaya gittim yengem uzanmış bir köşeye geçmişti bende diğer tarafa yattım ama yapılıydım yatağın büyük bir kısmını kapladım dönerse bana temas ederdi.

Ablam Derya Part 2 İLK DÜRTÜ

4 veya 5 gün geçmişti kolumu kıralı, evde akşama kadar yatağımda duruyordum. Canım çok sıkılıyordu, annem cemiyet toplantılarına ve Derya okula gidiyordu. Akşamüstü 5 gibi Defne geliyordu beni ziyarete. Defne çok bağlanmıştı bana ve bi anne şefkatiyle yaklaşıyordu. Annem ve Derya en erken 7 gibi geldikleri için 2 saat yalnız kalıyorduk. Bu iki saatte kollarım alçılı da olsa rahat durmuyordum. Defneyle öpüşüyorduk sürekli. 5. gün Defneden çok zor durumda olduğumu ve beni eliyle boşaltmasını istedim. Mastürbasyon yapamıyordum ve neredeyse 1 hafta olmuştu, patlayacak gibiydim. Defne halime dayanamadı ve beni eliyle boşalttı. Bir iki gün sonra da ağzıyla boşaltmaya başladı. Artık Defne alışmıştı ve bu durumdan o da keyif alıyordu. Bu bir rutine dönüşmüştü, yalnız olmanın rahatlığıyla bir gün yine Defne penisimi ağzında gezdiriyordu. Yatmaktan ayaklarım uyuşmuştu ve ayağa kalktım. Yatağım, odamın kapsının karşısındaydı. Ben ayakta Defne dizlerinin üstünde durmuş, ellerini bacaklarıma koymuş ağzıyla beni mutluluktan uçuruyordu. Ve bir anda, hiç beklemediğimiz bir anda annem odamın kapsını açtı. Eve erken gelmişti ve ikimiz de kapı sesini duymamıştık. Annem kapıyı açtı, penisim Defne’nin ağzında ikimize de yüzünde korkunç bir ifadeyle baktı ve hemen kapıyı kapattı. Defne bir anda ağlamaya başladı ve bir daha annenin yüzüne nasıl bakacağım ben diye hayıflanırken annem içeriden ; “Defne saat geç oldu kızım sen artık gitsen iyi olur” diyerek onu yumuşak bir ağızla resmen kovdu. Defne apar topar gittikten sonra annem odama geldi.

Hiç bir şey olmamış gibi davranıyordu. Tuvalete gitmem gerektiğini söyledim. Klozetin önünde ayakta durdum, o eşofmanımı indirdi ve çıktı. İşeyip annemi çağırdım. Annem geldi eşofmanımı topladı ve çıktı. Banyoyu da annem yaptırıyordu, altımda boxer, kollarıma poşet geçirip yukarı kaldırıyordum ve o da saçımı şampuanlıyor, vücudumu sabunluyordu. Bu olaydan bir kaç gün sonra annem banyoda bi anda boxerımı da indirdi, şaşkın gözlerle ona baktım ve artık buranın da temizlenmesi gerekiyor 10 gün oldu dedi. Annem bacaklarımı ve penisimin yakınlarını da sabunlamaya başladı. Şaşkınlıktan ve tedirginlikten dolayı penisim iyice küçülmüştü. Ancak bu işlemin 2. veya 3. seferinde, yine boşalamamanın vermiş olduğu doluluktan dolayı annem bacaklarımı sabunlarken penisim sertleşti. Annem ilk başta umursamaz gibi davrandı. Anneme karşı hem sertleşmemden dolayı, hem de beni Defne’yle görmesinden dolayı duyduğum mahcubiyet yüzünde anneme bir anda “Anne görüyorsun zor durumdayım, Defne’yle olan şey de bu yüzden, mecburiyetten oldu, lütfen bana da ona da kızma” Annem hiç bir şey söylemedi. O akşam yanıma geldi, uyumak üzereydim. Odamın ışıkları kapalıydı. Annem kırmızı göğüs dekolteli geceliğiyle yanıma geldi ve bana;

“Oğlum siz gençsiniz, birbirinizi keşfetmeniz gerekiyor ancak daha küçüksünüz. Sizi öyle görünce çok üzüldüm, senin masumiyetini kaybetmeni istemiyorum sen benim biriciğimsin” deyip sarıldı. Annem karışık duygular içerisindeydi, bir yandan oğlunun büyüdüğünü farkediyor ve kabulleniyor ancak diğer yandan benim hala onun küçük oğlu olarak kalmamı istiyordu. Annemin ılımasından dolayı Defne’yi tekrar gelmesi için defalarca çağırdım ancak gelmedi. Artık 15 gündür boşalmıyordum. Annem banyo yaptırırken yine sertleştim ve annem bana bakmadan “Oğlum Defne gelmiyor heralde artık” dedi. Evet anne gelmiyor, utanıyor senden dedim. Annem acıyla kıvrandığımı farketi ve penisimi eline alıp önce sabunlamaya, sonra da bana mastürbasyon yapmaya başladı. 30 saniye geçmeden boşalmaya başladım. Öyle bir fışkırdım ki annemin yüzüne ve üzerine gelmişti. Annem ay diyip kaçılsa da kurtulamadı döllerimden. “özür dilerim anne, çok uzun zaman oldu biliyorsun, çok özür dilerim” dedim. Annem hiç cevap vermeden beni temizledi ve çıktı. Benim duygularım ise karmakarışıktı. Annem çok alımlı ve güzel bir kadındı beni eliyle boşaltmıştı. Ancak daha önce anneme karşı hiç bir cinsel arzum olmamıştı. Uzun zamandır boşalamadığım için, anneme duyduğum bir cinsel arzu yok diye düşündüm. Ama durum böyle değildi.

Ablam Derya Part 1 GİRİŞ

Merhaba, ablam derya odaklı ancak zaman zaman başkalarını da siktiğim bir hikaye yazmaya başladım. Şu anda bi kaç part var elimde. Giriş kısmını yazıyorum, ilgi gelirse diğer partları da atarım.

PART 1 GİRİŞ
İsmim Tuna, ablam Derya ve annem Deniz ile birlikte istanbulda yaşıyorum. Babam ben 3 aylıkken trafik kazasında vefat etti, ancak sağ olsun bizlere parayı hiç dert etmeyeceğimiz bir mal varlık bıraktı. Annem babamla 20 yaşındayken evlenmiş. Dedemin kurduğu ve babamın büyütüp geliştirdiği şirkette çok büyük paralar kazanmaya başlayan babam çok çapkın bir adammış. Babamın en yakın arkadaşlarından birinin yıllar sonra bana anlattıklarına göre babamın isteyip de elde edemediği kadın kalmamış istanbulda. Annem de belki bu kadınlardan biriydi ancak hamile kalması her şeyi değiştirmiş. Dedemin ve babannemin baskılarıyla babam, annemle evlenmiş. Ancak babam sonradan anneme gerçekten aşık olmuş ve onunla tanıştıktan sonra hiç bir kadına yaklaşmamış. Evlendikten 6 ay sonra doğan ablam Derya ve ondan 1 sene sonra benim doğumumun hemen ardından babam bir trafik kazasında vefat etmiş.

Onun vefatından sonra annem, ben ve ablamla hayata tutunmuş. Dedem ve babanem zaten maddi yönden her türlü desteği sağlamışlar ona. Annem de babamın vefatından sonra kafa dağıtmak için çeşitli cemiyetler, yardım kuruluşları ve vakıflarda vakit geçirmeye başlamış. Annem bu cemiyetlerle hep meşguldur, asıl amacı insanlara yardım etmek de olsa sosyete aleminden de geri kalmak istemez, 40lı yaşlarındaki arkadaşlarıyla toplantıdan toplantıya koşturur, bu toplantılara da hep şık gider. Babamın vefatından sonra evlenmeyi, hayatına başka bir erkek almayı hiç düşünmemiş. Yıllar içinde kendisine yanaşmaya çalışan çok fazla erkek oldu, kimi çok yakışıklı, kimi çok başarılı kimiyse çok zengin hiç fark etmeden annem hepsini elinin tersiyle itti. Ablam ve benim varlığım onu her duyguyla yeterince dolduruyormuş. Ancak buna rağmen giyimine, fiziğine makyajına çok dikkat eden bir kadındır. Bir toplulukta en şık en gözde en alımlı ve odak noktası olmayı gerçekten sever. Ve bunu gerçekten kendisi için yapan nadir kadınlardandır, bu yönüyle çok saygı duyarım ona. Kendisi 39 yaşında, 160 boylarında ve yaklaşık 60 kilogram bir kadın. Beyaz tenli, kahverengi saçlı, görece büyük göğüsleri ve kalçası yaşına göre çok diri güzel bir kadındır, alımlıdır ve kendine de bakmayı iyi bilir. Ama pamuk gibi bir kalbi vardır, özellikle beni ve ablamı tek yetiştirdiği için üzerimize çok titrer.

Ablam Derya, annemin bu üzerimize titremesini sonuna kadar suistimal etmiştir. Her zaman her istediğini aldıran, her istediğini anneme zorla yaptıran ve benim uzun yıllar ona “şeytan” lakabını takmamı hak eden bir kız. Kendimi bildim bileli bana karşı hep nedensiz bir nefreti olduğunu düşünmüşümdür. Bir çıkarı olmadığı zaman bana hiç iyi davrandığını hatırlamıyorum. Çok zekidir, insanların kanına girmeyi, onları manipüle etmeyi ve istediğini yaptırtmayı çok iyi bilir. Sizinle konuşurken gözlerindeki o şeytani parıldamayı gördüyseniz bildiniz ki boku yediniz. Alttan girer üstten çıkar istediğini alır. Ancak bunu bana karşı hiç bir zaman kullanamadı. Belki de

bu yüzden nefret ederdi benden. Hep bir şekilde ondan daha zeki olmayı başardım ve onun boyunduruğu altına girmedim. Bir süre sonra da zaten oda bunun için uğraşmayı bıraktı. Anneme bile istediği her şeyi yaptırıyordu. O kadar özgürdü ki, eve erkek arkadaşıyla geliyor, bizim gözümüzün önünde öpüşüyordu. Annem de hiç bir şey diyemiyordu. Annem özellikle Derya’yı kaybetmekten çok korktuğu için bir dediğini iki etmezdi.

Derya lisedeyken yine iyi kötü muhabbetimiz vardı evin içinde, çoğu zorunlu konuşmalar da olsa. Ama üniversiteye geçince iyice değişti. Giydiği minicik etekler ve dekolteli bluzlar iyice küçülmüş ve kısalmıştı. Her bir tarafı meydanda geziyordu. Uzun bacaklarını sergilemeyi çok seviyordu. Esmer teni kıvırcık ve dalgalı arasındaki saçlarıyla birleşince gerçekten büyüleyici bir genç kızdı Derya. Spor yapmayı çok seviyordu, bu sayede belini iyice inceltmiş ve zaten büyük olan göğüsleri artık iyice insanın gözüne batıyordu. Üniversite hayatında kazandığı özgüvenle bambaşka bir insan olmuştu. Hiç bir sebep yokken ortalığı ayağa kaldırmayı çok severdi. En ufak şeyde hemen sorun çıkarır annem ve beni gererdi. Bir gün hiç beklemediğim bir şey oldu, Annem hayatında ilk defa Derya’yı çok kötü azarladı. Yıllardır içinde biriktirdiği her şeyi kustu yüzüne. Derya, nasıl insafsız bir varlık olduğunu ilk defa annemin ağzından duyarken şok olmuş, gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Annem çok ağır sözler söylemişti. Derya da ağzını açamadı hak ettiğini bildiği için. Ve annem o günden sonra Derya’nın eve giriş çıkış saatlerini kısıtladı, neredeyse sınırsız olan harçlığını kısıtladı. Derya ne zaman itiraz etmeye kalksa yine ağzının payını vermişti. Kadının canına tak etmişti yıllardır, onu kaybetmemek uğruna kendi mahvolmuştu. Derya; en azından bir süre bu kısıtlamalara hiç bir şey diyemeyeceğinin bilincindeydi. Zaman zaman iyi davranıyor gibi gözükse de ben hiç bir zaman yemedim bu numaraları.

Ben 18 yaşındaydım o zamanlar ,Fransız lisesine gidiyordum, annemin hep dediği gibi yakışıklılığımı babamdan almış olmamdan ve biraz da maddi konuda rahat olduğumdan dolayı okulda gözüme kestirdiğim pek çok kızla takıldım. Zaten hepsi dünyadan bir haber zengin züppeleri, ablam Derya gibi. O zamanlar okuldan Defne ile sevgiliydim öpüşme ve elleşmelerden sonra beni 2 kere eliyle okulda boşalttı. Okuldan sonra, kimse kalmayınca okulun spor salonunda basketbol veya badminton oynuyorduk ve soyunma odasında sikimi eline vermiştim. İkimiz de ilk olmasının ve gizli oluşunun heyecanıyla yanıp tutuşuyorduk. Bir gün Defneyi sonunda ağzına alması için ikna etmiştim. Yine okulun soyunma odasında yapmıştık. Gerçekten bulutların üstüne çıkmıştım, inanılmaz keyif almıştım. Defne de bir daha olmayacak diye ısrarla söylese de bir kere bu keyfi almıştım, asla bırakamazdım. Aradan 10 15 gün geçmişti, Defne’nin gönlünü o kadar hoş tutuyordum ki bir daha sakso çeksin diye, istediği her yere götürüyordum. Gezmeyi çok severdi müze, tarihi yer ve doğa yürüyüşlerine bayılırdı. Bir pazar günü bisikletlerimizi alıp Belgrad ormanına gittik. Onu sinir etmeye çalışırken ben bisikletten düştüm. Nasıl becerdiğimi hala bilmiyorum ama iki kolumu birden kırmıştım. Kollarımı alçıya aldılar. Zaten ilk dönemin bitmesine bir kaç hafta kalmıştı ben de okula gitmiyordum evdeydim. Yemeklerimi annem yediriyordu, tuvalete giderken annem arkamdan boxerımı indirip dışarı çıkıyor, ben işimi hallediyordum ve annem yine gelip arkamdan donumu topluyor ve çıkıyordu. Defne de beni hiç yalnız bırakmadı, her gün yanıma geldi.

Anneme Olan Aşkım 1

Bu seri Sınava Annem İle Hazırlandım serisinin devam niteliğindedir şimdiden iyi okumalar.

O olaylardan tamı tamına yedi sene geçmişti bizi tekrar bir araya getirecek şey ise babam olmuştu
babamın vefatı beklenenmeyen bir şey değildi aslında doktorlar akciğer kanseri olduğunu söylemesine rağmen o sigara zıkkımını içiyordu ben bana “artık içme şu zıkkım şeyi” desemde ne fayda en sonunda ise öldü işte bu ölüm bizi tekrar
bir araya getirmişti.Babamın cenazesine gittiğimde en önde annem,teyzem ve kuzenlerim vardı hepsi ağlıyordu beni ilk fark eden ise kuzenim Cemil olmuştu,Cemil bana doğru yürümüş hoş geldin kuzen demiştim ancak benim gözüm kuzenimde değil annemdeydi annem ile bu beş sene içerisinde görüşememiştik aramızdaki olaylar söz verdiğimiz gibi kimseye söylememiştik,ben kuzenimle sarıldığım sırada annem bana bakıyordu ağlamaktan gözleri kırmızılaşmıştı hemen kuzenimden ayrılıp annemin yanına gittim annem her zaman ki tonlamasıyla “hoş geldin oğlum” demişti ben ise “hoş buldum anne” demiştim ben annemin yanına geçerken annem ” artık burda kalıcak mısın ?” burda kalmak istemiyordum ama buna rağmen “tamam kalırım anne” belki de verdiğim bu karar hayatımı değiştiricekti kim bilir ben bunları düşünürken mezarın başına imam gelmişti, imam duasını ettikten sonra ben ve annem arabaya geçmiştik anneme peçete verirken ellerimiz birbirine değdi işte o an yedi yıl önce yaşadıklarımız geldi evet kimseye bir daha söylemeyecektik,evet bir daha yapmayacaktık, sevgilin olsun onunla yap, evet sana kötü davrandım ama bak öndesin sözleri kafamda yankılanıyordu annem dalgınlığımı fark ederek “oğlum iyi misin ?” diye sormuştu ben ise ” iyiyim anne dalmışım” diye geçiştirdim ve arabayı sürerek eve yol aldım.

Annem anahtar ile kapıyı açtığı zaman bu evi özlediğimi hatırladım her şey değişmişti belki evet ama eşyaların konumu aynıydı ilk görünüşte annem konuşarak “hadi içeri gir bakalım” ayakkabılarımı çıkarıp içeri girmiştim adım atıktan sonra soluma döndüğümde gözlerim mutfaktaydı
aklıma yine o an gelmişti, annemin kilodunu çıkarmış ve ben onu yine sikmeye devam ediyordum, bu anıları kafamdan attığımı zannediyordum ama hafızam bana bu konuda oyun oynamıştı ben unuttuğumu zannederken o olaylar tekrar gözüme geliyordu o dönem yaptıklarımla hem annemden intikamımı almıştım hem de istediğim bölümü kazanmıştım annen bana bu konuda yardım etmişti ama sonra üniversiteye gidince sürekli rüyamda annemle sikiştiğimizi görüyordum bunun gibi rüyalar artıyordu ama sonra Beril ile tanıştım Beril anneme çok benziyordu onunla her seks yaptığımda annemle olan sikişmelerimiz geliyordu, düşünmeye o kadar dalmıştım ki annemin sesi daha yeni duyuluyordu
“oğlum gel yemek hazır” anneme baktığımda geceliğiyle oturuyordu bu gecelik o gecelikti ama biraz daha büyük bedeni olandı muhtemelen ben bunları düşünerek yemek yerken annem ise benimle sohbet etmeye çalışıyorudu ” naptın bu süreçte Emre” “anne işte okudum belli bir süre çalıştım sonra askere gittim zaten biliyorsun bunu başka bir şeyde olmadı” “peki Beril ile nasıl gidiyor ?” bu kritik bir soruydu Beril ile ayrılmıştık ama anneme söylememiştim ama cesaretimi toplayarak “Berilden ayrıldım anne” “aaa niye çok iyi anlaşıyordunuz” “anne aslında bu senin yüzünden” annem anlamayan bakışlarla “benim yüzünden mi niye?” ben ise olanları ona anlatmaya başladım senin fotoranla kendisini bir tutuğunu sen beni annene benzediğin için mi sikiyorsun diye sorması ve daha niceleri ama en sonunda annem dayanamayarak “Emre benim fotoğrafımın sende ne işi var” ben ise ona gerçekleri söylemeye başladım “anne ben senin o fotoğrafını o iş için kullanıyordum” ” hangi iş o ?”
“mastürbasyon işte” annem ise sinirlenerek masadan kaltığı sırada elini masaya vurdu o ses evde resmen yankılandı annem ise konuşmaya başlamıştı “Emre ben sana demedim mi artık böyle şeyler yapmayacaksın diye” “anne evet söz verdik ama ben yapamadım seni sikerken yaşadıklarımı diğer kızlarla yaşayamadım” ” oğlum ben sana verdiğim sözü yedi yıl önce tuttum evet yaptığımız yanlıştı” ben ise annemin yanına giderek ” belki de yalnıştı ama sayende sınavı kazandım” annem düşünerek ” hayır sen çalıştın kazandın ” en sonunda ona biraz yaklaşarak ” anne bak biliyorum dediklerin gibi oldu ama senin sayende de ben kazandım evet yaptığım yanlış seni düşünerek otuz bir çekmem veya senin fotoğraflarına bakarak otuz bir çekmem” ” Emre dur” ” ama ne yapabilirim ki ”
annem ise ” unutabilirdin Emre unutsaydın” ben ise
” yapamadım anne seni düşmekten yapamadım ” annem ve annem yavaş yavaş nefes alıyorduk bir süre sonra birbirimize yakın olduğumuzu fark ettik, sözümü tekrar tutmadığı ise onu öperek gösterdim annem bana karşı çımmak yerine kollarını bana sardı bir süre öpüştükten sonra ayrıldık ben ise anneme bakarak ” seni unutamadım söz verdim ve denedim olmadı Beril ile zaten o yüzden sevgili oldum senin yüzünden” bu sefer dudaklarımızı kavuşturansa annemdi ikimizde ne kadarda istemesekte yedi yıl önceki olayları unutamamıştık buna en büyük kanıt ise annem ile öpüşmemdi.

Sevgilim ve Yakın Arkadaşım ile Tatil Pt 4

bir süre sevgilimin güzel vücudunu izledikten sonra saçlarını okşamaya başladım. çok narin bir şekilde gözlerini açtı ve bana baktı. dudağına bir öpücük kondurdum ve gözlerinin içine baktım. uykulu gözleriyle ayılmaya çalışıyordu. ben ise dimdik bir şekilde onu bekliyordum. bir kaç dakika geçti ve hala ayılamamıştı. yavaşça sağ elini çektim ve boxerıma doğru götürdüm ve üstünde gezdirdim. sikim gerçekten semsertti ve boxerın bir çok noktası ıslanmıştı. sude şaşkın gözlerle bana baktı, sonra sikime baktı. hiç bir şey demeden elini usulca boxerın içine soktu ve yavaş yavaş okşamaya başladı. ikimizde tek kelime etmiyorduk. bi süre okşattıktan sonra kendime doğru çevirdim ve yüz yüze yatar pozisyona geldik. arkasını ise ardaya dönmüştü. eli hala sikimdeydi, yavaşça dudaklarına yapıştım ve sessizce öpüşmeye başladık. aşırı zevk alıyordum ve sudeninde almasını istiyordum. bi elimi şortundan içeri soktum ve amıyla oynamaya başladım. inanılmaz ıslaktı, vıcık vıcık sesleri duyabiliyordum. gözümün içine bakıyordu ve devam et der gibi kafa sallayıp dudaklarını büzüyordu. ardayla aynı odada kalmak işkence gibi hissettiriyordu tam bu anda. sevgilimi rahatça sikebilmek istiyordum ama hep doğru zamanı kovalamak sinir bozucu geliyordu. bu durumu tersine çevirmese de eğlenceli kılabilecek bir fikir geldi aklıma. önce yavaşça sudenin mini şortunu çıkardım, daha sonra ise kalçasına baskı uygulayarak götünü geriye ittirdim. sude bana şaşkın ifadelerle bakıyordu ve napıyorsun diye fısıldadı. tek kelime söylemeden ittirmeye devam ettim ve sudenin götü ardanın boxerıyla temas etti. sude gözlerini kapadı ve sikimi sertçe sıktı, daha agresif bir şekilde okşamaya başladı. hoşuna gittiğini biliyordum. fakat benim daha çok hoşuma gidiyordu. arda uyanık olsa onunda hoşuna gider miydi acaba? bu görüntüye çok fazla dayanamadım. sude hızlanan eliyle beni patlama noktasına getirmişti, gözlerimin içine bakıyor oluşu ise bitirici darbe oldu. çarşaflar sırıklam olmuştu döllerimden. sudenin elide aynı şekildeydi. elini çarşafa silmek yerine yavaşça ağzına götürdü ve bütün elini yalayarak temizledi. cennette gibi hissediyordum. bu mükemmel rahatlamadan sonra sudeyle beraber yavaşça kalktık ve mayolarımızı giydik. bugün siyah bikinisini giymişti. üst tarafı göğüslerini iyice kaldırıp belli ediyordu. sude ise bütün otele sunduğu bu manzarayı örtmeye niyetli değildi. bikininin üstünü yalandan örten beyaz bi tül taktı ve hazırım dedi. sevgilimi çok seviyorum….

açık büfede kahvaltımızı alırken bütün otelim sudeyi izlediğini hissedebiliyordum. masasının yanından geçtiğimiz her erkek kafasını en az bi kere çevirip sevgilime bakıyordu. nasıl bakmasınlar ki? kahvaltımızı yaparken memelerine bakmaktan yemeğe odaklanamıyordum adeta. sude ise çok eğleniyordu. ilgi odağı olmaktan hoşlanıyordu. yemeğimiz bittiğinde sude direkt havuza gitmek istedi ancak ben biraz sigara keyfi yapmak istiyordum. sudeye 5-10 dk sonra geleceğimi söyledim ve sudeyi havuza yolladım. sigaramı içerken tatilin başından beri yaşadıklarımızı düşünüyordum. sudeyi paylaşmak aylardır olan bi hayalimdi. şu an ise bu hayalimi gerçekleştirmek için en doğru zaman gibi hissettiriyordu. tatildeydik. kendi odamız vardı. kimseye görünmeden geçirebileceğimiz 6 gün vardı. aklımdan çılgınca planlar geçiyordu…

sigaram söndükten sonra ayağa kalktım ve havuz kenarına gittim. sude beni bekliyordu, güneş kremini sürmem için. kremi elime aldım ve önce ön tarafına güzelce yaydım. göbeğini, göğüslerinin üstünü, omuzlarını, yüzünü ve bacaklarını iyice ovaladım kremle. daha sonra arkasını döndü ve uzandı. bembeyaz teniyle beraber kocaman götü karşımda duruyordu. önce sırtından başladım ve yavaş yavaş aşağıya doğru indim. tam bel hizasındayken yanımda bir gölge belirdi. arda gelmişti. günaydın gençler dedi ve sudenin hemen yan şezlonguna oturdu. artık manzaraya o da dahildi. arda bir şeyler konuşurken ben sudeyi kremlemeye devam ettim. götünün her bir köşesine yavaş yavaş kremi yaydım. götü güneşin ışıklarıyla beraber ışıl ışıl parlıyordu. siyah bikini altı ise dengeliyordu. sıra arka bacaklarındaydı. elimi ağır tutup bacaklarını da çok yavaş bir şekilde ovaladım. erotik masaj yapıyordum sanki. arda’nın gizlice attığı bakışlarda gözümden kaçmıyordu. sanki kremi o sürmek istiyor gibiydi…

saat 6ya yaklaşıyordu. bütün günümüzü havuz yüzerek, uyuyarak ve yemek yiyerek geçirmiştik. bir kaç tane de bira içmiştik. hepimiz yorgun hissediyorduk. ta ki sude bir öneriyle gelene kadar. rahatlamak için saunaya gitmek istemişti. arda ve bana da mantıklı geldi bu fikir. havuz başından kalkıp spa merkezine doğru yürüdük. resepsiyondan peştemalleri aldık ve saunaya doğru yol aldık. hiç birimiz peştemal takmak istemiyorduk. nasıl olsa mayoluyuz diye peştemalleri dışarıda bırakıp saunaya girdik. içerisi beklediğimden çok daha küçük ve dardı. normalde maksimum 2 kişi girmeliydi bence. fakat biz 3 kişi girmeyi denedik. sudeyi önce ortamıza aldık. hepimiz oturduk fakat içerisi o kadar dardı ki hepimiz birbirimize temas ediyorduk otururken. içerisi zaten çok sıcaktı ve bu kadar dar olması bunaltıcı hissettiriyordu. bir kaç dakika içinde hepimiz ter içindeydik. sudenin boynundan memelerine doğru akan terlerini bir kaç santim mesafeden izleyebiliyordum. aynı şekilde arda da. bu sıcakta bile azdırmayı başarmıştı. sudeye sahip olduğum için çok şanslı hissediyordum. görüntüler ne kadar hoşuma gitsede sıcaktan nefes alamıyordum. biraz hava boşluğu yaratmak için sudeyi ayağa kaldırdım ve dizime oturttum. ayaklarını uzatabileceği bir yer olmadığı için ardanın bacaklarının üstüne uzattı. böyle daha rahattık hepimiz.

sude durmadan konuşuyordu fakat tek bir kelimesine bile odaklanamıyordum. bütün odağım bacaklarındaydı. ardaya doğru uzattığı bacaklarını birbirine sürtüyor, sürekli ayaklarının yerini değiştiriyordu. ardanın elleri ise sudenin üzerindeydi. sevgilimin terli bacaklarına ve ayaklarına yavaş yavaş masaj yapıyordu. sude ise hiç bir şey yokmuş gibi konuşmaya devam ediyordu. yine ve yeniden, kendimi cennette gibi hissediyordum…

bütün bu olanlar saatlerce sürmüş gibi hissettirse de sadece 20 dk geçmişti. ancak bu kadar dayanabilmiştik sıcağa. eşyalarımızı topladık ve odaya geçtik. duşa girip hazırlanmamız gerekiyordu ve yine ilk olarak arda duşa girdi. sudeyle yalnız kalabildiğim sınırlı anlardan birini boş geçirmek istemiyordum. yatakta sırt üstü uzanan sevgilime yaklaşıp dilimle bacaklarının üstünde gezinmeye başladım. yavaş yavaş kasıklarına doğru ulaşıp bikinisini sıyırdım ve amına bir öpücük kondurdum. sude yine sırılsıklamdı. ufak dil darbelerim ile inlemeye başlamıştı bile. kafamdan tutup iyice amına yapıştırdı ve yalamaya devam ettim. bir yandan dilimle zevk verirken diğer yandan ise iki parmağımı içine sokup çıkarıyordum. sude belli ki çok zevk alıyordu. bir kaç dakika yaladıktan sonra kafamı çektim ve sudenin dudaklarına yapıştım. amından akan zevk suları ile tükürüğü birleşip inanılmaz güzel bir tat bırakıyordu ağzımda. kendimi daha fazla tutamadım ve sikimi çıkarıp bacaklarını omzuma aldım. sikimi sırılsıklam amına yasladım ve biraz sürttükten sonra içine girdim. her hareket edişimde vıcık vıcık sesler geliyordu. sude ise kollarını boynuma dolayıp beni öpmeye çalışıyordu. ikimizde deliriyorduk azgınlıktan. hızlandım, hızlandım, hızlandım. sudenin inlemeleri çok artmıştı. ardanın duymaması için sürekli susmasını söylüyordum fakat sude daha yüksek sesle inliyordu. en sonunda elimle ağzını kapattım ve öyle sikmeye başladım. fakat sude elimi çekti ve bırak duysun dedi. sudeden hiç beklemediğim bi hareketti ve inanılmaz tahrik olmuştum. bunun üzerine dahada hızlandım. boşalmaya yaklaştığımı hissedebiliyordum. sudenin gözlerinin içine bakmak işimi hiçte kolaylaştırmıyordu. yaklaştığımı söyledim. sude direkt içime boşal dedi ve daha sıkı sarıldı. yaklaşık 10 saniye sonra kendimi daha fazla tutamadım ve sevgilimin içine titreye titreye boşaldım. sude zaten hap kullandığı için hep yaptığımız bir şeydi. ama hiç bu kadar iyi hissetmemiştim daha önce. kasılmalarım geçtikten sonra sudenin yanına uzandım ve sarıldık. banyodan gelen duş sesi kesilmişti. tam o anda sude bana baktı ve ciddi bir ses tonuyla, “hayallerini gerçekleştirmek istiyorum”. dedi….

İnsan Kaynakları Part-5

Taksiye bindim, nereye gideceğimi hiç bilmiyordum. Kafam allak bullaktı. İstifa etmek, bu pislik yerden kurtulmak istiyordum. Ama vicdanım buna engel oluyordu. Necati bey artık düşmanımdı, Tugay orospu evladı da öyle.

Ama hepsinden daha çok Türkan’a çok kızgındım. Bu kadar zeki bir kadın nasıl bu olanları görmemişti. Hala babasının arkasını temizliyor, hala Tugay’ı şirkette barındırıyordu. İnsanın morali bozuk olunca, 2 kadeh viski çarpabiliyordu. Beni de çarpmıştı. Türkan’ın evinin adresini vermiştim taksiciye. Ondan hesap soracak, nasıl bu kadar ahmak olduğunun hesabını soracaktım. Bartu hala kuzeni ile gönül eğlendirsin. O piçten de hesabını soracaktım.

Kendimi Türkan’ın evinde buldum, hızlı adımlar ile kapısını çaldım. Kapıya alacaklı gibi vuruyordum. Çok geçmeden kapı açıldı, Türkan karşımda tek parça seksi bir gecelik ile karşılamıştı beni. Beni gördüğüne şaşırmıştı ama görünce tepki vermemişti. Kapıyı elimle iyice açtım, Bir elimle Türkan’ı tuttum ve beraber içeriye girdik. Bileklerinden tuttum. Bartu’nun evde olduğunu düşünmüştüm, onu Bartu’nun odasına kadar götürdüm. Kapıyı açtım kimse yoktu. Hayal kırıklığına uğramıştım. Kolundan tuttum ve Bartu’nun yatağına fırlattım. Şaşkın gözlerle beni izliyor ama ses çıkartmıyordu. Köle modunu açmıştı. Sertçe yatağa fırlattığım için, gecelikten memesi fırlamıştı. Bilerek ellemiyordu hiç.

Yanına yaklaştım, öfkemi dindiremiyordum. İki elimle tek parça geceliğini tek seferde parçaladım attım. Altında sadece dantelli külotu kalmıştı. Bir elimle boğazını, diğer elimle memesini tutup sıkmaya başladım..

Ben- Neden karşı çıkmıyorsun bana ? Neden engel olmuyorsun..

Türkan- Sana itaat ediyorum ve her koşulda sana itaat edeceğim. Beni istediğin gibi kullanabilirsin..

Ben- Oğlunun odasında, oğlunun yatağında kendini bana siktirmek istiyorsun. Şimdi eve girip bizi görmesinden korkmuyor musun ?

Türkan- Dedim sana umurumda değil, sadece sana itaat ediyorum. İstediğin yerde, herhangi birinin önünde sikebilirsin beni. Oğlum önünde bile..

Ben- Sen azgın bir orospusun.. Sen her şeyi hak ediyorsun…

Öfkeme azgınlıkta eklenmişti.. Sikimi çıkardım ve yalamasını emrettim.. Sorgusuz sikimi emmeye başladı… Elimle kafasını iyice bastırıyordum…

10 saniye kafasını sonuna kadar bastırdım. Nefessiz kaldığını hissettiğim anda bıraktım. Öksürmeye başlamıştı. Sertçe onu tutup, oğlunun yatağına domalttım. Zaten sırılsıklam olan amı tamamen karşımdaydı. Beklemeden bir anda sikimi sonuna kadar soktum. Boğazı yırtılırcasına bağırdı.. Götünü tokatlaya tokatlaya sikemeye başlamıştım… Bir yandan da artık her şeyi anlatmaya başladım…

Ben- Sen bir orospusun ve gözünün önünde olanları görmüyorsun…

Türkan- Ahh, Ahhh, Neden bahsediyorsun sen…

Ben- Baban senden nefret ediyor, Tugay senden nefret ediyor…

Daha da hızlanmıştım, sikimi en derinlere sokuyor bir yandan da götünü tokatlamaktan geri durmuyordum..

Türkan- Tugay benden nefret ediyor ama Babam etmez, sadece sevmez beni ama nefret etmez…

Ben- Sen aptal bir orospusun duydun mu beni…

Türkan- Evet, orospuyum kendi oğlumun odasında sana siktiren bir orospuyum..

Ben- Aynı annen gibi değil mi, annen de babanın aldattı değil mi, bir orospu gibi…

Türkan- Sen, sen… nerden biliyorsun. Annemle böyle konuşamazsın…

Bir andan benden kurtulmaya çalıştı, ama ellerimle omuzlarından tutmuştum. Ne yapsa nafileydi.. Daha sert sikmeye devam ediyordum…

Ben- Her şeyden haberim var, Annenin babanı aldattığından, Tugay’ın annesinin farklı birisi olduğundan her şeyden.

Türkan- Bunlar seni ilgilendirmez.

Ben- Şimdi ne kadar itaatkarsın test etme zamanı.. Bütün gururunu, karakterini, şerefini bir kenara bırakabilecek misin göreceğiz..

Onu denemek, gururu ile oynamak istiyordum. Bakalım ne kadar sadıktı bana, ne kadar itaatkardı.

Ben- Annen de sen gibi siktiriyor muydu ?

Türkan cevap vermiyordu..

Ben- Son kez soruyorum, siktiriyor muydu senin gibi…

Yine cevap vermemişti. Bir anda sikimi içinden çıkardım ve pantolonumu toparladım. Hızlıca evden çıkmak istiyordum. Tam odadan dışarı çıkarken arkamdan beni tuttu ve kendine çekti. Eğildi ve sikimi ağzına tekrar aldı..

Türkan- Evet, siktirdi kendini.. Aynı benim gibi siktirdi, babamı aldattı..

Gururunu bir kenara bırakmıştı. Bana herşeye rağmen itaat ediyordu..

Saçından tutup yatağa götürdüm. Bacaklarını omzuna getirdim ve sertçe amini sikmeye başladım..

Ben- Her dediğimi yapacaksın değil mi ? Benim yanımda gururun yok, şerefin yok..

Türkan- ahh, ahh… Herşeyim senin artık, ahh.. ben senin yanında bir hiçim..

Bir müddet daha bacak omuz yaparak siktim.. Ve bütün döllerimi içine boşalttım..

Biraz dinlendik, ona doğru döndüm ve sert bir şekilde dudaklarından öptüm..

Ben- Bilmediğin çok şey var… Sana neden öfkeli olduğumu anlayacaksın.. Eğer en hassas noktanda bana itaat etmesiydin, bana sadık olmasaydın olan biteni anlatmayacaktım. Ama artık öğrenebilirsin…

Türkan- Neler oluyor, bu gizemi bir kenara bırak ve anlat..

Olan biten herşeyi anlatmıştım. O ofiste duyduğum herşeyi harfi harfine söylemiştim. Gözleri yaşarmıştı. Daha fazla kendini tutamadı ve avazı çıktığı kadar çığlık attı..

Türkan- Herşeye rağmen babama yardım ettim ben.. Bunca yıl tek bir amaç uğruna uğraşmış.. Ahhh anasını sikeyim hepsinin…

Ben- Peki ya Bartu.. Söyleyecek misin ?

Türkan- Söylesem ne olacak, beceriksiz ne yapabilir. Aklı fikri kuzenini sikmekte…

Ben- oha artık, Nihal’i mi sikiyor.

Türkan- Gece,gündüz sabah akşam nerde canı isterse. Nihal de babası gibi sinsi, kullanıyor onu..

Ben- Sana yardım edeceğim, bana itaatsizlik asla yapmadın. Bana sadık olduğun için yardım edeceğim.

Türkan- Sana ömrüm boyunca itaat edicem. Herkesi herşeyi hatta öz oğlumu bile karşıma alırım.

Ben- O gittiğin psikolog, benim ablam.. Kimsenin haberi yok, iyi olduğu için işe aldım. Söylüyorum ki senden birşey gizlemiyorum. Bilmeni istedim.

Türkan- Senden bahsettim ona, bütün olanlardan… Detayına kadar.

Ben- Biliyorum, gizlice tüm konuşmaları dinledim. Azgın ve itaat etme isteğin karşısında daha fazla dayanamadım.

Türkan- Hala beni şaşırtıyorsun.. Peki şimdi ne yapacağız ?

Bir süre daha konuştuk, ayrıntılı bir plan yaptık. Artık sadece ikimiz vardık. Daha sonra beraber odasına çıkıp uyuduk.

Organizasyona son 25 gün…

Sabah erkenden uyandık, zaten 2-3 saat ancak uyuyabilmiştik. Türkan kalkmış üzerini değiştiriyordu. Kusurusuz bedeni 20’lik kızlara taş çıkartırdı. Bende odasında bir duş aldım. Eski kıyafetlerimi giydim.

Türkan- Sabah seksi ?

Ben- Odanda yaparız, geç kalmayalım.

Pantolonumun cebinde kalan kumandayi çıkardım.

Ben- Bunun sahibini bulmamız lazım..

Başka bir araçla şirkete gittim… Odama geçtim, olanları hala idrak etmeye çalışıyordum. Gaye’yi yanıma çağırdım. Ona yanımda mısın sorusunu soracağımı düşünüyordu ama aklımda başka bir fikir vardı.

Odama geldikten sonra, beraber şirketin içinde yürümeye başladık..

Ben- Şuan neden yürüdüğümüzü biliyor musun?

Gaye- Hiçbir fikrim yok..

Elimi cebime attım ve kumandadaki düğmelere rastgele bastım. Belki Gaye’nin içindedir dildo diye düşündüm ama değildi.. İçim rahatlamıştı. Uzaktan Arzu’yu gördüm yine denedim. Ama o da değildi.. Son çare Şeyma hanım geldi aklıma…

Ben- Organizasyon için yapılan harcamaları araştırmanı istiyorum, Türkan hanımın haberi var. Gel şimdi beraber muhasebe departmanına inelim..

Beraber oraya gittik, Şeyma hanım masasında oturuyordu. Cebimdeki kumandaya tekrar bastım, bir anda irkildi ve anlık çığlık attı.. Bingo. O monoton seks hayatı, belli ki monotonluktan çıkmıştı.

Ben- Bir sorun mu var Şeyma hanım..

Şeyma etrafa baktı, Tugay beyin geldiğini düşündü.

Şeyma- Hayır yok Kaan bey, size nasıl yardımcı olabilirim…

Ben- Aynı yerlere iki kere ödeme yapmamak için, bütün herşeyi incelemek istiyorum. Gaye hanım ile paylaşın ve gereken araştırmayı yapsın. Türkan hanımın emri.

Şeyma- Elbette ben dosyaları hazırlayıp, odasına bırakırım.

Gaye ile kalktık, odası camdan bölmeler ile ayrılmıştı. Dışardan görünüyordu. Gayeye döndüm ve cebimdeki kumandayı çıkardım..

Ben- Bunun ne olduğunu biliyor musun ?

Bir an görünce boşluğuna geldi ve kendini kontrol etti. Belli ki Tugay’ın değişmeyen fantezilerinden biriydi.

Gaye- Bunun sizde ne işi var. Tugay beye ait o.

Ben- Bence eskiden sana da aitti. Al dene bakalım bas düğmesine.

Eline aldı, boş boş baktı ve düğmeye bastı. Tekrardan Şeyma hanımın iniltisi duyuldu. Muhtemelen bozulduğunu falan düşünüyordu.

Gaye Şeyma hanımı görünce delirecek gibi oldu.

Ben- Belki de bu yüzden gitmen onu bu kadar üzmedi..

Arkama bakmadan çıkıp gittim. Odama geçtim ve Türkan’a olanı biteni anlattım. Beklemeye geçmiştik..

Türkan Emre ile konuşacaktı. Emre ona itaat etmeyi seviyordu. Öğle arasında yemek yiyip dışarıda çıktım sigara içmek için.

Harun abinin yanina gidip, şirkette ne olup bitiyor öğrenmek istiyordum..

Ben- Harun abi, viski nasıldı ama..

Harun- Valla zenginler neden seviyor şimdi anladım, biz viski değil başka birşey içiyormuşuz. Yağ gibi kaydı..

Ben- Kayar kayar, ee sende gittin mi psikologa ? Biliyorsun herkesin konuşmaya ihtiyacı var.

Harun- Benim problemim yok ki Kaan bey. Ama şirkette birilerinin çok problemi var

Ben- Kimmiş onlar ya.. Bilelim de yardımcı olalım.

Harun- En başta Şeyma hanım.. İki güne bir gidiyor.. Nihal hanım da sürekli şirkette bu aralar. O da gidiyor diye duydum.. Bir de yeni asistan Arzu hanım gitmiş..

Ben- Stresli işleri var normal..

Sigarayı içtikten sonra ofisine gittim. Çalışmak zorundaydım. Kimseyi şüphelendiremezdim. Mesai bitince ablamın evine doğru yol aldım. Üzerimi degistirmeliydim artık.

Eve geldiğimde kimse yoktu. Üzerimi değiştirdim ve dolaptan bir bira aldım. Sürekli aklımda bu olanlar vardı. Türkan’dan mesaj gelmişti.

Türkan- Emre hala bana sadık..

Ben- Onunla önceden seviştiğini biliyorum.. Sizi şirketteki ilk günümde görmüştüm.

Türkan- Nasıl herşeyden haberin olabiliyor. Ama yapmadım.. Artık sadece sen varsın. Sen ne dersen onu yaparım.

Ben- Ya sen varken, bende başkaları ile olsam ?

Türkan- Umrumda değil.. Hala aklinda şüphe var ama olmasın.

Biraz daha mesajlastiktan sonra, kafamı dağıtmak için film izlemek istedim. Ablamın bilgisayarında şifre vardı. Bende ablamı aradım

Ben- Abla naptın, eve geldim şimdi. Bilgisayarın şifresini versene bana film izliyim.

Ablam- Tamam izle, bende 1 saate falan anca gelirim. Birşey istiyor musun ?

Ben- Dolapta bira kalmamış, gelirken alabilirsin. Olmadı Eniştem alsın.

Ablam- Enişten geç gelir ben alırım gelirken..

Bilgisayarı açtım internete girmiyordu tekrar ablamı aradım.

Ben- Abla girmiyor internete, faturayı ödemedin mi ?

Ablam- Yoo, ödedim. Bakım vardır az oyalan gelicem bende zaten. Bilgisayarda eski filmler vardı. Bulamazsın ama ben bile hatırlamıyorum. Gelince beraber izleriz.

Ben- Tamam abla.. Görüşürüz.

Belki bulurum diye bilgisayarı kurcalamaya başladım. Kaç yıllık arşiv vardı. Tüm danışanları ile yaptığı görüşmeleri psikopat gibi arşivlemisti. Ablam yaşıtlarına göre iyi bilgisayar kullanan birisydi. Obsesif derecede düzenli bir kadındı.

Aklıma gizli dosya olabileceği geldi. Herşey D diskindeydi. Gizli öğeleri göstere tıkladım. Ve bir klasör belirdi bir anda. İsmi ‘ Top Secret ‘

Bir anda heyecanlanmıştım. Kalbim hızlı hızlı atmaya başladı..

Klasörün içinde, bir kac klasör vardı. İlk klasörün ismi Filmlerdi…

İçinde girdiğimde heyecanım bir kat daha arttı. Tüm Taboo serisi, ensest pornolar ile doluydu. Hiç normal bir porno yoktu.. Ablamın yasak elma metaforunu daha iyi anlamaya başlamıştım..

Diğer klasöre girdim, ismi ‘Hikâyelerim’ Kendi yazmış olduğu erotik hikayelerden oluşuyordu, gerilere kadar indiğimde yaklaşık 6 senedir hikayeye devam ediyordu.. Offf inanılmaz azmıştım..

Bir diğer klasöre girdim, İsmi ‘Günlük’

Öncesinde günlük yazdığını biliyordum, anlaşılan hepsini bilgisayara dökmüştü, yıllardır devam eden bir günlük.. Aklıma o psikolog ile yaptığı konuşma geldi. Telefonu elime alıp kayıt ettiği tarihe baktım. O gün yazmış olduğu günlüğü okumak istedim. İnsanların özel hayatlarına izinsiz girmek çok hoşuma gidiyordu.. Hele konu bensem..

Günlüğü açıp okumaya başladım.. (Şimdi okuyacaklarınız Nergisin ağzından olacak)

  • Uzun zamandır uzak kalmaya çalıştığım, düşüncelerimin en dibine gömdüğüm şey başıma geldi. İçimde yıllardır uyuttuğum dürtü tekrar uyandı. Kaan…. Yıllardır sana karşı içimde bitmeyen bir his artık tekrar baş gösterdi. Uzak kalmaya çalıştıkça,reddetikçe hep bir şekil kendimi yine aynı yerde buldum. Ne yapacağım hiç bilmiyorum. Senin başka kadınları bu derece azdırmanı dinlemek, içimde volkanların patlamasına sebep oluyor. Bir sürü danışanım oldu, bir sürü vaka ile karşılaştım. Buna benzer bir sürü olay öğrendim, duydum. Ama artık kendime dahi itiraf edemediğim şeyleri, itiraf etmenin vakti geldi.

Uzun zamandır karşılığı olmayan hisler besliyorum. Aşk değil ama o yasak elmanın tadı, günahı beni yıllardır içine çekiyor. Kurtulamıyorum hatta bunu da istemiyorum. Kaan’ın buraya gelmesini sağlayan da benim. Serhat’a ısrar eden, ona zorla iş bulduran da benim. Burada tek başına yaşayacak kadar para kazanamayacağını bildiğim için evimde kalmasını sağlayan da benim. Aynı evin içinde kalmak, kıyafetlerini iç çamaşırlarını bile yıkamak, duştan sonra yarı çıplak bedenini görmek bile beni azdırıyor. Ama engel olmam lazım… Ama olamıyorum. O Türkan’a yaptırdıkları, köle gibi her isteğini yaptırması beni çıldırttı. Mastürbasyon yapmak istiyorum. Kendimi Türkan’ın yerine koyacağım.. Ahh günlük en kirli sırlarımı sadece sen taşıyabilirsin..

Ablamın tüm sırlarını öğrenmiştim artık, beni istiyor ama ahlaki buna engel oluyordu. Dürtülerine engel olamadığı için, beni buraya çağırmıştı.. Aklıma evdeki düğme olayı geldi.. Acaba o gün bir şeyler yazdi mi ?

( Nergisin ağzından okuyacaksınız)

  • Allah’ım içim içime sığmıyor.. Bugün Kaan ile sıcak bir temas kurduk. Düğmelerimi kopardı. Off külotum hala sırılsıklam.. Bilerek kopartamamış gibi yaptım. Onun kopartmasını istedim.. Off acaba o da beni istiyor mu.. Gömleğimin içinden göğüslerimi de gördü.. Pantolonu biraz kabardı.. Acaba beni yatağa götürdüğünde ne yaptı, beni iç çamaşırlarım ile gördüğünde.. Ahh neden sızıp kaldım, keşke hatırlayabilsem… Cehennem eğer varsa Zaten cehenneme gideceğim, en azından günahın hakkını vereyim. Serhat öğrenirse ne der acaba.. Hoşuna gidebilir.. Hep farklılık istiyordu, hep bu tarz fanteziler kurdu ama başka erkekler umrumda değil.. Kaan’ı istiyorum.. Artık karar verdim onunla daha işveli konuşacağım, çok ketum davranmak istemiyorum.

Ablam beni istiyordu… Sikim kazık gibi olmuştu, kapıda ses duyar duymaz leptopu kapattım ve elime hemen TV kumandasini aldım. Hiç birşey belli etmek istemiyordum.. Ne yapacak görmek istiyordum.. Dikkatlice bakarsa sikimin kalkık olduğunu görebilirdi..

Ben- Nerde kaldın abla, öldüm sıkıntıdan ya.. İnternette gelmedi..

Ablam- Geldim işte hem bak bira da aldım. Dur bakayım internete.. Modemin yanına gitti ve sonra geldi

Ablam- Ya modem eski biraz, kabloda temassızlık oluyor. Aklıma gelmedi sana söylemek. Düzeldi şimdi..

Ben- Off abla ya. Sıkıntıdan patladım..

Ablam- Film seç sen hadi. Ben biraları ve çerezleri getireyim.

Ablam üzerini değiştirip gelmişti. Kırmızı tek parça uzun bir gecelik vardı üstünde.. İnanılmaz seksiydi.. Büyük göğüsleri emzirmekten biraz sarkmıştı.. Büyük götü çok biçimli olmasa da insanı baştan çıkartırdı. Hala beli biraz kalındı ama olsun harika gözüküyordu..

Ben- Bu ne güzellik abla…

Ablam- Sus utandirma beni, güzel olmuş mu cidden..

Ben- Dibim düştü valla.. Gel seç film ben bulamadım.. Sen seçene kadar ben tuvalete gidip geleyim..

Geldiğimde koltukta bağdaç kurmuş oturuyordu. Uzun geceliği nerdeyse götüne kadar sıyrılmıştı. Beni görünce hiç istifini Üzerimize bir pike aldık ve yan yana oturduk. Adını şanını duymadığım, sanat filmi olduğunu düşündüğüm eski bir film açtı. içimden bir his ablamın bu filmi önceden izlediğiydi… İlk 10 dakikasında, sanat filmi altında resmen erotik bir filmdi.

Ben- Abla bunun neresi sanat filmi ya.. Resmen sanat filmi altında porno çekmiş herifler..

Ablam- Off Kaan, izle işte ya ne alakası var..

Ben- Bundan daha fazla alt metni olan porno filmler biliyorum ben. İstersen açayım..

Sorum karşısında şok olsa da belli etmedi…

Ablam- Ablan ile porno mu izlemek istiyorsun sen. Bunu mu diyorsun yani.

Ben- Bunun da pornodan farkı yok, sanat filmi diye açsam anlamazdın bile..

Ablam- İyi tamam, aç bakalım.. Abarttığın kadar var mı ?

Ablamın bilgisayarında gördüğüm Taboo serisinin ilk filmini açtım. O filmi seçtiğime şaşırmıştı.. Ben- İzledin mi bunu sen ?

Ablam- Yani izlemedim, ama duydum galiba…

( Hepiniz biliyorsunuzdur Taboo serisini )

Pür dikkat izliyorduk, bir yandan da biralarımızı içiyorduk. Üzerimize ince bir pike almıştık..

Sikim artık şortumu delecek seviyeye gelmişti.. Ablamın da terlediğini görüyordum.. Elimle sikimi çaktırmadan düzeltiyordum ama her elimi götürdüğümde ablam göz ucuyla bakıyordu.. Birazcık ben oyun oynayacaktım.. Sikimi boxerdan kurtardım hızlıca, altımda pijama şort olduğu için kısa bir şorttu. Bağdaç kurdugum için de iyice kısalmıştı. Şortumun yanından, sikimi çıkardım..

Filmin erotizmine kapılmış,sessizce izliyorduk. Ablam üstüne biraz daha çekince pikeyi, bir anda şortumun üstünden sıyrıldı ve sikim açığa çıktı. Hızlıca aldım üstüme ama ablam görmüştü bile..

Derin bir iç çekti.. Konuyu değiştirmeye çalıştım.. Ama saçmaladım..

Ben- Türkan hanım ile seviştim..

Ablam hiç bana bakmadan sadece ekrana odaklı bir şekilde cevap veriyordu..

Ablam- Aranızda cinsel bir gerilim vardı, bekliyordum.

Ben- Çok ateşliydi, inanılmaz bir kadın.. Full itaatkar, domine edilmeyi seviyor.

Ablam- Evet ateşli bir kadın.. Zaten domine edilme isteği, düğme olayından belliydi…

Ben- Ben birşey öğrendim.. Nihal ve Bartu yıllardır sevişiyorlarmış..

Ablam- Kuzen değil mi onlar.Nasıl öğrendin, Türkan mı söyledi..

Ben- Evet, anlatırken de azgındı. Acaba birbirine beğendikleri için mi sevişiyorlar yoksa yasak olduğu için mi ? Aynı bu film gibi baksana.. off ne kadar zevk alıyorlar..

Ablam bir elini pikenin içine sokmuştu. Düzenli aralıklar ile eli hareket ediyordu. Göz ucu ile bende bakıyordum

Ablam- Her ikisi de olabilir ama yasak olması daima caziptir. Ademe de elma yasak olduğu için cazip gelmedi mi ?

İnce bir inleme cikti ablamdan ama bozuntuya vermedim..

Ben- Böyle şeyler hoşuma gidiyor, düğme gibi beni içine çekiyor.. Seninde yasak elmadan kastın buydu değil mi..

Ablam- Hıhı… Evet… Galiba yani filme odaklansak artık..

Bu sefer ben pikeyi hizlica üstüme çektim. Ablamin eli amındaydı. Üstündeki tek parça geceligin içinde sadece, tanga vardı. Tangayı kenara çekip amını okşadığını fark ettim..

Ablam da hızlıca pikeyi üstüne almaya çalıştı ama engel oldum. Bir anda göz göze geldik. Üstümdeki pikeyi sakince yere attım. Sikim karşısındaydı.. Amı karşımdaydı. Film bir yandan devam ediyordu.

Elimi sikime attım ve ablama bakarak okşamaya başladım. Ablam heyecandan oluk oluk terlemisti. Elini amina getirdi ve o da okşama başladı. Birbirmize bakarak mastürbasyon yapmaya başladık.. Tek kelime etmiyorduk.. 1 dakika kadar durmadan mastürbasyon yaptık, ablam bir eli ile göğüslerini okşadı.

Bir anda kapının açıldığını duyduk, öyle korktum ki boşalmaya başladım. Elime çıkan dölleri tutmaya başladım. Ablamda ne yapacağını şaşırdı o da engel olmaya çalıştı. Bir baktım ki eli sikimde dölleri engelliyor.

Hemen pikeyi uzerimize çektik. Eniştem ben geldim diye seslenip yatak odasina geçti. Hemen filmi kapattık ve elimizi sildik. Ablamın biraz da yüzüne gelmişti onları da sildi.. Toparlanıp rastgele bir film açtı ablam. Hemen ortasına getirdi. Eniştem içeriye girdi..

Serhat- Abla kardeş tabii keyfini çıkarın ohh.. Neyse ben duş alıp yaticam. İyi geceler Kaan.

Ben- İyi geceler enişte, bitti nerdeyse film zaten. Bende yatarım şimdi.

Ablam- Bende geliyorum birazdan aşkım.

Ablam ile yüzümüze bakamadık. Ablam ayağa kalktı ve yatak odasına gitti. İkimizde de suçluluk duygusu vardı.

Sessizce odama geçtim…

Yeni Komşularımız – 3

-4. kata indiğimizde hala inşaatın izleri duruyordu. İlerdende konuşma sesleri geliyordu. Koridordan biraz ilerleyince 2 inşaatçının çalıştığını gördük. Onlarda bizi havlularla görünce şaşırdılar tabi ama kafalarını öne eğdiler saygıdan. Saunanın açık olup olmadığını sordum. “Açık abi” dediler ve elleriyle gösterdiler yerini. Saunaya ilerlerken soyunma kabinlerinin daha yeni yapıldığını gördüm.

Saunanın camları simsiyahtı, içerisi asla gözükmüyordu. Kapıyı açıp içeri girdik. İçerisi oldukça sıcak, ve birazda ufaktı. Karşılıklı oturma yerleri vardı.

Semra: bu sıcaklığı çok seviyorum

Ben: iyi terletir burası adamı

Semra: aynen aşkım iyiki buraya taşınmışız

3-4dk konuşmadan durunca aklıma şeytanlık geldi. Semraya ufak ufak sokuluyordum, semra karşılık veriyordu ama çekingendi.

Semra: dışarda adamlar var

Ben: girmez onlar bizi görünce bile kafalarını eğdiler..

Semra ile öpüşmelerimiz dahada hızlanıyordu. Havlumu alttan kaldırıp kalkan sikimi gösterdim.

Semra: burda bu kadar yeter bence

Ben: lütfen ağzına al hep fantezimiz buydu biliyosun

Semra: erkanlar gelcek

Ben: daha gelmez onlar hemde dışarısı gözüküyor gelirlerse toplanırız

Semra önümde diz çöküp sikimi ağzıma almaya başladı. Acayip bir zevkti ev dışında biryerde yapmak. Onunda hoşuna gitmiş olmalıki ufak ufak inliyordu, bacaklarınıda iyice ayırmış, kalçasını yukarı kaldırmıştı. Bunu çok sevdiğimi biliyordu. Semra ağzına aldıkça gözlerimi kapadım anı yaşıyordum ama bi yandanda erkanların geliceğini biliyordum. Camdan koridoru keserken, “görsünler amk” dedim içimden. Semra ağzından çıkarıp kapıya doğru baktı. “Kimse yok aşkım devam et adamlarda gitti” dedim. Semra tekrar ağzına alarak dahada sertleştirdi sikimi. Bi ara uzandım ve havlusunu sırtına kadar çektim, kalçasınada sağlam bir şaplak attım. Bu onu dahada azdırmış olacakki tek elini bacaklarının arasına atıp kendiyle oynamaya başladı.

Kısık gözlerimle semraya baktım, gözleri kapalı anı yaşıyordu. Cama baktığımda erkanları gördüm saunaya doğru geliyorlardı. Semranın başını elimle tutup iyice bastırdım.

Önde erkan arkasında amy kapıyı açtı, semra kapı açılışını duymamıştı, bende gözlerimi kapatarak onları farketmediğimizi düşünmelerini istedim. Gözümü hafif açtığımda hala kapıda duruyolar bize bakıyorlardı. Benimde onları gördüğümü düşündüler, semrayı hafifçe omuzlarından kaldırdım, arkasına baktığında erkanlarla gözgöze geldi ve yavaş adımlarla yerinden doğruldu, yanıma oturdu. Erkanlarda içeri gelerek karşımıza oturdular.

Semra nispet yaparcasına karşılarında havlusunu komple çıkararak tekrar üstünü örttü ve “hoşgeldiniz gençler” dedi. Erkan’da hoşbulduk abla dedi. Ortamın karanlık olmasına rağmen birbirimizi görebiliyorduk. Amy’e baktığımda ufacık göğüslerini kısa bir havluya sarmış, baldırlarından küçücük poposuna kadar gözüküyordu. Ama amy gözlerini sikimden alamıyordu. Sikim dimdik tavana bakıyordu çünkü.

Semra yerinden kalkarak saunanın sıcaklığını arttırmak için kömürlerin üzerine su döktü, Tabi bu sırada tek göğsü havlusundan çıkmış aşağı doğru sallanıyordu. Çok hoşuma gitmişti bu durum. Tekrar yerine otururken yine göğüslerini komple açıp havlusunu üstüne sardı.

Amy: abla sizinde adetlerinizde saunada çıplaklık var galiba (gülerek)

Semra: yok aslında ama kardeşimiz sayılırsınız sorun değil

Amy: biliyorum abla bizde sizi çok sevdik gerçekten ben normalde çekingenim ama size kanım çok ısındı

Semra: biliyorum tatlım

Biraz sessizlikten sonra herkes kendi halinde takılıyordu, ben oturma yerinin alt katında uzandım, semrada üst kata uzandı, hiçbirşey umrumda değildi artık, kafamıda oturma yerinin sırt tarafına çevirdim rahat olmaları için. Biraz içim geçmiş. Ne kadar uyudum bilmiyorum ama çok uzun sürmemiştir. Kafamı erkanlara doğru çevirdiğimde amy komple çıplak şekilde altta yatıyor, erkanda üst katta yatıyordu. Erkan havlusunu bacaklarına kadar indirmişti, siki semranın dediği gibi yılan gibiydi göbeğine kadar uzanıyordu.

Çok terlemiştim, yerimden doğruldum ve oturdum. Sonra kafamı semraya çevirip baktığımda, yüz üstü uzandığını, havlusunuda bacaklarının arasına aldığını gördüm. Hafifçe koluna dokundum, duşa gidiceğimi söyledim. Kapıdan çıkarken “bekle aşkım bende geliyorum” dedi. Arkası dönük şekilde üstten inerken resmen bize karşı domalmıştı. Terlemeninde verdiği parlaklıktan dolayı harika kalçası ve bacaklarının arasından am dudakları aşırı belli olmuştu. Göz ucumla erkana baktığımda gözünü hiç ayırmadan semranın harika vücuduna baktığını gördüm.

Kapıdan çıktıktan sonra semra iyice sardı havlusuyle kendini, duş zaten çok yakındı ama farkettimki henüz kapısı takılmamıştı, tam saunanın karşısındaydı ve içeriden gözüküyordu.

Semra: ee kapısı yok

Ben: bişey olmaz önümde dur

dedikten sonra girdim ve suyu açtım, biraz su dökündükten sonra semra girdi önümde dur dedi. Semra arkasını dönmüş suyun keyfini çıkarırken bilerek sağa sola bakma bahanesiyle önünden ayrıldım. İçimden “inşallah izliyordur” diye geçiriyordum.

Bi yandanda havlumu kurulanma bahanesiyle sürekli çıkarıp kafamı kuruluyordum, Bi yandanda dua ediyordum Amy izlesin diye.

Duş faslımız bittikten sonra havluları sarıp yine saunaya yöneldik. İkiside kalmış yerlerinde oturuyorlardı. Saunanın çok sıcak olusundan vs sohbet ederken gözüm üçünüde kesiyordu. Semra her hareket edişinde havlusuna sığdıramadığı göğüsleri açılıyor, Amy zaten çırılçıplak, erkanda kalkan sikini havluyla örtmeye çalışıyordu.

Ben: amy sen bize değil biz sana uyduk gibi

Amy: yok abi bizde öyle havluyla falan sarılma yok

Erkan: abi bunlar baya baya çıplaklar filipinlerde gitmiştik

Semra: yabancılık çekmesin (diyerek havlusunu çıkardı yere attı)

Önce bi şaşırdım, sonra bende ayak uydurarak aynısını yaptım. Bizden cesaret alan erkanda çıkardı havlusunu. Hepimiz çıplaktık.

Erkan: abi bari aramızda kalsın

Ben: herhalde kardeşim mahalleye yayacak halimiz yok

bu lafımdan sonra hepimiz güldük. Çok rahattı. yarım saat daha bu şekilde oturup sohbet muhabbet ettik ama sıcaktan bunalmıştık. Hadi kalkalım dedik. Herkes yerden havlusunu alırken iyice yakınlaştık. Dördümüz dipdibe duruyor, havluları sarmaya çalışırken birbirimize çarpıyor gülüşüyorduk. Amy ile ben havlumuzu sarmıştık, tam semraya döndüğümde semrada havlusu ile bacaklarındaki teri silerken erkanın sikinin semranın bacağına çarptığını gördüm hatta çarpma değil resmen sikiyle semrayı ittirmişti. Semra farkedince güldü, erkanda “pardon abla” dedi. Pardon demesine rağmen çekilmemişti erkan. Siki dimdik bir şekilde semranın bacağının dibinde duruyordu. Semra parmak arası terliğini giymek için tekrar eğilince erkanın siki semranın yanağının dibinde ağız izasındaydı. Semra kafasını erkana doğru çevirerek “ısırcam şimdi şeyini çeksene” dedi. Semra konuşurken dudakları ile erkanın siki arasında 1-2cm boşluk vardı. Erkan tekrar pardon abla diyerek çekildi ve kapıya yöneldi. Amy’de erkanın arkasındayken bana şeytani bir bakış atarak erkanın arkasından çıktı. Yaşanılanlar acayip azdırmıştı beni. erkanın koca siki neredeyse karımın dudaklarının arasına girecekti.

Asansördede küçük şakalaşmalar sonunda evlerimize geçtik.

Kısa bir duş sonrası salonda otururken,

Ben: nerdeyse alıyodun ağzına yılanı

Semra: zor tuttum kendimi amy ‘ye ayıp olurdu

Ben: rahat kızım onlar sorun etmez

Semra: Sen?

Ben: benden habersiz yapmada

Semra: gerçektenmi?

Ben: evet.. ne demiştik. ne yapıcaksak beraber yapıcaz

Semra kalkıp yanıma geldi ve kucağıma oturdu. Birbirimize sarıldık.

Semra: sen daha boşalamadın değilmi aşkım

Ben: zonkluyo artık, saunada bi boşalsam amy’e kadar giderdi

Kahkahalar attık. Odamıza geçtik. Semra nedense benimle hiç öpüşmeden ağzına aldı. Çok güzel yalıyor tutuyor, bense onun arka deliğinde parmaklarımı gezdirip birazda amını elliyordum. Semra bi an bana dönüp

Semra: siktircekmisin gerçekten beni

Ben: sikilmek istiyorsan siktiririm

Bu konuşmalar aşırı azdırıyordu bizi. Semra hala sakso çekerken cebimde telefon titredi, umursamadım ama sonra çağrı geldi. Elime alıp baktığımda mesaj erkandandı. “ABİ DAHA SESLİ”

bi an duraksadım, semrada ne olduğunu sordu. Sesli yapmamız gerekiyor yardımcı olcaz erkanlara dedim. “Çağır gelsinler aşkım” dedi. Elime tekrar telefonu alarak,

Ben: kanka gelin

Erkan: nereye abi

Ben: kardeşim balkondan atlayın gelin hemen…

2dk sonra salondan tıkırtıları duyduk. Semra hala homurdana homurdana sakso çekerken kalçasınıda kapıya doğru çevirmiş adeta domalmıştı. Erkan ve amy odaya yaklaşınca bizi gördüler duraksadılar. Bende elimle gelmelerini işaret ettim. Odaya giren erkan ve amy, semranın amının dibinde duruyor bizi izliyolardı. Amy erkan’a bakıp “Hadi” dedi.

Erken şortunu indirip kalkan sikiyle beraber amy’e dönünce amy parmağıyla hayır dıyerek erkanı semraya çevirdi. Erkanla gözgöze geldiğimizde benim nefes alışverişlerim değişmişti. Gözlerimle tamam dedim ona. Erkan yavaşça semraya sokmaya başladı.

Erkan karımı sikmeye başladıkça semra dahada çok zevk alıyor, sikimi emiyordu. Amy ise yanıma gelip bi eliyle kalçamı bi eliylede semranın başını tutuyor, dudaklarıma ufak ısırışlar atıyordu. Erkanın hızlanması bizimde ritmimizi etkiliyor, o hızlanıkça biz daha çok zevk alıyorduk.

Semra kendini erkandan çekip, erkana yatmasını söyledi ve onu yatırıp üstüne çıktı. Ağzını açarakta ağzına almayı istediğini bana belirtti. Erkanın başının üstüne geçip semranın ağzına vermeye devam ettim. Bu süreçte amy kendiyle oynuyordu, gözleri kısılmış, felaket zevk alıyordu.

Ben semranın ağzına git gel yaptıkça taşaklarımda erkanın suratına değiyordu. Bunu sevmiş olacakki taşaklarımda ıslaklık hissettim. Erkan dilini çıkarmış taşaklarımı ve deliğimi yalamaya çalışıyordu. Ne olacaksa olsun artık diyip semranın ağzından çıkarıp erkanın ağzına soktum. Önce dişlerine çarptı ama hemen ağzını açarak gırtlağına kadar soktu. Ağzına 2-3 kere git gel yaptıktan sonra kendimi komple çektim. O an ki hırsla amy ‘i kolundan tutup sertçe yatağa yüz üstü yatırdım. Üstüne çıkıp o daracık amına köklüyordum. Amy zevk ve acı dolu duygularla bağırıyor, arada bi ohh çekiyordu. O bağırdıkça boynundan tutup dahada bastırıyordum onu yatağa. Sanki bi yandan dövüp bi yandan sikiyordum filipinli küçük orospuyu.

Amy’i iyice siktikten sonra kalktm ayağa ve semranın arkasına geçtim. İyice tempoları düşmüştü. Erkanın sikini elime alıp semranın amından çıkardım. Biraz 31 çektirdikten sonra kendi ellerimle semranın amına yerleştirdim sikini. Çok zevk almış olacaklarki 2dk içinde ikiside ahh ohh sesler arasında boşaldı. Dördümüzde belkide hayatımızda böyle boşalmamıştık. Yatağa yığıldık kaldık.

Bundan sonraki günlerimizde sanki dördümüz evli gibiydik, gün aşırı grup sekslerimiz, eş değiştirmeler, semranın erkanda, amy’nin bende kalması gibi çok zevk yaşadık.

Yeni Komşularımız – 2

Yeni komşularımız ile yaklaşık 1 aydan fazladır haftada 1-2 kerede olsa misafirliğe gidip geliyoruz, gitmesek bile balkonlarda oturduğumuzda sohbet ediyorduk. Herşey normal bir şekilde ilerliyordu, çok cana yakınlar ve fazlasıyla rahatlardı. Semra’nında rahat tutumları bazen beni kızdırıyor, bazen ise daha çok şevke getiriyordu.

Semra, komşularımızın yanında giyimine pek dikkat etmezdi, zaten normaldede pek etmeyen biriydi. “Onlarda varsa bizdede var” mantığıyla hareket ediyordu. Filiğinli kızın aksine çok daha dolgun, ele gelen göğüsleri, top gibi yuvarlak ve sıkı kalçaları ile komşumuz Amy’nin yanında porno yıldızı gibiydi.

Amy ise, çok zayıf, göğüsleri yok denecek kadar az, kalçası neredeyse hiç yoktu.Henüz 22 yaşındaydı. Göğüslerinin küçük olmasından dolayı olacakki, südyen giydiğini hiç görmedim, misket gibi göğüs uçları sürekli meydandaydı. İnsanın gördükçe ısırası geliyordu. Ev içerisinde sürekli kısacık şortlar giyer, üstüne ya ince bir tişört yada atlet giyerdi.

Amy’nin kocası erkan ise, 24 yaşında, düzgün fizikli, işinde gücünde, vede bize karşı cok saygılı, abiyi ablayı ağzından eksik etmeyen biriydi.

Amy ve erkan filipinlerde tanışmışlar. Erkan 2 sene önce filipinlerde turist rehberliği yapıyormuş, turizm ve otelcilik okuduğundan kendini geliştirmek amaçlı filipinlere gitmiş. Tanışıp kaynaştıktan sonra evlenmeye karar vermişler. Henüz evlenelide 6 ay olmuş, ilk kiracı oldukları evdede ev sahibi ile sürekli sorun yaşadıkları için buraya taşınmışlar.

Erkanlarla komşuluk ilişkilerimiz her geçen gün dahada arttıkça, erkan’la her başbaşa kalışımızda evliliğin sıkıntılarından bahsediyorduk. Erkan arada bir cinsellik konusu açıyor, bu konudan yakınıyordu. Sorunları şuki Amy, vajinismusmuş. Yani Seks esnasında içine alırken çok canı yanıyormuş ve bu yüzden beraber olamıyorlarmış.

Yine bir gece erkanla balkonlarda rastlaştığımızda onu bizim balkona gelmesini söyledim.

Ben: Noldu uyku tutmadımı?

Erkan: yok abi ya aynı dert

Ben: hangi dert?

Erkan: yine yapamadık abi kafayı yiyicem artık

Ben: Olm daha gençsin toysun, bi anda saldırma kıza, iyice kıvama gelmesini bekle

Erkan: nasıl yani abi

Ben: açık açık söylettirme işte,elle okşa, ıslanmasını bekle, yavaşça gir, alışacak elbet

Erkan: Abi denedimde ne biliyim çok kasıyor kendini

Ben: İstek varmı peki Amy’de

Erkan: Hemde nasıl abi, bunlar böyle aşırı azgın

Ben: Tamam o zaman bence yakında çözersiniz

Erkan: Sizinki nasıl gidiyor abi?

Ben: Bizdeilk evlendiğimizde bazı sıkıntılar yaşadık, semrada pek istek yoktu ama bu aralar çok fena.

Erkan: abi yanlış anlamazsan.. Gece makineli tüfek gibisiniz zaten

Ben: (gülerek) o kadar ses geliyomu?

Erkan: Gelmezmi abi muteahhit duvar değil perde örmüş sanki

Ben: Size yardımcı olcaksa daha çok ses çıkarırız

Erkan: Bana yardımcı oluyo abi ama amy bilmiyorum sormadım.

Ben: sen sor bana çıtlat, aramızda gizlimiz saklımız yok

Erkanla sohbetimiz koyulaşırken içeri semra girdi. Onuda uyku tutmamış olacakki bi sigara yakıp yanımıza oturdu. Üstünde ince saten geceliği, altındada yine saten şortu vardı. Erkan dikkatlice semrayı süzdükten sonra kendine gelip bana döndü.

Ben: aşkım hayırdır

Semra: uyku tutmadı

Erkan: ben kaçıyım abi

Ben: otur ya nereye

Semra: bölmedim umarım

Ben: yok yok öyle havadan sudan konuşuyorduk.

Semra: boş durmıyım bari şu çamaşırları asıyım

Semra, içerden getirdiği sepetteki çamaşırları asarken resmen bize göz banyosu yaptırıyordu. Erkan’la sohbet ederken ikimizde kaçamak bakışlarla semra’nın kalçalarına bakıyorduk. Semra hiç utanma sıkılma olmadan dantelli südyen ve tangalarını gözümüzün içine bakarak asıyordu. Çamaşırları astıktan sonra bize iyi geceler dileyip içeri geçti. Yine erkanla başbaşa kalmıştık.

Yerimden kalkıp çamaşır ipinden bir tanga aldım ve erkana gösterdim.

Ben: bunlardan al karına hoşuna gider

Erkan: abi var 1-2 tanede giymiyor pek

Ben: bak bunlar farklı, pentiden aldık, tavsiye ederim (bunları söylerken iyice erkana yaklaştım, erkanda sanki ona veriyormuşum sanmış olacakki elini kaldırdı)

Erkan: (tangayı eline alarak) aynen abi belli kalite baya bu.

Tekrar elinden geri alarak çamaşır ipine astım.

Ben: Ben geçiyorum artık içeri, istersen inletelim ortalığı (gülerek)

Erkan: abi bende senden onu istiyicektim ama çekindim söyleyemedim

Ben: Valla çekinme artık kardeşimsin benim herşeyi sorabilir söyleyebilirsin, ee Amy uyumamışmıdır?

Erkan: bilmiyorumki abi

Ben: neyse senı kırmıyım, uyumuşsada elanor takılırsın artık

İçeri geçip semranın yanına uzandım. Semra’da elinde telefon sosyal medyada geziyordu. Azıcık semraya sırnaştıktan sonra birbirimize sarmaş dolaş sarılıp öpüşmeye, sevişmeye başladık. Bi an önce semraya git gellere başlamak istiyordum, oda şaşırıyordu bence, çünkü ön sevişmeyi uzun tutmayı çok severdim. 5dk seviştikten sonra semrayı önüme domalttım ve girip çıkmaya başladım, semra ufak ufak inliyordu ama yetersizdi, dahada çok inlemesi için sertçe girip çıkmaya başladım, eliyle elimi tutarak yavaş olmamı istiyordu ama dinlemiyordum, hızlandıkça hızlandım, artık semrada kendini salmıştı, yaklaşık 10-15dk boyunca ahh ohh şap şup seslerle seks yaptıktan sonra semra resmen anırarak boşaldı. Bırak erkanı, alt üst komşularımız olsa onlar bile duyardı. Görev tamamlanmıştı, erkanın bizi dinlemiş olduğunu bilmem, bu zevki ona yaşatmam acayip hoşuma gitmişti. Semra ile sırayla duşa girdikten sonra yattık ve uyuduk.

Öğlen saatlerinde semradan whatsappıma mesaj geldi

Semra: aşkım dün baya iyiydin

Ben: teşekkürler aşkım sende çok iyiydin inlemelerin beni bu hale getirdi

Semra: valla çekınıyorduk ses çıkarmaya yandakılerden yuzyuze bakıyoruz birde

Ben: ee sanki onlar ses yapmıyor

Semra: onlarda yapıyor ama dertleri başka

Ben: neymiş?

Semra: kızın canı acıyormuş, onlar evlendiğinden beri tam anlamı ile yapamamışlar

Demekki amy, semraya anlatmıştı.

Ben: üzüldüm açıkçası keşke elimizden birşey gelse

Semra: keşke 😀

Semra ile sohbetimiz bittikten sonra işe döndüm ama aklımda sürekli erkanlar vardı. Acaba ne yapabilirdik??

Akşam eve geçince yemek faslından sonra balkona çıktı. Erkanlarda balkonda çay keyfi yapıyorlardı. Selamlaştıktan sonra “gelsenize bu tarafa dedim”. Birbirlerine bakarak tamam dediler ve atladılar balkondan. Dördümüz bizim balkonda oturmuş, güzel vakit geçiriyorduk. Bu komşuluk ilişkileri herkesin çok hoşuna gitmişti. Amy, memleketini anlatıyordu çat pat Türkçe’si ile.

Bi ara gözüm erkana takıldı. Sürekli semranın göğüslerine bakıyordu. Hiç rahatsız olmadım. Ben olsa bende bakardım çünkü semranın beyaz bol body’sinden büyük kahverengi göğüs uçları çok belli oluyordu.

Amy söze atlayarak,

Amy: abla bugun görevli geldi kapıya, sauna açılmış biliyormusun

Semra: aa süper gidelimmi yarın pazar zaten izinli günümüz

Amy: gidelim abla iyice siteler dolmadan kalabalık olmadan

Semra: olursa olsun o kadar aidat veriyoruz

Erkan: abla onlar çıplak giriyor o yüzden dolsun istemiyor

Bi anda dona kaldık.

Semra: nasıl yani?

Amy: abla bizim kültürümüzde havlu falan yok, ama tabi havlu alırım ben, buraya ayak uydururum

Semra: kız erkek ayrı sanırım zaten

Ben: yoo 1 tane sauna var

Erkan: abi biz gidemiyoruz o zaman

Ben: Bizde başka zaman gideriz

Semra: giyin şortlarınızı gelin nolcak

Ben: oda doğru benim aklım çıplaklığa gitti şimdi (kahkaha atarak)

Gülüşmelerden sonra yarın için planımızı yaptık. Saatte geç olunca erkanlar biz gidelim diyip kalktılar. Erkan kalkarken sikini düzeltti ve son kez semraya baktı. Semra o an farketmişti. Çünkü semra otururken yukarıdan göğüsleri çok net belli oluyordu. Semraya göz ucumla baktığımda yüzünde şeytani bir gülümseme vardı.

Erkanlar gidince bizde yatak odasına geçtik. Günün yorgunluğu ikimizinde üzerindeydi, o yüzden fazla birşey yaşamayıp uyumaya çekildik. Yalnız yan odadan yinede azda olsa sesler geliyordu. “ahh, yavaş ol, düz dur çekme kendini” gibi seslerle beraber uyuyakaldık çünkü alışmıştık artık.

Sabah kahvaltılarımızı balkonlarda yaptıktan sonra kızlarda kendi aralarında planları yaptılar. Birazdan saunaya ineceklerdi. “Sizde geç kalmayın” deyip içeri geçtik.

Semra ne ile ineceğimizi sorunca “2 havlu saralım inelim işte apartmanda kimse yok zaten” dedim. Tamam deip çırılçıplak soyundu bi çırpıda. Ondan cesaret alarak bende soyundum. “Mutfağı toplayım inelim” diyince bende balkona sigara içmeye çıktım. 1-2 dk sonra erkanda balkona geldi oda sigara yaktı. Bi bana bi havluma bakıp “abi aşağıda soyunma odası yoktur değilmi” dedi. Bende olmadığını, direk böyle gelmelerini söyledim. İçerden amy seslenince erkan gitti ve hemen geri döndü. “Abi bunun ailesi görüntülü aramış bunlar biraz uzun konuşuyolar azcık gecikicez” dedi. Bende farketmez deyip sigaramı söndürdüm ve içeri geçtim. Semraya geç geliceklerini söylerken bi yandanda onu süzüyordum. Havlusunun üst kısmından göğüslerinin ucu biraz gözüküyordu ama bilerek ses çıkarmadım. Hatta arkasından sarılarak havlusunu bozuyor, altından çıplak kalçalarına sikimi sürtüyordum. Biraz yapma etme dedikten sonra semrada kendini saldı, sikim bi anda semranın arka deliğine denk gelmişti. Anal seks hiç yapmamıza rağmen bu onu çok delirtiyordu. “Hadi hadi azıtma inelim” diyince erkanların geç geliceğini söyledim durumu anlattım. Okeyleşip evden çıktık, asansöre bindik ve -4’e bastık.

Hikayenin devamında semra ve amy’nin rahat oluşundan, bu rahatlığın sonunda zevk dolu anlara tanıklık edeceksiniz. Beğendiyseniz yorum yapmayı unutmayın. Gelen yorumlara göre hikayenin devamı uzun soluklu olacaktır.

Kendimi Keşfedişim- Bölüm 24

Ofiste yavaştan okul turlarını başlatmıştık, annem bu turlarla ilgileniyordu, sabahta özenle hazırlanmışı erkek öğrenci motivasyon grubumuza ilk açılışı kendi yapacaktı. Gruplar en fazla on kişiydi, zengin muhafazakâr kesimden olanları anneme seçmiştik. Babaları müteahhit, galerici veya emlakçıydı. Hızlı zenginleşip sonradan görme olanların anneleri çarşaflı ya da lüks düşkünü türbanlılardı. Aslında onlara birkaç konuma yapacak bütün gün gezdirecek, yedirecek ve onlarla birebir ilgilenebilecek sexy kadınlar aracılığıyla bu ergen tayfaya otuzbir malzemesi verecektik.

Annem siyah ipek türbanı, turuncu üst bacağının yarısında biten mini pembe saten eteğiyle aynı hizada saten ceketi, parlak desenli külotlu çorapları ve topuklu ayakkabılarıyla ballı lokma tatlısıydı adeta. Finali tamamlayan ise giydiği transparan parlak bluzun tek kapattığı yer kısa bir crop kadardı. Göbeği ve memeleri ergenler merhaba diyordu. Bugün onlarlaydı hep boş olacağını bilsem amından ve götünden sikerdim şu haliyle. Bütün gün benden bile bile küçükler ona karşı bakacak gizliden çadır kurup evde otuzbirlerini çekecektiler anneme düşleyerek. Belki onu tur esnasında tuvalette sikecek, okulda öğretmenleri yerine veya kendi anneleri yerine koyup fantezilerin de yüzüne, götüne boşalacaklardı.

Selin izin almış ailecek evdeydiler, biraz onları zorbalayıp ezmek kendimi göstermek istiyordum. Anahtarımla çat kapı Selinlere girdim. Kimse ortada yoktu mutfağa baktığımda, Selin kahvaltılı bir şeyler hazırlıyordu.

-Selin: “Aaa hoş geldin oğlum” Mert amca dışarı börek almaya gitmiş Çınarda odasındaydı. Selinle anlaşıp yatak odalarına gidip yatağa boylu boyunca uzanmıştım. Kahvaltıları bitince yanıma gelecekti. O gelene kadar soyunup beklemeye başladım. Evlilik resimlerine bakar otuzbir çekiyordum. Çınar annesi konusunda çok şanslıydı, hemen yanı başında seks diye ölecek ateşli bir kaşar vardı. Selin odaya gelince,

Selin: “Ooo Kaan bey ön hazırlıklar yapılmış, resmimizi bırak gerçeği burada artık.” Selinle sevişmeye başladık, ağzına sikimi verip sakso çektirdim biraz, sonrada yatakta kapıya bakarak domaldı “Anne seni domalmış bekliyoor” diye kalçalarını sallıyordu. Amına sertçe girmiştim. Hızlı hızlı vuruyor inlemesin sağlıyordu.

-Selin: “İçeride oğlum ve kocam varken ben serbestçe düzüyorsun, ohh anneni daha sert sikkkk ” sesleri duyan Mert amca odaya girmiş yok artık diyerek karşımızda donup kalmıştı. “Benden çekinmiyorsunuz bari içeride Çınar var!”

-Selin: “Oğlum gibi bana karşılık verseydi de şu un o olsaydı beni kocamın yatağında domaltıp siken! Anca ya kızlarla ilgileniyor ya oyun oynuyor.” fanteziyi anlayınca Mert amcaya “Çınarada haber her sen en iyisi hahaha” dedim. Mert amca sinirle gitmişti. Çınar odasındayken annesini babasının yatağında çatır çatır sikmiştim. “Amına attırayım mı döllerimi” deyince Selin,

-Selin: “Becerikli oğlumdan bir oğul daha istiyorum, her bir damlasını boşalt bebeğim.” İşlem tamamdı, Selin duşa girdi, bende giyinip Çınarın odasına. Çınar kulaklığı çıkartıp,

-Çınar: Bro ne zaman geldin? Annesinin teri üzerimde soğumadan,

-Ben: “Bir saattir içerde anneni sikiyorum çok oldu geleli, ayıp valla bir hoş geldin demedin amk” Çınar sinirle,

-Çınar: “Sen ne anlatıyorsun amına koyum, Piç!” Biraz laf sokmalar sonrası, “Bende senin anneni sikecem” ben de “nah sikersin, namuslu annemi” dedim. “Sen öyle san onu dedi” dur diyip çekmecesinden iç çamaşırını suratıma attı, “anneni istesem, şuracıkta hemen sikerim, kadın bana vermeye dünden razı amk” dedi. Çınarla iddialaştık, ikimizde yarın akşam aynı evde annelerimizle yemek yiyecektik. Bakalım kimi kimin annesini sikebilecekti!

Kuzenim Ve Özlem Ablam Eşliğinde Köy Gerçekleri Part : 4 Bölüm : 1 (a)

Part 4 : Bölüm 1 ”Rabia’yla kavga”

Yatağımın sağ tarafında kıyafet dolapları varken sol taraf kirli kıyafetleri kattığımız sepet hariç tamamen boştu. Sesleri işaret ederek Perihan’a sus yaptım ve fısıltılarla sırtını duvara yaslayıp edeplice oturmasını söyledim. Ben de üzerime örtüyü çekerek yatağın üstünde yalnızca kafamın görüneceği bir pozisyona geçtim. Annem tuvalete kalkmıştı. Laflaşıyor gibi yapacaktık mecbur.

Annem daha tuvalete girmeden kapının gıynaşık olduğunu görünce içeri daldı. Manzarayı gördüğünde sordu ‘‘Uyumadınız mı siz?’’

+Yok anne, Periyi uyku tutmamış, mesaj attı Ali Abi uyanık mısın diye, uyanık olduğumu görünce de fısıldaşa fısıldaşa dertleşiyorduk

-Ne dertleşiyonuz bakayım gecenin bu saatinde

+Babamız amcamız bize hiç hakaret etmediği için el alemi konuşuyoruz anne

-Offff Ali. Perihan hadi odana kızım bu saatte de dertleşmeyiverin.

Perihan yüzünü bana döndüğünde annemin emrini tasdiklememi bekledi. Yok dertleşiyoruz desek annemin kıllanma ihtimali vardı. Perihan’a başımı kapıya doğru sallayarak ben de gitmesini söyledim. İyi geceler abi diyerek ses tonundaki buruklukla, yaşanılanlara doymamış olmanın verdiği hüzünle kalbime hançer sapladı. Ardından herkes birbirine iyi geceler diledi.

O gece yatağımda uyumaya çalışırken Perihan’ın bana ne kadar tesir ettiğini, içime işlediğini daha iyi anladım. Özlem Abla’ya duyduğum ilgi ve alakayı ergenliğin vermiş olduğu edepsizlik olarak tanımladım. Yine çok güzel buluyordum ama duygularla temasın oldukça nahif ve narin bir kızla birleşip kaynaştığını düşününce ortaya çıkan sonuç epikti, destansıydı…

Gün : Gazanfer Amcamla aramızda gavur mu gavur pimapen varken sesi bozuk telefonla görüştüğümüz ve akabinde Özlem Ablaların evinde soluğu aldığım gün. Perihan’la seviştikten 4 hafta sonrası.

Özlem Abla dinleme cihazında duyduklarından sonra saatlerdir ağlıyor, Fatma Abla’nın misafirlikten gelip onu bu halde basmasını bile düşünmüyordu. Hamza Abi sürekli escorta gidiyormuş…

+Abla ağlama. Boşa bırak şu adamı n’olacak. Senin gözyaşına değer mi?

-Babam öldü gitti, anam desen bir ayağı çukurda. Akraba bakar mı bize? Duduklu’ya vardım diye düğünümde bile doğru düzgün takı takmadılar. Ayrılıp da nereye gideyim?

+Abla… ağlama abla. Valla. Hem sen anlatmadın mı daha önce bu adamın ne olduğunu? Ne bekliyorduk ki ne çıktı itoğluit düzenbazdan.

-Ali yüreğim yanıyor Ali! Nalet olsun böyle düzene de dünyaya da.

+Abla bilmiyor muyduk o prezervatif olayında ne bok yediğini bu adamın? Ne ağlıyorsun?

-Ali… Ali…

Hıçkırarak ağlıyordu. Durmadan, durmadan. Akif uyandı. Hiçe sayarak ağlamaya devam ediyordu. Akif’in eline bir meyve verip televizyonun önüne oturttum. Açtım çizgi filmi. Özlem Ablanın bu kadar ağlamasının sebebi vardı illa ki.

+Abla her hafta her hafta escorta giden adam parayı nereden buluyormuş?

Hakikatten amınakoyayım, nereden bulunuyor bu para? Biz de açalım bir dükkan sikerim biberini de buğdayını da.

Özlem Abla olan biten her şeyi anlattı. Anlatmaz olaydı… Hamza Abi, belki 3×5 15m metrekare belki biraz daha fazla berber dükkanını kerhaneye çevirmişti. Tıraş olduğumuz yerin arka tarafına açılan bir kapı vardı, orada muhabbet kuşu beslerdi güya Hamza Abi. Birkaç eski çekyatla sedirler vardı. Duvarlarda da kuş kafesleri işte. İşin garibi berbere orospu atmıyorlardı. Zaten orospu atmaları da mümkün değildi; el alem görür, laf ederdi. Meğerse köyün erkekleri kendi aralarında zina eyliyormuş! Biz berber dükkanının kahvehane ortamına çevrilmesine çok alışmıştık, ne zaman gitsek illa ki Hamza Abi’nin şakşakçıları vardı koltukların birinde. Özlem Abla’nın seslerden seçebildiğine göre dört kişi varmış. Hamza Abi’nin arkadaşı Hüseyin Abi, Kara Sevda Abla’nın abisi yani Bekir Abi’nin oğlu Hidayet Abi, Duduklu’lardan Deveci Abdi Abi’nin (ki kendisi bayağı bir tarla ve mal sahibidir) oğlu Faris ve Berker! Faris ve Berker pasif roldeyken Hüseyin ve Hidayet Abi aktifmiş. Kim kime denk geliyorsa kuş kafesinin orada işini görüyormuş ve Hamza Abi her olaydan sonra kira niyetine yüksek meblağlı parasını alıyormuş. Hamza Abi bu paralarla da müşterim var diyip dükkanın lambasını açık bırakarak eskorta gidiyormuş. Okul zamanı da Meslek Yüksek Okulunda okuyan üniversiteli kızlarla düşüp kalkıyormuş.

Duyduklarıma mı şok olayım, Özlem Abla’yı mı teselli edeyim, mahpustaki Gazanfer Amcama mı yanayım yoksa kız kardeşimin erkek diye sevdiği adamın götveren çıkmasına mı yanayım bilemedim. Özlem Ablaysa ağlamaktan kendini yere atmıştı. Bönlük halim bittiğinde destek olmak için sedire yaslandım, bacaklarımı uzattım ve Özlem Abla’nın başını bacağımın üstüne nazikçe yerleştirdim. O ağladıkça saçlarını sevdim, alnını okşadım, beş parmağımı açarak saçlarının dibinden en aşağıya kadar elimi saçlarında gezdirdim. Karşımda hayatın hiçbir anının kendisine gülmediği bir kadın vardı. Baba evinde köle gibi çalıştırılan, bir oğlan sevip de hayrını bulamayan, çocuğunu zar zor geçindiren bir kadın. Hamza Abi’nin babadan çok toprağı olmadığı için sadece berberlikle çok refah içinde yaşayamıyorlardı. Evlerinin dışı bile çok bakımsız hale gelmişti. Rızkını eskortlarla yiyordu herif. Özlem Abla’nın mangal gibi yanan yüreğini çok daha iyi anlayabiliyordum.

+Geçecek Özlem Abla’m, geçecek. Akif büyüyüp adam olacak, anasına bakacak, geçecek.

-Şu dinleme cihazıyla hayır mı ettik şer mi ettik bilinmez Ali…

-Sakın Berker’e gidip söylemeyesin ha! Sırları ifşa olunca kuduz köpek gibi saldırırlar vallahi. Seni de beni de öldürürler bilinmesin diye. Anlaşıldı mı Ali!

Böyle söyleyince de götüm korkmadı değil… Üzüntümü içimde yaşayacaktım… Bu sırada da Özlem Ablamı moral ve motivasyon olarak yukarda tutacaktım… Daha fazla dinlemenin yüreğimizde daha fazla sır taşımak olduğunu bildiğimizden tekrar üçlü alaveresi çevirerek içinde dinleme cihazı olan üçlüyü kırdık ve çöpe attık.

Gün : Özlem Ablayla sohbetimin enflasyon gibi artmasından dolayı Perihan’ın beni sorguya çektiği gün. 2 ay sonrası.

Tarladan aç gelmiştim. Şehriban Yengem’in yaptığı güzel yemeklerden yerken annem boğulmamam adına beni uyardı.

Rabia : -Tarladaki buğdayları ekmek yapıp yeseydin ya abi bu ne böyle Habeş Maymunu gibi saldırıyorsun yemeklere

Rabia’yı ilk defa yanımda bulunca yanağından kocaman öptüm ve seni bile yerim lan dedim.

Rabia ilk defa mutlu oldu. Gerçi bu iki aylık süreçte onu hep neredesin, ne yapıyorsun diye darlamamdan sonra ilk kez sevgi gösterdiğim için rahatlamış da olabilir. Bu arada evde hep yemekleri Şehriban Yengem yapıyordu. Annem, yok Özlemlere gidiyorum yok gezmeye gidiyorum diyerek ev işlerini ve yemek yapma görevini aksatmaya başlamıştı. Temizliği Perihan, yemeği Şehriban yapıyordu. Annem ise konuştuğu lafların arkasında durmuyordu. Haaa yüzüne karşı olumsuz sözler etmezdi ama eltiyle altlı üstlü oturmak da onun kadınsı duygularını canlandırıyor olsa gerekti. Şehriban Yengem ise sesini soluğunu hiçbir şeye çıkartmıyor sadece ara sıra ‘’Hasan Abi, Gazanferi parasız bırakmayasın, ihmal etmeyesin.’’ diyordu. Çok saygı duyuyordum o kadına.

Perihan ve onun evdeki iş yükünü hafifletmek için tarladan gelmeme rağmen sofrayı ben toparlamak istedim. O sırada mutfakta Perihan ile yalnız kalınca Perihan gelip ‘’Biraz daha Özlem Abla’nın evine gidersen seni bu bıçakla bıçaklarım Ali!’’ dedi.

+Lan sakat mısın şimdi bir yere sürtecen o bıçağı artist. Beni mi tehtid ediyon. Derdin ne senin noldu birden? Sus şimdi biri duyacak dedim kısık sesle.

-Tarladan değil de Özlem Abladan geliyon bilmiyorum sanma! Gerçekten iftira atıyordu.

+Lan sus öyleyse de sus değilse de sus.

Perihan’ın aniden parlamaları ondan soğuma ihtimalimin olduğu tek yönüydü. Birden atarlanıveriyordu küçücük kız.

Gece oldu yine geldi yanıma. Kapıyı çaldı, girebilir miyim dedi. Her defasında izin istemesine bayılıyordum.

+Gel güzelim gel.

-Nasılsın Ali’m. Yorgun musun?

+Özlem Abla’yla yoruştuk bayağı. Yorgunum.

Sinir etmek için söylemiştim ama karın boşluğuma birden vuruverdi, nefesimi kesti insafsız.

-Vallahi o karıyı parampirçik ederim Ali, sus lütfen

+En son bunu Rabia’ya denediğinde fondotenini bitirdin haber ederim.

Bildiğin dayak atmaya başladı bu sefer.

-Ali geldim şuraya sinir etme beni ya.

+Tamam tamam gel güzelim gel. Bir öpeyim gel. Nedir isteğin benden. Ne oldu? Kıskanıyor musun sen Özlem Abla’yı

-Yok

-He

-Tam öyle değil

-Çok gitmeni kıskanıyom az gitmeni değil

+Az giderim o zaman güzelim. Sen benim hangi sözüme uymamışsın da ben senin sözünü iki edeyim.

-Gerçekten mi lan?

+He ya, gerçekten

Geldi kocaman öptü. Hadi iyi geceler Ali’m dedi. Gitmek üzereyken :

-Flash’ını açsana telefonun

+Niye

-Sorgulama be, aç hadi.

Tişört eşofman giymiş bugün. Sütyensizmiş. Tişörtünü kaldırıp memelerini gösterip gitti zilli. Her hareketiyle kendisine bağlıyordu. Herkesten, her şeyden farklıydı…